Katalog

17MAYIS1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER A^ıkotupum tehlikede TR.Tnin, siyasi parti liderleri ile düzenlemekteolduğu açmkoturumlardan, 24 M^yıs'tayapılacak olaru AINAP Genel Başkanı Mesut Yı Jmaz'ın kaülmayacağının bil^jirilmesi üzerine lehlikeye gir-di.ANAPBasın M'üşavirliği, Yılmaz'ın TRT'nin 7 Haziran tarihine ka*iar düzenleyeceğı herhangi bir açıkoturuın programına seçım çalışmalanrun yoğunluğu nedenıyle kaülamayacağıru bildirdi. Bu arada TRT Genel Müdürü Kerim Aydın ErcJem'in yurt dışında bulunması nedeniyle, yenne vekaleteden GenelMüdür Mali Yardımcısı Nevzat Avcı ile Haber Dairesi Başkanı Şafıap Alp'in açıktorumun yapılıp yapılmayacağı konusuncîa karar vermelerinin beklendiğı bildirikü. Gülkanat'ın açıklaması • İSTANBLL(AA)- Küçükçekmece Belediye Başkanı Alı Rıza Gülkanat, kendisi hakkında ılen sürülen rüşvet ıddıalannın asılsız olduğunu söyledı. Küçükçekmece Belediyesi'nde dün bır basın toplantısı düzenleyen Gülkanat, kendisı hak kında ortaya atılan "Meclis üyelerinı otele kapattılar". "Oy karşılığı tavizlerde ve vaatlerde bulundular" biçımindekı söylentılenn asılsız olduğunu belirterek "Bu tür dedikodulan ortaya atanlan ispata davet ediyorum"dedı. Amaçlannın karşılıklı hesaplaşmalarla zaman kaybetmek olmadığını belirtti. Eski Genel Müdür Imer, usulsüzlük miktannın iddia edildiği gibi 3 trilyon olmadığını söyledi: Köınür abnundayolsuzhık yok TURAN YILMAZ ANKARA-Türkıye Demır- Çelık İşletmelen Genel Müdür- liiğü görevınden. kömûr alım- lannda usulsüzlükler yapıldığı gerekçesıyle üç ay önce alınan \e halen yargılanmakta olan Sencer İmer, görevde bulundu- ğu dönem ıçinde herhangi bır yolsuz ya da usulsüz işlem ya- pılmadığını savundu. Görevıni kötü>e kullandığı gerekçesiyle hakkında açılan davaya da de- ğinen İmer, dava konusu kö- mür alımında kullanılan ciha- zın bozuk olduğunu. bunun İTÜ'nün uzmanlannca da sap- tandığını belırterek "Aslında hıç ceza almamamız gereken satıcı firmadan 30 bın dolar ce- za almışız Ortada bir usulsüz- lük yok, bu mahkemede de ortaya çıkacaktır"' dedi. Kö- mür alımlanndakı usulsüzlü- ğün miktannın. iddia edildiği gibi 3 tnlyon olraadığını. bu ra- kamın kurumun yıllık cirosu- nun yüzde 83'ünü oluşturduğu- nu anımsatan Imer, "Dava konusu olay 33 bin tonluk bır kömür alımına ılişkin" dedi. İmer. Cumhuriyet'in sorula- nnı şöyle yanıtladı: Komisyonda ağırlıldı olarak kurumun kömür alnnlan üzerin- de duruldu. Bu konuya açıklık getirir misiniz? İMER - Demır-Çelik İşlet- melen yılda 2.5-3 mılyon ton kömür ithalatı yapıyor. Bunlar yıllık alımlar şekhnde oluyor. Ereğlı Demir-Çelikin alımlan ile bizim alımlanmızı bir uyum içıne getirmeye çalıştık. Ereğli Demir-Çelik'in metodu, ana olarak uzun vadeli olarak iki kaynaktan, Amerika ve Avust- ralya'dan alınması şeklinde. Direkt üreticilerle bağlanü ku- ruyor, miktarlan ihtiyacına gö- re saptıyor. Demir-çelik ise Sencer İmer 1989'a kadar hep ihaleye çıkıp üretici olup olmamasına bak- madan, şartnameye uygun fıyat verenlerden alıyordu. Biz, daha başanlı gördüğümüz Ereğlı De- mir-Çelik ile bizim alımlanmızı birleştirmeyi amaçladık. Böyle- ce hem kömür alımlannda bü- yük müşteri olaıak üreticilerin karşısına çıkarak daha iyi kali- tede kömürû. daha ucuza alabi- lecektik. Bu nasıi gerçekkştirildi? İMER -Bunu bir anda değil, etap etap gerçekleştirmeyi dü- şündük. Avustralya ile ABD'yı ıki kaynak kabul ettik. Bunun avantajı, tedarik emniyetini saglamak, kaliteli ve ucuz kö- mür bulmak ve direkt üreticiye yönelmekti. Orta vadeli olarak da yalnız Avustralya fırmalan ile bağlanü kurabildik. Bu da bize, kalite ve fiyatta uygunluk ve tedarik emniyeti imkânlannı sağladı. Sonuçta, hem orta hem de ihale yoluyla olmak üzere iki şekilde kömür abmına başlan- dı. Bunun yanında, eski Sovyet- ler Birliği ve Kanada'dan da ABD ve Avustralya'dan daha az miktarlarda olmak üzere ye- ni kaynaklar yaratılmaya çalı- şıldı. Bu, tüm dünyada da bu şekilde oluyor. • Kömür alımlanrun tek bir havuzda toplanması önerisini Yılmaz'ın Malatya'daki mitinginde Cumhurbaşkanı'nın banttan sesi dinletildi ANAPmitingine Ozal desteği SELAHATTİIN GÖKATALAY MALATYA-ANAP'm Ma- latya'da düzenlediğı mitingde Cumhurbaşkanı Turgut Özal'- ın teybe alınmış sesı halka dın- letıldı. ABD'de tedavısi sür- mekte olan Özal, Malatyalılara mesajında 'En büyük ıdealımız birlik ve beraberlığimizi boz- madan güçlü olmayı başar- maktır' dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. yerel secim kampanya- sını dün Malatya'da sürdürdü. Yılmaz. Özal'ın banttan mesa- jının dınletılmesinden sonra başladığı konuşmasında iktida- n beceriksizlikle suçlayaak Türkiye'nin karanhk günlere doğru hızJa gitmekte olduğunu iddia etti ve "Bu memleketi bu karanhk günlerden ancak biz kurtarabiliriz" dedi. İktidann hiçbir meseleye çare bulmadığını savunan Yılmaz, "Seçimlerden ÖÎK bu mey- danhrda neleri vaadetmediler ki, neredeyse gökleri bile vere- ceklerdi sıze. Olmadı üstüne bir de ödünç oy istediler. Yine de tek başlanna iktidar olamadı- lar. Eklediler, çjkardılar topal bir koalisyon yapüar. Bugün bu koalisyon hiçbir denn çaresi olamadı" diye konusu. Koalisyonun halka verdiği sözlen de tutmadığını söyleyen ANAP lideri, konuşmasını şöy- le sürdürdü: "Bunlar size ver- dikleri sözleri çoktan unuttular. Bunlar kapalı kapılar ardında verilen sözleri yerine getiriyor- tar. Vergi afTı bunun için çıka- nldı." Ekonomik durumun çok kö- tüye gitüğmi de söyleyen Mesut Yılmaz, bütün yatınmlann durduğunu, memlekete kazan- dınlan bir hizmet bulunmadığı- m söyledi. Döviz rezervlerinin de hızla eridiğini ileri süren Yıl- maz şunlan söyledi: "Koalisyon kendi içinde tu- tarsızdır. Birinin evet dediğine, diğeri hayır diyor. Çekiç Güc'e muhalefette iken hayır diyenler şimdi evet diyorla. Bu ne biçim anlayış. Bu koalisyon topal. Şimdi devir seçim devndir diye orada burada temel atıyorlar. Bu temelleri de ktamamlaya- mayacaklar. Bunlann açılışını da biz yapayacağız. Tıpkı Ka- rakaya Barajı'nda olduğu gibi. Bunlar iki şey yapabilirler. Biri temel atmak. diğeri nutuk at- mak. Anahtarlardan da bahset- miyorum artık. Çünkü anah- tarlann şaka olduğunu kendile- ri de söyledi. nasıl karşılıyorsunuz? İMER -Bu şekilde taleplerin bır havuzda birleşürilmesi ör- neği, Batı'da ve Japonya'da var. Cevher alırhında da aynı şey düşünülebilir. Bunun için çok iyi bir koordinasyon gere- kir. Bir de kurumlann burada yetkilerini başka kurumlara devretmeleri gerekiyor, ama kimse devretmek istemiyor. Ben faydalı olacağına inanıyo- rum. Biz kurum ıçinde bir ölçü- de bunu yapmaya çahşük za- len. Bu konuda mahkemeye de yansıyan usulsüzlük iddia.suıa ilişkin değerlendirmeniz nedir? İMER - Amenka'dan ahnan 33 bin tonluk bir kömür parti- sinde, kömürün akışkanhk de- ğerinde farklılık olması nede- niyle, söz konusu firmaya uygulanan ceza miktannın dü- şük tutulduğu gerekçesiyle bir dava açıldı, yargıiama şu anda devam ediyor. Bu olay, sizin de aralannda bulunduğunuz 15 kadar üst dü- zey yöneticiyi kapsıyor. Biraz daha acabilir misiniz? İMER - Bu olay nedeniyle firmaya uygulanan ceza yakla- şık 30 bın dolar. Açılan dava ise bu oranın düşük tutulduğu ge- rekçesine dayanıyor. 70 bin do- lar daha ceza uygulanması ge- rektiğji savunuluyor. Ama biz bu görüşe kaülmıyoruz. Çün- kü, bizim orada kullandığımız ölçme cihaa bozuk. Bu durum- da, uluslararası gözetim fırma- sının ölçme sonuçlan göz önün- de tutuluyor. Bu cifaazia ilgiü ne işlem yap»- byor? İMER -BU cihaz, standartla- ra uygun ölçüm yapamıyor. Yargılamayı yapan mahkeme, bu cihazı, oluşturduğu-bir bilir- kişi heyetine inceletünyor. 19 MAYIS 1992 ÖZEL ÇEKILIŞI POLTTIKA GU1NLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Azerbaycan Fotoğrafı... Bakü'de on binlerce insan şarkılar ve marşlar söyleyerek yürüyor: "Halk Cephesi'ni destekliyoruz..." Azerbaycan'da olaylar başdöndürücü bir hızla gelişiyor. Bir hafta önce Şuşa kenti düşüyor, Ermeni saldırılan hâlâ sü- rüyordu. Sokak çatışmalarının ardından Nahcıvan ve Bakü: den gelen haberler ise 'bir şeyler olacağmı' gösteriyordu. Nitekim oldu da... Bir gün önce Azerbaycan'da gerilim son noktaya ulaşmıştı. Bakü muhabirimız Hicran Öge, "Bir iç savaş çıkabilir" de- yip ekliyordu: "Durum otdukça gergin, ne olacağmı kestiremiyoruz. İç sa- yaş korkusu sardı bizleri..." Dağlık Karabağ'da Ermeniler karşısında afınan yenilgi ilk kez değildi. Modem silahlarla donanımlı Ermeni milisler Aze- riler karşısında üst üste zafer kazanıyordu. Halk şaşkın, yö- neticiler kaygılıydı. Kısaca büyük bir kargaşa yaşanıyorau. Şöyle bir soru takılıyordu kafalara: "Bq işin sonu nereye varacak?" Soruya yanıtı Azerbaycan Parlamentosu verdi: "7 haziran günü yapılacak devlet başkanlığı seçimi iptal ödilmiştir" Ardından da şu açıklama yapıldı: "A/az Muttalibcv yeniden devlet başkanlığına geörilmiş, Ulu- sal Konsey feshedilmiştir..." Bakü'de iki ay süreyle olağanüstü hal ilan edildi ve soka- ğa çıkma yasağı getirildi. Muhalif Halk Cephesi ise hemen bir bildiri yayımladı: "Sivil halkı direnişe çağınyoruz..." Halk bundan sonra sokaklara döküldü. Marşlar söyleye- rek parlamento binasına, oradan da Başkanhk Sarayı'na yü- rüdü. Geç saatlerde ise Muttalibov kaçtı. Bundan sonra ne olacak, pek bilinmiyor. Korkulan tek şey var, 0 da şu: "Azerbaycan bir iç savaşın eşiğine doğru sürûkleniyor..." Azerbaycan'da bulunan arkadaşımız Ali Tevfik Berber dün ilk ızlenımleri aktarırken şöyle diyordu: "Halk Cephesi ülkede kardeş kanı dökmek istemiyor. Halk Cephesi taraftarları Bakü'de önemli binalan ele geçirdi." Son gelen haberler Halk Cephesi'nin duruma hâkim ol- duğu, Muttalibov'un ise nerede olduğunun bilinmediği yc- lundaydı. Tam bu sırada ABD'nin Ankara Büyükelçisi Richard Berk- lay turistik bir gezi amacıyia Kars'a gitmişti. Büyükelçi, Türk-Ermeni sınırını oluşturan Arpaçay Bara- jı'nda piknik yapacaktı. Mayıs ayında Arpaçay'da her taraf yeşile dönüştüğünden olacak ki Sayın Büyükelçi, Akdenız'in mavi sularını değil Kars'ı dinlence merkezı olarak seçmişti. Elbet bunda şaşılacak bir şey yoktu... Unutmadan belirtelim: ABO Büyükelçisi, önce Erzincan'a uğradı. Burada incelemelerde bulunup şöyle dedi: "Erzincan'ın yaralarını saracağız. Dostluk bugünlerde belli olur" Azerbaycan komşu bir ülke değil, bizim için kardeş bir ül- ke. İç savaşın eşığinde olan bu ülkede olup bıtenler Türkiye için çok önemli. Azerbaycan'daki olaylar bu nedenle yakın- dan izleniyor. Hükümet, Dağlık Karabağ'ın Ermenilerin eli- ne geçrnesinden ronra konuyu önce AGİK'e, ardından BM Güvenlik Konseyi'ne iletti. Şimdi hem Ermeni saldırısı hem de bir iç kargaşayı yaşı- vor Azerbaycan. İşin içinden nasıl çıkacaklarını kendileri de Dilmiyor. Hükümet Azerbaycan'daki gelişmeleri yakından izliyor. Muttalibov bir gün önce devlet başkanlığına getıriliyor, sa- bah uyanınca kaçıyor. <:»y» r j ^ Şöyle bir soru tartışılıyor: "Muttalibov, yarın akşam yine gelir mi?" Ermeniler Dağlık Karabağ'ı ele geçirmiş, Bakü'de Halk Cephesi taraftarları halka bildiri dağıtıyor: "Kimse korkmasın, kan dökmeyeceğiz..." Saat 15.30'da Aii Tevfik Berber, Azerbaycan izlenimlehni iki cümleyle özetlıyor: "Laçin ve Ağdam'da savaş var, kan akıyor, insanlar ölüyor, Bakü'de ise halk bayram yapıyor..." İşte sizlere bir Azerbaycan fotoğrafı... Özal, 23 mayısta dönüyor "K.Irak konusunda ABD ile aynı gemideyiz' HOLSTON (Cumhurivet) - Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Kuzey Irak'ta olanlann Tür- kı>e"yı de ılgılendırdığini ve ABD Başkanı George Bush'un. "BM kararlannın uygulanma- sı" isteğini destekledığını belir- terek. "Kuzey Irak konusunda ABD ile aynı gemideyız" dedi. Houston'da prosıat amelıva- tı geçiren Özal, dün ameh>atın- dan beri ilk kez 12. kattaki odasından çıkıp Methodıst Hastanesi'nin 1. katındakı kon- ferans salonuna ınerek bir ba- sın toplantısı düzenledi. Eşi Semra Özal ile el ele yürü- yerek salona gıren Özal. ateşi- nin 36.3 derece ile normal düze- ye indiğini. artık makınelere bağlı olmadığını belirtti ve 23 mayıs cumartesı günü Tür- kıye'ye dönmeyi planladığını söyledi. "Başkan Bush. dün 'Basra Körfezi'nde asker bulundur- maya devam edeceğız' dedi, siz ne düşünüyorsunuz" şeklinde- kı sorusu üzerine Özal şunlan söyledi: Kuzey Irak halkı konusunda Bırleşmış Milletler kararlan vardır. Başkan. bu ka- rarlann uygulanmasını istiyor. Orada olanlar bizı de ilgjlendı- riyor. Çünkü. Bağdat'tan bu insanlara bir baskı gelirse Ku- zey Irak halkı daha önce de ol- duğu gıbı yine Türkiye'ye aka- caktır. ABD ile bu konuda aynı gemideyiz." Prof. Toygar ve Alıııaıı eşı oldurüldıı ML'RAT SAVAŞ EDİRNE- E-5 kara>olu üze- rindekı Alpullu ka\şağında iki kışının silahlı saldmsına uğra- yan Prof Orhan Toygar (79) ile Alman asıllı eşı Canan Toygar (70)öldü. Emnivet güçlen ile tanıklar- dan clde edilen bılgıve aöre dün sabah 09.00 sulaıinda Prof. Tovgar'm ECZ-77! Alman plakah Mercedes marka oto- mobıli E-5 karayolunun Alpul- lu ka\şağı kesimınde durduruf- du. İki kışının yardım ısteme- sinden sonra otomobilden ınen Prof. Toygar ile yardım istedik- lcrını beîırten iki kışı arasında tartışma çıktı. Tartışma sonucu sılahlannı çeken kımliği belirsiz ıkı kı^ı Prof. Tovgar ve eşı Al- man asıllı Canan Toygar'a ateş etmeye başladılar. Silahlı saldın sonucu çeşıtlı \erlerinden yara alan Prof. Toygar olay yennde, eşı Canan Tovgar ise Edırne Tıp Fakültesi'ne kaldınlırken \olda öldü 1.050.000. BAYRAMDA 4 GECE 5 GÜN Ağa Motclclc kon;ıkLınıa, ynl, kahvaltı, ak^aıiı yemeği: Dcnırv. Myra. Nt>el Baba. I\aği7, Kcko\a Hatıkkenk. Sıııema, Patara. Leroon, Kalkan. SaklıkcntV cevre gezileri; her^ey fi\ata tlalıil BAYBASÛS TURIZM (1) 33.S So (ı 1 - 33S 1() 51 ( {) 425 90 82 m.i'4.1 m.ılı \ıısln.-ı I lıınlı s V v . ı h . n \ı <. ııi.ı-ı l>k-ın)ı.- Mi K.Kİıko\ IS'I no 21 tl )