Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6MART1992CUMA
HABERLER
Danıştıy kopudu
• AA (4nkara) - Danışta}, Mogan ve
EymirgöDennin korunması amacıyla
Ankara'nınGölbaşıilçesi belediyesi
sınırannın bir bölümünün "Özel Çevre
Koruma Boigesi"' (ÖÇK.B) ılan edilmesi
işlerr.inin ıptali içinaçılan davayı reddetti.
İptaldavasiîun Ankara Büyükşehir
Belediyesi ıkGolbaşı Belediyesi
ortakJaşa Eçmıştı. Yetkililer, karargereğj
inşaat yapırn izinleri durdurulan 3
kooperatifveikişahsınaynı konuda
açtık'.an davalann reddedildiğini biJdirdi.
Budurumda.Özel
Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen
Mogan ve Eymir gölleri ve çevresi
-mar yetkisi Başbakanhga bağlı Özel
Çevre Konıma Kurulu BaşkanlığVnca
kullanılmaya devam edecek. Öte yandan,
davayı açan Gölbaşı Belediye Başkanlığı
avukatı Tezcan Çakır, karan temviz
sdeceklerinisöyledı. ,
Çevre ajanları
• AA (Ankara) - Çev re Bakaru
Doğancan Akyürek. fabrikalann,
sınai kuruluşlann.atölvelerin. çevreyi
kirletmelerinınönlenmesi, antma
lesislerinin "gerektiği gibi" çalışmasının
sağlanması amacıyla, özel-kamu aynmı
gözetilmeksizin, çev re mühendisi,
biyolog, kimyager veya ziraat mühendisi
istihdam etmelerinin zorunlu kıhnacağını
söyledi. Çevre Kanunu'nda bu amaca
yönelik olarak yapılacak değişikliğin
înayısayı içinde yasalaşması bekleniyor.
Akyürek, sözkonusu fabrika vesınaj
tesislerdeçalışacak bu tür teknik
personelin, kuruluşun çevreyi
kirletmeden faaliyetıni sürdürmesinde
tam yetkili ve sorumlu olacağjnı, aynca
işverenine karşı da "iş güvencesine sahip"
kıhnacağını belirtti. Akyürek'in verdiği
bilgiyegöre. Çevre Kanununda
yapılacak değişiklikler kapsamında,
bütün bu önlemlere karşın. çevreyi
"kasdi" olarak kirlettiği belirlenen
kuruluşlara.caydıncı ölçüde ağırpara
cezalan uygulanması öngörülüyor.
Karadeniz toplantısı
• tsUnbul Haber Servisi - Karadeniz'i
kirleten ülkelere yaptınm imkânlannın
aranacağı Karadeniz toplantısı, 12-14
mart tarihlerinde Bulgaristan'ın
başkenti Sofya'da yapılacak. Toplantıya
Türkiye'den Yeşiller Partisi Genel
Sözcüsü Aydın Ayas katılacak. Üç gün
sürecek toplantıda ilk kez hükümetlere
bağlı olmayan bir çevre kuruluşunun
yaptınm talebinin Karadeniz'i
çevreleyen ülkelerin destegini aldığını
belirten Ayas, "Toplantıda, Karadeniz'i
kirleten ülkeler belirlenecek ve oranlara
bağlı olarak yaptınm uygulanması
istenecek. Söz konusu yaptınm için
gereken finansmanın Birleşmiş
Milletler'den istenmesi düşünülüyor.
Penthouse muzır
• ANKA (Ankara) - Büyük reklam
ve tanıtım kampanyasıyla Türkiye'de
yayımlanmaya başlanan Penthouse
dergisi, daha çıkar çıkmaz muzır
bulundu. Başbakanlık Küçükleri
Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu,
Penthouse Dergisi'nin şubat ayındaki
ilk sayısı ile mart ayındaki ikinci
sayısını muzır buldu. Kurul, derginin
söz konusu sayılannda yer alan bazı
yazı ve resimlerin 18 yaşından
küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır
tesir yapacak nitelikte olduğuna karar
verdi. Kurul, bu nedenle Penthouse
dergisinin poşette satılması gerektiğini
bildirdi.
İki özel üniversite
• AA (Ankara) - TBMM Genel
Kurulu'nda Istanbul'da Kadir Has
Vakfı tarafından "Kadir Has", Vehbi
Koç Vakfı tarafından da "Koç"
Üniversitesi kurulmasına ilişkin yasa
tasarısı benimsendi. Kabul edilen
yasaya göre Kadir Has Üniversitesi,
fen-edebiyat fakültesi, mühendislik
fakültesi ve temel bilimler enstitüsü ile
sosyal bilimler enstitüsünden oluşacak.
Soyguncu öldü
• tstanbul Haber Servisi - Çocuğunu
hastaneden çıkarmak için gerekli 4
milyon lirayla gelen bir öğVetmenin
çantasını ahp kacan kapkaççı,
kendisini kovalayan trafık polisinin
açtığı ateş sonucu öldü. Çocuğunu, bir
süredir tedavi gördüğü Haseki
Hastanesi'nden çıkarmak için tedavi
masrafı olan 4 milyon lirayla dün saat
09.00 sıralannda hastaneye gelen
öğretmen Abdülfettah Yücesoy'un para
çantası, karantina önünde beklerken
adının Sedat Dola olduğu belirtilen
kapkaççı tarafından çalındı.
Abdülfettah Yücesoy, kapkaççınm
peşinden "Yakalayın, paramı çaldı"
diye bağırarak koşmaya başladı.
Hastane önündeki kavşakta görev
yapan ve ismi açıklanmayan bir trafık
polisi de kapkaççının peşine diiştü.
Kovalamaca Sezaibey Sokak'ta
sürerken "dur" ihtannda bulunan
trafik polisinin tabancasını çekip bir el
ateş ettiği bildirildi. Polisin yere doğru
açtığı uyarı ateşinden seken merminin
kapkaççının kalbine isabet ettiği
belirtildi.
Gelin arabası
• AA (Kadınhanı) - Konya'nın
Kadınhanı ilçesine bağlı Atlantı
kasabası belediyesine ait resmi
otomobil, gelin arabası oldu. Düğün
sahiplerinin isteği üzerine, belediye
encümenince alınan kararla, belediyeye
ait otomobil, gelin arabası olarak
kiraya verüiyor. Belediye Başkanı
Abdurrahmajı Devecioğlu,
"Kasabamızda otomobil
yetersizliğinden özellikle düğünlerde
büyük sıkıntılar çekiliyordu. Konunun
encümen toplantısında gündeme
getirilmesi üzerine, belediyeye ait
otomobilin kiralanması kararlaştırıldı
Uygulamayla aynı zamanda
belediyemize önemli ölçüde gelir de
sağlanmaktadır" dedi.
Mikelanj Virüsü, Rönesans'ın ünlü sanatçısının 517. doğum yıldönümünde bilgisayarlan tehdit ediyor
Bugün PC'nizi kapatmayıunutmayin
EDİP EMtL ÖYMEN (Londra) - Üç tür Mikelanj var. Birincisi, Rö-
nesans sanatçısı Mikelanj. İkincisi, Ninja Kaplumbağalar'dan biri.
Üçüncüsü de bir bilgisayar virüsü... Bugün, gerçek Mikelanj'ın
517. doğum günü ve bu büyük sanatçının adını taşıyan bir bilgi-
sayar virüsünün data bankalan ve işlemleri darma dağın edece-
ğinden korkuluyor.
6 Mart günü. özellikle 1BM uyumlu bil- jeğıl de 7 Marn gösterirse. virüs progra-
gisayarlarda ortaya çıkacağı söylenen rnmın "aldatılmış olacağY" sanılıyor. Bır-
"Mikelanj Virüsü"ne karşı sadece basın- birlerine telefon hatları ile bağlanarak
yayın değil,j)olis bile önlem almak gereğı- şebekeleşen ve bırbirlennden bılgi ahp ve-
nı duvdu. Unlü İngilız polis örgütü Scot- ren bilgisa\arlann korkulu rüyası "virüs-
Jand Yard"ın "Bilgisayar Sahtekarlığına
Karşı Önlem Dairesi" adına televizyonda
yapılan açıklamada, "Bu virüsün varlığın-
dan şüphe edenler bizi arasın. Virüs bilgi-
sayannızı etkilerse paniğe kapılmayın.
çaresi vardır" denildi. En etkili çare. bilgi-
sayan ya kullanmamak ya da içindeki
Ninja Kaplumbagalar'ın Mikelanjı! Gü-:
niimüzün çocukları, bu ad altında sade-
ce onu tanır.
"takvim"in tarihini değiştirerek, ""virüs"ü
aldatmak. "Mikelanj Virüsü"nün Per-
şembe gecevansından itibaren bilgisayar-
larda otomatik olarak işlemeye başlamış
olması gerekiyor. Bilgisayann takvimi 6
ler". Bilgisayara dışardan aktanlan işlet-
me programının bir köşesine konulan
"muzır" bir komut, işlemleri bozuyor.
toplanmış bilgileri silip altüst edebiliyor.
yazıhmı ters yüz edip içinden çıkılmaz hale
sokuyor. En kötüsü, ileri teknolojı ileçalı-
şan bilgisayarlarda. virüsün. aletin kendi
içine takılı ana işlem merkezini etkilemesi.
Bu durumda bilgisayar hiç kullanılamaz
hale geliyor. Her ne kadar virüslere karşı,
ışletme ya da uygulama programlarında
bazı komutlarla önlem alınıyorsa da bu-
nun "Mikelanj"a vız geldiği dehşetle anla-
şılmış. İlk kez gecen yıl Avustralya'da
ortaya çıkan, geçen Haziran ayında da
varlığı Almanya'da farkediien "Mikelanj
Virüsü"nün, bir yılda bir milyon bilgısa-
van esir aldığı biliniyor. Her ne kadar "pi-
yasada" 1.200 kadar v irüs olduğu söy leni-
yorsa da "Mikelanj"" şimdiye kadarki
güvenlik taramalannda keşfedılememiş.
Lzmanlara göre bu \ırüs artık 25 önemli
işletme ve uygulama programı yapımcısı-
nın ürünlerine de "sızmış". Bir programa
fîrma, "hastaükh" ürününü 5.000 kişiye
sattıktan sonra durumu farkedip virüsü
programdan ayıklamış. 1970'lerde bılim-
kurgu romanlannda bir \arsayımdan iba-
ret olan. ama 80"lerle birlikte gerçek bir
tehlikeye dönüşen virüslere karşı bilgisa-
yar pıyasasında "anti virüs sektörü" de
doğdu. Uzmanlar hergün 6 "virüs"ün ya-
zılarak programlara kanştınldığını söylü-
yorlar. Virüsleri önceden farkederek yok
eden. sisteme girdikten sonra ayıklayan.
yaptığı zaran giderme> e çahşan program-
lar yazan firmalar kârda.
17
Rönesans'ın ölümsiiz sanatçısı Mike-
lanj'ın adı çağınuzda, Ninja kaplumba-
ğalar'dan bilgisayar virüsiine uzanan bir
dizi yaratıkla birlikte \aşamaya devam
ediyor. Ninja biliniyor ama, virüs
fotoğrafını heniiz ele geciremedik.
Küçüldükçe büyüyen alet: BilgisayarDış Haberler Servisi - 1980'de adından
söz dahi edilmeyen mikro-bilgisayar en-
düstrisi, sektörün gerçek "lokomotifi" ha-
line geldi.
öykü, 1981 yüında New York'taki IBM yet-
kililerinin ilk mikro-bilgisayan piyasaya çı-
karttıklarını açıklamaları ile başladı. Bu
bilgisayara kısaca PC deniliyordu. Ingilizce
kişisel bilgisayar (personel computer) söz-
cüklerinin bas harflerinden oluşan bu kı-
saltma birkaç yıl içinde tüm bir donanım
jenerasyonunu simgeler hale gelecekti. At-
lantik ötesinden çıkıp gelen PC'ler hızla
dört kıtaya yayüdı ve IBM adı ağızlarda do-
lasmaya başladı. Aslında, başka Amerikan
şirketleri bu alanda IBM'i çoktan sollamış-
tı. Birkaç yıldan beri Apple ve Commodo-
re, çeşitli tiplerde mikro-bilgisayar tasarla-
yıp üretiyor fakat sektörün devinin karşı-
lığını alamıyorlardı.
1981'de IBM'in bu ilk çıkışından sonra
kısa bir süre içinde diğer bilgisayar üreti-
cileri de onu yakalamak için kolları sıva-
dı. IBM-Microsoft-INTEL grubu, tekno-
lojilerinin kullanım haklannı açık bırak-
ma karan almışlardı. Hemen 1982'de ikinci
bir grup oyuncu PC pazanna girdi. Ünlü
"Clone"ların (tıpatıp aynı) ilk nesli boyle-
ce doğmuş oldu. Bu üreticiler, MS-DOS ve
INTEL modelini kullanarak yeni mikro-
bilgisayarlar yarattılar ve bu ürünler "IBM
uyumlu" olarak tanınmaya başladı. 1983'te
ise Compaq, bilgisayar dunyasında bir dev-
rim daha yaratarak ilk taşınabilir mikro-
bilgisayan üretti.
Birçok üreticinin ağızlannın suyunu akı-
tan, büyük kârlar vaat eden bu seİctöre kısa
bir süre içinde üçüncü bir oyuncu katıldı.
70'li yılların sonundan beri üretmekte ol-
duğu mikro-bilgisayarlann üçüncü nesline
ulaşmış olan Apple, 1984'te sektörün yeni
ürününü kamuoyuna tanıttı. Bu harika ço-
cuğun adı Machintosh'tu. Apple bir süre
sonra Motola grubu ile birleşerek MS-DOS
sistemini bırakma karan aldı ve devrim ya-
ratacak bir sistem geliştirdi: Grafık yüzey.
Artık kullanıcının işi çok kolaylaşmıştj,
ekranda resimler beliriyor ve kullanıcı bil-
gisayann işlevlerinde hangisini seçmek is-
tediğine ünlü fareyi(mouse) kullanarak ve
ekrandaki ok işaretini hareket ettirerek ka-
rar veriyordu. Bu, bir anlamda, "kitabını
okumak yerinefihninegitmeye" benziyor-
du. Aynı dönemde IBM asık yüzlü ağabey
havası taşıyordu. Çünkü IBM, PC'sine ge-
leneksel teknolojisini yerleştirmişti. Büyük
bilgisayar sistemleri için kullanılan delikli
kartların yaratıcısı ve yazı makineleri üre-
ticisi olan IBM, PC'de de klavye sistemini
terk etmemişti. Bu sistemde kullanıcı an-
cak kumandalann ilmini alarak ve klavyeyi
kullanarak bilgisayara ulaşabiliyordu.
83'de PC'nin yerini disketli PC aldı. Bir
sonraki yıl IBM, daha güçlü bir mikrop-
rosesör olan INTEL 80286'yı kullanan PC-
ATyi piyasaya çıkardı 85'te Güneydoğu As-
yalı "IBM uyumlular" birbirı ardına pa-
zara çıktı. 86'da ise, bir çırak, ustasını geçti
ve bir "clone" ilk defa IBM teknolojisini
geride bıraktı. Compaq'ın yeni mikropro-
sesörü (INTEL 80386) diğerlerinden daha
güçluydu. 1985'ten sonra, IBM'in satışla-
rı, IBM'e uyumlu mikro-bilgisayar üreten
diğerlerinin lehine azalmaya başladı.
1985'te dünya mikro-bilgisayar pazarı 15
milyar dolar ciro yapıyordu. Bugün bu ra-
kam 44 milyar dolara ulaşmıj durumda,
IBM 85'te satışların (değer olarak °/o
42'sini gerçekleştiriyordu, bugün bu oran
°Io 20.9'a düşmüş bulunuyor.
Bu yeniden dağıhm oldukça sarsmtüı bir
şekilde gerçekleşti. 1987'de pazar payının
azalmasından endişeye düşen IBM, stan-
dart modelinden vazgeçme ve yine MS-
DOS'u kullanarak yeni bir mikroprosesö-
re -MCA- geçme karan aldı. 'Clone" üre-
ticileri ise hemen birleştiler ve başta Com-
paq, Hewlett-Packard ve Olivetti olmak
üzere 9 üretici, IBM'in bir kenara atmaya
kararh olduğu eski modeli savunmaya baş-
ladılar. Aynı yıl IBM, MS-DOS'tan vazge-
çerek 05-2'ye geçti.
IBM'in bu girişimleri karşısmda oluşan
güçlü cepheye fazla etki yapmadı. Aksine
bir zamanlar ortak olduğu Microsoft
1990'da PC'yi daha kullaruşlı yapan ve MS-
LX)K kullanan Windows 3.0 adlı grafık bir
sistem geliştirdi.
Belki de bunun sonucu olarak eski düş-
man kardeşler Apple ve IBM, temmuz
ayında bir anlaşma imzalayarak süreküh-
ğin sağlanması ve geçmişin silinmesi kara-
nnı aldıla:. Bu ikili, birlikte, mevcut sistem-
leri kullanacak, sistemleri geliştirme ve
böylece görüntünün, sesin ve metnin anın-
da işlenmesine olanak verecek multimed-
ya dönemini başlatma niyetindeler. Bu bir-
leşmeye karşı hemen oluşan ve kendileri-
ne ACE (Advanced Computer Environ-
ment) adını veren grup ise "clone"lardan
ve geleneksel iş istasyonian tasarlayıcıla-
rından oluşuyor.
Özel TV yasası için TRTden öneri
'Radyo-TV hizmetlerinde
devlet sorumluluğu olsıırrAA (Ankara) - TRT, özel radyo-TV konusunda yapılması planlanan
anayasal ve yasal düzenlemelerle ilgili olarak hazırladığı önerileri,
Devlet Bakanı Gökberk Ergenekon'a iletti.
Sekiz ana başlık altında toplanan öneri
paketinde, radyo ve televizyon hizmetle-
rinde, uluslararası anlaşmalarla öngörülen
devlet sorumluluğunun ağırlık taşunası ge-
rektiğine işaret ediliyor. TRT'nin teknik,
program ve idari personel durumuna açık-
hk getirilmesi istenen öneri paketinde, özel
radyo ve televizyon kurmak isteyen kuru-
luşlara tahsis edilecek frekans ve izin bel-
geleri konusundaki uygulamaya yer ve-
riliyor.
Bu alanda tekelleşmenin önlenmesi ile
verici tesisleri konusuna değinilen TRT
önerisinde, kamunun dışında özel radyo ve
televizyon kurmak isteyen kuruluşlann ve-
rici tesisleri kurmalanna olanak tanmma-
ması, TRT kanallarının özel kunıluşlara
aynlmasına imkân sağlanması isteniyor.
TRT Hukuk Müşavirliği'nce hazırlanan
ve Genel Müdür Kerim Aydın Erdem im-
zasıyla Devlet Bakanı Gökberk Ergene-
kon'a sunulan öneri paketinde, yapılacak
yasal düzenJemede, yasa koyuculann, özel
radyo ve televizyon kuruluşlan konusun-
da, yayın hizmetinin kamusal ağırhğmı göz
önünde bulundurarak yayın tekellerinin
oluşmasını engelleyecek hükümlere yer ve-
rilmesi gerektiği belirtiliyor.
Yapılacak düzenlemelerde, özel radyo-
TV yayını yapacak kuruluşlann oluşum ve
niteliklerinin belirienmesi, ortaklıklann ya-
yın alanında tekelleşmesini önleyecek ön-
lemler üzerinde durulması gerektiği belir-
tilen öneri paketinde, radyo-TV yayınlan
için verilecek izinlerin belirli ve yenilene-
bihr bir süreyle kısıtlanmasını sağlayacak
bir sistem oluşturulması isteniyor.
Radyo ve TV yaymlannın "stüdyodan
alıcı cihazlara kadar uzanan aynlmaz bir
bütün" olduğu belirtilen TRT önerisinde,
kamu ile özel radyo-TV kuruluşlanna tah-
sis edilecek frekanslar ve teknik özellikle-
ri tespit eden "milli bir plan" uygulama-
sının getirilmesi öngörülüyor.
Öneride, Anayasa Mahkemesi'nce iptal
edilen ve vericilerin PTT'ye devrini öngö-
ren yasa gerekçesinin yeniden ele alınma-
sı, yasamn yürürlük süresince gercekleşen
uygulamanın sağlıklı bir şekilde değerlen-
dirilmesı gerektiği de kaydediliyor.
İt«t»lİItffİ
7 M A R T
C UM A R T E Sİ
Okur yazarıyla buluşuyor
Ayşe
Kilimci
ATAKÖY
Atrıum Mıgros Tel 560 61 37
Kûrşat
Başar
ŞİŞLİ
Golden Plaza Mıgros
Saat: 16.00-19.00
Mine Saulnier <sısm Leyla Navaro
SEL ARABALARI - ABD'nin Houston kentinde, sağanak yağışlar sonucu oluşan
sel. yaklaşık 100 arabayı surükledi. Sel, kentin hemen hemen bütün anayollarını ge-
çilmez hale getirdi.
Binalann
ısıyalıtımı
yetersiztstanbul Haber Servisi - Yerel yönetim-
lerin ısı yalıtımı konusunda binalan ge-
rektiği şekilde denetlememesinin özellikle
birçok kentte aşırı yakıt tüketimini po-
mpaiayarak hava kirüliğini iki kat arttır-
dığı belirtildi. İTÜ Kimya-Metalürji Fa-
kültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kutsal
Tülbentçi, 1990 yüında Istanbul'da yapı-
lan bir araştırmanın, kentteki ruhsath bi-
nalann bile yarısından fazlasında ısı ya-
lıtımı yapılmamış olduğunu ortaya koy-
duğuna dikkat çekerek "Isı yalıtım pro-
jeleri bir ruhsat eki olmaktan çıkanlma-
h, uygulanmalan sıkı biçimde takip
edilmelidir" dedi.
Gazbeton Ureticileri Birliği, dün Sepet-
çi Kasn'nda bir basın toplantısı düzen-
leyerek başta Istanbul olmak üzere Erzu-
rum, Bursa gibi pek çok kentte son yıl-
larda tehlike sımrlanna ulaşan hava kir-
liliği sorununu, bina yalıtımı açısından
değerlendirdi. Toplantıda konuşan birlik
başkanı Fethi Hinginar, bu kentlerdeki
hava kirliliğinin binalardaki ısı yalıümı-
na paralel olarak artış ya da azalına gös-
terdığini söyledi. Hava kirliliğinin ancak
ihtiyaç duyulan enerjiyi elde etmek için
kullanılan her türlü yakıt tüketimini en
aza indirmekle azaltılabileceğini vurgu-
layan Hinginar, bu önlemlerin başında ise
binalarda ısı yahtımının geldiğini ifade et-
ti. 1980*11 yülarda gelişmiş ülkelerin aidık-
lan tasarruf önlemleri sayesinde yakıt tü-
ketimlerini lükslerinden feragat etmeden
yarı yarıya azaltmayı başardıklannı kay-
deden Hinginar, "örneğin Fransa, petrol
tüketimini 120 milyon tondan 60 milyon
tona düşürerek bu konuda en çarpıcı ör-
nek olmuştur. Buna karşın 20 yıldır bu
kirli hava şehirlerimizde teneffüs edilme-
sine karşın, bu konuda etkili önlem
alınmıyor" diye konuştu.
İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Tülbent-
çi ise hava kirliliğinin insan ve çevre sağ-
lığı üzerindeki olumsuz etkilerini anlat-
tığı konuşmasında, "tıp otoritelerinin in-
sanın açlığa 60 gün, susuzluğa 6 gün da-
yanabilmesine karşın havasızlığa 6 daki-
İca bile dayanamayacağım" belirttikleri-
ne dikkat çekti.
Etkin bir enerji tasarnıfu politikası uy-
gulanabilmesinin binalarda ısı yahtımın-
dan geçtiğlni vurgulayan Tülbentçi, "Ama
maalesef inşaatı tamamlanmış bir yapı-
da, iskân ruhsatı aşamasında betonanne
projesinde öngörülen çelik miktanmn
kullamhp kullanımıadığı, öngörülen be-
ton kalitesine erişilip erişilmediğinin bu-
gün belediyelerimizin olanaklan ile sap-
tanması mümkün değildir" dedi.
YektaOkur'un
otopsi raporu
tstanbul Haber Servisi - Star 1 Genel
Koordinatörüvemurahhasüye-
si YektaOkur'un, 19 şubat saat
02.30 sıralanndageçirdiği trafik
kazasından sonra yapılan otop-
sisinde, kanındayîizde 108 ora-
nındaalkolerastlandı. Ancak bu
alkol derecesinin Okur'un araç
hâkimiyetini kaybedecek ölçüde
olmadığı belirtÜdi.
Eyüp Cumhuriyet Savcıhğı'nın kazay-
la ilgili soruştunnası henüz tamamlanma-
dı. Soruşturmanın bu hafta içinde tamam-
lanacağmı beürten yetkililer, bazı ihbar-
larla, yeni iddialann ortaya atıldığını be-
lirttiler. Bununla birlikte, iddialann ola-
ya yeni bir boyut getirecek ciddilikte ol-
madığı kaydedildi.
Sürekli ölüm tehditleri alan Okur'un
Haliç Köprüsü üzerinde kendi kullandığı
araçla kaza geçirmesi ve yaşamını yitinne-
sine "kuşkulu ölüm" gözüyle bakılmış-
tı. 19 şubat günü saat 02.30 sıralannda ka-
za yapan Okur'un, 10 ocak günü saat
22.45 sıralannda evinin önünde duran
aracına da bomba konmuş, araçta büyük
hasar meydana gelmişti.
Okur'un kazayı geçirdiği yerde incele-
me yapan uzmanlar, hava ve yol durumu-
nu dikkate almadan araç kullanan sürü-
cünün dikkatsizliğinden kaynaklandığını
belirtmişti.
Polisin ise "kesinükle kaza" dediği olay
sonrasında, Yekta Okur'un aracına arka-
dan bir kamyonun çarptığı yolunda gelen
bir ihbar da asılsız çıktı.