Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN1992 ÇARŞAMBA HABERLER Cindoruk'un kabulü • ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Meclis'in 72. açılış yıldönümü dolayısıyla Türkiye'de bulunan Kırgızistan, özbekistan, KKTC, Moldavya ve Romanya Meclis Başkanlannı ayrı ayrı kabul ederek bir süre görüştü. Cindoruk, ilk olarak Kırgızistan Cumhuriyeti Parlamento Başkanı Medetkan Serimkul'u kabul etti. Cindoruk kabulde yaptığı konuşmada, iki ülkenin birlikte dünya banşına hizmet etmek, uygarlık ve halklarının refahı için çalışan iki devlet olacaklarını söyledi. Konuk parlamento başkanı Medetkan Serimkul da, kardeş iki Ulke arasında uzun yıllar tarihi, kültürel ve dil ilişkilerinin kesik olmasının büyük kayıp olduğunu, ortak köklerin . unutulmaması gerektiğini belirtti. Sendikalar'dan 1 Mayıs talebi • Haber Merkezi - İstanbulda kurulu 20 sendika şubesi.memur sendikalan vedemokratik kitle örgütleri. 1 Mayıs'ı alanda kutlamak üzere bugün İstanbul Valiliği'ne miıing başvurusunda bulunuyorlar. Başvuruda miting alanı olarak Taksim veya Sultanahmeı Alam'nın gösterilmesı istenecek. Sendikalar ve demokratik kitle örgütjeri dün Basın-İş Sendikası îstanbul şubesi önündedüzenledikleri basın toplantısında. sendika genel merkezleri ve demokratik kurum ve kuruluşlan " 1 Mayıs'm yasallaşması ve alanlarda kutlanabilmesi için ortak hareketetmeye" çağırdılar. Selvi için soruşturmaya ret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-SHP M YKnın dün akşam yaklaşık iki buçuk saat süren toplantısında Denizli Milletvekili ve PM üyqşi Adnan Keskin"in SHP Genel Şek,reteri Cevdet Selvrnin parti disiplin kuruluna sev k edilmesine ilişkinistemieleahndı. Merkez Disiplin Kurulu toplantısında Adnan Keskin'in Genel Sekreter Selvi hakkında "Seçim bölgemde SHP aleyhine çalışıyor" şeklindeki sözlerinin 'herhangi bir disiplin soruşturması açılmasını gerektirmediğine" oybirliğiyle karar verildi. MYK'daaynca; Parti Meclisi üyelerinin 7 haziran seçimlcrindeki görev dağılımlan da belirlendi. Buna göre PM üyeleri: 7 haziranda belediye seçimlerinin yapılacağı bölgelere dağılacaklar. Ay nca SH P 28 mayıstan itibaren 8 seçim bölgesinde miting düzenleyecek. HEP'e Kürtçülük davası • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bastırdıkları takvimlerle Kürtçülük propagandası yaptıkları savıyla haklarında 10'ar yıla kadar ağır hapis cezası istenen Aydın HEP il örgütü nyesi 11 kişinin yargılanmalanna başlandı. Tutuklu olarak yargılanan Aydın HEP II Başkanı Lazgin Çündür ile İl Saymanı İsmet Dağ'ın tahiiye istemi kabul edilmedi. DGM'de dün yapılan yargılamada savcı, sanıklann HEP Aydın il örgütü adına bastırdıkları takvimlerin üzerinde yer alan resimler ve şürlerle Kürtçülük propagandası yaptıklarını öne sürdü. Savcı sanıklann 10'ar yıla kadar ağır hapis cezasına çarptırılmalannı istedi. Petkim-İş'in mal varlığı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -DİSK'ebağh Petkim-İş'e.taşınırve taşınmaz mal varlığı ile nakitleri mahkeme karanyia geri verildi. Petkim-lş'in faaliyetleri 12Eylül'den sonra durdurulmuş ve, mallan kayyıma teslim edilmişti. Mal varlığının sendikaya gen verilmesinden sonra açıklama yapan Petkim-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Karadayı. adaletin geç de olsa yerini bulduğunu belirterek. "Petkim-İş, DİSK ilkeleri doğrultusunda. 11 Eylül 1980 tarihinde kaldığı yerden. demokratik sendikacılık anlayışıyla işçi sınıfının da desteğini alarak. faaliyetlerine devam edecektir""dedi. Başbakan Demirel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada teröre ağırlık verdi Terörisflereteslimol eağrısı• Başbakan Süleyman Demirel, grup toplantısında yaptığı konuşmada, adını vermeden Curnhurbaşkanı Özal'ı eleştirdi ve siyasi çözüm diyenlerin terör konusunu dejenere etttiklerini vurguladı ANKARA- I] (Cumhuriyet Bü- rosu - Başbakan Süleyman Demirel, dcvletın tcrörle mücadelede ini- siyatifı ele geçırdiğini belirterek "Halkımızı terörle mücadele ko- nusunda devlete yarduncı olma- ya, teröristleri de teslim olmaya çağırıyorum" dedı. "Siyasi çö- züm" diyenlenn bu konuyu de- jenere elmeye haklan olmadığı- nı vurgulayan Demirel, "Her- kes eğri otursun, doğnı konuş- sun" diyerek ad vermeden Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı eleştirdi. Demirel. partisinin TBMM grubunun dün sabah yaptığı toplantıyı açarken yaptığı ko- nuşmada. terör konusuna ağır- lık verdi. Dökülen karu devleıin dökmediğini söyleyen Demirel şö>lekonuştu: "Türkiye'deki olay kan kanı döküyor olayı değildir. 'Kan ka- nı getirir' dediğiniz zaman, sanki 'Türk devleti kan döküyor ve bu kan dökiilmesine karşı da baş- kaları kan döküyor1 gibi, kan dökiilmesine yarını yamalak hak veriliyor gibi yanlış bir ifa- deden herkesin kurtulması la- zım. Türk devletinin, bölünmez bütünlüğünü korumak hakkı de- ğil mi? Görev i değil mi? Türk devletinin bölünmez bütünlüğü- nü korumaya kalkmış olması kendisine kusur izafe eder mi? Biz, Türk devletine karşı şeref borcumuzu inanarak yapıyoruz ve sonuna kadar da y apacağız." Türk devletinin bölünmez bütünlüğü korunduğu sürece insan haklannın tam anlamıyla mevcut olamayacağını kimse- nin söyleyemeyeceğini vurgula- yan Demirel. her ikisinin de birlikte korunacağını bildirdı. "Devletin birtakım vatandaşla- rın-kanını dökmesi sonucu va- tandaşın karşılık vermesiyle terörün başjadığı" bıçimindeki görüşlerin doğru olmadığını sa- vunan Demırel. "Bir cinayet şebekesi meydana gelmiş. Lüb- nan'ın Bekaa v adisinde teşkilat- lanmaya başlamış. Ondan sonra da kuzev Irak'ta teşkilatlanmtş. Türkiye'nin içine girip dağların- da teşkilatlannuş. Bu teşkilat- lanma büyük şehirlere sıçramış ve başlamış masum halkı öldür- meye. Soruyorum, Mardin'de, bir köyden kasabay a giden oto- büsü tarayıp sekiz kişiyi öldür- mek acaba neyin nesf? Bu kanı dökenlere devlet bir şey yapma- sın mı? Kanı onlar döküyor ve gayet açıklıkla söylüyoruz. Tür- kiy e yoluna böyle devam ede- mez. Herkes eğri otursun, doğru konuşsun" deyince sözleri alkış- larla kesildi. Önceki gün Milli Güvenlik Kurulu'nun, akşam da Bakanlar Kurulu'nun top- landığını anımsatan Demire] şöyle konuştu: "Ülkenin bu sorunlannın hep- si gözden geçirilmiştir. MGK anay asal bir organdır ve ülkenin güvenlik sonınlarıyla ilgili ola- rak hükümete tavsiyede bulun- makla mükeUeftir. Oradan ÇH kan tavsiye, 'Türkiye'de kan dökülmesini durduracak şekil- Demokrasinin eksiklerinin tamamlanacağını söyleyen İnönü: Terörünsonuyaklaşıyor' ANKARA - (Cumhuriyet Bü- llrosu)- SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nü, terörün demok- rasi ıçinde sonunun vaklaştığını bildirdi. İnönü. hükümet içinde bulunmanın sorumluluğu için- dc bu sonuca yaklaşırken bir yandan güvenlik güçlerine des- lek verileceğinı, bir yandan da demokrasinin eksikliklerinin ortadan kaldınlmaya devam edıleceğini söyledi. İnönü, dün SHP TBMM grubunda yaptığı konuşmada, 7 Haziran yerel seçimlerinde koalısyon ortağı SHP ve DYP- nın birbirlenne destek olacağı ve bazı yerlcrde birlikte hareket edeceği yolundaki haberlere de açıklık getirdi. Seçimlere iki ay- rı pariı olarak girildiğini vurgu- layan İnönü. "SHP341 beldede yapılan seçimlerin tümüne katı- lacaktır. Seçimler her partinin kendi varlığını göstermesi için bir sınavdır. Her parti kendi ba- şarısı için çaba harcayacaktır. Biz bu seçimlerde başarılı olmak için çalışacağız" diye konuştu. Terör olay lan ile yapılan mü- cadelede gelinen noİctaya ilişkin görüşlenni dc açıklayan İnönü, şunlan söyledi: "Terörün demokrasi içinde sonunun vaklaştığını göriiyoruz. SHP'nin var olması için temel neden, bugün de hayatiyetini ko- ruyor. Bu, demokrasi içinde ül- kenin bütün sonınlarının çözüle- ceğine inançtır. Geçmişte bir dönemde. "Ulkenin büyük so- runlan var. Bunlançözmek için demokrasiye ara verilir' zihni- yeti ortaya çıktığında bunun sakıncalarını, büyük sıkıntıları- nı birlikte yaşadığımız günlerde, sorunlar ne kadar ağır oiursa ol • sun, biz bunları demokrasi içinde çözeriz, demokrasiyi hiçbir za- man durdurmadan bu sorunlann üstesinden geliriz inanışı, parti- lerin olmadığı bir dönemde sos- yal demokratları ortaya çıkar- makta birinci rolü oynamıştı. O zamanlar bana yabanct ga- zeteciler "Şiz bir müdahaleden sonra geldiniz. Nereden biliyor- sunuz, 10 sene sonra genel mü- dahale olmayacağını. nasıl bir güvenceniz var' diye sorariardı. Bunlara karşı hep Türkiye'de herkesin demokrasiye sahip çık- tığına inandığımı. bundan sonra bir kargaşa y a da zorluk olursa onu demokrasi içinde çözeceği- mizi söyledim. Halkımızın, mil- letimizin bu olgunluğa vardığına inanıyorum." Zorluklan halkın dernokrasi inancı ile demokrasi içinde aş- ma dönerni yaşandığını anlatan İnönü, şimdi karşılaşılan terör olaylannın daha önemsiz oldu- ğunu bildirdi. ŞEHtT POLİSE TÖREN - Şirintepe'de önceki sabah uğradığı silahlı saldırıda y aşamım yiti- ren polis memuru İsmail Selçuk ile işçi Yılmaz Başkaya'nın cena/esinde, polisler, "Şehitler ölmez", "Şehitlerin kanı \erde kalmaz", "Kana kan, intikam". "Kahrolsun komünistler" slo- ganları atarak gösteri v aptı. \ ıldız Parkı girişindeki Hassas Bölgeler Keruma Şube Müdüriü- ğü önünde polis memuru İsmail Selçuk ile Yılmaz Başkaya için bir tören düzenlendi. Törene katılan polisler, sloganlar atarak yürümek istedi. İstanbul Emniyet Müdürii Necdet Menzir, gösteri yapnıak isteytn polisleri yatıştırarak engelledi. Törenden sonra polis memuru İsmail Selçuk'un cenazesi toprağa verilmek üzere Hatay'a gönderildi. SUAT KOZLUKLU) Eski CHP'lilerin Inönü'den talebi: YasatatildenönceçıkanlsmANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Eski CHP'nin son yönetim kurulu üyeleri Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'den. kapatılan partilerin yeniden açılmasına ilişkin düzenlemenin TBMM tatile girmeden yasalaşmasını istediler. Eski CHPGenel Sekreter Yardıması Erol Tımcer başkanlığındaki heyet, dün öğleden sonra Başbakanlık binasında İnönü'yü ziyaret etti. İnönü, basının böyle bir buluşmaya gösterdiği ilgiye dikkat çekerek, "Herhalde basın böyle bir manzaray ı görmek için 1980'den beri bekliyor. Basının bunu görmesi, bu şekilde rahatça kamuoy unda duyurması, oldukça uzun süren bir uğraşı gerektirdi."diye konuştu. Bu aşamaya gelinmesinde, demokrasiye ara verilmesine karşı çıkan ve tavnnı seçimlerde açıkça ortaya koyan "halkın büyük katkısı olduğunu vurgulayan İnönü, şöy le konuştu: "Halkımız, insanlarunız, arka arkaya yaptıkları seçimlerle, sonunda bugün eski partilerin veya eski demeyelim, ülkeye yıllarca hizmet etmiş partilerin isimlerinin yasaklanması gibi çağdtşı bir yasağın ortadan kaldırılması noktasına bizi getirdi. Ve bugün(dün) beni görmeye gelen değerti arkadaşlarımın beni ziyaretlerinde. işte basınımızın ilgisi bundan kay naklanıyor. Böyle bir yasağın dev am edemeyeceği noktasına gelmemizi basınımız bizimle birüktekutluyor." Tuncer, SHP'nin geçmişteki gjrişimlerinin TBMM'deyeterü çoğunluğu olmadığı için istenen amaca ulaşamadığına dikkat çekerek, şöyle dedi: "Şimdi, bu hükümetin kuruluşundan bu yana, demokratikleşme paketi içinde ele alınan bu çalışmalarla ilgili olarak, saym İnönü'ye, o tarihten bu y ana sürmekte olan desteği, ilgisi ve yardımları için teşekkürlerimizi sunduk. Demokrasinin önündeki böy le bir ayıbı ve engeli ortadan kaldırmak için yaptığı çalışmalara teşekkür ettik. Bu arada kendilerinden böyle bir yasayı, siyasi partiler y asası içindeki değişUdiklerle birlikte ele almak yerine, daha kolay v e daha çabuk çıkmasına imkan sağlay acak bir biçimde ay rı bir y asa tasansı olarak TBMM'ye sunulmasına, mümkünse parlamento tatile girmeden önce bu tasarının y asalasmasının sağlanmasım CHP'liler adına diledik" İnonü'nün isteklerine olumlu baktığını bildiren Tuncer. TBMM'ye sunulacak yasanın içeriğine ilişkin olarak. herhangi bir istemde bulunmadıklannı belirtti. Tuncer, CHP'nın açılmasını sosyal demokrat kesimde üçüncü bir partinin ortaya çıkması olarak düşünmediklerini de vurgulayarak. "CHPnin'açümasını, sosyal demokrat kesimin bir birleşme platformu, bir yeniden yapılanma imkam olarak düşündüğümüzü de sayın İnönü'ye ilettik" diye konuştu. de kararh bir biçimde mücade- leye devamdır ' Bu zaten, hükü- metin programının da bir gereği- dir. Hükümet, bu program gereğince. devlerin bütün kade- melerini işleterek kan dökülme- sini durdurmanın mutlak karar- lıltğı icerisindedir." Demirel. geçen haftadan bu yana 20'ye yakın asker ve poli- sin şehit olduğuna dikkat çekti. Demirel, aynı zamanda İstan- bul'da Dev-Sol'un beyni sayıla- bilecek biryerin basılmasıyla 11 teröristin öldüriildüğünü ve bu baskının Dev-Sol örgütünün beyninin dağıtılmasıyla sonuç- landığını anlattı. Demirel, söz- lerini şöyle sürdürdü: "tnisiyatif devletin elinde. Devlet üstte- dir. İnLsiyatifi eline almıştır. Devlet bu inisiyarifıni, bu mese- leyi mutlak anlamda başanya götürecek şekilde kullanmaya mecburdur ve kullanacaktır. Böylece Türkiye'nin her tarafın- da kanun, hak, hukuk, adalet, şefkat, hizmet olacaktır. Halkı- mızın, kendi huzur ve rahatını sağlamak için, hukukun içinde kalarak giriştiğimiz bu mücade- lede bize yarduncı ounalarını is- tiyoruz. Geçen ay yapılan ara- malarda 833 uzun namlulu silah devletin eline geçmtştir. Güney- doğu'da ruhsatlı 50 bin silah var. Devlet bir rokete, bir havana, bir de makineli tüfeğe ruhsat verme- miş. Onun dtşında her şeye ver- miş ve gelip Ulke silah deposu- na döndü' diyeceksiniz, 'Ne kadar silah varsa topladık' de- yip 1 milyon silah toplay acaksı- nız, sonra 'Bu sılahlan yanlış topladık' deyip dağıtacaksuuz. Ondan sonra da devleti yeniden uğraştıracaksmız. fyi mi? Ba- kanlar Kurulu olarak bir karar verdik, ruhsatsız silahlaruıı tes- lim eden vatandaşlanmıza hiçbir muamele yapmayacağız. Getir- sin, devlete teslim etsin.. Burada bir çagrıda bulunuyo- rum. Ülkenin her tarafında, İs- tanbul'da, Güneydoğu Ana- doiu'da, bu cinayet şebekelerine kanşanlara sesleniyorum. Bir daha sesleniyorum, yol yakmken gelin, devlete teslim olun. Devlet, çılgınlığa müsaade etmeyecek- tir. Yoiumuza bu şekiJde devam eaemeyiz." Taşar'a Meclis soruşturması Ankara Cumhuriyet Büro- su- Eski Devlet Bakanı Musta- fa Taşar hakında "pul yolsuzJu- |u" nedeniyle açılması istenen Meclis soruşturması önergesi dün TBMMde kabul edildi. SHP Tunceli Milletvekili Ka- njer Genç ve arkadaşlannın Türkiye Gübre Sanayi AŞ'yi fıaksız ve keyfi zarara uğrata- rak görev'ini kötüye kulandığı iddiasıyla eski Devlet Bakanı Taşar hakkında Meclis soruş- turması açılmasına ilişkin önergeler dün TBMM Genel Kurulu'nda görüşüldü. Genç Taşarın TÜGS AŞ.'ye 348 milyon 848 bin lirahk pul, zarf ve etiket aldırmasıyla ilgili soruşturmayı yapan müfettişle- rin, kurumun genel müdür. genel müdür yardımcısıyla bir- likte Taşar'ın görevlerini ihmal- ve suiistimal ettiklerini belirle- diklerini kaydetti. Alınan 90 bin zarftan yalnızca 768 evrak gönderildiğini. alınan zarflann devlet görev leri için kullanılma- dığını belirtti. Daha sonra söz alan Musta- fa Taşar. hakkında başlatıldığı- nı söylediği iftıra kampanyası- nın sonucunda pul yolsuzluğu söylentilerinin zorlamalarla Meclis'e kadar getirildiğiru be- Itrtti. Yapılan oylama sonucu Ta- şar hakkında Meclis soruştur- ması açılması kabul edildi. Pul yolsuzluğunu soruştur- mak üzere kurulacak komisyon 15 kişiden oluşacak ve görev sü- resi iki ay olacak. Partiler, komisyonda ağırlıklan oranın- da temsil edilecekler. Başbakan Demirel, ANAP TBMM Grubu'nda'safsatacılıkla' suçlandı ' Vitringüzeldüzenleıüyor, raflar boş'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP TBMM Grubu'nda hükümet ağır bir dille eleştirildi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Hüsnü Doğan, bü- yük iddia ve vaatlerle işbaşına gelen hükümetin bugün bulunduğu noktanın "tam bir fiyasko" olduğunu belirterek. "Bu kafalar Türkiye'yi yine 80 öncesine götürürler. Vitrini güzel düzenliyorlar ama raflar boş" dedi. Genel Başkan Mesut Yılmaz'ın Cumhurbaşkanı Özal'ı ABD'ye uğurla- mak için havaalanına gitmesi nedeniyle ANAP TBMM Grubu'nda Yılmaz'ın ycrine konuşan Doğan. hükümetin ül- kenin çok önemli meselelerinde "zik- zaklar" çizdiğini söyledi. Bürokraside kıyım'ın de%am ettiğini. "intikam alırcasına değişiklikler yapıl- dığını ". ANAP ile DYP arasında hem zıhniyet hem aktivite bakımından hiçbir ılişki bulunmadığını anlatan Doğan. "Bu kafalar Türkiye'yi yine 1980 öncesi- ne götürürler. Onun için bizim bunlarla köklü bir zihniyet ayrılığımız vardır" di- ye konuştu Grupta konuşan Manisa Milletvekili Ekrem Pakdemirli de koalisyon hükü- mttinin enflasyon konusunda sınıfta kaldığını söyledi. Başbakan Süleyman Demirel'in "Biri tetiği çekti biz mermiyi yakalamaya ça- lışıyoruz ' şeklindeki sözlerini "safsata" olarak nitelendiren ve bunun milletle alay etmek olduğunu bildiren Pakdemir- li. böyle giderse yıllık enfiasyonun yüz- de 100'ün üzerinde gerçekleşeceğınin söylenebileceğini kaydetti. Operoyoıu tepki ANAP MK\'K'nın yurt çapında başlattığı il ve ilçe yönetimlerini görev- den alma karanna eski ilçe başkanlan tepki gösterdi. Görevden alınan ANAP Kağıthane İlçe 2. Başkanı Kemal Ce- sur, ANAP MKYK operasyonunun, bazı ANAP'lı milletvekillerinin seçim bölgelerinde tabanlannı kaybetmeleri nedeniyle gerçekleştirildiğini söyleye- rek, milletvekillerini dolap çevirmekle suçladı. ANAP MKYK'nın 2û Nısan'da yap- tığı toplantıyla görevden alınan il sayısı 32'ye yükselirken, boşalan il yönetimle- rinin 23'üne yeni başkanlar atandı. ANAP örgütlerindeki görevden al- malann ardından yapılan atamalarda Aksaray İl Başkanlığı'na eski Grupbaş- kanvekili Raşit Daldal, Kars 11 Başkan- lığı'na Kars eski milletvekili Kerem Güneş, Burdur İl Başkanlığı'na Burdur eski milletvekili Sait Ekinci getirildi. Ataması yapılan iller ve başkanlan şöy- le: Artvin (Şükrü Topal). Adıyaman (Mustafa Gürsoy), Burdur (Sait Ekin- ci). Elazığ (Gültekin Koç), Balıkesir (Selçuk Kabakçı), Kahramanmaraş (Hacı Ali Özal). Erzincan (Recai Alpte- kin), Hakkâri (Evliya Parlak), Adana (Süreyya Kayar), Bingöl (Erdal Erçi- çek), Bitlis (Hasan Özdemir), Isparta (Ali Özkan), Uşak (Orhan Erdoğan). Kars (Kerem Güneş). Aksaray (Raşit Daldal), Gaziantep (Mehmet Büyükna- car), Şanlıurfa (Mehmet Güneş), Tokat (Tayyar Şahin), Çankın (Hüsnü Cnal). Edırne (fbrahim Ay), .Yozgat (Mithat Uyarj. Sınap (Seyhun Üstün). ANAP İstanbul 2. Başkanı Ayhan Bacınoğlu. operasyonlann partili mü- fettişlerin hazırladıklan raporlar sonu- cu gerçekleştirildiğini. amacın 1983'ten bu yana ANAP üyesi olan partılilenn yönetime getirilmesi olduğunu söyledi. POLTltKA GUNLUĞU HİKMET ÇETİNKAYA Demokrasi Paketi... SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnö- nü, demokrasi içinde terörle mücadelenin başanya ulaşa- cağını söylüyor. Bu arada demokrasi paketi kapsamında hazırlanan de- ğişikliklerin de Bakanlar Kurulu'nda görüşülmeye başlan- dığmı açıklıyor. İnönü, "Demokraside başka çare yok" deyip ekliyor: "SHP'nin iktidarda olması sayesinde, SHP'nin secimde aldığı hiç de beğenmediğimiz oy sayesinde gerçekleştire- ceğiz..." Demokrasi paketi Bakanlar Kurulu'nda görüşülürken DYP'li ve SHP'li bakanlar arasında kimi görüş ayrılıkları- nın ortaya çıkması doğal karşılanmalı. Zaten, İnönü de satır arasında vurguluyor: "Istediğimiz şeyler tam olarak olmuyor, o zaman konuy- la hiç ilgilenmeyelim. Böyle bir yaklaşım içinde değiliz. Isteklerimizin hepsi ne zaman olur, buna halkımız karar verir..." DYP ile SHP demokratikleşmeyi içine sindirip, terörle mücadeleyi de demokrasi çerçevesine yerleştirerek sür- dürme çabasında. Demokrasi paketi Bakanlar Kurulu'nda- görüşülürken kimı pürüzler çıksa bile halkın istediğı doğ- rultuda çıkacak. DYP ve SHP kararh bir tutum içinde. önümüzdeki günlerde çalışmayaşamındanyargıyadek birçok yeniliğin Başbakanlık'a sunulması bekleniyor. Tüm bunlar olurken 8 yıl iktidarda kalan ANAP sözcüleri hükümeti 'beceriksizlikle' suçluyor. Ekonominin durgun- luk içinde olduğunu, yüksek enflasyon yaşandığını sık sık yineleyen ANAP'lılar bakın ne diyor: "Enflasyonu indirmekten umudu kestiler." Sekiz yıl içinde alt-üst olan bir ekonomiyi birden işler hale dönüştürmek o kadar kolay mı olur? Ekonomiyi bu- günkü duruma getiren beş aylık DYP-SHP koalisyonu mudur? Başbakan Süleyman Demirel acaba enflasyon konu- sunda ne düşünüyor? Şöyle diyor Demirel: "Enflasyon, Türkiye'de paranın canına okumuştur. Tetik çeken eli tuttum. Ama kurşun havada. Kurşun gidiyor. Ha- vada yakalayabilir misiniz? Benim işim bu kurşunu hava- da yakalayabilmek." Başbakan Demirel, 24 nisanda eğitimde ve YÖK'te yapı- lan değişiklikleri açıklayacak. Demirel, uzlaşma arayışı içinde. Tıpkı İnönü gibi, 'halkın beklentileri'nden söz edip ekliyor: "Aradığımız şey konsensüs. Bu konunun kamuoyunda enine boyuna tartışılmasını istiyorum." Demirel ve İnonü'nün belirttikleri gibi Türkiye'nin soru- nu tek değil. Türkiye çağdaş, evrensel görüşü ülkede ege- men kılmak zorundadır. Sosyal hukuk devleti ilkesi, yerine tam anlamıyla otur- malıdır. Temel amaç sosyal adalet, eşitlik, özgürlük, sos- yal güvenlik, sosyal barış çerçevesinde görülmelidir. Sosyal hukuk devletinde demokratik ilke ve yöntemler çağdaş Batı toplumlarında olduğu gibi yaşama geçirilme- lidir. Prof. Emre Kongar'ın sık sık söylediği bir söz vardır ka- tıldığı toplantılarda 'Demokrasi' denildiğinde anımsarız: "Demokrası bir çoğunluk yöntemidir, ama çoğunluğun diktatörluğü değildir." Prof. Emre Kongar'ın belirttiği gibi 12 Eylül 1980 sonrası çfeğunluğun kararı demokrasi sanılmıştır. Anımsayacaksı- nız 1982 yılında anayasa oylaması öncesi evet' propagan- dası serbest bırakılmış, 'hayır' diyenler hapse atılmıştır. Propaganda öyle yapılmıştır ki mavi' diyenler Vatan hai- nı' ilan edilmiştir. Demokrasiyi özümlemek öyle kolay olmuyor. Sosyal devleti tek başına ele alıp amaçlanan noktaya ulaşamazsı- nız. Sosyal devleti hukuka dayandırmak zorundasınız. Hukuka dayandırmak için de önce anayasayla işe başla- yacaksınız Sosyal hukuk devleti kavramı çağdaşlığın temel ilkesin- de geliştiğine göre Türkiye'nin demokratikleşmesi bugün siyasal gündemin birinci sırasına girmiştir. Koalisyon ortakları, bu noktada birleşirlerse sanırız de- mokrasi paketinde' tüm pürüzleri giderirler DYP ile SHP arasında farklı görüşler olsa bile demokra- tikleşme süreci başlamıştır. Çalışma yaşamından yargıya dek kapsamlı bir pakettır hazırlanan. On yılın izlerini bir- den silmek kolay olmuyor. Ama olacak! Alınak'ınsuçlaması Sezgin'ikızdırdıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Güneydoğu olay lan. TBMM Genel Kurulu'nda, koalisyon ortaklan arasında yine tartışma konusu oldu. SHP Grup Başkanvekili Mah- mut Alınak ın. güvenlik güçle- rini halkın üzerine ateş açmak- la suçlayan konuşması. Içişleri Bakanı İsmet Sezgin'i kızdırdı. Sezgin. Alınak'a "Mensubu ol- duğunuz partinin hükümetini itham etmeye hakkınız yok" karşılığını verdi. TBMM Genel Kurulu'nda dün gündem dışı bir konuşma yapan SHP'li Alınak. İdil ve Bismü'de meydana gelen olay- larla ilgili görüşlerini açıkladı. Bu olaylarda güvenlik güçleri- nin halkın üzerine ateş açtığını savunan Alınak, göç etmek is- teyen halka da güvenlik güçle rince engel olunmasını eleştir- di. Alınak. "Anayasada seya- hat özgürlüğü var. Göç etmek isteyen halka engel olunması anayasa ihialidir. Güvenlik güçleri halkın üzerine ateş etme hakkını ve cesaretini nereden ahyor" diye konuştu. Konuşması. yalnızca Genel Kurul salonunda bulunan HEP kökenli mılletvekillennce alkışlanan Alınak'a yanıt ver- mek için kürsüye gelen İçişleri Bakanı Sezgin. Alınak'ın söz- lerinî ihbar kabul ettiğini bil- dirdi ve olayı soruşturacağını açıkladı. Sezgin. şunlan söyledi: "Göç y ayan olmaz, arabalar- la olur. İdil'de bir grup, protesto için yürüyüşe geçmiş. Yürüyüş yapanları güvenlik güçleri dur-' durunca "Biz göç ediyoruz" demişler. Başlarında bir millet- vekili. arkasında Alman gazete- ciler ve kameramarüar. Saym Almak, iğneyi biraz da kendini- ze batırınız. Gerçeği göreceksi- niz. Mensubu olduğunuz parti- nin hükümetini böyle suçlama- v a hakkınız vok." Anayasa Mahkemesi Ozal'ı geri çevirdi BaşvurureddedıldiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Anayasa Mahkeme- si. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yerel ara seçimlerin yıl- da iki kez yapılmasını öngören yasanın ıptali için yaptığı baş- vuruyu reddetti. Yerel ara seçimlerin yılda iki kez yapıla- ıak. seçim sürecinin bütün bir vıla vayılmasının önlenmesi- nın "seçme ve seçilme hakkı"- na aykırı olmadığı görüşüne v;ıran mahkeme. "seçim süre- cine müdahale" olarak değer- lendirdiğı yasanın geçici muddesinin bir bölümünü ip- tal etti. Anayasa Mahkemesı, Cum- hurbaşkanı Turgul Ozal'ın "2972 Sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve Ihtiyar Heyetleri Seçûni Hak- kında Kanunun 29. Vladdesinde Değişiklik Yapümasına Dair Kanıufun iptali için yaptığı başvuruyu dün esastan görü- şerek sonuçlandırdı. Mahke- me, yerel ara seçimlerin haziran ve kasım aylannın ilk pazar günleri olmak üzere yıl- da iki kez yapılmasını öngören yusanın 1. maddesinin iptali is- temıni reddetti. Bu maddeyle, yerel ara seçimlerin en fazla 6 ay gecikebileceği, bunun da anayasada düzenlenen "seçme ve seçilme hakkı"na aykın ol- mayacağı gerekçesiyle ret karan verildi. Aynca, yerel ara seçimlerin bütün bir yıla yayıl- maması amaanın anayasaya aykın olmadığı benimsendi.