Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 1992 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GÖRÜSLER AnayasaArayışları Koahs>on ıktıdan, 1982 Anayasası'mn bazı maddelennı değıştırmekle yetınmemelıdır Yenı bır anayasa taslağı ıle ortaya çıkmalı, toplumun çeşıtlı kesımlenyle ve otekı sıyasal partılerle evrensel ve ulusal değerler doğrultusunda uzlaşma (konsensus) aramalı ve ulkemıze çağdaş bır anayasa kazandırmdhdır M.İSKENDER ÖZTURANLI Hukukçu Yuzyılı aşkın bır zamandan ben anayasal du- zenımızı uvgar dunşa normlanna uvdurma ça- bası ıçındeyız 1876 Kanun-u Esasısfnden once başlamıştır ana>asa arayışlan 1908 Ikıncı Meş- rutı>et 1924 Cumhunvet anayasalannı genler- de bırakan bu arayışlar, 1961 ve 1982'lerde bır ılen gıtmıştır bır de gen Özgurlukler venlmış ozgurlukler dlınmıştır anayasalarla Hukuk devletı gelmış hukuk devletı gıtmıştır Anayasal çızgı bır \ukselmış bır alçalmıştır 1961 Anayasası bır 'ıhtılal" 1982 Anayasası ıse bır "darbe" anayasası olarak nıtelenmış ve tanımlanmışur Bu >argının doğruluk oranıru tartışmak bugun ıçın gereksızdır Onemlı olan ıhtılalsız ve darbesız. ama çağdaş bır anayasa >apabılmektır Gunumuzun baş sorunu budur 1982 Anayasası, çağdaş \e uygar bır anayasa değıldır Hemen hemen tum sıyasal partıler ve demokratık kıtle orgutlen bu yargıda bırleşmek- tedırler 1961 And>asası'nın, 'Toplumumuza çok bol geldığı' savıjla ışe başlayan 1980darbe- cılen nc yazık kı bu kez de "Çok dar bır anaya- sa" bıçmışlerdır ulusumuza Çağın gerçeğıne aykın olan bu anayasa ulkenın beklentılenne ve ozlemlenne >anıt verememıştır Daha yururluğe gırer gırmez ınsan onuruna ve çağın gerçeğıne uygun ana>asa aravışlan başlamıştır Sonunda anlaşılmıştır kı boyle bır anavasaya sahıp olma- yanuluslar toprağınustundedeğıl altındayaşı- yorlar demcktır Toprağın altında yaşamaksa. ınsana varaşan bıryaşam değıldır Bu nedenle başta sıvasal partılenmız olmak uzere 12 Eşlul un baskısından kurtulan çeşıtlı meslek kuruluşlan ve demokraük kıtle orgutlen duşuncelennı, goruşlennı orta>a atmakta, ana- vasa taslaklan haarlamaktadırlar Sıyasal ıktı- dann gore\ı, bu çalışmalan değerlendırmek bu taslaklardan \ararlanmaktır Anayasa sorunu >alnız Meclıs te grubu bulunan partılenn değıl, tum toplumun sorunudur Anayasa yapımında onemlı nokta toplumsal uzlaşma ve ulusal uyuşmadır Anayasalar, tavandan yonlendınlen buyruklarla değıl, toplumun tum katmanlann- dan gelen "konsensus le oluşurlar Uygar dun- vanın anayasalan, toplumsal gerçeklerle evren- sel gerçeklenn bırlıktelığınden doğmuştur Toplumsal değerlere ne kadar yer venldıyse ev- renscl değerlere de o kadar yer venlmıştır DYP'nin koyduğu çekinceler Bılındığı gıbı 20 Ekım 1991 seçımlennden on- ce tum partıler, çağdaş, uygar ve ınsan haklanna davalı bır anayasadan soz etmışler, aynca koa- lısvon parülen gerek seçımlerden once gerekse sonra. anayasada ve otekı yasalarda demokra- tıkleşmeye gıdıleceğıru dıle getırmışlerdır Bu duşunce koalısyon protokolune ve hukümet programına da yansımıştır Ve çok geçmeden anlaşılmıştır kı, genış kapsamlı bır anayasa değı- şıklığı vapılmadan Turkıye'run demokratıkleş- mesı olanaksızdır Bu nedenle sıyasal ıktıdar, bır yandan demokratıkleşme paketını açarken, öte yandan da anayasa değışıklığını gundeme getır- mek zorunda kalmıştır Bu, olumlu bır yakla- şımdır. Bu amaçla SHP 1982 Anayasası'nın 62 mad- desı hakkında bır değışıklık taslağı hazırlamış ve bu taslağı oncehkle ıktıdar ortağına sunmuştur Ne \ar kj >apılması gereken bu değıldır Anaya- sanın tumden değıştınlmesıdır Ustelık sıyasal ıktıdann elınde çeşıtlı anavasa taslaklan vardır Bunlar bır yana atılmış. 62 maddelık değışıklık onensı>le ortaya çıkılrruştır Bu arada, "az şe> ısteyen az şey elde eder" kuralı da unutulmuştur SHP onensının yınnıden çok maddesıne DYP karşı çıkmış, çekinceler kovmuştur Bü maddeler uzennde vapılan goruşmeler kapalı kapılar arkasında surdumlmekte \e bır turlu de sonuçlandınlamamaktadır Bu nedenle anayasa değışıklığının nereye varacağı henuz bellı olma- mıştır Koalısyon dışı partılenn de sakıncah go- receğı maddeler olacağına gore sonuçta kolu kanadı kınlmış bır tasan ortaya çıkacak demek- tır Hemen soyleyehm kı çağdaş ve u> gar bır ana- yasa ıstenıyorsa, demokratıkleşme, çağdaşlaş- ma ve laıkleşme konulannda koalısyon ıktıdan- nın tam bır anlayış bırlığı ıçınde bulunması gereklıdır Devletın saydamlığı uzenne çekılen soylevler onemlıdır ama daha onemlı olanı, ana>asayı saydamlaştırmak ve saygınlaştırmak- tır Bunun ıçın de ılkeler saptamak \e bu ılkeler- de bırleşmektır Boyle bır uyum sağlanamadığı takdırde, anayasa sorununun çozumlenemeye- ceğı gun gıbı ortadadır Aynca DYP nın koyduğu çekinceler, umut- suzluk yaratacak boyutlardadır Orneğın, "Dın kultunı ve ahlak derslen oğretımını ılk ve orta okullarda zorunlu kılan anayasa yargısının de- ğıştınlmesı" >olundakı SHP onensımn olumlu karşılanmaması çok duşundurucudur Bu onen, laıklığın ve demokratıkleşmenın ılk koşuludur Laıkhğın bulunmadığı bır ulkede demokrasıden soz edılemeyeceğı hıçbır zaman gozden uzak tu- tulmamalıdır Dunyanın hıçbır yennde laıklık olmadan demokrasının gerçekleştığı gorulme- rruştır Hukuk devleü konusunda ıse ışler busbutun kanşmaktadır Yargı organlan dışında "yetkılı mercılenn de özgürluklen kısıtlay abılmesı. gaze- telen kapatabılmesı", 12 Eylul rejımının getırdı- ğı bır uygulamadır Bunun kaldınlmasını ıste- yen SHP onensı, DYP tarafından sakıncah gorulmuştur Oysa 1982 Anayasası'nda duzeltıl- mesı gereken ıkı şey varsa, bunlardan bın ozgur- luklen kısıtlayan engellen ortadan kaldırmak ıkıncısı de hukuk devletını ve yargı bağımsızlığı- nı yenıden kurmakur Hukukun ustunluğu ılke- sıru bır sozcuk olarak değıl de bır kavram olarak benımseyıp uygulama alaruna koymadan hıçbır yere gıdılemez Çunku hukuk devletı. hukukun ustunluğu temehne oturur Bu ıkı kavram boy le- sıne yan yana, bovlesıne ıç ıçedır Bınrun bulun- madığı yerde otekı de yoktur Anayasalar, temel hukuk kurallanru ıçeren yasalardır Ne var kı yasa ve anayasa başka, hu- kuk başka bır şeydır Yasalann ve anayasalann da ustunde hukuk devletmın gereklen, hukukun genel ılkelen ve toplumsal gerçekler vardır Ana- yasa yapımında kışısel ve partısel çıkarlara hıç- bır zaman yer venlemez Anayasalar, ulusal değerlerle evrensel değerlenn bıleşkesıdır Ulu- sal gerçeklerle evrensel gerçekler arasındakı uyumu sağlamak da ayn bır becendır Bu ger- çeklen bulup çıkarmak, onlara anavasal guç kazandırmak sıyasal ıkudarlann ve parlamen- tolann gorevıdır Bütünüyle değişmeli Çağımız, hukuk devleüne ve hukukun ustun- luğune ınananlann çağıdır Gunumuzde ozgur- luklere, hukuka ve ınsan haklanna saygılı olan toplumlar çağdaş ve uygar sayılmaktadır Sağ- lıklı bır toplum duzenı yaratmanın ılk koşulu, "hukukun bılınen ve butün uygar toplumlarda benımsenen ılkelen" doğrultusunda bır anayasa yapmaktır Çağdaş olmarun başka bır yolu yok- tur Bu nedenledır kı koalısyon ıktıdan, 1982 Anayasası'nın baa maddelennı değıştırmekle yetınmemelıdır Yenı bır anayasa taslağı ıle or- taya çıkmalı, toplumun çeşıtlı kesımlenyle ve otekı sıyasal partılerle evrensel ve ulusal değerler doğrultusunda uzlaşma (konsensus) aramah ve ulkemıze çağdaş bır anayasa kazandırmalıdır ARADA BIR VEDİİ BİLGET[EmekU 'Kemalisf OğretHn Ana Çizgisi Geçmışı somuru ve zorbalığa karşı yığıt savaşımlarla dolu olan alçakgonuliu ve coşkulu halkımızın onder Mus- tafa Kemal le butunlestığı 19 Mayıs 1919 gunu, Emperya- lıst saldırganlara karşı gırışılen çağdaş gerçek bağımsız- lık savaşlarınınılk somut orneğını vurgulayan donemın başlangıcı Erzurum Kongresı de bunun ulusal bılınce yansımasıdır Kurtuluş savaşı geçıdınde ak koyunla kara koyunun bellı olduğu gunlerde çozumu, yabancı efendıle- rının koruyuculuğunda arayanlara karşın Anadolu halkı- nın oz ıstemlerını dıle getıren dolaysız barış savaşçısı kesınkararını bıldırdı Yabağımsızlıkyaolum'BudaSıvas Kongresı nın kesın ve buyurucu kararı oldu Boylece azgın saldırganlara dur dıyen o gune değın ve- nlmış en erdemlı savaşıma ılk bağımsız halk başkaldırışı- nagırışıldı Başıboş yerel dırenmelenn duzenlı ordunun orgutlen- mesıne donuşturulerek başlatıldığı bu kutlu yuruyuş, iz- mır ımızın kıyılarında utkuyla kucaklaştı Bu aşamada Kurtuluş Savaşı, askersel evreden dev- rımler evresıne sıçradı Dolaysız barış ' savaşçısı kendı olanakları ıçınde çozum arayan bağımsızlığına, ozgurlu- ğune tutkun Turk halkına ozgu bır devrımler surecını tutuş- turdu cumhunyetı kurarak Temel yaşantı bıçımı olarak benımsedığımız Kemalızm ezılen tum ulusların ozunde bulunan bır başkaldırının Tur- kıye toprakları uzennde bunun yanısıra da Mustafa Ke- mal Ataturk un kışılığınde dıle gelışıdır Bunun ıçın de ulusumuzu kıvandırarak, ulusallığımızı asmış evrensel- leşmıştır Emperyalızmın butun hesaplarını bozan gozu- nu yıldıran ve bağımsızlık ozu uzennde kurtuluş savaşı sınavı veren Kemalızm tum ulusların kendı gucune daya- nabılırlığının guvencesını de Bağımlı olmak ıstemeyen bır ulusa boyunduruk vurabılecek denlı guçlu zorbalar yeryuzunde kalmamıstır dıyerek vermış ve "Emperya- lızm yeryuzunden sılınecek ve yerıne uluslar arasında dın, soy ayrımı gozetmeyen yenı bır uyum ışbırlığı çağı gele- cektır saptamasıyla kılgtn dunyanın gıdışını gozlemıştır Bu gozleme dayanarak da boylesı bır dunyaya yaraşacak Turkıye nın ne yapıda olması gerektığının altını çızmıştır "Ulusumuzun yuce dıleğı yeryuvarı uzennde gerçek an- lamıyla uygar toplumdan yana bır Turkıye kurmaktır Bu belırlemeden sonra da Uygarlığa ulaşırken başarı yenıleşmeye bağlıdır Toplumsal ıktısadı bılımsel uygu- layımsal alanlarda ereğe varmanın tek gelışme yolu da ılerleme yolu da budur dıyerek çağdaş devletın ne oldu- ğuna da dıkkatı çekmıstır Devlet, duşunce ve ınançlara saygı gostermekle bağımlıdır yukumludur' Cunku tarıh buyuk sayıiardakı katmanların ıstençlerının karşıtlamasın- dan behrleyıcı bır sonuc çıkması yoluyla gerçeklesır Do- ğallıkla belırlı katmanların duşunce ve guçlerı herbırının toplumsal bıleşkeye katkıya bulunduğu, bunun ıçın de var- lıklarının son kertede cayılmaz olduğu doğrusu uzennde bıçımlenır Yıne Kemalızm devletın bu çağdaş yapısını butunleye- cek ıktısadı yenıleşım gereklerını de kımılerının sandıkla- rının tersıne açıklıkla vurgulamıştır 11 Mart 1922 de Mus- tafa Kemal TBMM dekı konuşmasmda kesınlıkle şoylece belırtmıştır Halk yararını doğrudan ılgılendıren kurum- larla gırışımler devletleştırılmelıdır' izmır de toplanan ik- tısat Kurultayı nı etkıleyen oğelerın bu cağdaşlaşımı ve ılerıye açılımı engellemeye yeltenmelerıyle bırlıkte "Ke- malızm ın saptırılmak ıstenmesı donemı de başlayacaktır sonradan Ancak Kemalızm e karşı oğelerın Kemalızm - ın gerçek kemalıst açılımlarını ulkemızın yapısıyla uyum- suz bulma savlarına karsı gereken yanıt da doğrudan Mustafa Kemal'ın onayladığı 1926 Yurttaşlar Yasası'nın gerekçesınde venlmıştır 'Torelerle geleneklere, gore- neklere saltık bağlı kalmak kışıoğlunu ılkellığınden bır adım ılerı goturemez Turk ulusu çağdaş uygarlığı kendıne uydurmak değıl, kendısını cağdas uygarlığa uydurmakla yukumludur ' Kemalıst oğretı boylelıkle ana çızgılerını ortaya koymuştur Artık onun yetkınleşmesını, uygulama- ya geçılebılır deneyler bırıkımı sağlayacaktır Boylelıkle de Kemalızm ın devrımcı ozu yığınsal erekler yolunda on- der olacaktır Ama kazın ayağı oyle çıkmadı Kemalızm ı yaşatan somut olguları hep bozarak yalnızca ışıne gelen kırıntıları ondan kotararakserpılen Turkıye kentsoyluluğu dolaysız barış savaşçısının devrımcı ozunden çekınceyı kendı çekırdek anlayışına donuşturerek uygulamadan sıy- rılmasını sağlayacaktır Kemalızm'ı beyınlere salt bır kur- tuluş savaşı yontemı saymayı gıydırecek ya da gucunun daha az yettığı yerlerde onu yalnızca kendı donemınde , geçerlı bır sıyasal sav dıye sunmaya gırısecektır Kısacası Kemalızm oğretısınden kopuk bır Kemalızm uygulaması savı ıçınde tartışmalar ıstemler erekler ılke- ler, gırışımler hep bır kısırdongu ıçerısınde kıvranmaya gebe bırakılmıştır Toplumumuzdakı ışlemezlıklerın gıde- rılmesıne değın onerıler de yıne bu kısırdongu bukağısın- dan sıyrılamamıştır Kemalızm ı doğuran nedenlerın bugune dek sure geldığını sonuçta, bugun de var olduğu- nu bılmek ulusumuz ıçın bır olum kalım sorunudur lyı duşunelım, bır kez daha duşunelım inandıklarımız ınan- mamız gerekenler mıdır yoksa ınanç dıye beyınlerımıze sındırılmek ıstenenler mıdır7 TARTIŞMA Bakanın Oğlu Korunuyor mu? Sayın Çıller bu konuda mutlaka bır açıklamada bulunmahdır. Suskun kaldığı surece, Kartal Demırağ'ın söyledıklen doğrudur anlamından başka bır sonuç ortaya çıkmaz.. Kartal Demırağ'ın açıklamalannı oku- yoruz 17 Nısan 1992 tanhlı gazetelerde kendı- sıyle yapılan roportajlar yer alıyor Tutukevınden gkmış, serbest Özgurluğun tadını yaşıyor Ozal"a karşı gınştığı suıkastlen pışman Kendını hatalı buluyor Ozal buyük adam dı\or Hanedanı suçluyor Tutukevınde yatarken bırçok unluye mektup yazdığından sozedıyor Kımılenn- den vanıt geldığını bunlardan bmnın de Devlet Bakanı Tansu Çıller olduğunu sov- luvor Demırağ, Çıller'ın, mektubuna bır kart- la>anıtvermesınışoyleaçıklıyor "Çıller'ın oğlunu. Amenka'da bızım ulkuculer koru- yor Onun ıçın kart gondermış olabıhr" Çok ılgınç' TC'nın bır bakanının oğlunu dış ulkede, ulkuculer adlı bır dernek koruyor' Bır sure bekleyeceğız Bakalım Sayın Tansu Çıller kamuoyuna bır açıklamada bulunacak mı 1 Demırağ'ın ılen surduğu ıd- dıa konusunda. "Hayır boyle bır şey yok oglumun Amenka da ulkucu kanat tara- tınddn korunduğu onesurumu yersız ve dsılsızdır" dıvebılecek mı° Reddederlerse mesele yok Ya sessız ka- lıp, hıçbır açıklamada bulunmazsa ne ola- cak 1 Nıtekım bugune değın basında bu yonde bır açıklamaya rastlamadık Sessızlık kabul etmekten mı ılen gelıyor dıye duşunmemız gerekecek 9 Boyle bır durumda. devlet yönetımmde, kımı guç ve odaklardan uzak kalındığı ve tarafsızlık kavramına ozenle uyulduğu. de- mokratık davranıldığından soz edılebılır mı 9 Sayın Çıller bu konuda mutlaka bır açık- lamada bulunmahdır Suskun kaldığı süre- ce, Kartal Demırağ'ın söyledıklen doğru- dur anlamından başka bır sonuç ortaya çıkmaz Eğer bu ıddıa, Sayın Çıller tarafından bır açıklama >apılarakçurutulmezse, bu ulke- de kımı derneklenn, ocak bucak gıbı adlar altında yadsınmaz bıçımde etkınlık kazan- dığı, devlet adamlannın yakınlannı koru- yacak olçüde söz sahıbı olduklannı kabul etmek zorunda olacağımızı belırtmek du- rumunda>ız Bınlen çıkar da devlet kuruluşlannın bu- \uk bölumunde. ozellıkle kımı buyuk çaplı KIT'lerde, ust yonetım, ulkucu ıdeolojıyı benımsemış ve bu vondekı derneklenn bes- ledığı kışılerden oluşmuştur derse ne dıye- ceğız' Kuruluşlarda bu ıdeolojının karşısında bulunan hıç kımse gorevlennde >ukselul- memış kurumlann butun kadrolan, bu >anlı yonetıcılenn çabasıvla ulkucu nulı- tanlarla doldurulmuştur, denıhrse ve bu önesurum, sağduyulu hıçbır vıcdana ters gelmıyorsa, şu ya da bu düşuncenın taraf- tan olmamış, sadece gorevını yansız ve önyargısız yurutmuş yuz bınlerce çabşan, devlete nasıl guvenle bakabılecekür'' Şırndı anlıyoruz, buyuk KİT kı-ruluşla- nnın yonetımını ele geçınnış, on mılyon h- ra net aylığı her ay cebıne ındıren gozü açık kımı yoneücılenn, ışı gucu bırakıp, şu der- nek senın, bu partı ya da ocak berum deyıp herkesın gozune şınn gozukmeyı ve guç odaklanna mavı boncuk dağıtmalanndakı çırpınışlannı Tabu bu arada çe\ reye du- rust \e namuslu kışı olduklannı gosterme len de yararlı olacağından. namazlı-oruçlu gostenlen de gozardı edemezlerdı Devlet yonetımı. cıddıyet, kararhlık, açıklık, tarafsızlık ve nesnelhk gerektınr Hukumetler gerçek demokrasıyı ıçtenhkle ozumsemış, hukukun ustunlüğune ve ada- lete saygılı erkler olarak halkın karşısına çıkmayı sozde değıl, ıcrada berumsedıklen takdırde, hıçbır dernek, bır bakarun oğlu- nu koruyacak olçude kendını soz sahıbı olarak goremez ve devlette etkınlık havası- nı çevrebine yayamaz Eğer bu duşuncelenn aksıne gelışmeler devlet yoneümınde etkınse "demokratık- leşı>oruz bıçımınde açıklamalann guve- nırbğıne ınanmak ne yazık kı yaşadığımız şu gunlerde pek olası değıl BURHANÖZBEY SEKABaşmufettışı YACAANKAFMPYANACAGIZ, YASİNEKLB&YEMOtACAĞlZ. Arcelik Klimo. Ouıel ve huzurfu bır v« geçirmenin başKfl volu yok. Her yaz bunaltıcı sıcakta çektiklerinizi artık çekmemek ıçın ev'ınize ya da işyerinize bır Arçelik Klima şart. \ İ Arçelık Klıma, yaşamak ve çalışmak ıçın ıdeal ortam * koşullannı sağlar, ışyermde verımı evde rahatlığı artırır Sağlık getirir: Havadakı fazla nemı alır uygun nem duzeyını sağlar • Havayı temızler • Temız havayı odanın her koşesıne eşıt dağıtır • Te/cno/o/ıs/ sayesınde serınletırken uşufmez çunku ufledığı hava 13 derecenın altına duşmez Bir Arçelik'tir: Klımanın kalbı sayılan kompresoru dunyanın en 1yı kompresorlennden hındır • Yuksek randımanlıdır • Benzerlerınden daha az elektnk kullanır • Yıllarca problemsız ve sessız çalışır • Montaı hızmetı ve monta\ parçalan ucretsızdır • Tum Turkıye ye yayılmıs 407 Arçelık Yetkılı Servısının kıyoslanmaz gorontısı alhndadır KLIMA Bizlere yıllardır rahathklan getiren Arçelik'ten. PENCERE Ümmet-i Muhammet Neden Pataklanıyor?.. Varsayalım bır sabah uyandık Neo? Tersıne donmuş dunya Vay vay vay Azerıler tankla, topla roketatarla Dağlık Karabağ a da- yanmışlar Ermenı koylerınegırıyorlar Eyvah Dunya ayağa kalkmaz mı' Batı bırbırıne gırmez mı> Televızyonlar 1915 ten bu yana Muslumanların Hırıstıyan- ları nasıl kesıp bıçtığını anlatmaya başlar yaşlı Ermenı kadın ve erkeklen ekranlaraçıkarılır Haclı ruhu pompala- nır Beyaz Saray a yonelen kızgın bır dalga Los Angeles'- tan yukselır Vaşıngton da Potomac nehrının suları kopuk- lenır Atlas Okyanusu nu aşar Marsılya nın çevresını kusatır taskın Parıs e uzanır Bırleşmış Mılletler Guv^nlık Konseyı hop oturup hop kalkar Yenı dunya duzenı bu • Gerçek yaşamda Ermenıler Azerı koylerını topla, roke- tatarla basıyorlar Ne oluyor7 Hıçbır sey olmuyor Baku davasını Marko Paşa ya an- latsın derdınemum yaksın1 Islam dunyası pısmış Kaddafı nutuk atar Arap prensı gevış getırır Kuveyt emırı yelpazelenır Ayetullah kımın yanındadır"? Iran Er- menı saldırısını bahane ederek Azerbaycan da parsatop- lamaya mı kalkışır'? Fas kralı gardrobundakı elbıse, kra- vat ve kunduralarıyla oyalanır Endonezya da ınsanlar boş gozlerle bırbırıne bakar Saddam ın ense tıraşı Korfez sa- vaşıyla yapılmıs, boyunun olçusu alınmıştır Mısır yalel ceker Surıye gıkını çıkaramaz Sudan ne yapar^ Guldurmeyın benıi Ya Orta Asya9 Turan susar Turksel cumhurıyetler şaşkındırlar bılmedıklerı dun- yaya doğmuş çocuklar gıbı • Ermenıstan çok hızlı Dun bır bugun ıkı demeden bağımsızlığını ele alır al- maz toprakdavasınagırdı lyı hazırlanmış Ortadoğu da ikıncı Israıl ın doğduğunu soyleyenler doğru mu duşunuyorlar' Ermenı dıasporası Yahudılerın gezegen capındakı gucune oranla gerıde kalır, ama, ne- den Azerbaycan bu kadar duskun dağınık ve şaşkın? Nıçın Ermenı guçlu Örgutlu Erıvan yapacağını lyı bılıyor, ne zaman hazırlandı, ne zaman sılahlandı? Ne zaman orgutlendı 9 Ikısı de yetmış yıl Sovyetler ın gudumunde yaşayan ıkı cumhurıyetten 3 5 mılyonluk olanı 7 mılyonluk olanını na- sıl pataklıyor"? Baku de Azerıler bırbırlerını yerlerken Erı- van da kargasa dovus ıtıs kakış yok Nıçın'' Yoksa Musluman olmak gerı kalmakla anlamdaş ı Acı bırsoru Ustelık ofke kızgınlık tepkı yaratacak bırsoru ama, ya- nıtlarını aramak sonuna dek ırdelemek konuyu aydınlat- mak zorundayız Israıl Muslumanı pataklıyor Ermenıstan Ummet-ı Muhammet'ın canına okuyor, Hırıstıyan Batı da seyrıne bakıyor Islam neden gerı kalmış 1 ? Arap sureklı dayak yerken Azerının nasıbı de pataklanmak mı? Kuvayı Mıllıye den kokenlenen hırsın ruzgânyla ofkele- nıyorum Şerıatçılar koktendıncıler ham sofular bır de Mustafa Kemal ı sevmezler Gazı ye kurban olun' Em- peryalıst Batı karşısındakı mazlumun tek zaferını kazanan o' CEMRE, Hoşgeldın... (11.5.1992) HAZAN-ÖZCAN CEYHAN ANMA Sevgılı eşım ve sevgılı babamız FİKRET YEŞİLlAŞ'ı olumunun bırıncı yılında sevgı ve saygıyla anıyoruz EŞI. ÇOCLKL\RI \E 1N\DI\E Ç4KAL ÇAĞDHŞ YAYINLKRI Hıfzı V. Velidedeoğlu yol kesen ırmak 4.BASI 1 5 ° ° 0 l ı r a tKDVıcınde) ödemehgonderllmez ÇAĞDAŞ YAYINLARI Tlrkıcaiı Cli 3141, Clflllilı ISTANB1L ANKARA 4. İCRA TETKİK MERCİİ HÂKİMLİĞİ'NDEN 1992 144 Ankara llkız Sokak No 21 6 sa>ılı adreste şekerlı mamuller ıma- Ut \e tıcaretı ıle ıştıgal eden borçlu Onder Sekercılık Imalat ve Tu- rızm \e Tıcaret Ltd Ştı'nın \ekılı A\ M Bılgehan Merkı 14 5 1992 tanhlı dılekçesı ıle korkordato mehıl talebınde bulunmuştur Ubu ılanın ea7eied<. neşır larıhınden uıbaren 10 gun ıı,ınde her ala Ljklmın konkordaıo muhletı verılmesını gereklıren bır hal bulunma Jıgı \olunda ıtırazedebıleteklen IIK.nın287 maddesı gereğınte ılan olunıır 14 > 1992 Ba^ın 280^4