Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz sahibi: Berin Nadi • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Anu •
Genel Yayın Koordinaıöru: Hikmcl Çetinkaya • Yazı Işleri Mudürü:
Ceial B*>langıç • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme: Mustafa
Saglamer • Ankara Temsılcısi: Cuneyt Arcayörek Haber Mudürleri:
Mostafa Balba>, Işık Kansu Izmır Temsilci V.: Serdar Kınk Adana
Temsilcisi: Çetin Yigenoglu
İstanbul Haberleri: Şenay Kalkın Dış Haberler: Ergun Balcı Iş-Ekonomi: Şökran Ketenci
Yurt Haberleri: Mefamet Sarsç Kültür: Cd«J Üster Makaleler: Sarai Karaoren Spor:
Abdülkadir Yucdmaıt Düzeltme: Abdullah Yaocı • Muessese Mudur V.: Erol Erkul
• Koordinatör: Ahmet Kornlsan • Muhasebe: Bülenl Vener • Idare: Huseyia Gurer •
Işlelme: Önder Çelik • Bılgi-Işlem: Nail taal • Bilgisayar Sıstem: Miirüvet Çiler
• Reklam: Reha Işıtmıın
Basım: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. • Yayımlayan: Ifcni GOn Haber
Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Turkocağı Cad. 39/41 Cağaloglu 34334 la. PK: 246
Isıanbul Tel: 512 05 05 (20 hal), Telra: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar Aakanu
Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No: 19/4, Td: 433 11 41-»7, Tel«: 42344, Fax: (4) 433 05 65 •
hmir H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Te)ex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa:
Inönû Cad. 119 S. No: 1 Kaı: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78
Takvim 16KASI.YM992 İmsak: 5 Güneş: 6.45 ÖğJe: 11.53 Ikindı: 14.28 Akşam: 16.52 Yata: 18.15
Dayaga tazminat
• LONDRA(AA)-
İngilterede bir özel okul
müdürü kızılcık sopasıyla
dövdüğü öğrencısine 8 bin
sterlin tazminat ödeyecek.
1983 vılındaki olayda,
Bnghlon kentinde bir özel
kolejdeokuyan 15
yaşındakj Matthe*vPrince,
bir sırııfarkadaşının not
deftenni yırttı. Bunun
üzerine okul müdürü,
Matthe\v'ı cezalandınmak
amaayla kızılcık sopasıyla
kabaetinedörtkezvurdu.
Öğrencinin aılcsi bunun
üzenne müdüraleyhine
kamu davası açu. Âncak
mahkememüdürvn haklı
olduğunakararverdi.
Matthew'm ailesı daha
sonra Strasbourg'daki
Avrupa İnsan Haklan
Mahkemesı'ne başvurdu.
Kışın dondurma
yiyebilirsiniz
• ADANA(AA)-Halk
arasında 'soğukluğu
nedenivle kışın dondurma
ycmcnın zararlı olduğu'
şeklindckı yaygın kanının
yanlış olduğu bilairildi.
Dondurmanın. kış
aylannda da çckinmeden
ycnılebıleccğı. sağlığa bir
zaran olmayacağı belirtildi.
Çııkurova Ûniversitesi
Zıraat Fakültcsi Gıda
Bilimi veTeknolojisi
Bölümü Başkanı Prof. Dr.
AtillaKonar, AA
muhabırineyaptığı
açıklamada. dondurmanın.
kemık yapısı gelışımi,
dişlerin sağlıklı olması için
gerekli olan kalsıyum.
fosfor ve diğer nıinerallerce
zengin olduğunu belirtti.
Evliüğe
hazır mısınız?
• ATlNA(AA).
Dünyaevınegırerek hayata
yenı biradım atmayı
planlıyorsunuz. Siz ve
müstakbe! eşiniz bu mutlu
olaya hazır mısınız?
Amerikan Glamour
dergisinde ycr alan bir
yazıda, psikolojı uzmanlan
evliüğe hazır olunup
olunmadığını anlamak için
bazı hususlara kesinlıkle
dikkat edilmesi gerektiğini
belirttiler. Aileden duygusal
olarak aynlmanın ve kendi
bağımsız kişiliğini
oluşturmanın evliliğe
hazırlığın önde gelen
koşullan arasında
bulunduğunu kaydeden
uzmanlar, "Anne ve babaya
duyulan sevgi ve nefret ne
kadar kanştınlırsa aileyle
yaşanan sorunlann
müstakbeleşile
tckrarlanması olasılığının
dao kadar yüksek
oldueunu" ıfadeettiler.
Kurbağa
alarmı
• LONDRA(AA)-
Londra'daki egzotik
lokantalann mönülennden
kaçmavj başaran Fransız
kurbağalannınsüs
havuzlan ve göletlere
stğınması sonucuçevre
sakinleri geceleri uyuyamaz
oldular. Londra
Yabandünya Vakfı bir
açıklama yaparak, 'Rana
Esculenta' olarak bilinen
Fransız kurbağalannın
çıkardıklan seslerden
binlerce kişinin şikayet
ettiğini bildirdi. Vakıf
yöneticilerinden Ralp
Gaines. 'Fransız
kurbağalan gerçekten
iârenç bir sese sahiptir.
Özellikleerkek
kurbağalann çiftleşmek için
dışileri çağjnrken çıkardığj
ses. insanı çılgına
çevirebilir.
Beslenmede
peynirin yeri
• İZMİR(AA)-
İnsanlann. bmlerceyıldır
tükettiğı zengin vitaminli
bir gıda maddesi olan
peynirin, karbonhidratlar
dışmdasüttekibütüntemel
maddelen. protein, yağ ve
mineralleri içerdiği
bildirildi. Konunun
uzmanlan, özellıkle
peynirdekı protein
miktannın diğer gıda
maddelenne göre çok
yüksek olduğunu
belirtirken. "Peynirdeki
protein. vüksek değerli bir
proteindır. Peynirin
olgunlaşması sırasında
proteinler. temelyapı
taşlan amino asıtlcre kadar
parçalanır Süt proteinleri,
insan vücudunda
yapılmav an esseltıelle
amino asitlcrini içerirler.
Peynirproteınlen kolay
hazmedılebılır.
Hazmedılirlık özelliği.
peyninn olgunlaşma
derecesi arttıkça çoğalır"
dediler.
Psikologlara göre oyuncak, çocuğun yaşamla en güzel bağlantısı
Oyıuı ciddi bir uğraştırİstanbul Haber Servisi -
Çocuğunuza oyuncak alırken
nelere dikkat edersiniz? Uzak-
tan kumandalı gemilen. istas-
yonlu, köprülü trenleri, çocu-
gunuz için mi yoksa daha çok
kendinız için mi ahrsınız?
Dünyada oyuncak sanayii gı-
bi dev bir sektörün oluşmasının
gizi, "Çocuklann oyunu oyun
değil. ciddi bir uğraşıdır" sö-
zünde yatıyor. Oyun, psikolog
Suna Tanaltay'ın deyişiyle. "ço-
cuğun yaşamla en güzel bağ-
lantısı".
Birçok uzmanın görüş birli-
ğine vardığı gibi, oyun ve he-
men beraberinde akla gelen
oyuncak. çocuğun gelişmesi
açısından boylesine önemli ol-
duğuna göre. anne ve babalar
acaba oyuncak seçiminde nele-
re dikkat edivorlar?
Strateji Araştırma Şirketi'nin
yaptığı bir araştırmada, üç
farklı sosyo-ekonomik ve küı-
türel gruptan 605 çalışan ve ev
kadıruna bu konuda çeşitli so-
rular yöneltildi. Araştırma so-
nuçlanna göre, oyuncaklann
çocuklann gelişimine katkısı
olduğuna inanılıyor. Oyuncak
alım karannda çocuk taleplen
üst düzeyde rol oynuyor ve sos-
yo-ekonomik düzeydeki artışa
paralel olarak çocuk arzulan
biraz daha ön plana çıkıyor.
Oyuncak alımını daha çok an-
neler gercekleştıriyor. Araş-
tırmaya katılan ebeveynlerin
yüzde 57'si eğiticı ve öğretıcı.
yüzde 27'si sağlam, yüzde 26'sı
yaratıcılığa uygun olan, yüzde
20'si ise ekonomik oyuncaklan
tercih edivor.
• Araştırma sonuçlanna göre oyuncaklann çocuklann gelişimine katkısı ol-
duğuna inanılıyor. Oyuncak alım karannda çocuk taleplen üst düzeyde rol
oynuyor ve sosyo-ekonomik düzeydeki artışa paralel olarak çocuk arzulan bi-
raz daha ön plana çıkıyor. Oyuncak alımını daha çok anneler gercekleştıriyor.
AraştırmaJar, ovuncakların çocuklann gelişimine katksı olduğunu gösteriyor.
Çocuklara, daha çok evde
yalnız başlanna oynayabilecek-
leri oyuncaklar satın alınıyor.
Anne-babalar için bebek-peluş
grubu ikincı sırada yer alırken,
çocuk tercihinde bu grup birin-
ci sıraya çıkıyor. Deneklenn
yüzde 50'si ayda en az bir adet
oyuncak alıyor. Oyuncak alı-
mında markaya dikkat edenler
yüzde 20. marka tercihi olanlar
ise \üzde 17 oranında. Marka
tercihinde Barbıe birinci. Fatoş
ikinci. Lego üçüncü, Cindy
dördüncü sırada yer alıyor.
Psikolog Suna Tanaltav, ço-
cuk oyunlannın, hem sosyalleş-
me hem de çocuğun kendisini
çevreye ve yaşama yansıtma
açısından çok önemli olduğunu
vurguluyor. "Bu oyunlann ço-
ğunda çevredeki araçlar bir
anda oyuncak rolüne giriverir-
ler. Sandalye, kamyon; masa
altlan. ev ya da oda olabilır.
Dolaplann içinde oynarken do-
lap kapısmı açamayıp paniğe
kapılan çocuklan da bıliriz" di-
yen Tanaltay. oyuncaklann
nasıl seçiimesi gerektiğini şöyle
anlaüyor:
"Bir yaş dolaylannda yumu-
şak. hafıf ve sivri köşelerden
annmış oyuncaklar seçilir. Bu
oyuncaklann çok küçük olma-
ması. yutma. burnuna ya da
kulağına sokma endişelerini
yok etme açısından önemlidir.
Çocuk büyüdükçe üst üste ko-
nan küpler, yapı ve inşa malze-
meleri başlar. Ardından legola-
ra sıra gelir. 3-4 yaşlanndaki
çocuk, hafıf veçıkıntılan kolay-
ca birbirine ekleniverecek lego-
lardan hoşlanır. Yaş ilerledikçe
daha yaygın ve çevrece çok iyi
bilinen değışik malzemeli lego-
lara sıra gelir. Ve artık resirnleri
bütünleme. parçalan birbirine
ekleme küplerini, malzemeleri-
ni de kullanabilmektedir çocuk.
Kaiem, renkli boyalar, çocuk
dünyasında çok çekici ovun
malzemeleridır. Yalruzca kağıt-
lan, defterleri değil; duvarlarf
bile boyamaya bayılır çocuk.
Kendi ödasında özgür olması.
onu eğitme açısından yararlar
ve güzellikler getirecektir.
Dikkat edersek, kurgulu.
makineli oyuncaklardan hiç
söz açmadık. Çünkü. elektrikli
trenleri ve uzaktan kumandalı
gemilen asıl babalar sever. Ve
kendi çocukluklannda erişeme-
dikleri pahalı oyuncaklan al-
maya bayılırlar. Oysa, bu o>iin-
cağın asıl çekiciliği. yaran ve
marifeti, çocuk oyunlanna ar-
kadaş olacak. bu oyunlan geliş-
tırecek. yararlar
1
sağlayabile-
cek. gerçek araçlar olabilmesı-
dir. Bu nedenle birbirine geçiri-
lebilen renkli, çekici kutular,
çocuk için en pahalı oyuncak-
lardan çok daha yararlı ve güzel
olabılir sırasında. Aynca, arka-
daşsız oynanamayacağını da
dikkate almalı ve arkadaşlarla
paylaşılabilecek oyunlan des-
teklemeli ve çoğaltmalıyız".
Heykel pazaıı Perge
BÜLENT ECEVtT
ANTALYA - Perge anük kentmdekı
kazalarda 300'e yakın tann ve kral heykelı
bulundu. Prof. Dr. Jale İnan tarafından bu
yıl tiyatroda yapılan kazılarda 65 metre
uzunluğundaki tann Dionysos'un doğu-
mundan sonraki gelişmelenn anlatıldığı
çok önemli bir kabartma (friz) ortaya
pkartıldı. Aynca yeni bulunan tann Her-
mes'in 3 metre 70 santimetre büyüklüğün-
deki heykelin Antalya Müzesi'ne nasıl ko-
nulacağı merak konusu oldu.
İÖ 2. yüzyılın yansından sonra önemli
bir sanat merkezi konumunda olan Perge"-
nin kralı Heraklis, dönemin en ünlü sa-
natçılannı heykeltıraşlannı getirterek, sa-
nat yapıtlan ürettir-
miş; yûzyıllar sonra
gün yüzüne çıkan bu
heykeller. Nevzat
Özatay tarafından
onanlıp. sergilenece-
ği salona hazırlanı-
yor.
Anıtlar ve Müzeler
Genel Müdürlüğû ta-
rafından fınanse edi-
len bu yılki tiyatroda-
ki kazılann baş-
kanlıjını Prof. Dr.
Jale İnan yapıyor.
- Sayın İnan, Perge
kazılanndaki önemli
buluntular nelerdir?
İNAN - 1987
yılında bulunan Şarap Tannsı Dıonvsos"-
un muhteşem heykeli bildığinizgibi Antal-
ya Müzesi'nin girişinde sergileniyor. Bu
yılki kazılarda da tann Dionysos'un doğu-
mundan itibaren başından geçen olaylan
gösteren 65 metre uzunluğundaki kabart-
masını (friz) bulduk. Bu kabartma çok az
bir bozuma uğramış ve yerinde sapasağ-
lam duruyor. Kopan parçalannı hemen
yerinde yapışünp onanyoruz. Bir de ko-
nuşma sanatı. ticaret ve hırsızlann başı
olarak bilinen tann Hermes'ın 3.70 cm
boyutundakı heykeli çıktı. Bu da tam ola-
rak korunmuş. Tabıi kınlmış. ama eksik
parça yok. Bir de imparator Heraklis'in
aynı büyüklükteki heykeli çıktı. Bunlar
onanmdalar ve sergilenecekler.
- Nerede sergilenecek bu heykeller?
• Perge'nin Anadolu toprak-
lannda en çok heykele sahip
antik kent olduğunu vurgula-
yan Prof. Jale înan, kentin ka-
çakçılardan korunma&ı için
gece bekçilerine gereksinimi
olduğunu söylüyor. Bu yıl
kazılarda bulunan tann Her-
mes ve Heraklis heykderinin
boyu 4 metreye yaklaştığı için
Antalya müzesine nasıl konu-
lacağı tartışılıyor.
İNAN' - Antalya Müzesı'nde sergilene-
cekler. Ancak çok büyük olduklan için
müze içine nasıl sokulacak bilemiyoruz.
Bunu merak ediyoruz. Belki müze içinde
bütünleştireceğiz. Veya müze binasına ek
yapılacak.
- Şu ana kadar kaç heykel çıkmıştır Per-
ge'den?
İNAN - Bu yıl için 10 kadar çıktı. Tüm
heykellerin toplamı ise 300 dolaylannda.
Tabii kimilerinin bazı parçalan bulun-
madı. Bildiğiniz gibı Perge'den bulunup da
kaçınlan ve bir parçası Amerika Birleşik
Devletleri'nde olan Herkül heykeli de var.
Bununla ilgili görüşmeler de sürüyor. So-
nucun olumlu olacağına inanıyorum.
- Perge'de genellikle heykelcilik mi ağırü-
kta. yoksa başka sanat ürünleri de varmı?
İNAN - Perge'de
gelişmiş. üstün kaüte
gösteren heykeller
var. Bu. Anadolu'-
nun gelişmiş bir hey-
kel yapma sanatına
sahip olduğunu or-
ta\a çıkanyor. Ama
sadece heykel değil.
Örneğin, mimarlık
hevkelden daha
önemli gibi. Tiyatro
binasının çok büyük
olan sahnesi de orta-
çıktı. Buradan
ya
anlıyoruz ki, mi-
marlık gelişmiş.
Kazı sonunda tiyat-
ronun planı da çizi-
lebilecek konumda. Kabartmalarda ise
İtalyan Barok stili hakim. Bu demek kı
Anadolu'da bu stil çok daha önceleri
varmış, kullanılmış. Daha küçük kabart-
malar da ortaya çıktı. Yan at yan insan
mitolojik fıgürlen. Kantauroslar ile ayak-
lan yılan gövdesi insan Lapitler ile savaşın
anlatıldığı kabartmalar. Sonra kurban tö-
renlerinı gösteren kabartmalar da bulun-
du.
- Tüm bu buluntular nerede sergilene-
cek?
İNAN - Tiyatronun ön tarafında bir
boşluk var. Belediye ve Karayollan'ndan
yardım ıstedik. Örayı düzeltip bir açık
hava müzesi oluşturacağız. Ve bu açık
hava müzesinın dünyada eşi benzeri ol-
maz herhalde.
Tann Hermes ve Herakles beykellerinin boyu 4 m. olduğu için müzeye nasıl
konulacağı tartışılıyor.Prof. Jale İnan dev heykelin önünde.
Prof. Jale İnan, Perge'nin korunması için sadece gündüz bekçisininyeıerli
olmayacağını, gece bekçilerine de gereksinim olduğunu söylüyor. İnan'a
göre hiçbir Anadolu kentinde bu kadar çok heykel ortaya çıkmadı. önemi
de buradan geüyor.
Alma Ata'ya Türklerin seks seferi
Nataşa Nataşa,
birgece kaçpara!
DOĞAN AKEV
ALMA-ATA - Adı, 1874'e
kadar "Almalı" imiş, yani "El-
malı." Sonra "Veme" demiş-
ler. Verne, yörenin muhtar po-
zisyonundaki yöneticisinin
kızının ismi "Vera"dan gelme.
"Alma-Ata" ise, Kazakistan'-
ın başkentinin 1924'ten sonra-
ki adı. Dağılan Sovyetler Birli-
ği'nın bu zengin ülkesinin baş-
kenti, başta Türkler olmak
üzere. işadamı. tunst ve gaze-
teci akınına uğruyor. Yatınm.
alışveriş, ihracat, ithalaı, fuar.
Gerekçe ne olursa olsun. eski
Sovyet cumhuriyetlerini ziya-
retin değişmeyen aktivitesi Al-
ma-Ata'da da aynı; varsa-yok-
sa seks!
Alma-Ata'da düzenlenen
"Türk İhraç Ürünleri Fuan"
için ikı uçakla Kazakistan'a
gelen Türk-
lerin büyük
bir bölümü,
Alma-Ata-
ya. neredey-
se elleri "fer-
muarlan-
nda" indı.
Nüfusunun
vüzde 40'a
yakın bölü-
mü Rus olan
Kazakistan"-
da. Kazak ya
da Rus far-
ketmiyor,
Türklere
göre bütün
kadınlann
adı, Nataşa:
"Nataşa!
Bir gece kaç para!"
Kazakistan Dış Ekonomik
İlişkiler Bakanlığı Dış Ekono-
mik İlişkileri Geliştirme Daire-
si Başkanı Sabit Tahirov'un.
ülkesine yapılan yabana
yatınmlarda en büyük paya
Türklerin sahip olduğunu içe-
ren açıklaması, gece harcama-
Jannı da kapsıyor mu, bilinmi-
yor. Bilinen, Türklerin 4 gün
içinde Nataşalara en az 15 bin
dolar bıraktıklan! Kazakis-
tan "da ortalama aylık ücretle-
rin yaklaşık 4 bin ruble (9 do-
lar) civannda olduğu dikkate
abnırsa, Kazak ve Rus kadı-
nlann 4 günde Türklerin kaça-
maklanndan sağladıklan
para, neredeyse 1500 kişinin
aylık ücretleri toplamına eşit.
Çin sınınnın yanıbaşındaki
Alma-Ata ile Türkiye arası-
ndaki saat farkı, artı 4. Yani
Alma-Ata'da saat 12.00 oldu-
ğunda, Türkiye'de ibreler 16.
00'yi gösteriyor. Kenti Doğu
yakasından çevreleyen Ala-
dağlann üzerinden doğan gü-
neşin, hergün kaybolduğu yer,
elma bahçeleri ve kayın ağaç-
lannın ardındaki san, gri, mor
ve giderek lacivertleşen renk
denizi. Bu yüksek binalar ken-
tinde güneşin batmasıyla, özel-
likle yabanalann kaldığı Ka-
zakistan ve Alma-Ata otelleri
yoğun bir trafığe sahne oluyor.
Lenin Caddesi üzerindeki 26
katlı Kazakistan Oteli'nin
küçük bir futboi sahasını andı-
ran lobisi, aynı zamanda, Rus
ya da Kazak kadınlann, taraf-
İardan birisini oluşturduğu pa-
zarlıklann merkezi:
"Nataşa! Bir gece kaç
para?"
İşte o an, 8 tane 15 kişilik
asansörün, onlarca hattıyla vı-
zır vıar işleyen ve dikine yol
alan bir met-
ro istasyonu
gıbı çalışma-
ya başladığı
an. Kazakis-
tan Oteli'n-
de sabahla-
ra kadar sü-
ren bu baş
döndürücü
trafik. eski
sosyalist
cumhuriyet-
lerde ser-
bestleşen ilk
pazan, figü-
ranlığını el-
len fermu-
arlanndaki
yabanalann
yaptığı bu
gözler önüne
• Alma-Ata'da düzen-
lenen "Türk İhraç
Ürünleri Fuan" için
Kazakistan'a gelen
Türklerin büyük bir bö-
lümü. Alma-Ata'ya, ne-
redeyse elleri "fermuar-
lannda" indi. Nüfusu-
nun yüzde 40'a yakın
bölümü Rus olan Kaza-
kistan'da, Kazak ya da
Rus farketmiyor, Türk-
lere göre bütün kadı-
nlarm adı, Nataşa...
trajik oyunla,
seriyor...
Seks ticaretinin her meslek
grubundan müşterisi var. Ga-
zeteciler, ış adamlan, görevli
gjden memurlar. hatta poli-
tikacılar. Kazakistan Oteli'nin
lobisinde. 8 kasım akşamı,
muzaffer bir edayla ve kararlı
adımlarla asansöre doğru hızlı
adımlarla yürürken, geriye dö-
nüp, arkadaşlanna baş
parmağını kaldırarak, "iş ta-
mam" işareti yapan Türk mil-
letvekilınin sevincinin kay-
nağı, ülkesı adına yapüğı bir
görüşme değil.
Yeni bir ülke görmek, yeni
insanlar tanımak hiç değil. Se-
vincin kaynagı, sağa doğru
açtığı kolunu. omuzlannda
taşıyan. deri montlu. kızıl saçlı
kadın. Belli ki, omilletvekili de
biraz önce aynı soruyu sor-
muş:
'Turizm 10 yıl içinde Türkiye'nin en büyük sektörü olacak' diyen Bakan Ateş:
Kıyıbetonlaşmasının sorumlusuyazlıklai'
TUNCAYÖZKAJS
ANKARA - Turizm Bakanı
Abdülkadir Ateş. kıyılann yağ-
masından ve çarpık kullanı-
mından turistik tesislerin değil,
"yazbk evlerin" sorumlu oldu-
ğunu söyledi. Ateş. "Kıyılann
betonlaşmasının sorumlusu
yazlıklar" diye konuştu.
Türkiye'nin kıyı zenginlikle-
rinin bozulması üzerine bir
araştırma yaptıklannı söyleyen
Turizm Bakanı Abdülkadır
Ateş, araştırmanın sonuçlan
hakkınd;, Cumhuriyet"eşunlan
so\ledi:
"Betonlaşma ve kmlarımızın
çarpık yapılaşmasının, doğal
dengelerin bozuimasının birinci
sebebi, ikincı ev olayı, yani yaz-
lıklar. Araştırmamıza göre be-
tonlaşma yüzde 82 Bu ikinci
•Turizm Bakanlığı'nın betonlaşmayı önlemek için üzerine düşen görev-
leri yerine getirdiğini, uyanlarda bulunduklannı dile getiren Ateş, "Biz;
çevresel, kültürel ve sosyal alanda çarpık geîişimi turizm açısından yaka-
ladıgımızda bunlann iptali yoluna gidiyoruz" dedi.
evlerden kaynaklanıyor. Tu-
rizm tesisleri buralarda öyle bü-
yük bir betonlaşma varatmı-
vor. Çünkü. tesisi vapan janına
ağacını. havuzunu >ani onun
orlamını düşlüyor ve kovuyor.
Bizım bu ikinci evlerle bir mü-
cadele yürütmemiz de olanaklı
değil. Ancak. bu mücadele gö-
revi. yerel yönetımlerin. yani
beledivelerin sorumluluğunda
İlgili belediyelenn bu konular-
da ıyi çalışması lazım."
Turizm Bakanlığı'nın beton-
laşmayı önlemek için üzerine
düşen görevleri yenne getirdiği-
ni. bunlarla mücadelc etmek
için teşvik iptalleri yaptıklannı.
uyanlarda bulunduklannı dile
getıren Ateş. "Biz; çevresel, kül-
türel ve sosyal alanda çarpık ge-
lişimi turizm açısından yaka-
ladığımızda bunlann iptali yo-
luna gidiyoruz" dedi.
Turizmın Türkiye'de 10 yıl
içinde en büyük seİctör olacagı-
nı dile getıren Ateş, turizmı is-
tıhdam, bölgeler arası farklılık-
ların gidenimesi. kalkınma açı-
larından çok önemli bir sektör
olarak algıladıklannı ifade etti.
Ateş. "Emek yoğun bir sektör
olan turizmın, teknoloji yoğun
bir sektör haline gelmesi önem-
li. Biz turizm ile milli geliri
artıncı. istihdam sorununu çö-
zücü bir araç olarak göriivo-
ruz" dedi.
Son bir v ıl içinde gerçckleştir-
dikleri organizasyonlarla Tür-
kiye'nin olanaklannı Türk ve
dünya kamuoyuna tanıtmayT
amaçladıklarını belirten Ateş,
rafting. buharlı trenyolculukla-
nyla tanıtımda başanlı olduk-
lannı dile getirdi. Çoruh neh-
rinde yaptıklan rafting uygula-
masının ardından. buralara
turlar düzenlenmeye başlandı-
ğını, hatta uygulamanın Akde-
nız Böleesi'ndeki bazı nehirler-
de düzenli halde yapıldığını öğ-
rendiklerinı ifade eden Ateş,
"Bu konulardaki potansiyeli-
mizi tanıtmayı amaçhvoruz ve
başanlı olduk" dıve konuştu
Ateş görüşlerini şöyle anlattı:
"Çok hızh büyüven ve geli-
şen bir sektör. yatak kapasitesı-
ni artıracaksınız. ama altvapıyı
da ona göre geliştirmenız İazım.
Dengclı ve planlı büyümek la-
zım. 5 yıidıziı otel. 2 yıldızlı per-
sonel. 0 yıldızlı altyapı... Böyle
olmaz. Biz teşvik politikalan
dahil bütün gelişmelen buna
göre ayarladık. Çok gelişen bir
sektör. ama bir baktık. pek çok
da vaşlı tesıs var. Bunlann ona-
nmı için uyanyoruz. uğraşıyo-
ruz."
Halk yeterli bigiye sahip değil
TürkiyeAIDS'ten
korkuyor
• Uzmanlar, Türkiye'de AIDS'in büyük bir so-
run olması istenmiyorsa şimdiden medya yoluyla
korunma yöntemleri konusunda halkın bilgilen-
dirilmesi gerektiğini vurguladılar.
ANKAR\(ANKA)- Dünya
Sağlık Örgütü (WHO) uz-
manlan, Türkıve'de AIDS ko-
nusunda halkın basın yoluyla
yanlış bilgjlendirildiğini ve in-
sanlann AIDS'li birine do-
kunmaktan bıle korkar hale
getirildiğini söylediler.
AIDSkonusundaki çalışma-
larla ilgili incelemelerde
bulunmak üzere Türkıye'ye
gelen WHO uzmanlanndan
Katinka Dynes. Türkiye'de
AIDS'in büyük bir sorun ol-
ması istenmiyorsa, şimdiden
medya yoluyla halkın AIDS
hakkında ve korunma yön-
temleri konusunda doğru ola-
rak bilgilendirilmesi gereklili-
ğine dikkat çekti. Sağlık Ba-
kanlığı, AIDS üzerine çalışan
doktorlar ve TBB ile çeşitli
toplanülar düzenleyerek, Tür-
kiye'de AIDS'in genel duru-
mu ve yapılan çahşmalar üze-
rine bilgı alan uzmanlar, he-
nüz profesyonel anlamda bir
çalışmanın bulunmadığını ve
geniş çaplı bir eğitim progranu
başlaülmazsa bu konuda geç
kalınabileceğini söylediler.
AIDS iîe mücadeİede başanlı
sonuçlar alan ülkelerin başı-
nda Küba yer ahyor. Bu ülke-
de AIDS'li hastalann toplum-
la ilişkisi en aza indiriliyor.
WHO uzmanlan, bu yolla
yapılan mücadelenin bütün
ülkelerde uygulanamayacağı
gerçeğine dikkat çekerken,
dünyada AIDS ile mücadele-
nin 'eğitim' ile başanya ulaşa-
bileceği görüşü üzerinde duru-
yorlar.