Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30KASIM1992 PAZARTESİ CÜMHURİYET SAYFA
HABERLER
CUMHUKIYErTEN
OKURLARA
CZGENACAK
İkitelli'de Çiftetelli...
3en Istanbul'u fazla bilmem. Hafta sonunda bir grup
yabancı arkadaşın isteği ile onları Ikitelli'ye götürdüm.
Basındaki yeni yapılaşmayı görmek istemişlerdi. Bir so-
kağa yeni girmiştik ki bir evin penceresinden bir hanım
başı uzandı. Komşuya seslendi:
• Kız GülL Te be bi bak hele!..
<omşunun alt katındaki pencereden bir başka hanım
başı uzandı..
•Sülebeneistersin?
- Bizde Meydan Larus var... Sizde ne var?
- Sen ne diyon gız? Bizde hem âlâsı var... Bizimki Te-
mel Britanika...
3ir ağız dalaşı başladı. Gruptaki yabancılar bu tartış-
mayı çevirmemi istediler. Ben çeviriyi yaparken komşu
pencere ve kapılardan yeni başlar belirdi. içlerinden biri
ilkiki komşuya katıldı.
- Ne diyonuz siz be? Sizinkilerde iş yok. Birinden kese-
kâğıdı olur, ötekisinden tuvalet kâğtdt... Bende Büyük
Rus var. En büyük Rus, başka büyük yok...
Hanımlar kapılarının önüne çıktılar... Bir yandan bir-
birlerine bağırıyor ve bir yandan da göbek atıp çiftetelli
oynuyorlardı. Gruptaki yabancılar fotoğraf makineleri
ile video kameralarına sarıldılar. Bu ilginç tartışmayı
gorüntülediler.
Bir süre sonra biz bir başka sokağa geçerken göbek
de, tartışma da sürüyordu:
-Yalancı!..
-SahtekârL
-DolartdmctL
"Babıâli'den, yani 'yücekapı'dan göçen Türk basını-
nın yeni yapılaşmasını gözlemek için gittiğimiz ikitelli'de
çiftetelli ile karşılaşmak beni ve yabancı arkadaşlanmı
şaşırtmıştı.
Bir taksi şoförünü durdurup Ikitelli'nin yolunu sordum:
- Beyim, dedi... Yanlış gelmişsiniz... Burada basının
yeni modern binaları ne gezer? Burası Sulukule...
•••
Türk basınında ansiklopedi fırtınası sürüyor. Içeriği,
baskı kalitesi ne olursa olsun, Türkiye'deki birkaç mil-
yon eve ansiklopedi, en azından kitap girmesi hiç kuşku-
suz önemli ve desteklenecek bir olay...
Bu fırtına Cumhuriyet'i olumsuz etkilemiş olsa dahi
biz daima kitaptan yanayız. Ancak basının ciddiyetine
gölge düşüren, okurda basına güveni sarsan davranış
ve karşılıklı ağır suçlamalar bizi üzüyor...
•••
Geçen hafta bir çağrıda bulunmuş, TV programlarının
yeni düzeni hakkında okurlarımızın görüşlerini sormuş-
tum.
Özellikle çalışan okurlarımız bu yeni uygulamadan
memnundular. Ahşkanlıklannı sürdürmek isteyenler ise
azınlıktaydı.
Uygulamamızın doğru olduğunu "Bugün" gazetesini
görünce bir kez daha anladık. "Bugün" gazetesi de,
"Amerikan Sistemi" başlığı ile artık bizim yöntemimizi
uygulamaya başlayacağını okurlarına duyurdu.
Hangi saatte hangi programın daha iyi seçilebileceği-
ni sağlayan bu yöntemin bir başka yararı daha var. Bu-
gün Türkiyede var olan 12 kanalın programı (dördü de
yolda) bu yöntemle kıyaslamah olarak ve anında görüle-
biliyor. Oysa sayfaları sınırlı bazı gazeteler yer yoklu-
ğundan, TRT-3 gibi ya da yeni yayına giren bazı kanalla-
rın programlarını hiç veremiyorlar. Okurlar da bu prog-
ramlardan yoksun kalıyor.
Bu arada TV sayfası ile ilgili bir başka önemli olguyu
da fark ettik. Okurlarımızın TV saytasından başka ve
haklı yakınmaları var. Okurlar belirli bir saatte gazetede
yayımlanacağı bildirilen programı oandaekrandagöre-
miyor ve bu hatanın bizden kaynaklandığını sanıyor. Işin
gerçek yüzü şöyle:
TV kanallan, programlarını gazetelere haftalık olarak
bildiriyorlar. Sayfalanmız bu programlara göre hazırla-
nıyor. Yayından 24 saat önce TV kanallan program deği-
şikliği yaptıklarında bunu gazetelere fakslıyorlar. Sayfa
yöneticileri bu değişiklikleri düzeltiyorlar. Ancak daha
sonraki bir saatte ve hatta son dakikada TV kanallarının
yaptıkları değişiklikler okura ulaşamadığı için, kabak bi-
zim TV sayfasının başında patlıyor. Ne çare ki bu hatayı
gidermek elimizden gelmiyor...
Buna karşıhkdizgi sırasındayapılan maddi hatalar ise
bizden kaynaklanıyor. Bu hatalardan dolayı okurları-
mızdan özür diliyoruz. Bunları da düzeltmeye çalışıyo-
ruz.
•••
Geçen hafta bazı yeni köşe yazarlarımızın adlarını
hafta içinde açıklayacağımızı yazmıştım. Bu yazarlarla
hafta içinde tanıştınız. Eski köşe yazarlarımıza ek olarak
salı günü Melih Cevdet Anday "Gündüz Gözüyle" köşe-
sinde yine büyük ilgi uyandırdı.
Bilim Teknik Dergimizin yönetmeni Orhan Bursalfnın
"Perşembe", ekonomi servisimizin şefi Dinç Tayanç'ın
cuma günleri "Mikro" başlıklı köşelerini geçen hafta
okudunuz.
Ingiltere temsilcimiz Edip Emil öymen de cumartesi
günü köşesinde "Avrupa'dan bir pencere açb. Dene-
yimli bir diplomat olan emekli büyükelçi Ecmel Barutçu
da "Anılar-Kamlar" ile dünyayla Cumhuriyet okurları
arasında bugünden itibaren iletişim kurmaya başladı.
önümüzdeki haftalarda yeni adlar... yeni uzmanlar...
yeni yazarlar da "Cumhuriyet" ailesine katılmış olacak.
Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle...
İLAN
ORHANGAZt ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1992/265
Davacı Zekive Alan vekili tarafından davalı Orhangazi Hürriyet
Mah. Tepe Sok'ak No: 2l'de mukim Basn Alan aleyhine mahkeme-
mize açtığı boşanma davasında davalının adresinin meçhuJ bulunduğu
ve yapılan tebligatlann bila tebliğ iade edildiği ve zabııa marifetiyle
yapılan adres tespitinde de tebligata yarar açık adresinin bulunama-
dığmdan bu defa dunışma gününün gazete ile ilanına karar verümiş
olmakla;
Davalı Basri Alan'ın dunışmasının bırakıldığı 2.2.1993 tarihinde
mahkememizde hazır bulunması veya kendini bir vekil ile temsil et-
tirmesi, aksi takdirde davanın gıyabında görülerek hükme bağlana-
cagı işbu ilanın davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 45749
tLAN
ASLİYE 4. HUKUK MAHKEMESİ
BURSA
DOSYA NO: 1992/841 Esas
Davacı Ayşe Özalp tarafından davalı Necdet Özalp aleyhine açı-
lan boşanma davasına esas olmak uzere verilen ara karan gereğince;
Davalı Necdet özalp'ın bildirilen adreslerine dava dilekçesi tebliğ
edilememiş, cumhuriyet başsavcılığı kanalı ile de yaptınlan tahkikatta
ikamet adresi tespit edilemediğınden, duruşmanın atılı bulunduğu
22.12.1992 salı günü saat 10'da bizzat mahkememizde hazır bulun-
ması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde du-
ruşmalara yokluğunda devam edilip yokluğunda karar verileceği
hususu davalı Necdet özalp'a dava dilekçesi yerine geçmek üzere ila-
nen tebliğ olunur.
Basın: 45884
Bırakınçocuğunuzdünyalaryaratsın
• Çocuklann hemen
hepsi yaratıcıdır. Ancak
bunun anahtarı da
büyüklerin onlara
yeteneklerini ortaya
çıkarabilecek özgür bir
ortam sağlamasma
bağlı.İkiressamişte
böyle bir ortamı
Ataköy'de yaratmış.
H G E N ATALAY ~~
Bütün çocuklar yaratıcıdır...
Eğer onlara kendilerini ifade ct-
me olanağı sağlarsak. Resim
yapan bir çocuğa "bu, ağaca
benzememiş" ya da "hiç yeşil
saç olur mu?" diye müdahale
edilmcycceği özgür bir ortam
sunarsak.
İki ressam Dilek Demirci ve
Ülkü Gezer. çocuklar için Ata-
köy'de böyle bir ortam yarat-
mış. 3-13 yaşlan arasındaki 30
çocuk, yaşlanna göre 5-6 kişilik
gruplar halinde haftada iki saat
burada özgürlüğün tadını çıka-
nyor. Kil \e resim çalışmalan-
nın yapıldığı bu atelyede, her-
ÇOCUĞUN YARATICDLIĞINIYOKETMEMEK İÇİN NE YAPILMALI?
• Mümkün olduğunca az müdahalede bulunun. Çocuğa sadece ihtiyacı olduğu zaman kanşın.
• Hiçbir zaman kopye etmesi için ona bir model sağlamayın.
• Çocuğun düzeyini anlayın ve ona saygılı olun.
• Çocuklar için en önemli şeyin üründen çok. yapılan i§ olduğunu anlâym. Çocuk için yaşadığı olayın
sonucundan çok onu üretirken duyduğu haz önemlidir.
• Konuîan kısıtlamaym. Hiç konuyermeyin ya da genel konu başhklan verin.
• Farklı, değişik renkli, grenli yüzeylerde kağıt malzemeler kullanmasını sağlaym.
• Farklı kahnhklarda fırçalar verin.
• Çocuğun yüzeyleri boyamakta (kapatmakta) zorlanmayacağı malzemeleri kullanmasını sağlaym.
• Farklı malzemeleri kullanarak kesme-yapıştırma yaptırın.
şey serbest.
Çocuklar, boyalar, kâğıtlar ve
kille baş başa iken ihtiyaçlan
olmadıkça müdahale edılmı-
yor. konularla sınırlandınlmı-
yor. 'boyayı dökme". "üstünü
kirletme". "orayı değil. burayı
boya" denmiyor.
Güzel Sanatlar Akademisi
mezunu ressamlar Demirci ve
Gezer, çocuğun yaratıcılığını en
iyi kullandığı dillerden birinin
resim olduğunu belirtiyor ve
devam ediyorlar: "Çocuk, boya
ve resim çahşmalannda iç dün-
yası ile dış dünya arasında kur-
duğu bağlantılan kâğıda akta-
nr.
Resim yapmak, çocuğu duy-
gusal yönden rahatlatır, kendi-
ni ifade etmesini sağlar. Kâğıdı,
boyayı, .kalemı kullanırken is-
terse ortaya birşeyler çıkanr. is-
terse amaçsız deneyler yapar.
Yaratıcılık, birkaç Picasso ya
da Rembrandt ile sınırlı degıl-
dir.
Tersine, yalruzca özel yete-
nekli çocuk gruplan oluştur-
mak yerine, özgün düşünceler
üretme. yaratma eğilimi olan
her çocuğa özendirici olabil-
mek gerekir.
Çocuklann yaratabilmeleri
için özgür olmalan ve eldeki
araçlan çckinmeden, korkma-
dan kullanabilmeleri gerekir.
Bu tür olanak ve ortamlar sağ-
lanmazsa. çocuklar kendilerine
olan güvenlerini yitirirler, yeti-
lerini geliştiremezİer. Bunun ye-
rine başkalannın yöntemlerini.
çizgilerini, düşüncelerini kopye
ederler."
7 yaşındaki Nihan, en çok
"evine giden çocuklann" resmi-
ni yapmasını seviyor. Bizimle
konuşurken bir yandan da ta-
mamen mora boyadığı elini tu-
vale yapıştırarak, mor renkli
""özgün"' bir el resmi ortaya çı-
karan Nihan'ın favori rengi as-
hnda pembe. Resim yapmaya 4
yaşında başlamış olan Nihan.
"büyüyünce ressam olacak".
Ersin, resimlerinde daha çok
"takımının rengi" olan sanyı
kullanıyor. 8 yaşında olan Er-
sin, nedense en çok yanardağ
resmi yapmasını seviyor. "Otel-
cı" olmayı kafasına koyan Er-
sin. iş yaşamına atılınca resim
yapmaya zamanı kalmayacağı-
nı düşündüğünden olsa gerek,
"okulum bitene kadar resim
yapanm" diyor.
Birkaç gün önce 6 yaşına gjr-
diğini "gururla" söyleyen Ali,
kilden otopark yapıyor. "elleri-
nin resmini çıkartıyor" ve en
önemlisi renk renk araba resim-
leri yapıyor.
Onur, "biraz çevreci" olduğu
için orman resimleri yapıyor.
Onur'un çevreciliği orman res-
mi yapmakla sınırlı değil elbet-
te. Kendisinin bir çöp arabası
var ve bununla çöp topladığını
anlatıyor. "Evdeki çöpleri miT'
diye sorduğumuzda ise "Olur
mu? Tabii ki sokaktaki çöpleri"
diyerek. sorumuzun anlamsızh-
ğmı yüzümüze vuruyor.
3.5 yaşındaki Melis, çamur-
dan yaptığı köfteleri bize ikram
edcrken. 8 yaşındaki Serra,
renk renk boyalarla denizi. yel-
kenlı gemıleri önündeki kâğıda
taşıyor.
Haftada iki saat özgürce re-
sim yapmanın ve kille uğraşma-
nın bedeli ayda 400 bin lira.
Biktler ku> ruklarda 30 bin liraya tırmandı ama bu sintnıa styircbini geri çeviremedi. (Fotoğraf: H AYRETTİN SAĞANAK)
Temel İçgüdü rekora gidiyor. Sinemasever 'çağın en büyük sevişmesine' akıyor
Bki güzel insanıncinselliğiİstanbul Haber Servisi - "Ça-
ğın en büyük sevişmesi"ni sey-
retmek üzere gişe kuyruğun-
daydı İstanbullular bu hafta
sonu. Catherine (Sharon Sto-
ne) adlı güzel. cüreikâr ve d-
nayel zanlısı bir kadına büyük
bir tutkuyla bağlanan bir poli-
sin (Michael Douglas) öyküsü-
nü anlatan "Temel İçgüdü-
Basic I.ıstınct" kapalı
gjşe oynuyor. Biletlerini daha
11 kasımda aymmaya başla-
yanlar kuyruklarda bekleme-
den içeri girmenin mutluluğunu
yaşarlaı ken. uzun süre kuyruk-
ta bekledikten sonra bilet alabi-
lenler de kendilerini şanslı his-
sediyorlardı.
îstanbul'da
Blue-Jean fuan
Gaileria'ya
kovboy ve
Kızılderili
baskım!
İstanbul Haber Servisi - Ata-
köy. Galleria'yı önceki gece
kovboylar ve Kıalderililer basü.
Düello ve soygun yapıldı. bırbı-
ri ardına silahlar patladı ama
bırakın polisi, alt katta alışveriş
yaparak, buzpistinde paten ka-
yan yüzlerce insanın ruhlan bile
duymadı! Promotion House'a
bağlı Tasanm Fuarcüık'ın
1992-93 fuar programı çerçeve-
sinde 12-20 aralık tarihlerinde
Gallena Fierra ' Salonu"nda
gerçekleştireceği Blue-Jean Fu-
an'nı tanıtmak amaayla dü-
zenlediği kovboy gecesi çıljan-
lıklarla doluydu...Dekoru Wes-
tern Town dizaynıyla yapılan
mekânda geceye kovboy kıya-
fetleriyle katılan konuklar ve
mankenler vahşi batının aünos-
ferini canlandırdı. Tahta kaşık-
larla kurufasulye yiyip, tekila,
vıskı ve bıralannı yudumlayan
kovboylar daha sonra kurusıkı
doldurulan sılahlanyla düello
yaptılar. soygun gerçekleştirdi-
ler. Birbıri ardına patlayan si-
lah sesleri konuklara heyecanlı
dakikalaryaşattı. Kansıyla bir-
likte salonun önünde bağdaş
kuran Kızıldenlı reısı kabılesı-
ne donerken yanında kasaba-
mn bannda çalışan revükiz-
lanndan birinı de götürdü!
Gallena, Fierra Salonu'nda
yapılacak blucın fuanndan
sonra aynı mekânda "Uzay
Üssü". " Okyanus Ortasında
Ada" ve "Disneyland" dizaynın-
da kadın, kozmefik, yaz tatılı,
çocuk. gençlik, kış ve armağan
fuarlan ilginç gösteriler eşliğin-
de gcrçckleştinlecek.
Ne seyretrneyi umuyordu bu
kalabalık. Kâmil Aydın 31 ya-
şında bir teknisyen. "Hem rek-
lamlann etkisinde kaldım.
Hem de kaliteli oyuncular.
onun için geldım" derken. 50
yaşfannda memur bir çift de
reklamlann etkisinde kalarak
filmi seyTetmeye geldığıni söy-
lüyor. 21 yaşındaki Hande
Okay üniversite öğrencisi. Haf-
ta sonunda neden Temel İç-
güdü'yü tercih ettiği sorumuzu.
"Dünyadaki sinemalarla aynı
anda gösterime girmesi ilgimi
çekti." diye yanıtlıyor. İsimleri-
ni vermek istemeyen 40 yaşlann-
daki iki bayan öğretmen ise gi-
decek başka film bulamadıklan
içm bu filme geldiklerini söylü-
yor. 45 yaşlannda yine ismini
\ennek istemeyen bir subay
"Gazetelerde gördüm. Michael
Douglas'ın oyunculuğunu sevi-
yorum. Cinselliği sorgula-
masının etkisi de var tabii" di-
yor. Biraz da böyle bır"erotik"
filme gelmenin suçunu medya-
ya yükleyerek kendılenni temi-
ze çıkarmaya çabşıyorlar adcta.
Kadınla erkeğin sevişmeleri.
kadın kadına sevişmeler. şid-
det... "Ten baştan çıkanr. tutku
öldürür" sloganıyla cinselb'ğin
ve şiddetin satışı.
"Temel İçgüdü'"ye medya gü-
düsüyle mı kendı güdüleriyle mi
geldi bu kalabalık bılemiyoruz
ama işletmeciler memnun görü-
nüyorlar gişe hasılaundan. "Bu.
bir gişe rekoruna gider^ diyor
Şişli Site Sineması yöneticısi Hüs-
nü Beyazkaş. 11 kasımdan itiba-
ren satmaya başladıklan biletler
hemen tükenmiş. Beyazkaş bu
durumu fılmin starlanna bağlı-
yor. "Film gerek Avrupa"da ge-
rek Amerika'da hem olumlu hem
de olumsuz tepkiler aldı. Türk
basını da kendi sanat anlayışı çer-
çevesınde olayı yansıttı. Filmin
sevimlıliğı iki güzel ve kaliteli
oyuncudan kaynaklanıyor. İki
güzel insanın cinselliği defilmice-
kıci kılıyor" diyor Beyazkaş.
"Temel İçgüdü" kuyruğu uzu-
yor. 20 bin liradan 30 brne yükse-
len bilet fiyatlanna rağmen. Mic-
hael Douglas ve Sharon Stone bu
paraya değer ne de olsa.
PanasonıcPRINTER
Dünya'nınen SeSSİZ
printer'leri
(Şimdi çok özel fiyatlarla...)
Sadece 31 Aralık 1992'ye kadar...
MODELJLER
Nokta vuruşlu printer'ler
KX.P118O 9/80, 192 cps.
KX.P1695 9/136 330 cps.
KX.P1123 24/80 240 cps.
KXP1124i 24/80 300 cps.
KX.P1624 24/136 192 cps.
KX.P1654 24/136 375 cps.
KX.P2180 9/80 R 240 cps.
KX.P2123 24/80 R 240 cps.
KX.P2124 24/80 R 320 cps.
KX.P2624 24/136 300 cps.
Laser Printer'ler
KX.P4410 5 ppm, 300 dpi
KX.P4430 5 ppm, 300 dpi s.p.
KX.P4451 11 ppm, 300 dpi s.p.
Payin Ryatlar
2.245.000.-
4295.000.-
3.175.000.-
4.675.000.-
4.995.000.-
8.395.000.-
2.795.000.-
4.195.000.-
5.595.000.-
6.285.000.
7.995.000.-
9.995.000.-
16.995.000.
Vadeli Ryaöı
(4Takstt)
645.000.- TL.
1J225.0O0.-TL.
895.000.- TL.
1.325.000.-TL.
1.425.000.-TL.
2.395.000.- TL
795.000.- TL.
1.195.000.-TL.
1.595.000.-TL.
1.785.000.-TL.
2575.000.- TL
2.845.000.- TL.
4.825.000.- TL.
Fıyatlarımıza KDV dahil değildir
QPT: Dünyanın en sessiz nokta vuruşlu printer
teknolojisi (43 decibei)
KME satin print: Kyushu Mrtsushita Electric
Optimum laser baskı teknolojisi
KX-P4430
Communıc«1ıor Systems
Patusonk Printtr
TûHdyc CcnH Distribûtohi
blmumcu, llri Sok. No. 14 Bcjiktaf/İSTANIUL Tri: 272 05 01 - 271 3* 31 • 272 5» 50 Fjuc 2*7 S» M
Panasonv Bukı?ma NotO^an: İSTANBUL > AGENA 25* 21 741AKBULUT 231 32 111ALFA 231 22 761BETECA
» 4 79 021BILDES 241 74 231CAN 326 47 061HALIO 385 41 371İNFO 275 07 801INTÎRLOC 275 42 8 8 1
ISOMAK 280 17 101PC DİRECT 288 09 531SMART 249 68 10 |TAM 414 36 501UIUKOM 274 12 461VATAN
247 47 021YILOIZ 288 10 051ANKAIA > HAUO 425 83 261METÜÖCOM 434 22 911PROTEK427 47 50|İZMİR
> OATA63 29 21 İBUKSA > MINERVA55 1500|AOANA > NORSAN 53 11 15|SAMSUN > VİP32 35 1 7 |
KONYA > HAUO 12 21 3 3 1 CAZIANTîr > YILDtZ 30 67 231ANTAIYA > I50MAK 11 52 03
TabiplerBirliği Başkanı Ölçer kararlı:
Haksızhğakarşı
yürüyeceğiz
GÜNDÜZ İMŞİR
Türk Tabipler Birlıği hekim-
lerin sesinın yetriden yükselme-
sini sağlay acak bir mücadele baş-
latıyor. Son olarak 1989 yılında
ANAP iktidannın hekim haklan-
na karşı gösterdiği duyarsız polı-
tikayı protesto edip, özlük hak-
lan için Ankara"da bir yürüyüş
düzenleyen TTB, bu kez de cu-
martesi günü 5 bin hekımın
katıhmının beklendiği yeni bir
yürüyüşe hazırlanıyor.
Bütün olumsu/luklara karşın
onurlu ve saygın bir hekimlik için
yapılacak çok şey olduğunu vur-
gulayan, TTB Merkez Konseyi
Başkanı Dr Selim öiçer. hekim-
lerin her türlü haksızlığa uğra-
masına karşın iktidardan bugüne
l^adar sorunlannın çözümü yo-
lunda boşuna bir. beklenti içine
girdıklerinibelimi.
5. Aralık 1992 günü yaptlacak
yürüyüşün bir anlamda hüküme-
te mesaj iletme niteliğinde oldu-
ğunu belirten Dr. Ölçer, neden
yürüdükleri konusunda şu mad-
deleri sıral'yor:
• Ülkede enflasyon. insan
haklan. şıddet nedeniyle sağhk
bir türlü gündem olamıyor. İnsan
unutuldu. Sağlığı gündem yap-
mak için yürüyoruz.
• Halkın büyük çoğunluğu
sağhk hizmetlerinden adil biçimde
yararlanamıyor Geniş gruplar
yeterli sağlık hizmetini alamıyor.
Sağlıkla ilgili tartışmalan yal-
nızca politikaalar ve hekimler
yapıyor. Herkesı bu tartışmalara
katılmaya ve sorunlara sahipçık-
maya davet etmek için yürüyo-
ruz.
• Daha sağlıkh bir toplum ya-
ratmak için. bebek ölüm oranını
düşürmek için. ana çoçuk sağlığı-
na önem vermek için. sağlığı ko-
rumak, geliştirmek ve insanlan
hastahklardan korumak için için
yürüyoruz.
• Hekimler eslek onurlannı
koruyamaz hale geldiler. Bunun
için yürüyoruz.
• Politikacılar. yöneticiler. he-
kimlere baskı. sürgün, kötü mua-
mele yapmayı gelenek haline ge-
tirdiler. Buna karşı çıkmak için
yürüyoruz.
• Sağlık çalışanlan sanlık,
radyasyon, anestezik maddeler,
kimyasal maddeler. AIDS gjbi
risklerle karşı karşıyadır. Bu risk-
ler için gerekli önlernlerin ahn-
ması ve bu risklerin karşıhğı
olan ücretlerin ödenmesi için
yürüyoruz.
• Afttidemokratik olan
baskıcı hizmet yasası yerine özen-
dirici tedbirler içeren bir hekim
atamasırun yapılması için yü-
rüyoruz.
• Meslek onurunu korumak
herşeyin üstündedir. Biz halk için
vanz. Yalnızca kışısel kazancı
için herşeyi yapma hakkını ken-
dınde gören, mesleğimizin onu-
runu zedeleyen meslektaş-
lanmızm kendilerine çeki düzen
vermeleri için yürüyoruz.
• Bugün hekimler devletten
4-6 milyon lira arasında maaş al-
maktadır. Bu maaşla geçine-
miyoruz. Onurlu, hak ettiğuniz
ucretı almak için yuruyoruz.
• Baskıa yönetimleri hak et-
mıyoruz. İnsan haklanna saygılı,
tüm kurum ve kurallanyla işle-
yen. bir demokrasi isteğTiçin
yürüyoruz.
Kimono Show'damuthdukdansı
İstanbul Haber Servisi - Türk-Japon kültür ilişkilerine katkıda bu-
lunmak amacıyla düzenlenen "Kimono Shovv" önceki gün The
Marmara Oteli Exhibition Center'da gerçekleştirildi. Gösteri önce-
sinde birer konuşma yapan Japonya'nın Kawasaki kenti Şehir Mec-
lisi üyesi Nakamura ile Kimono Okulu Müdüresi Ozaki geleneksel
kıyafetleri Kimono'nun Japon insanmın kültür ve günlük yaşamm-
daki önemine değindi. Kimono Show"da daha sonra Japon manken-
ler tarafından "Japonya'da 4 Mevsim"", "'20. Yaş Kutlaması", ""Yaz
Festivalf, "Mezuniyet Kutlaması". "Japon Şağlık ve Mutluluk Du-
ası", "Yaratılış- Cennet ve Dünya". "'Cennetteyiz", "Çocuklanmız"
ve "Vişne Bahçesi" temalannın işlendiği gösteriler rengarenk Kimo-
no'lar eşliğinde sunuldu. 15 dakikalık Türk Folklor gösterisinden
sonra "Gelinin Düğün Kimonosu Giymc Töreni" sergilendi. Davet-
liler beğenilcnni alkışlardan çok, ellerindeki Türk ve Japon bayrak-
lannı coşkuyla sallayarak ifade etti. Kimono Shovv'un finalinde ise
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen adı-
na Tanıtım Danışmanı Biltin Toker. Kawasakt Şehir Meclisi üyesi
Nakamura'ya İstanbul Şehir Tabağfm verdi. (Fotoğraf: MUHAR-
REM AYDIN)