09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteciük Türk Anonim Şirketi adına tç Poütika: Mrfcırt Tk&ad, tstanbul Haberieri: Ştmmj KaOou, Dış Haberler: Ergu Ihda, Beria Nadi • Genel Yayın YOnetmeni: öıgen Aar • C«nel Yayın Kültür: Miıjit B.ı.h.-hhr, Makaleler: Saari KaraAıca, Sport AMiüluuHr Yflceunaıı, Düzeltme: Koordinalört: Hüanet Çedakaj* • Yaa Işleri Müdürleri: Flnu öıbüge. AbdoHah Yasa • Koordinatör: Ahoet Korabu • Mali tşler Erol Erkut • Muhasebe: (Sorumlu), C«U1 BajbDfiç • Yaa Işleri MUdûr Yardunası: Salia AlpmU» BUcat Ytatr • Bütçe-Planlama: Sofi Onaaabcfeotlu • ldare: Hfl«tyta GUrer • tşletme: • SayfaDûzeni Yönetmeni: AHAnr • AdanaTfemsücisi: Çetta Ylteao|h öadcr Çdlk • Büp-tştan: Ntfl bal • Personel: Sergl Boataaaothı Btam t YtyaK Cumhnriya Mubuobk ve Gueucilit TA^. TOAooiı Cad. 39/41 34334 lu PK: 246 tnanbul. Td: 512 05 05 (20 lut), Teta. 22246, Fax. (I) 526 60 72 • BOrolar. Aakan: Zıya Gökalp Blv Inkılıp S. No: 19/4, Tel: 433 II 41-47. Teta. 42344, fiuc (4) 433 05 65 • Isak: H. Zıya Bh. 1352 S 2/3. lek 13 12 30. Tcla: 52359, Fa* (51) 19 53 60 • -fı ıı lnOoO Cad. 119 S. No: 1 Kat 1, Td' 19 37 52 (4 hat), Tdet 62155. Fu: (7|) 19 25 7* TAKVİM 22NİSAN 1992 Imsak:4.33 Güneş: 6.08 Öğkr 13.08 İkındi: 16.54 Akşam: 19.57 Yatsı: 21.25, Cıplak Casus Haber Merkezi-KGB casusu Yüzbaşı Yevgeny • Ivanov'unanılan önümiizdckı hafta yayımlanıyor. "TheNaked Spy'lÇıpİak Casus) adlı kitabında Yüzbaşı Ivanov büyük biraçıklıkladönemin bakanlanndan Jack Profumo. KGB. Lord Astor. arabuluculuk \e kadın tacirciliğiyle suçlanınca 1963te intihareden VVord, Chinstıne Kceler. Mand> Rice Dav ies \e çeşıtli casus örgütleri hakkında ilk ağızdan bılgılerveriyor. Kitabın İngiltere'deki satış fıyatı 160binTLolacak. Alo bilgi tartışması • ANKARA(AA)- Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu. "Alo Bılgi ve Alo Tel" sözleşmelerinin eski hükümet döneminde imzalandığinı. kendilerinin bu sorunun çözümene çalıştıklarını söyledi. AN AP Giresun mıllctvekıli Burhan Kara.TBMM Genel Kurulu'nda dün yaplığı gündemdışı konuşmacia. "Alo Bilgi ve AloTel"in belden aşağı konulara kaydığını vc "ahlaksızlıklar kanalı" halincgeldiğıni anlattı. Kara. bu >a>ınlann devlet desteğı ılc yapıldığını öne sürerek. bır an övce kontrol aliına alınmasını isledi.Daha sonra sözalan Ulaştırbakanı Yaşar Topçu, " Alo Bilgi \ e Alo Tel benim görevden aldığım PTT Genel müdürü larafindan Yöncıim Kurulu'nun karan alınmadan imzalanan bır sözleşmcyle ortaya çıkmıştır"dedi Adnian Reklam Ödülleri • İstanbul Haber Servisi-A BD"de düzenlenen veotelcilik-turizm reklamlan alanında \erilen en önemli uluslararası ödül niteliğini taşıyan "Adnan Reklam Ödüllen"ni kazananlar açıklandı. Bu yıl 45 ülkedcn bin 600"den fazla reklamın katıldığı yanşmada Alice MarketingveComunication Services tarafından hazırlanan Sheraton İstanbul Otel ve Towers reklam kampanvası "Tüm Kampanya" kategorisirrin, "İmage" dalında bronz madalya kazandı. DemirelTaksim Toplantısı'nda • İSTANBLL(AA)- Başbakan Süleyman Demirel. dün akşam Taksim Toplantılarf nın 66ncısına katıldı. Başbakan Demirel. aralannda İstanbul Büyükşehir Belcdiye Başkanı NurcttınSözen'in bulunduğubırkurul tarafından dü/cnlenen toplantıy a gelışinde. The MarmaraOtelfnin kapLsında karşılaştığı işadamı Vehbı Koc ılc selamlaştı. Dcmırcl.daha sonra " 1992 nısanında Dünya\eTürkiyc" konusunda görüşlerini anlatacağı vesorulan ccvaplandıracağı yemekli toplantı\,a katıldı. öcııkların DGM'de işi ne?• Türkiye'de 1984-90 yıllannda yaşlan 11-15 olan 158 çocuk yargılandı. 27'si mahkûm oldu. Yaş 18'e doğru gittikçe sayılar daha da ürkütücü oluyor. TÜREY KÖSE meleri yasa tasansı ile > akmdan ilgilenen Devlet Bakanı ve Hü- kümet sözcüsü Akın Gönen'ın Gönen tasannın çok güzel ol- "DGM kapsamına giren baa suçlarda çocuğu çocuk say- mıyorsunuz. Eger felsefemiz çocuğu korumaksa, asıl orada korumak lazım. Madem çocuk korunmaya, özel yargılamaya uygun göriilüyor, o zaman filan konulardaki suçlan ayırmak. çıktığımız yere ters düşer. Çocu- ğun işlediği her suç için özel ço- cuk y argılaması ile y argılanma- sından yanayım. Bu kanaan'mi tasan Bakanlar Kunılu'na geldi- ğinde bildireceğim. Eğer DGM kapsamına giren suçlarda da ço- cukların özel yargılamaya tabi tutulması anayasaya ters düşer gibi bir endişe varsa onun halli de bize düşer." Bu saptama. çocuk mahke- duğunu, ancak bir eksiklik bu- lunduğunu vurguladı. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanah yeni çocuk mahke- meleri yasa tasansı tartışılıyor. Adalet Bakanı Seyfi Oktay, ta- sanda ilke olarak çocuklann cezaevine değil, eğitimevine konmasının öngörüldüğünü ve tasanda yer alan değişikliklerle vasanın Çocuk Haklan Sözleş- mesi'yle uyumlu hale getirilme- sinin amaçlandığını söyledi. Konuyla yakından ilgilenen Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Akın Gönen ıse "Ta- san çok güzel, ama eksik. Ço- cukların DGM'lerde yargılan- maması için de düzenleme geti- rilmeli. Anayasaya ters düşer gibi bir endişe v arsa onun halli de bize düşer" dedı. Türkiye'de çocuk mahkeme- leri kurulması ve çocuklann özel kurallara göre yargılanma- sı tartışmalan eskilere dayanı- yor. Elli yılı aşkın süredir çocuk mahkemeleri kurulması istenir- ken bu konudaki yasa 1979 ta- rihinde Resmi Gazete'de ya- yımlandı. Yasada öngörülen bazı kurumlann oluşturulması amacıyla yürürlük tarihi ise "bir yıl sonra" olarak belirlen- di. Ancak gerekli hazırlıklar yapılamadığı için yasanıp yü- rürlüğe giriş tarihi iki kez erte- lendi. Yasa, 1 Haziran 1982 tarihinde yürürlüğe girdi. Ön- görülen çocuk mahkemelerinin kurulması için ise 1988 yılına dek beklemek gerekti. Yargıç açığı gerekçe gösterilerek sade- ce istanbul, Ankara, İzmir ve Trabzon'da çocuk mahkemesi kurulabildi. Bu mahkemelerde 1988-90 yıllan arasında 12 bini aşkın çocuk yargılandı. Bu ya- sadaki eksiklerin giderilmesi ve çocuk mahkemelerinin tüm il- lerde ve nüfusu yüz binden faz- la olan her ilçede kurulabilmesi için yeni bir yasa tasansı hazır- landı. Adalet Bakanlığı tarafın- dan hazırlanarak tartışmaya açılan yeni çocuk mahkemeleri yasa tasansında çocuk mahke- melerinde görülen davalarda yaş sınınnın 15'ten 18'eçıkanl- ması, çocuklara kelepçe takıl- maması. 15 yaşını doldurma- mış suçlu çocuklar hakkında tutuklama karan verilememesi. hafıf suçlarda kamu davasının ertelenmesi, hükümlü ve tutuk- lu çocuklann cezaevine konul- maması öngörülüyor. Adalet Bakanı Seyfı Oktay, tasan ile vasanın Çocuk Hakla- n Sözleşmesi ile uyumlu hale getırilmesinin amaçlandığını belirterek "Çocuk mahkemesi- nin amacı, çocuğun cezalandınl- ması olmayıp terbiye ve tslahı için her tüıiü gerekli önlemin aJuunasıdır. İlke olarak çocuk- lar için hürriyeti engelleyici ceza yerine koruma önlemlerinin uy- gulanması öngörülüyor. Çocuk- ların cezae> ine değil, eğitimevine konulması ilkesi var" dedi. Çocuk İstismannı ve İhmali- ni Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Konanç da ço- cuklann DGM'lerde yargılan- maması için yasal düzenleme yapılmasının anayasaya aykın olmadığını belirterek şunlan söyledi: "DGM'lerdeki suçjar son de- rece karmaşık. Çocuğun bu suç- ların anlam ve sonucunu kavra- yabilmesi. bunu serbest bir ira- deyle isteyebilmcsi çok zor. DGM'ler fiil vönünden uzman- lık mahkemeleri. Halbuki çocuk mahkemeleri, fail yönünden uz- manlık mahkemeleri. Çocukla- nn fail yönünden uzman mahke- melerde yargüanması uluslara- rası belgelere daha uygun. BM'nin çocuklan yargılayan organlann yönetimine iliskin mi- nimum standart kurallan var, bu kurallar TürkiyeVi de bağhyor. Çocuklann DGM'lerde yargı- lanması BM kararlanna aykın olduğu gibi Çocuk Haklan Söz- leşmesi'ne de aykm." Prof. Dr. Esin Konanç, DGM'lerde ve çocuk mahke- melerinde yargılanan çocuklar ve aldıklan cezalar konusunda da şu bilgileri verdi: "1^.1984'ten 27.12.1990'a kadar DGMIerde 11-15 yaş grubu 158 çocuk yargılandı. 112'si beraat etti. 2Tsi mahkûm oldu, 19'unun davalan sürüyor. 16-18 yaş gnıbunda ise 810 ço- cuk yargılandı, bunların 416'sı beraat etti, 106'sı mahkûm edil- di, 288'inin davalan sürüyor. Çocuk mahkemelerinde yar- gılanan çocuklann da yüzde 2. 3'üne hapis cezası veriliniş, geri kalanı beraat etmiş ya da cezala- n tecil edibniş. Beraat edenlerin oranı 1988 yılında vüzde 17.7, 1989 yılındaise yüzde 19.1. Gö- rülüyor ki çocuklan hapse koy- muyonız, ama yeniden getme- meleri için de gerekenleri yapmı- yoruz". İzmir Baro Başkanı Avukat Sabri Kurt, DGM kapsamına giren konularda da çocuklann özel yargılamaya tabi tutulması gerektiği görüşünü savundu. Kurt, "Çocuk şu suçlan işkrse çocuk, şu suçlan işlerse değil ol- maz. Madem ki 18 yaşuıa kadar çocuk sayıp çocuk mahkemele- rinde yargılanacak diyoruz. İşle- diği suç ne olursa olsun çocuk mahkemelerinde yargılanmair dedi. Adnan TöneL, Taksim Sanat (iakrisi'nde sergikdiği Iıappening'de izkyicüerie sözlüğü obnayan bir dilk Uet^fan knnmıya çahşb. (FotoğraffBRAHİM GÜNEL) Adnan Tönel'in 'Ha, ha' isimli 'happening'ini izleyen kitle, bireylerden oluştuğunu hatırladı Bir artı bir eşittirbireyler• Adnan Tönel'in yazdığı kâğıt elden ele dolaşmaya başla- yınca, happening izleyicilerinin tutumu değişmeye başladı. Bir anda, farklı tonlarda 'ha, ha' sesleri kapladı salonu. DOSTKIP İSTANBUL - Salonun kapısı yavaş ya- vaş açılıvor. Kapının ardında beliren ve kafasında eflatun bir ameliyat başlığı, üzerinde yine a> nı renk tül ve ipekten sı- radan (!) bir giysi olan çıplak ayaklı genç adam "Ha, ha!" diye haykırarak içeri kaçıyor. Dışanda bekleyen kitle, ağır adımlar- laonuizliyor. Salonun derinliğinde üç sütun ve bunlan birleştiren bir film şeridi var. Or- tada kalan üçgen, genç adamın mekânı. Kitle ağır ağır şeridin çevresinde yeri- ni alıyor. Eflatunlu gencin üçgeninde, bir resim sehpası. kırmızı bir boya tüpü, tavan- dan iple sarkıtılmış bir davul zili ve üze- rinde dengede duran bir baget. eski bir daktilo. bir tomar kâğıt. iki baş heykeli ve ayaklıklı bir video kamera \ar. Efla- tunlu genç adam resim sehpasının ba- caklan arasında bir süre kıvnlıp bükül- dükten sonra sancılı bir kertenkele gibi ötedeki iki büste doğru sürünüyor. Kitle, hoşgörülü birağırbaşlılıkla onu izliyor. Genç adam büstlerin yanına vannca, ansızın bir tanesini topuklanyla tekme- lemeyebaşlıyor. Kild:nvapıldığıanlaşı- lan birind insan büstü, aldığı darbelerle basık suratlı. garip bir orangutan büstü- ne dönüşüyor. Hafıf gülüşmeler oluyor ve kitle, hoş- görülü bir ağırbaşlılıkla onu izlemeye devam ediyor. Derken genç adam. büstü kendi yaz- gısına terk edip bir sıçrayışta kâğıt to- mannın yanına seyirtiyor. Kâğıtlan tutıuğu gibi havaya savuruyor ve yap- raklar çevreye saçılırken tedirgin ve kuş- kulu bakışlarla kitleyi süzüvor. Kitle dikkatlc onu ve kâğıtlan izliyor. Eflatunlu. yerdeki kâğıtlardan birini kapıp daktiloya sokuşturuyor. Umur- samaz bir tavırla alelacele bir nakarat okur gibi "ha, ha, ha..." diye mınldana- rak bir satır yazı yazıyor. kâğıdı hışımla çıkanp izleyidlerden birinin eline tutuş- turuyor ve sırtını dönüp ondan uzakla- şı>or. " H a " diye bağınyor bu arada "Ha!." "Ha!" İşte ilk yanıt! Büjük an! İzleyiciden çıkan bu sesle birlikte. genç adamla kit- leyi ayıran duvar yavaş yavaş yıkılmaya başlıyor. Kâğıt elden ele dolaşırken her biri diğerinden farklı ton ve yorumda "Ha" sesleri yükseliyor. Kitle artık eski kitle değil. aynı olay içinde var olan farklı bireyler dönüşüyor. Topluluğun içinde bir parlayıp bir sönen. ama her defasında kendını ortaya koyan ve bu nedenle de kalabalığın hamuruna yeni- den kaynaması giderek zorlaşan, tekilli- ğini artık hiç aklından çıkaramayan bireyler... Ya sonra? Elden ele dolaşan kâğıtlar- dan bağımsızlaşarak havada özgürce uçuşan ve kimi zaman koro halinde haykınlan "ha"lar, genç adamın uzun uzun öpüştüğü ikinci heykelin boşala- rak su koyuverişi, zilin asılıyken ve yere düşerken çıkardığı yürek hoplatıcı ses- ler, ortalığa saçılan bilyeler. bireyler arasındaki psikolojik bilye ticaretleri, bir bilye-ayakkabı takası, ne çekingen ne de şımank olan sevimli bir minik kı- zın genç adamla "Ha"ca sohbeti ve zaman zaman alçalıp yükselen katılım ve temposuyla, yanm saat boyunca ya- şanan topyekûn bir sanat olayı... Yukanda trafığinı yansıtmaya çalıştı- ğımız deneysel gösteri. Adnan Tönel'in hazırladığı ve geçen pazartesi günü Tak- sim Sanat Galerisfnde gerçekleştirdiği "Ha, ha" isimli "happening"dı. Happe- ning Amerika ve Avrupa'da uzun yıllar önce kendiliğinden gelişip biçimlenen ve hızla yaygınlaşan, ancak Türkiye'de he- nüz pek tanınmayan bir sanat olayı. Oyuncu. yönetmen ve "yaratmacı" ola- rak gerek kendi grubunda. gerekse Dev- let Tiyatrolan ve Kumpanya adlı toplu- lukta tiyatro faaliyetlerini sürdüren Adnan Tönel, bu farklı sanatsal yakla- şımı Türkiye'de de yaygınlaşıırmaya kararlı görünüyor. 1988'den bu yana çeşitli sanatçılarla birlikte altı happe- ning gercekleştiren "eflatunlu genç adam", önümüzdeki ay içinde sunacağı "Da da" ve "Za za" isimli iki yeni göste- rinin hazırlığı içinde. Tönel. happenin- gin doğasına ilişkin şu ipuçlannı veri- yor: "Happening mekânında gerçek yaşamda olduğu gibi davranılır, bir oyun- sallık vardır ancak bu dramatik tiyatro- nun kandıncılığından uzaktır. Seyirci deneyim olanaklarını. happeninge dahil olarak, görerek, anlayarak, analiz ede- rek ve o anı yaşayarak tadar: düşünmeye dolayısıvla yeni bir öğrenim sürecine yörüenir. Kitle kültürünün tekdüzeliğine karşı, y aşam ile sanat arasındaki mesafe- yi en aza indirgeme çabası olarak gördü- ğüm happening; mizah, alay. spontanite ve anarşist öğeler içerir." Hangi anarşi? Sözü edilen anarşinin elbetıe kan ve terörle bir bağlantısı olamaz. Ancak bu- radaki anarşi. daha güçlü bir anlam ta- şımaktadır. Happeningde belli bir süre dokunulmazhk sahibi olan sanatçmın, çevresindekilerle en yakın. en yırtıcı. en sorgulayıcı bir ilişki içine girme ve ken- dini en az gizleme özgürlüğü vardır. Bu dolaysız ve önceden senaryolaştmlma- mış temas biçimi. en içten, en dürüst ile- tişimleri örten paslı kapılan aralayabi- lir. İşte sanattaki anarşi bu kapılann zorlanmasından başka bir şey değildir. Muhafazakâr erkek yargıçlar karar verecek Kürtaj hakkıyenidentehlikede • Mahkemenin yargıçlan devletin doğmamış in- san hayatını da korumakla yükümlü olduğunu, bu hakkın hamilelik sırasında geçerli olduğunu savu- nuyorlar. ŞEBNEM ATTYAS NEUYORK-Amerikan kadı- nının sıhhı koşuHarda kürtaj hakkına sahip olmasını sağlayan 1973 tarihli Roe-Wade davası karan yeni bir tehdit alünda. Roe- Wade davasının kürtaj hakkmı yasallaştıran yorumunu halen kabullenemeyen muhafa- zakârlar, yasayı değiştirme mü- cadelesini ısrarla sürdürüyorlar. Anayasa mahkemesinin sürekli yeniden değerlendirmek zorunda kaldığı kürtaj hakkı her seçım döneminde daha büyük bir tar- tışma ile gundemde. Dokuz anayasa mahkemesi yargıcı bugün yeniden Penns- ylvania'da kürtaja geürilen kısıt- lamalann yasal olup olmadığını saptamak üzere tanıklan dinle- meye başlayacaklar. Temmuz ayına dek devam edecek olan du- yurulann sonucunda Roe-Wade karannın geri çevrilmesi ihtimali yatıyor. Gözlemciler şimdilik mahkemenin sadece kürtajm kı- sıtlanması yönünde eyaletlere daha fazla yetki veren yeni bir yorumla yetineceğjni, 1973 kür- taj hakkı karannı tümüyle değiş- tinneye ve yeniden gündeme almaya kalkışmayacağını umu- yorlar. Anayasa mahkemesinin muh- temel temmuz ayında karar vere- ceği Pennsylvania davası kürtaj konusunda 1973 karannı biraz daha yontacak. Eyaletler kürtaj hakkını kısıtlamak için daha faz- la esnekliğe sahip olacaklar. Böy- le bir beklentinin nedeni anayasa mahkemesinde 1973 karannda kritik rol oynayan iki liberalin yerini iki muhafazakânn almış olması. ABD Başkanı Bush'un atadığı iki muhafazakâr. Bush ve kürtaj karşıü gruplann sesini anayasa mahkemesine taşıya- caklar. Mahkemenin karan ekim seçimlerinde önemli rol oy- nayacak. Mahkemenin beş yargıcı. Wil- liam Rehnquisi, Byron White". Sandra Day O'Connor, Antonin Scalia devletin doğmamış insan hayatını da korumakla yükümlü olduğunu. bu hakkın hamilelik sırasında geçerli olduğunu sa\Ti- nuyor. Bush'un atadığı son iki yargıç David Souter ve Garence Thomas'ın muhtemelen kürtajı kısıtlayıa yönde oy kullanmalan bekleniyor. PennsyKania davasının mah- kemeye getirdiği soru kürtajm kısıtlandınlması koşullannın ne- lere dayandınlacağı? Planned Parenthood adlı kuruluşun tcm- silcileri kürtajm temel bir özgür- lük biçimi olduğu \e bu nedenle anayasa çerçevcsinde korunması gerektiği olacak. Pennsylvania Başsavası ise kürtaj kısıtlamala- nnın ancak kadın üzerinde bü- yük bir yük olması durumunda kaldınlmasıru savunacak. Korunmaya muhtaç çocuklar Oıüar, bizim çocuklarımızİstanbul HaberServisi-İskele- dejeton, bir kavşakta cam bezi, bir lokantada çiçek ya da sakız satarken görüyoruz onlan. Bir sabah bir cami avlusunda, bir evin sundurmasında buluyo- ruz. Bir ınşaatın bodrumunda fuhuş yaparken, bir istasyonda tiner koklarken yakalıyoruz. Onlar, bizim çocuklanmız, bir milyonu aşkın kimsesiz ve ko- runmaya muhtaç çocuklanmız. Yasalarla, devlet gözetimiyle topluma kazandırmaya çalıştı- ğımız çocuklar. Bu çocuklar nasıl korunur?. Türkiye'de korunmaya muhtaç çocuklar için çıkanlan yasalar yeterli midir? Devlet, nereye ka- daj bu sorumluluğu üstlenmeli- dir? Tüm bu sorulann yanıtlan dün Eğitim ve Sağlık Muhabir- leri Derneği ile Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı'nın or- taklaşa düzenlediği panelde tartışıldı. Panelin açılışına katı- lan Devlet Bakanı Akın Gö- nen, hükümet olarak öncelikli konular arasına korunmaya muhtaç çocuklan aldıklannı açıkladı. Bakan Gönen. çocu- ğun aile içinde korunmasını temel aldıklannı belirterek yeni. düzenlemelerin de bu çerçevede gerçekleştirileceğini bildirdi. Türkiye'de 1957 yıhnda çıka- nlan vasanın yeterli olduğunu ancak uygulamada eksiklikler görüldüğünü beürten İ.Ü Hu- kuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Sulhi Tekinay, yeni bir düzenlemeyle velayet hakkının anneye verilmesini, evlat edin- me yaşının düşürülmesini, evli- lik içi ve dışı çocuk aynmınm kaldınlmasını istedi. Batılı ül- kelerde korunmaya muhtaç çocuklann büyük kurumlarda kalmadığını. evinde ailesinin yanında korunduğunu anımsa- tan Boğaziçi Üniversitesi Psi- koloji Bölüm Başkanı Çiğdem Kağıtçıbaşı ise özellikle küçük çocuklann sağlıklı büyüyebil- mesi için kurumlann uygun or- tam olmadığını vurguladığı konuşma'sında şu görüşlere de yer verdi: "Çocuğun sağlıkli bir yapı geliştirebilmesi için teke tek iliş- kiye sevgiye ihtiyaç vardır. Bunlar giderilemedlğinde do- ğacak sorunlar ileriki yaşlarda da telafı edilemez. Çözüm ço- cuğun ailesinin yanında korun- masmdadır. Aile, devlet, uz- manlar ve gönüllülerce de desteklenecek. Böylece çocuk kendi ailesinin yanında sağlıklı birşekilde korunacaktır." Michael Jackson'ın çok seksi video klibi Cinsellikdansla birleşince...Haber Merkezi- Çölün bu- naltan sıcağında terden sınlsık- lam olmuş iki vücut birleşiyor. Biri kapkara, diğeri beyaza yüz tutmuş. Yönetmen araya girip eylül ayında Türkiye'ye gelecek olan megaster Michael Jackson ile şu anda podyumlann bir nu- marası Naotni Campbell'a sah- nenin bir daha tekrarlanacağını söylüyor... Dün gece TV'de izlediğimiz Michael Jackson'ın son albü- mü Dangerous'un iddialı par- çası In The Closet'ın video kKbi bugüne dek Jackson'ın hayran- lanna sunacağı en seksi görün- tülerle dolu. Uzun bacaklı. düzgün vücutlu Naomi Camp- belı ın partner olarak seçilmesi- nin nedeni de bu. Michael Jack- son'ın yanına ancak böyle güzel ve vahşi bir kız yakışır. Amerikan televizyonlannda geçen hafta videoklibin çekildi- ği setten ilk görüntüler yayım- landı: Jackson at kuyruğu ya- pılmış saçlan, beyaz vücudu, siyahpantolonu ve çizmeleriyle ekranda. Kadın çıplak ayakb, beyaz eteği rüzgârda uçuşuyor. Fonda bir Ispanyol köyü, kilise dekoru ve gerçek boğalar. Yö- netmen ise geçmişte Michael'ın kardeşi Janet ile Madonna'ya çalışmış ünlü fotoğrafçı Herb Ritts. Tam bir videoerotizm us- tası. Michael Jackson yeni vide- oklibinden umutlu olduğunu saklamıyor: "Her şey bomba gi- bi. Cinselliği dansla birieştirerek veriyoruz. S0 dansçının enerjisi ve vücutlanndaki elektrikle dolu ekran. Naomi de harika. Tam flört edilecek. öpülecek, erkek koUanna yakışan bir kız." "Black and White' ve 'Re- member The Time'dan sonra 'Dangerous" albümünden vide- oklibi çekilen üçüncü parça olan 'In the Closet' 23 nisan - dan itibaren dünya televizyon- lannda ekrana gelecek. 900900555 HATIRALARHepsi yaşanrruş. Hepsi ayn bir yaşam dersi veriyor. Arayın, gerçek yaşamdan sayfalarla taruşın. Unutmayın bu sayfalar her pazartesi ve perşembe yenileniyor.. »•sin hçr Ttrindcn Krriıtcrimilin 1 dakikM M3S TL. dır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle