Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN1992 ÇARŞAMBA HABERLER 'Kesinösiz demokpasf • ANKA (Ankara) - Adalet Bakanı Seyfi Oktay. son günlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'yle birlikte büyük kentlerde de ürmanan şiddet olaylannın demokratikleşme ve adalet reformuna ara verek için gerekçe yapılamayacağmı. bu konuda hükümetin herhangi birduraksamasının bulunmadığını bildırdı. Bakan Oktay. gözaltı süresinin kısaltılması ve sorguda avukat bulundurulmasını öngören Ceza Mahkemeleri Usulü Kanunu(CMUK) değişikliklerini içeren tasansının da bayramdan önce ya da bayramın hemen ertesinde Bakanlar Kurulu gündemine alınarak yasalaştınlacağı müjdesini verdi. Özal, Marmaris'te • AA (Ankara) - Cumhurbaşkanı Turgut özal, dün akşam özel uçakla Dalaman'a hareket etti. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı, Etimesgut Askeri Havaalanfndan Cumhurbaşkanhğı Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Başkaynak uğurladı. Uğurlamada, Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu ve öteki ilgililer de bulundu. SPsavunma verdi • AA (Ankara) - Sosyalist PArti hakkında açılan kapatma davası için esas hakkındaki savunma, parti avukatlannca Anayasa Mahkemesi'nedün verildi. SPGe- ! Merkezi'nden yapılaiı ayiklamaya göreesas hakkındaki savunmada. Siyasi Partiler Yasası'nın anayasaya aykın olduğu savunularak iptali isteniyor. TCK'nınl4l,I42vel63. maddeleri ile anadil yasağjnı içeren yasa maddelerinin yürürlükten kaldınlmış olması nedeniyle Siyasi Partiler Yasası'ndaki bu konulara paralel hükümlerin de geçersiz olduğu ve bunun tcspitinin istendiği savunmada. Siyasi Partiler Yasası ve anayasa değişikliğı çalışmalanna dikkat çekilerek, bu değişiklik çalışmalannın sonucunun beklenmesi de talep edildi. Boğaziçi işgali • AA (Istanbul) - Boğaziçi Üniversitesi rektörlük binasını 3 gün süreyle işgal eden 27 öğrenci hakkında 24'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcıhğı'nca hazırlanan iddianamede, sanıkların 9 martta Kozlu'da meydana gelen grizu patlamasında, "devletin büyük ihmali olduğunu" bahane ederek Boğaziçi Üniversitesi'nûı 3 katlı rektörlük binasını işgal ettikleri belirtildi. DGM'de olaylı gün • AA (İstanbul) - Çetinkaya Mağazası'na düzenlenen ve 12 kişinin ölümü, 17 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan saldırı ile ilgili davanın duruşmasında olay çıktı. İstanbul 2 Numaralı DGM'de görülen davanın bugünkü duruşmasında haklarında 20 hapisten yıldan idama kadar çeşitli cezalar istenen sanıklardan Çetin Arkaş, 15 kadar arkadaşı adına bir dilekçe okudu. Arkaş, Türk Ordusu'nun Nevruz'u bahane ederek Güneydoğu'daki halka saldırdığını öne sürerek, bu olayları protesto etmek amacıyla bugün duruşmada ifade vermeyeceklerini söyledi. Dilekçenin okunmasından sonra protestoya katılan 15 sanık, "Yaşasın Nevruz direnişimiz" şeklinde sloganlar atarak, dışarı çıkmak istediler. Salonda görevli jandarmalar da sanıklara müdahale etmek isteyince salon bir anda karıştı. Sanıklar ile jandarma arasındaki mücadeleye avukatlar da karıştılar. Mahkeme heyetinin uyarılarına rağmen salonda bulunan izleyiciler de sanıklar lehine sloganlar atmaya başladılar. Bunun üzerine salona giren polisler, sanıkları bekleme odasına çıkararak, olayların daha fazla büyumesine engel oldular. Duruşma ertelendi. Güneydoğu'da incelemeler yapan SHP heyeti MYK'ya rapor verecek.Gerekirse Meclis araştırması istenecek SHP heyetibölge valilerini suçladıCUMHURtYET (Ankara) - Güneydoğu gezisini tamamlayan SHP heyeti, olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan'ı eleştirdi. Olay- lann büyümesinde Erkan"ın sert tutumunun etkili olduğunu savunan SHP'liler, Kürt kim- liğınin yaşama geçirilmesini ve demokratik- leşme yönünde somut adımlar atılmasını istediler. Nevruz olaylannı yerinde incelemek ama- cıyla dört günlük bir geziye çıkan SHP Mil- letvekilleri Ercan Karakaş, Ziya Halis, Mustafa Gazalcı ve Mustafa Yılmaz. gezi gözlemlerini ve değerlendirmelerini içeren bir rapor hazırlığına giriştiler. Milletvekillerinin Nevruz olaylannın nedeni konusunda gü- venlik kuvvetlerinin yaklaşımını da eleşlir- melerinin SHP içinde sorun yaratacağı belirtiliyor. Hükümetin resmi açıklamalan- nın tersine izlenimler edinen milletvekilleri- nin raporunun, önümüzdeki günlerde SHP Merkez Yürütme Kurulu'nda tartışılması bekleniyor. Raporun kabul edilmesinden sonra Nevruz olaylan konusunda SHP Grubu'nun Meclis Araştırması istenmesine ilişkin karannın bayram sonrasında uygula- maya konulması da tartışılacak. SHP Genel Saymanı Ziya Halis, Nevruz kutlamalanna katılan halkın değil, slogan atılması ve bayrak açılması üzerine güvenlik güçlerinin silah kullandığını belirtti. Halis, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken şunlan söyledi: "Şırnak Valisi, 'PKK'lılar ateş açtılarsa. güvenlik kuvvetleri bunun on misli ateş açtı- lar' diyebiliyordu. Sanki küçük bazı olaylan fırsat bilerek, çok büyük karşılık verilmiş. Olaylara hoşgörü ile yaklaşmak yerine ol- dukça sert yaklaşılmış. Halk gözaltına alınan kızlann soyulduğu- nu, işkence vapıldığını bize söyledi. Vali ile konuşup ilgjlenmesini istedik. Ama Diyarba- kır'a vardığımızda gözalündaki bir kızın öldüğünü duyduk. Valiye telefon edip sordu- ğumuzda, "Polisin silahını abp intihar etmiş' gjbi inandıncı olmayan bir gerekçe ileri sür- dü. Zaten Nevruz'un coşkulu kutlanması söz- konusu, bir ayaklanma yok. Cizre'de de, Nusaybin'de de böyle olmuş, güvenlik güçle- ri slogan atanlara ateş açmış." Halis, demokratikleşmenin "lafta kalma- ması gerektiğini" belirtirken, olaylann asıl nedeninin Ünal Erkan'ın sert tutumu oldu- ğunu savundu. Halis, "Erkan'ın tutumu güvenlik güçlerine yansımış. Güvenlik güçle- ri hükümetin yaklaşımını anlayamamış" dedi. Halis, yöre halkının demokrasiden umudunu kesmeye başladığını, demokratik örgütlerin temsilcilerinin bir bölümünün de kendileriyle "nasılsa birşey getirmeyecek" ge- rekçesiyle görüşmediklerini kaydetti. Karakaş'ınönerileri SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Ka- rakaş da, geziyi değerlendirirken. "Kürt ( i/rc'de havat normalt donmeyebaşladı. Halk u> »uunlik kuvvetieri içiçe günlük >aı ? amlanna doaın edhorlar.(Fotoğraf:AP) sorununun, şiddetle, askeri tedbirlerle, silahlı eylemlerle çözülemeyeceği Nevruz olaylany- la görülmüş olmalıdır" dedi. Sorunun etnik köken ve kültürel kımliği dikkate alan yeni yaklaşımlarla ele alınması gerektiğini söyle- yen Karakaş. yeni politikalann özgürce tartı- şılabileceği ortamın yaratılmasını istedi. Karakaş. deeerlendirmesini şövle sürdürdü: "Banşçıl çözüm için genel demokratikleş- me zorunlu ama yeterli değildir. Genel demokratikleşmeye paralel olarak hiç zaman kaybetmeden bölgeye yönelik kapsamlı bir reform paketi hazırlanmalı ve uygulamaya konmalıdır. Reform paketi, kültürel kimliğin ve anadilin kullanılması ve gelişmesine ilişkin yeni açılımlann yanısıra bölgenin ekonomik. sosyal, sağlık, işsizlik, kentleşme gibi sorunla- nnın çözümü için de özel projeler içermelidir. Aynca bölge insanına hükümetin öngör- düğü şekflde şefkatle davranmayan, sivil >a da asker görevliler değiştirilmeli ve hukuk dı- şı uygulamalara hakkında adli ve idari soruş- turmalar açılmalıdır. Olaylann yaşandığı bölgede hayatın normaledönmesi için halkın ve esnafın uğradığı zararlann giderilmesine devleı katkıda bulunmalıdır. Yöre insanlan- nın birbinne düşürülmesine yolaçan korucu- luk sistemine son verilmelidir." Karakaş. Ünal Erkan'ın olaylann tırman- masında kendisinden önceki görevlilerin "gevşek" davranmasının neden olduğunu ve yeni koruculann görevlendirileceğini kendi- lerine söylediğini aktardı. Gazalcı'mn yaklaşunı SHP Merkez Yurütme Kurulu üyesi Mus- tafa Gazalcı da, bir rapor hazırlayacaklannı. daha sonra Başbakan ile de görüşmeyi dü- şündüklenni söyledi. "Orada olağan diizene dönülmesinı diliyorum. Henüz köprüler tam atılmamış" diyen Gazalcı, olaylara gergınli- ğin neden olduğunu kaydetti. Halkın ayak- lanmasının sözkonusu olmadığmı, banş ve huzur içinde yaşamak istediklerini anlatan Gazalcı, "Olaylardan sonra sivil yönetim gö- rüntüsüni; verecek unsurlar ortadan yokol- muş. Normal bir sivil yaşam sözkonusu değil" dedi. Gazalcı sözlerini şöyle tamamla- dı: "Hükümetin yaklaşımı henüz oraya yansı- mamış. Yeni yaklaşımlar gerekiyor. PKK çok fazla abartılmış. Her taşın altından PKK çıkacakmış gibi görülmüş, öyle önlemler alınmaya çalışılmış. Bu gerginlikte bunun da etkisi var. Ortada mağdur olmuş, zarara uğ- ramış halk var. Bu zarar ziyanın devlet tara- fından karşılanması genkiyor. Eğıtimde de, dilde defcirtakım adımlar atı- labileceğini düşünüyorum. Kürt kimliğinin yasal güvenceye kavuşturulması. hayata ge- çirilmesı ısteniyor." İki er şehit, 7 PKK militanı öldürüldü. Güneydoğu'da kan durmuyorİç Politika Servisi - Güney- doğu'nun çeşitli yerlerinde meydana gelen çatışmalarda iki cr şehit oldu, bir yurttaş öldü, dön yurttaş yaralandı. Çatış- malarda 7 PKK'lı öldürüldü. Dıyarbakır'ın Çermik ilçesi Eskibağ köyünde önceki ak- şam meydana gelen olayda. PKK'lılar jandarma tımine pu- su kurdu. Çıkan çatışmada. Murat Akutay ve Tayfun Yal- çın adlı erler hayatını kaybetti. Çatışmada üç PKK"lı öldü. Olaydan sonra kaçan PKK'lı grubun yakalanması amacıyla güvenlik güçleri bölgede ope- rasyonlan sürdürüyor. Dicle ilçesinde de önceki ak- şam saat 21.00 sıralannda kala- bahk bir PKK'lı grubu. kente taciz ateşi açtı. Güvenlik güçle- rinin de karşılık verdiği ateş sı- rasında camiden dönmektc olan Havva Kava adlı kadın yaralandı. Adıyaman'ın Besni ilçesinde de. güvenlik güçleri ile bölücü örgüt üyeleri arasında çıkan ça- tışmada 5 PKK'lı öldü. İki gü- venlik görevlisinin de yaralan- dığı çatışmada. yasa dışı örgü- tün "Ömer" kod adlı Mehmet Kanya'nın grubu olduğu belir- tildi. Adıyaman'ın Besni ilçesinde dün komşu köye başsağlığına giden bir gruba köy çıkışında açılan çapraz ateş sonucu Ah- met Hallaç, Halil Hallaç ve Vakkas Yalçın ağır yaralandı- lar. Saldırganlar olaydan sonra kaçtı. Diyarbakır'ın Silvan ilçesin- de ise. dün meydana gelen olay- da kimliği meçhul saldıryanlar. Hacı Biser adlı bir yurttaşı öl- dürdüler. eşini de yaraladılar. Bu arada Şanlıurfa'nın Viran- şehir ilçesinde, Nevruz kutla- malan sırasında olay çıkardık- lan iddiasıyla 10 kişi gözaltına alındı. Şanlıurfa Valisi Ziyaed- din Akbulut. bu konudakı açıklamasında. bu kişilerin gös- terdikleri yerlerde yapılan ara- malarda iki tabanca ve çok sayıda mermı ele geçirildiğinı bildirdi. Öte yandan. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği kapsamındakı ıl- lerde. Nevruz olaylan öncesin- deki son iki ayda 56'sı ölü. 8S terörist ele geçirilirken. olay lar- da 15 güvenlik görevlısi şehit oldu. 15 vatandaş da, hayatını kay betti. 20 ocak-20 mart tarih- leri arasındaki dönemde; biri yaralı toplam 29 terörist sağ olarak yakalandı. 3 kişi de, piş- manlık duy arak güvenlik güçle- rine teslim oldu. Yapılan ara- malarda ise. 224 uzun namlulu sılah. 92 tabanca ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi. Almanva'nın Türkiye've »erdiği zırhlı araçlardan biri, Şırnak Vilayet binası önündenöbettutu>or.(Fotoğraf:AP/BLRHAN BİLFCİ) Insan Haklan Derneği Genel Sekreteri Akın Birdal izlenimlerini Cumhuriyet'e anlattı: Cizre'deflksaldın devletten geldiHAKAN \YGÜN (Ankara)-Insan Hakları Derneği'nin (IHD)şubeyöneti- cilerinden ve Çağdaş Gazeteciler Derneği'nden bir temsilciden oluşan 10 kişilik heyet Nevruz günü Şırnak'ın Cizre ilçesindeydi. Heyetin göz- lemlerini Cumhuriyet'e anlatan İHD Genel Sekreteri Akın Birdal, 21 mart günü ilçede yaşanan kanlı olaylardan devletin güvenlik güçlerinin sorumlu olduğunu ileri sürdü. Birdal sorulanmızı şöyle yanıtladı: BİRDAL Sabah kalktık, Cudi Mahallesi'n- deki eğlenceleri izledik. Çocuklar, kadınlar bayramlık giysileriyle halaylar çektiler. Sa- bahtan Cudi Mahallesi'nden bir grup gidip mezarlığı ziyaret etmiş. Biz göremedik. Bu güzel ortamdan aynlıp. kaldığımız otele döndük. Cizre'nın merkezinde 2 bin kadar kişitoplanmıştı. Heryaştaninsan vardı. Me- /arlığa gitmek, öjen militanlan ziyaret et- mek istiyorlardı. Önleri kesılmiş. etraflannı panzerler sarmıştı. Emnıyet Müdürü ile gö- rüşmeye aittik. Olay çıkmamasını temenni etıik. . Sayın Başbakan'ın açıklamalannı anımsattık. "Bayrak. pankart açılmıyor. slogan da atılmıyor 1 " dedik. Başbakan'ın "böyle olursa, istedikleri gibi kutlama yap- s\nlar" dediğini anımsattık. Emniyet Müdü- rü de müdahale etmeyeceklerini, olay çık- maması ıçın çaba göstereceklerini söyledi. Bunun üzerine meydanda toplanan kalaba- lığın ön sıralannda olanlarla görüştük. Emnıvet Müdürü'nün sözlerini aktardık. - Heyel olarak Güneydoğu'da ilk izlenim- lerinizneleroldu? BİRDAL- Mardinden sonra yol boyu biilün köylcrde Nevruz ateşleri yakılmıştı. Vaıandaşîann halaylarçekerek eğlendiklerı- nı gördük. Bizi gören. el sallıyordu. Nusay- bin'dcn sonra ise güvenlik güçlerinin yoğun- laşlığını gözledik. Suriye tarafından da Türkiye larafından da Nevruz ateşleri yük- scliyordu. Cızrc'ye geldiğimizde ateşler ıyice arttı. Cizre'de elektrikler kesikti. Niye bitmi- yorum. Akşam saallcri olduğu için ortalık kararmışlı vc birliklcr hcr zaman olduğu gibi gcri çekilmişti. Nevruz ateşlerinin etrafında îlscklcr. sılahlaratılıyordu. - Herhangi bir müdahale yok muydu? BİRDAL- Hayır. görcbildiğimiz kadany- la yoktu. Ancak aynı akşam öğrendik ki. saat 11.00'den başlayarak güvenlik güçleri köylcrde bazı kısjleri gözaltına almış. Budu- rum ü/ücüydü. Ama gccc yıne de sakin geç- ıı. Her şcy tıpkı Başbakan Demircl'in tali- matlannda bclırttıği gibi iyi gidiyor diye scvındik. -Ve2l Mart günü g^ldı. Onlar da pankart açıp, slogan aımamakta kararlı olduklannı. sadcce mezarlığı ziyaret edeceklerini söyledi ler. - Yani her şey ıyı gidıyordu. BİRDAL- Evet. buraya kadar iyiydi. Ka- labalıkla güvenlik güçleri arasında da bir genlim yoktu. Ama aradan birkaç dakika geçmedi ki. gözlerimize inanamadık. Bir an- da hava tersinedöndü. Emniyet Müdürü'yle görüşmemizin üstünden beş dakika geçme- mişti ki, güvenlik güçleri megafonlarla kala- balıktan dağılmasını istedi. Ardından da panzerler halkın üzerine yürümeye başladı. Işte o anda uzaktan silah sesleri geldi. Kala- balıktan kimse ateş açmamıştı, emniyet güç- leri de öyle. Bunun üzerine güvenlik güçleri önce havaya ateş açtı. Panik başladı. Kala- balık 200 metre kadar geriledi. Ayaklar al- tında ezilenler oldu. Bazılan kaçarken, dükkânlann camlanna çarpıp, kanlar içinde kaldı. Her yerden silah sesleri gelmeye başla- mıştı. Artık, olan olmuştu. - Güvenlik güçleri neden karardeğiştirmiş öğrenebildiniz mi? BİRDAL- Cizre nıeydanına seyyar bir te- lefon kurulmuştu. Emniyel Amiri sürekli lc- lefonla bağlantı kurarak, durumu bildiriyor. talimat alıyordu. Ortalık yatışınca ilk yaptı- ğımız iş Emniyet Amiriyle konuşmak oldu. Aramızda çok ilginç bir diyalog geçti. Önce sordum: "Hani pankart açılmayıp, slogan atılmadıkça müdahale olmayacaklı?" Yanı- tı hazırdı: "Emir kuluy uz. yukardan bu cmri aldıkl' Israr ettim, "Başbakan açıkladı. Pan- kart açılmadıkça dokunmayacaktınız". di- ye. Yanıtı karşısında küçük dilımi yutacak- tım. "Ama açacaklardı nasıl olsa" demesin - Şimdi geriye dönüp yaşadıklannıza bak- tığınızda, Cizre'de yaşananlann sorumlulu- ğunu kime yüklüyorsunuz? BİRDAL- Devlet. tanklannı,panzerlerini geri çekse, bu olay lann hiçbiri olmazdı. Dev- let, böyle yaparak prestij kay bedeceğini zan- netti. Oysa. prestij kazanırdı. Kesinlikle ilk saldıran taraf devlet oldu. PKK da karşılık verdi . Şimdi Hükümet arkada bırakılan 50 ölüyle prestij sağlamaya çalışıyor." - PKK'nınolaylardahiçsorumluluğuyok mu? BİRDAL- Kuşkusuz \a:. Olaylardan ön- ce dağıtılan bildirilerde halk savaşa çağnldı. Ama Nevruz'dan bir iki gün önce PKK tavır değiştinnişii. Gördüğümüz bildirilerde, pankart açılmaması. slogan atılmaması, sa- kin bir şekilde eğlenilmesi isteniyordu. Halk da bu bildiriye uygun harekeı etti. Ama gü- venlik güçleri saldınnca karşılık geldi. Şimdi geride bıraktığımız manzara şu: Güneydoğu artık intifadada. - Tekrar geriye bakarsak. olaylann olma- ması için nelcr y apılabilirdi? BİRDAL- Bakın, Güneydoğuda. MİT Başkanı gazetelerde ne yapılması gerektiğini açıkladıysa. aynen o plan uygulandı. Olağa- nüstü halin uzatılması da çok kötü etkıledı bölgcyi. Olağanüslü halin uzatılmasından bazı güvenlik güçleri ile karanlık odaklarda güç aldı. Güvenlik güçleri cesarct aldı. ka- ranlık güçler de emellcrinc ulaşmak için gıda almış oldular. DemirePden Leyla Zana'ya;4 Hiç durma Bekaa'ya gîf CUMHURtYET (Ankara ) - Başbakan Süleyman Demirel, Almanya'nın tutumu da dahil son gelişmeler hakkında dün Cumhur- başkanı Turgut Özal'a bılgi verdi. 70 dakika süren görüşmenin kendi isteği üzerine ger- çekleştiğini vurgulayan Demirel, Genscher'- in açıklamalan üzerine "Hitler" benzetmesi yapan Özal'ı uyanp uyarmadığı konusunda, "Bunlan bize bırakın. Meseleyi sınırlannın dışına taşırmak istemiyorum" demekle ye- tindi. Çankaya Köşkü'ne saat 09.30'da çıkan Demirel. Özal ile saat 10.40'a değin görüştü. Görüşmeden sonra Başbakanlık binasında basına bir açıklama yapan Demirel, "Son zamanlarda fevkalade önemli konular Tür- kiye'nin gündemine geldi. Bu hususta ko- nuşma arzusu. ihtiyaa içinde oldum" dedi. Demirel, Özal ile yaptığı görüşme hakkında şu bilgileri verdi: "Sayın Özal ile Güneydoğu ve Nevruz olaylan ile bunlann ondan sonra Türkiye'- nin çeşitli yerlerindeki serpintileri üzerinde durduk. Bir değerlendirme yaptık. Bu olay- lar karşısında Almanya'nın takındıgı tavır üzennde durduk. Değerlendirme yaptık. Al- manya'nın Türkiye'ye bir şey verip verme- mesi o kadar önemli değil. Yalnız, Al- manya'nın Türkiye'ye gönderdığı silahlann veya herhangi bir silahın, Türk halkına cev- rilmiş olduğu' şeklindeki iddialan, bizi fev- kalade rahatsız eder. Etmiştir de. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir demokratik ülke olarak kendi devletinin silahını, kendi halkı- nın üzerine hiç çevirmemiştir ve çevirmesi de mümkün değildir. Gerekli de değildir. Tür- kiye Cumhuriyeti devletinin elındekı silah- lar. Türk halkına çevrilmek için değil, ona çevrilecek silahlan defetmek içindir. Bu hu- sustaki kararlılığımızı hükümet olarak, Sa- yın Özal'a'da söyledim. Tabii ki Karabağ olayı üzerinde de durduk. 27 nisanda Orta Asya cumhuriyetlerine yapacağım geziyle il- gili düşüncelerimi söyledim ve Erzincan dep- remi nedeniyle alınan tedbirler üzerinde de durarak karşılıklı fıkir alışverişinde bulun- duk." Özal ile Kıbns konusundaki son gelişme- leri de görüştüklerini belirten Demirel, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın ABD'ye gittiğine dikkât çekerek, "Kıbns konusu önümüzdeki günlerde gundeme ge- lecek gibi görünüyor. Bu hususta da karşı- lıklı fıkir alışverişinde bulunduk" dedi. Demirel. "Hitler benzetmesi"nden dolayı Cumhurbaşkanı Özal'a yapacağmı belirttiği uyanyı yapıp yapmadığına ilişkin soruya şu karşılığı verdi: "Bunlan bize bırakın. oldu mu? Bunu açıklamak istemiyorum. Meseleyi büyüt- mek. meseleyi sınırlannın dışına taşırmak istemiyorum. İç politikada da, dış polilikada da.." Demirel, Bagımsız Diyarbakır Milletveki- li Leyla Zana'nın, "Devlet görev verirse Be- kaa'ya giderim" dediğinin anımsatılması üzerine de. "Hiç durmasın gitsin. Niye duru- yor? Bize sormanın gereği yok. Bizim kimse- ye elçi fılan göndermemize gerek yok. Tür- kiye'de kan dökülmesi herkesi alakadar eden bir konudur. Kan dökerek hiçbir yere varmak mümkün değildir. Bu mübarek gün- de şunu ifade etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devleti. kimseye yalvarmaz. Türkiye Cumhuriyeti devleti gayet tabii merhametidir, şefkatlidir" dedi. Yunan hükümeti açıkladı: Yunanistan PKK'yayardım yollamadı STELYO BERBERAKİS ( ATİNA ) - - Yunanistan hükümeti, "Yunanis- tan'ın PKK'ya para yardımında bulunduğu" yolunda Türk bası- nında çıkan ve Türk İçişleri Ba- kanfyia Dışişleri Bakanlığı "üst düzey yetkililerT tarafından doğ- rulanan haberleri "bütünüyle asıl- sız ve yalan" olarak niteledi. Yunan hükümet sözcüsü Viron Polidoras konu ile ilgili gazetecilerin sorulannı yanıt- larken. "Yunanistan'm Kürtlerin PKK ör- gütüne para yardımında bulunduğu yolun- da bir Türk dergisinde çıkan haberler bütüy- le yalan ve asılsızdır. Bunun yalan ve asılsız olduğu Türk Dışişleri Bakanı Sn. Hikmet Çetin ile İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in yap- tıklan ters orantıh açıklamalanndan anlaşıl- maktadır" dedi. Yunanistan'm PKK örgütüne 12 yıldan bu yana para yardımında bulunduğunu; Kıbns Rum kesimindeki komando birlikle- rinden sonra Ege adalanndaki birliklerin başına getirilen general Dimitris Matafyas'- ın PKK'yı örgütlediğini ve birçok Yunanlı milletvekili ve gazetecinin Abdullah Ocalan ile sürekli temas halinde olduğunu yazan "Nokta" dergisinde çıkan bu bilgilere Yu- nan gazetelerinde geniş yer verildi. Bu bilgi- lerin ise Dışişleri Bakanlığı Sözcüvekili Fer- hat Ataman ile İçişleri Bakanı Sezgin tara- fından kısmen doğrulandığı bildirildi. Ancak Yunan gazeteleri söz konusu bilgile- rin Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin tarafın- dan yalanlandığını yazdılar. Bu arada kendi hakkında çıkan haberleri yalanlayan gene- ral Matafyas Yunan gazetelerine bir açıkla- ma yaparak "Türkiye'de bazı ileri gelenler anlaşılan soğukkanlılıklannı yitirmiş bulu- nuyor" dedi.