Katalog

Cumhuriyet Imtiyaz sahibi: Bcrin N«di • Gcnel Yayın Yönetmeni: Özgen Aca;- • Genel Yayın KoordinatörU: Hikmet Çetinkayı • Yazı İşlerı Muduru Cdal Başlaagıç • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Duzenleme: Mustafa Saglamer • Ankara Temsilcısi: Cuneyt Arcayurek Haber Mudurlerı Mustafı Balbay, lşık Kansa lzmır Temsilcı V.: Serd»r Kmk Adana Temsilcisi: Çetin Yigenoglıı tstanbul Haberleri Şenay Kalkan Dış Haberler: Ergua Balcı Iş-Ekonomı: Şükran Kelenci Yurt Haberleri: Mehmet Sanç Kultür: Cdal Üster Makaleler: Sami Karaoren Spor: Abdulkadir Yucelman Duzeltme Abdullah Yazıcı • Muessese Mudur V.: Erol Erkul • Koordınator Ahrnet Konılsan • Muhasebe Bulent Yener • Idare: Htıscyia Gurer • İşletme: Önder Çefik • Bilgı-İşlem: Nail lnal • Bügisayar Sistem: Moruvel ÇUer • Reklam Retaa Işıtman Basınv Cumhuriyet Matbaacılık \e Gazetccilik T.A.Ş. • Yayım. ayan: Yenı Gun Haber Ajansı Basıfı ve Yayıncüık A.Ş. Türkocagı Cad 39/41 CağalojUu 34334 tst PK- 246 Istanbul Tel: 512 05 05 (20 taat), Telejı: 22246, Fax: (1) 513 85 95 • Bumlar: Ankare: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax. (4) 433 05 65 • Izmin H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Telex. 52359, Fax. (jl) 89 53 60 • Adın»: Inönü Cad 119 S. No: 1 Kat 1, Tel- 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155. Fax- (71) 59 25 78 I \KVIM ink\SIMIW [ınsuk 5 30 Güne^: 7.00 Öğle 1 i 58 Ikındı 14 22 Akşam. 16 44 Ydtsı 18.09 'Aytekin Kotil Parkı' açıldı •tstanbul Haber Servisi- Fatıh Belediyesi'nce Alcsaray, Vatan Caddesi. Lahor Meydanı nda yaptınlan ve eski İstanbul Beledıye Başkanlanndan Ayiekin Kotıl'in adının verildiği havuzlu park, Fatih Beledıye Başkanı Dr. Yusuf Giinaydın tarafından açıldı. 830 metrekarelik bir alanda, Güney Kore mimari tarayla dûzenlenen ve 864 milyon lıra harcanan "Aytekin Kotil Parkf'nın açılış törenine Aytekin Kotil'in eşı Görsev Kotıl.kızıDılekKoül, kardeşleri Günay ve Atilla Kotil'in yanı sıra Beşiktaş Beledıye Başkanı Ayfer Atay, baa sendika ve dernek temsılcilen ile çok sayıda vatandaşkatıldı. AIDS, kadmları seviyor •ATtNA(AA)-Tüm dünyada gıderek yayılan ve tedavisi bulunamayan asnn hastalığıAipS, Yunanistan'da kadınlan tercihedıyor. Atına'daki "AIDS'leMücadele Derneği" tarafından yapılan açıklamada. ülkede ÂIDSe yakalanan kadınlann sayısının her geçen gün antığı belirtılerek "kadmlar arasında AIDS vakalannın daha büyük hızla artmasının, hastalığın erkekten kadına transferinin daha kolay olmasından ka> naklandığı" kaydedildi. 2 yıl önce AIDSe yakalananlannın sayısının ayda 5-10 arasında değjştiği hatırlatılan araştımnada, bugün ıse her ay 40'tan fazla kişinin AIDS'eyakalandığı belirtildi. Köprü geçtşinde yeniststem •ANKARA (AA)- Bayındırlık ve tskan Bakanlığu İstanbul Boğaziçi ve Fatih köprüleriyle paralı otoyol geçışlerinde yeni bir sistem uygulayacak. Karayollan Genel Müdürlüğünce bir süre önce başlatılan etüt çahşmalan çerçevesinde köprü ve otoyollardan geçiş yapan araçlar, geçiş ücretlerini manyetik kart sistemi ile ödeyecekler. Aracın ön camına yapışünlacak manyetik kartlar, gişelere yerleştinlecek fotosel- sistemiyle okunarak, her geçişte araç sahibinin banka hesabından otomatik olarak tahsil edilecek. Bu sistemden yararlanacak olan araç sahiplerinin. belirlenecek bankada hesaplannın olması dagerekiyor. 1993 yılı sonlanndan itibaren başlatılacak yenı uygulamanın. köprü gişelerinde araç yığılmalannı ve aynca köprü trafığındeki ükanmalan önleneceği kaydedildi. Keffikkaderdeğıi • ANKARA (ANKA) - Bir insanın günde 100 telden fazla saçı döküldüğünde kellik dummunun söz konusu olduğu vehertürlü saçdökülmesinin tedavi edilebıleceği bildirildi. Deri, saç ve zührevi hastalıklar mütehassısı Prof. Dr. Nuran Atmanoğlu, saç dökülmeleri nedenleri ve tedavi yollanru içeren bir araştırma yaptı. Atmanoğlu'nun araşürmasma göre normal bir insanın kafa derisinde ortalama 100 bin tel saç bulunuyor. Hamsi kafflamı • ERZURUM(AA)- Atatürk Ünıversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Sıtkı Aras. Karadeni? Bölgesi'nde av lanma yasağına uyulmadığın] belirterek "Bölgede hamsi avı yapılmıyor. Yapılan katİiamdır'" dedı. Prof. Dr. Aras. avlanacak hamsinin boyunun 10-11 santimetre üzennde olması gerektiğini, satışa çıkanlan balıklann boylanrun ise 8-9 santimetre dolayında olduğunu söyledi. Bir balığm avlanmadan önce yumurtlaması ve çoğalmasına fırsat verilmsi geregıne işaret eden Prof. Dr. Arasşöylededi: "Türlerin sürekliliğine saygıb olmalıyız. Çıkanmız için de bu gerekli, ancak yapılanlar hiç de iç açıa değil. Zira hamsinin yurnurtlamasına bile fırsat verilmiyor. Piyasada saülan balıklann boylan çok küçük ve biz bunlan y umurtlayacak yaşa gelmeden avhyoruz. A\ lanma bu şekilde devam ederse yakında hamsi bulamayız." îngiliz Anglikan Kilisesi kadınlann papazlığa geçişini onayladı, çanlar erkekler için çalıyor Bizi takdis etpapazhannnefendi^ § ^ ö yıl önce VIII. Henrfnin Vatikan'dan aynlarak Anglikan Kilisesfni kurması Hıristiyan dünyasında en büyük reform sayıldı. Kadınlann papazlık hakkını elde etmesi ise en büyük ikinci reform olarak kabul ediliyor. Kiliseyeel atan kadın hareketi, Baba-Oğul-Ruhülkudüs'ten oluşan öğretinin değişmesini savunuyor. Çünkü Tann'nın cinsiyeti olamaz ve kadmlar da İsa'yı kilisede temsil edebilir. Dış Haberler Servisi - İngiliz Anglikan Kilisesi'nin. kadınla nn yardımcı papazhktan pa- pazlığa geçişini onaylaması. ki- lisenin kadına bakış açısının değıştığını göstenyor Asıldeği- şim ısc kilisenin kendısinde ya- şanıyor. Önceleri. boşanmış kadınld- nı bıle görev vermeyen kılıse. artık lezbiyenlerc kapılann açıl- ması konusunda tartışmalara tanık oluyor Kadınlann pa- pazlık hakkını elde etmesi. gec- mişı nerdeyse yüz yıla yaklaşan bir mücadelenin sonucunda gerçekleşti Kilisede radikal reformlar yapılmasını hedcflcyen kadın hareketi. sadece papazlık hakkı değıl. kadınlann dığer haklan elde etmesi için de mücadele edı\or Bunlararasındadoğum kontrolü kürtaj ve hatta homo- seksüellığın kabul edılmesi de ycr alıyor. Kılısedekı kadın ha- reketınden rahatsız olanlar sa- dece erkekler değil. Gelenekçı kadın yazarlardan Donna Ste- ıchen da kadın hareketıne karşı gkıyor. Steıchen'a göre. "Kili- sedeki kadın hareketinın ama- cı. kadının kilisedekı ycrini yükseltmektençok.dıni kökten değıştirmeye ve hatta yıkmaya yönelık Feministler. kafalann- dakı kılıseyı kurmaya çalışı- yor." Kadınlara papazlık hakkının yerilmesi, Tann erkek mıdir. İsa'yı kadınlar temsil edebıhr mi yolundaki tartışmalan da hızlandırdı. Kendılenne Vıcdanın Değeri adını veren bir grup.""Kilisenin ikı bın yıllık geleneği yıkılma- malıdır. Kadın \e erkek doğuş- tan farklı yaratılmıştır' dıye- rek. Tannnın kadına İsa"yi temsil etme hakkını \e yeteneğı- nı \ermediğıni sa\unuyor Grup sozcusu ve St. Stcphen Kilisesi Papazı GeotTrey Kırk. "İsa çarmıha genlmedcn önce de erkek bedenindeydi. dınl- dikıen sonra da erkek bedenin- dc gcn dönecek Tann İsa'yı kasten erkek yaratmıştır" dı- yor Anglikan Kilisesi'nekı gelış- meleri dikkatle izleyen Vatıkan. kadınlann papaz olma yolun- daki karan. bir türlü bütünleşe- meyen Hıristiyan dünyası için ycni bir engel olarak görüyor Katolık Kilisesi. kadın ve er- kejin Tann katında eşit oldu- ğunu. Tann'nın kadına bahşeı- tığı erdemlcnn farkında oldu- ğunu kabul etmekle bırlıkte. kadına ve erkeğe uygun görül- muş rollenn korunması gerek- tığını savunuyor Geleneksel Katolik inancına göre Tann, İsa'nın bedeninde erkek olarak ücut bulduğu ıçın. İsa'yı kilise- de sadece erkekler lemsıl edebı- lır Ne var kı. \ atıkan. 19^6 yılında yayımladığı bir bildin- de. "Tann'nın erkek bedeninde insanlaşması. erkeklenn daha üstün olduğu anlamına gelmez. Fakat temelde bir benzerlık ıçın. kilisede İsa'yı erkeklenn temsil etmesi daha uygun" ol- duğu açıklanmıştı. Bu duşünce- ye karşı çıkanlar arasında yer alan Rahıbe Francıs Bernard. "Tann herhangı bir cınsiyete sahip olmak zorunda değil. bız Tann'yı kadın ya da erkek ola- rak duşünmeden de algılayabi- liriz " dıyor. Kadın papaz İcara- nnı onaylayanlann başında yer alan İngiliz Anglikan Kilisesi'- nin ruhanı lıderi Canterbury Başpiskoposu George Carey ıse '"İsa'yı kilisede sadece erkek- lerin temsil edeceğı düşüncesı dine aykındır. Kilisenin. kendı- sine verilen görevi yerine getir- mesı ıçın. kadın veya erkek fark etmez. vetenekli ınsanlara ıhti- yacı vardır" görüşünde. Kadınlar, papaz olmanın ya- nısıra. dua, ilahi ve ayinlerde kullanılan dilin değişmesı ve kadın öğesini ıçerecek şekilde yenıden düzenlenmesi gerekti- ğini de savunuyor. Bu görüşu destekleyenlere göre."Dualar- da Tanndan. hep erkekmiş gibi bahsediliyor. Bu da erkeklenn daha üstün olduğu düşünccsini uyandınyor " Ne var kı bu ta- lep de. muhafazakâr kanatın lepkisıne yol açıyor. Amerikalı Jane Dixon, Anglikan Kilisesi tarafından onaylanan üçiincü kadın papaz oldu. Politikayla ve sanatı birleştiren Manet yeniden gündemde Sen Maııetııiııresmini çizebilir ıııisiıı ölüm? 1868/1869 yıllannda yaptığı tabloyla toplumsal ve tarihi olayları yargılayan cumhuriyetçi Ma- net, Meksika Kralı Maximiliaıı'ın ölümünden, dönemin Fransa Kralı 11İ. Napoleon'u sorumhı tutmuştu. Manet'nin yağbboya taMosu bugiaderde Mannheim Sanat Merkezi'nde sergüeniyor. NECMİSÖNMEZ MANNHEİM - Ünlü 19'- uncu yüzyıl ressamı Edouard Manet (1832-1883), modern Fransız resmi üzenne olan etkı- sınin yanı sıra, yaşadığı döne- min sosyal ve tarihsel olaylan- na karşı gösterdiği olağandışı artistik tepkileriyle de dikkati üzerine çeken bır ressam. Asbnda Manet'nin sanat ya- şamı. yerleşik tabu ve inançlar karşısında gösterdiği dirençle anlam kazanıyor. 1863 yıhnda ünlü "Kırda Kahvalü" tablo- sunun kopardığı skandal ve 1865"te yaptığı " Olympıa"nın devnmci yaklaşımı Manet'yi 19'uncu yüzyıl sanatının en önemlı "yol açıçı" sanatçılann- dan bin olarak algılamamıza yol açtığı gibı: zamana ve tarih- sel olaylara karşı olan ilgısiyle de toplumu çok iyi gözleyen bir sanatçıyla karşı karşıya oldu- ğumuzu duyuruyor. Tarihe Bakışlar Mannheim Sanat Merkezi'- nde. "Edouard Manet: Tarihe Bakışlar" başlığı altında açılan sergıde, bu önemli sanatçının başyapıtlanndan biri olarak kabul edilen "Meksika Kralı Maximilian'ın Kurşuna Dızi- lişi"'ni ve buna paralel olarak da ünlü sanatçının 25 büyük tab- losu ile 25 kara kalem çahşması sergılenıyor. 1867de Meksika'da 35 ya- şındaki Avusturyalı Prens Ma- ximilian -Meksika krah olarak tahta geçmişti- B. Jarez yöneti- mindeki ordu birliklen tarafın- dan kurşuna dizilerek öldürül- dü. Avnıpa kamuoyunu derin- den etkileyen bu olay üzenne Manet, 1867-69 arasıridaüç bü- yük boyutlu yağlıboya ve gra- fık çalışrnalan yapü. Cumhuri- yetçi Manet, bu büyük figürlü kompozisyonlanyla Maximi- lian'ın öldüriilmesinden III. Napoleon'u sorumlu tutuyor ve siyasal bir tavır abyordu. Mannheim'dakı sergi, Manet'- nin bugün Boston, Londra, Mannheim'daki müzelerde bu- lunan bu üç boyutlu kompozis- yonunu bir araya getirmekle kalmıyor. Aynı dönem boyun- ca (1850-90) Meksika'daki ba- ğımsızlık hareketlerinin Avru- pa üzenndekı yansımalannı. IVlanet'nin. Meksika Kralı Maximilian'ın Kurşuna Dizilişi adh tablosunda ölüm o kadar sıradan ve o kadarsaçmaki. Manet'nin yanı sıra Goya, Couture, Gerome ve Gonzales gıbi diğer önemli ressamlann tarihi çalışmalannı, fotoğraf ve tarihsel belgeleri de izleyicilere sunarak Avnıpa sanatının "Ta- rihsel Resim Geleneği"nin son önemli halkasını yakından ta- nıma imkânını sağlıyor. Sanat tarihçileri tarafından "modem yaşamın ressamı" olarak değerlendirilen Manet. Maximilian'ın kurşuna dizilişi konusunu ele alırken daha ön- celeri üzerine eğildiği burjuva yaşamının bir hayli dışına çıkı- yor. Dramatik ve etkileyici bir atmosfer oluşturmak amaayla bu konuyu içeren ikı büyük bo- yutlu yağlıboya eskizinden son- ra Manet bu başyapıtını 1868-69 yıllan arasında ta- mamladı. Ünlü ressamın izlediği soyut- lamaya dayab yöntemleri öğre- tia bir şekilde yan yana izler- ken, Manet'nin özellikle de detaylan işlerken vardığı resim- sel kaliteyi, izlerumaliğin ha- bercisi olarak değerlendırme- miz mümkün. Genelde koyu tonlann ege- menliğindeki bu kompozısyon- da Maxımilan'ı kurşuna dızen askerlenn gölgelennı v e silahla- nndan çıkan dumanı ızlerken. bu olayı seyretmeye toplanmış insanlann merakını ve havaya yayılan barut kokusunu da his- sedermiş gıbı oluyoruz. Çünkü burada Manet, anlatımabğm. bir olayı sadece belgelemekle yetınen "tarihsel resim" olgusu- nu aşıyor ve izleyıcı ile konu arasında dolaysız bir bağlantı kurmayı. görsel değerleri vur- gulayarak sağlıyor. Böylesine tarihsel bir konuyu ele alırken sanatçının göstermış olduğu yetkinlik, aynı zamanda detaylarla bütünlük arasında kunılmuş hassas ve duyarlı bır dengeyi de berabennde getire- rek izleyicilere eşine az rastlanır bir kıyas yapma imkânını tanı- yor. Bu kıyas, politıka ile sanaü arasında birliktelik kurmaya çalışan bir sanatçının ne kadar politika, ne kadar sanat yapabi- îeceginı yanıtını bulmamıza da yardımcı oluyor. Edouard Ma- net, 19'uncu yüzyılın son yan- sından "modern" ıpuçlannı banndıran resim anlayışı ile iz- leyicileri bir kez daha dennden etkılıyor, düşündürüyor Uyaıııkkeıı bir Boğaziçi rüyası Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Derneği sosyal tesisler için kolları sıvadı istanbul Haber Servisi - Canı- nız sıkıldı ve huzur anyorsu- nuz. Vakit geceyansına yaklaşı- yor. Kendinizle başbaşa kaldı- ğınız anlardan biri. Şöyk tepelerde bir yerden, kentin inli ufaklı pencerelerinden sızan ışıklann gözlerinizi kamaştır- masına aldırmadan eşsız Boğa- ziçi'nin bütün güzelliklerini iç dünyanıza doldurup. tath bir riiyaya dalmak ıstiyorsunuz... Daha düne kadar bunu ya- pabilmeniz için yalnızca hayal- gücünüzü harekete geçınp. eli- nizdeki sigaradan derin bır nefes almanız yeterliydi. Ama bugün öyle değil. "Bir Boğaziçi Rüyası" görmeniz için hayalle- rinizin yanına bır de cebinizden çıkardığınız milyonlarca lirayı da koymaruz gerekiyor. Bu bir şaka değil!... Boğaziçi Üniversitesi Me- zunlar Derneği (BÜMED) "Bir Boğaziçi Rüyası" olarak adlan- dınlan yeni sosyal tesislerin ta- nıtımını vaparak, "Yeni Üye- Hk" ve "Tesise Katılım Payı" kampanyalannı başlattı. Boğa- ziçi Üniversıtesfnı "130 yıllık tanhınde farklı olmaya alışmış, bir çok zorluğu başarmış bır yuva ve kurum olarak" nitelen- diren BÜMED Yönetim Kuru- lu Başkanı Dr. Yılmaz Argü- den, yeni sosyal tesisler hakkın- da şu bilgileri verdi: 450 metrekareye pturan bir ınşaat alanı olan BÜMED te- sisleri için şantiye ve harfiyat çahşmalan geçen şubat ayında başladı. Yaklaşık 2 bin metre- karelik kapalı alana sahip tesi- sin temeli nısan ayında atıldı. Modem bünyesinde restoran. bar-çay salonu. briç odası, sau- na. iki ayn squash kortu. sergi ve seminer odalan ile ofıs bö- lümlennin yanı sıra açık yüzme havuzu yer alıyor. Yazın aynı anda bin, kışın ise 500 kişiye hızmet verebilecek kapasıtede olacak sosyal tesıs 1993 yılında tamamlanacak. Hedeflerini "Uzun yıllar son- ra çocuklanmızın da Boğaziçi Üniversitesı'nde okumasını ıs- tediğimizde aklımızda hiçbir soru işareünin bulunmayacağı, hiçbir kaygıya yer vermeyecek bir ortam yaratmak" olduğunu behrten BÜMED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden. aynca okul yönetimi- nin davetiyle, Boğaziçi Üniver- sitesı'ne bağlı Kandilli Rasat- hanesi arazisinde mezunlann kullanımına açılacak terus kort- lan. spor sahalan ve dinlenme alanlannın inşaatına da başlan- dığını müjdeledi. Bunun dışın- da üniversitenin Kilyos Sante- pe tesislerinde BÜMED tara- fından işletilecek yeni tesislerin yapım çabşmalannı başlana- cak. Berker'inbağışı BÜMED Sosyal Tesisleri'- nin yapırru için başlatılan kam- panyaya BÜMED Danışma Kurulu üyesı. işadamı Feyyaz Berker 100 milyon lira bağışla- dı. Berker, "Bir Boğaziçi Rüya- sı" kampanyasına ilişkin görüş- lerini, yıllar önce Robert Ko- leji'ne yapüğı büyük bağışı ammsatarak, "Üstün ve kaliteli bir eğitim için bu tür pahalı rii- yalar görmek gerekli oluyor" sözleriyle dile getirdi. Zeytinyağlı Girit mutfağı pınlpınl İZMİR (AA)- Ege Üniver- sitesi Tıp Fakültesi Gastro- enterolojı Uzmanı Dr. Eren Akçıçek, doğal besinlere da- yalı olan Gırit mutfağmın sağlıklı bir beslenme için ör- nek oluşturduğunu söyledi. Akçıçek. 1913 yılında ada- nın Yunanıstan'a ilhakı ile burada yaşayan Türklerin göç ederek Türkıye'nin daha çok Ege ve Akdeniz kıyılan- na yerîeştiklenni anlattı. "Gi- ntli" denılen Gırit Türkleri- nın göreneklen. yemekleri, dillen ve misafırperverlikleri ile kolayca ayırt edıldıklerini ifade eden Dr. Akçiçek. mut- faklannın da doğal besinlere dayandığını ve temelini, otlar ile zeytinyağının oluşturdu- ğunu kaydetti. Otlar Gastroenterolog Eren Ak- çıçek, Gırit Türklerinın ye- diklen otlann başhcalannın radıka. turpotu. şevketibos- tan. arapsaçı. sarmaşık, laba- da. hardal, ebegümecı. sir- ken. ıstıfno ve gehncik oldu- ğunu beiirttı. Bunlann taze haşlanmış salata olarak veya zeytinyağlı yemeğının yapıla- rak yenildıgini anlatan Dr. Akçiçek, şöyle dedi: "Yenilebilen otlar insan beslenmesi yönünden çok ya- rarlı olup protein ve karbon- hidrat bakımından fakirdir- ler. Pek az yağ ıçermektedir- ler. Su oranlan \iiksek olup vitamın ve madensel tuzlar y önünden zengındirler. Ayn- ca aroma maddeleri bakı- mından ıyidirler. Otlar insan- lan beslemekte, sağlıklı tuımakta, aynı zamanda on- lan doğayla bütünleştirmek- tedir." Zeytinyağı Dr. Akçıçek. Gırit mutfa- ğında bütün yemeklerin zey- tinyağı ile yapıldığını vurgu- layarak, kahvaltı sofrasmda daima zeytin ve zeytinyağı bulundugunu, taze zeytinya- ğı üzenne karabiber. tuz ve kekik serpıldiğını anlatü. Gi- ritlilerin rafıne zeytinyağını bilmediklerini, hakıki süzme zeytinyağı kullandıklannı anlatan gastroenterolog Ak- çiçek şunlan söyledi: "Yapılan araştırmalar, zeytinyağı içeren beslenme geleneğınin arteriosklerotik kalp ve damar hastalıklanna karşı en ıyi çare olduğunu göstermiştir. Koroner hasta- lıklardan en düşük ölüm ora- nı, temel besin yağı olarak zeytinyağının kullanıldığı Gi- rit Adası'ndadır. Zeytinyağı tüketenlerde kan basmca ve total kolesterolün düşük, iyi kolesterolün de yüksek oldu- ğu saptanmıştır."