Katalog

-I7MAYIS1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 BURNUMUN KENARI Yolsuzluklan araklanan bir üst düzey bürokratın son arzusu: "Beni Amerikanhekimlerine emanet ediniz." Haftalık kurtarılmış sayfa Sayı:3 BURNUMUN ÖBÜR KENARI ANAP'tan yasa önerisi: Yüzsüzler de açıklansın! Mazoşistmi bunlar, allahaşkına! Çağlar: KİTleri bedava verelim • Devlet Bakanı Çağlar, KlTlerinhükümetin sıründa bir kambur olduğunu belirterek ^Bedava verelim gjtsin" dedi. Çağlar'ın basında yer alan budemecine son derece sinirlenen Devlet Bakanı Tansu Çillerin "Ben Llu yakamızı bir araya getirmeye çalışıyorunı, takım arkadaşJarımızın ise tutumuna bakmız Kİ"Tler bedava verilir mi?" diverek söylendı. ÇiUer, "Hiç değüseKrrierin karşdığında mandal veya piastik kova alabiliriz" dedi. /9 Mayıs'ta etek boyları ne olacak? • Her 19 Mayıs'ta gündemin önemJi sorunu olma başansını kimseye kaptırmayan "etek boyları bu yıl nasıl olacak? sorunu bu yıl da önemini koruyor. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan biryetkili "Büyük ülkenin sorunlan da büyük oluyor". diyerek bakanlığa bağlı müdürlüklerden konuya ilişkin birer rapor istendiğini belirtti. Konya İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda "suç fiilinin ortadan kaldırılması gerektiği" belırtılirken Yozgat'tada l9Mayıs'ın "erkek erkeğe'" kullanması önerisi benimsendi. Daha ıhmlı ve Liberai bir öneriyle dikkat çeken Elaağ İl Müdürlüğü"ndende "etekler diz altına indirilsin, ama eteklerin sağ alt köşesine kırmızı nokta konsun"denıldi. Cumhurbaşkanı'na verilmek üzere Samsun 'danyola çıkarılan bayrak okyanusa ulaştı • 19 Mayıs'ta Cumhurbaşkanfna verilmek üzere Samsun'dan yola çıkanlan bayrağm şu sıralarda Okyanus"u aşarak Amerika kıtasına ulaşmak üzere olduğu bildirildi. Her yıl atletlerimiz tarafından Samsun'dan ahnarak Ankaraya götürülen ve orada Cumhurbaşkanı "na ulaştınlan bayrak, bu yıl Cumhurbaşkanımızı "Amerikan hekimlerine emanet ettiğimiz" için zorunlu olarak Amerika'ya götürülüyor. ıncır çekîrdeği Türkiye'de bir türlü anlaşılama- dım. ALPMUU» TÜRKEŞ MÇPGemt Bafkmm Prenses ruhluytım ÖZLEHUYMAZ 1992 TSHUyeGizeUk KraBçesi Türkiye'de hâlâ çağdaş Türk resminden söz ediliyorsa. bizefsanevi birer kahraınanız. SORİMYIUM Ressam Feminist değüim. KONUNftMY Tiyatrooymcusu JL. Ben ister istemez son genel başkanım. BtLHTECEVtT DSP Genel Bafkam Din dersi zorunlu olmah. KİKML TtPTMI MW Eğitim Bak, Her erkek keman çalan bir orangutandır. «TUM.GAM TiyanoculŞarkıcı Dökmeden ye be kardeşim!• Kuruluşlardan birinin. Ukrayna'da hiçbir zaman yapmadığı konutlar için 35 milyon dolar kredi aldığı bildiriliyor. Emlak Bankasfnı düzcnli aralıklarla ve sılah kullanma- dan soyan bir grup devlet ada- mı. >alınmci. üst düzev bürok- raı ve ga/etecının adlan elc gcçırildı. Söz konubu bankanın. ANAPdöncmi diyc bilincn La- le Devri* ndc milİeıin yuvasını \aparkcn. bir grup ımtiyazlı ki- şinin dc. karşılığında "hicbir şey" beklenmcksi/in Ataköv, ci- \anna konuşlandınldıâı anla- Şlldl. Aynca. Özal Ailcsi'nin rçcba- ti \c likiı yağ ihliyacını karşıla- mak icin kurulmu^ bulunan ESK A'nın da. adı geçen banka- >a son belirlcmelere göre 400 milyar lira borçlu olduğu bclir- tildi. Avnı kurulu^un Uk- rayna'da hiçbir zaman \upma- dıgı konutlar için de 35 milyon dolar krcdi aldığı gelen habcrlcr arasında. Açcık vc seççik düşüncclerini ıfade eden bir iisl dü/ey bürok- rat da "Biz vaktivle kendilerine uyarıda bulunduk. Dökmeden je be kardeşim! Bak. bi/im vedik- lerimizin kırıntısını bulabilivor- larmıT"de(.l] Konıcnjan lıstcsinın sa\ lu- mızın dar alanlannda yer alma- sı olanaksız göründiiğü ıçın. Ga/ciecıler Cemivcıfnc başvu- rarak. \ı\enlerin toplu listcsinin "1992'den Geemise Yiyenler" adı altında bir gazetc ile halka duvurulmasını öncrdik. KONTENJAN NEDİR? BurunLaurusse'agöre, kontenjcm, ense kahnlığı ve kcın bağlanna bakıtarak ve çıkar beklenerek verilen öncelikıir. Kontenjan, gelen ağalara ve gidenpaşalara verilir. Kimlere verileceği zaman içerisinde, atmosfer koklanarak ve ama her lüikümel döneminde mutlaka verilir. Geleneklir. KİMLERE VERİLİR? BAŞKARİKATÜR Mandela'dan Türk zencilerine destek Zenci lıder Nelson Vlandela'nın bu vılkı Atatürk Ödülü'nu reddetmcsi tüm yurtıa şok varaitı. Mandela'nın bu dav- ranı^ına bir anlarn verilemcdiğini bclir- ten \etkililcr. şimdı ödülü kimcvcrceck- lerini uırlışıvorlar. Ötc >andan. konu\ a ilişkin bir açıkla- ma yapan Mandela, "Bu davranışımdan Atarürk'ün kişiliğine \e düşüncelerine sa>gısızlık ettiğim sonucu çıkarılmama- lıdır. İ Ikenizde /enci muamelesi gören ba/ı a/ınlıklara >e işkence gören gri va- tandaşlarınua destek \ermek amacıyla ödülü reddettim" dedi. Bunun üzcrinc bir basın toplantısı ya- pan son dönemlerin gözde "Atatürkçü- sü" Adnan Hoca, "Mandela Bey almıva- caksa, ödülü ben şcvedcbilirim*" dedi. Aynca ödülünii Evren'den alırsa daha kıymete geçeceğını ue sözlcnne ekledi. New York'ta Türk adımlı yürüyüş Bılındiği gibi. her 17 mayıs gcldiğinde milletçe yck-kulak olur vc kulağımızı toprağada\ı>arak Nevv York"ıakiTürk avak scslcrini ışitmeve çalışın/. Dcmirel konu\a ilişkin bir açıklama \ aparak "Arkadaşları sökünete davet et- tik. Proıakas.tonagelmemeleri konusun- da uyardık. Bir de. elbette. dtş itibarımı/ı /.edcleyici şe>lere müsamaha gösterilme- mesi gerektiğini sövledik" dedi. Yüriijü^ önccM hazırlanan dövız \e pankartlann Hüslon'dan yola çıkan bir grup Türk taratindan Ncvv York'a ulaş- tırılmak üzcre olduğu. pankart vc do- vizlerde ^u tiir sloganlara rastlandığı bclirtilivor: "Kürtce TV'de Israrlıyını." •'Sığınnıa Hakkı İsti>oruz. Yasa içi ^i^iciÖrgüt-ESKA" "He> George. \ ersene Borç!". "Ka\ı- sı>ı Bir de \lalat\a'da Ne\in.", "Arka- daş Yakinimdir." SON DAKKADA TVGAFLARI mYer:Sho\vTV Konu: Rüstem Batum Show 'da Seren Serengil'e hayat pahalılığı ile ilgilisorulan soruya verilen yanıt: "Hayat pahahhğını biliyorum. Çünkû çevremde konuşuluyor." • Yer: TRT1 Konu: Salı 00.45 Gece Bülteni. "Sincaıt belediyesindeçahşan 900 bin işçiile toplu sözlepne imzalandt." mYer:Sıarl Konu: Haftanmgolüyarışmasuiı kazanan bir seyircinin Bülert Karpal tarafından tanıttlması. "Evet sayın seyirleer. Gördüğünüzgibi karşuuzda tam bir Starl izleycisi! f Omuzuna vurur) Patpat!.. Saat04.00... SenYoksun! "Dünya değişir- ken" biz değiş- memekte direni- yoruz. Aynı şey- leri yaşamak. aynı yemekleri yemek. aynı şar- kılan dinlemek "Sarmısak Treni"ne binmiş biz zavallı Türk- leri gelişmekten alakoyuyor. "Tahanunül Ötesi"yiz. Çün- kü, tahammül süresi geçmiş ilaçlar içiyo ruz. "Sakatatçı dükkânı"- ndaki iç etler gibi bölün- müşüz. Ve faİar ekrneği 'unıut'la gevişle- niyoruz. Dünya değişiyor. saat- ler bir ileri bir geri alıruyor. Katı-kötü-kaka Sovyetler eşit olarak payedili- yor. Komünist duvarlan yıkılı- >or. Biz hâlâ aynı kafadayız. Biz kim miyiz? Bir grup solcu dinazoruz. Ama, hiç değil- se sözümüzü tutuyoruz. Senin gibi yapmıyoruz. Baksana; "Saat 04.00... Sen voksun!" NE Basınımtzın gündeminde uzun süredir başköşeyi işgal eden Efe ile Ökkeş muhabbeti, sonunda ha>>ancıkları çileden çıkardı. Dün biraraya gelen Efe ve Ökkeş, düzenledikleri basın toplantısın- da sahiplerini protesto ederek. insanlara da köpek isimleri verilmesi gerektiğini savundular. Basın toplantısı sonunda kucaklaşıp öpüşen Efe (sağda) ve Ökkeş, böylece "köpek köpeğin etiıû ısır- maz" söziinü de haklı çıkarmış oldular. (Foto: Asi) Lüıfen biribanasöylesin; "dokunubnazhk "ne demek? Onlar biziın dokunulmadtk bir larafımızı bırakmıvor da, bu ilahi "dokunulmazhk"ları nereden kaynaklanıyor' Buyüce Medisi biz seç- meclık mi.' (Sızı bılmem, ama ben seçmedim). Bu "dokunulmaz" nmhteremler yoldan geçecek diye benim işe gittiğim yolları kesmediniz mi? Mecliste göz göre göre adam öldürüldüğünde "dokunulmazhğm" neden hâlâ "dokunubnazbğı" vardı? Benim cebimden parann çalan adamın "dokunulmaz " olması için oy kullananlar kimler? Ne demek bu "dokunulmazhk?" Dokunulmazlığı mı var? DEMEK DÖRDÜNCÜKEZ Zeynep Özal 3. kez evleniyormuş. Hemen düzeltelim; 4. kez!.. AN AP döneminde Emlakbank larafındanda "ev"lendirilmişya. BEKÂR-ET Bekâret olayınm sorumlusu Ula Lisesi Müdürü açığa alınmış. Merak etmeyin, yakında daha iyi birmevkiyeatanır. Örneğin, Talim ve Terbiye Kuruluüyeliğine... TARİHTE HERHANGİ BİR GÜN MIMTAZ ARIKAS 17 Mayıs YAPAN) MOPSUeözuunroz. BARI$ UGRUNA.. coır, Ğ , ÖNC£IEKİ SAMI/EL, DÜÇMES/ SONUCU,XÖG S/ie Yt- gürütc MÜO'TJ ILERUMtŞ YAŞfNt' KASTEPEeeZ, "oNEMÜ /C4- ytp OEĞ/L "OEMif re sözt£&/v/ çöyıf &4S-. HflFfANIW YOBUMU Basına Yardıma Olalım Babo Doğuda uygulanan devlet politikasınınbirkara mizaha döndüğü gerçektir. Bunu ne kadargizlersek gizleyelim Güney Afrika'dan bileduyulduğunu görüyoruz. Anlatacağımız olayı ister mizah olarak algılayın, ister gerçek olarak algılayın. O sizin cıvıl cıvıl basınınıza kalmış. Doğuda bir kentte görev yapan gazeteciler, teröristlerin bir korucuyu astıklannı haber almışlar. Olay yerine vardıklannda her zamankigibijandarma, özeltim görev başında otduğu için basının görevi engellenmiş. Israr para etmeyınce gazeteciler otele dönmüş. Aradan bir saat fıfan geçmiş ki birçocuk koşarak gelmiş soluk soluga "Gazeteci abiler, koşun gelin, sizin için bir korucu daha astık" demiş. Yorum: İç savaş kadar iğrenç kara mizah üreten başka birşeyyoktur... POLİS İÇİN HER ÎHBAR KUTSALDIR! Devlet 055 PoJis İmdat telefon hattıyla yine ama bu kez tarklı bir boyutta karanlık yanımıza sesleniyor. Muhbirlik bin yıllık bir kurum, bin yıllık bir insanlık zaafı ve tarih bo- yunca çeşitli şekilleri görüldü, ama bu dönemde muhbirlik >aşadıgımız dcğer iklimini çok iyi bir şekilde özetliyor: "îh- bar et, hep arzuladığın kolay yoldan para ka/anmayı bir de bö\le dcne. Yani işe profesvonelce bak. İhbarını vap ve sonra bizebirkodnumarasıver.sonradabankahesap nwnanun. th- barın de\let adına başarıh bir operasvonla tamamlanırsa bah- ka besap numarana gerekli gördüğümüz parayı yerieştirece- ğiz!" Yani cski vatan millet numaralannın yerine ihbarcının önüne ilginç. gizemli, iç graklayıcı kazan yollan cıkmışür. De\ let artık biliyor ki kof yurtseverlik duygulanyla, hamasi nuiuklarla ihbarcılık sistemi ıstenildiğı gibi işletilemez; bu iş- ten vcrimli uzun vadeli sonuçlar alınamaz. Öyleyse ben ih- barcının zeki. dtkkatli ve cebini düşünenini severim diyerek "yeni ihbar düzehi"ni halkımıza sunuyor... Kazanç yollan sadece devletin uygun gördüğü bir parasal miktan bankaya yatırması değil. Başka yollar da var; Örne- ğin uyuşturucu madde yakalattınız diyelim. Yakalatüğınız uvuşturucu maddenin belli bir oranında size para verilecek. Vc para miktannı DMO saptayacak. "Bu arkadaşşu kadar esrar vakalattı, bunun günlük kur üzerinden parasal karşılığı şu. Bu arkadaşa da ?u kadar para >erilmesini biz DMO olarak doğnı ve \erinde bir karar olarak görüyoruz." Yahu DMO ne zamandır bu uyuşturucu işjyle uğraşıyor anlamadım? Yani /larkotık şubeyle bu kurumun ilişkisi nedir? Devlet bu; hik- metinden sual oiunmaz!.. Bitmedi. Diyclim muhbirimiz kaçakelektronikeşya yaka- lattı. İşte bu durumda devletin vereceği para kesin gibi. Ne kadar? Yakalatüğmız eşyanın % 25'i kadar. iyi de siz ne ka- dar yakalattığınızı nereden bileceksiniz? Bilin ona göre ihbar edin efendim. "İnsan hic ihbar ettiği malın miktannı bilmez mi? Siz bir profesyonelsiniz ve işini/i iyi takip edin. Burada ço- cuk mu eğlendiriyoruz?" Pekı, halkımız bu profesyonel ihbarahğa gönül verdi mi dersınız. Birtakım büyük gazetelere göre halkımız yemiyor, ALOVIOS&Mİ? içmiyor ihbar ediyor. Millet ihbarkolik olmuş, yataklara düşmüş. "Fılan örgütü neden ben ele vermedim de Necla Ha- nım'ın görümccsi venııiş" diye. Kadınlar kocalannı boşuyor- muş, geceleri boş oturup çevredeki şüpheli şahıslan ihbar etmiyorlar diye! Ancak siz bu büyük gazetelere pek aldırma- yın. Şu ara 055'i en çok arayanlar küçük çocuklar: "Amca bana masal anlatsana" diyorlarmış çıkan polıslcrc. Aynca bir yetkiliyle konuştum. Gece ders çalışmayıp da haytalık eden. ama ertesi gün sınavı olduğunu anlayınca "bizim okuia bomba kondu" diye ihbar eden öğrenciler de varmış ihbara- lar arasında. Tabii arada "zeki" ve "çevik" ihbarlar yapılmı- yor deği]. Ancak bir başka durum var, o da şu; ihbarcılan- mız şu ana kadar kod numarası, hesap numarası fılan vermemişler. Acaba ihbann ze\ki yetip de artıyor mu? Heye- candan pâra kazanmayı boşluyor. Yoksa neme lazım, şimdi devlet kendisinden para istiyoruz diye bizi de gözaltına ahp iyi bir bcıızeıırdiye korkuyorlar? Bilemiyorum. Bildiğim, ih- barcılığın yeni ekonomik gelişmelere uygun olarak karakter değiştirmesi. İhbarcılığın yurtseverlik katından çıkıp, eko- nomik düşünen insana dönük olması. Devlet birtakım insanlara gülüyor, kime mi? Ya işte acaba her ihbar doğru mu? Yani şimdi adam birine kızdı, ihbar etti, o zaman ne olacak? Yalan ihbarla, gerçek ihban nasıl ayıra- caksınız? Bu işte biraz titizlik olmah diyenlere. Laf olsun diye bir yetkiliye bunu da sordum: "Her ihbar bizim için kutsal- dır"dedi. Biliyordum böylediyeceklerini... Cezmi Ersöz MENDİL