23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Maliye, 1993'teToplu Konut İdaresi'nin kaynağını kısacak. Yeni kooperatif kredisi yok. 'Beııim evsizim' hava alacak• Toplu Konut Fonu gelirlerinin bütçeye dahil edümesi yasa- laşırsa, toplu konut ve kooperatifler için aynlan tüm kaynağın kontrolü Maliye Bakanlığı'na geçmiş olacak. Maliye. bu sayede gelecek yü topîu konut sektörüne ait olması gereken yaklaşık 12 trilyonluk kaynağı bütçe açığını daraltmak için kullanacak. • Maliye Bakanhğı el koyduğu bu kaynağa karşılık, toplu konut alanma harcanmak üzere Başbakanlık Bütçesi'ne göstermelik bir ödenek koydu. Bütçeleştirme taslağj Meclis'te yasalaşırsa gelecek yıl bu ödenek geçerlilik kazanacak ve Toplu Konut*un bu yü 4 trilyon olan kullanılabilir kaynağı 3.9 trilyona gerileyecek. BULENT KIZANLIK Hükümet dar gelırlilerin ev sahibi olma umudunu çalıyor. Ekonomiden sonımlu Devlet Bakanı Tansu Çiller'in. "2 anahtar"'ından biri. yine Çillerin önayak olduğu ve Maliye Bakanhğı"nın yürûuüğü "•fbnlan bütçeleştirme" çah- şması sonucunda ihtiyaç sahiplerine ulaşmavacak. 12 trilyonluk kaynak Toplu Konut Fonu gelirlerinin ta- mamının bütçeye ahnması halinde, Ma- liye gelecek yılki bütçe açığının daraltı- lması için yaklaşık 12 trilyonluk bir kay- nak sağlamış olacak. Buna karşın hükü- met el koyduğu bu kaynakıan toplu ko- nut sektörü ve koopcratiflere gelecek yıl için sadece 3.9 tnlyonluk bir pay ayırdı. TKİ Başkanı YiğitGölüksüz, "Ongö- rülen bu ödenek yasalaşırsa. hiçbir yeni kooperatife kredi açamayız" dedi. Bu yıl 3.3 trilyon liraya yakın bölümü hü- kümetçe genel bütçe ve diğer fonlara ak- tanldıktan sonra ellerinde 4 trilyon lira civannda kullanılabilir kaynak kaldığını anlaıan Gülöksüz, "Bunun 3 trilyon lirasını kooperatiflere kredi ola- rak dağıttık. Kalam borç ödemeleri ve diğer giderlere harcandı" şeklinde ko- nuştu. Gülöksüz "Biz bu yıl için 16.1 trilyonluk bütçe önermiştik. Bunun 6.6 trilyon lirasını dış kaynak olarak he- saplıyorduk" dedi. Göreve geldiklerinde inşaatı devam eden 260 bin konut bulunduğunu, bitir- me kredilerini devreye sokarak bu yıl 30 bın tanesinin tamamlanmasmı sağladı- klannı anlatan Gülöksüz, gelecek yıl da .alan 130 bin konutun lamamlan- masıyla. idarenin kredi verdiği 860 bin kooperatif konutunun tamamının biti- rilmiş olacağını ifade etti. Kredi desteği ıle bu yıl ve gelecek yıl tamamlanacak konuılann 30 trilyona ulaşan bir yatınm dcğen bulunduğunu anlatan Yığit Gülöksüz, 3"er trilyonluk kredilcr- HABERİNYORUMU DYP'den SHP'ye'goV Toplu Konut îdaresı'nin elini kolunu bağlayan "bütçeleştirme operasyonu", kooperatifçi kesım tarafmdan SHP'nin ortağı DYP'den •yediği goT oiarak yorumlamyor. Koalisyonun küçük ortağı SHP'nin, hükümet icmde halka doğrudan hizmet götürenve "oy" potansıyeli olan sadece 2 kilit noktaya sahip olduğunu vurgulayan ılgıhler. "Bunlardan biri Bayındırlık Bakanlıgı'ydı. Diğeriise,Toplu Konut tdaresi. Şimdi Toplu Konut'un ipleri de DYP'nin eline geçiy or" görüşünü savunuyortar. Yeni uygulamaya göre. Toplu Konut İdaresi. dağıtacağı kooperatif kredileri ve gerçekleştireceğj projeler için Maliye BakanhğYnınkapısında ödenek bekleyecek Topîu Konut İdaresi'nin SHP'veyakmlığı ilebilinen başkanı Yiğit Gülöksüz'ün bu şartlar altında başanb olmasi ve kooperatif ûyelerinden oluşan seçmen tabanmm SHP'ye yönelmesi böylece DYP tarafindan engellenmiş. en azmdan kontrol altınaahnmış olacak. İnşaatı sürcn 300 bıne yalan toplu konut için. konut başma en az 2 seçmen kabul edilse, olayın sry asi potansıyeli daha çarpıcı biçimde ortaya çıkmış oluyor. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün isc, kendisine başvurarak uyanda bulunan kooperatif yöneticilerine "Koalisyonda bu işler kolay değir biçiminde yanıt verdiği ve DemirelTe uyumlu tutumunu sürdürmeye çalıştığı ifade ediliyor. le böylesine büvük bir inşaat sıoğunu konuta çevirerek ekonomıye katkı sağ- ladıklannı ifade etti. Gülöksüz "Bu yıl 260 bin konut ta- mamlandığına göre yansını kredilendir- mişiz demektir" dedi. İnşaat sektörü- nün Türkiye'nin her bölgesine ekono- mık katkı ve istihdam sağlayan boyutu- na da dikkat çekerek, "Hükümetin ko- nutu sadece bir bannak sorunu olarak görüp, sokakta yatan adam yok manüğıyla hareket etmek ycnne bir ekonomik mesele olarak değerlendirc- ceğine ve siyasi sonuçlannı gözönünde bulunduracağına inanıyorum" şeklinde konuştu. En iyi çözümün fonun 4-5 yıl daha bütçe dışında fon olarak koruna- rak kendi ayaklan üzerinde duracak hale getirilmesi olduğunu savunan Gü- löksüz. bu sağlanamıvorsa kanunla be- lirlenen ve 15 kalemden sağlanan kay- nağın bütçeye aktanlmasını. bunun karşılığmda bir ödenek konulmasını. ancak konut satışı, kredi geri dönüşleri \e dış kaynaklar gıbı özkaynaklann ayn bir kaynak halinde Toplu Konut İdaresı'nc bırakılmasını önerdi. Gülök- süz. Eryaman. Halkah ve Ataköy gibi toplu konut projelerinin. satışlarda ah- nan peşinatlarla kendını fınanse etliğjni de sözlerine ekledı. Meclis'in önünde Toplu Konut Fonu'nun kaderi. çar- şamba günü Bütçe Plan Komisyonu"- nda Maliye Bakıınhğı bütçe görüşmc- lerinin sonucuna göre belli olacak. Büt- çe kanuna •"bütçeleştirilen fonlar listesi' eklenmesi şekiindeki kanun değışikliği kabul edılir ve Toplu Konut Fonu da bu listedcki 38 numarah yerini korursa. lürn gelir kaynaklan Toplu Konut İda- resi'nin elinden alınmış olacak. Maliye. Fon'ıın tüm gelirlerine el ko- nulması karşılığmda. Başbakanlık Büt- çesi'ne toplu konut sektörü için "göster- melik" bir kaynak koydu. "77-Fonlara Ait Hizmetler" alt programmda yer alan "900-Transferler" harcama kale- minden yapılması öngörülen ödenek 1993 yılı için 3.9 trilyon lira olarak belir- lendi. 1991 yılında ise fondan bütçeye ve di- ğer fonlara 1.7 trilyon aktanldıktan sonra TKİ'ye 4.7 trilyonluk kaynak kalmış ve bunun 2 trilyon 603 milyar U- rası inşaatlarla krediîere harcanmıştı. Böylece bu yıl TKİ'ye bırakılan kaynak aşağı yukan aynı seviyede gözükmesine karşın. rcel kaynak yüzde 70 civannda- kı enflasyon oranında gcrilemiş oldu. Maliye Bakanı SümerOral. toplu ko- nuı için aynlan kaynağın gelecek yıl için hangi nedenle daraltıldıği konusunda bir açıklama yapmadı. Fonun bütçeye aktanlmasının "denetim" amaa taşıdığını tekrarlayan Maliye Bakanhğı yetkilileri. "Bakan bu konudaki görüş- lerini Meclis'te açıklayacak" dediler. Toplu Konut Fonu'nun "denetimini sağlamak amacıyla bütçeye aktanldığı" gerekçesi kooperatifçiliic sektörüıice inandıncı bulunmuyor. Toplu Konut Fonu'nun zaten Yüksek Denetleme Kurulu'nun deneümi altında olduğunu ve fonun üsı kuruluşu olan Yüksek Planlama Kurulu'nda Bakan Tansu Çiller'in de yer aldığını hatırlatan Tür- kiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği yöneticileri uygulamayı durdurmak için partiler nezninde girişimlerini sürdürü- yorlar. İnsaflanna bırakmayız TÜRKKENT Genel Başkanı Murat Karayalçın. "Bu ginşim. fon kaynak- lannın Toplu Konut Kanunu'yla belir- lenen amaçlar dışında. bugüne kadar olduğundan daha kolay kullanımını sağlayan. aynca fon ödemelerini Maliye ve Hazine bürokrasisinin insafına terk eden bir ginşimdır Türkiye Kent Koo- peratifçiliği hareketinin bu gırişimi ka- bul etmesi. sonuçlanna razı olması olası değildir" dedi. îstanbul ve Mersinli denizciler, Deniz Ticaret Odası'nı paylaşamıyor Barbaros 9 untorunlarıİK>rda bordayaBEHZAT ŞAHIN Her şey 3 Mart 1989'da baş- ladı. Sanayi ve Ticaret Bakan- lığı'nın 89,111 Sayılı onayı ile Mersin DenizTicaretOdasıku- ruluşunu ilan etü. O güne dek Türkiye'deki tek deniz ticaret odası olan ve liman kentlerinde şubesi bulunan İstanbul mer- kezli İstanbul ve Marmara, Ege. Akdenız. Karadeniz Böl- geleri Deniz Ticaret Odası. 29 Marı 1989da Mersin Deniz Ti- caret Odasfnın kuruluşunun iptali için bakanlık alevhine dava açtı. Ankara 5. Idare Mahkemesi'nde görülen dava. 25Kasım 1991'de Sanayi ve Ti- caret Bakanhğı lehine sonuç- landı. İstanbul Deniz Ticaret Odası. Mersin Deniz Ticaret Odasfnın "hukuka aykırı bir kuruluş' olduğu savıyla Danı- ştay düzeyindeki gjrişimi de. 23 Haziran 1992de Hukuka ay- kınlık yoktur' şeklinde sonuç- landı. Tck oda kavgası O güne kadar neredeyse "ka- palı kapılar ardında' konuşulân 'ikinci Deniz Ticaret Odası so- runu'. Mersin Deniz Ticaret Odasfnın tüzel kişiliginin Danıştay'ca da onaylanması üzerine, artık yüksek sesle ko- • Deniz ticaretinde gelişmiş ülkelerden savılmayan. liç yanı denizlerle çevrili Türki- ye'nin önde gelen denizcilerinin toplandığıîstanbul. Ege. Akdeniz. Karadeniz Bölge- îeri Deniz Ticaret Odası ile Mersin Deniz Ticaret Odası birbirlerini kjyasıya suçluyor. SoJmazer, istan- bul Deniz Ticaret Odası'nı tiranlı- ğabcnzerri. nuşulmaya başlandı. Mersin Deniz Ticaret Odası. ilk sayısını haziran 1992"de yayımladığı 'Mersin Deniz Ticareti' adh dergjsinde, Necdet Canaran imzasıyla "İstanbul Dükalığı'- na son" başhklı bir yazj yayı- U ikinci sayısıda. İstanbul'a ses- mladı. Yaada. "Mersinli deniz leniyordu: "Yetti Artık." Mer- tacirleri, İstanbul Dükalığı ile sin Deniz Ticaret Odası Meclis sürdürülen "hukuk savaşı'ndan Başkanı ve 1960 İhtilali'nin eı- zaferle çıktı" deniyordu. kin subaylanndan İrfan Solma- Derginin temmuz 1992 tarih- zer'in kaleme aldığı başyazıda. Bütün varlıklanyla devredildi DenizcilikBankası'nın patronu Emlakbank • ANKARA (AÎNKA) - Deniz- cilik Bankası'nın. Emlak Ban- kası'na devredilmesine ılişkin Bakanlar Kurulu karan yürür- lüğe girdi. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de vayvmlanan karan- na göre Denizcilik Bankası'nın devir bilançosundaki aktif ve pasıf hesaplar arasmda gerekli • mahsup ışlemleri yapılarak ak- tif ve pasif fazlalan. açılacak özel hesapta izlenecek. Denizcilik Bankası'nda mev- duatı bulunanlann cüzdanlan Emlak Bankası cüzdanlanyla değişürilecek. Denizcilik Bankası'nın mev- duat munzam karşıhğı tesis yü- kümlülüğü ıki yıl süreyle erte- lendi. Aynca Emlak Bankasf- nın devralacağı mevduaı, devir tanhinden itibaren iki yıl sürey- le umumı disponibilite uygula- masında taahhütler hesabında dikkate almmayacak. Denizci- lik Bankası'nın halen mevcut ya da Merkez Bankası tarafi- ndan hesaplanacak mevduat munzam karşıhğı ve disponibi- lite yükümlülüklerinden kay- naklanan cezai faizleri de kaldınldı. Bakanlar Kurulu karanna göve Denizcilik Bankası'nın Emlakbank şubesıne dönüştü- rülen ^i'K'terinin hunsclorinin faaliyetini sürdüreceği, hangj- lerinin kapatılacağı konusunu Emlakbank üç ay içinde Hazi- ne ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'- run onayına sunacak. Denizcilik Bankası'nda ça- lışmakta olan personelden or- tak kararla atananlar dışında kalanlar kadro \e pozişyon- lanyla birlikte Emlak Bankası'- na devredilecek. Müşterek ka- rarla atanan genel müdür ve ge- nel müdür yardımcılanna ıliş- kin kadrolar ise iptal edildi. Bu görevliler hakkında. yeni kad- roya atanıncaya kadar haklan- nda kadrolan kaldınlan devlet memurlan hakkındaki hüküm- ler uygulanacak. Denizcilik Bankası'nda işçi statüsünde bu- lunan personelden Emlak Ban- kası yönetım kurulunca uygun görülenler çalışmaya devam edecek. Bunlann dışında kalan- lann ise hizmet akitleri sona erecek ve yasal ödentileri yöne- tim kurulu karanyla ödenecek. Emlakbank'ta görevini sür- dürecek Denizcilik Bankası personeline. hukuki işlemler ta- mamlanıncaya kadar eskı üc- retleri ödenmeye devam edile- cek. Bakanlar Kuruiu karanna göre devir sonucu Emlak Ban- kası zarara ugrarsa Hazine ta- f i k l l ÇAYIROVA CAM SANAYİİ A.Ş. TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR Şırketımizce azamı brüt %82 (Net ^7339) oranı üzerinden iskonto edılmek suretiyle ihraç editecek A tipı, 360 gûn vadeli 4. tertip 3. seri aOOOOOOOOO: (Sekır mılyar) TL tutanndaki finansman borosu 3&11.1992 tarihinden itibaren 10 ışgüny sûre ıl« satışına aracılık eden Camiş Mer>- kul Değerler A.Ş. tarafınûan aşağıda belirtılen adresınde satışa sunu- lacaktır. Bu finansman bonolannın halka arzı, Sermaye Piyasası Kurulu tara- findan 2499 sayılı kanun ve 86flH30 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na dayanılarak çıkanlan Seri III, No. 4 sayılı teblığ uyannca veriten 4B.1992 tarih ve FB.18/Ç-1 sayılı izne dayanmaktadır Ancak bu izin, finansman bonoiarımızın ve ortatOtğımızın kurul ya da kamuca tekaftûlü anlamına gelmez. 1. Ortaklığın ödenmiş sermayesı 6O.0O0.CX».00O- TL. 2. Finansman bono vade tarihi : 25 Kasım 1993 3 Finansman bonosunun ödenmesını ga- ranti eden banka : Yoktur. 4. Satış süresının Dirincı günündeki satış fiyatı : " Kupürİlk yün Mt. <toğwi TL. fiyrt TL. " • 1.000.000 57B.735 5.OOOJ0O0 2B83.673 10.000JOOO 5.767345 : Camiş Menkul Değertef A.Ş. Barbaros Bulvarı No. 125 Camhan Balmumcu - Beşıktas / İSTANBUL 6- Diğer hususlar : a) Finansman boootannm vadelennde gen ödeme hızmetlerı. Camiş Menkul Değerler A.Ş'nın yukanda belırtılen adresınde yapılacaktır. b) Ortaklığın Şubat 1992 hesap dönemıne üişkin mali tabto ve raportan, denetteme kuruluşu Değer-d Yeminli Malı Müsavirlik A.Ş. tarafindan denetlenmıştır. c) Olumlu göruş ıçeren denetleme rapor özetı, ızahnamede yer almaktadır. d) 66.1992 tarıhınde tescil edılen izahname, Camiş Menkul Değerler A.Ş.'nın yukandakı adresınde ha'.km ıncetemesıne açık tutulmaktadır e) Kupur dağılımı Kupür d»ğ«ri (TL) Adat TUtır (TL) 5 Satışın yapılacağı yer 1.000.000 5.000.000 10.000.000 2.000 600 300 2.900 2.000.000.000 3.000.000.000 3JOO.000.000 8000000.000 İstanbul Deniz Ticarel Odası yönetımi "Hırshhk, inatçılık ve hatt'a düşmanhk'la suçlanıyor ve şöyle deniyordu: "Koalisyon hükümetinin baş vc yardımcısına yakınhk. kara- beı varsayımlannı arkanıza alarak üretüğinız plan ve dedi- kodular. sizlere belki anlık zevkler tattınr. Bunlan ulu orta. yerli-yersiz beyan etmek. yetkili ve etkili muhterem zat- lara zarar da verir. Unutmayı- nız. bizler "yatandaşlar değiliz. devletıne, milletine her mükel- lefıyetinı yerine getirmiş ve geti- ren vatandaşlanz." İrfan Solmazer. ağmıos 1992 tdrihli derginin 3. sayısındaki 'laşyazısında da. İstanbul'u Merkeziyetçilik" ve "İki bin \ıl önceki Roma tiranlanna" benzemekle suçluyor, "Her de- nizimizin adını laişıyan en mü- nasip illerimizde birer deniz ti- caret odası kurulmah. merkez seçilecek yerde birlik oluşturul- mahdır" önerisini getiriyordu. Öğren de gel Eylül 1992 tarihli dördüncü savıda, bu kez Haber Müdürü Necdet Canaran'ın "Öğren de gel İstanbul" başhklı. biraz da "sert"' bir dille kaleme alınmış yazıda çatışma biraz daha tır- manıyordu. Dergi. 5. şayısında da İzmtr Dokuz Eylül Üniversi- tesi Deniz İşletmeciliği Yöne- limi Yükşekokulu Müdürü Prof. Dr. Ömer Baybars Tek- ın. "En çağdaş yönetim metodu bölgeselliktir" yolundaki gö- rüşlerine yer veriyordu. İstanbul pathyor Pekı. İstanbul sessiz mi ka- lacaktı? Yanıt. İstanbul ve Marmara. Ege. Akdeniz. Ka- radeniz Bölgeleri Deniz Ticarel Odası'nin yayın organı olan, iki ayda birçıkan "Deniz Ticareti" adh dergisinin Eylül-Ekim 1992 tarihli sayısmda geldı. Bu sayı. konu başlığı "Türkiye'de Tek Deniz Ticaret Odası" olan özel sayı nıteliğinde çıkmış. içindeki görüşler. "Neden tek deniz tica- ret odası olması gerektiğini" anlatıyordu. Deniz Ticaret Odası Başkanı Eşref Cerrahoğ- lu. yazısında. hükümet prog- ramında yer alan. "Deniz tica- retinin evrenselliği. uluslararası nitehği ve dünyadaki uygula- malar gözönünde tutularak, her bakımdan yeterli bir Deniz Ticaret Odası'nin tek ve güçlü oda olarak faaliyet göstermesi" >önünde yasal düzenlemenın vaşama geçirilmesini istiyordu. Yönetim Kurulu Başkanı Cen- giz Kaptanoğlu da. Mersin DTO yönetimını TIR'cılıkla suçluyor vc "Bir veya birkaç T1R fılosupatronunun birlik vc beraberlıği bozma uğrunda bilc olsa deniz kuruluşlannı ele ge- çirme uğraşı. denizcilcrin alcy- hine davranışlardır. Bozguncu- luğa ccrek voktur" divordu. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ ERGİNYILDIZOĞLU GATT: ABD ve AT Tîcaret Savası Önlendi Altı yıldr sürmekte olan ve ABD ile AT arasındaki tanm ürünleri destek fiyatlanna iliş- kin anlaşmazlıktan dolavı çık- maza giren GATT görüşmcle- rinin önü açıldı. Taraflar. 20 kasım cuma günü anlaşmaya vardılar. Böylece ABD ile AT arasında bir ticaret savaşı en- gellenmiş oldu. Bu ise ekono- mik durgunluktan çıkış için önemli bir itici eüç olacak. Acaba? 20 kasım günü atılan adımla dünyadaki ekonomik krizin aşılması arasında bir ilişkı ku- ranlar. doğrusunu söylemek gerekırse bana "Şımdi sorun. üç nal ile bir at bulmaya kaldı" diyen ıyimserlen anımsatıyor. ABD ile AT arasında muhıe- mel bir ticaret savaşının şım- dilik engellendıği tabii ki bir gerçek. Ama ne var ki anlaş- manın kısa vadedeki etkilerı bundan öteye pek gidemiyor. Öncelikle kabul etmek gere- kir ki daha önü yeni açılan ve 108 ülke arasında pazarhklan sürecek olan GATT anlaşma- sının kısa vadeli etküerinin ne- lcr olacağı konusunda. kim- senin elinde pek fazla anlamh bilgi yok. Bir iddiaya göre an- laşma eğer tamamlanabilirse. dünya ticaretine 200 milyar dolar kalkıda bulunacak. İlk başta çok büyük gibi gözüken bu rakam, aslında dünya üre- timinin sadece binde 8'ine karşılık geliyor. Üstelik buelki ancak 2002 yılına kadar ve dc birikimli ola- rak oluşacak. Nihayet bu et- kinin gerçek- leşebilmesi de merkez ekono- milerinin bu süre boyunca tam isdihdamı ve istikrarlı bir büyümeyi sağ- lamalanna bağh. Demek ki en ıvı koşul- larda (yani bir mucize olması halinde) GATT anlaş- masının tümü. bu vılın sonu- na kadar ta- mamlansa bıle etkisi iddia edildiği kadar büyük olmaya- cak. İkinasi. Institute for Inter- national Economis'den Gary Hufbauer'in dediğı gibi "Bu dağı urmandık. şimdi sorun- lan daha iyi görebiliyoruz." Bu sorunlar ise: ekonomik. polilık ve hatta ideolojik etkenlerden dolavı muazzam bir çeırefillik arz cdiyor. Hindistan GATT ambasadoru B.K. Zutshi'nin de ifade ettiği gibi "AT ile ABD anlaştı ve Washington'- dan düdüğü öttürdü diye dün- yanın geri kalanının hizaya fı- İan gireceği yok." Bu yüzden dc 108 ülkc arasında sürecek olan pazarlıklann hcrhangi olumlu bir sonuca ulaşarak kolaylıkla tamamlanacağını ummak. bugün büyük bir saflık olur. Bu pazarlıklann ele alacağı konulardan birkaçına kısaca bir bakış bıle engellerin boyutunu hemen ortaya çıka- racaktır. Veto hakkı Önce Fransa hükümetinin. AT ile ABD arasındaki tanm ürünleri anlaşmasını veıo ct- mesini engellenmesi gerekiyor. Fransa hükümeti, veıo hakkını kullanırsa. Le Monde gazetesi- nin yazdığı gibi Almanya ve AT üyelerinin geri kalanı ile arasmı açacak ve bu da Maasl- rich Anlaşması'nın gcleceğinı olumsuz eıkileyecek. Diğer ta- raftan da Fransız köylülen son birkaç günde sokaklann altını üstüne gctirdilcr. loplum polisi ile çatıştılar. Köylüler protes- tolannı gelecek günlerde daha da arttırmavı vaat ediyorlar. Bu koşullarda. Avrupa Birli- ği'nin uzun -vadeli çıkarlan ile kendi seçim kaygılan arasında sıkışmış gözüküyor. Bir hükü- metin en önemli sorununun (!) yeniden secilmek olduğunu bildiğimize göre karann ne yönde çıkacağını da kolayca tahmin edebilir ve sırf bu yüz- den GATT anlaşmasının ta- mamlanması önünde ciddi bir engel olduğu sonucuna ulaşa- bilinz. Sanayilerde anlaşmazlık Diğer taraftan tanm. GATT anlaşmasının sadece bir kalc- mini oluşturuyor. Geride üze- rinde bİT anlaşmaya vanlması tanm ürünleri kadar zor bir seri başka mal ve hizmet var. Örneğin ABD. inşaat makıne- len. ağaç ürünleri. kağıt sana- yii ürünleri. elektronik ve içki sektöründe ve yan iletkenlerde Avrupa'da % 14'e ulaşan ko- rumacıhğın kaldınlmasım isti- yor. Buna karşılık ABD deniz taşımacılığı lobisi kabotaj (ABD limanlan arasında mal taşınması) hakkını hiçbir şekil- dc Avrupalı şirketlerlc paylaş- maya taraftar değil. Bir diğer anlaşmazlık konusu da Avru- pa üetişim sanayü. Bu alan bü- yük ölçüde. örneğin tüm TV yayımlannın yüzde 60'ının yer- li olması zorunluluğu olan. Fransa'da neredeyse tümü ile ABD şirketlerine kapalı. 8'ine Pazar açmak zor Bir diğer hassas konu da ge- da olduğu gibi önemli yakla- şım farkhlıklan var. Japonya 20 kasım anlaşmasını, pirinç ticareti konusunda kendisine bir taviz verilmediği taktirde kabul etmeye yanaşmaya- cağını bildirdi. Japon Başba- kanı Miyazavva'nın da birçok defa ifade ettiği gibi Japonya pirinç ithaiatı üzerindeki gele- neksel yasağı kaldırmamakta çok kararlı. Ve Clinton faktörü.. AT'nin diğer üyelerinin ABD ile anlaşıp GATT görüşmelerine devamı, Fransı/ çiftçisini sokağa döktü. lışmekte olan ülkelerin pazar- lannın GATT anlaşması yo- luyla merkez ülkelerinden ge- len mal ve hizmetlere daha çok açılması talebi. Bu gerçekleşir- se. örneğin ılaç sanayü patent anlaşmalan Hindistan ve bir sen başka Cçüncü Dünya ül- kesini kapsayacak kadar geniş- letilecek. Bu. ilaç fiyatlannın yoksul ülkelerde bırdenbire ve büyük ölçülerdc artması de- meklir. Hangi hükümet ciddi sosy al çalkantılara yol açabile- cek böyle bir adımı kolayca göze alabilir? Avnca merkez ülkelerinin banka ve sigor- tacılık hizmctlerinin de Cçün- cü Dünya ülkelerinc girişinin kolaylaştınlması isteniyor. Oysa bu ülkelerde çok uluslu şirketlcrin ekonomik ve politik etkılennin \a\gınlaşmasına kuşku ile bakanlar. çoğu za- man ciddi bir etkınliğe sahip. Merkez ülkelerinin bir diğer isleği de devlet kontratlannın yerh şirkctlere verilmek verinc dünya piyasasmda serbcst rc- kabete sunulmasıdır. Devleı kontratlan çoğu zaman ulus- lararası yakınlaşmalann ve haıta anlaşmalann satır arası maddelerini oluşturduğu gibi hükümetlerin iç politıkada kendilerine destek sağlamala- nnın da önemli bir aracıdır... Bu vüzden bunlann serbest pi- yasanın kaprislerine bırakıl- ması özellikle gelişmekte olan ülkelerin kolay kolay kabul edeceği bir şey değildir. Ya Japonya... Bugüne kadar hep ABD ile AT arasındaki anlaşmazlık öne çıktı. Oysa GATT bünye- sinde Japonya ile ABD arasın- da da pirinç ticareti konusun- güçlenmeyedevam ediyor. Nihayet dünya tıcaretinin GATT bünyesinde serbestleş- mesı önürıdeki muhtemel en- gellerden bahsederken Clin- ton faktörünü de unutmamak lazım. Bilindiği gibi Chnton'- ın "serbest ticaret' değil. "hak- kanıyctli tıcarcıten" yana ol- duğuna ve etrafında da esas olarak korumacı eğilimleri güçlü bir kadronun toplanmış olduğuna dair söylentiler yay- gın. Clinton'ın sözcüsü Geor- ge Stephanopulos ve ekono- mik danışmanlarından Laura D'Andrea Tyson'un konuya ilişkin çeşiüi demeçleri bu söy- lentiyi güçlendiriyor. örneğin Stcphanopulos'a göre 'tanmı korumak ABD'nın çıkanna ise bunu yapmak lazım.' Ty- son'a göre ise G ATT'in teorik ideolojik arka planını oluş- turan mukayeseli üstünlükler teonsinin bugün eskı hali ile kabul edilmesi artık mümkün değil. "Rikardo'dan bu yana zaman çok değışıi. Bu- gün her ül- kenin kendi mukayeseli üstünlükle- rini oluştu- rabileceğine dair çok1 azla des- ckleyici •anıt var. Böyle yap- mak çoğu zaman ülke- lerin çıkan- na da olu- yor. Bazı sanayileri kayırmanın ülkenin ge- neli üzerin- de. emek gücünün vasıf düzeyini arttı- rmak gibi olumlu yan etkilen oluyor." Bu görüşlerin GÂTTın arka planını oluştu- ran anlayışlarla kolay kolay bağdaşmayacağı gün gibi aşi- kar. ABD Kongresınin GATT görüşmeleri için devlet baş- kanına lanıdığı süre 1993 yılının ilk yansında bitiyor. Bundan sonra sürenin uzayıp uzamayacağı, çoğunluğunu Demokrat partili ve koru- maahktan yana olanlann oluşturduğu kongrenin elın- de. Bu da GATTm gelecegi üzerine düşen bir haşka gölge. Demek ki 20 kasım anlaş- masına bakıp dünya ekono- misinin bunalımdan çıkması için elverişli koşullann oluş- maya başladığını söylemek güç. Bu koşullann oluşması için kısa vadede GATT anlaş- masının yarataoığı olumlu sonuçlardan çok daha önemli olan konularda henüz pek bir gclişme yok. Örneğin üzerin- de çokça laf edilmesine rağ- men merkez ülkelerinde. özel- likle Avrupa'da hükümetlerin mali politikalannda henüz bir gevşeme yok. Tüm baskılara rağmen Almanya'nın faiz oranlan hala çok yüksek ve ne zaman düşmeye başlayacağı da henüz belli değil. Toplam talebi arttırrnak gerektiği ko- nusunda bellibaşlı Avrupa ül- kelerinin hükümetleri anlaş- mış gözükmesine rağmen he- men hepsi, bu konuda tered- dütlü davranıyor. Ve geçen yazımda tartıştığım politik is- tikrarsıziık unsurlan da, örne- ğin Almanya"da Neonazilerin faaliyetinin arımasında oldu- ğu gibi. hafiflemek bir yana MERKEZ BANKASI KURLARI CİMSİ "lABDDolan lAlmanMarkı 1AvustralyaDolan 1 AvusturyaŞiUnı 1 Betçika Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fın Markkaa IFransız Frangı IHollandaFlorını lisvecKronu lİsvıcreFran^ı 10Q Haiyan Lıretı UaponYeni 1 Kanada Doları 1 Norveç Kronu 1 Steriin IS.ArabtstenRıyali ooviz *u? 828140 516136 571417 73436 250.80 1336.25 1610.79 1522.37 458981 1214.00 572514 59142 66.56 SATIŞ 829800 517170 5725.62 735.83 251.30 1338.93 1614.02 1525.42 4599.01 121643 573661 59261 66.69 6452.20 i 6465.13J 1262.02 12486.70 220819 126455 12511.72 2212.62 28 KASIM 1992 EFEKTİF AL* 827312 515620 5628.46 733.63 248.29 1322.89 1594.68 1520.85 4585.22 120186 5719.41 585.51 65.56 6355.42 1249.40 12474.21 2175.07 SATIŞ 832289 5187.22 5742.80 738.04 252.06 1342.95 1618.86 1530.00 4612.81 1220.08 5753.82 594.39 66.89 6484.53 1268.34 12549.26 2219.26 DOPLERLİ, RENKÜ EKOKARDİYOGRAFİ IHOLTER, EFORLU, EFORSUZ ELEKTRO... T«T. 275 12 44/45-24» 58 66 F«: 266 47 12 ÇAPRAZ KURLAR 1 ABD DOLARI 16045 1.4493 11.2770 6.1975 5.1412 54398 18043 11599 6.8216 14465 140025 12442 12835 65620 37503 1SME lECt MBMMvta SJnMlHiH)tf i5078Whhn 1.2207U İ M a i 13794MM»! 1144638TL BÎZİMKÖY Mahmnt Makal 13. bası 15.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymları TUrkocağı Cad. 39-41 Cağahğlu-tstanbul Ödemeli gÖBderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle