Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS1992 ÇARŞAMBA
HABERLER
'Cezaevleri
fonksiyonsuz'
• İZMİR (AA) - Bordeaux
Cnıversitesi Kriminoloji
Enstitüsü Müdürü Prof.
Delmas Saint Hilaire.
cezaevlerinin,
fonksiyonlannı yerine
getiremediğini söyledi.
Fransız Kültür Merkezfnce
düzenlenen bir konferans
için İzrrur'de bulunan Prof.
Hilaire, AA muhabirinin
sorulannı yanıtlarken,
Fransa'da fakirlerin
hırsızlık, zenginlerin ise
sayılan çok olmasa da,
genellikle vergi
kaçakçılığından
cezaevlerinedüştüğünü
kaydetti. Konuk profesör,
55milyonnüfuslu
Fransa'da 170 cezaevinde
toplam 51 bin tutuklu ve
hükümlü bulunduğunu
belırtü. Öteyandan, AA
muhabirinin görüştüğü
Adalet Bakanhğı Adli Sicil
ve İstatistik Genel Müdürü
MustafaYücelde. 55
milyonluk Türkiye'de 649
cezaevinde 14 bin 774'ü
tutuklu, 11 bin 595'ide
hükümlü olmak üzere
toplam 26 bin 369 kişinin
bulunduğunu açıkladı.
Özal taburcu
oMu
• HOLSTON(AA)-
Çumhurbaşkanı Turgut
Özal. hastaneden taburcu
oldu. Prostatameliyatıiçin. 1
mayısla Melhodist
Hastanesi"ne>atan
Cumhurbaşkanı, yerel saatle
16.00'da<TSİ24.00'te)
hasıaneden çıkarak, kalacağı
otclc hareketetti. Hastane
lobisındc eşi Scmra Özal'la
birlikte yürüyen
Cumhurbaşkanı, bir
gazetecınin. "Hastaneden
laburcu olmak nasıl bir
duygu" sorusuna, "Çok
güzcl bırduygu" karşılığını
vcrdi. Cumhurbaşkanı
Turguı Özal'ı. hastaneden
Malatya Turgut Özal
Haslancsi'nden ihtisas için
gelcn yaklaşık 25 Türk
doktor da geçmiş olsun
divcrek uğurladılar.
Menderes'ten
öneri
• MANÎSA (AA) - Aydın
Menderes, Ermenilerin
Nahcıvan'da sivil ordu
kullandığını ileri sürerek
emekli subay ve
astsubaylardan bir
gönüllüler ordıısu kurularak
Nahcıvan'a gönderilmesini
önerdi. Manisa Genç
İşadamlan Derneği
(MAGİAD) tarafından
düzenlenen bir toplantıda
konuşan Aydın Menderes
şöyle dedi: "Ermeniler,
Karabağ'ı işgal etti,
Nahcıvan da sırada.
Ermeniler, burada resmi
kıyafeti olmayan sivil
guçleri kullanıyorlar. Biz de
isteyen emekli subay ve
astsubaylardan sivil bir
ordu kurup, oraya
gönderelim. Türkiye bu
olaya kayıtsız kalmamalı,
bir süflörden rolünü
öğrenen kişi gibi olmamah;'
Gençlik
parlamentosu
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)-17Mayısl992
günü Manisa'da SHP
merkez ilçe örgütü büyük
katılımıyla yapılan şölende
konuşan Eğit-Der Genel
Başkanı.SHPGenel
Sekreter Yardımcısı Mustafa
Gazalcı, Gençlik Haftasf nın
23 Nısan gibi uluslararası bir
katılımla kutlanmasını
önerdi. Herülkedenve
dünya gençlik örgütlerinin
temsilcilerinın katılımıy la
ülkcmizde. her y ıl gençlik
parlamentosu
oluşturulmasını ve bu
parlamentoda başta gençlik
sorunlan olmak üzere temel
sorunlann tartışılmasını
istedi.
İstanbul'da iki
cinayet
• İstanbul Haber Servisi-
Gültepe'de bıçaklanarak
öldürülmüş genç bir kadın
cesedi bulundu. Havza
sokaktakiiikokulun
bahçesinde. dün sabah erken
saatlerde bir örtüye sanlı
haldc bulunan cesedin
üzennden kimlik çıkmadı.
Yypılan parmak izleri
araştırması sonucu, kadının
Kocacli'ndc fuhuş suçundan
sabıkası bulunan Aimanya
doğumlu Gülay Gülmez (22)
olduğu saptandı. Gülmez'in
öldürülmeden önce tecavüze
uğrayıp uğramadığının
belirlenmesi amacıyla ceset
Adli Tıp Kurumu'na
kaldınldı. Üsküdar
Paşalimanı SSK Sosyal
Tesisleri yakınında da
deruzde 50 yaşlannda bir
kadın cesedi bulundu.
Göğsünde mendille sanlı 130
bin lıra bulunan kadının
cesedi, morga kalJınldı.
Hesapları onaylanmayan KİT'lerin yöneticileri 'memur suçu' işlemiş kabul edilmeyecek
KIT yolsıızhığu ağır cezahk suç
TURANYILMAZ
• TBMM KİT Komisyonu, hesaplan onaylanmayan KİT ve fon
yöneticilerinin, daha az yaptınm içeren görevi kötüye kullanma ya da
savsaklama suçlan yerine, yolsuz ve usulsüz işlemlerinin ceza yasasındaki
karşılığı olan maddelerden ayn ayn yargılanarak cezalandınlmalannı
isteyecek
herhangi bir yasal ışlem yapılamadığını söy-
ledi.
Gürkan, komisyonun konuya ilişkin hazır-
layacağı raporda, KİT yöneticilerinin hesap-
lanmn onaylanmamasına gerekçe oluşturan
yolsuz ve usulsüz işlemlerin aynntılı bir bi-
çimde belirtileceğini, boylece sözkonusu yö-
neüciler hakkında bu suçlardan ayn ayn
yasal işlem yapılmasının sağlanacağını belirt-
ti. Gürkan bununla, KİT yöneticilennin dev-
let memuru sayılmamalan nedeniyle, "me-
mur suçu" sayılan görevi kötüye kullanma,
savsaklama ve geciktirme suçlan nedeniyle
yargılanamamalan olasılığının da önlenmiş
olacağını bildirdi.
TCK'nın 230. maddesi, "Hangi nedenle
olursa olsun, memuriyet görevini savsakla-
yan, geciktiren ya da üstünün yasaya göre
verdiği buyruklan geçerli neden olmadan
yapmayan memurun 3 aydan 1 yıla kadar
hapis cezasına çarpünlacağıru" öngörüyor.
Aynı madde, bu nedenle bir devlet zarannın
ortaya çıkması halinde. memunın derecesine
göre 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına çarp-
tınlacağmı. süreli ya da temelli olarak memu-
riyetten yoksun bırakılacağını da hükme
bağlıyor. Âynı madde, verilen zarann da ilgili
memura ödettirileceğini belirtiyor.
TCK'nın 240. maddesi de, görevini kötüye
kullanan memurun, derecesine göre 1 yıldan
3 yıla kadar hapis cezasına çarptınlacağını.
cezayı hafifletıci nedenlerin bulunması halin-
ANKARA-TBMM KİT Komisyonu'nca,
yolsuz ve usulsüz işlemler nedeniyle hesaplan
onaylanmayan KİT ve fon yönetıcilerinı
farklı soruşturmalar bekliyor. KİT Komis-
yonu, bu durumdakı KİT ve fon yöneticileri-
nin, görevi kötüye kullanma ve savsaklama
suçlan yerine, hesaplanrun onaylanmaması-
na gerekçe oluşturan yolsuz ve usulsüz işlem-
lerinin Türk Ceza Yasasf ndakı karşıLğı olan
maddelerden ayn ayn yargılanarak cezalan-
dınlmalannı isteyecek. Komisyon bununla,
yargı organlannca çoğu kez devlet memuru
sayılmayan KİT yöneücilennin, "memur su-
çu" sayılan görevi kötüye kullanma ve sav-
saklama suçlanndan yargılanamamalan
olasıhğını da ortadan kaldırmayı amaçhyor.
Çumhuriyet'e konuyla ilgili bilgi veren
KİT Komisyonu üyesi. SHP Ankara Millet-
vekili Uluç Gürkan, bugüne kadarki uygula-
mada, hesaplan onaylanmayan KİT yöneti-
cileri hakkında, ancak Türk Ceza Yasası'nın
240 ve 230. maddelerinde tanımlanan görevı
kötüye kullanma, savsaklama ve geciktırme
suçlanndan işlem yapılabildiğıni anımsattı.
Ceza hukukunda her ikı suçun da, ancak
devlet memurlannca işlenebilecek suçlar ola-
rak sayıldığını arumsatan Gürkan, KİT yö-
neticilerinin, bugüne kadar bir çok yargı
orgarunca devlet memuru sayılmadığını, bu
nedenle de sözkonusu suçlardan haklannda
de verilecek cezanıh 6 aydan 1 yıla kadar
hapis olacağını öngörüyor.
Yargı organlannın, her iki suçun da KİT
personeline uygulanıp uygulanmayacağı ko-
nusunda birbiri ile çelişen kararlan bulunu-
yor. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, KİTpersoneli-
nin, Anayasa Mahkemesi'nin KİT kararna-
mesinde bu yöndeki hükümleri iptal eden
karan karşısında. devlet memuru sayılması-
nın mümkün olmadığını belinerek. KtT per-
soneli için bu maddelerden ceza verilmesinin
yasaya aykın olduğunu öngördü. Yargıtay 5.
Ceza Dairesi. farklı bir karara vardı. Bu dai-
renin konuya ilişkin aldığı bir kararda, KİT
personelini de devlet memuru sayarak, bu
yönde verilen mahkumiyet karannın yerinde
olduğunu hükme bağladı.
Yargıtay'da ortaya çıkan görüş farklılığı-
nın, önümüzdeki günlerde. Yargıtay Ceza
Genel Kurulu'na götürülerek, KIT persone-
linin devlet memuru sayılıp sayılamayacağı
konusunda tek bir görüşün ortaya çıkanlma-
sının sağlanacağı bildirildi.
Saygınlık kazandırmak
Cumhuriyet'in KİT Komisyonu'nun de-
netimlerine ilişkin sorulannı da yanıtlayan
Uluç Gürkan. şunlan söyledi:
"Denetimlerimiz sırasında kamu kuruluş-
lannda gördüğümüz. bu kuruluşlann olağa-
nüstü kötü yönetildikleri. İlk tespitimiz bu.
Bu kötü yönetim, son derece ilginçtir ki, özel-
leştirme kapsamındaki KİT'lerde son derece
belirgin ve açık. Hatta komısyonda taraflı ta-
rafsız herkes, siyasi görüşü ne olursa olsun. şu
tespiti çok açık bir biçimde yaptı; özelleştırme
kapsamına almak bir KİTi intihara sürükle-
mekle eşanlamlı. Özelleştırme kapsamına alı-
nan KİT'lerin rehabilitasyon ihtiaçlan bütü-
nüyle bir kenara bırakılmış. Bu nedenle,
bugün karşı karşıya kaydığımız sorunlar geç-
mişte belki çok ufak müdahalelerle, belki çok
düşük maliyetli yaunmlarla çözülebüecek-
ken, bu kuruluşlar, özelleştirilecekler gerek-
cesine dayanılarak kendi kaderleri ile başba-
şa bırakılmışlar. Bunun neticesinde de tril-
yonlarca liralık zararlarla karşı karşıya
kalmışlar."
Mülkiyet tabusu
Gürkan "KİT'len geçen dönem yönetenle-
nn devlet işletmecilığine, mülkiyet tabusuyla
karşı olduklannı" belirterek, KİT'lerin kötü
yöneülmesindeki bir etkenin de bu olduğunu
kaydetti. Gürkan, "Şimdi bir kamu kurulu-
şunu, bu kuruluş bu işi yapmamau, bu kuru-
luş özel bir elde olmalı inananda bir insanın
yönetmesi düşünülemez. Bu yanlış. Yapüğı
işe, başanh olacağına inanmayan bir kişiyi o
göreve getiriyorsunuz, işte, o da özelleştirilin-'
ceye kadar burada laf ola bir iş yapıyorum
havasında, herşeyi boşvermiş bir şekilde du-
ruyor. Bu da kötü yönetimde önemli bir fak-
tördür. Karşımıza genel müdürler geliyor,
'biz özelleştirilmeyince kâr edemeyiz' diyor-
lar. Mülkiyet tabusu nedeniyle kamu yöneti-
mine karşı, ama kamu mülkiyetindeki bir
kuruluşu yönetme iddiasında. Bu, KİTlerin
zararlannda geçen dönem önemli faktörler-
den biri" diye konuştu.
Gürkan.ortaya çıkanlan yolsuz ve usul-
süzlere ilişkin de, "Yolsuz ve usulsüz işlemle-
nn çok fazla olması, büyük ölçüde geçen
dönemin yolsuz ve usulsüz işlemlere açık ya-
pısından kaynaklaruyor. Devletin hemen her
kademesinde, hemen her yerinde bu tür yol-
suz ve usulsüz işlem çok büyük boyutlarda.
Geçen dönemin, ANAP iktidarmın anlayışı
bu doğnıltudaydı. KİTlerde hesaplann
onaylanmamasına neden olan yolsuz ve usul-
süz işlemler, büyük ölçüde de bu genel anla-
yıştan kaynaklanıyor. lkinci neden, KİTlere
geçen dönem atanan insanlar KİTin varkğı-
na inanmıyorlar. İnançsız bir insan, inanma-
dığı bir işi yönetirken, kolayhkla yolsuz ve
usulsüz işlem yapabiliyor. KJTi kendisi için,
yakjn çevresi için kullanıyor. Poliükacüann
baskılan da onda işletmeye dönük bir diren-
me, ahlaka dayalı bir sahiplenme sonucunu
beraberinde taşımıyor maalesef" degerlen-
dirmesini yaptı.
'Can yakmak değJT
Gürkan, hesaplan onaylanmayan KlT yö-
neticeleri için yargı yolunun açüması, yine bun-
lann her yolsuz ve usulsüz işlemlerinden ayn
ayn cezalandınlmalannın istenmesi konu-
sunda da şunlan söyledi:
"Burada amacımız, şunun ya da bunun ca-
nını yakmak değil. Burada KİT Komis-
yonu'nda, 'KİT'ler gerekirse özelleştirilir,
ama özelleştirilinceye kadar verimli bir şekil-
de işletilebilir, KİT yöneticileri arük, KİT
Komisyonu'nun denetimlerinde son derece
hassas ve dikkatli olduğunu anlamalılar' yö-
nünde partiler üstü bir anlayış oluştu. Sanı-
yorum, bundan sonra KİT yöneticileri, 'ne
yaparsam yapayım yanıma kâr kalır' anlayı-
şıyla hareket edemeyeceklerdir. Bir bakarun
yemek, çiçek ve posta giderlerini kuruma
ödetmesi örneğinde olduğunu gibi TÜGSAŞ
olayında yaşanan politikacı baskılan karşı-
sında artık KİT yöneticisi, 'Ben bunu yapar-
sam. ibra edilmem' diyerek, direnebilecektir.
DIŞ OLAYLAR SEÇIM! L'NL'TTURDL - ÜV P Genel Başkanı Başbakan
Demirel'e Başbakan Yardımcısı SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, dış politikada
mevdana gelen olaylar nedcni\lc. 7 Haziran ara yerel seçimlerine yeterli ilgiyi
gösteremiyorlar. İnönü, dün Laçin'de mevdana gelen olaylar nedeniyle İstanbuT-
daki programını varıda keserek Ankara'ya dönmüş >e Genelkurmav'da toplan-
tıva katılmıştı. Başbakan Süleyman Demirel de akşam saatleriftde Macaristan'-
dan dönerek avağının tozuyla Bakanlar Kurulu toplanttsına katılmıştı. Dün iki
lider. 19 Mavıstörcnlcri sırasında Genelkurmay Başkan Vekili Kara Kuvvetlerı
Komutanı Orgeneral Nurettin Fisunoğlu ile bir süre görüştüler.Görüşmenin Er-
menistan \e Nahcıvan olayları uzerinde voğunlaştığı belirtildi.(Fotoğraf: AA]
Özden yılın Atatürkçüsü seçildi
6
Mandela; kandınlmış
eski terörist'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - İzmır Büşükşehır Belc-
dı\e Meclisi'ncc yılın Ataıürk-
çüsü scçilen Anayasa Mahke-
mcsı Başkanı Yekta Güngör
Özden. Nelson Mandcla'nın
Atatürk Barış Ödülünü rcdet-
mesını elcştırcrck. "Mezhep vc
tarikat bağlantılan. kişisel
komplekslcrle Atatürk'e sal-
dırmak. Türkivc \o insanlık
düşmanlığıdır. Hele bağımsız-
lık meşalesi Atatürk'ün adını
taşıyan ödüle hiç lavık olma-
yan. kandınlmış bir eski terö-
ristin tepkisi ibret sericidır"
dedı. Atatürk'ün.
din düşmanlığı ve dıktatörlük-
le suçlanamayacağını belirten
Özden, şunlan söyledi:
"Bu çirkın cabalar. sahıple-
rinın ne olup. ne olmadıklan- ı
nın göstergesidir. Atatürk.
diktatörlüğe. tek adamlığa
özenmedi Padışahlık ve hali-
felık önenlennı reddetti. İleri
görüşlüydü. Ulusuna ınanıp.
güvendiği için çağdaşlığı seçti.
O olmasaydı, ezan okunacak
minare. namaz kılınacak camı
bulunamazdı. Atatürk tanh-
tir. Atatürk Türkıve'dır. Sah
Atatürk adı ödülün şerefidir."
Atatürkçü Düşünce Derne-
eı tarafından Atatürk Bılım
Ödülü'ne layık görülen ve kısa
süre önce vefal eden Ord. Prof
Dr. Hıfzı Veldct Velidede-
oğlu'nun ödülü eşı Merıç Velı-
dedeoğlu'na, Atatürk Hizmet_
Ödülü dc eğitimci Sıdıka Avar"
adına kszı Banu Görk'c verildi.
Devlet Bakanı îbrahim Tez kuruluş kanunu ile ilgili düğümün çözüm beklediğini söyledi
Denizcîlik Bakanlığı Başbakan
9
ın elindeANKARA (AA)-Denizcilıkten so-
rumlu Devlet Bakanı İbrahım Tez. ba-
kanlığının kuruluş kanunu ile ılgılı vasa
taslağındakı düğümün çözümü ıçın
Başbakanı bekledıklcrinı belirterek,
"Düğümün çözümu Başbakan'ın ıkı
dudağı arasında" dedı.
Hükümetın güvenqyu almasından 20
gün sonra Denızcılık Bakanlığı vasa tas-
lağının hazır olduğunu açıklavan İbra-
hım Te7. taslağın hazırlanışı sırasında
tüm kurum ve kuruluşlann da görüşle-
rinın alındığını bclırttı. Tez. konuyla il-
.gili olarak şunlan sövlcdi'
"İlgili bakanlanmızın önenlennin ço-
ğunu yasa lasansına vansıtlık Ama
Ulaştıımu ile Tanm vc Köyı^lcrı Ba-
kanlan. bıze bağlanmasını ıstediğimı/,
kendılerınc bağlı kurum ve kuruluşlarla
ilgili olarak olumsuz görüş bıldırdılcr.
Bu bakanlanmız, Denız Ulaştırması vc
Su Ürünlcn'nın kcndilerindc kalmasını
ıstıvorlar Gayct tabıı kı, Türkıyc'dc bir
Denizcilık Bakanlığı kurulacaksa. bu
sektöre aiı bırim vc kuruluşlar buraya
gcleccktir. Dcnizcilik Bakanlığı kurul-
duğunda. dcnız ulaştırmasıyla ilgili hcr-
hangı bir bınmı dışarda bırakama/sı-
nız."
İki bakanlığın olumsuz görüş bildir-
mesi üzerine sorunun çözümü için bir
alt komısvon oluşlurulduğunu bclırtc-
rck, ""Burada da olumlu bir sonuç dla-
madık "dıvenTcz. şövledcvam cttı:
"Arkasından bunu teknısvcnlcr bazı-
na ındırehm dedik. L'la^lırma Bakan-
lığı'nın clcmanlan ılc bızım elcmanları-
mı/ bırarava geldiler. Oradan da bir
sonuç alamadık."
Bunun üzcnne. Başbakan Süleyman
Demırcl'cçıkaruk "Sorunun çözümü sı-
zin ikı dudağını/ arasında kalmıştır"
dcdiğini hatırlatan İbrııhım Tcz. konuş-
masını şövlcsürdürda.
"Savın Başbakan. gcçlığımı/ Pcrşcm-
bc günu. Bcn '-ercklı uılımdlı vcrdım
Sorunu çözccegım ' dedı Çünkü. Savın
Başbakan da nu bakanlığın kurulması-
nıçok istivor Bu bakanlığın Turkiyc've
çok büyük bırckonomık gctınsı ^ laca-
ğınu manıyor Denı/cılık Bakanlığı'nın
gereklılığine ınanıyor "
Her Bakanlar Kurulu loplaniısında
konuyu yenıdcn gündcmc gctırcecğını
söylcyen Tc/. >u aşamada Başbakankı
yenıden görüşmesının sö/konusu olma-
dığını ıfade ettı Tc/. "Sayın Başbakan
/aten benı gördüğü /aman Denı/cılık
Bakanlığı'nı görmüş pıbı oluvor " dedı.
Özgürlüklcnn gelişmiş olduğu Avru-
pa ülkelennde. ınsanlann tcbeşırle yerc
bir daıre çı/diğını ve daha sonra da bu
daırcnın ıçinde harhangi bir konuda
pankart açtıklarını anlatan Tc/. "Bu gı-
dışlc biz de Kı/ılay'da daıre çı/ıp ıçınûe
sorunumu/la ılgılı pankarl açucağız."
şeklınde konuştu
İbrahım le/. laslağın Bakanlar Ku-
rulu'nda kabul cdılebilmesı ıçın LJlaşlır-
mj Bakanı Yaşar Topçu ılc Tanm \e
Köyışlen Bakanı NleemeUın Cevhcn'-
nın ım/alanna ıhtıyaç olduğunu belırle-
rek. so/lennı şöyle >>urdurdu.
"Her ıkı hakunımı/la da ö/el olarak
görüştum Denı/cılık Bakanlığı'nın ku-
rulmasını ıslıyorlar ama kımse kendı
ünucsınc aıı kurumlan bir başka ba-
kanlıca dcvrelmek ıstcmivor."
Şekerbank yolsuzluk iddialan
Müdür Ayaydın'dan
Yılmaz'a yanıt
ANKARA (ANKA)-Emlak
Bankası'nda yapılan yolsuzluk
vc usulsüzlük iddialanna kar-
şı. Şekerbankta yapılan usul-
su/lüklcre ilişkin iddıalar orta-
ya atan ANAP Genel Başka-
nı Mesut Yılmaz'a yanıt
ANAP'a yakınlığı ile bilinen
Şekerbank Genel Müdürü Ay-
dın Ayaydın'dan geldi
1989 yerel seçimlerinde
ANAP'tan belediye başkanı
acfâyı olan. daha sonra da
ANAP döneminde Şekerbank
Genel Müdürlüğü görevine ge-
lirilen Ayaydın yaptığı açıkla-
mada. 1987 yılında Oefkur
AŞ'ye bankanı'n yetkili organ-
lannın bilgisi dışında verilen
harici teminat mektuplannın,
1988 yılında bankanın kendi
dcnetim elemanlan tarafından
ortaya çıkanldığını bildirdi
Ayaydın, olayla ilgili her
türlü idari soruşturmanın yet-
kililerce tamamlanarak, hazır-
lanan dosyalann 1988 yılında
adli mercilere intikal ettirildiği-
ni hatırlattı
Ayaydın "Konuyla ilgili ola-
rak açılan hukuk ve ceza dava-
lan devam etmektedir. Geç-
mişte meydana glen bu olayın
sadece hukuki sonucu banka-
mızı ilgilendirmektedir. Bunun
dışındaki gelişmeler bankamı-
zı ılgilendirmediğinden, asıl iş-
levi olan bankacılık hizmetleri-
ni başanyla yürüten kurumu-
muzun üzülmesine neden
olmaktadır" dedi.
ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz, bir süre önce, Şe-
kerbank'da 20 milyon dolarlık
bir dosya olduğunu söylemiş
ve "Bu dosya yargıda ama
bankanın şifrelerini gizlice kul-
lananlar arasında kimlerin adı-
nın geçtiğinin açıklanmasını
istiyoruz" demişti. Yılmaz'ın
gündeme getirdiği iddiarun
Yahya Demirel'in sahibi bu-
lunduğu Defkur AŞ'ye verilen
harici temunat mektuplanyla
ilgili gelişmeler olduğu belir-
lenmişti.
1988 yılında mahkemeye in-
tikal eden bu olay nedeniyle iki
Şekerbank çalışanı görevinden
alınmış, yargılanan Yahya De-
mirel ise beraat etmişti.
İmren Aykut iddialan yanıtladı:
Bunlar yıpratma çabalan
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Kurucu olduğu Sİ-
SATEV ılc ilgili yolsuzluk id-
diaları nedeniyle soruşturulan
ve adı Emlak Bankası'nın ucuz
ev sattığı kişilcr arasında da ge-
çen ANAP İstanbul Milletve-
kılı İmrcn Aykut. bu iddialan.
"Kendısını sıyası yönden yıp-
ralmaya yönelik bir tasarruf
olarak nıtclcdi.
\atandaşa uygulanan fıyat-
uın daha ucuza ev almadığı-
nın. Emlak Bankası'nın kayıl-
larında ycr aldığını bildiren
Aykut. "Nc yüzde 15 faizle. ne
dc yüzde 25 pcşınlc bizc konut
saıılmadı. Herhangi bir vaıan-
daş nasıl ev aldıysa. o şekilde
satıldı. Hiç bir özel muamele
ve ayncahk da yapılmadı." de-
di- "
SİSATEV soruşturmasının üze-
rinde durduğu bir konu ol-
madığını söyleyen Aykut. şun-
lan söyledi:
"Bir yolsuzluk, bir suistimal
olduğu veya herhangi bir şekil-
de para yenildiği yolunda bir
ıddia yok. Zaten boyle bir id-
dia da olamaz. Maksadı anla-
şılamayan bir işlem. Tama-
men. siyasi yıpratmaya yöne-
lik bir tasarruf. O şekilde
değerlendiriyorum. Neticeyi
de hep birlikte göreceğız."
Gezmiş'in avukatı Çelenk:
Kararın iptalini istiyoruz
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-İdam cdilen Deniz
Ge/mış. Yusuf Aslan ve Hüse-
yın İnan'ın avukatlanndan
Halit Çelenk. idam kararlan-
na ılışkınTBMM'yeyaptıklan
"karann kaldınlması" başvu-
rusunun "ıadc-1 ıtıbar talebı"
olarak nitelencmeyeceğini bil-
dirdi.
Çelenk. Shovv TV'de önceki
gün yayınlanan 32. progra-
mında Mchmet Ali Birand'ın
konuyla ilgili açıklamasının
yanlış olduğunu belirtti. Çe-
İenk. Avukat İzzet Kök ve
Av ukat Refık Ergün ile birlik-
te TBMM'yc yaptığı başvuru-
nun. Birand'ın söylcdıği gibi.
"iade-i itibar talebi" olmadığı-
nı belirterek, "Bizim isteğimiz,
haksız ve adaletsiz olarak veri-
len idam kararlannın yerine
getirilmesine ilişkin TBMM
karannın kaldınlmasıdır" de-
di. Çelenk. şöyle devam etti:
"32. Gün programında be-
nim 1 saat süren konuşmam,
bir cümleyle verilerek. adeta
Deniz Gezmiş'in bir cümlelik,
bir sözüne indirgenmiştir.
Mahkemelerde verilen karar-
la. savunmalarla nasıl o kara-
nn talimatla verildiği, nasıl
haksız olduğuna dair bir saat-
lik konuşmadan söz edilme-
mıştir."
FATİH 3. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLtĞİ'NDEN
1990/68
Davacı Osman Karakaş tarafından davalı Cemal Altınsu ve Azize
Hamzaoğlu aleyhine ikame olunan tazminat davasının açık duruş-
ması sonunda:
Davalılardan İstanbul, Zeytinburnu, Yenidoğan Mah. 45/2 Sokak
No. 1/1 adresinde ikamet etmekle iken yapılan zabıta tahkikauna rağ-
men bulunaraayan davalı Azize Hamzaoğlu hakkında mahkememi-
zin 26.3.1992 tarih ve 1990/68 esas 1992/269 sayüı karan Ue 2.225.526T
TL. hasar tazminatının masraf ve vekâlet ücreti ile birlikte davalılar-
dan tahsiline karar verilmiş olup davalı Azize Hamzaoğlu'na tebligat
yapılamadığından işbu ilanın gazete ile ilanı tarihinden itibaren bir
ay zarfında karar temyiz edilmediği takdirde karann kesinleşeceği hu-
susu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 1.5.1992
Basın: 5751