15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz sahibi: Berin Nadi • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Anu • Genel Yayın Koordinaıöru: Hikmcl Çetinkaya • Yazı Işleri Mudürü: Ceial B*>langıç • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme: Mustafa Saglamer • Ankara Temsılcısi: Cuneyt Arcayörek Haber Mudürleri: Mostafa Balba>, Işık Kansu Izmır Temsilci V.: Serdar Kınk Adana Temsilcisi: Çetin Yigenoglu İstanbul Haberleri: Şenay Kalkın Dış Haberler: Ergun Balcı Iş-Ekonomi: Şökran Ketenci Yurt Haberleri: Mefamet Sarsç Kültür: Cd«J Üster Makaleler: Sarai Karaoren Spor: Abdülkadir Yucdmaıt Düzeltme: Abdullah Yaocı • Muessese Mudur V.: Erol Erkul • Koordinatör: Ahmet Kornlsan • Muhasebe: Bülenl Vener • Idare: Huseyia Gurer • Işlelme: Önder Çelik • Bılgi-Işlem: Nail taal • Bilgisayar Sıstem: Miirüvet Çiler • Reklam: Reha Işıtmıın Basım: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. • Yayımlayan: Ifcni GOn Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Turkocağı Cad. 39/41 Cağaloglu 34334 la. PK: 246 Isıanbul Tel: 512 05 05 (20 hal), Telra: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar Aakanu Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No: 19/4, Td: 433 11 41-»7, Tel«: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • hmir H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Te)ex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa: Inönû Cad. 119 S. No: 1 Kaı: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78 Takvim 16KASI.YM992 İmsak: 5 Güneş: 6.45 ÖğJe: 11.53 Ikindı: 14.28 Akşam: 16.52 Yata: 18.15 Dayaga tazminat • LONDRA(AA)- İngilterede bir özel okul müdürü kızılcık sopasıyla dövdüğü öğrencısine 8 bin sterlin tazminat ödeyecek. 1983 vılındaki olayda, Bnghlon kentinde bir özel kolejdeokuyan 15 yaşındakj Matthe*vPrince, bir sırııfarkadaşının not deftenni yırttı. Bunun üzerine okul müdürü, Matthe\v'ı cezalandınmak amaayla kızılcık sopasıyla kabaetinedörtkezvurdu. Öğrencinin aılcsi bunun üzenne müdüraleyhine kamu davası açu. Âncak mahkememüdürvn haklı olduğunakararverdi. Matthew'm ailesı daha sonra Strasbourg'daki Avrupa İnsan Haklan Mahkemesı'ne başvurdu. Kışın dondurma yiyebilirsiniz • ADANA(AA)-Halk arasında 'soğukluğu nedenivle kışın dondurma ycmcnın zararlı olduğu' şeklindckı yaygın kanının yanlış olduğu bilairildi. Dondurmanın. kış aylannda da çckinmeden ycnılebıleccğı. sağlığa bir zaran olmayacağı belirtildi. Çııkurova Ûniversitesi Zıraat Fakültcsi Gıda Bilimi veTeknolojisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. AtillaKonar, AA muhabırineyaptığı açıklamada. dondurmanın. kemık yapısı gelışımi, dişlerin sağlıklı olması için gerekli olan kalsıyum. fosfor ve diğer nıinerallerce zengin olduğunu belirtti. Evliüğe hazır mısınız? • ATlNA(AA). Dünyaevınegırerek hayata yenı biradım atmayı planlıyorsunuz. Siz ve müstakbe! eşiniz bu mutlu olaya hazır mısınız? Amerikan Glamour dergisinde ycr alan bir yazıda, psikolojı uzmanlan evliüğe hazır olunup olunmadığını anlamak için bazı hususlara kesinlıkle dikkat edilmesi gerektiğini belirttiler. Aileden duygusal olarak aynlmanın ve kendi bağımsız kişiliğini oluşturmanın evliliğe hazırlığın önde gelen koşullan arasında bulunduğunu kaydeden uzmanlar, "Anne ve babaya duyulan sevgi ve nefret ne kadar kanştınlırsa aileyle yaşanan sorunlann müstakbeleşile tckrarlanması olasılığının dao kadar yüksek oldueunu" ıfadeettiler. Kurbağa alarmı • LONDRA(AA)- Londra'daki egzotik lokantalann mönülennden kaçmavj başaran Fransız kurbağalannınsüs havuzlan ve göletlere stğınması sonucuçevre sakinleri geceleri uyuyamaz oldular. Londra Yabandünya Vakfı bir açıklama yaparak, 'Rana Esculenta' olarak bilinen Fransız kurbağalannın çıkardıklan seslerden binlerce kişinin şikayet ettiğini bildirdi. Vakıf yöneticilerinden Ralp Gaines. 'Fransız kurbağalan gerçekten iârenç bir sese sahiptir. Özellikleerkek kurbağalann çiftleşmek için dışileri çağjnrken çıkardığj ses. insanı çılgına çevirebilir. Beslenmede peynirin yeri • İZMİR(AA)- İnsanlann. bmlerceyıldır tükettiğı zengin vitaminli bir gıda maddesi olan peynirin, karbonhidratlar dışmdasüttekibütüntemel maddelen. protein, yağ ve mineralleri içerdiği bildirildi. Konunun uzmanlan, özellıkle peynirdekı protein miktannın diğer gıda maddelenne göre çok yüksek olduğunu belirtirken. "Peynirdeki protein. vüksek değerli bir proteindır. Peynirin olgunlaşması sırasında proteinler. temelyapı taşlan amino asıtlcre kadar parçalanır Süt proteinleri, insan vücudunda yapılmav an esseltıelle amino asitlcrini içerirler. Peynirproteınlen kolay hazmedılebılır. Hazmedılirlık özelliği. peyninn olgunlaşma derecesi arttıkça çoğalır" dediler. Psikologlara göre oyuncak, çocuğun yaşamla en güzel bağlantısı Oyıuı ciddi bir uğraştırİstanbul Haber Servisi - Çocuğunuza oyuncak alırken nelere dikkat edersiniz? Uzak- tan kumandalı gemilen. istas- yonlu, köprülü trenleri, çocu- gunuz için mi yoksa daha çok kendinız için mi ahrsınız? Dünyada oyuncak sanayii gı- bi dev bir sektörün oluşmasının gizi, "Çocuklann oyunu oyun değil. ciddi bir uğraşıdır" sö- zünde yatıyor. Oyun, psikolog Suna Tanaltay'ın deyişiyle. "ço- cuğun yaşamla en güzel bağ- lantısı". Birçok uzmanın görüş birli- ğine vardığı gibi, oyun ve he- men beraberinde akla gelen oyuncak. çocuğun gelişmesi açısından boylesine önemli ol- duğuna göre. anne ve babalar acaba oyuncak seçiminde nele- re dikkat edivorlar? Strateji Araştırma Şirketi'nin yaptığı bir araştırmada, üç farklı sosyo-ekonomik ve küı- türel gruptan 605 çalışan ve ev kadıruna bu konuda çeşitli so- rular yöneltildi. Araştırma so- nuçlanna göre, oyuncaklann çocuklann gelişimine katkısı olduğuna inanılıyor. Oyuncak alım karannda çocuk taleplen üst düzeyde rol oynuyor ve sos- yo-ekonomik düzeydeki artışa paralel olarak çocuk arzulan biraz daha ön plana çıkıyor. Oyuncak alımını daha çok an- neler gercekleştıriyor. Araş- tırmaya katılan ebeveynlerin yüzde 57'si eğiticı ve öğretıcı. yüzde 27'si sağlam, yüzde 26'sı yaratıcılığa uygun olan, yüzde 20'si ise ekonomik oyuncaklan tercih edivor. • Araştırma sonuçlanna göre oyuncaklann çocuklann gelişimine katkısı ol- duğuna inanılıyor. Oyuncak alım karannda çocuk taleplen üst düzeyde rol oynuyor ve sosyo-ekonomik düzeydeki artışa paralel olarak çocuk arzulan bi- raz daha ön plana çıkıyor. Oyuncak alımını daha çok anneler gercekleştıriyor. AraştırmaJar, ovuncakların çocuklann gelişimine katksı olduğunu gösteriyor. Çocuklara, daha çok evde yalnız başlanna oynayabilecek- leri oyuncaklar satın alınıyor. Anne-babalar için bebek-peluş grubu ikincı sırada yer alırken, çocuk tercihinde bu grup birin- ci sıraya çıkıyor. Deneklenn yüzde 50'si ayda en az bir adet oyuncak alıyor. Oyuncak alı- mında markaya dikkat edenler yüzde 20. marka tercihi olanlar ise \üzde 17 oranında. Marka tercihinde Barbıe birinci. Fatoş ikinci. Lego üçüncü, Cindy dördüncü sırada yer alıyor. Psikolog Suna Tanaltav, ço- cuk oyunlannın, hem sosyalleş- me hem de çocuğun kendisini çevreye ve yaşama yansıtma açısından çok önemli olduğunu vurguluyor. "Bu oyunlann ço- ğunda çevredeki araçlar bir anda oyuncak rolüne giriverir- ler. Sandalye, kamyon; masa altlan. ev ya da oda olabilır. Dolaplann içinde oynarken do- lap kapısmı açamayıp paniğe kapılan çocuklan da bıliriz" di- yen Tanaltay. oyuncaklann nasıl seçiimesi gerektiğini şöyle anlaüyor: "Bir yaş dolaylannda yumu- şak. hafıf ve sivri köşelerden annmış oyuncaklar seçilir. Bu oyuncaklann çok küçük olma- ması. yutma. burnuna ya da kulağına sokma endişelerini yok etme açısından önemlidir. Çocuk büyüdükçe üst üste ko- nan küpler, yapı ve inşa malze- meleri başlar. Ardından legola- ra sıra gelir. 3-4 yaşlanndaki çocuk, hafıf veçıkıntılan kolay- ca birbirine ekleniverecek lego- lardan hoşlanır. Yaş ilerledikçe daha yaygın ve çevrece çok iyi bilinen değışik malzemeli lego- lara sıra gelir. Ve artık resirnleri bütünleme. parçalan birbirine ekleme küplerini, malzemeleri- ni de kullanabilmektedir çocuk. Kaiem, renkli boyalar, çocuk dünyasında çok çekici ovun malzemeleridır. Yalruzca kağıt- lan, defterleri değil; duvarlarf bile boyamaya bayılır çocuk. Kendi ödasında özgür olması. onu eğitme açısından yararlar ve güzellikler getirecektir. Dikkat edersek, kurgulu. makineli oyuncaklardan hiç söz açmadık. Çünkü. elektrikli trenleri ve uzaktan kumandalı gemilen asıl babalar sever. Ve kendi çocukluklannda erişeme- dikleri pahalı oyuncaklan al- maya bayılırlar. Oysa, bu o>iin- cağın asıl çekiciliği. yaran ve marifeti, çocuk oyunlanna ar- kadaş olacak. bu oyunlan geliş- tırecek. yararlar 1 sağlayabile- cek. gerçek araçlar olabilmesı- dir. Bu nedenle birbirine geçiri- lebilen renkli, çekici kutular, çocuk için en pahalı oyuncak- lardan çok daha yararlı ve güzel olabılir sırasında. Aynca, arka- daşsız oynanamayacağını da dikkate almalı ve arkadaşlarla paylaşılabilecek oyunlan des- teklemeli ve çoğaltmalıyız". Heykel pazaıı Perge BÜLENT ECEVtT ANTALYA - Perge anük kentmdekı kazalarda 300'e yakın tann ve kral heykelı bulundu. Prof. Dr. Jale İnan tarafından bu yıl tiyatroda yapılan kazılarda 65 metre uzunluğundaki tann Dionysos'un doğu- mundan sonraki gelişmelenn anlatıldığı çok önemli bir kabartma (friz) ortaya pkartıldı. Aynca yeni bulunan tann Her- mes'in 3 metre 70 santimetre büyüklüğün- deki heykelin Antalya Müzesi'ne nasıl ko- nulacağı merak konusu oldu. İÖ 2. yüzyılın yansından sonra önemli bir sanat merkezi konumunda olan Perge"- nin kralı Heraklis, dönemin en ünlü sa- natçılannı heykeltıraşlannı getirterek, sa- nat yapıtlan ürettir- miş; yûzyıllar sonra gün yüzüne çıkan bu heykeller. Nevzat Özatay tarafından onanlıp. sergilenece- ği salona hazırlanı- yor. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğû ta- rafından fınanse edi- len bu yılki tiyatroda- ki kazılann baş- kanlıjını Prof. Dr. Jale İnan yapıyor. - Sayın İnan, Perge kazılanndaki önemli buluntular nelerdir? İNAN - 1987 yılında bulunan Şarap Tannsı Dıonvsos"- un muhteşem heykeli bildığinizgibi Antal- ya Müzesi'nin girişinde sergileniyor. Bu yılki kazılarda da tann Dionysos'un doğu- mundan itibaren başından geçen olaylan gösteren 65 metre uzunluğundaki kabart- masını (friz) bulduk. Bu kabartma çok az bir bozuma uğramış ve yerinde sapasağ- lam duruyor. Kopan parçalannı hemen yerinde yapışünp onanyoruz. Bir de ko- nuşma sanatı. ticaret ve hırsızlann başı olarak bilinen tann Hermes'ın 3.70 cm boyutundakı heykeli çıktı. Bu da tam ola- rak korunmuş. Tabıi kınlmış. ama eksik parça yok. Bir de imparator Heraklis'in aynı büyüklükteki heykeli çıktı. Bunlar onanmdalar ve sergilenecekler. - Nerede sergilenecek bu heykeller? • Perge'nin Anadolu toprak- lannda en çok heykele sahip antik kent olduğunu vurgula- yan Prof. Jale înan, kentin ka- çakçılardan korunma&ı için gece bekçilerine gereksinimi olduğunu söylüyor. Bu yıl kazılarda bulunan tann Her- mes ve Heraklis heykderinin boyu 4 metreye yaklaştığı için Antalya müzesine nasıl konu- lacağı tartışılıyor. İNAN' - Antalya Müzesı'nde sergilene- cekler. Ancak çok büyük olduklan için müze içine nasıl sokulacak bilemiyoruz. Bunu merak ediyoruz. Belki müze içinde bütünleştireceğiz. Veya müze binasına ek yapılacak. - Şu ana kadar kaç heykel çıkmıştır Per- ge'den? İNAN - Bu yıl için 10 kadar çıktı. Tüm heykellerin toplamı ise 300 dolaylannda. Tabii kimilerinin bazı parçalan bulun- madı. Bildiğiniz gibı Perge'den bulunup da kaçınlan ve bir parçası Amerika Birleşik Devletleri'nde olan Herkül heykeli de var. Bununla ilgili görüşmeler de sürüyor. So- nucun olumlu olacağına inanıyorum. - Perge'de genellikle heykelcilik mi ağırü- kta. yoksa başka sanat ürünleri de varmı? İNAN - Perge'de gelişmiş. üstün kaüte gösteren heykeller var. Bu. Anadolu'- nun gelişmiş bir hey- kel yapma sanatına sahip olduğunu or- ta\a çıkanyor. Ama sadece heykel değil. Örneğin, mimarlık hevkelden daha önemli gibi. Tiyatro binasının çok büyük olan sahnesi de orta- çıktı. Buradan ya anlıyoruz ki, mi- marlık gelişmiş. Kazı sonunda tiyat- ronun planı da çizi- lebilecek konumda. Kabartmalarda ise İtalyan Barok stili hakim. Bu demek kı Anadolu'da bu stil çok daha önceleri varmış, kullanılmış. Daha küçük kabart- malar da ortaya çıktı. Yan at yan insan mitolojik fıgürlen. Kantauroslar ile ayak- lan yılan gövdesi insan Lapitler ile savaşın anlatıldığı kabartmalar. Sonra kurban tö- renlerinı gösteren kabartmalar da bulun- du. - Tüm bu buluntular nerede sergilene- cek? İNAN - Tiyatronun ön tarafında bir boşluk var. Belediye ve Karayollan'ndan yardım ıstedik. Örayı düzeltip bir açık hava müzesi oluşturacağız. Ve bu açık hava müzesinın dünyada eşi benzeri ol- maz herhalde. Tann Hermes ve Herakles beykellerinin boyu 4 m. olduğu için müzeye nasıl konulacağı tartışılıyor.Prof. Jale İnan dev heykelin önünde. Prof. Jale İnan, Perge'nin korunması için sadece gündüz bekçisininyeıerli olmayacağını, gece bekçilerine de gereksinim olduğunu söylüyor. İnan'a göre hiçbir Anadolu kentinde bu kadar çok heykel ortaya çıkmadı. önemi de buradan geüyor. Alma Ata'ya Türklerin seks seferi Nataşa Nataşa, birgece kaçpara! DOĞAN AKEV ALMA-ATA - Adı, 1874'e kadar "Almalı" imiş, yani "El- malı." Sonra "Veme" demiş- ler. Verne, yörenin muhtar po- zisyonundaki yöneticisinin kızının ismi "Vera"dan gelme. "Alma-Ata" ise, Kazakistan'- ın başkentinin 1924'ten sonra- ki adı. Dağılan Sovyetler Birli- ği'nın bu zengin ülkesinin baş- kenti, başta Türkler olmak üzere. işadamı. tunst ve gaze- teci akınına uğruyor. Yatınm. alışveriş, ihracat, ithalaı, fuar. Gerekçe ne olursa olsun. eski Sovyet cumhuriyetlerini ziya- retin değişmeyen aktivitesi Al- ma-Ata'da da aynı; varsa-yok- sa seks! Alma-Ata'da düzenlenen "Türk İhraç Ürünleri Fuan" için ikı uçakla Kazakistan'a gelen Türk- lerin büyük bir bölümü, Alma-Ata- ya. neredey- se elleri "fer- muarlan- nda" indı. Nüfusunun vüzde 40'a yakın bölü- mü Rus olan Kazakistan"- da. Kazak ya da Rus far- ketmiyor, Türklere göre bütün kadınlann adı, Nataşa: "Nataşa! Bir gece kaç para!" Kazakistan Dış Ekonomik İlişkiler Bakanlığı Dış Ekono- mik İlişkileri Geliştirme Daire- si Başkanı Sabit Tahirov'un. ülkesine yapılan yabana yatınmlarda en büyük paya Türklerin sahip olduğunu içe- ren açıklaması, gece harcama- Jannı da kapsıyor mu, bilinmi- yor. Bilinen, Türklerin 4 gün içinde Nataşalara en az 15 bin dolar bıraktıklan! Kazakis- tan "da ortalama aylık ücretle- rin yaklaşık 4 bin ruble (9 do- lar) civannda olduğu dikkate abnırsa, Kazak ve Rus kadı- nlann 4 günde Türklerin kaça- maklanndan sağladıklan para, neredeyse 1500 kişinin aylık ücretleri toplamına eşit. Çin sınınnın yanıbaşındaki Alma-Ata ile Türkiye arası- ndaki saat farkı, artı 4. Yani Alma-Ata'da saat 12.00 oldu- ğunda, Türkiye'de ibreler 16. 00'yi gösteriyor. Kenti Doğu yakasından çevreleyen Ala- dağlann üzerinden doğan gü- neşin, hergün kaybolduğu yer, elma bahçeleri ve kayın ağaç- lannın ardındaki san, gri, mor ve giderek lacivertleşen renk denizi. Bu yüksek binalar ken- tinde güneşin batmasıyla, özel- likle yabanalann kaldığı Ka- zakistan ve Alma-Ata otelleri yoğun bir trafığe sahne oluyor. Lenin Caddesi üzerindeki 26 katlı Kazakistan Oteli'nin küçük bir futboi sahasını andı- ran lobisi, aynı zamanda, Rus ya da Kazak kadınlann, taraf- İardan birisini oluşturduğu pa- zarlıklann merkezi: "Nataşa! Bir gece kaç para?" İşte o an, 8 tane 15 kişilik asansörün, onlarca hattıyla vı- zır vıar işleyen ve dikine yol alan bir met- ro istasyonu gıbı çalışma- ya başladığı an. Kazakis- tan Oteli'n- de sabahla- ra kadar sü- ren bu baş döndürücü trafik. eski sosyalist cumhuriyet- lerde ser- bestleşen ilk pazan, figü- ranlığını el- len fermu- arlanndaki yabanalann yaptığı bu gözler önüne • Alma-Ata'da düzen- lenen "Türk İhraç Ürünleri Fuan" için Kazakistan'a gelen Türklerin büyük bir bö- lümü. Alma-Ata'ya, ne- redeyse elleri "fermuar- lannda" indi. Nüfusu- nun yüzde 40'a yakın bölümü Rus olan Kaza- kistan'da, Kazak ya da Rus farketmiyor, Türk- lere göre bütün kadı- nlarm adı, Nataşa... trajik oyunla, seriyor... Seks ticaretinin her meslek grubundan müşterisi var. Ga- zeteciler, ış adamlan, görevli gjden memurlar. hatta poli- tikacılar. Kazakistan Oteli'nin lobisinde. 8 kasım akşamı, muzaffer bir edayla ve kararlı adımlarla asansöre doğru hızlı adımlarla yürürken, geriye dö- nüp, arkadaşlanna baş parmağını kaldırarak, "iş ta- mam" işareti yapan Türk mil- letvekilınin sevincinin kay- nağı, ülkesı adına yapüğı bir görüşme değil. Yeni bir ülke görmek, yeni insanlar tanımak hiç değil. Se- vincin kaynagı, sağa doğru açtığı kolunu. omuzlannda taşıyan. deri montlu. kızıl saçlı kadın. Belli ki, omilletvekili de biraz önce aynı soruyu sor- muş: 'Turizm 10 yıl içinde Türkiye'nin en büyük sektörü olacak' diyen Bakan Ateş: Kıyıbetonlaşmasının sorumlusuyazlıklai' TUNCAYÖZKAJS ANKARA - Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş. kıyılann yağ- masından ve çarpık kullanı- mından turistik tesislerin değil, "yazbk evlerin" sorumlu oldu- ğunu söyledi. Ateş. "Kıyılann betonlaşmasının sorumlusu yazlıklar" diye konuştu. Türkiye'nin kıyı zenginlikle- rinin bozulması üzerine bir araştırma yaptıklannı söyleyen Turizm Bakanı Abdülkadır Ateş, araştırmanın sonuçlan hakkınd;, Cumhuriyet"eşunlan so\ledi: "Betonlaşma ve kmlarımızın çarpık yapılaşmasının, doğal dengelerin bozuimasının birinci sebebi, ikincı ev olayı, yani yaz- lıklar. Araştırmamıza göre be- tonlaşma yüzde 82 Bu ikinci •Turizm Bakanlığı'nın betonlaşmayı önlemek için üzerine düşen görev- leri yerine getirdiğini, uyanlarda bulunduklannı dile getiren Ateş, "Biz; çevresel, kültürel ve sosyal alanda çarpık geîişimi turizm açısından yaka- ladıgımızda bunlann iptali yoluna gidiyoruz" dedi. evlerden kaynaklanıyor. Tu- rizm tesisleri buralarda öyle bü- yük bir betonlaşma varatmı- vor. Çünkü. tesisi vapan janına ağacını. havuzunu >ani onun orlamını düşlüyor ve kovuyor. Bizım bu ikinci evlerle bir mü- cadele yürütmemiz de olanaklı değil. Ancak. bu mücadele gö- revi. yerel yönetımlerin. yani beledivelerin sorumluluğunda İlgili belediyelenn bu konular- da ıyi çalışması lazım." Turizm Bakanlığı'nın beton- laşmayı önlemek için üzerine düşen görevleri yenne getirdiği- ni. bunlarla mücadelc etmek için teşvik iptalleri yaptıklannı. uyanlarda bulunduklannı dile getıren Ateş. "Biz; çevresel, kül- türel ve sosyal alanda çarpık ge- lişimi turizm açısından yaka- ladığımızda bunlann iptali yo- luna gidiyoruz" dedi. Turizmın Türkiye'de 10 yıl içinde en büyük seİctör olacagı- nı dile getıren Ateş, turizmı is- tıhdam, bölgeler arası farklılık- ların gidenimesi. kalkınma açı- larından çok önemli bir sektör olarak algıladıklannı ifade etti. Ateş. "Emek yoğun bir sektör olan turizmın, teknoloji yoğun bir sektör haline gelmesi önem- li. Biz turizm ile milli geliri artıncı. istihdam sorununu çö- zücü bir araç olarak göriivo- ruz" dedi. Son bir v ıl içinde gerçckleştir- dikleri organizasyonlarla Tür- kiye'nin olanaklannı Türk ve dünya kamuoyuna tanıtmayT amaçladıklarını belirten Ateş, rafting. buharlı trenyolculukla- nyla tanıtımda başanlı olduk- lannı dile getirdi. Çoruh neh- rinde yaptıklan rafting uygula- masının ardından. buralara turlar düzenlenmeye başlandı- ğını, hatta uygulamanın Akde- nız Böleesi'ndeki bazı nehirler- de düzenli halde yapıldığını öğ- rendiklerinı ifade eden Ateş, "Bu konulardaki potansiyeli- mizi tanıtmayı amaçhvoruz ve başanlı olduk" dıve konuştu Ateş görüşlerini şöyle anlattı: "Çok hızh büyüven ve geli- şen bir sektör. yatak kapasitesı- ni artıracaksınız. ama altvapıyı da ona göre geliştirmenız İazım. Dengclı ve planlı büyümek la- zım. 5 yıidıziı otel. 2 yıldızlı per- sonel. 0 yıldızlı altyapı... Böyle olmaz. Biz teşvik politikalan dahil bütün gelişmelen buna göre ayarladık. Çok gelişen bir sektör. ama bir baktık. pek çok da vaşlı tesıs var. Bunlann ona- nmı için uyanyoruz. uğraşıyo- ruz." Halk yeterli bigiye sahip değil TürkiyeAIDS'ten korkuyor • Uzmanlar, Türkiye'de AIDS'in büyük bir so- run olması istenmiyorsa şimdiden medya yoluyla korunma yöntemleri konusunda halkın bilgilen- dirilmesi gerektiğini vurguladılar. ANKAR\(ANKA)- Dünya Sağlık Örgütü (WHO) uz- manlan, Türkıve'de AIDS ko- nusunda halkın basın yoluyla yanlış bilgjlendirildiğini ve in- sanlann AIDS'li birine do- kunmaktan bıle korkar hale getirildiğini söylediler. AIDSkonusundaki çalışma- larla ilgili incelemelerde bulunmak üzere Türkıye'ye gelen WHO uzmanlanndan Katinka Dynes. Türkiye'de AIDS'in büyük bir sorun ol- ması istenmiyorsa, şimdiden medya yoluyla halkın AIDS hakkında ve korunma yön- temleri konusunda doğru ola- rak bilgilendirilmesi gereklili- ğine dikkat çekti. Sağlık Ba- kanlığı, AIDS üzerine çalışan doktorlar ve TBB ile çeşitli toplanülar düzenleyerek, Tür- kiye'de AIDS'in genel duru- mu ve yapılan çahşmalar üze- rine bilgı alan uzmanlar, he- nüz profesyonel anlamda bir çalışmanın bulunmadığını ve geniş çaplı bir eğitim progranu başlaülmazsa bu konuda geç kalınabileceğini söylediler. AIDS iîe mücadeİede başanlı sonuçlar alan ülkelerin başı- nda Küba yer ahyor. Bu ülke- de AIDS'li hastalann toplum- la ilişkisi en aza indiriliyor. WHO uzmanlan, bu yolla yapılan mücadelenin bütün ülkelerde uygulanamayacağı gerçeğine dikkat çekerken, dünyada AIDS ile mücadele- nin 'eğitim' ile başanya ulaşa- bileceği görüşü üzerinde duru- yorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle