15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 KASIM1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 9 aylık vepgi iadeleri • ANKARA (AA) Yılın 9 ayında ücretliye 5.5 trilyon lira, ihracatçıya ise l .6 trilyon lira vergi iadesi ödendi. Maliye ve Gümriik Bakanlığı verilerine göre 1992 yılı ocak-eylül dönemini kapsayan 9 aylık süre içinde denen vergi iadeleri toplamı / trilyon lirayı geçti. Bu dönem içinde ücretlilere fatura vefişkarşılığmda ödenen vergi iadesi toplamı geçen yıla göre yüzde 62.2 oranında artarak 3.3 trilyon liradan 5.5 trilyon liraya yükseldi. İhracatçılara yapılan Katma Değer Vergisi iadesi ise geçen yıla göre yüzde 111.7 artışla 780 milyar liradan 1 trilyon 651 milyar liraya çıktı. Kamuçabşam azabyor •ANKARA (ANKA)- Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun, koalisyon hükümetinin işbaşına gelmesinden bu yana kamu sektöründe çalışan daimi işçi sayısının 16bin571 azalma gösterdiğini söyledi. Ercan, siyasi nedenlerle kamu sektörüne işçi alınmadığı gjbi iştençıkartmalarda olmadığını kaydetti. Koç-Unteys'te sermaye arüşı •ANKARA (ANKA) - Koç Holding'in ortağı bulunduğu Koç Unisys Bilgisayar Sistemleri Anonim Şirketi sermayesini ikiye katladı. Şirketin sermaye artünmı geçen günlerde toplanan şirketin genel kurulunda karara bağlandı. Buna göre loç-Unisys'in sermayesi yüzde yüz arttınlarak 7.5 milyar liradan 15 milyar liraya çıkanldı. Sermaye artünmının 3 milyar liralık kısmı nakit arttınm yoluyla gerçekleştirildi. Kalıvecifaizden yana •ANKARA (UBA)- Sonbaharda hıperenflasyon olacağını aylar öncesinden öne süren ANAP'ın "mucif'i Adnan Kahveci, "Faizleri düşürmek çare olmaz. Bu girişım enflasyonu kötü patlaür'dedı. Kahveci, koalisyon hükümetinin ekonomik icraatlannı yerden yere vurarak "Ekonominin kurallan emir tanımaz. Yanlış yaparsanız o yanlış muüaka biryerden patlak verir" diye konuştu. Devtetmaaşa ortak •ANKARA (ANKA)- Türkiye'de, gelınne oranla en fazla vergiyi ücretliler ödüyor. Brüt ücretin gelir vergisi, SSK primi ve diğer adlar altmda yapılan kesintilerden sonra yalnızca yüzde 60'nın işçiye kaldığı belirlendi. İşverenlerin işçi adına yaptığı diğer ödemeler de dikkate alındığında toplam işgücü maliyeti içinde .ıet ücretin payı ise yüzde 45'e kadar iniyor. TİSK'in araştırmasma göre 1992 ortalamasında, sanayide brüt işçi ücretlerindeki vergi, prim ve diğer kesintilerin oraru yüzde 38.4 düzeyinde. Brüt ücretin yalnızca yüzde 61.6'sı işçinin eline geçen net geliri oluşturdu. Bakanlık, esnaftan geçen yıldan vergi farkı istedi Maliye'nin gücü bakkala yetti BÜLENTKIZAMJK İş dünyası dahil toplumun tüm kesimleri Maliye Bakan- lığı'ndan, "vermeyenden de vergi almayı sağlayacak" bir vergi reformunu uygulamaya koymasını bekliyor. Bakanhk ise verenden daha çok vergi is- teyerek bütçedeki deliği daralt- manın çaresini anyor. Servet vergisine yanaşma- yan, rant ve faiz kazancını ver- gilendinneyen, götürü mükelle- fiyetın avantajlan ile Kurumiar Vergisi'ndeki muafiyet ve istis- nalara da fazlaca dokunama- yan Maliye yetkilileri, bakkal Ahmet Efendı'den ödediği ver- ginin "fark"ını istemekten ka- çınmadılar. Maliye Bakanlığı 3 yılda bir belirlediği ortalama kar hadte- rini, uzun bir aradan sonra ilk kez bu yıl artürdj. Esnaf, sanat- kar ve tacirlerin Ortalama Kar Hadleri Merkez Komisyonu tarafından belirlenen sabit kar oranlan 30 Mayıs 1992 tarihli Resmi Gazete'de ilan edildi. Maliye Bakanlığı'nm Resmi Gazete'deki açıklamasına göre, yeni ortalama kar haddi oran- lannın 1991-92 ve 93 yıllannı kapsaması kararlaştınldı. Oy- sa, mükellefler Gelir Vergisi Kanunu'na göre, 1991 yıh be- yannamelerini mart ayı sonuna kadar vergi dairelerine vermiş- ler ve vergilerinin ilk taksitlerini yatırmışlardı. Artünlan oran- lar, bu anlamda kapaUJan bir yıhn hesabına "ek vergi" niteli- ği kazandı. Vergj daireleri mü- kelleflere çağn mektubu gönde- rerek, orandaki artış nedeniyle geçen dönemden kaynaklanan vergi farklannın yeni beyanna- melerle 15 gün içinde ödenme- sini istediler. • Maliye Bakanlığı, 1991 yıh beyannamelerinin verilerek vergi ilk taksitlerinin yatırıldığı mart ayından 2 ay sonra, perakendeci esnafın ortalama kar hadlerini yükseltme karan aldı. • 30 mayısta Resmi Gazete'de yayımlanan duyuruda artışın hesabı kapatılan 199 l'i de kapsadığı duyuruldu ve vergi daireleri mükelleflerden geçen yıhn vergi farkını istemeye başladılar. Maliye Bakanı Oral vergi reformu peşinde. BakkaDar Demeği Başkanı Gürdamar dertli. Hukuk dilinde "makabline şamil" olarak ifade edilen ve yasalann geriye dönük işletile- meyeceği ilkesinden hareketle yoğun eleştiri alan uygulamaya en büyük tepki, ortalama kar hadleri 2 puan artünlan bak- kallardan geldi. 50 yıldır bak- kaUık yaptığını belirten İstan- bul Bakkallar Demeğı'nin 38 yıllık başkanı lbrahim Gürda- mar, yüzde 12 olan ortalama kar haddini yüzde 14'e çıkaran düzenlemenin "Türkiye'deki ilk geriye dönük yasal düzenle- me" olduğunu savundu. Defterdar haklı buldu Jbrahim Gürdamar, "Devlet ucuz kredi ile kanmızı mı arttır- mış ki, ortaJama kar haddini yükseltiyor" dedi. Gürdamar, yaptıklan görüşmede Istanbul Defterdan Sezai Onaral'ın da kendilerine hak verdiğini, an- cak hatanın dûzeltılmesı için kamuoyu oluşturmalanm önerdiğini sözlerine ekledi. Geriye dönük işlemin durdu- rulması için Maliye'ye yaptıkla- n başvurunun "Bu kez böyle oldu" biçiminde geri çevrildiği- ni söyleyen Türkiye Bakkallar Federasyonu Başkanı Bendevi Palandöken de Türkiye'de ya- nm milyonun üzerindeki bak- kal ve marketin, temel ürünler- den sigarada yüzde 4-12, ekmekte yüzde 10-12, şekerde yüzde 10, gazete ve yabancı iç- kide de yüzde 5 civannda kar oranı bulunduğunu belirtti. Ortalama kar haddi uygula- masının ekonominın gerekleri ve serbest piyasa koşullan için- de bir "ucube" olduğunu vur- gulayan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Malay Şahınoğlu, "Maliye'nin geriye dönük bu karan mükellefle kör dövüşüne dönmüş münasebeti daha da olumsuz hale getirir" dedi. Devlet gelirini arttırmak için bu çeşit bahanelerin yaratılmasını onaylayamayacaklannı söyle- yen Şahinoglu, "'Milli gelirin üçte biri vergi dışı kalırken ya- kaladığının gırtlağıru akmak kabul edilemez. Vergi gelirini arttırmak yerine matrahı arttı- rarak milletin üzerine zırt pırt ek salmalar, hakka adalete sığ- maz" diye konuştu. Zoraki vergi Serbest pıyasanın ulusal eko- nomi modeü olarak benimsen- diği Türkiye'de, bakkal, ma- nav, kasap gibi kücük esnaf, belli bir sabit kar oranı üzenn- den vergilendiriliyor. Mal giriş ve çıkışlannı göstermek için iş- letme defteri tutmaya mecbur edilen esnaf, uygulama gereği alış-saüş flyatlan ile aradaki kar-zaran ortaya koyamıyor. Böyle olunca zarar da etse, dev- letin öngördüğü oran uzerin- den kar etmiş varsayılıyor ve buna göre vergi ödüyor. "Zoraki kar" üzerinden he- saplanan Gelir Vergisi'nin, ha- yat standardı tutanrun altmda kalması haünde ise hayat stan- dardında belirlenen değerler üzerinden vergi aünıyor. İki milyonluk 'eski'ninfîyatıKapahçarşı ve Nuruosmaniye'de 1.5 milyar Kafkas halısına nur yağdıKapahçarşı ve Nuru- osmaniye, 50-60 yıllık Kafkas hahlanyla dolu, ama esnafa sorulacak olursa bunlar ya Konya ya da Bergama halısı. Çünkü göçmen sırtmda giriyorlar ve hiçbirinin feturası yok. ESÎN SUNGUR Nuruosmaniye de, Kapalı- çarşı da 50-60 yıllık Kafkas halılanyla dolu. Ne var ki turist değüsen, hele hele şüpheli görü- nüşlüysen satıaya dükkârunda Kafkas halısı bulunduğunu mümkün değjl söyletemezsin. Israr edersen o halılar ya Kon- ya'nın ya da Bergama'nın işi- dir(!). Kafkas hahlannı saran bu esrann nedeni, her birinin Sarp Smır Kapısı'ndan bir göç- menin sırtında geçmesi ve dük- kân vitrinlerine kadar tek bir fatura kesilmeksizin gelip yer- leşmesi. Kafkas halılannın, eskiliği dışında, Türk halılanndan hiç- bir farkı bulunmadığını belirten İstanbul Halı thracatçılan Bir- liği Başkanı Halit Kamaşak, özellikle Sarp Sınır Kapısı'n- dan günde en az 100-200 tane halı girdiğini belirterek halı- lann macerasını şöyle anlattı: "Halısmı sırtlayan. getirip es- nafa satmak istiyor. Gelen halılann bazısı 50, bazısı 100 yılhk. Esnaf bunlan, büyüklü- ğüne göre 30 (yaklaşık 237 bin lira) ya da 300 dolardan (yak- Kapalıcarşı'daki halı mağazalarında Kafkas halılarının kimliği gizleniyor. laşık 2 mılvon 370 bin lira) alı- yor. Yıkatıp, tamir ettirip bin dolardan (yaklaşık 7 milyon 900 bin lira) 200 bin dolara (yaklaşık bir milyar 500 milyon lira) kadar fi>atlarla satıyor. İhracat izni Kafkas halılannın esnafta bol miktarda bulunmasına karşın, iç pıyasada satıl- madıeını iddia eden Kamaşak, Hazine'ye başyurarak ihracat izni istediklerini anlattı. Kama- şak'ın verdiği bilgiye göre Hazi- ne'ye yapılan başvuruda, Kaf- kas halılannın gümrükten ge- çerkcn faturalanması istendi. Buna göre ihracat sırasında tes- pit edilen Kafkas halılanna, ih- raç bedeli üzerinden fatura ke- silerek vergüeme yapılacaktı. Ancak Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı bu öneriyı redde- derck "Böyle bir uygulamanın yasal dayanağı yok. Faturasız olduğu tespit edilen mallar ka- çak sınıfına girer" dediler. Hazine'nin bu karannı haksız bulduklannı belirten Kamaşak, "Yeni halı olsa, iti- raz etmeyeceğjz. Ama bunlar eski halılar. İhraç edilmeleri Türkiyeye de döviz ka- zandınr" diye konuştu. Kama- şak, Hazine'nin "Bu hahlan al- majın" demesini de eleştircrek, "Asıl onlar bunlann Türki>e"ye girmesini engellesinler ya da gi- renler için bir çare bulsunlar" dedi. Takasçı göçmenler Hah ihracatçısı Erdoğan Ildız da Türkiye'den mal alma- ya gelen göçrnenlerin paralan olmadığı için takas usulü çalıştıklannı, birçoğunun evle- rinde yıllardır serili olan hah- lannı para eder umuduyla ge- tirdiğini anlattı. Ildız'ın söyle- dikleri şöyle: "Şimdi, bu vatandaşlann pa- rası yok. Eskimiş halılannı ge- tiriyorlar, ne verseniz razı olu- yorlar. Getirilen halılar secca- deden, 6 metre kareye kadar de- ğişiyor. Esnaf da az bir para ve- rip üzerine tamiri için harcama yaparak bunlan turistlere sata- cak hale getiriyor. Yani sonuç- ta alan memnun satan mem- nun." Kapahçarşı esnafından Saiı Bayhan da Kafkas halı- lannın. metre karesi 50 dolar- dan başlamak üzere. alıa bul- duğunu belirterek '"Tek tek sor- sanız kimse satmıyor. Ama dükkanlara bakınca her tarafta bu halılardan var"' dedi. Bay- han. Mali Polis'in de Kafkas halılannın peşine duştüğünü belirterek "Bu ticaret Kafkas- ya'daki eski hahlar bitene ka- dar engelienemez" dedi. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ ERGİN YILDIZOĞLU Dünya Bir Ticaret Savasının Esiğinde Bill Clinton'un başkan seçil- mesini kutlayanlann sevinç çığlıklan bir Avrupa-Amerika ticaret savasının ilk salvo auş- lan ile birbirine kanştı. Dün- yanın en büyük ekonomisinde devlet başkanlığı yıilar sonra ilk defa Cumhuriyetçilerden Demokratlara geçiyor. Rea- gan-Bush dönemi kapanıyor ve Bill Clinton ile yeni bir dö- nem başlıyordu. Aynı saatler- de belki de dünya ekonomisin- de gelecek yıllarda hepimizin yaşantısını İcökten etkileyecek gunluğun 1930'lardakidepres- yondan en önemli farkı henüz ticaret savaşlannın başlama- mış olmasıydı. Şimdi bu fark da ortadan kalkarken dünya ekonomisini bir depresyondan kim kurtaracak? Bu noktada tekrar ABD ekonomisine \e Bill Clinton'a geri dönebiliriz. BMW otomo- bil şirketi baş ekonomisti Hel- mut Becker'e göre dünya eko- nomisinin geleceği ABD eko- nomisine bağlı; "Dünyanın bugün bir lokomotife ihtiyacı olan yeni bir dönemin ilk adı- var, zira Japonya dahil herke- sin istimi bitmek üzere.'' Ger- çekten de çok sınırlı da olsa büyüme işaretleri veren tek ekonomi ABD ekonomisi ve hacminin de büvüklüğü göz önüne alınırsa lokomotif ol- maya tek gerçekçi aday burası. Ama ABD'nin bir ticaret sa- vaşı başfatarak Avrupa tanm mallanna karşı yüzde iki yüze varan korumaalık oranlan uygulamaya başlaması ve ya- kında devreye sokmak üzere sana>-i mallannı da kapsayan yeni bir liste haarlamış olması, böyle giderse ABD pazannm Avrupa'ya ve dünyanın geri mlan atılıyordu. Yeni devlet başkanı secildiği gün. ABD'nin Avrupa ile bir ticaret savaşı başlatması ilgmç bir tesadüf. Tarihin hızlandığı ve büyük değişikliklerin oldu- ğu dönemlerde bu tür ilginç te- sadüflere sık rastlanır. Bu il- ginç tesadüfün arkasında da son yıllarda yaşanmakta olan büyük değişikliklerden belki de en önemlisi olan soğuk sa- vaşın bitmesi var. Çünkü bir açıdan bakınca hem GATT krizi, hem Bush'un başkanlığı Bill Clinton'a kaybetmesi so- ğuk savaşın bitmesi ile zincir- den boşalan di- namikler ile yakından bağ- İantılı. Soğuk sa- vaşın bitmesi devletler arası dengeleri ABD hderlığinin zayıflaması yö- nünde etkiledi. SSCB ve Doğu Avrupa pazar- lannın Batı'ya açılması dünya ekonomisinin o güne kadar ol- dukça pürüzsüz işleyen ticaret yollanru allak bullaketti. Yeni rekabet alanlan açtı. Var olan k r< ba ^da "'nfaz A B D n i n korumacılık politikasının ük kurbanı Avrupa şarabı hale geldi. Eko- ° a c " nomik durgunluğun artması ile ulusal sermaye gruplan dünya pazanna daha çok açı- lmaİc zorunda kaldılar. Bu or- tamda hem yeni pazarlara ulaşmak hem de iç pazan ko- kalanına büyük ölçüde kapa- nacagı anlamına geliyor. Bu ise ABD'den beklenen loko- motif olma görevi ile taban ta- banaat birdurum. Tam da böyle bir anda De-ş p rumak giderek önem kazandı. Bu, uluslararasırekabetinşid- detlenmesi demekti. 1980'lerin ortalanndan itibaren dün- yanın toplam mal çıktısı eği- îimsel olarak düşerken. dün- yanın ticaret hacmi sürekli arttı. Dünya pazan içinde tica- ret bloklan, para bölgeleri oluşmaya başladı. ATnin yanı sıra Kuzey ,'\merika serbest ti- caret alanı (NAFTA) ve Uzakdoğu'da bir yen alanı oluştu. Latin Amerika ülkeleri arasında da bir serbest ticaret alanı oluşturmak için güçlü adımlar atıldı. Ama dünya ekonomisinin üretim kapasite- sinin büvüklüğü ulusal ekono- miler arasındaki bütünleşme- nin ulaştığı düzey. dünya tica- retini boyle ticari bloklara ka- patılamayacak kadar kar- maşık ve dinamık bir düzeye getirmişti. Bu yüzden her blok aynı zamanda diğer blok için çok önemli bir pazardı. Gide- rek ülkelerin gruplar haünde karşı karşıya gelmeye başladı- klan bir rekabet ve ekonomik mücadele ortamı doğrnaya başladı. GATT krizi ve ticaret savaşı bunun ürünüydü. Bu- gün dünya ekonomisini pençe- sine almış olan ekonomik dur- mokrat Parti'den Bill Clinton ABD devlet başkanı seçildi. Bunun dünya ticareti üzerin- deki muhtemel etkıleri ise ha- yati öneme sahip. Ne var ki Clinton bugüne kadar serbest ticaret üzerine yuvarlak ve iki tarafa da çekilebilecek demeç- lerin dışında pek birşev söyle- medi. Korumacılık lobisi Bill Clinton'ı başkan adavı olarak sunan ve iktidar eden Demokratlar içinde koru- macılık lobisi çok güçlü. Bun- lann dikkatleri yakın zamana kadar Japonya üzerinde yo- ğunlaşmışken Almanya'nm birleşmesinden bu vana bir Avrupa tehlikesinden de bah- setmeye başladılar. Clinton'ı destekleyen bir diğer grup da sendıkalar. Burada da koru- macılık eğilimi çok güçlü. Sen- dikalar. ithal mallan ile reka- bet edemediği için fabrikalann kapandığını ve böylece işsizli- ğin arttığını düşünüyorlar. Bu yüzden de "haksız rekabeti" azaltmak için Clinton'ın mut- laka yerli sanayi>i korumasını istiyor. Clinton'ın bu baskılara dayanabilmesi ise çok zor gö- züİcüyor. Geçmişte Reagan ve Bush başkan olmanın yetkile- rini Cumhuriyetçi Parti'nin de Jesteği ile birleştirerek, Sena- to'da çoğunlukta olan De- mokrat Parti'den gelen koru- macılık isteklerine direnebil- mişlerdi. Bugün hem parla- mentoda hem de mecliste De- mokratlann, yani kendi parti- sinin güçlü olması ise Clin- ton'a hemen hiçbir manevra alanı bırakmıyor. Bu yüzden her ne kadar Clinton'ın eko- nomîk büyümeye yönelik poli- tikalan potansiyel olarak dün- ya ekonomisi için yeni ticari olanaklar anlamına geliyorsa da bunun gerçekleşeceği poli- tik ortam tam aksi yönde bir basınç yaratıyor. Farklı çıkariar GATT anlaşmasının çıkma- za girmesi ise AT içinde farklı çıkar çelişkilerini öne çıkarma- ya başladı. İngiltere görüşme- lerin çıkmaza girmesinden Fransızlan suçlu buluyor. Fransa ise Avrupa'nın bütün- lüğünü öne çıkararak Ingilte- re, Hollanda ve Danimarka'yı topluluğun geri kalanına karşı ABD ile işbirliği yapmakla, ^ ^ Ingiltereyi de ~ ^ AT baş- kanhğını kul- lanarak Fran- sa'yı tecrit et- meye çahş- makla ve ÂBD çıkar- lannı savun- makla suçlu- yor. Le Mond'un yo- rumuna göre GATT an- Idşmazlıânm ^ebebi ABD'- nin hegemon- yaa eğilimleri ve buna karşı ise AT Nrlik ve bütünlük içinde davran- mak zorun- da." Alman- ya'da ise baş- kan Kohl bir taraftan İngiltere'nin Maast- richt konusunda ayak sürüme- sinden, diğer taraftan Bush ile kurduğu ilişkiyi Clinton ile ku- rup kuramayacağından henüz emin olmamasından endişeli. Buna Almanya'nm Avrupa içindeki poliük üstünlüğünün Fransa ile ittifakına sıkı sıkıya bağlı olmasını ekteyince, Kohl, GATT anlaşmazlıgında Fran- sa'nın yanında yer alıyor. Bu süreçte ise İngiltere yalnızlaşı- yor ve giderek AT çekirdek it- tifakının dışına itiliyor. ABD-Avrupa ticari anlaş- mazlığı sırasında tartışmaya katılmayan Japonya'da ise şimdi ABD'nin ticaret savaşı başlatması üzerine "baktıkça titrerim hayali istikbalime" tü- ründen bir korku hakim oldu. Ama Japonya'ran içinde bu- lunduğu poliük istıkrarsızlık onun elini kolunu bağlıyor. Ja- ponya"nın pirinç pazanru kıs- kaçlıkla korumaya niyetli olan Tanm Bakanlığı Avru- pa'dan yana. ABD'ye ihracat yapmak zorunda olan sanayi kesiminin temsilci MITI (Teknoloji ve Sanayi Ba- kanlığı) ise ABD'yedestek ver- mek eğilıminde. Önümüzdeki aylarda ABD ile Avrupa arası- ndaki bu anlaşmazlık halledıl- mezse ticaret savaşı yayümaya başlayacak. Bu durumda dün- ya ekonomisini derin bir dep- resyona düşmekten hiçbir güç kurtaramavacak. r» N Sermaye Piyasası Kurulu \ \ Sermaye Piyasası Kurulu HALKA ARZA ARACILIK YETKİ BELGESİ S 5 ALIM SATIM ARACILIĞI YETKİ BELGESİ Numarası ARK/HAA-061 Tarihi 19.01.1992 Sermaye Piyasası Kurulu'nca Deha Menkul Kıymetler A.Ş.'nin 09.05.1990 tarihinden itibaren "Halka Arza Aracılık" faaliyetinde bulunması uygun görülmüştür. Bu belge sahibi aracı kurum, verilen yetki çerçevesinde aracılık yükleniminde (undervvriting) bulunabilir; en iyi gayret aracılığı yapabilir. Bu belge, 3791 sayılı kanun ile değişik 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca verilmiştir. Dr. Yaman AŞIKOĞLU Başkan Ortaklığın: Bağlı olduğu T. Sicil Memurluğu: istanbul Sicil No.: 259071/106643 \ Numarası ARK/ASA-114 Tarihi 19.10.1992 Sermaye Piyasası Kurulu'r.ca Deha Menkul Kıymetler A.Ş.'nin 09.05.1990 tarihinden itibaren "Alım Satım Aracılığı" faaliyetinde bulunması uygun görülmüştür. Bu belge sahibi aracı kurum, ilgili mevzuata uygun olarak daha önce halka arz yoluyla satılmış sermaye piyasası araçları üzerinde aracı sıfatıyla ve ticari amaçla alım satım yapabilir. Bu belge, 3791 sayılı kanun ile değişik 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca verilmiştir. Dr. Yaman AŞIKOĞLU Başkan Ortaklığın: Bağlı olduğu T. Sicil Memurluğu: İstanbul Sicil No.: 259071/106643 KKfiGfiRRfiEKEK IDEHAMenkul KıymetlerA.Ş. Momhane Caa K'^mnane îtc Merkz No 72 Kot-4 Korakay-İST Teı 252 71 90 (7 hat) Fax 252 7103 SODASANAYİİA.Ş. TASARRUFSAHİPLERİNE DUYURUDUR Şirfcetimizce azamı brüt %82 (Net 7339) oranı üzerinden iskonto edil- mek suretîyle ihraç edilecek A tipi, 360 gün vadeli 5. tertip 3. serı aOOO.000000- (Sekizmılyar) TL tutanndaki finansman bonosu 9.11.1992 tarihınoen itibaren 10 ışgünü süre ile satışma aracılık eden, Camiş Men- kul Değerler A.Ş. tarafından aşağıda belirtilen adresinde satışa sunu- lacaktır Bu finansman bonolannın halka arzı. Sermaye Piyasası Kurulu tara- fından 2499 sayılı kanun ve 86/11130 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na dayaralarak çıkanlan seri III, No. 4 sayjlı teblığ uyarınca veriten 24.7.1992 tarih ve FB.17/S-2 sayılı izne dayanmaktadır Ancak, bu ızin, finansman bonolanmızın ve ortaklığımızın kurul ya da kamuca tekeffülü anlamına getmez. 1. Ortaktığın ödenmış sermayesi 2. Finansman bono. vade tarthi: 3. Finansman bonosunun öden- mesinı garantı eden banka : 255^00.000.000r TL. 4.11.1993 İlk gün sat. flyatıTL. 576.735 2.883.673 5.767345 S Satişın yapılacağı yer : Yoklur. 4. Satış süresının bırinci gü- nündeki net oran üzerinden is- konto edilmış satış fiyatı : Kupür değeri TL 1.000.000 5.000.000 10.000.000 Camış Menkul Değerler A Ş Barbaros Bulvarı No 125 Camhan Balmumcu- Beşiktas/İSTANBUL 6 Diğer hususlar : a) Finansman bonolannın vadelerinde geri odeme rıızmetleri, Camiş Menkul Değerler A.Ş.'nin yukarıda belirtilen adresınde yapılacaktır. b) Ortaklığın şubat 1992 hesap dönemtne ılışkın malı tablo ve raporian, denetleme kuruluşu Denetım Finans Kontrol Yeminlı Mali Müşavırlık A.Ş. tarafından denetlenmistir. c) Olumlu görüş ioeren denetleme rapor özeti, izahnamede yer almaktadır. d) 28.71992 tanhinde tescil edilen izahname, Camış Menkul Değerler A.Ş'nin yukandaki adresinde halkın incetemesine açık tutulmaktadır. e) Kupür dağılımı Kupür değeri (TL) AOrnt Tutar fTL) 1.000.000 5.000.000 10.000.000 2.000 600 300 2.900 2.000.000.000 3.000.000.000 3.000.0OO.OO0 e.ooo.ooo.000 VEFAT Merhum Ahmet Macit Bey ve merhume Hayriye Hanım'ın oğulları, merhum Sım Saner'in kardeşi, Recep Övet ve Göniil Taşkm'm kayınpederi, Yonca Övet, Macit, Funda ve Seda Taşkın'ın sevgili babaları, Ekin'in biricik dedesi, Vecihe Taşkın'ın kıymetli eşi, Yüksek Muallim mezunu, DarüşşafakaJı (1940-106) H.ORHAJV TAŞK1N8 kasım pazar günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 9 Kasım 1992 Pazartesi günü (bugün) öğte namazını müteakip Ataköy (5. Kısım) camiinden almarak Karacaahmet Kabristanı'na defnedilecektir. Tanrı rahmet eylesin. AİLESİ T.C ESKİŞEHtR ASLİYE1. HUKUK MAHKEMESİ 1992/122 Davacı Şekerbank T.A.Ş. vekili Av. Tahsin Bezek tarafından davalı Oğuz Aslan Üstun ve lbrahim Kökdere aleyhlerine açılau alacak da- vası sebebiyle; Adresi tespit edilemeyen davalı Oğuz ArsJan Üstün'ûn dunjjma- nın atıh bulunduğu 1.12.1992 günü saat 11.15'de mahkememiz duruj- ma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekille tcmsil ettirmesi, aksi halde durusmaya yoklugunda devam olunacagı ve ka- rar verileceği davalı Oğuz Aslan Ustün'e dava dilekçesi ve dunısma günü davatiyesi yerine geçmek üzere ilan olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle