Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 MAYIS 1992 PAZAR * * • • CUMHURIYET SAYFA
17
Kızıl
Meydan'da
balonlar
Moskova'da
düzenlenen
uluslararası bir
festivaldolayısıyla
Kızıl Meydan'da
dev balonlar
gökyüzünü
renklendirdi.
Meydandaki ünlü
saat kulesini sıyınp
geçen bir balonu
meraklı gözler
gökyüzünde
kaybolana dek
izlediler.
7 SANtYELİK YIKIM - Japonya'nın Otsu kentinde 36.4 m yüksekliğindeki bu 11 katlı bina 280 ton dinamit kullanılarak yıkıl-
dı. Yapımına 20 yıl önce başlanan ve otel olması planlanan bina, 20 > ıl bekledikten sonra 7 sanive içinde \ok oldu. ,lapon\a'da bu
vöntemle yıkılan ilk binanın hazin sonunu 43 bin meraklı Japon izledi.
öandizi DAILY»NEWS
Amerika'nın
sevilen TV
dizilerinden
"Murphy
Brown"un 18
mayıs gûnü
gösterilenve38
müyon
Amerikahnın
izlediği
bolümünde, aktrist
Candice Bergen'in
dizide evlilik dışı
çocuk sahibi
olması Beyaz
Saray'da tarüşma
konusu oldu.
Başkan Yardımcısı
Dan Quayle diziyi
eleştirerek ahlak
dışı bulduğunu
belirtti.
FRAMPp: TV's unwed mom symbot of U.S- w
HABERLERIN DEVAMI
OLAYLAREV
ARDINDAKI
GERÇEK
• Baştaraft 1. Sayfada
labalık yokmuş, halk katılma-
mış.
Buruda bizim altını çizmek is-
tediğimiz gerçek, Sayın özal'a
gösterilen ilgiya da ilgisizlik de-
ğildir. Kalabahk daha çok ve
canlı olabilirdi; karştlama töre-
ni sörtiik geçmeyebilirdi; ancak
bu ilgi ve kalabahk ANAP çer-
çevesinde kaldıkça, karşılama-
mn anlamı değişmezdi.
Bizim anayasamıza göre bir
milletvekUi nereden seçilirse se-
çilsin milletin vekilidir, tüm ulu-
su temsil eder. Bu nitelik, cum-
hurbaşkanı için daha da güçlü
bir kaçınılmazlığı vurgular. Sa-
yın Cumhurbaşkanı özal,
ANAP'm değil bütün ulusun
cumhurbaşkanıdır; ama bu
alanda her zaman bir eksiklik
göze çarpıyor; Çankaya, halkm
bütünlüğünce benimsenemiyor.
Hiç kuşkusuz bu konuda so-
rumluluk doğrudan Sayın
özal'ın omuzlarındadır. Cum-
hurbaşkanı, siyasal partilere
karşı eşit davranmayıp kendisi-
ni ANAP'lı saydıkça, milletin
değil, ANAP'm cumhurbaşka-
nı gibi görülecektir. Bu taraflı
görüntüsünü silecek çabayı ye-
terince gösteremezse, Çankaya,
devlet yaşamında ve ülke bütün-
lüğünde yeterli ağırlığı kazan-
mak yolunda eksik kalacaktır.
ABD'de yapılan başanlı ope-
rasyonla sağlığına kavuşan Sa-
yın özal'ın kendisi, ANAP'lı
görüntiisünden rahatsız olmaya-
bilir; Ankara'daki karşılamamn
bir parti genel başkanına yapı-
lan karşılamadan farksız oluşu
da Cumhurbaşkanı'nca yadır-
ganmayabilir.
Ancak bu çarpıcı görüntünün
kamuoyunda yadırgandığı bilin-
melidir.
• • *
Müslüman
Kardeşler
Ankaraîda
toplanacak
KAHİRE (AA) - Ortadoğu-
nun çeşıtli ülkelerinde. şcnat
düzenini kurmak için yasal çer-
çevede faaliyet gösteren Müslü-
man Kardeşler örgütleri temsil-
cilerinin. gelecek hafta An-
karada bir araya geiecekieri
öne sürüldü.
Londra ve çeşitli Arap baş-
kcntlerinde yayımlanan El Ha-
yat gazetesinin haberine göre
Ankara'daki toplantı, Körfez
knzi sırasına görüş aynlıklan
vaşavan Müslüman Kardeş-
İer'in kriz sonrasındaki ilk ge-
nel kongresi niteliğini taşıyor.
Üç gün süreceği iddia edilen
toplantıda ele alınacak konular
arasında İran'daki son seçim-
ler, Mısır-İran ilişkilerindeki
yumuşamanın etkileri, örgütün
Mısır. Crdün. Tunus ve Ceza-
yir gıbi ülkelerde yasal çerçeve-
de izleyeceği siyasi stratejinin
belirlenmesi bulunuyor.
El Hayat gazetesine göre top-
lantıda çeşitli Müslüman Kar-
deşler gruplan arasındakı gö-
rüş aynlıklannın giderilmesine
de çslışılacak.
Müslüman Kardeşler örgüt-
leriruı ilk toplantısı 1982 yılın-
dayjpılmıştı.
GUNCEL
• Baştaraft 1. Sayfada
Kalkınma hızından yakınmalar var, değınılmedı. Dovız
rezervlerinin yıl sonunda stop edeceğini öne süren savla-
rın sözü bile geçmedi.
iç politikayı anımsatan bir iki konuya önce Başbakan,
daha sonra şöyle böyle bir iki soru dokundu. Örneğin, ana
muhalefetimizin 7 Haziran kaynaklı "beklentileri"r\\ duyu-
ran açıklama, basm toplantısının daha başında Başbakan
Demirel'den geldi.
Her ay yapılan TV'deki liderler açık oturumu, mayıs so-
nunda gerçekleşmeyecek. Ana muhalefet lideri Mesut
bey, 7 Haziran seçimlerinden sonraki bir tarihi uygun gör-
müş.
Tabii Demirel'in basına söylemediği kişisel bir yorumu
olabilir. Siyasal nezaket gereği isteğin üzerinde durmu-
yor.
Herhalde Mesut bey, TV'de 7 Haziran seçim sonuçlarına
göre irili ufaklı irdelemeler yapmayı daha "münasip görü-
yorlar."
ANAP'm görkemli farklarla sonuçlara gideceğine fazla-
ca güveniyor. Sandıktan aldığı hızla özellikle "baba"ya
veryansın etme fırsatıhı, hem de 7 Haziran'dan bir iki gün
sonra iktidarı silkeleme olanağını kullanmak istiyor.
Kamuoyu araştırmaları Mesut beyın beklediği olanağı
yeterince sağlamıyor. Üstelik ANAP'm para verip yaptırdı-
ğı anketler DYP'yi birinci, anamuhalefeti ikinci parti göste-
riyor.
Ağdalı ses tonuyla her konuya muhalefet etmek oy artı-
rımına yeterli midir değil midir? 8 Haziran sabahı görece-
ğiz. Mesut beyin sandık beklentileri olumsuz çıkarsa,
Haziran'daki açıkoturumda kullanmayı düşündüğü ola-
naklar el değiştirip, iktidardaki DYP'ye geçmeyecek mi?
Bir hafta önce, bir hafta sonra
Bu seçimin -daha önceki seçimlerde de görüldüğü gibi-
bir başka yanı yine dikkatleri çekiyor. Orneğin Istanbul'un
bir ilçesindeki küçük bir kasabada seçim yapılacak. Ya-
saklar bütün istanbul'a, hatta zaman zaman Türkiye'de
uygulamyor.
Başbakan da "öteden beri şaşırdığı bu tersliğin" yeni
oyunlaroynamasındançekiniyor. Nahcıvan'la aramızdaki
köprünün yapımı bitmiş. 28 Mayıstatörenle açmayı düşü-
nüyor. Ya, seçim yasaklarına girerse diye hâkimlere, hu-
kukçulara danışacakmış. Kamuoyuna günümüzün ulusla-
rarası konjonktüründe önemsenecek bir konuda, hüküme-
tin biryerde duyduğu aczi anlatıyor.
Hükümetin Karabağ ve Nahcıvan'a Ermeni saldırılarını
dünyaya mal ettiğini söylerken; savaş başlatmayı, asker
göndermeyi isteyen partilere, lideradı vermeden muhale-
fete, arada Tö'ye de "lisan-ı münasiple"yükleniyor.
BM, AGİK, Ingiltere, ABD, Fransa, NATO, Rusya Fede-
rasyonu, iran... Karabağ, Nahcıvan ve Bosna-Hersek'te
kan dökülmesine karşı çıkmış, günlerdir anlatılan Türk te-
zini artık destekliyorlar. "Yeni Dünya çerçevesinde " diyor
Demirel; "Bugün bir caydıncılık' sağlanamamış, kan dö-
külmesi önlenememiş, beslenen umutlar yok olacak aşa-
maya gelmiş."
Budapeşte'de açıklamış. "Mutlaka caydıncılık için bir
mekanizma düşünülmeli". Bir hafta sonra benzeri ses ba-
tıdan yükselmiş. Dün sabah James Baker, Ingiliz John
Major'la konuştuktan sonra "böylesiolaylarda hemen böl-
gesinde devreye girecek uluslararası bir gücün kurulma-
sında anlaştıklarını" açıklamış.
Demirel, dün "Biz bu guce katılınz" dedi. Elbette katılı-
rız. Kafkaslar'daki olaylar, içerde dışarda "başımızı ağrıt-
maya" devam edecek. Özellikle içerde... Oy sömüren
politikaların ardı-arkası gelmeyecek.
Bu koşullarda... Evet, Türkiye bu güce niçin katılmasm,
neden desteklemesin?
Aliyev'den tek yanlı ateşk<
• Baştarafı I. Sayfada
musını istedim. Süleyman De-
mirel de bana. Ankara'daki
Nahcıvan heyetini kabul edece-
ğini. daha sonra Devlet Bakanı
Ekrem Ceyhun'a talimat vere-
rck kredinin kullandınlması
için bankalan harekete geçir-
mesini sağlamasını isteyeceğini
belirtti. Biz. burada kapalı kal-
dık. Demirel'den gıda yardımı
istedim. Gıda yardımını gönde-
receğini söyledi. Ancak. hangi
şekilde gelecek bilemiyorum."
İran'ı eleştirdi
Bu arada. önceki akşam
Nahcıvan TV'sinde yaptığı ko-
nuşmada, Türkiye'nin tutumu-
nu ve çabalannı öven Aliyev,
İran'ın lutumunu da sert bir
dille eleştirdi. Aliyev, dün basın
toplantısında bu konuya da de-
ğinerek şöyle dedi:
"Bu beyanatımdan sonra
Iranlı yetkililer bana telefon et-
ti. Kendilerine daha ağır sözler
söyledim. Burada 50 kadar ba-
sın mensubu var. Bunlann bü-
yük çoğunluğu Türk gazeteci.
'Neden Iran hıçbir gazeteci, TV
muhabiri göndeımedi' diye çı-
kıştım."
Aliyev, basın toplantısı sıra-
sında kendisini telefonla ara-
yan. İran'ın Merend Valısı Rıza
Ibadi'ye de sitem etti ve şöyle
konuştu:
"Turgut Özal. SülevTnan De-
mirel. Hikmet Çetin bizim için
uğraşıyor. Beyanatlar veriyor-
lar. Rafsancani niye tek kelime
konuşmuyor? İran niye bu me-
zalime seyircı kalıyor? Bu vet-
mezmiş gibi Ermeniyi koynun-
da besliyor. Bize doktor gönde-
rin. yaralılanmızı götürüp
tedaviedin."
Ermenistan cumhurbaşkanı
Levon Ter Petrosyandan gö-
rüşme talebine henüz cevap gel-
mediğini bildiren Aliyev şöyle
devam etti:
"Biz Ermenistan'ın aldığı te-
peleri geri vermesi şartıyla an-
İaşmaya hazınz. Bu tepeler çok
önemli. Tepeler Ermenilerde
kaldıkça güven içinde olama-
yız. Hasret köprüsü de güven-
h'kte olamaz. Aynca. Türkiye
de bu köprünün güvenliği için
önlemlerini almalıdır. Ermeni-
ler, anlaşma şartı olarak sınırla-
nmız boyunca 23 noktada
İran'ın gözlemci koymasını isti-
yor. İran da buna razı. Biz buna
razı değiliz. Neredeyse tüm sı-
nırlanmızı neden İran gözlesin?
Yalan haber
Öte yandan, önceki gün
Azerbaycan Televizyonu'nda
verilen bir haberde. Ermenistan
topraklanndaki 14. Rusalayın-
dan Nahovan'a top atışı yapıl-
dığının. çok sayıda ölü ve yaralı
buiunduğunun belirtiJmesi
Nahcıvanda panığe neden ol-
du.
Nahavan Televizyonu. yayı-
nına ara \ererek bu haberin
doğru olmadığını, herhangi bir
top ateşi, ölü ya da yaralı bu-
lunmadığını duyurdu.
Aliyev de basın toplantısın-
da, Azerbaycan TV yetkiliierini
arayarak yalan haberin neden
verildiğjni sorduğunu ve gece
geç saatlerde yalanladığını bil-
dirdi.
İngiltere'nin'önde gelen etkin
fikir gazetelerinden The Times
"L ygar düzenin bir kalesi ve böl-
gedeki Batı çıkarlannın vekili"
olarak tanımladığı Turkiye'nin
Nahavan'a askeri müdahalede
bulunmasının "felaket" sonuçlar
doğuracağını yazdı.
The Times gazetesi, Trans-
kaflcasya kazanf başlığı altında
yayımladığı başyaada. Türk
ordusunun Ermeni saldınlannı
durdurmak amacıyla sının ge-
çerek Nahcıvan'a müdahale
etmesinin birçok ülkeleri de içi-
ne çekecek bir dizi tepki yarata-
cağını anımsattı.
Aliyev "in yaptığı ateşkes
çağnsına karşın. Ermenilerle
Nahcıvan askerleri arasında
çatışmalar dün de sürdü. Nah-
cıvan'dan muhabirimiz Esat
Pala'nın bildirdiğine göre, dün
özellikle öğleden sonra Sede-
rek cephesinde yoğun silah
atı^lan oldu. Ermenilerin elin-
de bulunan Mıl tcpesinden
Sederek'e doğru açılan ateşe
Nahcıvanlı milisler de sürekli
karşılık verdi. Nahcıvanlı mi-
lisler gruplar halinde Mil tepe-
sine bakan mevzilerde Kalaş-
nikof tüfeklerivle karşılık
verdiler.
Ermenistan Dışişleri Bakanı
Raffı Hovanisyan, Turkiye'nin
Ermeni-Azeri çatışmasına aske-
ri müdahalede bulunmasının 3.
dünya savasma yol açacağmı
söyledi.
Reuter'in haberine göre Ba-
ğımsız Devletler Topluluğu ül-
kelerine yapılacak yardımı gö-
rüşmek üzere dun Lizbon'da
toplanan konferans için Porte-
kiz'in başkentine giden Hova-
nisyan, Turkiye'nin müdahale
gerekçesi hazırlamak için Nah-
cıvan bunalımını yapay olarak
yarattığını öne sürdü.
Ermenistan yalnız kaldı
.• Baştarafi I. Sayfada
devam edilmesi durumunda
"Demokrat Dünya" güç kulla-
nımına karar verirse Türkiye'-
nin buna katılacağını açıkladı.
Türkive ile Nahcıvan arasında-
ki "Hasret Köprüsü'"nü 28
mayısta açacağını da bildiren
Demirel. Nahcıvan'm Tür-
kive've ilhak isteminde buluna-
TESEKKUR I
Eski Samsun-Karadeniz Türk-İş Bölge Temsilcisi
HASAN NECET ÖĞÜT'ün
!0 Mayıs 1992 tarihinde ani kaybı nedeniyle acımıza paylaşan, bizzat gelerek veya telefon-telgraf-fax
ve mektupla başsağlığı dileyen tum tanıdık ve vefakâr dostlanmıza içten teşekkürlerimizi üetiriz.
Eşi, annesi, kardeşleri ve akrabaları adına kardeşi
TYILMAZ ÖĞÜT
H A F T A L I K H A B E R D E R G I S I
I!...
* T
SOLDA YASAL PARTİ ARAYIŞI!
• Yasal Parti İçin Start Verenler • Nabız Yoklayanlar
• Dev-Yol'un Arayışı • Kıırtuluş'tan TDKP'ye, Gelenek'ten
Emek'e kadar grup ve örgûtlerin görûşleri.
• Türk Metal Kınkkaleliler Çiftligi... Başkanın Ogluna Sendikada özel
Oda... Özbek'in Kınkkale'deki îsmi 'Imparator1
... îşveren Sendikası
Üyesi Başkan.
• Haluk Gerger ve Baskın Oran Ermenistan ile Turkiye'nin Savaşma
Olasılıgını DegerlendJrdi • Şırnak'ta öldürülen Çobanlar • Hasan Uysal
SHP'yi Degerlendirdi • tzmir Valisi'ne Suç Duyurusu • Minibüs
Şoförlerini Kim Taradı • Köln'de 20. Yıl Anması • Karşı Medya
• MLSPB Sanıgı Ayşe Hülya Özzümrüt ile Söyleşi • Rusya Küıtleri
Bağımsızlık İstiyor • Küba'da Anayasa Degişikliği...
B A Y I L E R D E
cağı >olundaki habcrlerle ilgili
olarak. '"bu çeşit şeyler bugün-
kü dünya nizamında. bugünün
şeyleri değil" diye konuştu.
Ayhk basın toplantılannın
altıncısını dün düzenleyen Baş-
bakan Demirel. iç ve dış politi-
kadaki gelişmeler konusunda
görüşlerinı dile getirdi. Dış ge-
lişmelerin ağırlık taşıdığı basın
toplantısında Demirel. bir soru
üzerine anayasa değişikliklerin-
de öteki partilerle uzlaşma sağ-
lanan maddelere öncelik \ere-
ceklerini belirtti. Demirel.
muhalefetle uzlaşma sağlana-
mayan anayasa değişiklikleri
için referandum yolunu seçip
seçmeyeceklerinin sorulması
üzerine de,"önce diğer partiler-
le nerede mutabakat sağlayabi-
leceğimizi görmek isti>oruz.
Ana>asa gibi bir konuda diğer
partileri bir kenara itmek iste-
miyoruz." dedi.
Başbakan Demirel, HEP kö-
kenli 22 milletvekilinin doku-
nulmazlıklannın kaldınlması
yolundaki DGM fezlekesinin
TBMM Başkanvekili Yılmaz
Hocaoğlu tarafından işleme
konulması ile ilgili sorulara ise
yorum yapmaktan kaçınarak,
"Meclis yönetiminin işidir" ya-
nıtını verdi. Demirel. cumhur-
başkanlığına vekalet eden
TBMM başkanı Cindoruk'un
by-pass yasasını onaylamaması
konusunda da yorum yapmak-
tan kaçındı. pemirel. ABD'den
dönen Özal için ANAP'lılann
yaptığı karşılamayı da yadırga-
madığını bildirdi ve "cumhur-
başkanı tarafsızdır anayasaya
göre. Ama "ben yemine uymu-
yorum, diyorsa bu benim mese-
lem değil. bütün Turkiye'nin
meselcsidir. Karşılamayı da ya-
dırgamıyorum. Zaten ayn gay-
Hasret
Koprusu
DOĞANAKIN
ARALIK - Bölge halkının
"sörekef' dediği çorak toprak,
Iğdır-Aralık köşegeninden Ağ-
n Dağı'na kadar onlarca kilo-
melrekarelik biralanayayılmış.
Her geçen volcuya havlayan
köpekler... Yukançamurlu'da
bir köylü. karasabanla deşmeye
çalışıvor toprağın karnını. Kü-
çücük birkaç köy ve pencereleri
mazgalı andıran toprak evler...
Aras'ın ötesinde. Karabağ ve
Nahcıvan'da kıyamet kopsa da
Ağn Dağı'nın eteklennde her
zamankı durağanlığıyla sürü-
yor>aşam. Turkiye'nin, Nahcı-
van'la 12 kilometrelik sınınnın
yeraldığı Kars'ın Aralık ılçesin-
dc son günlenn en önemli olayı,
Ermeni saldınlan değil. Azer-
baycan'daki seçimlerin de Ara-
lık'ın gündeminde yeri yok.
Son günlerde Aralık'taki en
önemli olay, Kara Atrrjaca'nın
ziyareti. Kara Atmaca (Black-
Havvk) bir tanesi milyonlarca
dolar olan Scorsky helikopter-
lerinin diğer adı. Nahcıvan'-
daki yaralılan Erzincan'a taşı-
mak için Aralık'a gelen Kara
Atmaca. inmeden önce. dosta
düşmana karşı havada 15 daki-
ka turlayınca ilçede günün ko-
nusu oldu.
Bu nasıl bir helikopterdi ki.
füzeleri bile vardı? Türkiye. Er-
menistan'a savaş mı açıyordu?
Yoksa, uslanmak bilmeyen Er-
meni çetecilere gözdağı mı veri-
lecekti? Gerçi Aralık'la Nahcı-
van arasındaki mesafenin
tampon bölgeden dolayı 40 ki-
lometre olması nedenivle. göz-
dağı alacak Ermenilerin gözle-
rinin sahra dürbünü gibi olması
gerekirdi ya. söylentilerin ardı
arkası kesilmiyordu...
En doğusunda Türkiye'nin.
yollann en tozlusu Nahcıvan sı-
nınndaki Hasret Köprüsü'ne
uzanıyor. İki yakayı birleştir-
miş, ama henüz yapımı tama-
men bitmemiş. Ancak, Aras
Nehri bu durur mu, çoktan
dövmeye başlamış köprünün
ayaklannı. Neredeyse 200 met-
relik köprünün üzerinde asker-
ler. karayolu işçilen var.
Bir yanında Ermeni kasabası
Artaşat Hasret Köprüsü'nün.
diğer vanında Sederek... Şerur
ve Sederek'ten }
r
aralı taşıyan
ambülanslar siren çalarak geli-
yor. Hasret'in, tabelada yazma-
yan bedeli gün geçtikçe artı-
yor...
nlan yok." diye konuştu.
Demirel. eski SSCB toprak-
lannda kurulan bağımsız dev-
letlerin zor bir dönem gecırdik-
lerine dikkat çekerek, bu dev-
letlenn birbirlerine karşı tahrik
edilmemeleri çağnsında bulun-
du.
Demirel. Azerbaycan'ın du-
rumuna değinirken, bu ülkenin
hayati mücadelede önemli me-
safe kaydettiğini bildirdi. Er-
menistan'ın Azerbaycan saldı-
nsı ve takındığı tavır nedeniyle
dün>a karşısında yalnız kaldı-
ğını da anlatan Demirel. olayla-
nn geldiği noktayi değerlendi-
rirken de şöyle dedi:
"Bütün olay Azerbaycan'ın
iç istikranna bağlı. Olayın bu
noktaya gelmesi de Azerbay-
can'ın iç istikranndan kaynak-
lanıyor. 3-5 ay içinde ülkede
başkanlık 4-5 kez değişivorsa
buna istikrar denilemez. Biz
Azerbaycan'ın içişlerine kanş-
maj'iz ama. 7 haziran seçimle-
rinden sonra istikrara kavuşa-
caklannı umuyorum."
Bosna-Hersek ve Azerbay-
can'daki sorunlann çözümü-
nün uluslararası kurum ve
kurııllar açısından tarihi bir sı-
na\ oıduguiıü <jnıaiaıı Uemıreı,
Türkiye'nin bu konuda en bü-
yük katkıyı göstereceğini bildir-
di. Demirel."Azerbavcan aske-
ri vardım ısterse ne olur?"
biçımindeki soru üzerine de
şöyle konuştu:
"Böyle bir talep yok. olması
ihtimali de yok. Olaya dünya
sahip çıkmıştır. Ama yine kan
dökülmeye devam edilirse, de-
mokral dünva bir güç kullanı-
ma karar verdiğinde biz buna
katılınz. Bu Türkiye'nin güç-
sü/lüğüdeğil. Dünvailebirlikte
hareket etme ısteğıdir."
GOZLEM
UCUR MUMCU
• Baftarafı I, Sayfada
üçuncü bir devlete hiçbir zaman bırakmamak koşulu ile
Azerbaycan koruyuculuğunda özerk bir bölge oluşturul-
ması konusunda anlaşmışlardır.
Nahcıvan'a tanınan bir özerklik, 13 Ekim 1921 tarihli
Kars Anlaşmasfnın 5. maddesine yansımıştır. Bu madde
de şöyledir; bu maddeyi de okuyalım:
- Türkiye hükümeti ile Ermenistan ve Azerbaycan Sov-
yet hükümetleri işbu anlaşmanın III sayılı ekinde belirle-
nen smırlar içinde olmak üzere Nahcıvan bölgesinin
Azerbaycan'ın koruyuculuğunda özerk bir ülke oluştur-
ması konusunda anlaşmışlardır.
Bu anlaşmada da taraflar, TBMM hükömeti, Ermenis-
tan, Azerbaycan, Gürcistan Sosyalist Sovyet Cumhuri-
yetleri ile Rusya Sovyetleri Sosyalist Federal Cumhuri-
yetleri'dir.
Her iki anlaşmanın eklerinde de Nahcıvan sınırları ay-
rıntılı biçimde çizilmektedir.
Anlaşmalardaki madde metinleri ve bu anlaşmalara
imza koyan devletler bellidir.
Sovyetler Birliği ve Türkiye, Nahcıvan'm özerkliği ko-
nusunda anlaşmışlardır.
Anlaşmalar, hem Ermenistanı hem debugünkü Rusya
Federasyonu'nu bağlar.
Moskova Anlaşması'nda Nahcıvan özerkliği bir koşula
bağlanıyor.
Nedir bu koşul?
Bu koşul, "koruyuculuk hakkını üçüncü bir devlete hiç-
bir zaman bırakmamak"t\r.
Bu anlaşmayı Türkiye adına imzalayan TBMM hükü-
meti Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey, 13.9.1921 günü
TBMM gizli oturumunda anlaşmayı şöyle yorumlamıştı.
Bu konuşmayı da okuyalım:
- ..Çünkü biz Azerbaycan a Nahcıvan 'ın koruyuculuğu-
nt bir koşulla verdik. O da bu hakkın hiçbir zaman bir
üçüncü devlete verilmemesi idi. Yani bir gün olur da ara-
lanndaki komünistlik ilişkileri baskın gelir de Azerbay-
can; Nahcıvan'ı, Ermenistan'a veya Rusya'ya terketme-^
ye kalkışacak olursa o zaman bizim; Azerbaycan'ın
Nahcıvan V koruma sözünde bağlı kalmasını sağlamak
içindi.(..) Sonra bize Azerbaycan Başkanı Narimanov de-
di ki, 'bizim sizinle yapacağımız şey başkadır.' Nedir?
'Bu üç cumhuriyet arasında birleşme sağlamak üzere-
yiz. Yani, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan. Belkide
buna Dağıstan da katılacaktır. Bu hükümetler arasında
sağlanacak birleşmeden sonra Türkiye 'yle işbirliği yap-
mak istiyoruz'. Biz sorduk; 'Bu işbirliği kime karşı olacak-
tır?' 'Emperyalizmekarşı'. (..) Hatta Narimanov'unsöyle-
diği söz, Rusya dan bu hükümet kalkarsa, mutlaka yeri-
ne bir emperyalist hükümet gelecek o zaman emperya-
list hükümetlere karşı da işbirliği yapacağız.
Bu konuşmadan da anlaşmanın ne amaç ile yapıldığını
anlıyoruz.
Durum açık:
Nahcıvan'm özerkliği, Türkiye kadar Rusya Federas-
yonu'nun da güvencesi altındadır. Yoksa, bu gibi anlaş-
maların hiçbir anlamları kalmaz. Bu güvenceler, bu
anlaşmalara imza koyan devletlerin Nahcıvan'a askeri
müdahalede bulunmalarına olanak vermez. Vermez
ama bu anlaşmaların hiç mi bağlayıcı özellikleri olmaz?
O zaman neden bu anlaşmalar imzalanır?
Amerikan güdümündeki Rusya Federasyonu'nun bu
konularda -bırakın anlaşmaları- hiç mi ahlaki yükümlülü-
ğü kalmadı?
ABD ve Rusya Federasyonu, "Coca Cola/Votka impa-
ratorluğu" olarak Nahcıvan'da kan akıtılmasına seyirci
kalıyorlar. Anlaşmaların "kıymet-iharbiyeleri" yok; dev-
letler hukuku yok, uluslararası diplomasi yok, Birleşmiş
Milletler yok, Güvenlik Konseyi yok!
Özetle insanlık yok...
Menopoz tedavisine
• Ba)tarafı 1. Sayfada
Vivian Pinn. "Menopozun
açıkça konu edilmesi bugün
için dev bir adımdır" diyor.
Kadınlann ancak yüzde 5 ile
yüzde 15'inin menopozdan şi-
kâyetçi olarak doktora gitmek
zorunluluğunu hissettikleri sa-
nılıyor. Bugün menopoz teda-
visi için yanm milyar dolardan
(3.5 trilyon lira) büyük bir ilaç
pazan bulunuyor ve ilaç fabri-
kalan da hormon takviyesi için
yeni ilaçlar üzerinde çahşıyor-
lar.
Amerikan hükümetinin araş-
tırmasına göre, menopozda
hormon takviye tedavisi kadar
jimnasük ve değişik perhizlerin
araşünlması isteniyor. Hor-
mon tedavisinin idrar yollan ve
sinir sisteminde yapabileceği
tahribat araştınlıyor. Birçok
kadın, menopozdan çok az et-
kilenerek ve tedavi görmeden
yaşlanıyor. Kadınlann yalnızca
yüzde 15-18 arasında hormon
takviyesi aldığı sanıhyor. Ka-
dınlarda östrojen hormonunun
menopozla azalması. aynca ke-
mik zayıflamasına neden olu-
yor.
Uzmanlar hormon takviyesı-
nin kazançlı yanlannı sıralar-
ken şu unsurlan dile getiriyor:
Hormon tedavisi kadınlara
menopoz döneminde östrojen
hormonunun verilmesi demek-
tir. Kemik kınlmasmı ve 'osteo-
porosis'i engeller. kalp krizi
riskini azaltır. kadına sıcak bas-
masını ve vajınan'n bozulması-
nı engeller, derinin ve kann
bölgesi adalelerinin gevşemesi-
ni önler.
Hormon tedavisi aynı za-
manda şu tahribata da yol aça-
biliyor:
L'teriis kanserine neden ola-
bilir. Göğüs kanseri riskini art-
tınr. Kan pıhtılaşması ve yük-
sek tansiyon riski yaratır. Safra
kesesi taşlanna neden olabilir.
Natalie Angier'in yazısı er-
kekler üzerine... Kadmda me-
nopoz tartışması Amerika'da
ulusal bir meraka dönüşürken,
araştırmacılar elmanın öbür
yansı -erkeklerin- 50 yaşma na-
sıl yaklaştıklan konusuna eğili-
niyor. Sorulan soru, orta yaş
erkeklerin seks hormonlannın
azalıp azalmadığı ve bunun yan
tesirlerinin ne olduğu. İnsanda
hormon dengelerini inceleyen
endokronolojistler, erkeklerde
ciddi bir hormon eksilmesi gö-
rülmediğini belirtiyorlar. Ka-
dmlar 48-52 yaş arasında ciddi
östrojen düşüşleri yaşarken, er-
kekler, erkeklik hormonu tes-
tosteron düzeyinde belirgjn
değişiklikler görülmüyor.
Orta yaşlı erkeklerde vücu-
dun günlük seksritmide değişi-
yor. 21 yaşındaki bir erkek,
sabah kalktığında bütün hor-
mon düzeyleri en yüksekte bu-
lunduğu için çoğunlukla ereksi-
yonla kalkıyor. Günün ortasm-
da hormon düzeyleri azalıyor
ve akşam vakti tekrar bir yük-
selme ve ereksiyon gözükebili-
yor.