23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15ARALIK1992SALI OLAYLAR GORUŞLER Kooperatifçiliği dışlayarak konut sorunu çözülebilir mi? Kooperatifçiliğin tarım alanlannı yok ederek Türkiye'nin giderek yok olan doğal zenginliğinin. biyo çeşıtliliğinin korunması karşısında bir tehdit oluşturduğu mesajının geçerliliği son derece tartışmalıdır. Doç. Dr. MİNE TEKELİ Gazi Üniv. İkt. ve İd. BU. Fak.Kooperatifçilik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi B annma gcreksınıminin, beslenmc. gıytnmc gıbı tcmcl bir gereksınım olduğu açıktır. Dünya nufus artış hızının bu- gün ulaştığı noktada. bannma gcrek- sinımının ıçcnğı ve önemını de değışık açılardan vorumlama gereğı doğmuş- tur. Dünyamızın nüfusu günde 250 bin. vılda da I00 miljon dola>lannda bir artış trendıne sahıp bulunmakta- dır Bu artışın gelışmış ve gelışmekte olan ülkeler ıçın oldukça farklılık gös- tcrmesı ıse bir başka olumsuz etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Geliş- mış ulkelerde binde 15 oian doğum oranı gelışmekte olan ulkelerde ıkıye katlanarak bınde 31 'c çıkmaktadır. Ülkcmızde de bınde 30 dolavlannda seyreden doğum oranının kısıntılı kaynaklann dağıtımını daha da çar- pıklaştırarak. konut sektorune aktan- lacak ka>naklar üzenndc de baskı >a- ratması doğal bir sonuçtur Yalnızca bu olgu bıle. konui sektoründe faa- lıyetıe bulunma gınşımlennc tüm ke- simicrcc vcrılecek dcstcğın önemını vurgulamava yctecektır. Üstelik gu- nümüzde konut eereksınımı. yalnızca fizıkscl bir bına anlamındakı bir bann- ma gereksınıminın çok otesınde bir içenk kazanmışken... Konut gereksinimını bugün tek başına fızıksel altyapıyla karşılama olanağı bulunmamaktadır Yanı sıra sosyal altyapıyı da hazırlama gereğı söz ko- nusudur: - Fizıksel altyapı: Elektnk, su. kanali- zasyon. yolgibı. - Sosyaİ altyapı: Eğıtim kurumlan (Okul. kreş. vs). kültürel ve sosyal et- kınlik merkezlen (Kütüphane. sine- ma. oy un salonu. park. spor salonu \ s) alışvenş merkezlen gibi. Anlaşılacağı üzere. konut gereksi- nıminın bir "toplu konut gereksinımı" bıçıminde algılanması. konut sektörü- ne yönelık duzenlemelerin amacı sağlaması açısından kritık bir öneme sahıptır. 1982 Anayasası"nda "Toplu konut uygulamalan desteklcnecektır" hükmününyeralmışolmasını ve I991 sonunda kurulan koalisyona dayanak oluşturan "Hiikumet ProtokohTnde "Toplu konut gınşimlenne özellıkle onem verilecektir'" (l) denılmesıni hep bu değışimın açık göstcrgeleri olarak görmek gerekır Öıe yandan. hem fi- zıksel hem de sosyal altyapıya oturtul- muş toplu konut turü bir konutlaşma- ya yaygınlık kazandınlmasıyla kalkın- ma da uyanlmış olacaktır Bılindığı gıbı. yalnızca ekonomik buyümeyi ba- şarma ülkc kdlkınmasını bdşarma an- lamına gclrrrcmektedır. Kalkınma ekonomik büyümedcn daha fazlasını gereklı kılmaktadır Bir ülkede sağla- nan ekonomik buyüme, a ülke halkı- nın daha ıvi bannması. beslenmesı, gi- yınmesıne ve daha kültürlü. bilgılı. eği- tımlı ve sağlıklı bir topluma dönüş- türülmesınc hızmet etmedıkçe bir kal- kınmadan da soz edilcmcveccğı açık- tır. Toplu konut uygulamalannın. konut sektoründekı çoziime yönelık arayış- lannın doğru bırçızgiye oturtulmasını sağlaması yanında kalkınmaya da hız- met etmesı. başanyla sonuçlandınl- malan gereğını de arttırmaktadır Bu gerek karşısında. toplumsal tabana davalı. kendı kendıneyardım vekendı kendine yeterlı olma esasknna dayan- dınlmış kooperatıf orgütlenme bıçımı- ni en uygun seçenek olarak değerlen- dirmek içın yeterli kanıta sahıp bulun- makladır. 19801ı vıllan ıçeren onyıllık dönemde ızlenen kooperatıf hareke! karşıtı polmkalar karşısında konut sektoründekı kooperatıflenn genleme' yerine ılerleme kaydetmesi de bu gorü- şümüzü güçlendirmektedır. Koopera- tıflenn konut üretimındekı payı bu on yılda iice katlanmış !980"de % 9 olan oran !990"da % 25'ı aşmıştır(2). Toplumsal tabanı gereksınen koope- raüfçılık hareketine gerekli dınamız- mın kazandınlması da doğal olarak. toplumsal uzlaşmanın başanlması ko- şuluyla bağlı kalacaktır. Bu bağlamda hükumet ıle karar mekanızmalannı yonlendırme gücundekı otekı odakla- nn kooperatıfçı harekete bakış açıları- nın yakından ızlenmesmde yarar bu- lunduğu kuşkusuzdur. Hükümetın kooperatıfçilik hareketı- ne ılışkm göruşlennın bızzat koopera- tifçılerimızce ahnması açsından ozel bir anlam kazanan 5 Mart 1992 tan- hindekı Turkkent yonetıcilennin zıya- retınde Başbakan Süleyman Demırel"- ınseslcndırdığıyaklaşımıcesaretvencı olarak değerlendırmek gerekır. Bızce dikkate değer bulunan bazı sozlenn burada tekrarlanmasıyla \enlen me- saja daha da netlık kazandınlmış ola- caktır. "Eğer kışınin başını sokacak evi, yıyecek ekmcğı, giyecek gıyeceğı. çoluk çocuğunu okutacak ımkanlan varsa.okışıdahamutludur Bırvarlık sahıbı olmayan kışılcnn kooperalıfler- deki bu beraberlıklen netıcesınde bir konuta kavuşmuş olması gayretlennı takdırle karşılıyorum. Kooperatıfte topluca. beraberce yapılan hızmetlenn de ülkeye çok şey kazandırdığını görü- yoruz. Bu çağdaş bir olaydır Gönlu- müzde olandır. Hepinızi tebrik edıyo- rum. Sızın düşuncelennız bızım başa- nmız ıçın de gayet yararlıdır Sızın bı- rikımlennızden. deneyimlennızden yararlanmak ıstemıyor değiliz." Ülke karar mekanızmalan üzennde etkınlık sağlama savaşından vazgeç- meyen ve son on yılın polıtikalannı bı- çımlendırdığı tartışmasız TÜSİAD'ın kooperatıf harekete yaklaşımı ısecıddı bir çelişki bıçimınde kendıni göster- mektedır En kısa surede bır ekono- mık ve sosyal konsey kurulması çağn- sında bulunan TLSİAD. bu gınşımi- ne kooperatıf sektor temsılcilennı de ortak etme gereğını görmezden gel- miştır Oysa kı Almanya'da hükümcte danışmanlık yapan Ekonomik ve Sos- yal Danışma KonseyTnın 60 üyesın- den 5"ı kooperatıf temsılcisıdır Yine Fransa'da. hukümet ıle halk arasında köpru ışlevı goren ve tum ülkeyi temsil ettığıne herkesın ınandığı bağımsız bir anayasal kuruluş olan Ekonomik ve Sosyal Konsey"ın üyelen arasında da kooperatıf temsılcıİen bulunmakta- dır. (3) Kamuoyunu bıçımlendırme yetısı herkesçe kabul edilen basının. toplum- sal tabana dayalı kooperatıf hareketı- ni dc bıçımlendirme yetısınde olacağı ortadadır Buna karşın. basınımız, ko- operatıf hareketı üzenndekı bu kntik etkınlığınin kendısine aynı ölçüde bir sorumluluk da yükledığının bilmcıne henüz ulaşmış gibı görünmemcktedır. Kooperatifçiliğın tanm alanlannı yok ederek Türkiye'nin giderek yok olan doğal zenginliğinin. biyo çeşıtliliğinin korunması karşısında bır tehdit oluş- turduğu mesajının geçerliliği son dere- ce tartışmalıdır. Kullanıcı sahıpliğınde ve denetımındekı yararlan kullanım esaslanna göre dağıtan bır ışletme ola- rak tanımlanan kooperatiflerde yarar- lann kooperatıfi kullananlann istıfa- desıne kullanım esasına göre sunulma- sı. ••malıyetme ış görmf" bıçimınde de ıfadeedilmektedır Buna göre. malıye- tıne ış görmeyı ilke edınmiş, kân arka plana ıtmiş bır orgütlenme biçimının. "çevrepahasına"kâretmegıbıbırçıkar hesabı ıçınde olduğu ıddıasında bu- lunmanın mantığını anlamada zorlan- mamız da doğal karşılanmalıdır. Üs- telık de Uluslararası Kooperatıfler Bırlığı (ICA), çevre koruma amaçh bır savaşı kesıntısız surdürme çağnsını kendisıne bağlı kooperatiflenn 625 mılyon dolaylanndaki üyesıneiletmiş- ken . Ve çok sayıda ülkede çevre ko- rumada kooperatiflenn etkın bır rol üstlenmiş olduklan yönunde ICA"ya bırçok bilgi ulaşlınlmışken .. Özetlersek. yapımı tamamlanmış her dört konuttan birinın kooperatıflerce ureüldığı ülkemızde kooperatıfler. ko- nut sektöriindeki etkınliklerini ve bu alandakı potansıyellen kanıtlamışlar- dır. Şimdi yapılması gereken ıse konut sektoründe. varlık bulan kooperatıt olgusunu yaşatma yonunde her tür desteğın venlmesıdır. Anımsatalım. 1987 yılında Bırleşmış Mılletler Genel Sekretennın Genel Kurula sunduğu raporda da "Kooperatiflenn toplum- sal ve ekonomik kalkınmanın hızlan- dınlmasında ve gelınn daha adıl dağı- tımında en etkılı araçlardan bin ol- duklanna daır somut kanıtlar vardır" göruşü dıle getinlmıştır 1) Muammcr Nıksjrlı. 'KonutU llgılı Vcrp Bağı- ^ıklıMjn Sürmclı Kcnt Koopcratıfçılıâ. Sa\ı 24-28. Şubjl-Hjflran 1992 s 20 2) Prof Dr Ccvjt Gcray. •Son On Vıllık Donemdc Konul Ürclımınde Kooperalıflenn Pavı Buvudu". Kcnl Koopcrdtıfçılıp Savı 24-2S Şubal-Hdzıran 1992 s 2 "*) 6X ıh Inlcmatıondl Co-opcnıüvc Day. Mcssagc fron ıhc ICA. RCMC» of Imcrnatıonal Co-opcra!ı- on \ o m . No 2 1990 s ~H ARADABIR Yard. Doç. Dr. MUALLA BILGIN Öğrenci Velileri Derneği öğrencı Velileri Derneği, 2 Şubat 1992 tarihinde aynı sütunlarda Sayın Pınar Bıngöl tarafından kamuoyuna duyuruldu. Ben de yoğun ilgım ve öğretmenlik boyunca duyduğum gereksinim sonucunda "Okul ile Aılenın Iş- bırlığı ve Sorunları" konulu bır araştırma yaptığım için tartışmaya katılmak ıstedım. llk egıticıler olmalarının yanı sıra eğıtsel gorevleri okul kapısında bıtmeyen ana babalann eğıtime ilışkin kararlara katılmaları, elbette kı çağdaş yaklaşımın bir gereğıdır Ounya ülkelerıne bır goz atıldığında bu konu- da ilginç uygulamalara tanık olunmaktadır Isveç ve Ka- nada'da, okul aıle bırliklerı ulusal duzeyde de örgütlen- mhiştir. Finlandiya'da, okul yönetımınden sorumlu olan mudürler kurulunun üç uyesi, ogrenci ana babasıdır. öğrencı ve ana baba kuruluşları, Guney Kore'de yukse- köğretim düzeyinı de kapsamaktadır. Iskoç sistemi, okuldan şıkayetı olan ana babalann, kımliklerınin gizli tutulacağı guvencesiyle başvuruda bulunabılecekleri bir "güvenlık kurulu"na sahıptır Kanada Saskatchevvan eyaletınde ana baba hakları belirlenmıştır. Bunlar arası- nda, "çocuğunun eğitimine ılgisız kalma" hakkı da bu- lunmaktadır Onlara göre okul etkınliklerinin okul ıleço- cuk arasında olduğunu düşünen ana babalara saygı gösterilmeli ve bu durum. okulla ilgılenmek isteyenlerin haklarına karşı çıkmak ıcin bır mazeret olarak kullanıl- mamalıdır. Norveç'te 1982'de başlatılan pilot projenın amaçlarından biri de "ana babanın okula ilişkin rolünü edılgen (pasif) gözlemcılıkten etkin (aktif) katılımcılığa doğru değıştırmek'tir. Okul aıle isbirlıği, uluslararası duzeyde ise kısa adı EPA olan Avrupalı Ana Babalar Birlıği (European Pa- rents Assocıatıon) ıle temsil edılmektedir. EPA, değişik uluslardan oluşan, politik ve dinsel açıdan yansız, kâr amacı gütmeyen bir ana baba örgutlerı konsorsiyumu- dur. Türkiye'de okul aile birlıkleri, 1947 yılından bu yana yükseköğretim dışındakı tüm okullarda orgutlenmiş bu- lunmaktadır Ankara merkez ilçelerindekı 58 ortaokulda yaptığım araştırma da okul aıle birlıklerine yonetmelık- çe verılen gorevlerın yoneticıler, öğretmenler ve ana babalar tarafından gereklı bulunduğunu ortaya çıkar- mıştır. Ancak gorevlerin uygulanması konusunda görüş farklılıkları olduğu görülmüştür. Bulgular soz konusu gorevlerın araştırmaya katılan yonetıcı ve ana babalara gore uygulandığı, oğretmenlere gore ise uygulanmadı- ğını gostermektedir Ayrıca öğretmenler, bu durumun nedenıni ana babaların yetersizliğine başlamışlardır. Okul aile ışbırlığı konusunda karşılaşılan sorunlar "ana baba eğıtimi", "evziyaretleri", "yonlendırme" ve "yaşam boyu eğitım" alanlannı kapsamaktadır. Araştır- ma sonucunda, tarafların uzlaşma ıçinde oldukları "yıl- lık etkinlık programlan" hazırlanması, daha iyı bir ıleti- şim içın "duyarlık eğıtımı" sürecındenyararlanılması ve sıstemin "katı merkezıyetçı yapısı'ndan kurtarılması önerilmiştir. Boylece, okul aile bırliklerı deyerel, bölge- sel ve ulusal duzeyde temsil edilebilecektır Göruldüğu gibı araştırmamızın bulguları Türkiye'de 'Öğrencı Velileri Derneği" bıçimindekı örgütlenmeyı desteklemektedır Konuya gönül vermiş bır kişı olarak derneğın ulke genelinde yaygınlaşması ve özlenen dü- zeye ulaşması umuduyla tum emeği gecenleri kutluyor •e başarılar dilıyorum. TARTTŞMA Öğretmeneekiş!.. | ^ ğm 1% /• I ^k ğ • illı Eğitım Bakanı Sayın Köksal Toptan"ın "oğretmene konusundakı açıklamalannı basın organlanmızdanokuduk. Bu açıklamay a göre öğretmlen kcndı evınde öğrencılenne ders vcrebılecek. Aynca özel dershanelerde de ücretlı ders gorevıalabılecek. Sayın Mıllı Eğitım Bdkanı'nın iyı niyetınden. oğretmene bırşev ler v erebılmek ıçın ıçtenhklıçabalar harcadığından hıç kuşkumuz yok. Ancakzdevletın veremedığır.ı öğrencileryada ozel dershaneleraracıhğİyla oğretmene vermeye çahşmak bu kutsal mesleğın onuru ile ne olçüde bağdaşabılır Sonra tum oğretmenlere özel ders vereceğı oğrencıyı. ek ders alabıleceğı özel dershaneyı nereden bulacaksınız? Daha onceki y ıllarda böyle bır uygulama vapıldı. Devletın resmı okullannda görevli öğretmenler özel dershanelerde ücretli ders alabıldıler. Ancak öğrencılenn bazı özel dershanelere kendi oğretmenlen tarafından adeta bırmeta gıbı pazarlanmasının doğurduğu eğıtımle bağdaşmayan sonuçlar üzerine bu uygulamadan vazgeçıldi Bıze göre öğretmenı ek ış ve benzeri şeylerle meşgul etmeye çalışarak zaman kazanmak mesleğın saygınlığına göjge düşüreceğı gıbı. Eflatun'un '"Öğretmenlik Tann mesleğıdir" biçimındekı tanımîaması ile de bağdaşmaz. Bütün bunlan bır yana bırakarak. gelın öğretmenlerin tümünu kucaklayacak bir personel yasası çıkarmak suretiyle onlann maddı sorunlannı ortadan kaldıralım. Ramazan Bilir OKURLARDAN Çam devirmek!.. Geçtığımizgünlerdeyenı kurulan illenmizi tanıtan bir azı dizisı çıkmıştı.Yazannın kım olduğunu inımsayamadım. Ama Cumhunyet gazetesine akışmayan çam dev irmeyi nasıl yapünız? Kınkkale iinın etnik yapısı. "Kürtler. Lazlar" vb. devam ediyor. ..azlar ile neyı kastediyorsunuz? Bir Ankaralı için tüm <aradeniz Laz!. BirZonguldaklı ıçın Lazdaha Doğuda. 3u değışen kavram ıle Laz kım?Türkiye'de nerede? Yazı lıasınde sözü edilen Doğu Karadeniz ıle Orta <.aradenız'den gelen tüm Karadenızlılen Laz katagonsine sokan bır kımse Cumhunyet okulundan nezun olamaz Laz olmak ayıp değil suç değıl. Ancak Turkıyede Laz vatandaşın sadece Rıze ilinin bir »lümünde ve Artvın ılının bır bölümünde bulunan atandaşlanmızın etnik adıdır. Yoksa Gıresun'dan ya da )rdu'dan Ankara yöresıne gelen vatandaşlanmızın sözde Aı "Laz" olsa bıle etnik gruba sokulamayacağının azara hatırldtılması gerektiğıne inanıyorum. Fahri Erdem Sigortası Si- gortalı kişinin, her ne ne- denle olursa olsun, hastalık ya da kaza sonucu yaşamı- nın sona ermesi halinde geride kalan- lara toplu bir tazminat ödenir. O Artırım Sigortası Sigonalımn 10 ya da daha uzun süre prim ödeme- sine karştltk, kendi sağlığında toplu bir parayı alabilmesidir. Sigortalı isterse yaşlılığını bekler ve toplu tazminat ye- rine hayat boyu emeklilik geliri de ala- bilir. Önümüzdeki on yıl içinde Isviç- re Frankı'nın ulaşacağı rakamla- rı bileı lediğimizden, bunu göz önüne alarak bır çalışma yap- mak mümkün değildi. Ancak geçen on senede, Isviçre Fran- kı'nın Türk Lirası karşısındakı değişken değerini bildiğimiz için, on yıl önce başlamış olsay- dık bugün nereye varacağımızı kolaylıkla görebiliriz. Ekteki İsviçre Yaşam Sigortası başvu- cu formu doldurulacak, herhangi bir postaneden Isviçre Sigorta'nın 358215 no'lu posta çeki hesabına 500.000 TL. yatırılacak. Paranın alındı makbu- zunun fotokopisi ile başvuru formu İsviçre Sigorta A.Ş. İstikJal Cad. Zam- bak Sokak No: 4/1 Beyoğlu 80080 İS- TANBUL adresine posta ile gönderi- lecek. Paranın PTT hesabına yattığı andan itibaren İsviçre Yaşam teminatı- na sahip olacaksınız. Poliçenizin size ulaşması için postada geçecek süre dü- şünülürse poliçenizin bir ay sonra eli- nizde olacağını söyleyebiliriz. Tel: (9-1) 310 49 50 (20 hat) 310 75 50 (12 hat) İSVİÇRE YAŞAM ^ YaşamQ Artırım Sigortası İ İ S V İ Ç R E F R A N K I ' N A E N D E K S L İ KOŞULLAg Sağlıklı 18- 55 yaşındakı herkes, En az 10 yıl süreli, Çocuğunuz, torununuz için geçerli, Primler: Yıllıkpeşin: 12OO.-Fr. 2 Taksitte: 605.12 Fr. 4 Taksitte: 303.85 Fr. Birden fazla poliçe olanağı... Yıl 1 ? 3 4 5 6 8 9 10 1983 1984 1985 1986 1987 1988 19S9 1990 1991 1992 varsayım 11 1993 tsv. Fr. Kuru 94.91 130 53 172 13 279 51 464 60 787 66 1207 87 14.97.97 2292.91 3745.16 6000 Her yıl ödenen prim 113.892 156.636 206.556 335.412 557.520 945 192 1 449 444 1 797.564 2 751.492 4 503.204 7.200.000 Toplam prim (TL) 113 892 270.528 477.084 812.496 1 370.016 2 315 208 3 764.652 5 562.216 8 313.708 12.816 912 20.016.912 Ölüm kapitali 1 138.900 1 566 360 2 065.560 3 354.120 5 575.200 9 451 920 14.494 440 17.975.640 27.514 920 45.032 040 72.000 000 Satın alma değeri Garantı edilen .. 453.013 1 091 956 2 428 079 5 192 129 9 669 374 14.183.154 25 181.655 47 000.035 85.029.180 Kâr pa>lı 497.399 1 171.035 1 589.839 5.739.340 10.861 541 16.196.816 29.246 067 55.533 832 102.245 760 İSVİÇRE YAŞAM SİOORTA SİSTIMİ BAŞVURU FORMU Slgorta l aptıracak Kıjının Adı So\adı Doğum Yen \e Tarıhı Ev Adresı Pnnı Tahsılan Içın Başvurulacak Adres • Prım Odeme Tûru ödemeŞeklı Posta Çekı D Kredı Kartı • Kan Turu KartNo Yıllık D 1,200 tsv Fr _ Td. No. Td No. 6Ayhk D 6(B 12 tsv Fr 3Avbk C 303,85 Is\ Fr D \1SA • MASTERCARD EUROCARD Banka Adı V«Je Banka Tahmat Mdttubu D Sıgortadan faydalanacak kışı, sıgortayı yaptırandan başkası ıse (çocuk-conın), lurfen âçıklayımz _ _ _ _ . _ „ „ „ _ _ — _ „ . Yukarıda verdığun bilgılerın doğru cJduğunu \e başvurum sırasmda redavı altmda olmayıp sıgonalannıava manı bır hastaltğım bulunmadığını be>an edenm îsvıçre Sıgorta'nm 358215 No 1u Posca Çekı hesabına yatırmış oiduğum 500 000- TL tutanndakı PTT makbuzu ekiedır Kredı Kartı de odeme >apacak kışıler ıçın Henkı taksıılennun odenmesınde Q vıllık 1200 îsv Fr D airı aylık 605 12 İsv Fr D uç avlık 303 85 In Fr Merkez Bankası Dovtz Satı^ kuru uzennden Turk Lirası olarak, vadeiennde kredı kartımın hesabına borç kaydedılmesım onaylarım PENCERE Lokomotif ve Sol... Bır ulkenın gelismışlik düzeyinı saptayabilmek içın ceşıtlı gostergeler var. Ülaşım, bunlardan bırı Eğer yuk ve yolcu tasımacılığı karayolu ıle demıryolu arasında dengelı bıcımde paylaşılmışsa, o ulke endüstri devrımını çoktan gerçekleştirmış vegelışmıştır Karayo- lu buyuk çapta ağır basıyorsa, o ülke daha endüstri dev- rımını gercekleştırememıştir; çok kullanılan deyimiyle gelışmektedır Bırıncıye ornek. Kuzey Amerıka ve Avrupa; ikıncıye ornek Latın Amerika ve Türkıye • Sanayi devriminde ılk aşama buhar dönemıydi, kö- murlu lokomotif bulununca demıryolu 19'uncu yuzyılda ortalığı sardı Petrol devreye girince karayolları geliş- meye başladı benzınlı arabalardan geçılmez oldu Ama gelışme durmuyor kı. Demıryolu buhar gucunu bır yana bıraktı, akaryakıtla ya da elektrikle çalışan trenler gundeme girdi. Batı bu kez de demıryolunda devrım çağına doğru ilerlıyordu Nıtekım 21'ıncı yuzyıl Avrupa'da 'hızlı tren'\er\n çağı olacak, demıryolları kıtanın ekonomik coğrafyasını de- ğıstırecek, yenı tasarımlarına gore Parıs-Londra arasın- da Mans tunelını kullanacak bır tren ıkı metropol arasını bır kahve ıçımı kadar kısaltacak. Daha şımdıden Fransa da Parıs-Lyon yadaStrasbourg-Parısarası 'hızlı tren'le ikı-uç saate indı Hızlı tren saatte 500 kılometre yapıyor, neredeyse ucağa yetışecek Demıryoİu tasımacılığı, karayoluna oranla daha us- tun çevreyi daha az kırletıyor, daha ucuz, daha güvenli, daha hızlı ulasımı sağlıyor Oysa vızyon sahibi' olduğu ilerı sürülen Cumhurbaş- kanı Özal nediyordu - Demıryolunu komunıstler ıster AT (Avrupa Topluluğu) 21'ıncı yuzyıla demıryolunda buyük tasarımlarla girıyor. • İstanbul-Ankara arası Türkiye ulaştmında omurgayı oluşturuyor; ama ıki kent arasında doğru durüst bır de- miryolu yok!.. Ikinci Dunya Savaşı'ndan sonra demıryo- lu düşmanı kesildik, nedenlerı de belli değıl mi1 . Yakup Kepenek"\n dünku 'Ankara Pazan' koşesini okumadınızsa okumanızı dilerım 1990'larTurkıyesı'nde KİTdüşmanlığı hastalıklı bırsürecegırmiştir. Batı'dada KİT'ler var, tıkır tıkır çalışıyorlar. Bızdeki KİT'lerın neden yozlaştıkları da bellıdır; ama ekonomının gereklerını he- saba katmadan, salt ıdeolojık nedenlerle KIT'lerı har vurup harman savurmakla bır yere ulaşamayız. Kırk yıldan ben demıryollarına bırçıvi çakmadık Hıç de lyi yapmadık . Şimdı Avrupa demiryolu çağına gırerken bızim elımız- de hantal bir yapı var, lokomotıfe duşmanlığımızın ceza- sını çekeceğiz KlT'lerin tumüne birden önyargıyla sal- dırmanın cezasını kimlerçekecek? Elbette halk.. Ve özel sektör. Ozel sektor, kendi bindıği dalı kesmek pahasına da ol- sa gözü kapalı yuptıyor Bu gidışle ulke bır bataklığa dönüşebihr. Terörle kana bulanan kentsel cangıllarda, iş dünyasının güvenliğini sağlamak olanağı var mı 9 3ugün Türkiye'nin karayolları bir mezbaha gibidir, kan gövdeyi götürüyor; en pahalı ulaşımda, yalnız para değil, can da yitiriyoruz: yine de demiryollarına sövüp bildığımizi okumakta sonuna kadar gideriz • Sol, Türkiye'de kendini hızla toparlamalı, topluma lo- komotif olabilmeli. Eğer bunu yapamıyorsa ve neoliberalızmın kuyruğu- na takılacaksa sol, kendı geleceğıyle bırlikte ulkenin yarınlarını da açık arttırmaya çıkarmış demektır. Birikim Refah PamsTnta başansı ve insanm "anlam" arayışlan ÖMER LAçjNER • Çöküşten sonra / Sosyalizmln geleceği ABDULLAH YILMAZ • Siyasal bir parönin kaçmılmazlığı üzerine TANER AKÇAM • Sol politHca dili üzerine düşün- ceter TANIL BORA • DemokraUk sol ve sosyal demokrat portreler NECMJ EROOĞAN • Sosyalizm, femlnizm ve ge- lecek LYNNE SEGAL • Yenl gündem ANDRE GORZ • "Fırb- nada kaybolmuş çocuk" EDUARDO GALEANO • Tuk-İslâm sentezi SÜLEYMAN SEYFI ÖĞÜN • TSK'nm 'Kuzey Irak Harekâö' Fiuz ÇULHA / FARUK ALPKAYA • Bomoz Kaydı Cllt Göründü ÜMIT KIVANÇ • "SosyaBik" ve "billm" üze- rine A ADNAN AKÇAY • Platon sanatçılan niçin dışladı? MEHMET SERT • ROCk İle BİU6S METİN SOLMAZ • Konferansı Izlenimteri ALI BULAÇ Birikim Yayınlan Klodürer Caddesı Uetışım Han No 7 34400 Cagaloglu lstanbul • Tel 516 22 60 B ONEMLI BIR DUYURU Cevırmem oiduğum ve halen satılmakta olan Osmanlı İmparatorluğu Tarihi'nde, 1, 8 ve 10 numaralı hantalann, bılgım dışında önemlı bır eksiklikle malûl olarak basıldığını fark ettim Yayıncımı, bu eksıklığı -son süratle- gıdermesi konusunda hemen uyarmış bulunuyorum. Okuyuculanmın, esen, söz konusu harıtaları dûzeltılmıs bıçimleriyle kitaba eklenmiş olarak satın almalannı; daha önce edınmiş olanların da'yayıncıya başvurarak bunlan ıstemelennı nca ederim. SERVER TANİLLİ YAZDIĞI YURT1AŞLIK BİLGİLERİ Yayına hazırlayan Nuran Tezcan 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad- 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gonderilmez. Başvuru Sahıbının Imzası T«rih: •îunıy.ıvcpiii';inı/.ı/>! K l\! ) A ESKİDIKÇE Ali Püsküllüoglu son sıırlermi ESKİDİKÇE adı altında topladı Cem Yayınevı tarafından yayınlandı AVARE KADIN Ûnlü romancı Colette'in bu romanı LdtfO Ay tarafından dilımize çevrıldi Can Yayınlan.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle