Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20KASM1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
YURT HABERLERI 13
YENIILLER
BATMAN TcdhmeçMkentBatman deyince akla sadecepetrol gehniyor. Terör ve uzantısı "faili meçhul" cinayetler her saat can alabiliyor
KİMLİKKARTI
• İl nûfusu: 147 bin.
• Toplam nüfus: 350 bin.
• Etnik yapı: Kürt, Arap ve Türk.
• Üçeteri: Beşin. Kozluk, Sason, Gercüş, Hasankeyf.
• Köy sayısı: 247.
• Rakm 1000 m.
• Okuma yazma oranı: Yüzde 90.
^-Ekonomi: Batman Çayı vadisinin Dıcle Vadisi ile
birleşmeden önce genişlediği kesimde yer alan alüvyal
Batman Ovası, ilçenin bitkisel ûrelim yapılan en
önemli alanıdır. İlin en önemli ekonomik etkinliği pet-
rol çıkanmı ve antınrudır. Türkiye'de çıkanlan petro-
lûn büyük bölümünü Batman karşılar. Kırsal kesimdeki temel gecim kaynağı tanmdır.
Batman Ovası'nda en çok buğday, arpa ve pamuk ekilir, mercimek, tütün ve üzüm de
üretilir. Rafineri dışında un. çimento, tuğla. kiremit, teneke fabrikası vardır.
• Belediye: Batman Belediyesı 1955'te kunılmuş. 1959"da kentte imar planı uygula-
ması başlamış, 1972'de ımar planı yûrûrlüğe konmuş.
MARDİN ŞIRNAK
MEHMETSARAÇ
bitecek. Tanm sektöründeki gclışmeler
umut verici. Bu yılki Çukobirlik ahrnlan
B
fevkalade. Köy içme suyu projelerine
önem veriyoruz. Bence 1993 yılı içme suyu
atman deyince aklını- yılı ilan edilmeli. Bölgedekı işsizlik sorunu
za hemen pelrol geliyorde- ise ancak teşvik primi ile yanm kalmış te-
ğıl mı? Buna son zamanlar- sisleri harekete geçirmekle olur. Batman
da bir de terör ve uzantısı artık petrolün dışındaki sektörlerde de
"faili meçhul" cinayetler ayakta durmayı başarmışür. Plastik sana-
ekJendi. Neredeyse hemen >ü. gıda ve besicilik bunlardan baalan."
hemen her gün hatta sabah Vali Şanal. ilde öğretmen sıkınüsı ol-
ve öğleden sonra olmak üzere günde ıki ci- madığını; ancak dersük sıkınüsı çekildiği-
nayet işleniyor Batman'da. Şimdiye kadar ni, sağhk araç ve gereci olarak da Batman-
öldüriilenlerin sayısı 110'a yaklaştı. Siirt'e ın iyi durumda olduğunu belirtiyor. Devlet
bağlı Batman ve Şırnak'ın il haline getiril- Tiyatrolan il olduktan sonra 21 kez uğ-
mesi, bölgede yeni bir gûvenlik yapılan- ramış Batman'a. Yıl sonunda da 4-5
Batman büyük vetemizcaddderi, modern yapdanyla "Güneydoğu'nun Fans" dedırteo bir keot (ERDOĞAN KÖSEOĞLU)
masına ve istihdam alanlannın açılmasına
olanak sağlamak için yapılmış. Bölgede
olaylann yoğunlaştığı çevre ilçeler bu iki
yeni ile bağlanarak. oluşturulacak yeni gü-
venlik şemsiyesi alünda toplanmalan dü-
şüncesi ön planda tutulmuş. Bu önlemlerin
ne kadar başanlı olduğu bölgede yaşanı-
lanlarla ortada.
Her şeye karşın "i!" sözcüğü Batman'a
yakışmış. Kente girer gjrmez bunu anh-
yıldızh 8 turistik otel hizmete girecekmiş.
Refah Partisi'nden sürdürdüğü belediye
başkanlığını daha sonra istıfa ederek
ANAP'tan kazanan Ataullah Hamidi'yi
kentte bulamadık. Seçım çalışmalan için
Ankara'da bulunuyormuş. Bizi Belediye
Başkan Yardıması Nıyazı Demir kabul et-
ü. TPAO'nun Batman'daki tesisleriyle ya-
nşıyor izlenımi veren belediye binasına gir-
dığimizde neredeyse şaşkınlıktan küçükdi-
yorsunuz. Düzenli caddeieri. modern yapı- limizi yutacaktık. Değil büyük şehirlerde
lan, temiz otelleri, lokantalan ve "dillere Türkiye'nin tüm illerinde bile bu 'ihtişam'-
da bir belediye binası olacağını sanmıyo-
ruz. 199 l"de 20 mılyar lira harcanarak biü-
VALİ ZEKİ ŞANAL
K
destan" petrol tesisleriyle Batman, Güney-
doğu'da farkh konumda. Hafta sonu ol-
masına rağmen sokakta vatan-
daşlarla sohbet edip denetle-
melerde bulunan Vali Zeki Şa-
nal, bizi hemen vilayete buyur
ederek kabul etti. Şanal daha
önce teftiş kurulunda görev
yapmış bu, "merkezde" ilk gö-
revi.
Vali Şanal daha önceleri
görme olanağı bulduğumuz
"yeni iller"den farklı olarak
kentte kamu kuruluşlannın ör-
gütlenmelenni tamamladığını
anlatarak söze başhyor. Yalnız
TEK ve Köy Hızmetleri'nde
bazı eksiklikler varmış. Bat-
man Valisi Zeki Şanal, kentleş-
me olgusunun hızlı ya-
şandığını, bu konuda daha ön-
celeri de hazırlıklar yapıldığını
behrterek şunlan söylüyor:
"Kentin GAP içinde yer al-
ması ikıncı şansı. ancak Gü-
neydoğu'da Urfa'dan sonra göç alan ikinri rilmiş bina. İller Bankası ve belediyenin
kent. Kentin bazı sorunlan var, ancak katkılanyla tamamlanabilmiş. Ancak ikti-
önümüzdeki yıllar. her açıdan Batman için dar değiştikten sonra İller Bankası Batman
iyiolacak. 190bindönümlükbıralanısula- Belediyesi'ne yüz vermez olmuş. Binada
yacak olan Batman Barajı GAP ıçındeçah- her taraf mermer ve pirinç. Tefrişaü en iyi
şan en faal baraj. Gövde inşaatı 1,993-94'te malzeme ile yapılmış, ama belediyeye de 6
entin GAP
içinde yer alması
şans, ancak
Urfa'dan sonra
göç alan ikinci
kent.
mılyar hra borç yükü getirmiş. Başkan
Yardıması Niyazi Demir, "Yeni bir il ol-
mak belediyeye nasıl bir yük getirdi" soru-
muza şu yanıtı veriyor:
"İl olmanın bize faydası olmadı. Sa-
mimiyetle söylüyorum. Bize yeni yüküm-
lülükler getirdi, altyapı sorunlan getirdi,
göç getirdi. İl olmasaydık da Batman'a göç
olurdu, ama ıl olmak göçü çabuklaştırdı
Şu anda devam eden içme suyu projemiz
var. Kanalizasyon sorunu var. Hersene bir
mahalle ekleniyor Batman'a. Vann gidin
siz hesap edin. Bu sene 60 km. asfalt çalı-
şması yaptık. Makine parkımız tamam.
Batman'a ilk olarak çöp bidonlan geldi."
Belediye bir zamanlar kente hayat veren,
İloh köyünün belde, ilçe ve sonra da
il olmasmda büyük katkılan olan
petrole artık pek şırin bakmıyor.
Demir. "Dışanda petrol şehri ola-
rak bilinen Batman'a petrol tesisleri
yükten başka bir şey değildir. Her-
kese faydası vardır, bize yoktur. Sa-
dece yükürrüülük getiriyor" diyor.
Petrol tesislenne çevreyi kirlettikleri
için filtre takma zorunluluğu getiril-
miş, uymamışlar. Mahkemelik ol-
muşlar, davalar sürüp gidiyormuş.
Belediye tesislerden. cevre kir-
lenmesinde modernizasyona gitme-
sinı istiyor. Bir zamanlar İloh köyü-
ne hayat veren, uzun yıllar da sessiz
sedasız akıp gıten İloh deresi şimdi
Batman'ın en büyük sorunlanndan
biri.
"Şu an mikrop yuvası" diyor
Batmanh. 6 km uzunluğundaki
dere şehnn içinden geçiyor. Taştığı
zaman çevredeki yapılara maddi ve
manevi zararlar veriyor. Bir de Tüpraş ve
TPAO'nun atıklannı dereye bırakıp kir-
lenmesine yol açnğı iddialan konuşuluyor
kentte. İloh deresinin ıslahı için üç köprü
inşaatı ihale edilmiş. Devlet Su İşleri'nin de
son zamanlarda konuya duyarlı yaklaşüğı-
BAŞKAN YARDIMCISI DEMİR
ndan söz ediliyor, ama köprü inşaatlannın atlan devam ediyor, belki bir nebze ko-
yavaş ilerlediği bir başka yakınma konusu. nut sorununa çare olacak gözüyle bakılı-
Ne kadar söz söylenirse söylensın, proje yor.
üretilsin İloh de-
resı şu anda kana-
yan bir yara Bat-
man için. Batman
il olur da benzeri
kentlerde yaşa-
nan şeyler yaşan-
maz mı? Anormal
kira ve gayri men-
kul artışlan kent-
te de yaşanmaya
başlanmış. Kira-
lar almış başını
gjtmış. Köyden
kente göç, gece-
konduyu
azdırmış. Batman
Belediyesi'nin he-
men kente girişte
göze çarpan GAP
Mahallesi toplu
konut alanı inşa-
•
1 olmanın bize
faydası olmadı. Yeni
sorumluluklar
getirdi, altyapı
sorunu, göç
getirdi.
Tarihsel
Kimlik
ı. 94O'ta yörede bulunan petrol
nedeniyle önem kazanan ilçenin
uzak geçmişi üstüne bilgi yok. MS
700'lerde Araplarca işgal edilen Bat-
man, sonralaln Selçuklular'ın eline
geçmiş. 1243'ten sonra Moğol ege-
menliğine giren ilçe, XIV. ve XV yy'-
da Akkoyunlular'ın ve Safevilerin et-
kinliğinde kalmış. 1514'te Safevi et-
kinliğinden kurtulan ilçe Yavnz Sul-
tan Selim Larafından Osmanlı top-
raklanna katılmış. 1 Eylül 195Tye
kadar İloh adlı bir bucak merkezı
olan Batman bu tarihte ilçe durumu-
na getinlmiş.
Yöresel
yemek:
Perdepilavı
p-M. erde pılavı her ne kadar
Batman'a özgü değilse de yörenin en
bilinen yiyeceklerinden biri olduğu
için tarifıni veriyoruz. Yumurta, süt
ve yağla yoğrulan hamur yufka inceli-
ğinde açıhr, tencereye sıvanır. Kekük
ya da tavuk eti kızartıbp et suyuyla pi-
şirilen pilavla birlikte tencereye yer-
leştirilir. Aynca badem içi, baharat da
katılır. üstü hamurla örtülerek tence-
renin kapağı kapaülır, közlü ateşte
çevrilerek pişirilir. Sonra bir tepsiye
tersyüz edilir. kesilerek yenir.
Malabadi Köprüsü Batman yolu üzerinde. Hemen yanından karayolu geçiyor. Malabadiyi görünce aracouzdan inmemezlik
edemiyorsunuz. Ulaşuna kapab olan Malabadi Köprüsü'nde şöyl e birkaç adım yûrianek keyiffi doğrusu.
DÎZÎYAZI
UludağÜniversitesındeöğrencilerhem YÖK'ündayattığıeğitiminkalitesizliğinden
hem de hergün üzerlerindeşiddetle hissettikleripolis vejandarma baskısındanşikayetçi
Ozel tip cezaeviya da üniversite
YOK, sisteıtıiçağdışına
ittneklesuçlanıyor
KENANBİLİZ
ERZURUM - YÖK'ün
10. Yıl Marşı açıklandı.
1981-1991 yıllan arasmda
yapılan işlerin yer aldığı bir
kitapçık basüran YOK,
çalışmalannı aynnülı bir
biçimde veriyor. En önemli
başanlar arasında üniversite, fakülte ve
yûkseokul sa>ısındaki artış, yükseköğre-
time alınan öğrenci sayısındaki yükselme
ve öğretım elemanı ba'şına düşen öğrenci
sayısının aşaâ çekilmesi gösteriliyor.
YÖK tarafından bastınlan ve üniversi-
telere gönderilen "Türk Yükseköğreti-
minde On Yıl. 1981 Reformu ve Sonuç-
lan" adb kitapçık "10 yılda 15 milyon in-
san yarattık" mısralanyla hatırda kalan
10. Yıl Marşı'ru anımsatıyor. Kitapçıkta.
1981 yılına kadar Türkiye'de 19 üniversi-
te, 183 fakülte, 129 yüksekokul ve 2 de
yüksek lisans ve doktora eğitiminden so-
rumlu enstitü bulunduğu belirtiliyor.
Yeni düzenlemeler ve çalışmalarla üni-
versite sayısı 29'a çıkanlırken, fakülte
sayısı 212'ye, yüksekokul sayısı 219'a, lı-
sansüstü öğretim yapan enstitü sayısının
ise 118'e çıkanldığı kaydedıliyor. Atatürk
Ünıversitesi Ziraat Fakültesi KültürTek-
nik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Öz-
dengız, İhsan Doğramacı tarafından
hazırlaülan ve 10 yılın gelişmesini anlatan
kitapçıktaki verileri eleştirerek şu değer-
lendirmeyi yapü: "Üniversiteler çağ
dışına itilmiştir. Öğretim üyeleri tedirgin-
lik yaşamıştır ve kalite düşmüştür. Aka-
demik unvanlann dahi kalitesi düşmüş-
tür. Yapılan propagandalar çarpıtmadan
başka bir şey değildir. Başan şöyle
artmıştır; asistanlar doçent yapılmış, do-
çentler profesör. Sıruf geçme notu 60-70
iken 50'ye indirilmiştir. Elbetteki görü-
nüşte bir başan vardır. Hükümetin prog-
ramı, eğitimi çağdaşlaşürma hedefını
sunmuştur. Bunun gereği ise yapılma-
maktadır."
YÖKfuzulikunıluş
Prof. Özdengiz, YÖK'ün fuzuli bir ku-
ruluş olduğunu belirterek "YÖK, askeri
idare tarafından, üniversiteyı kışla düze-
nine sokmak için yaratılan bir kuruluş-
tur. YÖK bir arpalıktır. Bu arpahktan
geçinenlerin sayısı çok olduğu için bütçesr
de kabanktır. 1991 yılında YÖK'ün büt-
çesi 144 mılyar liraydı. Bu paraya okul
vapılsaydı okulsuz köy kalmazdfdedi.
KUTLUESE>İDE]MİR
BURSA - Santral Garaj semtinden bin-
dığimiz minıbüs. Bursa-Balıkesir karayo-
lunun 13. kilometresinden sağa saparak
Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü'-
ne giriyor. İçeride önce Tıp Fakültesi, ardı-
ndan rektörlük binası önünde duraksayan
araç, 2-3 dakika sonra bizi İdari Bilimler
Fakültesi karşısında bırakıyor.
Fakültenin karşısındaki yemekhanenın
çevresini dizi dizi jandarmaîar sarmış. Öğ-
rencilerin deyişiyle, "gıcık kaptıklanna"
kimb'k soruyorlar. Bunlardan birine biz de
tanık oluyoruz. Bıyıklı bir kişiden şebeke
isteyen jandarma. ardından nüfus cüzdanı
da istiyor. İki kimliği karşılaşünp uzun
uzun bakan asker, gözlerini öğrencinin yü-
züne çeviriyor iki üç saniye. Sonrasında,
"Tamam tamam! Geç" diyor. Burası Bur-
sa Özel Tip Cezaeyi'nin nizamiyesi değil,
Bursa Uludağ Üniversitesi Görükle
Kampüsü... Çevrede dolaşan yaşlı başlı,
telsizleri ceket ceplerinde "siviller"i de gör-
mek olası.
Uludağ Cniversitesi Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Alı Yaşar Sanbay, "şiddet eyle-
mi" olmadıkça jandarmayı çağırmadı-
klannı belirterek "Ancak biz çağırmadan
da geliyorlar. Sa>nn rektörümüz Prof. Dr
Ayhan Kızıl son derece liberal, çağdaş ve
demokrat biridir. Konunun bilinandeyiz.
Düşüncelerini açıkça dıle getirebilen hür
ve çağdaş bir üniversite yaratmak istiyo-
ruz. Unıversıteye jandarma gelince 'seni
içeri almıyoruz' diyemezsiniz. Çünkü giriş
yetkileri var" diyor.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin
girişine doğru ilerliyoruz. Giriş kapısında
duvara, "Seher Şahin devrimci
inancımızın yiğitlik türküsüdür. DEV-
GENÇ" slogaru yazılmış büyük harflerle.
Kırmızı boya ile yazılan sloganın üzerine
çekilen san bant okunurluğu örtememiş.
Fakültenin kantini tıklım tıklım. Bunun
nedenini sorduğumuz bir öğrenci. amfile-
rin yetersiz olduğunu ve burada ders not-
lannı alabilmek için zaman gecirdiklerini
belirtiyor. Öğrencilerin çoğu bızden çeki-
nerek konuşmaktan,. sorularımızı yanıtla-
maktan kacınıyor. İstisna öğrencilerden
birisi 4. sınıf öğrencisi Ahmet Paker.
Paker, öğretim düzeyinin yetersizliğin-
den yakınıyor. 20 ekim erken genel seçim-
lerinin ardından oluşan DYP-SHP koalis-
yonundan oldukça beklentileri olduğunu,
ancak zaman geçtikçe umutlannın eridiği-
ni belirten Paker. "YÖK ile ilgili düzenle-
meler yapılmadı. Üniversite yönetimleri
hala gericüerin ellerinde. Üniversitelerde
sonuç olarak değişen hiçbir şey yok" diye
konuşuyor. Üniversite idaresınin öğrenci-
lerden çekindiğını anlatan Paker, sözlerini
şöyle sürdürüyor:
"Dekanbk binasının çevresini beton du-
varlarla çevirdiler. Kapıya da jandarmayı
diktiler. Bir şikayetiniz, derdiniz olsa de-
kanla görüşmek mümkün değil... Amfile-
rimiz yetersiz. Diyelim ki derse gjrdiniz.
ders konferans havasında geçiyor. Sonuç-
ta sınava giriyor ve mezun olmaya çalışı-
yorsunuz kendi çabanızla."
Yalçın Şenol da İktisat bölümünden
aülmış. 3804 sayılı kanı-nla affa uğrayan
öğrenci kaldığı 4 dersten 3'ünü vermiş,
ama istaüsük dersinden takıldığı için tek-
rar ünıversiteden atılmış. Şimdi sınav
kağıdının tekrar incelenmesi için çaba
harcıyor. Şenol. afla geri dönen öğrencile-
re "çok ağır davranıldığıru" öne sürerek
"İstatistik dersinden 30 ile kaldım. Ama
yıl içinde sorulan sınav sorulanrun düze-
yinden çok daha ağır sorularla karşılaştık.
Sanki dönmememiz için özel hazırlanmış
sorulardı" biçiminde konuşuyor.
Bu fakülteden çıktıktan sonra not-
lanmızı kanştınyoruz... 1992-1993 öğre-
tim yılında Uludağ Üniversitesi'nde 24 bin
dolayında öğrenci fakülteleri dolduruyor.
Üniversiteye bağlı 10 fakülte, 5 yükseko-
kul, 3 enstitü, rektörlüğe bağlı 5 bölüm ve
13 araştırma merkezi bulunuyor. Öğreüm
üyesi açığı bulunmayan üniversitede idari
personel sıkıntısı çekıliyor.
Bu notlara baktıktan sonra Mühendis-
lik Fakültesi'nin kantinıne geçiyoruz.
Kantinde bir grup genç söyleşi önenmizi
kabul ederken adlannın geçmemesini isti-
yor. Bir öğrenci, 4 yıl önce 30 arkadaş öğ-
renci derneği kurmak istediklerini anlata-
rak "Başımıza gelmeyen kalmadı.
Hakkımızda iki ayn dava açıldı. Tüm ça-
balanmızı valilik ve idare birlikte engel-
lediler. Şımdı fakülteye yeni gelen arkadaş-
lara 'dernek' desek bize öcü gibi bakıyor-
lar" yakınısında bulunuyor.
Öğrenimle ilgili bir soru yöneltiyoruz
öğrencılere. Elektrik Mühendisliğı'nden
bir öğrenci atılarak, "Okuldan ümidimi
kestim" diyor. "Dıplomayı ahp iki üç yıl
piyasada burnumu sürteceğim. O zaman
belki kendime mühendis dıyebilirim."
Bir başkası, öğretim üyelerinden yakını-
yor. Prof. Dr. Ali Oktay'ın, kendilerine
"Benım gözümde siz çöpçüden
farksızsınız" dediğini savhyor. Bugünlere
kadar çok değerli öğretim üyelerinin okul-
dan uzaklaştınldığmı öğreniyor ve kahro-
luyoruz.
Öğrencılerle görüştükten sonra rektör-
lük binasına doğru ilerliyoruz. Rektör
Prof. Dr. Ayhan Kızıl yurtdışında bulun-
duğu için görüşme istemimizi Rektör
Yardıması Prof. Dr. Ali Yaşar Sanbay'a
iletiyoruz. Prof. Dr. Sanbay da istemimizi
kabul ediyor. ÖncelikJe üniversite bütçesi-
nin yeterli olup olmadığını soruyoruz ken-
disine. "Yetersiz olduğunu herkes biliyor.
Yeterli dersek yalan söylemiş oluruz"
karşıhğım veriyor.
Prof. Dr. Sanbay, kentle üniversitenin
kaynaşması için çaba gösterdiklerini, aka-
demık düzeyi yüksek bir üniversite yarat-
mak istediklerini anlaüyor. Ardından,
Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin eleştiri-
lerini kendisine aktanyoruz. Rektör
Yardıması Prof. Dr. Sanbay sorulanmıza
şu yanıtlan veriyor
- Öğrenci arkadaşlar, nitelik ve nicelik
olarak öğretim düzeyinin düşüklüğünden
söz ediyorlar...
Prof. Dr. SARIBAY: Bunu ciddi bir
eleştiri olarak görmüyorum. Tüm bölüm-
lerimizde kendisini kanıtlamış çok sayıda
hocamız var. Bunu övünerek söylüyorum.
- YÖK'e yönelttiğiniz bir eleştiri var mı?
Prof. Dr. SARIBAY: YÖK bugüne ka-
dar çok eleştirildi. YÖK, görünürde olan
bir düzenleme. Her kademesinde. içinde
bizim yer aldığımız bir kuruluş. YOK'ü
kurup da yurtdışından öğretim üyesi ithal
etmedıler. YÖK'e yöneltebıleceğim iuşisel
eletirim, denetim yapmamaadır.
- Son olarak şunu sormak istiyorum.
Öğrenciler, idarecilerin kendilennden
kaçtıklannı ve sorunlannı aktaracak bir
yetkili bulamadıklannı söylüyorlar. Buna
verebileceğiniz bir yanıt var mı?
Prof. Dr. SARIBAY: Kapım tüm öğ-
rencilere acık. Ancak itiraz ve demokratik
haklan aramak bir eğitim işidir. Birbiri-
mizle olan iletişimımızde eleştiri düzeyini
bir kalitede yakalarsak çok daha oluinlu
sonuçlara ulaşabiliriz.