Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 24MAYIS1992PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Üniter Devlet...
Ünıterdevletındayandığı hukuksal esaslan tabıı herkes bılır Sozluklerdede
bu tipde\letin tanımı açıktır Ama mumkundur kı Batılılar, bu kavramı şımdı
bızım bıraz yapay bıçımde kendı ulkemızın koşullarına uydurduğumuzu
düşünsıinler Çünkü kendı bakışaçılanndanvekendı uygulamalarında,
ünıter de\let (ve "ulus-devlet"), uzun bır tanhsel surecın mevdana getırdığı bır
devlet\apısıdır
HÂMİT BATU Emekli Büyükelçi
Cumhun>etın kuruluşundan sonra doğan
ve yetışen kuşaklar, çağdaş Turkıve'nın sınır-
lannın dolavlı yollardan olsa da tartışma
konusu vapılabıleceğıru hıç hatırlanndan ge-
çırmemışlerdı Bu nedenle l970"lı vıllann or-
talannda Ermenı mılıtanlann cınayetlen>le
beraber alevhımızde başlatılan propaganda-
lar ulkemızde şok etkısı yaptı Uzunca sure
tepkısız kaldık, bunda şaşırmanın da rolu var-
di O lanhten sonra kamuoyumuzda, "Bızı
Sevr Anlaşmasrna gen goturmek mı ıstıyor-
lar" gıbı sorular sorulabılmıştır
Guneydoğu'dakı boluculuk hareketlenne
Avrupa'da bazı çev relerce bır tur hoşgoru ıle
bakılması ve hatta sıyasal destek sağlanması
karşısında hukumetımız, son zamanlarda sık
sık, "Turkıye'nın unıter biT devlet olduğunu"
anımsatmak ve vurgulamak gereksınmesını
duymuştur
Ünıter devletın dayandığı hukuksal esaslan
tabıı herkes bılır Sozluklerde de bu tıp devle-
tın tanımı açıktır Ama mumkundur kı Batılı-
lar, bu kavramı şımdı bızım bıraz >apa> bı-
çımde kendı ulkemızın koşullanna uydurdu-
ğumuzu duşunsunler Çünku kendı bakış
açılanndan ve kendı uygulamalannda, unıter
devlet (ve "ulus-devlet"), uzun bır tanhsel su-
recm me>dana getırdığı bır devlet yapısıdır
Batılılar, kendılennın dışındakı dunyada, ay-
nı tıpte ve aynı yasallığı taşıyan devletlenn
varlığına belkı peİc ınanmıyorlar
On >ıl kadar once bır Fransız dınleyıcı gru-
buna, "Ataturk'un Turkıyesı' konusunda bır
konuşma yapmam gerekmıştı Tabıı başlan-
gıçtan başladım, yanı Ulusal Ant'tan (Mıllı
Mısak) Bu belgedekı bazı tumcelen okuya-
rak bunlann anlamını açıklamaya çalıştım
Kolav olsun dı>e -belkı de bıraz muzıpçe bır
arl duşunce ıle- Fransız dınlev ıcılenme şunlan
soylemek aklımdan geçtı Bu metın, ılk once
Erzurum'da ve Sıvas'ta üaha çok Doğu bol-
gelen eşrafından oluşan meclıslerce onaylan-
dı Bu temsılcıler. kuşkusuz bu belge ıçenğını
genel anlamı ıle kavramış,lardı Ama sız Fran-
sızlar, bu belgede açıkça ya da telmıh >olu ıle
belırtılen ılkelen ve esaslan çok daha ıvı anla-
vabılecek durumdasınız Çunku Mustafa
kemal. bunlan kaydederken sızın tanhçılen-
nızın orta>a çıkardıklan devlet modelındekı
ka\ ramlan duşunmuştu
Ataturk'un sı>asal felsefesının. 1789 Dev-
nmı'nın Avrupa'ya getırdığı ulus-devlet goru-
şune dayandığı ıyıce btlınen bır gerçektır
Ama şunu da anımsayalım kı gençlık v e yetış-
me yıllan, çağdaş devlet kavramının Fransa'-
da çok genış bıçımde tartışıldığı bır doneme
rastlıvor Yırmmcı yuzyılın başlangıcındakı
donem. Fransız Devnmı'nın ortaya koyduğu
ve sonradan Ernest Renan gıbı duşunurlenn
etraflıca tanımladıklan esaslar daha aynntılı
olarak dennleştınlı>ordu Bu konuda ılen su-
rulen çeşıtlı goruşler, gazetelere de yansıülı-
yor. tartışılıyordu Batı'dakı fıkır hareketlen-
nı buyuk ılgı ıle ızleyen Mustafa Kemal'ın,
bunlan dıkkatlıce ınceledığınden kuşku yok
(Gençlığınde etkılendığı duşun kaynaklannı
sadece okuduğu bılınen kıtaplarla sınırlandır-
mayalım, kendı donemının fikır hareketlen
ıçınde yaşayan bır kışıydı) Mıllı Mısak Os-
manlıcasını yorumlamaya çalışırsak, bu bel-
genın o tanhlerdekı fıkır akımlannın getırdığı
kavramlardan esınlendığını anlayabılıyoruz
Ulusal bırlığını erken gerçekleştırerek Kıta
Avrupası'na onculuk eden Fransa, otekı ulke-
lerce az çok ornek olarak alınmışur Fransa,
zamanımızda duşunurlennın saptadığı esaslara
gore unıter devlet olarak sıvasal varlığını ve sı-
nırlannın dokunulmazlığını devletın "bırlığını
v e bolunmezlığını nasıl açıklıv or°
Tarih içinde oluşma
Fransız tanhçılen ulus-devletın temellennı
araştınrken, her şevden once tanh ıçınde oluş-
ması surecını ıncelı> orlar Fransa dev letı -ve ote-
kı Batı Avrupa devletlen de-, yuz\ıllar boyunca
suren bır gelışım ıçınde, değışık lehçeler, hatta
değışık dıller konuşan etruk gruplann merkezı
bır yonetıme bağlanması yolu ıle kunılmuşlar
Sıvasal bırleşme surecı. genış olçude ortak bırdı-
lın ve kulturun kabul ettınlmesı ve gelıştınlmesı
yontemlenv le sağlanabılmıştır (Bılındığı gıbı or-
taçağda Fransa'nın guney bolgelennde, yenne
gore Italvancaya ve Katalancaya çok daha ya-
kın lehçeler konuşuluyordu)
Ama ulusun oluşmasında vebelırlıbırdevletle
ozdeşleşmesınde dıl bırlığı. tek oğe değıl (Ce-
nevrede Fransızca konuşulur ama bu Isvıçre
kantonu, Fransa nın bır parçası sayılamaz)
Başka ola> lann da bu sureçte etkısı v ar, ozellıkle
tanhle avnı devletın oluşması ıçın savaşmış. kan
dokmuş olmak Zaten bu bıçımde gelışen ulusun
yerleşüğı topraklarla ozdeşleşmesı, bunlan ko-
rumak ıçın pekçok kan dokmuş olmasının bır
sonucu Ulus, topraklanna sahıplığmı, doktuğu
kanla da belgelıyor
Daha genış anlamda. denebılıyor kı aynı dev-
letın kuruluş gayelenne hızmet etmış olmak.
aynı tanhı paylaşmış olmak, vatandaşlan bırbı-
nne yakınlaştıran çok guçlu bır bağı oluşturu-
vor
Butun bunlann otesmde güvenlık sorunlan,
devlett ılk aşamada vabancı sayılabılen bazı bol-
gelen de ele geçırmeye zorluyor Ulus-devletın,
varlığını koruyabılmek ıçın, egemenlığını yaşa-
dığı topraklann "coğrafi sınırlanna" kadar go-
turmesı gerekıyor Devlet coğrafı sınırlanna
ulaşacaktır (Orneğın Fransa'nın Pırene dağla-
nndakı ve Ren nehn uzenndekı sınırlan. Italya"-
vı kuzeyde koru>an Alpler. Ingılız adalannı
çevıren denızler ve okyanus)
Tum bu esaslan gozonünde tutarak çağdaş
devleü, tanhın ve coğrafyanın >arattığı bır sıya-
sal varlık olarak tanımlamak gerekıyor
Batı Avrupa ülkelen, topraklannın bolun-
mezlığını, sınırlanrun yasallığıru bu oğelerde
buluyorlar Bu devlet anlayışı. fazla kuramsal ve
sovut ılkelere ve olçutlere pek dayandınlamaz,
tabıı Devletlenn sınırlan da bıhmsel ısabetle çı-
zılmış değıl, vuzyıllar suren çok kanlı savaşlar
sonunda vanlan uzlaşmalara bağlandı Ama ar-
tık Batı Avrupa, kavgayı durdurmak konusun-
da anlaştı Ve kendı bolgesınde bu anlaşmayı
bozan seslenn çıkmasına tahammulu vok
Ilgınçtır Batı Avrupa ulkelennın uzun tanh-
sel donemlerde katı bır merkeziyetçılık sıstemı
yuruttuklen halde hâlâ bırçok yerde boluculuk
hareketlen goruyoruz İkı yûzyıl once Fransız
kralının tebası olarak doğan Napoleon'un adası
Korsıka'da sorunlar var Bask hareketı durul-
du. ama hâlâ kanlı eylemler oluyor Kuzey İr-
landa'dakı IRA'dan hıç soz etmeyelım
1
İtalya'-
nın Almanca konuşan Yuksek Adıj mınükasın-
da zaman zaman sıkıntılar oluyor
Bırlığını geç gerçekleştırmış olsa bıle Almanya
da bu modele gore oluştu Doğuya doğru ılerle-
dı, Baltık kıyılannı eskı ahalısı Slav kokenlı
olan Doğu Prus>a'yı Almanlaşurdı Ama ıkî
dun>a savaşının suçlusu olan bu ulke, şımdı tek-
rar "bırleşmesınden" sonra da kuçultulmuş ola-
rak bırakıldı hanta uzennde Eskı topraklannın
ancak % 80'ıne kavuşabıldı Ve bu ulus- devlet
tartışmasında sesmı duyurabılecek durumda de-
ğıl
1
Doğu Avrupa ulkelenne gelınce Onlar, ta-
nhte aynı oluşma sureçlennden yararlanamadı-
lar, buyuk ımparatorluklann sınırlan ıçınde
kaldtlar
Yasallığı tarihten
Yakındoğu nun v e Av rupa'nın eskı bır devleü
olan Turkıye, Batı Avrupa orneğıne benzer bır
sureçten meydana gelen bır ulkedır Her şeyden
once gucunu ve yasallığını tanhten almıyor mu
9
Avrupa nın çağdaş uluslan. ortaçağda doğdu-
lar İngıltere'nın başlangıcı olan Norman ıstıla-
sının tanhı 1066'dır Turkıye 1071 "de Malaz-
gırt'te doğdu XIII yuzyılın Italyan belgelen,
Anadolu'dan "Turehıa" olarak soz ederler Sel-
çuk eserlennı ve Selçuk uygarlığının kalıntılan-
nı, Anadolu'nun her köşesınde buluyoruz
Batı Avrupa ömeğındekı bırçok oğeyı, çağdaş
Turkıye'run yapısında goruyoruz En onemlısı,
eskı ımparatorîuğun Turk-Musluman çekırde-
ğınden oluşan çağdaş Turkıye"nın halkı, yuzyıl-
lar boyunca aynı devleün çatısı altında yaşama-
dımı^
Ulusal Ant (Mıllı Mısak), butun bu gerçeklen
saptavan ve tesal eden belgedır
ARADABIR
SEROL TEBER
Komünist Partisj Sendromu
Soğuksavaş donem ı ıçınde Amerıka Bırleşık Devletlen
yonetımınce de desteklenen bır sosyal psıkolojı araştır-
masında genış bır toplumsal desteğe sahıp ve gorece
demokratık bır yapılanmayı ıçerdıklerı ıçın ozellıkle Ital-
yan ve Fransız komunıst partılerının başarılarındakı gız
ırdelenmeye çalışılmıştır Toplanan verılere gore, partı
uyelerı ve sempatızanlar, anaerkıl ılk toplumlar donemle-
rının sınıfsız somurusuz yaşamının bu dunyada da yenı-
den kurulabılır umudunu ve ınancını verdığı ıçın herturlu
baskıya karşın Marksızmı benımsedıklerını, komunıst
partılerını destekledıklerını soylemışlerdır (Frıedhelm
Streıffeler Polıtısche Psychologıe 1975 s 23) ı
Gerçekten de komunıst partısı uyelerının ve bu tür sıya-
sal hareketlen destekleyen ınsanların temel ıtıcı gucunu,
somurunun olamadığı, ınsanların onurlarından odun ver-
meden kendılerını gerçekleştırebıleceklerı, çoğaltabıle-
ceklerı sınıfsız bır toplumun (bugun de) olabılırlığıne olan
ınanmagereksınımı oluşturmuştur
Kendılerını nedenlı katıksız materyalıstler olarak tanım-
larlarsa tanımlasınlar 20 yuzyılın aydınlarının onemlı bır
bolumunun sıyasal tavırlarını boylesı bır ınanç etkılemış-
tır
Ancak bu ınancın pratığe yansımasında, aydınlar he-
men hemen her zaman onemlı duş kırıklıklarına uğramış-
lardır Bu ınançlarını gerçeklestırmek ıçın komunıst partı-
sı uyesı olan aydınlar, kısa zamanlarda -ve çok kez de
buyuk şaşkınlıklar ıçınde- oncekı ozgun duşuncelerınden
ve ozgur mançlanndan onemlı odunler vermek zorunda
kaldıklarını gormuşlerdır Hatta, zaman zaman başlangıç-
takı lyı nıyetlı duşuncelerıyle hıç bağdaşmayan, tam tersı
davranışlar ıçıne gırmışler bulunduklan bu çelışkılı ko-
numdan buyuk uzuntu duymuşlar acı cekmışlerdır
Öte yandan komunıst partılerı dışında kalan aydınların
da ıçınde bulunduklan ruhsal durum pekfarklı olmamıştır
Partı dışında kalıpda sınıfsız bır toplum ve ozgur bır dunya
ınancını taşıyanlar da "acaba yanlış mı yapıyorum' ıkı-
lemlerınden kuşkularından ve hatta suçluluk duyguların-
dan kurtaramamışlardır kendılerını Bu konumda bulu-
nanlardan da partıye gırmek ve gırmemek ıkılemı, vıcdan
hesaplaşması sıklıkla ortaya çıkmıştır
Böylesı bır bağlam ıçınde 20 yuzyılın demokrat, aydın
ınsanlarından ne partı uyesı olanlar ve ne de olamayanlar,
bu ıç hesaplaşmalardan, bu ' doğrusu olmayan yanlışlar-
dan , bu komunıst partısı belırgısımn (sendromunun) etkı-
sınden kurtaramamışlardır kendılerını Ne "ıçerdekıler-
de" ve ne de "dışardakılerde" kolayına çozulememıştır
yaşanan bu gerılım, huzursuzluk ve moral ıkılem Her ıkı
kesım de bır şeylerı doğru, bır şeylerı yanlış yaptıklarını
duyumsamışlar, bır yanlarıyla mutlu, bır yanlarıyla mut-
suz olmuşlar, acı cekmışlerdır
Sanırım, Lenın bıle kurtaramamıştır kendısını bu acılı
ıkılemden Lenın'ın yaşamının ozellıkle son ıkı yılının yazı-
ları ve mektuplarının bu konuda yeterlı ıpuçlarını verebıldı-
ğı kanısındayım
Sonrakı yıllarda ne Mayakowskı ne Lukacs ne Aragon
ve Elsa ne Sartre, Camus ve baskaları hep bu komunıst
partısı belırgısımn etkısınde kalmışlardır W Reıch, partı
ıçındeyken de partıden çıkarıldıktan sonra da bır turlu ko-
ruyamamıştır ruhsal dmgınlığını
Tek tek çekılen acıların ustune ustluk bır de aynı belırgı-
nın etkısındekı "ıçerdekıler" ıle dışardakılerın bırbırlerı-
ne acımasızca saldırmaları, bırbırlerını "yanlış yapmakla"
suçlamaları yaşanan trajedıyı daha da arttırmış, yaşamı
çekılmez boyutlara getırmıştır
Nâzım Hıkmet, komunıst partısı belırgısmı partı uyesı
olarak yaşamıştır Artık hep bılındığı gıbı, Nâzım Hıkmet ın
yaşamının hemen hemen her donemı salt polısın değıl
partı ıçı yaşamının getırdığı acılar ıçınde geçmıştır Onun
"Son Otobus şıırı ıçınde bulunduğu bu ruhsal durumun
en guzel, en acılı anlatısıdır
Orhan Velı Sabahattın Alı ve baskaları, "dışardan" aynı
belırgıyı yaşamışlar, arkalarında buyuk yapıtlar ve trajık
yaşamoykulerı bırakarak genç yaşlarında buyuk acılar
ıçınde bu dunyadan ayrılmışlardır Komunıst partısı olgu-
su, kendısının ortaya çıkmasmı koşullayan nedenler ıle
bırlıkte yuzyılın yaşamını pekçok yonuyle etkılemıştır Bu
belırgı, 20 yuzyılın ınsanlarını, mutlu etmış, acı çektırmış,
ama mutlaka etkılemıştır Gelecek yuzyıl, buyuk bır olası-
lıkla, komunıst partılerınden de aydınlardan da arınmış
"sterıl" bır tanhsel donem olacağa benzemektedır Ancak
herbır şeye karşın, gelecek yuzyılın msanlarının boylesı
belırgılerden (bıle) uzak, utopısız, ınançsız, rahat",
' uyum ıçınde bır yaşam surdurmesını dılemek gelmıyor
ınsanın ıçınden
TARTIŞMA
Haklı, Haksız ve Rahatsız
S a> ın Cumhurbaşkanı. hakaret ve kışılık haklanna saldın savlannın
nesnel karşılığını toplam 7 5 mılyar TL olarak takdır etmışler ve taz-
mınat davaları açmışlardır Cumhurbaşkanı devletın başıdır O baş,
Turkıye Cumhunyetı'nı ve Turk mılletının bırlığını temsıl eder (Ana-
>asa md. 104). Bu sıfata yönelen hıçbır saldınnın nesnel karşıhğı bu-
lunamaz
S avın Turgut Ozal da TC vatandaşı ve
bır ınsan olarak. duşuncelennı sovle-
vcbılme ozgurluğune sahıptır Ve bu açı-
dan haklıdır Cumhurbaşkanı Savın
Ozal a bu gorev vururluktekı ana>asada
belırtılen gorev ve yetkılere ılışkın hukum-
ler ddhıhnde hareket etmek uzere ant ıç-
mesıyleenıanct edılmıştTr Ve Cumhurbaş-
kanı bu sıfatla her duşunce ve ınancını
dıledığı zaman ve yerde açıklama vetkısıne
s<ıhıp değıldır Bu nedenle haksızdır
Savın Ozal şu sıralarda rahatsızdır Tez
zamanda sağlığına kav uşmasını dılemekte-
\u Anlaşılıvor kı Cumhurbaşkanı Ozal,
goreunın belırlendıgı anayasal hukümler-
den ve bunlanna sınırlanndan rahatsızdır
Bu rahatsızlığında kışısel olarak haklı ola-
bılır ancak cumhurbaşkam olarak haksız-
dır Surdurmekte olduğu gorev, kendılen-
ne bır zaman ıçın ve koşullan onceden
belırtılerek bırakılmış bıremanettır
Savın Ozal, mucadelecı ınatçı, kışısel
hak ve ozgurluklen konusunda duyarlı bır
ınsan ızlenımı vermektedır Bu ozellıklen
bır bakıma bugune kadar açmış olduğu da-
valarda kanıtlanmıştır Bu davalann ve
kararlann, hukuk tanhımızde ayn bır ven
olacagı kuşkusuzdur
Pohtıkacı. gazetecı mızah dergısı. kan-
katurcu, ortaokul oğrencısı, marangoz,
suba>. başbakan Sav ın Ozal'a hakaret ve
kışılık haklanna saldın savıyla yargılanmış
va da >argılanmakta olan davab orneklen-
dır SayınCumhurbaşkanı, hakaret vekışı-
2000 Yılına Doğru Dünya Turizmi
Modernleşme dıye tunstık kompleksler kurma gıbı artık eskımış
bır tunzm anlayışıyla adalanmız da Mayorka'nın akıbetıne
uğrayabılır.
Pans den Turkıye ye gelıp doğru Bu-
yukada'ya ınınce ılk goze çanpan şey-
ler nelerdır
9
Havanın temızlığı. sessızlık
"Medenı dunya" adı venlen dunyada
bır süre >aşadıkça sel gıbı akan -notorlu
araçlunn doğurduğu gurultu ve hava kır-
lılığı >rtık dayanılmaz hale gelıyor, bır
doğa hasretı başlıvor Yaz mevsımınde
ve her fırsaıta Avrupalılar kendılennı
Akdenız'ın guzel kı>ılanna atıyor ora-
larda da mumkun olduğu kadar sakın ve
doğanın vahşı olduğu yerlen anyorlar
Fransa'da oturduğum 20 yıl ıçınde bu
tunzmı ben de yaptım Tatıllenmı zaman
zaman Jspanya'da Balear Adalan"nda
geçırdım Bunlar arasında Buyükada ıle
karşılaştırmava en uvgun ver Mayorka
adasıdır Denıze kadar ınen çamlan, te-
mu ve şırın ko>lan>la dunyanın en guzel
vcrlcnnden bınnın adını alan bu ada her
sıl Avrupa'dan bınlerle tunst çekı>or
Chopın ıle Georges Sand ın meşhur aşk
macerdlannı >aşadıklan ver olmasından
oturu bır de romantık şohretı var Bır su-
re her turlu tunstık ınşaatın adanın doğal
guzellıklennı bozmamasına ozen goste-
rıldı Adanın kuzevjnde •"Foımantor"
adı venlen çamlık kovu, vahşı doğanın
bır ornegı olarak muhafaza edebılmek
ıçın orada ancak bır otel vapılmasına ızın
vcrdıler Hâla, oraya tunstİen Akdenız-
ın p>nl pınl mav suiannda, çamlann gol-
gesınde yıkanmaya gotururler Tunstler
bu vahşı doğa orneğıne mutlak sessızlığı-
nc, lertemız havasırra bayıhyorlar
Ne var kı gostenlen bu ozen uzun sur-
medı Adanın her tarafına oteller tatıl
yerlen lokanialar vb yapıldı Artık bura-
larda motorlu araçlar vuır vınr ışlıyor
Tunzm gehştıkçe yenı veru bınalar yapılı-
yor, ağaçlar kesılıyor, motorlu araç sayı-
sı artıyor Bunun sonucunda, eskı guzel
çam havasını bulamayan tunstler adayı
terk etmeye başladılar Onemlı bır dovız
kaynağı olan tunzmın boylece azalması
Ispanya ıçın buyuk bır sonın varattı O
kadar kı, geçen sonbahar İspan>a Krah.
butun Akdenız ulkelennı bu bolgede ha-
va ve çevre kırlılığı sorunlannı konuş-
mak uzere Mayorka"da bır toplantıya
çağırdı Bu toplantıda ortaya aülan sorun
şuydu "Tunzm gehştıkçe havası, denızı
temız >erlere kaçmak ısteyen tunstler
ıçın eskıden cennet olan bu kıyılar ıstenıl-
mez hale gelıyor Ozellıkle Ingılız tunstler
Mayorka va gıtgıde daha az gelıyorlar "
Ve kral "Akdenız tunzmını korumak
ıstıyorsak hava ve çevre kırlılığıne karşı
beraberce onlemler almalıyız" dıyordu
Ne var kı bu onlemler alınmadı Ma-
vorka'da geçen >az oteller boştu Bu vaz
ıse, Yugoslavja'nın tunzme kapanması
sayesınde Alman tunstler akın ettı ve tu-
nzm son dakıkada yapılan rezervasyon-
larla bıraz canlandı Ama eskıden bır
tunst cennetı olan Mavorka da herkes
hava kırhlığınden otomobıl ve motosık-
let gurultusunden şıkâyetçı>dı Eşı gorul-
memış fırtınalar. ağustos ortasında sağa-
nak yağışlar da hava kırlılığıne atfedılı-
>ordu Pek çok tunst "yok, artık
Ma>orkabıttı dı>ordu
Butun bu denemelerden sonra Buvu-
kada'da, ru>asını gorduğum cennete ka-
vuşmuj gıbı oldum Demek vervuzunde VILDIZSERTEL
lık haklanna saldın savlannın nesnel karşı-
lığını toplam 7 5 mılyar TL olarak takdır
etmışler ve tazmınat davalan açmışlardır
Cumhurbaşkanı devletın başıdır O baş
Turkıye Cumhunyetı'nı ve Turk mılleünın
bırlığını temsıl eder (Anavasamd 104) Bu
sıfata yonelen hıçbır saldınnına nesnel kar-
şıhğı bulunamaz Ve o baş, anayasanın
103 maddesındekı anda bağlı oldukça.
toplumun nesnel ve tınsel korumasındadır
Sayın Ozal. andın ıfadesını, ıçenğını be-
ğenmıvor olabılır ve boyle duşunmekte de
ozgurdur Kışısel gerekçelenyle, ant ıç-
mekten kaçınmakta da haklı olabılır An-
cak Cumurbaşkanı Sayın Ozal. anlamını
lafzıyla ve ruhuyla kavramış olduklan ka-
bul edılen anayasadakı anda. gorev ve vet-
kılere ılışkın hukumlere mutlak bağlı ol-
duklan konusundakı kışısel yorum ve
uygulamalannda haksızdırlar
Şırket >onetım kurulu başkanı ıle cum-
hurbaşkanı arasında bır fark olmadığı go-
ruşundekı kışıler bıle. şırkeün en buyuk
ortağı olsa da vonetım kurulu başkanının
tek başına şırket pohtıkasını belırleyıp gon-
lunce uygulamasını, şırket ışlennı ıstedığı
yer ve zamanda dıledığı kışılere açıklaması-
nı kabul edemezler Anayasa Mahkemesı
Başkanı Sayın Yekta Gungor Ozden'ın
"Bu anayasavı beğenmıyorum. ama ona
uyuyorum" ozdeyışı, sıfatı ve gorevı ne
olursa olsun hukuk kavramı gehşmış her
bıreyı ve toplumu hukuka saygı> a davet et-
mektedır
HLLLSİ METtN
Anıkat Istanbul
motor sesı duyulmayan. çamlann temız
havasından faydanılabılen bır yer de bu-
lunabılıyormuş Ancak ada yollannda
kamyonlar ve traktorlenn dolaştığını,
motorlu araçlann kullanılmaya başlanıl-
dığını gorunce canım bayağı sıkıldı
Tunzmı gehştırmeye onem venrken
Avrupah tunstlenn ne aradığını ıyı bü-
mek gerek Buyük oteller, tunstık komp-
leksler artık butun Akdenız kıyılannda
var, fakat tunstlenn doğa hasretını karşı-
layan yerler buralan değıl Yırmı yıldır
Pans'de yaşayan bır kışı olarak bu doğa
ozlemını ben de yaşıyoum Onun ıçın
adanın buyuk turuna çıkıp da Mar-
mara'nın bu ınasınde nasıl sakın ve vahşı
koşeler bulunduğunu. çamlann ve vahşı
bıtkılenn kokulan ıçınde ınsanın nasıl
buyuk b\r zevke kavuşabıleceğını gorun-
ce ıyıce heyecanlandım Sanayının, atom
denemelennın, motorlu araçlann alabıl-
dığıne kırlettığı kaınat ıçınde adalar san-
kı bulunmaz bırer cennet Havada bu
kadar yoğun oksıjenın bulunması âıleta
bır mucıze
Bu koşullarda. adalarda tunzmın dün-
ya tunzmındekı yenı gelışmelere gore
avarlanması gerek Onemlı olan. bu nadır
doğa zengınlığını aynen koruyabılmek
Modernleşme dıye tunstık kompleks-
ler kurma gıbı artık eskımış bır tunzm
anlayışıyla adalanmız da Mayorka'nın
akıbetıne uğrayabılır
Adalar sadece dokunulmamış doğa
arayan tunstler ıçın değıl kızıl çamlan
kesılecek verde korunur ve yenılen dıkı-
lırse oksıjene, temız havaya muhtaç akcı-
ğer hastalıklan gıbı dertlen olan hastalar
ıçın de bırer kur yen olabılırler
Ehmızde buyuk nımet var. kıymet nı
bılelım
Kı l ımeiMlesı Iktısjt
1 akııllOMoarcrKik\mlığımı
Mlırdım Hukumsıı/dur
H RDJ TIML R
1421 luılugııııııuk
k(<ıııiN\oiKusu k ırnLiııı
k.t\K.uım llııkıını-.vı/ı.lur
,S İ H 4 I ' İHSI I \ U KK
İLAN
FATİH 3. ASLİYE HLKLK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Savı ^ y 12^
I) ı\ 14.1 C (.mık FısiunL Lir.ılımlan üa\dlı Ki.in.il Suptrk akvhıncaı,ılanccrımiMİda\asıınl.ı
VIKM.IK\ILI t ıd kcnıallx\ (Ka\mak,ını kcmılb<.\ Sok ( \ o 6\c\a I6ıuxl.< ınukım Ahniı.1 KcnulSupcrk
ıııır IM,II ıııO/ı. ın Sıır».rk \ usul S ıl ı Superk ZcsiKp Fcnha Supcrk M. Nurhaıı Supcrk ın Aihıta nı ınlclıvle. ad
rtMiıııı l ılıkıkı ımımkun olnı ıdıyınd ın ıdına ılanen lcblıgaL\apılmaMiı ık ır.ır \s.nlmi',ı>lupduru^m ınııı bır ıkıl-
ılısıı 2^ > IW2 üiııuı sa ıl UHKld ı ıhı 1/ tinKk ısicdmıni/' vcsık ılarl 1 hırlıklo m ıhkune\ı. eelnıcııı/ \ı.\.ı \ckıl
-!ondaıiKHi/ ıkM t ıkdırdı. ^ı\.ıp kar ırı icblıu ı.dılnx\ı-rLk duru^mava gıv.ıpla dc\anı edık-cceı I I I M K nln
i N i ı ^Id Mi KUkkn _>.ıx-inı.!. d IVCII\L \ı.nnı. kaım olnı ık tı/crc ılan olıınur
1S0 Ih
PENCERE
Cennet Ayaklarımızın
Altındadır...
Dunya değışıyor
Ne guzel'
Hıç değışmeseydı, tekduze akıp gıtseydı kım katlanabılır-
dı şu canım dunyaya
1
Her bır gün otekıne benzeseydı
Hep aynı mevsımı yaşasaydık
Sakalımız uzamasaydı, tırnaklarımızı kesmeseydık, her sa-
bah bır oncekı gıbı uyansaydık, bahçedekı erık ağacı çıçek
açacak mı dıye her yıl ılkyazı bekleseydık, saatın tık takları
ışıtılmez, gıysıler eskımez, ınsan suratları albumlerdekı genç-
lık fotoğrafları gıbı kalırdı, ağaçların yaprakları hışırdamaz,
denızın dalgaları kıyıya vurmaz, ruzgârın sesı duyulmazdı
Dunya cehennemleşırdı
Değışım guzeldır
Yaşamın ta kendısıdır, umudun kaynağıdır, mutluluğumu-
zun gızemlı mantığıdır
Eğer değışım olmasaydı
Yaşam nerede donacaktı'
Mağara donemınde mı' Buzullar çağında mı' Eskı Yunarf
da mı' Ya Roma Imparatorluğu'nun duzenı, yıkılmadan son-
suza dek surseydı, Hırıstıyanlan aslanlara yedırmekten bık-
mayacak mıydık' Insanlık tanhının hangı aşamasında mum-
yalaşacaktı hayat' Ne evrım yaşanacaktı ne devnm, tanh yaz-
maya gerek duyulmayacaktı
*
Dunya değışıyor
Tanhın cıvcıvlı gunlerı yaşanıyor
Kım derdı kı Sovyetler Bırlığı yıkılacak, Orta Asya kaprtan
Turkıye'ye açılacak
1
Turksel toplumlar bağımsızlıklarına kavuşacaklar, Ipek Yolu
yenıden doşenecek
Hem de doğalgazla
Insanlık ıster ıstemez değışıyor, çoğu kışı bu değışıme ayak
uyduramıyor, bezgınleşıyor
Sevınenler de var
— Marksızm sızlere omur
— Lenınızm oldu
Ya Kemalızm'
Değışımın yasalarını kavramaya çalışmak yerıne güduk on-
yargılara kapılmak, geçmışın anlamını yıtırmek ve geleceğın
umutlarını karartmak ıçın bırebırdır Kafkasya'da yaşanan son
olaylar, bırer tanh dersı zengınlığınde değıl mı' Ermenı ıle
Azerı çatışması, geçmışın sayfalarını yenıden gözden geçır-
mek ıçın hepımıze fırsatlar verdı 20'ncı yuzyılın ılk çeyreğınde
Baku'de neler yaşanmış' Ingılız emperyalızmı Bırıncı Dün-
ya Savaşı'ndan sonra Kafkasya'da yuvalanmak olanağını bul-
saydı, Anadolu'nun emperyalızme karşı kurtuluş savaşı na-
sıl yuruyecektı' Yetmış yıl sonra burnunun dıbındekı Nahcı-
van'a yuruyemeyen altmış mılyonluk Turkıye'de, duşunulmesı
sayısız yararlar oluşturacak bır konu gundeme gırdı
Ya çacjık surseydı'
Mustafa Kemal, ulusal bağımsızlık savaşında sırtını kıme
dayayacaktı'
Dunya değışıyor
lyı kı değışıyor da zaman ıçınde 1789 patlıyor, 1917 sırası-
nı beklıyor, 1923'e gebedır dunya
1
Anadolu kurtulacaktır,
Azerbaycan yetmış yıl sonra bağımsızlığına kavuşacaktır, kc-
münızmın kurulu devlet duzenı yıkılacaktır
Pekı, kapıtalızm surgıt yaşayacak mıdır'
Emperyalızmın hakkından gelemeyecek mıdır ınsanoğlu,
hep somurulecek mıdır'
Çok duşunmeyın, tasalanmayın, her bır gun bır oncekıne
benzeseydı, hep aynı mevsımı yaşasaydık, ruzgârın sesı ışı-
tılmeseydı, dunya cehennemleşırdı
Insanlık tanhının donuşumu durmaz Kapıtalızmın duzenı
tekduze akıp gıdecekse dunya cehennemleşecek demektır.
Oysa cennet bu dunyada, ayaklarımızın altındadır
1.450.000.
BAYRAMDA 7 GECE 8 GÜN
Pataros Otel de konaklama yol kahvaltı,
akşam yemeğı, Demre, Kale, Mvra, Noel Baba,
Uçaği7. Kekova Batıkkent Sımena Adası
Xantos, Letoon, Kalkan Fethıve Oludenız
Tlos, Saklıkent e çevre gezılerı, herşev#dahıl
BAYBASÛS TURIZMIstanbul Ankara
(1) 338 86 61 - 338 16 51 / (4) 425 90 82
Osmanaga mah Nushet Hendı sok 9 36 Kadıkoy IST
Seyahat Aetntası I^lttme Belge no 2149
DIĞFR TURLAR BURA\ A SIĞMADI,
AKŞEHİR ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosva No 1991/495
Davacı Fatma Vaman vekılı Av VuraJ Çelık tarafından davalı Ad-
nan \aman aleyhıne açılan eşya bedelı alacak dasasında venlen ara
kararı geregını.e,
Davalı \dnan Yaman'a teblıgat vapılamamış, yapılan zabıta araş-
tırmalarından da adresı bulunamadığından ılanen leblıgat yapılma-
sına karar verıldığınden
Venlen karar gereğınce davalı Adnan \aman a duruşma gunu olan
24 6 1992 gunu saat 9'da mahkememızde hazır bulunması ve>a ken
dısını bır vekılle temsıl ettırmesı, aksı takdırde vargılamaya vokluğunda
devam olunaı.agı dava dılek^esı teblıgı \enne kaım olmak uzere ılan
olunur
Basın 47673
ADANA KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosva No 1988 136
karar No 1989 272
Hakım FEVZ1 BORA 17213
Katıp S1NAN \1LMAZ
Davacı HAZtNE vek Av Bılge Çelık ADANA
Davalılar 1) Fazılet Aksov, 2) Done Dural 3) Behıve Işık, 4- Atıye
Ulaş, 5) Zuhal Bılen, 6) Huse>ın Bılen (vek Av Suleyman Özkan),
7) Hatun 8) \1ehmet Tekın 9) Ibrahım Tekın, Zağarlı koyunden
Yukarıda numarası yazılı Zağarlı kövu 254 no lu parselle ılgılı dos-
vanın hukum tıkrasında Hazıne davasının gorev vönunden reddıne
karar verılmış olup, hukum davalılardan MEHMET TEKIN ve ÎB-
RAHIM TEK1N e bugjne kadar teblığ edılememış ve zabıtaca da ad
resraın bılınmedıgı bıldırüdığınden adı geçenlere hukum teblıgat ve-
rıne geverh olmak uzere leblıg olunur 30 3 1992
Basın 27967
ZİLE KADASTRO MAHKEMESİ
Sau 1987 37
Davacı Hasan Kocakahva taratından davalılar Abdulkadır Kara
kosı. \e arkadaşlan aleyhıne acilan kadastro lespıtının ıptalıne daır
daıanın mahkememızce >apılan aı,ık duruşması sırasındd verılen ara
karan gereğınce aşagıda ısımlerı vazılı şahıslar adına basın yolu ıle
ılanen leblıgat vapılmasına karar \erılmış olmakla,
Zıle ılçesı Govenlı kovunden avik adrclen tespıt edılemeyen ve ad
larına teblıgat vapılamavan Irfan Şenturk Yuksel Şenturk Yengul
\urtsever Abıdın Turkel Gul^en YeşıKurt Gullu Yurdakul, Gulda
ne karakose ve mırtvvıları te«pıt edılemeven Husne Şenturk (mıras
ı.ıları belırlenenıedıgınden) alevhlerıne a^ılan Zıle Goçenlı ko>une aıt
429 v(. 4^2 no lu parseller hakkındakı davanın duruşması 3 6 992 gu
nu vaat 10 ^ e bırakılmis olup adı gecenlenn belırtılen gun ve sddite
durusm ıva gtlmelcrı \a da kendılennı bır vekılle temsıl ettırmedıkle
rı tdkdırdı haklarında aı,ılan da\anm H\1LI\ ınıı 510 ve 512 madde
krı H a m u vuruıulı. ıgı IIUSUMI ılan olunur I * 992
Basın 4~66<