Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteciük Türk Anonim Şirketi adına tç Poütika: Mrfcırt Tk&ad, tstanbul Haberieri: Ştmmj KaOou, Dış Haberler: Ergu Ihda,
Beria Nadi • Genel Yayın YOnetmeni: öıgen Aar • C«nel Yayın Kültür: Miıjit B.ı.h.-hhr, Makaleler: Saari KaraAıca, Sport AMiüluuHr Yflceunaıı, Düzeltme:
Koordinalört: Hüanet Çedakaj* • Yaa Işleri Müdürleri: Flnu öıbüge. AbdoHah Yasa • Koordinatör: Ahoet Korabu • Mali tşler Erol Erkut • Muhasebe:
(Sorumlu), C«U1 BajbDfiç • Yaa Işleri MUdûr Yardunası: Salia AlpmU» BUcat Ytatr • Bütçe-Planlama: Sofi Onaaabcfeotlu • ldare: Hfl«tyta GUrer • tşletme:
• SayfaDûzeni Yönetmeni: AHAnr • AdanaTfemsücisi: Çetta Ylteao|h öadcr Çdlk • Büp-tştan: Ntfl bal • Personel: Sergl Boataaaothı
Btam t YtyaK Cumhnriya Mubuobk ve Gueucilit TA^. TOAooiı Cad. 39/41
34334 lu PK: 246 tnanbul. Td: 512 05 05 (20 lut), Teta. 22246, Fax. (I) 526 60 72 • BOrolar.
Aakan: Zıya Gökalp Blv Inkılıp S. No: 19/4, Tel: 433 II 41-47. Teta. 42344, fiuc (4) 433 05 65
• Isak: H. Zıya Bh. 1352 S 2/3. lek 13 12 30. Tcla: 52359, Fa* (51) 19 53 60 • -fı ıı
lnOoO Cad. 119 S. No: 1 Kat 1, Td' 19 37 52 (4 hat), Tdet 62155. Fu: (7|) 19 25 7*
TAKVİM 22NİSAN 1992 Imsak:4.33 Güneş: 6.08 Öğkr 13.08 İkındi: 16.54 Akşam: 19.57 Yatsı: 21.25,
Cıplak Casus
Haber Merkezi-KGB
casusu Yüzbaşı Yevgeny •
Ivanov'unanılan
önümiizdckı hafta
yayımlanıyor. "TheNaked
Spy'lÇıpİak Casus) adlı
kitabında Yüzbaşı Ivanov
büyük biraçıklıkladönemin
bakanlanndan Jack
Profumo. KGB. Lord Astor.
arabuluculuk \e kadın
tacirciliğiyle suçlanınca
1963te intihareden VVord,
Chinstıne Kceler. Mand>
Rice Dav ies \e çeşıtli casus
örgütleri hakkında ilk
ağızdan bılgılerveriyor.
Kitabın İngiltere'deki satış
fıyatı 160binTLolacak.
Alo bilgi
tartışması
• ANKARA(AA)-
Ulaştırma Bakanı Yaşar
Topçu. "Alo Bılgi ve Alo
Tel" sözleşmelerinin eski
hükümet döneminde
imzalandığinı. kendilerinin
bu sorunun çözümene
çalıştıklarını söyledi. AN AP
Giresun mıllctvekıli Burhan
Kara.TBMM Genel
Kurulu'nda dün yaplığı
gündemdışı konuşmacia.
"Alo Bilgi ve AloTel"in
belden aşağı konulara
kaydığını vc "ahlaksızlıklar
kanalı" halincgeldiğıni
anlattı. Kara. bu >a>ınlann
devlet desteğı ılc yapıldığını
öne sürerek. bır an övce
kontrol aliına alınmasını
isledi.Daha sonra sözalan
Ulaştırbakanı Yaşar Topçu,
" Alo Bilgi \ e Alo Tel benim
görevden aldığım PTT Genel
müdürü larafindan Yöncıim
Kurulu'nun karan
alınmadan imzalanan bır
sözleşmcyle ortaya
çıkmıştır"dedi
Adnian Reklam
Ödülleri
• İstanbul Haber
Servisi-A BD"de düzenlenen
veotelcilik-turizm reklamlan
alanında \erilen en önemli
uluslararası ödül niteliğini
taşıyan "Adnan Reklam
Ödüllen"ni kazananlar
açıklandı. Bu yıl 45 ülkedcn
bin 600"den fazla reklamın
katıldığı yanşmada Alice
MarketingveComunication
Services tarafından
hazırlanan Sheraton
İstanbul Otel ve Towers
reklam kampanvası "Tüm
Kampanya" kategorisirrin,
"İmage" dalında bronz
madalya kazandı.
DemirelTaksim
Toplantısı'nda
• İSTANBLL(AA)-
Başbakan Süleyman
Demirel. dün akşam Taksim
Toplantılarf nın 66ncısına
katıldı. Başbakan Demirel.
aralannda İstanbul
Büyükşehir Belcdiye Başkanı
NurcttınSözen'in
bulunduğubırkurul
tarafından dü/cnlenen
toplantıy a gelışinde. The
MarmaraOtelfnin
kapLsında karşılaştığı
işadamı Vehbı Koc ılc
selamlaştı. Dcmırcl.daha
sonra " 1992 nısanında
Dünya\eTürkiyc"
konusunda görüşlerini
anlatacağı vesorulan
ccvaplandıracağı yemekli
toplantı\,a katıldı.
öcııkların DGM'de işi ne?• Türkiye'de 1984-90 yıllannda yaşlan 11-15 olan
158 çocuk yargılandı. 27'si mahkûm oldu. Yaş 18'e
doğru gittikçe sayılar daha da ürkütücü oluyor.
TÜREY KÖSE meleri yasa tasansı ile > akmdan
ilgilenen Devlet Bakanı ve Hü-
kümet sözcüsü Akın Gönen'ın
Gönen tasannın çok güzel ol-
"DGM kapsamına giren baa
suçlarda çocuğu çocuk say-
mıyorsunuz. Eger felsefemiz
çocuğu korumaksa, asıl orada
korumak lazım. Madem çocuk
korunmaya, özel yargılamaya
uygun göriilüyor, o zaman filan
konulardaki suçlan ayırmak.
çıktığımız yere ters düşer. Çocu-
ğun işlediği her suç için özel ço-
cuk y argılaması ile y argılanma-
sından yanayım. Bu kanaan'mi
tasan Bakanlar Kunılu'na geldi-
ğinde bildireceğim. Eğer DGM
kapsamına giren suçlarda da ço-
cukların özel yargılamaya tabi
tutulması anayasaya ters düşer
gibi bir endişe varsa onun halli de
bize düşer."
Bu saptama. çocuk mahke-
duğunu, ancak bir eksiklik bu-
lunduğunu vurguladı.
Adalet Bakanlığı tarafından
hazırlanah yeni çocuk mahke-
meleri yasa tasansı tartışılıyor.
Adalet Bakanı Seyfi Oktay, ta-
sanda ilke olarak çocuklann
cezaevine değil, eğitimevine
konmasının öngörüldüğünü ve
tasanda yer alan değişikliklerle
vasanın Çocuk Haklan Sözleş-
mesi'yle uyumlu hale getirilme-
sinin amaçlandığını söyledi.
Konuyla yakından ilgilenen
Devlet Bakanı ve Hükümet
Sözcüsü Akın Gönen ıse "Ta-
san çok güzel, ama eksik. Ço-
cukların DGM'lerde yargılan-
maması için de düzenleme geti-
rilmeli. Anayasaya ters düşer
gibi bir endişe v arsa onun halli de
bize düşer" dedı.
Türkiye'de çocuk mahkeme-
leri kurulması ve çocuklann
özel kurallara göre yargılanma-
sı tartışmalan eskilere dayanı-
yor. Elli yılı aşkın süredir çocuk
mahkemeleri kurulması istenir-
ken bu konudaki yasa 1979 ta-
rihinde Resmi Gazete'de ya-
yımlandı. Yasada öngörülen
bazı kurumlann oluşturulması
amacıyla yürürlük tarihi ise
"bir yıl sonra" olarak belirlen-
di. Ancak gerekli hazırlıklar
yapılamadığı için yasanıp yü-
rürlüğe giriş tarihi iki kez erte-
lendi. Yasa, 1 Haziran 1982
tarihinde yürürlüğe girdi. Ön-
görülen çocuk mahkemelerinin
kurulması için ise 1988 yılına
dek beklemek gerekti. Yargıç
açığı gerekçe gösterilerek sade-
ce istanbul, Ankara, İzmir ve
Trabzon'da çocuk mahkemesi
kurulabildi. Bu mahkemelerde
1988-90 yıllan arasında 12 bini
aşkın çocuk yargılandı. Bu ya-
sadaki eksiklerin giderilmesi ve
çocuk mahkemelerinin tüm il-
lerde ve nüfusu yüz binden faz-
la olan her ilçede kurulabilmesi
için yeni bir yasa tasansı hazır-
landı. Adalet Bakanlığı tarafın-
dan hazırlanarak tartışmaya
açılan yeni çocuk mahkemeleri
yasa tasansında çocuk mahke-
melerinde görülen davalarda
yaş sınınnın 15'ten 18'eçıkanl-
ması, çocuklara kelepçe takıl-
maması. 15 yaşını doldurma-
mış suçlu çocuklar hakkında
tutuklama karan verilememesi.
hafıf suçlarda kamu davasının
ertelenmesi, hükümlü ve tutuk-
lu çocuklann cezaevine konul-
maması öngörülüyor.
Adalet Bakanı Seyfı Oktay,
tasan ile vasanın Çocuk Hakla-
n Sözleşmesi ile uyumlu hale
getırilmesinin amaçlandığını
belirterek "Çocuk mahkemesi-
nin amacı, çocuğun cezalandınl-
ması olmayıp terbiye ve tslahı
için her tüıiü gerekli önlemin
aJuunasıdır. İlke olarak çocuk-
lar için hürriyeti engelleyici ceza
yerine koruma önlemlerinin uy-
gulanması öngörülüyor. Çocuk-
ların cezae> ine değil, eğitimevine
konulması ilkesi var" dedi.
Çocuk İstismannı ve İhmali-
ni Önleme Derneği Başkanı
Prof. Dr. Esin Konanç da ço-
cuklann DGM'lerde yargılan-
maması için yasal düzenleme
yapılmasının anayasaya aykın
olmadığını belirterek şunlan
söyledi:
"DGM'lerdeki suçjar son de-
rece karmaşık. Çocuğun bu suç-
ların anlam ve sonucunu kavra-
yabilmesi. bunu serbest bir ira-
deyle isteyebilmcsi çok zor.
DGM'ler fiil vönünden uzman-
lık mahkemeleri. Halbuki çocuk
mahkemeleri, fail yönünden uz-
manlık mahkemeleri. Çocukla-
nn fail yönünden uzman mahke-
melerde yargüanması uluslara-
rası belgelere daha uygun.
BM'nin çocuklan yargılayan
organlann yönetimine iliskin mi-
nimum standart kurallan var, bu
kurallar TürkiyeVi de bağhyor.
Çocuklann DGM'lerde yargı-
lanması BM kararlanna aykın
olduğu gibi Çocuk Haklan Söz-
leşmesi'ne de aykm."
Prof. Dr. Esin Konanç,
DGM'lerde ve çocuk mahke-
melerinde yargılanan çocuklar
ve aldıklan cezalar konusunda
da şu bilgileri verdi:
"1^.1984'ten 27.12.1990'a
kadar DGMIerde 11-15 yaş
grubu 158 çocuk yargılandı.
112'si beraat etti. 2Tsi mahkûm
oldu, 19'unun davalan sürüyor.
16-18 yaş gnıbunda ise 810 ço-
cuk yargılandı, bunların 416'sı
beraat etti, 106'sı mahkûm edil-
di, 288'inin davalan sürüyor.
Çocuk mahkemelerinde yar-
gılanan çocuklann da yüzde 2.
3'üne hapis cezası veriliniş, geri
kalanı beraat etmiş ya da cezala-
n tecil edibniş. Beraat edenlerin
oranı 1988 yılında vüzde 17.7,
1989 yılındaise yüzde 19.1. Gö-
rülüyor ki çocuklan hapse koy-
muyonız, ama yeniden getme-
meleri için de gerekenleri yapmı-
yoruz".
İzmir Baro Başkanı Avukat
Sabri Kurt, DGM kapsamına
giren konularda da çocuklann
özel yargılamaya tabi tutulması
gerektiği görüşünü savundu.
Kurt, "Çocuk şu suçlan işkrse
çocuk, şu suçlan işlerse değil ol-
maz. Madem ki 18 yaşuıa kadar
çocuk sayıp çocuk mahkemele-
rinde yargılanacak diyoruz. İşle-
diği suç ne olursa olsun çocuk
mahkemelerinde yargılanmair
dedi.
Adnan TöneL, Taksim Sanat (iakrisi'nde sergikdiği Iıappening'de izkyicüerie sözlüğü obnayan bir dilk Uet^fan knnmıya çahşb. (FotoğraffBRAHİM GÜNEL)
Adnan Tönel'in 'Ha, ha' isimli 'happening'ini izleyen kitle, bireylerden oluştuğunu hatırladı
Bir artı bir eşittirbireyler• Adnan Tönel'in yazdığı kâğıt elden ele dolaşmaya başla-
yınca, happening izleyicilerinin tutumu değişmeye başladı.
Bir anda, farklı tonlarda 'ha, ha' sesleri kapladı salonu.
DOSTKIP
İSTANBUL - Salonun kapısı yavaş ya-
vaş açılıvor. Kapının ardında beliren ve
kafasında eflatun bir ameliyat başlığı,
üzerinde yine a> nı renk tül ve ipekten sı-
radan (!) bir giysi olan çıplak ayaklı
genç adam "Ha, ha!" diye haykırarak
içeri kaçıyor.
Dışanda bekleyen kitle, ağır adımlar-
laonuizliyor.
Salonun derinliğinde üç sütun ve
bunlan birleştiren bir film şeridi var. Or-
tada kalan üçgen, genç adamın mekânı.
Kitle ağır ağır şeridin çevresinde yeri-
ni alıyor.
Eflatunlu gencin üçgeninde, bir resim
sehpası. kırmızı bir boya tüpü, tavan-
dan iple sarkıtılmış bir davul zili ve üze-
rinde dengede duran bir baget. eski bir
daktilo. bir tomar kâğıt. iki baş heykeli
ve ayaklıklı bir video kamera \ar. Efla-
tunlu genç adam resim sehpasının ba-
caklan arasında bir süre kıvnlıp bükül-
dükten sonra sancılı bir kertenkele gibi
ötedeki iki büste doğru sürünüyor.
Kitle, hoşgörülü birağırbaşlılıkla onu
izliyor.
Genç adam büstlerin yanına vannca,
ansızın bir tanesini topuklanyla tekme-
lemeyebaşlıyor. Kild:nvapıldığıanlaşı-
lan birind insan büstü, aldığı darbelerle
basık suratlı. garip bir orangutan büstü-
ne dönüşüyor.
Hafıf gülüşmeler oluyor ve kitle, hoş-
görülü bir ağırbaşlılıkla onu izlemeye
devam ediyor.
Derken genç adam. büstü kendi yaz-
gısına terk edip bir sıçrayışta kâğıt to-
mannın yanına seyirtiyor. Kâğıtlan
tutıuğu gibi havaya savuruyor ve yap-
raklar çevreye saçılırken tedirgin ve kuş-
kulu bakışlarla kitleyi süzüvor.
Kitle dikkatlc onu ve kâğıtlan izliyor.
Eflatunlu. yerdeki kâğıtlardan birini
kapıp daktiloya sokuşturuyor. Umur-
samaz bir tavırla alelacele bir nakarat
okur gibi "ha, ha, ha..." diye mınldana-
rak bir satır yazı yazıyor. kâğıdı hışımla
çıkanp izleyidlerden birinin eline tutuş-
turuyor ve sırtını dönüp ondan uzakla-
şı>or. " H a " diye bağınyor bu arada
"Ha!."
"Ha!"
İşte ilk yanıt! Büjük an! İzleyiciden
çıkan bu sesle birlikte. genç adamla kit-
leyi ayıran duvar yavaş yavaş yıkılmaya
başlıyor. Kâğıt elden ele dolaşırken her
biri diğerinden farklı ton ve yorumda
"Ha" sesleri yükseliyor. Kitle artık eski
kitle değil. aynı olay içinde var olan
farklı bireyler dönüşüyor. Topluluğun
içinde bir parlayıp bir sönen. ama her
defasında kendını ortaya koyan ve bu
nedenle de kalabalığın hamuruna yeni-
den kaynaması giderek zorlaşan, tekilli-
ğini artık hiç aklından çıkaramayan
bireyler...
Ya sonra? Elden ele dolaşan kâğıtlar-
dan bağımsızlaşarak havada özgürce
uçuşan ve kimi zaman koro halinde
haykınlan "ha"lar, genç adamın uzun
uzun öpüştüğü ikinci heykelin boşala-
rak su koyuverişi, zilin asılıyken ve yere
düşerken çıkardığı yürek hoplatıcı ses-
ler, ortalığa saçılan bilyeler. bireyler
arasındaki psikolojik bilye ticaretleri,
bir bilye-ayakkabı takası, ne çekingen
ne de şımank olan sevimli bir minik kı-
zın genç adamla "Ha"ca sohbeti ve
zaman zaman alçalıp yükselen katılım
ve temposuyla, yanm saat boyunca ya-
şanan topyekûn bir sanat olayı...
Yukanda trafığinı yansıtmaya çalıştı-
ğımız deneysel gösteri. Adnan Tönel'in
hazırladığı ve geçen pazartesi günü Tak-
sim Sanat Galerisfnde gerçekleştirdiği
"Ha, ha" isimli "happening"dı. Happe-
ning Amerika ve Avrupa'da uzun yıllar
önce kendiliğinden gelişip biçimlenen ve
hızla yaygınlaşan, ancak Türkiye'de he-
nüz pek tanınmayan bir sanat olayı.
Oyuncu. yönetmen ve "yaratmacı" ola-
rak gerek kendi grubunda. gerekse Dev-
let Tiyatrolan ve Kumpanya adlı toplu-
lukta tiyatro faaliyetlerini sürdüren
Adnan Tönel, bu farklı sanatsal yakla-
şımı Türkiye'de de yaygınlaşıırmaya
kararlı görünüyor. 1988'den bu yana
çeşitli sanatçılarla birlikte altı happe-
ning gercekleştiren "eflatunlu genç
adam", önümüzdeki ay içinde sunacağı
"Da da" ve "Za za" isimli iki yeni göste-
rinin hazırlığı içinde. Tönel. happenin-
gin doğasına ilişkin şu ipuçlannı veri-
yor: "Happening mekânında gerçek
yaşamda olduğu gibi davranılır, bir oyun-
sallık vardır ancak bu dramatik tiyatro-
nun kandıncılığından uzaktır. Seyirci
deneyim olanaklarını. happeninge dahil
olarak, görerek, anlayarak, analiz ede-
rek ve o anı yaşayarak tadar: düşünmeye
dolayısıvla yeni bir öğrenim sürecine
yörüenir. Kitle kültürünün tekdüzeliğine
karşı, y aşam ile sanat arasındaki mesafe-
yi en aza indirgeme çabası olarak gördü-
ğüm happening; mizah, alay. spontanite
ve anarşist öğeler içerir."
Hangi anarşi?
Sözü edilen anarşinin elbetıe kan ve
terörle bir bağlantısı olamaz. Ancak bu-
radaki anarşi. daha güçlü bir anlam ta-
şımaktadır. Happeningde belli bir süre
dokunulmazhk sahibi olan sanatçmın,
çevresindekilerle en yakın. en yırtıcı. en
sorgulayıcı bir ilişki içine girme ve ken-
dini en az gizleme özgürlüğü vardır. Bu
dolaysız ve önceden senaryolaştmlma-
mış temas biçimi. en içten, en dürüst ile-
tişimleri örten paslı kapılan aralayabi-
lir. İşte sanattaki anarşi bu kapılann
zorlanmasından başka bir şey değildir.
Muhafazakâr erkek yargıçlar karar verecek
Kürtaj hakkıyenidentehlikede
• Mahkemenin yargıçlan devletin doğmamış in-
san hayatını da korumakla yükümlü olduğunu, bu
hakkın hamilelik sırasında geçerli olduğunu savu-
nuyorlar.
ŞEBNEM ATTYAS
NEUYORK-Amerikan kadı-
nının sıhhı koşuHarda kürtaj
hakkına sahip olmasını sağlayan
1973 tarihli Roe-Wade davası
karan yeni bir tehdit alünda.
Roe- Wade davasının kürtaj
hakkmı yasallaştıran yorumunu
halen kabullenemeyen muhafa-
zakârlar, yasayı değiştirme mü-
cadelesini ısrarla sürdürüyorlar.
Anayasa mahkemesinin sürekli
yeniden değerlendirmek zorunda
kaldığı kürtaj hakkı her seçım
döneminde daha büyük bir tar-
tışma ile gundemde.
Dokuz anayasa mahkemesi
yargıcı bugün yeniden Penns-
ylvania'da kürtaja geürilen kısıt-
lamalann yasal olup olmadığını
saptamak üzere tanıklan dinle-
meye başlayacaklar. Temmuz
ayına dek devam edecek olan du-
yurulann sonucunda Roe-Wade
karannın geri çevrilmesi ihtimali
yatıyor. Gözlemciler şimdilik
mahkemenin sadece kürtajm kı-
sıtlanması yönünde eyaletlere
daha fazla yetki veren yeni bir
yorumla yetineceğjni, 1973 kür-
taj hakkı karannı tümüyle değiş-
tinneye ve yeniden gündeme
almaya kalkışmayacağını umu-
yorlar.
Anayasa mahkemesinin muh-
temel temmuz ayında karar vere-
ceği Pennsylvania davası kürtaj
konusunda 1973 karannı biraz
daha yontacak. Eyaletler kürtaj
hakkını kısıtlamak için daha faz-
la esnekliğe sahip olacaklar. Böy-
le bir beklentinin nedeni anayasa
mahkemesinde 1973 karannda
kritik rol oynayan iki liberalin
yerini iki muhafazakânn almış
olması. ABD Başkanı Bush'un
atadığı iki muhafazakâr. Bush ve
kürtaj karşıü gruplann sesini
anayasa mahkemesine taşıya-
caklar. Mahkemenin karan
ekim seçimlerinde önemli rol oy-
nayacak.
Mahkemenin beş yargıcı. Wil-
liam Rehnquisi, Byron White".
Sandra Day O'Connor, Antonin
Scalia devletin doğmamış insan
hayatını da korumakla yükümlü
olduğunu. bu hakkın hamilelik
sırasında geçerli olduğunu sa\Ti-
nuyor. Bush'un atadığı son iki
yargıç David Souter ve Garence
Thomas'ın muhtemelen kürtajı
kısıtlayıa yönde oy kullanmalan
bekleniyor.
PennsyKania davasının mah-
kemeye getirdiği soru kürtajm
kısıtlandınlması koşullannın ne-
lere dayandınlacağı? Planned
Parenthood adlı kuruluşun tcm-
silcileri kürtajm temel bir özgür-
lük biçimi olduğu \e bu nedenle
anayasa çerçevcsinde korunması
gerektiği olacak. Pennsylvania
Başsavası ise kürtaj kısıtlamala-
nnın ancak kadın üzerinde bü-
yük bir yük olması durumunda
kaldınlmasıru savunacak.
Korunmaya muhtaç çocuklar
Oıüar, bizim
çocuklarımızİstanbul HaberServisi-İskele-
dejeton, bir kavşakta cam bezi,
bir lokantada çiçek ya da sakız
satarken görüyoruz onlan. Bir
sabah bir cami avlusunda, bir
evin sundurmasında buluyo-
ruz. Bir ınşaatın bodrumunda
fuhuş yaparken, bir istasyonda
tiner koklarken yakalıyoruz.
Onlar, bizim çocuklanmız, bir
milyonu aşkın kimsesiz ve ko-
runmaya muhtaç çocuklanmız.
Yasalarla, devlet gözetimiyle
topluma kazandırmaya çalıştı-
ğımız çocuklar.
Bu çocuklar nasıl korunur?.
Türkiye'de korunmaya muhtaç
çocuklar için çıkanlan yasalar
yeterli midir? Devlet, nereye ka-
daj bu sorumluluğu üstlenmeli-
dir? Tüm bu sorulann yanıtlan
dün Eğitim ve Sağlık Muhabir-
leri Derneği ile Korunmaya
Muhtaç Çocuklar Vakfı'nın or-
taklaşa düzenlediği panelde
tartışıldı. Panelin açılışına katı-
lan Devlet Bakanı Akın Gö-
nen, hükümet olarak öncelikli
konular arasına korunmaya
muhtaç çocuklan aldıklannı
açıkladı. Bakan Gönen. çocu-
ğun aile içinde korunmasını
temel aldıklannı belirterek yeni.
düzenlemelerin de bu çerçevede
gerçekleştirileceğini bildirdi.
Türkiye'de 1957 yıhnda çıka-
nlan vasanın yeterli olduğunu
ancak uygulamada eksiklikler
görüldüğünü beürten İ.Ü Hu-
kuk Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof.Dr. Sulhi Tekinay, yeni bir
düzenlemeyle velayet hakkının
anneye verilmesini, evlat edin-
me yaşının düşürülmesini, evli-
lik içi ve dışı çocuk aynmınm
kaldınlmasını istedi. Batılı ül-
kelerde korunmaya muhtaç
çocuklann büyük kurumlarda
kalmadığını. evinde ailesinin
yanında korunduğunu anımsa-
tan Boğaziçi Üniversitesi Psi-
koloji Bölüm Başkanı Çiğdem
Kağıtçıbaşı ise özellikle küçük
çocuklann sağlıklı büyüyebil-
mesi için kurumlann uygun or-
tam olmadığını vurguladığı
konuşma'sında şu görüşlere de
yer verdi:
"Çocuğun sağlıkli bir yapı
geliştirebilmesi için teke tek iliş-
kiye sevgiye ihtiyaç vardır.
Bunlar giderilemedlğinde do-
ğacak sorunlar ileriki yaşlarda
da telafı edilemez. Çözüm ço-
cuğun ailesinin yanında korun-
masmdadır. Aile, devlet, uz-
manlar ve gönüllülerce de
desteklenecek. Böylece çocuk
kendi ailesinin yanında sağlıklı
birşekilde korunacaktır."
Michael Jackson'ın çok seksi video klibi
Cinsellikdansla
birleşince...Haber Merkezi- Çölün bu-
naltan sıcağında terden sınlsık-
lam olmuş iki vücut birleşiyor.
Biri kapkara, diğeri beyaza yüz
tutmuş. Yönetmen araya girip
eylül ayında Türkiye'ye gelecek
olan megaster Michael Jackson
ile şu anda podyumlann bir nu-
marası Naotni Campbell'a sah-
nenin bir daha tekrarlanacağını
söylüyor...
Dün gece TV'de izlediğimiz
Michael Jackson'ın son albü-
mü Dangerous'un iddialı par-
çası In The Closet'ın video kKbi
bugüne dek Jackson'ın hayran-
lanna sunacağı en seksi görün-
tülerle dolu. Uzun bacaklı.
düzgün vücutlu Naomi Camp-
belı ın partner olarak seçilmesi-
nin nedeni de bu. Michael Jack-
son'ın yanına ancak böyle güzel
ve vahşi bir kız yakışır.
Amerikan televizyonlannda
geçen hafta videoklibin çekildi-
ği setten ilk görüntüler yayım-
landı: Jackson at kuyruğu ya-
pılmış saçlan, beyaz vücudu,
siyahpantolonu ve çizmeleriyle
ekranda. Kadın çıplak ayakb,
beyaz eteği rüzgârda uçuşuyor.
Fonda bir Ispanyol köyü, kilise
dekoru ve gerçek boğalar. Yö-
netmen ise geçmişte Michael'ın
kardeşi Janet ile Madonna'ya
çalışmış ünlü fotoğrafçı Herb
Ritts. Tam bir videoerotizm us-
tası.
Michael Jackson yeni vide-
oklibinden umutlu olduğunu
saklamıyor: "Her şey bomba gi-
bi. Cinselliği dansla birieştirerek
veriyoruz. S0 dansçının enerjisi
ve vücutlanndaki elektrikle dolu
ekran. Naomi de harika. Tam
flört edilecek. öpülecek, erkek
koUanna yakışan bir kız."
"Black and White' ve 'Re-
member The Time'dan sonra
'Dangerous" albümünden vide-
oklibi çekilen üçüncü parça
olan 'In the Closet' 23 nisan -
dan itibaren dünya televizyon-
lannda ekrana gelecek.
900900555
HATIRALARHepsi yaşanrruş. Hepsi ayn bir yaşam dersi veriyor.
Arayın, gerçek yaşamdan sayfalarla taruşın.
Unutmayın bu sayfalar her pazartesi ve perşembe yenileniyor..
»•sin hçr Ttrindcn Krriıtcrimilin 1 dakikM M3S TL. dır.