Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15ARALIK1992SALI
OLAYLAR GORUŞLER
Kooperatifçiliği dışlayarak konut sorunu çözülebilir mi?
Kooperatifçiliğin tarım alanlannı yok ederek Türkiye'nin
giderek yok olan doğal zenginliğinin. biyo çeşıtliliğinin
korunması karşısında bir tehdit oluşturduğu mesajının
geçerliliği son derece tartışmalıdır.
Doç. Dr. MİNE TEKELİ Gazi Üniv. İkt. ve İd. BU.
Fak.Kooperatifçilik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
B
annma gcreksınıminin,
beslenmc. gıytnmc gıbı
tcmcl bir gereksınım
olduğu açıktır. Dünya
nufus artış hızının bu-
gün ulaştığı noktada. bannma gcrek-
sinımının ıçcnğı ve önemını de değışık
açılardan vorumlama gereğı doğmuş-
tur. Dünyamızın nüfusu günde 250
bin. vılda da I00 miljon dola>lannda
bir artış trendıne sahıp bulunmakta-
dır Bu artışın gelışmış ve gelışmekte
olan ülkeler ıçın oldukça farklılık gös-
tcrmesı ıse bir başka olumsuz etken
olarak karşımıza çıkmaktadır. Geliş-
mış ulkelerde binde 15 oian doğum
oranı gelışmekte olan ulkelerde ıkıye
katlanarak bınde 31 'c çıkmaktadır.
Ülkcmızde de bınde 30 dolavlannda
seyreden doğum oranının kısıntılı
kaynaklann dağıtımını daha da çar-
pıklaştırarak. konut sektorune aktan-
lacak ka>naklar üzenndc de baskı >a-
ratması doğal bir sonuçtur Yalnızca
bu olgu bıle. konui sektoründe faa-
lıyetıe bulunma gınşımlennc tüm ke-
simicrcc vcrılecek dcstcğın önemını
vurgulamava yctecektır. Üstelik gu-
nümüzde konut eereksınımı. yalnızca
fizıkscl bir bına anlamındakı bir bann-
ma gereksınıminın çok otesınde bir
içenk kazanmışken...
Konut gereksinimını bugün tek başına
fızıksel altyapıyla karşılama olanağı
bulunmamaktadır Yanı sıra sosyal
altyapıyı da hazırlama gereğı söz ko-
nusudur:
- Fizıksel altyapı: Elektnk, su. kanali-
zasyon. yolgibı.
- Sosyaİ altyapı: Eğıtim kurumlan
(Okul. kreş. vs). kültürel ve sosyal et-
kınlik merkezlen (Kütüphane. sine-
ma. oy un salonu. park. spor salonu \ s)
alışvenş merkezlen gibi.
Anlaşılacağı üzere. konut gereksi-
nıminın bir "toplu konut gereksinımı"
bıçıminde algılanması. konut sektörü-
ne yönelık duzenlemelerin amacı
sağlaması açısından kritık bir öneme
sahıptır. 1982 Anayasası"nda "Toplu
konut uygulamalan desteklcnecektır"
hükmününyeralmışolmasını ve I991
sonunda kurulan koalisyona dayanak
oluşturan "Hiikumet ProtokohTnde
"Toplu konut gınşimlenne özellıkle
onem verilecektir'" (l) denılmesıni hep
bu değışimın açık göstcrgeleri olarak
görmek gerekır Öıe yandan. hem fi-
zıksel hem de sosyal altyapıya oturtul-
muş toplu konut turü bir konutlaşma-
ya yaygınlık kazandınlmasıyla kalkın-
ma da uyanlmış olacaktır Bılindığı
gıbı. yalnızca ekonomik buyümeyi ba-
şarma ülkc kdlkınmasını bdşarma an-
lamına gclrrrcmektedır. Kalkınma
ekonomik büyümedcn daha fazlasını
gereklı kılmaktadır Bir ülkede sağla-
nan ekonomik buyüme, a ülke halkı-
nın daha ıvi bannması. beslenmesı, gi-
yınmesıne ve daha kültürlü. bilgılı. eği-
tımlı ve sağlıklı bir topluma dönüş-
türülmesınc hızmet etmedıkçe bir kal-
kınmadan da soz edilcmcveccğı açık-
tır.
Toplu konut uygulamalannın. konut
sektoründekı çoziime yönelık arayış-
lannın doğru bırçızgiye oturtulmasını
sağlaması yanında kalkınmaya da hız-
met etmesı. başanyla sonuçlandınl-
malan gereğını de arttırmaktadır Bu
gerek karşısında. toplumsal tabana
davalı. kendı kendıneyardım vekendı
kendine yeterlı olma esasknna dayan-
dınlmış kooperatıf orgütlenme bıçımı-
ni en uygun seçenek olarak değerlen-
dirmek içın yeterli kanıta sahıp bulun-
makladır. 19801ı vıllan ıçeren onyıllık
dönemde ızlenen kooperatıf hareke!
karşıtı polmkalar karşısında konut
sektoründekı kooperatıflenn genleme'
yerine ılerleme kaydetmesi de bu gorü-
şümüzü güçlendirmektedır. Koopera-
tıflenn konut üretimındekı payı bu on
yılda iice katlanmış !980"de % 9 olan
oran !990"da % 25'ı aşmıştır(2).
Toplumsal tabanı gereksınen koope-
raüfçılık hareketine gerekli dınamız-
mın kazandınlması da doğal olarak.
toplumsal uzlaşmanın başanlması ko-
şuluyla bağlı kalacaktır. Bu bağlamda
hükumet ıle karar mekanızmalannı
yonlendırme gücundekı otekı odakla-
nn kooperatıfçı harekete bakış açıları-
nın yakından ızlenmesmde yarar bu-
lunduğu kuşkusuzdur.
Hükümetın kooperatıfçilik hareketı-
ne ılışkm göruşlennın bızzat koopera-
tifçılerimızce ahnması açsından ozel
bir anlam kazanan 5 Mart 1992 tan-
hindekı Turkkent yonetıcilennin zıya-
retınde Başbakan Süleyman Demırel"-
ınseslcndırdığıyaklaşımıcesaretvencı
olarak değerlendırmek gerekır. Bızce
dikkate değer bulunan bazı sozlenn
burada tekrarlanmasıyla \enlen me-
saja daha da netlık kazandınlmış ola-
caktır. "Eğer kışınin başını sokacak
evi, yıyecek ekmcğı, giyecek gıyeceğı.
çoluk çocuğunu okutacak ımkanlan
varsa.okışıdahamutludur Bırvarlık
sahıbı olmayan kışılcnn kooperalıfler-
deki bu beraberlıklen netıcesınde bir
konuta kavuşmuş olması gayretlennı
takdırle karşılıyorum. Kooperatıfte
topluca. beraberce yapılan hızmetlenn
de ülkeye çok şey kazandırdığını görü-
yoruz. Bu çağdaş bir olaydır Gönlu-
müzde olandır. Hepinızi tebrik edıyo-
rum. Sızın düşuncelennız bızım başa-
nmız ıçın de gayet yararlıdır Sızın bı-
rikımlennızden. deneyimlennızden
yararlanmak ıstemıyor değiliz."
Ülke karar mekanızmalan üzennde
etkınlık sağlama savaşından vazgeç-
meyen ve son on yılın polıtikalannı bı-
çımlendırdığı tartışmasız TÜSİAD'ın
kooperatıf harekete yaklaşımı ısecıddı
bir çelişki bıçimınde kendıni göster-
mektedır En kısa surede bır ekono-
mık ve sosyal konsey kurulması çağn-
sında bulunan TLSİAD. bu gınşımi-
ne kooperatıf sektor temsılcilennı de
ortak etme gereğını görmezden gel-
miştır Oysa kı Almanya'da hükümcte
danışmanlık yapan Ekonomik ve Sos-
yal Danışma KonseyTnın 60 üyesın-
den 5"ı kooperatıf temsılcisıdır Yine
Fransa'da. hukümet ıle halk arasında
köpru ışlevı goren ve tum ülkeyi temsil
ettığıne herkesın ınandığı bağımsız bir
anayasal kuruluş olan Ekonomik ve
Sosyal Konsey"ın üyelen arasında da
kooperatıf temsılcıİen bulunmakta-
dır. (3)
Kamuoyunu bıçımlendırme yetısı
herkesçe kabul edilen basının. toplum-
sal tabana dayalı kooperatıf hareketı-
ni dc bıçımlendirme yetısınde olacağı
ortadadır Buna karşın. basınımız, ko-
operatıf hareketı üzenndekı bu kntik
etkınlığınin kendısine aynı ölçüde bir
sorumluluk da yükledığının bilmcıne
henüz ulaşmış gibı görünmemcktedır.
Kooperatifçiliğın tanm alanlannı yok
ederek Türkiye'nin giderek yok olan
doğal zenginliğinin. biyo çeşıtliliğinin
korunması karşısında bır tehdit oluş-
turduğu mesajının geçerliliği son dere-
ce tartışmalıdır. Kullanıcı sahıpliğınde
ve denetımındekı yararlan kullanım
esaslanna göre dağıtan bır ışletme ola-
rak tanımlanan kooperatiflerde yarar-
lann kooperatıfi kullananlann istıfa-
desıne kullanım esasına göre sunulma-
sı. ••malıyetme ış görmf" bıçimınde de
ıfadeedilmektedır Buna göre. malıye-
tıne ış görmeyı ilke edınmiş, kân arka
plana ıtmiş bır orgütlenme biçimının.
"çevrepahasına"kâretmegıbıbırçıkar
hesabı ıçınde olduğu ıddıasında bu-
lunmanın mantığını anlamada zorlan-
mamız da doğal karşılanmalıdır. Üs-
telık de Uluslararası Kooperatıfler
Bırlığı (ICA), çevre koruma amaçh bır
savaşı kesıntısız surdürme çağnsını
kendisıne bağlı kooperatiflenn 625
mılyon dolaylanndaki üyesıneiletmiş-
ken . Ve çok sayıda ülkede çevre ko-
rumada kooperatiflenn etkın bır rol
üstlenmiş olduklan yönunde ICA"ya
bırçok bilgi ulaşlınlmışken ..
Özetlersek. yapımı tamamlanmış her
dört konuttan birinın kooperatıflerce
ureüldığı ülkemızde kooperatıfler. ko-
nut sektöriindeki etkınliklerini ve bu
alandakı potansıyellen kanıtlamışlar-
dır. Şimdi yapılması gereken ıse konut
sektoründe. varlık bulan kooperatıt
olgusunu yaşatma yonunde her tür
desteğın venlmesıdır. Anımsatalım.
1987 yılında Bırleşmış Mılletler Genel
Sekretennın Genel Kurula sunduğu
raporda da "Kooperatiflenn toplum-
sal ve ekonomik kalkınmanın hızlan-
dınlmasında ve gelınn daha adıl dağı-
tımında en etkılı araçlardan bin ol-
duklanna daır somut kanıtlar vardır"
göruşü dıle getinlmıştır
1) Muammcr Nıksjrlı. 'KonutU llgılı Vcrp Bağı-
^ıklıMjn Sürmclı Kcnt Koopcratıfçılıâ. Sa\ı
24-28. Şubjl-Hjflran 1992 s 20
2) Prof Dr Ccvjt Gcray. •Son On Vıllık Donemdc
Konul Ürclımınde Kooperalıflenn Pavı Buvudu".
Kcnl Koopcrdtıfçılıp Savı 24-2S Şubal-Hdzıran
1992 s 2
"*) 6X ıh Inlcmatıondl Co-opcnıüvc Day. Mcssagc
fron ıhc ICA. RCMC» of Imcrnatıonal Co-opcra!ı-
on \ o m . No 2 1990 s ~H
ARADABIR
Yard. Doç. Dr. MUALLA BILGIN
Öğrenci Velileri Derneği
öğrencı Velileri Derneği, 2 Şubat 1992 tarihinde aynı
sütunlarda Sayın Pınar Bıngöl tarafından kamuoyuna
duyuruldu. Ben de yoğun ilgım ve öğretmenlik boyunca
duyduğum gereksinim sonucunda "Okul ile Aılenın Iş-
bırlığı ve Sorunları" konulu bır araştırma yaptığım için
tartışmaya katılmak ıstedım.
llk egıticıler olmalarının yanı sıra eğıtsel gorevleri
okul kapısında bıtmeyen ana babalann eğıtime ilışkin
kararlara katılmaları, elbette kı çağdaş yaklaşımın bir
gereğıdır Ounya ülkelerıne bır goz atıldığında bu konu-
da ilginç uygulamalara tanık olunmaktadır Isveç ve Ka-
nada'da, okul aıle bırliklerı ulusal duzeyde de örgütlen-
mhiştir. Finlandiya'da, okul yönetımınden sorumlu olan
mudürler kurulunun üç uyesi, ogrenci ana babasıdır.
öğrencı ve ana baba kuruluşları, Guney Kore'de yukse-
köğretim düzeyinı de kapsamaktadır. Iskoç sistemi,
okuldan şıkayetı olan ana babalann, kımliklerınin gizli
tutulacağı guvencesiyle başvuruda bulunabılecekleri
bir "güvenlık kurulu"na sahıptır Kanada Saskatchevvan
eyaletınde ana baba hakları belirlenmıştır. Bunlar arası-
nda, "çocuğunun eğitimine ılgisız kalma" hakkı da bu-
lunmaktadır Onlara göre okul etkınliklerinin okul ıleço-
cuk arasında olduğunu düşünen ana babalara saygı
gösterilmeli ve bu durum. okulla ilgılenmek isteyenlerin
haklarına karşı çıkmak ıcin bır mazeret olarak kullanıl-
mamalıdır. Norveç'te 1982'de başlatılan pilot projenın
amaçlarından biri de "ana babanın okula ilişkin rolünü
edılgen (pasif) gözlemcılıkten etkin (aktif) katılımcılığa
doğru değıştırmek'tir.
Okul aıle isbirlıği, uluslararası duzeyde ise kısa adı
EPA olan Avrupalı Ana Babalar Birlıği (European Pa-
rents Assocıatıon) ıle temsil edılmektedir. EPA, değişik
uluslardan oluşan, politik ve dinsel açıdan yansız, kâr
amacı gütmeyen bir ana baba örgutlerı konsorsiyumu-
dur.
Türkiye'de okul aile birlıkleri, 1947 yılından bu yana
yükseköğretim dışındakı tüm okullarda orgutlenmiş bu-
lunmaktadır Ankara merkez ilçelerindekı 58 ortaokulda
yaptığım araştırma da okul aıle birlıklerine yonetmelık-
çe verılen gorevlerın yoneticıler, öğretmenler ve ana
babalar tarafından gereklı bulunduğunu ortaya çıkar-
mıştır. Ancak gorevlerin uygulanması konusunda görüş
farklılıkları olduğu görülmüştür. Bulgular soz konusu
gorevlerın araştırmaya katılan yonetıcı ve ana babalara
gore uygulandığı, oğretmenlere gore ise uygulanmadı-
ğını gostermektedir Ayrıca öğretmenler, bu durumun
nedenıni ana babaların yetersizliğine başlamışlardır.
Okul aile ışbırlığı konusunda karşılaşılan sorunlar
"ana baba eğıtimi", "evziyaretleri", "yonlendırme" ve
"yaşam boyu eğitım" alanlannı kapsamaktadır. Araştır-
ma sonucunda, tarafların uzlaşma ıçinde oldukları "yıl-
lık etkinlık programlan" hazırlanması, daha iyı bir ıleti-
şim içın "duyarlık eğıtımı" sürecındenyararlanılması ve
sıstemin "katı merkezıyetçı yapısı'ndan kurtarılması
önerilmiştir. Boylece, okul aile bırliklerı deyerel, bölge-
sel ve ulusal duzeyde temsil edilebilecektır
Göruldüğu gibı araştırmamızın bulguları Türkiye'de
'Öğrencı Velileri Derneği" bıçimindekı örgütlenmeyı
desteklemektedır Konuya gönül vermiş bır kişı olarak
derneğın ulke genelinde yaygınlaşması ve özlenen dü-
zeye ulaşması umuduyla tum emeği gecenleri kutluyor
•e başarılar dilıyorum.
TARTTŞMA
Öğretmeneekiş!..
| ^ ğm
1% /•
I ^k ğ •
illı Eğitım
Bakanı Sayın
Köksal
Toptan"ın
"oğretmene
konusundakı
açıklamalannı basın
organlanmızdanokuduk. Bu
açıklamay a göre öğretmlen
kcndı evınde öğrencılenne ders
vcrebılecek. Aynca özel
dershanelerde de ücretlı ders
gorevıalabılecek.
Sayın Mıllı Eğitım Bdkanı'nın
iyı niyetınden. oğretmene
bırşev ler v erebılmek ıçın
ıçtenhklıçabalar
harcadığından hıç kuşkumuz
yok. Ancakzdevletın
veremedığır.ı öğrencileryada
ozel dershaneleraracıhğİyla
oğretmene vermeye çahşmak
bu kutsal mesleğın onuru ile ne
olçüde bağdaşabılır Sonra tum
oğretmenlere özel ders vereceğı
oğrencıyı. ek ders alabıleceğı
özel dershaneyı nereden
bulacaksınız?
Daha onceki y ıllarda böyle bır
uygulama vapıldı. Devletın
resmı okullannda görevli
öğretmenler özel dershanelerde
ücretli ders alabıldıler. Ancak
öğrencılenn bazı özel
dershanelere kendi
oğretmenlen tarafından adeta
bırmeta gıbı pazarlanmasının
doğurduğu eğıtımle
bağdaşmayan sonuçlar üzerine
bu uygulamadan vazgeçıldi
Bıze göre öğretmenı ek ış ve
benzeri şeylerle meşgul etmeye
çalışarak zaman kazanmak
mesleğın saygınlığına göjge
düşüreceğı gıbı. Eflatun'un
'"Öğretmenlik Tann
mesleğıdir" biçimındekı
tanımîaması ile de bağdaşmaz.
Bütün bunlan bır yana
bırakarak. gelın öğretmenlerin
tümünu kucaklayacak bir
personel yasası çıkarmak
suretiyle onlann maddı
sorunlannı ortadan kaldıralım.
Ramazan Bilir
OKURLARDAN
Çam devirmek!..
Geçtığımizgünlerdeyenı kurulan illenmizi tanıtan bir
azı dizisı çıkmıştı.Yazannın kım olduğunu
inımsayamadım. Ama Cumhunyet gazetesine
akışmayan çam dev irmeyi nasıl yapünız? Kınkkale
iinın etnik yapısı. "Kürtler. Lazlar" vb. devam ediyor.
..azlar ile neyı kastediyorsunuz? Bir Ankaralı için tüm
<aradeniz Laz!. BirZonguldaklı ıçın Lazdaha Doğuda.
3u değışen kavram ıle Laz kım?Türkiye'de nerede? Yazı
lıasınde sözü edilen Doğu Karadeniz ıle Orta
<.aradenız'den gelen tüm Karadenızlılen Laz
katagonsine sokan bır kımse Cumhunyet okulundan
nezun olamaz Laz olmak ayıp değil suç değıl. Ancak
Turkıyede Laz vatandaşın sadece Rıze ilinin bir
»lümünde ve Artvın ılının bır bölümünde bulunan
atandaşlanmızın etnik adıdır. Yoksa Gıresun'dan ya da
)rdu'dan Ankara yöresıne gelen vatandaşlanmızın sözde
Aı "Laz" olsa bıle etnik gruba sokulamayacağının
azara hatırldtılması gerektiğıne inanıyorum.
Fahri Erdem
Sigortası Si-
gortalı kişinin, her ne ne-
denle olursa olsun, hastalık
ya da kaza sonucu yaşamı-
nın sona ermesi halinde geride kalan-
lara toplu bir tazminat ödenir.
O Artırım Sigortası Sigonalımn
10 ya da daha uzun süre prim ödeme-
sine karştltk, kendi sağlığında toplu bir
parayı alabilmesidir. Sigortalı isterse
yaşlılığını bekler ve toplu tazminat ye-
rine hayat boyu emeklilik geliri de ala-
bilir.
Önümüzdeki on yıl içinde Isviç-
re Frankı'nın ulaşacağı rakamla-
rı bileı lediğimizden, bunu göz
önüne alarak bır çalışma yap-
mak mümkün değildi. Ancak
geçen on senede, Isviçre Fran-
kı'nın Türk Lirası karşısındakı
değişken değerini bildiğimiz
için, on yıl önce başlamış olsay-
dık bugün nereye varacağımızı
kolaylıkla görebiliriz.
Ekteki İsviçre Yaşam Sigortası başvu-
cu formu doldurulacak, herhangi bir
postaneden Isviçre Sigorta'nın 358215
no'lu posta çeki hesabına 500.000
TL. yatırılacak. Paranın alındı makbu-
zunun fotokopisi ile başvuru formu
İsviçre Sigorta A.Ş. İstikJal Cad. Zam-
bak Sokak No: 4/1 Beyoğlu 80080 İS-
TANBUL adresine posta ile gönderi-
lecek. Paranın PTT hesabına yattığı
andan itibaren İsviçre Yaşam teminatı-
na sahip olacaksınız. Poliçenizin size
ulaşması için postada geçecek süre dü-
şünülürse poliçenizin bir ay sonra eli-
nizde olacağını söyleyebiliriz.
Tel: (9-1) 310 49 50 (20 hat)
310 75 50 (12 hat)
İSVİÇRE YAŞAM ^
YaşamQ Artırım Sigortası İ
İ S V İ Ç R E F R A N K I ' N A E N D E K S L İ
KOŞULLAg
Sağlıklı 18- 55 yaşındakı herkes,
En az 10 yıl süreli,
Çocuğunuz, torununuz için geçerli,
Primler: Yıllıkpeşin: 12OO.-Fr.
2 Taksitte: 605.12 Fr.
4 Taksitte: 303.85 Fr.
Birden fazla poliçe olanağı...
Yıl
1
?
3
4
5
6
8
9
10
1983
1984
1985
1986
1987
1988
19S9
1990
1991
1992
varsayım
11 1993
tsv. Fr.
Kuru
94.91
130 53
172 13
279 51
464 60
787 66
1207 87
14.97.97
2292.91
3745.16
6000
Her yıl
ödenen prim
113.892
156.636
206.556
335.412
557.520
945 192
1 449 444
1 797.564
2 751.492
4 503.204
7.200.000
Toplam
prim (TL)
113 892
270.528
477.084
812.496
1 370.016
2 315 208
3 764.652
5 562.216
8 313.708
12.816 912
20.016.912
Ölüm
kapitali
1 138.900
1 566 360
2 065.560
3 354.120
5 575.200
9 451 920
14.494 440
17.975.640
27.514 920
45.032 040
72.000 000
Satın alma değeri
Garantı edilen
..
453.013
1 091 956
2 428 079
5 192 129
9 669 374
14.183.154
25 181.655
47 000.035
85.029.180
Kâr pa>lı
497.399
1 171.035
1 589.839
5.739.340
10.861 541
16.196.816
29.246 067
55.533 832
102.245 760
İSVİÇRE YAŞAM SİOORTA SİSTIMİ
BAŞVURU FORMU
Slgorta l aptıracak Kıjının
Adı So\adı
Doğum Yen \e Tarıhı
Ev Adresı
Pnnı Tahsılan Içın Başvurulacak Adres •
Prım Odeme Tûru
ödemeŞeklı
Posta Çekı D
Kredı Kartı • Kan Turu
KartNo
Yıllık D
1,200 tsv Fr
_
Td. No.
Td No.
6Ayhk D
6(B 12 tsv Fr
3Avbk C
303,85 Is\ Fr
D \1SA • MASTERCARD EUROCARD
Banka Adı V«Je
Banka Tahmat Mdttubu D
Sıgortadan faydalanacak kışı, sıgortayı yaptırandan başkası ıse (çocuk-conın),
lurfen âçıklayımz _ _ _ _ . _ „ „ „ _ _ — _ „ .
Yukarıda verdığun bilgılerın doğru cJduğunu \e başvurum sırasmda redavı altmda
olmayıp sıgonalannıava manı bır hastaltğım bulunmadığını be>an edenm îsvıçre
Sıgorta'nm 358215 No 1u Posca Çekı hesabına yatırmış oiduğum 500 000- TL
tutanndakı PTT makbuzu ekiedır
Kredı Kartı de odeme >apacak kışıler ıçın Henkı taksıılennun odenmesınde Q vıllık
1200 îsv Fr D airı aylık 605 12 İsv Fr D uç avlık 303 85 In Fr Merkez
Bankası Dovtz Satı^ kuru uzennden Turk Lirası olarak, vadeiennde kredı kartımın
hesabına borç kaydedılmesım onaylarım
PENCERE
Lokomotif ve Sol...
Bır ulkenın gelismışlik düzeyinı saptayabilmek içın
ceşıtlı gostergeler var.
Ülaşım, bunlardan bırı
Eğer yuk ve yolcu tasımacılığı karayolu ıle demıryolu
arasında dengelı bıcımde paylaşılmışsa, o ulke endüstri
devrımını çoktan gerçekleştirmış vegelışmıştır Karayo-
lu buyuk çapta ağır basıyorsa, o ülke daha endüstri dev-
rımını gercekleştırememıştir; çok kullanılan deyimiyle
gelışmektedır
Bırıncıye ornek. Kuzey Amerıka ve Avrupa; ikıncıye
ornek Latın Amerika ve Türkıye
•
Sanayi devriminde ılk aşama buhar dönemıydi, kö-
murlu lokomotif bulununca demıryolu 19'uncu yuzyılda
ortalığı sardı Petrol devreye girince karayolları geliş-
meye başladı benzınlı arabalardan geçılmez oldu
Ama gelışme durmuyor kı.
Demıryolu buhar gucunu bır yana bıraktı, akaryakıtla
ya da elektrikle çalışan trenler gundeme girdi. Batı bu
kez de demıryolunda devrım çağına doğru ilerlıyordu
Nıtekım 21'ıncı yuzyıl Avrupa'da 'hızlı tren'\er\n çağı
olacak, demıryolları kıtanın ekonomik coğrafyasını de-
ğıstırecek, yenı tasarımlarına gore Parıs-Londra arasın-
da Mans tunelını kullanacak bır tren ıkı metropol arasını
bır kahve ıçımı kadar kısaltacak. Daha şımdıden
Fransa da Parıs-Lyon yadaStrasbourg-Parısarası 'hızlı
tren'le ikı-uç saate indı
Hızlı tren saatte 500 kılometre yapıyor, neredeyse
ucağa yetışecek
Demıryoİu tasımacılığı, karayoluna oranla daha us-
tun çevreyi daha az kırletıyor, daha ucuz, daha güvenli,
daha hızlı ulasımı sağlıyor
Oysa vızyon sahibi' olduğu ilerı sürülen Cumhurbaş-
kanı Özal nediyordu
- Demıryolunu komunıstler ıster
AT (Avrupa Topluluğu) 21'ıncı yuzyıla demıryolunda
buyük tasarımlarla girıyor.
•
İstanbul-Ankara arası Türkiye ulaştmında omurgayı
oluşturuyor; ama ıki kent arasında doğru durüst bır de-
miryolu yok!.. Ikinci Dunya Savaşı'ndan sonra demıryo-
lu düşmanı kesildik, nedenlerı de belli değıl mi1
.
Yakup Kepenek"\n dünku 'Ankara Pazan' koşesini
okumadınızsa okumanızı dilerım 1990'larTurkıyesı'nde
KİTdüşmanlığı hastalıklı bırsürecegırmiştir. Batı'dada
KİT'ler var, tıkır tıkır çalışıyorlar. Bızdeki KİT'lerın neden
yozlaştıkları da bellıdır; ama ekonomının gereklerını he-
saba katmadan, salt ıdeolojık nedenlerle KIT'lerı har
vurup harman savurmakla bır yere ulaşamayız.
Kırk yıldan ben demıryollarına bırçıvi çakmadık
Hıç de lyi yapmadık .
Şimdı Avrupa demiryolu çağına gırerken bızim elımız-
de hantal bir yapı var, lokomotıfe duşmanlığımızın ceza-
sını çekeceğiz KlT'lerin tumüne birden önyargıyla sal-
dırmanın cezasını kimlerçekecek?
Elbette halk..
Ve özel sektör.
Ozel sektor, kendi bindıği dalı kesmek pahasına da ol-
sa gözü kapalı yuptıyor Bu gidışle ulke bır bataklığa
dönüşebihr. Terörle kana bulanan kentsel cangıllarda,
iş dünyasının güvenliğini sağlamak olanağı var mı
9
3ugün Türkiye'nin karayolları bir mezbaha gibidir,
kan gövdeyi götürüyor; en pahalı ulaşımda, yalnız para
değil, can da yitiriyoruz: yine de demiryollarına sövüp
bildığımizi okumakta sonuna kadar gideriz
•
Sol, Türkiye'de kendini hızla toparlamalı, topluma lo-
komotif olabilmeli.
Eğer bunu yapamıyorsa ve neoliberalızmın kuyruğu-
na takılacaksa sol, kendı geleceğıyle bırlikte ulkenin
yarınlarını da açık arttırmaya çıkarmış demektır.
Birikim
Refah PamsTnta başansı ve insanm "anlam" arayışlan
ÖMER LAçjNER • Çöküşten sonra / Sosyalizmln geleceği
ABDULLAH YILMAZ • Siyasal bir parönin kaçmılmazlığı
üzerine TANER AKÇAM • Sol politHca dili üzerine düşün-
ceter TANIL BORA • DemokraUk sol ve sosyal demokrat
portreler NECMJ EROOĞAN • Sosyalizm, femlnizm ve ge-
lecek LYNNE SEGAL • Yenl gündem ANDRE GORZ • "Fırb-
nada kaybolmuş çocuk" EDUARDO GALEANO • Tuk-İslâm
sentezi SÜLEYMAN SEYFI ÖĞÜN • TSK'nm 'Kuzey Irak
Harekâö' Fiuz ÇULHA / FARUK ALPKAYA • Bomoz Kaydı
Cllt Göründü ÜMIT KIVANÇ • "SosyaBik" ve "billm" üze-
rine A ADNAN AKÇAY • Platon sanatçılan niçin dışladı?
MEHMET SERT • ROCk İle BİU6S METİN SOLMAZ •
Konferansı Izlenimteri ALI BULAÇ
Birikim Yayınlan
Klodürer Caddesı Uetışım Han No 7
34400 Cagaloglu lstanbul • Tel 516 22 60 B
ONEMLI BIR DUYURU
Cevırmem oiduğum ve halen satılmakta olan Osmanlı
İmparatorluğu Tarihi'nde, 1, 8 ve 10 numaralı hantalann, bılgım
dışında önemlı bır eksiklikle malûl olarak basıldığını fark ettim
Yayıncımı, bu eksıklığı -son süratle- gıdermesi konusunda
hemen uyarmış bulunuyorum. Okuyuculanmın, esen, söz konusu
harıtaları dûzeltılmıs bıçimleriyle kitaba eklenmiş olarak satın
almalannı; daha önce edınmiş olanların da'yayıncıya başvurarak
bunlan ıstemelennı nca ederim.
SERVER TANİLLİ
YAZDIĞI
YURT1AŞLIK BİLGİLERİ
Yayına hazırlayan
Nuran Tezcan
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad- 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Ödemeli gonderilmez.
Başvuru Sahıbının Imzası T«rih:
•îunıy.ıvcpiii';inı/.ı/>! K l\! ) A
ESKİDIKÇE
Ali Püsküllüoglu son sıırlermi ESKİDİKÇE adı altında topladı
Cem Yayınevı tarafından yayınlandı
AVARE KADIN
Ûnlü romancı Colette'in bu romanı LdtfO Ay tarafından
dilımize çevrıldi
Can Yayınlan.