Katalog

6 SŞÜBAT S9QÇARŞ^MBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 19 Hulahup keyfi Çin, komünist iîkelerden taviz vermeden bir yandan da Batı'yla bütünleşmenin yollarınıanyor. Batılılargibi yaşamak isteyen gençler, hapiscezalanna çarptınlırken Batılı simgeler, gürilük yaşamda genışbiryer tutuyor. Pekin'deÇinli birçocukda, hula-hup çevirerek yaşamın tadını çıkanyor. Moskova'da kelle satışı Rusya'da pazar ekonomisine geçişin sancılan tüm yoğunluğuyla siırüyor. Sancılann en ağırını çekenlerin ba- şında hiç kuşkusuz eski sistemin çökmesiyle hiçbir dayanakları kal- mayan işsiz yaşlüar geliyor. Onlar da Moskova'nın sokaklarında he- men her gün kurulan pazartarda kelle satan bu yaşh kadın gibi elle- rinde para edecek ne varsa satıp gü- nu kurtarmaya çalışıyorlar. (Fotoğraf: REUTER) Ortadoğu titriyor AA (Şam) - Türkiye*yi etkisi altına alan soğuk ve yağışlı ha- va dalgası, Ortadoğu'nun bir bölümünü de etkiledi. "Suriye, Ürdün ve İran'ın ku- zey kesiminde şiddetli kar yağı- şı görüldü. Tahran radyosu, çığ- lar ve kalın kar tabakaları do- layısıyla Kuzey Irak'taki yollann kapandığım ve ülkenin batısın- daki 100'den fazla köyle bağlan- tının kesildiğini duyurdu. Radyo, Türkiye ve İran'daki çığlar yüzünden Tahran-Ankara demiryolunun kapalı olduğunu da bildirdi. Suriye'nin bir bölümünü beş metre kalınhğında kar kapladı- ğı bildirilirken, Iskenderiye Li- manı'nın şiddetli yağmur nede- niyle kapalı olduğu haber veri- liyor. HangiEhisdaha çekici? Rock'n Roll'un efsanevi kralı Elvıs Presley, bundan böyle Amerikalıların mektup zarflannın üzerinde yer alarak hemen her gün anımsanacak. Elvisli pullan basmaya karar veren ABD posta idaresi, kralın iki ayn fotoğrafını Amerikan vatandaşlannın oyuna sundu. Bunlardan biri Elvis'i 1950'lerin başlanndaki gencecık haliyle gösteriyor. Amerikalıların katılacağı mini referandum sonucunda bu fotoğraf seçilirse Elvis hep böyle genç hatırlanacak. (Fotoğraf: REUTER) £-** x\rw A D 1 M MGK, hükümete bildirilmek üzere G.Doğu'dakiuvgulamanınsürrnesivolunda karar verdi: VRJ)IM)\Ki Olağanüstü Hal 4 ay daha uzatılsın MBaştarafi 1. Sayfada çiminde öğrenmiştir. De~ mokrasinin yerleşmesi içia hent yargısal hent sosyal adaletin sürekli olaraA yer- leşmesi, insan hak ve özgür- lüklerinin güvence altında bulunması gerektiğini bil- memektedir. Hele -içlerinde okumus kisilerin de bulunduğu- bir kıstm halk, terör dönemle- rinde başı sıkışıp huzursuı- lanınca: Bizim başımıza eiî kırbaçh bir yönetici lazım' deyivermektedir. 'Demok- ratik yoldan seçmiş olduğu- nnız yöneticilerın bağlı ol- dukları partiler el ele verip güçlü bir hukümet kurmah ve terörün üstesinden gel- meli' diye düşünen pek az vardır. Çünkü demokrasi eğitimi eksiktir. Halk yığtnlan, düşünce özgürlüğünün, devlet karşı- sında insan hak ve özgürlük- lerinin güvence altında bu- lundurulması gerektiğini de öğrenememiştir. (...) Demek ki hukuk devleti- nittgerekliliğine en alt kade- meden en üst kademeye kadar halkın inanç ve katkı- sı olmayıncn, değil hukuk devleti, sadece oy çoğunlu- ğuna dayanan biçimsel de- mokrasi bile süreklilik ka- zanamıyor. (...) O halde gerek sivily gerek askeri okullarda demokrasi ve hukuk devleti öğretim ve eğitimine büyük önem vege- niş yer ayırmak gerekir." (Hukuk Devleti ve Velide- deoğlu; Çağdaş Yavınlar; 1985;sayfa36). Demokrasi eğitimine dün olduğu gibi bugün de gerek- sinmemiz gerçekten çok büvüktür. Hıfzı Veldet Velidede- oğlu 'nun ölümüyle hukuk ve düşünce dünyamız çok de- ğerli bir üvesini, Cumhuri- vetgazetesideyarım yüzyıl- lık seçkin bir yazarını yitir- menin acısı içindedir. Başta ailesi olmak üzere herkesin derin acısını payla- şır, başsağlığı dileriz. ••• SAHİBİNDEN ÇINARCIK'TA MARMARA sahKnde, onarak, KorukOt, EsenkOr* satftk ar- saünm vanftr. *PARSELLER Ifrazfe, knan 0- narak Bfleayednce 2-3-5 kat obrak vertnvtlr. Dertal Ins39- ta bastsnsbMr. •ARSALARIM mûstakll tapub, 24M80m 2 böiûklûğünrje, ko- numuna gOre 24 İa 80.000. 0(X). Rradr. ödeme kdaylğı nmaprvonım. •ARSALAR dertz manzara*, csvre ofnunta kaplı oJduğundan, nefts Hr hava ve gûrûntû mev- cuttur. •3-5 artadas Urftte hareket ederek Mrkac dalre* arsa abtt- leceğlnlz gu, 10-20-30 Oyett kooperatmvldn knariı yenerim devamr. -VELI GÖÇER-Kaya Caanosu çaraa-gtarafc- adrestnejoza- nk: tanıtıo brosûr-tatrvlıHlnrt s- IVMtMStniL •ZIYARETLERINİZI bekler, say- gtsr sunsrm. •ÇINAHCIK:(9.195) 56800 •«TANBUUD513 73 63 •VEÜ GOÇER F«X:568O1 CUMHURİYET (Ankara) - Milli Guvenlik Kurulu, Güney- doğu'daki olağanüstü hal uygu- lamasının devam etmesini be- nimsedi. Kurul, Batman, Bin- göl, Diyarbakır, Elazığ, Hakkâ- ri, Mardin, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Van illerinde sürdürülen ola- ğanüstü halin 19 marttan itiba- ren 4 ay süreyle uzatılmasının hükümete bildirilmesine karar verdi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın başkanhk ettiği MGK toplantısına, Başbakan Süley- man Demirel, Başbakan Yar- dımcısı Erdal İnönü, Milli Sa- vunma Bakanı Nevzat Ayaz, Içişleri Bakanı Ismet Sezgin, Dı- şişleri Bakanı Hikmet Çetin, Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Doğan Güreş ve kuvvet ko- mutanlan ile MGK Genel Sek- reteri katıldı. Çankaya Köşkü- ndeki toplantıdan sonra MGK Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada şöyle denildi: "Kurulun bu toplantısında, ülke genelindeki guvenlik ve asayiş durumu değerlendirilmiş ve Batman, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Hakkâri, Mardin, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Van illerinde sürdürülen olağanüstü hal uygu- lamasının, ilanı gerektiren şart- lar ortadan kalkmadığı cihetle devam ettirilmesi uygun buluna- rak 19 Mart 1992 tarihinden 4 ay süreyle uzatılmasının hükümete bildirilmesine karar verilmiştir. Güneydoğu Anadolu'daki so- runlann çözümünde devletin ül- kesi ve milletiyle bölünmez bir bütün teşkil ettiği ilkesinden ha- reketle, demokrasi, insan hakla- rına saygı ve hukukun üstünlü- ğüne bağlı kalarak devlet-halk özdeşliğinin sağlanması ve dev- letle halkın güven bağlannı güç- lendirerek halkın desteğinin dev- letin yanında tutulması maksa- dıyla ahnacak sosyal ve ekono- mik önlem ve düzenlemeler ko- nusunda hazırlanan bir rapor ele alınmış, İçişleri Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılacak muteakip çalışmalarla uygulan- maya konulması kararlaştınl- mıştır. tstanbul'un asayiş, güven ve huzur dahil her alandaki sorun- lannı tespit, değerlendirme ve çözümüne yönelik olarak kuru- lun ocak 1992 toplantısında baş- latılan çahşmalar sürdürülerek tamamlanmış, İçişleri Bakanlı- ğYnca yürütülen çözüm önerile- rinin uygulamaya geçirilmesi fa- aliyetine devam edilmesi karar- laştırılmıştır' >,PKK terörüne HEP, CDoğu'da 'ateşkes' istiyor • Bastarafi l. Sayfada görüşme açılması kararlaştınldı. Olağanüstü halin uzatılmarnası yönündeki görüşlere karşı tnö- nıi'nün de, "hukümet olmanın sorumluluğu olduğunu" vurgu- ladığı öğrenildi. SHP Meclis grubunun dünkü toplantısında da Güneydoğu'da- ki gelişmeler değerlendirildi. Toplantının basına kapalı bölü- münde söz alan Fehmi Işıklar konuşmasuıda, koalisyon hükü- metinin çojç yüklü sorunlar dev- raldığını belirtti. Ekonomik so- runlann bugünden yanna çözü- lecek gibi olmadığıru savunan Işıklar, toplumsal, siyasal sorun- ların çözumünün önemini vur- guladı. Bu konuda somut adım- lar atılmasını isteyen Işıklar, "örneğin DİSK'in mal varlığı- nın iade edilmesi uluslararası platformda prestij kazandırır" dedi. Işıklar, anayasa, Seçim Ya- sası, Olağanüstü Hal Yasası, Anti-terör Yasası'nın öncelikle ele alınıp halka umut verilmesi gerektiğini savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle Doğu'da olumsuz koşullar yaşanmaktadır. Kürt insanı potansiyel suçlu olarak görünmektedir. Kürt ve Türk düşmanlığı körüklenmekte ve ülke çapında yaygınlaşmaktadır. Bunun önüne geçilmesi gerekir. Gönüllü bir arada yaşamanın koşullannı yaratmalıyız. Sorun- larımızı banş içinde çözmeliyiz. Bu nedenle ilk yapılacak iş, ateşkes sağlanmasıdır. Namlular birbirine doğru değil, yere doğ- ru çevrilmeli \t uzun soluklu çö- züm tartışılacak bulunmalıdır. Halen cesetler bulunuyor. In- sanlar süahlandınlıyor. Iğdır'da Azerilere silah dağıtıldığı yolun- da bilgıler var. Bunlar yanlıştır. Parti olarak Kürt-Türk düşman- lığını ortadan kaldıracak ka- mpanyalar başlatmahyız. Bölge- de sürekli milletvekilleri bulun- durmalıyız. Her hafta üç kişi gitmeli, halk kendisini yalnız hissetmemelidir. Halk kitle kat- liamından kaygılanmaktadır. Bahar sendromu ya da bahar krizi söz konusudur. Acil olarak bunun önüne geçilmelidir;' Işıklar, olağanüstü halin uza- tılmaması gerektiğini beürtir- ken, bölge milletvekili olarak üzerlerine duşeni yapmaya hazır olduklarını vurguladı. "İşgal kuvvetleri" HEP kökenli Diyarbakır Mil- letvekili Sedat Yurttaş da konuş- masmda, bir süre önce bölgeye yaptığı gezide edindiği izlenim- İerini aktardı. Mardin'in Yarde- re köyünde altı kişinin öldürül- mesi olayına ilişkin hazırladığı raporu okuyan Yurttaş, köyün etrafımn guvenlik kuvvetleri ta- rafından sanldığını, yarahların bile hastaneye gitmesine izin ve- rilmediğini anlatırken, Türk Si- lahlı Kuvvetleri için "işgal kuvvetleri" benzetmesini yaptı. Yurttaş, konuşması sırasında uçaklar tarafından bazı dağlann bombcüandığını belirterek, şun- lan dile getirdi: "Vadiler, dere yatakları uçak- lar tarafından bombalanıyor. Suçsuz insanlar öldürülüyor. ÜsteUk dağ köylerinde 500 kişi- nin öldürüldüğü söyleniyor. Ne kadar ölü olduğu belli değil. Ya- rın kasabaya, şehire de atılırsa ne olacak? Sanki 500 kişinin öiümüne alıştınlmak isteniyor. Bunlar bolgedc çok rahatsız edi- ci olaylardır!' Erdal Inönü de Yurttaş'ı ya- nıtlarken suçsuz insanlara kar- şı silah kullanılmasına karşı ol- duğunu belirtirken, "Ama silah kullananlara karşı bu tür sindir- me hareketleri oluyor. Silah kul- lananlara karşı silah kullanmak- tan başka çare olamaz" dedi. İnönü'nün bu sözlerine HEP kökenli bir milletvekili, oturdu- ğu yerden "O insanlarda silah yok" diye karşılık verdi. İnönu, Yurttaş'ın TBMM Ge- nel Kurulu'nda da konuşma ya- pacağını söylediğini anımsata- rak, "Grupta ne soylemek iste- diğinizi ben anlıyorum. Ama Genel Kurul'da böyle konuşmayın" dedi. İnönü, "dik- katli bir dille konuşuunası" uya- rısında bulundu. Öte yandan HEP kökenli SHP milletvekillerinin, önü- müzdeki günlerde bölgedeki so- runları anlatmak üzere Cum- hurbaşkanı, Başbakan, Başba- kan Yardımcısı ve Genelkurmay Başkanı'ndan randevu isteyecek- Ieri öğrenildi. Milletvekillerinin bu görüşmelerde "ateşkes" öne- ren bir ortak imza çağrı metni verecekleri bildirildi. Çağn met- ni diğer milletvekillerinin de im- zasına açılacak. Dışişleri Bakanı Çetin DYP Grubu'nda konuştu: Kiirtler azınlık değilCUMHURİYET (Ankara) - Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, DYP grubuna hükümetin dış politikasını anlattı. Çetin, DYP'h' muhaliflerden Kastamo- nu Milletvekili Münif Islamoğ- lu'nun, Avrupa Konseyi'nin Kürtlerin azınlık olduğuna iliş- kin kararını iki SHP milletveki- linin olumlu oy kullanmasının ulusal politika ile bağdaşıp bağ- daşmadığını sorması üzerine, "Kürtlerin azınlık olmadığını" söyledi. Dış politikada çok başlılık döneminin bittiğini, hükümetin barışçı bir dış politika izlediği- ni anlatan Çetin, bugune kadar karşı karşıya olan ve geniş ta- banlara dayanan DYP ve SHP'nin koalisyon yapmasının dışarıda olumlu etki yarattığını söyledi. Başbakan Süleyman Demirel'in kişiliğinin de yurtdı- şında saygınlık sağladığına dik- kat çeken Çetin, "Önemli etken olarak görduğum bir başka ko- nu da, Sayın Başbakanımızın ki- şiliğinde, demokrasi dışı sapma- lan reddetme iradesini temsil et- mesidir. 1975 Helsinki Nihai Se- nedi'nde imzası olan 34 devlet veya hukümet başkanlarından hâlâ aktif olarak demokrasi içinde olan tek hükumet başka- nı Sayın Demirel, Cumhurbaş- kanı da Karamanlis'tir. Demok- rasi ilkelerinin geçerli kılınması için sınavlardan geçildiği için bu da dışarıda, dış politikada, de- mokrasi açısından önemli bir et- kendir. Bunun, dış politikada bir saygınlık sağladığını da be- lirtmek istiyorum" dedi. Çetin- in sözleri DYP milletvekillerinin alkışlarıyla kesildi. Çetin, hukümet programında demokratikleşmeye ağırlık veril- mesinin, bugune değin demok- rasi dışı ve insan haklarına ay- kırı uygulamalan anlatmakta güçluk çeken dış temsilcilikleri de rahatlattığını bildirdi. Çetin. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Rusya ile Turki cumhuriyetleri arasında "demokratikleşme" ve "serbest pazar ekonomisine geçiş" konu- larında paralel bir yarış olduğu- nu kaydetti. Çetin, Turki cum- huriyetlerin Türkiye'yi bir mo- del alma özlemi içinde oldukla- nna dikkat çekerek, bu cumhu- riyetlerin ekonomik zorlukları- nı aşamamalan durumunda, küçük olasılıkla komünizm, bü- yük olasılıkla da köktendinci akımlannın yeniden gündeme gelebileceğini vurguladı. Bu cumhuriyetlerin demokrasi kül- türünün, Turkiye'nin 1920'lerdeki demokrasi kültürü- nün de gerisinde olduğunu kay- deden Çetin, bu cumhuriyetle- rin ekonomik sorunlannın aşıl- masının tüm dünyanın görevi ol- duğunu bildirdi. Çetin, Azer- baycan'a 100 bin ton buğdayın hibe olarak gönderileceğini söy- ledi. Çetin, İran'ın Azerbaycan üzerinde hesapları olduğunu, çevresini laik devletlerin sarma- sından rahatsızhk duyduğunu, belki de kendi duzenini koruya- mamaktan endişe ettiğini anlat- tı. Bu ülkelerin ortasında yer alan Türkiye'nin dış politikası- nın giderek önem kazandığına dikkat çeken Çetin, Türkiye'nin Suriye ile iüşkilerinin bu ülkenin PKK'ya karşı takınacağı tutuma göre biçim alacağını söyledi. Batman,Cengiz Altun için yürüdü ERDİNÇ COŞKUN 1956-1982 Şubat Artvia-Malalya "Bir gun" Mezannın başında Ellerinde çıçekler Çocuklar Turku söyleyecek içlerinden biri "Burada -O- yatıyor" Diyecek. YAŞATHAK ASLAN • Ba$tarafi 1. Sayfada mesi olayını protesto eden Batman Lisesi, Endüstri Meslek Lisesi ve diğer bazı orta dereceli okul öğrenci- leri derslere girmediler. Sabahın erken saatlerinden itibaren cenazenin bulunduğu yere akın akın gelenlerin oluş- turduğu kalabahk, öğleye doğ- ru yaklaşık 25 bin kişiye ulaştı. Sağhk Mahallesi'ndeki Nuh Ca- mii'nden alınan Cengiz Altun'- un cenazesi, Kürt bayrağına sa- rılı tabutta ve eller üzerinde ta- şınarak Yeni Ülke Gazetesi Bat- man Bürosu önüne getirildi. Burada yapılan saygı duruşun- dan sonra Karşıyaka'daki me- zarlığa doğru hareket edildi. Yürüyüş sırasında "Serok Âpo", "Kürdistan fasizme me- zar olacak", "İntikam dağlar- da", "Vur gerilla vur, Kürdis- tan'ı kur","Satılmış basın" gibi sloganlar sık sık tekrarlandı. Cenazeyi toprağa veren kala- bahk, daha sonra olaysız dağıl- dı. Cenaze yürüyüşune, olayı araştırmak uzere Batman'a ge- len SHP Uşak Milletvekili Ural Erköklü ve Adıyaman Milletve- kili Mehmet Kıhç da katıldı. Çok sıkı guvenlik önlemleri alan poüs ve askeri birlikler, ce- naıe törenine katılmak için Bat- man'a gelenleri ana giriş yolla- rını keserek kente sokmadı. Önemli kavşaklara panzerler yerleştirildi. HEP Genel Sekreteri Ahmet Karataş, belli bir yayın politika- sı izleyen gazetelerin Guneydo- ğu'da görev yapan muhabirleri- ne yönelik öldürme eylemlerinin "Hizbi-kontra" örgütünce ger- çekleştirildiğini ileri sürdü. Gu- neydoğu'da faili meçhul cina- yetlerin giderek artış kaydettiği- ni vurgulayan Karataş, "Devlet teröru, tüm demokratik açılım söylevlerine rağmen devam etmektedir" dedi. Cengiz Altun'un öldürülme- si, İstanbul'da düzenlenen bir. toplantıda kınandı. Istanbul Ta- bipler Odası'ndaki toplantıda konuşan haftalık "Yeni Ülke" gazetesinin sahibi Avukat Ser- hat Bucak, devlet yetkililerinin bir suskunluk içerisinde bulun- duklarını anlatarak, "Bu sus- kunluk, muhabirimizih katlini onaylama ve yeni cinayetleri teş- vik anlamına gelmektedir. Bu suskunluk, 'objektif habercilik yapanlann sonu budur' anlamı- na gelmektedir. Cengiz, Hizbi- kontra cinayetleriyle ilgili ha- berlerinden dolayı hedef alındı. Cengiz'in katili Kontrgerilla'dır" dedi. İnsan Hakları Derneği İstan- bul ve Diyarbakır şubeleri de dün birer bildiri ile Cengiz Al- tun'un öldürülmesi olayını şid- detle kınadılar. Gazetecileıin can güven- liği yok 2000'e Doğru dergisi muhabi- ri Halit Güngen'in Diyarbakır'- da, haftalık Yeni Ülke gazetesi muhabiri Cengiz Altun'un da Batman'da kimlikleri belirlene- meyen kişilerce öldürülmeleri, Güneydoğu'da görev yapan ga- zetecileri tedirgin etti. Her gö- ruşten gazetelerin Güneydoğu bölgesinde çalışan muhabirleri, can güvenliklerinin kalmadığı- nı ve bölgede çahşma ortarmnın giderek de yok olduğunu söyle- diler. Görüştüğümüz çoğu gaze- teci, "hedef olurum" korkusuy- la bu konuda konuşmak isteme- diğini söyledi. CUMHURİYET (Ankara) - ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Richard C. Barkley, RP Kahra- manmaraş Milletvekili Recep Kırış'a gönderdiği mektupta, ABD'nin PKK terörüne hiçbir zaman ve hiçbir şekilde destek olmadığını söyledi. RP Kahramanmaraş Millet- vekili Recep Kırış, ABD Büyü- kelçiliği'ne bir mektup yazarak, Çekiç Güç'e bağlı helikopterle- rin PKK militanlanna yardım malzemesi attığını öne sürmüş ve ABD'nin PKK'ya yardım et- tiği iddialanna açıkhk getirilme- sini istemişti. ABD'nin Ankara Büyükelçi- si Barkley, Kırış'a yazdığı mek- tupta ABD'nin Türkiye'ye bü- yük değer verdiğini btlirterek şu görüşleri dile getirdi: "Amerika'nın PKK politikası ile ilgili endişelerinizi bize bildir- mek için gösterdiğiniz zahmete teşekkür ederiz. ABD, PKK te- rörist örgütüne hiçbir şekilde yardım yapmamıştır. İşin gerçeği şudur ki biz, bu örgütün terörist faaliyetlerini sürekli olarak kınayageldik. Birleşik Devletler, Türkiye ve harekâtın diğer mensuplan, bir- likte insanı bir görevi yerine ge- tirmektedirler. Bu çerçevede hiçbir şekilde PKK'ya yardım etmedik ve etmiyoruz. ABD, Türkiye'ye büyük de- ğer vermektedir. Gerek NATO çerçevesinde, gerek ikili planda- ki dostluk ve ittifak ilişkileri- miz, zamanın deneyiminden geçmiştir. tşbirliğimiz güçlüdür ve bunu önümüzdeki yıllarda daha da ileriye götürmek arzu- sundayız. Bugün Ortadoğu, eski Sov- yetler Birliği ve Kıbns'ta şimdi- ye kadar görülmemiş fırsatlar- la karşı karşıyayız, ki bunlan değerlendirdiğimiz takdirde böl- gesel istikrar, guvenlik ve barı- şa büyük hizmetlerde bulunabi- liriz. Türkiye bu süreç içinde kom- şulanna model rolü oynayabile- cek önemli bir yere sahiptir. Türkiye'nin, bölgesinde olum- lu bir istikrar unsuru olma ça- balarına destek veriyoruz. Sözlerime son verirken şunu soylemek istiyorum ki, Türkiye gibi ABD de dostlannı her za- man için hatırlamıştır ve Türk- iye, Amerika'nın dostları ara- smda en ön sıralarda yer almak- tadır." Askeri helikopter Velayeti'den Türk basıruna tepki Iran'da PKK kampı yok'HİCRAN ÖGE GOLTZ (Bakii) - tran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti, "Iran'da PKK'lıların ve Ermenilerin si- lahlı eğitim kampları yok. Bun- lar, Türkiye'deki gazetelerin çı- kardığı asılsız haberlerdir" de- di. Karabağ sorunu için Azer- baycan ve Ermenistan arasında arabuluculuk girişimlerini Ba- kü'de sürdüren Velayeti, gaze- tecilerin sorularını yanıtladı. Türk basınında çıkan "İran, PKK'yı koruyor" şeklindeki ha- berlerin hatırlatılması üzerine Velayeti şöyle dedi: "Bu, tiraj meselesidir. Fazla satmak isteyen gazetelerin uy- durduğu yalandır. Sizin ve bi- zim vazifemiz barışa yardım et- mektir. Köksüz, satışı arttırmak amacıyla yazılan yalan haberler Iran, Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerine yarar getirmez. O tür suçlamalar. yangına körükle gitmektir." İki ay önce Senegal'de Islam Kalkınma örgütü toplantısında Cumhurbaşkanı Turgut özal'a, bu haberlerin asılsız olduğunu bildirdiklerini de kaydeden Ve- layeti, "Haberi yayan gazeteci- leri İran'a davet ettik, iki aydır bekliyoruz. Cevap gelmedi, hiç- bir ses çıkmadı. Niye? Çünkü böyle bir olay yok, gelsinler bu PKK kamplarını bize de göstersinler" diye konuştu. düştü: 6şehitHaber Merkezi — İkinci Or- du Komutanlığı'na ait bir heli- kopter, K.Maraş'ın Elbistan il- çesi yakınlannda zorunlu iniş yaparken dağa çarparak parça- landı. Kazada dört subay ve iki teknisyen şehit oldu. Dun sabah Ankara'dan Ma- latya'daki ikinci Ordu Komu- tanlığı'na dönmek üzere havala- nan üç helikopter önce Kayseri'- ye indi. Buradan Malatya'ya ha- reket eden helikopterler yoğun tipi nedeniyle yollarını kaybetti ve K.Maraş-Malatya il sınınnda- ki Darende ilçesinin Armutlu köyüne ilk zorunlu inişi yaptılar. Buradaki köylülere yön sorduk- ları oğrenilen helikopterler ha- valandıktan kısa süre sonra si- sin de yoğunlaşması üzerine yol- larına devam edemeyerek saat 17.30 sıralarında K.Maraş'ın El- bistan ilçesine bağlı Yalıtaş kö- yü Kocapınar mezrasına zorun- lu iniş yapma kararı aldılar. İlk iki helikopter kotu hava şartlanna rağmen mezraya nor- mal iniş yapmayı başarırken, üçüncü helikopter dağa çarpa- rak parçalandı. r ~ı 34 LY 406 nolu ruhsatımı kaybettim. Hükumsuzdur. TANER ECE Kurucu üyeler belirlendi Kürt vakfi kuruluyor İÇ Politika Ser\isi - Kürt Hak veÖzgürlüklerGirışım K.otni- tesi tarafından düzenlenen toplantıda, kısa süre içinde bir "K.ürt Vakff kurulması ka- rarlaştırıldı. Geçcn pazar günü İstanbul Mülkivelikr Birliği lokalınde düzenlenen toplantıva İstan- bul, Ankara. Diyarbakır baş- ta olmak üzere çeşitlı ıllerden 185 kişi katıldı. Eski milletve- killeri Tarık Ziya Ekıncı. Ha- san Celalettin Evman. Meh- met Ali Eren. vazar Faki Hüseyin Sağnıç. işadamı Nu- rettin Karacadağ, DDKO kurucu başkanı Yümnü Bu- dak, avukat Mustafa Özer, ya>ıncı Ümit Fırat. Mezopo- tamva Kültür Derneği Başka- nı İbrahim Gürbüz gibi isim- lerin katıldığı toplantı csas olarak bir "K.urt Vakfi"- kurulması öncrisıni tartışma> ı hedefli\ordu. Mezopotamya Kültür Der- neği üye ve yöneticilerı. kendi- leri tarafından bir Kürt Ensti- tüsü \e bir Kürt Vakfı kurulu- şu girişimlerinin başlatıldığı- nı. bu nedenle yeni bir vakfa gerek olmadığını belırttiler. Bazı konuşmacılar ise bir vakfa. hattasnasal birpartiye acıl olarak ihtıyaç olduğunu önc sürdüler.Toplantıda, Kürtçe bırgünlük gazeteçıka- rılması. Kürtçe dil kurslan dÜ7enlenmesi. yerleşim birım- lerınin yeniden eski isımlerine kav uşturulmalan gibi konu- larda çalışmalar yapılması ge- rektıği savunuldu. Dil ve tarih konuları başta olmak üzere. yürütülen kültü- rel faali>etlerin merkezinin İstanbul'dan Divarbakır'a ta- şınmasının da önerildiği top- lantının sonunda vakıf kuru- luş hazırlıklannı vürütme amacıyla 10 kişilik bir komite scçildi. Komite 15 mart 1992 tarihi- ne kadar vakıf için gerekli for- maliteleri tamamlayarak kurucuları toplantıya çağıra- cak. Pazar günkü toplantıda, kurulması düşünülen vakıf için 70'ı aşkın kurucu üye de belirlendi KULİS • Bastarafi 1. Sayfada şaşkınükları daha da arttı: "Mr. Yeltsin ve Mr. Kruşçev." Doğrusu, biri rjıhmetli diğeri halen Rusya'nın başında bulunan iki önemli konuğun da yem'eğe katılacaklarım bilmiyorlardı. Birazdan mesele anlaşıldı. Protokolü hazırlayanlar, iki belediye başkarunın ismini unutmuşlar, çareyi "kod adı" kullanmakta bulmuşlardı. "Yeltsin olmaya layık görülen", heyetin başı olması nedeniyle Anakent Belediye Başkanı Murat Karayaiçın'dan başkası değildi. Yeltsin'in Gorbaçov'un halefı olması, SHP'nin başına İnönü'nün halefi olarak Karayalçın'ın isminin dolaştığı düşünülürse, benzetme belki de çok boş sayılmazdı! Ölümünden sonra "revizyonistlik"le suçlanan Kruşçev'in yerine oturacak olan ise Sincan Belediye Başkanı Aziz Gürsoy'du. İşin ilginci, Gürsoy da İnönü'ye yönelttiği eleştiriler nedeniyle bazı SHP'lilerden epeyce tepki toplamıştı. O da tıpkı Kruşçev gibi partinin mevcut çizgisine itiraz edenlerdendi. Birleşik Arap Emirliği yetkilileri, Yenimahalle Belediye Başkanı Abdurrahman Oğultürk'ün adını da kendilerine uydurarak "Abdükahman" yapmışlardı. Bütün bunlar belediye başkanları arasında espri konusu oldu. Karayalçın, gezide diğer başkanlara Ankara'nın iki önemli projesi olan Dikmen Vadisi ve metro projeleriyle ilgili ilginç bir açıklamada bulundu. Anakent Belediyesi geçen yıl Dikmen Vadisi projesine finansman sağlamak için Almanya'ya 100 milyon markhk, Japonya'ya da 75 milyon yenlik tahvil ihraç etmişti. Bu yıl da aynı yöntem denenecek, yeni tahviller ihraç edilecekti. Ancak Karayalçın'a Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral'dan uyarı gelmişti: — Bu yıl Japonya'ya filan tahvil satmayın. Hükümetimiz paket olarak Hazine tahvili satacak. Sizin sattığmız tahvilleri Türkiye'nin marjından düşüyorlar. Oral'ın bu sözleri, Karayalçın'ı hayli kaygılandırmış, ancak sesini çıkarmamıştı. İşin kötü yanı, Karayalçın bütün umudunu tahvile bağlamıştı. Metronun kredi sözleşmesi henüz Hazine ve Dış Ticaret Musteşarlığı tarafından onaylanmadığı için belediye, tahvil satışından elde ettiği parayı kullanıyordu. Eğer tahvil satılamazsa, metronun kaba inşaatı yüzünden trafikte yaşanan sıkıntıya sabırla katlanan Başkentliler çileden çıkacak. Ondan sonra da gelsin, canla başla çalışan Karayalçın'a beddualar. Karayalçın, şimdi hükümetin tavrının değişmesi için mücadele veriyor. Metro işinin tehlikeye girmesi pahasına ya hükümetin dediği olacak ya da Karayalçın'ın istedigi...