15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 KASIM 1992 PAZARTESİ 14 HABERLEREN DEVAMI Aliağa'daki gemi söküm tesislerindeki patlamada ölenlerin sayısı 6'yaçıktı.Çevre Bakam: Olayda ihmal var Soruşturnıaıçın olumlu kaza beklendı te ^r edüecekİZMtR (Cumhuriyet Ege Cü- rosu) - Aliağa'daki gemı söküm tesislerinde önceki gün "Sea Tank" adlı yakıt tankerinin sö- kümü sırasında meydana gelen patlamada ölenlerin sayısı 6'ya yükselirken, kaybolan bir kişi- nin de bulunulması için çalış- malar sürdürülüyor. İş güvenliği, çevre sağlığı ve insan sağlığı bakırrundan bü- yûk tehdit oluşturan yöre ilk kez soruşturma konusu oldu. Aliağa Cumhuriyet Savcıhğı olayla ilgili.soruşturmaya baş- ladı. Çevre Bakam Doğancan Akyürek, patlamada ihmal ol- duğu yolundaki görüşlerini be- lirterek, "Daha sonuçlar gelme- di. Ama benim ızlenimim ke- sinlikle ihmal sözkonusu"dedı. Önceki gün meydana gelen patlamada üç kişinin cesetleri bulunabilmiş. üç kişinin kayıp olduğu belirtilmiş. iki kişi de ağır yaralı olarak SSK Yenişe- hir Hastanesi'ne kaldınlmıştı. Yaralılardan Sami Şahin de dün yaşamını yitirirken, kaybo- lanlardan iki kişinin cesedinin bulunması sonucunda ölü sayı- sı 6'ya yükseldi. Kaybolan Hü- seyin Çoban'ın bulunması için çahşmalar sürdürülüyor. Patla- mada yaşamını yitiren işçiler ise şunlar: "Bayram Güleç (29), Şener Güleç (23), Durmuş İpek (23), Hüseyin Karakaya (30). Bahri Taşçıoğlu (24) ve Sami Şahin " Ağır yaralı bulunan Paşa Güleç'in hayati tehlikeyi atlata- madığı belirtilirken, Meteahhit Şahin Çetiner. kontron mühen- dısi Yıldınm Bozdemir. şantiye sorumlusu Oktay Sukatar'm sorgulan sürüyor. Edinilen bil- gjye göre işverenin olayda ku- surlu bulunduğu soruşturma- nın bu yönde geliştirildiği öğrenildi. Çevre Bakanı Doğancan Ak- yürek, olay yerinde inceleme- lerde.bulundu. Bakan Akyü- rek, Önceki günkü patlamada ihmal olduğu yolundaki görüş- lerini belirterek, "Daha sonuç- Kadın Platformu cinselliği tartıştı 'Bedenimbenimdir' diyen kadınlar ANKARA (Cumhurivet Bü- rosu) - Ankarah kadınlar. bekâ- ret tabusunu yıkmak için hare- kete geçti. Ankara Kadın Plat- formu tarafından düzenlenen "Bedenimiz bizimdir. Bekaret kontrolüne hayır" konulu pa- nelde, cinselliğin "kaygı verici bir denetim araa" olmaktan çı- karülması gerektiği belırtıldi. Ankara Kadın Platformu temsilcilerinden Gaye Dinçel, bekâreti,"erkek egemen ideolo- jinin kadınlara dayattığı baskı ve kontrol mekanizması'" ola- rak tanımlayarak, "'Önemli olan, kadınlann kendi istekleri- ni kendi tercihleri doğrultusun- da belirleyebilmeleri. Kadınlar. bekâret tabusunun yıkılması için, birey olmalan gerektiğini öğrenmeli" dedi. Dinçel, "namus" kavramıyla yaşamanın ötesine geçilmesinin zamanı geldiğini de vurgulaya- rak, "Cinsellik, doğal bir dürtü. Beden üzerindeki egemenlik, insan haklan ihlali olarak gö- rülmeli. Bedenin mülk olarak görülmesi söz konusu. Biz ka- dınlar, bedenimiz üzerindeki her türlü hakka sahip olmalı- yız. Cinsellik, kaygı verici bir denetim aracı olmaktan çıkar- tılmah" diye konuştu. Avukat Fahrinüsa Ekren de, Medeni Kanunun kadını "bı- rey" yerine koymadığmı belir- terek, kanunlarda kadının yeri- nin evi. haklannın da kocanın kendisine bakmasını isteme hakkı olduğunu söyledi. Ekren, kadına yönelik cınsel suçlardan ırza geçmenin "genel ahlaka aykın" olduğu için suç sayıidı- ğınj kaydederek. "Ceza Kanu- nunda ırza geçme, kadına yö- nelik bir saldın olduğu için değil, genel ahlaka aykın oldu- ğu için suç sayılıyor. Tecavüze uğramış olan kadın, bekâret kontrolünden geçiriliyor. Bu, kadın için ikinci kez tecavüz- dür. Örneğin. kadının parası çalınsa, ona 'isteyerek mi ver- din?' diye sorulmaz, ama teca- vüze uğrayınca bu soru sorulur. Tecavüz sanığı durumundaki erkek, tecavüz etmediğini ispat etmek zorunda bırakılmalıdır" dedi. Ekren, "Namus gjbi izafı kavramlan" yasalarla meşru- laşürmanın anlamı olmadığını da savunarak, yasalardaki cin- siyetçi hükümlerin kaldınlması gerektiğini belirtti. Psikolog Nurhayat Kemerli de, namus ve ahlak gibi top- lumsal kavramlann "kadın bedeni" üzerinde oluşturuldu- konuştu. Adana'da polise silahlı saldın ADANA (Cımhuriyet Gtney İHeri BİHDSU)- Adana'nui Kanal Yurt semtinde dün gece asayiş gö- rcvi yapan bir ekip otosunun sı- lahlı kışilerce taranması sonucu iki polis memuru yaralandı. Yasadışı bir örgüte mensup ol- duklan sanılan iki kişi 18.55 sıra- lannda gasp etükleri ticari bir otodan Kanal 1.5 durağında asa- yiş görevini yürüten resmi pohs otosuna Kaleşnikoflaria ateş açtı- lar. Açılan ateş sonucu İskender Yeşlyurt ve Ercan Zincirii adlı pohs memurlan yaralandılar. Ya- ralı polisJer yurttaşlann yetkililere telefon açmasıyla Numune Has- tanea'ne kaldinlarak ameliyata alınHilar Bırin sanşın dığennın es- mer olduğu belirtilen saldırganlar İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)- Karşıyaka Belediye Baş- kanı Cihan Türsen, önceki gün 7 palmiye ağacmı söktüren Bü- yukşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'u "zorbahkla" suçlarken Çakmur. Türsen"- in"palmiye sendromu" yarattı- ğını öne sürdü. İzmir'de yeşil alan çahşmala- nna önem verildiğini belirten Çakmur, 26 Mart yerel secımle- rinden sonra "yeşil alan" çalış- malan projesine göre 2 mılyon ağaç fıdanının dikimınin ger- çekleştirildiğini söyledi. Yeşil alan çalışmalanna de- vam edileceğini belirten Çak- mur, yaptığı açıklamada, geçen hafta belediye meclis toplantı- sında alınan kararda 24 milyon metrekarelik bir alanın "yeşil lar gelmedi. Ama benim izleni- mım kesinlikle ihmal sözko- nusu"dedi. Hurda gemi söküm tesisle- rinde, çevrenin kirliliğinin yanı sıra, böylesi olaylara karşı da önlem ahnmadığını gözlediğini belirtti. Bakan Akyürek, bir ay içinde Aliağa'ya yeniden geleceğini belirtirek, buradaki Habaş, Çu- kurova gibi çevre kirliliğine yol açan tesislere fıltre takmalan için yılbaşına kadar süre tanın- dığıru söyledi. Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü gemi söküm yöre- sindeki "içler acısı" durumu sürekü kamuoyuna açıkladık- lannı ancak yetkililerin dikkati- nı çekmeyj başaramadıklannı belirterek.' "Soruşturma açıl- ması için ölümlü kaza bek- lendi"diye konuştu. Gemi söküm yöresi Alman çevreciler ve bilim adamlannca da çalışanlar ve yöre sakinleri açısından çok riskh bulunmuş. yörede asbest kirliliğinin büyük boyutlarda olduğu kamuoyuna açıklanmıştı. Aliağa yöresindeki gemi sö- küm tesislerinde kanser riskini de göze alarak çalışan işçiler hiç bir iş güvenliğinden yararlana- mazken, Aliağa Belediyesi yet- kililerinin çeşitli kurumlara yapüklan başvurular da yanıt- sız kalmıştı. Belediye Başkanı Hakkı Ül- kü, bu tesisin tamamen kaldınl- ması ve Türkiye'nin hiç bir yerine kurulmaması gerektiğini belirterek şunlan söyledi: "Uzmanlann ve Aüağablann feryatlan para etmedi. Kimse aldınş etmedi. Yüzde yüz kan- ser tehlikesi olan bölgede çahş- malar sürdü. Bu tesislerden devletin beş kuruş kan yok. Bü- tün kan yapanlar müteahhit firmalar. Çevreyi kirletiyorlar, insanlan öldürüyorlar, kanser riskini yöreye yayıyorlar. Şimdiı soruşturmanın sonuçlannı bek- liyoruz. Aliağa halkı gerekeni yarjacaktır." • İçişleri Bakanhğı, 1970 yılından bu yana çeşitli gerekçelerle toplatılan ses kaseti, video bant ve sinema fılm arşivini Kültür Bakanlığı'na devretti. Kültür Bakanhğı bunlan AKM'de teşhir edecek. • Yılmaz Güney'in 33 filmi ile 10 binin üzerinde ses kasetlerinin kopyalan da ortaya çıktı. Işyeriniterketmemeeylemi ğunu belirterek, kadınlann aile içinde "dar ve bağımlı" bir ya- şam sürmeye mahkum edildık- lerini söyledi. Kemerli, kadınla- nn doğarken "aşağı cins" damgasıru yediklerini, kendile- rini "ana ve eş" olarak biçim- lendirdiklerini de anlatarak. "Erkek egemen toplumda, cin- siyetçi değerler sürekli üretili- yor" dedi. Kemerli. kızlık zan- nın kaduılann cinsel haza tanımalannın önünde bir engel oiduğunu da vurgulayarak, ilk gece korkasunun bekâret tabu- sundan kaynaklandığını ifade etti. Kemerli, kadınlann beden- leri üzerinde söz söyleme hakkı- na sahip olduklannı da vurgu- layarak. bekâret kontrolü ya- pılmasına itirazeden kadınlann "hafıf kadın" olarak nitelendi- rilmesini eleştirdi. Kemerli. kadınlardan so- rumlu Devlet Bakanı Türkan Akyol'a bağlı olan Sosyal Hiz- metler ve Çocuk Esirgeme Ku- rumu'nda rutin olarak bekaret kontrolü yapıldığını da kaydet- ti. Platform üyesi bir doktor da, kızlık zannın kadın sağlığı açı- sından bir önemi olmadıgını belirterek, doktorlann bekâret kontrolü yaparak "ahlak zabı- tası" rolünü üstlendiklerini söy- ledi. Kadının bekâretini kont- rol etmenin, kadının kişiliğine bir saldın olduğunu da savunan platform üyesi, doktorlann be- kâret kontrolü yapmayı reddet- meleri gerektiğini belirterek, şunlan söyledi: "Tıp, egemen patnarkal (ka- dın-erkek arasındaki güç den- gesinde eşitsizlik) ilişkilerin be- lirleyiciliğı alünda. Tıp eğitimi yapısının gelenekçi oluşu ve us- u cırak ilişkisi, patriarkal tutu- mun aktanlmasına da yol açı- yor. Doktorlann bekâret kont- rolü yapmalan, mesleki gerekli- lik olarak yerleşmiştir. Bu durumda doktor, kadına uygu- lanan baskı zincirinin bir halka- sını oluşturuyor. Doktorlar, bekaret kontrolü isteklerini reddetmeli, böylelikle bekâret kontrolünün meşruluğu kaldı- nlmalı. Adli vaka olgusu yeni- den ele abnmab, doktorlar ara- sında geçerli olan. bekâreti sağbktan daha önemli gören görüş değişmeli. Kurumlarda rutin olarak uygulanan bekâret kontrolleri engellenmeli. Kadı- nı korumak adına kadın üzeri- ne uygulanan baskı ve denetim- lerden vazgeçilmeli" diye İstanbul Haber Servisi - Şişe Cam Holdıng'ın. İstanbul Da- vutpaşa'da kurulu Camiş Ma- kina ve Kabp Sanayii fabrikası- nı kapatma karan üzerine fab- rikada çalışan 262 işçi "işyerinı terketmeme'" eyleniine başladı. Fabrikada örgütlü Bağımsız Otomobil-lş Sendikası yöneti- cıleri işverenin. toplu iş sozleş- mesi yapmamak için fabrikayı kapattığını öne sürerken. Şişe Cam'dan yapılan açıklamada ücret baskısmın tahammül sını- nnı aştığı ve sendikaya götürü- len "Gelecek onalü ay için bugünkü ücret düzeyinde calış- maya devam edelim. Kurulu ve iyi donanmış bir tesisi kapatma noktasına gelmeyelim" şeklin- deki önerinin kabul edilmemesi üzerine, fabrikayı kapatmak- dan başka çare kalmadığı savu- nuldu. Camiş Makina ve Kabp Sa- nayıi A.Ş. önceki gün işçilerine fabrikanın ekonomik güçlükler nedeniyle 30.11.1992 tarihi iti- bariyle kapatıldığını, çabşanla- nn toplu iş sözleşmesinden doğan ihbar ve kıdem tazmi- natlannın hemen ödeneceğini bildirdi. Duyuru üzerine dün sabah Otomobil-İş Topkapı şu- besinde toplanan işçiler daha sonra işyerlerine giderek fabri- ka>ı terk etmeme eylemine baş- ladılar. İşyeri temsilcisı Osman Tak- maz, 1.9.1992 tarihinden itiba- ren toplu iş görüşmelerinin sürdüğünü belirterek oiayın ge- lişimini şöyle anlattı: "Toplu iş görüşmeleri sürerken şirket sendikanın yetkisiz olduğunu iddia ederek mahkemeye baş- vurdu. Dava sendika lehıne sonuçlandı. Şirket bize verdiği teklifte sıfır sözleşme yapmak istedi. Yani 1.9.1992-31.12. izmir'de palmiye kavgası olan ılan edildiğini, bu Camiş Makina ve Kalıp Sanayii Fabrikası'nın işveren tarafından kapatdması karan üzerine 262 işçi fabrikayı terketmeme karan akü.(Fotoğraf: HATİCE TUNCER) 1993 tarihleri arasında ücret zammı vermeyeceğini. 1.1. 1994-31.12.1994 arasında ise enflasyon oranında bir ücret ar- tışı yapmayı tekbf etti. Daha bu teklife yanıt bile vermeden fabrikanın kapatıldığını duyur- dular." Görüştüğümüz diğer işçiler ise, fabrikanın kapatılmasını is- temediklerini, amaçlannın ça- lışmak olduğunu belirterek uygun zamla toplusözleşme im- zalanana kadar eylemlerini sür- dürecekterini bildirdiler. Otomobil-lş Sendikası avıı- katı Ülkü Uz ise "İşverenin yaklaşık 20 milyar tutanndaki tazminatlan hemen ödeme tek- lifınden ekonomik güçlük içeri- sinde olmadığı anlaşılıyor. Amaç sendikadan kurtulup ye- ni bir şirket kurmaktır" dedi. Türkiye Şişe Cam Fabrikala- n AŞ Genel Müdürlüğü'nce yapılan açıklamada ise toplam girdiler içinde işgücü mabyeü- nin sının astığı savunuldu. Açıklamada şöyle denildi: •'İşgücü mabyetleri toplam ma- liyetler içinde yüde 35'i aşan sektörlerde eğer ücret düzeyi bin dolar düzeyini aşıyorsa, o sektörler rekabet gücünü kay- betmektedir. Makina Kabp iş- yerinde ücretler reel olarak son dört yılda 4,5 kat artmıştır. Bu- gün cam endüstnsinde bir talep daralması vardır Daha fazla bir ücret baskısı tahammül sınırla- nnı aşmaktadır. İşgücü mahye- ti 1988'de toplam net saüş gebr- lerinin yüzde 29.5'i iken, 1992 eylülünde yüzde 50,9'u aşmak- tadır. Bu tablo işverenin ve işçi- nın işğüvencesini sağlama konusunda nimet ve külfeti paylaşmasının gereğini açıkca göstermektedir." Dünyada cam sektöründe yüzde 7-8 talep daralması olduğu belirtilen açıklamada. bu tabloda sendi- ka ve çabşanlann sadece "talep edici olmasının" ekonomik an- lamda cıddi kayıplan beraberin- de getirdiği savunuldu. açıkla- mada "Sendikaya gelecek onalü ay için bugünkü ücret düzeyinde çabşmaya devam edelim. Kurulu ve iyi donatıl- mış bir tesisi kapatma noktası- na gelmeyelim, önerisi yapıl- mıştır. Sendika bu paylaşmayı kabul etmeyince ücretlerin da- ha da tırmanması durumunda. toplam giderler analizinden de anlaşılacağı gibi tesisin yaşama- sı olanaksızlaşmaktadır. Ve te- sis sanayı faaliyetini durdur- mak zorunda kabnıştır" denil- di. ULAŞIMDA KIŞ HAZffiLIĞI Sözen; îstanbullu yolda kalmayacak ise gasp etükleri 01T 2511 plakah ticari otoyla kaçtılar. Bu arada saldırganlann gasp ettiği araç olaydan 10 dakika son- ra Denizli Mahallesi 933/16 so- kakta terk edümiş durumda bu- lundu. Bunun üzerine bölge, poHs ekiplerince kuşauldı ve geniş bir operasyon başlatıldı. Yetkıfiler şöförün bağlanarak bagaja kapa- uldığmı büdirirken. olaydan he- men sonra yarah polis memurlan- nı hastanede ziyaret ederek saghk durumlannı öğrenen Adana Em- niyet Müdürü Mete Altan'ın po- lis telsizinden "Arkadaşlanmızın kanı dökühnüştür. yerde kahna- yacaktır" anonsu yapması dikkat çekti. İSTANBLL (AA) - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, kış mevsimin- de İstanbullulann yollarda kal- mamalan için belediye olarak her türlü önİemi aldıkİannı söy- ledi. Nurettin Sözen. ulaşım ha- zırhklanyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, IETT'nin halen faal durumdaki bin 900 otobü- sünün kışbk bakımının yapılaı- ğını, lastiklerinin yenilendığini, zindr. takoz ve çekme halatı gi- bi haarhklannın tamamlandı- ğını bebrtti. Anlaşması yapılan 500 oto- büsün de mart ayından itibaren partiler halinde hizmete sunula- cağmı kaydeden Sözen. şöyle dedi: •"Ferhatpaşa-Aksaray ara- sında günde 60 bin yolcu taşı- yan hızh tramvay hiçbir aksa- ma olmadan hizmetine devam etmektedir. Aksaray-Sirkeci arasında sefer yapan çağdaş tramvay ise, günde 200 bin yol- cu taşımaktadır. Bu hatta mey- dana gelen aksakhklann gide- ribnesi için çahşmalar sürdürül- mektedir. Topkapı-Aksaray arasındd hizmet veren tramva- yın seferlerinin artünlması için sürdürülen çahşmalar da son aşamaya gelmiştir." Sözen, tramvay raylannda meydana gelebilecek buzlan- ma. kar ve yağmurun seferleri engellememesi için vagonlanna otomoük kumlama aparatlan takıldığını bildirdi. Başkan Sö- zen, aynca raylann otomatik makine ile yıkandığını. süpu- rüldüğünü ve fırçalandığını söyledi. Büyükada'ya deniz otobüsû Deniz Otobüsleri'nde de kış tarifesi uygulamasına geçildiği- alanlarda her türlü yapılaşma- nın yasaklandığını açıkladı. Türsen'in önceki gün yaptığı açıklamada, 70 yıllık palmiye ağaçlannın geceyana söküle- rek ağaç katliamına devam edildiğini içeren iddialanna karşın Çakmur; Bornova, Kar- şıyaka. Çiğli, Dokuz Eylül res- torasyon alanlanyla bınlerce mctrekarehk yeşil alan kazan- dınldığını, bu alanlarda binler- ce ağaçfidanıdikimi yapıldığını bebrtti.Çakmur,"Karşıyaka ve Bostanh'da çeşitli alanlara bin- lerce ağaç fidanı dikildi Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Parkı, Ad- nan Saygun Parkı, Zübeyde Hanım Parkı ve refüjlerde diki- len ağaçlar İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yeşile verdiği önemin bir göstergesidir" dedi. İZMtR 3. ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1991/630 Esas 1992/749 Karar Davacı Muhlise Acar (özcan) vekili tarafından davalı Muhterem Acar aleyhine açılan boşanma davasının mahkememizde yapdao açık duruşmaları sonunda: Ankara ili, Bala ilçesi, Abazh köyü, cilt 004-02, sayfa 045, kütuk sıra no: 040'da kayıtlı İrfan ve Hayriye'denolma 6.5.1967 d.lu Muh- lise Acar ile Hüseyin ve Cemile'den olma 1.8.1953 d.lu Muhterem Acar'ın M.K.'nun 134. maddesi gercğince boşanmalarına, tarafla- nn müşterek çocukları 26.6.1991 d.lu Necati Ismail Acar'ın velaye- tinin davacı anneye verihnesine, velayetı davacı anneye venlen kücük ile davalı babanın her ayın ikinci ve son cumartesi gunu sabah saat 9'dan ertesi günü saat 17.'ye kadar, dini bayram günlerınin ikinci günu sabah saat 9'dan ertesi günu saat 17'ye kadar ve taraflann ayrı şehırlerde oturmalaıı halinde temmuz ayı boyunca şahsi ilişkilerinin sağlanmasına karar verildiğı ve 22 sokak No: 25/5 Guzelyalı İzmir adresinde oturduğu büdirilen Muhterem Acar'a kararın ılanen teb- \\\ edilmesine karar venldığınden davalı Muhterem Acar'ın kararın yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde temyiz etme hakkının bulunduğu, aksı takdirde kararın kesinleşeceği tebligat yerine geç- mek Uzere ılan olunur. Basın: -45806 İLAN KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 992/584-866 Davacısı Karşıyaka Belediye Başkanlığı, davalısı Yako Eskinazi ile M. A/alto aleyhine ikame olunan 2942 S.K.'nın 17. maddesine göre temsil davasında davalılara ılanen tebligat yapılmış olup aşağıda hü- küm ozeti yaalı karann gazetede Uan edilerek ilandan itibaren 15 gün icerisinde tem>iz etmedikleri takdirde kararın kesinleştırilmesine karar verileceği hususu ilan olunur, KARAR 11-Karşıyaka Alaybey Mah. 931 sayfa, 12 pafta, 44 ada 27 parselde kayıtlı Salaman oğlu Yako Eskinazi 1/2, Merkado oğlu M. Azalto 1/2 (adlanna kayıtlı hisseler üzerindeki) davalılar adına olan ka>ıtların 2942 sayılı kanunun 17. maddesine gore iptali ile da- vacı adına tapuda tesciline, harcın mahsubuna, davacımn yaptığı mas- raflarm uzerinde bırakılmasına Yargıtay yolu açık olmak uzere davacı vekılinin >üzüne karşı davahların yokluklannda alenen tefhım olun- du. 10.11.992. Ilan olunur. 23.11.1992 İLANEN TEBLİGAT BURSA İKİNCİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Dosya No: 1992/5530 Alacakh: Kaynar Tic. tsmail Kaynar Vek. Av. Müfit Çetindülger Adüye karşısı Basaran Işh. K: 2 BURSA Borçlu: Münir Sağlam - 19 Mayıs Mh.'si, Talimhane Cad.'si No: 38-SAMSUN Yukanda adı yazılı alacakh tarafından (121.717.000.-) TL ve mas- raflannın tahsili zımnında aleyhinizde ıcra takibi yapılmış, adresiniz meçhul kaldığından ödeme emrinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Karar gereğince, yukanda yazüı borç ve masraflarını işbu gazete- nin neşri tarihinden itibaren (30) gün içinde ödemeniz, takip daya- nağı senet kambiyo senedi niteliğini haiz değilse, keza takip dayanağı senet altındaki ımza size ait olmadığı iddiasında iseniz (25) gün için- de açıkça bir dilekçe ile Tetkik Mercii Hâkımliği'ne bildirmeniz, ak- si takdirde kambiyo seriedindeki imzarun sizden sadır olmuş sayüacağı, imzanızı haksız yere inkar ederseniz senede davalı takip konusu ala- cağın % 10'u oranında para cezasına mahkûm edileceğiniz, borçlu ol- madığınız veya borcun itfa veya imhal edildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı hakkında veya yetki itirazımz varsa bunu sebepleri ile birlikte (25) gün içinde Tetkik Mercii Hâkimliği'ne bir dilekçe ile bıldirerek Tetkik Mercii'nden itirazıruzın kabulune dair bir karar ge- tirmedığiniz takdirde cebri icraya devam olunacağı ödeme emri yeri- ne kaım olmak uzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 45747 İLAN BURSA ASLİYE 1. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1992/683 Davacı Fadime Karakaya tarafından davalı lrfan Karakaya aley- hine açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda: Davalı lrfan Karakaya'nın adresi tüm aramalara rağmen tespit edi- lemediğinden, dunışma gününün gazete yolu ile tebliğine karar ve- rildiğinden; davahmn 8.12.1992 günü saat 9.00'da mahkememiz duruşma salonunda hazır bulunması ya da kendisini bir vekille tem- sil ettirmesi, aksi takdirde davanın yokluğunda devam edeceği ve hük- mün dahi yokluğunda verileceği ve buna göre işlem yapılacağı hususu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 16.11.1992 Basın: 45748 ANKARA (AA) - İçişleri Ba- kanhğı 1970, yıhndan itibaren çeşitb gerekçelerle toplatılan ses kaseti, video bant ve sinema fılm arşivini Kültür Bakanhğı'- na devretü. İçinde 33 adet Yıl- maz Güney'in yasakb filmleri- nin de bulunduğu kopya arşiv, önümüzdeki aylarda Kültür Bakanhğı'nca teşhir edilecek. İçişleri Bakanhğı. arşivinde bulunan çeşitli gerekçelerle top- latılan yerb ve yabana fihnlerin kopyalannı Kültür Bakanbğı- na devretti. Ancak filmlerin asıllannın akıbeti konusunda her iki bakanhkta da herhangi bir bilgi obnadığı öğrenildi. İçişleri Bakanhğı'nın fılm, vi- deo bant ve ses kasetlerini 1990 yıhndan itibaren gerekçeh dos- yalan ile birlikte Kültür Bakan- lığı'na aşamab olarak devretti- ği, devir işleminin bu yıl tamamlandığı bildirildi. Kültür Bakanhğı, aldığı tüm mater>'al- leri katologlayarak Atatürk Kültür Merkezi'nde teşhir ede- cek. Hangi gerekçeler? İçişleri Bakanhğı'nın 1970 yı- hndan itibaren sansür, porno ve yasak gerekçeleriyle toplattı- ğj 292 fılm, 10 binin üzerinde video bant ve 30 bine yakın ses kasetinden isteyen araştırmacı- lar da yararlanabilecek. Bu arada Yıhnaz Güney'in yasaklanan 33 fıbninin adlan şöyle: Korkusuzlar, Canh Hedef, Kan Akacak, Şeytan Kayalan, Toros Kartalı, Ölümüne, Asıla- cak Adam. Hudutlann Kanu- nu. Endişe. Sürü, Arkadaş, Ağıt, Yedi Dağın Aslanı. As- lanlann Dönüşü. Sonuna Ka- dar. Çifte Yürekli, Eşkjya Çel- ladı. Bana Kurşun İşlemez, Çirkin Kral, Izın, Piyade Os- man. Kovboy Ab. Çirkin ve Gesur, Kozanoğlu, Eşref Pasa- b^ Silah ve Kanun, Bin Defa Olürüm. Yedi Belalı Adam, Kı- zıbrmak, Acı, Baba, Seyithan ve Umutsuzlar. Porno filmler İçişleri Bakanbğı'nın porno gerekçesiyle arşivine topladığı filmler de şunlar: Ya Şundadır Ya Bunda, Öl Seve Seve, Zora Diye Biri, Yazı mı Tura mı. Skandal. Kadının Bilmedıği, Lekeb Güneş, Fım- na Adam, Dünü Unutma, İt Dalaşı. Seks Raporu, Gehnlik- siz Gebn ve Kamçıh Kadın. Şevket Yılmaz'a istifa ni hatırlatan Nurettin Sözen, her kış kaldınlan Kabataş- Büyükada hattına bu kez sefer konulduğunu ifade etti. Sözen, buna göre, cumartesı- pazar günleri dışmda saat 07. 35'te Büyükada'dan Kaba- taş'a, saat 18.00'de de Kaba- taş'tan Büyükada'ya deniz otobüsü seferi yapılacağını bil- dirdi. Başkan Sözen, Karaköy- Beypğlu arasında çahşan.Tünel ile İstiklal Caddesi'nde yolcu taşıyan tramvay seferlerinin de kışın aksatılmadan sürdürüle- ceğini sözlerine ekledi. • Baştarafı 1. Sayfada naklar. çar- şamba günü bıraraya gelerek ortak hstelerini hazırlayacak olan 25 sendikanın, adaylann belirlenmesi sırasında anlaşa- mayacaklannı savunarak "Şev- ket Bey görevinin başında ve aday oİacak" dediler. Yılmaz'- ın "Değişim grubunun" ortak Iiste çıkartamayacağı görüşün- de olduğu ve bu grubun 2 aralık toplanüsından sonra kesin ka- iannı vereceği behrtihyor. De- ğişim grubunun sözcüsü Harb- Iş Sendikası Genel Başkanı İz- zet Çetin. Yılmazın Türk-İş'te bir değişim zorunluluğu oldu- ğunu görerek, kendiliğinden adaybktan vazgecmesi gerekti- ğini savundu. Çetin. perşembe günü kamuoyuna sunulacak aday listesiyle birükte, "Deği- şim Grubu"nun ılke ve progra- mının da açıklanacağmı ve bu program üzerinde teknik çahş- malann sürmekte olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı: "Programın ana hatlan üzerin- de uzlaşma sağlandı. Öncelıkle. sendikalar. hükümetlerden ba- ğımsız hale gelmeli. Mevcut hükümete vaatlerini yerine ge>- tirmesi için kısa bir süre tanın- mah, bu süre içinde vaatlerini yerine getırmemesi halinde, ANAP döneminde verilenden daha aktif bir mücadele veril- meli. İş güvencesı konusunda. Başbakan Demirel 'Bu bizim programımızda yok' derken, Çahşma Bakam 'Bu tasanyı çı- kartacağrz' diyor. Tasannın çıkması için sendikalann bas- tırması gerekir. Taşeronlaşma, sözleşmeh personel, işten çı- kartmalar konusunda. işçilerin çıkarlan doğrultusunda müca- de verecek bir Türk-İş oluştur- mak istiyoruz. Kamu işveren sendikalan mutlaka kapaülma- hdır. Koah'syonu oluşturan her iki partinin de bu konuda çok açık sözleri var. Bu sendikalar kapıtlmazsa. önümüzdeki dö- nem yapılacak kamu sözleşme- lerinde. kamu işveren sendika- lannı kesinlikle muhatap almayacağız." "Değişim grubu"nun ortak bsteyi belirlemek üzere çarşam- ba günü Kızücahamam Çam Otel'de yapacağı toplantı önce- si sosyal demokrat sendikalann da kendi aralannda toplanarak isimler üzerinde çabşacağı öğ- renildi. Türk-İş yönetimine adaybk- lannı koyacaklar arasında, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, De- mıryol-İş Başkanı Enver To- çoğlu, Yol-lş başkanı Bayram Meral'in adlan geciyor. Sosyal demokrat sendikalar arasında ise. Genel Maden-İş Başkanı Şemsi Denizer'in, Türk-Iş genel sekreterliğine. Tanm-İş Başkanı Sabn üzdeş ın de genel eğıüm sekreterhğine aday olacağı be- brlıhyor. Sosyal demokrat ka- nat içinde Türk-İş^ genel baş- kanlığı için Petrol-Iş Sendikası Başkanı Münir Ceylan ve Bele- diye-İş Başkanı Fuat Alan'ın isimleri geciyor. Türk-lş içinde sağ kanatta yer alan Dok Gemi-İş Sendika- sı Genel Başkanı Nazım 1 ur da değişik dünya görüslerine sahip 25 sendikanın biraı. ebnesi- ni "Biz artık sağa. solcu, fut- bolcu değiliz" diye açıkladı. Nazım Tur. sedikalann en bü- yük zaran. ideolojik saplantüa- nnı ön plana çıkartarak. işçılen ve işçiliği ikinci plana atmala- nndan gördüklerini belirterek şöyle konuştu: "Türk-İş'i bu- günkü âtıl durumda bırakan- lar. bugüne kadar sendikalann birbirine sağa, solcu diye bak- malannı yönlendirdi. Ben Şev- ket Yılmaz'ı 10 yıldır destekle- dim. Artık 68 yaşına gelmiş. Başkana çok açık söyledim. 'Tabandan ta\ana herkes deği- şikbğe ihtiyaç duyuyor. Artık ısrarcı olmayın' dedim. Biz ar- tık sağa, solcu, futboku değiliz. 25 sendika biraraya gebniş, bu iş bitmiştir. Yılmaz, deklaras- yona imza atanlar, bste çıkartı- brken aynlacaklar diye bekli- yor. Listede biraraya gelemeye- rek ıpleri koparacağız diye bekleniyor. Biz biraraya gele- rek 5 kışibk listeyi yapacağız. Eğer biz Iiste çıkartırsak. ikinci bir Iiste çıkmaz. Türk-İş yöneti- minin artık care obnadığı yö- nünde hem sağda hem solda aynı görüş ortaya çıku. Bu işin sağcısı, solcusu yok. Pazartesi günü Demiryol-İş Sendikası'- nda bir toplantı yaptık ve siyasi düşüncelerimizi bu işin dışında tutacağız dedik. Çünkü bunda hepimizin zaran söz konusu. Ertesi gün ortak deklerasyonu açıkladık." Değişim grubunun basın açıklaması yapuğı gün, "Bu deklarasyonun alüna ben de ımza atanm. Türk-Iş'te parça- lanma söz konusu değildır" di- yen Şevket Yıhnaz'a yakın kaynaklar." Değişim grubu'- nun orta bste çıkartamayacağı- nı savunarak, Yılmaz'ın baş- kanbğa yeniden aday olacagmı bebrtiyorlar. Bu arada Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yılmaz Anadolu Ajansı'na verdiği de- meçte. seçim kazanmak için Türk-İş'i karalamanın doğru olmadığını savunarak, Türk-İş Mali Sekreteri Enver Toçoglu'- nun SSK yönetim kurulu üyeli- ğinden bakanlık tarafından görevden ahnmasından sonra muhalefet gnıbu oluşturduğu- nu söyledi. AKSARAY ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1992/521 Davacı Eyüp Üstünta} tarafından davalı Haydar Çelebi aleyhine ikame olunan çek iptali davasında: Çek hamili davacı Eyüp Üstüntaş tarafından Aksaray Etibank şu- besine ait 15.9.1992 ödeme tarihli 9.000.000 lira bedelli AL 0247014 seri nolu çekin kaybolduğu bildirilmiş olmakla, çeki elinde bulun- duranlann üç ayhk süre icerisinde mahkememize müracaat etmele- ri, aksi takdirde çekin kaybolduğunun tespiti ile iptaline karar verileceği Uan olunur. 6.11.1992 Basın: 51723 Matematik ve Kimya dersleri verilir Tel:3253856 İNGtLTERE'de İNGİLİZCE: AU-PAlR'lere Ir.giltere'de tom güvence veren yılların Au-Poir Acentası DERİN Tel: 9-1/25* 53 42-261 43 87
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle