Katalog

IŞUBAT1992ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 INSANLAR Partikalesine gol atanlar Gîüer tlen olayı nedenıyle sancıh gnıler geçıren SHP'de kalesine gol a t a ı partilılerden bin de Disiplin KLırulu Üyesı Fermanı Altun oldu. Grüer lleri'nin istifa etmeyeceğıni bildîren açıklamasına başta Genel Sekreter, parti içinde tepkiler var, gerckçe bulmak da kolay değil. Yalundan tanıyanlar CHP dönemindeki Cevahir ve Altun yanşmasından başlayan şaşırtıcı davranışlarmı hatırlıyorlar. Bueski poütikacının kişiliğinin değişmezliğini düşünüyorlar. Geçrnis anılar arasında Hasan Fehmı Güneş'in îstanbul il başkanlığı döneminde parti merkezinde yaşanan ilginç bir olay da var. Hasan Fehmı Güneş, eski CHP'lileri SHP'ye çağınyor, bir tören dûzenliyor. Hava Kuvvetleri'nin eski komutanlanndan Orgeneral Muhsin Batur da çağnya katılanlardan biri. Partıye kaydını yaptınyor, ancak ' üyeliği yalnız 20 dakıka sürûyor. Fermani Altun'un 12 Mart Muhürası'na imza atanlann partiye çağnlmasına tepki gösteren konuşması üzerine oracıkta istifa edıyor. Uzun süre taşıdığı CHP rozetini de tarihsel Çocukve Hizbıülah Radıkal İslamcılann cuma gösterilen artık gelenekselleşti. Tekbirü, bol sloganlı, namazlı, bayrak yakmah bu gösterilerin aynlmaz bırer parçası da çocuklar. Anne-babalan tarafından özenle giydiriliyorlar. Çoğu zaman başlannda kırmızı bantlar; üzerlerinde Arapça "Lailaheıllallah" yazıyor. Saflann önlenne yerleştiriliyor çocuklar. Gazetecıler bol bol fotoğraflarını çekiyor. Ve bu fotoğraflann yayımlanma şansı çok yûksek. Dolayısıyla gösterilerii) basında genış ölçüde yer alma şansı da çok yûksek. Görüntülerin egemenliğindeki bir "iletışım çağı"nda yaşadığımızın herkes bilincinde. Bir taraf, medyalara imajlar hediye ediyor. Öteki tarafbu hediyeyi ahp işleme sokuyor. Küçük çocuklar, kim olduğunu doğru dürûst bılrnedikleri Lübnanlı Hizbullah liderinin resmini, ne anlama geldiğinı bilmedikleri sloganlarla tutup poz veriyorlar. Yaşamdaki ilk yıllannda ölümden, şehadetten sözediyorlar. Artık çocuklar Fazıl Hüsnü Dağlarca'mn şiirindeki gibi Allah ilebaş başa değil. Araya medya girdi. Kimse şiir de okumuyor zaten. (Fotoğraf: ALİÖZ) Kadın darboğazı aşılacak mı? Kadın çevrelerinde bir beklenti ve tedirginlik var. Kadın bakamn istifasından sonraki gelişmeler merak ediliyor. "Kadın Sorunlan Bakanhğı" koltuğuna bır kadın mı oturacak, bir erkek mi? SHP'nın parlamentodabir kadın üyesi var, o şansını yıtirince bu bakanlığa kim gelecek? ŞHP Yönetim Kurulu'ndan bir kadın üye mi, örneğin Üstün Küsefoğlu mu ya da parlamentodan bir erkek milletvekili mi? Bilim dahndan, kadm derneklerinden birçok kadın konunun gûndemden silinmemesini, bu darboğazm mutlaka aşılmasını diüyorlar. Kadın kamuoyunda dalgalanmalar yapan bir parti, ortam uygun değil dıye bir gerekçe öne süremezdiyorlar. bir anı olarak sakhyor. Fermani Altun'u esinlendiren olay nereden kaynaklanıyor kımbilır? Belkı de Tokatb seçmenlerden; Güler tleri'ye tercihli oy verenlerden. Zile kökenlı kadın bakamn borçlanm ödemek ıçin seçmenlerden büyük destek gördüğü söylenıyor. Niksarh bir şoföriin arabasını satıp parasını Tokat milletvekıline yolladığından söz ediliyor. Siyasal sözlükte bu olay nedeniyle "babalar" deyiminebirde "dedeler" sözü eklendi. Pınl pınl kızlanna toz kondurmayan dedeler... Makedonya balesinde bir yıldız Üsküp'ten gelen haberler Makedonyalılann bağımsız birdevlet olmanın sevincinı kutlarken bale dalında ünlü bir sanatçımn en güzel danslanyla bu sevince sanatsal katkılar yaptığım bıldinyor. O baleci Yagoda Slovena bale sahnesmde yırmı beş yıl dans ediyor. Elli başrolü ıle "Makedonya yıldızı" oluyor. Türk mimarhğının güzel çizgilerini taşıyan Manastır kentinin Halk Tiyatrosu'na da önemli katkısı var. Böyle bir yıldızı parlak bir törenle uğurluyor Makedonyalılar. Görkemli bır gösteri düzenliyor, şıirler, övgülerle seslenıyorlar. O yıldız da en güzel veda dansını yapıyor, bir kuyruklu yıldız gibi aynbyor sahneden. Türkıye'nın geçicı Başkonsolosu Aydın İdil de yer ahyor bu törenlerde. Sanatsever bir Türk dıplomatı olarak bu sanat olayını yaşamaktançokhoşlanıyor Sahneden uzaklaşan yıldızı hay ranlıkla selamhyor. Belh olmaz, başkonsolosluğu kalıcı bir göreve dönüşür, Makedonya sahnelerinde daha güzel baleler de seyreder belkı. Üsküp, Türk dıplomatlannın sevdiği bır kent. Şimdi UNESCO'daki delegemız Büyükelçı Pulat Tacer'ın de güzel anılan var Üsküp'te. Aydın ldil"i ılk kutlayanlardan bıri o Pans'ten Üsküp'e yazdığı kartlarda eski dostlanna selam yolluyor. Sevdiği yerlerı genç arkadaşının da gezmesıni öneriyor. Pulat Tacer evlenmeye de Üsküp'te karar vermiş galiba. Aydın Idil'ın müzrnın bekârhğı da Üsküp'te sona erer mi acaba? Güneydoğu'da gazetecilik Güneydoğu'da yaşamak gibi yazmak da oldukça zor. Son olarak "2000'e Doğru" Dergısi Diyarbakır Bürosu çalışanlanndan Halıt Güngen, kimiıği belirsız kışılerce öldürüldü. Yörede, yazdıklarından ötürü başı belaya gıren gazetecilerin öyküleri de sık sık anlatılıyor. PKK'hlardan "terörist" yerine "gerilla" diye bahsedenlere anında "fırça" geliyor. Ya da bir gazetecinin deyişiyle yazdıklanmız kimin hoşuna gıtmezse, ertesi gün o gruptan tehdit geliyor. Böyle olunca bölgedeki önemli bir sıkıntı da özellikle ilçelerde görev yapacak muhabir bulmakta güçlük çekilmesi. Diyarbakır'daki bir büro temsilcisinin aktardığı öykü aynen şöyle: "tlçelerde çahştıracak muhabir bulamıyoruz. Bulduklanmızın bir kısmının haberlerini ise iyice araştınp doğrulatma ihtiyacını duyuyoruz. örneğin geçenlerde bır ılçemizdeki muhabınmiz bana telefon etti,' Yaz abi', dedi. Sonra haberi yazdırmaya koyuldu: 'Gerillanın dükkâmna kontrgerilla bomba koydu'." KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Son filmlerini hepimiz izledik, Ama sinemada îlk günlerini hangimiz biliyor? "Bir Genç Samuray: Akira Kurosawa". 5OMi yıllardan ilk çalışmaları. ULUSLARARASI İSTANBUL F I L M 14 • 89 Mart: PİKNİK PÎYALE MADRA HIZLIGAZETECİ NECDETŞEN CAML/\R, 6AMA SlplP CAZ. R1NUNİE»? ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI 1 GARFIELD JIM DA VIS BLACKIE WHITE CARLOS TRILLO-ERNESTO R.GARCIASEIJAS <3ÎE. BCTLt SS£E S6N CKJ YIL SOUCA ÖIE JŞttA S«NA tsvmc\ BULUT BEBEK NURA Y ÇÎFTÇİ ISTAIVJBUL KULTUR VE SANAT VAKFI Ailemizın değerli büyüğü, babamız CEMALMARŞ'ın vefatı sebebıyle acımızı paylaşarak telefon ve telgrafla başsağhğı dileyen, cenazesine katılan, çelenk gösteren zıyaretleri ıle bizleri yalnız bırakmayan sayın büyüklenmıze dost, arkadaş, akraba ve yakmlanmıza minnet ve şükranlanmızı sunanz. EşiNACİYEMARŞ Kızları: Zuhal Giirsoy, Mürvet Marş Oğulları: Atilla Marş, Sûleyman Gürsoy Torunları: Cihan, Nihan, Nurdan ve Göknur KARTAL 1. tŞ MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1990/43 Esas Davacı SSK Gcn.Müd.lügü vekili tarafından davalı Yılmaz Turan aleyhine açtığı tazmınat davasının duruşması sonunda; Davanın lusmen kabulü ıle 14.285.578.— TL kurum zarannın 5.804.262.— TL'lik kısnunın 3.3.1988 tarihinden itibaren %30 fai- zi, 488.000.— TL yargüama masrafından hakü çıkma oranında he^ saplanan 325.333.— TL'sinin ve davaa vekiline tarife gereği takdir olanın 886.423.— TL vekalet ücreti Ue birlikte davalıdan alınıp da- vacıya verilmesine, fazlaya dair haklann sakh tutulmasına, bu dava Ue Ugili olarak fazla talebin reddine, 5.000.— TL başvurma hara Ue 142.856.— TL karar harcının davalıdan alınmasına, 24.12.1991 ta- rihinde karar verilmiş olmakla davalı Yılmaz Turan'a ilanen tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 14.1.1992 Basın: 2272