Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6MART1992CUMA
10 DIŞ HABERLER
Bush'un Küba mesajı
• AA (Miami) - Florıda e> aletinde
seçim k ımpanyasını sürdüren ABD
Başkanı George Bush. Fıdel Castro
yönetimden aynldıktan sonra "özgür
Küba'ya gidecegini" söyledi.
Miami'deki birstatta, çoğunluğunu
Küba asıllılann oluşturduğu topluluğa
hitapeden Bush. 'Castro. Küba
toplumunu Stalin yöntemleriyleezmeye
çalışıyor. Castro dünyanm sabnnı
taşınyor" dedi. Küba rejimı üzerindeki
baskılannı sürdüreccklerini ifade eden
Bush, Castro sonrası dönemde, Küba
tonraklannda ayak basan ilk ABD
başkanının kendısi olacağını söyledi.
FlS'dan karşı atak
• AA (Cezaj ir) - İslami Selamel
Cephesi'nin(FIS), Cezayir İdarc
Mahkemesi'nce alınan, partinin
lağvedilmesıne ilişkin karanniptali için
Yüksek Mahkeme'ye başvuracağı
bildirildi. FlSsavunmaa\ukatlan,
Yüksek Mahkeme'ye venlecek
dilekçenin bir hafta içinde
haarlanacağını kaydettiler. Cezayir
İçişleri Bakanı Larbt Belkheir. 9 şubatta
mahkemeyebaşvurarak, FIS"ın
lağAedilmesini ya da faaliyetlerinin
askıya alınmasını istemişti. Cezayir idari
mahkemesi de. aldığı kararla FlSın
lağvedildiğini açıklamıştı.
Irak yuffluşuyor
• AA(Kahire)- Irak'ın Arap Birliği
daimi temsılcisı Nabil E! Nijnı, ülkesinin
BM Güvenlik Konseyi'nin 687 sayılı
karan konusunda •"tamamen işbirliğine
haarolduğunu"" bildirdi. Nijm, Arap
Birliği Genel Sekreteri İsmet Abdülmecii
ilegerçeklcştirdiği görüşmeden sonra
yapüğ) açıklamada, Abdülmecid'e Irajt
Dışişleri Bakanı Hüseyin El Hudayr'ın,
Irak'taki kitle imha sılahlannın yok
edilmesi konusundaki birmesajını
ilettığini söyledi. Nijm, Irak'ın BM
Güvenlik Konsey i'nin 687 sayılı karannı
uygulamak konusunda "ciddi
taahhütleri" olduğunu vurgufadı.
Rum gösterisî bitti
• AA (Lefkoşa) - Kıbns Rum
kadınlannın'SınırlanmızGirne'de
Biter" sloganıyla başlattıklan gösteriler
sona erdi. Sınır bo>larındaki birçok
noktayagruplarhalindetaşınan Rum
kadmlan. saat 18.00'deellerinde Yunan
bayraklan ve meşalelerle "insan zınciri"
olüşturdular. Götcriciler, bazı bölgelerde
sınır tccavüzünc teşebbüs ettiler, ancak
banş gücü askerlerinin engeliyle
karşılaşülar. Rum kadınlar, sınır
boylanndaki gösterilerden sonra doğuda
Derima. batıda Pirgo köyü ile
Lefkoşa'da Magosa kapısında
toplanarak mitingyaptılar.
Wörner geliyor
• AA (Ankara) - NATO Genel Sekreteri
Manfred
Wörner'ın 19
martta, ikı günlük |
bir ziyaret için
Türkiye'ye
geleceği bildirildi.
Öışişleri
Bakanlığı'ndan
yapılan
açıklamada,
Manfred Wörner'm. hükümet üyeleriyle
tanışmak amacıyla Türkiye'ye geleceği
belirtildi. Açıklamada. Wörner'ın
ziyareti şırasında Cumhurbaşkanı
Turgut Özal, Başbakan Süleyman
E>emirel, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü tarafmdan
kabul edileceği, Mılli Savunma Bakanı
Nevzat Ayaz ve Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin ilegörüşeceği kaydedildi.
BM Tahran'ı izliyor
• AA(Cenevre) - Bırleşmiş Mılletler
İnsan Haklan Komısyonu. İran'ın insan
haklanna uymadığını tekrarlayarak. bu
ülkedeki gelişmeleri yakından izleme
karan aldı. Komisyonda önceki gün
yapılan ve 53 ülkenin katıldığı oylamada
alınan karara göre insan haklannı en
kötü şekilde ihlal edenler için uygulanan
sistem uyannca İran'm izlemeye
alınması ve denetlenmesi öngörülüyor.
Sind başbakanı öldü
• AA (Karaçi) - Pakistan'ın güneyindeJci
idari bölge Sind eyaletınin Başbakanı
)am Sadık Ali'nin, karaciğer
]\ıh..tsi2İığın'Lın. tiiiîi sabaha karşı
ö!düğübiTd(n!vü Pakısuin Hdlk Partisi
(PPP) üst duzey yoneııcılerindenSadık,
Ali, parti iideri Benazir Butto'nun 1990
ağustosunda cumhurbaşkanı tarafından
başbakanlık görevinden abnmasından
sonra Sindeyaleti başbakanlığma
atanmış ve bazı kaynaklara göre kendi
partisinden ileri gelenlere aman vermeyen
bir siyaset gütmeye başlarruştı.
Şam'ın Kuzey Kore'den almayı planladığı Scud-C füzeleri, Ankara'yı kaygılandınyor
Türkiye'den Suriye'ye yakm takip
CUMHURtYET(Ankara) - Kuzey Kore'den Scud-C füzeleri almak üzere
olduğu iddia edilen Suriye, Ankara'ya kadar uzanan bir alanda Tür-
kiye'yi tetidit etme yeteneği kazanıyor. Savunma sanayüne yakın kay-
naklar, taktik güdümlü füzelere karşı Türkiye'nin almayı planladığı
Patriot'lann, Scud-C'ler için "etkin ve verirnli" bir koruma sağla-
madığınjn ortaya çıktığınj bildiriyorlar.
Suriye'nin, teküretıciülkedurumundaki menzik sahip Scud-C'lerin Türk sınınna
yakjn yerleştirilmesı durumunda, Ankara'-
ya kadar uzanan bölge için tehJike doğaca-
ğjnı bildiriyorlar. Böylece Ankara çevre-
sindeki tüm savunma sanayii tesıslerinin
Suriye'nin tehdidi alüna gıreceğine de işa-
Kuzey Kore'den Scud-C füzeleri almak
üzere olduğu iddiası. ilk kez 21 şubatta,
ABD isuhbarat kaynaklanna atfen New
York Times gazetesince ortaya aülmışü.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marga-
ret Tutwiler haberi "yalanlamamış' ve Su-
riye'nin 'bu füzelerden daha fazla satın al-
mak istediğine inanıldığını' belirtmişti.
Çeşitli istihbaratlan ve ABD Dışişleri
Sözcüsü'nün açıklamalannı değerlendiren
güvenilir Türk kaynaklan, geliştirilmiş bir
teknolojiye sahip olan ve 575 kilometre
ret ediyorlar.
Suriye'nin yaklaşık 40 kadar Scud ram-
pasına sahip olduğu biüniyor. Ancak elin-
deki Scud füzeleri, yaklaşık 300 kilometre
menzilli Scud-B'lerden oluşuyor. Güvenilir
kaynaklar bu konuda şu yorumu yapıyor-
lar:
'Suriye, bu tür füzeleri en büyük düşma-
nı fsrail'e tfarşı aldığını sürekli vurguluyor.
Ancak Israil için 300 kilometre menzil ye-
terlidir. Yaklaşık 600 kilometre menzili
olan Scud-C'lerin aünması İsrail dışındaki
komşulanna yönelik olduğu izlenimini
uyandırmaktadır.'
Kaynaklar, Suriye'nin, 1991 yıhnda Ku-
zey Kore'den 150 adet Scud-B aldığının bi-
lindigini kaydederek Suriye'nin amacının,
Güneydoğu'da beklenen gelişmeler çerce-
vesinde ve Türkiye ile su konusundaki an-
laşmazlıklannda bir koz olarak daha etkili
bir tehdit yeteneği kazanmak olduğunu be-
lirtiyorlar. Aynı kaynaklar, yabancı basın
organlannda yer alan, Suriye'nin 1992 yılı
başında ortak füze üretimi için Çin ile an-
laşma yaptığı, Eylül 1991 'de benzeri biran-
laşmayı Iran'la imzaladığı yolundaki id-
dialan da bu çercevede degerlendirmek ge-
rektiğini söylüyorlar.
Savunma sanayii çevreleri Körfez savaşı
sırasında Scud'lara karşı Patriot'lann ba-
şanb olduğu şeklinde uluslararası medya-
larca oluşturulan görüşün son istatistiklere
göredoğru olmadığının ortaya çıküğını be-
lirtiyorlar. Bu istatistiklere göre Amerikan
kaynaklan, İsrail'deki başan oranjnın yüz-
de 56 olduğunu belirürken İsrail, atılan 17
Scud'ın hiçbirinin harp başlığının tahrip
edıiemediğini, dört Patriot'un ise yollann-
dan saparak İsrail kentlerine düştüğünü
kaydediyorlar.
Ankara'dan çok daha küçük olan Suudi
Arabistan'daki Dahran kentinin korun-
ması için toplam dört batarya kullanıldığı,
sadece Ankara'nın korunması için Tür-
kiye'nin almayı düşündüğü 10 bataryanın
tamammın kullanılması gerektiği beürtile-
rek ilcride daha geniş alanlan kapsayacak
sistemlerin daha ucuza mal olacağı ve tek-
nik açıdan başarüı olacağı savunuluyor.
Genel Sekreter Gali'nin temsilcileri,son temaslann sonuçsuz olduğu görüşündeler
BM Kıbnssorununa kaygı11 bakıyorŞEBNEM ATtYAS (New York) - Hafta sonunda 15 gün süren Ankara-
Kıbns-Atina turundan dönen BM Genel Sekreteryası iyi niyet görev-
lileri yapılan temaslann sonuçsuz kaldığını söylüyor. Bu görüşün
Güvenlik Konseyi diplomatlanna yansıyışı ise Kıbns banşçabalann-
da bir süredn daha çöktüğü şeklinde.
Güvenlik Konseyi diplomatlan şu anda
ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın.
yardıması Amold Kanter'ın bölgede
yapuğı temaslarda batan gemiyi kurtar-
mak için son bir caba gösterildığinı, ancak
yeni bir gelişme umudu kalmadığını kay-
dediyorlar.
Bir diplomat, Henüz tam bir çöküş ol-
duğunu ilan etmek için erken. ancak her-
kes bundan böyk başka bir yol izlenmesi
gerektiği kanısında. Bunu yeni fark etmiş
olduğumuz için heniiz nasıl bir yeni yol ge-
liştirileceği düşünülmüş değil, hiç şüphe
yok ki nisan başında çıkacak olan rapor yi-
ne son derece olumsuz bir rapor olacaktır.
Anladığınuz kadanyla Ankara'da yapılan
temaslarda Türkiye, Denktaş'ın bile çok
gerisine düşmüştür. Bu tümüyle bir sürp-
rizdir. Sayın Demirel geldiğinde verdiği
sinyalJer çok farklıydı' şeklinde konuşu-
yor.
Başbakan Süleyman Demirel'in Nevv
York'ta Genel Sekreter Butros Gali ile gö-
rüşmesini takiben bölgeyegiden genel sek-
bakanlık başdanışmanı Faruk Loğoğlu ve
Kıbns Sorumlusu Tugay Uluçevik ile gö-
rüştüler, daha sonra Kıbns'ta KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı gördüler.
Atina'da Dışişleri Bakanı Andonis Sama-
ras'ı gören iyi niyet görevlileri, Rum İideri
Yorgo Vasiliu ile de kısa bir görüşme yapa-
rak New York'a döndüler. Görüşmelerin
amacı Genel Sekreter Butros Gali'nin ifa-
desi ile Türkiye'de seçim öncesinde duran
BM anlaşma taslağı oluşturulması süreci-
ne "İvmeyi kaybetmeden" devam eünekü.
reterlik iyi niyet görevlisi Gustave Feissel,
Kıbns özel temsilcisi Oscar Camilüon önce
Ankara'da Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin,
Egemenlik ve toprak konulannda çık-
maza giren görüşme sürecinden Türkiye ve
Türk tarafından verilecek bir işaret ile çı-
kılması umuluyordu. Demirel'in Washing-
ton'da yaptığı temaslardan Nevv York'a
Türkiye'nin yaz ortasmda bir dörtlü zirve
düzenlenmesine itirazı olmadıgı sinyali gel-
mişti. Genel Sekreterlik görevlileri son bir
kez Türkiye'den ve Denktaş'tan 'taviz' ala-
bilmek üzere yola çıktılar. ilk görüşmeleri
hastalanarak atlatan Denktaş'a Türkiye'-
nin yeterince uyanda bulunmasını beİcle-
yen BM diplomatlannı Ankara'da, bugün
BM koridorlanna seçim öncesindeki tu-
tumdan çok daha gerilere düşen bir tavır
karşıladı.
BM diplomatlan gerek Ankara'da, ge-
rekse Lefkoşa'da Rum ve Yunan tarafının
tutumunu anlatülar. Aynı şekilde Rum ta-
rafında Türk tarafının görüşleri aktanldı.
KP
arşivleri
açıldı
Eski Sovyetler
Birliği'nin tüm gizleri
birer birergün ışığma
çıkjyor. Komünist
Parti Merkez
Komitesi'nin,
yıllardırkapalı
kapılarardında
bulunan arşivi de
önceki gün halka
açıldı. 1952 ile 1991
yıllan arasındaki
Sovyetler Birliği'nin
aynası olan arşivde,
yaklaşık olarak 30
milyon adet belge
bulunuyor. Rus
yetkililer, bu
girişimin beraberinde
getirebileceği
tehlikelerin de
bilincinde
olduklannı
söylüyorlar.
YetkiUleregöre.
toplumu bölmemek
vehalayönetimin
kilit noktalannda
bulunan kişilere
zararvermemek
amacıyla bazı
belgeler Bata'dan gelen yardıma kaışn Moskova'da yaşam hâlâ zor. Vashlar, sabahlan ma|azaJarın açdmasıyia biıiikte yine kuyruklara giriyor ve çogu gıda
yayımlanmayacak. maddesine uzaktan bakmakla yetiniyoriar. (Fotoğraf: REUTER)
Gazetecinin 4
yurttaşlık hakları' tartışması
WASHINGTON- ABD başkentinin libe-
ral-ıhmlı sol gazetesi Washington Post'un
çalışanları, iki gün önce masalannda, yaza
işleri mûdüründen gelen bir fotokopi bul-
dular.
Fotokopi, yakJaşan başkanlık seçimJeri
nedeniyle gazetenin ilkelerini bir kez daha
gazete mensuplanna hatırlatmak amacıru
taşıyordu.
Gazetecinin siyasi partileri izlerken taraf
olmaktan kaçınması, siyasiler hakkında
yazılacak yazdan etkileyecek ölçüde onlar-
la sosyal ilişki içine gjrmekten uzak durma-
sı gibi genel ilkelerden sonra gazetecinin oy
kullamaanın dahi siyasi tara/sızhğına göl-
ge düşürebileceğinin altı çizüiyordu.
Elbette ki kimseye "oy kullanmaym"
denrniyordu; ama belli ki oy kullanmak
teşvik edilmiyordu. Zaten Washington
Post öteden beri gazetecilerin, gazeteci
kimlikleri dışında "vatandaş" olarak mi-
tinglere, yürüyüşlere kaülmasını caydın-
yordu. Geçen yıl iki bayan muhabirin,
kadm haklan ile ilgili bir yûrüyüşe kaDİma-
lanndan dolayı dikkatlerini çekrnişti.
Washington Post çalışanlan bu yeni
yaklaşıma tepki gösterdi ve "gazetecinin
bir yurttaş olarak haklan" konusunda tar-
nşmalar başladı. Gazeteciler oy vermeleri-
nin hiçbir şekilde engeüenemeyeceğini sa-
vunuyorlar.
Tarüşmalarda siyasetçilerle akraba olan
gazetecilerin durumlan da gündeme geldi.
Omeğin gazetecinin ablası milletvekili ise o
gazetecinin mümkünse hiç siyaset izleme-
mesi, bu da olmazsa ablasının partisi hak-
kında bir şey yazmaması isteniyordu.
Amerika'da devletten maaş ahp siyaset
WASHI\GTON
UFUK
GLLDEMİR
yazılmasına gazetecilerin, siyasetcilerin ki-
şisel eşyalannı taşımasına izin verümiyor.
O yüzden bu kadar aynnüya gjrilmedi.
Ama bir süre önce ABD Başkanı Bush ile
tenis oynarken yakalanan ABC Televiz-
yonu'nun Beyaz Saray muhabirinin duru-
mueleabndı.
Bu tartışmalar gösteriyor ki A BD'de ga-
zeteciler yoğun bir baskı ile karşı karşıya.
Oysa Türkiye'de gazeteciler çok daha fazla
özgürlüğe sahip. Siyaset yazmalannı parti
üyeliği değil, mebusluk bile engellemiyor.
Siyasetcilerin aksesuarlannı taşıyabiliyor-
lar. Evlerinde hükümet kurulabiÜyor. Par-
ti liderleri arasında kuryelik yapabiüyorlar.
Amerika gibi gelişmiş bir iÜkede dahi ya-
sak olan birçok hakkı, Türk gazeteciler
hem yülar önce kazanmışlar hem de bu öz-
gürlükler devletin garantisi altında.
Bu bakımdan Türk basın kuruluşlannm
bir ortak bildiri ile Washjngton Post men-
suplan üzerindeki yeni baskılan kınama-
anda, mesleki dayanışma açısından yarar
bulunuyor.
Türk Dışişleri BakanJığYnın da yıllık in-
san haklan raporunda Amerikan basmı-
run bu durumuna yer vermesinde fayda
görülüyor.
Kıbns sorunu
Atina'da
hava sertSTELYO BERBERAKtS (Atina) -
Yunanistan hükümetinin, Kıb-
ns sorunundaki son gelişmeler-
den büyük huzursuzluk duydu-
ğu gözleniyor. Türk ve Yunan
başbakanlannm bir ay önce Da-
vos görüşmelerinde yaratmaya
çaiıştıklan olumlu iklim, 24 saat
içinde çöküverdi.
Yunanistan Başbakanı Konstantin
Mitsotakis, Dışişleri Bakanı Andonis
Samaras. Hükümet Sözcüsü Viron Poli-
doras ve Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Manuil Kalamidas'ın son iki gün içinde
Türkiye'ye karşı yaptıklan sert açıkla-
malar bunu gösteriyor. Söz konusu hü-
kümet yetkililerinin Türkiye'ye karşı sert
dil kullanmaya başlamasına, BM'nin
Kıbns özel temsilcileri Oscar Camillion
ile Gustav Feısal'm Ankara'dan Atina'-
ya getirdikleri ve Yunan hükümetince
"son derece olumsuz" olarak nitelenen
mesajlan oldu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Filiz
Dinçmen'in Yunanlı yetkilililenn Tür-
kiye'ye yönelttikleri suçlamalan "tutar-
sız" olarak nitelemesi ve Türkiye'nin
BM uğraşılannı desteklemeyi sürdürece-
ğini açıklamasına karşın. Yunan Dışişle-
ri Bakanlığı Sözcüsü Kalamidas "Tür-
kiye'nin kelimelerle oynadığını"öne
sürdü ve "Türkiye eğer gercekten BM
uğraşılanna destek verrnek istiyorsa; bu-
nu fıiliyatta da göstermesinin zamanı
gelmiştir" yanıtını verdi.
MtsaJUr son dereca olumsuz
Mitsotakis söz konusu mesajlann
"Ankara'nın kıbns konusunda 180dere-
celik olumsuz bir dönüş yaptığını; oyun
kurallannın dışına cıktığinı" gösterdıği-
ni ve bu gelişmelerin Türk- Yunan ilişki-
lerini de doğal olarak olumsuz yönde
etkileyeceğini" söyledi.
Mitsotakis bu çercevede Türkiye'nin
Kıbns konusundaki siyasetini şikâyet et-
mek amacıyla AT liderleriyle Avrupa
Komisyonu Başkanı Jacques Delors'a
birer mektup iletti. Bu mektupta Tür-
kiye'nin Kıbns konusunda kaü bir siya-
set izlemekle BM uğraşılannı engellcdi-
ği; dolayısıyla Kıbns sorununa bir
çözüm bulunamadığı görüşleri savunu-
luyor.
Dışişleri Bakanı Samaras da BM tem-
silcilerinin Ankara'dan getirdikleri me-
sajlan "Türkiye'nin Kıbns konusunda
BM şemsiyesinin altından çıküğını; Kıb-
ns'ta iki egemenlikten yana bir tutum içi-
ne gırdiğini; iki ayn devletin oluşmasını
desteklemeye başladığını; ve Ankara'nın
bu görüşlerinin KKTC Başkanı Rauf
Denktaş'ın kabul edilmez görüşleriyle
ilk kez bu denli açık bir biçimde çakıştı-
ğını" öne sürerek bu durumun iki ülke
arasında imzalanmasına karar verilen
dostluk anlaşmasını olanaksız kıldığı"
şeklinde değerlendiriyor. Hükümet Söz-
cüsü Viron Polidoras "Bu mesajlardan
sonra Kıbns sorununun en kötü aşama-
sında bulunduğunu; Başbakan Süley-
man Demirelin Davos'ta Yunanistan
Başbakanı Mitsotakis'e Kıbns konusu
ile ilgili söylediklerinin bugünkü gelişme-
lerle bağdaşmadığını" söyledikten sonra
bu durumda Atina hükümetinin Türk-
Yunan ilişküeri için Davos'ta alman ka-
rarlan yeniden gözden geçirmek zorun-
da kalacağını" belirtti.
UdafnaztapafTfipkiyt
Dışişlen sözcüsü Kalamidas da aynı
doğrultuda yaptığı açıklamalannda
"BM heyetinin Ankara'dan getirdiği
mesajlar son derece olumsuzdur. Tür-
kiye'nin bu 180 derecelik dönüşü büyük
bir sürpnz olmuştur" dedikten sonra Dı-
şişleri Bakanı Samaras'ın, uzlaşmaz ta-
rafın Türkiye olduğunu anlatmak için
AT dışişleri bakanlanyla temaslara baş-
ladığını söyledi. Kalamidas, gazetecile-
rin bu konudaki sorulannı yanıtlarken
BM temsilcilerinin Ankara'dan getirdik-
leri ve Atina'da "son derece olumsuz"
değerlendinlen mesajlann içeriği konu-
sunda aynntıh bilgi vermekten kaçındı.
Kampanya hazırtiı
Kıbns'ın yönetiminde "rotasyon baş-
kanlık" yönteminin adını bile duymak
istemeyen Yunanistan aynca Türkiye'-
nin "Kıbns sorununun çözümü için
BM'de alınan kararlaria 1977 ve 1979
zirve toplantılannda alınan kararlan göz
ardı etmeye başladığını" kanıtlamak
amacıyla uluslalarası düzeyde yeniden
kampanyalar başlatmaya hazırlanıyor.
Mitsotakis bu konuda "AT üyesi olmak
isteyen Türkiye, Kıbns sorununun ken-
disine bu yolda her zaman bir engel oluş-
turacağmın bilincine varması gerektiği-
ne" dikkati çekerek bu kampanyanın ilk
önce AT içinde başlatılacağını açıkladı.
Cumhuriyetçi Parti'den Bushzorlanarak önde,Demokrat Parti'de kıran kırana yanş
ABD'deBeyazSaray adaylannmlistesidaralıyor
•CUMHURtYET (New ¥>rid - Colorado, Georgia, Maryland, Idaho
ve Utah'ta salı günü yapılan elemelerde, 1992 ABD Başkanbk seçimi-
nin kimler arasında olacağı büyük ölçüde belirlendi. Demokrat Parti-
den Vali Bill Clinton Georgia'dan, eski Senatör Paul Tsongas Mar-
yland'den zaferle çıktı.
Salı günü seçimler açısından en iyi haberi
alan Clinton oldu. Geçen seçimlerde si-
yah oylanyla Demokrat Parti'den Jesse
Jackson'a destek veren Georgia'da bu so-
nuç sürpriz olmadı. Clinton'ı düşük gelirli
siyah Amerikan seçmeninin destekleyeceği
ortaya çıktı. Tsongas'ın Maryland'deki
seçmenlerinin ise daha iyi eğitimli, iyi üc-
retli şehirliler olduğu saptandı. Böylece
Demokrat Parti'nin iki ana adayının seçim
sloganlan ve kampanyalan da daha belir-
gin bir çizgiye yönelecek.
Tsongas, Demokrat Parti'nin iyi eğitimli
zengin çoğunlukla beyaz kesimine. çTinton
ise partinin gelir düzeyi düşük, eğitimsiz,
daha çok siyah secmenlerine hitap edecek.
Nitekim Tsongas'ın vergiler ve mali poli-
tikalarla ilgili olarak Clinton'dan daha
muhafazakâr politika izlemesi iki adayın
seçmen kitlesi arasındaki farkı yansıtıyor.
Cumhuriyetciler açısından aşın muhafa-
zakâr Patrick Buchanan üç eyalette yüzde
30 destek toplayarak Bush'u rahatsız
etmeye devam etti. Buchanan aldığı deste-
ğin umut verici olduğunu söyleyerek "Bu
yanşı kazanabiliriz. Kuzey'de görüşelim"
sözlenyle Bush'un oy potansiyelini bölme-
ye devam edeceğini belli etti. Bush ise
Colorado'da yüzde 68, Georgia'da yüzde
96, Maryland'de yüzde 70 oy alarak 1992
seçimleri için halen 'tek adaylık' pozis-
yonunu, Körfez savaşındaki büyük destek
olmamasına karşın korumaya devam edi-
yor. Bush'un son ekonomik durgunluk
karşısında vergi politikasını değiştinnesin-
den sonra muhafazakâr cumhuriyetciler,
ABD Başkanı'nın partiye bir özür borçlu
oiduğunu belirtiyorlar. Nitekim Bush, par-
tinin muhafazakâr kanadının desteğini ka-
zanabilmek için her gittiği yerde özür di-
lemeye devam ediyor.
Buchanan'ın Bush'a karşı en büyük ko-
zu, 1988 seçim kampanyasını "Dudaklan-
mı okuyun, yeni vergi yok" sloganı ile ku-
ran ve kazanan Bush'un vergi politikasını
sonradan değiştirmeye kalkmasına, cum-
huriyetciler arasında duyulan büyük
kızgınlığı kullanması.
Demokrat parti adayı Yunan asıllı Paul
Tsongas'ın en önemli sorunlanndan biri
Amerikan kamuoyunda isminin telaffuz
edilmesi ve yazılmasında karşılaşılan zor-
luk. Tsongas"ın hafif bir yılan tıslaması gibi
'songas' olarak telaffuz edilmesini bir türlü
beceremeyen seçmen arasındaki en büyük
şaka "Hani o isminde G harfi olan varya
işte onda iş var" ifadesi. 1988'de Michael
Dukakis'in adaylığı sırasında aynı sorun
ortaya çıkmıştı. Tsongas kampanya slo-
ganlanna isminin telaffuzunun sorun ol-
masını bir şaka ile ekledi ve durumu lehine
dönüştürmeyi başardı. Tsongas seçmenier
arasında "Ton, Tin, Tanga, Tete, Çeçe,
Tiz" ve daha çok çeşitli isimlerle anılıyor.
Tsongas, ismindeki 'T* harfinin okun-
madığını anlatabilmek için 'Tsuperman'
sloganını kullanıyor. Komedyenler arası-
nda mantardan, tatlı çeşitlerine dek her
türlü benzetmeye konu olan Tsongas. bir
keresinde ismini 'Tas' anlamına gelen ve
ABD'de son derece yaygın olan 'Stone' ile
değiştirmeyi düşündüğünü söyleyerek
yapılan şakalan bir şakayla cevapiadı.