Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
»MART1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çanakkale zafferi
• AA (Çanakkale) - Çanakkale
""Valiliği, Çanakkale Deniz Zaferi'nin
"77. yıldönümü dolayısıyla, 16-22 mart
Sünlerini Zafer Haftası olarak ilan
etti. Vali Hüsnü Tuğlu imzasıyla
yayımlanan programa göre törenler 18
raart çarşamba sabahı Cumhuriyet
.Alanı'nda başlayacak. Törenlere
bayatta kalan ve Çanakkale'nin
Haliloğlu köyünde oturan tek gazi 97
yaşındaki Halil Koç da katılacak.
Çanakkale Valiliği ile Trakya
Oniversitesi'nin organizasyonuyla 17
mart salı günü Mehmet Akif Ersoy
Kültür Merkezi'nde "Çanakkale
Savaşlan" konulu bir sempozyum
düzenlenecek.
Gazeteden KDV
kalkıyor
I UBA (Ankara) • Kültür Bakanı
Fikri Sağlar, hazırladıkları yeni yasa
tasansıyla sinema, opera, operet ve
bale giriş ücretlerinden alınan KDV
ücretlerinin ve sanatçılardan alınan
yfizde 10 stopajın kaldırılacağını
bildirdi. Bakan, KDV kanununda
yapılması düşünülen değışiklıkle
gazete, dergi ve diğer yayınlardan
alınan KDV'nin de kaldınlacağını
söyledi. Bakan Sağlar, kamu kurum ve
kuruluşlarının tasarruf tedbirleri
çerçevesinde ilk olarak kunıma alınan
gazete ve dergilerin alımını kesdiğini,
bunun doğru bir uygulama olmadığını
ve bunun aynı zamanda büginin ve
kültürun de kesilmesi demek olduğunu
savundu. Sağlar, olayı yadırgadığını,
gazete ve dergi alımlarının hiç
durdurulmaması gerektiğini söyledi.
Prof. Shorter fahri
doktor
• AA (Istanbul) - Türkiye'de nüfus
araştınnalanna katkılan ile tanınan
Prof. Dr. Frederic Shorter'a, Istanbul
Üniversitesi Rektörlüğü tarafından
sağlık bilimleri fahri doktorluğu unvanı
verildi. 1Ü Rektörlüğü'nde düzenlenen
törende konuşan 1Ü Çocuk Sağlığı
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Olcay
Neyzi, Prof. Dr. Shorter'ın Türkiye ile
ilgili demografik çahşmalannın bu
alanda önemli referans kaynaklan
olduğunu söyledi. Prof. Neyzi, Prof.
Shorter'ın, enstitülerinde aile sağhğının
sosyal yönlerine ilişkin çalışmalara
olan katkılan ile bir bilgisayar birimi
kurulmasına ilişkin verdiği bilimsel
destek nedeniyle kendisine şükran
borçlu olduklarını belirtti. Prof.
Shorter da fahri doktorluk unvanının
kendisi için büyük değer taşıdığını
beh'rterek "Aranıza katılmaktan onur
duyuyorum" dedi.
'Ruslar balinayı alsııf
• AA (Ankara) - Sinop ve Gerze
yakınlarında görulen ve yöre halkı
tarafından beslenen beyaz balinanın
Sivastopol yakınlarındaki deniz
havuzundan kaçtığı açıklandı. Çevre
Bakanı Doğancan Akyürek, konuyla
ilgili olarak Esenboğa Havalimanı'nda
yaptığı açıklamada, Rusya
Federasyonu'ndan dün sabah gelen
faksla durumun açıklığa kavuştuğunu
bildirdi. Akyürek, 19 Eylül 1991
tarihinde Sivastopol'daki deniz
havuzundan eğitim görmüş iki
balinanın kaçtığını, bunlardan
birisinin Sinop ve Gerze yakınlannda
sık sık ortaya çıktığı ve çevre halkının
büyük ilgisini topladığını söyledi.
Fııfa protesto
• AA (tstanbul) - Fırt adlı mizah
dergisinde yer alan, "Fırt güzelini soy
kazan" kart uygulaması, kadınlar
tarafından dergiye yumurta atılarak
protesto edildi. Dergi önünde dün
toplanan yaklaşık 40 kadın adına bir
konuşma yapan Sosyalist Parti Basın
Danışmanı Sibel Karaoğlu, "Kadın
vücudunu kartın üzerine basarak 100
milyon lira ödül dağıtan Ertuğnıl
Akbay ve benzerleri kusura bakmasın,
bedenimiz satıhk değildir" dedi.
Okuyucu artırmak isteyen günlük
basın ile haftauk bazı dergilerin
kapaklanndan ve sayfaJanndan çıplak
kadını indirmediğini söyleyen
Karaoğlu, "Bugün Fui dergisini
protesto ediyoruz. Ama aslında
protestomuz bedenimizi kullanan tüm
basın ve TV'lerdir" diye konuştu.
Yeni Günaydııffla
maaş eylemi
• AA (Ankara) - Yeni Günaydın ve
Yeni Tan gazetelerinin matbaalarında
çalışan işçilerin, 10 aydır maaşlannı
alamadıkları gerekçesiyle 'maaş
kuyruğu' eylemi yaptıklan bildirildi.
Basın-lş Sendikası'ndan yapılan
açıklamaya göre sendikanm örgütlü
olduğu Web Ofset tesislerinden llyay
AŞ'de 10 aydır maaşlann ödenmemesi
üzerine işçiler 7 gün önce, 'vezne
önünde maaş bekleme* eylemi
yapmaya başladılar. Eylemin
başlamasından sonra gazete
yöneticilerinin, Günaydın ve Tan
gazetelerinin girdiği ekonomik kriz
sonucu bir grubun yönetime el
koyduğunu ve tüm çalışanlann ortak
olduğu Bega adlı bir şirket
kurduklannın kaydedildiği açıklamada
şöyle denildi: "Çabsanlar adına şirket
kurduklannı söyleyenler tlyay
emekçilerinin haklannı gasp etmeye
devam ettiler. Çeşitli girişimlerimize
rağmen çalışanlan mağdur etmeye
devam etmeleri üzerine çalışanlar 24
şubat gününden başlayarak lstanbul ve
Ankara'da ücretlerini almak için maaş
kuyruğuna girdiler. Aynı amaçla
eyleme başlayan Izmir çahşanları ise
işverence kapı dışına konulmuşturî'
Açıklamada, Bega yetkililerinin kendi
personeli olmayan çalışanlar için
Çevik Kuvvet'ten notere, noterden
savcdığa kadar baskı zinciri
oluşturduğu da ileri sürüldü.
Zonguldak'taki ocaklar kapatılsın mı, kapatılmasın mı?
Madenciöldü,tartışnia başladıÖzal: Ocaklar verimsiz
Cumhurbaşkanı
kademeli
kapatmadan yana
Haber Merkezi - Geçen yıl maden işçileri-
nin grevi sırasında sert tartışmalara zemin
hazırlayan "ocak kapatılması" konusu,
Kozlu'daki son facianın ardından bir kez
daha siyaset gündemine geldi. Can güven-
liği boyutuyla ekonomik boyutun birlikte
değerlendirildiği tartışmalarda siyasi parti
yöneticileri şimdilik kesin tavır koymak-
tan kaçınıyorlar.
Son patlamanın ardından, ocaklann
kapaiılması konusunda en kesin lavn
Cumhurbaşkanı Turgut Özal koydu.
Özal, dün ANAP milletvekilleriyle yaptığı
görüşmede Zonguldaktaki ocaklann ve-
rimsiz ve teknolojik açıdan geri olduğunu
söyleyerek ocaklann kademeli biçimde
kapatılması gerektiğini savundu. Cum-
hurbaşkanı, Zonguldak'la ilgili değerlen-
dirmelerini zamanın haklı çıkardığını da
öne sürdü. Cumhurbaşkanı Özal, 4 Ocak
199l'de, madencilerin "Hedef Ankara"
sloganıyla başlattıklan yürûyûşün ikinci
gününde ocaklann kapatılması yönünde
tavır koymuş ve "Toplusözleşmeye çö-
züm aranıyor, çözüm bulunur. Bu iş bitiri-
lir, ondan sonra da sendika ile oturulur.
Çiinkü bu pahalı işletme devam elmez.
Devam edemeyeceğini de bildiğimize göre
erken emeklilik yapılabilecekse kanun
meselesidir. Meclis oturur, kanun çıkanr.
Yeni iş sahaları açılır. Belki madenlerin bir
kısmı çalışır, bir kısmı çalışmaz" demişti.
Incirharmanı Ocağı'ndakı patlamanın
ardından. ocaklann kapatılması yeniden
gündeme geldi ve Başbakan Demirel, dün
Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde ga-
zetecilere. düşünüp taşınmadan böyle bir
karann alınamayacağını söyledi.
Hükümet ortağı SHPMin Genel Sekre-
teri Cevdet Selvi ise patlamanın ardından,
ocaklann kapatılmasının söz konusu ola-
bileceğini söylerken bölgedeki insanlann
iş güvenliğinin ön planda tutularak karar
alınması gerektigini özellikle vurguladı:
"Ocaklar ekonomik değilsc. verimsizse,
ülke ekonomisine katkıda bulunmuyor,
insanlann ölümlerine neden oluyorsa el-
bet kapalılmalıdır. Ama burada bırak-
mak mümkün değildir. O insanlann geci-
mini sağlayacaklan yeni yatınmlar, insan
gibi yaşayacağı. tehlikesi asgariye indiril-
miş yeni yatınmlar gerekmektedir."
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz
ise "Güvenli çalışüramıyoruz" gibi sozle-
rin ocaklan kapatmak için bir gerekçe ola-
mayacağını savundu. Yılmaz, dün Zon-
guldak'a hareketinden önce "Ocaklann
kapatılıp kapaülmaması verimliliğe göre
değerlendirilmeli. Yoksa 'Güvenli çalışti-
ramıyoruz, o halde kapatalım' olmaz"
dedi.
ANAP Grup Başkanvekili Ülkü Gö-
kalp Güney ise Genel Başkan Yılmaz'a
göre ocaklann kapatılması eğilimine daha
yakm bir görüş öne sürdü. "Biz daha önce
kömür ocaklannın modernize edilmesini
ya da işçilerin maddi kazanımlarinı karşı-
layarak kademeli olarak kapaülmalanm
ve yeni iş imkânlan açılmasını istemiştik"
diyen Güney, o dönemde muhalefetin sert
tepkisiyle karşılaştıklannı söyledi.
Kozhı'da yer üstünde de başka bir cehermem yaşamyor. Madenci eşleri 'belki de öfanemiştir'diyorkocalaniçiıı,İ)dkilıfilâbirileri-
nin kendilerine ulaşmasını bekliyorlar.' (Fotoğraf: ALÎ ÖZ)
Zonguldaklı ne diyor?
Konıur bızım
tekgeçim
kaynağımızCUMHURÎYET (Zonguldak) - Yeterlı
güvenük önlemleriyle donatılmayan, yıl-
larca yatınm yapılrnayan, ilkel tekniklerle
üretim yapılan ocaklar kapatılmalı mı ka-
patılmamalı mı? Madenci. ocaklann ka-
patılmasını istemiyor. "Herkes girmek
mecburiyetinde, ocağa girmezsen yevmi-
yen sıfır oluyor. Türkiye'de işsizlik var.
Köylerden 5 mıKon. 10 milyon para verip
ocağa girmek içîn uğraşanlar var, bu ka-
dar ölümler olduğu halde. İş sahası yok
ki" diye konuşuyor işçiler.
"İnsanlar bu ölümîere alışmıştır. Ölüm-
le kardeş olmuştur. Her gün burada 50
kişi ölse de bu işci, bu madenci ocağa girer.
Burada ekmek \ivoruz. Bir ay çalışıp bir
ay çalışmıyoruz. Çoluk çocuk neyle geci-
neceğız'.' Çalışmasın ne \apsın."
Şehirde konuştuğumuz Zonguldakhlar
ise konuyla ilgili düşüncelerini şöyle dilc
getiriyorlar:
Hüseyin Mercimek (Gözlükçü): Bu
ocaklar kesinlikle kapatılamaz. Hiç kimse
dc kapatmava cesaret edemez. Ta ki aynı
ış potansiyeline uygun bir iş kolu açılır, o
zamana kadar. Devlet yeni iş olanaklan
sağlayacağını garanti ediyorsa kapatsın
ocaklan. O zaman hem böyle cefalar çe-
kılmez hem de böylesine külfet getiren bir
kurumdan da kurtulunur.
Hamide Tan (Tuhafiyeci): Bu ocaklann
kapatılması da kapaülmaması da ayn bir
problem. Tüm Zonguldak halkının geçi-
mini sağladığı bir iş sahasını nasıl kapata-
caklar anlamıyorum. Ancak daha uygun
koşullarda. bu kadar insana bir iş kolu
sağlanacaksa. bir daha acılann yaşanma-
ması için ocaklar kapatılsın.
Cevat Akgün (Lokantacı): Zonguldak
halkı olarak ocaklann kapaülmasını iste-
miyoruz. Ocaklann kapatılması Zongul-
dak'ın kapatılması, bitmesi demektir. Bu
>caklar tüm Zonguldak halkının gecimini
sağlıyor. Esnaflar olarak da her zaman
madencinin yanındayız. Eğer facialara
son verilmek için ocaklar kapatılmak iste-
niyorsa, ocaklan daha sağlıklı hale getir-
sinler, modernleştirsinler. Ölümler olmaz
o zaman.
Şevket Yaman (Esnaf): Zonguldakın
yegâne gelir ka\ nağı olan ve 150 yıldan bu
yana hizmet veren bu müessesenin kapa-
tılmak istenmesi düşüncesi bile ayıptır. Bu
ocaklann kapatılması. Türk friâderîcfliiS-
ni öldürmek demektir. Türk madencıliği-
nın beşiği olan Zonguldak'taki ocaklar
kapatılırsa Zonguldak'ta hayat durur.
Ayla Çetinkaya (Ev kadını): Zongul-
dak'\n hayatı ocaklardır. Bu yüzden asıl
yapılması gereken ocakiann kapatılması
değil, bakıma alınıp modemize edilme ol-
malıdır. Zonguldak'ta ocağin kapatılması
ölüm demektir. Bu ocaklar kapatılmasın.
Her faciadan sonra herkes buralara gelir,
toplanırlar. konuşurlar. üzgün görüriür-
ler. Fakat 3 gün sonra da unuturlar. Hani
her şeyi düzeltmek için verdikleri sözler?
Ocaklann kapatılmasını istemiyoruz. İste-
diğimiz, madencilerin daha sağlıklı koşul-
larda çalışma ortamımn olması.
Genel Maden-İş Sendikası Genel Başkanı ocaklann kapatılmasını isteyenleri suçladı:
Deııizen Bıuılar mezar soygunadanHaber Merkezi - Grizu faciasının ardın-
dan Zonguldak'taki maden ocaklannm ka-
paülıp kapaülmaması tartışmalannm gün-
deme gelmesi, işçi kesiminden ve sendika-
lardan sert tepkilere yol açtı. Genel Maden-
İş Sendikası Başkanı Şemsi Denizer, ocak-
lann kapatılması önerisini mezar soygun-
culuğuna benzetirken DtSK Genel Başka-
nı Kemal Nebioğlu da "Bırakın sendika-
lar, mühendisler ve belediyeler yeni model
yaratsınlar" dedi.
Şemsi Denizer, ocaklann kapatılmasını
gündeme getirenleri eleştirirken şu görüş-
leri savundu:
"Onlar ne madenciyi sever ne de insan-
lan. Onlar sömürüden yanadır. Ocaklann
kapatılması tezini gündeme getirmek, fır-
satçıhktır. Bunu yapanların amaçlan her
şart altında aym. Kendi kâr hedefi düzen-
lerini p-^kiştirmek, her alanı soygun orta-
mı olarak görmek ve değerlendirmek isti-
yorlar. Zonguldak halkının gecimini sağ-
layan bu ocaklan kapatamazlar. Bir çeşit
mezar soygunculuğu yapıyorlar. Madenci
bunlann yanıtını en kısa zamanda verecek-
tir!'
Bir kısım çevrelerin sözde madencilere
sahip çıkıyormuş gibi görünüp grizu faci-
asım da fırsat bilerek ocaklann kapatılması
tezini yeniden gündeme getirme hesabı
içinde olduğunu vurgulayan Denizer, "Ba-
sınımızı da alet edip kafalan karıştırmaya
çahşıyorlar" dedi.
Denizer, Cumhuriyet'in sorulannı yanıt-
larken grizu faciası Ue ilgili olarak sendi-
kanm oluşturduğu dört kişflik bir güven-
lik soruşturması ekibinin çalıştığını ve "son
bir hafta içinde ocaklarda sürekli grizu
saptandığı" yönünde raporlar bulunduğu
iddialannın araştırıldığını söyledi.
Öte yandan DİSK Genel Başkanı Kemal
Nebioğlu da maden faciasının olduğu Koz-
lu'da DİSK yöneticileri ile birlikte düzen-
lediği basın toplantısında, "Kâr, verimli-
lik gibi kavramlann insan yaşamı önüne
geçmesine izin vermeyeceğiz" dedi. Zon-
guldak maden işçisinin uzun yürüyüşün-
de işçi sağlığı, iş güvenliği gibi taleplerin
dile getirildiğini, ancak sözleşmelere zorla
atılan imzaların taahhütleri yerine getirme-
diğini beUrten Nebioğlu, sözlerine şöyle de-
vam etti:
"Karar yetkisi olan iktidara, kamuoyu-
na sesleniyoruz. Ülkenin enerji politikala-
nnı dışa bağımlı hale getirmek yerine in-
sanın, emeğin yüceltildiği, havzanın çok
yönlu ekonomik gelişme içinde önemli bir
pay sahibi olan işletme yaratmak için bı-
rakın sendikalar, bilimin temsilcisi mühen-
disler ve haikın temsilcisi yerel yönetimler
birlikte çalışsın, model üretsinler."
Kemal Nebioğlu, işçinin emeğine saygı
duymak gerektigini belirterek "Bugün ar-
dından ağıtlar yakılan. yetkili yetkisiz bü-
tün ağızların teselli demeçleri verdiği 120
arkadaşımızın ölüm nedeni, bu taleplerin
yerine getirilmemesidir. Yürürlerken des-
teklediğimiz bu insanlann söke söke attır-
dıklan imzalarla verilen sözler yerine
getirilmedi" dedi. İşletmeleri sadece kâr-
lılık ve verimlilik açısından değerlendiren
bir anlayışın iş güvenliği önlemlerini uygu-
lamadığını anlatan Nebioğlu, "Toplum
olarak suskunluğumuzla biz de bu anlayı-
şa ortak olduk" dedi.
*K
ZONGULDAK
DEĞİL KATLİAM.
YILDİZ-DER
Üraversiteli, Kozlu
faciasınıprotestoetti
^ 1 ( W '
1
*™
s
"
1
-"' • ' ~*
Yıkbz Üniversitesi'nde Zonguldak'taki facia canlandınMı: Olay katliamdır. (Fotoğraf: TAMAŞA DURAL)
İstanbul Haber Servisi - Kozlu'da 200ü
aşkın madencinin yaşamına mal olan fa-
cia. İstanbul'daki çeşitli üniversitelerin
öğrencilerinin düzenJediği gösteriyle pro-
testo edildi.
Yıldız Üniversitesi bahçesinde toplanan
çeşitli üniversitelerden 100 kadar öğrenci,
başlannda kâğıttan madenci şapkalan, el-
lerinde kazma ve küreklerle şarkı söyle-
meye başladı. Ellerinde taşıdıklan temsili
kara tabutu ve kömür parçalannı yere bı-
rakarak etrafında halka oluşturan grup,
"Zonguldak kaza değil katliamdır", "İşçi-
lerin hakian ölüm değildir". "Ocaklar ser-
mayeye mezar olacak" sloganlan attılar.
Öğrencilerin toplanmasının ardından üni-
versitenineırafınısarançevıkkuv\etekir>
leri geniş güvenük önlemleri aldı.
Şiirler okunup şarkılar söylenen protes-
to göstcrisinde, öğrenciler. ellerinde taşı-
dıklan ve üzerinde "Suskunluk nezamana
kadar?" "Katliam, sömürenler sömürüye
doyana kadar mı?" "Her yok olan canda
yitirdiğin yaşamı koru. bırakma sömüren-
İerin eline hayatını", "Para insan yaşamıy-
la kıyaslanamaz" yazılı dövizleri yere sere-
rek üzerlerine çiçekler attılar. Daha sonra
yaptıklan gösteride, madencilerin ölümü-
nü canlandıran öğrenciler, çeşitli slpgan-
lanyla protestolannı sürdürdüler. Üniver-
sitede bugün yapılacak ve herkese açık
olan şenliğin gelirini de işçi ailelerine gön-
dereceklerini söyleyen öğrenciler. daha
sonra olaysız bir şekilde dağıldılar.
Zonguldak'ta İhsaniye \e İncirharmanı
kömür ocaklarında meydana gelen grizu
patlamasının "işçi sınıfının kalli" olarak
nitelendircn bir grup öğrenci, dün Siyasal
Bilgiler Fakültesi'nde gösteri yaptı.
Değişik üniversitelerden yaklaşık 70 öğ-
rencimn katıldığı gösleri Si\asal Bilgiler
Fakültcsi'nin kantınındc gerçekleşti. Gös-
teride öğrenciler. "İşçi sınıfının hcsabını
soracağiz", "İş kazası değil katliamı", "İşçi
öğrencıeleele". "Katliamlar ne zaman bi-
tecek" şeklinde pankartlar açarak "Ma-
denci Marşı"nı söylediler.
Öğrenci gençlığin suskunluğunu yen-
mesi gerektigini belirten öğrenciler grizu
faciasının kapitalist düzenin görünen şekli
olduğunu ve maden işçisinin haklı müca-
dclesinc engcl olmak isteven kişılerin gere-
ken tedbırlen almamakla. o ınsanları kat-
lcttiklerini sövlediler.