Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 KASIM 1992 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
GUNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
mBaparafil.Sayfada
partiyi önce ana muhalefet görevine getirdi, daha sonra,
genel bir seçimde iktidara başlıca aday diye niteledi.
Kimileri dereyi görmeden paçayi sıvıyor. Bu biryana,
Erbakan, coşmuş, "hükümetin istifasını istiyor". DYP-
SHP hükümetinin yerini alacak koalisyona girmeye ha-
zır. Ancak bir koşulu var. "Bizim inisiyatfflmizi kabul
eden herpartiyle koalisyon yapacağını" söylüyor.
40 milletvekiline ve4 ilçesecimine güvenerek oldukça
cüretli ve de yürekli bir siyaset sergiliyor. "Bizim inisi-
yatifimiz"ın içine hükümetin bünyesel kuruluşundan tu-
tun da ekonomik, mali ve sosyal her konuda RP istekleri
önkoşul olarakgiriyor.
178 milletvekilli DYP'sizbir hükümet kurulamayacağı-
na göre acaba Demirel, Erbakan'ın yüksek perdeden
konuşmalanna ne diyor, "inisiyatif kosullu önerilere"
nasıl bakıyor?
Soruyu yanrtlamadan önce bir iki noktaya değinelim.
Olasılıklar
örneğin, olağanüstü hal ile Çekiç Güç'ün sürelerinin
uzatılmasında koalisyonun ortak kanadıntn SHP grubu-
na egemen olup olamayacağı sorulannı Demirel, "O
kadar önemli değil. Olabildiğince olacak" diye karşılı-
yor. Bu bir.
Bu yanıt gösteriyor ki, grup sayısı 50'lere düşen
SHP'yle ortakhğa hâlâ sıcak bakıyor; iki.
Erbakan ve öteki muhalrflerin, "kurulduğundan beri"
hükümet bunalımı beklediklerini söytüyor; üç.
Dördüncü noktada RP'nin aşırı iyimser havasına deği-
niyor. örnegin olası bir hükümet bunalımında RP'nin
kendi kazanç hanesine herhangi bir şey yazamayacağı-
nı öne sürüyor, "40 milletvekiliyle hükümete mi ge/e-
cek?" diye soruyor.
Erbakan'ın, son seçimle yeniden ortaya çıkan hükü-
met hevesine, özel söyleşilerde çok kesin bir davranışla
karşı çıkıyor.
Dediği şu: "Biz onlarla kıyamet kopsa bir araya gele-
meyiz!"
Ne var ki muhalefet cephesinde erken seçim istekleri
giderek yaygınlaşıyor. Mesut Yılmaz'dan sonra RP Ge-
nel Başkanı da aynı isteklerle, önerilerle örülü demeçler
veriyor.
Ancak Erbakan'in yaklaşımı, Mesut Yılmaz'a oranla
daha dikkatli, daha hesaplı. Belki de erken seçime o ka-
dar inanmıyor. Bu nedenle "llk erken seçimde yada cf21
seçimde biz iktidarda olacağız" diye konuşuyor.
Muhalefet erken secimin geldi, gelmek üzere olduğu-
nu söyledikçe, seçim kararını verecek olan karşı cephe-
den.iktidar partilerinden tersine vurgulamalar yoğunla-
şıyor.
Örnegin Demirel, Erbakan'a kısa, kestirme, bir ölçüde
alaylı şu yanıtı veriyor "Durmasın, seçime hemen git-
s/n/"Tabii iktidar açısından gerekçesini açıklıyor:
"Bakın, neden erken seçimin gereğiyok. Seçim kararı
aldınız. Çıkıp meydaniara, halka, şunu bunu yapacağız
diyeceksiniz. O zaman halk, yahu sen iktidardasın, hadi
söylediklerini yap, demeyecek mi?"
Birbirine ters iki mantık daha uzun süre çarpışacağa
benziyor.
OLAYLARIN
ARDENDAKI
GERÇEKUBaştarafı l. Sayfada
mu? Var. Devlet -ya da hükü-
met- piyasadaki varlıklılardan
yüksek faızle para toplar. On
vıldan beri yapılan budur. Her
ikiyol da zengini daha zenginleş-
tirir. voksulu daha yoksullastı-
rır. Bu tür ekonomiden 'enflas-
yon lohisi'niıı hıçbır şikâyeti
yokiur, çıkan vardır; bankalarla
iç içe geçmiş tekellerin de bu ya-
pıda on ikiyıldan beri geliştikleri
apaçık görülüvor.
Koalisyon hükümetinin Baş-
bakanı Sayırt Demirel'in sık vk
yinelediği 'kanuı maliyesini dii-
zeltmek'ya da 'devletinhesabtıu
kitabuu düzenlemek' ışlemleri
'••olaydeğildır. Çünkükısır-dön-
ü buna engel oluyor. t'retici
birlikleri devlete 20 trilyon borç-
ludur, devlet tarım üreticisine
borçludur, Ziraat Bankası üreti-
cilere ve emeklilere zamanında
ödeme yapmak içinjaizleri yük-
seltip pıyasadan para toplamak
%orunda değil miydi? Faizlerm
özel ve resmi bankalarda yüksel-
İJlmesî, enflasyon beklentisini
pompaiamak demektir. Piyasa-
dan para toplamak için, faiz
İLAN
KARŞIYAKA1. ASLÎYE HUKUK
HÂKtMLtĞt'NDEN
991/744-820
Davacısı Gönül Önoğlu tarafından davalı Ahmet Önoğlu aleyhine
ikame olunan boşanma davasında,
Davalı Ahmet önoğlu'na ilanen tebligat yapılmış olup aşağıda hü-
küm özeci yazüı karann gazetede ilan edilerek ilandan itibaren 15 gün
içerisinde temyiz etmedigi takdirde karann kesinleştirilmesinin yapı-
lacağı hususu ilan olunur.
HÜKÜM: 1- Konya ili Doganhisar üçesi Cuma mahallesi cilt: 003/01
saya: 6 kütük: 2'de kayıtlı Gönül önoğlu ile Demirkuf Ahmet önoğ-
lu'nun BOŞANMALARINA, 11.800 lira harç alınmasına, davacı ta-
rafından yapılan 155.000 TL. yargılama gideri ile davacı vekili için
takdir edilen 250.000 lira vekalet ücretinin davalıdan tahsiline Yargı-
tay yolu açık olmak uzere davaa vekilinin yüzüne karşı davahnın yok-
luğunda açıkça okunup anlatıldı. 26.10.1992
İlan olunur 4.11.1992
Basın: 10761
İLAN
GAZtANTEP 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESÎ'NDEN
| Davacı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirkt. vekili Av Banattin
| Bozgeyik tarafından davalı Mustafa Kılınçoglu aleyhine açılan sıgor-
tah 27 ES 712/702 plakah araca, davahnın maliki bulunduğu 27 EN
393 plakalı aracuı çarparak verdigi hasar bedeli 39.956.250 TL. Kas-
ko tazminatı davasının yapılan açık duruşmasında verilen ara karan
gereğince:
Davalı Mustafa Kıhnçoğlu'na Gaziantep ili Sakarya Mahallesi Nu-
ripazarbaşı No: 25 adresine çıkartüan davetiyenin bilatebHğ iade edil-
diği, zabıta araştınnasına ragmen açık adresinin tespit edilemediğinden
davalıya ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir.
Davalının mahkememizin 1991/403 esas sayılı dava dosyasının du-
ruşmasının bıraküdığı 29.12.1992 günü saat 09.00"da mahkememizde
hazır bulunması, delilleri bildirmesi veya kendisım bir vekille temsil
ettirmesi, ettirmediği takdirde vargılanmanın yokluğunda vapılacağı
ve karar verileceği davetiye ve dava dilekçesi yerine kaira olmak üze-
re ilanen tebliğ olunur.
Basın: 51230
HAYADURUMU TURKIYEDE DUNYADA
IVIeteorolO)! Genel Mj-
dLr
lugu ider alınan bıtgıye
gore, yurdun aoğu kesımle-
rı parçalı ve cok bulııtlu ,
Doğu Karadeniz ve Doğu
AnadoluVbn doğusu yağıs-
lı otekı yerSr az bulırtL
geçecek Yağışlar yağmur
Doğu Karadenızın ıc ke-
sımlen ile Doğu Anadolu -
nun doğusunda kar şeklınde olacak. Marmara ile yurdun iç kesimlennde yer yer sıs
gcrutecek Havasıcakiığıbatıbolgelerımızcleartacak doğu boigetenm'Zdedeğtsme-
yecek Ruzgar, kuzey ve batı bolgelenmızde yer yer güney yönünden orta kuvvette
Doğu Karadenızde kuvveöıce esecek Van Golu nde havacok bulutu yağmurvekar-
la kansık yağmurlu çececek.
Adana
Atyon
Ağn
AnKara
Antalya
Aydm
Burea
Çanakkale
Dıyartakır
Edırne
ErTuruT
Eskışetıır
stanbul
Izmır
Konya
Merstr
Samsun
Trabzon
ZonguldaK
B 25* 11'
A 14- -V
K 4 !
3"
K 0' U'
A 24' 19"
A 23' 6S
A 16" 3'
ir 9"
3" 18°
18' 9'
-r z
0" 1?
ir r
A 22' 10"
A -1" 16"
A 26" 14°
B 14- T
Y 1? 6"
A 12* T
AmSeraam
Amman
Atına
Bağdat
Brüksel
Cenevre
Frankfurt
Peterabufg
Lond'a
Maûod
Mılano
Mcskova
Mûnıh
"ans
Prag
Rıyad
Roma
Vıyana
B 14'
B zr
A 23'
Y 29'
B 14'
B 12'
B W
B 27'
K 0"
B 11"
A 20"
A 1
8"
K 0'
B 13"
B 12°
K 4"
A 33'
A 20"
B 10'
A-acık B-bulutlu G-çûneşd K-karlı S-stsi< Y-yağmurlu
BüyükAtatürkyann anılıyor Tarhan toprağa verildi
Haber Merkezi - Türkiye
Cumhuriveü'nın kurucusu. bü-
yük önder Mustafa Kemal
Atatürk ölümünün 54. >nldö-
nümünde yann tüm yurtta.
KKTC"de ve dış temsilcilikler-
de anılacak.
Atatürk'ü Anma Haftası et-
kinlikleri sürerken SHP genel
merkezi tarafından 10 Kasım
nedeniyle il başkanlıklanna
gönderilen genelgede. gerçek-
leştirilecek anma toplanülan-
nın ayn bir önem taşıdığı vur-
gulandı.
SHP İstanbul İl Başkanlığı'-
nca yapılan açıklamada da.
"Demokrasi ve cumhuriyeti-
miz ortaçağ zihniyetinin tehdidi
altmdadır. Çok geç olmadan
bu zihniyete karşı kenetlenmeli-
yiz" denildi.
SHP Genel Merkezi, il baş-
kanlıklanna gönderdiği genel-
gede bu yılki 10 Kasım'da Ata-
türk'ü anma toplantılannın
daha etkin bir biçimde gerçek-
leştirilmesi istedi. SHP Genel
Sekreteri Cevdet Selvi imzalı
genelgede "Cumhuriyetin ku-
nıcusu, laik ve çağdaş Türkiye'-
nin yaraücısı yaratıcısı büyük
önder Atatürk'ü anmak ve
onun eserlerini düşünce ve eser-
lerini. düşünce ve eylemlerini
kamuoyuna bir kez daha anlat-
mak biz SHP'lilerin görevidir.
Köklerini Kuvayı Milliye'den
alan ve bizim ideallerinin takip-
çisi olduğumuz. CHP'nin kuru-
cusu ve genel başkanı Mustafa
Kemal Atatürk'ü bu yönüyle
de anlatmalı ve anlamahyız"
denildi.
10 Kasım nedeniyle SHP İl
Başkanı Yüksel Çengel de yap-
üğı açıklamada," Yaşadığlmız
günlerde. Atatürk ilkeleri, çağ-
daş değerler, özgürlük, banş ve
demokrasi giderek büyüyen bir
tehlike ile karşı karşıyadır. Cl-
kemizi ve çocuklanmızı tehdit
eden bu anlayışı, şeriat özlemle-
ri duyan bazı çevreler hızla bü-
yümektedir. 21 yüzyıl eşiğinde
akıl ve çağdışı bu zihniyeti, in-
sanhgı geriletmek ve tarihi geri-
ye işletmek hevesindedirler.
Çok geç olmadan hortlatılma-
ya çalışılan bu tehlikeye karşı
önlem almak zorundayu"' dedi.
Atatürk'ü Anma Haftası
kapsamında gerçekleştirilen et-
kinlikler sürüyor. Çağdaş Ya-
şamı Destekieme Derneği de
bir dizi etkinlik düzenledi. Dev-
let Bakanı ve Başbakan Erdal
İnönü'nün de konuşmacı ola-
rak kaülacağı etkinlikler İstan-
bul'da Cemal Reyit Rey Kon-
ser Salonu'nda yapılacak.
Girişin serbest olacağı etkinlik-
lerde konferans, piyano konse-
ri, bale gösterisi, Atatürk'ün
sevdiği şarkılar izlenebilecek.
AT-ABD karşı karşıya
oranlarını gün geçtikçe daha
vükseğe çekmek zorunluğu orta-
ya çıkmaktadır; bu yola başvu-
rıdmayacaksa, yine para bas-
mak gerekecektir.
Neresinden tutarsamz tutun
sonuçta yüksek enflasyondan
kurtuiuş umudu görünmüyor.
Çünkü ekonominin yapısı bo-
zııktur.
Bir 'dûzen değişiktiği' anlamı-
m tasıyacak kökienci önlemler
almadan, basarı olanaksız gibi-
dir.
Siyasal iktidarlar iki cami
arasmda beynamazdırlar: Ülke-
de güçlü ekonomik çevrelere
dokunamıyorlar. Özel sektörün
doruklarında hükümetlerden is-
tenen acı reçete, 12 Eylül süre-
cindeki gibi halkın sırtma yeni
vükler vurarak yürünmesidir.
Seçimle gelmiş hükümetler ise
'halk kitkleri aleyhine' ve 'aznt-
lık lehine' köktenci önlemleri
vürürlüğe koyamıyorlar. Çünkü
bu, çok partiîi rejimde bir siyasal
iktidarm kendi bindiği dalı kes-
mesi demektir.
O zaman da 'yılan hikâyesi'
uzuyor, gazetelerde aynı 'tef-
rika'nvn haberleri her gün yinele-
nip duruyor.
Koalisyon hükümetinin şimdi-
lik ekonomide ikircikli bir du-
rumda kaldtğı görülüyor; ama,
gelişmeler siyasal iktidarı bir
İercih'e er geç zorlayacaktır.
* • •
IBaştarafi 1. Sayfada
da henüz bir anlaşma sağlana-
bilmiş değil. Nasıl sağlanacağı
dabellideğjl.
Sorun, Türkiye'yi ancak do-
laylı olarak ilgilendiriyor. Tür-
kiye-AT arasındaki katma
protokol hükümleri uyannca
Türkiye ile AT arasındaki güm-
rük birliği 1995'te yürürlüğe gj-
recek. Ancak 1963'te imzala-
nan Ankara Anlaşması, güm-
rük birliğjnin hem tanm hem
sanayi ürünlerini kapsamasını
öngördüğü halde, katma pro-
tokolün 35. maddesi, tanm
ürüıüerini gümrük birliği dışın-
da bırakmış, •'tercihli rcjim"e
almıştır. Tanm ürünlerinin ser-
best dolaşımı, Türkiye'nin "AT
Ortak Tanm Politikası" ön-
lemleriru aldığı saptandıktan
sonra 1995'i izleyen yıllarda
saptanacaktır. Türkiye'nin AT
tanm politikası karşısındaki
durumunu değerlendiren İngi-
liz uzmanlar, Türkiye'nin, ta-
nm ürünlerini ATye ihraç
konusunda pazar bulmakta
güçlük çekeceğini düşünüyor-
lar. Aynca Türkiye'nin ihracau
icinde çok önemli bir paya sa-
hip olan tekstil ürünleri de An-
kara Anlaşması hükümlerine
aykın olarak AT piyasasına gi-
rerken miktar kısıtlamalan ile
karşüaşıyor.
PENCERE
• Baştarafi 2. Sayfada
doğru düşünme yöntemidir. Amerika'nın 'tek süper
güç' olarak patronluğunu ne kadar sürdürebileceği
sorusu. "diyalektik" gereği ya "fütüroloji" eğilimiy-
le gündeme girdiğinde iş değişir.
Batı'da dünyamızın geleceğine ilişkin varsayımlar
her zaman geliştirildi; öngörülerin çoğu tutmadı.
1950lerin sonuna doğru Sovyetler, uzaya ilk uyduyu
attıklarında, kozmonot Gagarin'i geleceğin insanı gi-
bi görenler düş kırıklığına uğradılar. O dönemde
ABD-SSCB yarışı sürüyordu. Sovyetler'in gümbür
gümbür yıkılacağını kim önceden kestirebildi? 1960-
lar, sosyalizmin yükseliş ve yayılış yıllarıydı.
1980'lerde, neoliberalizm dalgalarının sınır tanı-
madan tüm ülkeleri sarsması sürecini yaşadık.
Peki, yann ne olacak?
Dünyamız, 21'inci yüzyı.la doğru olağanüstü bir dö-
nüşümü yaşıyor; böyle zamanlarda, varsayımlar ve
öngörüler kimi zaman fantezilere dönüşürler; biri çı-
kıp sorabilir:
"-Tarihin sonu mu geldi?"
Eğer bu soruyu soran, Batı'da ciddiye alınıyorsa,
saçmasapan bir düşünce olduğunu söyleyemezsin;
çünkü "onlar bilirler" kanısı, bizde aşağılık duygu-
suna kadar ulaşmıştır; ama, tarihin bittiği yerde in-
sanlığın da biteceğini anlamak için bilgin olmaya
gerek var mı? Elbette dünyamız tek kutuplu olarak
yaşayamaz, tek merkezden yönetilemez. Neden?
Çünkü varoluşun temelinde tek kutup yoktur. Artısız
eksi ya da eksisiz artı olur mu? Her kutup kendi karşı-
tını yaratır.
Elbette ABD'nin rakipleri ortaya çıkacak; Almanya
mı? Japonya mı? Avrupa mı? Ya da Çin mi? ilerde bu
soruların yanıtları somutlaşacak. Peki, Kuzey-
Güney çelişkisi nasıl çözümlenecek?
•
Öyleyse güncel sorulara ben de birini ekleyeyim:
Emperyalizmin çok kutuplu döneminde iki dünya sa-
vaşı yaşandı. Bu, iki paylaşım savaşı demektir. İki
kutuplu dünya, 'Soğuk Savaş' ve 'nükleer dehşet'
dengesinde barışı az çok koruyabildi. Tek kutuplu
dünyada etnik çatışmalar doruğuna çıkıyor; ama
dünya savaşı çıkmıyor.
Çünkü gezegenimizi saran kapitalist tekeller, ulu-
sal sınırları silerek iç içe geçtiler. Öyleyse gelecek-
teki dünyamızın nasıl bir gelişme göstereceğini
anlamak için "dev/efter"e değil, "tekeller"e bakmak
daha doğru bir yaklaşım mıdır?
Yanıtlanması güç birsoru, değil mi?
İLANEN TEBLÎGAT
1918 sayüı kanuna muhalefetten sanık Yasir KUTKAY, Beyoğlu Bi-
rinci Asüye Ceza Mahkemesi'nin 992/463 sayılı 28.4.1992 günlü ka-
ran ile İstanbul Gümrükleri BaşmüdürlüP'ne toplam 7.6O8.459r TL.
ödemeye mahkûm edilmiştir. Sanığın, söz konusu kararda belirtilen
adresindcn başka bilinen bir adresi bulunmadığından, 7201 sayılı Teb-
ligat Kanunu'nun 28. ve 29. maddelerine göre ilanen tebliğine karar
verildi.
Tebligat yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur.
İSTANBUL GÜMRÜKLERİ BAŞMÜDÜRÜ
Basın: 41768
ADANA (Cumhuriyet Güney
İlkri Bürosu) - Bulgaristan'ın
Başkenti Sofya'da geçirdiği
kalp krizi sonucu yaşamım yiti-
ren CHP eski milletvekili ve
Köy-Koop Genel Başkanı Ne-
dim Tarhan. dün memleketi
Adana'da toprağa verildi.
Cenazesi önceki akşam
Adana'ya getirilen Tarhan için
sabah Asri Mezarlık'ta bir tö-
ren düzenlendi. Saat 10.00'da
başlayan törene Adana Büyük-
şehir Belediye Başkanı Selahat-
tin Çolak, Seyhan Belediye
Başkanı Yalçın Akyol, Yüreğir
Belediye Başkanı Sebahattin
Eşberk, SHP Adana tl Başkanı
Selman Serttepe, Mersin İl Bas-
karu Bora Yorubnaz, CHP 11
Başkanı Ziya Yergök, SHP
Ankara Milletvekili Mehmet
Kerimoğlu, DİSK Bölge Tem-
silcisi Yusuf Yüreğir, çok sayı-
da oda ve dernek başkanıyla
Tarhan'ın yakınlan kaüldı.
Ceriaze toprağa verilirken bir
konuşma yapan SHP Genel
Sekreteri Yardımcısı Mustafa
Gazalcı, Nedim Tarhan'ı yok-
sul köylükrin öncüsü, banşın
simgesi olarak tarumladı. "Ya-
şamın kısa, ancak onurluydu.
12 Eylül'den sonra yoksul İcöy-
lülerin ve banşın simgesi olarak
faşistler seni yargıladılar. Ama
tüm bunlardan alnırun akıyla
çıkün. Kendin için yakındığını
hiç duymadım, hep arkadaşla-
nn için vardm. Devlet sana hep
köstek oldu. Şimdi seni
Adana'nın hareketli toprakla-
nna, arkadaşlanrun bağnna
gömüyoruz" diye konuştu.
AT ile kritik toplantı
ANKARA(Cumburiyet Bü-
rosu) - Türkiye ile Avrupa Top-
luluğu arasında Ortaklık Kon-
seyi toplanüsı bugün Brüksel'-
de başhyor. Türkiye, toplantı
sırasında ekonomik konûlann,
siyasi konûlann önünde ele
alınması için çalışacak.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
ün, hükümetin AT konusunda
aldığı önemli kararlan kapsa-
yan bir mesajı ATye iletecek.
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri,
Yunanistan'ın toplantı önce-
sinde Türkiye'ye karşı tavırlan
yeniden gündeme getirmek için
çalışüğını vurgulayarak, "4.
Mali Protokol serbest bırakıl-
mazsa, bu İngiliz diplomasisi-
nin basansızlığı olarak değer-
lendirilmelidir" diyorlar.
Çetin'in Avrupa Topluluğu'-
na, "Biz taahhütkrimizi yerine
getirmeye devam ediyoruz, AT
de kendi taahhütlerini yerine
getirsin" mesajını vereceği bil-
dirildi. Getin, Türkiye'nin AT
ile ilgili taahhütlerini bütünüyle
yerine getirmek için gümrük
birliği de dahil olmak üzere AT
ile müzakerelere hazır olduğu-
nu bildirerek, gümrük birliğj-
nin 1995'te gerçekleşebilmesi
için AT Komisyonu ile muza-
kerelerin hızlandınlması çağn-
sında bulunacak.
Toplanöda, AT ile ilişkilerin
tam üyelik perspektifı icinde
yürümesi arzusunun hükümet
programında açık olarak belir-
tildiği ifade edilerek, bu çerçe-
vede, Türkiye'nin gümrük birli-
ği dahil olmak üzere, Ânkara'-
nın bütün taahhütlerini yerine
getirme kararlıhğı nırgulana-
cak. Konsey toplanüsı sırasın-
da Ankara, patent yasasında
değişiklik yapılacağıru, tanm
yardımlannın azaltılacağmı ve
1993'te tek vergi sistemine geçi-
leceğini, aynca 1993'te de güm-
rük listelerinde indirime gidile-
ceği de ATye bildirecek.
Dışişleri yetkilileri, konsey
toplanüsı öncesinde hazırlanan
dekJarasyona Yunanistan'ın
cekince koymasına dikkat çe-
kerek, yaklaşık 800 milyon do-
larlık Dördüncü Mali Proto-
kol'ün Yunanistan'ın Kıbns
sonınunu bahane ederek ser-
best bırakılmasını engelleme
eğilimine gireceğine kesin gö-
züyle bakıyorlar.
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
Önemli olan, bu devlet kredilerinin alınmasında siya-
sal ilişkilerin etkili olup olmamasıdır.
İktidar yakınlarının devlet olanaklarından yararlan-
malarına "nepotizm = yeğencilik"denir.
DYP Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel'i
1970 öncesinde en çok yıpratan olay, kardeşlerinin şir-
ketlerine sağlanan devlet destekleri ile yeğeni Yahya
Demirel'in Ermeni kökenli eski milletvekili ve işadamı
Mıgırdıç Şellefyan ile birlıkte planladıkları "hayali mobil-
ya ihracatı"d\r.
Altan öymen ile birlikte bu olayı, yurtiçi ve dışı bütün
ilişkileri ve kanıtları ile inceleyip yayımlamıştık; bu ya-
yınlar üzerine Yahya Oemirel hakkında Zonguldak Ağır
Ceza Mahkemesi'nce "toplu kaçakçılık"suçundan dava
açılmış, Yahya Demirel de tutuklanmıştı.
O günleri yaşayanlar, Ziraat Bankasfından "Terakki
Kollektıf Şlrketı "ne ve Türkiye Sınaı Kalkınma Bankası'n-
dan "Orma Anonim Şirketi"ne ve "Ûzel Yükseliş Ko-
/e/7"ne verilen kredilerin nasıl kulaktan kulağa ve dilden
dile dolaştığını anımsayacaklardır.
Aynı günlerde Başbakan Süleyman Demirel'in kar-
deşleri Hacı Ali ve Şevket Demirelli şirketlere, Emlak-
Kredi ve Vakıflar Bankası'ndan da krediler açılmış, açı-
lan bu krediler, TBMM'de soruşturma konusu olmuştu.
1990lara gelindiğinde Başbakan Özal'ı ve ANAP'ı en
çok yıpratan konular arasında Özal'ın iki oğlu Ahmet ve
Efe Özal'ın zenginlikleri yer aldı.
Hacı Ali ve Şevket Demirel biraderler, devlet bankala-
rından kredi alarak zengin olmuşlardı, özal biraderlerin
zenginliklerinde devlet bankalarından alınan kredileri
yoktu.
O halde nasıl zengin olmuşlardı?
Kısa süre bu kadar milyan nasıl kazanmışlardı?
Nasıl olmuştu da televizyon kanalları açmışlardı?
Neydi bu zenginliğin nedeni?
Bu konular aydınlığa kavuşmuş değildir.
Cumhurbaşkanı Özal'ın "Allahtan başka kimseye he-
sap vermeyeceğini" açıklayan ağabeyi Korkut özal da
Suudi ortaklıklarıyla milyarderler arasına katılmıştı.
ANAP ın yıpranmasında "Ozal a//es/"nin çok büyük
payı vardır.
SHP Genel Başkanı İnönü'nün bacanağı Uğur Menge-
necioğlu'nun şirketine açılan devlet kredileri, herhalde,
gerekli ve zorunlu "teminat" aranarak verilmiştir. Aynı
kural, CHP'ye yakın olduğu ileri sürülen "Bayındır inşa-
at" için de geçerlidir.
Bu konular, derinlemesine araştırılmalıdır. Bu gibi ko-
nular derinlemesine araştırılmadan kesin yargı sahibi
olunamaz.
Bu araştırmalan ve soruşturmaları başlatacak olan,
TBMM üyeleridir.
Bu konular bir an önce aydınlığa kavuşmazsa, gerek
inönü gerek Baykal, muhalefet partilerince ve parti kpi
muhalefetlerince yıpratılırlar.
Bu yüzden görev onlara düşüyor.
Bu konûlann bir an önce aydınlığa kavuşması için ilk
önergeler, inönü, Baykal vearkadaşlannca verilmelidir.
Bu konu gözard.ı edilemez.
Devlet bankalarından alınan krediler bu olayla da sı-
nırlı tutulmamalıdır. örneğin, son 15 yılda hangi yayın
organları, hangi devlet bankalarından ne kadar kredi al-
clılar?
Bu paranın ne kadarı ödendi? Ne kadan "batık kredi-
ler" arasında unutulup gitti?
Örneğin, bugün artık çıkmayan Güneş gazetesinin
"Güçlü" adtı şirket aracılığı ile Ziraat Bankası'ndan aldı-.,
ğı krediler ne oldu?
Bunlar artık unutuldu diyelim. Bugün yüksek tirajlı ga-
zetelerin devlet bankalarına ne kadar kredi borçları var?
Hiç olmazsa Devlet Bakanı Cavit Çağlar'dan bu konu-
yu öğrenemez miyiz?
BAŞSAĞUĞI
Özgürlüğün, demokrasinin, barışm simgesi, kooperatifçiliğin, öğretmen
örgütlülüğünün yiğit önderi, ilkeli insan;
NEDM T4RHATSP]
yitirdik. Tüm halkımızııı ve yakınlarının başı sağolsun.
Tnran Altıntaş, Bektaş Afşar. Molla Aran, Şakir Akışık, Melih Atrruş, Kazırn Arguz, Yalçın
Akyol, Kasım Avcıoglu, Mümtaz Aşan, Fikret Arık, Tahir Avcı. Şakir Anar. İsmet Apak, Sait
Altug, Ahmet Bilgiç. Satni Baytaroğlu. Haşmet Biçer, Mahmut Besit, Güven Burma, Nuriye
Boğa. İbrahim Beylunioğlu. Soltan Biçer. Halis Bozdoğan. Demirel Babacanoğln, Ali
Başçetinçelik Galip, Can, Salim Canoğullan. Salih Coşkuner, Mustafa Coşkun, Vahap Çolak,
Adnan Cem, Kadir Çetinkol. Ömer Çelik. İstnet Rıza Çebi, Ali Çapanoğln, Ahmet Çayb,
Erdogan Çolak, Mehmet Çapan, Ramazan Doğru, Cafer Doğan, Yusuf Doğan, Ali Dinigüzel,
Osman Eroğlu, Şener Ekiz. Ziibeyir Gök, Mustafa Cökçe, Sait Gürlek, Fevzi Güzel, Metin
Gürkan. Bayram Görür, Sami Gürsöz. Abdurrahim Görür, ^fihat tdem, Hacı Ali Işık, Yaşar
Karabatak, Hüseyin Kalantor, Hüseyin Kök. Mehmet Kızıhaş. Ahmet Küçük, Ali Karakı^,
Emin Kaya, İlhami Kara, Recep Karaahmetli. Sabahat Kala. Elife Kızılçay, thsan Kurkun.
Reçit Kıvanç, Hayrettin Kaf, Erkan Karakaya, Alişan Karahan, Adnan Kolubüyttk, Mehmet
Karlıdağ, Mahmut Kurt. Necade Kırar, Hüseyin Karakag, Muhirtin Kiri^, Malik Karacan,
Mustafa Köseoğlu, Fevzi Koca, Haşmet Kesimci, Cabbar Mamak, Tümer Mavi, Mehmet
Mutlu, Mustafa Mercan, Ahmet Melek, Mehmet MerhameUiz, Ayhan Ongun, Sebahattin
Ondül, Hüseyin Özkan, Bayram Ali Özer. Erdal Özcan. Mine Özdemir, Sabahattin Önas,
Oktay Özbiçer, Mustafa Özgoy, Mahmut Öztekin, Mehmet Özkale, Ali Özdemir, Celal Seçilti,
Enver Seçilti, Nadir Seferbeyoğlu, INevzat Sıkık. Yusuf Sağat, Mustafa Seyrek, Mehmet
Şerifoğlu, Sadi Şanlıer, Sedat Şengül, Ahmet Turkeli, Alisan Turkay, Cihangir Tavşanoğlu,
Ali Turan, Yusuf Tak, Fevzi Türkyılmaz. Ahmet Türkmen, Mahmut Teberik, Bilgin Toaun,
Durdu Mehmet Uludağ, Fuat Ünal, Mustafa Yılmaz, Çapan Yağan, Muhittin Yüksel,
Abdullah Yigenoğlu, Çetin Yiğenoglu. Ömer Yücetaş, Mehmet Yaramıs, Besim Yakut, Yusuf
Zeren.