Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5AYFA CUMHURIYET 1 HAZİRAN 1992 PAZARTESİ
12 DİZİ-YAZI
Roma Güzel SanatlarAkademisi mezunu ressam Orhan Taylan da 12 Eylülzede
Işkeııce görenressam tablosu
ÜNLÜLER
İŞKENCEYİ
ANLATIYOR
LÎ TIİ 01 LAZ
R.essam Orhan Taylan elektrik işkencesinin resmini şöyle çiziyor: Çok
aa duyuyordum. Aanın yanı sıra garip bir kuruma duygusu... Sanki içimin
suyu buharlaşıyormuş gibi, sanki yoğunlaşıyormuşum gibi, sanki bütün
gövdemin suyu katıya dönüşüyormuş gibi, sanki gövdem kuruyormuş,
ufalıyormuş, büzüşüyormuş gibi, sanki kanım pıhtılaşıyormuş gibi.
— 2 —
Orhan Taylan, Roma Guzel Sanat-
iır Akademisi mezunu unlu bır res-
sam Yurtıçınde ve yurtdışında 70'e
<akın sergı açmış, yurtdışında odül
lazanmış Gorduğu elektrik ışkencesı-
u anlatırken, "Çok aa duyuyordum
Aanın yanı sıra ganp bır kuruma duy-
gusu Sanki ıçımın suyu buharlaşı-
\ormuş gıbı, sanki yoğunlaşıyormu-
şum gıbı, sanki bütun govdemın suyu
katıya dönüşüyormuş gıbı, sankı gov-
<Jem kuruyormuş, ufabyormuş, bûzû-
şüyormuş gıbı, sankı kanım pıhülaşı-
jormuş gıbı " dı>or lşte sorulanmız,
ışte yanıtlan
- Ne yyman tutuklandmız?
TAYLAN - İIK kez 1982 yılının ba-
hannda tutuklandım Banş Derneğı
davasının sanıklanndandım Hakkı-
mızda tutuklama karan çıkmışü An-
cak ben 1 S ay kadar teslım olmadım
Çunku o gunlerde çocuğum doğmak
ûzereydı Onun doğumunu bekleyıp,
öyle teslım oldum Benı Maltepe As-
ken Cezaevı'ne goturduler Orada
benden once tutuklanmış 24 arkada-
şım bulunuyordu
- Biraz cezaevinden bahseder misiniz?
TAYLAN - Yalruzca Banş Derneğı
davası sanıklan ıçın kurulmuş ozel bır
cezaevıydı bu Bızden başka kımse
yoktu Eskı bır cephanelığı cezaevıne
dönuşturmuşler İçıne hıç ışık, hıç ha-
va gınneyen, çok kalın duvarlı, rutu-
betlı, toprak zemınlı, ahır gıbı bır yerdı
burası Üç buyuk koğuş ve bır kon-
dordan oluşuvordu Doğru durust de
ısıtılmıyordu Isınmada uydurma so-
balar kullanıhyordu Tabıı orada ya-
şama koşullan çok guçtü Havasızbk-
tan, guneşMzlıkten, ışıksızbktan, özel-
lıkle yaşlı arkadaşlanrruz çok etkılen-
dıler, çok buyuk zorluk çektıler
Orhan Apaydın'ın sağlığı onemlı ölçü-
de orada bozulmuştur Orada kaldığı-
mız 8 aylık sure ıcınde ışkence görme-
dık Ancak, ınsan sağlığını tehdıt eden
koşullar yuzünden hemen hepımızın
sdglığı bozuldu 1982 yılının sonunda
arahk ayında, mahkeme karanyla
oradan tahbye olduk
tkinci tutuklanma
- Sonra siz veniden ne zaman tutuk-
landınız?
TAYLAN - 1983 yüının ağustos
ayında TKP ıle ılgılı olarak dort kışı-
hk özel bır dava açılmışü O dava ne-
denıyle tutuklandım Tutuklanmam
da şoyle oldu O sırada Banş Derneğı
davası sürüyordu Tutuklandığım gun
Banş Derneğı davasının duruşması
vardı Sabahleyın duruşmaya gırerken
ıkı tane sıvıl polıs yanıma yaklaşarak
"Ankara'dan tutuklanma karannız
geldı, sızı gozaltma alıyoruz" dedıler
Tabıı duruşmaya guroek zorunda ol-
duğum ıçın. çıkışta benı alacaklannı
soyledıler Mahkeme salonuna gınnce
duruşma yargıana, "Ankara'ya gotü-
rüluyorum, ışkence altında ıfadem alı-
nabılır, bunun zapta geçmesını ıstıyo-
rum"dedım İsteksız olarak daolsabu
sözlenm zapta geçınldı Mahkeme bı-
tınce o ıkı sıvıl polıs benı alıp Gayret-
tepe'dekı 1 Şube'ye göturdûler Ora-
da alt kattakı hucrelerden bınne
konuldum O hücrede kaldığım 12 ya
da 13 gunluk surede şıddete, ışkenceye
maruz kalmadım Çunku orada tstan-
bul pobsının değıl. Ankara pohsımn
malı olarak bulunuyordum Boyle dı-
yorlardı polısler O yüzden dokun-
muyordu bana Istanbul polısı
- Peki sizin dışınızdakikre işkence
yapdıyormuydu?
TAYLAN - Orada çok çeşıtlı ınsan-
lar bulunuyordu Çoğunluk solcuydu
Bunlanndaçoğugençtı Aynca 4-5 ta-
ne yaşlı sendıkacı ıle dınaler vardı
özelbkle solcu gençlenn 10-12 tanesı
her sabah duzenlı olarak yukan çıkar-
ülıp ışkenceye tabı tutuluyorlardı Her
bın penşan halde gen dönüyor, ayak-
ta guç duruyorlardı Kendılenne gel-
dıklennde vucutlannın çeşıtlı yerlenne
saatlerce elektnk venldığını anlatıyor-
lardı
- Daha sonra sizi Ankara'ya götürdü-
ler değil mı?
Alyansiçindayak
TAYLAN - Ankara'dan bır polıs
ekıbı gelıp aldı benı Ankara'ya var-
dığımızda bızı bekleyen bır arabaya
alındım O arabada gozlenmı bağladı-
lar Nereye gıttığımıa anlamayayım
dıye bır sure dolaşünp hâlâ bılmedı-
ğım bır bınanın alt katına goturduler
Seslenn yanKilanmasından o bınanın
buyuk bır bına olduğunu anladım
Daha bınaya gırer gırmez tekme lokat
başladı Gozunuz kapalıyken darbeye
maruz kalmak çok urkutucu bır şey
^damdkıllı şıddetlı darbeler yedım
kulaklanmd falan Hatta kulak zar-
lanm patlar mı dıye endışe de ettım
Çunku bır arkadaşım bu tıp darbeler
sonucu sağır kalmıştı Derken dovule-
lan, sorgulama oncesınde sınırlennızı
bozmak, dırenanızı kırmaktı O huc-
rede 8 gun kaldım \e T na gûn sorgu-
ya çıkanldım
- Sorgu\a çıkaniırken gözterinizi
bağladdar sanınm.
TAYLAN - Evet, gozlenmı bağ-
layarak çıkarttılar hûcreden Sorgu
yenne goturulene kadar da epey tek-
me tokat, kufur yedım Sorgu odasın-
da benı bır ıskemleye oturtup kolla-
nmdan bağladılar Bundan sonra da
sorgu başladı
- Neler sordular size?
BulutgJTi tanıyor musun?
TAYLAN - Ilk sorduklan, "Aydan
Bulutgırı tanıyor musun, onun ıfade-
smı doğrular mısın
r
' oldu Aydan
Bulutgıl Banş Derneğı davasında bır
numaralı delıl teşkıl eden ıfadenın sa-
hıbı kışı TKP davası çerçevesınde
venlmış bır ıfadeydı bu Aydan Bu-
lutgıl adb kışının ıfadesıne dayanıla-
lanma teller bağlayıp elektnk verdıler
Yaklaşık ıkı saat kadar sürdu elektnk-
le ışkence
- V ûcudunuza elektrik verilirken ne-
ler duydunuz?
TAYLAN - Vucuduma elektnk ve-
nlmesı sonucu oluşan duygu, o ana
kadar lanımadıgım bır şeydı Bu an-
lamda çok urkutucüydu Çok acı du-
yuyordum Aanın yanı sıra ganp bır
kuruma duygusu Sankı ıçımın suyu
buharlaşıyormuş gıbı Sankı yoğun-
laşıyormuşum gıbı Sankı bütün göv-
demin suyu katıya dönüşüyormuş
gıbı Sankı govdem kuruyormuş,
ufalıyormuş, büzuşuyormuş gıbı
Sankı kanım pıhtılaşıyormuş gıbı Bu
duygularla bırlıkte şıddetlı bır susama
duyuyordum Aynca acıdan avazım
cıktığı kadar bağınyordum Neyse bır
süre sonra bu ışkence bıttı ve benı ye-
nıden hucreye attılar Ertesı gün yıne
gozlenmı bağlayıp sorgu odasına çı-
kardılar Vucuduma yenıden elektnk
rek ındınldığım alt katta gozlenmı
açıp uzenmdekı saat, aly ans, kemer gı-
bı eşvalan çıkartmamı soyledıler Lze-
nmden çıkanlan da bır kağıda yazı-
vorlardı Bır ara kâğıda gozüm takıldı
Baktım alvansımı yazmamışlar Bu-
nun uzenne ' Bu lıste eksık, alyansı da
yazın" dedım Scn mısın böyle dıyen
"Bız hırsız mıyız ulan" dıyerek uzen-
me çullandılar ve epeyce dovduler
Ondan sonra da bır hucreye attılar
- Nasıi bir >erdi bu hûcre?
TAYLAN - Çok küçuktü 1 metre-
kare boyutunda zıfın karanlık bır yer-
dı Sabahtan sabaha yanm ekmek ve
50 gram reçel venyorlardı 24 saatte
verdıklen yalnızca bunlar Bır bakı-
ma aç bırakıyorlardı Bır taraftan aç-
hk, bır taraftan zıfın karanlık Aynca
24 saatte bu- tuvalete çıkartıyorlardı
Dığer zamanlarda tuvalet gereksınımı
duyduğunuzda sızı yalvartmaya,
mumkunse uzennıze yapmaya zorlu-
yorlardı Hücrede ıdrar kabı olarak
kullanacağmız, orneğın bır süt şışesı
de yoktu Zaten ıçenye hıçbır şey ver-
mıyorlardı Buarada çeşıtlı bahaneler-
le tekme tokat saldınyorlardı Amaç-
rak açılmıştı butun bu davalar Bız
Banş Derneğı davasında da bu ıfade-
nın temel dehl sayılması sonucu yargı-
lanıyorduk Bu arada bana TKP üyesı
olduğuma daır bır ıfade ımzalatmak
ıstedıler Benı Aydan Bulutgü'ın ıfade-
sını doğrulamaya ve TKP uyesı oldu-
ğuma daır bır ıfade ımzalatma>a zor-
lamalannın nedenı şuydu Boylelıkle
Banş Demeğı'nın TKP uyelen tara-
fından yönlendınlen ıllegal bır orgut
olduğunu ıspatlamaya çabşıyorlardı
Bunun uzenne bu konuda mahkeme
onunde ıfade verdığımı zaten oraya
da mahkeme salonundan abrup getı-
nldığımı, onlann ıstedığı gıbı gerçek
dışı ıfade vermeyeceğımı, hazırladıkla-
n gerçek dışı ıfadenın altına da ımza
atmayacağımı. kaldı kı mahkeme
önünde ıfadesı abnmış kışının aynı ko-
nuda pobste sorgulanmasının yasadışı
olduğunu soyledım
- Ne yaptıiar o zaman?
TAYLAN - -Çakal", 'ıbne', 'puşf,
'ıt', gıbı kufurler ederek, "Bu ımzayı
atacaksın, atmazsan sağ çıkamazsm"
dıyerek uzenme saldınp vurmaya baş-
ladılar Ardından el ve ayak parmak-
vermeye gınştıler Bır anda karar ve-
np, "Tamam, kesın, ıstedığınız ıfadeyı
ımzalayacağım" dedım ve hazırladık-
lan gerçek dışı ıfadeyı ımzaladım
Adli tıp raporu
- Sonra nereve götûrûldünüz?
TAYLAN - Oradan adb tabıplığe
gotüruldum Benı oraya göturen po-
bsler ıle adb tabıp once aralannda bır
şeyler konuştular Derken adb tabıp
benı hıç muayene etmeden, ışkence
görmedığıme daır bır raporverdı Adb
tabıpten bu raporu aldıktan sonra be-
nı Mamak Asken Cezaevı'ne goturup
leslım ettıler
- Orada size şiddet uygulandı mı, iş-
kence yapüdı mı?
TAYLAN - Orada once kafes de-
dıklen yere konuldum Üç tarafında
duvar, on tarafında demırparmakbk-
lar olan bır yerdı kafes dedıklen
Kafes ıçınde kaldığım 48 saatbk sure-
de surekb tekme, tokat, cop yedım
Öylesıne dövuyorlardı kı. ellennız dır-
seklennıze, ayaklannız dızlennıze ka-
dar moranyor Bu arada bır de dışımı
kırdılar Ben solak olduğum ıçın sol
kolumu kollamaya çabşıyordum Sa-
kat kabrsam, resım yapamazsam endı-
şesıyle yapıyordum bunu İlk gun
yıyecek hıçbır şey vermemışlerdı Ikın-
a gun oğleyın bır tas çorba verdıler
Bu yemek fasbndan sonra yenıden da-
yak fasb başladı Ben o arada bayılmı-
şım Kendıme geldığımde yatüğım
yerden benı kaldınp yenıden koğuşa
gonderdıler Mamak'ta 6 ay kadar
kaldım Her an, her bahaneyle bayıltı-
bncaya kadar dovulüyorduk Koğuş-
larda sürekb arama yapıp dovüyorlar,
asken eğıtım yapünp dovuyorlar, sa-
yım yapıp dovuyorlar, karavana al-
maya gıdıyor dövuluyorsunuz Sonra
dondurucu soğukta ve kar altında sı-
nlsıkJam terleünceye kadar koşturup,
"Soyunun" dıyorlar Terb ve çıplak
vucudunuzla. dondurucu soğukta, sa-
aüerce bekleübyorsunuz Tabıı vücu-
dunuz mosmor kesıbyor Koğuşlara
gıderken yıne dovüluyorsunuz Aynca
uzenmıze kurt köpeklennı saldırtük-
lan da oldu Surekb ve sıstemb bu- şıd-
det uygulanıyordu Mamak'u
- Böylesine bir şiddet uygulaması na-
sıl izkr bmkıyordu insaniar uzerinde?
TAYLAN - Zaten pobs ışkencesın-
den geçıp gebnışler insaniar oraya
Kımılennın beb kınbnış, kımılen çeşıt-
b yerlennden sakat kabnış Bır de
orada boyleane sıstemlı ve sürekb şid-
det uygulaması alünda kalınca fızık-
sel, hatta ruhsal sağbklannı yıünyor-
lardı Çoğunun ellen ütnyor, bazılan-
nın ellen tutmuyordu, sankı felçb
gıbıydıler Çoğunda mıde ve bağır-
sak hastabklan oluşmuştu surekb ge-
nbm ve korku altında tutulmaktan
Kımılen uykusunda, "Durun, yapma-
yın, vurmayın, elektnğı kesın, ıstedığı-
nız ıfadeyı vereceğım, ımzalayacağım"
şeklınde sayıklarlardı Bır anlamda ış-
kence sırasında yaşadıklannı yenıden
yaşarlardı Uyurken sankı taş oğutur
gıbı dışlennı gıcırdatanlar, haykırarak
uyananlar pek çoktu Gerek pobste
gerek Mamak'ta yaşadıklan bu up ız-
ler bırakmışü insaniar uzennde
- Mamak'tan nereye nakkdikUniz?
TAYLAN - fstanbul'a Sağmalalar
Cezaevı'ne O sıralarda Banş Derne-
ğı davasının ıkına dönem tutuklaması
başlamıştı Sağmalalar Cezaevı'nde
ıkı yıl kaldım Cezaevinden, çok uzak
mesafelerdekı mahkeme salonlanna
götunılduğümuzde bır başka tur ış-
kence yaşardık Örneğın cezaevinden
çıkanbrken Banş Derneğı davasının
tutuklulan olarak bırbınmıze zınarle-
nırdık Kelepçelenme değıl, basbayağı
zmarlenme Ikışer ıkışer yan yana dı-
zıbyorsunuz önce zıncırler bıleklen-
nıze ıkı kere dolanıp canınızı aatacak,
gozünuzü yaşartacak derecede sıkıbp
İubtlenıyor Sonra zınarler ıkışerb sı-
ranın ortasından geçınbp, bu ıkışerb
çıftlen bırbınne bağbyorlar Hatta bır
keresınde zınar uzun gehnışü de as-
kerler, zınan Gencay Saylan'm boy-
nuna dolayıp bağlamışlardı Bu zıncır-
lenme fasbnın ardından her tarafı
kapab teneke kutu bıçımındekı cezae-
vı arabalanna bmdınbrdık Ancak 5-6
kışı alabılen bu arabalara 10-12 kışı
babk ıstıfı gıbı bındınlırdı Bır taraftan
havasızbk, bır taraftan sıkışıkbk, bır
taraftan zmcır Bu şekılde mahkeme
salonlanna saatler süren yolculuklar-
dan sonra gıdıp gebrdık Böylesine
yolculuklarda fenalaşan, baygınbk ge-
çıren arkadaşlanmız olurdu Örneğın
Ab Sırmen. Huseyın Baş, Tahsın Us-
luoğlu gıbı arkadaşlanmızın fenalaştı-
ğını, baygınbk geçırdığını anımsıyo-
rum Yıne Metın Özek, Ab Taygun,
Haluk Tosun gıbı arkadaşlanmızla
bırbınmıze zıncırlendığımızı anımsı-
yorum Bır keresınde bu şekılde mah-
keme salonuna götürulürken gazetea-
ler fotoğrafimızı çekmeyı de başarmış-
lardı
- Bütün bu yaşadıkJannız sizin ve ai-
lenizin üzennde ne gibi etkiler bıraktı?
TA\ LAN - Bundan bırkaç yıl once
bır sergım nedenıyle Ankara'daydım
O gunlerde televızyonda Arjantın'-
dekı ışkencea subaylann ayaklanma-
sıyla ılgılı bır haber gostenlmıştı İşte o
haben ızlerken, o zaman 5 yaşındakı
oğlum annesıne, '"Annecığım, babam
ıyı kı Arjantın'de değıl de \nkara'da
Generaller onu bulamazlar değıl mı'''"
demış Bu olay sorunuzun karşılığı
olur sanınm
YAR1\: SELDA
Deprem: Sıra nerede, ne zaman?
A. SOLMAZ MARŞAN
ÎMO Istanbul Şubesı Yoneton Kurulu aduuı
13 Mart 1992 Cuma akşamı yaşa-
nan afet ulkeyı acıya boğarken. başta
Istanbul olmak uzere buyuk kentler-
den bırçok kışı bulabıldıklen her çeşıt
vasıtayla Erzıncan'a ulaşmaya, yakın-
lannı bulmaya, sağ ve esen ıseler alıp
yanlanna getınneye gıttder.
Günlerce TV'de ve basında, özelbk-
le "kurtarma çabşmalan" ıle yer alan
2 Erzıncan depremı, gozler onune se-
nlen trajık tablolann zorlaması ıle en
duyarsız keamlerde bıle "Neden böyle
bır sonuç ortaya çıktı
7
" sorusunu aİcla
getırdı Ve "araba kınldıktan sonra
yol gosteren çok olur" atasozunde ol-
duğu gıbı ılgjlı-ılgısız kışı ve çevreler,
doğru-yanbş pek çok şey soyledıler,
yazdılar Yoğun olaylann yaşandığı
dünyamızda ve ulkemızde bır süre
sonra kaçınılmaz olarak gundeme
başka konular gırdı Ülke kamuoyun-
da. basın-yay ın organlannda arka pla-
• Ulkemızde yakın zamanda yaşanan depremler bakımından
şansh olduğumuzu söyleyebılinz! Çünkü deprem nskı çok
yüksek olan ve tanhte büyük deprernlenn etkısınde kaldığı bı-
hnen Istanbul, İzmır gıbı buyük kentlenmizde son yıizyıl ıçın-
de oldukça sakın bır dönem yaşanmıştır.
na ıülen Erzıncan "unutulan kent
deprem de bır sonrakı faaaya kadar
"unutulan afet" oldu
Oysa deprem, ulkemız ıçın surekb
var olan doğal afetlenn başında gel-
mektedır Bınlerce yıldır varbğmı sur-
duren bu doğal afet, yerkure var ol-
dukça geçerb olacakür Ulke toprak-
lannın yuzde 92'sı, nufusun yüzde 95'ı
deprem bolgelen ıçınde kalmaktadır
Bundan once de bu topraklarda bu-
y uk depremler yaşanmıştır Yanı dep-
rem, bırlıkte yaşamak zorunda oldu-
ğumuz bır nesnelbk olup sorun, alına-
cak onlemler ıle can ve mal kayıplanm
azaltabıbnektedır
Üstelık butun dünyada olduğu gıbı
ulkemızde de deprem nskı bıbnebıbr
durumdadır Deprem oncesı abnması
gereken uzun ve kısa vadeb onlemler,
deprem anında ve deprem sonrası ab-
ııacak onlemler de bıbnmektedır Ay-
nca Bırleşmış Mılletler, 1987 yıbnda
1990-2000 yıllan arasını butün dunya-
da "Doğal Afet Zararlannın Azalül-
ması On Yıb" ılan etmış, Avrupa
Topluluğu ıçensınde ve Turkıye'de
buna bağb alt orgütlenmeler yapıbnış-
tır Doğal afet başlığı altında elbette
deprem önemb bır yer tutmaktadır
"Pekı, bunlara rağmen sonuç neden
boyle oldu
9
" sorusu herhalde hemen
aklagebyor
Karunuzca bunun yanıtı, "İnsan va-
şamına ve ulusal varbklara gerçekten
onem vermek. değer vermek, bu kaygı
ıle butun bıbnen ama ahnmayan ön-
lemlen hızla gerçekleşürmek" dıye ıfa-
de edılebılecek erk kullanımının
eksıklığıdır Kamuoyunun da can gu-
venbğı ıle bırebır ılgılı bu konuda mer-
kezı ve yerel yoneumlere baskı unsuru
oluşturması gundemden düşen traje-
dının belleklerden sıbnmesıne ızın ver-
memesı, "nasıl olsa bır şey olmaz"
duşuncesınden vazgeçmesı gerekbdır
Ulkemızde yakın zamanda yaşanan
depremler bakımından şanslı olduğu-
muzu söyleyebılinz
1
Çunku deprem
nskı çok yuksek olan ve tanhte buyuk
depremlenn etkısınde kaldığı bıbnen
İstanbul, Izmır gıbı buyuk kentlen-
rruzde son yuzyıl ıçınde oldukça sakın
bır donem yaşanmıştır 1990 nufus sa-
>ımlanna gore Erzıncan ıbnde nufus
artışı (-)'dır İl 299 251, ıl merkea ıse
91 772 nufusludur Yanı orta buyuk-
lukte sayabıleceğımız kentlenmızden
bınydı Erzıncan 13 martta yaşanan
deprem daha öncelen ağırbkb olarak
kırsal alanlarda yaşananlardan farklı
olarak başıboş yapılanma sureanın
var olduğu bır kentte vukubulmuştur
Erzıncan depremı, bu açıdan da ıb-
ret abnması gereken bır olaydır 90 bın
nufusla, 4-5 katb yapüaşma ıle yaşa-
nan yetersızbk ve denetımsızhkler uya-
ncı olmabdır
Erzincan depremi ve İstanbul
tnşaat Muhendıslen Odası (İMO),
afet ortaya çıküktan sonra değıl, bı-
lımselbğın gerekürdığı ongoru ıle on-
ceden merkezı ve yerel yonetımlen
uyannaya, kamuoyunu bu doğrultu-
da aydınlatmaya çabşmıştır Örneğın
4Mayıs 1991 tanhmde yapılan "İstan-
bul ve Deprem Sempozyumu' bu açı-
dan ozel onemı olan bır etkınbktır
Erzıncan depremı sonrasında oluş-
turulan İMO heyeünın bızzat yennde
>apüğı ıncelemelerle de desteklcnen
goruş ve onenlennı çeşıtlı vesıleler ıle
dıle getırmışür
SLHECEK
POLtTİKAVEÖTESİ
MEHMED KEMAL
Mavi Tülden Bir Perde...
Halk Partısı 1970'lerde beledıye seçımlerını sırtı sırtına
kazanıyordu Kartal'da genc ressamların, boş bulduğu du-
varlara resımler yaptığını gordum Korkmadan, çekınme-
den dıledıklerı gıbı duvarları susluyorlardı Bunlar, ateşlı
ve çalışkan akademı oğrencılerı ıdı Kartal Beledıye Baş-
kanı Mehmet Alı Buklu ye,
"Bunlar ne" dıye sorduğumda, "Kentı susluyoruz" de-
mıştı O yıllarda Buklu de gencler kadar ateşlıydı
Ramız Yılmaz ve Salıh Turan ıle arkadaşlarını o yıllarda
tanımıştım Ramız'ınbırçoksergısını gordum Bugunede-
ğın 21 sergı açmıştı Sonuncuyu anlatmak ıstıycrum
Resım, Ramız ın aklına bırdenbıre gelmıyor, Hasanoğ-
lan, ivrız (Konya) Öğretmen Okulu'nda okurken resımle
karşılaşıyor Başlıyor resım yapmaya Gazı Eğıtım'e gel-
dığınde resım bolumune gırıyor Bır yandan resım yapı-
yor, bır yandan da okuyor Camus, James Joyce, Dosto-
yevskı, Şolohof
Cahıl adam resım yapamaz, resım, okumayla beslen-
melıdır '
Bedrı Rahmı Eyuboğlu ndan bu yana resmımızde bır
Karadenız kuşağı var Hangı unlu ressamımıza el atsanız,
doğum kutuğunde Karadenız çıkıyor Ramız Aydın da Gı-
resun ılımızın Gorele ılçesınden (1937 doğumlu)
Gazı Eğıtım'e gırıyor, bıtırıyor Marmara Unıversıtesı'-
nın resım bolumunde oğretım uyesı (Doçent) Ramız, eğı-
tımcılığının yanı sıra resım çalışmalarını da aralıksız sur-
duruyor Onun ıçın çok uretken çokdoğurgan.çokyaratıa
bır sanatçı denılebılır Bu, açtığı sergılerden de (21 kışısel
sergı) bellıdır Sanatçı, ıçınden çıktığı ve yaşadığı dunya-
nın resmını yapıyor Sergısınde tuvallerı karşınıza alıp bır
de sıgara tellendırdığınız zaman bu dunyayı yakalarsınız
Şoyle sıralayalım, genış ve yaygın bır kırsal kesım, bu ke-
sımın ınsanları, Anadolu nun belırgın kırlığı, kır yaşamı
Burada donup kalmaz, gıttıkçe açılır, yayılır Renkler bır
ata bınıp, duz ovada seğırtır gıbıdır Bu yayılış ressamın
yapıtlarında konu olarak da ağırlık taşır Seyırcı ıle ressam
arasındakı ıletışım bu noktada başlar
Yaşamına bakarsanız, çocukluğu, orta, doğu, kuzey
Anadolu'da geçmıştır Bunlar elbette resmıne yansıyacak-
tır Surrealızmden realızme doğru her resmı, denemıştır.
Şımdılerde sevdığı şaır Pır Sultan Abdal, sevdığı res-
sam Cıhat Burak mış Nedenını sormuyor, her ıkısı de deiı
dolu değıl mO Sevmesıne bu yeter'
Benım resmım başkasma benzemez, kendı resmım-
dır dıyor Resımlerıne eleştırel bır gozle bakılmasını ıstı-
yor Resımlerınde koyler var, kentlerdevar Amagenede
en çok sevdığı yerler kırlıktır, kırlardır
"Bozkır mı?" dıyorum 'Evet, ta kendısı'"
Şolohov'un uç cıltlık' Ve Durgun Akardı Don" adlı roma-
nınıçoksevıyor
Bu romanda butun bozkır var Şolohov un romanını
onun ıçın çok sevıyor Şolohov kırları yazmış Ramız res-
mını yapıyor Fakır Baykurt, Yaşar Kemal onu etkıleyen
yazarlardan Gerçekten de Bılım Sanat Galerısı nde açtı-
ğı sergıyı (21 mayıs-10 hazıran) gezerken dedıklen goru-
nuyor Kocaman tuvallerın onunde canlı bıçımler fıaurler,
jjonular var Ondan sonra gozalabıldığıne boşluklar goru-
nuyor Boşlukları, ayışığı ılesusluyor
Buraları özellıkle mı boş bıraktın" dıye soruyorum
Gozlerı renklerın bılıncıyle guluyor Şoyle anlatıyor Ayı-
şığı, nesnelerın rengını dokusunu ve yapılarını orten mavı
tulden bır perde gıbıdır Mavı ve grının yoğunluğunda ye-
nıden butünieşıp varolan bır evrenın tanıklığını yapmaya
çalıştım " Demırel de koyden gelme değıl mı? Onu da şoy-
le tanımlıyor Onundeğışımıkıtaplardan.okudukçadeğışı-
yor Kıtaplardan korkmamalı " Oysa kıtapları cezalandı-
ran bır ulkede değıl mıyız?
BULMACA
9
SOLDAN SAGA:
1/ Unutulmaması
gereken şeyler ıçın
konulan nışan. 2/
Yıyeceğı ortaklaşa
saglanan toplantı
3/ Bır tür kalın ve
ağır çızme Rad-
yum elementının
sımgesı. 4/ Çıt,
perde. Bakanlar
kurulu 5/ Osman-
lılar dönemınde
Roma kentıne ven-
len ad. Sus. 6/
Stendhal tarafın-
dan, bu- yazarın
kendı kışılığıne ılışkın olarak yap-
tığı çozumsel ıncelemeyı belırtmek
ıçın kullanılan tenm 7/ Kalaba-
hk.. Göstenş, caka. 8/ Yoksullara
yiyecek dağıtan hayır kurumu... Su.
9/ Eğrı kulesıyle ünlü kent... Bir
olayda bırbırı ardınca görulen de-
ğısık durumlann her bın
YUKARIDAN AŞAĞ1YA: 1/ Ah-
lak Kalın bukulmuş sıcım 2/ Ja-
ponlara ozgu kâğıt katlama sana-
tı. 3/ Iskambılde bır kâğıt Karbonath kumtaşı. 4/ Uzak
Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan bır tur eğn bıçak
5/ Sadrazamlann ya da çeşıth devlet adamlannın padısaha ver-
dıklerı armağan 6/ Bağışlama Salgı oluşturan organ. Bır
cetvel turü. 7/ Olağanustu çekıcılığı olan hderlerın kendısıne
ve kışılığıne, yandaşlannca yakıştırılan buyuleyıcı güç ve ye-
tenek 8/ Itırlı bır bıtkı. Bır makyaj malzemesı. 9/ Adın du-
rum eklerınden bın. Kumul
Kolejleıe, Anadolv Liselerine Hazıılananln!.,
LİSKUR
T ERENKÖY Kantarcı Rıza Sk
i °
l 0
363 77 86 - 359 30 68 - 356 04 44
HİÇ BİR YERDE ŞUBEMİZ YOKTUR.