Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30KASIM1992 PAZARTESİ
HABERLER
'Hırsalara
• İSTANBUL(AA)-
Yeniden Doğuş Partisi Genel
Başkanı Hasan Celal Güzel.
"Hırsızlarhariç kapımız
herkese açık" dedi. Hasan
Celal Güzel, partisi ile ilgili
çeşitli çalışmalar yapmak
üzere Istanbul'a geldi.
Atatürk Hav alımanı'nda. bir
grup partili tarafından
"Başbakan Güzel'
sloganlanyla karşılanan
Hasan Celal Güzel.
siyasetteki amaçlannın,
toplumun her kesimınin
haklannı savunmaya yönelik
çalışmak olduğunu söyledi.
Partisinin en büyük oy
potansiyelinin İstanbul'da
bulunduğunu ifade eden
Güzel şöylededi: "Ben
siyaset yelpazesini
hanımefendilerinelindeki bir
serinletici olarak görüyorum.
Bizim siyasetteki amacımız,
toplumun her kesimine
hizmeti gaye edinmiştir.
Amblemimizdeki uğur
böceğinde bulunan yedi
nokta, Türkiye'nin
bölünmez bütünlüğünü,
demokrasiyi, ınsan haklannı
ve birlik beraberliği
simgeliyor. Bu değerler.
bizim niçin ANAP'ta
olmadığımızı da açıklamış
olursanırım."
İşsizliğeacil
oözüm
• ADANA(AA)-
Türkiye'deişsizliksorununa .
acilçözüm bulunmadığı
takdirde sosyal patlamalann
kaçınılmaz olacağı bildirildi.
SHP Adana İşçi Komisyonu
Başkanı Zeki Ozer.
düzenlediği basın
loplantısında. Türkiye'nin
ulusal sorununun işsizlik
olduğunu belirterek "Ortağı
olduğumuz koalisyon
hükümetinin. tüm
olumsuzluklann nedeni olan
bu sorunu çözmesini
istiyoruz" dedi. Sosyal
demokrat düşünceyi
savunanlann, sosyal
patlamaya neden
olmayacağını temenni
ettiklerini belirten Özer,
"Özellikle belediyeler,
savunduklan düşünceye
öncülük ederek işci kıyımma
son vermelidir' diye konuştu.
DGM'nin istemi
tepki çekti
•ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara DGM
BaşsavcıhğYnın, TCK'nın
141.142 ve 163.maddelerini
yürürlükten kaldıran Terörle
Mücadele Yasası hükmünün
iptali konusundaki girişimi
tepki çekti. Avukat Haüt
Çelenk, DGM savcısının
böyle bir girışim yerine, aynı
yasanın düşünceyi
cezalandıran ve basın için
ağır cczalar getiren
hükümlennin iptali için
başvuruda bulunmasını
istedî. Halit Çelenk. DGM
Başsavcılığı'nın girişimi ile
ilgili olarak Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada.
düşünceyi yasaklayan.
çağdışı 141 ve 142.
maddelerin Türkiye'nin ayıbı
olduğunu belirterek,
"Türkiye, insanının yanm
yüzyılı aşkın mücadelesi ile
ülkemız bu ayıptan kurtuldu.
Bugün yapılacak şey, bu
maddeleri vürürlükten
kaldıran Terörle Mücadele
Yasası'nın 23. maddesinin
iptalini istemek değil. 12
Eylül faşizminin bir ürünü
olan 1982 Anayasası'nı
yürürlükten kaldırarak.
yerine demokraük bir
anayasa getirmektir" diye
konuştu.
Pisman
PKK'lılaraaf
• ANKARA (ANKA)-
Çumhurbaşkanı Turgut
Özal, kamuoyunda
'"Pişmanlık Yasası" olarak
bilinen bazı suç failleri
hakkında uygulanacak
hükümlere ilişkin yasayı
onayladı. Yasa ile "pişman
PKK'hlar"adaaf
öngörülüyor. Yürürlüğe
giren yasaya göre siyasi ve
ideolojik amaçla suç işlemek
üzere kurulmuş olan örgüt
üyelerinden. bu örgütün
işlediği suçlara katılmayanlar
ile suç işleseler bile henüz bu
suç hakkında soruşturma
başlatılmamış olarilardan,
itiraflanyla bu örgütün
çökertilmesine ve olayın
açıklığa kavuşmasına
yardımcı olanlara ceza
verilmeyecek.
Secimeiptal
•TOKAT (Cumhuriyet) -
Tokat'ın yeni ılçesi
Bahçeçiftlik'te I kasım pazar
günüyapıian belediye
başkanlığı seçimi Yüksek
Seçim Kurulu tarafından
iptaledildi. Yüksek Seçim
Kurulu karanna göre siyasi
partilerin oy pusuiasındaki
sıralamanın MÇP. ANAP,
DYP. RPveSHPolması
gerekirken yerel seçim
kurulu bastırdığıo
pusulasındaki sıralamayı
ANAP, DYP. MÇP, RPve
SHP diye yapınca MÇP
secimeitira7eimı<;tı
ANAP ve RP, kapsamlı birdeğişiklik için yarm biraraya geliyor, RP'nin önerileri görüşülecek
Mıüıalefetiıı anayasaatamANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Koalisyon partileri, ana-
yasa değışikhğinin şımdilik dar
tutulmasının •'zaman kaygısfn-
dan kaynaklandığını dile geti-
nrken, muhalefet. 5 maddelik
değişikliği yetersız buluvor.
SHP ve DYP grubu. "en büyük
zorluğumuz zaman" görüşünü
savunurken. CHP Grup Baş-
kanvekıli Alı Dinçer. 12 Eylül'e
atıfta bulunan paragraflann tü-
müvle anayasadan ayıklanma-
sını ıstedi. RP ve ANAP. ana-
yasa üzenndekı diğer değişik-
İıkleri görüşmek amacıyla bir
arava gelmeye hazırlanıyor.
Koalisyon ortaklannın ha-
zırladığı. seçme ve seçilme yaşı-
nı indiren. radvo-TV'de devlet
tekelıni kaldıran ve siyasi parti-
lerle ilgili düzenlemeleri değişti-
ren 5 maddelik anayasa pake-
• Anayasa değişikliğinde koalisyon partilen "zaman" kaygısını
dile getirirken, muhalefet partileri, 5 maddelik değişikliği yetersiz
buluyorlar.Muhalefet, 12 Eylül dönemi yöneticilerinin yargılan-
masını engelleyen 15. maddenin de pakette yer almasını istiyor.
tindeki en büvük eksiklik ola- ten yeterlı demedik. 10 madde imkânına kavuşacağız. Anaya-
rak anayasanın geçici maddele-
rinin yer almaması gösteriliyor.
Bütün partiler. özellikle 12 Ey-
lül dönemi yöneticilerinin yar-
gılanmalannı ve bu dönemde
çıkanlan yasalar için anayasa-
ya aykınlık iddıasında bulunul-
masını engelleyen geçici 15.
maddenin kaldınlmasından ya-
na olduğunu açıklamasına kar-
şm bu değişiklik gündeme geti-
rilmedi.
DYP Grup Başkanvekili Be-
kir Sami Daçe, muhalefetin 5
maddelik değişikliği yetersiz
bulmasını eleştirerek. "Biz za-
dedik. karşı çıktılar. Paketı bü-
yütelim dedik, birrtane şart öne
sürdüler" diye konuştu. Ana-
yasanın tümüne yönelik çalış-
malan 10-15 gün gibi bir süre
içinde bitirmek durumunda ol-
duklannı belirten Daçe. "En
büyük zorluğumuz zaman" de-
di. Daçe. şu görüşlere yer verdı:
"Seyahatler. resmi dış geziler
gibi nedenlerle çalışmaları ta-
mamlayamadık. Muhalefet
partilenne tamamını bırlikte
sunacağız. Umuyoruzki muha-
lefet partilerimizin uzlaşmacı
vaklaşımıyla meseleyi çözme
sa konusu, politika konusu de-
ğil; siyasi primi kimsenin dü-
şünmesine gerek yok. Yeni bir
anayasayı vapmak hepimizin
müşterek görevi. Muhalefet
parüleriyle oturahm konuşa-
İım. Önemli olan müşterek ze-
minı bulabilmektır. Anlaştığı-
mız maddeleri gündeme getir-
mek suretiyle. muhalefetle uz-
laşma anvoruz."
Üzerinde durulan 5 madde-
nin. öteden beri üzerinde duru-
lan konular olduğunu vuıguLt-
yan Daçe. daha önce sundukla-
n 10 maddelik paketin muhale-
DemokratPartiyeniden siyasalyaşamda
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Parti (DP) 32
yıl sonra yeniden siyasal yaşama döndü. Genel Başkanlığa
seçime tek aday olarak katılan eski bakanlardan Hayrettin
Erkmen secildi. Ankara Merit Altınel Oteli'nde dün yapılan
DP 5. kongresı oldukça coşkulu geçti. DP'nin siyasal
yaşamına devam etmesi önerisini ayakta oylayan delegeler,
öneriyi oybirliğiyle kabul ettiler. Kongreye. eski
cumhurbaşkanlanndan Celal Bayar'm kızı Nilüfer Gürsoy,
eski başbakanlardan Adnan Menderes'in oğlu Aydın
Menderes, eski bakanlardan Fatin Rüştü Zorlu'nun kıa
SevinZorlu, DYPmilletvekılleri Münifİslamoğlu. Nahit
Menteşe, ANAPmilletvekıli Kamran İnan. APGenel'
Başkan Yardımcısı Sadettin Bilgiç veeski DP
milletv ekillerinin yanısıra eski parlamenterler Göksel
Kalaycıoğlu, Zeki Çeliker, Mustafa Aksoy da katıldı.Yeni
bir partinin kuruluş çalışması içinde olan Aydın Menderes
DP'ye katılmak gibi birdüşüncesi olmadığını belirterek "Ben
yolumu baştan seçtım. Bö> le birşey sözkonusu olamaz" dedi.
İçişleri Bakanlığı bütçesinde olaylar çıktı
RP'liler Sezguı'i protesto etti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Plan ve Bülçe
Komisyonu'nda İçişleri Ba-
kanlığı ve bağlı kuruluşlann
bütçe görüşmeleri. RP'li mület-
vekillerinin protestosuyla baş-
ladı. RP'liler, Ankara Milletvekili Ömer
• İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken, RP'-
liler milletvekili Ömer Faruk Ekinci'nin polis ta-
rafından dövülmesini gündeme getirerek bakanı
protesto ettiler ve topluca salonu terk ettiler.
karakolun daımi görevlileri
dışan çıkanldıktan sonra tek-
rar adlı tıp raporu verılecek de-
recede ağır hareketler altında
tekrar dövülmüştür. *
Refah Partılı üyelen olarak
Savın Bakanın vurdumduv-" İhulallerin mılietvekillerini idam ettiği.
Faruk Ekinci'nin bir süre önce polis tara- cuntalann mılietvekillerini kodeslere
fından döülmesi olayını gündeme getirerek tıktığı bir zamanlann Türkiyesini hatırla-
salpnu topluca terk ettiler. , tırcasına. Sayın Bakanın bakanlığı es-
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in konuş- nasındabırmilletvekiline. evct. bir TBMM
masından sonra sözalan RP Kavseri Mil- üyesine, Türkiye'nin başkentinde, Anka-
letvekili Abdullah Gül. Ankara Milletveki- ra'nın ortasında. kendi seçim bölgesinde.
lı Ömer Faruk Ekinci'nin seçim bölgesi kendi seçmeninin gözü önünde. güpe gün-
olan Mamak'ta seçmenlerinin gözü önün- düz hakaret edilmiş, dövülmüş. zorla ara-
de polisler tarafından dövüldüğünü anım- baya bindirilip bir terörist gibi kendi bölge- telaşı içine düştüğü. bunedenleeylemlerine
satarak şövle dedi: sindekı karakola götürülmüş. götürüldüğü devam ettiğini beliritı
olayı ve
mazlığını şıddetle proıesto ediyor ve görüş-
melerden çckiliyoruz."
RP'lılerin bu proteslosu karşısında Sez-
gın susmavı terah ettı. İçışlen Bakanı İs-
met Sezgın. bütçeyi sunuş konuşmasında
daha çok PKK ve Gune>doğudaki terör
eylemleri üzerinde durdu. Sezgin. PKK'-
nın kaybetıiği prestıjinı veniden elde etme
fot tarafmdan "rağbet görmedi-
ğini" söyledi. Geçici maddeler
üzennde de görüşüldüğünü ve
anayasanın tümüyle birlikte ge-
çici maddelerin de yeni baştan
düzenlenmesinin sözkonusu ol-
duğunu kaydeden Daçe. "Çok
acele olanlan alma imkânı bul-
duk" görüşünü savundu. Şim-
diye değin 102. maddeye kadar
gelindiğini belirten Daçe. "Bu,
102. maddeye kadar olanlan
veniden gözden geçirmeyeceğiz
demek deği!. Ondan sonra mu-
halefete müşterek anayasa met-
ni olarak sunulabilecek. Bunlar
şu anda ham mctinlcr. En bü-
vük zorluğumuz zaman" diye
konuştu.
SHP Genel Sekreteri Cevdet
Selvı. anavasanın teknık açıdan
bütünüyle ele alınması gerektı-
ğini söyledi. SeKi. "Anayasa,
tepki anayasası olmaktan mut-
laka çıkanlmalı. Baştan aşağı
özgürlükçü bir yapıva ka\uştu-
rulmalıdır" dedi. Se'vi, ancak
bunun çok uzun bir süre ala-
cağını düşünerek. şimdilik 5
madde üzerindeki değişikliği
gündeme gctirdıklerını söyledi
ve "zamandan tasarruf etmek
için' gündemdeki acil 5 madde
üzerinde değişiklik yapılması-
nın sözkonusu olduğuna dık-
kat çekti.
RP Grup Başkanvekili Şev-
ket Kazan, geçici maddelerin
paketle yer almamasını eleştir-
di. "Palas pandıras hazırlanan
anayasa değişikliği bu kadar
olur" diyen Kazan, salı günü
ANAP'la bıraraya gelerek hem
geçici hem de diğer maddeleri
gözden geçireceklerini söyledi.
Anayasanın başlangıç kısmını
"kesinlikle" kaldırmak istedikle-
rini belirten Kazan şunlan söy-
ledi: "ANAP'ı ikna edebilirsek.
MGK'ya da si\il bir görünüm
vermek istiyoruz. Gerek temel
hak ve hürriyetlcrle ilgili mad-
delerle, sendikal özgürlükler
açısından. gerekse din ve vic-
dan hürriyeti. basın hürriyeıi
açısından bu maddelerle ilgili
değjşiklikler. millctvekıllerinin
parti değiştirmesi konusunda
da olabilir. Meclıs üycliğınden
düşürmegıbi müeyyideyı kaldı-
racağız. Geçici maddeleri de in-
celeyeceğiz. ANAP'la bız 152
oluyoruz. Biz de teklifimizi yâ-
palım, iki teklif birleştirilerek
görüşülsün."
Kalemli de, Refah Partisi'nin
getircceği önerilcn görmeleri
gerektiğinı belirterek şunlan
söyledi: "Ondan sonra biz on-
lara destek veririz. onlar bize
destek verir. Böyle bir uzlaşma
olabilir. İktidann geürdiği değı-
şikliklerde hiçbir şev vok. Geçi-
ci maddeler de buna dahildir.
Ben arkadaşlanma görev ver-
dim. Çalışacaklar \e anavasa
konusundaki hazırlıklarını
bana iletecekler. Bu. ancak salı
günündcn (yann) önce olur.
Ondan sonra bu konudakı dü-
şüncclcnmizi belirteceğiz. Bi-
zim RP ile anavasa konusunda-
ki çahşmamız ortak komisyon-
da oluyordu, ancak ıktıdar bu
komisyonu çalıştırmı\or"
BİZ BİZE
Bu güne kadar 40 milyon ödedi
SHP'liKaıııerGenç
tazıııiııatrekorbneııi
• Meclis Genel Kurulu'nda ve komisyonlarda *ek
kişilik muhalefet yapan Genç, "ço'uk çocuğunun
nzkını yedirmemek için" bundan böyle "içinden
küfredecek"
Tt'REY KÖSE
ANKARA - SHP Tunceli
Milletvekili KamerGenç'in ba-
şma ne geldiyse "dili belası-
na"... Öyle İci, bugüne dek
mahkemelerce "küfür" olarak
nitelendirilen bazı sözleri için
40 milyon lira tazminat ödemiş.
Ancak "çoluk çocuğunun nzkı-
nı yedirmemek" için bundan
böyle "içinden küfredecek".
Kamer Genç. TBMM'nin en
ilgjnç milletvekillerinden biri.
Genel kurullarda. komisyon-
larda yürüttüğü "tek kişilik
muhalefet" ve bazı konuşmala-
n dillerden düşmüyor. Bir de
bazı yasalann çıkmasını engel-
lemek için her madde için verdi-
ği onlarca önerge...
Kamer Genç cleştirilerinde,
değerlendirmelerinde pek sözü-
nü sakınmıyor. Bu nedenle de
başı dertten kurtulmuvor. Hak-
kında sık sık tazminat davalan
açılıyor. Milyonlarca lira taz-
minat ödemeye mahkûm olu-
yor. Son tazminat davası da,
Tunca Toskay tarafından açıldı
ve Genç, bu davada 3.5 milyon
lira tazminat ödemeye mah-
kûm edildi.
Kamer Genç'e göre kehdisi
"küfürbaz" birı değil. Ancak
"karşısındaki insanlar iyilikten
anlamayınca. kibarca hitaptan
anlamayınca" kendini tutamı-
yor. Bazen "mecburcn" bazı
laflar ağzından kaçıvor. Zaten
"bazı insanlann ancak küfür-
den anladığı gıbı bir izlenım
doğduğu" kanısında...
Genç, bugüne dek en yüksek
tazminatı Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'a ödemış. Ozal'a
"içinde Manukyan'ın da adı ge-
çen" sözlerle çalınca 10 milyon
lira ödemeye mahkûm olmuş.
Genç'e son hakaret davala-
nndan birinı de ANAP İstan-
bul Milletvekili Tunca Toskay
açtı. Cumhurbaşkanlığı bütçesi
görüşülürken Genç'ın kendısi-
ne ettiği bir hakaret gerekçesiy-
le dava açan Toskay, kendisine
bu hakaretin ne olduğunu sor-
duğumuzda. "Tekrarlayamam.
Şuyu bulmasın (yayılmasın)"
dedi. Kazandığı 3.5 milyon lira-
lık tazminatı da "avukatlara bı-
rakacağını" söyledi. Toskay'ın
tekrarlayamadığı hakaretin ne
olduğunu Genç'e sorduk.
Genç. yıne masum olduğunu
sövledi. "Toskay" soyadını te-
laffuz edemeyince, "tosbağa"
deyivermişti...
Son ödeyeceği tazminatla
birlikte Genç'in ödediği tazmi-
natlar 40 milyon lirayı buluyor.
Bu. Genç'e göre kendisini "mil-
letvekilliği görevini yapamaz
duruma getırmek" anlamına
geliyor. "Adamlar dilenci gibi
peşimize düştüler. Bu insanlar-
la beraber çalışmaktan utanç
duvuyorum. Böyle giderse her-
halde onlan evlatlık edınece-
ğim" diyor. Ancak yinede bun-
ca tazminat ödemek canını
sıkmış. "Çoluk çocuğunun nz-
kını vedirmemek için bundan
bövle "kapalı, içinden küfrede-
ceğini" söyKiyor ve kendısın-
den tazminat alanlarada."Ken-
dilennin de. çoluk çocuklannın
da burnundan gelsin" diye bed-
dua elmeden geçemiyor...
Haftalık çizgi roman derginiz
ÇEKİN!
Bakan Bey ile ünlü ^
Gazeteci Hanım'ın çarpık ilişkisi...
Hasan Kaçan yazdı, Ergün Gündüz çizdi.
"GÖNÜLE YASAK OLMAZ" Joker'dei
HASAN/ERGUN
CÖNU1C YASAK OLMAZ.
HASAM KAÇİktt • IATİT DIMtKİ
ATİUA ATAUkT • İUJUf M
BtM. TAfMmAUI • U*Wt
VALÇm * U M 1 • UUHİZI
KUSE
SADECE
GENCLIK/CIZGI ROMAN
JOKER HER PAZARTESİ BAYINIZDE
ERDAL ATABEK
Kendini Kesen Ağaç...
Baltayla kendi gövdesinin kesildiğini gören ağaç ya-
nındaki ağaca yakınmış:
- Görüyor musun, şu balta beni kesiyor.
Yandaki ağaç da yaralı arkadaşına akıl vermiş:
-Şu dalınla vuruver tepesine.
Yaralı ağaç umutsuzca dallarını silkmiş:
- Nesine vurayım ki, sapı benden.
Üç gazete arasındaki ansiklopedi yarışı da bende bu
öyküye benzer duygular uyandırdı. Önce meraklandı-
ran, heyecanlandıran "ansiklopedi verme" işi, sonra-
dan tatsızlaştı, giderek basitleşen bir ağız dalaşına do-
nüştü.
* Benimki daha çok.
* Benimki daha uzun.
* Benimki daha kalın.
Evinin kitaplığına sadece cildinin kırmızı oluşuna ba-
karak ansiklopedi alan, bunu da "Mobilyaların rengine
bu uyar" diye açıklayan sonradan görmelerin davranışı-
na benzer davranışlar, bizim ' büyuk" gazetelerimize
yakıştı mı? Böylesine mahalle kavgasına çok benzeyen
bu kampanyalar. basının dördüncü güç oluşuyla bağ-
daştı mı? Bu kavga bir kültür hizmeti oldu mu? Içımde bir
şeylerin kırıldığını duyumsuyorum. Bilgi dediğimiz kut-
sal ürünün böyle itilip kakılmasına karşı tepki duyuyo-
rum.
Ama bu duygulardan da, bu tepkilerden de daha
önemli sonuçlar olacaktır. Bu olayın insanı düşündüren
yanı da bu olmalı
1- Gazeteler, toplumların özgür haber alma. doğru bil-
gilenme, kendıne doğru gelen yorumları öğrenme araç-
larıdır. Her gazete çok önemlıdır Birbirinden farklı ol-
maları da demokrasinın güvencesıdir. Hele de televiz-
yon gibi kitlelerı çok etkıleyen görsel bir iletişim aracına
karşı gazeteler çok daha onemlidir. Daha etkılı iletişim
araçlarının giderek daha çok para tarafından kontrol
edildiği günumüzde "gazeteler" daha önemli bir işlevin
sahibi olmaktadırlar. Reklam olayında bu işlev görül-
müş. televızyon reklamlarının "zappıng'le (uzaktan ku-
mandayla hemen kanal değiştirme) etkisinin azalması,
gazetelerin reklamlardaki gücünu de arttırmıştır. Şimdi
bu ansiklopedi kampanyasında üç gazetenin birbirine
yönelttiği suçlamalar, gazetelerin "güvenilir" niteliğini
yaralamayacak mıdır?
Ne yazık ki bu kavganın uzun sürede görülecek etkile-
rinden birisi bu olacaktır.
2- Bilgi toplumları olma yolundaki dünya gelişmesinin
en büyük tehlikesi "Bilgınin özgürluğünü yitirip serma-
yenin kontrolüne girmesi"dir Bu tehlikeye karşı kapita-
lıst ülkelerin özgür düşünürleri uyarı üzerine uyarı yap-
maktadırlar. Bilimsel-teknolojik devrimle toplumların
"bilgiyı üretim aracı" olarak kullanmaları, yeni çağın en
büyük tehlikesini de birlikte getirmektedjr: Bilgınin pa-
ranın emrinde kullanılışıyla insanlann robotlaştırılması.
Üç gazetenin de para gücuyle ansiklopedi verme kam-
panyası, aslında paranın neleri kullanabildiğini göster-
mesi bakımından çok anlamlı çıplak bir örnek oluştur-
maktadır.
Bilgi toplumu olamamış toplumumuzda ansiklopedi-
ler bir pazarlama aracı olmaktadır. Bu yolla ansiklopedi-
ler "bilgi verme kaynağı" olmaktan çıkmakta, bir "ser-
vet prestiji" anlamı yüklenmektedir. Ne yazık.
3- Bu kampanyanın böylesi bir kavgaya dönüşmesi-
nin uzun süredeki etkilerinden birisi de, ülkemizdeki de-
mokrasi karşıtlarının işine yarayacak olmasıdır. Bu
kampanyayı yürüten üç gazete de (Sabah, Hürriyet, Mil-
liyet) demokrasiden yana, toplum hayatımızdayeri olan,
etkili organlardır. Yanlışları da olsa. eksıkleri de olsa bu
üç gazetemız de toplumun demokratikleşmesi üzerinde
etkili araçlardır. Onların birbırinı böyle yıpratması, bu-
günler için çok önemli sayılmayabiiir. Ama bu olayın
uzun sürelı etkıleri şimdilik hiçdüşünülmemektedir. Oy-
sa, bir toplumun geleceği üzerinde etkili olaylar çok
onemlidir.
Korkarım ki bu toplumdaki demokrasi karşıtları, bu
olaydan çok sevinmektedirler, zamanı gelince bu olayı
kullanacaklardır.
4- Bu olaydan bütün basının, bütün kitle iletişim araç-
larınrn çıkarması gereken sonuçlar olacaktır. Bu fırtına
şokuyla. büyüsüyle, hasarıyla, çopüyle geçip de ışin bi-
lançosu yapıldığı zaman, gazetecisı de, yazarı da, okuru
da "kime hizmet ettiğini" kendisine soracaktır.
Ben, bugundenparayahizmetetmediğimeçoksevini-
yorum.
Uçağa ancak üst düzey
görevliler binebilecek
Hükümetinkemer
sıkıııa politikası
ANKARA (Cumhurivet Bû-
rosu) -Hükiımet. kamuda cari
harcamalan "en az"da lutma-
ya çalışıvor. bu nedenle kamu
görc\lilcrinin scvahat başvu-
rulannın büyük bölümü geri
çevriliyor. Kasım I9*>2tarihine
dcğin gcçen 11 ayda. toplam 5
bın 640 kamu görevlisinın
>urtdışına gönderifdiği. geçen
\ılın aynı dönemınde yurtdışı-
na aıdenlenn savısının ıse 9 bin
60Ö"kışı olduğu"bildirildi.
Başbakanlık yetkilileri.
"yurtdışına gidışlerin en az dü-
zeyde tutul-
masf'nın Baş-
bakan Demı-
rel'in "tali-
matı" olduğu-
na dikkati çe-
kerek şunlan
söylediler:
"Sayın Başba-
kanın imzasını
taşıyan bir ge-
nelge ile bu
konu büyük öl-
çüdc kısıtlandı. O genelge ile
Sayın Başbakan dış gezilerin
izne bağlı olmasını sağlamıştı,
dolayısıyla dış gezilere katılım
yan yanya düştü. Harcamalar
ise döviz değerindeki artışlar
nedeniyle aşağı yukan aynı
kaldı. Geçen vıl geziler için 81
miKar 242 milyon 635 bın lira
harcanmışken. bu yıl harcama
86 milvar 855 mılyon 471 bin
lıradır..."
Başbakan Demirel'in ko-
nuyla ilgili genelgesi şöyle:
"Yurtdışı görev seyahatlerinde
amaç ve kapsam açık bir şekil-
de belirlenerek Başbakanlık-
tan izin alınacaktır. Ancak dış
görev gıderlerının tamamını
kendi imkânlanyla karşılayan yor.
görevliler ile. giderleri yurtdışı
kuruluşlar tarafından karşıla-
nan ve kendileri için Toplu
Konut Fonu ödemesi dışında,
kuruluşlarca herhangi bir gi-
der yapılmayan görevliler için
izin alınması zorunlu değildir.
Bu kapsamdaki görevlendir-
melerde ita amirinin onayı ye-
terli olacaktır."
Aynı genelgede, kamu gö-
revlilerinin geziler sırasında
kullanacaklan taşıtlar konu-
sunda da şu uyanlara yer veri-
liyor: "Yurtiçi ve yurtdışı geçi-
ci görev lendir-
meler zorunlu
hallerde yapı-
lacak, görevin
süresi ve gö-
Tevli sayısı en
az düzeyde tu-
tulacaktır.
Yurtiçi seya-
hatlerde esas
itibanyla uçak
dışında kalan
otobüs.tren
gibi mutad vasıtalar kullanıla-
cak. yol giderlerinde tasarruf
sağlanmasına azami itina gös-
terilecektir.
Bu amaçla sadece üst düzey
yöneticiler zorunlu hallere
münhasır olmak ve bakanhk
makamından (üniversitelerde
rektörden) alınacak onayda
belirtilmek kaydıyla uçakla se-
yahat edebileceklerdir. Bakan-
İann uçak kiralamak suretiyle
yurtiçinde seyahat etmeleri,
çok özel ve acil hallerle sınırlı
tutulacaktır..."
Aynı genelgeye göre araba-
lanna mobil telefon takılmış
bulunan görevlilerin de belli
yıllık limitlere uymalan gereki-
Başbakanlık
yetkihleri."yurtdışına
gidışlerin en az
düzeyde
tutulması"nın
Başbakan Demirel'in
"talimatı" olduğuna
dikkati çektiler.