Katalog

Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Maıbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adina Bcrtn Nadl • Genel Yayın Yönetmoıi: ö z g n Aar • Genel Yayın Koordinatöril: Htknet Çcümkıp • Yan tşleri Müdürleri: Fusun öıbilfta (Sorumlu), Cetal Baflufrç • Tfezı lşlen Müdür Yardıması: Sattm Alpaslu • Sayfa Düzeni Yönetmeni: Al Acar • Adana Ttansilcisi: Çetta YI|taotİD lç Poütika: Mekmet Tfczku, lstanbui Haberleri: Şenay Kalku, Dış Haberler: Ergnn Bakı, Kültür: Mürjit Balıbanhlu-, Makaleler Sami Kanören, Spor: Abdilkufir Yücetnuu, Düzeltme: Abdnllah Yızıa • Koordinatör: Ahmet Korulsan • Mali Işler: Erol Erkni • Muhasebe: Btileat Yentr • Bütçe-Planlama: Sevgi OsmanbeşeogİD • Idare: HöseyİM Görer • Işletme: önder Çciik • Bilgi-lşlem: Nall İnaJ • Personel: Sevgi Bostuaotla Bcsan w Yaran Cumhuri>a Maibunlık vc GaztKcihk T-A.Ş TOrkocaiı Cld. 39/41 Cıfılotlu 34334 Ist PK 246 tsunbul. Td. 512 05 05 (20 tıjı), Tdsı. 22246. Faı: (1) 526 60 72 • Bamlar. Ktinnc. Zjya Gakalp Blv lnkılip S. No 19/4, Tet 433 II 41-47. TMot 42344, Fte (4) 433 03 63 • Umlr H Zıya Blv 1352 S. 2/3. Tcl' 13 12 30, Tela:-52359, F K (31) 19 53 60 >• tılpm IDÖOÜ Cad. 119 S. No: 1 Kıı I. Tcl: 19 37 32 (4 tmi. TUo. 62135. FUL (71) 19 23 71 TAKVİM:4MAYISI992 İmsak.4 12 Güne^.5.52 Öele. 13 06 İkindi. 16.57 Akşam. 20.09 Yatsı: 21.43 8. Gençlîk Günleri başlıyor • Kültür Servisi- İstanbul Belcdiyesi Şehir Tiyatrolan'nın düzenlediği 8.Gençlik Günleri bugün başlıyor. Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda gerçekleştirilecek etkinlikler arasında fılm gösterimleri, söyleşiler, paneller, gösteriler, fuayedinletileri. sergiler, multivizyon gösterisi, konserler ve amatör tiyatrolann sergileyeceği oyunlar yer alıyor. Çeşitli konulan kapsayan söyleşi. panel ve gösterileredegişik konuklar katılacak. Gençlik Günleri 29 mayısa dek sürecek. Kapgalann • TEL-AVİV(AA)-Ünlü yönetmen Alfred Hitchcock'un belleklerden şilinmeyen "Kuşlar" filmi, Israil'degerçekoldu. Başkent Tel-Aviv'de, onlarca karganın insanlara saldırması, korkulu anlar yaşatırken, iki kişi kargalann saldınsı sonucu hafıf yaralandı. Kargalar, cuma gecesinden beri, ağaçlarda. televizyon antenlerinde ve elektrikdireklerinde toplanmaya başladılar Kargalar. dün Shalom Aleihem caddesinde > ürüyenlere saldırdılar. Halk panik halinde kaçışırken, saldından kurtulamayan bir kadın ve o|lu hafıf yaralandı. Olaya çözüm getirmesi için görüşlerine başvurulan bir zoolog ise kargalardan birinin öldürüîerek görünebilir bir yere bırakılmasını önerdi. Saldirgan kargalann, özelliklecaddedeki birevle "ilgilenmeleri" üzerine soruşturma açan polis, yuvasından düşerek yaralanan küçük bir karganın, ev sakinleri tarafından kedilere yemek olmasın diye kurtanlarak tedavi altına alındığını ortaya çıkardı. Musevi düşmanlığı • STOCKHOLM(AA)- Musevilerin İspanya'dan Türkiye'ye gelişlerinin 500. Yıl Komitesi Başkanı İshak Alaton, "Bugün Fransa, Almanya ve Ingiltere'deki Musevi düşmanlığı Türkiye'dekinden çok daha büyüktür" dedi. Alaton, İsveçtelevizyonunda konu ile ilgili olarak haarlanan bir programda yaptığı konuşmada, Türkiye'de Musevi azınlığı diye bir şey kabul etmediklerini belirterek, "Bizazınlık değiliz. Herkesgibi Türk vatandaşıyız. Hasbel kader dinimiz farklı, Museviyiz" diye konuştu. Bundan tam 500 yıl önce, dedelerinin İspanya'yı terk etmelerinin istendiğini, o zamanki Osmanlı Padişahı İkinci Beyazıt"ın Musevilere kollannı açtığıru hatırlatan Alaton. bugüne kadar birlikte yaşamaktan dolayı hıçbirsorunla karşılaşılmadığını belirtti. Prenses'in aşkı • LONDRA(AA)- İngjltere'deeşiMark Phillips'ten boşanan Prenses Anne. kraliçenin eski şövalyelerinden Binbaşı Timothy Laurence ile evlenmek istiy.or. Sunday Mirror gazetesi, Kraliçe Elizabeth'in bu aşkı ve evlilik isteğini onayladığjru belirtirken, News of The VVorld gazetesi, Buckingham Sarayı'nın Canterbury Piskoposluğuiletemasta olduğunuvebuevliliğin sonbahardaolacağının açıklanmasüçin görüşmelerin sürdüğünü yazdı. Gençlik sevişmek istiyor•Anadolu Üniversitesi'nce yapılan çalışmada 50 öğrenciye cinsel tutumlan ile ilgili sorular soruldu. 98 sorunun ilkini "bekaret bir kızın en önemli varlığı mıdır?" oluşturuyor. Sonuçta erkekler evlenecekleri kişinin dışındaki kadınlara daha fazla özgürlük tanıyor. cilere göre daha az doyumsuz- luk çekiyorlar. Ancak kız öğ- rencilerin büyük bölümünün bakire olmalan ve bakire kal- maktaki ısrarlan göz önüne ahndjğında bu sonuç anlamıru yitiriyor. Mastürbasyon zararlıdır BERAT GÜNÇIKAN tnsanlar neden savaşır, ne- den öldüriir? Alman felsefeci William Ri- ech, bu sorulann yanıünı in- sanın cinsel özgürlüğünü yaşa- yamamasına, iktidarlann da er- kekliklerini koruma, varlıkla- nnı sürdürme amaayla yaşan- masına olanak tanımamasında veriyor. Riech'a göre insan cin- selliğini de doğasına uygun yaşadığında boyun eğen ol- maktan kurtulacak, savaş ve kan ortadan kalkacak. Reich'ın döneminde komü- nistlere bile kabul ettirernediği bu tezi hâlâ tabulann gerisinde ağırlığını koruyor. Ve hâlâ, kız kardeşine yan gözle bakan, cinsdaşııu vuran ağabeylerin, ki2 çıkmadı diye birkaç saatlik kansını bıçaklayan kocalann, erken boşalmayı iktidarsızlık sayarak intihar eden erkekle- rin, ilk cinsel deneyimini kara- kacanla yaşayan delikanlılann varlığını sürdürdüğü ülkemizde ise kalabalıklar için Reich, bir ütopya olmaktanjöteye gecemi- yor. Sevgilin degilse, evet Yapılan araştırmalar arasında Anadolu Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Psikiyatri Anabilim Dalı'nın çalışması da yer alıyor. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dur- muş Tekin, öğretim üyeleri Hüsnü Erkmen, Gülten Sebe, Cem Kaptanoğlu'nun toplam 50 öğrenciyle yürüttükleri bu ön çalışma gençliğin cinsel ko- nulardtki tutumlannı sergili- yor. Araştırnıanın toplam 98 so- rusunun ilkini "Bekaret, bir kı- zın en önemli varlığı mıdır" oluşturuyor. Bu soruya erkek öğrencilerin yüzde 50'si hayır derken, aynı erkeklerin ancak yûzde 28'i evlenecekleri kişinin kendisinden önce cinsel ilişki kurmasına "evet" diyebiliyor. Bu da erkeklerin bir bölümij için genel anlamda bekaretin önemli olmadığmı, ancak ken- dilerinin evlenirken bakir birini yeğlediklerisi, kendi evlenecek- leri kişinin dışındaki kadınlara cinsellık konusunda daha fazla özgürlük tanıdıklanru gösteri- yor. Aynı soruya kız öğrencile- rin yüzde 43'ü "hayır" yanıünı verirken yüzde 50'si de evlen- meden cinsel ilişkiyi onaybyor. Ankete katılan kız öğrenciler- den sadece yüzde 18.7'sinin ev- lilik öncesi cinsel deneyimde bulunmuş olması ise toplum kurallannın düşüncelerinin ön- ne geçtiğini kanıtlıyor. Aynı araşürmada, erkeklerin yûzde 65'i, kızlann yüzde 33'ü gençlerin seksi kendi deneyim- leriyle öğrenmeleri, her iki cin- sin yüzde 9O'ı çocuklann cinsel konuda eğitilmeleri yolunda görüş açıklarken çocuklann anne ve babalannı cıplak gör- melerini doğal karşılama oranı her iki cinste de yüzde 20'yi aş- mıyor. Sekse ilişkin düşüncelerin kendilerini gereğinden fazla ra- hatsız ettiğini söyleyen kızlann orarurun erkeklere göre iki kat daha fazla olması ise kızlara toplumun cinsel konularda da- ha fazla sorumluluk yüklediği- ni, onlan daha dikkatli davran- maya zorladığını. buna bağlı olarak da rahatsızlık yaratüğını ortaya koyuyor. Kız öğrenciler, cinsel duygu- lannı erkeklere göre daha koîay ifade etmelerine karşın erkek- lerden daha yüksek oranda cin- sel duygulann kendilerine "ters" geldiğini söylüyorlar. Yi- ne kız öğrenciler, erkek öğren- DEMİREL VE YENİ ŞAPKALARI Araştırmaya katılan öğrencile- rin yüzde 61'i mastürbasyon yaparken bu oranda kız öğren- cilerin yüzde 15.6'yla yer alma- lan, yüzde 40 oranında kız öğ- rencinin de mastürbasyonu sağlığa zararlı değerlendirmesi ve mastürbasyonla bekaretin bozulacağını düşünmesi cinsel bilgilenmedeki yanlışlan gözler önüne seriyor. "Bir erİcekle/kadınla seviş- mem için onu sevmem ya da saygı duymam gerekmez". Bu önermeye, yüzde 20 ora- nında "evet" karşılığını veren kız öğrencilerin ne yapacağını bilecek yaşta olan birini baştan çıkartmayı yüksek oranda sa- kıncalı bulması bir başka çeliş- kiyi ortaya koyuyor. Cinsel açıdan erkeğe daha çok özgürlük tanıyan ahlakın çifte standardını doğal bulan ve sürdürülmesinden yana görüş açıklayan öğrenciler arasında erkeklerin çoğunlukta olması ise erkeklerin sadece kendileri- ne tanınan bu özgürlükten duy- duklan memnuniyeü gösteri- yor. Prof. Dr. Durmuş Tekin, araşürmanın sonuçlannı değer- lendirirken üniversitedeki genç- lerin cinsel konulardaki eğitim yetersizliğini ortaya koyuyor. Gençlerin cinsellik konusunda artık daha liberal düşündüğü- nü, ancak bu konudaki tabula- nn hâlâ hüküm sürdüğünü vur- guluyor. Metropollerde \e üni\ersitclerin bulunduğu kentlerde çifte standartlı daolsa, gençliğin cinselliğe baktji değişiyor. Kız öğrenciler, cinsel duygularını daha kolay ifade ediyorlar. Erkekler ise daha doYTimsuz. GençKğin bakireük takıntısı yok • Niran KAY A: Bakireliğin kutsallığı gibi takıntılanm yok. Ancak ilişkide bulunacağım kişiyi öncelikle tanımam, sevmem ve düşüncelerimi paylaşmam şart. Bunun dışındaki ilişkiler bana ters geliyor. Erkek arkadaşlanmın yanında da hemcinslerim kadar rahatım, ancak bunun zaman zaman da olsa yanlış değerlendirilmesinden rahatsızlık duyuyorum. • Ayşe BAYTNDIR: Evlilik öncesi ilişki bence şart. Ancak bir sının olması ge- rektiğini düşünüyorum. Bu smın koyan aslında ben değilim, toplum. Ben ilişki- lerimi gönlümce yaşadığımda bir gün sadece toplum istiyor diye geri dönüşler yapmamalıyım. Bunun için de otokontrole razıyım. • Seüna G.: Çocukluğumdan beri yaptığım her şey cinsiyetime göre yakışıksız sayıldı, sürekli utanmam istendi. Bir anlamda, kadınlık utançla eşit tutuldu. Şimdi bunu yıkmak için uğraşıyorum, ama bazı öğretileri hem kendi içimizde hem toplumda yok saymak çok zor. Bence fahişelık yasallaşmalı, bu insanlann da yaşamı güvence altına alınmalı. • İlhan TEKİN: Cinselb'ğe kadın ve erkeğın eşit koşullarda savaşüğı bir arena gözüyle bakıyonım. Ancak kadınlar kaçak dövüşüyor. Sürekli bir korku içindeler, yan yolda bırakılmaktan korkuyorlar ya da cinselliklerini birmeta gibi kullanıyorlar. Toplum yapısı kadar kadınlann da önce kafalannı değıştirmeleri gerektiğine inanıyorum. • Serdar ÇE VIK: Kadınlann cinsel bir nesne gösterilmeleri önce İslama aykın. Kadın, cinselliği sadece ve sadece evleneceğe erkekle, evlendikten sonra yaşamalı. Kürtaj hakkı sadece adında olmalı gö- rüşüne de katılmıyorum. Kürtaj da önce din açısından, sonra da insanlık açısından günah. US A Today sürekli kaybedecek mi? • Amerikan basınına getirdiği yeniliklerle tanınan USA Today. 10 yılda 800 milyon dolar zarar etti. Basın sektörü uzmanlan, daha da zarar edeceğini söylüyorlar. Reklam şirketleri gazeteye ilan verme- ye yanaşmıyorlar. Oysa tirajı giderek artıyor, ama yine de zarardan kurtulamıyor. Haber Merkezi - ABD'de 10 yıl önce yayımlanmaya başla- masıyla birtikte basın dünya- sında adeta "devrim" yaratan USA Today gazetesi, zarar edi- yor. Günlük tirajı 1991 yıhnda 1.81 milyon olmasına karşın bir türlü zarardan kurtulamıyor. On yıllık zarar toplamı 800 mil- yon dolan buldu. Sadece 1991 kaybmın 20 milyon dolar oldu- ğu hesaplanıyor. Haftalık Newsweek dergjsin- de USA Today'in ilk çıkışından bugüne gelişine kadarki duru- muyla ilgili geniş bir yazı ya- yımlandı. Newsweek'in USA Today'le ilgili yazısı şöyle: "Son zamanlarda hiç USA Today okudunuz mu? Gazete 1982'de ilk kez bayilerde saüşa çıküğından beri çok şey değişti. O günlerdeki 'video çağı' mi- zampajı, başlıklan veriş biçi- miyle pek çok çevrede alay ko- nusu olmuştu. Ama Genel Yayın Yönetmeni Peter Pric- hanTm yönetinıinde bayağı cid- di yazı dizileri bile yayımlandı. Spor haberleri, olaylara yakla- şımı, sosyete sütunlan nedeniy- le ABD'de ülke çapmda pek çok gazetenin yöneticilerini, kendi gazetelerinin öncelikleri konusunda ciddi biçimde dü- şündürdü. USA Today'in tirajı da gittikçe artıyor. 1991'de günlük net tiraj Wall Street Jo- urnal'dan sonra ikinci sırada olmak üzre 1.81 milyonu bul- du. Gazete aynı zamanda yayın- cısı şirket Gannett Company- nin küçük. bölgesel bir şirket olmaktan çıkıp uluslararası çap kazanmasına yardımcı oldu. Ama bütün geh'şmelerine, Amerikan basını üzerindeki et- kilerine karşın USA Today za- rar ediyor. Bunun önemli bir nedeni de reklam şirketlerinin gazeteye hâlâ ısınamamış olma- lan. Gözlemciler, 1982"den ben USA Today'in toplam 800 mil- yon dolar zarar ettiğini hesaplı- yorlar. 1991"de ettiği zarann 20 milyon dolar olduğu belirtili- yor. • USA Today'in imtiyaz sahibi Thomas Curley, "Daha iyiye gitmemiz gerek. 1992'de daha iyi sonuçlar alacağız' demesine karşın basın sektörü uzmanlan gazetenin maliyeti ve ilan pastasından pay kapamaması nedeniyle daha yıllarca ya zarar edeceği ya da başa baş bir bilan- ço çıkarabileceği görüşündeler. Newsday'in imtiyaz sahibi olan Robert Johnson bu konuda di- yor ki: 'Bu işi 10 yıl içinde başa- ramadıysanız açık şekilde rek- Peter Prichard yönetindeki USA Today'in olaylara yakla- şımları diğer gazete yöneticilerini okiukça düşündürdü. lam gelirleriyle de yürütemezsi- niz.' 1980'lerin diğer gazetecilik olayı olarak nitelenen Ted Tur- ner'ın CNN Televizyonu önemli bir saygınlık elde etme- sine karşın USA Today hep ga- zetecilikten çok bir pazarlama mucizesi olarak anılmaya de- vam ediyor. "Ashnda 1982'de USA To- day bundan daha fazla bir şey düşlemiyordu. Gazetenin yara- tıcısı ve Gannett'in eski başkanı Allen Neuharth, USA Today'i o dönemde sürekli olarak ülke- nin bir köşesinden diğerine do- laşan, hayatlan yollarda geçen kişiler için çıkardığını söylüyor. USA Today o dönemde kısa yazılmış haberleriyle başan sağladı, üstelik de fazla parası olmayan bölge gazetelerinden okuyucu kaptı. Gannett'in üre- tim kapasitesi ve dağıtım siste- mi gazetenin ABD'nin dört bir yanında satışa sunulmasını sağ- ladı. Bugün gazetenin sayfalan her gün uydu aracılığıyla ülke- deki 32 matbaaya ulaştınlıyor: 1.100'den fazla çalışan da USA Today'i kamyonlarla ABD'- deki bayilere, 120 bin gazete kutusuna dağıtıyor. Bugün USA Today çok para kaybetmesine karşın Amerikan basınına getirdiği yenilikler ül- kede hızla yayıldı. Gazeteler, USA Today'in kullandığı sofıs- tike grafıkleri, vinyetleri, kul- landığı renkleri taklit ettiler. Pek çok gazete USA Today'a uyarak uzun haberlerden vaz- geçti. spot hiç kullanmaz oldu. Son 10 yılda da ülkede 400 ga- zete dört renkli baskıya geçti. sıvah-beyaz gazete olmakla unlü New York Times bile şim- di 450 milyon dolara dört renkli baskı yapabilen bir sistem kur- maya hazırlanıyor. Gazetenin parlak grafıkleri, hareketli bi- rinci sayfası diğer gazetelere de örnek oldu. Neuharth eskiden kendilerini eleştiren ve alay edenlere yanıt olsun diye 'Son gülen iyi güler. Bizimle az mı alay ettiler? Ama şimdi her şeyi- mizi taklit ediyorlar' diyor. Reklam şirketleri bu gazete- ye büyük ölçüde ilan vermeye yanaşmıyorlar. USA Today, ilan pastasından küçük bir pay kapabiliyor. Reklamcılar, Ti- me dergisi gibi bir yayma USA Today'a verdiklerinin yansı ka- dar para ödüyorlar. Çünkü ilan parası tirajın yüksekliğine göre artıyor. Reklamalar aynca USA Today'in, Time kadar bü- yük bir etkisi olmadığı inancın- dalar. Saatchi and Saatchi şir- ketinden Ira Weinblatt bu ko- nuda 'Bugün okunan, yann ke- sekâğıdı olan gazete" görüşünü savunuyor. Gazetenin tirajının yüksekliğınin bir kaynağı da paket satışlan. Oteller ve ha- vayoııan USA Today'in tirajı- nın yüzde 15'ini karşılıyorlar. VVeinblatt, USA Today'le ilgiü görüşlerine şu sözlerle daha acıklık geüriyor. 'Bu gazete şöylesine bir bakılacak, ana ga- zetenin eki gibi. Bunu ancak bir uçak yolculuğunda oyalanmak için okursunuz.' USA Today'in büyük kent- lerde de geniş bir okuyucu kitle- si yok. Neuharth, USA Today'i 1983'te New York'ta da bastığı zaman New York yöresinde 1986 yıhnda gazetenin 300 bin- lik bir tıraja oturması duru- munda bunun büyük bir başan olacağını söylemişti. Öte yandan USA Today'in habercilik anlayışı ve yazı işleri gittikçe gelişiyor. Köffez sava- şında verdiği haberleri özel fo- toğraflar ve grafıklerle çok iyi süslemesini bilmişü. Ûstelik USA Today muhabiri de Bağ- dat'tan çıkan son yaalı basın muhabiri olmuştu. Başka muhabirleri de çeşitli dallarda çeşitli haberlerle ödül- ler aldılar. The Atlanta Consti- tution'ın eski yayın yönetmeni ve Nieman Foundation'ın şim- diki müdürü olan Bill Kovack, 'USA Today'ciler artık gazete- nin sadece görüntüsünün yeter- li olmadığını, içeriğin de önemi olduğunu anladılar' diye konu- şuyor. "Peki USA Today sürekli para kaybetmeye devam ede- cek mi? Uzmanlar gazete fıyatı- nın 50 sentten 75 sente çıkanl- masının yılda 65 milyon dolar- ' lık bir girdı sağlayacagını savu- nuyorlar." Bankalardan saııata yatırıın • Antik A.Ş.'nin düzenlediği müzayadeye kimliğini saklayarak telefonla katılan bir kışi İbrahim Çallı'nın Manolyalar adlı tablosunu 80 milyon li- raya aldı. Daha sonra bu kişinin Erol Aksoy olduğu öğrenildi. İbrahim Çallı'nın Adada Gezinti tablosu ise 190 milyona satddı. Dr. Hatice Şarizi. Hoca Ali Rıza'nın tablosunu 200 milyon liraya satm aldı. Kültür Servisi - Antik A.Ş.'nin ve Maçka Mezat Antikaalık A.Ş.'nin düzenlediği iki ayn müzayedede en yüksek fiyatlı eserler bankalar tarafından satın alındı. Büyük il- gi toplayan hareketli ve zaman zaman çe- kişmeli geçen müzayedelerde bankacılar. koleksiyonerler, işadamlan. galericiler ve borsacılar göze çarpıyordu. Borsanın dur- gunluğu ve tablo fıyatlannın artma olasılı- ğı nedeniyle tabloya yatınmın doğal oldu- ğu vurgulanırken, her iki müzayedede Iktisat Bankası ve Demirbank önemli eser- leri aldı. Antik A.Ş.'nin düzenlediği müzayedede Hoca Ali Rıza'nın "Sapanca Gölü" adlı tablosunu Dr.Hatice Şarizi 200 milyon li- raya satın aldı. İbrahim Çallının bir tablo- su 190 milyon liraya,"Manolyalar" adlı tablosu da 80 milyon liraya. müzayedeye telefonla katılan isminin açıklanmasını is- temeven bir koleksiyoner tarafından alın- dı. Bu kişinin Erol Aksoy olduğu ve müza- yededen toplam 11 eser aldığı öğrenildi. Naznii Ziya'nın "Park" ısimli tablosunu da Demirbank Genel Müdüru ve Murah- has üyesi Halit Cıngılıoğlu tarafından 170 milyon liraya satın alındı. Maçka Mezat'ın bahar müzayedesinde en pahalı eser Osman Hamdi Beyi» "Çeş- me Başında" adlı tablosu 225 milyon liraya Demirbank tarafından alındı. Nazmi Ziya'nın "Bahar" adlı tablosu 110 müvon liraya alıcı bulurken. İktisat Bankası da bı- müzayedede Süleyman Seyyid'in "\ azoda Çiçekler" adlı tablosunu 95 mil>on lıra\a aldı. Demirbank a>nca A.Vecihi Bereke- toğlıTnun "Eyüp" adlı eserine 85 milyon l'ra verdi. Sadece 9 eserin alıcı bulamadığı Antik A.Ş.'nin müzayedesinde Turgut Yılmaz. Vasfi Korur. Ferit Edgü. Uğur Dinçbilek. Barbaros Çağa. Yahşi Baraz. Moris Eske- nazi. Ömer Kayalıoğlu gibi koleksiyoner- ler bulunuyordu. En çekişmeli eserlerden birisi de Orhan Peker'in "Aşık Veysel" adlı tablosu oldu. Vasfı Korur. Ferit Edgü ve Yahşı Barazın arttırmalanyla eser 32 mil- >on liraya Yahşi Barazın oldu. Maçka Mezat'ın müzayedesinde en pa- halreserler arasında yer alan tuğralı gümüş leğen-ibrik 85 milyon liraya. Buyruk- Hümayun da 40 milyon liraya alıcı buldu. Sevgi Gönül. Çiğdem Simavi, Ahmet Utku.Ender Mermerci. Uğur Güracar gibi koleksivonerlerin bulunduğu müzayedede Fikreı Mualla'nın eserleri, Osmanlı haned^nından bir aileye ait Beykoz, Yıldız örr.ckleri. tuğralı gümüşler ilgi gördü. Sev- gi Gönul de bu müzayededen Osmanlı fi- gürü mermer heykeli 45 milvon lirava satın aldı. 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 KENDİNİZİ ELİSTİRMEK İÇİN Psikolog Dr. ACAR BALTAS 193 Sınav korkusunu yenin 194 Önrversiteye haarkmon çodfğunuzo yardımcı olun 195 Koleje hanrlanan çocuğunuza yardımo olun 196 Stresiniz sağlığınız için bir tehdft mi? 197 Beden dilinizle olumlu izlenim yaratın 198 Olumlu ilişkiler kurmanın anahtarlan 199 Mutluluğu yakalayın Türkıye'nın her yennden servislerimızin 1 dakıkası 5833 TL'dır. Ortalama servıs suresı 3-4 dakikadır. PK.1BTarabya/lst.