Katalog

26 ŞUBAT1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Çağlar, sabrönerdi • Istanbul Haber Servisi - Marmara Grubu Toplantılan'nda konuşan Devlet Bakanı Cavit Çağlar ocak ve şubat aylannda artış eğilimi gösteren enflasyonun, DYP-SHP koalisyon hükümetinin uyguladığı yanlış politikadan kaynaklanmadığmı, artışın gerçek nedeninin ANAP hükümetinin seçim yatınmı olarak yaptığı ödemeler olduğunu söyledi. Önümüzdeki temmuz ve ağuslos aylannda, eflasyona ilişkin her türlü sorundan hükümetlennin sorumlu tutulabileceğini açıklayan Çağlar "bir çocuk bile 9 ayda doğuyor" diyerek sabırönerdi. müteahhittepi • AA (tstanbul) - Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Kadir Sever, İslam Kalkınma Bankası'nın fınanse ettiği projelerde, İslam ülkeleri müteahhitlerine öncelik verilmesini istedi. İslam Ülkeleri Müteahhitler Birliği'nin (FCIC) ikinci yönetim kurulu toplantısı İstanbul'da yapıldı. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Kadir Seven, toplantıda yaptığı konuşmada, uluslararası ihalelerde, fınansör ülkelerin, müteahhit fırmalann seçiminde kendi fırmalanna ayncalık tanıdıklannı belirterek Almanya'nın Rusya'da, Doğu Almanya'dan dönen Rus askerleri için yaptınlan konutlarda ortaya koyduğu uygulamayı örnek verdi. Tüketîcj Kanunu'na tepki • Ekonomi Servisi - Tüm Tüketıcilerı Koruma Derneğı Başkanı Mehmet Barak. hazırlanmakta olan yeni Tüketici Koruma Kanun ön tasansının tüketiciyi korumak açısından hiç birşey getirmediğini, tam tersine örgütlenme özgürlüğüne darbe ındoirdiğini söyledi. Barak. "Tasanyı bilim adamlarıyla. gazeteci arkadaşlanmızla, TSE ve TSEK'li mal üreten sanayicilerle ve üyelerimizle tartışmaya başladık. Sonuçlannı rapor halinde Bakanlığa bildireceğiz Türtt-İş'ten sempozyum • AA(Ankara)-Türk-İş,"Aktin Feshinde Yargı Denetimi" konulu sempozyumdüzenledi. Sempozyuma siyasetçiler, işçi ve işveren temsilcileri ile akademisyenlerin katılarak görüşlerıni açıklayacaklan bildinldı. Türk-lş'ten yapılan yazılı açıklamada, son günlerde yoğun tartışmalara neden olan "aktin feshinde yargı denetimi" konusunun 28-29 şubat tarihlerinde Ankara Hilton Oteli'nde düzenlenecek sempozyumda tartışılacağı belirtildi. Sempozyumun açılış konuşmalannı, Türk-lş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güyenlik Bakanı Mehmet Moğultay, TİSK Genel Başkanı Refik Baydur ve ILO Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Rüçhan Işık yapacaklar. TÜGİAD apaştıraıası • AA (tstanbul) - Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşan tlhan Kesici, dünyadaki globalleşme içinde yeni firma kalıplarının ortaya çıktığım belirterek Türk fırmalannın da kendilerini dünyadaki bu gelişmeye uydurması gerektiğini söyledi. Türkiye Genç İşadamlan Derneği (TÜGİAD) tarafından hazırlatılan "Değişen Dünya Konjonktürü Çerçevesinde Türkiye'nin Uluslararası Pazarda Üstlenmesi Gereken Roller" konulu araştırma açıklandı. Araştırmanın açıklanması dolayısıyla düzenlenen toplantıda komışan DPT Müsteşan Kesici, dünyadaki globalleşme ve enetgrasyonun Türkiye'ye imkânlar doğurduğunu bildirdi. YDK raporunda DHM 'nın 7 milyar peşin kira ödediği belirtildi Bitmemiş bînaya peşinkiraTURAN YILMAZ (Ankara) - Devlet Hava Meydanları İşletmesi Ge- nel Müdürlüğü'nün (DHMİ) hizmet binası olarak kullanmak üze- re, henüz inşaatı süren bir bina için 7 milyar lira peşin kira öde- mesinde bulunduğu belirlendi. Başbakanhk Yüksek Denetleme Kurulu, uygulamanın "genel yatınm planı ve prog- ram ilkelerine, kuruluş çıkarlanna uygun düşmediğini" belirterek, düzeltilmesini is- tedi. Ayrıca, aralannda Asil Nadir'in abla- sına ait Noble Air ile iflas eden Toros Ha- vayollan'nın da bulunduğu bazı şirketlerin DHMl'ye 1.5 milyar lira borçlannı ödeme- dikleri saptandı. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu1 nun, TBMM KİT Komisyonu'na sunduğu 1990 yılı raporunda, DHMl'nin hizmet bi- nası gereksinimini karşılamak üzere, Ulaş- tırma Bakanlığı ile DHMİ arasında imza- lanan protokol anımsatıldı. Bu protokol ile, bakanlığın halen Ankara Bahçelievler son durakta inşaatı süren bazı binalarını DHMl'ye kiralamasının öngöriildüğü belir- tileıı raporda, inşaatı yapanfirmalararapo- run kaleme alındığı tarihe kadar 6.9 milyar lira peşin kira ödemesi yapıldığı bildirildi. Bu uygulamanın eleştirildiği raporda şöyle denildi: "Yapılan bu uygulama sonucunda, inşa- at halindeki binaların kiralanması için, tah- sis tarihi, kiralanacak saha, kira süresi ve kira bedeli inşaatın bitiminden sonra tespit edilmek kaydıyla, kira bedeline mahsuben, 10 milyar lira gibi çok yüksek bir duzeye ka- dar ulaşabilecek peşin kira ödemesinde bu- lunmanın kuruluş çıkarlanna uygun düşme- yeceği bir gerçek olduğu gibi,aynı zaman- da şimdiye kadar kurulusça yapılan 6.9 mil- yar liralık ödemenin, bu binalarla ilgili ya- tınm ödeneklerinden geçirilmeyerek, yatı- nm harcamalan kapsamı dışında bırakılma- sının, söz konusu binaların gerçek inşaat maüyetinin teşekkül etmemesine neden ola- cağı da diğer bir gerçek olarak yer almak- tadır. Bu bakımdan mülkiyeti Ulaştırma Ba- kanlığı'na ait hizmet binalannın halen sür- dürülmekte olan inşaatının tamamlanması için gerekli kaynağı sağlanmak üzere, ku- ruluşça ödenen 6.9 milyar lira tutanndaki 'peşin kira' bedelinin, genel yatırım planı ve program ilkelerine ve kuruluş çıkarlanna uygun düşmediği gözönüne alınarak söz ko- nusu uygulama hakkında gerekli düzeltme- nin yapılması bu yıl da temenni olunur!' Raporda, kurumun, geri alınmalan şüp- heli hale gelen alacaklannın 1989'a göre 1990*da yüzde 41.4 oranında artarak, 1.45 milyar liraya yükseldiği de belirtildi. Türkşeker zaranla Satış fiyatlannın üretim fiyatlanndan düşük belirlenmesi nedeniyle Türkiye Şe- ker Fabrikalan Genel Müdürlüğü (Türkşeker), 1990 yılında yaptığı iç satış- lardan 151.5 milyar lira zararetti. Başba- kanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) Türkşeker'in 1990 faaliyet yılı denetleme raporuna göre söz konusu yıl- da, 1 trilyon 484.1 milyar liralık hasılat elde edilmesine karşın şeker üretim mali- yeti 1 trilyon 690 milyar lira oldu. Şeker satışlanndan, 1990 yılında yaklaşık 206 milyar lira zarar edilmesine rağmen genel müdürlük tarafından ithal edilen şekere verilen sübvansiyonun ödenmesi nede- niyle zarar 151.5 milyar liraya çekildi. YDK raporunda Türkşeker'in şeker ambalajı fıyatlannı da şeker fiyatlann- dan ayn belirlediğine dikkat çekilerek "ambalaj satışlanndan 98.8 milyar lira kâr edilmiş olup, satışlann maliyetine gö- re kâr oranı yüzde 440'tır. 1990'da şeker fîyatlan düşük tutularak tüketicinin ko- runduğu imajı yaratılmış ise de yüzde 440 oranında kâr sağlaması, kuruluşun tüketi- ciyi korumakta gösterdiği titizlikle bağdaş- mamıştır" denildi. Halkbank'ın binası Başbakanlık Yüksek Denetleme Ku- rulu (YDK), yeni yapılan Halkbank ge- nel müdürlük binasının Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı (HDTM) tarafın- dan alınmasının, bankanın kazancınm azaltılmasına neden olduğunu ve banka- nın uğradığı kaybın karşılığının verilme- digini bildirdi. Halk Bankası Genel Müdürlüğü'nün, faaliyetlerini, halen ço- ğu kirahk 11 ayn binada sürdürmeye ça- lıştığı vurgulanan raporda "Elverişsiz ve dağınık binalarda çahşmak, iş akışını ve kootdinasyonunu önemli ölçüde aksat- maktadır" denildi Türkiye'ye özel aşçısı ve dört TIR'ı dolduran malzemesiyle gelecek olan Pa- varotti'nin Abdi İpekçi Konser Salonu'nda vereceği tele konser için karşılığı bol sıfırlı önemli birnicret alacağı bildirildi. Ege Seramik Pavarottfyi getiriyor Kültür Servisi - Ünlü İtalyan tenor Lu- ciano Pavarotti, Ege Seramik'in 20. ku- ruluş yıldönümü nedeni ile 9 haziran günü İstanbul'a geliyor. Ege Seramik^AŞ Başkan Yardımcısı ve Murahhas Üye Adnan Polat, Pavarotti'nin aynı gün Ab- di İpekçi Salonu'nda vereceği tek konser için karşılığı "bol sıfırlı" önemli bir ücret alacağını aktardı. Pavarotti'nin Istanbul konseri ile ilgili dün Swissotel The Bosphorus'da bir top- lantı düzenlendi. Ege Seramik'ten Ad- nan Polat, organizatör Ahmet San ve Delta Ajans'tan Cüneyt Koryürek'in ka- tıldığı toplantıda Adnan Polat, 2000 yı- lında dünyanın en büyük on seramik kuruluşu arasında yer almayı amaçladık- lannı ve uluslararası olabilmek için kül- türel ve sosyal alanlarda da kendilerini göstermek istediklerini söyledi. Türkiye'ye özel aşçısı ve dört TIR'ı dolduran malzeme ile gelecek olan Pava- rotti'nin maddi isteğınin bir cümle, di- ğer şartlannın 42 sayfada özetlenebilece- ğini aktaran Ahmet San, ünlü tenoru getirme girişimlerini şöyle anlattı: "Tür- kiye'de organizasyon düzeyinde altyapı sorunlan, sponsorluk anlayışı ve bilet fı- yatlan uluslararası normlara ulaşamadı- ğı için yabancı sanatçılar Türk kamuoyu ile karşı karşıya gelemiyordu. Pavarotti ve Domingo gibi sanatçılar üç yıluk program- lar yapıyor. Sonunda ünlü tenor, Ege Sera- mik'in 20. yılında İstanbul'da bir konser vermeyi kabul etti. Sonuç protokol önceki gün imzalandı" Verilen bilgiye göre Pavarotti isteklerini 42 sayfalık bir metin halir.de sıraladı. İs- tekler arasında, konser salonunda en iyi mobilyalarla döşenmiş ve özel olarak de- kore edilmiş bir kulis odası bulunması da yeralıyor. Spor salonuna 3 gün boyunca 7 telefon ve faks hattının bağlanması da talepler arasında. GM'nin farı söndüEkonomi Servisi - ABD'nin en büyük otomobil üreticisi General Motors'un 1991 yılı zarannın 6 milyar dolar olma- sının beklendiği açıklandı. The Wall Street'te yer alan bir habere göre söz konusu zarann sadece 2.5 milyar do- larlık bölümünün 1991'in son üç aylık döneminde gerçekleştiği de bildirildi. GM, mali verilerinin açıklanmasın- dan sonra bazı fabrikalannı kapataca- ğını, bazı ürünlerin üretimlerinin de bu nedenle değişik tesislere dağıtılacağını bildirdi. GM, Michigan, New York, Ohio, İndiana ve Kanada'daki bazı ifabrikalannı kapatacak, Teksas'taki Jbazı üretim birimlerini de birleştirecek. Veni karann, 11 'i kapatılacak toplam 21 fabrikadaki 16 binden fazla çalışa- jıın işıne son verilmesine neden olacağı faildinldi. GM, aralık ayında aldığı yeniden ya- pılanma karan uyannca 1995 yılı itiba- nyla 21 fabrikasını kapatacak ya da birleştirecek, istihdam hacminde de 74 bin kişilik bir indirime gidecek. GM'nin mali verilerinin açıklanma- sından sonra fimanın hisseleri Wall Street'te dün 62.5 sentten 37.75 sente düştü. Ancak bütün bu olumsuz rakamlara rağmen GM'nin hâlâ borsada belli bir güvenilirliği var. Piyasa çevrelerinde kredibilitesini henüz tamamen yitirme- yen şirketin son 6 aydır toplam 4 mil- yar dolar tutanndaki hisse senedi ve tahvili satılmış. Aynca fırmanm son aylardaki araba satışlannda da hafıf bir yükselme kaydedilmiş. Özellikle lüks araba satışlarının oldukça pozitif bir grafıkte seyrettiği görülüyor. Endi- şe verici olan ise bu gelişmelerin son derece yavaş ilerliyor olması. 1991, ABD ekonomisindeki olum- suzluklara bağh olarak ülkenin önde gelen üç büyük otomobil üreticisi için en kötü yü olarak geçti. Ucretsiz IBM PS/1 kursu! IBM PS/1 aldınız. Kullanması, öğrennıesi çok kolav. Açın. hemen başlayın. Kullanarak öğrenin. Ama diyelim ki. en gelişmiş yazılım- ları kullanmak. en karmaşık işlemlerde bile IBM PS/l"inizden tam verim almak istiyorsunuz. Size yardıma hazırız. IBM Türk, tüm IBM PS/1 kullanı- cılarına açık, ucretsiz kurslar düzen- li\or. DOS İşletim Sistemi; kelime işlemci, veri tabanı, elektronik tablo ve iletişim işlevleriyle kullanılan WORKS yazılımları konusunda eğitim verecek olan bu kurslar. düzenli olarak tekrar- lanacak. Katılmak için, IBM PS/1 Türkiye Dağıtıcısı Grünberg Ticaret AŞ'yi arayarak satın almış olduğunuz IBM PS/l'in seri numarasını bildirme- niz veterli... IBM PS/1'i şimdi almayı düşünüyorsanız, AEG Danışma Merkezi'ni arayarak aynntılı bilgi alabilirsiniz. IBM PS1 için \ Kjf^ AEGDanışmaMerkezınde Danısma Merkezi özel bir telefon numarası var. 9-00-164-029 Tüfkıye'nın her yerınden, kod numarası çevırmeden, ücretsız olarak arayabılırsınız. IBM PS/1 TÜKETİCİ GöZÜYLE Tenis a\ akkabısıvla yürümeyin MERAL TAMER "Ben 27.5.1991 tarihinde Izmir Yeni Karamürsel mağazasından Adidas Torsion marka bir spor ayakkabı satın aldım. Kalitesine güvendiğim için bu markayı seçmiştim. Ayakkabıyı alır- ken bana hiçbir uyanda bulunulmadı.. ama ayakkabı aslında tenis kortu şarı- larına göre üretilmiş, yani tenis ayak- kabısıymış. Ben ayakkabıyı sadece yürüyüş yap- mak için almıştım. Aldıktan bir süre sonra ayakkabının yan tarafmda bulu- nan plastik parçanm üstünde. bana gö- re önemsiz bir parça düştü. Hiç ilgilen- medim. Ancak 8.11.1991 "de bu sefer aynı yerdeki daha büyük bir parçanın kopma derecesinde vırtıldığını fark et- tim. Fakat o anda elimden bir şey gel- medi. Çünkü seyahatteydim ve yanım- da yedek ayakkabım yoktu. Dikkatli bir şekilde giymeye devam ederek 12. 11.1991 tarihinde İzmir'e döndüm ve ilk iş olarak Yeni Karamürsel mağa- zasına gittim. Mağazadaki Adidas yetkilisi ol- duğunu söyleyen İlker Bilban. ayak- kabıyı benim taktığımı. bu nedenle parçanın koptuğunu. yani kullanım hatası olduğunu, bunun için de değiş- tirme yapamayacağını söyledi. Kendi- sine ayakkabıyı lakmış olsam. diğer ta- rafında da iz olması gerektiğini anlat- maya çalıştıysam da fikrini değiştirme- di. Asıl ilginç bölüm bundan sonra başlıyor. Izmir Ticaret Odası tüketici bölümünü aradım daha sonra ve ora- daki bey daha ben söze başlar başla- maz. "Siz bu ayakkabıyı takmış olabi- lirsiniz. Ben bunu ayakkabı komitesine iletırim. Bu arada firmayı aranz. Ama sonuç alamayız. Komitenin toplantı tarihi belli değil. Benden sana ağabey nasihatı, sen o bölümü yapıştırıp ayak- kabıyı kullanmaya devam et" diyerek lafımı ağzıma tıkadı. Meğer ben Ureti- ciyi Koruma Odasfna başvurmu- şum... Adidas firmasının telefon ya da adrcsine ulaşamadım. çünkü kutunun üzerinde yoktu. Sizden ricam. ayak- kabının hiç değilse Adidas tarafından bir incelenmesini sağlamanız..." İzmirli okurumuz İzzet Karsavu- Tüketicinin Sesi Su geçirmez saat ran'ın bu mektubu üzerine birkaç nok- tayı hatırlatmakta yarar gördük. Önce- likle tüketici olarak spor ayakkabı satın alırken dikkat etmemiz gereken nokta- ların başında. ayakkabıvı hangi amaçia kullanacağımız geliyor. Basketbol ayakkabısıyla voleybol oynayamayız. Tenis ayakkabısıyla yürüyüş yapamayız. Galiba artık çoğumuz eğer futbol ya da basketbol oynayacaksak bunu satıcıya özellikle belirtme gereğini duyuyoruz da eğer vürüyüş yapacaksak bunu nedense belirtmiyoruz ve satın aldığımız altı düz herhangi bir spor ayakkabıyla yürüyüş yapabileceğimizi zannediyoruz. Ve tabii ki sonuçta yanılıyoruz. Okurumuzun Izmir Ticaret Odası'n- dan umduğu ilgiyi görememesi de işin dikkat çekıci bir diğer noktası. Adidas firması ise Yeni Karamürsel"- deki Adidas elemanınm aksine okuru- muzun ayakkabısıyla ilgilcndi. ayakka- bıyı incelemek üzere İstanbul'a aldırttı ve •"kullanım hatası" teşhisi konduğu halde İzzet Karsavuran'ın ayakkabıları yeni- siyle değiştirildi. Tabii ki bu kez kendisi- ne gerçek bir yürüyüş ayakkabısı gönde- rildı. Adidas. genelde tüketici sorunlarına duyarlı yaklaşıyor. Burada tabii şu so- ru>u sormak gerekiyor: Madem Adidas mali değiştirecekti. Yeni Karamürsel"- deki Adidas yetkilisi neden ""kraldan faz- la kralcı" davrandı? Acaba onlar da ayakkabıyı alıp incelenmek üzere İslan- bul"a gönderemezler miydi? Mutlaka ye- nisiyle değiştirilmesi gerekmez. belki düzgün bir tamirat, bir boya bile tüketi- ciyi memnun edebilirdi. aftttü Ankara'da Tunalı Pasajı'ndaki St. Dupont adlı saatçiden Quartz-Westar marka saat aldım. Bu saatçi sadece ori- jinal ve pahalı saatler satıyor. Saati al- dıktan 15 gün sonra tatile girmek üzere yola çıktım . Otobüsle giderken saatimin içinin su almış olduğunu fark ettim. Tatil dö- nüşü saati geri götürmeyi düşünüyor- dum ki saat gözümün önünde her ta- rafından çatladı. Saati alırken su geçir- mez olduğu söylenmişti. Aynca üzerin- de de "su geçirmez" yazıyor. Tatilden döner dönmez saati aldıgım yere götür- düm. Kurma yerinden su aldığını, ayn- ca 2 dakika geri kaldığını belirterek sa- atte fabrika çıkışı bir hata olabilece^ni söyledim ve değiştirilmesini istedim. 1 yıllık garantisi olan saat için mağaza sa- hibi "değiştiremeyiz, ama tamir ederiz" dedi. Iki aylık bir beklemeden sonra saatim tamir oldu, fakat saatçi benden 110 bin lira cam parası istedi. "Cam parası ga- rantiye girmez" dedi. Oysa camın kınl- ması kesinlikle benim hatam değildi. Su aldığı için içi buharlaşmış ve basıncın et- kisiyle cam çatlamıştı. Parasını daha son- ra ödemek üzere saati geri aldım. Ancak daha henüz tamir parasını bile ödeme- mişken bir sabah uyandığımda yatağun- da saatin carrunı buldum. Bu kez cam tümüyle çıkmıştı. Ben bu saati 450 bin li- raya aldım. Amacım bir defalık paraya kıyıp, kaliteli saat almak ve uzunca bir süre kullanmaktı.Yaşar Dinç-Ankara Arkadaşımız Nuray Köroğlu St. Dupont mağazasıyla bağlantı kurdu. Yetkili Murat Bıyıkoğlu, söz konusu ithal saatlerin Türkiye temsilcisinin îstanbul'daki. Polat Ticaret olduğunu bildirdi. Polat Ticaret'ten konuyla ilgilenen Zeren Urat, Ankara'dan saatingönderilmesini istedi. Saatin camını, akrep kolunu vepilinide- ğistirerek, bakımını da yaptıktan sonra okurumuz Yaşar Dinç 'e gönderdi. Para da alınmadı. Ancak okurumuz, 450 bin lira vererek satın aldığı bu saatin değiştirilmesi gerektiğikanısında. Saatşu anda çalıştığı halde, mutlu değil. Polat Ticaret elemanı Zeren Urat ise "su geçirmez diye yazıyorsa bu demek değil ki saati suyun içine so- kun. Mûşteriler yanlıs kullanmış. Aslında tamiri ücretli yapmamız gerekti, ama para almadık" diyor. CASIO, Japonya'dan parça gönderdi Size bu mektubu göndermekteki maksadım. binlerce kilometre uzakta- ki Casio Computer Ltd. Japan'a yazmış olduğum bir mektuba cevap vermeîeri. Bu mektup içinde. Türkiye"- de bulamadığım Casio C-901 hesap makineli saatimin ekranını gönderdiler ve bu sayede saatim onanlarak çalışır durumagetirildi. Şayet Japonya yerine Türkiye'deki ithalatçı firmasına mektupla müracaat etseydim. acaba kuru bir cevap dahi alabilir miydım? İşte tüketicinin ko- runduğu gelişmiş ülkelerin ve bir Ja- pon kuruluşunun müşterisine gösterdi- ği ilginin boyutu... Bizim yerli firmala- ra da iyi bir örnek olur düşüncesiyle bu mektubu size gönderiyorum. Hasan Pekural-İzmir kJavın, Pekural, benim mektubunuzu bu köşede vuyımlamamın nedeni ise yerli firmalara örnek olmasından çok, diğer tüketicilereyoİgöstermek amacım taşıyor. Ellerinde dünyaca ünlü kuruluşların ürettiği çeşirli mullar olan tüketiciler, bu mal- larda bir sorun çıknğında eğer tamir olanağı buhmamazsa, yedek parçu vs. için pekâlâ ûretici firmaya yazabilirler. Yazmalılar. Üretiti firma dünyanın öbûr ucunda olsabile... Uzaktan kumandanın başı döndü1991 ekiminde Grundig marka TV aldım. bir ay sonra kumanda cihazı bo- zuldu. Servise gittim, bakımı yapıldı, 35 bin lira para aldılar. Bir süre sonra tekrar arızalandı. Aynı servise götür- düm. yine tamir ettiler. bu kez 55 bin lira para istediler. Ben de kumandanın garanti kapsamında olup olmadığını sordum. Garanti dahilinde olmadığını söylediler. Yılbaşından hemen önce uzaktan kumanda yine anzalandı. Aynı servise götürdüm. Bu kez ucretsiz vapacağız dediler. Kumanda e\e gcldi- ğinde hiç çalışmıyordu. Yine gitti-gel- di, bu kez bir süre çalışıp yine bozuldu. Gene götürdüm. şımdi de bakım için 135 bin lira istiyorlar. Yenisi 205 bin lira. Beninı 4 ayda ödediğim tamir pa- rası. yenisini geçecek. Diyelim ki parayı verip kumandayı servisten aldım, 3-4 ayda bu kadar çok anzalanan bir ku- mandanın \eniden anzalanmayacağını kim garant'ı edebilir 0 Ahmet Dursun - İstanbul Arkadaşımız Nuray Köroğlu, Grundig Teknik Sen,si'nden Salılı Tabaklar ile gö- rüştüğünde Tabaklar. "Uzaktan kumantkı da garauıi dahilindedir. Ancak tüketici kumandayı elinden düşü'rnıüşse servis bakım parası alır"dedi. Tahaklar daha sonra gerek servis, gerekse okurumuzla görüserek uzaktan kumandanın ücretsız tamir edilmesini sağladı. Bu olayda okurumuz belki uzakian kumandavı servise ilk götür- düğünde neden tamir parası ödediğini sorgulamalı ve hutla durıımu bir de Grundig '- in atıa merkezinden soruşturmalıydı. Bölge servisinm sizi tatmiıı etmediği hallerde merkezservisiaramavı unutnunın.