Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3NİSAN19S2CUMA
10 DIŞ HABERLER
Erezjıoykattaııvazgeçti
Ekonomi Senisi - İstanbul Ticaret
Odası (İTO) Başkanı Yalım Erez'in
Alman mallanna karşı boykot girişimi
başlamadan sona erdi. Yalım Erez, dün
düzenlediği basın toplantısında.
boykotla Alman kamuoyunun dikkatini
Türkiye'ye çekmeyi amaçladıklannı
anımsatarak, olayın Türkiye ile
Almanya arasındaki dostluğa zarar*
vermeden kapatılmasından mutluluk
duyduğunu söyledi. İTO'ya
bilgilendırme ziyareti yapan Alman
Ekonomisi Türkiye Resmi Delegesi Dr.
Wulf W. Martin de Alman Odalar
Birhği'nin Türkiye ile ilişkilerini
geliştirmek arzusunda olduğunu söyledi.
Türkiye'rün ticari ortaklan arasında
Alman\ a"nın birinci sırada yer aldığını
belirten Martin, "Almanya açısmdan da
Türkiye 1. ligde oynayan bir takımdır.
Ve Türkiye 1. ligden düşmeyecek, daha
da yükselecektir. Türkiye, Almanya için
vazgeçilemeyecek bir ticaret ortağıdır"
dedi.
Poti'de çatışma
• AA (Moskova) - Gürdstan'ın
batısındaki kıyı kenti Poti'nin hükümet
bırlıklerinin eline geçtiği yalanlandı.
Interfaks Ajansı, Gürcistan İçişleri
Bakanlığı'na dayanarak verdigı
haberde, kentte hükümet birlikleriyle
devrik Devlet Başkaru Zviad
Gamsahurdia taraftarlan arasında bu
akşam çatışmalarçıküğmı bildirdi.
Ajans, çatışmada ölenler ve
yaralananlar olduğunu kaydetti, ancak
sayı vermedi. Daha önce Poti'nin öğle
saatknnde hükümet birliklerinin eline
geçtiği duyurulmuştu.
Arap'tan 5. tura onay
• AA (Beynrt) - Lübnan. Suriye, Ürdün
ve Filistinûlerin, 27 nisanda
Washington'da başlaması beklenen,
Ortadoğu Banş Konferansı ikili
görüşmelerinin 5. turuna kaülmayı
kararlaştırdıklan bildirildi. Karann
Beyrut'ta öğleden sonra bir araya gelen
Suriye, Ürdün ve Lübnan Dışişleri
Bakanlan ile FKÖ siyasi Büro Başkanı
tarafından toplanünın ilk bölümünde
ahndığı belirtildi. Haberi veren
toplantıya yakın kaynaklar, 4'lü
görüşmenin sürdüğünü bildirdiler.
Peru'da mizah ateşi
• Dış Haberler Servisi-Peru'da ordu
yıllardır A>dınlık Yol gerillalanna karşı
verdiği savaşta başanya ulaşamayınca,
yeni birsilaha sanîdı. AP'nin haberine
görc. başkent Lima çevresinde ordu
yetkUileri ••BirGerillanın İüraflan"
isimli bir mizah kitabı dağıüyor. 37
sayfalık kitapta, Aydınlık Yol
gerillalannın nasıl şiddete başvurduğu
ve halkı nasıl etki aîtına aldığı çizgi
roman şeklinde anlatıbyor.
İranseçimleri
• AA (Tahran) - İran'da 10 nisan
tanhinde yapılacak milletvekili genel
seçimlerine katılacak aday sayısının 2
bin 50 olarak belirlendiği açıklandı.
Tahran Radyosu'nun haberine göre
Anayasayı Koruyucular Konseyi seçim
heyeti sözcüsü Ayetullah Ahmet
Cennetı. adaylık için başvuranlardan
bin lOO'ününmilletvekiîliğine uygun
olmadıklanrun belirlenmesi üzerine
adaylık başvurulannın reddedildiğini
bildirdi. Ayetullah Cenneti, aday
belirlemeçalışmaları sırasında çeşitli
müdahalelere rağmen hiçbir grubun
etkisi altında kalmadıklannı söyledi.
Karabağ durulmadı
• AA (Moskova) - Dağlık Karabağ ve
çevresinde Errneniler'in son 24 saatte
düzenlediklerisaldınlarda, 12Azeri'nin
öldüğü bildirildi. Azerbaycan İçişleri
BakanhğVndan yapılan açıklamaya göre
salı gecesi Suşa kenti ve ona bağlı
Köseler köyü roket ve top ateşine
tutuldu. Toplam 9 kişinin öldüğü ve
20'den fazla kişinin yaralandığı
belirtildi.
Karabağ yakınındaki Agdam ve
Gebanboy bölgelerindeki köylere top
ateşi açılması sonucu da 2 Azeri öldü,
ikisi çocuk, altı kişi yaralandı. Fizuli
bölgesine dün gece ateş açılması sonucu
dâ 1 kişi öldü ve 14 kişi yaralandı.
Barzanidöndü
• AA( Ankara)-lrak Kürdistan
Demokrat Partisi lideri Barzani,
Ankara'daki temaslannı tamamlayarak
uçakia Batman'agitti. Barzani. dün
daha sonra Batman'dan Kuzey Irak'a
geçti. Mesut Barzani, Avrupa'nın çeşitli
ülkelerinde yaptığı temaslardan sonra
pazartesi akşamı Ankara'ya gelmişti.
IKDP lideri, Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin ve Müsteşar Büyükelçi Özdem
Sanberk tarafından kabul edılmiş,
aynca Ankara'daki baa
büyükelçiliklerin yetkilileriylede
görüşmüştü.
Almanya, Nevruz kınamasından vazgeçmezken AT, Türkiye'ye karşı tutum belirlemeye çalışıyor
AT, AnkaraSa ortaktutum almaktazorlanıyor
SABETAY VAROL (Brüksel) - AT Dışişleri Bakanlan siyasi direktörle-
rinden oluşan "Siyasi Komite'", Türkiye'nin Nevruz olaylan nedeniy-
le kınanması yönündeki Almanya"nın başvurusunu, önümüzdeki
pazartesi günü yapılacak dışişleri bakanlan toplantısına havale etme-
ye karar verdi. Belçika Dışişleri Bakanı Willy Claes, I2'lerin Türkiye
nezdinde resmi bir girişimde bulunacaklarını, bunun için 4 Nisan'da
yapılacak toplantının bekleneceğini açıkladı.
12 ülke dışişleri siyasi direkıörleri. önce- kanlanna aktaran bu ara karan, beklenti-
lere uygun olmakla birlikte. şimdilik toplu-
luk hükümetleri arasında. Türki>e'nin
bildiriyle kınanması konusunda çok net bir
görüş birliği olmadığını ortaya koydu.
Öte >andan. Alman girişiminin 6 Nisan'-
daki Dışişleri Bakanlan toplantısının gün-
ki gece akşam yemeğinde Nevruz sonrası
olaylar konusunu aynntılanyla ele aldı.
Ancak AT Dışişleri Bakanlannın. siyasi
komiteden bırkaç gün sonra toplanacak
Dİması yüzünden kesin bir karar almamayı
daha uygun eördü.
Görüş birliği yek
Belçika dışişleri bakanının açıklaması,
Türkiye'yi kınama bildirisi yerine, sözlü bir
girişimde bulunma eğilıminin ağır bastığını
gösterdi.
12 siyasi direktörün, konuyu dışişlen ba-
demine alınması. Bonn'un şikayetinden
tamamen vazgeçmediğini gösterdi.
Portekiz Dönem Başkanlığı'nın Brük-
sel'dekı daimi temsilcılıği sözcüsü, siyasi
direktörierin, konuyu dışişleri bakanlanna
havale etme karannın, "daha derin bir in-
celemeyı mümkün kılabilmck için alındığı-
nı" sövlemekle yetindi. İki toplantı arasın-
daki sürenin-,, kısalığının da bu kararda
etkili olduğu belirtildi.
Ancak, Türkiye nezdinde 12'ler adına
dönem başkanlığının veya 'Troika' adı ve-
rilen ve üç ülkeden oluşan ülkeler grubu-
nun (Hollanda. Portekiz. İngiltere) Türk
Dışişleri Bakanlığı'na giderek girişimde
bulunması da Ankara açısından hiçbir şe-
kilde başan sayılabilecek bir sonuç değil.
Claes'in dünkü açıklaması Almanlann
AT içinde söylendiği kadar yalnız kalama-
dığını kanıtladı. Almanya. Ankara'nın.
ATın siyasi istişare mekanizması olan
"politik işbirliği" kapsamında kınanması-
nı istiyordu.
Sözlü kınama kesln
Bö>lesi tek jönlü bir kınama karanna
bazı başka AT ülkelerinin karşı çıktığı. bu-
na karşılık "Nereden gelirse gelsin şiddeti
kınama" tarzında hafifletilmiş bir ifadeyle
yetinme olasılığının hâlâ bulunduğu, en
azından sözlü kınama işleminin simdiden
kesinleştiği belirginleşti.
Gözlemciler, 6 Nisan'da AT Dışişleri
Bakanlanndan hangi tür bir karar çıkarsa
çıksın. bunun. Türkiye Kürtleriyle ilgili so-
runun uluslararası arenaya taşması anla-
mına geleceğine ve Türkiye açısından
olumsuz bir gelişme teşkil edcceğine işaret
cdiyorlar.
. AT çe\ relerine yakın aynı gözlemciler.
TürkKe ıle Almanya arasında bundan son-
ra "yumuşama" sürecı başlasa bılc. Nev-
ruz sonrası olaylann Türkiye-AT iliskile-
nnde .yaratlığı ızlerin silinmesinın kolay
olma>acağınıveherscferinde>enidengün-
deme gelebileceğini vurguladılar.
Belçika dışişleri bakanı Willy Claes, AT
ortak bir karar almadığı taklirde. ülkesinin
Türkiye'ye tek başına silah ambargosu uy-
gulamayacağını bildirdi. AA'nın haberine
göre. Belçika radyosuna bir açıklama ya-
pan Claes, ortak karar ahnması durumun-
da da, Brükscl'in bunun dışında kalamav a-
cağını ekledi.
Brüksel hükümetinin, topluluk ülkeleri
içinde, Türkiye'deki olaylann insan hakk-
n açısından incelenmesini isteyen ilk ülke
olduğunu savunan bakan Claes, şu anda
hiçbir topluluk ülkesinin Türkiye'ye silah
ambargosu uygulanmasından yana görün-
mediğine dikİcat çekti.
Cleas, "hatta savunma bakanı istifa
eden Almanya bile olaylann yaüştınlması-
na çalışıyor" dedi. VVilly Claes, Almanya
dışişleri bakanı Hans-Dietrich Genscher'in
temmuzdan önce Türkiye'yi ziyaret edece-
ğini de haürlattı.
Belçika'nın Cockerill Mechanical In-
dustries (CMI) fırması ile Türkiye arasın-
daki askeri zırhlı araçlarla ilgili 1989 yıhn-
da imzalanan sözleşmeye göre üretimin
tamamlanmak üzere olduğu öğrenildi.
CMI söz konusu sözleşmeyi bir Avrupa
konsorsiyumu çerçevesinde almış bulunu-
yor. '
THE WALL STREET JOURNAL:
Abnanya'nın
tavrı
çoksafça
AA (Ncw York) - ABD'de iş çevrelerine
yakınlığı i!e tanınan Wall Street Journal
gazetesi, Abnanya'nın, bölücü terör örgü-
tü PKK'nın eylemlerine karşı güç kullarul-
masıru kınamasının "oldukça safça bir
tutum" olduğunu yazdı.
Gazete, dün yayımladığı yorumda, Tür-
kiye ile Almanya'nın aralanndaki tartış-
maya en kısa zamanda son venneleri
umudunu dile getirdi.
Almanya Savunma Bakanı Stolten-
berg'in istifasının bir şey değiştirmeyeceği-
ni yazan Wall Street Journal, bölücü terör
örgütü PKK'nın, Irak'm kuzeyinde üsleri,
Bekaa Vadisi'nde eğitim kamplan bulun-
duğunu ve mali olarak Suriye tarafından
destek'.endiğini hatırlattı.
Alman hükümetinin, PKK'yı resmen
"'bir terör örgütü' olarak damgalamış ve
kendı topraklannda suç işleyen bazı PKK
teröristlerini de yargılamış olduğuna işaret
eden gazete, "Ancak buna rağmen Al-
manya'nın, iyi bir biçimde silahlandınlmış,
finanse edilmiş ve organize edilmiş PKK
gibi bir terör örgütünün eylemlerine karşı
güç kullanılmasını kınaması oldukça safça
bir tutum" ifadesini kullandı.
Wall Street Journal gazetesindeki yo-
rumda, şöyle denildi.
"Hclmut Kohl başkanlığındaki Alman
hükümetinin, Kürtleri düşünmek için 10
dakikadan fazla zaman ayırmadığını söy-
leyebiliriz. Belki de Alman hükümeti. Suri-
ye tarafından desteklenen silahlı Marksist
bir Kürt direniş örgütü olan PKK'nın, ço-
ğu Kürt olmak üzere son sekiz yılda 3 bin
kişinin ölümünden sorumlu olduğunu, Is-
tanbul'da Kapalıcarşı'va bomba attığını,
Nevruz bayramında 55 kişinin ölümüne
yol açan terör dalgasını başlatüğını ve bu
son olaylardan dolayı memnuniyetini ifade
eden PKK lideri Abdullah Öcalan'ın, bun-
dan sonra çok kan döküleceğini söylediği-
ni bilmiyordu."
Yorumda, Türkiye'deki 10 milyon dola-
yındaki Kürdün hayatının şimdiye kadar [
kolay olmadığırun bir gerçek olduğu belir- Güneydoğu'da Ne\nız bayramı nedeniyle çıkan olaylar, Türkiye ik Almanya'nın arasını açmıştı. Para karşıbğı APO'nun fo-
tikli. toğraflannı taşıdıklan iddia edilen Kürt çocuklan için Nevruz, bir tür eğlence niteliği taşıyordu. (Fotoğraf: ALİ ÖZ)
KKTC Cumhurbaşkanı, Kıbns'ın iki egemen toplumun ortaklığında birleşmesinden yana
Denktaş: Tam egemenlikistemiyoruz
Dış Haberler Servisi - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, tam ege-
menlik değil, Kıbrıs'ı egemen ortaklar olarak yeniden bütünleştirecek
bir çözüm istediğini belirterek İsviçre'deki sistemin adada uygulan-
ması halinde sorunun çözülebileceğini savundu. CNN'e demeç veren
Denktaş, Rumlara güvenmek için bir neden görmediğini söyledi ve
çözüm bulunması için Rum lideri Yorgo Vasiliu'nun kendisi ile gö-
rüşme masasına oturması gerektiğini yineledi.
Denktaş, "Dünya, Rumlan 'Kıbns hü-
kümeti' olarak tanıdıkça bize ihtiyaçlan
yok. Bu yüzden bizimle oynuyorlar. 1lerle-
me için iki toplum liderinin bir araya gel-
meleri ve halklanna. birbirleri ile konuş-
tuklanru, birbirlerine güvenmeye başladık-
lannı, gerçekten birlik istediklerini göster-
meleri gerek" dedi.
Denktaş, CNN muhabirinin "Rumlara
güveniyor musunuz ya da onlar size güve-
niyor mu" sorusunu. "Bana güvenmiyor-
lar, bu kesin. Benim de onlara güvenmem
için bir neden yok. 1960'ta anlaşük. belge-
lerin altına imzalanmızı koyduk. Üç yılda
yok ettiler. Şimdi hâlâ yok edilenin bir or-
taklık olduğunu ve mevcut çabanın, bunun
birleşürilmesi için yapıldığıru kabul etmi-
yorlar" diye yanıtladı.
Denktaş. Kıbns Türklerine, 1963'te
olanlann tekrarlanmayacağı güvençesinin
verilmesi gerektiğini, bunu için de İsviçre
sisteminin uygun olduğunu belirterek
"Şimdi bir belge hazırlayacağız. Ama bu,
İsviçre modeli gjbi iki tarafın egemenliği il-
kesine dayanacak" dedi.
CNN muhabirinin "Rumlar egemenlik
konusunu kabul etmiyor" diye müdahale
etmesi üzerine Denktaş şunlan söyledi:
"Kabul edip etmeme söz konusu değil.
Biz zaten egemen bir ortakük. Silah zoruy-
la atıldık. 29 yıldır da egemenliğimızi koru-
yoruz. Güvenlik Konseyi bize 'egemenlik
paylaşılacak' diye söz verdı. Biz de İsviçre
gibi kantonlar ya da federe devletler şeklin-
de ve federal anayasa altında egemenlik
olmah diyoruz. Rumlann iddia ettiğj gibi
iki tam bağımsız devletin yan yana olacağı
tam egemenlik istemiyoruz."
Denktaş, "5 yıl sonrasına baktığınızda
ne görüyorsunuz" sonısuna karşılık, "Gi-
derek artan sayıda ülke, bizim bölünmüş
bir ülkeyi birleştirmek istediğimizi anlıyor.
Bu konuda görüşlerimizi kendilerine ilet-
tik, inceliyorlar. Kıbns'ta azınlık çoğunluk
yok. Rumlar azınlık olduğumuz propa-
gandasını yapmasınlar" yanıtını verdi.
Ruffl labisi bajtınytp
AA'nın bıldirdiğine göre ABD Kong-
resi'nde Rum lobisı. Türkiyeye ABD'nın
askeri ve ekonomik yardımını durdurma-
yı öngören bir karar tasansını ımzaya açtı.
Rum yanlısı 4 milletvekili tarafından geti-
rilen önerge, 'Kıbns'ta işgal sürdükçe"
yardımın kesilmesini ıstiyor.
Rum lideri Yorgo Vasiliu'nun Was-
hington'a gelişi ile aynı zamana denk geti-
rilen önergede, ABD'nin Türkiye ile ilişki-
lerde 'insan haklannf da ön plana çıkar-
ması gerektiği savunuldu.
Bill Green (Cumhuriyetçi-New York).
Nancy Pelosi (Demokrat-Kaliforniya),
Robert Mrazek (Demokrat-New York)
ve Michael Bilirakis (Cumhuriyetçi-Flori-
da) imzalanyla sunulan önerge, 17 yıldır
Kıbns'ın işgal altında olduğunu, bolün-
menin önlenmesi için Türk ordusunun
adadan çekilmesini savunuyor.
Mılletvekilleri tarafından yapılan açık-
lamada da soğuk savaşm sona ermesiyle
ABD'nin Türkiye'ye daha çok baskı ya-
pabileceği kaydedildi.
Alman temsilci:
Türkiye'yi
yalnızhğa
itmemeliyiz
STELYO BERBERAKİS (Atina) •
Almanya Dışişleri Bakanı
Hans Dietrich Genscher'in baş-
kanı olduğu Liberal Demokrat
Parti'nin (FDP) dış ilişkiler so-
rumlusu Ulrich Irme, davet edil-
diği Atina'da düzenlenen konfe-
ransta, Almanya'nın Avrupa
içindeki konumu ile savunma si-
yasetinden söz etti.
Friedrich Neumann Vakfı tarafından
düzenlenen bu konferansta, aynca
Türk-Alman ilişkilerine de değinen Ir-
me, Türkiye'nin, Avrupa'nın güvenliğini
koruyan ve İran'daki ıslami rejimin ya-
>ılmasmı önleyen bir 'tampon' görevi
gördüğünü söyledi. Irme, aynldıktan
sonra yeniden birleşen Almanya'nın bir
süper güç olmayı arzu etmediğini, ancak
güçlü bir Avrupa birliğini desteklediğini
söyledi.
Avrupa Topluluğu'nun genişletilmesi
yolundaki görüşlere kısmen kauldığını
belirten Irme, İsveç, Norveç ve Avus-
turya'dan başka Macaristan, Polonya ve
Çekoslovakya'nın ATye üye olabilece-
ğini, ancak Türkiye gibi ülkelerin başvu-
rulan için bunlann incelenmesi ve duru-
ma göre hareket edilmesi gerektiğini
söyledi. Irme, "AT, örneğin 20-24 ülke-
den oluşamaz. Bu durumda ortak karar-
lann ahnması olanaksız hale gelir.
Rusya'nın da AT üyeüği düşünülemez.
Çünkü ATnin Vladivostok'a kadar ya-
yümaya niyeti yoktur" dedi.
Doğu-Batı arasındaki soğuk savaşın
sona ermesiyle başlayan Körfez savaşı-
nın ve hemen ardından Yugoslavya'daki
kanşıkbklann ufuku yeni tehlikelerin
varlığını gösterdiğine dıkkati çeken Ir-
me, bu tehlikelerin onlarca yıl gizU tutu-
lan halklar arasındaki miUiyetçilik duy-
gulannın yeniden belinnesinden kay-
naklandığını belirtti. Ancak Rusya lideri
Boris Yeltsin'in bu konu hakkındaki gö-
rüşlerine katıldığını söyleyen Irme, "Bu
milliyetcilik duygulannın patlamasına
göz yumulmalı, halklar deşarj olmalı;
ancak bu akımlan denetim altında bu-
lundurmak ve son derece dikkatli olmak
gerekir" dedi.
Irme, her azınlığa özerklik hakkı ta-
nınması gerektiği görüşünü savunurken,
Güneydoğu'daki olaylara ve Yunanis-
tan'ın Makedonya Cumhuriyeti ile ara-
sındaki anlaşmazlıklara da değindi.
Türkiye'nin Almanya ile gerginleşen iliş-
kilerinin Türkiye'nin Güneydoğu bölge-
sinde savunmasız Kürt köylerine Alman
ve NATO silahlanyla savaş açmasından
kaynakladığını beürten Irme, "Güney-
doğu'daki Kürtlerin tümü terörist değil-
dir" dedi.
Irme, "Türkiye'deki secimlerden önce,
Demirel ile İnönü'nün açıklamalanndan
bu yöredeki Kürtlere dil, düşünce ve
özerklik haklannın tanınacağı gibi izle-
nimler edinmiştik, ancak bu koalisyon
hükümetinin tam aksi yönde hareket et-
mesi Alman kamuoyunu hayal kınklığı-
na uğratü" şeklinde konuştu. Türkiye'-
nin her şeye karşın Avrupa'nın güvenliği
için hâlâ önemli bir ülke olduğunu belir-
ten Irme, Avrupa'nın Türkiye'nin Orta
Asya cumhuriyetleri üzerindeki etkinli-
ğinden yararlanabileceğini ve İran'daki
Islami akımın Türkiye'ye sıçramasını
önlemek amacıyla Türkiye'nin yalnızh-
ğa itilmemesi gerektiğini vurguladı.
Emieni lobisi ve Dışişleri'ninelindenkaçanfırsatWASHINGTON - Acı bir öykü anlataca-
ğım bugün: Bir miyopluk öykûsü. İşadamı
îshak Alaton, Ermeni lobisinin önde gelen
iki adamı ile ortak bir projeye soyundu.
Kozmetik nedenler yüzünden bu girişim
büyük tepki aldı ve yaşama kavuşmadı.
Sonuçta ne oldu biliyor musunuz? Bu proje
sayesinde Türkiye'ye verebilecekleri zarar
kontrol altına alınan iki Ermeni. iş bozul-
duktan sonra katmerli düşmana dönüştü.
Bu işin mceliği şuradaydı: Ermenistan, böl-
ge gerçekleri ile yaşamak zorunda. Tür-
kiye'nin işbirliğini sağlamadan ekonomik
kalkınmasını gerçekleştirmesi zor. Soykı-
rım iddialannı sumenaltı ettnek eğilimi
bundan kaynaklanıyordu. Buna karşılık
Amerika'daki Ermenı lobisinin liderleri,
Ermenistan liderlerinden daha katı görüş-
lere sahipti. Çünkü bir ülkeyi yönetmek
gibi büyük bir sorumluluk ile karşı karşıya
değillerdi. Dolayısıyla da retoriği sürdürü-
yorlardı.
Alaton'un ortakhğa niyetlendiği Van Kri-
koryan ile Hovnanyan, Ermeni lobisinin
önde gelenleri arasındaydı. Eğer ortakhk
gerçekleşseydi Türkiye düşmanlıklan bir
ölçüde kontrol altında tutulabılecekti.
Türkiye ile menfaat ilişkisi olan adamda.
Türkiye düşmanlığı kalabilır mi? Kalır,
ama bunu açıktan yaparsa çıkannın tehli-
keye gireceğini bilir. Paranın gücünden
daha güçlü bir dış politika yoktur.
,lşte durum bu merkezdeyken beyaz Türk-
lerin bir kampanyası ile Alaton-Ermenı
ortaklıği bozuldu. Mesele neymiş, Alaton
"Ermeniler soykınm iddialanndan vazgeç-
ti" demiş, ama aslında Ermeniler bundan
vazgeçmemiş. Ermeniler soykınm iddiala-
nndan vazgeçer mi, elbette vazgeçmez.
Onlann yaşam suyudur bu. Ama iki tara-
fın ortak menfaatlerini ön plana çıkaracak,
karşılıklı bağimhlığı arttıracak projelerin
WASHINGTON
LFUK
GÜLDEMİR
de taraflan daha serikanh düşünmeye zor-
layacağı bir gerçektir. Bir işadamından
diplomat kadar nüansçı olması beklene-
mez. İşadamı elbette işadamı gibi yaklaşa-
cak ve işadamı gibi ifade edecektir mesele-
leri. Zaten işadamlannın bu tür konulara
girmelerindeki en büyük avantaj da budur.
Şimdi iki Ermeni de eskisinden daha azılı
Türkiye düşmanı olarak ortaya çıkmış du-
nımdadır. Gecen pazartesi bunlann Was-
hington Posı gazetesinde bir mülakatlan
> ayımlandı. Alaton'un manevrasıyla elleri-
nin kollannın bağlandığı dönemde sesleri
kesilmiş, hatta çevrelerine de Türkiye'ye
karşı retoriği alt düzeye indirmelerini telkin
etmiş bu iki adam, şimdi Türkiye'ye eski-
sinden de fazla saldınyor, toprak talebin-
den, tazminattan bahsediyor.
Demokrasi. aydınlann iktidan ele geçirme-
sine izin vermediği içindir ki iyi bir rejimdir.
Liderler basının ve kamuoyu yoklamalan-
nın kuyruğuna takılıp gittiği için değil,
doğruyu yaptıklan için lider olur. Dışişleri
Bakanı Hikmet Çetin. var olduğunu bildi-
ğimiz cesaretini gösterip. Alaton'un inisi-
yatifınin incelikjerini Türk kamuoyuna
anlatamamıştır. İki azılı Türk düşmanının
kuyruklannı sallaya sallaya Ankara'ya,
ayağına gelmcsinin önemini kavrayama-
mıştır. Daha da aası bu tarihi fırsatı be>oz
Türklerden korktuğu için kaçırmıştır.
"Türkiye'nin Azerilere yarduna olmaanın
yolu, Ermenistan ile itişmekten değil, Ka-'.
radeniz'e bir liman daha ekleyip Ermenis-
tan'ın can damannı tutmaktan geçer" di-
yememiştir. "Ermeni lobisinin bunca yıldır
Türkiye'ye verdiği zarann acısını çıkarma-
nın en akıllıca yolu, yine Ermeni lobisinden
gelecek sermaye ile Türkiye'ye limanlar
yollar yapmaktır" diyememiş, dostu Ala-
ton'u kurtlar sofrasına terk edip, bir bilin-
mez rüzgâra kapılıp gitmiştir.
Oysa Ermeni lobisinin kontrol altında tu-
tulabilmesinde doğrudan çıkan olan kişile-
rin en başında Dışişleri Bakanı olarak
kendisi gelmektedir. Bu işin suya düşme-
sinden doğal olarak en büyük kişisel siyasi
zaran da o görecektir. Nisan ayı, korkanz
ki. bunun denektaşı olacakür.
Acıyla duruyuiur.