Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Z4MAYIS1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Koman istifa
ettimi?
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
. Demirel'indünkübasın
toplantısından sonra MİT
Müsteşan Korgeneral
Temoan Koman'ın istifa
ettiğine yönelik söylentiler
arttı. Demirel. Koman'ın
istifa edipetmediğineilişkin
s-oruy u yanıtlarken kendisine
ulaşan böyle bir istifa
»lmadığını belirtip, "Ağustos
ayında muvazzaf hizmete
dtönerse kimse bunu istifa
k_abuletmesin"dedi.
Demirel, MİTin
sivilleştırilmesi projesini
gerçekleştireceklerini de
sözlerineekledi. Başkentteki
si>asi çevreJer, MİT iist
yönetiminde "si villeşme"
konusunda rahatsızlık
olduğunu doğrularken,
" .Ancak Sayın Koman'ın
ağustosta kıta görevine
gideceğı ve orgenerallik
rütbesine yükseleceği
bîliniyor. Kendisi ağustos
öncesinde kıta görevine
gidebilir" dediler.
Anayasa
Matıkemesi'nin
kararı
• ANKARA(ANKA)-
Anayasa Mahkemesi'nin,
Sayıştay Yasası'nın Sayıştay
başkan ve üyelerinin TBMM
Plan ve Bütçe Komisyonu
tarafından seçilmesini
öngören maddesini iptaliyle
ilgili gerekçeli karan Resmi
Gazete'de yayımlandı. Karar
altı ay sonra yürürlüğe
girecek. Anayasa
Mahkemesi, SHP'nin ana
mahalefet partisi olarak 1990
yıhnda yapüğı başvuru
üzerine aldığı kararda,
TBMM adma denetim
yapan anayasal bir organın
başkan ve üyelerinin
seçimlerinin TBMM Genel
Kurulu tarafından
yapılmasının, anayasal
sistemin doğal sonucu
olduğu belirüldi.
TRT'ye atamalar
• ANKARA(ANKA)-
Bakanlar Kurulu karan ile
Radyo ve Televizyon
Kurumu Yönetim Kurulu
üyeliklerineönerilen 12
kişiden yapılan 6 atama
yüriirlüğe girdi. Çeşitb
bakanlıklarda da üst düzey
görevden alma ve atamalar
gerçekleştirildi. Resmi
Gazete'de yayımlanan atama
kararlanna göre Radyo ve
Televizyon Yüksek
Kurulu'nun teklifettiği 12
aday arasında Prof. Dr.
Canan Toker, Hacim
Kamoy, Prof. Dr. İlhan
Akın, Doç. Dr. Sinan Bozok,
Prof. Dr.HalilCin ile
Gültekin Samana, Bakanlar
Kurulu karan ile TRT
Yönetim Kurulu üyeliklerine
atandılar.
CHP'nin arşivi
• AINKARA(AA)-
CHP'nin kayyımı Cezmi
Kartay. parti arşivinin 1950
ve sonrası olmak üzere iki
bölümden oluştuğunu
belirterek "Önemli bölümü
cumhuriyetin kuruluş
dönemini kapsayanlardır.
Bunlann TBM M arşivinde
olması gerekiyor" dedi.
Mal varlığmda olduğu gibi
arşiv açısından da en zengin
partinin CHPolduğu
belirlendi. CHP'nin kayyımı
Kartay. partinin iki a> n
arşivi bulunduğunu
belirterek 1951'deDP
iktidan döneminde CHP'nin
mal varhğına vearşivineel
konduğunu bildirdi. Daha
sonra mal varlığı iade
edilmesine rağmen
cumhuriyetin kuruluş
dönemini içeren ve büyük
önem taşıyan arşivinin geri
verilmediğini anîatan
Kartay, bu belgelerin Ulus'ta
bulunan eski TBMM
binasının altındaki arşivde
olması gerektiğini söyledi.
Otoyol yolstızluğu
• ANKARA(AA)- Otoyol
ihalelerindeki usulsüzlük
iddialannı incelemekle
görevli Meclıs Soruşturma
Komisyonu'nun, tatil ve
araverme günlerinde de
çalışabilmesine ilişkin
TBMM karan Resmi
Gazete'de yayımlandı. Buna
göre. 30 Ekim 1989 tarihinde
yayımlanan 89/14657 sayılı
karar ile otoyol yapımlannı
üstlenenfirmalarafazla ve
haksız ödemeler yapılmasına
neden olduklan, dolayısıyla
devleti zarara uğratarak
görevlerini kötüye
kullandıklan vebu
eylemlerinin TCK'nın 240 ve
ilgili maddelerine uyduğu
iddiasıy la söz konusu
kararda imzalan bulunan
eski bakanlar ile eski
Başbakan Yıldınm Akbulut
ve Bayındırbk ve İskân
Bakanı Hüsamettin Öriiç
haklannda kurulan Meclis
Soruştunna Komisyonu,
TBMM'nin araverme ve
tatili sırasmda da
çahşabilecek.
Rıza Zelyut'tan Diyanet Yasa Taslağı için Alevi parlamentere çağn:
'Taslağı engellemeye çalışın'
• Diyanet yasa taslağına tepkiler büyüyor. Taslakla
ilgili, 'Aleviük Bildirgesi'nin hazırla>icılanndan Rıza
Zelyut milletvekillenni taslağı engellemeye cağınrken
Alevi milletvekili Karner Genç, bu konuda ellerinden
geleni yapacaklannı bildirdi. Başbakan Yardıması ve
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün danışmanlannın
toplanarak yeni bir öneri paketi hazırladığı öğrenildi.
Genç de bu çağnya "Böyle geri
bir melni engellemek için eli-
mizden geleni yapacağız" diye
karşıhk verdi.
SHP ıçinde taslağın olumsuz
karşılanması nedeniyle yürütü-
len çalışmalar de\am ediyor.
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü'nün danışmanlan tas-
lakla ilgili olarak dün bir top-
lantı yaptılar. Bu toplantı sıra-
sında taslağa ilişkin yeni bir
TUNCAYÖZKAN
ANKARA - Diyanet İşleri
Başkanlığı tarafından hazırla-
nan yeni "Diyanet Yasa Tas-
lağf'na karşı Alevi tepkisi pro-
testolara dönüştü. Alevi parla-
menterlere çağnda bulunan,
'Alevilik Bildirgesi'nin hazırla-
yıcılanndan Rıza Zelyut "Tas-
İağı engelleyin" dedi. Alevi mil-
letvekillerinden SHP'li Kamer
öneri paketinin hazırlığının ya-
pıldığı öğrenildi. Danışmanlar
konuyla ilgili çalışmalar için
bilgivermenin erken olduğunu,
önümüzdeki günlerde bu konu-
da açıklama yapılabileceğini
söylediler.
Alevilik bildirgesinm hazırla-
yıcılanndan Alevi araştırmacı-
yazar Rıza Zelyut, Diyanet ya-
sa taslağına yönelik tepkilennı
şöyle dile getirdi: "Bu taslağı
hazırlayanlar, Devlet Bakanı
Ekrem Ceyhun ve ona danış-
manbk edenler Türkiye'deki 20
milyonluk Alevi kitleyi yok
saymayı sürdürüyorlar. Bu.
Sünni mezhep diktasını yaşat-
mak zihniyetidir. Demokratik-
leşmenin gündeme alındığı şu
günlerde Sünniliğin dışındaki
inanç ve mezhepleri boğacak
nitelikteki bir-4Diyanet yapılan-
ması, Türkiye'nin geleceği açı-
sından düşündürücüdür. Alevi-
lik bildirgesinden hiç etkilen-
meyen bu taslak, Türkiye'yi
daha da geriye götürecek nite-
liktedir."
Zelyut, taslakla yeni mali
olanaklann Diyanet'e tanındı-
ğını, bunun sakıncalı olduğunu
da belirterek mali olanaklann
belirli bir cemaate aktanlması-
nı da eleştirdi. Diyanet'in bu
yapılanmasının içinde Alevilere
yer verilmemesinin aslında iyi
olduğunu öne süren Zelyut, ak-
si durumun Alevi kitlesi için
yıkıcı etkilerinin olacağını be-
lirtti. Zelyut parlamento çatısı
alündaki milletvekillerine de
FikriSağlar:
Alevilik bir
felsefedir
' Ya Allah, Ya Muhammed,
YaAli.YaHacıBektaş
Veli.." Bu çağnyla başladı,
Hacıbektaş Veli Semah
Gecesi. Ozanlann coşup,
semahlarla "sevgi, dostluk"
çağnsı yapılan gecede, Hacı
Bektaş Veli. güvercin olup,
bütün konuklara "banş"
çağnsı yaptı. "Semah
gecesi"nde konuşan Kültür
Bakanı Fikri Sağlar,
"Alevilik bir inanç
değil, bir felsefedir,
güzelliktir, dostluktur"
deyince, salondan büyük
alkışaldı.
seslenerek şunlan söyledi:
"Bu yasa tasîağı camileri, di-
ni eğitim veren yerleri, Kur'an
kurslannı toplumun ayncahkiı
kurumlan haline getirerek bu
kurumlarla iüşkisi olmayanlan
ve kurumlan baskı altına alma-
ya yönelik anti-demokratik bir
taslaktır. Meclis'te şimdiye dek
uyuklayan Alevi milletvekilleri-
ne, bütün partilerdeki demok-
rat milletvekillerine önemli bir
görev düşüyor."
Zelyut'un bu önerisine ilk
karşılık SHP Tunceü Milletve-
kili Kamer Genç'ten geldi.
Genç, taslağın Türkiye'deki
Alevileri gözardı ettiğini, Tür-
kiye'nin laik bir devlet duzeni
ile yönetildiğini ünuttuğunu ile-
ri sürdü. Devletin bugüne ka-
darki düzenlemelerinde sürekli
olarak Sünni mezhebini kayır-
dığını dile getiren Genç, "Bu-
gün Türkiye'de sayılan 20 mil-
yonu aşan Alevi kitlesi vardır.
Bu insanlann inançlan yok edi-
lemez, asimilasyona tabi tutula-
maz. İnsana, devlete ve laiklik
ilkesine saygısı olan herkes Tür-
kiye gerçeklerine göre hareket
etmelidir" dedi. Kendisinin
Alevi olduğunu, aslını inkar et-
meyeceğini, ancak bunu da bir
aynmcıhk olarak dile getirme-
diğini belirten Genç, "Önemli
olan demokratlıkür, çağdaşlık-
tır. insana saygıdır. Böyle gerici
bir çalışma Meclis'e geldiğinde
engellemek için elimizden gele-
ni yapacağız" dedi.
Yeni taslağın Cumhuriyet'te
açıklanması üzerine çok sayıda
Alevi yurttaş gazetemizi araya-
rak taslağın Alevi kesimin is-
tekleri göz önüne abnarak yeni-
den düzenlenmesini istediler.
Üç aylık hamile hemşire Nazlı Top siyasi şubede "sorgulandı"
'EşkâP üzerine işkenceye alındıDENtZTEZTEL
27 Nisan 1992... Saat 09.10...
Bayrampaşa'dakj şube merke-
zinden Yıldız Üniversitesi'ne
giden 34 A 6488 plakalı 25 kişi-
lik Çe\ik Kuvvet minibüsü Ha-
liç Köprüsü'nün Halıcıoğlu çı-
kışında silahlı 3 kişi tarafından
taranır. 8 polis yaralanır. Polis-
lerin de ateş açması üzerine ara-
ca ateş edenler silahlannı bıra-
karak kaçarlar. Kısa bir süre
sonra çevrede kaçaklann yaka-
lanması için güvenlik önlemleri
alınır. Ancak kimse yakalana-
maz.
Gazetelen arayan bir kişi ey-
lemi Devrimci Sol adına üstle-
nir. Ve gün bo>u polis minibü-
süne ateş açanlann "eşkâli",
telsizlerden tüm güvenlik bi-
rimlerine bildirilir.
Aynı gün... Saat 17.00... Ba-
kırköy Ruh ve Sinir Hastalıkla-
n Hastanesi'nde ebe-hemşire
olarak görev yapan 23 yaşında-
ki Nazlı Top evine gitmek üzere
hastaneden aynlır. 3 aylık ha-
mile olan Top. yolda yapılan
aramalar sırasında "şüphe"
üzerine gözaltına alınır. Bahçe-
lievler Karakolu'na götürülür.
Böylece Nazlı Top'un 10 gün
sürecek ama bir ömürboyu ya-
şamını etkileyecek "emniyet
günleri" başlar. ' .
Nazlı Top. Bahçelievler Ka-
rakolu'nda 3 saat kalır. Bu süre
içinde "Tunceü doğumlu oldu-
ğu. çantasından Tüm Sağlık-
Sen'in aidat makbuzu çıküğı ve
çevik kuvvet otobüsünü tara-
ma eylemine katılan kişilerden
birinin "eşkâline benzediği"
için dayak yer. Hamile olduğu-
nu söylemesine karşın beline,
sırtına, karnına, kafasına vuru-
lur. saçlanndan şürüklenir. Bir
polis otosuna bindirilen Top,
mahalleler arasında gezdirilir
ve bu süre içinde 4-5 polis tara-
fından dövülür.
Saat 23.00 sıralannda Siyasi
Şube'ye götürülen Top ilk gece-
sini şöyle anlatıyor:
"Şubede suçlamalan geniş-
herhangi bir mezarlığa atanz.
Kimse bize hesap soramaz' şek-
linde tehditler savurdu. Ayak
ve el parmaklanmdan elektrik
verildi. Bu arada kaba dayak
küfür ve hakaretler arahksız de-
vam ediyordu."
Gece boyunca süren işkence-
den sonra Top, sabah başka bir
odaya götürülür. Polislerin de-
yimij;le bu oda "ameliyathane"
dir. Üzerindeki elbiseleri çıkan-
sürekli yumrukla vurdular.
Arada bir de kenarlan sivri bir
tahıa çubukla dövüyorlardı.
Copla vajinal yoldan tecavüz
edildi. Şişeyle de tecavüz etmek
için girişimde bulunuldu. Özel-
likle karnımı elleyip "hamile
misin' deyip yumruk üstüne
yumruk atıyorlardı. Askıâan
indirildikten sonra soğuk ıslak
beton bir odaya götürüldüm."
• Nazlı Top, siyasi
şubede kaldığı 10
gün içinde
kendisine elektrik
verildiğini.askıya
alındığını. copla
vajinal yoldan
tecavüze uğradığını
öne sürdü. 3 aylık
hamile olan Top.
sorgu sırasında
sürekli karnına
vurulduğunu
söyledi.
lettiler. Bu arada kalın bir bezje
gözlerimi bağladılar. Zaten
tüm sorgu sırasında gözlerim
hep bağlıydı. Bir sandalyeye
oturtuldum. Kollanm arkadan
iki kişi larafından tutuluyordu.
Avukat ıstediğimi söyledim.
Orada bulunan bir sivil. avukat
pozuna girdi. Ve bana 'Avukat
kaç para eder. Yasalar bizden
yana. Sana istediğimizi yapanz
\e istersek öldürüp cesedini
lan ve iç çamaşırlanyla kalan
Top, "ameliyathane"de kendi-
sine yapılanlan da şöyle anlatı-
yor:
"Kollanmı arkadan kabn bir
bezle bağladılar ve beni askıya
astılar. Once ayak ve el par-
maklanmdan. ardından me-
memden ve cinsel organımdan
sürekli elektrik verildi. Özellikle
kann, meme ve mide bölgesine
Nazlı Top, 10 gün kaldığı Si-
yasi Şube'de iîk 4 gün yoğun
işkence görür. Ancak ifade ver-
meyi kabul etmez. 7 mayısta
İstanbul Devlet Güvenlik
Mahkemesi SavcıbğYna çıkan-
br ve serbest bırakılır.
8 mayıs günü İnsan Haklan
Vakfi'na başvuruda bulunan
Top, Dr. Nüvit Duraker imza-
sını taşıyan ve işkence gördüğü-
nü kanıtlayan bir rapor alır.
Top, daha sonra 11 mayıs günü
Adb Tıp Kurumu'na, 13 mayıs
günü de Haseki Hastanesi'ne
başvurur. Hastanede 5 gün mü-
şahede aJtında tutulur. Gerek
Adli Tıp, gerekse Haseki Has-
tanesi Nazlı Top'ta "geçmeye
yüz tutmuş" yaralar olduğunu
tespit eder. Ancak,"3 aylık be-
beğin durumunun ne olacağı"
konusunda kimse bir şey söyle-
yemez.
"Ben ebe hemşireyim. Bize
gelen hamilelere sürekli psiko-
lojik olarak rahat olmalannı,
üzülmemelerini, sinirienmeme-
lerini söyleriz" diyor Nazb Top
ve devam ediyor:
"Beboğime ne olacağını kim-
se bilmiyor. Şimdiye kadar
hamileyken işkence görenlerin
çoğu bebeğini düşürmüş. Ben
nasıl düşürmediğime hayret
ediyorum. Ama bebeğimin ile-
ride sağlıkb olacağı konusunda
ciddi şüphelerim var. Doktor-
lar 15 günde bir muayene olma-
mı söylediler. Şimdilik bebeği-
min gelişimi normalmiş.
Annenin psikolojik durumu be-
bek için çok önemlidir. Benim
yaşadıklanmdan sonra bebe-
ğim için çok endişeleniyorum."
6 yıJJık hemşire olan Nazlı
Top'un bu endişesi doğuma ka-
dar hatta doğum sonrası da sü-
recek. Bahçebevler Karakolu
hakkında suç duyurusunda bu-
lunan ve Siyasi Şube hakkında
da suç duyurusunda bulunacak
olan Top," Yasal yollardan ya-
pabileceğim her şeyi yapaca-
ğım" diyor.
Yanlış ihban değerlendiren polis Cumhuriyet muhabirinin odasına baskın düzenledi
KöroğludağlamıdaPKK operasyonu
• Gerede'de birtaksi şoförünün birPKKTı tarafindan
öldürülmesi üzerine polis vejandarma alarma geçti. İki
kadın PKKTıyı arayan polis, yanlış ihbar üzerine
Bolu'daki seçim bölgelerini gezen Cumhuriyet
muhabirinin otel odasına baskın düzenledi.
BOLL (Cumhuriyet)-PKK'-
nın evlemlen. büyük kentlerden
sonra Bolu'ya da sıçradı. Bir
PKK'lının Gerede'de. kendisi-
ni İstanbul'dan getiren taksi
şoförünü öldürmesi ve dört
PKK'lının da bir yaylaya çıka-
rak konutlan bekleyen bekçiyi
bağlayıp dağda sabahlaması
üzerine Gerede ve civanndaki
polis. jandarma alarma geçti.
Bekçinin verdiği eşkâle göre iki
kadın ve iki erkek PKK'lının
peşine düşen polis, yanlış bir ih-
bar üzerine 7 haziranda yapıla-
cak olan yerel seçimler nedeniy-
le Bolu'daki seçım bölgelerini
gezen Cumhuriyet muhabirinin
Gerede'deki otel odasına önce-
kı gece saal 22.00'de baskın
düzenledi.
Şoförü öldüren PKK'byı ya-
kalayan polis, bu kişinin "Çev-
redeki dağlara \erleştik. Bura-
da başka PKK'lılarla buluşa-
caklık" biçimindeki ifadesi
üzerine dağlarda geniş bir ope-
rasyon başlatu. Gerede Emni-
yet Müdürü Muzaffer Akkaya
dağfarda polis ve jandarma ta-
rafından yapılan operasyonlar-
da yakalanan PKK'lının ifade-
sini doğrulayan bir iz bulama-
dıklannı. ancak Gerede ve
çe\ rcsindeki ilçelerdediğerdört
PKK'lının aranmasına devam
edildiğini bildirdi. Akkaya.
PKKnın Bolu dağlanna yer-
leşmesinin olanaksız olduğunu
savunarak "Çünkü bu dağlar-
da. halkın yaşadığı yaylalar
var. Buralarda saklanabilmele-
ri için halktan destek görmeleri
lazım- Oysa halk da alarma geç-
ti. Kuşkulu birdurum olduğun-
da ıhbar ediyorlar. PKK terö-
ristleri Bolu'ya ancak münferit
olarak gelcbilirler." dedi.
Gerede'deki jandarma ve po-
lis. yakalanan kişinin ifadesi
üzerine bekçiyi bağlayan dört
kişıvi de yakalamak için dağlar-
da ve ilçede yoğun bir operas-
yon başlaıtı. Kendisini bağla-
yanlann silahlan olduğunu
belirten bekçinin verdiği eşkâle
göre bınsı esmer. kısa saçlı. kot
pamolonlu. 30 yaşlannda olan
iki kadın teröristin eşkâlleri hal-
ka da bildirildi. Önceki gün
Bolu'nun Mengen ılçesine bağlı
ve yeni belediye olan Gökçesu
beldesine giden ve seçimle ilgili
bir dcğcrlendirme yapmak için
partilerin buradaki adaylan ile
görüşen muhabırimiz Günseli
Onal. gı>diği kot pantolonu ile
bu eşkâle az da olsun uyunca,
\ alandaşlardan birisi hemen
pplisi aradı. Yaptığı ihbara.
Önal'ın çantasında bir telsiz ve
silah olduğu yönünde bir bilgiyi
de ekledi. Zaten alarmda olan
polis Gerede'ye gitmek üzere
Mcngen'den otobüse binen
Önal'ı o gece kalacağı otele ka-
dar izledi ve Önal'ın odasına
çıkmasından birkaç dakika
sonra bir baskın operasyonu
gcrçeklerdi.
Ancak operasyonu gerçekleş-
liren Akkaya başkanlığındaki
sivil giyimli ekip kapısını çal-
dıklan Önal'ın, "Kim o" soru-
suna yanıt yermeyip sessizce
beklediler. Önal'ın bu soruyu
birkaç kez sormasına karşın
sessizliklerini bozmayan polis-
lcrden birisi sonunda kesik
kcsık konuşarak \e alçak bir
scslc. "Resepsıyon" dedi. Bu
karşılı^ı aldıktan sonra kapıyı
açan Onal karşısında ellerinde
uzun namlulu sılahlar olan çok
sayıda kişıvi görünce korktu ve
şaşkınlıkla birkaç saniye açıkla-
ma bekledi. Karşısındaki silahlı
kişilerinkimliklerini veniyegel-
diklcrini açıklamamalan üzeri-
ne kapıvı kapatmaya çalıştı.
Ancak kapıyı hızla itcrek bir
anda içeriye giren kişiler
Önal'a. hakkında PKK teröris-
li olduğu >olunda bir ihbar ol-
duğunu söylediler.
İçenye giren kışılerin polis ol-
duğunu bu biçimde anlayan
Önal. kendisinin gazeteci oldu-
ğu sö>lc>ip san basın kartını
gösterdi. Operasyonu yöneten
Akkaya bu sırada lelsizle mer-
kezdcn aravıp operasyonun
nasıl sonuçlandığını ve kadın
tcrörislin yakalanıp yakalan-
madığını soran bir yetkiliye.
"Gazeteci olduğunu. seçimler
için geldiğini iddia edivor" kar-
şılığını verdi. Kimliğinigördük-
tcn sonra çantasını da aramak
isicyen polislcr Önal'dan. çan-
tanın içindekileri boşaltmasını
istediler. Çantadan not defteri.
cüzdan ve küçük bnr teyp çık-
ması üzerine de çantadaki telsi-
/in \c silahın nerede olduğunu,
yapılan ihbarda Mengen posta-
nesinden şüpheli bir konuşma
yaptığının da belirtildiğini kay-
dederek nereyi aradığını sordu-
lar. Önal. bu sorular üzerine
postaneden telefon görüşmesi
yapmadığını. çantasında silah
ve telsiz olmadığını. ihban ya-
pan kişinin tcybini telsiz sanmış
olabileceğini, ancak teybini de
çantasından hiç çıkarmadığını
ldiy
Akkava. baskının etkisinden
lurtulup kendisine, "Bir ihbar
vapıldığında. neden kimliğinizi
açıklamadan içeri dalıp insan-
lan bu şckildc korkutuyoriU-
nu/.' Buna hakkınız yok."
demesi üzerine özür dileyerek
"Haklısınız ama polis olduğu-
muzu sö> lediğimizde, içerdeki
kişi tcıörist ise, üzerimize kur-
şun yağı>or" karşılığını verdi.
Akkaya defalarca özürdiledik-
ıcn sonra ekibiyle bırlikte otel-
dcn aynldı. Gerede polisı. gece
gerçckleşlirdikleri baskın ope-
ras\ona ilişkin hazırladıklan \e
önal'ın terörist olmadığının an-
laşıldığına ilişkin tutanağı. bir
süre sonra Önal'a imzalatlılar.
POLİTİKA GtİNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAVA
Alevi Yurttaşbr, Demirelve
Özal...
Alevi kesiminin önderlerinden Abidin özgüney, Diyanet
yasa tasarısını sert bir dille eleştirirken hakJı gerekçeler
sıralıyor...
Türkiye'de 25 milyon Alevi yurttaş yaşıyor. Alevilerin
anayasal haklan bu yasa tasarısıyla çiğneniyor.
Şöyle diyor özgüney:
"İnsan haklarına, eşitliğe, adalete saygı duymayanların
eline ülke yönetimlni teslim etmek bu iktidarın ayıbıdır..."
Bakanlar Kurulu'nda da taslak metni tartışmalara ne-
den oldu. Kimi SHP'li bakanlar, "Buyasa tasarısı yurttaşlık
hukukuna aykındır" görüşünde bulundular. SHP'liler,
"Yasa taslağında Sünni-Alevi ayrımı yapılmış, din ve
inanç özgürlüğüne aykırı maddeler yer almış" dediler.
Başbakan Süleyman Demirel sık sık 'din ve inanç' öz-
gürlüğünden, eksiksiz demokrasiden, insan haklarından
söz ediyor. Türkiye'de yurttaşların 'birincl, ikinci ve üçün-
cüsınıf' diye ayrılmayacağını vurguluyor.
O zaman sormak gerekiyor:
"Diyanetyasa tasansında niçin Sünni-Alevi ayrımı yapı-
lıyor?"
Diyanet yasa tasarısına SHP'li bakanlardan sanınz dört
kişi 'hayır' yanıtını veriyor. Türkiye'de yurttaşlık haklarmın
çiğnenmemesi gerektiğini vurguluyorlar.
Alevi yurttaşlar da tepki gösteriyorlar, haklı gerekçeler
öne sürüyorlar. 1992 Türkiyesi'nde çağdışılığın, bağnazlı-
ğın varlığını sürdürdüğünü belirtip şöyle diyorlar:
"Laik bir ülkede Diyanet teşkilatının yeri yoktur. Eğer
kalması için geçerli nedenler varsa, Diyanet teşkilatı bü-
tün inanç gruplanna saygılı olacak şekilde yeniden düzen-
lenmelidir..."
Aleviler, anayasal haklarını korumak için yaklaşık 32 yıl-
dır savaşım veriyorlar. Onun için Diyanet yasa tasarıstnın
yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.
• • •
Ankara'da dün Başbakan Süleyman Demirel'in basın top-
lantısı vardı. Bir de tarafsız Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın
görkemli karşılama töreni...
önce birincisi...
Başbakan Süleyman Demirel, Anayasa'nın kimi mad-
delerinde yapılacak değişiklikle ilgili olarak Inönü ile uz-
laşma sağlandığını bir kez daha vurguladı.
Demokrasi, insan haklan ve temel özgürlükler konusun-
da atılacak her adım çağdaşlaşmadır. Ülkemiz 12 Eylül'-
den bugüne dek çok şeyleri yitirdi. O yüzden de Türkiye
insan haklarmın, demokratik hak ve özgürlüklerin çiğnen-
diği bir ülke olarak tanındı dünya kamuoyunda.
Türkiye'nin demokrasiye ve çağdaş bir toplum olmaya
gereksinimi var. DYP-SHP iktidan demokratikleşme yo-
lunda, eğer 'ciddi' bir tavır içindeyseler seçim öncesi ver-
dikleri sözleri yerine getiriyorlar, demektir. Ancak işler
TBMM'de biraz ağırdan gidiyor. Başbakan Demirel de sa-
nınz bundan şikayetçi.
Gelelim ikincisine...
Türkiye bir degişim sürecini yakalamaya çalışırken
Cumhurbaşkanı Turgut özal, ABD'den döndü.
özal'ın Ankara Esenboğa Havaalanı'na gelişi sırasında
ANAP'ın gövde gösterisi yapması doğal. Kamuoyu yokla-
malarında giderek eriyen ANAP, 7 haziran yerel seçimleri
öncesi, dirilip ayağa kalkmak istiyor.
Sanırız bu o denli kolay olmayacak... *
Çünkü yurttaşlar soruyor "
4
"ANAP sekiz yılda ne yaptı?"
Yanıtı yine yurttaşlar veriyor:
"12 Eylül yasalanyla ülkeyiyönetti..."
Demirel'in, dün basın toplantısında, özal'ın karşılama
töreni ve ANAP'ın gösterisine ilişkin bir soruya verdiği ya-
nıt ise ilginçti:
"Zaten özal'ın ANAP'la ayrısı gayrısı olmadığını herkes
söylüyor..."
Yazımızı noktalamışhk ki bir Alevi okurumuz aradı. Diya-
net yasa tasarısına ilişkin görüşlerini aktanyordu...
Şöyle dedi:
"Demokrasiden, insan haklarından söz edenler 25 mil-
yon Aleviyi hiçe sayıyorlar..."
Haklı değil mi?
TBMM Başkanı Cindonık:
Erken ıızlaşıııa
çelişkiler yaıatn*
.\NKARA (Cumhuriyet
Bcrosu) - Mülkiyeliler Birliği
tarafından "Demokratikleş-
menin neresindeyiz" konulu
bir panel düzenlendi. Dün
Anayasa Mahkemesi toplanü
salonunda düzenlenen panelde
anayasa değişikliği konusu ve
Türkiye'de yaşanan demokra-
tikleşme süreci ele ahndı. Pane-
le konuşmaa olarak katılan
TBMM Başkaru Hüsamettin
Cindonık, Mecbs'teki partiler
mak olduğunu ifade ederek
sözlerini şöyle sürdürdü :
" Bir anayasa uzlaşmasını
erken aramak çatışmalara ve
çelişkilere yol açabilecektir.
Onun yerine mevcut anayasa-
daki antidemokratik hüküm-
ler ortadan kaldınlmalıdır.
Demokratikleşme sürecinde
uluslararası hukuk Türkiye'-
nin yanındadır. Bir engel var-
sa. o da olağanüstü hal rejimi-
dir. Türkiye'de olağanüstü hal
arasuıda anayasanın değiştiril- her zaman yalnış sonuçlar ver-
mesi konusunda görüşbirliği miştir. Demokratikleşme süre-
olduğunu bebrterek, " Bir cinde dikkat edilecek bir diğer
anayasa uzlaş-
masını erken
ararsak orada
çauşmalar. çe-
lişkiler ortaya
çıkabüir" dedi.
Adalet Bakanı
Seyfi Oktay,
Türkiye'de hu-
kukun üstün-
lügüne daya-
nan çağdaş bir
anayasaya ge-
refeinim oldu-
ğunu ve ba-
kajhkça hazır-
lanan iki ayn
taslağın önü-
müzdeki günlerde tartışmaya
açiacağını ifade etti. Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden, Türkiye'nin
daha iyi bir anayasaya layık ol-
du.îunu söyledi. Cindonık,
20 ekim secimlerinden sonra
Türkiye'de demokratikleşme
sürecinin başladığını ve bu sü-
reç*.e başanya doğru gidildiği-
ni söyledi. Cmdoruk, laik
denıokratik bir cumhuriyet
için Meclis'te uzlaşma olduğu-
na kamuoyu, basın ve fikir
adımlannın bu konuda görüş
birSği içinde olduğunu beb'rtti.
Cindoruk, Mecbs Başkanı ola-
rak görevinin yaşanan demok-
ratJdeşme sürecini hızlandır-
• Mülkiyeliler
Birliği'nin düzenlediği
'Demokratikleşme
Süreci' konulu panele
TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk,
Adalet Bakanı Seyfı
Oktay ve Anayasa
Mahkemesi Başkanı
Yekta Güngör
katıldı.
en
nokta da kişi-
şel iktidann
engellenmesi
konusudur.
İktidann kar-
şıtı bir devlet
iktidannın, bir
kişisel iktida-
nn ortaya çık-
masını önleye-
cek hem ted-
birleri almak
hem uygula-
malan yap-
mak zorunda-
yız"
Adalet Ba-
kanı Seyfi Ok-
tay yapüğı konuşmada, Tür-
kiye'de hukukun üstünlüğüne
dayanan çağdaş bir anayasaya
gereksinim olduğunu ve ba-
kanJığı tarafından hazırlanan
iki ayn taslağın yakında tartış-
maya açılacağmı söyledi.
Anayasa Mahkernesi Baş-
kanı Yekta Güngör Özden de
bu konudaki görüşlerini anla-
ürken, demokrasinin bir parti
veya kişilerin değil, herkesdn
mah olduğunu beb'rtti ve bir
insanbk rejimi olduğunu söyle-
di. özden Türkiye'de tüm
demokratik kurallann yerleş-
mesini istedikleri ifade ederek,
" Türkiye daha iyi bir anayasa-
ya layıkür" dedi.