15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 NİSAN1992 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Cumhurbaşkanı Mitterand, görevinden istifa eden Cresson'un yerine maliye bakanı Beregovoy'u atadı Fransa Başbakanı seçiın hezimetine yenildi Bosna'da polis eylemi • Drç Haberier Servisi-Bosna-Hersek cumhuriyetinın başkenti Saraybosna'da önceki gün polisler bir protesto yürüyüşü düzenlediler. Reuter'in haberine göre. cumhuriyet emniyet gücü üyeleri, örgütün ulusal sınırlara göre parçalanmasına karşı çıkıyorlar. Cumhuriyetin etnik İiderleri geçen hafta başında Brüksel'de bir araya gelerek, cumhunyetteki çatışmalara etnik özelliklere göre çizilecek sımrlar oluşturarak çözüm bulma konusunda anlaştılar. Hasbulatov eleştirdi • AA (Moskova)- Rusya Parlamentosu Başkanı Ruslan Hasbulatov, hükümetin icraatının büyük bir sınavdan geçeceği, gelecek hafta başlayacak olan halk temsilcileri kongresi önoesinde. fiyatlann serbest bırakılmasını yine eleştirdi. Hasbulatov, dün parlamentoda yaptığı konuşmada. ocak başında başlatılan fiyat serbestisinin başansız olduğunu söledi. Fiyatlar serbest bırakılmadan önce üretim sektöründeki tekellerin parçalanmış olması gerektiğini belirten Hasbulatov, bu yapılmadığı için üretimde artış sağianamadığını bildirdi. İsveç'te silah soygunu • AA (Stockhobn) - İsveç'de gerçekleştirilen son 20 yılın en büyuk silah soygununda, orduya ait bir silah deposundan 221 adet makineli ve otomatik silah çalındı. İsveç basınında yer alan haberlerde soy gunun ne zaman yapıldığı belirtilmedi. Ancak soygunun asken depoya yakın bir bölgeden yeraltı tüneli kaalarak gerçekleştirildiği belirtildi. Soygun sırasında çahnan silahlann hepsinin son model olduğu bildirildi. Irkçı örgütler ya da silah hırsızlan tarafından gerçekleştirildiğinden şüphelenilen soygunda çahnan silahlann uluslararası piyasalarda satılması ihtimali üzerinde durulduğukaydedildi. İsveç'deson 15 yılda, orduya an 300 silah deposundan bu türsoygunlann yapıld^ğı bildirildi. Ordu Çeçen'in elinde • AA (Moskova) - Kuzey Kafkasya'daki Çecen Cumhuriyeti Parlamentosu, ülkedeki BDTordu birliklerini kendi denetimine geçirdi. TASS'ın haberine göre Parlamento Başkanı Hüseyin Ahmedov, bundan sonra askeri birliklerin, Çeçen Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını korumak için görev yapacaklannı söyledi. Ülkedeki BDT birliklerinin parlamentonun bu karannı kabul ettikleri öne sürüldü Davos'un esrarı • AA (Atina) - Başbakan Süleyman Demirerin Davos'ta geçen ocak ayı sonunda Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis ile yaptığı görüşme çizgi roman konusu oldu. Atina'da yayın hayatına yeni başlayan aylık Flash dergisi, "Davos'takı esrar" başhğı alünda Mitsotakis - Demirel görüşmesir" 5 sayfalık bir çizgi roman olarak yayımladı. Mitsotakis'in Davos'ta Başbakan Demirel'den önce Kıbns Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu'yla görüşmesi ile başlayan çizgi roman, Yunan başbakanını Demirel ile görüşmesinde Kıbns konusunu Türk-Yunan ilişkileri kapsamından çıkarmış gibi göstenyor. Cindoruk'un konugu • AA(Ankara)-TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk. Çeçen İnguş Cumhuriyeti Başbakanı Yaragi Muhammed"i kabul etti. TBMM Başkanı Cindoruk, kabulde Türk cumhuriyetleriyle ilişkileri daha da geliştireceklerini söyledi. Türkiye'nin, Türk cumhuriyetlerinin toprak bütünlüğûne ve egemenlik haklanna büyük saygı duyduğunu belirten Cindoruk, "Bizim Türkiye Cumhuriyeti olarak hiçbir ülkeden toprak talebimiz yoktur. Aradığımız dostluk, kardeşlik ve ortak bir medeniyet kurmaktır" dedi. Hüsamettin Cindoruk, Türkiye'nin banş asnnın gerçekleşmesine büyük katkıda bulunacağını da kaydetti. Bush'tan yardım atağı • AA (VY ashington - Moskova) -ABD Başkanı George Bush, diğer sanayileşmiş Baülı ülkelerle birükte BDT ülkelerine yeni bir yardım kampanyası başlatacaklannı duyurdu. Başkanın Beyaz Saray açıklamasına göre paket, 24 milyar dolardan fazla. ABD'nin aynca 1.1. milyar kredi garantisi vereceğini söyleyen Bush. soğuk savaş döneminden kalan ve ABD şirketlerinin Sovyetler'de pazar aramasını önleyen yasanın değiştirilmesi için girişim yapacağını bildirdi. Bush, uzun süredir BDTye yardım konusunda adımatmamaklasuçlamyordu. Başkan bu girişimın baskı ya da yaklaşan seçimlerleilgisi olmadığını söyledi. MINE G. SAULNTER (Paris) - İkti- dardaki Sosyalist Parti'nin 22 mart bölge konseyleri ve 29 mart kanton seçimlerinde uğradığı bü- yük oy erozyonu, beklenen sonu- cu verdi. Fransa Cumhurbaşkanı Francois Mit- terrand, dün sabah başbakan Edith Cres- son hükümetinin istifasını kabul etti. Mit- terrand, Cresson hükümetinin Maliye bakanı Pierre Beregovoy'u başbakanlığa atadığını bildirdi. "Zamana zaman tanıyan cumhurbaşka- nı olarak tanınan Francois Mitterrand, hükümet değişikliği karannı almadan ön- ce, başta Edith Cresson olmak üzere sıra- sıyla Pierre Beregovoy, eski başbakan Michel Rocard ve Sosyalist Parti'nin "fil- leri" diye anılan ileri gelenleri Lionel Jos- pin, Pierre Joxe ve AT komisyon başkanı Jacques Delors ile görüştü. Bu görüşmeler sırasında, müstafı başbakan Edith Cres- son'un yerini koruyabilmek için dişe diş bir mücadele verdiği belirtiliyor. Edith Cresson, iktidara geldiğinden bu yana Sosyalist Parti'nin ağır toplannın kendisine yardımcı olmaktan çok engelle- meye çahştıklannı ve özellikle yeni başba- kan Pierre Beregovoy'un, yapmak istediği tüm yeniliklerin önüne set çektiğini düşü- nüyor. PORTRE EDİTH CRESSON Savaştı, ama yenildi Adını ilk olarak Sosyalist Parti'nin Gençlik Kolu Başkanlığı'na getirildiğinde duyurdu. Bu tarihten itibaren Chatellerault'te sandalyesini sağlama almaya çalışü. Sosyalistler 1981 "de iktidara geldiğinde Tanm BakanhğYnagetirildi. 1990yıhnda "Dünyada ekonomi savaşlan sürüyor ve Fransa buna seyirci kalıyor" gerekçesiyle Michel Rocard hükümeunden istifa etti. Taraftarlan, Cresson'un söz değjl eylem insanı olduğunu. Japonya ve ABD'ye karşı ülkesini Avrupa'da güçlü konuma getirmeyeçahştığını savunuyorlar. Herkesin hemfikir olduğu konu ise Cresson'un mücadeleyi son ana kadar bırakmadığı şeklinde dile getiriliyor. Bir ay önce verdiği bir demeçte, "Tüm gazeteler ne zaman gideceğim sorusuna yanıt anyor. Sanınm biraz bekleyecekler" demişti. PORTRE PİERRE BEREGOVOY Ukraynalı göçmenin oğlu Cumhurbaşkanı Mitterrand gibi Ikinci Dünya Savaşf nda Alman işgaline karşı savaş veren birdirenişçiydi. 15yaşında öğrenimini bırakarak, bir ortaokul m diplomasıyla hayata atıldı. İlk işi, tren •| makinistliği oldu. Bir Ukrayna göçmeni " ile Normandiyalı bir Fransız hanımm oğlu olan Beregovoy, devlet memurluğu kademelerinihızlatırmandı. İkinci Dünya savaşı sırasında sosyalistlerin kurduğu çeşıtlı partileregiren yeni başbakan. 1969 yılında Mitterrand'ın başkanlığındaki Sosyalist Parti'nin ulusal sekreteri oldu. 1981 Cumhurbaşkanhğı seçimlerinde Mitterrand'ın kampanyası için seferberolan Beregovoy, seçimler kazanılınca, "cumhurbaşkanhğı genel sekreterhğıne" atandı. Geçen haftalarda yaşanan iki ara seçim- lerde, oy oraru yüzde 18'lere düşen Sosya- list Parti, artık eski Maliye ve yeni hükü- met başkanı Pierre Beregovoy tarafından 1993 ilkbahannda öngörülen genel seçim- lere hazırlanmak, daha doğrusu toparlan- mak durumunda. Fransız cumhuriyet tarihinin ilk kadın başbakanı Edith Cresson, 15 Mayıs 1991'- de getirildiği hükümet başkanı görevinde 10,5 ay kalmış oldu. Cresson, büyük umut- larla başladığı bu görevde, hiç bir başbaka- nın uğramadığı oranda bir hızla gözden düştü. Bu durumun başında kuşkusuz. ka- dın başbakanın görevinin ilk günlerinde kullandığı "amiyane" dilin etkısi büyük. Argo sözcükleriyle ünlenen başbakan, kısa süreli iktidannda Japonya'ya karşı başlat- tığı ithalat kısıtlaması kampanyası ve İngı- liz erkeklerine yönehk söylediği "galiba çoğu eşcinsel, çünkü Londra'da kimse yü- züme bakmadı", teşhisleriyle ünlendi. Sosyalist Parti'nin önlenemeyen inişıni durdurmak, hatta çıkışa geçirmek artık Pi- erre Beregovoy'un görevi. Eski Maliye bakanının bu alandaki başansı 1993 ilkba- hanna değın gerçekleşmek zorunda. Çün- kü iktidar partisi, 1993 genel seçimleri yiti- rildiği takdirde, uzun süre için Fransa'yı yönetmeye veda edecek. Orkestra adam ya da kısaca "Bere" diye anılan başbakan, 1984 yıhnda kurulan Fa- bius hükümetinde maliye bakanhğı görevi- ni üstlendi. 1988 yıhndaki Rocard hükü- metinde ise bakanlığjnı korumakla kalma- yıp "devlet bakanı" da oldu. Ve bu durum, Edith Cresson hükümeti içinde de değiş- msdi. Ne var ki Edith Cresson, bugün ya- kınlanna Beregovoy'un kendisine Elysee Sarayı tarafından "empoze" edilen bakan- lardan biri olduğunu söylüyor ve Cresson ile Beregovoy'un arası hiçbir zaman par- lak olmadı. Pierre Beregovoy, sosyalist iktidann ilk baslannda, yani 84 yıllannda "devietleş- tirme" politikasının ateşli bir savunucusuy- du. Oysa 88 yılında aynı görevi sürdürür- ken 180 derecelik bir değişimle pek çok devlet kurumunu özelleştiren insan olarak da tanınıyor. Bugün, Beregovoy'un ardın- da sanayiciler ve özellikle Borsa var. fşsiz ordulannın bu politikacıdan fazla hoşlan- dıklan söylenemez. 1993 genel seçmleri, sosyalist iktidar açısından son sözü sanayici, varsıl ve borsa dünyasının mı, yoksa bu dünyalann mo- dernleşme politikalan içinde her gün yüz- lercesi işsiz bırakılan öfkeli halkın mı söyle- yeceğini göstermek açısından ilginç olacak. Birinci raundu. Cresson hükümetini yıka- rak işsizlerin ve hoşnut olmayan halkın kazandığı bir gerçek. 14. Ordu, Rus azınlığın yaşadığı Dinyester'de kuşatma kaldınlmazsamüdahale edeceğini açıkladı Rusya ordusu, Moldavya'da devrede Dış Haberier Senisi - Moldavya'da gerilim hızla tırmanıyor. Aynbkçı Rus azınlıkla hükümet birliklen arasındaki çatışmalara, şimdi de Rusya ordusu katılıyor. Rus 14. Ordusu'nun komutanı General Yuri Netkaçev dün Moldavya yöneticileri- ne ültimatom vererek Moldavya'dan ba- ğımsızhğını ilan eden Rus azınlığın kurdu- ğu 'Dinyester Cumhuriyeti'nin çevresinde Moldavyah güvenlik güçlerinin oluşturdu- ğu kuşatmanın kaldınlmaması durumun- da, Rusya ordusunun saldınya gecebilece- ği uyansında bulundu. AFP'nin haberine göre Rus ordusunun ültimatomu ardından Dinyester bölgesin- den bir heyet Moldavya hükümeti ile gö- rüşmek üzere başkent Kişinov'a hareket etti. Rus ordusundan bir askeri sözcü de ültimatomun. görüşmeler sonuçlanana dek askıya ahndığını açıkladı. General Netkaçev, ültimatoma ilişkin açıklamasın- da, aynhkçı Rus milislerin hareketini bas- tırmak amacıyla Dinyester bölgesindc olağanüstü hal ilan eden ve Benderi kentinı kuşatma altına alan Moldavyah güvenlik güçlerine, kentten çekilmeleri için dün ak- şamüstüne kadar süre tarumışü. Ölü sayısı arüyor Rus aanhkla Moldavyalı birlikler ara- smda en şiddetli çaüşmalara sahne olan Benderi kentinde önceki gün meydana ge- len catışmalarda ölenlerin sayısının 10'a yükseldiği bildiriliyor. Önceki gün zırhh araçlarla kente giren Moldavya güvenlik güçleri, Benderi'nin ana meydanında bazı otomobillerle bir otobüse ateş açmıştı. Bu arada kadınlardan oluşan yaklaşık bin kişilik bir topluluğun Dinyester bölge- sinin merkezi kenti Tiraspol yakınlannda bir askeri üssü işgal ettikleri bildirildi. Ka- dınlann. çaüşmalara katılabilmek için hal- ka silah dağıtılmasıru istedıklen kaydedıl- di. Rus ordusunca verilen ültimatomun ar- dından bir süre için durulan çaüşmalann dün akşam yeniden alevlendiği bildirihyor. Moldavya'da Dinyester cumhuriyetinde, hükümet güçlerine karşı savaşan ayrılıkçı Rus milislerin inıdadına Rus ordusu yetişti. BM'de Libya'ya ambargo konmasmdan yana oy kullanan Venezüella'nın Trablus elçiliği kundaklandı Libya'da ambargo kararına büyük tepki Dış Haberier Senisi - Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Libya'ya hava ablukası ve silah ambargosu karan almasının ardından, Libya- lılarda Batıh ülkelere karşı büyük bir tepki başgösterdi. Güvenlik Konseyi'nde ambargodan ya- na oy veren Venezüella'nın Trablus'taki elçiliği dün kundaklandı. Reuter ajansının haberine göre dün öğle saatlerinde Trab- lus'taki Venezüella Büyükelçiliği'ne saldı- ran bir Libyalı öğrenciler, molotof kokteyll-eri atarak elçiliği ateşe verdi. Libya ile diplomatik ilişkisi bulunmadığı için İngiltere'nin bu ülkedeki çıkarlannı gözeten İtalya Büyükelçiliği'ne de saldın düzenlendi. Saldın sonucunda elçilik bina- sının camlan kınldı. Benzer biçimde Libya"da ABD'nin çıkarlannı kollayan Belçika Büyükelçiliği'ne de taşlı saldında bulunuldu. Rusya Büyükelçih'ği'ne de mo- lotof kokteylleri atıldığı bildirildi. Oylama- da ambargodan yana oy veren Fransa ve Avusturya gibi ülkelerin elçiliklerinin önünde ise protesto gösterileri yapıldı. Ba- tılı diplomatlar. bu elçilik binalanna saldı- nda bulunulmadığını ve gösteri yapan yaklaşık 100'er kişilik gruplann, çoğunluk- la öğrencilerden oluştuğunu bikürdiler. Güvenlik Konseyi'ndeki oylama sırasın- da çekimser kalan Hindistan gibi bazı ülke- lerin Trablus'taki temsilciliİderi de dün protesto gösterilerine sahne oldu. Ancak bu gösteriler sırasında olay çıkmadı. Saldın ve gösterileri önlemek isteyen gü- venlik güçleri ile öğrenciler arasında çatış- ma çıktığı ve çok sayıda öğrencinin yara- landığı bildirildi. Libya, saldınlar yüzünden elçiliği büyük zarar gören Venezüella'ya tazminat ödene- ceğini açıkladı. Libya haber ajansı JANA'- nın bildirdiğine göre hükümet, saldınya hedef olan elçiliklerde bulunan görevliler- den kendi güvenliklen için binalan boşalt- malannı istedi. Libya lideri Muammer Kaddafı de halkı sükûnete çağırdı. BM Güveniik Konseyi'nin Libya'daki son gelişmeleri ele almak üzere olağanüstü toplanacağı öğrenildi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri But- ros Gali, Libya yönetimiyle BM arasmda bir uzlaşmaya vanlabilmesi amaayla bu ülkeye yardımasını gönderiyor. BM Genel Sekreterliği Siyasi Işler Müsteşan Vladimir Petrovski, Libyah yöneticilerle temaslarda bulunarak sanıklann ABD veya lngjlıere gibi konuyla ilgili ülkelerden birine tesh'm edilmesi için çağnda bulunacak. Thatcher'ın mirası Major'ı zorluyor EDtP EMtL ÖYMEN ( Londra) - Gelecek hafta bu sabaha karşı, İngiltere'nin yeni başbakanı bel- li olacak. 9 nisan perşembe günü yapılacak seçime bir haftadan az süre kala, kamuoyu yokla- malan seçmenin gerçek tercihini hâlâ açık-seçik yapamadığını gösteriyor. Yoklamalarda birkaç puanla kâh biri kâh değeri öne geçen iki büyük parti ara- sından. kararsız seçmenin, üçüncü bir güç olarak Liberal Demokrat Parti'yi görmeye başladığı izleniyor. Partiye des- tek son günlerde yüzde 5 gibi azımsan- mayacak bir oranda arttı. Aynı yoklamalar, lideri Paddy Ash- dovvn'm, iktidara oynayan Jşçi Partisi lideri Neil Kinnock'tan daha popüler ol- duğunu da gösterdi. Seçmen, bu üçüncü partiye iktidar şansı tanımıyorsa da lide- rine yüzde 20 gibi bir destek vererek "başbakanlığa yakıştığı" görüşünde. Iş dünyası da Kinnock'ı "tutmadığı- nı" gösterdi: Kamuoyu yoklama sonuç- lan açıklanınca, borsada hisse senetle- rinde çarşamba günü 8.5 milyar sterlin değer kaybı oldu. Başbakan Major, Liberal Demokrat- lar'ın güç kazanması karşısında "Onlara verilecek her oy, İşçi Partisi'ni iktidar ya- pacaktır," demeye başladı. "Liberaller, bir Truva aüdır," diyen Major, "Oyunu- zu iki partiden birine vereceksiniz, orta bir yol yoktur," dedi. Thatcher döneminin yükünü çeken, "altta kalan" tabakalar, bunun acısını Major'dan çıkartıyor. Major, gittiği bazı yerlerde yumurlalara hedef oldu. Bazıla- n seçim otobüsüne isabet etti, Major'ın sırtına gelenler de oldu. Yüzünden tebes- sümü eksilmeyen Major. her gittiği yerde bir "sabun sandığı"nın üzerine çıkıp ko- nuşuyor. Iktidara bir hafta kaldığına inanan işçi lideri Neil Kinnock ise, "Sabun sandığı- nı bıraksın da gecelerini karton kutular içinde geçirenlere baksın," dedi. Thatc- her yıllannda "altta kalanlar"ın toplu- mun tortu tabakası olarak görüldüğünü söyledi. İşçi Partisi, "daha vicdanh bir sosyal siyaset" vaazı veriyor. Görüşleri yeterince polarize olmayan, siyaseti profesyonel poliukaalara bırak- mayı tercih eden İngiliz seçmeni, 1979'- dan bu yana ideolojik boyuttan en yok- sun kampanya ile karşı karşıya. Orneğin Thatcher'ın devrilmesine yol açan Avru- pa Topluluğu tartışmalanna, iki büyük parti değinmedi bile. Seçmen, AT işlerin- den anlamıyor. AT ile yakın ve etkin iliş- ki isteyen, Batı Avrupa'nın en önemli para merkezi olma özelliğini Frankfurt'a kaptırmamak için çabalayan "City" (borsa merkezi). On yıl önce her üç seçmenden birinin oyunu alan İKP'nin mirasçısı DSP, sosyalistleri geçmeyi hedefliyor ttalyan konuinistleri artıkyüzdeyirmiyerazıNtLGÜN ÇERRAHOĞLU (Roma) - Sovyetler Birliği'nin olmadığı bir dünyada İtalyan komünistleri ilk kez seçimlere giriyor. Geçen yıl İtal- yan Komünist Partisi'nin (İKP) küllerinden doğan "Demokratik Sol Parti", gene ilk kez yeni genel sekreteri Achille Occhetto ile girdiği se- çimlerde yüzde 20 ile yüzde 18 arasmda oy almayı bekliyor. DSP'nin Uderi Occhetto Çok değil. bundan on yıl önce partinin Berlinguerh yıllarda her üç seçmenden biri- nin oyunu aldığı günler çok uzaklarda kal- mış görünüyor. Bugün Occhetto'nun tüm gayreti Bettino Craxi'nin sosyalistlerini ge- nde bırakmakla sınırlı. Bu açıdan 5 nisan seçimlerinde İKP'nin varisleri tüm kredibi- litelerini ortaya koyuyorlar. "Demokratik Sol Parti" (DSP) adıyla seçimlere giren eski komünistler bu seçim- lere aynı zamanda yeni bir simgeyle giri- yorlar. Partinin eski sembolü olan orak ve çekiç uzak bir anı olarak, seçilen yeni simge dive seçilen meşe ağacmın köklerinde mu- hafaza ediliyor. Fransız devrimi dönemin- de "özgürlüğü" ifade eden meşe ağacı, çevre sorunlan ile boğuşan bugünün orta- mında da ekoloji kültürünü temsil ediyor. Her türlü Marksist kalıntıdan kendini arındıran ve demokratik merkeziyetçilik kavramlanndan kurtalan DSP bugün kar- şısında İKP'nin mirasına sahip çıkan bir ikinci parti buluyor. DSP'nin dönüşümü- nü kabul etmeyip sonuna dek komünist kalmakta direnen eski İKP'lilerin kurdu- ğu, sol yelpazenin ucundaki bu yeni ikinci partinin adı da "Komünizmin Yeniden Doğuş Partisi." Garavini ve Cosutta adındaki liderlerin yönettiği bu parti Marksist kalmakta ısrar ettiği gibi içinde bir de Stalinist dal bandın- yor. Oschetto'nun DSP'si ise Batıh anlam- da bir sosyal demokrat çizgiyi benimsemiş bulunuyor. Ama henüz bu Batıh sosyal de- mokrat kimliğini bir dizi çelişkiye düşme- den anlatmakta ve İtalyan politikasında bu alanı çoktan işgal eden İtalyan sosyalistle- rinden kedini farkhlaştırmakta büyük zor- luk çekiyor. İKP'nin devamı olduğunu iddia eden "Yeniden Doğuş Partisi" ise soldaki pro- testo oylannı ve kalan işçi sınıfi oylannı toplamayı amaçlıyor. Hâlâ Fidel Castro'- yu destekleyen ve Castro'ya yardım kam- panyalan açan parti .Sovyet deneyimini yadsımıyor. "Yeniden Doğuş"un İiderleri oylann yüzde 6'sını almayı ümit ediyorlar. İKP'nin bağnndan çıkan DSP ile "Yeni- den Doğuş Partisi" İiderleri son ana dek birbirlerine karşı amansız mücadele veri- yorlar. "Yeniden Doğuş"çular, Occhetto'- ya "solun ideallerine ihanet eden" bir "ha- in" gözüyle bakıyorlar. Occhetto ise bu partinin yöneticilerine tarihten ders ahna- yan et kafahlar olarak bakıyor ve onlan solun oylannı bölmekle suçluyor. DSP bu kampanyada kendisini hükü- met partilerinin karanhk ve pis işlerine ka- nşmamış, "elleri temiz" tek alternatif parti olarak tanıtıyor. Bu nedenle "dürüst parti" sloganıyla yanşta yer alıyor. Aynca kendi- sini ülkenin diğer demokratik ve ilerici güç- lerivle bir köprü olarak takdim ediyor. DSP İtalya, İngiltere, Almanya ve Fransa'- da olduğu gibi artık iktidann el değiştirme anının gelip çattığını söylüyor ve ülkenin ihtiyacı olan dönüşümleri işbaşmdaki mer- kezci-muhafazakâr partilerin başaramaya- cağını anlatmaya çalışıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle