15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 1992 PERŞEMBE HABERLER ÖzaTaşartb destek • ANKARA (AA)- Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Sedat Yurtdaş, Çumhurbaşkanı Turgut Özal'ın sermayenin savunucusu olduğunu bildiklenni, buna karşın "Kürtçe TV yayını yapılmalı" şeklindeki görüşünü desteklediklerini bildirdi. Sedat Yurtdaş yaptığı yaalı açıklamada, Özal'a geçirdiği ameliyat nedeniyle 'geçrniş olsun' dedi. Yurtdaş. Özal'ın. "tabulann devam\nın çok daha şiddetli patlamalara yol açacağını gördüğü, devlet ıdepjisinin yetmezliğini fark ettiğini ve Ortadoğu pazannın kalıcılık garantisinin Kürtlerde olduğunu bildiği için" sözkonusu tartışmayı başlattığını savundu. ŞeyketKazan'ın iddiaları • ANKARA (AA)-RP Grup Başkanvekili Şevkel Kazan. bazı kişiler tarafından Türk dış politikasında "altın çağ" yaşandığının söylendiğini belirterek. "Türk dış politikası Amerikan uşaklığında altın çağrnı yaşıyor. Çünkü Türk dış politikası A BD'nın gösterdığı çizgide yürütülüyor" dedi. Şevket Kazan, RPgrup toplantısında yaptığı konuşmada. Başbakan Süleyman Dernirel'in son olarak beraberindeki heyet ile birlikte toplam 4 uçakla Orta Asya gezisineçıktığını, gezi sonrasında hiçbir sonucun da çıkmadığını savundu. Necmettin Erbakan"ıngeziye başlamadan önce söylediği gibı tcmaslann 'şov" olduğunu kaydeden Kazan. gezı sırasında yetkililere yapılan teklıflerdede. Türkiye'nın. ABD'nin taşeronluğunu üstlendığinin belgelendiğini iddiactti. Demirel'den Cindoruk'ajest • ANKARA (AA)- Başbakan Süleyman Demırel, makam aracı sıkınüsıçeken Cumhurbaşkanı Vekili TBMM Başkanı HüsamcUinCindoruk'a bir jest yaparak ihtiyaç fazlası olan Cadillac marka zırhlı makam aracını lahsisetti. Cindoruk.TBMM bütçesinde alınmasına kararverilen Mercedes marka makam aracını pahalı bularak satın alınmasına karşı çıkmıştı. Cindoruk. TBMM'de bulunan eski modd bir BMW marka aracı kullanıyordu. Ancak cumhurbaşkanı vekillığini üstlenenTBMM Başkanı Cindoruk. Çankaya Köşkü'nde bulunan ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kullandığı makam araçlannı da istemedi. Cezaevinde tûnel buliındu • BURSA(Cumhuriyet Bûrosu)- Bursa Özel Tip Cezaevi'nde 20.5 metre uzunluğunda tünel ortaya çıkanldı. Tünelın başlangıç noktasınm, mahkûmlann kalmadığı boş koğuşlardan biri olduğu ve uzun bir süredir kazı yapılmadığı öğrenildi. Tünelin cezaevi içinde 20.5 metrelik yol katettiğı. cezaevi avlusundan dış duvarlara kadar da 33 metre kazım yapıldığının belirlendiği bildirildi. Jandarma tarafından K Bloktaki bir koğuşta çökme olması sonucu ortaya çıkanlan tünelin hangi görüşteki mahkûmlar tarafından kazıldığı açıklık kazanmadı. Tünel ıle ilgili soruşturmanın sürdüğü. jandarmanın cezaevi çevresinde geniş önlemler aldığı ve başka tüneller olabileceği olasılığı ile araştırma yaptığı öğrenildi. Halkevi kapatıldı • BURSA (AA)-Bursa Valiliği, üye olmayan kişilerin bulunduğu, tüzüğe aykın faaliyetlerde bulunulduğu ve panolannda öğrenci dernekleri ve sendikalar ile ilgili yazılar bulunduğu gerekçeleriyle Yıldınm Halkevini kapattı. Yıldınm Halkevi"ne 27 nisan tarihinde Dernekler Masası ekipleri tarafından yapılan denetımde, üye olmayan kişilerin bulunduğu gerekçesiyle uyanda bulunulduğu öğrenildi. Valiliğin kapatma karanna ilişkin olarak Cumhuriyet Savcılığı'na da suç duyurusunda bulunduğu belirtildı. Yıldınm Halkevi üyeleri kapatma karannı öğrendikten sonra İnsan Haklan Derneğı'ndebir basın toplantısı düzenleyerek karan "keyfi" olarak nitelediler Özal'ın ABD'ye gitmeden önce 190 atama karamamesini imzalaması koalisyonu rahatlattı Hükümetkadrosunu kurayor• Cumhurbaşkanı Turgut Özarın bazı üst düzey bürokratlann atanması ve görevden alınmasmı onaylamaması nedeniyle Çankaya ile hükümet arasında altı aydır süren kararname krizi birİcaç üst düzey atama dışında çözüldü ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Çankaya ile hükümet arasında yaklaşık 6 aydır süren kararname krizi, birkaç üst düzey atama dı- şında önemli ölçüde çözüldü. Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın ABD'ye gitmeden önce 190 atama ve görevden alma karamamesini im- zalamasından sonra, koalisyon hükümeti kadrosunu kurmuş oldu. Halen Cumhurbaşkanlığı'nda onay bekle- yen kararnameler arasında. Gelirler Genel Müdürü Altan Tufan'ın görevinden alınarak. yerine tstanbul Defterdan Zekeriya Temi- zel'in atanmasına ilişkin kararname de yer alıyor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bazı üst düzey bürokratlann atanması ve görevden alınmasını onaylamaması nedeniyle Çanka- ya ile hükümet arasında yaklaşık 6 aydır sü- ren kararname krizi aşıldı. Yiğit Gülöksüz ün Toplu Konut İdaresi Başkanlığf na, Tûrkân Akyol'un YÖK üyeliğine atanmalanna iliş- kin kararnamelerin Özal tarafından onaylan- mayarak, geri gönderilmesi üzerine tırmanan kriz. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Boz- kurt Kunıç ile Halk Bankası Genel Müdürü Mümtaz PehüvaıüVnın görevden ahnmalan- na ilişkin kararnamelerin veto edilmesiyle sürmüştü. Ancak Özal'ın, prostat ameliyatı olmak üzere ABD'ye gitmeden önce 190 ata- ma ve görevden alma karamamesini imzala- masıyla Çankaya ile hükümet arasındaki kararname krizi önemli ölçüde aşılmış oldu. Tufan'da kriz belirtisi Cumhurbaşkanlığı'nda onay bekleyen ka- rarnameler arasında, Turgut Ozal'a yakınlı- ğıyla tanınan Gelirler Genel Müdürü Altan Tufan'ın görevinden alınarak, yenne İstan- bul Defterdan Zekeriya Temizel'in atanma- sına ilişkin kararname de bulunuyor. Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral'ın "harici gö- rcv" önerisini "kızağa alınmak istemediğini" belirterek, kabul etmeyen Tufan'ın görevden alınmasına ilişkin kararnamenin Çankaya ile hükümet arasında yeni bir krize yol açabile- ceği belirtiliyor. Tufan. önceki hafta Sümer Oral'la yaptığı görüşme sırasında. Gelirler Genel Müdürlüğü görevinden alınmasına ilişkin karamamenin. Cumhurbaşkanı Özal tarafından onaylanmayacağını ıma etmiştı. Özal'ın ABD'de bulunması nedeniyle Cum- hurbaşkanlığı'na vekâlet eden TBMM .Baş- kanı Hüsamettin Cindonık'un önceki gün yaklaşık 50 kararnameyı onaylamasına kar- şın, Tufan'ın kararnamesi hakkında işlem yapmaması dikkat çekti. ANAP hükümeti döneminde görevlerine atanmalanna karşın. halen bu görevlerinde kalan bazı bürokratlar da bulunuyor. Bu bü- rokratlar arasında TRT Genel Müdürü Ke- rim Aydın Erdem, Merkez Bankası Başkanı Ruşdü Saracoğlu, Ziraat Bankası Genel Mü- dürü Coşkun L'lusoy, Sav unma Sanayii Müs- teşan Vahit Erdem veralıyor. Cindoruk imzaya devam ediyor •• Bu arada Cumhurbaşkanlığı'na vekâlet eden TBMM Başkanı Hüsamettin Cındo- ruk, irnzaladığı bir yasa ve 65 kararnamenin ardındah 26 kararnameyi imzaladı. AA'nın haberine göre. Cindonık'un imza- ladığı karamameler arasında TSK'nın telsiz cihazlan alımı ve Turst Banker liderliğinde Londra Menkul Değerler Borsası'na tahvil ıhracı ile Asya Kalkınma Bankası'na 146mil- yon dolarlık katkı sağlanmasına ilişkin Ba- kanlar Kurulu kararlan da' bulunuyor. Macaristan'a hizmet dışı pasaport sahipleri- nin de kabul edilmesi, Yugoslavya ile Türki- ye arasında vizenin karşılıklı olarak kaldınl- ması. Türkiye ile Norveç arasında yatınmla- nn karşılıklı teşviki ve Türkiye-Polonya karayolu ulaştırmasının karşılıklı geliştiril- mesine ilişkin uluslararası anlaşma ve sözleş- melerin onayı ile ilgili Bakanlar Kurulu karar- lan da imzalandı. Ortopedi ve travmatoloji ile verem savaş gibi bazı derneklenn mahalli kuruluşlanna "Kamu yarajına çalışan der- nek" statüsü verilmesi. bazı yurttaşlara vata- nı hizmet tertibinden aylık bağlanması, yurt- dışına geçici görev le gıden kamu görev lilerine izin verilmesine ilişkin kararnameler de Cin- doruk tarafından imzalandı. Yönetim KurulıTna atama yapılmaymca yatınmlar durdu TRT'de yönetim sıkıntısı AYŞESAYTN ANKARA-TRT Yasası'nın bu ya- sama döneminde Anayasa ve yasa değişikliği ile yenıden düzenlenmcsi beklenirken, kurum genel müdürlüğü için de kulisler hızlandı. Normal süresi 1993 yılında dolacak olan TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem'in gö- revden uzaklaştınlabilmesı için hükü- metin TRT Yasası'na "Bu yasa yürür- lüğe gırdiği tarihten itibaren. TRT genel müdürü ve yönetim kurulu üye- lerınin görev leri sona erer" biçimınde geçici bir hüküm koyabıleceğı ifade ediliyor. ANAP iktıdan döneminde TRT Genel Müdürlüğü'ne atanan Kerim Aydın Erdem'in yerine. DYP-SHP koalisyonunun üzerinde uzlaşacağı bir ismin getirilmesi bekleniyor. Yasa değişikliği sonrasında oluşturulacak yönetim kurulu üyelerinin de, koalis- yon protokolüne uygun olarak. DYP ve SHP'nin üzerinde görüş birliğine vardığı adlardan oluşturulması düşü- nülüyor. TRT yönetiminden rahatsız olduğu bilinen SHP'nin yönetim ku- ruluna en az 2 aday sokabileceği ifadc ediliyor. TRT'nin en güçlü yeni genel müdür adayı olarak eskı Radyo Televizyon Yüksek Kurulu Üyesi Alı Baransel'in adı geçiyor. TRT Yönetim Kurulu üyelıği Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından veto edilen Baransel üze- rinde her iki partınin uzlaşabileceği öne sürülüyor. Ancak, SHP kanadı- nın y ine de altematif bir aday önerebi- leceği de vurgulanıyor. - TRT'de yatınmlar durduruldu- TRT'de yasa değişikliği beklentisi sürerken. yönetim kuruluna yeni üye- lerin atanamaması nedeniyle. kuru- mun. yatınm.harcama. alım-satım projeleri durduruldu. TRT yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin 28 martta sona ermesinden sonra, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal"ın Alı Baran- sel'in atama karamamesini ımzalama- ması nedeniyle yeni yönetim kurulu göreve başlayamadı. TRT yetkılilen, genel müdürün ancak 400 milyon lira- ya kadar olan harcamaiarda imza yet- kisi olduğuna dikkat çekcrek, yönetim kurulunun yaklaşık 1.5 aydır toplana- maması nedeniyle, bütün önemli ka- rarlann alınmasında tıkanıklık yaşan- dığını ifade ettiler. TRT yönetim kurulu yeni üyelikle- nne Radyo Televizyon Yüksek Ku- rulu'nca 12 aday önerilmış, Başbakan- lık bunlardan Radyo Televizyon Yüksek Kurulu eski üyeleri. Prof. Dr. Çanan Toker. Ali Baransel. Anadolu Ünıversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Sinan Bozok. Selçuk Üniversitesı Rektörü Halil Cin, Prof. Dr. tlhan Akın \e Prof. Dr. Gültckin Samancf- run atanmasını uygun görmüştü. An- cak.TRT yasasına göre, TRT yönetim kurulu üyelerinin hiçbir siyasi partiye üye olmaması gerektiğini öne süren Cumhurbaşkanı Özal. Ali Baransel'in DYP mıHetvekılliği adayhğını gerekçe göstcrerek. kararnameyi ımzalama- mıştı. Bunun üzenne hükümet, Baran- sel'in "herhangi bir partiye üye olma- dığını. sadece milletvekili adayı oldu- ğunu" görüşünü yineleyerek, Baran- sel'ın atanmasına ilişkin kararnameyi tekrar Çankaya'ya sunmasına karşın, Özal kararnameyi bekletmişti. Baran- sel'in kararnamesınin Cumhurbaş- kanlığına vekâlet eden TBMM Başka- nı Cindonık'un önünde olduğu belir- tilıvor. 'Muzır Neşriyat Yasası' koalisyonla birlikte kamuoyunun gündemine de girdi Sânsürcü yasa beyinsel gelişime aykırı •Türkiye'nin en az YÖK kadar tartışılan Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Yasası nihayet koalisyon gündemine girdi. Taslak halindeki yasayla Muzır Kurulu'nun yetkileri daralübyor. Taslaklar, iyi niyetler 'herkesin ar, hayası kendine' genişliğinde değil. Muzır Kurulu yine de varlığını sürdürüyor. METİN HAKYERİ Haftalık Merhaba gazetesınde yayımlanan vazı dizisı "Şu Lezboş Dedikleri". içeriğinden değil. ama yazıyı tamamlavan fotoğraftan "müstehcen" bulunmuş, 12 Mart 1986'da yürürlüğe giren çiçeği bumunda "Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Yasası"nın ku- cağına düşmüştü. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi de habenn muhataplannı ceza- landınmış. karann Resmi Gazeıe'de yayım- lanmasını ıstemişti. Karar. Başbakanlık Ba- sımevi'ne gönderildi de... Ama gönderildiği gibı gen döndü. Çünkü mahkemenin müs- tehcenlıkle ilgili karan bu kez Başbakanlık ; Basımevi yetkililennce müstehcen bulun- ; muştu. Haksız da- sayılmazlardı doğrusu. ': Resmi Gazete'de okurlar onca ciddiyet için- '• de şu satırları okuyacaklardı çünkü: '• Bilirkişi raporu "Her ıkı bilirkişi raporunda da vurgulandı- ğı gibı, ikı kadmın karşılıklı olarak bırinin diğerinin göğsünü tutması ve diğerinin de eli ile diğer kadmın mahrem yerini açmaya çalı- şacak gibi görüntüsü, açık biçimde kişilerin ar ve haya duygulannı rencide edip cinsel is- teklerini kabartıcı niteliktedir." YÖK kadar tartışıldı "Şu Lezboş Dedikleri". hoş bir öyküsü olan bir minik ömekti sadece. Ar ve haya du- rumlan 1117 sayılı yasanın kanatlan altına ahndığından bu yana birçok yazann, bir o kadar gazetecinin başını ağntmış. bir çok ya- yınanın da başını ağntmakla kalmamış. be- Ahmet Altan'ın "Sudaki İz"i, Duygu Asena'nın onlarca baskı >«pan "Kadının Adı Yok"u, Arthur Miller'ın "Oğlak Dönencesi" Muzır Kurulu'nun "muzır" teşhisi koyduğu bir- kaç örnek sadece. Onlarca gazete, dergi de yasanın hışmından kurtulamadı, sorumluları be sık sık hâkim karşısına çıktı. Koalisyon, yıllardır gündemden inmeven ••muzır" tartış- malarına yasal bir çözüm peşinde. Önerilen çözüme yasadan ağzı yananlar sevinmiyor. laya sokmuştu. Türkiye'nin en az YÖK kadar tartışılan Muzır Kurulu ve yasası niha- yet koalisyon hükümetinin de gündemine girdi. Taslak aşamasındaki yasayla Muzır Kurulu'nun yetkileri daraltılıyor. büyük ra- kamlara varan para cezalan kaldınlıyor. ku- rumun resmi bilirkişilik görevine son verili- yor. Ne var ki taslaklar. iyi niyetler henüz "Herkesin ar ve hayası kendine" genişliğinde değil. Muzır Kurulu varbğını sürdürmeye de- vam ediyor. Muzır Yasası'yla ilgili "ıslah" çalışmalan- na, bu yasayla başı derde giren yazar ve ya- yıncılar pek heyecanla bakmıyor. İdari bir kurul olan Muzır Kurulu'nun yargıyı yön- lendırdığıne. bunun da hukuka aykm oldu- ğuna inanan Ahmet Altan, yasanın tamamen kaldınlması gerektiğini savunuyor. "Yasa sânsürcü olduğu için beyinsel gelişmeve de aykın. Bu yanıyla ınsan haklanna aykın. Çünkü insanlann fikirlerini yakıyor" diyen Altan'ın bir de önerisi var: Muzır Kurulu kalksın ve her üye en az 1000 defa 'Bir daha kitap yakmayacağım" diye yazsın..." Kitabının 40 baskı yaptıktan sonra yasak- landığını. poşete girmesi ve "18 yaşından küçüklere satılması zararlıdır" ibaresi kon- ması şartıyla satışına izin verildiğini söyleyen Duygu Asena da. Muzır Kurulu'nun anlama yeteneğjni sorguluyor: "Bu kurul ya bir kita- bı iki yılda okuyabiliyor ya da okuduğunu iki yılda anhyor." Asena da ıslah çalışmalanna karşı çıkarken, "Bu. insanlara ve ülkeye za- rar veren kurum artık ıslah edilemez. Düzelti- lip sınırlamalar getirileceği yerde neden hep- ten kaldınlmıyor?" diyor. Arve hayadurum- lannın 11 kişiyi ilgilendirmeyeceğini söyler- ken Muzır Kurulu'nun asıl Meclis'i yasakla- ması gerektiğini söylüyor. Asena gerekçesini tek cümlede anlaüyor: "En kalitesiz küfürler, kavgalar Meclis'te çünkü." Yüz kızartıcı kurul Yayıncı Erdal Öz ise Muzır Kurulu'na hiç değilse vicdanı bir genişlik getirme amacı ta- şıv an ıslah çalışmalanna katılanlann kendile- ri'ni boşu boşuna yormamalannı istiyor: "Kültür Bakanhğı. haarladığı yeni yasa tas- lağında. istediği kadar haklı görünen gerekçe- ler sıralasın. bu kurula verilmiş yetkileri iste- diği kadar kıssın. bu kurulu hayatta tuttuğu sürece Türkiye'de düşünce ve yaratım özgür- lüğünden sözedilemeyecek. 12 Eylül kalıntısı bu kurul, son yıllann en utandmcı, en yüz kı- zartıcı kurullanndan biriydi. Bu kurulu ka- bul etmek. bilim. sanat ve düşünce alanında sansürü kabul etmek demektir." Kurul yaşadıkça Muzır Kurulu yaşadıkça, "... üzerinde sa- dece cinsiyet uzv unu kapatacak kadar bir ki- lottan başka hiçbir şey bulunmayan çıplak kadın fotoğrafının henüz fıziki ve ruhsal ge- lişmelenni tamamlamamış olan küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacağı" ya da "...sırt üstü yatan ve mayosu beline kadar ındirilmiş olduğu için göğüsleri tamamen teş- hır edilen cepheden çekilmiş çıplak kadın fo- toğrafı..." gibi raporlar bundan sonra da yazılacağabenzer. Başbakanlık'tajı memurlara Kaytarmayın genelgesi • Başbakanlığın, devlet bakanhklarına yolladığı genelgede 'Devletin hafta sonu ve tatil günlerinde de devamlıhğının söz konusu olduğu' hatırlauldı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)-Baş- bakanlık Müsteşan Necdet Seçkinöz. bir genelge yayımlayarak, memurlan "hizmet- lerin aksatılmaması" yönünde uyardı. Başbakan Süleyman Demirel'in Orta As- ya gezisi öncesinde bazı hizmetlerin aksa- ması, Başbakanlık Müsteşan Necdet Seç- kinöz'ü harekete geçirdi. Seçkinöz, 29 Nisan 1992 tarihinde bir genelge yayımlaya- rak, devlet bakanlıklarını uyardı. Genel- gede. "devletin hatta sonu ve tatıl günlerin- de" de devamlıhğının söz konusu olduğu anımsatılarak. şöyle denildi: "Sayın Başbakan'm Orta Asya cumhu- riyetlerine yapacağı seyahat öncesi 26 Ni- san 1992 Pazar günü Başbakanlık'taki ça- lışmalar esnasında gerekli bilgileri almak için bazı devlet bakanlıklanndaki görevli nöbetçi personelin görev yerlerinde bulun- madıklan gibi kendileriyle ev telefonlanyla da temas kurulamamıştır. gerekli bilgiler alınamamıştır. Devlet hizmetlerinin hafta tatilleri ile res- mi ve dinı bayramlarda aksatılmadan yü- rütülebilmesi için ilgili genelgede belirtilen hususlara titizlikle riayet edilmesi hususun- da nöbetçi kalacak personelin daha dik- katli davranması için gerekli uyannın ya- pılmasını takdirlerinize arz ederim!' SHP İstanbul İl Yönetim Kurulu PM'ye itirazda bulunacaklarlç Poliu'ka Servisi-SHP MYK tarafından görevden alınan İstanbul II Yönetim Ku- rulu'nun yeni sol yanlısı 7 üyesi dün bir basın toplantısı yaparak, PM'ye itirazda bulunacaklannı açıkladılar. Yönetim Kurulu üyeleri Melih Baltaoğlu, Ay kut Oray ıle sayman Semra Altıntaş ye- ni sol yanlısı diğer dört üye adına da yap- tıklan açıklamada, "Bu görevden alma İstanbulda parti siyasi erkini belediye ta- hakkümüne tcrkediyor. Bu uzun zaman- dan beri oynanan bir oyun" dediler. Dün parti binasında yaptıklan basın toplantı- sında konuşan Baltaoğlu "Bizi çalışmama gibi bir nedenden ötürü görevden alıyorlar, bu çok ağır bir suç. Buna rağmen gönder- dikleri yazıda çalışmalanmızdan ötürü te- şekkür edip bundan sonra da katkılanmızı beklediklerini söylüyorlar. Bunlar baha- ne." dedi. İstanbul'da yeni sol ekibinin ağırlığını kaybettirmek için bu karann ve- nldığını söyleyen Baltaoğlu. PM'ye yapa- caklan itiraz sonucu tashihi karar bekle- diklerini belirtti. Semra Altıntaş ise pazar- lık içerisinde çalışmalannı en iyi şekilde yapmaya çalıştıklanm belirterek, Mavi Mar- mara Et Lokantası'nda verilen yemek sonu- cu partinin şu anda 125 milyonluk bir ha- ciz altında bulunduğunu hatırlattı. İl bina- sına asansör yapımının da durdurulduğu- nu belirten Altıntaş şöyle dedi: "Bu demokrasi havarisi kesilenleri bizimle uğraşmaya çağınyoruz. Bızı sorgulamalı- lar." Görevden almalan 'güzel bir senaryo'ya benzeten yönetim kurulu üyesi A) kut Oray da. son kurultavda İstanbul İl Yöne- tim Kurulu'nun bir kısmımn yeni soldan yana tavır koymasının rahatsızlık yarattı- ğını belirterek "ilın görevden alınması hemen kurultaydan sonra gündeme getiril- di." dedi. Görevden aiınmalannın kendile- rini 'günah keçisı" olmaktan kurtardığını söyleyen Oray konuşmasını şöyle sürdür- dü: "7 Haziran'da Istanbul'daki belde seçimle- nnın günahı da bize yüklenecektı. Belki şimdi dolaylı yollardan yüklenecektir ama onu da şiddetle reddettığimizi şimdiden be- lırtiyoruz." Ankara DGM Başsavcısı Demiral: Beni görevden alırlar ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral yeni görevini bekliyor. Dört yıl için baş- savcılık görevine atandı- ğını belirten Demiral. "Beni bu görevden alır- lar.Benım için bütün mahkemeler eşittir"- dedi." By-pass yasa tasansının Meclis'ten geç- mesıvle birlikte bakanlıkta atamalann cumhurbaşkanı devre dışı yapılarak ger- çekleştirileceğini anımsatan Demiral, Cumhu- riyet'e şunlan söyledi. "Bakanlığa durumumu sordum.yeni atama vapıhncaya kadar kalmamı sövledi- ler. Bu görevden sonra beni nereye vere- ceklerini bilmiyorum. Ama benim için önemli olan hizmettir. Bütün mahkemeler eşitir." ANAP döneminde çıkanlan 433 sayılı karamame Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmişti ANAP kararnamesi boşlıığunu Demirel dolduracak • Kararname ile fazla çahşmaya ücret ödenmesi sistemi kaldırılarak yerine izin kullandınlması yöntemi getirilmişti. Kararname aynca, memurlara ödenecek lojman ve yabana dil tazminatlan ile kıdem ve taban aylıklan da düzenliyordu ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu)-ANAP döneminde çıka- nlan ve devlet memurlanna fazla mesai ücreıi yerine izin kullandınlmasını sağlayan, yi- ne memurlara ödenen lojman ve vabancı dil tazminatlan ıle kıdem \e taban aylıklannı dü- zenleyen 433 sayılı karamame- nin Anayasa Mahkemesi'nce ıplal edilmesiyle ortaya çıkan boşluğu. DYP-SHP koalisyon hükümeti dolduracak. Anayasa Mahkemesi, daha önce iptal ettıği 3755 say ılı yetki yasasına dayanılarak çıkanlan 433 sayılı kararnameyi tümüyle iptal ederken. hükümete, bun- dan doğacak boşluğu doldura- cak gerekli yasal düzenlemeleri vapması için 6 aylık bir süre ta- nıdı. Bu süre. iptaj karannın Resmi Gazete'de yayımından itibaren başlayacak. ANAP tarafından, 8 Tem- muz 199 l'de yürürlüğe sokulan kararname. devlet memurlan- na ilişkin bir çok mali konuda düzenleme içeriyordu. Karar- namenin getirdiği en önemli yenilıklerden biri, devlet me- murlanna fazla çalışmalan kar- şılığında ödenen fazla çalışma ücretini kaldırmasıydı. Karar- name ile fazla çalışma ücretınin yerine memurlara izin kullandı- nlması uygulaması getirilmişti. Ancak, bu uygulamanın daha sonra yine ANAP iktidan tara- fından çıkanlan başka kararna- meler ile delindiği gözlendı. Çıkanlan bu karamameler ile Başbakanlık, Cumhurbaşkan- lığı Genel Sekreterliği, TBMM ve DPT kapsam dışına çıkanl- dı. Karamame. bu hükme iliş- kin yeni bir düzenleme vapıhn- caya kadar fazla çalışma ücreti- nin üçte ıkısinin ödencceğinı dc öngörüyordu. Yeni düzenleme de daha sonra yapılmadığı için bu hükmün uygulamada zaten işlerlik kazanamadığı da belir- tildi. Sivil ve askeri kesimde uvgu- lanan tüm makam tazminatla- nnı da artüran kararname ayn- ca. devlet memurlanna uygula- nan kıdem ve taban aylıklan ile yabana dil tazminatlannı da yeniden düzenliyordu. İptal edilen karamame, adli- ye personeline ödenen yargı tazminatlannı da ortadan kal- dınvordu. Ancak bu hüküm de. daha sonra çıkanlan 449 sa- yılı karamame ile işlemez hale getinlmişti. 449 sayılı karama- me ile bu tazminatın yeniden ödenebilmesi olanağı sağlan- mıştı. Karamame ile getirilen dü- zenlemeler arasında kamuoyıı- nu yakından ilgilendiren dü- zenleme, lojman tazminatı ödenmesi konusundaydı. Ka- rarname ile 2500 ve daha üze- rinde ek göstergeye sahip olan- lara 600 bin. 15OÖ-25OO arasın- da ek göstergeye sahip olanlara 400 bın. 1500'ün altında ek gös- tergeye sahip olanlara da 200 bin lira lojman yardımı öden- mesini öngörüyordu. Karama- me, bu ödemelen ise zamana yaymıştı. Kararnameye göre bu ödemeîer, "yargıçlar, öğre- tim üyelen. TSK. emnıyet ve MİT mensuplanna 15 ağustos 1991'den. sağlık. denetim hiz- metlerinde çalışanlar ile üst düzey yöneticelere 15 Ocak 1992'den. mülki idare amirliği, teknik, eğitim-öğretim ve avu- katlık hizmetlennde çalışanlara 15 Temmuz 1992'den, diğer çalı- şanlara 15 Ocak 1993'ten itiba- ren yapılacaktı. Devlet memur- lannın asıl büyük çoğunluğu oluşturan bölümünün henüz bu yardımdan yararlanama- dıklan da anımsatıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle