15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 Şubat 1992 haberler Cumhuriyet5 Evren'esuçduyurusu • UBA (İstanbtıl) - tstanbul Barosu'na kayıtlı bir grup avukatın 3620 imzayla birlikte htanbul Cumhuriyet Savcılığı'na yaptıklan, Kenan Evren ve 12 Eylül'ün komuta veemniyet üst dûzey yöneticilerini de kapsayan, "vatana ihanet" suçundan yargılanmalannı içeren suç duyurusunu İstanbul Cumhuriyet Savcılığıreddetti. KHKanayasayatakıldı • ANKA(Ankara)-Anayasa • Mahkemesi, SHP'nin başvurusu ûzerine 418 sayılı "ınemurlar ve diğer kamu görevlileri ile ilgili bazı kanun ve kanun hükmündekararnamelerde değişiklik yapılmasına ilişkin kanun hükmünde kararname"yi tümüyle iptal etti. Anayasa Mahkemesi'nin iptal karanna, söz konusu KHK'nın dayandınldığı yetki yasasının daha önce iptal edilmiş olmasını gösterdiği bıldirildı. Oyçokluğu ilealındığı bildirilen iptal karannın "yasail boşluk doğmaması için hükümete yeni düzenlemeler yapmak konusunda zaman tanınması" amacıyla 6 ay sonra yûrürlüğe girmesinin de kararlaştınldığı belirlendi. DYP Maraş'ta huzursuz • CUMHURtYET (Kahramanmaraş) - DYP Kahramanmaraş il örgütünde bir süre önce ortaya çıkan iç huzursuzluk, taraflann karşıhklı suçlamalanyla genişliyor. 8 ilçe başkanı, il yönetiminin feshedilmesi isteğiyle genel merkeze başvurdu. Milletvekili Selahattin Kandemir veeski il başkanı Hasan Belli'nin başı çektiği muhalefet grubu, Mahmut Doğruluk yönetimindeki mevcut il yönetiminin, tümüyle eski milletvekili Ahmet Uncu'nun güdümünde hareket ederbirkonuma geldiğini ve bu yapısıyla da partiye zarar vermeye başladığını ileri sürüyor. Kahramanmaraş'ın 9 ilçesınden 8'inin örgüt başkanlannın parti genel merkezıne ilettikleri şikâyet üzerine gelen Kastamonu Milletvekili Münif Islamoğlu ve İzrnir Milletvekili Erkut Şenbaz, il yönetimine yönelik suçlamalan araştırdılar. 'HEytirünizleri • UBA(Ankara)-SHP Ankara milletvekili UluçGürkan, 12 Eylül askeri darbesi ve onun uzantısı AN AP iktidarlannın "Türkiye'nin demokratik yaşamı üzerindeki ağır tahribatının saptanması" için TBMM SHPgrubunda genel görüşme açılmasını istedi. SHP Grubu BaşkanhğVna yaptığı yazılı başvuruda, koalisyonhükümetinin, 12 Eylül askeri müdahalesinin tahribatım gidermek konusunda geniş halk kitlelerinde umut yarattığını belirten Gürkan, "Bu gelişme, hiç kuşku yok ki Türkiye'de demokrasinin gelişmesi ve kökleşmesi için son derece olumlu bir gelişmedir. Ancak bizsosyaldemokratlann, 12 Eylül'ün izlerini silmek ve demokratik yaşam üzerindeki Jahribatını gidermek konusundaki görevt bu noktada bitmemektedir" dedi. 18PKKzanlısıyakalandı • AA (Erzunım) - Bir ihban değerlendiren Emniyet Müdürlüğû Siyasi Şube elemanlan, Yenişehir, Yunusemre ve Köşk mahallelerinde üç ayn eve baskın yaptılar. Baskınlarda, PKK örgütüne sempatizan topladıklan, lojistik destek sağladıklan, bildiri dağıttıklan ileri sürülen 18 kişi yakalandı. Aförgütüsuçtadı • ANKA (Londra) - Merkezi Londra'da olan Uluslararası Af örgütü'nün "Gözaltında iken iğfal ve cinsel taciz" başlıklı raporunun Türkiye ile ilgili bölümünde, mayıs 1991'de göz altına alındığı belirtilen üniversite öğrencisi Günay Korkut'un açıklamalanna yer veriliyor. Raporda, Jandarma Tuğgeneral Temel Cingöz'ün öldürülmesi olayına kanşmakla suçlanan 20 yaşındaki Korkut'un göz altına alındıktan sonra işkenceye tabi tutulduğu ve iğfal edildiği iddialanna yer veriliyor. İnönü'den bilim gezisi • AA (Kocaeli) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nde (MAM) incelemelerde bulundu, Merkez Başkanı ömer Kaymakçalan'la bir süre görüştü ve merkezle ilgili bilgilerin verildiği brifinge katıldı. İnönü, Türkiye'de bilim ve araştınna kadrolanna önem verilmediğini söyledi. İnönü, 'Türkiye'de basınımız bile TÜBİTAK'a gereken önemi vermemiştir. Bu kurumun ne işle uğraştığını araştırmayan basm kuruluşlan, benim politikaya girip girmeyeceğini öğrenmek için kurumun kapısını çalmışlardır. Bu durum gerçekten üzücüdür' diye konuştu. Abdullah Baştfirk Parkı •CUMHURtYET (Yalova) - Yalova Bçlediye Meclisi dün yaptığı 1992 dönemi toplantısının ilk oturumunda ilçe merkezinde bulunan 2 bin 500 metrekarelik çocuk parkma Abdullah Baştürk adının verilmesi karannı aldı. Yalova doğumlu olan eski DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk'ün ölümünden sonra SHP'li üyelerin başlatmış olduğu imza kampanyası scnucunda meclise verilen önerge oyçokluğu ile kabul edildi. D emokrasi" lafı artık, yeterince seksi değil... Gaze- telere, ekranlara, gündelik yaşama demokrasi ye- rine seksin egemen olması belki de bu yüzden. Çekici ve heyecan verici olan artık "demokrasi" de- ğil, "şeffaflık". Demokrasi çok kullanıldığı için kabuk bağlamış du- rumda. Bunu ilk fark eden ve bu sayede de iktidarı götüren De- mirel oldu. "Değişim" bir başka anahtar sözcük. Ama değişimin içini dışı- nı görebilmek, değişime şeffaflığın hiç değilse anahtar deliğinden göz uydurmak gerek. Şeffaflık,'demokrasiden de değişimden de heyecan verici. Çünkü demokrasi, yalnızca sesinden ve tıkır tıkır işlemesinden belli oluyor. Oysa şeffaflık, elle tutulup gözle görülebiliyor. En olmayacak yerlere, Merkez Bankası kasalarına, mahpus damlarına ve de karakol duvarlarına uygulanabiliyor. Sonra karşısına geçilip seyrine bakılabiliyor. Burada müzikse- verlik için aranan ölçü, şeffaflık veya demokrasi severlik için de akla geliyor. ölçülü fıkra şöyle: Bir adam, otelde kapısı kilitli bitişik odadan bir kadının şarkı söy- lediğini duyuyor. Anahtar deliğine yaklaşıyor ve deliğe gözü yerine kulağını da- yıyorsa bilin ki adam müzikseverdir. Şeffaflık merakına tutulmanın arkasında yatan ise yalnızca ve yalnızca demokrasi sevgisi. Çünkü şeffaflık, siyasetin ete kemi- ğe bürünüp demokrasi diye göründüğü halin adıdır. Ve bizatihi şeffaflık, demokrasiden daha heyecan vericidir. önceki gece, Türkiye Genelkurmay Başkanlığı bir küçük grup gazeteciye, Kızılay Orduevi'nde heyecan verici saatler yaşattı. Cihet-i askeriyenin her cihetini büyük bir cömertlik, içtenlik ve şef- faflıkla ortaya koydu. Genel Sekreter Tümgeneral Hurşit Tolon, Kurmay Albay Halil İpek, Kurmay Yarbay Hasan Kesebir ve Kurmay Binbaşı İlhan Kök- sal'dan kurulu evsahibi heyeti, 6 gazeteciyi akşam yemeğinde ağır- larken aynı zamanda büyük bir şeffaflık tatbikatını da gerçekleş- tirdi: BAŞKENTTEN AHMET TAN Haki Rengin İç Gıcıklamayan Şeffaflığı... Orgeneral Güreş ve öteki yüksek komutanlara içirilmek isteııen zehirli kahve olayından Silahlı Kuvvetler'in Güneydoğu'daki ba- har hazırlıklarına, Saddam'ın geleceği konusundaki beklentiler- den Asya cumhuriyetlenne yönelik siyasetin ayrıntılarına dek her şeyi apaçık ortaya döktü. Daha sonra da Tümgeneral Tolon, "Bu bilgileri," dedi, "sizin de kabul edeceğiniz ölçüler içinde, dilediğiniz gibi değerlendirin." İşte değerlendirmelerimiz: — Genelkurmay Başkanı ve öteki yüksek komuta heyetine as- keri birlikte ikram edilen kahvede kesinlikle zehir yoktur. Zehir söy- lentilerininnedeni, komutanın kahveyi beğenmemesi nedeniyle çı- kan telaşa bağlı olarak yapılan ayaküstü yanlış ve eksik kimya tah- lilleri ile kahveci erin firar etmiş olmasıdır. — Zehirli yemek iddialan ise doğrudur. Ancak olayın zehirli kah- ve ile bir ilgisi yoktur. Daha sonra ortaya çıkan bu olayla komu- tanların bir ılgısı yoktur. Çünkü her zaman olduğu gibi söz konu- su gün de Orgeneral Sayın Güreş askerlerin yediği karavanadan yemiştir. Zehirin, limonluklarda ve salataların sosunda bulundu- ğu anlaşılmıstır. — Sınır bölgemizde, karadan ve havadan yapılan son operas- yonlarda bölücü teröristlere bugüne kadar gerçekleştirilmiş olan- larla kıyaslanmayacak ölçüde büyük bir darbe vurulmuştur. Yok edilen teröristlerle ilgili bir rakarn vermek, Türkiye'ye karşı propa- ganda malzemesi yapılabilir düşüncesiyle yarartı ve gerekli bu- lunmamaktadır. — Silahlı Kuvvetler'de Güneydoğu'ya yönelik "bahar hazırlığı" olduğu yolundaki haberler, özel bir operasyon düşüncesini yan- sıtmamaktadır. Daha çok, bu bölgede görev yapacak olan tüm kuvvetlerin mükemmei bir komando eğitiminden geçmiş olmala- n hedefinin, bahar aylarında gerçekleşmiş olacağını vurgulamak- tadır. — Genelkurmay karargâhında Yakın ve Orta Asya'da yeni ku- rulan Türk cumhuriyetlerinin durumu, geleceği ve Türkiye ile iliş- kilerinin incelendiği ve bu konuda stratejik araştırmaların yapıldı- ğı bir birim oluşturulmuştur. — Çekiç Güç'ün haziran ayında bitecek olan görev süresinden sonra Kuzey Irak'ta ortaya çıkabilecek olan yeni gelişmeler, Irak Devtet Başkanı'nın eski hatalarını yenilemesi gibi olasılıklara kar- şı çalışmalar yapılmaktadır. — Doğu'da ve Güneydoğu'daki bölücü teröristlerle mücadele öncelikle ve özellikle İçişleri Bakanlığı'na bağlı olan jandarma bir- likleri, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nce yürütülmektedir. Kendi- lerine verilen emirlere göre hareket eden birlikler tamamen sivil ve siyasi organların çizdiği çerçevede hareket etmektedirler. "Koca Türk Silahlı Kuvvetleri'nln niçin bölücülerle başa çıkamadığı" konusunda ise bıçağın henüz kemiğe dayanmadığı yolunda bir değerlendirme yapılıyor. Türkiye'nin bölücülerle top- yekün bir savaş içinde olmadığı hatırlatılıyor, siyasal organın ve- receği karar ve anayasanın çizdiği doğrultuda sıkıyönetim, sefer- berlik ve hatta savaş hali ilanı ite bölücülerin kökleriyle birlikte top- tan imha edileceği, bir namus, şeref ve mukaddesat yemini ola- rak ifade ediliyor. Genelkurmay Başkanlığı'nın gazetecilere sergilemekten çekin- mediği bu görüntüler şeffaflık sayesinde gerçekleşiyor. Şeffaflık yalnız heyecan verici değil, galıba biraz da sabır tel- kin edici... Demirel'in "demokratik sabır" isteğiyle "şeffaflık siyaseti" birbi- rini tamamlıyor. Sabırtarı erken tüketmemek gerek. Yoksa "şeffaflık" yerine "çıplaklık" bile uygulansa yazgısı kara- racak olan yalnızca Demirel değil, tüm ülke olacaktır. Adalet Bakanlığı atamalannda cumhurbaşkanını devre dışı bırakan yasa tasansı komisyondan geçti Ozal'aby-passiçinilk adım atıldıCUMHURtYET (Ankara) - Adalet Bakanhğı atamalarında Cumhur- başkanı'na "by-pass" yapıp, bakan takdirini genişleten yasa ta- sarısı, TBMM Adalet Komisyonu'ndan "by-pass"a uğrayarak ge- çebildi. Tasannın aynen yasalaşması halinde, başta Adalet Bakanhğı Musteşarı Arif Yüksel olmak üzere, bakanlık üst düzey yöneticilerinin değiştirilmesi mümkün ola- bilecek. Ancak, özellikle yargıçların mali hakla- nna ilişkin düzenlemeler ile personel alı- mına ilişkin sınav sistemi konularında DYP'li üyelerin önergeleriyle tasarıda de- ğişikliklere gidildi. DYP'li Başkanvekili Ali Yalçın öğütcan ile Baki Tuğ'un öner- geleriyle yasaya eklenen düzenlemeler şun- lar: • "1. sınıf yargıçlar için 1. sınıfa aynlan- ların bekleme süresi 10 yıldan 8 yıla indi- rildi. • 1. sınıfa aynlan yargıç ve savcılar da yargıtay üyeleri ile aynı mali olanaklara sa- hip olacaklar. • Emeklilikte, askeri yargıç ve savcılar da sivil yargıç ve savcılar gibi yargı tazmi- natının tümünü alacaklar. • Sayıştay üyeleri, savcılan ve sava yar- dımcılan da 1. sınıf hâkimlik için gerekli süreyi doldurmalan halinde bu kademenin mali olanaklanndan yararlanacaklar. • Adliye personeli alımında, bakanhk merkezi sınav yapamayacak, eskiden oldu- ğu gibi sınavları yine adliyelerdeki adalet komisyonlan gerçekleştirecek." Adalet Komisyonu'na gelişinde, DYP ve bazı SHP'li milletvekillerinin tepkilerine yol açar; tasannın, daha geniş çaph bir by- pass'a uğramasını Başbakan Süleyman De- mirel'in önlediği öne surülüyor. Atamalar da bakan takdirini genişleten hükümleri nedeniyle milletvekillerince, yargıç güven- cesine aykın olduğu gerekçesiyle eleştiri- Demirel'den iki bakana: Yolsuzlukları değil, ağzınızı kapatın dedim CUMHURtYET (Ankara) - Başba- kan Süleyman Demirel, ANAP dönemine ilişkin yolsuzluk id- diaları dosyaları ile ilgili olarak Devlet Bakarn Orhan Kilerci- oğlu ile Ulaştırma Bakanı Ya- şar Topçu'ya, "Ben yolsuzluk dosyalanm kapatın demedim, ağızlarınızı kapatın dedim" mesajını verdi. Başbakan Demirel, önceki gün topla- nan DYP grubunun basına kapalı bölü- münde, iktidar milletvekillerinin Meclis'e devamsızüğından yakındı. Demirel, de- falarca söylemesine rağmen milletvekü- lerinin Meclis'e devamsızlıklarının •sürdüğünü ifade ederek TBMM Genel Kurulu ve komisyon çalışmalanna tam kadro kaülmalanm istedi. Demirel, bütce tasansının komisyonda görüşüldüğüne de dikkati çekerek şunlan söyledi: " — önümüzdeki dönemde muhalefe- tin enflasyon ve terör konusunda sert eleştirileri gelebilir. Iktidar milletvekilleri olarak kendimizi ezdirmememiz gerekir. Muhalefetin getireceği her elestiriye anın- da cevap verilmesi lazım. — TBMM Genel Kurulu'na mutlaka katılmak ve Meclis çalışmalarım çok iyi izlemek durumundayız. Defalarca söyle- meme rağmen grubumuzun büyük bölü- münün Meclis çalışmalanna katılmadığını görüyonım. Genel Kurul salonundaki müzakereleri, komisyonlar- daki müzakereleri çok iyi takip etmek la- zımdır. Bazı arkadaşlar, konuşmacılan dinlemek yerine, bakanlarla veya kendi aralannda sohbet etmeyi tercih ediyor- lar. Kürsüde arkadaşlanmız konuşurken siyasi nezaket içerisinde dinlenmeleri ge- rekirf' ANAP Genel Başkanı Yılmaz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör özden'e bir nezaket ziyaretinde bulundu. Özal'ın da enfîasyondan endişe duyduğunu söyleyen Yılmaz: Bu gidişle kıyamet olıırCUMHURİYET (Ankara) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Cumhur- başkanı özal'ın yüksek enflasyondan en- dişe düyduğu izlenimi edindiğini söyledi. Yılmaz, hükümetin 12 aylık enflasyon he- deflne bir ayda ulaştığmı ifade ederek "Bunun için hükümeti kutluyorum, bu gi- dişle kıyamet olur" diye konuştu. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, özal ile aylık olağan görüşmesini yaptık- tan sonra TBMM'de bir basm toplantısı düzenledi. Yılmaz, Cumhurbaşkanı özal 1 dan, Türkiye'nin gündemindeki konulara ilişkin görüşlerini aldığım söyledi. Yılmaz, bazı yasalann iptal edilmesi konusunda Cumhurbaşkam'ndan destek isteyip iste- mediğinin sorulması üzerine, "Biz kendi endişelerimizi dile getirir ve bütün kuru- luşlardan destek isteriz. Ama herkes ken- di göruşleri doğrultusunda hareket etmek- te serbesttir" dedi. Yılmaz, özal ile iç güvenlik sorununu da görüştüklerini belirterek, "Bu konuda şimdiye kadar çok laf edilmesine karşıhk hiçbir ciddi tedbir alınmamasından duy- duğumuz üzüntü ve endişeyi dile getirdim" diye konuştu. Adalet Bakanhğı Müsteşan Arif Yük- sel'in görevden ahnmasına yönelik hazır- lanan Adalet Bakanlığı teşküat yasa tasa- nsının kanunlaşması halinde Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açacaklarmı behrten Yılmaz, yargı bağımsızlığımn sa- dece mahkemelerin bağunsızhğı ile sağla- namayacağını söyledi. Yılmaz, "Bir hâkim eğer yurütmenin takdirine bırakılmışsa ve- ya yürütmenin kararlanndan etkilenebil- me tehdidi altmda kalmışsa, o ülkede hu- kuk devletinden, yargı bağunsızhğınaan söz edilemez" dedi. Edinilen bügiye göre Cumhurbaşkam Turgut özal, hükümet icraatma ilişkin ba- zı kaygılarını ANAP Genel Başkam Me- sut Yılmaz'a aktardı. özal'ın hükümetin icraaüna yönelik de- ğerlendirmeleri şöyle: '— Büyük iddialarla hükümete tahp olanlann hiçbir ciddi hazırhklannın olma- dığı görülmüstür. Hükümet 80 güne yak- laşıyor, hâlâ hiçbir icraatlan oimadı. — Hükümetin kadrolaşma eğilimi uzun vadede devletin işleyişi açısından büyük sakıncalar taşıyor. — Enflasyonu indirmeleri mümkün de- ğil. Yıl sonunda enflasyon üç rakamh ha- le gelecektir:' Bakan Üeri, kuaföre çok sevindi: Artık saçımafönçektirebileceğim GÜNSELt ÖNAL (Ankara) - Bayan parlamenterler için TBMM'de kuaför açılması en çok kadm sorunlarıyla ilgili Devlet Bakanı Güler İleri'yi sevindirdi. Meclis'te bayan kuaförü olmamasın- dan bu konuda girişimde bulunan DYP'li Fethiye Özver'den önce yakındığım ve erkek berberine gittiğini söyleyen İleri, "Ni- ye bayanlar için kuaför yok" diye sorduğunda berberin kendi- sine, "Kaç tanesiniz ki" dediğini anlattı. Gûler tleri Meclis'te kadm parlamenterler için ku- aför açılacak olmasına "çok sevindiğini" belirten 1leri, Meclis'te görevli bayan ga- zeteciler ve personelle birlikte milletveki- li eşlerinin de bu kuaförden yararlanabi- leceklerine dikkat çekti. îleri, "Kuaför açıldığında siz de gidecek misiniz" soru- suna, "Tabii. Hem de ne çok giderim. Ne kadar güzel oldu" karşıhğını verdi. Haf- tada iki kez kuaföre gittiğini söyleyen İle- ri, "Kuaföre gitmek şart. Turhal'da ol- sam, saçımı yaptırınca bir hafta kullana- biliyordum. Burada hava çok kirli oldu- ğu için saçım çabuk kirleniyor" dedi. Kuaföre, saçına fön çektirmek için git- tiğini kaydeden İleri, TBMM'de açılacak olan kuaförün hanımlann tüm gereksi- nimlerini karşılayacak biçimde düzenlen- mesini istedi. İleri, Meclis kuaförünün iş- lerini ne kadar kolaylaştıracağına ilişkin soruya da şu yanıtı verdi: "Bakan olmayıp sade milletvekili ola- rak Meclis'te kalsaydım, çok daha işime yarardı. Bir boşluk olduğunda hemen ku- aföre geçip saçımı yaptınrdım." Meclis'te bayan kuaförün olmayışını protesto etmek için berber koltuğuna otu- ran DYP'li özver'den önce, kendisinin er- kek berberine giderek kuaför sorununu dile getirdiğini anlatan ileri, şöyle dedi: "Meclis'e ilk geldiğim günlerde, Sayın Tahir Köse ile içeride oturuyordum. Soh- bet ediyorduk, 'Güler Hanım ben gidip tıraş olayım' dedi. Ben de onunla bera- ber aşağıya indim. Baktım, çok güzel bir erkek kuaförü var. Artık orası berber de- ğil de kuaför olmuş. 'Ne kadar güzel. Ba- yanlar için de kuaför var mı' diye sordum. 'Yok' denilince, 'Niye yok? Bir tane ba- yanlar için kuaför olmalı' dedim. Berber, 'Kaç tanesiniz ki kuaför olsun?' dedi." İleri, soruna ilk dikkat çeken bayan milletvekili olmasına karşın kuaför açıl- ması konusunda girişimde bulunma ön- celiğini özver'e kaptınnasının nedenini de o günlerde bakan olmasının gündeme gel- mesine ve işlerinin çok olmasına bağladı. len tasarıyla ilgili bu tepkiler, Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü'ye de iletildi. Bu- nun üzerine, Demirel ve İnönü, Adalet Ba- kanı Seyfi Oktay ile hafta başmda görüş- tüler. Bu görüşmelerde, bazı konularda önergeler ile değişiklik yapılması fonnülü üzerinde duruldu. Demirel'in, kendi par- tisinden milletvekillerinden de tasannın özünde değişiklik yapümaması yönünde is- tekte bulunduğu öğrenildi. Adalet Komisyonu'nda, bir hafta bek- ledikten sonra dün ele alınan tasannın gö- rüşmeleri de bu atmosferde yapıldı. ANAP'lı üyelerin, yargıç güvencesiyle il- gili düzenlemeler içermesi nedeniyle tasa- nnın önce Anayasa Komisyonu'nda görü- şülmesi yönündeki önergelerini, DYP'li Baki Tuğ da başlangıçta destekledi. Ko- misyon Başkanı Cemal Şahin'in verdiği arada, bir araya gelen DYP'li üyeler, bir süre baş başa görüştükten sonra Tuğ'u ik- na ettiler ve ANAP'ın önergesinin destek- lenmemesi kararını aldılar. Komisyonda daha sonra yapılan oylamada, ANAP'ın önergesi DYP ve SHP'ülerin oylan ile red- dedildi. Tasan, önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek. Olağanüstü hal krizi kapıda CUMHURtYET (Ankara) - Hükü- metin olağanüstü hali yeniden uzatma eğilimine girmesine kar- şın başta HEP kökenliler olmak üzere çok sayıda SHP'li parla- menterin buna karşı kararh ta- vır alması, kriz olasılığını güç- lendiriyor. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Akın Gönen, olağanüstü hal uygulama- sı ile olağanüstü hal bölge valiliğinin ayn olarak ele alınması gerektiğini belir- terek "Uzun vadede bölge valiliğinin kaldırılması hedefleniyor. Bölge valiliği olmasa da il valilikleri olağanüstü duru- mun gerektirdiği yetkilerle donatılabi- lir" dedi. Gönen, Cumhuriyet'e, "Ola- ğanüstü hal uygulaması sivil yönetimin bir türevidir. Sıkıyönetim ise askeri yö- netimdir. Bence sıkıyönetim ilanını ge- rektiren şartlar yok" diye konuştu. Gönen sözlerini şöyle sürdürdü: "Biliyorsunuz, olağanüstü halin uza- tılması konusunda" MGK tavsiyesine göre karar alınıyor. Henüz böyle bir ka- rar yok. Ama bence olağanüstü hal böl- ge valiliği halkla iletişimi zorlaştınyor. Kopukluk oluyor". Gönen, "HEP kökenli milletvekilleri olağanüstü halin uzatılmasına karşı çı- kıyor ve ret oyu vereceklerini söylüyor- lar" sözlerine, "ülke menfaatleri önemli. Ben olağanüstü halin bu sefer de uzatıla- cığını sanıyorum" karşılığım verdi. Buna karşın HEP kökenli SHP Diyar- bakır Milletvekili Sedat Yurttaş, "Kürt- lerin yaşadığı topraklardaki her türlü tedbir ve kuruma karşıyız" dedi. Yurt- taş, olağanüstü hal bölge valiliği ile buna bağlı olağanüstü kurumlann sorunu ağırlaştıncı etkide bulunduğunu savu- narak "Şimdiden kesin bir şey söylemek doğru olmayabilir. Ama olağanüstü ha- lin kaldırılması, koruculuk sisteminin kaldınlması bizim için çok önemlidir. Çünkü bunlann halkımıza çektirdiği acılann tanığıyız. Yani bu noktada eü- mizden geleni yapacağız" diye konuştu. Olağanüstü halin 19 marttan itibaren yeniden uzatılmasının TBMM'de gün- deme gelmesi halinde olumsuz oy kulla- nacağını vurgulayan Yurttaş, Cumhur- başkanı Turgut özal'ın Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Güneydoğu'da büyük bir operasyon yapacağı sözlerinin amm- satılması üzerine, "Bence devlet şiddete oynuyor. Hatta biraz katliama oynu- yor" dedi. HEP kökenli milletvekillerinin tama- mının bu konuda kararh olduklan ve olağanüstü halin uzatılmasına oy ver- meyecekleri belirtiliyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle