23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 7 MAYIS1992 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Demokraslve Vergi Ülkemızde, ücretlı ve maaşlılann gelır vergılennın yansından çoğunu venne durumunda olması, gerçekte, demokrasımızın duzeyının de en somut göstergesıdır. Hıçbır demokratık ülkede ulusal gelırden % 15 dolayında pay alabılen bır toplum kesımının bu oranda vergı ödemesı duşünülemez. Prof. Dr. YAKUP KEPENEK Çağdaş demokrası ıle çağdaş vergjleme yaşıt- tır denıleblır Gerek Fransız Devnmf nın gerek- se ABD'nın bağınısızlık savaşlannın nedenlen arasında vergı tartışmalannın çok onemlı bır yer tuttuğu. bılınmektedır Vergılemenın, duzensız, haksız ve bır baskı aracı olarak kullanılmasına en "başta sanayıcıler, daha doğrusu büyük ser- maye sahıplen karşı çıkmışlar ve vergılenn kım- lerden alınacağı ve nasıl kullanılacağı sorunu, bıhndığı gıbı halkın seçtığı temsılcıler elıyle bu düzenlemelenn yapılması bıçımınde çözume ulaşmıştır Gunümuzde de mıllet mechslennın ana ışlevlennın kamu gelır ve harcamalan konu- sunda kararlar verme olmasının kokenınde bu tanhsel sureç yatıyor Demokratık toplumlarda, vergılenn toplumun hangı kesımlennden ve ne oranda alınacağı ve bunlann nasıl harcanacağj tum boyutlan ve açıklığıyla tartışılmakıadır Vergılendırmede temel kural. herkesın ekono- mık gucüne gore vergı odemesıdır Gelırler eşıt olmadığından, bu kural, gelıre gore artan oranlı vergı almması yoluyla ışletılmektedır Son za- manlarda kışılenn kamu hızmetlennden yarar- lanma durumuna gore vergı vermelen yonunde gelışmeler gorulmekte ıse de -kı bu yaklaşım ver- gı değıl daha çok "fon" yaklaşımıdır- ekonomık guce gore vergı almması ılkesı demokratık ulke- fcrde temel yaklaşım olarak varlığını sürdürü- yor. tçınde bulunduğumuz gunler, ülkemızde bı- reylenn ve ortaklıklann vergılennı açıklama gunlendır Gunluk basında vergı rekortmenlen açıklanıyor Geçen yıllarda olduğu gıbı bu yıl da "sermaye başkentımfz" İstanbul'da bır azınlık yurttaşımız, geneiev ışletıcısı Bayan Manukyan, rekora koşuyor. 1992"de de en çok vergı verece- ğını açıklıyor Izmır'de de benzer bır durum ge- çerlıdır Ankara rekortmenının de bır gurbetçı ışçı olduğu yıne basında yer alıyor Hemen tum konularda bılgıçlıklenyle topluma >on \eren, tum sorunlara çozum saptayan buyuk sermaye- darlanmız bu konuda ne duşunuyorlar1 Bu nokta bır yana, geçen yıl toplanan 33 tnlyon TL dolayındakı gelır vergjsının yansından çoğunu, % 51 5'ını, ucretlı ve maaşlılann, yanı ışçı ve memurlann odedığı açıklanıyor Gerçekte bu kesımın vergılen, oburlen gıbı, "beyana bağlı' değıl ışverenlerceodemesırasındakesıhyor Yı- ne geçen yıl toplam vergılenn % 12 dolayında bır bolumunu, ışadamlan, avukat, doklor ve obur serbest meslek sahıplen odemışlerdır Kâr ve faız gelin elde edenlenn odedıklen vergı, top- lamının ° o 32 4'u dolayındadır Genye kalan % 4'luk bölumu de geçıa ve gotüru yontemle vergı ödeyenler vermışttr Bu durumda, beş yıl öncesı- ne gore ucretlı ve maaşlılar, 199 Tde goreh ola- rak % 16 5 ya da 5 5 tnlyon TL daha fazla vergı ödemış bulunuyor Oysa ülkemızde yaratılan tum ekonomık de- ğerlenn yıllık toplamı olan ulusal gelır ıçmde, ücret ve maaş paylan, 1980 sonrasında sureklı olarak azalmakta, % 30"lardan, % 15'lere duş- müş bulunmaktadır Ozetle. bır yonden, ucret ve maaşlar gorelı olarak azalırken obur yonden bu toplum kesımlennden alınan vergı artmakta- dır İJlkemızde. ucretlı ve maaşlılann gelır vergıle- nnın yansından çoğunu venne durumunda ol- ması, gerçekte, demokrasımızın duzeyının de en somut göstergesıdır Hıçbır demokratık ulkede ulusal gelırden % 15 dolaymda pay alabılen bır toplum kesımının bu oranda vergı odemesı du- şunulemez Demokratık ülkelerde ucretlı ve maaşlılann vergı payı % 15-25 arasında değışı- yor Turkıye'de ıse en az (asgan) ucret bıle % 25 oranında vergılendınlebılır, en az ucretın vergı dışı tutulması uygulamasına bır turlu gecılemı- yor Demokratık ülkelerde ucretlı ve maaşlılann bınncı vergı dılımı ortalama % 5-10 arasında değışıyor Turkıye nın \ergı durumunun yaratüğı salt ekonomık sonuç bıhndığı gıbı yuksek oranlı fî- yat artışlan ya da enflasyondur Yıllardır send^ı- kalan baskı altında tutarak sendıkal haklan daraltarak enflasyona çozum getırmek ısteyen yaklaşımlar, sureklı bır bıçımde başansızhğa uğ- ramış bulunuyor Gerçekte, sanayı ürun malıye- tı ıçındekı payı sektorlere gore % 15-25 dolayın- da olan ucretlenn daha doğrusu bunlarda sağla- nacak artışm enflasyona neden olma duzeyı de bu olçudedır Oysa kamuoyu, toplu sozleşme goruşmelennde sendıkalann ucret arttırma ıs- temlennırr enflasyon canavannı besleyen bır umacı gıbı algılama yonunde koşullandınlmış bulunuyor Öte yonden, vergı toplavamayan devlet, borçlanma yoluna gıdıyor Merkez Ban- kası'nın Hazıne'ye vereceğı kısa surelı avans, programa gore İ992'de toplam 11 tnlyon TL olacaktı oysa >ılın ılk dort a>ı dolmadan bu mıktar % 145 fazlalıkla, daha şımdıden. 27 tnl- yon TL'ye yukselmış bulunuyor Bu gelışmenın sonucu yıne yuksek oranlı enflasyon olacakür Yapılması gereken... Demokratıkleşme tartışmalannda gerçek ol- çut, nırengı noktası, vergı konusudur Öncelıkle yapılması gereken, hangı toplum kesımlennın ne olçude vergı odedıklennın kamuoyuna açık- lanmasıdır Bılgı edınme hakkı bu konuda once- lıklı sayılmalıdır Demokrasının bır açıklık duzenı olduğunu belırtmenın anlam kazanması devletın gelırlennı nasıl sağladığı ve bunlan nasıl kullandığının tartışılmasına bağlıdır Vergı yapısı, demokratıkleşme açısından bır başka onemlı gereksınımı de gundeme getırmek- tedır Bu gereksınım, salt emeğıyle geçınenlenn sendıkal hak ve özgurluklenne kavuşmalandır Hukumet ışveren ve ışçı temsılcılennın dengelı bır bıçımde ver aldığı Lluslararası Çalışma Or- gutu (ILO) toplantılannda Turkıye. 1980"lı yıl- larda bırkaç kez açıkça kmanmış, ILO sozleş- melennı uygulaması yonunde uyanlmıştır Sendıkal hak ve ozgurluklenn sınırh tutulması- nın ıse bınlennın gelır ya da kâriannı arttırma- nın dışında, ne ekonomık ne de toplumsal ço- zumde bır ışe yaramadığı gorûlmektedır Turkı- ye. orneğın bankacılık kesımınde bıle grev yasağı uygulayan. memurlanna sendıka hakkı tanımayan az bulunur ulkelerden bın olma ozel- lığınden hızla uzaklaşmak durumundadır Her gun anlı şanlı bankalan tnlyonlarca lıra net kâr elde ettıklennı belırtır ve bunun yalnızca % 10-15 dolavında bır bolumunu vergı olarak oderken, 800 bın TL dolayında aylık alan bır ça- lışanm bu gelınnın dortte bınnı vergı olarak odemesının, demokrasının "d"sı ıle bağdaşma- sına olanak yoktur Hıç kuşkusuz, Türkıye'nın sermaye bınkımı- ne geresınımı vardır ve sermaye kesımının guç- lenmesı zorunludur Ancak bunun gerçekleşme- sı çok daha hakça bır gelır boluşumu yaklaşı- mıyla da sağlanabılır Bunun ıçın yapılması gereken emekçılenn sureklı bır bıçımde yoksul- lastınlması yenne çok daha dengelı bır gelır bo- luşumu ıle bırlıkte. asıl onernlı olan sermayenın uretıme yonelmesının sağlanmasıdır Sonuç Demokratıkleşme duzeyı ıle vergı yapısı ara- sında bıre- bır bır ılışkı bulunmaktadır Turkıye gıbı sermaye bınkımı yetersız kalmış olan ülke- lerde demokratıkleşme ıle bınkım sorununun bırlıkte çozumu, daha açık bır anlatımla demok- rasının yerleşmesıyle ekonomık gelışmenın uyu- munun sağlanması, çözumu gereken en onemlı ıkılemdır Bu konuda asıl sonımluluk sermaye kesımıne duşuyor Sağlıklı ve dengelı bır vergı yapısının uzun donemlı ekonomık gelışmenın ve sermaye bınkımının sağlanmasmda gereklı ol- duğunu, bunun dışında hıçbır çozum yolunun bulunmadığını Turk sermaye kesınru kendı de- neyımlenyle de anlamış olmalıdır Hukumete duşen temel ışlev de oylannı aldığı toplum ke- sımlennın kendı çıkarlannı sermaye kesımının çıkarlanyla dengelemede gereklı yasal olanakla- n bır an once sağlamak olmalıdır ARADABÎR NURER UGURLU Türklep... Türk kımdır ya da Turkler kımierdır'? Bu ve buna benzer sorular gun geçtıkçe daha da çoğa- larak karmaşık bır durum alan yurt ve dunya sorunları ıçın- de yenı, çeşıtlı ve değışık boyutlar kazanarak gundeme gelmekte, Batı nın ve Doğu nun bırçok basın ve yayın or- ganında genış ve ayrıntılı bır bıçımde yer almakta soz konusu edılmekte, çeşıtlı duşunce ve goruşler ılerı surul- mekte, varsayımlar ortaya atılarak değerlehdırmeler ya- pılmakta, yargılar verılmektedır Bızce bu ve buna benzer soruları herkesten once, dun- yanın bırçok yerıne yayılmış gunumuz Turk ınsanı kendısı- ne sormalı, bunun tanhsel, toplumsal, sıyasal, kulturel, duşunsel, dınsel ve ekonomık oluşumunu, gelışımını ve konumunu nesnel bır yaklaşımla araştırmaya ve ıncele- meye gırışmelı, doğru ve gerçekçı karşılıklar bulmaya ça- lışmalıdır önce Turk'ün ya da Turkler'ın kım ya da kımler olduğu- nu, kokunun ya da koklerının nerede, nerelerde bulundu- ğunu araştırmaya gırışmelı, geçırdığı tanhsel, kulturel ve sıyasal evrelerı ıncelemelı. gıderek buradan gerçekçı bır bıreşıme (senteze) uzanmalı, baş dondurucu bır hızla yol alan dunya sorunları karşısında nasıl bır kımlık sergıleme- sı ve gorunum kazanması konusunda çağdaş bır yargıya varmalıdır Tarıhte Turk adına ılk kez Orhun yazıtlarında rastlanmış- tr Bu yazıtlarda yer alan Turk adı daha çok Tur-uk bıçı- mındedır Bu sozcuk'Devlete bağlı hak, topluluk anlamını taşımaktadır Turk sozunun bır ad olarak guç, kuvvet an- lamında olduğu bulunan yazıtlardan anlaşılmıştır Turk sozcuğunun ulus adı olarak Turk sozuyle aynı olduğu ılk kez araştırmacı A v Le Coq tarafından ılerı surulmuş bu gdYuş daha sonra Orhun yazıtlarının çozumcusu V Thom- sen tarafından doğrulanmıştır Aynı konu araştırmacı Nemeth tarafından da belgelenmış Turk sozcuğunun ge- lışmış çok gelışmış, kuvvet (lı) anlamlarını taşıdığı kabul edılmıştır Unlu Turk bılgını ve araştırmacısı Kaşgarlı Mahmut da Dıvanu Lugat-ıtTurk (Turk Dıllerı Sozluğu) kıtabında Turk adının Turklere Tanrı tarafından verıldığını bu sozcuğun 'gençlık, olgunluk, kuvvetlı' bıçımınde değışıme uğraya- rak, anlam yonunden de 'turemış, gelışmış, olgunlaşmış olarak gelıştığını yazmıştır Zıya Gokalp da Turk sozcuğu- nun tore-ture sozunden -k'ekıyleyapılmış'torelı, nızam- lı, kanunla duzenlenmış kavım' anlamına geldiğını belırt- mıştır Turkler, tarıhın en eskı, en sureklı kavımlerınden bırıdır Dort bın yılı aşkın geçmışlerıyle Turkler Asya, Avrupa ve Afrıka topraklarına yayılmış, buyuk ve kalabalık bır ulus- tur Turklerın tarıhın çok eskı donemlerınde Orta Asya top- raklarında ortaya çıktıkları bılınmektedır Ilk topraklarının sınırlarını çızebılmenın olanaksızlığına karşın, Turklerın ilk yurtları tanhsel kaynaklara gore Altay dağları yöresıdır Tanrı dağlarıyla Altay dağları arasında yaşayan Turkler 'Altay Kavımlerı nden sayılmışlardır Turklerın ılk yurtları, doğuda Kıngan dağlarmdan batıda Hazar Denızı ve Itıl ırmağına kuzeyde Sıbırya ovaların- dan, guneyde Karanlık ve Hındıkuş dağlarına kadar uza- nan-çok genış topraklar olarak bılınmektedır Turklerın tarıhı, kavım olarak, Orta Asya topraklarında Avrupalıların Hunlar, Çın yazılı belgelerının Hıung-nu ya da Kunlar adını verdıklerı Hunlar la başlar Goçlerden sonra Orta Asya topraklarının doğu ve guneydoğusuna yayılan Turkler, Orhon ve Selenge ırmakları çevresınde toplanmışlar, buralarda ayrı ayrı boylar olarak yaşamış- lardır Hunlar'la ılgılı Çın kaynaklarındakı kımı bılgıler M ö I bın yılları başlarına kadar çıkmaktadır Ilk tanhsel belgeMÖ 318 tarıhını taşımaktadır Bu Hunlar'la Cınlıler'- ın aralarmda yaptıkları bır barış antlaşmasıdır Bu belgeye dayanarak tarıhçıler Hunlar'ın M Ö IV yy'dan çok once guçlü bır devlet kurduklarını kabul etmektedırler Ama Hunlar'ın bılınen tarıhlerı (bılımsel olarak) M ö III yy'da başlamaktadır Bu devırlerde atlı Hun bırlıklermın Çın'e sureklı akınlarda bulundukları Çınlıler'ın de Hun akınlarını durdurabılmek ıçın unlu Çın Seddı'nı M Ö 300 yıllarında yapmaya başladıları, MÖ 214te tamamladıkları bılın- mektedır (Hunlar'ın Turk oldukları, Turk soyundan geldık- lerı konusu gunumuz Turk ve dunya tarıhçılerının en çok en yoğun ve serttartışma alanlarından bırıdır Konu, bugu- ne kadar bılımsel bır açıklık ve kesınlık kazanamadığı ıcın, bız de bu yazımızda eskı bılımsel goruşe bağlı kalarak, Hunlâr'ı Turk sayıyoruz) Ama sozcuk olarak Turk, tarıhin çok eski donemlerınden berı bılınmekte ve kullanılmaktadır Çın kaynaklarında Turk sozcuğu T u-kûe olarak, 'Turkın bıçımınde yer al- mıştır Turklerden soz eden otekı en eskı yazılı kaynak da Asurlular'dan kalmıştır Nınova kıtaplığında bulunan M Ö 665 tarıhını taşıyan bır tablette, kuzeyden ınen Turk atlıları- nın Asur ulkesını ele geçırışlerı anlatılmıştır Turklerden soz eden en eskı kaynaklardan bın de Herodot Tarıhı dır Herodot'un bu unlu tarıh kıtabında Turk adı Trykae olarak geçmektedır Bunlardan başka, eskı Hınt kaynaklarında geçen Tu- rukha'lar, önasya yazılı metınlerınde gorulenTurukhu (ya UArkasıU.Sayfada TARTIŞMA Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na Acık Mektup 12 Eylul haksızlıklan ve sonuçlan genye doğru değıl, başından ele alınıp sonuna kadar gidıldiğı zaman haksızlıkların ortadan kaldınlmasının yolu açılacaktır. 2 Ocak 1992 tanhlı 21119 sayılı Res- mı Gazete'de "Devlet Memurlan Genel Teblığı' başlığı altında bır genelge yayımlandı İlk bakıldığında bu teblığ 1402 savılı Sıkıyonetım Yasası'ndan mağdur olmuş ınsanlann sorunlannı ço- zuyor gıbı gozukuyor Ancak, aşağıda açıklamaya çalışacağım gıbı bu teblığ adaletsızlığın devam etmesının yanısıra hukukı açıdan da venı bır karmaşaya yol açmaya adaydır Ben Istanbul Beledıyesı IETT Genel Mudurluğu'nde çalışırken 12 Eylul 1980"ın hemen ardından 1402 sayılı yasa gerekçe gostenlerek 5 Ocak 1981'de go- zaltına alındım 14 hazıran 1981 de ıse ış akdım yıne bu yasaya dayanılarak fesh edıldı Mayıs 1983'te de hakkımda açılan davadan beraat ettım Ve ne yazık kı an- cak 2 ocak 1986'da tekrar ışbaşı yapabıl- dtm Ancak. hukuken aklanmama rağ- men aradan geçen onca senenın ozluk ve ekonomık haklanna kavuşamadım Be- lırtmek ıstenm kı bu arada eşıtsızlığın ender orneklennden bın de sergılendı Bu anlamıvla memurlann mağdunyeü gıde- nlırken, bızler ışçı statusunde olmamız- dan dolayı kapsam dışı bırakıldık İstan- bul Beledıyesı'nın tum bınmlennde çalı- şan memurlara, 1984 6 esas sayılı Danış- tav karanna gore ış akıtlennın sona erdınldığı tanhten başlayarak ışbaşı yap- tıklan tanhe kadar olan boşta geçen su- relennın tumu, maaş ve ozluk haklan ıle bırlıkte odendı Yasa ve daıremızın hu- kuk ışlennın ekte sunulan mutalaası çok açıkken, ışyenmızde ışçı kadrosunda ça- lışan yaklaşık 24 kışıye aynm yapılarak ozluk ve ekonomık haklannın hıçbın ıa- de edılmemıştır Ekte ılgılı yasa ve hukuk daıremızın gerekçelı mutalası sunulmuş- tur Bız öncelıkle bır hukuk mucadelesı ve- np en doğal ınsanı haklanmızı almak ıçın uğraşırken. hukumetınızın de progra- mıyla temelden çelışen bu teblığı yenı ve hukuken de celışkıler doğurmuştur Yukanda somut olarak açıklanan ta- nhlerden, uygulamalardan da anlaşıla- cağı gıbı sıkıyonetım dönemınde ışlerımı- ze gen donebılmek ıçın hukuk mücadele- sı veren bızlenn konumunu açıklayacak, mağdunyetını haklı çıkaracak bır gerek- çe bulmak mumkün değıldır Bundan oteye teblığınızdekı "sıkıyonetım kalküğı tanhten oncekı bır tanhe taşmamak" uzere yapılacak odemenm mantığı anla- şılır gıbı değıldır Ortada bır mağdunyet, ınsan haklannın ıhlah varsa ve bu artık hukumet düzeyınde de kabul edılıyorsa, oncesı va da sonrası gıbı sunı aynmlann mantığıru anlamak mumkun değıldır Baskılarla, hukuk tammamazlıklarla, adaletsızlıklerle ve keyfilıklerle dolu bır dönem boluk porçuk ele alındığında orta- ya yenı haksızlıklar ve eşıtsızhkler çık- maktadır Geç kalan adalet en buyuk adaletsız- lıktır Bu geç kalan adaletı eşıtsız dağıt- mak, ışçı-memur gıbı sunı aynmlan ge- rekçe yapmak, adaletsızlığın bır donemı- nı haklı çıkaracak bır uygulama ve sonuçta bu mağdunyetın kuçuk bır par- çasını karşılama anlayışı da o kadar bu- yuk adaletsızlıktır Özellıkle 12 Eylul kanunlan bızler gıbı bırçok ınsanı şu veya bu gerekçe ıle mağ- dur ettı Donemın kanunlanndan mağ- dur olmuş Başbakanı ve bazı bakanlan bunyesınde bulunduran bır hukumetın bu ıçenkte bır teblığ çıkarmasını anlaya- bılmış değılız Çünku bu karar, nıyetınız bu olmasa bıle 12 Eylul sıkıyonetımının keyfıhğıne, hukuk tanımamazlığına meş- ruluk kazandırma çabalanna bır katkı olacaktır Devlet butçesını koruma ve bu nedenle daha az odeme yapalım anlayışı gıbı bır nedenle hareket edılıyorsa, unu- tulmamalıdır kı, ınsan haklan hıçbır ge- rekçeyle ayaklar altına alınamaz ve bu hakka geçmışte olduğu gıbı bır gun her- kesın ıhtıyacı olabılır Sonuç olarak 12 Eylul haksızlıklan ve sonuçlan genye doğru değıl, başından ele alınıp sonuna kadar gidıldiğı zaman hak- sızhklann ortadan kaldınlmasının yolu açılacaktır Bızler bu tebhğın duzeltılerek ışçı me- mur aynmı yapmayan. 12 Eylul 1980 den başlayarak sıkıyonetım donemını de ıçıne alan, hıç kımsenın zarar etmesıne ızın vermeyen, uğradığı haksızlık ve üzuntu- len bır nebze olsun gıderecek gerçek add- let sağlayan yenı bır karar almanızı beklı- yoruz J4LEMİLDANOĞLU 1402'lik İETT işçileri adına Çapa/İstanbul Maliye'deki Huzursuzluğun Gerçek Nedenleri Hesap uzmanlannı kusturmeyınız Devlete kendısını hızmet vermeye adamış kadrolar yetıştıren bu ocağı koreltme gayretınden vazgeçınız. Bır toplumdadırlık-duzen, hukukun ya- nında geleneklerle de sağlanır Hatta geleneklere aykın kanun çıkarsanız bıle o kanunu toplum benımsemezse çalıştıra- mazsınız Maliye Bakanlığı. gelenek oluşturmuş koklu bır bakanlık Sıyasetle fazla ıçlı dışlı olmamasının en buyuk nedenı de bu Ba- kanlıkta oluşan geleneğe gore Bütçe ve Malı Kontrol Genel Mudurluğu, maliye mufettışı Gelırler Genel Mudurluğu de he- sap uzmanı kokenlı bürokratlar atanarak yonetıhvor Son 20 yıldır bu gelenek hıç bozulmamış Sumer Oral eskı bır malı\e,m0fettışı Aynı zamanda Butçe ve Malı Kontrol Genel Mudurluğu de yapmış Dolayısıyla bakan- lıktakı dengelen en ıyı bılmesı gereken kışı Ancak Gelırler Genel Mudurluğu'ne mali- ye mufettışı kokenlı bır burokratı getırmek ıstemesı hesap uzmanlannı ayağa kaldın- >or Hesap uzmanlan şunu soyluyorlar "Bır bakanın elbette bırlıkte çalışacağı kışıyı kendısının belırleme hakkı vardır Ancak Sayın Bakan 35O'yı aşan hesap uzmanlan ıçınde kendı sıyası goruşune uygun vergıa- lığı ıyı bılen. mukemmel yabancı dılı ve ge- rekırse akademık kanyen de olan bır kışıyı bulamadı mı° O\sa boyle kışıler var Bu TÜRKİYE GEMÎ SANAYİİ A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ "ÎKMAL DAİRESt BAŞKANLIĞI'NDAN" Şırketımızce aşağıda cıns ve mıktarı yazılı malzemelenn temını üe bınkmış hurda malzemelenn satışı ıçın "Kapalı Zarf" usulu ıle ıhaleye çıkılmıştır Konu ıhalelere aıt şartnameler "Evlıya Çelebı Caddesı No 6 Kasımpaşa/İSTANBUL" adresındekı baş- kanlığımızdan temın edıiebılır Teklıflar aşağıda belırtılen tanhte en geç saat 15 00'e kadar başkanlığımıza ulaştınlmı; olacak, postada meydana gelebılecek geakmeler kabul edılmeyecektır Şırketımız 2886 sayılı Devlet thale Kanunu'na tabı değıldır Duyurulur Smta ılınank Gtçıcı ŞutnaoK bedeb Soı teklıf Dosy» aa malzemeııhı cınsı Miktan (emioıt (KDV dahıl) vtnne Unhı 1992/1022 Raspakumu 600 ton 6000000- 20000- 7 51992 1992/1012(2) LPG gaa 60 ton 13 800000- 46 500- 13 51992 Propan gazı 30 ton 1992/1023 Kablo (MGCG MGG) 27 600 mt 22 750 000- 70 000- 14 5 1992 1992/1024 Kablo taşıyıası 7 3O0mt 7 000000- 24 000- 14 5 1992 Stül«c*k Gecıcı ŞartBimt bedeb Son tekUf Dosyı DO. malzemeniıı ansı Mıktuı temımt (KDV dahıl) venne tanhı 1991/513 (D) Hurda fotokopı mak 1 adet 7 500- 5 000- 12 51992 Huıda CO2 yangm 2 adet 1 000- söndurme cıhaa 1992/509 Muhtehf hurda malz 9 kalem Muhtebf 10000- 13 51992 m Basın 25960 İLAN KIRŞEHlR 2 ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞl'NDEN Dosya No 1991/342 Davaa Adıguzel Şahın vekılı Avukat Ercan Şenyuz tarafından mahkememıze açılan gaıplık da- vasının yapılan yargüamasında , ıkıncı ılanın yapılmasına karar venlmış olmakla, Kırşehır Aşıkpaşa Mahallesı cüt no 001/09, sayfa. 85, kütük sıra no 4O5'te nüfusa kayıtlı, Mehmet ve Döne"den olma 11 12 1945 D.lu Alhas Şahın'ın gaıp olduğu ıddıa edıldığınden bu şahıs hakkında bügısı olan- lann mahkememızın dosyasına bılgı vermesı veya kendısının mahkemeye başvurması, aksı takdırde adı geçenın gaıplığıne karar venleceğı ılan olunur Basın 47395 DENİZLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No 1990/458 Oavacı Bağ-Kur Genel Müd vekılı tarafından davaular Ismaıl Ay- su vs aleyhınde mahkememızde açılan tazmınat davasının yapılan açık duruşması sırasında. Dav-alılardan Demas Su Ürünlen AŞ'nın adresı tüm aramalara rağ- men zabıta manfetıyle dahı tespıt edılmemış olması nedenıyle adına dava dılekçesı ve duruşma günü ılanen teblıgat yapılmasına karar ve- nlmekle duruşma günü olan 28 5 1992 günü bızzat kendılerı veya tu- tacaklan bır vekılle davalannı takıp ettırmelen yenne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur Basın 47362 İLAN KARS KADASTRO MAHKEMESI'NDEN Dosya No 991 855 Ddvacı hazıne vekılının davalı Ibrahım Günduz aleyhme açmış olduğu tespıtın ıptalı ve tesal ddvdsının >apüan yargılaması sonunda Kars Merkez Sukapı mahallesıne aıt 744 ada 53 nolu parselın fazlalıgı olan 678 m2 lık kısmın ıfrazı ıle hazıne adına tescılıne daır 20 2 1992 tan- hınde karar venlmış olup karann davalıya teblığ edılemedıgınden ıla- nen teblıgıne ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun ıçınde temvız etmedığı- ni7de kesınle!,*^» ılanen teblığ olunur Basın 47317 PENCERE 20 Yıl Sonra...Kımı zaman olum kuluçkaya yumurtasını koyar O anda kımsenın haberı yoktur Kuluçkaya oturan nıcelerının ha- berı yoktur Yumurtayı ısıtanlarm olumden haberı yoktur Ortak bır cınayetın gorunmez çarkı donmektedır Utanaca- ğı bır tarıh sayfasını bırlıkte yazmaktadır toplum Ulkemızın son kırk yıllık tarıhınde sorumluluğu hepımıze bulaşan çok cınayet yaşandı Denız 20 yıl once asıldı.. Sozde mahkeme kararıyla, ama, bır cınayet ışlenıyordu devlet elıyle Masamın ustunde bır kıtap duruyor Denız-Bır Isyancı- nın Izlerı-Turan Feyızoğlu-Belge Yayınlan' 18 Ocak 1971'- de bu koşede yayımlanan yazımdan bır alıntıyı kıtabın 19 uncu sayfasında okudum ' 'Denız Gezmış 'ı belkı tanımazsınız Uzun boylu, dal gı- bı bır genç bu Denız Gezmış Namuslu, devnmcı, heye- canlı bır genç Işgal ve boykot hareketlerıne katılmış, o çay senın, bu çay benım, o sınema senın, bu sınema benım di- ye gezecek yerde duzenın değışmesı ıçın çırpınmış Ve belkı hatalar da yapmış bu arada, kusurlar, kabahatler ış- lemış Ama bır bataklık fırtınasının ortasında namussuz- lukları bır turlu olağan sayamayan yureğıyle çabalamış durmuş " Yazının yayımlandığı gun 12 Mart a yaklaşık ıkı ay var * 12 Mart tum hışmıyla Denız'ın ustune gıttı Denızı asmak ıçın Meclıs'te anayasanın bır maddesı değıştırıldı, Denız'ı asmak ıçın Askerı cuntadan mahkemelere buyruk verıl- dı, Denızı asmak ıçın Mahkemeler emırle gorevden alın- dı Denız'ı asmak ıçın Meclıs'te çoğunluk parmak kaldır- dı, Denız'ı asmak ıçın Yalnız Denız ı mr? Yusuf Aslan'ı ve Huseyın Inan'ı nasıl unutabılırız? Denız bır sımgeydı, gerçekte 12Martcuntası ınsan avınaçıkmış- tı, 'genç ınsan avına Ölum yumurtasını kuluçkaya koy- muş, onune geçılmesı olanaksız bır surecın yazgısı, toplu- mun alnına yazılmıştı, ortak cınayete doğru adım adım gıdılıyordu, bılınçsızlık, karanlık, şaşkınlık kın ve ofke uç uca eklemlenıyor, Denız Yusuf ve Huseyın'ı ıdam edecek canavarın omurgası belırlenıyordu Ismet Paşa, zamanın hem cumhurbaşkanı hem de 'Sunay-Tağmaç-Turun' cun- tasının başı Cevdet Sunay'a ıdamları durdurmak ıçın gıdı- yordu Sunay bu başvuruyu daha sonra şoyle değerlendı- recektı "-Inonu (bana) ınfazlar ıçın geldı ikı saat konuştuk So- nunda ben sıze yalvarmaya geldım Anlayış gostermıyor- sunuz' dedı (Çankaya ya Gıden Yol, 1971-1973 Cuneyt Arcayurek Cunta uç kışıyı sallandırmak ıstıyordu, "asmayıp da bes- leyecekler mıydı 1 ?' Denız Yusuf Huseyın Asıldılar Yureğımızde o gunden bu yana, zamanı anımsatan bır saatın sarkacı gıbı sallanıyorlar • 27 Mayıs da uç kışıyı asmıştı Otuz yıl sonra 11 Nısan 1990'da Adnan Menderes Fatın Ruştu Zorlu ve Hasan Po latkan ın ıtıbarlarının ladesı' gerçekleştı Dunya çok de- ğışmış toplum bır başka noktaya gelmıştı Sıyasal gerek- çeyle olum cezası şoyle dursun tum ıdamların ınsanlık dunyasından sılınmesı ıçın uygarlıkta onemlı adımlar atıl- mıştı Denız Gezrmş, Yusuf Aslan ve Huseyın Inan'ın asıl- malarına geçmışe yonelerek baktığımız zaman dunden bugune toplumdakı değer yargılarının butunuyle değıştığı- •ı goruyoruz Hukuksuzluk hıçbır zaman bır ulkeye hayır getırmemış- tır eğer 1961 Anayasası zamanın ıktıdarlarınca rafa kaldı- rılacağına uygulanabılseydı belkı ne askerı darbeler gundeme gırecek ne de darağaçları kurulacaktı Yazık kı tarıh gulsuyu ıle yazılamıyor, toplumlarda öz- gurluklere gıden yol dumduz asfalt değıl, çılelı, dıkenlı, kanlı bır patıka Geç de olsa Denız ın hakkını Denız e vermelıyız, toplu- mun Denız e, Yusuf a, Huseyın e vıcdan borcu ancak boy- le odenecektır ENGLISH CENTRE 1 Tamamı İngılız ve Profesyonel Ûğretmenlerle nedenle Sayın Bakanı samımı bulmuyoruz Sayın Bakan bakanlıkta hukumetının polı- tıkasını d^ğıl. Teftış Kurulu'nun polıükası- nı uyguluyor " Hesap uzmanlannı kusturmeyınız Devlete kendısını hızmet vermeye adamış kadrolar yetıştıren bu ocağı koreltme gayretınden vazgeçınız Belkı Sumer Bey, bakanlıkta dengeyı koru- duğunu soyleyecektır Kendısıne şu sorula- bıbr Maliye Bakanı maliye mufettışı. Maliye Musteşan maliye mufettışı, Butçe ve Malı Kontrol Genel Müdüru, maliye mutettışı Gelırler Genel Mudüru, malıve mufettışı Genye kalanlar ıse bakanlığını- zın sadece yuzde bın Bunun adı denge mı oluyor9 Malive Bakanlığfndan bir grup üst dıizev bürokrat ENGLISH CENTRE • Boğazıçı - Marmara - ODTÛ - BİLKENT Hacettepe Unıversıtelerı Hazırlık Muafıyet Sınavı Kursları ENGLISH CENTRE • Yazın Yoğun ve Çok Yoğun Genel Ingılızce Kursları ENGLISH CENTRE ' Kamu Personeh Dıl Stnavı Hazırlık Kursları • MEB-ÖSYM Lısan Sınavı Hazırlık Kursları TC M E B. ÖZEL EMSA DIL EĞITİM MERKEZİ KURSU İSTANBUL: Rumeli Cad. No: 92 4 5 6 Zeki Bfy Apt Osmanbey TEl: (1) 247 09 83 - 241 20 34 - 252 82 71-72 ANKARA: Selanık Cad No: 8 Kat. 5 Kızılay TEL: (4) 435 23 97 - 435 30 94 - 435 25 03 TÜRKİYE'NİN KALBİ ANKARA Mehmed Kemal 10 000 lıra (KDV ıçınde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Odemelı gondenlmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle