Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 KASIM1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Maliye, 1993'teToplu Konut İdaresi'nin kaynağını kısacak. Yeni kooperatif kredisi yok.
'Beııim evsizim' hava alacak• Toplu Konut Fonu gelirlerinin bütçeye dahil edümesi yasa-
laşırsa, toplu konut ve kooperatifler için aynlan tüm kaynağın
kontrolü Maliye Bakanlığı'na geçmiş olacak. Maliye. bu sayede
gelecek yü topîu konut sektörüne ait olması gereken yaklaşık 12
trilyonluk kaynağı bütçe açığını daraltmak için kullanacak.
• Maliye Bakanhğı el koyduğu bu kaynağa karşılık, toplu konut
alanma harcanmak üzere Başbakanlık Bütçesi'ne göstermelik bir
ödenek koydu. Bütçeleştirme taslağj Meclis'te yasalaşırsa gelecek
yıl bu ödenek geçerlilik kazanacak ve Toplu Konut*un bu yü 4
trilyon olan kullanılabilir kaynağı 3.9 trilyona gerileyecek.
BULENT KIZANLIK
Hükümet dar gelırlilerin ev sahibi
olma umudunu çalıyor. Ekonomiden
sonımlu Devlet Bakanı Tansu Çiller'in.
"2 anahtar"'ından biri. yine Çillerin
önayak olduğu ve Maliye Bakanhğı"nın
yürûuüğü "•fbnlan bütçeleştirme" çah-
şması sonucunda ihtiyaç sahiplerine
ulaşmavacak.
12 trilyonluk kaynak
Toplu Konut Fonu gelirlerinin ta-
mamının bütçeye ahnması halinde, Ma-
liye gelecek yılki bütçe açığının daraltı-
lması için yaklaşık 12 trilyonluk bir kay-
nak sağlamış olacak. Buna karşın hükü-
met el koyduğu bu kaynakıan toplu ko-
nut sektörü ve koopcratiflere gelecek yıl
için sadece 3.9 tnlyonluk bir pay ayırdı.
TKİ Başkanı YiğitGölüksüz, "Ongö-
rülen bu ödenek yasalaşırsa. hiçbir yeni
kooperatife kredi açamayız" dedi. Bu
yıl 3.3 trilyon liraya yakın bölümü hü-
kümetçe genel bütçe ve diğer fonlara ak-
tanldıktan sonra ellerinde 4 trilyon lira
civannda kullanılabilir kaynak
kaldığını anlaıan Gülöksüz, "Bunun 3
trilyon lirasını kooperatiflere kredi ola-
rak dağıttık. Kalam borç ödemeleri ve
diğer giderlere harcandı" şeklinde ko-
nuştu. Gülöksüz "Biz bu yıl için 16.1
trilyonluk bütçe önermiştik. Bunun 6.6
trilyon lirasını dış kaynak olarak he-
saplıyorduk" dedi.
Göreve geldiklerinde inşaatı devam
eden 260 bin konut bulunduğunu, bitir-
me kredilerini devreye sokarak bu yıl 30
bın tanesinin tamamlanmasmı sağladı-
klannı anlatan Gülöksüz, gelecek yıl da
.alan 130 bin konutun lamamlan-
masıyla. idarenin kredi verdiği 860 bin
kooperatif konutunun tamamının biti-
rilmiş olacağını ifade etti. Kredi desteği
ıle bu yıl ve gelecek yıl tamamlanacak
konuılann 30 trilyona ulaşan bir
yatınm dcğen bulunduğunu anlatan
Yığit Gülöksüz, 3"er trilyonluk kredilcr-
HABERİNYORUMU
DYP'den SHP'ye'goV
Toplu Konut îdaresı'nin elini kolunu
bağlayan "bütçeleştirme
operasyonu", kooperatifçi kesım
tarafmdan SHP'nin ortağı DYP'den
•yediği goT oiarak yorumlamyor.
Koalisyonun küçük ortağı SHP'nin,
hükümet icmde halka doğrudan
hizmet götürenve "oy" potansıyeli
olan sadece 2 kilit noktaya sahip
olduğunu vurgulayan ılgıhler.
"Bunlardan biri Bayındırlık
Bakanlıgı'ydı. Diğeriise,Toplu
Konut tdaresi. Şimdi Toplu Konut'un
ipleri de DYP'nin eline geçiy or"
görüşünü savunuyortar.
Yeni uygulamaya göre. Toplu Konut
İdaresi. dağıtacağı kooperatif kredileri
ve gerçekleştireceğj projeler için
Maliye BakanhğYnınkapısında
ödenek bekleyecek Topîu Konut
İdaresi'nin SHP'veyakmlığı ilebilinen
başkanı Yiğit Gülöksüz'ün bu şartlar
altında başanb olmasi ve kooperatif
ûyelerinden oluşan seçmen tabanmm
SHP'ye yönelmesi böylece DYP
tarafindan engellenmiş. en azmdan
kontrol altınaahnmış olacak. İnşaatı
sürcn 300 bıne yalan toplu konut için.
konut başma en az 2 seçmen kabul
edilse, olayın sry asi potansıyeli daha
çarpıcı biçimde ortaya çıkmış oluyor.
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün
isc, kendisine başvurarak uyanda
bulunan kooperatif yöneticilerine
"Koalisyonda bu işler kolay değir
biçiminde yanıt verdiği ve DemirelTe
uyumlu tutumunu sürdürmeye
çalıştığı ifade ediliyor.
le böylesine büvük bir inşaat sıoğunu
konuta çevirerek ekonomıye katkı sağ-
ladıklannı ifade etti.
Gülöksüz "Bu yıl 260 bin konut ta-
mamlandığına göre yansını kredilendir-
mişiz demektir" dedi. İnşaat sektörü-
nün Türkiye'nin her bölgesine ekono-
mık katkı ve istihdam sağlayan boyutu-
na da dikkat çekerek, "Hükümetin ko-
nutu sadece bir bannak sorunu olarak
görüp, sokakta yatan adam yok
manüğıyla hareket etmek ycnne bir
ekonomik mesele olarak değerlendirc-
ceğine ve siyasi sonuçlannı gözönünde
bulunduracağına inanıyorum" şeklinde
konuştu. En iyi çözümün fonun 4-5 yıl
daha bütçe dışında fon olarak koruna-
rak kendi ayaklan üzerinde duracak
hale getirilmesi olduğunu savunan Gü-
löksüz. bu sağlanamıvorsa kanunla be-
lirlenen ve 15 kalemden sağlanan kay-
nağın bütçeye aktanlmasını. bunun
karşılığmda bir ödenek konulmasını.
ancak konut satışı, kredi geri dönüşleri
\e dış kaynaklar gıbı özkaynaklann
ayn bir kaynak halinde Toplu Konut
İdaresı'nc bırakılmasını önerdi. Gülök-
süz. Eryaman. Halkah ve Ataköy gibi
toplu konut projelerinin. satışlarda ah-
nan peşinatlarla kendını fınanse etliğjni
de sözlerine ekledı.
Meclis'in önünde
Toplu Konut Fonu'nun kaderi. çar-
şamba günü Bütçe Plan Komisyonu"-
nda Maliye Bakıınhğı bütçe görüşmc-
lerinin sonucuna göre belli olacak. Büt-
çe kanuna •"bütçeleştirilen fonlar listesi'
eklenmesi şekiindeki kanun değışikliği
kabul edılir ve Toplu Konut Fonu da
bu listedcki 38 numarah yerini korursa.
lürn gelir kaynaklan Toplu Konut İda-
resi'nin elinden alınmış olacak.
Maliye. Fon'ıın tüm gelirlerine el ko-
nulması karşılığmda. Başbakanlık Büt-
çesi'ne toplu konut sektörü için "göster-
melik" bir kaynak koydu. "77-Fonlara
Ait Hizmetler" alt programmda yer
alan "900-Transferler" harcama kale-
minden yapılması öngörülen ödenek
1993 yılı için 3.9 trilyon lira olarak belir-
lendi.
1991 yılında ise fondan bütçeye ve di-
ğer fonlara 1.7 trilyon aktanldıktan
sonra TKİ'ye 4.7 trilyonluk kaynak
kalmış ve bunun 2 trilyon 603 milyar U-
rası inşaatlarla krediîere harcanmıştı.
Böylece bu yıl TKİ'ye bırakılan kaynak
aşağı yukan aynı seviyede gözükmesine
karşın. rcel kaynak yüzde 70 civannda-
kı enflasyon oranında gcrilemiş oldu.
Maliye Bakanı SümerOral. toplu ko-
nuı için aynlan kaynağın gelecek yıl için
hangi nedenle daraltıldıği konusunda
bir açıklama yapmadı. Fonun bütçeye
aktanlmasının "denetim" amaa
taşıdığını tekrarlayan Maliye Bakanhğı
yetkilileri. "Bakan bu konudaki görüş-
lerini Meclis'te açıklayacak" dediler.
Toplu Konut Fonu'nun "denetimini
sağlamak amacıyla bütçeye aktanldığı"
gerekçesi kooperatifçiliic sektörüıice
inandıncı bulunmuyor. Toplu Konut
Fonu'nun zaten Yüksek Denetleme
Kurulu'nun deneümi altında olduğunu
ve fonun üsı kuruluşu olan Yüksek
Planlama Kurulu'nda Bakan Tansu
Çiller'in de yer aldığını hatırlatan Tür-
kiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği
yöneticileri uygulamayı durdurmak için
partiler nezninde girişimlerini sürdürü-
yorlar.
İnsaflanna bırakmayız
TÜRKKENT Genel Başkanı Murat
Karayalçın. "Bu ginşim. fon kaynak-
lannın Toplu Konut Kanunu'yla belir-
lenen amaçlar dışında. bugüne kadar
olduğundan daha kolay kullanımını
sağlayan. aynca fon ödemelerini Maliye
ve Hazine bürokrasisinin insafına terk
eden bir ginşimdır Türkiye Kent Koo-
peratifçiliği hareketinin bu gırişimi ka-
bul etmesi. sonuçlanna razı olması olası
değildir" dedi.
îstanbul ve Mersinli denizciler, Deniz Ticaret Odası'nı paylaşamıyor
Barbaros
9
untorunlarıİK>rda bordayaBEHZAT ŞAHIN
Her şey 3 Mart 1989'da baş-
ladı. Sanayi ve Ticaret Bakan-
lığı'nın 89,111 Sayılı onayı ile
Mersin DenizTicaretOdasıku-
ruluşunu ilan etü. O güne dek
Türkiye'deki tek deniz ticaret
odası olan ve liman kentlerinde
şubesi bulunan İstanbul mer-
kezli İstanbul ve Marmara,
Ege. Akdenız. Karadeniz Böl-
geleri Deniz Ticaret Odası. 29
Marı 1989da Mersin Deniz Ti-
caret Odasfnın kuruluşunun
iptali için bakanlık alevhine
dava açtı. Ankara 5. Idare
Mahkemesi'nde görülen dava.
25Kasım 1991'de Sanayi ve Ti-
caret Bakanhğı lehine sonuç-
landı. İstanbul Deniz Ticaret
Odası. Mersin Deniz Ticaret
Odasfnın "hukuka aykırı bir
kuruluş' olduğu savıyla Danı-
ştay düzeyindeki gjrişimi de. 23
Haziran 1992de Hukuka ay-
kınlık yoktur' şeklinde sonuç-
landı.
Tck oda kavgası
O güne kadar neredeyse "ka-
palı kapılar ardında' konuşulân
'ikinci Deniz Ticaret Odası so-
runu'. Mersin Deniz Ticaret
Odasfnın tüzel kişiliginin
Danıştay'ca da onaylanması
üzerine, artık yüksek sesle ko-
• Deniz ticaretinde gelişmiş ülkelerden savılmayan. liç yanı denizlerle çevrili Türki-
ye'nin önde gelen denizcilerinin toplandığıîstanbul. Ege. Akdeniz. Karadeniz Bölge-
îeri Deniz Ticaret Odası ile Mersin Deniz Ticaret Odası birbirlerini kjyasıya suçluyor.
SoJmazer, istan-
bul Deniz Ticaret
Odası'nı tiranlı-
ğabcnzerri.
nuşulmaya başlandı. Mersin
Deniz Ticaret Odası. ilk sayısını
haziran 1992"de yayımladığı
'Mersin Deniz Ticareti' adh
dergjsinde, Necdet Canaran
imzasıyla "İstanbul Dükalığı'-
na son" başhklı bir yazj yayı- U ikinci sayısıda. İstanbul'a ses-
mladı. Yaada. "Mersinli deniz leniyordu: "Yetti Artık." Mer-
tacirleri, İstanbul Dükalığı ile sin Deniz Ticaret Odası Meclis
sürdürülen "hukuk savaşı'ndan Başkanı ve 1960 İhtilali'nin eı-
zaferle çıktı" deniyordu. kin subaylanndan İrfan Solma-
Derginin temmuz 1992 tarih- zer'in kaleme aldığı başyazıda.
Bütün varlıklanyla devredildi
DenizcilikBankası'nın
patronu Emlakbank
• ANKARA (AÎNKA) - Deniz-
cilik Bankası'nın. Emlak Ban-
kası'na devredilmesine ılişkin
Bakanlar Kurulu karan yürür-
lüğe girdi.
Bakanlar Kurulu'nun Resmi
Gazete'de vayvmlanan karan-
na göre Denizcilik Bankası'nın
devir bilançosundaki aktif ve
pasıf hesaplar arasmda gerekli
• mahsup ışlemleri yapılarak ak-
tif ve pasif fazlalan. açılacak
özel hesapta izlenecek.
Denizcilik Bankası'nda mev-
duatı bulunanlann cüzdanlan
Emlak Bankası cüzdanlanyla
değişürilecek.
Denizcilik Bankası'nın mev-
duat munzam karşıhğı tesis yü-
kümlülüğü ıki yıl süreyle erte-
lendi. Aynca Emlak Bankasf-
nın devralacağı mevduaı, devir
tanhinden itibaren iki yıl sürey-
le umumı disponibilite uygula-
masında taahhütler hesabında
dikkate almmayacak. Denizci-
lik Bankası'nın halen mevcut
ya da Merkez Bankası tarafi-
ndan hesaplanacak mevduat
munzam karşıhğı ve disponibi-
lite yükümlülüklerinden kay-
naklanan cezai faizleri de
kaldınldı.
Bakanlar Kurulu karanna
göve Denizcilik Bankası'nın
Emlakbank şubesıne dönüştü-
rülen ^i'K'terinin hunsclorinin
faaliyetini sürdüreceği, hangj-
lerinin kapatılacağı konusunu
Emlakbank üç ay içinde Hazi-
ne ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'-
run onayına sunacak.
Denizcilik Bankası'nda ça-
lışmakta olan personelden or-
tak kararla atananlar dışında
kalanlar kadro \e pozişyon-
lanyla birlikte Emlak Bankası'-
na devredilecek. Müşterek ka-
rarla atanan genel müdür ve ge-
nel müdür yardımcılanna ıliş-
kin kadrolar ise iptal edildi. Bu
görevliler hakkında. yeni kad-
roya atanıncaya kadar haklan-
nda kadrolan kaldınlan devlet
memurlan hakkındaki hüküm-
ler uygulanacak. Denizcilik
Bankası'nda işçi statüsünde bu-
lunan personelden Emlak Ban-
kası yönetım kurulunca uygun
görülenler çalışmaya devam
edecek. Bunlann dışında kalan-
lann ise hizmet akitleri sona
erecek ve yasal ödentileri yöne-
tim kurulu karanyla ödenecek.
Emlakbank'ta görevini sür-
dürecek Denizcilik Bankası
personeline. hukuki işlemler ta-
mamlanıncaya kadar eskı üc-
retleri ödenmeye devam edile-
cek.
Bakanlar Kuruiu karanna
göre devir sonucu Emlak Ban-
kası zarara ugrarsa Hazine ta-
f i k l l
ÇAYIROVA CAM SANAYİİ A.Ş.
TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR
Şırketımizce azamı brüt %82 (Net ^7339) oranı üzerinden iskonto
edılmek suretiyle ihraç editecek A tipı, 360 gûn vadeli 4. tertip 3. seri
aOOOOOOOOO: (Sekır mılyar) TL tutanndaki finansman borosu 3&11.1992
tarihinden itibaren 10 ışgüny sûre ıl« satışına aracılık eden Camiş Mer>-
kul Değerler A.Ş. tarafınûan aşağıda belirtılen adresınde satışa sunu-
lacaktır.
Bu finansman bonolannın halka arzı, Sermaye Piyasası Kurulu tara-
findan 2499 sayılı kanun ve 86flH30 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na
dayanılarak çıkanlan Seri III, No. 4 sayılı teblığ uyannca veriten 4B.1992
tarih ve FB.18/Ç-1 sayılı izne dayanmaktadır Ancak bu izin, finansman
bonoiarımızın ve ortatOtğımızın kurul ya da kamuca tekaftûlü anlamına
gelmez.
1. Ortaklığın ödenmiş sermayesı 6O.0O0.CX».00O- TL.
2. Finansman bono vade tarihi : 25 Kasım 1993
3 Finansman bonosunun ödenmesını ga-
ranti eden banka : Yoktur.
4. Satış süresının Dirincı günündeki satış
fiyatı : " Kupürİlk yün Mt.
<toğwi TL. fiyrt TL.
" • 1.000.000 57B.735
5.OOOJ0O0 2B83.673
10.000JOOO 5.767345
: Camiş Menkul
Değertef A.Ş.
Barbaros Bulvarı No.
125 Camhan
Balmumcu - Beşıktas
/ İSTANBUL
6- Diğer hususlar :
a) Finansman boootannm vadelennde gen ödeme hızmetlerı. Camiş
Menkul Değerler A.Ş'nın yukanda belırtılen adresınde yapılacaktır.
b) Ortaklığın Şubat 1992 hesap dönemıne üişkin mali tabto ve raportan,
denetteme kuruluşu Değer-d Yeminli Malı Müsavirlik A.Ş. tarafindan
denetlenmıştır.
c) Olumlu göruş ıçeren denetleme rapor özetı, ızahnamede yer
almaktadır.
d) 66.1992 tarıhınde tescil edılen izahname, Camiş Menkul Değerler
A.Ş.'nın yukandakı adresınde ha'.km ıncetemesıne açık tutulmaktadır
e) Kupur dağılımı
Kupür d»ğ«ri (TL) Adat TUtır (TL)
5 Satışın yapılacağı yer
1.000.000
5.000.000
10.000.000
2.000
600
300
2.900
2.000.000.000
3.000.000.000
3JOO.000.000
8000000.000
İstanbul Deniz Ticarel Odası
yönetımi "Hırshhk, inatçılık ve
hatt'a düşmanhk'la suçlanıyor
ve şöyle deniyordu:
"Koalisyon hükümetinin baş
vc yardımcısına yakınhk. kara-
beı varsayımlannı arkanıza
alarak üretüğinız plan ve dedi-
kodular. sizlere belki anlık
zevkler tattınr. Bunlan ulu
orta. yerli-yersiz beyan etmek.
yetkili ve etkili muhterem zat-
lara zarar da verir. Unutmayı-
nız. bizler "yatandaşlar değiliz.
devletıne, milletine her mükel-
lefıyetinı yerine getirmiş ve geti-
ren vatandaşlanz."
İrfan Solmazer. ağmıos 1992
tdrihli derginin 3. sayısındaki
'laşyazısında da. İstanbul'u
Merkeziyetçilik" ve "İki bin
\ıl önceki Roma tiranlanna"
benzemekle suçluyor, "Her de-
nizimizin adını laişıyan en mü-
nasip illerimizde birer deniz ti-
caret odası kurulmah. merkez
seçilecek yerde birlik oluşturul-
mahdır" önerisini getiriyordu.
Öğren de gel
Eylül 1992 tarihli dördüncü
savıda, bu kez Haber Müdürü
Necdet Canaran'ın "Öğren de
gel İstanbul" başhklı. biraz da
"sert"' bir dille kaleme alınmış
yazıda çatışma biraz daha tır-
manıyordu. Dergi. 5. şayısında
da İzmtr Dokuz Eylül Üniversi-
tesi Deniz İşletmeciliği Yöne-
limi Yükşekokulu Müdürü
Prof. Dr. Ömer Baybars Tek-
ın. "En çağdaş yönetim metodu
bölgeselliktir" yolundaki gö-
rüşlerine yer veriyordu.
İstanbul pathyor
Pekı. İstanbul sessiz mi ka-
lacaktı? Yanıt. İstanbul ve
Marmara. Ege. Akdeniz. Ka-
radeniz Bölgeleri Deniz Ticarel
Odası'nin yayın organı olan, iki
ayda birçıkan "Deniz Ticareti"
adh dergisinin Eylül-Ekim 1992
tarihli sayısmda geldı. Bu sayı.
konu başlığı "Türkiye'de Tek
Deniz Ticaret Odası" olan özel
sayı nıteliğinde çıkmış. içindeki
görüşler. "Neden tek deniz tica-
ret odası olması gerektiğini"
anlatıyordu. Deniz Ticaret
Odası Başkanı Eşref Cerrahoğ-
lu. yazısında. hükümet prog-
ramında yer alan. "Deniz tica-
retinin evrenselliği. uluslararası
nitehği ve dünyadaki uygula-
malar gözönünde tutularak,
her bakımdan yeterli bir Deniz
Ticaret Odası'nin tek ve güçlü
oda olarak faaliyet göstermesi"
>önünde yasal düzenlemenın
vaşama geçirilmesini istiyordu.
Yönetim Kurulu Başkanı Cen-
giz Kaptanoğlu da. Mersin
DTO yönetimını TIR'cılıkla
suçluyor vc "Bir veya birkaç
T1R fılosupatronunun birlik vc
beraberlıği bozma uğrunda bilc
olsa deniz kuruluşlannı ele ge-
çirme uğraşı. denizcilcrin alcy-
hine davranışlardır. Bozguncu-
luğa ccrek voktur" divordu.
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ
ERGİNYILDIZOĞLU
GATT: ABD ve AT Tîcaret Savası Önlendi
Altı yıldr sürmekte olan ve
ABD ile AT arasındaki tanm
ürünleri destek fiyatlanna iliş-
kin anlaşmazlıktan dolavı çık-
maza giren GATT görüşmcle-
rinin önü açıldı. Taraflar. 20
kasım cuma günü anlaşmaya
vardılar. Böylece ABD ile AT
arasında bir ticaret savaşı en-
gellenmiş oldu. Bu ise ekono-
mik durgunluktan çıkış için
önemli bir itici eüç olacak.
Acaba?
20 kasım günü atılan adımla
dünyadaki ekonomik krizin
aşılması arasında bir ilişkı ku-
ranlar. doğrusunu söylemek
gerekırse bana "Şımdi sorun.
üç nal ile bir at bulmaya kaldı"
diyen ıyimserlen anımsatıyor.
ABD ile AT arasında muhıe-
mel bir ticaret savaşının şım-
dilik engellendıği tabii ki bir
gerçek. Ama ne var ki anlaş-
manın kısa vadedeki etkilerı
bundan öteye pek gidemiyor.
Öncelikle kabul etmek gere-
kir ki daha önü yeni açılan ve
108 ülke arasında pazarhklan
sürecek olan GATT anlaşma-
sının kısa vadeli etküerinin ne-
lcr olacağı konusunda. kim-
senin elinde pek fazla anlamh
bilgi yok. Bir iddiaya göre an-
laşma eğer tamamlanabilirse.
dünya ticaretine 200 milyar
dolar kalkıda bulunacak. İlk
başta çok büyük gibi gözüken
bu rakam, aslında dünya üre-
timinin sadece binde 8'ine
karşılık geliyor. Üstelik buelki
ancak 2002 yılına kadar ve dc
birikimli ola-
rak oluşacak.
Nihayet bu et-
kinin gerçek-
leşebilmesi de
merkez ekono-
milerinin bu
süre boyunca
tam isdihdamı
ve istikrarlı bir
büyümeyi sağ-
lamalanna
bağh. Demek
ki en ıvı koşul-
larda (yani bir
mucize olması
halinde)
GATT anlaş-
masının tümü.
bu vılın sonu-
na kadar ta-
mamlansa bıle
etkisi iddia
edildiği kadar büyük olmaya-
cak.
İkinasi. Institute for Inter-
national Economis'den Gary
Hufbauer'in dediğı gibi "Bu
dağı urmandık. şimdi sorun-
lan daha iyi görebiliyoruz." Bu
sorunlar ise: ekonomik. polilık
ve hatta ideolojik etkenlerden
dolavı muazzam bir çeırefillik
arz cdiyor. Hindistan GATT
ambasadoru B.K. Zutshi'nin
de ifade ettiği gibi "AT ile
ABD anlaştı ve Washington'-
dan düdüğü öttürdü diye dün-
yanın geri kalanının hizaya fı-
İan gireceği yok." Bu yüzden
dc 108 ülkc arasında sürecek
olan pazarlıklann hcrhangi
olumlu bir sonuca ulaşarak
kolaylıkla tamamlanacağını
ummak. bugün büyük bir
saflık olur. Bu pazarlıklann ele
alacağı konulardan birkaçına
kısaca bir bakış bıle engellerin
boyutunu hemen ortaya çıka-
racaktır.
Veto hakkı
Önce Fransa hükümetinin.
AT ile ABD arasındaki tanm
ürünleri anlaşmasını veıo ct-
mesini engellenmesi gerekiyor.
Fransa hükümeti, veıo hakkını
kullanırsa. Le Monde gazetesi-
nin yazdığı gibi Almanya ve
AT üyelerinin geri kalanı ile
arasmı açacak ve bu da Maasl-
rich Anlaşması'nın gcleceğinı
olumsuz eıkileyecek. Diğer ta-
raftan da Fransız köylülen son
birkaç günde sokaklann altını
üstüne gctirdilcr. loplum polisi
ile çatıştılar. Köylüler protes-
tolannı gelecek günlerde daha
da arttırmavı vaat ediyorlar.
Bu koşullarda. Avrupa Birli-
ği'nin uzun -vadeli çıkarlan ile
kendi seçim kaygılan arasında
sıkışmış gözüküyor. Bir hükü-
metin en önemli sorununun (!)
yeniden secilmek olduğunu
bildiğimize göre karann ne
yönde çıkacağını da kolayca
tahmin edebilir ve sırf bu yüz-
den GATT anlaşmasının ta-
mamlanması önünde ciddi bir
engel olduğu sonucuna ulaşa-
bilinz.
Sanayilerde anlaşmazlık
Diğer taraftan tanm. GATT
anlaşmasının sadece bir kalc-
mini oluşturuyor. Geride üze-
rinde bİT anlaşmaya vanlması
tanm ürünleri kadar zor bir
seri başka mal ve hizmet var.
Örneğin ABD. inşaat makıne-
len. ağaç ürünleri. kağıt sana-
yii ürünleri. elektronik ve içki
sektöründe ve yan iletkenlerde
Avrupa'da % 14'e ulaşan ko-
rumacıhğın kaldınlmasım isti-
yor. Buna karşılık ABD deniz
taşımacılığı lobisi kabotaj
(ABD limanlan arasında mal
taşınması) hakkını hiçbir şekil-
dc Avrupalı şirketlerlc paylaş-
maya taraftar değil. Bir diğer
anlaşmazlık konusu da Avru-
pa üetişim sanayü. Bu alan bü-
yük ölçüde. örneğin tüm TV
yayımlannın yüzde 60'ının yer-
li olması zorunluluğu olan.
Fransa'da neredeyse tümü ile
ABD şirketlerine kapalı.
8'ine Pazar açmak zor
Bir diğer hassas konu da ge-
da olduğu gibi önemli yakla-
şım farkhlıklan var. Japonya
20 kasım anlaşmasını, pirinç
ticareti konusunda kendisine
bir taviz verilmediği taktirde
kabul etmeye yanaşmaya-
cağını bildirdi. Japon Başba-
kanı Miyazavva'nın da birçok
defa ifade ettiği gibi Japonya
pirinç ithaiatı üzerindeki gele-
neksel yasağı kaldırmamakta
çok kararlı.
Ve Clinton faktörü..
AT'nin diğer üyelerinin ABD ile anlaşıp GATT görüşmelerine
devamı, Fransı/ çiftçisini sokağa döktü.
lışmekte olan ülkelerin pazar-
lannın GATT anlaşması yo-
luyla merkez ülkelerinden ge-
len mal ve hizmetlere daha çok
açılması talebi. Bu gerçekleşir-
se. örneğin ılaç sanayü patent
anlaşmalan Hindistan ve bir
sen başka Cçüncü Dünya ül-
kesini kapsayacak kadar geniş-
letilecek. Bu. ilaç fiyatlannın
yoksul ülkelerde bırdenbire ve
büyük ölçülerdc artması de-
meklir. Hangi hükümet ciddi
sosy al çalkantılara yol açabile-
cek böyle bir adımı kolayca
göze alabilir? Avnca merkez
ülkelerinin banka ve sigor-
tacılık hizmctlerinin de Cçün-
cü Dünya ülkelerinc girişinin
kolaylaştınlması isteniyor.
Oysa bu ülkelerde çok uluslu
şirketlcrin ekonomik ve politik
etkılennin \a\gınlaşmasına
kuşku ile bakanlar. çoğu za-
man ciddi bir etkınliğe sahip.
Merkez ülkelerinin bir diğer
isleği de devlet kontratlannın
yerh şirkctlere verilmek verinc
dünya piyasasmda serbcst rc-
kabete sunulmasıdır. Devleı
kontratlan çoğu zaman ulus-
lararası yakınlaşmalann ve
haıta anlaşmalann satır arası
maddelerini oluşturduğu gibi
hükümetlerin iç politıkada
kendilerine destek sağlamala-
nnın da önemli bir aracıdır...
Bu vüzden bunlann serbest pi-
yasanın kaprislerine bırakıl-
ması özellikle gelişmekte olan
ülkelerin kolay kolay kabul
edeceği bir şey değildir.
Ya Japonya...
Bugüne kadar hep ABD ile
AT arasındaki anlaşmazlık
öne çıktı. Oysa GATT bünye-
sinde Japonya ile ABD arasın-
da da pirinç ticareti konusun- güçlenmeyedevam ediyor.
Nihayet dünya tıcaretinin
GATT bünyesinde serbestleş-
mesı önürıdeki muhtemel en-
gellerden bahsederken Clin-
ton faktörünü de unutmamak
lazım. Bilindiği gibi Chnton'-
ın "serbest ticaret' değil. "hak-
kanıyctli tıcarcıten" yana ol-
duğuna ve etrafında da esas
olarak korumacı eğilimleri
güçlü bir kadronun toplanmış
olduğuna dair söylentiler yay-
gın. Clinton'ın sözcüsü Geor-
ge Stephanopulos ve ekono-
mik danışmanlarından Laura
D'Andrea Tyson'un konuya
ilişkin çeşiüi demeçleri bu söy-
lentiyi güçlendiriyor. örneğin
Stcphanopulos'a göre 'tanmı
korumak ABD'nın çıkanna
ise bunu yapmak lazım.' Ty-
son'a göre ise G ATT'in teorik
ideolojik arka planını oluş-
turan mukayeseli üstünlükler
teonsinin bugün eskı hali ile
kabul edilmesi artık mümkün
değil. "Rikardo'dan bu yana
zaman çok
değışıi. Bu-
gün her ül-
kenin kendi
mukayeseli
üstünlükle-
rini oluştu-
rabileceğine
dair çok1
azla des-
ckleyici
•anıt var.
Böyle yap-
mak çoğu
zaman ülke-
lerin çıkan-
na da olu-
yor. Bazı
sanayileri
kayırmanın
ülkenin ge-
neli üzerin-
de. emek
gücünün vasıf düzeyini arttı-
rmak gibi olumlu yan etkilen
oluyor." Bu görüşlerin
GÂTTın arka planını oluştu-
ran anlayışlarla kolay kolay
bağdaşmayacağı gün gibi aşi-
kar.
ABD Kongresınin GATT
görüşmeleri için devlet baş-
kanına lanıdığı süre 1993
yılının ilk yansında bitiyor.
Bundan sonra sürenin uzayıp
uzamayacağı, çoğunluğunu
Demokrat partili ve koru-
maahktan yana olanlann
oluşturduğu kongrenin elın-
de. Bu da GATTm gelecegi
üzerine düşen bir haşka gölge.
Demek ki 20 kasım anlaş-
masına bakıp dünya ekono-
misinin bunalımdan çıkması
için elverişli koşullann oluş-
maya başladığını söylemek
güç. Bu koşullann oluşması
için kısa vadede GATT anlaş-
masının yarataoığı olumlu
sonuçlardan çok daha önemli
olan konularda henüz pek bir
gclişme yok. Örneğin üzerin-
de çokça laf edilmesine rağ-
men merkez ülkelerinde. özel-
likle Avrupa'da hükümetlerin
mali politikalannda henüz bir
gevşeme yok. Tüm baskılara
rağmen Almanya'nın faiz
oranlan hala çok yüksek ve ne
zaman düşmeye başlayacağı
da henüz belli değil. Toplam
talebi arttırrnak gerektiği ko-
nusunda bellibaşlı Avrupa ül-
kelerinin hükümetleri anlaş-
mış gözükmesine rağmen he-
men hepsi, bu konuda tered-
dütlü davranıyor. Ve geçen
yazımda tartıştığım politik is-
tikrarsıziık unsurlan da, örne-
ğin Almanya"da Neonazilerin
faaliyetinin arımasında oldu-
ğu gibi. hafiflemek bir yana
MERKEZ BANKASI KURLARI
CİMSİ
"lABDDolan
lAlmanMarkı
1AvustralyaDolan
1 AvusturyaŞiUnı
1 Betçika Frangı
1 Danımarka Kronu
1 Fın Markkaa
IFransız Frangı
IHollandaFlorını
lisvecKronu
lİsvıcreFran^ı
10Q Haiyan Lıretı
UaponYeni
1 Kanada Doları
1 Norveç Kronu
1 Steriin
IS.ArabtstenRıyali
ooviz
*u?
828140
516136
571417
73436
250.80
1336.25
1610.79
1522.37
458981
1214.00
572514
59142
66.56
SATIŞ
829800
517170
5725.62
735.83
251.30
1338.93
1614.02
1525.42
4599.01
121643
573661
59261
66.69
6452.20 i 6465.13J
1262.02
12486.70
220819
126455
12511.72
2212.62
28 KASIM 1992
EFEKTİF
AL*
827312
515620
5628.46
733.63
248.29
1322.89
1594.68
1520.85
4585.22
120186
5719.41
585.51
65.56
6355.42
1249.40
12474.21
2175.07
SATIŞ
832289
5187.22
5742.80
738.04
252.06
1342.95
1618.86
1530.00
4612.81
1220.08
5753.82
594.39
66.89
6484.53
1268.34
12549.26
2219.26
DOPLERLİ, RENKÜ EKOKARDİYOGRAFİ
IHOLTER, EFORLU, EFORSUZ ELEKTRO...
T«T. 275 12 44/45-24» 58 66 F«: 266 47 12
ÇAPRAZ KURLAR
1 ABD DOLARI
16045
1.4493
11.2770
6.1975
5.1412
54398
18043
11599
6.8216
14465
140025
12442
12835
65620
37503
1SME
lECt
MBMMvta
SJnMlHiH)tf
i5078Whhn
1.2207U İ M a i
13794MM»!
1144638TL
BÎZİMKÖY
Mahmnt Makal
13. bası 15.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymları TUrkocağı
Cad. 39-41 Cağahğlu-tstanbul
Ödemeli gÖBderilmez.