23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20KASM1992CUMA CUMHURİYET SAYFA YURT HABERLERI 13 YENIILLER BATMAN TcdhmeçMkentBatman deyince akla sadecepetrol gehniyor. Terör ve uzantısı "faili meçhul" cinayetler her saat can alabiliyor KİMLİKKARTI • İl nûfusu: 147 bin. • Toplam nüfus: 350 bin. • Etnik yapı: Kürt, Arap ve Türk. • Üçeteri: Beşin. Kozluk, Sason, Gercüş, Hasankeyf. • Köy sayısı: 247. • Rakm 1000 m. • Okuma yazma oranı: Yüzde 90. ^-Ekonomi: Batman Çayı vadisinin Dıcle Vadisi ile birleşmeden önce genişlediği kesimde yer alan alüvyal Batman Ovası, ilçenin bitkisel ûrelim yapılan en önemli alanıdır. İlin en önemli ekonomik etkinliği pet- rol çıkanmı ve antınrudır. Türkiye'de çıkanlan petro- lûn büyük bölümünü Batman karşılar. Kırsal kesimdeki temel gecim kaynağı tanmdır. Batman Ovası'nda en çok buğday, arpa ve pamuk ekilir, mercimek, tütün ve üzüm de üretilir. Rafineri dışında un. çimento, tuğla. kiremit, teneke fabrikası vardır. • Belediye: Batman Belediyesı 1955'te kunılmuş. 1959"da kentte imar planı uygula- ması başlamış, 1972'de ımar planı yûrûrlüğe konmuş. MARDİN ŞIRNAK MEHMETSARAÇ bitecek. Tanm sektöründeki gclışmeler umut verici. Bu yılki Çukobirlik ahrnlan B fevkalade. Köy içme suyu projelerine önem veriyoruz. Bence 1993 yılı içme suyu atman deyince aklını- yılı ilan edilmeli. Bölgedekı işsizlik sorunu za hemen pelrol geliyorde- ise ancak teşvik primi ile yanm kalmış te- ğıl mı? Buna son zamanlar- sisleri harekete geçirmekle olur. Batman da bir de terör ve uzantısı artık petrolün dışındaki sektörlerde de "faili meçhul" cinayetler ayakta durmayı başarmışür. Plastik sana- ekJendi. Neredeyse hemen >ü. gıda ve besicilik bunlardan baalan." hemen her gün hatta sabah Vali Şanal. ilde öğretmen sıkınüsı ol- ve öğleden sonra olmak üzere günde ıki ci- madığını; ancak dersük sıkınüsı çekildiği- nayet işleniyor Batman'da. Şimdiye kadar ni, sağhk araç ve gereci olarak da Batman- öldüriilenlerin sayısı 110'a yaklaştı. Siirt'e ın iyi durumda olduğunu belirtiyor. Devlet bağlı Batman ve Şırnak'ın il haline getiril- Tiyatrolan il olduktan sonra 21 kez uğ- mesi, bölgede yeni bir gûvenlik yapılan- ramış Batman'a. Yıl sonunda da 4-5 Batman büyük vetemizcaddderi, modern yapdanyla "Güneydoğu'nun Fans" dedırteo bir keot (ERDOĞAN KÖSEOĞLU) masına ve istihdam alanlannın açılmasına olanak sağlamak için yapılmış. Bölgede olaylann yoğunlaştığı çevre ilçeler bu iki yeni ile bağlanarak. oluşturulacak yeni gü- venlik şemsiyesi alünda toplanmalan dü- şüncesi ön planda tutulmuş. Bu önlemlerin ne kadar başanlı olduğu bölgede yaşanı- lanlarla ortada. Her şeye karşın "i!" sözcüğü Batman'a yakışmış. Kente girer gjrmez bunu anh- yıldızh 8 turistik otel hizmete girecekmiş. Refah Partisi'nden sürdürdüğü belediye başkanlığını daha sonra istıfa ederek ANAP'tan kazanan Ataullah Hamidi'yi kentte bulamadık. Seçım çalışmalan için Ankara'da bulunuyormuş. Bizi Belediye Başkan Yardıması Nıyazı Demir kabul et- ü. TPAO'nun Batman'daki tesisleriyle ya- nşıyor izlenımi veren belediye binasına gir- dığimizde neredeyse şaşkınlıktan küçükdi- yorsunuz. Düzenli caddeieri. modern yapı- limizi yutacaktık. Değil büyük şehirlerde lan, temiz otelleri, lokantalan ve "dillere Türkiye'nin tüm illerinde bile bu 'ihtişam'- da bir belediye binası olacağını sanmıyo- ruz. 199 l"de 20 mılyar lira harcanarak biü- VALİ ZEKİ ŞANAL K destan" petrol tesisleriyle Batman, Güney- doğu'da farkh konumda. Hafta sonu ol- masına rağmen sokakta vatan- daşlarla sohbet edip denetle- melerde bulunan Vali Zeki Şa- nal, bizi hemen vilayete buyur ederek kabul etti. Şanal daha önce teftiş kurulunda görev yapmış bu, "merkezde" ilk gö- revi. Vali Şanal daha önceleri görme olanağı bulduğumuz "yeni iller"den farklı olarak kentte kamu kuruluşlannın ör- gütlenmelenni tamamladığını anlatarak söze başhyor. Yalnız TEK ve Köy Hızmetleri'nde bazı eksiklikler varmış. Bat- man Valisi Zeki Şanal, kentleş- me olgusunun hızlı ya- şandığını, bu konuda daha ön- celeri de hazırlıklar yapıldığını behrterek şunlan söylüyor: "Kentin GAP içinde yer al- ması ikıncı şansı. ancak Gü- neydoğu'da Urfa'dan sonra göç alan ikinri rilmiş bina. İller Bankası ve belediyenin kent. Kentin bazı sorunlan var, ancak katkılanyla tamamlanabilmiş. Ancak ikti- önümüzdeki yıllar. her açıdan Batman için dar değiştikten sonra İller Bankası Batman iyiolacak. 190bindönümlükbıralanısula- Belediyesi'ne yüz vermez olmuş. Binada yacak olan Batman Barajı GAP ıçındeçah- her taraf mermer ve pirinç. Tefrişaü en iyi şan en faal baraj. Gövde inşaatı 1,993-94'te malzeme ile yapılmış, ama belediyeye de 6 entin GAP içinde yer alması şans, ancak Urfa'dan sonra göç alan ikinci kent. mılyar hra borç yükü getirmiş. Başkan Yardıması Niyazi Demir, "Yeni bir il ol- mak belediyeye nasıl bir yük getirdi" soru- muza şu yanıtı veriyor: "İl olmanın bize faydası olmadı. Sa- mimiyetle söylüyorum. Bize yeni yüküm- lülükler getirdi, altyapı sorunlan getirdi, göç getirdi. İl olmasaydık da Batman'a göç olurdu, ama ıl olmak göçü çabuklaştırdı Şu anda devam eden içme suyu projemiz var. Kanalizasyon sorunu var. Hersene bir mahalle ekleniyor Batman'a. Vann gidin siz hesap edin. Bu sene 60 km. asfalt çalı- şması yaptık. Makine parkımız tamam. Batman'a ilk olarak çöp bidonlan geldi." Belediye bir zamanlar kente hayat veren, İloh köyünün belde, ilçe ve sonra da il olmasmda büyük katkılan olan petrole artık pek şırin bakmıyor. Demir. "Dışanda petrol şehri ola- rak bilinen Batman'a petrol tesisleri yükten başka bir şey değildir. Her- kese faydası vardır, bize yoktur. Sa- dece yükürrüülük getiriyor" diyor. Petrol tesislenne çevreyi kirlettikleri için filtre takma zorunluluğu getiril- miş, uymamışlar. Mahkemelik ol- muşlar, davalar sürüp gidiyormuş. Belediye tesislerden. cevre kir- lenmesinde modernizasyona gitme- sinı istiyor. Bir zamanlar İloh köyü- ne hayat veren, uzun yıllar da sessiz sedasız akıp gıten İloh deresi şimdi Batman'ın en büyük sorunlanndan biri. "Şu an mikrop yuvası" diyor Batmanh. 6 km uzunluğundaki dere şehnn içinden geçiyor. Taştığı zaman çevredeki yapılara maddi ve manevi zararlar veriyor. Bir de Tüpraş ve TPAO'nun atıklannı dereye bırakıp kir- lenmesine yol açnğı iddialan konuşuluyor kentte. İloh deresinin ıslahı için üç köprü inşaatı ihale edilmiş. Devlet Su İşleri'nin de son zamanlarda konuya duyarlı yaklaşüğı- BAŞKAN YARDIMCISI DEMİR ndan söz ediliyor, ama köprü inşaatlannın atlan devam ediyor, belki bir nebze ko- yavaş ilerlediği bir başka yakınma konusu. nut sorununa çare olacak gözüyle bakılı- Ne kadar söz söylenirse söylensın, proje yor. üretilsin İloh de- resı şu anda kana- yan bir yara Bat- man için. Batman il olur da benzeri kentlerde yaşa- nan şeyler yaşan- maz mı? Anormal kira ve gayri men- kul artışlan kent- te de yaşanmaya başlanmış. Kira- lar almış başını gjtmış. Köyden kente göç, gece- konduyu azdırmış. Batman Belediyesi'nin he- men kente girişte göze çarpan GAP Mahallesi toplu konut alanı inşa- • 1 olmanın bize faydası olmadı. Yeni sorumluluklar getirdi, altyapı sorunu, göç getirdi. Tarihsel Kimlik ı. 94O'ta yörede bulunan petrol nedeniyle önem kazanan ilçenin uzak geçmişi üstüne bilgi yok. MS 700'lerde Araplarca işgal edilen Bat- man, sonralaln Selçuklular'ın eline geçmiş. 1243'ten sonra Moğol ege- menliğine giren ilçe, XIV. ve XV yy'- da Akkoyunlular'ın ve Safevilerin et- kinliğinde kalmış. 1514'te Safevi et- kinliğinden kurtulan ilçe Yavnz Sul- tan Selim Larafından Osmanlı top- raklanna katılmış. 1 Eylül 195Tye kadar İloh adlı bir bucak merkezı olan Batman bu tarihte ilçe durumu- na getinlmiş. Yöresel yemek: Perdepilavı p-M. erde pılavı her ne kadar Batman'a özgü değilse de yörenin en bilinen yiyeceklerinden biri olduğu için tarifıni veriyoruz. Yumurta, süt ve yağla yoğrulan hamur yufka inceli- ğinde açıhr, tencereye sıvanır. Kekük ya da tavuk eti kızartıbp et suyuyla pi- şirilen pilavla birlikte tencereye yer- leştirilir. Aynca badem içi, baharat da katılır. üstü hamurla örtülerek tence- renin kapağı kapaülır, közlü ateşte çevrilerek pişirilir. Sonra bir tepsiye tersyüz edilir. kesilerek yenir. Malabadi Köprüsü Batman yolu üzerinde. Hemen yanından karayolu geçiyor. Malabadiyi görünce aracouzdan inmemezlik edemiyorsunuz. Ulaşuna kapab olan Malabadi Köprüsü'nde şöyl e birkaç adım yûrianek keyiffi doğrusu. DÎZÎYAZI UludağÜniversitesındeöğrencilerhem YÖK'ündayattığıeğitiminkalitesizliğinden hem de hergün üzerlerindeşiddetle hissettikleripolis vejandarma baskısındanşikayetçi Ozel tip cezaeviya da üniversite YOK, sisteıtıiçağdışına ittneklesuçlanıyor KENANBİLİZ ERZURUM - YÖK'ün 10. Yıl Marşı açıklandı. 1981-1991 yıllan arasmda yapılan işlerin yer aldığı bir kitapçık basüran YOK, çalışmalannı aynnülı bir biçimde veriyor. En önemli başanlar arasında üniversite, fakülte ve yûkseokul sa>ısındaki artış, yükseköğre- time alınan öğrenci sayısındaki yükselme ve öğretım elemanı ba'şına düşen öğrenci sayısının aşaâ çekilmesi gösteriliyor. YÖK tarafından bastınlan ve üniversi- telere gönderilen "Türk Yükseköğreti- minde On Yıl. 1981 Reformu ve Sonuç- lan" adb kitapçık "10 yılda 15 milyon in- san yarattık" mısralanyla hatırda kalan 10. Yıl Marşı'ru anımsatıyor. Kitapçıkta. 1981 yılına kadar Türkiye'de 19 üniversi- te, 183 fakülte, 129 yüksekokul ve 2 de yüksek lisans ve doktora eğitiminden so- rumlu enstitü bulunduğu belirtiliyor. Yeni düzenlemeler ve çalışmalarla üni- versite sayısı 29'a çıkanlırken, fakülte sayısı 212'ye, yüksekokul sayısı 219'a, lı- sansüstü öğretim yapan enstitü sayısının ise 118'e çıkanldığı kaydedıliyor. Atatürk Ünıversitesi Ziraat Fakültesi KültürTek- nik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Öz- dengız, İhsan Doğramacı tarafından hazırlaülan ve 10 yılın gelişmesini anlatan kitapçıktaki verileri eleştirerek şu değer- lendirmeyi yapü: "Üniversiteler çağ dışına itilmiştir. Öğretim üyeleri tedirgin- lik yaşamıştır ve kalite düşmüştür. Aka- demik unvanlann dahi kalitesi düşmüş- tür. Yapılan propagandalar çarpıtmadan başka bir şey değildir. Başan şöyle artmıştır; asistanlar doçent yapılmış, do- çentler profesör. Sıruf geçme notu 60-70 iken 50'ye indirilmiştir. Elbetteki görü- nüşte bir başan vardır. Hükümetin prog- ramı, eğitimi çağdaşlaşürma hedefını sunmuştur. Bunun gereği ise yapılma- maktadır." YÖKfuzulikunıluş Prof. Özdengiz, YÖK'ün fuzuli bir ku- ruluş olduğunu belirterek "YÖK, askeri idare tarafından, üniversiteyı kışla düze- nine sokmak için yaratılan bir kuruluş- tur. YÖK bir arpalıktır. Bu arpahktan geçinenlerin sayısı çok olduğu için bütçesr de kabanktır. 1991 yılında YÖK'ün büt- çesi 144 mılyar liraydı. Bu paraya okul vapılsaydı okulsuz köy kalmazdfdedi. KUTLUESE>İDE]MİR BURSA - Santral Garaj semtinden bin- dığimiz minıbüs. Bursa-Balıkesir karayo- lunun 13. kilometresinden sağa saparak Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü'- ne giriyor. İçeride önce Tıp Fakültesi, ardı- ndan rektörlük binası önünde duraksayan araç, 2-3 dakika sonra bizi İdari Bilimler Fakültesi karşısında bırakıyor. Fakültenin karşısındaki yemekhanenın çevresini dizi dizi jandarmaîar sarmış. Öğ- rencilerin deyişiyle, "gıcık kaptıklanna" kimb'k soruyorlar. Bunlardan birine biz de tanık oluyoruz. Bıyıklı bir kişiden şebeke isteyen jandarma. ardından nüfus cüzdanı da istiyor. İki kimliği karşılaşünp uzun uzun bakan asker, gözlerini öğrencinin yü- züne çeviriyor iki üç saniye. Sonrasında, "Tamam tamam! Geç" diyor. Burası Bur- sa Özel Tip Cezaeyi'nin nizamiyesi değil, Bursa Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü... Çevrede dolaşan yaşlı başlı, telsizleri ceket ceplerinde "siviller"i de gör- mek olası. Uludağ Cniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Alı Yaşar Sanbay, "şiddet eyle- mi" olmadıkça jandarmayı çağırmadı- klannı belirterek "Ancak biz çağırmadan da geliyorlar. Sa>nn rektörümüz Prof. Dr Ayhan Kızıl son derece liberal, çağdaş ve demokrat biridir. Konunun bilinandeyiz. Düşüncelerini açıkça dıle getirebilen hür ve çağdaş bir üniversite yaratmak istiyo- ruz. Unıversıteye jandarma gelince 'seni içeri almıyoruz' diyemezsiniz. Çünkü giriş yetkileri var" diyor. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin girişine doğru ilerliyoruz. Giriş kapısında duvara, "Seher Şahin devrimci inancımızın yiğitlik türküsüdür. DEV- GENÇ" slogaru yazılmış büyük harflerle. Kırmızı boya ile yazılan sloganın üzerine çekilen san bant okunurluğu örtememiş. Fakültenin kantini tıklım tıklım. Bunun nedenini sorduğumuz bir öğrenci. amfile- rin yetersiz olduğunu ve burada ders not- lannı alabilmek için zaman gecirdiklerini belirtiyor. Öğrencilerin çoğu bızden çeki- nerek konuşmaktan,. sorularımızı yanıtla- maktan kacınıyor. İstisna öğrencilerden birisi 4. sınıf öğrencisi Ahmet Paker. Paker, öğretim düzeyinin yetersizliğin- den yakınıyor. 20 ekim erken genel seçim- lerinin ardından oluşan DYP-SHP koalis- yonundan oldukça beklentileri olduğunu, ancak zaman geçtikçe umutlannın eridiği- ni belirten Paker. "YÖK ile ilgili düzenle- meler yapılmadı. Üniversite yönetimleri hala gericüerin ellerinde. Üniversitelerde sonuç olarak değişen hiçbir şey yok" diye konuşuyor. Üniversite idaresınin öğrenci- lerden çekindiğını anlatan Paker, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Dekanbk binasının çevresini beton du- varlarla çevirdiler. Kapıya da jandarmayı diktiler. Bir şikayetiniz, derdiniz olsa de- kanla görüşmek mümkün değil... Amfile- rimiz yetersiz. Diyelim ki derse gjrdiniz. ders konferans havasında geçiyor. Sonuç- ta sınava giriyor ve mezun olmaya çalışı- yorsunuz kendi çabanızla." Yalçın Şenol da İktisat bölümünden aülmış. 3804 sayılı kanı-nla affa uğrayan öğrenci kaldığı 4 dersten 3'ünü vermiş, ama istaüsük dersinden takıldığı için tek- rar ünıversiteden atılmış. Şimdi sınav kağıdının tekrar incelenmesi için çaba harcıyor. Şenol. afla geri dönen öğrencile- re "çok ağır davranıldığıru" öne sürerek "İstatistik dersinden 30 ile kaldım. Ama yıl içinde sorulan sınav sorulanrun düze- yinden çok daha ağır sorularla karşılaştık. Sanki dönmememiz için özel hazırlanmış sorulardı" biçiminde konuşuyor. Bu fakülteden çıktıktan sonra not- lanmızı kanştınyoruz... 1992-1993 öğre- tim yılında Uludağ Üniversitesi'nde 24 bin dolayında öğrenci fakülteleri dolduruyor. Üniversiteye bağlı 10 fakülte, 5 yükseko- kul, 3 enstitü, rektörlüğe bağlı 5 bölüm ve 13 araştırma merkezi bulunuyor. Öğreüm üyesi açığı bulunmayan üniversitede idari personel sıkıntısı çekıliyor. Bu notlara baktıktan sonra Mühendis- lik Fakültesi'nin kantinıne geçiyoruz. Kantinde bir grup genç söyleşi önenmizi kabul ederken adlannın geçmemesini isti- yor. Bir öğrenci, 4 yıl önce 30 arkadaş öğ- renci derneği kurmak istediklerini anlata- rak "Başımıza gelmeyen kalmadı. Hakkımızda iki ayn dava açıldı. Tüm ça- balanmızı valilik ve idare birlikte engel- lediler. Şımdı fakülteye yeni gelen arkadaş- lara 'dernek' desek bize öcü gibi bakıyor- lar" yakınısında bulunuyor. Öğrenimle ilgili bir soru yöneltiyoruz öğrencılere. Elektrik Mühendisliğı'nden bir öğrenci atılarak, "Okuldan ümidimi kestim" diyor. "Dıplomayı ahp iki üç yıl piyasada burnumu sürteceğim. O zaman belki kendime mühendis dıyebilirim." Bir başkası, öğretim üyelerinden yakını- yor. Prof. Dr. Ali Oktay'ın, kendilerine "Benım gözümde siz çöpçüden farksızsınız" dediğini savhyor. Bugünlere kadar çok değerli öğretim üyelerinin okul- dan uzaklaştınldığmı öğreniyor ve kahro- luyoruz. Öğrencılerle görüştükten sonra rektör- lük binasına doğru ilerliyoruz. Rektör Prof. Dr. Ayhan Kızıl yurtdışında bulun- duğu için görüşme istemimizi Rektör Yardıması Prof. Dr. Ali Yaşar Sanbay'a iletiyoruz. Prof. Dr. Sanbay da istemimizi kabul ediyor. ÖncelikJe üniversite bütçesi- nin yeterli olup olmadığını soruyoruz ken- disine. "Yetersiz olduğunu herkes biliyor. Yeterli dersek yalan söylemiş oluruz" karşıhğım veriyor. Prof. Dr. Sanbay, kentle üniversitenin kaynaşması için çaba gösterdiklerini, aka- demık düzeyi yüksek bir üniversite yarat- mak istediklerini anlaüyor. Ardından, Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin eleştiri- lerini kendisine aktanyoruz. Rektör Yardıması Prof. Dr. Sanbay sorulanmıza şu yanıtlan veriyor - Öğrenci arkadaşlar, nitelik ve nicelik olarak öğretim düzeyinin düşüklüğünden söz ediyorlar... Prof. Dr. SARIBAY: Bunu ciddi bir eleştiri olarak görmüyorum. Tüm bölüm- lerimizde kendisini kanıtlamış çok sayıda hocamız var. Bunu övünerek söylüyorum. - YÖK'e yönelttiğiniz bir eleştiri var mı? Prof. Dr. SARIBAY: YÖK bugüne ka- dar çok eleştirildi. YÖK, görünürde olan bir düzenleme. Her kademesinde. içinde bizim yer aldığımız bir kuruluş. YOK'ü kurup da yurtdışından öğretim üyesi ithal etmedıler. YÖK'e yöneltebıleceğim iuşisel eletirim, denetim yapmamaadır. - Son olarak şunu sormak istiyorum. Öğrenciler, idarecilerin kendilennden kaçtıklannı ve sorunlannı aktaracak bir yetkili bulamadıklannı söylüyorlar. Buna verebileceğiniz bir yanıt var mı? Prof. Dr. SARIBAY: Kapım tüm öğ- rencilere acık. Ancak itiraz ve demokratik haklan aramak bir eğitim işidir. Birbiri- mizle olan iletişimımızde eleştiri düzeyini bir kalitede yakalarsak çok daha oluinlu sonuçlara ulaşabiliriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle