Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURtYET 7 MAYIS1992 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Demokraslve Vergi
Ülkemızde, ücretlı ve maaşlılann gelır vergılennın yansından çoğunu venne
durumunda olması, gerçekte, demokrasımızın duzeyının de en somut
göstergesıdır. Hıçbır demokratık ülkede ulusal gelırden % 15 dolayında pay
alabılen bır toplum kesımının bu oranda vergı ödemesı duşünülemez.
Prof. Dr. YAKUP KEPENEK
Çağdaş demokrası ıle çağdaş vergjleme yaşıt-
tır denıleblır Gerek Fransız Devnmf nın gerek-
se ABD'nın bağınısızlık savaşlannın nedenlen
arasında vergı tartışmalannın çok onemlı bır yer
tuttuğu. bılınmektedır Vergılemenın, duzensız,
haksız ve bır baskı aracı olarak kullanılmasına
en "başta sanayıcıler, daha doğrusu büyük ser-
maye sahıplen karşı çıkmışlar ve vergılenn kım-
lerden alınacağı ve nasıl kullanılacağı sorunu,
bıhndığı gıbı halkın seçtığı temsılcıler elıyle bu
düzenlemelenn yapılması bıçımınde çözume
ulaşmıştır Gunümuzde de mıllet mechslennın
ana ışlevlennın kamu gelır ve harcamalan konu-
sunda kararlar verme olmasının kokenınde bu
tanhsel sureç yatıyor Demokratık toplumlarda,
vergılenn toplumun hangı kesımlennden ve ne
oranda alınacağı ve bunlann nasıl harcanacağj
tum boyutlan ve açıklığıyla tartışılmakıadır
Vergılendırmede temel kural. herkesın ekono-
mık gucüne gore vergı odemesıdır Gelırler eşıt
olmadığından, bu kural, gelıre gore artan oranlı
vergı almması yoluyla ışletılmektedır Son za-
manlarda kışılenn kamu hızmetlennden yarar-
lanma durumuna gore vergı vermelen yonunde
gelışmeler gorulmekte ıse de -kı bu yaklaşım ver-
gı değıl daha çok "fon" yaklaşımıdır- ekonomık
guce gore vergı almması ılkesı demokratık ulke-
fcrde temel yaklaşım olarak varlığını sürdürü-
yor.
tçınde bulunduğumuz gunler, ülkemızde bı-
reylenn ve ortaklıklann vergılennı açıklama
gunlendır Gunluk basında vergı rekortmenlen
açıklanıyor Geçen yıllarda olduğu gıbı bu yıl da
"sermaye başkentımfz" İstanbul'da bır azınlık
yurttaşımız, geneiev ışletıcısı Bayan Manukyan,
rekora koşuyor. 1992"de de en çok vergı verece-
ğını açıklıyor Izmır'de de benzer bır durum ge-
çerlıdır Ankara rekortmenının de bır gurbetçı
ışçı olduğu yıne basında yer alıyor Hemen tum
konularda bılgıçlıklenyle topluma >on \eren,
tum sorunlara çozum saptayan buyuk sermaye-
darlanmız bu konuda ne duşunuyorlar1
Bu
nokta bır yana, geçen yıl toplanan 33 tnlyon TL
dolayındakı gelır vergjsının yansından çoğunu,
% 51 5'ını, ucretlı ve maaşlılann, yanı ışçı ve
memurlann odedığı açıklanıyor Gerçekte bu
kesımın vergılen, oburlen gıbı, "beyana bağlı'
değıl ışverenlerceodemesırasındakesıhyor Yı-
ne geçen yıl toplam vergılenn % 12 dolayında
bır bolumunu, ışadamlan, avukat, doklor ve
obur serbest meslek sahıplen odemışlerdır Kâr
ve faız gelin elde edenlenn odedıklen vergı, top-
lamının ° o 32 4'u dolayındadır Genye kalan %
4'luk bölumu de geçıa ve gotüru yontemle vergı
ödeyenler vermışttr Bu durumda, beş yıl öncesı-
ne gore ucretlı ve maaşlılar, 199 Tde goreh ola-
rak % 16 5 ya da 5 5 tnlyon TL daha fazla vergı
ödemış bulunuyor
Oysa ülkemızde yaratılan tum ekonomık de-
ğerlenn yıllık toplamı olan ulusal gelır ıçmde,
ücret ve maaş paylan, 1980 sonrasında sureklı
olarak azalmakta, % 30"lardan, % 15'lere duş-
müş bulunmaktadır Ozetle. bır yonden, ucret
ve maaşlar gorelı olarak azalırken obur yonden
bu toplum kesımlennden alınan vergı artmakta-
dır
İJlkemızde. ucretlı ve maaşlılann gelır vergıle-
nnın yansından çoğunu venne durumunda ol-
ması, gerçekte, demokrasımızın duzeyının de en
somut göstergesıdır Hıçbır demokratık ulkede
ulusal gelırden % 15 dolaymda pay alabılen bır
toplum kesımının bu oranda vergı odemesı du-
şunulemez Demokratık ülkelerde ucretlı ve
maaşlılann vergı payı % 15-25 arasında değışı-
yor Turkıye'de ıse en az (asgan) ucret bıle % 25
oranında vergılendınlebılır, en az ucretın vergı
dışı tutulması uygulamasına bır turlu gecılemı-
yor Demokratık ülkelerde ucretlı ve maaşlılann
bınncı vergı dılımı ortalama % 5-10 arasında
değışıyor
Turkıye nın \ergı durumunun yaratüğı salt
ekonomık sonuç bıhndığı gıbı yuksek oranlı fî-
yat artışlan ya da enflasyondur Yıllardır send^ı-
kalan baskı altında tutarak sendıkal haklan
daraltarak enflasyona çozum getırmek ısteyen
yaklaşımlar, sureklı bır bıçımde başansızhğa uğ-
ramış bulunuyor Gerçekte, sanayı ürun malıye-
tı ıçındekı payı sektorlere gore % 15-25 dolayın-
da olan ucretlenn daha doğrusu bunlarda sağla-
nacak artışm enflasyona neden olma duzeyı de
bu olçudedır Oysa kamuoyu, toplu sozleşme
goruşmelennde sendıkalann ucret arttırma ıs-
temlennırr enflasyon canavannı besleyen bır
umacı gıbı algılama yonunde koşullandınlmış
bulunuyor Öte yonden, vergı toplavamayan
devlet, borçlanma yoluna gıdıyor Merkez Ban-
kası'nın Hazıne'ye vereceğı kısa surelı avans,
programa gore İ992'de toplam 11 tnlyon TL
olacaktı oysa >ılın ılk dort a>ı dolmadan bu
mıktar % 145 fazlalıkla, daha şımdıden. 27 tnl-
yon TL'ye yukselmış bulunuyor Bu gelışmenın
sonucu yıne yuksek oranlı enflasyon olacakür
Yapılması gereken...
Demokratıkleşme tartışmalannda gerçek ol-
çut, nırengı noktası, vergı konusudur Öncelıkle
yapılması gereken, hangı toplum kesımlennın
ne olçude vergı odedıklennın kamuoyuna açık-
lanmasıdır Bılgı edınme hakkı bu konuda once-
lıklı sayılmalıdır Demokrasının bır açıklık
duzenı olduğunu belırtmenın anlam kazanması
devletın gelırlennı nasıl sağladığı ve bunlan nasıl
kullandığının tartışılmasına bağlıdır
Vergı yapısı, demokratıkleşme açısından bır
başka onemlı gereksınımı de gundeme getırmek-
tedır Bu gereksınım, salt emeğıyle geçınenlenn
sendıkal hak ve özgurluklenne kavuşmalandır
Hukumet ışveren ve ışçı temsılcılennın dengelı
bır bıçımde ver aldığı Lluslararası Çalışma Or-
gutu (ILO) toplantılannda Turkıye. 1980"lı yıl-
larda bırkaç kez açıkça kmanmış, ILO sozleş-
melennı uygulaması yonunde uyanlmıştır
Sendıkal hak ve ozgurluklenn sınırh tutulması-
nın ıse bınlennın gelır ya da kâriannı arttırma-
nın dışında, ne ekonomık ne de toplumsal ço-
zumde bır ışe yaramadığı gorûlmektedır Turkı-
ye. orneğın bankacılık kesımınde bıle grev
yasağı uygulayan. memurlanna sendıka hakkı
tanımayan az bulunur ulkelerden bın olma ozel-
lığınden hızla uzaklaşmak durumundadır Her
gun anlı şanlı bankalan tnlyonlarca lıra net kâr
elde ettıklennı belırtır ve bunun yalnızca %
10-15 dolavında bır bolumunu vergı olarak
oderken, 800 bın TL dolayında aylık alan bır ça-
lışanm bu gelınnın dortte bınnı vergı olarak
odemesının, demokrasının "d"sı ıle bağdaşma-
sına olanak yoktur
Hıç kuşkusuz, Türkıye'nın sermaye bınkımı-
ne geresınımı vardır ve sermaye kesımının guç-
lenmesı zorunludur Ancak bunun gerçekleşme-
sı çok daha hakça bır gelır boluşumu yaklaşı-
mıyla da sağlanabılır Bunun ıçın yapılması
gereken emekçılenn sureklı bır bıçımde yoksul-
lastınlması yenne çok daha dengelı bır gelır bo-
luşumu ıle bırlıkte. asıl onernlı olan sermayenın
uretıme yonelmesının sağlanmasıdır
Sonuç
Demokratıkleşme duzeyı ıle vergı yapısı ara-
sında bıre- bır bır ılışkı bulunmaktadır Turkıye
gıbı sermaye bınkımı yetersız kalmış olan ülke-
lerde demokratıkleşme ıle bınkım sorununun
bırlıkte çozumu, daha açık bır anlatımla demok-
rasının yerleşmesıyle ekonomık gelışmenın uyu-
munun sağlanması, çözumu gereken en onemlı
ıkılemdır Bu konuda asıl sonımluluk sermaye
kesımıne duşuyor Sağlıklı ve dengelı bır vergı
yapısının uzun donemlı ekonomık gelışmenın ve
sermaye bınkımının sağlanmasmda gereklı ol-
duğunu, bunun dışında hıçbır çozum yolunun
bulunmadığını Turk sermaye kesınru kendı de-
neyımlenyle de anlamış olmalıdır Hukumete
duşen temel ışlev de oylannı aldığı toplum ke-
sımlennın kendı çıkarlannı sermaye kesımının
çıkarlanyla dengelemede gereklı yasal olanakla-
n bır an once sağlamak olmalıdır
ARADABÎR
NURER UGURLU
Türklep...
Türk kımdır ya da Turkler kımierdır'?
Bu ve buna benzer sorular gun geçtıkçe daha da çoğa-
larak karmaşık bır durum alan yurt ve dunya sorunları ıçın-
de yenı, çeşıtlı ve değışık boyutlar kazanarak gundeme
gelmekte, Batı nın ve Doğu nun bırçok basın ve yayın or-
ganında genış ve ayrıntılı bır bıçımde yer almakta soz
konusu edılmekte, çeşıtlı duşunce ve goruşler ılerı surul-
mekte, varsayımlar ortaya atılarak değerlehdırmeler ya-
pılmakta, yargılar verılmektedır
Bızce bu ve buna benzer soruları herkesten once, dun-
yanın bırçok yerıne yayılmış gunumuz Turk ınsanı kendısı-
ne sormalı, bunun tanhsel, toplumsal, sıyasal, kulturel,
duşunsel, dınsel ve ekonomık oluşumunu, gelışımını ve
konumunu nesnel bır yaklaşımla araştırmaya ve ıncele-
meye gırışmelı, doğru ve gerçekçı karşılıklar bulmaya ça-
lışmalıdır
önce Turk'ün ya da Turkler'ın kım ya da kımler olduğu-
nu, kokunun ya da koklerının nerede, nerelerde bulundu-
ğunu araştırmaya gırışmelı, geçırdığı tanhsel, kulturel ve
sıyasal evrelerı ıncelemelı. gıderek buradan gerçekçı bır
bıreşıme (senteze) uzanmalı, baş dondurucu bır hızla yol
alan dunya sorunları karşısında nasıl bır kımlık sergıleme-
sı ve gorunum kazanması konusunda çağdaş bır yargıya
varmalıdır
Tarıhte Turk adına ılk kez Orhun yazıtlarında rastlanmış-
tr Bu yazıtlarda yer alan Turk adı daha çok Tur-uk bıçı-
mındedır Bu sozcuk'Devlete bağlı hak, topluluk anlamını
taşımaktadır Turk sozunun bır ad olarak guç, kuvvet an-
lamında olduğu bulunan yazıtlardan anlaşılmıştır Turk
sozcuğunun ulus adı olarak Turk sozuyle aynı olduğu ılk
kez araştırmacı A v Le Coq tarafından ılerı surulmuş bu
gdYuş daha sonra Orhun yazıtlarının çozumcusu V Thom-
sen tarafından doğrulanmıştır Aynı konu araştırmacı
Nemeth tarafından da belgelenmış Turk sozcuğunun ge-
lışmış çok gelışmış, kuvvet (lı) anlamlarını taşıdığı kabul
edılmıştır
Unlu Turk bılgını ve araştırmacısı Kaşgarlı Mahmut da
Dıvanu Lugat-ıtTurk (Turk Dıllerı Sozluğu) kıtabında Turk
adının Turklere Tanrı tarafından verıldığını bu sozcuğun
'gençlık, olgunluk, kuvvetlı' bıçımınde değışıme uğraya-
rak, anlam yonunden de 'turemış, gelışmış, olgunlaşmış
olarak gelıştığını yazmıştır Zıya Gokalp da Turk sozcuğu-
nun tore-ture sozunden -k'ekıyleyapılmış'torelı, nızam-
lı, kanunla duzenlenmış kavım' anlamına geldiğını belırt-
mıştır
Turkler, tarıhın en eskı, en sureklı kavımlerınden bırıdır
Dort bın yılı aşkın geçmışlerıyle Turkler Asya, Avrupa ve
Afrıka topraklarına yayılmış, buyuk ve kalabalık bır ulus-
tur Turklerın tarıhın çok eskı donemlerınde Orta Asya top-
raklarında ortaya çıktıkları bılınmektedır Ilk topraklarının
sınırlarını çızebılmenın olanaksızlığına karşın, Turklerın
ilk yurtları tanhsel kaynaklara gore Altay dağları yöresıdır
Tanrı dağlarıyla Altay dağları arasında yaşayan Turkler
'Altay Kavımlerı nden sayılmışlardır
Turklerın ılk yurtları, doğuda Kıngan dağlarmdan batıda
Hazar Denızı ve Itıl ırmağına kuzeyde Sıbırya ovaların-
dan, guneyde Karanlık ve Hındıkuş dağlarına kadar uza-
nan-çok genış topraklar olarak bılınmektedır
Turklerın tarıhı, kavım olarak, Orta Asya topraklarında
Avrupalıların Hunlar, Çın yazılı belgelerının Hıung-nu ya
da Kunlar adını verdıklerı Hunlar la başlar Goçlerden
sonra Orta Asya topraklarının doğu ve guneydoğusuna
yayılan Turkler, Orhon ve Selenge ırmakları çevresınde
toplanmışlar, buralarda ayrı ayrı boylar olarak yaşamış-
lardır Hunlar'la ılgılı Çın kaynaklarındakı kımı bılgıler
M ö I bın yılları başlarına kadar çıkmaktadır Ilk tanhsel
belgeMÖ 318 tarıhını taşımaktadır Bu Hunlar'la Cınlıler'-
ın aralarmda yaptıkları bır barış antlaşmasıdır Bu belgeye
dayanarak tarıhçıler Hunlar'ın M Ö IV yy'dan çok once
guçlü bır devlet kurduklarını kabul etmektedırler Ama
Hunlar'ın bılınen tarıhlerı (bılımsel olarak) M ö III yy'da
başlamaktadır Bu devırlerde atlı Hun bırlıklermın Çın'e
sureklı akınlarda bulundukları Çınlıler'ın de Hun akınlarını
durdurabılmek ıçın unlu Çın Seddı'nı M Ö 300 yıllarında
yapmaya başladıları, MÖ 214te tamamladıkları bılın-
mektedır (Hunlar'ın Turk oldukları, Turk soyundan geldık-
lerı konusu gunumuz Turk ve dunya tarıhçılerının en çok
en yoğun ve serttartışma alanlarından bırıdır Konu, bugu-
ne kadar bılımsel bır açıklık ve kesınlık kazanamadığı ıcın,
bız de bu yazımızda eskı bılımsel goruşe bağlı kalarak,
Hunlâr'ı Turk sayıyoruz)
Ama sozcuk olarak Turk, tarıhin çok eski donemlerınden
berı bılınmekte ve kullanılmaktadır Çın kaynaklarında
Turk sozcuğu T u-kûe olarak, 'Turkın bıçımınde yer al-
mıştır Turklerden soz eden otekı en eskı yazılı kaynak da
Asurlular'dan kalmıştır Nınova kıtaplığında bulunan M Ö
665 tarıhını taşıyan bır tablette, kuzeyden ınen Turk atlıları-
nın Asur ulkesını ele geçırışlerı anlatılmıştır Turklerden
soz eden en eskı kaynaklardan bın de Herodot Tarıhı dır
Herodot'un bu unlu tarıh kıtabında Turk adı Trykae olarak
geçmektedır
Bunlardan başka, eskı Hınt kaynaklarında geçen Tu-
rukha'lar, önasya yazılı metınlerınde gorulenTurukhu (ya
UArkasıU.Sayfada
TARTIŞMA
Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na Acık Mektup
12 Eylul haksızlıklan ve sonuçlan genye doğru değıl, başından ele
alınıp sonuna kadar gidıldiğı zaman haksızlıkların ortadan
kaldınlmasının yolu açılacaktır.
2 Ocak 1992 tanhlı 21119 sayılı Res-
mı Gazete'de "Devlet Memurlan
Genel Teblığı' başlığı altında bır genelge
yayımlandı İlk bakıldığında bu teblığ
1402 savılı Sıkıyonetım Yasası'ndan
mağdur olmuş ınsanlann sorunlannı ço-
zuyor gıbı gozukuyor Ancak, aşağıda
açıklamaya çalışacağım gıbı bu teblığ
adaletsızlığın devam etmesının yanısıra
hukukı açıdan da venı bır karmaşaya yol
açmaya adaydır
Ben Istanbul Beledıyesı IETT Genel
Mudurluğu'nde çalışırken 12 Eylul
1980"ın hemen ardından 1402 sayılı yasa
gerekçe gostenlerek 5 Ocak 1981'de go-
zaltına alındım 14 hazıran 1981 de ıse ış
akdım yıne bu yasaya dayanılarak fesh
edıldı Mayıs 1983'te de hakkımda açılan
davadan beraat ettım Ve ne yazık kı an-
cak 2 ocak 1986'da tekrar ışbaşı yapabıl-
dtm Ancak. hukuken aklanmama rağ-
men aradan geçen onca senenın ozluk ve
ekonomık haklanna kavuşamadım Be-
lırtmek ıstenm kı bu arada eşıtsızlığın
ender orneklennden bın de sergılendı Bu
anlamıvla memurlann mağdunyeü gıde-
nlırken, bızler ışçı statusunde olmamız-
dan dolayı kapsam dışı bırakıldık İstan-
bul Beledıyesı'nın tum bınmlennde çalı-
şan memurlara, 1984 6 esas sayılı Danış-
tav karanna gore ış akıtlennın sona
erdınldığı tanhten başlayarak ışbaşı yap-
tıklan tanhe kadar olan boşta geçen su-
relennın tumu, maaş ve ozluk haklan ıle
bırlıkte odendı Yasa ve daıremızın hu-
kuk ışlennın ekte sunulan mutalaası çok
açıkken, ışyenmızde ışçı kadrosunda ça-
lışan yaklaşık 24 kışıye aynm yapılarak
ozluk ve ekonomık haklannın hıçbın ıa-
de edılmemıştır Ekte ılgılı yasa ve hukuk
daıremızın gerekçelı mutalası sunulmuş-
tur
Bız öncelıkle bır hukuk mucadelesı ve-
np en doğal ınsanı haklanmızı almak ıçın
uğraşırken. hukumetınızın de progra-
mıyla temelden çelışen bu teblığı yenı ve
hukuken de celışkıler doğurmuştur
Yukanda somut olarak açıklanan ta-
nhlerden, uygulamalardan da anlaşıla-
cağı gıbı sıkıyonetım dönemınde ışlerımı-
ze gen donebılmek ıçın hukuk mücadele-
sı veren bızlenn konumunu açıklayacak,
mağdunyetını haklı çıkaracak bır gerek-
çe bulmak mumkün değıldır Bundan
oteye teblığınızdekı "sıkıyonetım kalküğı
tanhten oncekı bır tanhe taşmamak"
uzere yapılacak odemenm mantığı anla-
şılır gıbı değıldır Ortada bır mağdunyet,
ınsan haklannın ıhlah varsa ve bu artık
hukumet düzeyınde de kabul edılıyorsa,
oncesı va da sonrası gıbı sunı aynmlann
mantığıru anlamak mumkun değıldır
Baskılarla, hukuk tammamazlıklarla,
adaletsızlıklerle ve keyfilıklerle dolu bır
dönem boluk porçuk ele alındığında orta-
ya yenı haksızlıklar ve eşıtsızhkler çık-
maktadır
Geç kalan adalet en buyuk adaletsız-
lıktır Bu geç kalan adaletı eşıtsız dağıt-
mak, ışçı-memur gıbı sunı aynmlan ge-
rekçe yapmak, adaletsızlığın bır donemı-
nı haklı çıkaracak bır uygulama ve
sonuçta bu mağdunyetın kuçuk bır par-
çasını karşılama anlayışı da o kadar bu-
yuk adaletsızlıktır
Özellıkle 12 Eylul kanunlan bızler gıbı
bırçok ınsanı şu veya bu gerekçe ıle mağ-
dur ettı Donemın kanunlanndan mağ-
dur olmuş Başbakanı ve bazı bakanlan
bunyesınde bulunduran bır hukumetın
bu ıçenkte bır teblığ çıkarmasını anlaya-
bılmış değılız Çünku bu karar, nıyetınız
bu olmasa bıle 12 Eylul sıkıyonetımının
keyfıhğıne, hukuk tanımamazlığına meş-
ruluk kazandırma çabalanna bır katkı
olacaktır Devlet butçesını koruma ve bu
nedenle daha az odeme yapalım anlayışı
gıbı bır nedenle hareket edılıyorsa, unu-
tulmamalıdır kı, ınsan haklan hıçbır ge-
rekçeyle ayaklar altına alınamaz ve bu
hakka geçmışte olduğu gıbı bır gun her-
kesın ıhtıyacı olabılır
Sonuç olarak 12 Eylul haksızlıklan ve
sonuçlan genye doğru değıl, başından ele
alınıp sonuna kadar gidıldiğı zaman hak-
sızhklann ortadan kaldınlmasının yolu
açılacaktır
Bızler bu tebhğın duzeltılerek ışçı me-
mur aynmı yapmayan. 12 Eylul 1980 den
başlayarak sıkıyonetım donemını de ıçıne
alan, hıç kımsenın zarar etmesıne ızın
vermeyen, uğradığı haksızlık ve üzuntu-
len bır nebze olsun gıderecek gerçek add-
let sağlayan yenı bır karar almanızı beklı-
yoruz
J4LEMİLDANOĞLU
1402'lik İETT işçileri adına
Çapa/İstanbul
Maliye'deki Huzursuzluğun Gerçek Nedenleri
Hesap uzmanlannı kusturmeyınız Devlete kendısını hızmet
vermeye adamış kadrolar yetıştıren bu ocağı koreltme gayretınden
vazgeçınız.
Bır toplumdadırlık-duzen, hukukun ya-
nında geleneklerle de sağlanır Hatta
geleneklere aykın kanun çıkarsanız bıle o
kanunu toplum benımsemezse çalıştıra-
mazsınız
Maliye Bakanlığı. gelenek oluşturmuş
koklu bır bakanlık Sıyasetle fazla ıçlı dışlı
olmamasının en buyuk nedenı de bu Ba-
kanlıkta oluşan geleneğe gore Bütçe ve
Malı Kontrol Genel Mudurluğu, maliye
mufettışı Gelırler Genel Mudurluğu de he-
sap uzmanı kokenlı bürokratlar atanarak
yonetıhvor Son 20 yıldır bu gelenek hıç
bozulmamış
Sumer Oral eskı bır malı\e,m0fettışı Aynı
zamanda Butçe ve Malı Kontrol Genel
Mudurluğu de yapmış Dolayısıyla bakan-
lıktakı dengelen en ıyı bılmesı gereken kışı
Ancak Gelırler Genel Mudurluğu'ne mali-
ye mufettışı kokenlı bır burokratı getırmek
ıstemesı hesap uzmanlannı ayağa kaldın-
>or
Hesap uzmanlan şunu soyluyorlar "Bır
bakanın elbette bırlıkte çalışacağı kışıyı
kendısının belırleme hakkı vardır Ancak
Sayın Bakan 35O'yı aşan hesap uzmanlan
ıçınde kendı sıyası goruşune uygun vergıa-
lığı ıyı bılen. mukemmel yabancı dılı ve ge-
rekırse akademık kanyen de olan bır kışıyı
bulamadı mı° O\sa boyle kışıler var Bu
TÜRKİYE GEMÎ SANAYİİ A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
"ÎKMAL DAİRESt BAŞKANLIĞI'NDAN"
Şırketımızce aşağıda cıns ve mıktarı yazılı malzemelenn temını üe bınkmış hurda malzemelenn satışı
ıçın "Kapalı Zarf" usulu ıle ıhaleye çıkılmıştır
Konu ıhalelere aıt şartnameler "Evlıya Çelebı Caddesı No 6 Kasımpaşa/İSTANBUL" adresındekı baş-
kanlığımızdan temın edıiebılır
Teklıflar aşağıda belırtılen tanhte en geç saat 15 00'e kadar başkanlığımıza ulaştınlmı; olacak, postada
meydana gelebılecek geakmeler kabul edılmeyecektır
Şırketımız 2886 sayılı Devlet thale Kanunu'na tabı değıldır
Duyurulur
Smta ılınank Gtçıcı ŞutnaoK bedeb Soı teklıf
Dosy» aa malzemeııhı cınsı Miktan (emioıt (KDV dahıl) vtnne Unhı
1992/1022 Raspakumu 600 ton 6000000- 20000- 7 51992
1992/1012(2) LPG gaa 60 ton 13 800000- 46 500- 13 51992
Propan gazı 30 ton
1992/1023 Kablo (MGCG MGG) 27 600 mt 22 750 000- 70 000- 14 5 1992
1992/1024 Kablo taşıyıası 7 3O0mt 7 000000- 24 000- 14 5 1992
Stül«c*k Gecıcı ŞartBimt bedeb Son tekUf
Dosyı DO. malzemeniıı ansı Mıktuı temımt (KDV dahıl) venne tanhı
1991/513 (D) Hurda fotokopı mak 1 adet 7 500- 5 000- 12 51992
Huıda CO2
yangm 2 adet 1 000-
söndurme cıhaa
1992/509 Muhtehf hurda malz 9 kalem Muhtebf 10000- 13 51992
m
Basın 25960
İLAN
KIRŞEHlR
2 ASLİYE HUKUK
HÂKİMLtĞl'NDEN
Dosya No 1991/342
Davaa Adıguzel Şahın vekılı
Avukat Ercan Şenyuz tarafından
mahkememıze açılan gaıplık da-
vasının yapılan yargüamasında
, ıkıncı ılanın yapılmasına karar
venlmış olmakla,
Kırşehır Aşıkpaşa Mahallesı
cüt no 001/09, sayfa. 85, kütük
sıra no 4O5'te nüfusa kayıtlı,
Mehmet ve Döne"den olma
11 12 1945 D.lu Alhas Şahın'ın
gaıp olduğu ıddıa edıldığınden
bu şahıs hakkında bügısı olan-
lann mahkememızın dosyasına
bılgı vermesı veya kendısının
mahkemeye başvurması, aksı
takdırde adı geçenın gaıplığıne
karar venleceğı ılan olunur
Basın 47395
DENİZLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Esas No 1990/458
Oavacı Bağ-Kur Genel Müd vekılı tarafından davaular Ismaıl Ay-
su vs aleyhınde mahkememızde açılan tazmınat davasının yapılan açık
duruşması sırasında.
Dav-alılardan Demas Su Ürünlen AŞ'nın adresı tüm aramalara rağ-
men zabıta manfetıyle dahı tespıt edılmemış olması nedenıyle adına
dava dılekçesı ve duruşma günü ılanen teblıgat yapılmasına karar ve-
nlmekle duruşma günü olan 28 5 1992 günü bızzat kendılerı veya tu-
tacaklan bır vekılle davalannı takıp ettırmelen yenne kaım olmak üzere
ılanen teblığ olunur Basın 47362
İLAN
KARS KADASTRO MAHKEMESI'NDEN
Dosya No 991 855
Ddvacı hazıne vekılının davalı Ibrahım Günduz aleyhme açmış olduğu
tespıtın ıptalı ve tesal ddvdsının >apüan yargılaması sonunda Kars
Merkez Sukapı mahallesıne aıt 744 ada 53 nolu parselın fazlalıgı olan
678 m2 lık kısmın ıfrazı ıle hazıne adına tescılıne daır 20 2 1992 tan-
hınde karar venlmış olup karann davalıya teblığ edılemedıgınden ıla-
nen teblıgıne ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun ıçınde temvız etmedığı-
ni7de kesınle!,*^» ılanen teblığ olunur
Basın 47317
PENCERE
20 Yıl Sonra...Kımı zaman olum kuluçkaya yumurtasını koyar O anda
kımsenın haberı yoktur Kuluçkaya oturan nıcelerının ha-
berı yoktur Yumurtayı ısıtanlarm olumden haberı yoktur
Ortak bır cınayetın gorunmez çarkı donmektedır Utanaca-
ğı bır tarıh sayfasını bırlıkte yazmaktadır toplum
Ulkemızın son kırk yıllık tarıhınde sorumluluğu hepımıze
bulaşan çok cınayet yaşandı
Denız 20 yıl once asıldı..
Sozde mahkeme kararıyla, ama, bır cınayet ışlenıyordu
devlet elıyle
Masamın ustunde bır kıtap duruyor Denız-Bır Isyancı-
nın Izlerı-Turan Feyızoğlu-Belge Yayınlan' 18 Ocak 1971'-
de bu koşede yayımlanan yazımdan bır alıntıyı kıtabın
19 uncu sayfasında okudum
' 'Denız Gezmış 'ı belkı tanımazsınız Uzun boylu, dal gı-
bı bır genç bu Denız Gezmış Namuslu, devnmcı, heye-
canlı bır genç Işgal ve boykot hareketlerıne katılmış, o çay
senın, bu çay benım, o sınema senın, bu sınema benım di-
ye gezecek yerde duzenın değışmesı ıçın çırpınmış Ve
belkı hatalar da yapmış bu arada, kusurlar, kabahatler ış-
lemış Ama bır bataklık fırtınasının ortasında namussuz-
lukları bır turlu olağan sayamayan yureğıyle çabalamış
durmuş "
Yazının yayımlandığı gun 12 Mart a yaklaşık ıkı ay var
*
12 Mart tum hışmıyla Denız'ın ustune gıttı Denızı asmak
ıçın Meclıs'te anayasanın bır maddesı değıştırıldı, Denız'ı
asmak ıçın Askerı cuntadan mahkemelere buyruk verıl-
dı, Denızı asmak ıçın Mahkemeler emırle gorevden alın-
dı Denız'ı asmak ıçın Meclıs'te çoğunluk parmak kaldır-
dı, Denız'ı asmak ıçın
Yalnız Denız ı mr?
Yusuf Aslan'ı ve Huseyın Inan'ı nasıl unutabılırız? Denız
bır sımgeydı, gerçekte 12Martcuntası ınsan avınaçıkmış-
tı, 'genç ınsan avına Ölum yumurtasını kuluçkaya koy-
muş, onune geçılmesı olanaksız bır surecın yazgısı, toplu-
mun alnına yazılmıştı, ortak cınayete doğru adım adım
gıdılıyordu, bılınçsızlık, karanlık, şaşkınlık kın ve ofke uç
uca eklemlenıyor, Denız Yusuf ve Huseyın'ı ıdam edecek
canavarın omurgası belırlenıyordu Ismet Paşa, zamanın
hem cumhurbaşkanı hem de 'Sunay-Tağmaç-Turun' cun-
tasının başı Cevdet Sunay'a ıdamları durdurmak ıçın gıdı-
yordu Sunay bu başvuruyu daha sonra şoyle değerlendı-
recektı
"-Inonu (bana) ınfazlar ıçın geldı ikı saat konuştuk So-
nunda ben sıze yalvarmaya geldım Anlayış gostermıyor-
sunuz' dedı (Çankaya ya Gıden Yol, 1971-1973 Cuneyt
Arcayurek
Cunta uç kışıyı sallandırmak ıstıyordu, "asmayıp da bes-
leyecekler mıydı
1
?'
Denız Yusuf Huseyın
Asıldılar
Yureğımızde o gunden bu yana, zamanı anımsatan bır
saatın sarkacı gıbı sallanıyorlar
•
27 Mayıs da uç kışıyı asmıştı Otuz yıl sonra 11 Nısan
1990'da Adnan Menderes Fatın Ruştu Zorlu ve Hasan Po
latkan ın ıtıbarlarının ladesı' gerçekleştı Dunya çok de-
ğışmış toplum bır başka noktaya gelmıştı Sıyasal gerek-
çeyle olum cezası şoyle dursun tum ıdamların ınsanlık
dunyasından sılınmesı ıçın uygarlıkta onemlı adımlar atıl-
mıştı Denız Gezrmş, Yusuf Aslan ve Huseyın Inan'ın asıl-
malarına geçmışe yonelerek baktığımız zaman dunden
bugune toplumdakı değer yargılarının butunuyle değıştığı-
•ı goruyoruz
Hukuksuzluk hıçbır zaman bır ulkeye hayır getırmemış-
tır eğer 1961 Anayasası zamanın ıktıdarlarınca rafa kaldı-
rılacağına uygulanabılseydı belkı ne askerı darbeler
gundeme gırecek ne de darağaçları kurulacaktı
Yazık kı tarıh gulsuyu ıle yazılamıyor, toplumlarda öz-
gurluklere gıden yol dumduz asfalt değıl, çılelı, dıkenlı,
kanlı bır patıka
Geç de olsa Denız ın hakkını Denız e vermelıyız, toplu-
mun Denız e, Yusuf a, Huseyın e vıcdan borcu ancak boy-
le odenecektır
ENGLISH CENTRE
1
Tamamı İngılız ve Profesyonel
Ûğretmenlerle
nedenle Sayın Bakanı samımı bulmuyoruz
Sayın Bakan bakanlıkta hukumetının polı-
tıkasını d^ğıl. Teftış Kurulu'nun polıükası-
nı uyguluyor "
Hesap uzmanlannı kusturmeyınız Devlete
kendısını hızmet vermeye adamış kadrolar
yetıştıren bu ocağı koreltme gayretınden
vazgeçınız
Belkı Sumer Bey, bakanlıkta dengeyı koru-
duğunu soyleyecektır Kendısıne şu sorula-
bıbr Maliye Bakanı maliye mufettışı.
Maliye Musteşan maliye mufettışı, Butçe
ve Malı Kontrol Genel Müdüru, maliye
mutettışı Gelırler Genel Mudüru, malıve
mufettışı Genye kalanlar ıse bakanlığını-
zın sadece yuzde bın Bunun adı denge mı
oluyor9
Malive Bakanlığfndan bir grup üst dıizev
bürokrat
ENGLISH CENTRE
• Boğazıçı - Marmara - ODTÛ - BİLKENT
Hacettepe Unıversıtelerı Hazırlık
Muafıyet Sınavı Kursları
ENGLISH CENTRE
• Yazın Yoğun ve Çok Yoğun
Genel Ingılızce Kursları
ENGLISH CENTRE
' Kamu Personeh Dıl Stnavı
Hazırlık Kursları
• MEB-ÖSYM Lısan Sınavı
Hazırlık Kursları
TC M E B. ÖZEL EMSA DIL EĞITİM MERKEZİ KURSU
İSTANBUL: Rumeli Cad. No: 92 4 5 6 Zeki Bfy Apt Osmanbey
TEl: (1) 247 09 83 - 241 20 34 - 252 82 71-72
ANKARA: Selanık Cad No: 8 Kat. 5 Kızılay
TEL: (4) 435 23 97 - 435 30 94 - 435 25 03
TÜRKİYE'NİN KALBİ ANKARA
Mehmed Kemal
10 000 lıra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Odemelı gondenlmez.