15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imıiyaz sahıbı: Berin Nadi • Genel Ya>ın Yonetmenı Özgen \nr • Genel Ya>ın Koordinatoru Hikmet Çetinkaya • Yazı Işleri Muduru Celal Başlaagıç * Görsel Yonetmen: Ali Acar • Duzenleme Mustafa Saglamer • Ankara Tetnsılcısı Cuneyl Arcajurek Haber Muaurlen Mustafa Balbay, Işık Kansu Izmır Temsıleı V Serdar Kmk Adana Temsılcısı: Çeüa Yigenoglu Istanbul Haberlerı: Şenay Kalkaa Dış Haberler: Ergun Balcı Iş-Ekonomı: Şukran Ketenci Yurt Haberleri: Mehmet Saraç Makaleler: Sami Karaom Spor Abdülkadir YucHman Du- zeltme: Abdullah Yazıcı • Muessese Müdur V Erol Erkut • Koordinaıör: Ahmet Konılsan • Muhasebe Bulent Ytner • İdare: Hoscyin Gurer • tşletme Onder Çelik • Bilgi-tşlem: Nail tnal • Bilgısayar Sıstem: Moruvet Çiler • Reklam. Reha Işıtman Basım. Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecılık TA.Ş • Yayımlayan; Yenı Gun Haber Ajansı Basıfc ve Yayıncılık A.Ş Turkocagı Cad. 39/41 Cagaloğlu 34334 Ist. PK: 246 Istanbul Tel 512 05 05 (20 hst), Telex 22246, Fax. (1) 513 85 95 • Burolar. Aakan: Z Gökalp Bh Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-4'', Telex. 42344, Fax: (4) 433 05 65 • tzmir H. Zıya Bh. 1352 S 2/3 Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa: Inönu Cad. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex. 62155, Fax (71) 59 25 78 TAKNİM I5ARALIK. fmsak 5 42 Güneş 7 14 Öğie 12 04 îkındi 14.23 Akşam 16 43 >atsr 18 10 Yunanlılardan Savarona'ya övgü • VTİNA(AA)- ^ unjnıstdn'ınondcgelcn ga7ciclcrındcn Elefterotıpia. Atutuı k"ün Sa\arona'yı "duny unın cn ıhtışamlı dört cfsaneu vatından birisı olarakgostcrdı. Eleflerolıpıa'nın pazarckı "Epsılon""dcrgisındcycr alan"efsanevı vatlar" libicsındc Sav arona"dan başka ünlü Yunanlı armatör En>totclıs"ın"Hnstına'".eskı Yugoslavsa Dc\let Başkanı Tıto'nun "Pot Gorka"" ve eskı Doğu Almanya"nın Dc\ lct Başkanı Honccker'in "O\l/cland"ı veraldı Büyükşehir, feunaltiyor • VNKARA(AA)- Ankaradaıniıhar gırişimındc bulunanlann iiçıe bırının dğrencı. yüzdc 60'ının bckarolduğu. bunlannyu/dc50\ınin 15-24 va^grubunda veraldığı tvlırlcndı. İntıhar ola\ lannın. cn çok haziran \c ağııstos a\ lannda görüldüğu bıldmldı Ankara LnKcrsıicsiTıp FııküllCM'nın Ankara'da bıılunan9hasianc\caıt 1991 NilıacıİMMMskayıtlanna dayanarak yapuğı çjlışmava eoı c. başkcntıe 1 7 Ocak-31 Aralık 1991 lanhlcrı arasındakı 1 ullık surcdc. 12-7( I \ a^ arasında. bın 901 ınııhargırişımınc rasllandı. Bunlardan-bın24l"ını kadınlar,645"ını iscerkekler oluşturdu Sojjuk alenjisi • İZMİR(AA)-So|uğa karşı duyarlı bünyelcrde ortayaçıkansoğuk alerjısınin. tcdavisinin, bulunmadığı bildirildı. Ege LnıvcrsııesıTıp Faküllesı İmmünolojı Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tomns Kabakçı. AA muhabirinın sorulannt yanıtlarken. soğuğa karşı aşın duyarlılığı bulunan bazı kışılenn. vücut ısısı olan 37 dcreccnın 15-20 dercccdaha altındaki ısı karşısında v ücullannda kabartılar ve kaşıntılar olduğunu kaydettı. Kabakçı. şunlan söyiedı: "Duyarlı bünyelcrde. soğuk hava, soğuksuverüzgarlı havalarda alerjı ortaya çıkabilır. Özellıklevücudun açık bölumlenndeveyüzde görülen belırtiler.morarma. şişme. kaşıniı olarak gelişebılır." Amansız rekabet • ATİNA(AA)- *> unanıstan'ıniyıbırpazar oldıığunu belirleven Amerikan Fasi food şırketlen y atırım ıçın sıraya gırdı. "Wendy's"."Mc Donalds" ve "Kentucky Fried Chıcken"den sonra şimdıde""BurgcrKing"ve "'Arby's" ılk aşamada Atına'da şubc açma hazırlığı ıçindeler.'"A\ rupa'nın hamburgen" olarak bılınen ••Wınıp>'s'"dayakında spesyalıtelerini Yunanlılara tattıracak. Buarada. ABD'nın ikı fast food devi "NVendyY've"Mc Donalds" Atina'da "gerçekten amansız"" bir rekabet sürdürüyorlar. Kanserli sigara tipyakileri • NEl DELBERG (ANK A) - A\rupa"dakikanser olaylanndan üçte birinin sigara alışkanlığından kaynaklandığı belırlendi. Alman Kanser Araştırma Merkezı Başkanı Prof. Harald Zur Hausen. Neidelberg"de düzenlenen birpaneldeyaptığı açıklamada, ölümle sonuçlanan kanser hastalıklannda erkeklerde > üzde 40"ına. kadınlarda i«e yüzde?"sine sigara kullanımının neden oldıığunu bildırdı. Romatizma yağmuru sever • ANKARA (LBA)-Prof. Dr. Mesul B. Atay. " Romatizma aslında bır hastalık değildir. Kas-ıskelet ststcmını ilgılcndıren birgrup hastalıktanoluşur. Bırde unutulınasın kı romatizma yağmuru sever"dedı. Atay. hareketsıstemını ilgilendiren birgruphastalığın "'romatızmal hastalık" adı alunda incelendığini belirterek. ""Bu grup içinde yer alan hastalıklarda, hastaların şıkayetleri benzcrlık göstenr. Eklcmlcrdcağn, şışlik, ısı artışı vehareketettırmekte giiçlük. kasağnları: boyun. sırt, bel ağnlan olarak sayıldbilîr"" dedi 120 ülkede gösterilmekte olan Susam Sokağı yayınına 'kültürümüze uygun değiF gerekçesiyle son veriliyor Kırpık e Canavarı aıtık vok• Uzmanlara göre TRT'nin " kaprisler ve kişisel hesaplaşmalar" yüzünden üretimini durdurduğu "Susam Sokağı" programını 6 ay izleyen okul öncesi yaş grubundaki çocuklar. bu süre içinde bir buçuk yaş büyüyor; harfleri tanı- yor, sayı saymayı.kendine güveni. çevresiyle ilişki kurmayı, dişlerini fırçalama- yı öğreniyor. Hatta bazılan okumayı bile söküyör. soy. Semra Özal'ın GAP Böl- gesi'ne ılk gıdışınde tercüman yardımıyla konuştuğu çocukla- nn bır sonraki gidişinde Türkçe konuştuklannı görünce şaşınp kaldığını. sorduğunda ıse "Su- sam Sokağı"ndan öğrendikleri- nı anlattıklannı bızzat kendısi- nın söylediğıne dıkkat çektı. ""Susam sokağf'nın izleyıcıleri- nın valnız okul öncesi çocuklar olmadığını belirten Ansoy. program saycsinde yurtdışında Turklerle evli olan yabancılann Türkçe öğrendiklerini. bu ara- da yaşlılann ve unıversıte öğ- rencilerinin bile programın bazı parçalannın tutkunu olduklan- na tanık olduklannı belirtti. TRT'nin programa ılışkin aldı- ğı bu karan "keyfi"' olarak nite- leyen Ansoy, "Bu programın maliyeti yaklaşık 1.5 milyar li- ra. yani çok masraflı bir vapım değU Benim TRTden aynlma- mın nedenlennden bın de bu oldu zaten" dedı. tstanbul Haber Senisi - Tür- kıye'de okul öncesi yaş grubu ıçın hazırlanan CTVV-TRT or- tak yapımı "Susam SokağTnın üretımine TRT tarafından son verildı. Ancak TRT. "Malıvetı yüksek". ""Kültürümüze uygun değü"' gibı gerckçelerle üretımı- ni durdurduğu programın ge- çen yıllarda hazırlanmış olan 260 bölümünü ısıtıp ısıtıp mı- niklere sunmaya devam ediyor Uzmanlar ıse, TRT'nin ku- rumdakı bütçe darlığına çozüm olarak. çocuk programlann- dan kesintı yapmasını büyük bir haksızlık olarak nitelıyor. Brezil>a dızılen ve ne öğreıtığı belirsiz dizılcr varken. okul ön- cesi yaş grubunun eğıtım açığı- nı kapatan Susam SokağVna dokunulmasının yanlış bır ka- rar olduğunu belirten uzman- lar, programın çocuk başına maliyetinin 300 lira olduğuna dikkat çekerek. kültürümuze uygunluk konusunda da. kan. şiddet. kelle kesme veölüm sah- neleriylc dolu "He Man"" ve "Voltran" çocuk programlan- na bakmanın yeterli olacağını söylüyorlar. Okumayı öğreniyor Uzmanlara göre. TRTnin " kaprisler ve kişisel hesaplaşma- lar" yüzünden üretimini dur- durduğu "Susam Sokağı'" programını 6 ay izleyen okul öncesi yaş grubundaki çocuk- lar. bu süre içınde bır buçuk vaş büyüyor; harflen tanıyor. sayı saymayı kendine güveni. çevre- siyle ilişki kurmayı, dişlerini fır- çalamayı öğreniyor Hatta ba- zılan okumayı bılesöküyor. Türk Pşıkolojı Derneği ve Boğazıçı Ünıversılesı Psıkoloji Bölümü'nce. B.Ü. Turgut No- Kırpık yan Salonu"nda düzenlenen ve bölüm başkanı Prof.Dr. Çiğ- dem Kağıtçıbaşı"nın yönettiğı bu toplantıda. halen daha önce- den hazırlanmış bolümlerinin göstenldiğı "Susam Sokağı"" adlı çocuk programının üretı- mınin TRT tarafından durdu- rulmuş olduğu açıklandı. Prof. Dr. Kağıtçıbaşı. çocuklannın yüzde 98'inin okul öncesi eğı- tım olanağı bulunmayan Tür- kiye'de. eğitıcı özellığı araştır- malarla saptanmış "Susam So- kağı"nın üretimının durdurul- masını üzüntüylc karşıladık- lannı söyledi. "Susam Sokağı"- nın baş prodüktörü ve Ankara Televızyonu Çocuk ve Gençlık Programlan Müdüru olan. an- cak birsureönceTRTden ayn- lan Canan Ansoy ıse. "Çocuk gelişim uzmanlanyla ortaklaşa hazırlanan programın çocuklar uzennde ne kadar yararlı oldu- ğu Semra Özal'ın kayıtla- nnda bile yer alıyor" dedı An- Çocuklara haksızlık ODTÜ Psıkoloji Bolümu Öğretim Üyesi Doç. Dr Naıl Şahin de, "Susam Sokağı"nın okul öncesi yaş gnıbu üzerinde- ki etkilerini belirlemek üzere 1990yılında Ankara'da yapılan bır araştırmanın sonuçlannı açıkladı. Şahin. son derece yararlı ve TRT ıçın son derece önemli programın TRT ıçındekı kap- nslerle sekteye uğratılmış olma- sının çocuklara yapılmış bir haksızlık olduğunu savunarak şunlan söyledi. "Resmı ıstatıslıklere göre. Türkiye"de Susam Sokağı'ndan yararlanabilecek çocuk sayısı- nın 10 milvon civannda ve bu- na her yıl yaklaşık 1.5 mılyon Minik kuşun içindeki oyuncu eekim boyunca bir elini havada tutmak için didinip durmuştu. yenı çocuk ekleniyor. Okul ön- cesi eğitim konusundaki ıstatıs- tıklenmiz ıse Afnka ülkelennin bile gensınde Basında yer alan tahmınlere göre de ılkokula gi- demeyen çocuk sayısı yanm mılyon dolayında. Kaldı kı. kır- sal yöıelerde veya kentlerin ba- zı bölgelerindeki okullanmızın yeterli olmadığı da yıne yetkıli kışilerin demeçlennde yer al- makta. Susam Sokağı. bu boş- luğu doldurmak üzere ilk kez bilinçlı olarak 130 uzmanın ka- tılımıyla hazırlanmış ve alt \apı zorluğuna karşın. belirlediğı "zı- hınsel, sosyal. sağlık. çevre ko- ruma \e çevre bılıncı" hedeflen- ne ulaşmış bir programdır. Ço- cuklann neredeyse tamamının dıkkatle, severek ızlediğı bu program. özellikle düşük sos- yo-ekonomik grupta yer alan, ana okuluna gidemeyen çocuk- lann okul öncesi eğitim açığını kapatma konusunda başanlı olmuştur Araştırmalar. 6 aylık Susam Sokağı yaymı ıle çocuk- lann. çevrelerinden öğTenecek- lerinin üç katını öğrendiklerini A/ ortaya koymuştur. TRTnin bir magazin programından 20 kat daha ucuz olan böylesi bir programın üretimini durdur- muş olması, ülkemızdeki okul öncesi yaş grubundaki çocuklar ıçın büyük bır kayıptır. " "Susam. Sokağı TRT için lükstür" görüşünü de Şahin şöyle yanıtladı: " Bu bir lüks değil, bır zorun- lulııktur. Kaliteyi yakalamak ıçın TRT bu luksü göğüslemek zorundadır. Susam SokağVnın "misyonu' gözönüne almdığın- da. sağlanan imkânlar "devede kulak" kalmaktadır. Susam So- kağı yerine, baştan savma bır program ortaya çıkarsa. asıl o zaman lüks olur Unutulma- malıdır ki, bu ortak yapım ka- rannı TRT vermiştir ve 1987 yılında sözleşmeyı imzalarken yükümlülüklerini de hesapla- mıştır." 1994'tebitecekti 120 ülkede gosterilen Susam Sokağı. Türkiye'de de 1989 ve 1990 yıllannda 260 bölüm ola- rak hazırlandı. Yabancı isimler ve şarkılar Türkçeleştirildi, he- defler ülke koşullan göz önüne alınarak arttınldı. Yüzü aşkın psikolog, pedagog, yazar, çe- virmen. beslenme uzmanı ve oyuncu teknik ve ekonomik zorluklara göğüs gererek prog- ramı kısa zamanda bıtinp bir de uluslararası ödül aldı. Kır- pık, Güleç ıkışer kışi tarafından oynandı. Kuşun ıçındekı oyun- cu çekim boyunca bir elini ha- vada tutmak için dıdindi dur- du. Bu bölümler bugün de T\ r kanallannda gösteriliyor. An- cak uzmanlar, CTW ile yapılan sözleşmenin I994'de biteceğini, üstelik bu süre içinde aynı prog- ram parçalannın tekrar tekrar göstenlmesi sonucu programın çocuklar üzerindekı etkisinın azalacağına dikkat çekerek, bu konuda geç kalınmadan bir kampanya başlatılması gerekti- ğini düşünüyor. Eksi 25 derecede yaşayan bakteriler var Donmuş gıdalarda üreyen bakteriler • Gıdalan soğukta saklamanın bütün gıda zehir- lenmesi yapan bakteriler için geçerli olmadığını vurgulayan Doç.Dr. Mehmet Karapınar, örneğin Yersinia Enterocolitica veya Listeria Monocytoge- nes gibi bakterilerin buzdolabında rahathkla üreye- bildiklerini söyledi. ASUMAN A B A a O G L U ~ İZMİR - Gıdalan soğukta ve dondurarak saklama yöntem- lerinin bütün bakteriler ıçın gü- venilır olmadığı bıldinldi. Egc Üniversıtesi Mühendıslık Fa- kültesi Gıda Mühendısliğı Bö- lümü'nde yapılan bır deneyde baa bakteriierin kıymalarda eksı 25 derecede altı ay boyunca canlılıklannı koruduklan belır- lendi. Aynı çalışmaya göre eksı 2 derecede ise bu bakterılenn üreyebildikleri görüldü. Gıdalan soğukta saklamanın bütün gıda zehirlenmesi yapan bakteriler için geçerlı olmadığı- nı vurgulayan Gıda M ühendis- lıği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Karapınar örne- ğin Yersinia Enterocolitica ve- ya Listeria Monocytogenesgibi bakterilerin buzdolabında ra- hathkla üreyebildiklennı ve gı- da zehirlenmesi başta olmak üzere çeşitli hastalıklara neden olabildiklerini söyledi. Bu baktenlenn hayvansal gı- dalar. yeşıl sebzeler, et ürünleri ve su gibi pek çok yerde buluna- bildiklerini kaydeden Doç.Dr. Karapınar. "Yapmış bulundu- ğumuz bir çalışmada analizi yapılan 100 içme suyunun altısında. 20 yeşil salata türü gıdanın ikisınde ve 20 kıyma ör- neğinın ıkisinde Yersinia Ente- rocolitıca bulunmuştur" dedi. Ev ve çiftlik hayvanlannın sağlıklı taşıyıcılar olabildıklen ve dışkı yolu ıle çevreye bulaştı- rabildiklen bu baktenlenn ke- sim sırasında da etlere bulaşa- rak et ve et ürünlennde bulun- duklannı anımsatan Doç.Dr. Karapınar, başka ülkelerde ya- pılan çeşitli çalışmalarda çiğ et- lerde yüksek oranlarda Yersi- nia Enterocolıtica'ya rastlandı- ğmı söyledi." Doç.Dr. Karapınar. bu bak- tennin kıymalarda değışık sıcaklık derecelerindeki gelişi- mıni incelemek üzere bir deney yaptıklannı anlatarak Yersinia Enterocolitica'nın eksi 25 dere- cede altı ay süreyle canlılığını koruduğunu vurguladı Doç. Dr. Karapınar. üç ayrı kıyma porsiyonuna bu baktennın ko- nulduğunu vc üç ayrı sıcaklıkta üremelennın incelendığini be- lirterek şu bılgılc vcrdı: "Dcneyler 5. eksi 10 ve eksi 25 olmak üzere üç farklı sıcak- lıkta yürütüldü. Beş derecede tutulan kıymada Yersinia En- terocolitica hücrc sayısı üç gün sonunda büyük oranda artış gösterdı ve bu sırada kıymada duyusal olarak bozulma sap- tandığından bu sıcaklıkta dene- ye devam edilmedi. Kıyma sü- reklı bakteri üretti. Eksi 10 derecede tutulan kıy- mada bakteri dört hafta boyun- ca başlangıçtakı hücre sayısını korurken. eksi 25 derecede altı ay boyunca canlılığını korudu, ancak altı aylık süre sonunda hücre sayısında bır mıktar azal- ma aöruldü." Smamut'undan dünyaya merhaba Annesmın sırtına yapışmış gördüğünüz bu mınık, henüz yenı doğmuş Asy atıpı küçük pençelı bır Susamuru. Sydney'deTaronga hayvanat bahçesınde ilk kezyuvasındançıkıp dışansını seyrediyor. Henüz ısmi bileyok. Mınık Samur. Avustralya Asy a ve Pasifık hayvanlannı bıraraya toplamayı hedefleyen planın parçası olarak Güneydoğu Asya'dan geçen Nisan ayında getınlen susamurlannın ılk yav rusu. (Fotoğraf: Reuter) Yapılacak testlerle özürlü çocuk doğumu engellenecek Annekarnmdâgeııetikıııııayeııe ŞEBNEM GÜNGÖR ANKARA -Akraba evlilıkleri. geç ya da erken yaşta hamile kalma. gebelikte gerek- li kontrollerin yapılmaması gıbı nedenlerle doğuştan sakatlıklann oldukça sık görül- düğu Türkiye"de, doğacak bebeğın sakat olup olmadığının belirlenmesi amacıyla bilimsel çalışmalar başlatıldı. Dünyada bir süredir uygulanmakta olan. anne kamı- ndakı bebeğe genetık test uygulaması sa- yesinde. artık Türkiye'de de anne adaylan özürlü doğum riski karşısında ınisiyatıf kullanma şansına sahip olacak. Ankara Dr. Zckai Tahir Burak Kadın Hastanesi'nde kurulacak genetik danışma merkezinde. riskli gebelik geçıren anne adavlan ve bcbekleri »enetik vönden kont- rol edilecek. Gebeliğın 21'ınci haftası dol- madan tamamlanacak testler sonucunda. bebeğin özürlü doğma nski sözkonusu olursa, anne adayı bu konuda uyanlacak ve bebeğıni hayata getinp. getirmemeye kendisı karar verecek Hastane Başhekımı Dr. Oya Gökmen. Türkiye'de bu tür testlerin sadece ıkı özel merkezde ve sınırlı şekilde gerçekleştırile- bildiğını beiırterek, " Merkezimızde anne karnındakı oebeğın kanından. annenin kann suyundan. bebek ile anne arasındaki göbek kordonundan örnekler alınarak. genetik açıdan kontrol edilecek. Bütün testler gebelığin 21'incı haftası dolmadan tamamlanacak ve özürlü bebek doğumu riski sözkonusuysa anne uyanlacak" dedi Merkeze. isteyen her anne adayının baş- vurabileceğını. ancak öncelikle durumu nskli görülen gebelerin bakıma alınacağını kaydeden Gökmen. risk grubuna. çok er- ken ya da geç yaşta hamile kalanlann. yüksek tansıyonu. şekeri. kansızlığı olan- lann ve akraba evlıliği yapan anne aday- lannın girdiğını söyledi Sakat doğumlann hem aileleri hem de tüm toplumu maddı. manevi her yönden olumsuz etkilediğını da ifade eden Gökmen. "Bu nedenle her türlü tetkik. hamıleliğın ilk haftalannda yapılmalı. Bebeğin sağlıklı yaşayıp. yaşa- mayacağından yüzde 100 emin olunmalı. Örneğin. kan uyuşmazhğı sözkonusuysa. bebeğin kan değişimi bıran önce yapılmalı. Oluşturacağımız merkezde. anne karnı- ndaki bebeklen kromozom ve hormonal bozukluklar yönünden ınceleyeceğiz"'dedı. Çocuklar TV'yi daha çok seviyor Babanı mı seviyorsun Televizyonu mu? • İsveç'te çocuklara büyükbabalannın ani ölümü haber verildiğinde çocuklann "Büyükbabamızı kim öldürdiT sorusunu sorduklan ortaya çıktı. Araştırmalar çocuklann TV'de gördükleri olay- lan TV içinde olduğu ve dolayısıyla da bu olay- ların fılmlerde değil, kendi evlerinde meydana gel- diği şeklinde algıladıklannı ortaya koydu. .ANKARA(.AMCA)- Fransa- da yapılan bır araştırmada 2 co- cuktan birinin babalanndan çok televızyonu sevdiğı belır- lendi. Amenka ve Av rupa ülke- lerinde yapılan ve bırbırinı ta- mamlayan çok sayıda araştı- nmada. televizyonu dığer izleyi- a kesımlenne göre en uzun süre izleyenlenn 13 yaşından küçük çocuklar olduğu \e bu çocuk- lann TV'de izledikleri olayla- nn grçek olduğuna ınandıklan saptandı. Araşürmacı yazar Ümit Kö- seoglu'nun dünyada televizyon - çocuk ılışkisi üzenne yapılan araştırmalar üzerinde yaptığı bır çalışmaya göre Amenka ve Avnıpa ülkelerinde televizyon yayınlanru en uzun süreyle izle- yen kesımin, 13 yaşından küçük 650 bin çocuğun gece sa- at 23.00'ten sonra TV seyrettik- leri saptandı. Daha çok şiddet ve korku filmlerinin gösterildiği televizyon yayınlannı Alman- ya'da 2 ıle 5 yaş arasındaki ço- cuklar günde ortalama 4 saat izlerken. Amerika'da bu oran 7 saatı buluyor. Fransa'da yapılan bır araştır- ma ise çocuklann TV sevgjlen konusunda çarpıa bir sonuç verdı. 3 bin çocuk arasında ya- pılan bu araştırmada çocuklara yöneltilen "Babanı mı seviyor- sun TV'yı mı" sorusuna her ikı çocuktan birinin "TV" yanıtını verdiği belırlendi. Çocuk-TV ilışkısı konusun- da Isveç'te yapılan bır araştır- ma ıse ilginç sonuçlar verdi. İsveç'te uzun süreyi kapsayan araştırmada üzerinde araştırma yapılan çocuklara büyükbaba- lannın ani ölümü haber verildi- ğinde çocuklann "Büyükbaba- mızı kım öldürdü" sorusunu sorduklan ortaya çıktı. İsveç ve diğer Avrupa ülkelerinde yapı- lan araştırmalar. çocuklann TV'de gördükleri olaylan TV içinde olduğu ve dolayısıyla da bu olaylann fılmlerde değil kendi evlerinde meydana geldi ği şeklinde algıladıklannı orta- ya koydu. ABD'de yapılan incelemeler ise TV'ye ait bır başka gerçeği ortaya koydu. Buna göre ABD'de bır çocuk TV'de 12 ya- şına kadar 80 bin "zorbahğa dayanan saldın" sahnesi ve 14 bin "öldürme" olayı izlıyor. Bütün bu yayınlan izlemek TV izleyicisi çocuklara yüzde 64 oranında bir saldın olayının kurbanı olacağı hissinı verdiği. oysa bilimsel araştırmalann bu olasıhğın yüzde 0.5'ten daha az olduğunu ortaya koyduğu kay- dedildi. fsveç'te yapılan bir başka araştırma ise çocuklann TV tutkunluğu ile zorbahk ve hır- çınlık arasındaki ilişkiler konu- sunda dikkate değer bulgular ortaya koyuyor. 10 yıl süreyle 200 çocuk arasında yapılan araştırmaya göre günde 2 saat- ten fazJa TV seyreden 6 yaşın- daki çocuklarda 6 y\\ sonra be- lirgin bır bıçımde hirçınlık. küs- tahlık ve konsantre zayıflığı or- taya çıkıyor. Kültür Bakanlığı araştırması Doğuda yaygın inançlar KENAN BÎLİZ Kültür Bakanlığı tarafından gerçekleştınlen ve ülkemızın hemen hemen her bölgesınde hala varlığını koruyan batıl inançlar araştırmasında. do- ğumla bırlikte başlayan ve kırk gün süren albasması. kırklama yöntemlerı ve loğusahk dönemi ele alınmış. Erzurum, Kars. Ağn. Bıngöl. Van. Tunceli. Er- zıncan. Malatya gibı daha bir- çok ıl ve yörede alkansı ve kırk- basma mancı bütün değişimle- re rağmen yerinı koruyor. Loğusahk. doğumu izleyen 40 günlük süreyi kapsıyor Yeni doğum yapmış kadına "emziklf, "dığaskan" ya da "do- ğum yapmış kadın' deniyor. Erzurum yöresinde ise loğusa ya da lohsa ısımleri yaygın ola- rak kullanılıyor. Araştırmalara göre yenı doğum yapmış kadı- na Elazığ'da 'dığaskan". İstan- bul ve Denizli'de 'emzikli*. Ga- ziantep'te "nevse" gibı isimler venldiğı gözleniyor. Doğum olayı gerçekleştıkten sonra dığaskan kadına ilk önce pişirilmış süt içiriliyor. Gcleneklere göre doğum ya- pan kadın. yatağa yatınlıyor ve altına öllük toprağı ısıtılarak konuluyor. Öllük ya da höllük denilen pışırilmiş toprağı kadının altına ve çocuğun kun- dağına koymak Anadolu'da gelenekselleşrtıiş. Doğum yapan kadınlanh ilk işlemleri yapıldıktan sonra alnı- nı tülbentle bağlama. hastalan- malar hahnde de görülen bir uygulama.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle