03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MAYIS1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Koç Holding'in yeni şirketi • Ekonami Servisi-Koç Holding, merkezi Samsun'da olan "Samoto Olomobi 1 Ticaret AŞ" adlı yeni bir şi rket kurdu. Yeni şirket, her nevı motorlu taşıt araçlan ile ziraat makine ve aletleri, ulaştırma. baymdırlık ve limantesislerineait makineler, aletler, lastikler, yedek parçalann alım satımı ve kiraya verilmesi, sözü geçen vasıta ve makinelerinmontajt, bakım ve tamiri için smai tesisler, servis istasyonlan kurulup işreülmesi konulannda faaliyet gösterecek. Şirket aynca, resmi ve özel daireler, belediye ve m üesseselerin ihtiyacına yarayacak çalışma konulan ile ilgili araç ve malzeme ticareti, makine, motoralım satımı da j^apacak. Özgüneş'ten iki yeni şirket • ANKARA (AA)-Toprak MahsulleriOfısi(TMO) eski Genel Müdürü Ahmet özgüneş, "Mineral Mermer Granit Sanayi ve Ticaret AŞ" ile "Comtrade Kömür Tahıl Sanayi ve Ticaret AŞ" adlanyla iki şirket kurdu. Dünyada 600 milyon araç • Ekonomi Servisi - Dünyanın çeşitli bölgelerinde kullanılan motorlu araçlann sayısı, 600 milyona yaklaştı. Merkezi Nairobi'deolan Birleşmiş MilletlerÇevre Programı tarafından yayımlanan rapora göre dünyada kullanılan motorlu araçlann sayısı. son 20 yılda yaklaşık iki kat artarak 590 milyonu buldu. Çevre kirliliğinin en büyük nedenlerinden olan motorlu araçlardan 450 milyonunun otomobilden, 140 milyonunun ise tıcari araçlardan oluştuğu belirtildi. Moğultay İrlanda'da • ANKARA (AA)- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, Avrupa Konseyi Sosyal Güvenlikten Sorumlu Bakanlar Beşinci Konfcransı'na kaülmak üzere bu sabah İrlanda'nın Limerick kentine gitti. "Sosyal Güvenlik Politikalan ve İstihdama Etkisi" konusunun ele alınacağı konferansa, Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin bakanlanyanında Avrupa işçi ve işveren kuruluşlannın (ETUC-UNICE) temsilcileri de katılacak. 20 ve 21 mayısta yapılacak konferansta MoğuJtay bir konuşmayapacak. Expo 92de TüPk Günü'ne ilgi •SEVİLLA(AA)- İspanya'nın güneyinde yer alan Sevilla kenti, dünya kültürlerinin sergilendiği de\ organizasyon "Expo 92"ye ev sahipliği yapıyor. Her ülkenin özel kültür günleri düzenlediği "Expo92"de 19 mayıs, Türk Günü olarak kutlanıyor. Türk Günü için Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş. Kültür Bakanı Fikri Saglar, parlamenterler, mehteran bölüğü, semazen ekibivehalkdanslan topluluğu üyelerinden oluşan kalabalık birsanatçı topluluğu Sevilla'ya geldi. Sürücü kursları ûç ay olacak • İSTANBLL(AA)- Sürücü kurslan eğitim süresi 6 haftadan 12 haftaya uzaulacak. Aynca sürücü kursu ücretleri de 1 haziran 1992 tarihinden itibaren yüzde lOOzamlanacak. Sürücü kurslan şu an ilkyardım, motor, trafık ve direksiyon konulannda toplam 76 saat eğitim verirken, Milli Eğitim • BakanhğVrun yeni düzenlemesine göre bu süre iki kaüna çıkacak. Ekmekte 6 saat uyansı •IANKARA (AA) - Ankara Bü>ükşehir Belediyesi Sağlık Dairesi yetkilileri, ekmeğin fınndançıktıktan hemen sonra tüketilmesinin sağiık açısından olumsuz olduğunu bildirerek, 6 saat uyansında bulundular. Büyükşehir Belediyesi Sağlık Dairesi yetkilileri, Türkiye'de sıcak ekmek tüketiminin yaygın olduğunu, ancak fınndan yeni çıkan dinlenmemiş ekrneğin halen rutubetini koruduğunu bildirdiler. 'Ideal konut' kredilendirilecek UFUKTEKIN r ADANA - Toplu Konut İda- resi'nin (TKİ) kaynaklan, çağ- daş insanın gereksinimlerine yanıt verecek "ideal küçük ko- nutlar" için çalışacak. TKİ Baş- kanı Yiğit Güİöksüz, "apart- man depolan"nı istemedikleri- ni, "'başımızı sokacak bir ev" anlayışına da karşı çıktıklannı belirterek, "Fon'un olanaklan çağdaş insana ucuz, küçüV ama kullanışlı konutlar için değer- lendirilecek" dedi. TKİ Başkanı Yiğit Güİök- süz, Toplu Konut Fonu kay- naklannın değerlendirilmesi konusundakı yaklaşımlannı Cumhuriyet'e açıkladı. Fon'da biriken paraların belli koşulları icerdiği takdirde projelere kredi olarak verileceğini belirten Gü- İöksüz, ön koşullan şöyle sıra- ladı: "Arsa toplu konut alaıu ola- rak belirlenmiş olacak. Yani en az 400 konutun yapılacağı bir arsa olacak. Kredi talep eden belediye ya da kooperatif, söz konusu arsanın altyapısını ta- mamlamış olacak. Yapılacak konutlarla ilgili proje hazır ola- cak, bize gelecek. Projeyi be- ğenmezsek, belediyeye veya ko- operatife bizim standartlan- rraza uyan proje hazırlatması için de aynca kredi verebilece- ğiz altapıyı doğal olarak beledi- 1 • Sadece apartmanlara artık Iverilmeyecek. 1 • Okulu, oyun sahası, spor 8 merkezi, yakınındayeşil sahası olan konutlann projesi dikkate alınacak. • İçinde çamaşır makinesı, tınnı, buzdolabı, vb. tesisatı olan konutlar kredilendirilecek. • 100 m2 'den büyûk konutlann rahatbğı, çift tuvalet ve kondor Ikaldınlarak 85,5 m2 'lik konut itipindesağlanacak._ yenin yapması gerekiyor. Pro- jeyi de o beldenin sosyal yapısı- nı bilen belediyenin hazırlama- sında yarar var. Projeyi onay- layınca kredi akışına başlaya- cağız." Toplu Konut Idaresi Başka- nı Yiğit Güİöksüz, Fon kay- naklannın yeni konut anlayışı- na uygun projeleri kredilendir- mekte kararb olduğunu vurgu- ladı. önerdikleri konut modeli- ni "küçükce", "kullanışlı" ve "Olabildiğince ucuz" olarak tanımlayan Güİöksüz, şu aynnülara dikkat çekti: "Beldelerde artık sadece apartman depolan olsun iste- miyoruz. Uygun yerleşim yerle- ri anyoruz. ınsanlar arük sade- ce başlannı sokacaklan bir yer aramıyorlar. Biz de "basın so- kulacağı bir konut" anlayışına karşıyız zaten. TKİ olarak oku- lu, oyun sahası, spor merkezi, hemen gidebileceğı yakın yeşili olan merkezler kuracagız. Yeşil saha çok önemli 65-70 yaşm üzerindeki insanlanmızın da 7 yaşın alündakilerin de yardım- cısız gidebileceğı kadar yakın yeşili olan konutlann projesıne kredi verebiliriz. Sadece apart- manlara artık kredi verilmeye- cek." Yiğit Güİöksüz, sosyal çevre- si de olan tophı konut projeleri- nin düşünülmesinin akıl ve gör- güyle olduğunu, parasal artı bir külfet getirmediğme işaret eder- ken, "100 metrekareyi aşan bü- yüklükteki bir konutun sağ- ladığı iç rahatlığı, çok iyi bir ta- sanmla 85.5 metrekare büyük- lüğündeki, koridoru kaldıran, çift tuvalete son veren bir konut tipinde sağlayabiliriz. Tekrar söylüyorum; şimdi artık küçük ama her şeyi olan örneğin ca- maşır makinesi, bulaşık maki- nesi, fınn, buzdolabı gibi çağdaş kullanımı sağlayacak her türlü tesisatı da olan İconutlan kredi- lendireceğiz" diye konuştu. Toplu Konut Idaresi Başka- nı Güİöksüz, Fon'da 1992'de 9.5 trilyon lira birikeceğini, bu- nun 5 trilyon lirası dışında ka- lan bölümünün hükümet tara- fından tasarruf edileceğin de belirtti. Kredilendirme model hakkında da bilgi veren Güİök- süz, "olabildiğince ucuza ma- letmek" için belediye proje, in- şaat şirketlerini de konutlar ve eklentileri konusunda rekabet ettireceklerini vurguladı. Gü- İöksüz, "Maliyeti ne olursa ol- sun fınansmanın yansını biz karşılayacağız. Piyasaya 5 tril- yon kaynak akıtacağımıza göre bu, konut piyasasına 10 trilyo- nun gırmesi anlamma gelir. He- def başlattığımız konutlan da 18 ayda tamamlatmak" dedi. Başbakan Demirel 87. ve 151. maddeleri imzaladı ILO'ya eli boş gitmeme çabası Dünya Bankası raporuna göre ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosıı) - ILO Genel Kurulu'na 15 gün kala uluslararası platform- da ilk sınavını verecek olan hükümet sendikal haklar ve kamu çalışanlannın sendika- laşmasına ilişkin ILOsözleşme- lerini imzalamak üzere ilk önemli adımı attı. Daha önce koalisyon protokolü ve hükü- met programında da vaat edi- len ilkelerçerçevesinde 87 ve 151 sayılı ILO sözleşmeleri nin yü- rürlüğe girmesi için Bakanlar Kurulunda imza açıldı. Çalış- ma Bakanı Mehmet Moğultay 1 ın yaptığı açıklamaya göre, Bakanlık tarafından hazırlanıp Başbakanlığa sunulan tasanya ilk imzayı Başbakan Demirel attı. Daha önce Danıştay'dan yo- rum istenen ve Anayasa uygun olduğu görüşü alman sözleşme- lerin Bakanlar tarafından imza- lınmasından sonra Meclis'e sunulup onanması halinde söz konusu sözleşmeler, ulusal hu- kukumuza giriyor ve yasa nite- liği kazanıyor. Böylece Türkiye uzun süredir tartışılan ve ILÖ- 'nun en önemli sözleşmeleri arasında yer alan, Avrupa top- luluğunun bütün ülkelerinin benimsediği sendikal haklan iç hukukumuza aktarmış olacak. Hükümetin programında yer alan sendikal hak ve özgürlük- lere ilişkin vaatlerinden hiçbiri- nin henüz yasalaşmamış olması nedeni ile, ILO'nun haziran ge- nel kurulu öncesi söz konusu sözleşmelerin yürürlüğe girmesi önemli -bir adım ve olumlu pu- an olabilecek. Bakanlar Kurulunda imzaya açılan, ILO'nun 87 ve 151 sayılı sözleşmelennın onaylanması, Türkiye'de memurlann sendi- ka kurma hakkı ile diğer sendi- kal hak ve özgürlükleri sınırlan- dıran düzenlemelerin kaldınl- ması yönünde önemli bir adım olacak. Prof. Dr. Mesut Gül- mez, sözkonusu sözleşmelerin TBMM'ce onaylanmasıyla, ek bir yasal düzenlemeye gerek ol- madan, memurlann grevli, top- lusözleşmeli sendikal örgütlen- me olanağına kavuşacaklannı ve sendikal özgürlükleri sınır- landıran diğer düzenlemelerin kendiliğinden ortadan kalkaca- ğını bildirdi. Haziran ayında yapılacak ILO Genel Kurulu, koalisyon hükümetinin çalışma yaşamına ilişkin ilk uluslararası sınavı olarak değerlendiriliyor. Prog- ramındaki vaatlerin önemli bir bölümünü bugüne dek gerçek- leştiremeyen hükümetin, ILO'- ya "eli boş" gitmemek için, 87 ve 151 sayılı sözleşmeleri imza- layarak, ILO Genel Kurulu öncesi meclise göndermesi bek- leniyor. Türk-İş BaşkanlarKurulu iş güvencesi için toplanıyor Sendikalar savunmada•Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Meh- met Moğultay, işverenlerin ortak bildirisine ilişkin, "Kendilerine ait bir karardır,saygıyla kar-şılıyorum" yorumunu yaparken, Türk-İş Eğitim Sekreteri Mustafa Başoğlu, işverenle- rin hükümeti ve parlamentoyu tehdit ettiğini ileri sürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İşverenlerin, iş güven- cesi yasa taslağına karşı yaptık- ları ortak açıklamanın ardın- dan, işçi sendikalan konfede- rasyonlan da harekete geçti- ler. Hak -İş yöneücileri dün bi- raraya gelerek, konuyu değer- lendirirken, Türk-İş Başkan- lar Kurulu da perşembe günü olağanüstü toplanacak. Çah- şma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı Mehmet Moğultay, işve- renlerin ortak bildirisine iliş- kin, "Kendilerine ait bir ka- rardır,saygıyla karşılıyorum" yorumunu yaparken, Türk-İş Eğitim Sekreteri Mustafa Ba- şoğlu, işverenlerin hükümeti ve parlamentoyu tehdit ettiği- ni ileri sürdü. Hak-lş Genel Eğitim Sdcre- teri Salim Uslu, "tşverenler baskıcı, dayatmacı ve çiğ dav- ranıyor" diye konuştu. Türk- İş, Disk ve Hak-İş'in önümüz- deki günlerde konuyu görüş- mek üzere bıraraya gelmesı bekleniyor. Türk-İş Eğitim Sekreteri Mustafa Başoğlu, Cumhu- riyet'in sorulannı yanıtlarken, "Işverenler son açıklamalany- la, 'Bu yasayı çıkartmayız' di- yorlar. Bunlaı, anlaşıhyor ki, hü- kümeti, parlamentoyu tehdit ediyorlar" diye konuştu. Ba- şoğlu, işverenlerin anlayışında bir değişiklik olmazsa, kendi- lerinin de gerekli karşılığı vere- ceklerini belirterek, Başkanlar Kurulu toplantısında, konuya ilişkin ne tür mücadele yön- temlerinin kullanılacağının kararlaştınlacağıru söyledi. Hak-lş Genel Eğitim Sek- reteri Salım Uslu da, şöyle ko- nuştu: "Bizim onlar gibi davran- mamız mümkün değil. Keyfı ve sorumsuz davranış imtiyaz- lan ellerinden alınacak diye te- laş içindeler. Işçıler açısından telaş edilecek bir durum yok- tur. İşverenin çiğ tutumuna karşılık vermenin şimdilik acil bir gereği de yoktur. Ama el- bette, onlann bu hareketlerine pabuç bırakmayız. Gerekti- ginde en sert cevabı verebile- cek güçteyiz." Uslu, Türk-İş, Hak-İş ve DİSK'in, 1 Mayıs'ta ya- yımladığı "Ortak Güçbirliği BildirisT'nde kabul edilen ilke- ler gereği, konuyu birlikte ele alarak, tavır belırleyeceklerini söyledi. yetersızEkooomi Servisi - Dünya Bankası'nın son raporuna göre Türkiye, yenilenebilir su kay- naklan bakımından ait gelir grubu ülkesi. Dünya Bankası'nın "Kal- kınma ve Çevre" başlıklı 1992 yılı raporundaki grafık ve tab- lolara göre bankanın ekono- mik göstergelere ilişkin verile- rinde ait orta gelir grubunda ye- ralan Türkiye, kişi başına dü- şen yenilenebilir su kaynaklan miktan bakımından bu gnıbun dışında kalıyor. Ekonomik göstergeler ba- kımından Türkiye'nin de ara- lannda bulunduğu ait orta gelir grubundaki ülkelerde kişi başı- na düşen yıllık yenilenebilir su kaynaklan miktan 10 bin 259 metreküp düzeyinde bulunu- yor. Kişi başına yılda 1.000 ila 3.999 metreküp yenilenebilir su kaynağı düşen Türkiye, bu bakımdan kendi ait orta gelir grubunu yakalayamadığı gibi ait gelir grubundaki Çin ve Hindıstan ile Ortadoğu ve Ku- zey Afrika'daki ülkelerin kü- mesine düşüyor. Türkiye'nin alt-orta gelir grubunda birlikte yer aldığı Malezya, Şili, Arjantin, Nika- ragua, Panama, Kosta Rika, Kolombiya, Ekvador, Filipin- ler ve Kongo gibi ülkelerde ise kişi başına düşen yıllık yenile- nebilir su kaynaklan miktan, Türkiye'dekinden çok daha yüksek düzeyde, 4.000 ile 30.000 metreküp ya da daha üzerinde seyrediyor. Öte yandan kişi başına düşen yenilenebilir su kaynaklan mık- tan bakımından bazı Batıh sa- nayileşmiş ülkeler de Türkiye ile aynı konumda yer aüyor. EK0N03ÜYE BAKIS TANER BERKSOY Popülizmle Ohnaz Son yıllarda ekonomik ilişkilerimizin çerçevesi değiştj. Eskiden temel fiyatları sabit, dışa kapalı, kambiyo yasakla- rıyla çevrilmiş bir ekonomiydik. Şimdi, fiyatlar oynak, ka- rar alıcılar bu oynaklığa karşı daha duyarlı, ekonomi dışa açık ve paramız da konvertibl. Ekonomide ufak bir adım, hızla diğer değişkenlere yansıyor. Ekonomik büyüklükler kıp;r kıpır. Üstelik, laf da dinlemiyorlar. Bu değişimin birilerinin özel isteği ve iradesiyle gerçek- leştiğini sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Dünya böyle dön- dü. Biz de ayak uydurmak zorunda kaldık. Kimsenin şişi- nip öykünmesine ya da kızıp komplekse kapılmasına gerek yok. Gözlemciler bu değişmeleri beğenmeyip eleştirebilir- ler. Haklı da olabilirler. Ama iktidara talip olup ekonominin yönetimini üstlenenlerin böyle bir lüksü olmaz. Iktidarsa- nız beğenmediğinizi değiştirirsintz. Bunu yapamıyorsa- nız, yerel çerçeveyi benimseyip en iyi biçimde yönetmek zorundasınız. Bir de kanımıza işlemiş idare-i maslahatçılık var kuşku- suz. Bunun en bilineni popülizmdir. Açık anlamı halk dal- kavukluğudur. Ekonomide popülizm, kimsenin canını yakmadan, her- kese bir şeyler verebilme arayışıdır. Işleyişi de oldukça basittir. Herkese gelişme ve refah vaat edersiniz. Bu mümkündür. Ama ilave kaynak gerektirir. llave kaynak vergiyle gelir. Sağlam kaynak vergidir. Ne varki birilerinin canını yakarım, karşıma alırım kaygısı, size bunu yaptır- maz. Öte yandan vaatlerinizi gerçekleştirmek, oy kaybet- memek telaşıyla, herkese istediğini vermek zorunda his- sedersiniz kendinizi. Sonuçta, kimseden bir şey almadan, herkese bir şeyler vermek gibi, sonu ekonomik kriz olan bir maceraya girmiş olursunuz. Popülizm budur. Altında su birikintisi olmayan bir emme-basma tulumba ne kadar işlerse, popülist ekonomi politikası da o kadar iş- ler. Çok zorlarsanız, tulumbayı kırarsınız. Türkiye bu popülizm belasından çok çekti. Birkaç kez tu- lumbayı kırdık. Ekonomik ve siyasal sıkıntılarımızın teme- linde, iç kaynaklan zorlamadan hızlı kalkınma, halk dalka- vukluğuyla iktidarolma ihtirasımızyatar. Kapalı ekonomik ve siyasal rejimlerde bu, bir süre mümkünmüş gibi görü- nür. fçeride toplamaktan kaçındığınız kaynaklan, dışarıya borçlanarak sağlarsınız. içeride, istediğiniz ekonomik canlılığı parasal genişlemeyle besleyip bir süre yelkenle- rinizi doldururunuz. Faiz ve döviz kuru sabit olduğu için, oluşan dengesizliklergizlenebilir. Biriken sıkıntjları kimse fark etmez. lşler yolunda gibi görünür. Sıkıntıları gizlemenin mümkün olmadığı noktada, taşt- ma suyla değirmen dönmez olur. Enflasyon ve dış ödeme krizi patlar. Bu kez, büyük oranda devalüasyonu da içeren katı bir istikrar programını uygulamak, faturayı da gücünü- zün yettiği toplum kesimine çıkartmak zorunda kalırsınız. Sonraki yıllar. istikrar arayışı içinde, duraklayarak geçer. Açık siyasi rejimlerde, ekonominin dünyaya arkasını dönmesi olanaksızdır. O da açılır. Açık ekonomide popü- lizm hemen sırıtır. p aiz, kur gibi fiyatlar ve bunlara duyarlı olan ekonomik büyüklükler oynaktır. Bir süre için de olsa, popülizmin yelkenlerini şişirmek mümkün olmaz. Birine bir şey verseniz, bir başka yerde dalgalanma olur. Alma- dan verme hevesinin bedeli hemen görünür. Bu koşullar- da, cesur olup gerekeni gecikmeden yapan, bunu da iyi beceren kadrolar iktidar olur. ,, ,»»__..* Tüm bunları yazmamın nedeni açık. Tulumbayı bir'lcez daha kırabileceğimizi düşünüyorum. Ekonominin yöneti- minde patlak veren çekişmenin arkasında, popülizmin ayak seslerini duyuyorum. Çekişmenin özü çok basit. Devletin harcamaları, gelirle- rini aşıyor. Vergi alamayan devlet, harcamalarını da kısa- mıyor. Ortaya, kamu kesimi finansman açığı dediğimiz bir sorun çıkıyor. Dalkavukluk etmeyen bir yönetimin ne yapması gerekti- ği belli. Bir yandan harcamalarını kısacak. Ama esas, ver- gi toplayacak, vergi tahsilatını arttıracak. Koalisyonun ekonomi yönetimi bu iki önlemi de alamı- yor. Vergi toplamaya soyunsa, can yakacak. Korkuyor. Harcamalarını kısacak alanı hem çok dar hem de verilmiş popülist vaatler var. Sorunun özüne yönelmeye cesaret edemeyen yönetici- ler, kamu açığını borçla mı, para basarak mı, yoksa KİT- leri satarak mı kapatalım diye tartışıp birbirlerine giriyor- lar. Üstelik, kötülerden hangisini seçelim tartışması bu. Para basarsanız, enflasyon hızlanıyor. Para dövize kaçı- yor. Borçlanırsanız, faiz yükseliyor, maliyetler artıyor, ekonomi yavaşlıyor. Sonuçta, sorunun özü çözülemiyor. Şimdi, hem liberal ve piyasacı hem de popülist olama- yacağımızı anlama sürecindeyiz. Anlayınca, pamuk eller cebe. Vergi vereceğiz. Yok baş- ka çaresi. OECD toplantısı sonrasında konuşan Tansu Çiller: 'Enflasyon düşmüştür'PARİS (AA) - OEÇD Bakanlar Konseyi top- lantısı için Paris'te bulunan Devlet Bakanı Tan- su Çiller, ekonomi politikasını savundu. Çiller, Türk gazetecilerin sorulannı cevap- landınrken, ekonomide olumlu adımlar atıldı- ğını belirterek enflasyon ile mücadelede gelinen noktanın da olumlu olduğunu söyledi. Çiller, "Bu geldiğimiz noktayı hiç küçüksememek lazım. Bu mesele son derece önemlidir. Geldiğimiz nokta olumludur. Devam etmesi için çaba harcı- yoruz. Ama bunun olduğunu da açıkça ve basa basa söylemek ge- rekir" şekünde konuştu. Bakan, "Enflasyon düşecek demiyonız. Düşmüştür. Biz 2.2'- ye indirdik. Daha da aşağı ine- cek bu" dedi. Çiller, hükümet programı içinde açıklanan şeyleri yapmak için adım adım gidildiğini belir- terek Türkiye'nin şu ana kadar aldığı sonuçlann hiç kimse ta- rafından küçümsenmemesi ge- rektiğini ifade etti. Bakan, "Onemli olan bunu devam ettirmektir. Bu olduğu sürece de köylü, işçi ve memur enf- lasyonun düşmesinden kazançh çıkacaktır" şek- linde konuştu. Bakan, hükümet içerisinde ekonomik politi- ka konusunda çıkan anlaşmazlıklarla ilgili bir soruya da şöyle cevap verdi: "Bizim bu konuda söyleyecek hiçbir şeyimiz yoktur. Bir parti programı yapılmıştır. Bir koa- lisyon programı, bir hükümet programı, sonra da bir ekonomik paket yapılmışür. Hepsinde söylediğimiz şeyleri söyledik zaten. Onlan yap- mak için uğraşıyoruz. Yoksa ruç kimse ile bir alıp veremediğimiz yoktur burada. Bu konunun abarüldığı gibi bir boyutu da yoktur." Çiller, Paris'teki temaslan sırasında, OECD"- nin Türkiye konusunda çıkacak raporun içeriği ile ilgili bilgiler aldığını belirterek "Rapor sanı- yorum ki olumlu çıkacaktır. Türkiye olumlu adımlar atmaktadır" dedi. öte yandan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilaü (OECD), "Dünya ekonomisinin büyü- me hızının yıl sonuna doğnı ve gelecek yıl, geçen yıla göre biraz yükseleceği, ancak Avrupa'daki işsizlikle mücadelenin bundan pek pay alamayacagı" kanısı- nda. OECD'nin yanyıl raporuna göre, Türkiye'nin de dahil ol- duğu 24 Batıh sanayileşmiş üye ülkede geçen yıl yüzde 1.1 olan büyüme hızı ortalaması, bu yıl sonunda yüzde 1.8'e, 1993'te de yüzde 3'e yükselecek. OECD genelindeki büyüme hızı oranındaki artış sayesinde bu yıl yüzde 7.5 olan OECD ül- kelerinde ortalama işsizlik oranı, gelecek yıl yüzde 7.3'e gerile- yecek. Ancak, ekonomide yapısal de- ğişim ve yapısal sorunlar nedeniyle, işsizliğin gjderek kalıcı özellikler gösterip uzun vadeye yayıldığı Avrupa ülkeleri, dünya ekonomisinde- ki canlanmadan pek nasibini alamayacak. OECD üyesi Avrupa ülkelerinde geçen yıl yüzde 8.7 olan işsizlik oranı ortalaması, bu yıl sonunda yüzde 9.3'e yükselip, 1993'te de aynı düzeyini koruyacak, hatta I993'ün ilk yansında yüzde 9.4'e kadar çıkabilecek. OECD'nin tahminlerine göre ABD'de bu yıl yüzde 2.1 olması beklenen büyüme hızı gelecek yıl yüzde 3.6'ya, Japonya'da gecen yıl yüzde 4.5 olan büyüme hızı bu yıl yüzde 1.8'e düşecek. İki Almanya'nın birleşmesinin ekonomisine getirdi- ği yükler nedeniyle geçen yıl yüzde 4.6'ya yükse- len Almanya'daki enflasyon oranı, bu yıl sonun- da ancak yüzde 4.5'e çekildikten sonra, 1993'te yüzde 3.8'e inecek. PRİM MENKUL DEĞERLER A.Ş. 31 ARALIK BİLANÇOSU (000 TL) AKTİF VABUKLAR CoıtDönam 31.12.199) OnceklDönem 31.121990 PASİF KAYNAKLAR I- DONEN VAIMJKIAH 2 158 883 2 078 825 Hanr Değertef 887 945 277 994 Menkul Krymettef CNet) 15000 79 157 Koovad Alocakky (Net) 1198142 1693655 Dia Ksavod. Alac (Net) 57 796 28 019 II-DURAN VARUKLAR 84 573 210 533 Maddı Duran Variıklar (Net) 64 318 55 894 Dıg Duran VartıMor 20 255 154 639 AKTtF (VARtlKlAR) TOPLAMI NAZIM HESAPLAR 243,456 2 786 748 2.289.358 570 267 I- K1SA VADEÜ BORÇLAR finansal Borçkjr Tıcan Bofçlar (Net) Diâ KısaVad Bofçlar Bofç Ve Gıder Kat} II- UZUN VADEÜ BORÇLAR Bofç ve Gıdef Kar? III-OZSERMAYE Sermaye Y DeöeriemeD Artışı Yedekler Net Dönem Kar / Zaror Geçmiş Yıl Zararian PASİF (KAYNAKLAR) TOPLAMI NAZIM HESAPLAR CariMnam 31.12.1991 6 447 1 106 351 126 792 15813 38.235 1000000 25293 183)8 (93 793) 1 255403 OncaklDonam 31.12.1990 38 235 949.818 154 639 870061 17.240 125.575 1 167.515 1.000.000 149.876 (28033) 1 121843 2 243.456 2 786 748 2.289.356 570 267 DİP NOTLAR: 1 • Menkul Kıymetler 15 Milyon TL sını C Ter Gelır Ort Senetien teşkil etmektedır 2- Ştfketımızce. 1991 ytlında arocılık yûklenım sözteşmesı yapılmamıştır 3- Saklama. anapara. ve gelıriennın tansılı amacıyla emanete bırakılmç belge ve kupon bukjnmamaktadır 4- Şırket nam veya poftföyûne IMKB'de ıştem gören he(txjngı hısse senedı atan-satımı yapNİmamçhr 5- Makine. Tesis, Cıhaz ve DefTvKbaştar için nofmol omortismon LrygıJanmıştır 6- S Kıymetlef ıç>n ilk kez Y Degertendırme Deöer Arttşı yapılmıjtif 7- Müşteri nam ve hesabına aiım-satım yopılmak ûzere nazım hesaptora aknan hısse servetlen Genel IMKB Şemsye Stgortaana daha edüdiOı gıbt aynca 400'er Milyon TL ye kadar aynı nslder yangn ve hırsdığı karjı sigortalanmıştır PRİM MENKUL DEĞERLER A.Ş. 31 ARALIK GELİR TABLOSU (000.- TL) Cari Döoam Öncefci Dönem 31.12.1991 31.121990 A- BRÖT SAT1ŞLAR B- SAT1ŞLARDAN İNDİRİMLER (-) C-NETSAT1ŞLAR D- SApŞLARIN MAÜYETİ (-) BRÖT SAT1Ş KARI VEYA ZARARI E- FAALİYET GİDERLERİ (-) ESAS FAALfYEUER KARI / ZARARI F- DİĞER FAAL GELİR / KARLAR G-DİGER FAAL GİDER / ZARAR <-) H- FİNANSMAN GİDERLERİ (-) FAAÜYET KARI VEYA ZARARI I- O.ÜSTÜ GELİRLER / KARLAR J- O.ÜSTÜ GİDERLER / ZARARLAR (-) DONEM KARI VEYA ZARARI K- OO. VERGİ VE DİĞER YASAL YUK. (-) NET DÖNEM KARI VEYA ZARARI DİP NOTLAR: 1- 1991 yılı sonu ıtıbanyte 38.235 M.tyon TL Pers Kd Tazmınatı karşılıgı aynlmıştır 2- 1991 yılı ıçensınde gıdere mtıkal ett«*T)iş finansal kralama giden 148 192 Milyon TLdır 1 061 921 1 061 921 (1 150 676) (88 755) 42314 (46 441) 68 903 (116 255) (93 793) (93 793) 931 769 931 769 (570 966) 360 803 57 583 418 386 (142 935) 275 451 (125 575) 149 876 PRİM MENKUL DEĞERLER A.Ş. 1991 HESAP DÖNEMİNE AİT BAĞIMSIZ DENETÇİ REPORU Prım Menkul Degertef A Ş nın 31 12 1991 tarthı rtibanyte düzentenmış bilançosunu ve bu torihte sono eren hesop dönemıne ait gelir tabtosunu ıncelemi} bukjnuyoruz. Incelemema, genel kabul görmûş denetteme ılke. esos ve standorttonna uygun olarak yapıknış ve dolayısryla hesop ve ışlemtefte ılgıh olarak muhasebe kayıtlannın kontrohj ile gereKİı gofdügümûz dıger denetteme yontefn ve tekmklermı ıçermıstır Görüşûmûze göre. söz konusu matı tabiokar Pnm Menkul Degerler A.Ş 'nin 31 12 1991 tanhındekı gerçek faaliyet sonucunu mevzuata ve genel kabul görmüs muhasebe ılkelenne uygun olorak dogru bir bıçımde yansıtmaktodır Ankara 31/03/1992 KURAL BAĞIMSIZ DENETİM-DANIŞMANLIK S. M. MALİ MÜŞAVİR ANONİM ŞİRKETİ Ruknettın KUMKALE Kıdemlı Denetçı Bülent ATAKUL Kıdemlı Denetçi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle