Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 KASIM1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
9 aylık vepgi
iadeleri
• ANKARA (AA) Yılın 9
ayında ücretliye 5.5 trilyon
lira, ihracatçıya ise l .6 trilyon
lira vergi iadesi ödendi. Maliye
ve Gümriik Bakanlığı
verilerine göre 1992 yılı
ocak-eylül dönemini
kapsayan 9 aylık süre içinde
denen vergi iadeleri toplamı
/ trilyon lirayı geçti. Bu
dönem içinde ücretlilere
fatura vefişkarşılığmda
ödenen vergi iadesi toplamı
geçen yıla göre yüzde 62.2
oranında artarak 3.3 trilyon
liradan 5.5 trilyon liraya
yükseldi. İhracatçılara yapılan
Katma Değer Vergisi iadesi ise
geçen yıla göre yüzde 111.7
artışla 780 milyar liradan 1
trilyon 651 milyar liraya çıktı.
Kamuçabşam
azabyor
•ANKARA (ANKA)-
Devlet Bakanı Ekrem
Ceyhun, koalisyon
hükümetinin işbaşına
gelmesinden bu yana kamu
sektöründe çalışan daimi işçi
sayısının 16bin571 azalma
gösterdiğini söyledi. Ercan,
siyasi nedenlerle kamu
sektörüne işçi alınmadığı gjbi
iştençıkartmalarda
olmadığını kaydetti.
Koç-Unteys'te
sermaye arüşı
•ANKARA (ANKA) - Koç
Holding'in ortağı bulunduğu
Koç Unisys Bilgisayar
Sistemleri Anonim Şirketi
sermayesini ikiye katladı.
Şirketin sermaye artünmı
geçen günlerde toplanan
şirketin genel kurulunda
karara bağlandı. Buna göre
loç-Unisys'in sermayesi
yüzde yüz arttınlarak 7.5
milyar liradan 15 milyar
liraya çıkanldı. Sermaye
artünmının 3 milyar liralık
kısmı nakit arttınm yoluyla
gerçekleştirildi.
Kalıvecifaizden
yana
•ANKARA (UBA)-
Sonbaharda hıperenflasyon
olacağını aylar öncesinden
öne süren ANAP'ın "mucif'i
Adnan Kahveci, "Faizleri
düşürmek çare olmaz. Bu
girişım enflasyonu kötü
patlaür'dedı. Kahveci,
koalisyon hükümetinin
ekonomik icraatlannı yerden
yere vurarak "Ekonominin
kurallan emir tanımaz.
Yanlış yaparsanız o yanlış
muüaka biryerden patlak
verir" diye konuştu.
Devtetmaaşa
ortak
•ANKARA (ANKA)-
Türkiye'de, gelınne oranla en
fazla vergiyi ücretliler
ödüyor. Brüt ücretin gelir
vergisi, SSK primi ve diğer
adlar altmda yapılan
kesintilerden sonra yalnızca
yüzde 60'nın işçiye kaldığı
belirlendi. İşverenlerin işçi
adına yaptığı diğer ödemeler
de dikkate alındığında
toplam işgücü maliyeti içinde
.ıet ücretin payı ise yüzde 45'e
kadar iniyor. TİSK'in
araştırmasma göre 1992
ortalamasında, sanayide brüt
işçi ücretlerindeki vergi, prim
ve diğer kesintilerin oraru
yüzde 38.4 düzeyinde. Brüt
ücretin yalnızca yüzde 61.6'sı
işçinin eline geçen net geliri
oluşturdu.
Bakanlık, esnaftan geçen yıldan vergi farkı istedi
Maliye'nin gücü bakkala yetti
BÜLENTKIZAMJK
İş dünyası dahil toplumun
tüm kesimleri Maliye Bakan-
lığı'ndan, "vermeyenden de
vergi almayı sağlayacak" bir
vergi reformunu uygulamaya
koymasını bekliyor. Bakanhk
ise verenden daha çok vergi is-
teyerek bütçedeki deliği daralt-
manın çaresini anyor.
Servet vergisine yanaşma-
yan, rant ve faiz kazancını ver-
gilendinneyen, götürü mükelle-
fiyetın avantajlan ile Kurumiar
Vergisi'ndeki muafiyet ve istis-
nalara da fazlaca dokunama-
yan Maliye yetkilileri, bakkal
Ahmet Efendı'den ödediği ver-
ginin "fark"ını istemekten ka-
çınmadılar.
Maliye Bakanlığı 3 yılda bir
belirlediği ortalama kar hadte-
rini, uzun bir aradan sonra ilk
kez bu yıl artürdj. Esnaf, sanat-
kar ve tacirlerin Ortalama Kar
Hadleri Merkez Komisyonu
tarafından belirlenen sabit kar
oranlan 30 Mayıs 1992 tarihli
Resmi Gazete'de ilan edildi.
Maliye Bakanlığı'nm Resmi
Gazete'deki açıklamasına göre,
yeni ortalama kar haddi oran-
lannın 1991-92 ve 93 yıllannı
kapsaması kararlaştınldı. Oy-
sa, mükellefler Gelir Vergisi
Kanunu'na göre, 1991 yıh be-
yannamelerini mart ayı sonuna
kadar vergi dairelerine vermiş-
ler ve vergilerinin ilk taksitlerini
yatırmışlardı. Artünlan oran-
lar, bu anlamda kapaUJan bir
yıhn hesabına "ek vergi" niteli-
ği kazandı. Vergj daireleri mü-
kelleflere çağn mektubu gönde-
rerek, orandaki artış nedeniyle
geçen dönemden kaynaklanan
vergi farklannın yeni beyanna-
melerle 15 gün içinde ödenme-
sini istediler.
• Maliye Bakanlığı, 1991 yıh
beyannamelerinin verilerek vergi ilk
taksitlerinin yatırıldığı mart ayından
2 ay sonra, perakendeci esnafın
ortalama kar hadlerini yükseltme
karan aldı.
• 30 mayısta Resmi Gazete'de
yayımlanan duyuruda artışın hesabı
kapatılan 199 l'i de kapsadığı
duyuruldu ve vergi daireleri
mükelleflerden geçen yıhn vergi
farkını istemeye başladılar.
Maliye Bakanı Oral vergi reformu peşinde. BakkaDar Demeği Başkanı Gürdamar dertli.
Hukuk dilinde "makabline
şamil" olarak ifade edilen ve
yasalann geriye dönük işletile-
meyeceği ilkesinden hareketle
yoğun eleştiri alan uygulamaya
en büyük tepki, ortalama kar
hadleri 2 puan artünlan bak-
kallardan geldi. 50 yıldır bak-
kaUık yaptığını belirten İstan-
bul Bakkallar Demeğı'nin 38
yıllık başkanı lbrahim Gürda-
mar, yüzde 12 olan ortalama
kar haddini yüzde 14'e çıkaran
düzenlemenin "Türkiye'deki
ilk geriye dönük yasal düzenle-
me" olduğunu savundu.
Defterdar haklı buldu
Jbrahim Gürdamar, "Devlet
ucuz kredi ile kanmızı mı arttır-
mış ki, ortaJama kar haddini
yükseltiyor" dedi. Gürdamar,
yaptıklan görüşmede Istanbul
Defterdan Sezai Onaral'ın da
kendilerine hak verdiğini, an-
cak hatanın dûzeltılmesı için
kamuoyu oluşturmalanm
önerdiğini sözlerine ekledi.
Geriye dönük işlemin durdu-
rulması için Maliye'ye yaptıkla-
n başvurunun "Bu kez böyle
oldu" biçiminde geri çevrildiği-
ni söyleyen Türkiye Bakkallar
Federasyonu Başkanı Bendevi
Palandöken de Türkiye'de ya-
nm milyonun üzerindeki bak-
kal ve marketin, temel ürünler-
den sigarada yüzde 4-12,
ekmekte yüzde 10-12, şekerde
yüzde 10, gazete ve yabancı iç-
kide de yüzde 5 civannda kar
oranı bulunduğunu belirtti.
Ortalama kar haddi uygula-
masının ekonominın gerekleri
ve serbest piyasa koşullan için-
de bir "ucube" olduğunu vur-
gulayan İstanbul Ticaret Odası
Başkanı Malay Şahınoğlu,
"Maliye'nin geriye dönük bu
karan mükellefle kör dövüşüne
dönmüş münasebeti daha da
olumsuz hale getirir" dedi.
Devlet gelirini arttırmak için bu
çeşit bahanelerin yaratılmasını
onaylayamayacaklannı söyle-
yen Şahinoglu, "'Milli gelirin
üçte biri vergi dışı kalırken ya-
kaladığının gırtlağıru akmak
kabul edilemez. Vergi gelirini
arttırmak yerine matrahı arttı-
rarak milletin üzerine zırt pırt
ek salmalar, hakka adalete sığ-
maz" diye konuştu.
Zoraki vergi
Serbest pıyasanın ulusal eko-
nomi modeü olarak benimsen-
diği Türkiye'de, bakkal, ma-
nav, kasap gibi kücük esnaf,
belli bir sabit kar oranı üzenn-
den vergilendiriliyor. Mal giriş
ve çıkışlannı göstermek için iş-
letme defteri tutmaya mecbur
edilen esnaf, uygulama gereği
alış-saüş flyatlan ile aradaki
kar-zaran ortaya koyamıyor.
Böyle olunca zarar da etse, dev-
letin öngördüğü oran uzerin-
den kar etmiş varsayılıyor ve
buna göre vergi ödüyor.
"Zoraki kar" üzerinden he-
saplanan Gelir Vergisi'nin, ha-
yat standardı tutanrun altmda
kalması haünde ise hayat stan-
dardında belirlenen değerler
üzerinden vergi aünıyor.
İki milyonluk 'eski'ninfîyatıKapahçarşı ve Nuruosmaniye'de 1.5 milyar
Kafkas halısına nur yağdıKapahçarşı ve Nuru-
osmaniye, 50-60 yıllık
Kafkas hahlanyla dolu,
ama esnafa sorulacak
olursa bunlar ya Konya
ya da Bergama halısı.
Çünkü göçmen sırtmda
giriyorlar ve hiçbirinin
feturası yok.
ESÎN SUNGUR
Nuruosmaniye de, Kapalı-
çarşı da 50-60 yıllık Kafkas
halılanyla dolu. Ne var ki turist
değüsen, hele hele şüpheli görü-
nüşlüysen satıaya dükkârunda
Kafkas halısı bulunduğunu
mümkün değjl söyletemezsin.
Israr edersen o halılar ya Kon-
ya'nın ya da Bergama'nın işi-
dir(!). Kafkas hahlannı saran
bu esrann nedeni, her birinin
Sarp Smır Kapısı'ndan bir göç-
menin sırtında geçmesi ve dük-
kân vitrinlerine kadar tek bir
fatura kesilmeksizin gelip yer-
leşmesi.
Kafkas halılannın, eskiliği
dışında, Türk halılanndan hiç-
bir farkı bulunmadığını belirten
İstanbul Halı thracatçılan Bir-
liği Başkanı Halit Kamaşak,
özellikle Sarp Sınır Kapısı'n-
dan günde en az 100-200 tane
halı girdiğini belirterek halı-
lann macerasını şöyle anlattı:
"Halısmı sırtlayan. getirip es-
nafa satmak istiyor. Gelen
halılann bazısı 50, bazısı 100
yılhk. Esnaf bunlan, büyüklü-
ğüne göre 30 (yaklaşık 237 bin
lira) ya da 300 dolardan (yak-
Kapalıcarşı'daki halı mağazalarında Kafkas halılarının kimliği gizleniyor.
laşık 2 mılvon 370 bin lira) alı-
yor. Yıkatıp, tamir ettirip bin
dolardan (yaklaşık 7 milyon
900 bin lira) 200 bin dolara
(yaklaşık bir milyar 500 milyon
lira) kadar fi>atlarla satıyor.
İhracat izni
Kafkas halılannın esnafta
bol miktarda bulunmasına
karşın, iç pıyasada satıl-
madıeını iddia eden Kamaşak,
Hazine'ye başyurarak ihracat
izni istediklerini anlattı. Kama-
şak'ın verdiği bilgiye göre Hazi-
ne'ye yapılan başvuruda, Kaf-
kas halılannın gümrükten ge-
çerkcn faturalanması istendi.
Buna göre ihracat sırasında tes-
pit edilen Kafkas halılanna, ih-
raç bedeli üzerinden fatura ke-
silerek vergüeme yapılacaktı.
Ancak Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı bu öneriyı redde-
derck "Böyle bir uygulamanın
yasal dayanağı yok. Faturasız
olduğu tespit edilen mallar ka-
çak sınıfına girer" dediler.
Hazine'nin bu karannı
haksız bulduklannı belirten
Kamaşak, "Yeni halı olsa, iti-
raz etmeyeceğjz. Ama bunlar
eski halılar. İhraç edilmeleri
Türkiyeye de döviz ka-
zandınr" diye konuştu. Kama-
şak, Hazine'nin "Bu hahlan al-
majın" demesini de eleştircrek,
"Asıl onlar bunlann Türki>e"ye
girmesini engellesinler ya da gi-
renler için bir çare bulsunlar"
dedi.
Takasçı göçmenler
Hah ihracatçısı Erdoğan
Ildız da Türkiye'den mal alma-
ya gelen göçrnenlerin paralan
olmadığı için takas usulü
çalıştıklannı, birçoğunun evle-
rinde yıllardır serili olan hah-
lannı para eder umuduyla ge-
tirdiğini anlattı. Ildız'ın söyle-
dikleri şöyle:
"Şimdi, bu vatandaşlann pa-
rası yok. Eskimiş halılannı ge-
tiriyorlar, ne verseniz razı olu-
yorlar. Getirilen halılar secca-
deden, 6 metre kareye kadar de-
ğişiyor. Esnaf da az bir para ve-
rip üzerine tamiri için harcama
yaparak bunlan turistlere sata-
cak hale getiriyor. Yani sonuç-
ta alan memnun satan mem-
nun." Kapahçarşı esnafından
Saiı Bayhan da Kafkas halı-
lannın. metre karesi 50 dolar-
dan başlamak üzere. alıa bul-
duğunu belirterek '"Tek tek sor-
sanız kimse satmıyor. Ama
dükkanlara bakınca her tarafta
bu halılardan var"' dedi. Bay-
han. Mali Polis'in de Kafkas
halılannın peşine duştüğünü
belirterek "Bu ticaret Kafkas-
ya'daki eski hahlar bitene ka-
dar engelienemez" dedi.
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ
ERGİN YILDIZOĞLU
Dünya Bir Ticaret Savasının Esiğinde
Bill Clinton'un başkan seçil-
mesini kutlayanlann sevinç
çığlıklan bir Avrupa-Amerika
ticaret savasının ilk salvo auş-
lan ile birbirine kanştı. Dün-
yanın en büyük ekonomisinde
devlet başkanlığı yıilar sonra
ilk defa Cumhuriyetçilerden
Demokratlara geçiyor. Rea-
gan-Bush dönemi kapanıyor
ve Bill Clinton ile yeni bir dö-
nem başlıyordu. Aynı saatler-
de belki de dünya ekonomisin-
de gelecek yıllarda hepimizin
yaşantısını İcökten etkileyecek
gunluğun 1930'lardakidepres-
yondan en önemli farkı henüz
ticaret savaşlannın başlama-
mış olmasıydı. Şimdi bu fark
da ortadan kalkarken dünya
ekonomisini bir depresyondan
kim kurtaracak?
Bu noktada tekrar ABD
ekonomisine \e Bill Clinton'a
geri dönebiliriz. BMW otomo-
bil şirketi baş ekonomisti Hel-
mut Becker'e göre dünya eko-
nomisinin geleceği ABD eko-
nomisine bağlı; "Dünyanın
bugün bir lokomotife ihtiyacı
olan yeni bir dönemin ilk adı- var, zira Japonya dahil herke-
sin istimi bitmek üzere.'' Ger-
çekten de çok sınırlı da olsa
büyüme işaretleri veren tek
ekonomi ABD ekonomisi ve
hacminin de büvüklüğü göz
önüne alınırsa lokomotif ol-
maya tek gerçekçi aday burası.
Ama ABD'nin bir ticaret sa-
vaşı başfatarak Avrupa tanm
mallanna karşı yüzde iki yüze
varan korumaalık oranlan
uygulamaya başlaması ve ya-
kında devreye sokmak üzere
sana>-i mallannı da kapsayan
yeni bir liste haarlamış olması,
böyle giderse ABD pazannm
Avrupa'ya ve dünyanın geri
mlan atılıyordu.
Yeni devlet başkanı secildiği
gün. ABD'nin Avrupa ile bir
ticaret savaşı başlatması ilgmç
bir tesadüf. Tarihin hızlandığı
ve büyük değişikliklerin oldu-
ğu dönemlerde bu tür ilginç te-
sadüflere sık rastlanır. Bu il-
ginç tesadüfün arkasında da
son yıllarda yaşanmakta olan
büyük değişikliklerden belki
de en önemlisi olan soğuk sa-
vaşın bitmesi var. Çünkü bir
açıdan bakınca hem GATT
krizi, hem Bush'un başkanlığı
Bill Clinton'a kaybetmesi so-
ğuk savaşın bitmesi ile zincir-
den boşalan di-
namikler ile
yakından bağ-
İantılı.
Soğuk sa-
vaşın bitmesi
devletler arası
dengeleri ABD
hderlığinin
zayıflaması yö-
nünde etkiledi.
SSCB ve Doğu
Avrupa pazar-
lannın Batı'ya
açılması dünya
ekonomisinin o
güne kadar ol-
dukça pürüzsüz
işleyen ticaret
yollanru allak
bullaketti. Yeni
rekabet alanlan
açtı. Var olan
k
r<
ba ^da "'nfaz
A B D n i n
korumacılık politikasının ük kurbanı Avrupa şarabı
hale geldi. Eko- °
a c
"
nomik durgunluğun artması
ile ulusal sermaye gruplan
dünya pazanna daha çok açı-
lmaİc zorunda kaldılar. Bu or-
tamda hem yeni pazarlara
ulaşmak hem de iç pazan ko-
kalanına büyük ölçüde kapa-
nacagı anlamına geliyor. Bu
ise ABD'den beklenen loko-
motif olma görevi ile taban ta-
banaat birdurum.
Tam da böyle bir anda De-ş p
rumak giderek önem kazandı.
Bu, uluslararasırekabetinşid-
detlenmesi demekti. 1980'lerin
ortalanndan itibaren dün-
yanın toplam mal çıktısı eği-
îimsel olarak düşerken. dün-
yanın ticaret hacmi sürekli
arttı. Dünya pazan içinde tica-
ret bloklan, para bölgeleri
oluşmaya başladı. ATnin yanı
sıra Kuzey ,'\merika serbest ti-
caret alanı (NAFTA) ve
Uzakdoğu'da bir yen alanı
oluştu. Latin Amerika ülkeleri
arasında da bir serbest ticaret
alanı oluşturmak için güçlü
adımlar atıldı. Ama dünya
ekonomisinin üretim kapasite-
sinin büvüklüğü ulusal ekono-
miler arasındaki bütünleşme-
nin ulaştığı düzey. dünya tica-
retini boyle ticari bloklara ka-
patılamayacak kadar kar-
maşık ve dinamık bir düzeye
getirmişti. Bu yüzden her blok
aynı zamanda diğer blok için
çok önemli bir pazardı. Gide-
rek ülkelerin gruplar haünde
karşı karşıya gelmeye başladı-
klan bir rekabet ve ekonomik
mücadele ortamı doğrnaya
başladı. GATT krizi ve ticaret
savaşı bunun ürünüydü. Bu-
gün dünya ekonomisini pençe-
sine almış olan ekonomik dur-
mokrat Parti'den Bill Clinton
ABD devlet başkanı seçildi.
Bunun dünya ticareti üzerin-
deki muhtemel etkıleri ise ha-
yati öneme sahip. Ne var ki
Clinton bugüne kadar serbest
ticaret üzerine yuvarlak ve iki
tarafa da çekilebilecek demeç-
lerin dışında pek birşev söyle-
medi.
Korumacılık lobisi
Bill Clinton'ı başkan adavı
olarak sunan ve iktidar eden
Demokratlar içinde koru-
macılık lobisi çok güçlü. Bun-
lann dikkatleri yakın zamana
kadar Japonya üzerinde yo-
ğunlaşmışken Almanya'nm
birleşmesinden bu vana bir
Avrupa tehlikesinden de bah-
setmeye başladılar. Clinton'ı
destekleyen bir diğer grup da
sendıkalar. Burada da koru-
macılık eğilimi çok güçlü. Sen-
dikalar. ithal mallan ile reka-
bet edemediği için fabrikalann
kapandığını ve böylece işsizli-
ğin arttığını düşünüyorlar. Bu
yüzden de "haksız rekabeti"
azaltmak için Clinton'ın mut-
laka yerli sanayi>i korumasını
istiyor. Clinton'ın bu baskılara
dayanabilmesi ise çok zor gö-
züİcüyor. Geçmişte Reagan ve
Bush başkan olmanın yetkile-
rini Cumhuriyetçi Parti'nin de
Jesteği ile birleştirerek, Sena-
to'da çoğunlukta olan De-
mokrat Parti'den gelen koru-
macılık isteklerine direnebil-
mişlerdi. Bugün hem parla-
mentoda hem de mecliste De-
mokratlann, yani kendi parti-
sinin güçlü olması ise Clin-
ton'a hemen hiçbir manevra
alanı bırakmıyor. Bu yüzden
her ne kadar Clinton'ın eko-
nomîk büyümeye yönelik poli-
tikalan potansiyel olarak dün-
ya ekonomisi için yeni ticari
olanaklar anlamına geliyorsa
da bunun gerçekleşeceği poli-
tik ortam tam aksi yönde bir
basınç yaratıyor.
Farklı çıkariar
GATT anlaşmasının çıkma-
za girmesi ise AT içinde farklı
çıkar çelişkilerini öne çıkarma-
ya başladı. İngiltere görüşme-
lerin çıkmaza girmesinden
Fransızlan suçlu buluyor.
Fransa ise Avrupa'nın bütün-
lüğünü öne çıkararak Ingilte-
re, Hollanda ve Danimarka'yı
topluluğun geri kalanına karşı
ABD ile işbirliği yapmakla,
^ ^ Ingiltereyi de
~ ^ AT baş-
kanhğını kul-
lanarak Fran-
sa'yı tecrit et-
meye çahş-
makla ve
ÂBD çıkar-
lannı savun-
makla suçlu-
yor. Le
Mond'un yo-
rumuna göre
GATT an-
Idşmazlıânm
^ebebi ABD'-
nin hegemon-
yaa eğilimleri
ve buna karşı
ise AT Nrlik
ve bütünlük
içinde davran-
mak zorun-
da." Alman-
ya'da ise baş-
kan Kohl bir
taraftan İngiltere'nin Maast-
richt konusunda ayak sürüme-
sinden, diğer taraftan Bush ile
kurduğu ilişkiyi Clinton ile ku-
rup kuramayacağından henüz
emin olmamasından endişeli.
Buna Almanya'nm Avrupa
içindeki poliük üstünlüğünün
Fransa ile ittifakına sıkı sıkıya
bağlı olmasını ekteyince, Kohl,
GATT anlaşmazlıgında Fran-
sa'nın yanında yer alıyor. Bu
süreçte ise İngiltere yalnızlaşı-
yor ve giderek AT çekirdek it-
tifakının dışına itiliyor.
ABD-Avrupa ticari anlaş-
mazlığı sırasında tartışmaya
katılmayan Japonya'da ise
şimdi ABD'nin ticaret savaşı
başlatması üzerine "baktıkça
titrerim hayali istikbalime" tü-
ründen bir korku hakim oldu.
Ama Japonya'ran içinde bu-
lunduğu poliük istıkrarsızlık
onun elini kolunu bağlıyor. Ja-
ponya"nın pirinç pazanru kıs-
kaçlıkla korumaya niyetli
olan Tanm Bakanlığı Avru-
pa'dan yana. ABD'ye ihracat
yapmak zorunda olan sanayi
kesiminin temsilci MITI
(Teknoloji ve Sanayi Ba-
kanlığı) ise ABD'yedestek ver-
mek eğilıminde. Önümüzdeki
aylarda ABD ile Avrupa arası-
ndaki bu anlaşmazlık halledıl-
mezse ticaret savaşı yayümaya
başlayacak. Bu durumda dün-
ya ekonomisini derin bir dep-
resyona düşmekten hiçbir güç
kurtaramavacak.
r» N
Sermaye Piyasası Kurulu \ \ Sermaye Piyasası Kurulu
HALKA ARZA ARACILIK YETKİ BELGESİ S 5 ALIM SATIM ARACILIĞI YETKİ BELGESİ
Numarası
ARK/HAA-061
Tarihi
19.01.1992
Sermaye Piyasası Kurulu'nca Deha
Menkul Kıymetler A.Ş.'nin 09.05.1990
tarihinden itibaren "Halka Arza Aracılık"
faaliyetinde bulunması uygun görülmüştür.
Bu belge sahibi aracı kurum, verilen yetki
çerçevesinde aracılık yükleniminde
(undervvriting) bulunabilir; en iyi gayret
aracılığı yapabilir.
Bu belge, 3791 sayılı kanun ile değişik
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun
31. maddesi uyarınca verilmiştir.
Dr. Yaman AŞIKOĞLU
Başkan
Ortaklığın:
Bağlı olduğu T. Sicil Memurluğu: istanbul
Sicil No.: 259071/106643
\
Numarası
ARK/ASA-114
Tarihi
19.10.1992
Sermaye Piyasası Kurulu'r.ca Deha
Menkul Kıymetler A.Ş.'nin 09.05.1990
tarihinden itibaren "Alım Satım Aracılığı"
faaliyetinde bulunması uygun görülmüştür.
Bu belge sahibi aracı kurum, ilgili
mevzuata uygun olarak daha önce halka
arz yoluyla satılmış sermaye piyasası
araçları üzerinde aracı sıfatıyla ve ticari
amaçla alım satım yapabilir.
Bu belge, 3791 sayılı kanun ile değişik
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun
31. maddesi uyarınca verilmiştir.
Dr. Yaman AŞIKOĞLU
Başkan
Ortaklığın:
Bağlı olduğu T. Sicil Memurluğu: İstanbul
Sicil No.: 259071/106643
KKfiGfiRRfiEKEK
IDEHAMenkul KıymetlerA.Ş.
Momhane Caa K'^mnane îtc Merkz No 72 Kot-4
Korakay-İST Teı 252 71 90 (7 hat) Fax 252 7103
SODASANAYİİA.Ş.
TASARRUFSAHİPLERİNE DUYURUDUR
Şirfcetimizce azamı brüt %82 (Net 7339) oranı üzerinden iskonto edil-
mek suretîyle ihraç edilecek A tipi, 360 gün vadeli 5. tertip 3. serı
aOOO.000000- (Sekizmılyar) TL tutanndaki finansman bonosu 9.11.1992
tarihınoen itibaren 10 ışgünü süre ile satışma aracılık eden, Camiş Men-
kul Değerler A.Ş. tarafından aşağıda belirtilen adresinde satışa sunu-
lacaktır
Bu finansman bonolannın halka arzı. Sermaye Piyasası Kurulu tara-
fından 2499 sayılı kanun ve 86/11130 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na
dayaralarak çıkanlan seri III, No. 4 sayjlı teblığ uyarınca veriten 24.7.1992
tarih ve FB.17/S-2 sayılı izne dayanmaktadır Ancak, bu ızin, finansman
bonolanmızın ve ortaklığımızın kurul ya da kamuca tekeffülü anlamına
getmez.
1. Ortaktığın ödenmış sermayesi
2. Finansman bono. vade tarthi:
3. Finansman bonosunun öden-
mesinı garantı eden banka :
255^00.000.000r TL.
4.11.1993
İlk gün sat.
flyatıTL.
576.735
2.883.673
5.767345
S Satişın yapılacağı yer :
Yoklur.
4. Satış süresının bırinci gü-
nündeki net oran üzerinden is-
konto edilmış satış fiyatı :
Kupür değeri
TL
1.000.000
5.000.000
10.000.000
Camış Menkul Değerler A Ş
Barbaros Bulvarı No 125
Camhan Balmumcu-
Beşiktas/İSTANBUL
6 Diğer hususlar :
a) Finansman bonolannın vadelerinde geri odeme rıızmetleri, Camiş
Menkul Değerler A.Ş.'nin yukarıda belirtilen adresınde yapılacaktır.
b) Ortaklığın şubat 1992 hesap dönemtne ılışkın malı tablo ve raporian,
denetleme kuruluşu Denetım Finans Kontrol Yeminlı Mali Müşavırlık
A.Ş. tarafından denetlenmistir.
c) Olumlu görüş ioeren denetleme rapor özeti, izahnamede yer
almaktadır.
d) 28.71992 tanhinde tescil edilen izahname, Camış Menkul Değerler
A.Ş'nin yukandaki adresinde halkın incetemesine açık tutulmaktadır.
e) Kupür dağılımı
Kupür değeri (TL) AOrnt Tutar fTL)
1.000.000
5.000.000
10.000.000
2.000
600
300
2.900
2.000.000.000
3.000.000.000
3.000.0OO.OO0
e.ooo.ooo.000
VEFAT
Merhum Ahmet Macit Bey ve merhume Hayriye
Hanım'ın oğulları, merhum Sım Saner'in kardeşi,
Recep Övet ve Göniil Taşkm'm kayınpederi,
Yonca Övet, Macit, Funda ve Seda Taşkın'ın
sevgili babaları, Ekin'in biricik dedesi, Vecihe
Taşkın'ın kıymetli eşi,
Yüksek Muallim mezunu,
DarüşşafakaJı (1940-106)
H.ORHAJV
TAŞK1N8 kasım pazar günü hakkın rahmetine
kavuşmuştur. Cenazesi 9 Kasım 1992 Pazartesi
günü (bugün) öğte namazını müteakip Ataköy (5.
Kısım) camiinden almarak Karacaahmet
Kabristanı'na defnedilecektir. Tanrı rahmet eylesin.
AİLESİ
T.C
ESKİŞEHtR ASLİYE1. HUKUK
MAHKEMESİ
1992/122
Davacı Şekerbank T.A.Ş. vekili Av. Tahsin Bezek tarafından davalı
Oğuz Aslan Üstun ve lbrahim Kökdere aleyhlerine açılau alacak da-
vası sebebiyle;
Adresi tespit edilemeyen davalı Oğuz ArsJan Üstün'ûn dunjjma-
nın atıh bulunduğu 1.12.1992 günü saat 11.15'de mahkememiz duruj-
ma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekille tcmsil
ettirmesi, aksi halde durusmaya yoklugunda devam olunacagı ve ka-
rar verileceği davalı Oğuz Aslan Ustün'e dava dilekçesi ve dunısma
günü davatiyesi yerine geçmek üzere ilan olunur.