Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz sahibi: Berin Nadi • Genel Yayın Yönetmeni: Ozgen Acar •
Genel Yayın Koordinatöru- Hikmet Çetinkaya • Yazı Işleri Müdurü:
Cdal Başl&agif • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Duzenleme: Mnstafa
Satluncr • Ankara Temsilcisi: Cüneyt Arcayurtk Haber Müdurlen:
Mostafl BaJbay, Işık Kansu Izmir Temsılci V.: Serdar Kızık Adana
Temsilcisi: Çttiu Yigenoğlu
Istanbul Haberleri: Şenay Kılkan Dış Haberler: ErgM Balcı tş-Ekonomi: Şökıan Keleoci
Yun Haberlen: Mehmet Saraç Kultür: Celal Üster Makaleler: Sami Karaören Spor:
Abdulkadir Yöcelman Duzeltme: Abdnllah Yaacı • Muessese Müdür V.: Erol Erkot
• Koordinatör: Ahmel Korulsan • Muhasebe: Bdleat "fener • ldare: HSseyin G«rer •
İşletrae: Önder Çdik • Bılgı-lşlem: Nail tnal • Bılgisayar Sistem: MUIÜYM Çiler
• Reklam: Reba Işıtman
Basım: Cumhuriyet Matbaacılık ve GazetecUik TA.Ş. • YayımlayoiL Yeni OOn Haber
Ajansı Basın ve Y&yıncıbk A.Ş. Türkocagı Cad. 39/41 Cagatojlu 34334 tst. PK: 246
tstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246, Fax: (I) 526 60 72 • BOrolar Amkmnı
Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fajc (4) 433 05 65 •
tzmir. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tet 83 12 30, Telex: 52359, FM: (51) 89 53 6 0 * Adaaa:
IDÖOÜ Cad. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tet 59 37 52 (4 hat), Teloı: 62155, Fat (71) 59 25 78
TAKYtM 9KASIY1 199: Imsak 5 09 üune> Öâıe 11.52 Ikındı 14 34 Akşam:l6 Yatsı: 18.21
HBB canlı
yayında
TV Servisi - Has Holding'e
ait Has Bilgi Birikim
Televizyon'u HBB TV, ani
bir kararla bugün canlı
yayına başladı. Has
Holding Yöneıim Kurulu
Başkanı Bilge Hasoğlu'nun
yönetimindeki HBBTV'de
Bülent Öztürkmen Yönetim
Kurulu Başkanvekili. İcra
Komitesi Başkanı ve Genel
Koordinatör, Nabi
YıldınmdaTeknik
Koordinatör olarak görev
alıyorlar.
Eger sallanmaya
devam ediyor
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Geçen cuma günü
meydana gelen depremin
ardından Izmir'de ufak
şiddetteki yer sarsıntılan
devam ediyor. Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli
Rasathanesi'nden edınilen
bilgiye göre dün saat 15.30'a
kadar şiddetı 3-3.5 olan 20
sarsıntı kaydedildi. Saat
20.21'de4.1.21.28'dede4.3
şiddetinde ikı deprem daha
belirlendi. Böylece geçen
cuma gününden bu yana
kaydedılen deprem sayısı
70'eyükseldi.
Tarihi bina
cöktû
fstanbul Haber Senisi -
İstiklal Caddesi'ndedört
katlı tarihi binaçöktü.
Olayda şans eseri ölen ya da
yaralananolmadı.
Beyoğlu-İstiklal Caddesi
218 numarada bulunan ve
yapımyıiı 1905 olan tarihi
bına. dış yüzüne sadık
kalınarak yeniden inşa
edilmek üzereyıkılıyordu.
Ancak bina, yıkımı
sürerken üç katın
ağırlığının birinci katın
üzerine yığılması sonucu
çöktii.
Yıldızın esram,..
• ATİNA(AA)-Son40
yıldırdurmadan "renk
değiştıren" bir yıldız,
astronomlann gündemini
sürekli meşgul ediyor.
Uluslararası Astronomi
Derneği [>ergisi'nde yer alan
bir yazıda, FG Sagittae adlı
yıldızın son birkac ay içinde
giderek solduğu. bunun da
büyük olasılıkla yıldızın bir
toz bulutu içine girdiği
şeklinde
değerlendirilebileceği
kaydedildi. Yazıda. 1955
yılında "Mavi" olan yıldızın
196O'lıyıllarda"beyaza",
1970-1980 döneminde de
"sanya" dönüştüğü
bildirildi. Bugün ise
"portakal renginde" olduğu
kaydedilen "Bukalemun
Yıîdızı" hakkında uzmanlar.
"Yıldızıgözlemeyi
sürdürüyoruz. Neler
olduğunu anlayabilmek için
henüz çok erken" ifadesini
kullandılar.
Kitap
müzayedesi
İstanbul Haber Senisi -
Alaattin Eser Kitabevi ve
Yayınevi'ninThe Marmara
Oteli'nde dün düzenlediği
"6. AntikaKıtap
Müzavedesi"nde Charles
Perry 'nin " Levant" adlı
tarihsel-gezı kitabı 16
milyon liraya alıcı buldu. 4
saat süren müzayedede
katalogda yer alan 160
eserden büyük bölümü
satıldı.
Acil servis
hekimligi
• İZMİR (AA)-Dokuz
Eylül Üniversitesi Tıp
Fakültesi Acil Servis
Sorumlusu Dr. John Robert
Fowler. Türkiye'de acil servis
hekimligi uzmanbk dalının
bulunmadığını belirterek
•'Bu durum da acil vakalar ile
ilgili bilımsel araşlırmalan
engelliyor" dedi.
Besin
kirlenmesi
• ANKARA (AA)-
Hacettepe Üniversitesi
Sağlık Teknolojisi Yüksek
Okulu öğretim üyesi Doç.
Dr. Mine Yurrtagül, besin
kirlenmesinin günümüzün en
önemli sorunlanndan biri
olduğunu belirterek,
"Beslenelim derken, hasta
oluyoruz" dedi. Yurttagül,
Milli Prodüktivite Merkezi
tarafından düzenlenen
"TopluGıdaTüketilen
Kurumlarda Beslenme"
konulu seminerde yaptığı
konuşmada, besinlerin, zirai
ilaçlar, nükleerartıklar,
deterjanlar, gıda katkı
maddeleri, biyolojik
bakteriler. küfler, virüsler ve
parazitlerle kirletildiğini
söyledi.
İstanbul'da süregelen taşralaştırma operasyonlarmı yerinde gözlemlemek amacıyla gerçekleştirilen bir gezi
İstanbul ve biz bunlara layık mıyız?iivnADirADADrv <1ı 1 1 I ~ ^ ~ ~jĞL " I nlçalışfriGökkafesKulesikar-HAYDAR KARABEY
Kent ve mimarlık tarihçilen-
nin ve bilgidar kentlilerin İstan-
bul üzerinde tartışmasız birleş-
tiği (eleştirseler de) tek konu
belki de 1934 tarihli Proust pla-
rudır. Plan bu kent için bugüne
dek yapılmış en kapsamh plan
olup uygulanarak yaşama geç-
miştir.
Dönemin yönetimi sayesinde
kısmen de olsa uygulanabilen
bu plan sonucunda, günümüze
gercekten anlamlı (evrensel an-
lamda kent parçası diye nitelen-
dirilebilecek) birkaç duzenleme
kalmıştır. örneğin, İstanbul su-
riçi arkeolojik bölge kavramı.
eski Eminönü ve Tophane dü-
zenlemesi, tstiklal Caddesi'nin
arkadlı düzeni, Elmadağ, Bağ-
dat Caddesi, Boğaziçi "Korniş
Yolu" (üst yol) ve benzerleri bu
planın ürûnleridir.
İki açık kentsel mekan
İşte o dönemlerde kentimize
iki açık "kentsel" mekandan
biri. 1 no'lu park, (yani Sulta-
nahmet-Sarayburnu ki umanz
daha bin yıllar süregidecek bir
dokunulmazlığı vardır) dığeri
de bu birinciye atıf ile 2 no'lu di-
ye adlandınlan Gümüşsuyu-
Dolmabahçe-Maçka Parkı'dır.
2 no'lu park, kentimizin tek
belirgin referans merkezi Tak-
sim Meydanı ve platosunu, bir
yandan Gümüşsuyu'ndan Dol-
mabahçe'ye bağİarken diğer
yandan da kentın en gelişmiş,
yere en sağlam basan bir doku-
ya ve sosyal açıdan "kentüleş-
miş" bölgelerin (Elmadağ-
Maçka) alt sınırlannı belirleye-
rek Boğaziçi kıyısına kadar
iner. İçinde Spor Sergi Sarayı,
Açık Hava Tiyatrosu, Dolma-
bahçe Stadı ki önce Dolmabah-
çe Sarayı ile anlamlı bir alışve-
riş, soru-yanıt düzeni içinde bir
gençlik ve spor parkı olarak dü-
şünülüp sonradan seyirlik fut-
bola teslim olmuştur.
Geçen 60 yıl içinde kentimiz,
kentlimiz, plancı ve yöneticile-
rimiz 3 no'lu diye adlandırabi-
leceğimiz bir kent parkı oluş-
Detnokrasi Parkı'nda plastik bebek patiği veya fıyonklu kurdeleli çiçeklikkre rastlayabilirsiniz.
Maviş doğramalı, beyaz silindir gövdeli dev bir mantar parkm ortasında yer almakta.
turmadılar. ama bu arada kent projelerine bir göz atıp. yerinde acılan ihtişamlı Tarlabaşı Bul-
• Istanbul'a nefes
veren parklara neler
ettik, neler etmekte-
yiz? Maçka'daki
Demokrasi Parkı'n-
dayız. Şimdinefes-
lerinizi tutunuz.
Yokuş çıkılacağı
için değil, görecek-
leriniz karşısında
ağzınızdan istenme-
yen sözcükler dö-
külmesin diye. Kı-
saca; çağın sahte
mitoslanyla doldu-
rulmuş, kişiliksiz,
yozlaşmış ütopya
Disneylandvari bir
'kitsch-arabesk-
saldırgan' yapayhk-
lar süsilesi. Değil
İstanbul'un merke-
zine, hiçbir taşra or-
tamına, kültür
ghettosuna, sömür-
geye dahi yakıştıra-
mayacağımız tür-
den işlev ve biçim-
ler.
de nüfusunu 10 kez katladı. Bu,
işin tartışma yanında bırakuğı-
mız bir yönü. İşin bir de daha
vahim, dehşet verici gibi ünlem-
lerle anılabilecek ancak serin
kanlı ve derinlemesıne irdeleni-
cek çok açıklayıcı olabilecek di-
ğer yönü var. Bu parklara ve
günümüzdeki bu 2 no'lu parka
neler ettik. neler etmekteyiz?
Doğrusu eğer bugünlerde,
100 milyar harcanarak bu
parktan geri kalan 21 hektar
yeşil alanın "Demokrasi Parkı"
adıyla "dinlenme ve bedensel-
düşünsel eğitım" amaçlı olarak
yeniden düzenlendiğini duyup.
olan biteni gözlemlemek fırsatı
oluşturabilirseniz gercekten
müthiş bir düşünsel eğitim de-
neyimi yaşayacağınızı belirtme-
liyim.
Ama önce konuyu kapsamh
bir çerçeveye oturtabilmek için,
artık bir "periferi metropolü"
olabilme çabalanndaki istan-
bul'da süregelen taşralaştırma
operasayonlannı da hissederek
daha keskin bir gözlem hazır-
lanmak üzere geziye şöyle bir
Taksım Meydanı'ndan başla-
yalım diyorum.
Meydana, büyük bir sosyal
temizlik operasyonuyla yeni
van'ndan girerek bu metropo-
lün merkezinde kaderine terk
edilmiş anıtsı Taksim yapısı ar-
kasında. istimlak artığ^ otopar-
ka park edelim. Sonra bu alanı
taçlandıran ve en yitik kasa-
banıza bile mubah görmeyece-
ğiniz teneke minareli caminin
etrafını tavaf eyleyelim. Yetmiş
yıldır cumhuriyetimizin simgesı
olmuş Taksim anıtının etrafını
bir kafes gibi çevreleyen nostal-
jik tramvay tellerinin alündan
ve konimsi (elbette kuru) mer-
mer fıskiye kümbetlerinin
arasından meydana ulaşabm.
Tüm kentsel meydanlanmız
gibi trafık tarafından işgal edil-
miş bu metropol merkezini
aydınlatan trafık ışıklân ve tu-
runcu kentsimgesel otobüsleri-
miz arasından sıynlalım. The
Marmara'nın gölgesinden çıkıp
berhava olmuş Taksim Parkı'-
na ulaşalım. Buradan da araba-
lann ve hamburgerci bacaların-
dan tüten duman arasında
kendimize yol bulup Kadim 2
no'lu Park'ımıza yönelelim.
İşte, konumuz olan park için-
deyiz artık ve rahmetli "Prost
Planı"na göre bu parktan Bo-
ğaz'ı algılayacak kent merke-
zinden kıyıya doğu açılabile-
cekmişiz.
Heyhat! Parkın henüz
kapısında. bizleri belki de ülke-
mizin en yüksek, en iri saf beton
blokunu oluşturan Sheraton
Tovvers beklemektedir. Alün-
dan seisizce geçmeliytz bir an
önce. Eh, ne de olsa, bir zaman-
lar Mimarlar odası ve Hocalar
Komisyonu "Çevresel Etki De-
ğerlendirmesi" veya denetimi
yapmıyordu. Nitekim'bu proje-
ye imzasını atanlar da ünlü ve
unvanb mimarlık hoca-
laornızdır. Dolayısıyla sözü-
müz olamaz. Artık buradan va-
diye sarkıp biraz nefeslenelim.
Şimdi sağınuza doğru binbir
feryada karşın vinçleri hanl ha-
Müzayede
Geçmiş,
bugüne
satıldıKfiltür Senisi - 8. İstanbul
Uluslararası Antika ve Deko-
ratıf Sanat Fuan. dün yapılan
Avrupa-Osmanlı Sanaı Eser-
leri ve Halı-Kilim Müzaye-
dcsi'ylc sona erdi. Müzayede-
de satılan en pahalı eser. 90
milyon lira ile Harold Jeric-
hau ımzalı "Haliç" adlı yağlı-
boya tablo oldu. Daha önce
70-85 milyon lira muhammen
bedelle en pahak eser olarak
açıklanan Tophane kahve ta-
kımı" ise 70 milyona alıcı bul-
du.
Yıldız Sarayı Silahhane bi-
nasında düzenlenen müzaye-
dede. halı ve kilimler beklenen
ilgiyi görmedi. Selçuklu tunç
ve seramikleriyle Osmanlı
eserleri ise. tersine büyük ilgi
gördü. İlk güne oranla daha
rahat görünen müzayede yö-
neticisi Ferda Paksoy, satış-
lardan sonra konuklardan
alkışaldı.
Müzayedede en ilgi çeken
parçalardan biri de bir man-
kenin başında sunulan Kuzey
Karadeniz yöresine ait 238 al-
tın paralı. mahmudiyeli gelin
başlığı oldu. Başlık, uzunca
bir çekişmeden sonra 51 mil-
yon liraya satın alındı. Müzayedede en ilgi çeken parçalardan biri de bir mankenin sunduğu 238 altın paralı, mahmudiyeli gelin başlığı oldu. (Fotoğraf: H AY RETTİN SAGAN AK)
şımızda, az solda parkın tam
ortasında kentsel (ve belki ulu-
sal) yazgımızın kilometre taşı
olarak Hilton. 'Siluette' Dol-
mabahçe Sarayı'nın tam tepe-
sinde konuşlandınlmış parkı-
mızı ve Boğazımızı katlettiğı
söylenen Japon işi olup birleşjk
miınar gücümüzü simgeleyen
camdan kalemiz Svviss Otel. Bi-
raz aşağıda ise gençlerimizin
spor yapması için düşünülüp
çağ dönüşümüyle bir futbol ta-
pınağına dönüştürülen stadyu-
mun yüksele yüksele göğe ulaş-
mış anıtsal duvarlan. Altında
ise uluslararası konjonktürün
bir başka göstergesi olarak Ro-
men -Bulgar - lran TIR'lannın
doldurduğu otopark.
Demokrasi parkı
Yürüyüşe devem ile 2 no'lu
parkın bu katliamdan arta ka-
lan son parçasına. Maçka'ya
doğru uzanan yamaana ulaşı-
yoruz. Şimdi nefeslerinizi tutu-
nuz. Yokuş çıkılacağı için değil,
görecekleriniz karşısında ağzı-
nızdan istenmeyen sözcükler
dökülmesın diye.Burası'beden-
sel-düşünsel eğitim amaçlı' De-
mokrasi Parkı'nın şantiyesidir
ki, bu parkın projeleri, ülke-
mizin en saygın mimarlık okul-
lannda birinin önde gelen ho-
calan tarafından hazırlan-
mıştır.
Proje ve uygulamalar kon-
sept ve tasanm düzeyi ile bi-
çimsel mesajlan, doğaya ettik-
leri, bu en değerli kent parkının
son kalmış kesimine getirdikleri
şiddetli yaklaşımlan ile gercek-
ten de kentsel demokrasinin
sınırsızlığmı vurgulamak açısın-
dan ibret vericidir.
Kentin en değerli parkı
Zavallı kentimizin bu en de-
ğerli merkez parkı ki; dünyada-
ki benzerleri arasında New
York Central Park, Paris Jar-
dın de Luxembourg, Londra
Regents Park. Roma Villa
Borghese bahçeleri ile karşılaş-
tınlabilir ve en azından onlara
gösterilen özen ve titizliğe layık-
tır; İşte çağjmızda insanı şaşkı-
na çevirecek işlevler, yapüar ve
bicimlerle hızla donatılmakta-
dır. Bunlardan bazılannı bura-
da ilginize sunmak istiyorum.
Umberto Eco'nun bir deyişiyle
"Beşere özgü lisanın yoksul
sözcükleri onlan tarif etmekte
yetersiz" kalsa da:
Parlak kırmızı yanm küre
şapkalı ve maviş doğramalı be-
yaz silindir gövdeli dev bir man-
tar. bebek patiği veya fıyonklu
kurdeleli bebek suratlı çiçeklik-
ler. şemsiye şapkalı fıskiyeli ve
bolca kaskadlı su ve ışık göste-
rili havuzlar, elbette sahte ve
sahte olmakla birlikte türlü çe-
şitli arkaik. antik kolonad, ne-
oklasik kemerli bir imitasyon
su kemeri(?), bir miktar beto-
narmeden mamul peri bacalan,
İspanyol merdivenleri, İtalyan
medyalan, kaç ağaca mal oİdu-
ğu büinmez bir kat otoparkı,
oyuncak tren, teleferik, kâh
dairesel kâh üçgen kâh kareli
pencereli postmodern (?) yapı-
lar; dairesel, karasel, üçgensel,
ışınsal havuzlar; örümcek ağı
dokulu parmaklıklar...
İşte, 2 no'lu parktan geriye
bırakılan parçaya, çağımız,
kentimiz, yönetici, danışman ve
tasanmalararuz bunlan uygun
göriiyor.
Kısaca; çağın sahte mitos-
lanyla doldurulmuş, kişiliksiz,
yozlaşmış ütopya Disneyland-
vari bir 'kitsch-arabesk-saldir-
gan" yapayhklar süsilesi. Değil
istanbul'un merkezine, hiçbir
taşra ortamına, kültür ghetto-
suna, sömürgeye dahi yakıştı-
ramayacağımız türden işlev ve
bicimler.
Ne diyelim? Tannm İstanbul
ve biz bunlara müstahak mıyız?
Sistem değişikliğinin basın üzerindeki etkisi büyük...
Rusya'da basına darbe üstüne darbe
EVHENDEĞER
MOSKOVA- Rusya'da ya-
şanan sistem değişiklıği yaşa-
mın tüm alanlannda kendini
hissetirirken. basına da darbe
üstüne darbe vuruyor. Rusya'-
nın en yüksek tirajlı gazeteleri
arasında yer alan Izvestia'da
bundan paymı alırken gazete-
nin Genel Yayın Koordinatöru
ve Genel Yayın Yönetmeni bi-
rinci yardımcısı Vasili Zahak-
ko, "3 milyon 600 binlik tirajın
önümüzdeki günlerde 1 milyo-
na kadar düşebileceğini" açık-
ladı.
Tirajın düşmesinde Rusya'-
daki enflasyonun bü>ük payı
olduğunu kaydeden Zahakko,
tirajın düşme olasılığma karşın
çalışanlann işten cıkanlmasının
• îzvestia gazetesi Genel Yayın Koordinatöru Zahakko, "3 milyon 600
binlik tiraj 1 milyona düşecek" dedi. Zahakko, 3 aylık reklam stoklan
olduğunu, tirajın düşme olasılığma karşın çalışanlann işten cıkanlma-
sının düşünülmediğini söyledi.
düşünülmedığini söyledi.
Lzvestia gazetesinin binası
tam bir devlet dairesi görünü-
münde.
8 katlı binadaki toplam oda
sayısı 500'ün üzerinde. Izves-
tia'da mesai sabah saat 9.00'da
başlıyor. Saat 9.15'de Türkiye'-
deki Bakanlar Kurulu salonu-
nu andıran toplantı salonunda
haber toplantısı yapılıyor.
15-20 dakika süren haber top-
lantısının ardından muhabirler
odalanna çekilerek haber üreti-
mine başlıyorlar.
Izvesü'a'nın bugünkü tirajı 3
milyon 600 bin. Eskı SSCB'nin
toplam 50 kenünde basılan ga-
zetenin abone sayısı 2 milyon
800 bin. Günde 2 baskı yapan
gazetenin dağnımı öğrenciler ve
postacılar tarafından yapılıyor.
Geçtiğımiz yıl belirlenen ra-
kamlara göre, yıllık abone üc-
reti 29 ruble. Yani bugünkü res-
mi kur üzerinden yalnızca 600
Türk Lirası. Ancak. enflas-
yonun her gün hızla arttığı Rus-
ya'da, 29 rubleye bugün ancak
gazetenin 7 sayısı alınabiliyor.
Izvestia'nın Genel Yaym Ko-
ordinatöru ve Genel Yaym Yö-
netmeni birinci yardımcısı,
Türk gazetecilerin sorulannı
yanıtlıyor:
- Yıllık 29 rubleyken, bugün
29 ruble bir haftahk gazete alı-
nabilmesi, gazeteyi nasıl etkili-
yor"
Zahakko- Gazete zarar edi-
yor. Ancak reklam gelirleri
bunu kapatıyor. Bugün yaban-
cı bir fırmanın tam sayfa ilanı
38 bin dolar. Bir Rus firmasının
tam sayfa ilanı ise 1 milyon rub-
le. Yabancı fırmalann reklam-
lannı hemen basıyoruz. Ancak
Rus fırmalanndan 3 aylık rek-
lam stokumuz var.
- Enflasyon karşısında önü-
müzdeki yıldan itibaren gazete-
nin fıyau ne olacak?
Zahakko- 6 ay için abone üc-
reti 600 ruble olacak. Ancak bu
rakam da değişebilir. Şimdilik
planlanan bu. Aynca 31 Aralık
1992'den itibaren devlet desteği
de kesilecek.
-Devlet desteği de kesildikten
sonra. fıyatı da arttınnca gaze-
tenin tirajı ne olabilir?
Zahakko- Tiraj 900 bin ya da
1 milyona kadar düşebilir.
-Bu durumda gazete çalışan-
lannın durumu ne olacak?
Zahakko- Biz gazete çalışan-
lannın sayısını azaltmak istemi-
yoruz. 321 muhabir ve 3 bin 500
matbaa elemanımız var. Bunla-
nn sayısında bir azalma olma-
yacak.