Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 Şubat 1992 haberler Cumhuriyet5
Evren'esuçduyurusu
• UBA (İstanbtıl) - tstanbul Barosu'na
kayıtlı bir grup avukatın 3620 imzayla
birlikte htanbul Cumhuriyet
Savcılığı'na yaptıklan, Kenan Evren ve
12 Eylül'ün komuta veemniyet üst
dûzey yöneticilerini de kapsayan,
"vatana ihanet" suçundan
yargılanmalannı içeren suç
duyurusunu İstanbul Cumhuriyet
Savcılığıreddetti.
KHKanayasayatakıldı
• ANKA(Ankara)-Anayasa •
Mahkemesi, SHP'nin başvurusu
ûzerine 418 sayılı "ınemurlar ve diğer
kamu görevlileri ile ilgili bazı kanun ve
kanun hükmündekararnamelerde
değişiklik yapılmasına ilişkin kanun
hükmünde kararname"yi tümüyle iptal
etti. Anayasa Mahkemesi'nin iptal
karanna, söz konusu KHK'nın
dayandınldığı yetki yasasının daha
önce iptal edilmiş olmasını gösterdiği
bıldirildı. Oyçokluğu ilealındığı
bildirilen iptal karannın "yasail boşluk
doğmaması için hükümete yeni
düzenlemeler yapmak konusunda
zaman tanınması" amacıyla 6 ay sonra
yûrürlüğe girmesinin de
kararlaştınldığı belirlendi.
DYP Maraş'ta huzursuz
• CUMHURtYET (Kahramanmaraş) -
DYP Kahramanmaraş il örgütünde bir
süre önce ortaya çıkan iç huzursuzluk,
taraflann karşıhklı suçlamalanyla
genişliyor. 8 ilçe başkanı, il yönetiminin
feshedilmesi isteğiyle genel merkeze
başvurdu. Milletvekili Selahattin
Kandemir veeski il başkanı Hasan
Belli'nin başı çektiği muhalefet grubu,
Mahmut Doğruluk yönetimindeki
mevcut il yönetiminin, tümüyle eski
milletvekili Ahmet Uncu'nun
güdümünde hareket ederbirkonuma
geldiğini ve bu yapısıyla da partiye
zarar vermeye başladığını ileri sürüyor.
Kahramanmaraş'ın 9 ilçesınden 8'inin
örgüt başkanlannın parti genel
merkezıne ilettikleri şikâyet üzerine
gelen Kastamonu Milletvekili Münif
Islamoğlu ve İzrnir Milletvekili Erkut
Şenbaz, il yönetimine yönelik
suçlamalan araştırdılar.
'HEytirünizleri
• UBA(Ankara)-SHP Ankara
milletvekili UluçGürkan, 12 Eylül
askeri darbesi ve onun uzantısı AN AP
iktidarlannın "Türkiye'nin
demokratik yaşamı üzerindeki ağır
tahribatının saptanması" için TBMM
SHPgrubunda genel görüşme
açılmasını istedi. SHP Grubu
BaşkanhğVna yaptığı yazılı başvuruda,
koalisyonhükümetinin, 12 Eylül askeri
müdahalesinin tahribatım gidermek
konusunda geniş halk kitlelerinde umut
yarattığını belirten Gürkan, "Bu
gelişme, hiç kuşku yok ki Türkiye'de
demokrasinin gelişmesi ve kökleşmesi
için son derece olumlu bir gelişmedir.
Ancak bizsosyaldemokratlann, 12
Eylül'ün izlerini silmek ve demokratik
yaşam üzerindeki Jahribatını gidermek
konusundaki görevt bu noktada
bitmemektedir" dedi.
18PKKzanlısıyakalandı
• AA (Erzunım) - Bir ihban
değerlendiren Emniyet Müdürlüğû
Siyasi Şube elemanlan, Yenişehir,
Yunusemre ve Köşk mahallelerinde üç
ayn eve baskın yaptılar. Baskınlarda,
PKK örgütüne sempatizan
topladıklan, lojistik destek
sağladıklan, bildiri dağıttıklan ileri
sürülen 18 kişi yakalandı.
Aförgütüsuçtadı
• ANKA (Londra) - Merkezi
Londra'da olan Uluslararası Af
örgütü'nün "Gözaltında iken iğfal ve
cinsel taciz" başlıklı raporunun Türkiye
ile ilgili bölümünde, mayıs 1991'de göz
altına alındığı belirtilen üniversite
öğrencisi Günay Korkut'un
açıklamalanna yer veriliyor. Raporda,
Jandarma Tuğgeneral Temel
Cingöz'ün öldürülmesi olayına
kanşmakla suçlanan 20 yaşındaki
Korkut'un göz altına alındıktan sonra
işkenceye tabi tutulduğu ve iğfal
edildiği iddialanna yer veriliyor.
İnönü'den bilim gezisi
• AA (Kocaeli) - Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü,
TÜBİTAK Marmara Araştırma
Merkezi'nde (MAM) incelemelerde
bulundu, Merkez Başkanı ömer
Kaymakçalan'la bir süre görüştü ve
merkezle ilgili bilgilerin verildiği
brifinge katıldı. İnönü, Türkiye'de
bilim ve araştınna kadrolanna önem
verilmediğini söyledi. İnönü,
'Türkiye'de basınımız bile
TÜBİTAK'a gereken önemi
vermemiştir. Bu kurumun ne işle
uğraştığını araştırmayan basm
kuruluşlan, benim politikaya girip
girmeyeceğini öğrenmek için kurumun
kapısını çalmışlardır. Bu durum
gerçekten üzücüdür' diye konuştu.
Abdullah Baştfirk Parkı
•CUMHURtYET (Yalova) - Yalova
Bçlediye Meclisi dün yaptığı 1992
dönemi toplantısının ilk oturumunda
ilçe merkezinde bulunan 2 bin 500
metrekarelik çocuk parkma Abdullah
Baştürk adının verilmesi karannı aldı.
Yalova doğumlu olan eski DİSK Genel
Başkanı Abdullah Baştürk'ün
ölümünden sonra SHP'li üyelerin
başlatmış olduğu imza kampanyası
scnucunda meclise verilen önerge
oyçokluğu ile kabul edildi.
D
emokrasi" lafı artık, yeterince seksi değil... Gaze-
telere, ekranlara, gündelik yaşama demokrasi ye-
rine seksin egemen olması belki de bu yüzden.
Çekici ve heyecan verici olan artık "demokrasi" de-
ğil, "şeffaflık". Demokrasi çok kullanıldığı için kabuk bağlamış du-
rumda. Bunu ilk fark eden ve bu sayede de iktidarı götüren De-
mirel oldu.
"Değişim" bir başka anahtar sözcük. Ama değişimin içini dışı-
nı görebilmek, değişime şeffaflığın hiç değilse anahtar deliğinden
göz uydurmak gerek.
Şeffaflık,'demokrasiden de değişimden de heyecan verici.
Çünkü demokrasi, yalnızca sesinden ve tıkır tıkır işlemesinden
belli oluyor. Oysa şeffaflık, elle tutulup gözle görülebiliyor.
En olmayacak yerlere, Merkez Bankası kasalarına, mahpus
damlarına ve de karakol duvarlarına uygulanabiliyor.
Sonra karşısına geçilip seyrine bakılabiliyor. Burada müzikse-
verlik için aranan ölçü, şeffaflık veya demokrasi severlik için de
akla geliyor.
ölçülü fıkra şöyle:
Bir adam, otelde kapısı kilitli bitişik odadan bir kadının şarkı söy-
lediğini duyuyor.
Anahtar deliğine yaklaşıyor ve deliğe gözü yerine kulağını da-
yıyorsa bilin ki adam müzikseverdir.
Şeffaflık merakına tutulmanın arkasında yatan ise yalnızca ve
yalnızca demokrasi sevgisi. Çünkü şeffaflık, siyasetin ete kemi-
ğe bürünüp demokrasi diye göründüğü halin adıdır.
Ve bizatihi şeffaflık, demokrasiden daha heyecan vericidir.
önceki gece, Türkiye Genelkurmay Başkanlığı bir küçük grup
gazeteciye, Kızılay Orduevi'nde heyecan verici saatler yaşattı.
Cihet-i askeriyenin her cihetini büyük bir cömertlik, içtenlik ve şef-
faflıkla ortaya koydu.
Genel Sekreter Tümgeneral Hurşit Tolon, Kurmay Albay Halil
İpek, Kurmay Yarbay Hasan Kesebir ve Kurmay Binbaşı İlhan Kök-
sal'dan kurulu evsahibi heyeti, 6 gazeteciyi akşam yemeğinde ağır-
larken aynı zamanda büyük bir şeffaflık tatbikatını da gerçekleş-
tirdi:
BAŞKENTTEN
AHMET TAN
Haki Rengin İç Gıcıklamayan
Şeffaflığı...
Orgeneral Güreş ve öteki yüksek komutanlara içirilmek isteııen
zehirli kahve olayından Silahlı Kuvvetler'in Güneydoğu'daki ba-
har hazırlıklarına, Saddam'ın geleceği konusundaki beklentiler-
den Asya cumhuriyetlenne yönelik siyasetin ayrıntılarına dek her
şeyi apaçık ortaya döktü.
Daha sonra da Tümgeneral Tolon, "Bu bilgileri," dedi, "sizin de
kabul edeceğiniz ölçüler içinde, dilediğiniz gibi değerlendirin."
İşte değerlendirmelerimiz:
— Genelkurmay Başkanı ve öteki yüksek komuta heyetine as-
keri birlikte ikram edilen kahvede kesinlikle zehir yoktur. Zehir söy-
lentilerininnedeni, komutanın kahveyi beğenmemesi nedeniyle çı-
kan telaşa bağlı olarak yapılan ayaküstü yanlış ve eksik kimya tah-
lilleri ile kahveci erin firar etmiş olmasıdır.
— Zehirli yemek iddialan ise doğrudur. Ancak olayın zehirli kah-
ve ile bir ilgisi yoktur. Daha sonra ortaya çıkan bu olayla komu-
tanların bir ılgısı yoktur. Çünkü her zaman olduğu gibi söz konu-
su gün de Orgeneral Sayın Güreş askerlerin yediği karavanadan
yemiştir. Zehirin, limonluklarda ve salataların sosunda bulundu-
ğu anlaşılmıstır.
— Sınır bölgemizde, karadan ve havadan yapılan son operas-
yonlarda bölücü teröristlere bugüne kadar gerçekleştirilmiş olan-
larla kıyaslanmayacak ölçüde büyük bir darbe vurulmuştur. Yok
edilen teröristlerle ilgili bir rakarn vermek, Türkiye'ye karşı propa-
ganda malzemesi yapılabilir düşüncesiyle yarartı ve gerekli bu-
lunmamaktadır.
— Silahlı Kuvvetler'de Güneydoğu'ya yönelik "bahar hazırlığı"
olduğu yolundaki haberler, özel bir operasyon düşüncesini yan-
sıtmamaktadır. Daha çok, bu bölgede görev yapacak olan tüm
kuvvetlerin mükemmei bir komando eğitiminden geçmiş olmala-
n hedefinin, bahar aylarında gerçekleşmiş olacağını vurgulamak-
tadır.
— Genelkurmay karargâhında Yakın ve Orta Asya'da yeni ku-
rulan Türk cumhuriyetlerinin durumu, geleceği ve Türkiye ile iliş-
kilerinin incelendiği ve bu konuda stratejik araştırmaların yapıldı-
ğı bir birim oluşturulmuştur.
— Çekiç Güç'ün haziran ayında bitecek olan görev süresinden
sonra Kuzey Irak'ta ortaya çıkabilecek olan yeni gelişmeler, Irak
Devtet Başkanı'nın eski hatalarını yenilemesi gibi olasılıklara kar-
şı çalışmalar yapılmaktadır.
— Doğu'da ve Güneydoğu'daki bölücü teröristlerle mücadele
öncelikle ve özellikle İçişleri Bakanlığı'na bağlı olan jandarma bir-
likleri, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nce yürütülmektedir. Kendi-
lerine verilen emirlere göre hareket eden birlikler tamamen sivil
ve siyasi organların çizdiği çerçevede hareket etmektedirler.
"Koca Türk Silahlı Kuvvetleri'nln niçin bölücülerle başa
çıkamadığı" konusunda ise bıçağın henüz kemiğe dayanmadığı
yolunda bir değerlendirme yapılıyor. Türkiye'nin bölücülerle top-
yekün bir savaş içinde olmadığı hatırlatılıyor, siyasal organın ve-
receği karar ve anayasanın çizdiği doğrultuda sıkıyönetim, sefer-
berlik ve hatta savaş hali ilanı ite bölücülerin kökleriyle birlikte top-
tan imha edileceği, bir namus, şeref ve mukaddesat yemini ola-
rak ifade ediliyor.
Genelkurmay Başkanlığı'nın gazetecilere sergilemekten çekin-
mediği bu görüntüler şeffaflık sayesinde gerçekleşiyor.
Şeffaflık yalnız heyecan verici değil, galıba biraz da sabır tel-
kin edici...
Demirel'in "demokratik sabır" isteğiyle "şeffaflık siyaseti" birbi-
rini tamamlıyor.
Sabırtarı erken tüketmemek gerek.
Yoksa "şeffaflık" yerine "çıplaklık" bile uygulansa yazgısı kara-
racak olan yalnızca Demirel değil, tüm ülke olacaktır.
Adalet Bakanlığı atamalannda cumhurbaşkanını devre dışı bırakan yasa tasansı komisyondan geçti
Ozal'aby-passiçinilk adım atıldıCUMHURtYET (Ankara) - Adalet Bakanhğı atamalarında Cumhur-
başkanı'na "by-pass" yapıp, bakan takdirini genişleten yasa ta-
sarısı, TBMM Adalet Komisyonu'ndan "by-pass"a uğrayarak ge-
çebildi.
Tasannın aynen yasalaşması halinde,
başta Adalet Bakanhğı Musteşarı Arif
Yüksel olmak üzere, bakanlık üst düzey
yöneticilerinin değiştirilmesi mümkün ola-
bilecek.
Ancak, özellikle yargıçların mali hakla-
nna ilişkin düzenlemeler ile personel alı-
mına ilişkin sınav sistemi konularında
DYP'li üyelerin önergeleriyle tasarıda de-
ğişikliklere gidildi. DYP'li Başkanvekili
Ali Yalçın öğütcan ile Baki Tuğ'un öner-
geleriyle yasaya eklenen düzenlemeler şun-
lar:
• "1. sınıf yargıçlar için 1. sınıfa aynlan-
ların bekleme süresi 10 yıldan 8 yıla indi-
rildi.
• 1. sınıfa aynlan yargıç ve savcılar da
yargıtay üyeleri ile aynı mali olanaklara sa-
hip olacaklar.
• Emeklilikte, askeri yargıç ve savcılar
da sivil yargıç ve savcılar gibi yargı tazmi-
natının tümünü alacaklar.
• Sayıştay üyeleri, savcılan ve sava yar-
dımcılan da 1. sınıf hâkimlik için gerekli
süreyi doldurmalan halinde bu kademenin
mali olanaklanndan yararlanacaklar.
• Adliye personeli alımında, bakanhk
merkezi sınav yapamayacak, eskiden oldu-
ğu gibi sınavları yine adliyelerdeki adalet
komisyonlan gerçekleştirecek."
Adalet Komisyonu'na gelişinde, DYP ve
bazı SHP'li milletvekillerinin tepkilerine
yol açar; tasannın, daha geniş çaph bir by-
pass'a uğramasını Başbakan Süleyman De-
mirel'in önlediği öne surülüyor. Atamalar
da bakan takdirini genişleten hükümleri
nedeniyle milletvekillerince, yargıç güven-
cesine aykın olduğu gerekçesiyle eleştiri-
Demirel'den iki bakana:
Yolsuzlukları
değil, ağzınızı
kapatın dedim
CUMHURtYET (Ankara) - Başba-
kan Süleyman Demirel, ANAP
dönemine ilişkin yolsuzluk id-
diaları dosyaları ile ilgili olarak
Devlet Bakarn Orhan Kilerci-
oğlu ile Ulaştırma Bakanı Ya-
şar Topçu'ya, "Ben yolsuzluk
dosyalanm kapatın demedim,
ağızlarınızı kapatın dedim"
mesajını verdi.
Başbakan Demirel, önceki gün topla-
nan DYP grubunun basına kapalı bölü-
münde, iktidar milletvekillerinin Meclis'e
devamsızüğından yakındı. Demirel, de-
falarca söylemesine rağmen milletvekü-
lerinin Meclis'e devamsızlıklarının
•sürdüğünü ifade ederek TBMM Genel
Kurulu ve komisyon çalışmalanna tam
kadro kaülmalanm istedi. Demirel, bütce
tasansının komisyonda görüşüldüğüne
de dikkati çekerek şunlan söyledi:
" — önümüzdeki dönemde muhalefe-
tin enflasyon ve terör konusunda sert
eleştirileri gelebilir. Iktidar milletvekilleri
olarak kendimizi ezdirmememiz gerekir.
Muhalefetin getireceği her elestiriye anın-
da cevap verilmesi lazım.
— TBMM Genel Kurulu'na mutlaka
katılmak ve Meclis çalışmalarım çok iyi
izlemek durumundayız. Defalarca söyle-
meme rağmen grubumuzun büyük bölü-
münün Meclis çalışmalanna
katılmadığını görüyonım. Genel Kurul
salonundaki müzakereleri, komisyonlar-
daki müzakereleri çok iyi takip etmek la-
zımdır. Bazı arkadaşlar, konuşmacılan
dinlemek yerine, bakanlarla veya kendi
aralannda sohbet etmeyi tercih ediyor-
lar. Kürsüde arkadaşlanmız konuşurken
siyasi nezaket içerisinde dinlenmeleri ge-
rekirf'
ANAP Genel Başkanı Yılmaz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör özden'e bir nezaket ziyaretinde bulundu.
Özal'ın da enfîasyondan endişe duyduğunu söyleyen Yılmaz:
Bu gidişle kıyamet olıırCUMHURİYET (Ankara) - ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Cumhur-
başkanı özal'ın yüksek enflasyondan en-
dişe düyduğu izlenimi edindiğini söyledi.
Yılmaz, hükümetin 12 aylık enflasyon he-
deflne bir ayda ulaştığmı ifade ederek
"Bunun için hükümeti kutluyorum, bu gi-
dişle kıyamet olur" diye konuştu.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz,
özal ile aylık olağan görüşmesini yaptık-
tan sonra TBMM'de bir basm toplantısı
düzenledi. Yılmaz, Cumhurbaşkanı özal
1
dan, Türkiye'nin gündemindeki konulara
ilişkin görüşlerini aldığım söyledi. Yılmaz,
bazı yasalann iptal edilmesi konusunda
Cumhurbaşkam'ndan destek isteyip iste-
mediğinin sorulması üzerine, "Biz kendi
endişelerimizi dile getirir ve bütün kuru-
luşlardan destek isteriz. Ama herkes ken-
di göruşleri doğrultusunda hareket etmek-
te serbesttir" dedi.
Yılmaz, özal ile iç güvenlik sorununu
da görüştüklerini belirterek, "Bu konuda
şimdiye kadar çok laf edilmesine karşıhk
hiçbir ciddi tedbir alınmamasından duy-
duğumuz üzüntü ve endişeyi dile getirdim"
diye konuştu.
Adalet Bakanhğı Müsteşan Arif Yük-
sel'in görevden ahnmasına yönelik hazır-
lanan Adalet Bakanlığı teşküat yasa tasa-
nsının kanunlaşması halinde Anayasa
Mahkemesi'ne iptal davası açacaklarmı
behrten Yılmaz, yargı bağımsızlığımn sa-
dece mahkemelerin bağunsızhğı ile sağla-
namayacağını söyledi. Yılmaz, "Bir hâkim
eğer yurütmenin takdirine bırakılmışsa ve-
ya yürütmenin kararlanndan etkilenebil-
me tehdidi altmda kalmışsa, o ülkede hu-
kuk devletinden, yargı bağunsızhğınaan
söz edilemez" dedi.
Edinilen bügiye göre Cumhurbaşkam
Turgut özal, hükümet icraatma ilişkin ba-
zı kaygılarını ANAP Genel Başkam Me-
sut Yılmaz'a aktardı.
özal'ın hükümetin icraaüna yönelik de-
ğerlendirmeleri şöyle:
'— Büyük iddialarla hükümete tahp
olanlann hiçbir ciddi hazırhklannın olma-
dığı görülmüstür. Hükümet 80 güne yak-
laşıyor, hâlâ hiçbir icraatlan oimadı.
— Hükümetin kadrolaşma eğilimi uzun
vadede devletin işleyişi açısından büyük
sakıncalar taşıyor.
— Enflasyonu indirmeleri mümkün de-
ğil. Yıl sonunda enflasyon üç rakamh ha-
le gelecektir:'
Bakan Üeri, kuaföre çok sevindi:
Artık saçımafönçektirebileceğim
GÜNSELt ÖNAL (Ankara) - Bayan parlamenterler için TBMM'de
kuaför açılması en çok kadm sorunlarıyla ilgili Devlet Bakanı
Güler İleri'yi sevindirdi. Meclis'te bayan kuaförü olmamasın-
dan bu konuda girişimde bulunan DYP'li Fethiye Özver'den
önce yakındığım ve erkek berberine gittiğini söyleyen İleri, "Ni-
ye bayanlar için kuaför yok" diye sorduğunda berberin kendi-
sine, "Kaç tanesiniz ki" dediğini anlattı.
Gûler tleri
Meclis'te kadm parlamenterler için ku-
aför açılacak olmasına "çok sevindiğini"
belirten 1leri, Meclis'te görevli bayan ga-
zeteciler ve personelle birlikte milletveki-
li eşlerinin de bu kuaförden yararlanabi-
leceklerine dikkat çekti. îleri, "Kuaför
açıldığında siz de gidecek misiniz" soru-
suna, "Tabii. Hem de ne çok giderim. Ne
kadar güzel oldu" karşıhğını verdi. Haf-
tada iki kez kuaföre gittiğini söyleyen İle-
ri, "Kuaföre gitmek şart. Turhal'da ol-
sam, saçımı yaptırınca bir hafta kullana-
biliyordum. Burada hava çok kirli oldu-
ğu için saçım çabuk kirleniyor" dedi.
Kuaföre, saçına fön çektirmek için git-
tiğini kaydeden İleri, TBMM'de açılacak
olan kuaförün hanımlann tüm gereksi-
nimlerini karşılayacak biçimde düzenlen-
mesini istedi. İleri, Meclis kuaförünün iş-
lerini ne kadar kolaylaştıracağına ilişkin
soruya da şu yanıtı verdi:
"Bakan olmayıp sade milletvekili ola-
rak Meclis'te kalsaydım, çok daha işime
yarardı. Bir boşluk olduğunda hemen ku-
aföre geçip saçımı yaptınrdım."
Meclis'te bayan kuaförün olmayışını
protesto etmek için berber koltuğuna otu-
ran DYP'li özver'den önce, kendisinin er-
kek berberine giderek kuaför sorununu
dile getirdiğini anlatan ileri, şöyle dedi:
"Meclis'e ilk geldiğim günlerde, Sayın
Tahir Köse ile içeride oturuyordum. Soh-
bet ediyorduk, 'Güler Hanım ben gidip
tıraş olayım' dedi. Ben de onunla bera-
ber aşağıya indim. Baktım, çok güzel bir
erkek kuaförü var. Artık orası berber de-
ğil de kuaför olmuş. 'Ne kadar güzel. Ba-
yanlar için de kuaför var mı' diye sordum.
'Yok' denilince, 'Niye yok? Bir tane ba-
yanlar için kuaför olmalı' dedim. Berber,
'Kaç tanesiniz ki kuaför olsun?' dedi."
İleri, soruna ilk dikkat çeken bayan
milletvekili olmasına karşın kuaför açıl-
ması konusunda girişimde bulunma ön-
celiğini özver'e kaptınnasının nedenini de
o günlerde bakan olmasının gündeme gel-
mesine ve işlerinin çok olmasına bağladı.
len tasarıyla ilgili bu tepkiler, Başbakan
Yardımcısı Erdal Inönü'ye de iletildi. Bu-
nun üzerine, Demirel ve İnönü, Adalet Ba-
kanı Seyfi Oktay ile hafta başmda görüş-
tüler. Bu görüşmelerde, bazı konularda
önergeler ile değişiklik yapılması fonnülü
üzerinde duruldu. Demirel'in, kendi par-
tisinden milletvekillerinden de tasannın
özünde değişiklik yapümaması yönünde is-
tekte bulunduğu öğrenildi.
Adalet Komisyonu'nda, bir hafta bek-
ledikten sonra dün ele alınan tasannın gö-
rüşmeleri de bu atmosferde yapıldı.
ANAP'lı üyelerin, yargıç güvencesiyle il-
gili düzenlemeler içermesi nedeniyle tasa-
nnın önce Anayasa Komisyonu'nda görü-
şülmesi yönündeki önergelerini, DYP'li
Baki Tuğ da başlangıçta destekledi. Ko-
misyon Başkanı Cemal Şahin'in verdiği
arada, bir araya gelen DYP'li üyeler, bir
süre baş başa görüştükten sonra Tuğ'u ik-
na ettiler ve ANAP'ın önergesinin destek-
lenmemesi kararını aldılar. Komisyonda
daha sonra yapılan oylamada, ANAP'ın
önergesi DYP ve SHP'ülerin oylan ile red-
dedildi.
Tasan, önümüzdeki günlerde Meclis
Genel Kurulu'nda görüşülecek.
Olağanüstü hal
krizi kapıda
CUMHURtYET (Ankara) - Hükü-
metin olağanüstü hali yeniden
uzatma eğilimine girmesine kar-
şın başta HEP kökenliler olmak
üzere çok sayıda SHP'li parla-
menterin buna karşı kararh ta-
vır alması, kriz olasılığını güç-
lendiriyor.
Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü
Akın Gönen, olağanüstü hal uygulama-
sı ile olağanüstü hal bölge valiliğinin
ayn olarak ele alınması gerektiğini belir-
terek "Uzun vadede bölge valiliğinin
kaldırılması hedefleniyor. Bölge valiliği
olmasa da il valilikleri olağanüstü duru-
mun gerektirdiği yetkilerle donatılabi-
lir" dedi. Gönen, Cumhuriyet'e, "Ola-
ğanüstü hal uygulaması sivil yönetimin
bir türevidir. Sıkıyönetim ise askeri yö-
netimdir. Bence sıkıyönetim ilanını ge-
rektiren şartlar yok" diye konuştu.
Gönen sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biliyorsunuz, olağanüstü halin uza-
tılması konusunda" MGK tavsiyesine
göre karar alınıyor. Henüz böyle bir ka-
rar yok. Ama bence olağanüstü hal böl-
ge valiliği halkla iletişimi zorlaştınyor.
Kopukluk oluyor".
Gönen, "HEP kökenli milletvekilleri
olağanüstü halin uzatılmasına karşı çı-
kıyor ve ret oyu vereceklerini söylüyor-
lar" sözlerine, "ülke menfaatleri önemli.
Ben olağanüstü halin bu sefer de uzatıla-
cığını sanıyorum" karşılığım verdi.
Buna karşın HEP kökenli SHP Diyar-
bakır Milletvekili Sedat Yurttaş, "Kürt-
lerin yaşadığı topraklardaki her türlü
tedbir ve kuruma karşıyız" dedi. Yurt-
taş, olağanüstü hal bölge valiliği ile buna
bağlı olağanüstü kurumlann sorunu
ağırlaştıncı etkide bulunduğunu savu-
narak "Şimdiden kesin bir şey söylemek
doğru olmayabilir. Ama olağanüstü ha-
lin kaldırılması, koruculuk sisteminin
kaldınlması bizim için çok önemlidir.
Çünkü bunlann halkımıza çektirdiği
acılann tanığıyız. Yani bu noktada eü-
mizden geleni yapacağız" diye konuştu.
Olağanüstü halin 19 marttan itibaren
yeniden uzatılmasının TBMM'de gün-
deme gelmesi halinde olumsuz oy kulla-
nacağını vurgulayan Yurttaş, Cumhur-
başkanı Turgut özal'ın Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin Güneydoğu'da büyük
bir operasyon yapacağı sözlerinin amm-
satılması üzerine, "Bence devlet şiddete
oynuyor. Hatta biraz katliama oynu-
yor" dedi.
HEP kökenli milletvekillerinin tama-
mının bu konuda kararh olduklan ve
olağanüstü halin uzatılmasına oy ver-
meyecekleri belirtiliyor