Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DKASIM1992ÇUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
PENCERE• Baştarafi 2. Sayfada
toplumu düzeni, doğadaki hammaddeleri korkunç bir
hızla tüketerek; ama endüstri atıklarını aynı hızda tüke-
temeyerek gezegenimizi kirletip zehirlerken gelecek
kuşakların yaşamını şimdiden karartıyor, insanlık tarihi-
nin belki de en büyük cinayetini işliyor.Neoliberalizmin
dayattığı çılgınca tüketim, tek sözcükle savurganlık de-
mek!.. Hiçbir planı ve düzenlemeyi içermeden serbest
piyasa cangılına insanlığı teslim eden bu düzen, sosya-
lizmin sağladığı her türlü olanağı dışlayan vahşi kapita-
lizmden başka bir şey değil...
llcüncü Dünya ülkeleri, bu gidişe 'dur' diyecek akıl ve
bilinç düzeyine daha ulaşamadı...
Elbet bir gün ulaşacak..
Ne zaman?
• Belki yann, belki yarından da yakın' bir zamanda.
hem mağrıptan hem maşrıktan doğacak güneş...
GUNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
M Baştarafi 1. Sayfada
Beklentiler boşa çıkıyor. Elbette partilerden kimi elestı-
riler geliyor ama; genelde hiçbirı demokratikleşmeyi
engelleytci nitelikte değıl. Tersine, demokratikleşmenin
CMUK'tan daha ileri aşamalara ulaşmasını isteyen. sahk
veren konuşmalaryapılıyor.
Ûrneğin, Refah Partisi sözcüsü, CMUKuyeterli görmü-
yor, 'eksik ve az buluyor."
Meclis'te sergılenen bu birlikteliği kuşkusuz, bir ağabe-
ye ya da çanı gitmiş kayası kalmamış tepelere hizmet
vermeye çalışan kımileri -örneğin Yusuf Bozkurt Özal-
bozmaya, yozlaştırmaya çalışıyor.
Biraderin engelleyici çabaları boşa çıkıyor. Meclis'te
temsıl otunan RP. ANAP, DYP. SHP ve CHP. olumlu oy
kullanıyor
TBMM'yi yerli yersiz, sürekli eleştirmeyi meslek edı-
nen basının büyük bölumü, ne yazık kı demokratikleşme-
nin ilk ana hedefı olan CMUK'un kabulünü dünkü sayıla-
rında ya hiç göstermiyorlar ya da çok ufaltarak. adeta
gözden kaçırmak isteyen bir umursamazlıkla duyuruyor-
lar.
Büyük basının büyük bölümünün demokratikleşmeye,
demokratik düzene ne denli önem verdığı böylece somut
biçimde bir kez daha ortaya çıkıyor.
Gazetelerin dünkü yüzü. yazıp çizdikleri demokratik-
leşme oykülerınin inandırıcı olmaktan uzak, bir masal ni-
teliği taşıdığını kanıtlıyor.
Tabıi, önceki gün ve dün, kötü haber taşıyıcılar meslekle-
rini ıcradan gerı durmadılar Çiçeği burnundaki yasa-
nın, Çankaya'dan yine veto yiyeceğini yaymaya, kimi
kafalara yerleştirmeye uğraşıyorlar
Başbakan Demirel'e, CMUK'un Çankaya'dan geri dö-
nebileceğine değinen soru, işte bu nedenle yöneltiliyor.
iktidar adına, demokratikleşmeyi ateşleyen Meclis adına
Demirel. "Birdaha çıkarınz"dernekzorunda kalıyor.
Birader Yusuf Bozkurt'un engelleme çabaları, Çan-
kaya'dan bir duyum mu acaba?
Çankaya, yasayı hangi gerekçeye dayanarak veto ede-
cek? İlk vetosuna dayanak olan düzenlemeler yeni yasa-
da uygulanmış. Daha ne istiyor?
Haaa, bu ıktıdar by-passlar çıkararak ya da çıkarma
hazırlığına girerek benımle inatlaşjyoc rnantığına sıöınn
yor ve duygusal dürtülerle yasayı Meclis'e tekrar gönder-
meyi düşlüyorsa, bu sonuç siyasal olmaktan çok, sağlık-
sal bir durum arzediyor demektir.
Kimi kulislerdeki artdüşüncelere karşın, şimdi, demok-
ratikleşme sürecine yeni bir canlılık geldi. CMUK'tan son-
ra, Insan Hakları Bakanlığı'ndan başlayarak, çocuk
mahkemeleri, çocuk hakları, ILO anlaşmaları gibi demok-
ratikleşmenin parçaları olan önemli öğelerin peyderpey
Meclis'ten geçeceğini gösteren işaretler alınıyor.
Olayın latif yanları da var: Kimi parti sözcüleri geçmişe
değiniyor, CMUK'taki hükümler nedeniyle karakoldan
hapishaneye dekçeşitli kademelerde çekilen ıstırabı dile
getiriyorlar.
Başbakan Demirel, yanında oturan bakanlara, "Bu
çarklardan geçmiş. hapishanelere girmiş epey insanımız
var Meclisimiz'de. Baksanıza sözculerin hemen hepsi
karşılaştıklan kötü muame/eden, hapishanedeki çileden
şikayetçi" diyor.
Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan. araya giriyor: "Bir,
bizim içimizde yok." Demirelin, kahkahalara yol açan
yanıtı şu: "Amma da yaptın Köksal. Hapishaneden geç-
miş biri içimizde, yanında oturuyor!"
Bir Zincirbozan, bir Hamzakoy serüvenini anımsaüyor.
Başbakan uzun, yorucu çabalardan sonra varılan so-
nucu tek cümleyle yorumluyor: "Artık hiç kimse bize
CMUK'u çıkaramadınız veya geç kaldmız diyemez!"
Oysa, CMUK ile yolun sonuna gelmedik.
Demokratikleşme maratonu sürüyor.
HAVADURUMU TURKIYE'DE DUNYADA
llleteorolojı Genel Mü-
durluğu nden alınan bılgı-
ye gore bütun bolgelen-
mız parçalı veçok buluttu
Marmara, Ege Akdenız
lc Anadolu Batı ve Oria
Karadenız ile Doğu ve
Guneydoğu Anadolu nun
batısı yağmur yer yer sa-
ğanak ve gokgurültulu
sağanak yağışlı gececek Havasıcaklığı bıraz azalacak. Ruzgar. güney vedoğu
yön erden orta kuvvette yer yer kuvveMı olarak esecek Denızlenmzde rûzgar.
Marmara ve Karadenız de gundoğusu ve kesısleme Kuzey Ege'de kıble ve ke-
sısleme, otekı denızlenmızde kıble ve lodostan 3-5, Ege ve Akdemzde 6, açıkla-
rında yer yer 7 kuvvetıride saatte 10-21 Ege ve Akdenız de 27, açıklarında yer
yer 33 denız m.lı hızla esecek Van Golu'nde hava parçalı ve az tHjiutlu geçecek.
Adana
Afyon
Agn
Ankara
Antatya
Aydm
Bursa
Çanakkale
Oıyartatar
Edırne
Erzunjm
Eskışehır
Istanbul
Izmır
Kars
Konya
Samsuri
Trabzon
Zonguldak
Y 19' 12"
Y 5" 10*
B 12* -4°
Y «T 3°
Y 18' 10"
Y ir 12*
Y 14° T
Y 17" 8"
B 14" -1"
Y 12' 6'
B 8
1
-6"
Y 10" •» 4"
Y 13° T
Y 18" 14'
B 9° -4"
Y 12
S
3"
Y 19
S
12"
B 16' 9"
Y 14" 8'
tonsteraam
Amman
Atına
Bağdat
Brttsel
Cenevre
Frankturt
Letkoşa
s_ı_wg
Londra
Madrıd
Mılano
MosKova
MCnıh
Pars
Prag
Rıyad
Roma
Vıyana
B
B
Y
B
B
Y
Y
Y
K
Y
A
B
B
Y
B
Y
A
B
Y
7"
24*
ir
24'
7*
y
6'
20"
3"
10"
14"
12"
0"
61
8"
5"
2ff
17°
6"
-Q: K'k Wutlu , , tertı A-açık B-buiutlu G-gûneşi- K-karlı S-sısl; Y-yağmurlu
OLAYLARIN K. Irak'taki zırhh birlikler dönüyor
ARDCNDAKÎ
GERÇEK
ERGLN AKSOY
• Baştarafi 1. Sayfada
ve değişiklikterı içeren yasa ta-
sarısı çeşiıli direniş ve engelleme
süreçlerinden geçerek sdnunda
yasalaştı.
Eleşıirilecek yanları olsa bile
işkenceyi önleyebilecek boyutla-'
n da içerdiği kesin olan bu yasa,
sanki Türkive 'de değil, bir başka
ulkede çıkarılmıştır; basınunız
olaya o denli u:aktır.
Oysa 12 Eylül'den sonra bu
iilkede yüz binlerce kişi işkence
tezgâhindan geçmistir. Yargıre-
formundan sonra sorusturmanaı
her aşamasmda sanık avukatıyia
görüşebilecek, sorgv süresinde
avukaı bulundurma ve avukatla-
rtndan hukuki yardım isteme
hakları engellenemeyecek... Bu
ve buna benzer maddelerin anla-
muıı algılamak için ille de insan-
larm iskenceden geçmiş olmaları
mı gerekiyor? Işkenceye karşı
vargı reformuna bunca uzak ka-
lınabilmesinin gerekçesi nedir?
Duyarsızlık mû Yoksa msan
hakları ve temel özgürlükler,
toplumda çoğunluğu ilgilendir-
mivor mu?
Basmımız bu konuda iyi bir sı-
nav vermemiştir; ama dıs basınm
olaya bizden daha çok ilgi duya-
cağını sanıyoruz. Çünkü Tür-
kiye 'de yaşanan işkence olayla-
rına, ne yazık ki dış dünya bizim
iç dûnyamızdan daha çok eğil-
miştir.
Demokrasi. insan hakları, te-
mel özgürlükler. ancak bizün
onları istediğimiz ölçüde hayata
geçirilebilir. Vlkemizin bu alan-
da gecikmesinin nedeni, başka-
ları değil, btiz. Bu gerçek, bir
kez daha ortaya çıktı. Ancak bi-
linmesi gereken şudur ki çağ at-
lamak (ya da çağa veıişmek)
yalnız yollar, köprüler, gökde-
lenlerle gerçekleşemez. Onlar,
Ortaçağ düzeninde yaşayan ço-
ğu petrol ülkesinde de var. Çağ-
daslaşmak, ınsan hakları ve
temel özgürlükleh benimseyen
bir yaşam biçimhle eşanlamlı-
dır. • • •
32, Gün rçin
• Baştarafi l. Sayfada Orge-
neral Güreş. hafta başında
vavımlanan 32. Gün progra-
mında yer alan PKK lideri
Abdullah Öcalan'ın kardeşi
Osman Öcalarfla >apılan söy-
leşinin "tek yanlı olduğu ve kar-
şıi görüşlere yer verilmediği"
gerekçesiyle suç duyurusunda
bulundu. Orgeneral Güreş, a>-
nca Adalet Bakanlığı'na gön-
derdiği başvuruda, konunun
mahkemeye intikalini de istedi.
Orgeneral Güreş. bu konuda
Cumhuriyet muhabirinin soru-
suna. "Evet. mahkemeye veril-
mesini istedim" yanıtını verdi.
HABl R/ŞIRNAK - Kuzey
Irukuki PKK kamplanna yö-
nelık harekâtı tamamlayan
Tiırk Sılahlı Kuvvetleri'nebağlı
birliklerin çekilme işlemi sürü-
vor. Birliklcnn bü\ük bölümü
H.ıbur sınır kapısından Tür-
kiye'ye gıriş yaparken. özellikle
/ırhlı birliklerin olası bir PKK
saldınsına hcdef olmaması ıçin
Habur'dan Cizre"ve uzanan >ol
boyunca genış güvenlik önlem-
lcri alınıyor.
Kuzey lrak"ıa Z^ıho ve Haf-
uınin bölgesınde PKK militan-
larına karşı yürütülen harekâia
kalılan zırhîı birliklerin büyük
bir bölümü Türkiye'ye döndü.
Habursınır kapısından girişya-
pan Tatvan 6. Zırhlı Tugay
Komulanlığı'na bağlı tanklar.
Cizre ve Şırnak'ta konuşlandı-
rılıyor. Kuzey lrak"ta az sayıda
kalan zırhlı birliklerin de kısa
bir süre sonra lamamen cekile-
ceklen bildirildi. Ancak çekılen
bu birliklerin Şırnak bölgesınde
uuulacaklan öğrenildi. Geri
döncn birliklerin olası bir PKK
*ıldnnsına uğramaması için
Ci/ro <Jcn Nusdvbin'e uzanan
\ol boyunca geniş giivenlik ön-
İemleri alındı. Zırhlı birlikler
panzerlenn korumasında L'ızre
Keşif Taburu'na getiriliyor.
Avrupa Parlamentosu
AA'nın Strasbourg kaynakh
haberine görc. Avrupa Parla-
mentosu dün kabul etıiği bir
karar tasansı ile Türkiye"ye
"Kuzey lrak"ta sürdürdüğü
operasyonlara son vermesi ve
askerterini çekmesi" çağnsında
bulundu. Sosyalisi Grup adına
İngliz Parlamenter Slanley Ne-
wens"m Kuzey Irak"takı durum
ile ilgili olarak hazırladığı karar
lasansı Avrupa Parlamentosu"-
nda kabul edildi. Kararda,
Türk yetkililerine ve bölücü
PKK terörisılerine çauşmala-
nn durdurulması yolunda çağ-
nda bulunuluyor ve Kürt sonı-
nuna banşçı yolla çözüm
bulunması isteniyor.Avrupa
Parlamentosu. kabul edilen ka-
rar tasansının bir ekinin Türk
hükümetine ve bütün Kürt
gruplannm temsilcilerine gon-
derilmesini kararlaştırdı.
Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Eşref Bitlis, Iraklı
Kürt liderler Mesut Barzani ve
Celal Talabani ile ikinci loplan-
tısıru dun Şemdınlı'de yaptı.
Orgeneral Bitlis. Suriye'den
İran sınınna kadar hiçbir
PKKlının faaliyeti kalmaya-
cak şekilde bir kontrol sistemi
kurmaya karar verildiğini söy-
ledı.
Orgeneral Bitlis dün saat 08.
00'de hehkopterle Van'dan
Şemdinli"ye geldi. Jandarma
Asayiş Komutanı Korgeneral
Necati Özgen ve diğer yetkilile-
rin de hazır bulunduğu toplantı
09.30"da başladı ve 2.5 saat sür-
dü. Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Bitlis, toplantıda
Barzani, Talabani ve yardımcı-
lanyla öncelikle operasyonun
sonucunu değerlendirdiklerini
söyledi.
Bölgede alınacak önlemler
konusunda tam bir mutabaka-
ta vardıklannı kaydeden Orge-
neral Bitlis. "Bu tedbirler içinde
karakollann kurulması, koor-
dinasyon. irtibat, peşmerge
kuvvetlerinin emir-komuta sis-
temi de yer alıyor. Bunun yanı-
sıra, koordinasyon timi ve
mutabakat içerisinde bulun-
maktadır. Bunlar derhal ger-
çekleştirilecek" dedi.
Devlet IstanbuPda zaafiçinde
• Baştarafi 1. Sayfada
bul'un bırden çok ile aynlarak
\öneiılmesınin. kentin sorunla-
nnı daha da içınden çıkılmaz
bir hale getireceğı vurgulanan
raporda, valinin seçımle gelme-
sinın, kendisine "federe devle-
tin devlet başkanı hüviyeti
ka/andıracağı" görüşüyle karşı
çıkıldı. Raporda; belediye baş-
kanı vc belediye meclisinin refe-
randumla işbaşından uzaklaştı-
nlması yolunun açılması isten-
dı.
Raporda, emniyet ve asayişle
ılgılı bölü.Tide. İstanbul'un ka-
yıtlara geçmiş 300 bın sabıkah-
sıyla, çoğunluğu aşın sol. âyrı
1
lıkçı ve aşın sağ eylemci olmak
Ü7cre bilinen 18 terör örgütüy-
le. bııgün bile kentin güvenlik
açısından büyük bir sorunla
karşı karşıya olduğu kaydedile-
rck, güvenlik güçlerinin örgüt-
lenmc biçimi. teknik donanımı
vc personelinin niteliğiyle emni-
yet vc asayışi istenilen düzeyde
saglamanın hemen hemen ola-
naksızhğına dikkat çekildi.
Rdporun bu bölümûnde. önce-
kı gıın TBMM Gcncl Kuru-
UfiKİjn gcçen Ccza Muhake-
mclcri L.'sulü Kanunu"nda
(CMUK) yapılan değişiklikler
kastedilerek, " ilk tahkikat ve
sorgulama ile ilgili yasa tasan-
lan kanunlaştıktan sonra emni-
yet ve asayişin sağlanması daha
da olanaksız hale gelecektir"
görüşü ileri sürüldü.
İstanbul'da bugün faaliyet
gösteren terör örgütlerinin işle-
diği cinayetlerin faillerinin bu-
lunamadığı ve adalet mekaniz-
masınm hızlı çahşamaması
nedeniyle bir kısım kişilerin ala-
caklannı çek-senet matyası adı
verilen zorbalar kanalıyla alma
yolunu seçtiği kaydedilen ra-
porda şöyle denildı:
" Devletin ıç güvenlik güçleri
ve adalet mekanLzması. yukan-
da belirtilen zorbalara karşı
adeta elleri kollan bağlı durum-
dadır. Bu zorbalann işledikleri
birçok suç. emniyete ve adliye-
ye intıkal dahi etmemektedir.
Kısaca söylemek gerekirse. İs-
tanbul'da halk kendini güvende
hıssetmediğı gibi, belirtilen zor-
balann korkusundan hak ara-
mak için adalet mercilerine
başvuruda dahi bulunmamak-
tadır İç güvenlik güçlerimn bi-
rinci görevlerinin suç işlemeyi
önlemek olduğu dikkate alınır-
sa yukandaki tablo karşısında
İstanbul'da emniyet ve asayişin
bir sorun olarak hangi boyuüa-
ra ulaştıiâ daha iyi anlaşılır."
Raporda. emlakçı adı altında
faaliyet gösteren ve gecekondu
mafyası adıyla anılan kişilerin.
kamuya. hatta özel kişilere ait
arazileri parselleyip sattığı ve
büyük çıkarlann sağlandığı
vurgulanarak. "belirtilen ör-
neklere benzer birçok alanda
mafya adıyla anılan zorbahğa
dayalı çıkar gruplan kendileri-
nin koyduğu kurallar çerçeve-
sinde faaliyetlerini sürdürmek-
tedirler" görüşüne yer verildi.
Raporun İstanbul'da genel
idare ve yerel yönetimlerle ilgili
bölümûnde de, şu değerlendir-
meler dikkat çekici:
-İstanbul'u tek il olarak ko-
rumak ğerekir. Genel idare ve
yerel yönetimlerde yapılacak
yeni düzenleme ve yapılanma,
bu bütünlük içinde ele ahnmalı-
dır. Zira İstanbul'un sorunlan
bütün kent için genel.ve bütün
oturanları için ortak sorunlar-
dır. İstanbul'u birden çok ile
ayırmak, kentin sorunlannı da-
ha karmaşık ve içinden çıkıl-
maz bir duruma getirmekten.
bürokrasiyi çoğallmaktan baş-
ka sonuç getirmez.
-Vali özel yetkilerle donatıl-
malı. ilde genel idarenin ve yerel
yönetimlenn yapacağı büyük
çaplı yatınmlar için sağlanacak
devlet desteği ancak valinin
olumlu görüşü alındıktan sonra
yapılmalıdır. Valinin kazana-
cağı bu çok önemli fonksiyon-
lannı dünyadakı ve ülkedeki
gelişmelere uygun olarak yürü-
tcbılmcM ıçın dallannda uz-
manbşmış kişilcrdcn oluşmuş
bir okıplc yapabılnıcsi ıçın gc-
rekli \UMII düzenlemeler yapıl-
nı.ıİKİır
- İstanbul'a vali. bugün oldu-
ğu gibi yine atama ile gelmelı.
ancak. ilin önemi nedeniyle böl-
ge valisi atamasındaki benzer
koşullar aranmah ve devletin
bazı danışma kurullannın gö-
rüşlen alınmalıdır. Valinin se-
çimle gelmesi halinde devleti
temsil edebileceği görüşü, tüm
mantık zorlamalanna ragmen,
evrensel kamu yönetimi bili-
miyle taban tabana zıttır.
Halkın deneti-
me kalılmasını sağlamak, yerel
yönetimlerin denetiminin en et-
kili yoludur. Bu amaçla bir se-
çim bölgesindeki halkın sapta-
nacak belli bir oranı belediye-
sinden memnun olmadığını ilçe
seçim kuruluna vereceği imza-
lanyîa ortaya koyarsa, referan-
dum yoluyla belediye başkan
ve meclisini işbaşından uzaklaş-
tırabilme yolu açılmalıdır.
GÖZLEM UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
• •
Bir cumhurbaşkanı, oglunun ticari işleri için bir şirkete
herkesin gözü önünde ve açıkça öneride bulunuyorsa o
ülkede "serbest piyasa ekonomisi" işliyor demektir!
Pazarlama için "bizim Ete ile" görüşsünler, reklam iş-
leri için de "bizim Ahmet'in Kanal 6"s\ var, reklamlar da
"Kanal 6"da yayımlanır, gelir ortaklığı için de "Bizim
Korkut" emrinıze hazır.
Cumhurbaşkanımız, "tarafsız" olduğundan Efe'yetanı-
dığı iş olanaklarını ailesinin öteki seçkin üyelerine de
sağlayacaktır.
Özal'ın büyük bir ekonomist, büyük bir siyasetçi oldu-
ğu kadar hünerli bir "pazarlama uzmanı" olduğu da an-
laş)lıyor.
Özal aile şirketi serbest piyasanın vazgeçilmez unsu-
rudur.
• • •
Dünkü yazımıza konu olan TESAK ile ilgili yeni bilgileri
deyansıtalım:
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü,
bazı bakanların karşı çıktıkları, kısa adıyla TESAK olarak
anılan "Türkiye Ekonomik ve Sosyal Araştırma Kurumu
Kuruluş Kanunu'nu, yapılan eleştirilerın ışığında bazı
değişiklikler ile yeniden Bakanlar Kurulu'na sundu.
Bakalım bu kuruluş "idari, mali ve bilimsel özerkliğe"
sahip bir kuruluş olarak mı doğacak?
Sorun bu...
• • •
Pazar günkü yazımızda "Alarko Holding'Yönetim Ku-
rulu Başkanı Ishak Alaton'un "İSKİ'yi satın almak istedi-
ğ/ne"değinmiş, İGDAŞ'ındasatılmasınailişkinbazıgiri-
şimleri eleştirmiştik.
Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen,
İGDAŞıniçinedüştüğü mali sorunlar konusunda ayrıntılı
bilgi verdi; bu sorunların çözülmesi için yaptıkları giri-
şimlerden söz etti ve sonuç olarak "İSKİ'yi satmayacak-
larmı "söyledi.
"Istanbul Su ve Kanalizasyon Idaresi" Genel Müdürü
Ergun Göknel de bir açıklama yollayarak özelleştirme
sorunu konusunda şu bilgileri verdi. Göknel'in açıklama-
sını özetliyoruz:
-(..) İSKİ hiç de mali açıdan zorda olan, zarar eden bir
kuruluş değil. Tam tersine, çok güçlü bir mali yapısı var.
Türkiye'nin önde gelen yatınmcı kuruluşlarından biri.
Belki bu yüzden İSKİ, yatırımcıların ilgisini çekiyor.
Eğer İSKİkamu sağlığını ilgilendiren bu dev yatırımları
yapmasa Türkiye'nin en kûrlı kuruluşlarından biri olur.
Dolayısıyla İSKİ için kâr/zarar oldukça değişik bir kav-
ramdır. ISKİ'nin amacı, kârını arttırmak değil, İstanbul'un
ihtiyacı olan temel yatırımları yapmaktır. Bu açıdan ba-
kıldığında konu, bir yatınmlann finansmanı ve kaynak-
larla yatınmlar arasmdaki denge sorunudur.
(..) Özelleştirme konusu özellikle kamu hizmetlerinde
çok iyi düşünülmesi ve hataya düşmemek için araştırıl-
ması gereken bir konudur.
Bılındiği gibi ozel teşebbüs rantabilite ve kârlılıkla yatı-
rım yapar. Bunlar sistemin sigortasıdır. Buna karşılık
belli risklere girer. Oysa kamu hizmetlerinde rekabet ve
risk ortamı yoktur.
(..) "Özelleştirme" veya doğru adıyla bu şirkete "imti-
yaz" tanındığı takdirde ya mevcut tesisleri kâr getirici
biçimde kullanmak isteyecek ya da en iyi ihtimalle yal-
nızca suya yatırım yapmak isteyecektir Çunkü su yatı-
rımları gelir getirici yatırımlardır. Atıksu ve çevre konu-
"sunda ise doğal olarak yatırım yapmak istemeyecektir.
Su konusunda da mevcut su şebekesinin yenilenmesi,
başta kamu sağlığını korumak için yapılan yatınmdır.
Sağlık gibi su kayıplarını önlemekten daha vazgeçilmez,
değeri ölçülmez bir amacı vardır. Dolayısı ile kamu hiz~
metlerinde özelleştirme konusuna farklı bir gözle bak-
mak gerekir. Yatınmlann inşaatı, tesislerin kurulması ve
hatta bazı hallerde işletilmesi özelleştirilebilir. Bunu İS-
Kİ, zaten başanlı biçimde yapıyor. Ama kent hizmetleh
konusunda politik tercihler ve kamusal sorumluluk içe-
ren bir orgütlenme düzeyi özelleştirilemez. Bu, özelleş-
tirmenin ruhuna da aykındır.
Ergun Göknel, açıklamasının son bölümûnde ISKl'nin
her alanda uzman kuruluşlarla iş yapıp yönettirdiğini,
kamu kuruluşları ve özel kuruluşlar arasmdadüzenleyici
görevi üstlenen bir köprü görevi yaptığını belirterek,
İSKİ'yi satın almak isteyenlerin olayı daha derinlemesi-
ne inceleyerek "neyin özelleştirilip neyin özelleştirile-
meyeceğini" görmeleri gerektiğini yazıyor.
Gerek Sözen'e gerek Göknel'e bu aydınlatıcı açıkla-
maları nedeniyle teşekkür ederim.
• • •
Bir açıklama da 14 kasım günlü yazımızla ilgili:
"20O0'e Doğru" Genel Yayın Yönetmeni Ferit llsever,
18 Şubat 1992 günü öldürülen 2000e Doğru dergisi mu-
habiri Halit Güngen'in katil sanığının PKK'lı değil, "Hiz-
bullahçı" olarak adlandırılan gruptan olduğuna ilişkin
resmi açıklamalar yapıldığını, ancak bu açtklamalarda
da "kanıtlanmaya muhtaç yonler" bulunduğunu bildiri-
yor.
Bolgede ışlenen "faılı mechul cınayetler"\n bir an ön-
ce aydınlatılması hepimizin ortak dileğidir.
Tüm SO'Ü ve sû'unı'crın zt
uze't
rÜKETİCİ
5 E » V / S / ' m i ı
BVZDOLAPLARINDA9İ
BUZDOMBf BtĞEHiH!
Ç ARÇELİK,
TAKSİTURDEN TAKS/T 5EÇİN.'
70 7 Arçelik Fırsotı'nda birbirinden kaliteli Buzdolaplan
kolay taksitlerle. 101 çeşit Arçelık'in benzersiz
fiyatlannı inceleyin.
HEJMffN
RH_ntw
,'so ' * s ;
J5i ırexıowu
40! irafKAHU
450! 7EK*A«Ü GfN5
325 r (« KAfA'
425 T UÇ KAPll'
475 T J«? (TAfa/
005 NF NO FSOST
glSNFNOfllOST
Ltt&MK
2 425 OOC
2 250 OOC
3 225 OOO
3 650 000
4 175 OOC
4 050 OOC
4 350 OOC
5 225 OOC
5 100 OOC
7 9 0 0 OOC
S> 550 OOC
TESLİM
HfhtMt
ff&tf
«_f
MT'oao
519000
589000
«72 000
6S2 000
701000
m ooo
918 000
-
MBC
»TMUİÎ
tomm
7709000
3 633 OOO
t 116 000
fOİOOO
4 5H4 0OO
49J40OC
5 887 000
S 716 OOO
-
-
•. SKINfK
PtŞİNATt
274O0C
367 000
4:6000
475 000
46' 000
496 000
595 000
578 000
-
ıo TAKsrr
ropuM
rtTAT
3 014000
-
4 037 000
4 57» OOO
5 225 OOC
5 07 > OOO
5 45<S 000
0 545 OOO
i 358 000
-
UİUUIOMI
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
I8OT481A5K
JJI Ir
E»:iMPSlf
40 'itf»:>««;
4501 r « JCATO'GEMS
325 r /Kf W)|ı
385 T K( ( « 1
425 T UÇ KAm'
475 ' So (O»HU
goj ,"»f N O fsosr
8'5Nf NOFtt&ST
ARAUK
•____•••_
1 UCTNHC
- OCAK
İAAUK • OCW rPUM
«>»*»T . a T«S(T
ÖT
02
03
04
05
M
07
M
09
10
I I
_ —
3
3
3
3
3
3
3
3
3 r
yf r/utsfr
_-_B_-_----l301 000
280 000
404 000
458 000
523 000
50*000
54*000
655 000
637 000
984 000
184 000
- ŞUBAT
-____—I2 709 000
2 520 000
3 636 000
4 122 000
4 707 000
4 572 000
4914000
5 895 000
5 733 000
8 85<S 000
0 656 000
MART TESLİM
a. Uftrmt ocut - $ _ _ T I E _ M
" 0 1
oa
03
O4
05
0 *
07
M
09
10
I I
J.J
_
J
J
İJ
Û
•J
_
•J
q
njİMAT. ItT-K-T
^ r
235.0O0
218.000
3Î5.OOC
357 000
407 000
3CÖ0OO
425 000
510000
494 000
766 000
921 000
TOHAM
2616000
3 780 000
4 284 000
4 894 000
4 752.000
S 100.000
t 120000
5 952 000
9 ı»2 000
1
î 052 000
KOt
01
02
03
04
OS
06
07
0*
09
10
I I
M. SK(N« ftMAT • MA*J 7HUM
r__
J
3
U
3
J
3
J
J
J
J
•tfHAT . 14 MJCST
HfİHAT
vtj/ualt
••••••195 000
181 000
262 000
297 000
338 000
329 000
353 000
424 000
412000
63*000
765 000
lOfLAM
ftTAI
2 925 000
2715000
3 930 000
4 455 000
5 070 000
4 935 000
5 295 000
6 360 000
6 180 000
9540 000
M 475 000