Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 NİSAN1992ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Aydınlar
Bıldirisi
• ANKARA (AA) -
Üniversiıe öğretim ve
araştırma görevlileri ile
yazar, ekonomist ve eski
parlamenterlerin de
aralarında bulunduğu bir
grup aydın tarafından
yayımlanan ve imzaya
açılan ortak bildiride,
"Yüce Atatürk'ün
önderliginde, Türk
düşmanlannın suratına
çarptırılan Sevr paçavrasını
gundeme getirmeye çahşan
dış düşmanlara ve onlann
işbirlikçileri olan hainlere
yeter demenin zamanı
gelmiştir" denildi. "Terör
ve kavram kargaşası üzerine
Aydınlar Bildirisi adı
altında yayımlanan
bildiride, "'Cumhuriyetin,
miili birliğin, bölunmez ve
parçalanmaz bütünlüğüne
karşı, dış odaklarca tahrik
edilen hainler tarafından
girişilen saldırıların,
milletin yuksek sabır ve
metaneti zaaf telakki
edilerek devam etıiği"
vurgunlandı. Bildiride,
terörun son birkaç yıl
içerisinde yanlış uygulanan
dış politikaların sonucu
olarak yeniden ortaya
çıktığı savunuldu ve bölücü
guçlere karşı, siyasal
yönetimlerin ve onlann
kavram belirsizlikleri ile
yaptıklan açıklamalann,
siyasal liderlerin takındığı
çelişik tutum ve
davranışların milleti UzdüğU
görüşüne yer verildi.
Bakanlıklara
atamalar
• ANKARA (AA) -
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın uzun süre beklettiği
atamalardan bir kısmı
onaylandı. Başbakanlık ve
çeşitli bakanlıklarda yeni
atamalar yapıldı. Resmi
Gazete'de yer alan atama
kararlarına göre Kültür
Bakanlığı Müsteşarlığı'na
Prof. Dr. Emre Kongar
atandı. TPAO Genel
Müdürü Özer Enginaydın,
Murat Uzun, Birol Ertan,
M.Selçuk Polat, Erdoğan
Güçlü, Mehmet Okur ve
Şevket Özügergin
Başbakanlık Müşavirliği'ne
atandılar. Başbakanlık
Mevzuatı Geliştirme ve
Yayın Genel Müdür
Yardımcılığı'na Neriman
Tugal getirilirken Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşar
Yardımcıhğı'na Yalçın
Burçak, Çevre Bakanlığı
Müsteşar Yardımcıhğı'na
Aytaç Bilgiç, Köy
Hizmetleri Genel
Müdürlüğü'ne Muhittin
Özyardımcı, Köy Hizmetleri
Genel Müdür
Yardımcılığı'na Ahmet
Ayhan atandılar. Köy Işleri
Genel Müdür Yardımcısı
Cevat Karal da görevinden
alınarak bakanlık
müşavirliğine getirildi.
TBMM'de
bugün
• ANKARA (AA) -
TBMM Genel Kurulu
bugun saat 22.00'ye kadar
çalışacak. Yarınki
çalışmalarda üç ayrı yasa
tasarısı ele alınacak.
Danı^ma Kurulu'nun
TBMM Başkanvekili Yılmaz
Hocaoğlu'nun
başkanlığında bugün
yaptığı toplantıda
benimsenen DYP grubu
önerisine göre TBMM
Genel Kurulu yarın saat
22.00'ye kadar çalışacak.
Bu süre içerisinde "Çocuk
haklarına dair sözleşmenin
onaylanmasının uygun
bulunduğuna dair tasan",
"Sermaye piyasası tasarısı"
ile "İstanbul kentinde
yapılacak olimpiyat
oyunları kanun tasarısı"
görüşülecek.
Dinçerler uçakta
spazm geçirdi
• İSTANBUL (AA) -
Istanbul'dan Ankara'ya
gitmek üzere Atatürk
Havalimanı'nda bindiği
uçaita kalp rahatsızlığı
geçiren ANAP MUletvekili
Vehbi Dinçerler, hastaneye
kaldLrıldı. Eski devlet
bakanlanndan Vehbi
Dincerler, saat 08.00'de
Anlara'ya gidecek THY'nin
108 sefer sayılı uçağına
biad. Uçak kapısının
kapınacağı sırada, aniden
rahıasızlanan Dinçerler,
arrLhılansla Yeşilyurt'taki
Intemational Hospital'a
kalanldı. Bu arada uçakta
buluıan ANAP milletveküi
Ceaı Kozlu ve ban
milfctvekilleri, ilk
miâcahaleyi yapacak Devlet
Ha»\a Meydanlan
lşlcmesi'ne ait ambulansın
geckmesini eleştirdiler. öte
yaaıian hastane yetkilileri,
DLrçerler'in, kalbindeki
rita bozukluğundan
kajyıaklanan bir fenalık
ge-^rdiğini, kalbinde bir
sonn olmadığını bildirdiler.
Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına ahnması için anayasal düzenleme yeterli mi?
'Fi9i anayasadüzeni aşılmak'• İHD Başkanı HeKaa: En ıyianayasa bile kötü bir
uvgulayıcının elindeamacı dışında kullanılabüir. Demokrasiyi
**bütün bo> utlanyla yaşama geçirememiş bizim gibi ülkelerde yaalı
anayusa vanında bir defiilianayasa düzeni var. Bu düzen,
uygula\ıcılann anlayışından kaynaklanıyor.
• İnsan Haklan Vakfı Başkanı Önen: Açıklanan bu yeniden
dü/enlemeler. insan haklan açısından ülkeyi lOyıllık süre içinde
\ aııgın \eıine çeviren uygulamalar nedeniyle sıradan vatandaşlar
tiirafıııdan da öğrenilen. bilinen gercekler haline gelmiştir. Bu
nedcnle agklananlar bilineni tekrarlamaktır
Türkiyc'nin son on yılda ge-
rck ülke içinde gerekse dışında
cn çok başını ağrıtan' sorun-
larının başındd insan hakları
ihlullcn gelıyor. Bu nedcnle
loplumun tüm kesimlcrinde.
ın^ın haklarına dayalt çağda^
bir anayasa oluşturulurken bu
hakların taimın edici biçimde
bclırlcnıp gihencc altına alın-
maM konusunda görüş birliğı
bulunuyor
Koalısyon hükümetinin
ü/crindc unla^lığı anayasanın
değıştırilecek maddeleri sıra-
lanırkcn. özellikle temcl hak
ve özgürlüklerin sınırlandınl-
masında •"soyut. genel ve ge-
nış sınırlama nedenleri" terk
cdiliyor. Bunun yerine hak ve
özgürlüklcre ancak "özellikle-
ri ölçüsundc sınırlama getirile-
ccği" belırtilıyor. Yine bu
çerçevede. anayasanın 19.
maddesindc yapılacak deği-
şikliklerle gözultına alınanlara
avukallanyia görüşme ve sor-
gulamaMnda avukatını bulun-
durma hakkı sağlanıyor. Ay-
nca gözaltı süresi gerek kişisel
gerekse toplu suçlarda kısaltı-
lıyor. Gözaltında kaybolma-
larla ilgili olarak. bağımsız
yargıca dılekçeyle başvurarak
kişi güvenliğinin güvence altına
ahnması öngörülüyor.
Temel hak ve özgürlüklerin
güvcnceye alınması konusun-
da başka birçok düzenleme ve
değışıklik planlanıyor. ancak
özellemeye çalıştığımız bu de-
ğişiklik tasanlan. yasalarda
yasaklanmış olmasına karşın
fıiliyatta önüne gcçilemeyen
insan haklan ihlallenni orta-
dan kaldırmayı hedefliyor.
Yenı anayasada insan hakkı
ve temel hak ve özgürlüklerin
nasıl düzenlenmesi gerektıği
konusunda görüşlennı aldığı-
nız İnsan Haklan Derneği
Genel Başkanı Nevzat Helva-
cı, öncclikle anayasanın ve
anayasa kadar önemli diğer
temel yasalann demokratik
bir içenğe kavuşturulması zo-
runluluğuna dikkat çekiyor.
Gerek 1982 Anayasası"nın ge-
rekse demokratik yaşamı dü-
NASIL BİR
ANAYASA?
HAZIRLAYANLAR:
AÜTEVFİKBERBER
TURAN YILMAZ
zenleyen diğer yasalann insan
haklannı \e temel özgürlüklc-
ri oldukça sınırladığını ve ki-
mi durumlarda kullanılmaz
duruma gelirdiğini söyleyen
Helvacı, "Oysa ba yasalar
haklan ve özgûrlükleri güvence
al'ına almak için yapdmalıdır-
Sar. Özgûrlükleri sınırlandır-
manın amacı onları belirli kişi,
zümre ve sınıfların değil. her-
kesin avrımsız >e eşit olarak
kullanabilmesini sağlamak ol-
malıdır. Hakların »e özgürlük-
lerin kötüye kullanılabileceği
ihtimaii, onlan ortadan kaldır-
manın gerekçesi yapılamaz"
diyor.
Temel hak ve özgürlüklerin
güvence altına ahnması için
yalnızca anayasa ve yasalan
demokratik içeriğe kavuştur-
manın yeterli olmayacağmı da
\urgulayan Nevzat Helvacı
şöyie konuşuyor:
"Bunlann demokratik bir
yaklaşımla uygulamaya ko-
nulması ayn bir önem taşır.
En iyi yasa bile kötü bir uygu-
layıcınm elinde amacı dışında
kullanılabüir. Demokrasiyi
büıün boy utlanyla yaşama
geçirememiş bızim gibi ülke-
lerde yazılı anayasalann ya-
nında bir de fiili anayasa düze-
ni vardır. Bu fiili düzen, uygu-
layıcılann anlayışından ve
yaklaşjmından kaynaklanı-
yor. Orneğin hukuk düzenine
bakarsanız Türkiye'de işken-
ce yasaktır, ama fiili durumda
işkence bir sorgulama yönte-
İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDtRGESt
* der ki;
"Yaşam özgürlük ve kişisel güvenlik her
insanın hakkıdır"
13745 no.lu üyemiz
EDAYÜKSEL
BAYKAL
17 Nisan 1992 taıihinde Istanbul'da öldürüldtl.
UNUTMAYACAĞIZ.
ELEKTRİK MÜHENI)ISLERİ ODASI
ISTANBULŞUBESt YÖNETtM KURULU
DOGU ANfpOLUNUN HIKAYESI
KURTLER
(EKONOMİK VE SOŞYAL TARİH)
MUSTAFA SÖNMEZ
BÜTÜN KİTAPÇILARDA!
BÜTÖN ÇIPLAKUĞIYLA DOĞU GERÇEĞİ
M i! 5 1 i F 11
îMujıta
K Ö R T
r 'i ,«
LİİTO
1 K 1 N C 1
s B ı n t Î
...m
mniiiü
L E R
ÖSl'l lîliil1
B » S K 1
/
#
«V
DOÜU ANADOLUNUN HİKAYESİ
BİR arfcadaş KÜLTÜR MERKEZİYAYINIDIR.
• Mithatpaşa Cad. 28 / A-C-D
Tel : 434 46 24 • Fax : 435 60 57
Tek isteklerâe Damga Pulu rica olunur.
KIRIKKALE İŞ MAHKEMESİ
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1991 340
Davacı Ayşe Sacal vekili Av. M. Uğur Yıldınm tarafından da-
valılar Sipahı Apartmanı Kat Malıkleri. SSK Genel Müdürlüğü
ve dahili davalılar. Halil İbrahım Sipahi. Mehmet Kara. Zekeriya
Yurılu. Yılmaz Karslı. Hülya Londoncu. Süleyman, Duman,
Hüseyin Sipahi. İmmahan Karakaya. Osman Çağan. Mustafa
Ekineı. Sultan Doğan. Nursel Doğanay. ZeynepTunç. H. Ahmet
Soyipek. Ayşe Tunalı. Besin Eyüpoğlu, Fatma Tunalı, Neımin
Güven ve Mehmet Çağlayan aleyhine açılan hizmet süresınin tes-
piti davasının mahkememızde vapılan açık yargılaması sırasında;
Dahılı davalılardan İmmihan Karakaşa. Hüseyin Sipahi ve
Zeynep Tunç'a mahkemece gönderilen teblıgatın adresinde bulu-
namadığı ve zabıtaca yapılan tahkikat neticesinde adreslerinin
meçhul kaldığı anlaşıldığından bu defa davalılara ilanen tebligat
yapılmasına karar verilmiş olduğundan davalılar İmmihan Kara-
ka>a. Hüseyin Sipahı ve Zeynep Tunç'un duruşmanın atılı bulı<n-
duğu 20.5.1992 günü saat 10 00'da mahkemede hazır bulunmala-
rı veya kendılerinı kanunı bir vekille temsil cnırmelen. gelmedik-
leri takdirdc HUMK.nun 377 vc 213. maddeleri uyannca tahki-
kata \e yargıianıaya vokluklannda devam olunacağı. da\a
dılckçebi ile dahili dava dilekçesi ve daveüye yerine kainı olmak
uzere ılan olunur.
mi ve baskı aracı olarak yay-
gın biçimde uygulanıyor."
İnsan haklanyla ilgili so-
runlann hemen çözümlenme-
sini istcyen Hevzat Helvacı.
"Filistin askısına asılmış bir
kişiye, *bana süre ver' diyemcz-
siniz. Ya da cesedi köpriinün
altında bulunan insanın, artık
sizden bekleyebileceği bir şey
voktur. Bu nedenle hepimiz her
zaman insan haklarına sahip
çıkmalıvız, onu tüm topiumca
vaşanır duruma getirmeiiyiz."
diyor.
Hükümetin demokratikleş-
me konusunda geçen zamanı
iyi değerlendirmediği kanısın-
da olduğunu belirten Helvacı
şunlan söylüyor:
"Beklenen hızda adm atıl-
mamışbr. İşkencenin önlenme-
si için gözetim süresinin kısal-
tılması bile tartısma konusu
yapılıvor. Sağ olarak elc geci-
rilebilecek birçok insanın öldü-
rülmesi de yaşama hakkına
yeterince önem verilmediğinin
kanıtıdır. Devlet, hukuk dışına
düşen kişileri hukuk düzeni
içinde yargılayıp cezalandır-
malıdır. Yargısız infazdan ka-
çınmak, insan haklarına saygt-
nın bir geregidir."
İnsan Haklan ve Mazlum-
lar İçin Dayanışma Derneği
MAZLUM DER Genel Baş-
kan Yardımcısı Süleyman
Arslantaş da, değişiklikler ya-
pılırken anayasalann toplum
adına işlev gören çeşitli kuru-
luşlara tamdığı yaşama. yü-
rütmc ve yargı yetkıleri dikka-
te alınarak başta anayas^ı
olmak üzere ona dayalı ku-
rum vc kuruluşlan düzenlcyen
lasan ve maddelcr üzerinde de
düşünülmesı gerektiğını vur-
guluyor. Bugüne kadar ger-
çekleştirilen anayasa değişik-
liklerine karsın devlete. hukuk
devleti formasyonu sağlana-
madığını. belirgin bir hak ve
hukuk teminatı getirilemedi-
ğini belirten Arslantaş. "Sor-
gu, yargı, eğitim-ogretim ve
topyekûn insan haklarına iliş-
kin dünkü ve bugünkü anaya-
salar tarmin edici bir nitelik
ortaya koyamamıştır. Ayrıca
başından bu yana anayasa teh-
dit altındadır. İmal edicilerinin
denetim >e kommaları bir ya-
na, canları istediğinde bütünü-
nü ihlalleriyle yuz yüze gelin-
miştir" diyor.
Türkıye İnsan Haklan Vak-
fı Başkanı Yavuz önen ise,
koalisyon hükümetinin de-
mokratikleşme paketinin
kapsam olarak bir yenilik gc-
tirmediğini savunarak. "Açık-
lanan bu yeniden dü/enlemeler,
insan haklan açısından ülkeyi
on yıllık süre içinde yangın ye-
rine çeviren uygulamalar nede-
niyle sıradan tatandaşlar tara-
fından da öğrenilen, bilinen
gercekler haline geuniş bulun-
maktadır. Bu rıedenle yeni
açıklama bilineni tekraria-
maktan öte bir anlam taşımı-
yor" değeriendırmesinde bu-
lunuyor. Uygulamalara bakıl-
M. FATIH DINÇER
(ElektrikMühendisi)
1955-18 Nisan 1992
Kavganla
inancınla
yaşama sevindnle
yüreklerimizdesin
YILDIZLI
DÖNEM ARKADAŞLARIN ADINA
MUTLU ÖZTÜRK
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Edirne Lisesi'ndcn Yetiscnler Derneği \e Edırne Lisesi
Eğitim Vakfı kurucularjndan vakıf yönctim kurulu üycsi
(EdirneLisesi l940Mc/unu)
MUSTAFA ÖZTÜRK'ün
vefatınıdcnn bırüzüntüyleöğrenmişbulunuyoruz.
Merhuma tanndan rahmel. kederlı ailesine. yakınlanna.
vakıf vedernek üelenmizebaşsağlığıdılenz.
EDİRNE LİSESİ EĞİTİM VAKFI
YAĞMUR ATSIZ
YENİ DÖZENAMERİKA'NIN
DIŞ MÜDÂHALELER
TÂRİHÇESİ
Eılcrı 3üfKH)TL A.PI ,,«i>
Isleme adresı
Çağdaş Yayıncılık ve Basın Sanayı A Ş
Turkocağ( Caddesı. 39-41, Cağaloğlu, 34334 İSTANBUL
Tel 5120505(20hat)-52601 17,Fax.526O1 17 .
dığında hükümetin muhale-
fctteymiş gibi vaatlerde
bulunarak demokrasinin ve
insan hakîannın yaşama geçı-
rilmcsi önündeİci engellen
aşmasına olanak bulunmadı-
ğını belirten Önen, şunlan söy-
lüyor:
"Kamuoyuna ayrıntılı açık-
lamalar yapılmadığı sürece bu
konuda başkaca bir değerlen-
dirme yapmaya olanak yok.
Ancak 30 kasundan bu yana
geçen süreyi Türkiye, eskisin-
den pek farklı olmayan insan
haklan ihlalleri ve hukuk dışı
uyguiamalarına tanık olarak
geçirdi. Yaşama hakkı yaygın
olarak ihlal edildi. İşkence de-
vam etti. Kitaplar, dergiler,
gazeteler toplatıldı. Yazaıiar
turuklandı. Kürt sonınunu çö-
züme ka>uşturacak olumlu bir
gelişme kay dedilmcdi, aksine,
ciddi çatışmalara tanık olun-
du."
Avukatlara
yeni haklar
• TBB Başkanı Sav. hükü-
metin demokratikleşmeçaba-
lanna destek olmayı sürdüre-
ceklerinı bildirdi.
ANKARA (ANKA) - Adalet
Bakanı Seyfi Oktay, barolann
Türkıye'nın demokratikleşme-
sıne katkıda bulunmayi sürdür-
melennı isteyerek hazırladıklan
Avukatlar Yasası'na cn büyük
dcsteği barolardan gördükleri-
ni bildirdi. Oktay. avukallann
Hâkimler. Savcılar Yüksek
Kurulu'nda (HSYK) temsil
edilmesi ve barolann Anayasa
Mahkemesi'ne iptal davası aça-
bilmclcrini savunduklannı. ye-
ni yasa lasansında bu konuya
yer verdiklerini söyledi. Türki-
ye Barolar Birliğı (f BB) Başka-
nı Önder Sa> da barolann
hükümetin demokratikleşme
çabalanna destek olmayı sür-
düreceklerini belirtti.
Adalet Bakanı Seyfi Oktay.
hazırlamakta olduklan Avu-
katlar Kanunu tasansıyla ilgili
bir kez daha görüş alışverişinde
bulunmak üzere bugün TBB
Başkanı Önder Sav ile Ankara
Barosu Başkanı Özdemir
Ozok'u makamlannda ziyaret
ederek bir süre görüştü.
TBB Başkanı Önder Sav da
etkın bir baskı grubu olarak ba-
rolann sav-savunma-yargı bü-
tünlüğünün sağlanması hede-
finde çabalannı sürdürecekleri-
ni belirterek barolann anayasa-
nın idari bölümünden çıkanla-
rak yargı bölümünde yer
verilmesini istedi. Sav. Hâkim-
ler. Savcılar Yüksek Kurulu'-
nun bugünkü yapısının değişti-
rilmesini yargı bağımsızlığı için
şart koştuklannı bildirdi.
Demokratikleşme tartışması
Kadm, anayasada
kendi yerini anyor
• 1%2 Ana>asası. kadın-erkek arasında aynm
gö/etmemek amacıyla kadının adını anmıyor. Kadın
çevreleri. demokratikleşme programı çercevesinde.
hükümetin kadın haklannı genişletip korumasını, bu
amaçla da anayasa\ ı değiştirmesini istiyor.
anımsatarak. "Bu. Medeni Ka-
mm'da eşler arasında eşitliğe
engel bütün hükümlerin kaldı-
ruması anlammı taşıyordu.
Yüce Medis'e verüecek demok-
ratikleşme pogrammda konu-
nun dikkate alınmaması
kadmlar için hayal kınklığı ya-
ratmıştır. Anavasamızda herke-
sin cinsiyet aynmı gözetihneden
kanun önünde eşit oMuğu ka-
bul edüdiği hatde Medeni
Kanun'da bu aynmauk kaldı-
nbnanuşar. Demek ki. gend
cşitiik ilkesi problemlerin çözü-
münde etkiU ounamışn
dıye
konuşuyor.
Anayasa değişikliğj çerceve-
sinde anayasaya cinsler arasın-
da eşitliği öngören özel btr
hükmün koyulması gerektiğini
belirten Prof. Çelikel'in şu dü-
zıenkmenin yapılması önerisin-
de bulunuyor
"Kadın ve erkek eşit haklara
sahipür. Kanun onlann her şey-
den önce ailede . öğrenimde ve
çalışrna yaşamında eşit duruma
getirilmesı için gereklı önlemleri
alır. Kadın ve erkek, eş değerli iş
için. eşit ücret ıstemek hakkına
sahiptir. Böyle bır fıkranın ana-
yasada yer alması cinsler araa
aynmcılığın hem ailede , hem
öğretımde . hem de çalışma ya-
şamında kakiınlrnası için
kanunlann yapılması zorunlu-
luğunu ortaya çıkaracaktır. Bu
bakımdan bu değışıkliği çok
önemli görüyorum. İsviçre ve
Abnanya'da bu yolla başanya
ulaşümışür."
Prof. Dr. Necla Arat ise yeni
anayasada kadın haklanru gü-
vence altına almak için Türkiye
Cumhunyeti'nin laiklik niteliği-
nin özenle korunması gereküğj-
ne dikkat çekiyor. Prof. Arat,
uluslararası hukuk ve evrensel
niteliklere uyumlu bir düzenle-
me yapılarak. uluslararası
planda kabul edilmiş olan söz-
leşmelerin ulusal kadın pobüka-
sına yansıülması gerektiğini
belirtiyor.
Yeni anayasanın güvencesi
altında bir kadın-erkek eşitliği
yasası hazırianmasını öneren
Prof. Arat, bu yasada kadın-
erkek eşıtliğini olgusal olarak
sağlayacak kadınlardan yana,
aynma ilkelerin belirienmesi ge-
rektiğini. eşitliği bozan ve erkek-
lerden yana aynmalık yaratan
tüm yasa maddelerinin kaldınl-
ması gerektiğiru söylüyor.
Prof. Arat'ın bu konuda sa-
vunduğu görüşler şöyle:
"Kadırdann erkeklerin vesa-
yeti alunda olmaktan çıkmalan-
ru, yasalarda ve olgusal
durumda gerçek bir birey olma-
lannı sağlayacak, çağdaş, laik ve
cinsiyetçilikten uzak eğitim ola-
naklan, tüm kız çocuklan ve
kadınlar için anayasa güvencesi-
ne alınmalı, kadınlarda yüzde
İOO okur yazarkk oranı sağla-
yabilmek için olumlu aynmaiık
yöntemlerinden yararlanmalı-
dır.
Kadınlann fizikseL cinsel ve
ekonomik istismarlan önlenip
her türden şiddete karşı korun-
makn ve kadın cinselliğinin
kitle iletışim araçlannda aşağda-
yra bir biçimde bir araç olarak
kullanıimaması sağlanmabdır.
Kadınlann, siyasete ve tüm
yönetim hizmetlerine etkin kaü-
lımlannı sağlayabüemek için,
tüm merkezi ve yerel yönetim
organlannda, her ciıısn en az
yüzde 4O oranında temsili ilkesi
anayasa güvencesi alüna ahn-
mabdır."
SERPİLGLNDÜZ
Hükümeıin demokratıkleş-
me pakeıinde kadının adı var
mı? Yeni oluşiurulacak ana-
yasada kadın haklan nasıl
güvencc altına alınabilir? 1982
Anayasası. kadın haklannı ye-
terli düzeyde güvencc altına
almiş mı'
Kadın çcvrelen 1982 Anaya-
sası'nın kadın vc erkek karşıan-
tla "nölr" bir anayasa
göriinümünde olduğunu belirü-
yorlar. Her maddede "herkes".
"lier vatandaş". "her kişi" gibi
cinsiyeLsiz terimlcr kullarularak
kuramdii cinslcrin cşitliği öngö-
rüliiyor. Bazı görüşlere göre de
nKvcui anayasa hiçbir hakkı
ycıcrli düzeyde güvence altına
almadıâ gibi kadın haklanna
dayer\crmiyor.
İ.Ü. Kadın Sorunlan Araştır-
ma ve Uygulama Merkezi
Başkanı Prof. Dr. Neda Arat,
1982 Anayasası'nın bütününde.
kadın haklannı özgün bir biçim-
de güvencc altına alacak ya da
gelişürecck bir yaklaşım. kadın-
dan yana olumlu bir aynmalı-
ğın olmadığını söylüyor Prof.
Araı. **Oysa olgusal durum ve
kadınlaraı viizlerce yıllık geri bı-
rakılmtslığı göz önüne alınınca
bu türden bir olumlu aynmcılık
anlay^ınm anayasa güvencesi
altsıda hedeflenen geüşmeier
sağianmcaya kadar yer alması
önem taşıyor" diyor. Prof. Arat
1982 Anayasası'nın kadın ve er-
kek karşısında "nötr" bir
anayasa göriinümünde oldu-
ğunu belirterek. şu noktalara
dikkat çekiyor:
"1982 Anayasası'nda. kadının
gcrek ailede ana olarak. gerekse
calısma yaşamında küçükler,
bcdeni ve ruhi yetersizliği olan-
larla bırlikte özel olarak korun-
ması türünden bir yaklaşım
gözc çarpmaktadır. (Mad.
5O) Buradaki korumaalık za-
yıf.
eksik. yetcrsiz olanın korunması
anlamına gebp. söz konusu nite-
likler 82 Anayasası' nın felsefe-
sindc içkin kadın imajıru
yansıtmaktadır. Esasen tüm
mcıinde kadın sözcüğü yalnızca
bir kcz bu özel korunma bağla-
mında geçmektcdir."
Kadın hareketinin içinde yo-
ğun pratiği olan bir avukat
olarak sorulanmızı yanıtladığını
söyleyen Canan Arm, 1982 Ana-
yası'nın hiçbir hakkı yeterli
düzeyde güvence altına almadı-
ğı gibi kadın haklanna da hiç
yer vermedığıni belırtıyor. Ann.
"Yalmzca. dil, din, trk \e diğer
aynmlar gibi cinsiyet ayrmu ol-
makstzm yasalar önünde eşıtük-
ten söz etmektedir. Ama, o da
uygulanmamaktadr'1
diyor.
Yeni oluşturulacak anayasa-
da kadın haklan nasıl güvence
altına alınabilir?
Demokratikleşrnenin teme-
linde bütün insanlann eşjt
haklardan yararlanması ilkesi
bulunuyor. Konuyla ilgili görüş
bildiren kadın çevrelcri. hükü-
metin demokratikleşme pake-
ıinde kadının adının görülme-
mesira. demokratikleşrnenin
gerçekleşmesınde en büyük en-
gel oluşturduğuna dikkat çeki-
yorlar.
Prof. Dr. Aysd Çeükel,
"Hükümet programında, Paris
Şaru'run yanında Kadınlara
Karşı Aynmahğın Kaldınlması
Sözfcşmesi'nin hayata geçirile-
ceği ve bu dönemde dönem
hükümetinin koyduğu çekince-
lerin kaldınlacağı açıklandığını
TÜSIAD'ın anayasa önerileri hükümette
'Semlikal hükümlerotoriter'İstanbul Haber Servisi- TÜ-
SİAD. hazırladığı anayasa de-
ğişıklığı önerilerini hükümete
sundu. "Yeni Bir Anayasa İçin"
başlıklı raporda. "Cumhurbaş-
kanının 1982 Anayasası'ndaki
konumundan, parlamenter reji-
min klasik mantığındaki yerine
çekilmesinin can alıeı nokta" ol-
duğu savuldu. 1982 Anayasa-
sı'nın demokratik ve katıhmcı
olmayan koşullarda hazırlandı-
ğı savunulan raporda, temel
hak ve özgürlükler konusunda.
1982 Anayasası'ndan "esaslı bir
kopuş gerektiği" ifade edildi.
Raporda. mevcut anayasanın
toplusözleşme ve greve ilişkin
hükümlerinin "otoriter ve anti-
sosyal bir zihniyeti yansıttığı"
ileri sürülerek. "Siyaset ve da-
yanışma yasakları, sendika faa-
İiyetini daha başından cerdere
içine sokmaktadır" denildi.
Radyo ve televizyon yayınla-
nndaki devlet tekelinin de kal-
dınlması önerilen raporda.
YÖK yetkilerinın planlama.
koordinasyon vc denetim ko-
nulanyla sınırlandınlması ön-
görüldü. TÜSİAD. genel. so-
yut ve çerçeve niteliğinde kural-
lara yer verilmesi istenen yeni
anayasanın aynntılı ve kap-
samlı olmamasını önerdi.
TÜSİAD tarafından Prof.
Dr. Erdoğan Teziç. Prof. Dr.
Sait Güran. Prof. Dr. Yıldız-
han Yayla. Prof.Dr. Köksal
Bayraktar. Prof. Dr. Devrim
Ulucan. Prof. Dr. Bülent Ta-
nör. Doç. Dr. Fazıl Sağlam.
Doç. Dr. Süheyl Batum ve
Doç. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu"-
na hazıriatılan değışıklik öneri-
lerinin toplandığı rapor, geçti-
ğimiz günlerde hükümete
sunuldu. Önerilerin hazırlan-
masında parlamenter sistemin
csas alındığı raporda. cumhur-
başkanlığı görev süresinin 5 yıla
indirilmesi ve bir kişinin iki kez
cumhurbaşkanı seçilebilmesi
gündeme getirildi. Cumhurbaş-
kanlığı seçiminde. üçüncü tur-
da aranan üye salt çoğunluğu
şartının. beşte üçe çıkanlması
gerektiği savunulan raporda.
cumhurbaşkanının göreve baş-
lama andına "tarafsızlık içinde
görev yapmayı" vurgulayan bir
nitelik verilmesi öngörülüyor.
Cumhurbaşkanının görev ve
yetkılerine de önemli kısıtlama-
lar getiren öneri paketinde. şöy-
le denildi:
"Öncelikle, cumhurbaşkanı-
na aktif politikaya karışma ya
da raüdahale etme sonucu doğu-
rabilecek y etkilerin tanınmama-
sı gerekir. Çünkü bu rür yetkiler,
yürütmf içinde Bakanlar Kurulu
>e giderek de meclisle çatışmaya
yol açar. Öte yandan. cumhur-
başkanına geniş yetkiler verildi-
ğiride, kendisinin meclisteki
çoğunluğun desteğine sahip ol-
duğu durumlarda, güçlü yetkile-
ri ile daha da güçlenerek aktif
politikanın belirleyicisi dununu-
na gelme olasılığı vardır."
TÜSİAD'ın anayasa değişik-
liğı önerilerini topfadığı rapor-
da, radyo ve televizyon yayıncı-
lığındaki devlet tekelinin kaldı-
nlması: anayasada, bu alanda
denetim, gözetim ve ruhsat iş-
lemlerini yapacak özerk bir ida-
ri kuruluşun temel esaslannın
düzenlenmesi öngörüldü. Üni-
versite kurmak konusunda da
devlet tekelinin kaldınlması
önerilen raporda, "Yüksekög-
retimin özerkliğini zorlayan yö-
netim ve yönlendirme yetkilerine
sahip Yüksek Öğretim Kurulu
(YOK)" yenne: yükseköğretim
kurumlan temsilcilerinden olu-
şan planlama. koordinasyon ve
deneiım görev leriyle sınırlı bir
"Yükseköğretim Planlama, ko-
ordinasyon \e Denetleme Kuru-
lu" oluşturulması istendi.