Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 KASIM1992 PAZARTESf CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CUMHIJRİYETTEN
OKURLARA
ÖZGEN ACAR
Kamuoyu Muşturmak...
Eylül ayı ortasında Izmir Büromuz, Buca Cezaevi'nde-
ki açlık grevini yakından izledi. İster özgür olsun, ister
mahkûm ya da tutuklu; herkesin, insanca yaşama hakkı
vardır.
"Uluslararası Af Örgütü," Buca Cezaevi'ndeki açlık
grevine ilişkin haberlerimizin uzerine dlkkatle eğildi.
Olayları ve gazetemizi izlemeye aldı.
Örgüt, "Türkiye'nin etkın gazetesi Cumhuriyet"e da-
yanarak gelişmeleri bir "haber bülteni" ile üyelerine
duyurdu. örgüt; üyelere, Türkiye Cumhuriyeti Başbaka-
nı Süleyman Demirel ile Adalet Bakanı Seyfi Oktay'a
birer kınama mektubu göndermeleri çağrısında da bu-
lundu.
örgüt üyeleri, aralarında 18 yaşından küçük çocukla-
rın da bulunduğu ve özellıkle Faruk Tarla, Hüseyin Kurt,
Hüseyin Akduman, Ismet Kalabaktaş, Ercan Karataş,
Deniz Sarıkaya, Kadir Aksu ve Aysel Erdem adlı mah-
kûmları da kendi kuralları çerçevesinde himayelerine
aldılar.
Ingiltere, Fransa, Isveç, Kanada ve ABD'den geçen
haftalar boyunca Demirel ve Oktay'a yüzlerce mektup
postalandı. örgüt üyeleri bu mektupların bicer kopyasını
"bilgi için Cumhuriyef'e de postaladılar. Mektup trafiği
bu haftaya girerken de sürüyordu.
Uluslararası Af örgütü, Türkiye'deki insan hakları irt-
lali konusunda böylece dünya çapında bir kamuoyu
oluşturdu. Bir anlamda Türk hükümeti üzerinde baskı
grubu yarattı. insan hakları konusunda Cumhurıyet'in
uluslararası etkinliği de böylece kendiliğinden ortaya
çıktı.
Anımsayacaksınız, birkaç hafta önce örgüt dünyadaki
çocuk hakları ile ilgili bir başka rapor yayımlamıştı. Bu
raporun Türkiye ile ilgili bölümü Türkiye'de tek Cumhu-
riyet'te yer almış, Anadolu Ajansı görmemezlikten gel-
mişti.
Başbakan Demirel in grubuna verdiği "Demokratik-
/eşme'yasalarının TBMM'den kesinlikle ve bir an önce
geçmesi talimatı da işte bu uluslararası kamuoyunun
baskısından kaynaklanıyordu. Bunda hiç kuşkusuz
Cumhuriyet'in de tuzu vardı.
Batı dünyasında. ister ulusal ister uluslararası alanda
olsun kamuoyu oluşturmada yetkililere kınama ya da
dikkat çekme mektuplarının gönderilmesi etkin bir yön-
temdir. ABD'nin bir eyaletindeki bir sorunun çözümü
için o eyalette yaşayan on binlerce insan, kâgıda kale-
me sarılır, daktiiosunun ya da bilgisayarının başına ge-
çer ve senatörlerine ya da ABD Başkanı'na mektup
yazarlar.
Yöneticiler için bu mektupların sayısı ve içeriği ka-
muoyunun nabzını tutma açısından vazgeçilmez en
önemli göstergedir.
Hiç unutmuyorum, bundan dört beş yıl önce kedi- kö-
pek seven insanlar, VVashington ve Londra'daki Türk
büyükelçiliklerine birer özel postakartını postalamışlar-
dı. Istanbul'da başıboş bir köpeğin sokakta belediye itlaf
ekiplerince acı çektırilerek öldürülmesi olayı posta kar-
tında görüntülenmişti.
Kartları hayvanseverler derneği ücretsiz dağıtmış,
üyeler Türk büyükelçilerine postalamıştı. Bu kartları
gönderenler Türkiye'nin uygarlık dışı davranışını şıddet-
le kınıyorlardı. VVashington'a gönderilen kartların mikta-
n 12 çuvalı ve Londra'dakiler ile birlıkte sayısı da yarım
milyonu aşıyordu.
Buna karşılık bir başka olayı anımsıyorum. 1991 yılın-
da; Türk arkeologları, yabancı meslektaşları ile bırlikte
Çanakkale'de buluşup, o yılın kazı sonuçlarını tartışmış-
lardı.
Bu arada bir grup Türk arkeolog, 2. Dünya Savaşı'nda
Berlin'den Moskova'ya kaçırılan ve Puşkin Müzesi'nde
gizlenen Troya Hazineleri'nin gerçek vatanı olan Tür-
kiye ye geri verilmesi amacıyla bir imza kampanyası
açmak istedi.
Pek çok yabancı, hatta Alman arkeoloğun dahi imza-
ladığı bu bildiri, Ankara'daki Rus büyükelçisine verile-
cek ve hazinenin Türkiye'ye iadesi istenecekti.
Bazı Türk bilim adamfan şu gerekçefer ife bu bildiriyi
imzalamaktan kaçındılar:
1. Böyle bir bildiri imzalamak Alman arkeologlara
karsı ayıp olabilirdi!..
2. Bildiri, Rus büyükelçisine verilmemeliydi, Anıtlar
ve Müzeler Genel Mûdürü'ne verilmesi yeterliydi.
Çünkü, üç Türk bilim adamının böyle bir bildiriyi Rus
büyükelçisine elden götürüp vermesi "doğru olmaz-
dı. "Neden olmaz" sorusunun yanıb sadece "işte?.."
idi...
Sonuçta bildiri Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlü-
ğü'nden bir yetkiliye verildi. Sonra ne mi oldu? Dosyası-
nakaldırıldı...
Eloğlu kedi-köpekler için Türk büyükelçilerine 500 bin
protesto kartı gönderiyor, bizim bilim adamlarımız ise
Rus büyükelçisi üzerinde kendi tarihsel ve kültürel mira-
sına sahip çıkacak bir kamuoyu baskısında bulunmak-
tan kaçınıyorlardı.
Oysa kamuoyu oluşturmak ve kamuoyu baskısı yarat-
mak, demokrasinin olduğu kadar uygarlığm da bir gös-
tergesiydi.
Sağlıklı, mutlu ve başarılı günler dileğiyle...
m « * İ L A M
Istanbul Yüksek Tıcaret ve
Marmara Üniversitesi I.I.B.F. Mezunları
Derneği Istanbul Şubesinden
ATATÜRKÜ ANMATÖRENİ
BûyOk Önderin ölümûnün 54. yıl dönümü drtayısıyle, 10 Kasım 1992 Salı
gûnü 9tı S gece Taksim Cumhunyet Abıdesine Çetenk konularak
anılacaktır Aynı gün saat 181e Galatasaraydakî Lokakle bir anma löreni
yapılacaktıt Törende, Prol Dr Reşat Kaynar Atatürkçütük nedir, Mıthat
Tuygun Ben Dıktatör Oeğılım, Naıl Kesova Atatûrk Mûzık, Vecıhı Ibak
Atatürkien ÖzOeyışier konularında birer konuşma yapacaklar Kendi
sestnde nutuklar ve anılar anlatılacaktır Gırtş serbestor.
MARMARA
ÜNİVERSİTESİ
AEF ingiliz Dili Mezunları
Derneği kuruluş çalışmalarına
sizleri bekliyoruz
356 70 49 - 325 75 20 - 350 46 36 - 322 55 41
İNGlLTERE'de İNGİÜZCE:
AU-PAiriere Ingiltere de tam
gûvence veren yılların Au-Pall
Acentası DEKİN
Ttl:?-1/2M5J42-26U3B7
Otomobil ehliyetimi
kaybettim.
Hükümsüzdür.
GÖKSEL HAMARATLAR
GAP idaresi, 5 milyar liralık araşürma bütçesi ayırdığı 20 araştırma ile bölgeyi proje masasına yatırdı
Güneydoğıı'yaıııilyarlıkbüyüteçDOĞANAKEN
ANKARA - Güneydoğu Anadolu
Projesi kapsamındakı bÖlge, "alan
araştırmalannı" da içeren çalışmalarla
inceleniyor.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi, Gü- ve öneriler paketi ile büyüteç altına
neydoğu Anadolu Projesi'nin içerdiği ahndı. Devlet Bakanı Ömer Barutçu'-
8 Ude, yaklaşık 1.5 milyar liralık bir ya bağlı GAP Bölge Kalkınma İdaresi
bütçe ile "nüfus hareketleri ve göç" Başkanlığı, Güneydoğu Anadolu Pro-
araşürması başlatü. jesi kapsanundaki iller ile bu bölgeler-
GAP bölgesinde başlatılan araştır- deki göçûn yöneldiği önemli merkez-
malann bir "etnik rengj" olmadığını lerden olan Istanbul'da, "nüfus hare-
vurgulayan GAP Bölge Kalkınma ketleri ve göç" araşürması başlatü.
İdaresi Başkanı Olcay Ünver, Güney- ODTÜ Sosyoloji Bölümü'nün üstlen-
doğu Anadolu Projesi'nin toplumsal diği ve yaklaşık iki ay önce başlayan
boyutunda \ürütülen çalışmalar ara- çahşmanın ilk aşamasında, bölgede se-
sında. "böleedeki kadının statüsü ve çilen yörelerde anket uygulanarak,
kalkınma sürecine entegre edilmesi"- yüzyüze görûşmeler yapılacak. GAP
nin de yer aldığını bildirdi. GAP böl- Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Ol-
gesinde halen yürütülen 20 proje için cay Ünver, Cumhuriyet'in sorulannı
aynlan araştırma bütçesi, yaklaşık 5 yanıtlarken, göç araşurmasıyla ilgili şu
milyar lirayı bulacak. bilgileri verdı:
GAP bölgesı, kapsamlı araşürmalar "GAP bölgesi, nüfus itibanyla çok
• GAP bölgesi, kapsamlı araşürmalar ve öneriler paketi ile büyüteç altına ahndı. Devlet
Bakanı Ömer Barutçu'ya bağlı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Güneydoğu
den olan Istanbul'da, "nüfus hareketleri ve göç" araşürması başlatü.
dinamik bir bölge. Türkiye'nin ortala-
malanndan farklı. Yaş olarak daha
genç, nüfus artış hızı daha fazla. insan-
lar daha fazla hareket ediyorlar. Hem
kırsal kesimden kentsel kesime doğru,
ki bu hem bölge içinde oluyor hem de
Türkiye'deki diğer şehırlere oluyor
hem de mevsimlik işçi olarak, özellikle
Çukurova'ya doğru hem gjdiş hem
dönüş olarâk bir hareket var. Bu, bizi
birçok yönden ilgilendiriyor. Hem
sosyal bir olay olarak ilgilendiriyor
hem de nüfusun hareketlen diğer bü-
tün altyapı olaylannı etkiliyor. Yani
sosyal altyapıdan tutun, eğitim. sağlık,
ulaşım, telekomünikasyon, elektrifi-
kasyon, su temini, kanalizasyon gibi
kentsel hizmetlere kadar. Bütün bun-
lan içine alacak kapsamlı bir çalışma
düşündük Bölgedeki bu nüfus hare-
ketJerini izlemek istiyoruz. Bir kere bir
envanter alıp, nüfus hareketleri sayısal
olarak nereden nereye oluyor, daha
sonra niteliksel olarak; hangi hareket
hangi kesim tarafindan yapılıyor, eğer
böyle bir trend varsa tabii, belirlemek
istiyoruz."
Etnik gerekçe yok
Ünver, uygulama planının hazuian-
masıyla beraber yaklaşık 2 yıl sürecek
araştırmanın, bölgedeki yurttaşlann
etnik kökenine ilişkin bir çalışmayı da
kapsayıp kapsamadığı sorusuna, şu
yanıü verdi:
"Bunun, o meseleyle hiç ilgisi yok.
Biz tamamen nüfus hareketlerine ba-
kıyoruz. Bunun o meseleyle ilgili bo-
yutlan olacaksa, tamamen bizim dışı-
mızda. Tabii bütün bir kalkınma hare-
ketinin boyutlan var, ama bu proje
özelinde, ya da bizim genel anlamda
projelerimizde böyle bir dürtü, böyle
bir amaç. böyle bir yenilim yok."
Kadının konumu
Halen Türkiye Kalkınma Vakfı'nın
yürüttüğu bir çahşmayla, GAP bölge-
sinde kadının statüsüne yönelik bir
başka araştırmanın da devam ettiğini
bildıren Ünver, "Sosyal boyuta ilişkin
diğer bir çalışmamız, GAP bölgesin-
deki kadının statüsü ve kalkınma süre-
cine entegreedilmesi. Bir alan çalışma-
sı olarak başlatıldı, hem de bulgulann
irdelenmesi, öneriler paketi kısmı var.
Bu da yaklaşık bir yıllık bir proje, büt-
çesi de 1 milyar lira civannda" dedi.
Tesis sakirieri, 21. yüzyrin eş^ade, Türkiye'nn en modem kentinde ortaçağ günleri vaşıyor. (Fotoğraf:ZAFER AKNAR)
AKTAŞ'tan karartma geceleri
tstanbml Küçükbakkalköy'deki 160 konutta iki aydır elektriksiz yaşanıyor
• S.S. Küçükbakkalköy Konut Yapı Koopera-
tifî'nce yapılan bloklara, kooperatif üyeleri AK-
TAŞ'ın isteği uzerine 192 milyon lira harcayarak
trafo binası yapıp, tranşeleri (yeraltı kablolan) dö-
şettikleri halde, yine de elektrikleri bağlanmıyor.
Istanbul Haber Servfea - Buz-
dolabınız balkonda, yemekleri-
nız ckşiyor. Çamaşır makınenız
banyoda, ama siz dağ gibi ça-
maşırlannın balkonda elinizde
yıkıyorsunuz. Çocuklannız
ödevlerini mum ışığında yapı-
yor, arada bir de saçlannı yakı-
yorlar. Küçük kızınız saçlannı
yaktığında da perişan oluyor-
sunuz. Kocanız ise iki günde bir
ütüsüz giysileri nedeniyle amir-
lerinden ihtar abyor. Bınanızın
çevresinde hırsızlar kol geziyor,
kapılar zorlanıyor. Böyle bir
yaşama biçimine kaç gün daya-
nabilirsiniz? Istanbul Küçük-
bakkalköy'deki 160 konutluk
Klima Tesisleri sakinleri iki ay-
dır böyle yaşıyor, çünkü AK-
TAŞ Elektrik bu tesislere elek't-
rik bağlamıyor. AKTAŞ yetki-
lileri sözkonusu tesise neden
elektrik verilemediği konusun-
da herhangi bir açıklama yap-
mazken, siteye en geç bir hafta
içinde elektrik bağlanacağını
bildirdi.
192 milyonluk harcama
Klima Tesisleri, 3.5 yılda ta-
mamlanmış, birisi 15. ikisi 10 ve
bir diğeri de 5 kath olmak üzere
dört ayn bloktan oluşuyor. An-
cak, S.S. Küçükbakkalköy Ko-
nut Yapı Kooperatifrnce yapı-
lan bu bloklara, kooperatif
üyeleri AKTAŞ'ın isteği uzeri-
ne 192 milyon lira harcayarak
trafo binası yapıp, tranşeleri
(yeraltı kablolan) döşettikleri
halde, yine de elektrikleri bağ-
lanmıyor. S.S. Küçükbakkal-
köy Konut Yapı Kooperatifi
Başkanı Hikmet Başaran, sıte
sakinleri bunlan söylerken su-
suyor, ancak "AKTAŞ öyle bir
idare ki, bulsun kefeninizi alır,
kefeninizi" diyor. Yargıtay
emeklisi kooperatif başkanı
Başaran, AKTAŞ'ın kendıleri-
ne elektrik bağlamama gerek-
çelerini ise şöyle anlatıyor:
"Bütçeleri dar olan ortaklan-
mızın kendilerini sıkarak ver-
dikleri paralarla 120 daireyi 3.5
senede bitirdik ve teslim et'ik.
Ancak, 92 senesinin 2. ayından
beri elektrik peşindeyiz. AK-
TAŞ idaresi, bize 11.1.1991'de
projesini yaptı,' Projeye göre
bana trafo binasını yapıp teslim
edin. içinin makinesını ben ko-
yacağım. Trafo binasını da se-
nesi 1 üradan bana kiraya ve-
rin' dedi. Kooperatif ortaklan-
nın verdiği 58 milyon lirayla
trafo binasını yapnk ve AK-
TAŞ'a kiraladık. Taahhütna-
me istedi, notere gidip onu da
yapok. Gelip, gördüler ve
onayladılar. Şimdi biz o trafo-
nun sahibi degiliz, anahtan bile
kendilerinde. Ama AKTAŞ,
havayi hat için gerekh olan bin
800 metrelik kabloyu bulama-
dığı gerekçesiyle elektriği ver-
medi.
Sakinler sakin değil
Kooperatif olarak, elektrik
alımı için gerekli her türlü işle-
mi yerine getirdiklerini, bu ne-
denle bir noksanlık bulunmadı-
ğını beürten Klima Sitesi sakin-
lerinden emekli öğretmen Ali
Kemal Ulaş, "AKTAŞ'ın ama-
cı ne? Kooperatifin bir eksiği,
noksaru yoksa, AKTAŞ daha
ne istiyor bizden? Başka bir
amaa, art niyeti varsa, boşuna
beklemesin. biz dar gelirli koo-
peratif üyeleri olarak AKTAŞ'-
ın bizden istediği o rüşveti vere-
meyiz" diyorlar.Bazı dairelerde
eşyalar var. sakinleri yok. Fa-
kat, yine de çocuklannın okul-
lan yüzünden pek çok üye, dai-
relerine yerleşmek zorunda
kalmış.
Teksif Genel Başkanlığı
Şevket Yılmaz
zor kazandıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türk-İş Genel Başkanı
Şevket Yılmaz, kendi sendika-
sı olan Teksif te genel başkan-
lığa ikinci turda seçilebildi.
Teksif Genel Kurulu'nda
dün yapılan seçimlerde, Şevket
Yılmaz'ın geçtiğimiz dönemde
ekibinin dışına çıkardığı eski
genel başkan vekili ve Tarsus
Şube Başkanı Necdet İnandı-
oğlu da genel başkanlığa
adaylığını koydu. Yapılan se-
çim sonucunda. Şevket Yıl-
maz, ilk turda seçilebilmek için
gerekli olan 193 oy barajını
aşamadı. Yılmaz'ın 190 oy al-
dığı bu turda, İnandıoğlu 85
oyda kaldı.
2. tur oylama
Daha sonra geçilen ikinci
tur oylamada, Yılmaz 199 oy
alaraİc Teksif Sendikaa Genel
Saşkanlığı'na seçılirken, Inan-
dıoğlu'nun oylan 78'e indi.
Sendikanın yönetim kurulu.
Genel Başkan Yardıması Sait
Bürçün ve İbrahim Vardar.
Genel Sekreter Zcki Polat ve
Genel Sayman İbrahim Yalçı-
noğlu'ndan oluştu.
Türk Harb-lş Sendikası eski
Genel Başkanı Kenan Duru-
kan, Yılmaz'ın ikinci tur oyla-
mada seçilmesini değerlendi-
"rirken, "Zaman ve toplum
değişiyor. Şevket Yılmaz'ın da
bu gelişmeleri iyi değerlendir-
mesi gerekiyor. Şevket Yıl-
maz'ın ikinci turda seçilmesi
çok önemli bir gelişme. Liderli-
ği bir yerde bırakmak gereki-
yor" dedi.
Yılmazın, büyük oy çoğun-
luğu ile olsa da ikinci turda
seçilmesi Türk-İş çevrelerinde
ilgiyle karşılandı. Yılmaz'ın.
uzun yıllardır ilk kez önemli
bir muhalefet hareketiyle kar-
şılaştığını dıle gctiren sendika
çevrelen, Teksif teki bu sonu-
cun, Türk-lş Genel Kurulu'nu
da etkileyebileceğini ileri sür-
düler.
Türkiye Maden-İş Sendika-
sı Genel Kurulu'nda yapılan
seçimlerde de genel başkan
Hasan Hüseyin Kayabaşı ye-
nıden aynı görevine getirildi.
Türkiye Maden-lş Sendikası
Yönetim Kurulu, şu üyelerden
oluştu:
Nevzat Yavuz (Genel Baş-
kan Yardımcısı), Ekrem Sami
(Genel Sekreter), Mustafa En-
gin (Genel Mali Sekreter),
Orhan Şimşek ((Genel Teşki-
latlandırma Sekreteri), Mah-
mut Peker (Toplu Iş Sözleşme-
si ve Mevzuat Sekreteri),
Mustafa Çiftçi (Eğitim ve
Araştırma Sekreteri).
Pir Sultan
Derneği:
Diyanet
devletin
kamburu
ANKARA(Cumhuriyet Bö-
rosu) - Pir Sultan Abdal Kültür
ve Tanıtma Derneği Genel Baş-
kanı Murtaza Demir. zorunlu
din dersinin bir insan haklan
thlali olduğunu belirterek, diya-
net işleri teşkilatının bugünkü
yapısıyla devletin sırtında bir
kambur olduğunu savundu.
Murtaza Demir, dün düzen-
lediği basın toplantısında, Di-
yanet İşleri Başkanlığı'na, her
yıl devletin artan oranlarda pa-
rasal destek verdiğini kaydetti.
Bu kurumdaki personel. kuran
kursu, kuran kursu öğrencisi ve
cami sayısındaki aıtışın çok
yüksek olduğunu anlatan De-
mir, Diyanet İşleri Başkanlığı'-
nın devlet örgütlenmesinın dışı-
na çıkanlması gerektiğini dile
getirdi.
Demir, "kara ses"olarak ta-
nınan Cemalettin Kaplan ve
taraftarlannın Almanya'daki
faalivederine de değinerek, de-
mokraük kitle örgütlerinin ve
devletin Cemalettin Kaplan'a
gerektiği gibi tepki göstermedi-
ğini ileri sürdü. Okullardaki
"zorunlu din dersi" uygulama-
sını da insan haklan ihlalı oldu-
ğunu ıfade eden Demirel, bu
dersin okullardan kaldınlmaa-
nı istedi.
İNÖNÜNÜN SON BAŞBAKANLIGI 1961 - 1965
METİN TOKER'in yakın tarihimize ışık tutan
DEMOKRASİMİZİN İSMET PAŞALI YILLARI (1944-1973)
dizlsinin 6. Kitabı:
METİN TOKER
DEMOKRASİMİZİN
İSMET PAŞALI
YI L L A R İ '
İNÖN&NÜN
SON BAŞBAKANLIĞL?
BÜTÜN
KİTAPÇILARDA
İNÖNÜNÜN SON BAŞBAKANLIGI (1961 - 1965)
... Eğer "milletin makûs talihi" Inönü savaşlanyla ye-
nilmişse, Türk demokrasisinin korkunç bir iç savaş ge-
çirmeden sürmuş olması da 1961-65 arasının koalisyon-
lar dönemi sayesindedir.
özellikle birinci koalisyonun... Buna, Ismet Paşa baş-
kanlık ediyordu ve ortaklık CHP ile AP arasındaydı. Bu
dönem Turk demokrasisinin en önemli kilometre taşlann-
dan biridir.
1961 seçimleri "beklenen sonuç'u vermedi.
İşin kolayırva kaçanlar o sıralar buyulp zannettikleri
bir formül icat etmişlerdir: "ChP + Ordu = İktidar." Bunda
hem CHP, hem ordu duşmanlığı vardır ve tabii asıl hedef
ismet Paşadır. İleri sürüten, CHP'nin, dolayısıyla tnö-
nü'nün hep ordu desteğiyle iktidara oturduğudur. "De-
mokrasimizin Ismet Paşalı Yıllan"nın bu 6. cildinde açık-
ça görulecektir ki, o günlerin gerçekçi formülü şudur:
"İktidar - CHP = Ihtilal."
DİZİNİN YAYIMLANAN İLK ALTI KİTABI TÜYAP KİTAP FUARINDA
1 Kitap : Tek Partıden Çok Partıye (1944-1950)
2. Kitap: DP'nın Altın Yılları (1950-1954)
3 Kitap: DPYokuşAşağı (1954-1957)
4. Kitap: Demokrastden Darbeye (1957-1960)
5 Kitap : Yarı Sılahlı Yarı Kulahlı Bir Ara Rejim (1960-1961)
6 Kitap: İnönü'rtün Son Başbakanlığı (1961-1965)
37.000 TL.
45.000 TL.
40.000 T L
50.000 TL.
45.000 TL.
37.000 TL
Istekleriniz tutan kadar posta ya da damga pulu gönderiniz.
Kltapçılara % 25 indirimli odemeli gönderilir.
Lütfen genel yayın kataloğumuzu isteyiniz.
BİLGİ YAYINEVİ
Meşrutıyet Caddesı, No. 46/A
Yenışehır (06420) / Ankara
Tel (9-4) 431 81 22
434 49 98 - 434 49 99
Faks (9-4) 431 77 58
BİLGİ DAĞITIM
Babıâli Caddesı, No 19/2
Cağaloğlu (34360)/lstanbul
Tel: (9-1) 522 52 01-526 70 97
Faks: (9-1) 527 41 19
TÜRK CUMHURİYETLERİ ORTAÖĞREIİM MÜFREDATEVDA
Dünya, derskitabındada değişiyor
AYŞESAYEV
ANKARA - Sovyetler Bir-
liği'nin dağılması üzenne dün-
ya coğrafyası üzennde meyda-
na gelen değişiklikler, ortaöğre-
tim ders kitaplanna da yansıdı.
Orta Asya Türk cumhuriyetleri
ile dünya üzerindeki diğer Türk
topluluklan ilk kezderslerdeiş-
lenecek konular arasına girdi.
Milli Eğitim Bakanlığı bu kap-
samda. edebiyat ve coğrafya
ders müfredatlannda değişıklik
yapü. Lise 2. sınıf edebiyat der-
sinde "Türkiye dışındaki çağ-
daş Türk edebiyatı" başlığı al-
tında bu ülkelerin yazarlan.
yapıtlanndan örnekler verile-
rek tanıtılacak.
Tebliğler Dergisi'nde yayım-
lanan ders programına göre,
Türk öğrencıler. Cengız Ayt-
matov. Bahtıyar Vahapzade,
Şehriyar gibi ünlü yazar ve
ozanlarla tanışacak.
Edebiyat derslerinde, Azer-
baycan Türk Edebiyatı'ndan,
Celil Mehmet Kulizade, Bahti-
yar Vahapzade, Şehriyar, Bul-
garistan Türkleri Edebiyatı'n-
dan Recep Küpçü. Kazar
Türkleri Edebiyatı'ndan Mağ-
can Cumabayulı, Kazan Türk-
leri Edebiyatı'ndan Ayas İshaki
okutulacak. Okutulacak diğer
Türk cumhuriyeti ve topluluk-
lan edebiyatı ve yazarlar şöyle
sıralanıyor:
Kıbrıs Türkleri Edebiyatı'n-
Universite sınavı
için ilk adımANKARA (Cumnuriyet Bfiroso) - Üniversiteîerar&s öğrenci
Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) için başvurular bugün
başhyor. 23 kasıma değin sürecek başvurular için sınav kılavu-
zu ve başvuru formlan tüm okulkra gönderikJi. 1990-91 ve
1991-92 öğretim yılında ÖSS'yi kazanan ve bu yıi yainızca
ikinci basamak smavına (ÖYS) girecek adaylar da, aynı süre
idnde başvurulanru yapabilecekîer. Birinci basamak sınavı
(OSS), 18 Nisan 1993 tarihinde, ikinci basamak sınavı da
(ÖYS). 20 Haziran 1993'de gerçekleştirilecek.
ÖSYM'den alınan biigiye göre, bu yıl ÖSS ve ÖYS sınav üc-
reti 120'şer bm lira olarak belirlenirken; adaylar, sınav kılayu-
zu ve başvurma formunu içeren kitapçıklan 12 bin lira
karşılığmda okui müdürlüklerinden edınebilecekler.
dan Osman Türkay. Özker
Yasin. Batı Türkleri Edebi-
yatı"ndan Mehmet Hilmi, Ab-
dürrahim Dedre. Kırgızistan
Türk Edebiyatı'ndan Cengiz
Aytmatov. Kınm Türkleri
Edebiyatı'ndan İsmail Gaspı-
ralı, Cengiz Dağa. Özbekistan
Türk Edebiyatı'ndan Abdülha-
mit Süleyman Çolpan, Aybek.
Türkmenistan Türk Edebi-
yatı'ndan Ata Atacanoğlu. Uy-
gur Türkleri Edebiyatı'ndan
Zıya Samedi. Yugoslavya Türk
Edebiyatı'ndan Nimetullah
Hafız. Irak Türklen Edebiyatı'-
ndan Ata Terzibaşı.
Aynca, Başkurt, Malkar,
Karaçay edebiyatından da
derslerde kısaca söz edilecek.
Dünya üzerindeki yeni olu-
şumlar çerçevesinde, "Ülkeler
Coğrafyası" ders programı da
genişletıldi. Yugoslavya'nın Sır-
bısian-Karadağ, olarak belir-
tildiği programda, Bosna-Her-
sek, Hırvatistan ve Slovenya da
ayn ayn işlenecek. Program-
da. Sovyetler Birliği'nden ba-
ğımsızlığını kazanan cumhu-
riyetlere tek tek yer verilirken,
Rusya'dan söz edilmiyor. Tür-
ki cumhunyetlere ise, aynntılı
yer veriliyor. Buna göre öğren-
ciler, "Asya'nın Başlıca Ülkele-
ri" bashğı alünda, Türkmenis-
tan, Özbekistan, Kazakistan,
Tacikıstan, "Komşulanınız"
başbğı alünda da Azerbaycan,
Gürcistan ve Ermenistan konu-
lannı görecekler.