Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 KASIM 1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
YURTHABERLERI 13
YENIILLER
İCARAMAN Oyımdeğkuyum
Karaman ü ohnadan önce kanalizasyonu, kaldırunı obnayan bir kentmiş. Şu anda belediyenin hiçbiryere borcuyok
KİMLİKKARTI
KONYA
• İİDÛfusu:85bin.
• Toplam nüfııs: 219 bin.
• îlçeleri: Ermenek, Sanveüler, Baş-
yayla, Kazımkarabekir, Ayrana.
• Köysayısı: 115.
• Eoiik yapı: Yörük, Türkmen, az
sayıda Kürt.
• Yüzölçûraû: 9590 km2.
• Rakım: 1033m.
• Okuma yazma oranı: Yüzde 95.
• Ekonomisi: Hububat, bakliyat üre-
tim ve ticaretinde önemli bir merkez
olan ilde 135 bin 950 tonla elma ilk
arayı alır. 1990 yılı tanmsal gayri safı gelir toplamı bir trilyon 058 milyar 268
milyon 104 bin 500 TL.
MEHMETSARAÇ
1111 lîK
KARAMAN
VALİ AYDIN ARSLAN
araman'a 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı'nda
konuk oluyoruz. Kentin
her yanı bayraklarla do-
natılmış. Rengarenk giysi-
leri içinde çocuklar, tram-
petler, borazanlar. Tören
kürsüsünden yükselen. " okulundan
Ayşe, şıtndi sizlere Cumhuriyet Bayramı şi-
irini okuyacak" sesi karşılıyor bizi. Onlar
bayramın telaşını yaşaya dursunlar. biz
kendı telaşımızın arkasından koşalım.
Tören alanındaki, "Vablik basın daru-
şmanı kım acaba? Vali Bey'le törenden
sonra görüşebilir miyiz? Belediye Başkanı
da bizi ka-
bul eder
mi" koş-
turma-
lanmızın
fazla
abartılmış
olduğunu
biraz son-
ra anbyo-
ruz. Ken-
ün yöneti-
cileri bize
randevu-
lar vermiş-
ler bile.
"Belediye
Başkanı
törenden
sonra ka-
bul ede-
cek, Vali Bey ise yemege bekliyor" mesaj-
lan iletiliyor. Hemen bize bir araba "tah-
sıs" ediliyor. Foto muhabiri arkadaşunız
Erdoğan Köseoğlu'nun en i>i açıdan iste-
dıği gıbi fotoğraf çekmesini sağlamak için
yola çıkıyoruz.
Karaman ne yana dönülse tarihle
karşılaşılan bir kent. lşte Karaman Kalesi.
Hani Karamanlılar"ın kuşatmadan koyun
postuyladışançıkıpdüşmana,"Karaman'-
ın koyunu sonra çıkar oyunu" dedirttiği
kale. Şimdi kalede çevre düzenlemesi
yapıbyor, eğlence ve kültür merkezi ola-
cakmış.
Kaleden, Ak Tekke Camii ve Külhyesi'-
ne gidiyoruz. Mevlana'run annesi, Belh
Emiri Sultan Rükneddin'in kızı Mümine
Hatun, ağabeyi Muhammed Alaaddin Çe-
lebi, akrabalan Mustafa, Şeyh Veled, Ali,
Muhammed, Ahmed, Ebubekir çelebilerin
mezarlan var camide.
Hepsi de harimde van yana yatıyorlar.
I
Sokakta rastladığınuz Ali İhsan Eğilmez
isimli vatandaşa "Yeni il Karaman"ın
günlük hayatta kendisine ne gibi yararlar
sağladığını soruyoruz. Eğilmez. "Konya'-
ya gidip gelmekten kurtulduk" dıyor bir
şey demiyor.
SHP'lı Belediye Başkanı Yaşar Evcen bi-
zi, Cumhuriyet Bayramı törenlennden he-
men sonra makamında kabul ediyor. Genç
bir belediye başkanı. Hal hatır sorduktan
sonra ilk önce Karaman Cumhuriyet mu-
habiri Mehmet BüyükarTyla bir spor
karşılaşması yüzünden çıkan ve mahalli
basına da yansıyan "kavga"yı tartışryor-
lar. İki Karamanlının, Karamanspor için
tartışmalannı sadece dınliyoruz.
Spor karşılaşmalan. dizi yazımız için bu-
lunduğumuz her kentte olanaksızhklar.
şampiyonluk hesaplan ya da kümede kal-
ma savaş-
lanyla hep
karşımıza
çıkü. Kara-
man'da da
belediye baş-
kanı, vali
gibi yönetici-
lerle vatan-
daşı spor (ta-
bii ki fiıtbol)
tartışma-
lannın içinde
buluyoruz.
Neyse ki
spor tartı-
şmalan
tatbbkla son
buluyor.
Karaman
Belediye
Başkanı Ya-
şar Evcen, "Kaynak yaratan belediye ol-
duk" diyerek söze giriyor. Karaman kendi-
lennden önce suyu, kanalizasyonu hatta
kaldmmı obnayan bir kentmiş. Şu anda ise
hiçbir yere borcu olmayan, 1988 bütçesi 5
milyar, 1993 yıb içinse 100 milyar brabk bir
bütçe öngörülen bir belediyeye sahip. "Her
şey Karaman için" sloganı belediye ile va-
liliğin bir arada uyum içinde, "koordıneb"
çabşmalannı sağlamış. 60 araç alınmış be-
lediyeye, gerektiğinde vilayetin ihtiyaçlan
için de kullanılıyormuş bu araçlar.
Belediyenin çalışmalanru dinledıkten
sonra Evcen'e, "Karaman ıl oldu, il ol-
manın ne yarannı gördünüz" diye soruyo-
ruz. "Vallahi biz belediye olarak yarannı
görmedik. Vatandaş faydasını gördü, es-
naf gördü. Kiralar arttı.
İller Bankası'ndan aldığımız pay aynı.
Eskiden de polıs memuru gebyordu, şimdi
de gelıyor. Âncak şimdi gelen memur aka-
demi mezunu" diyor.
1 olma şartına
uzun zamandır
kendini
hazırladığı
için idari yapıda
yerini almış
bir il Karaman.
İşte Karaman'ın koyunu - Karaman denince insanın aklına hemen koyun gelir. Kente girince insan hemen koyunu arıvor. Kentin
simgesi olarak kabul edilen "Raraman'ın Kojunu", park ve bahçelerde heykelleriyle boy veriyor. (ERDOĞAN KÖSEOĞLU)
Gezimiz boyunca değjşik yanlanyla
dinlediğımiz kent sorunlan, kanalizasyon.
yol. su, konut, borçlu belediye" yakınma-
lannın değışik boyutlanyla sürdü gjttı.
Karaman'da bu gibi sorunlardan daha az
söz edıp özellikle kentin kültür hayatını
ilgilendiren şeylere değinmek istedik. Bizi
buna yönlendiren Karaman'ın az da olsa
sorunlanru çözmüş ileriki yıllarda daha ıyi
durumda olacağı düşüncesı oldu.
Karaman'da bir kültür sitesi yapılıyor-
muş, önümüzdeki yıl açılacak. Kütüphane
yokken Yunus Emre Kütüphanesi açılmış.
Okuyuculara bilgisayarb hizmet veriyor.
Belediye Yunus Emre Tiyatro Grubu'na
destek vermiş, kente tiyatro gruplan geti-
rilmesine de katkı sağlıyormuş.
Karaman'da Belediye Bandosu, Türk
Halk Korusu oluşturulmuş zaman zaman
ücretsiz konserler venyorlarmış. Üç ayda
bir belediye tarafından dergı, yurtdışındakı
Karamanblar için de bir gazete çıkanlıyor.
Bu arada bebrtmeden geçmeyelim, Kara-
manlı her fırsatta yurtdışındakı Ka-
ramanlılar'dan söz ediyor, hemşerilennin
yardımlannı dile getiriyor. Kente 1.5 mil-
yar lira yardım yapıp 15'e yakın araç bağı-
şında bulunmuşlar. Temiz ve bakım'ı Ka-
raman caddelennden geçip öğlen yemeğı
için Karaman Vabsi Aydın Arslan'la Pob-
sevi'nde buluşuyoruz. Pob'sevi yeni
yapılmış ve kentin dışında. Vabbk tarafı-
ndan "Sosyal hayaü canlı tutmak için" bu-
rada ilk kez "eşli" kokteyl veribniş.
Vaü Arslan epeyce kilolu. Söze de "İl ol-
mak için önce elbıse lazım sonra onu taşı-
yacak sıklet" diyerek giriyor. İbnin sorun-
lanru bıldiğıni her fırsatta belli ediyor. Vab
Aydın Arslan, Karaman'ı, "Siyası irade
için yapılan ıller" sınıfına sokuyor ve şun- Vab Arslan parasal ölçekte en büyük
lan söylüyor: projenin Deliçay Barajı olduğunu. tbrala
"İl olmak şartına uzun zamandır kendini Barajı tamamlanırsa dört barajla halen bü-
hazırladığı için idari yapıda yerini almış bir yük ölçekte susuz tanmdan sulu tanma ge-
BELEDİYE BAŞKANI EVCEN
il Kara-
man.
Halkın is-
temi bu ol-
duğu için
coşkusu da
olmuş,
katkısı da.
Tabii bu-
nun idari
yapıya bü-
yük faydası
olmuş
Hizmetler
icra ve
planlama
aşamasına
gelmiş. Bir
bölümü
bizden
önce bitiril-
miş çok bü-
yük bir bölümü de önümüzdeki yıl bitirile-
cek.'" Arslan, Türkiye'nin sorunlannın
Karaman'a da yansıdığını söylüyor. An-
cak Karamanlının sorunlara yatkınlığını
bir avantaj olarak görüyor.
Arslan'a göre şehırcilik açısından çok
güzel bir kent ortaya çıkıyor Karaman'da.
Karaman Valisi Arslan. her ilde espri ko-
nusu olan "Mecburiyet Caddesi"nin Ka-
raman'da 20-30 olduğunu söylüyor.
Kentte devam eden projeler 300'ün üze-
rindeymiş ve toplam değeri de bir trilyon
200 milyon bra civanndaymış.
I
çileceğini
anlatıyor.
Yenıden
kente dö-
nüyoruz:
Kara-
man'ın
"bisküvi
cenneti"
olduğunu
bilir miy-
diniz? Biz
bilmiyor-
duk, Ka-
raman'da
öğrendik.
Kentte
Türkiye'-
nin gerek-
sınmesinin
büyük bö-
lümünü
karşılayan bir sürü bisküvi fabrikası var.
Aynca TSE damgab "ilk bulgur" da Kara-
man'da üretibyor.
Oteümiz kentte var olan iki yıldızh iki
otelden biri. Temiz ve rahat. Aynca bizim
gıbı her gün bir kenti dolaşan, "görmemiş-
ler" için fazlaca lüks bile sayüır. Akbmız
otelin duvarlannda boy boy afişleri duran
turizm güzellennde kabyor ama...
Karaman-Konya arası bir saat, daha
oradan Aksaray'a kadar yolumuz var.
Karaman'a bir kez daha gelmek için kerldi
kendimize söz verivoruz.
1 olmanın biz
belediye olarak
yarannı görmedik.
Vatandaş
faydasını gördü,
esnafgördü.
Kiralar arttı.
Tarihsel
Kimlik
.araman'm daha önce La-
renda olan adı, Türk egemenliği
altında Larende'ye dönüşmüştür.
Kentin kesin olarak Osmanb top-
raklanna kaıilması, Karamano-
ğullan'run yıkılmasmdan sonra
1466'ya rastlar. Bu dönemde, res-
mi belgelerde Larende adı kul-
lanılmış, merkezi Konya olan yö-
netsel bolüme ise Karaman eyaleti
denmiştir.
Karaman'm
koyunu
u.Ike genebnde '"Karaman*-
ın koyunu, sonra çıkar oyunu" de-
yişi oldukça yaygmdır. Bu deyişle
ilgıli olarak efsane anlaülır.
Karaman kalesi düşmanlarca ku-
şaübnışür. Beylik askerleri de se-
fere çıktığından kale savun-
masızdır. Çareler aranırken bir
çoban "Koyun ve keçilerin baş-
lanna fener ya da çıra yakıp kale-
den salalım" der. Oneri uygulanır.
Gece dağdan aşagı salınan başlan
ateşb hayvanlan asker sanan düş-
man "Bunlann meşalebsi bu ka-
darsa diğerleri kimbilir ne ka-
dardır" diyerek geri çekibr, kaçar.
Yöresel Yemek
raman'da kalababk işyer-
leri öğle saatlerinde eli işe en
yatkınına "calla" haarlatır. Tabii
ki yemek bilgisi olana. Malzeme
kuşbaşı et, yağ, soğan, patlıcan,
domates, sanmsak. maydanoz ve
tuzdan oluşan calla için önce
toprak tencerede et kavrulur.
Üzerine iki kaşık yağ konduktan
sonra soğanı doğranır. Soğan
kızanncaya kadar kanştınbr.
Patlıcanlar kuşbaşı, domatesler
ise dilim olarak doğranırlar. Önce
patbcanlar, en üste de domatesler
konur. Biber, sanmsak, mayda-
noz ve tuzun'da eklenmesiyle top-
rak tencerenin ağzı sıkı sıkıya ha-
murla kapatılır. Taş fınnlarda
yanm saat pişirib'r.
YARDî: AKSARAY
DIZIYAZI
KTU'lü öğrencilerin en
büyük sorunu bannma
ÖMERGÜNER
TRABZON-1955 yıhnda ku-
[ ruluş yasası çıkanlan Karade-
nız Teknik Üniversitesi, öğreti-
me ancak 1%3 arabk ayında
' geçebilmıştir. Doğu Karadeniz
bölgesinde altı ilde hizmet veren üniversi-
te, 8 fakülte, 3 enstitü, 8 meslek yükseko-
kulu, 8 uygulama ve araşürma merkezi ve
rektörlüğe bağlı 5 bölüm ıle Rıze'de 2,
Gümüşhane'de 1 \e Ordu'da 2 yeni açılan
fakülte ile eğitim ve öğretimini sürdürü-
yor.
86'sı profesör, 88'ı doçent ve 117'sı yar-
dımo doçent olmak üzere toplam 291 öğ-
retım görevlisinin bulunduğu üniversitede
1065 akademik personel ile 1045 idari per-
sonel görev yapıyor. 16 bin 257 öğrenciye
eğitim veren üniversitede aynca 838 yük-
sek bsans, 299 doktora öğrenasi, 116 uz-
manbğını sürdüren tıp doktoru ile 131
öğretmenlik sertıfıkası için çabşan ile top-
' lam öğrenc sayısı 17 bin 641'e ulaşıyor.
1992 mali yılı bütçesi 256 milyar lira olan
üniversıtenin bu yıl için yatınm miktan 80
milyar lira.Devlet bütçesınden üniversite-
lere aynlan paym yetersız olduğunu dile
getiren Karadeniz Teknik Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu,
üniversıtelerin amaçlannın bılgıli insan
yetiştirmek olduğunu ve bunu yaparken
eğitim-öğretim-araştırma üçgeninın titiz-
likle kurulması gerektiğini bebrtiyor. Bu
yıl İktisadi ve İdan Bibmler Fakültesi'nın
bünyesindeki üç bölüme ek olarak Kamu
Yöneümi ve Uluslararası İbşkiler Bölümü
ile üç programb Beşıkdüzü Meslek Yük-
sek Okulu'nun açıldığım bıldiren Prof.Dr.
Dumanoğlu, Orman Fakültesı içinde bir
Erozyon Mühendisbğı kurulması için ön
çalışmalann tamamlandığını söylüyor.'
Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde geç-
tiğimiz yıl 1.2 milyon dolar harcanarak
kurulan VAX bilgisayar sistemi Avnıpa
bilgisayar ağına bağlanmış durumda.
Öğrenciler. Trabzon'un bir üniversite
şehri olması gcrektıa görüşünde. Tanhi,
sosyal ve kültürel yaşamı ile her zaman
önde gelen bir kent olan Trabzon'un sana-
yileşmeden umudunu kestiği için turizmi-
ni gebştirmesi gerektiğini savunan üniver-
site öğrencileri Trabzon'da yaşamaktan
memnun. Ancak ülkemizin her yerindeki
üniversite öğrencilennın karşılaştıklan so-
runlan onlar da yaşıyorlar. Yurt sorunu,
harç ve öğrenim kredisi, gereksinimleri
olan sosyal öğelerin karşılanamaması ve
elbette eğitim sistemi.
• • • • • • •
YOKsonrası kurulan Gazi Üniversitesi, 35 bin öğrenci nüfusuyla Istanbul Universitesi'nden
sonra Türkiye'nin en kalabalık üniversitesi. Ama eğitim kalitesi öğrencilerin deyimiyle "sıfır'
Başkent'teki taşra: Gazi Uııiversitesi
AYŞE SAYTN
ANKARA - "Başkent'teki
taşra..." Gazi Üniversitesi
öğrencileri, üniversitelerini
böyle tanımlıyorlar. Anka-
ra'nın, üniversite sınavlan-
nda en düşük puanla öğrena aldığı üni-
versite niteliğindeki Gazi Üniversitesi;
Ankarablardan çok, Türkiye'nin dört bir
yanından gelen öğren-
cileri bünvesinde taşı-
yor.
Gazi Eğitim Enstitü-
sü'yken, YÖK sonrası
üniversite niteliği kaza-
nan Gazi Üniversitesi.
yaklaşık 35 binöğrenci-
siyle, Istanbul Univer-
sitesi'nden sonra Tür-
kiye'nin en kalababk
yükseköğretim kuru-
mukonumunda.
Öğrenci sayısındaki
fazlabğa karşın. öğre-
tim elemaru açısından
ise "fakir üniversiteler"
kapsamına. giriyor.
Üniversite'de profesör,
doçent ve yardımcı doçent olmak üzere
600 öğretim üyesi, 2 bin 101 de öğretim
elemanı bulumıyor.
Gazi Üniversitesi'nin büyük bölümü
Beşevler'de bulunan fakülte ve yükseko-
kullan Milli Eğitim Bakanlığı'nın bınalan
ile ıçiçe bulunduğu için tam bir kampüs
özelliği taşımıyor. Üniversıte, derslik
sıkıntısı çekmesine karşın, binalannın bir
bölümü, halen Milli EJitım Bakanlıâ ta-
rafından kullanıbyor.pğrencılerle söyleşi
yapabilmek amacıyla İküsadı İdari Bilim-
Gazi Üniversitesi
İktisat Bölümü
öğrencileri henüz
profesörle
tanışmadılar, asistanla
"idare"ediyorlar...
Öğrenciler
Çukurova
Üniversitesi gibi
özerklik istiyorlar
ler Fakültesi'nin çay bahçesine gidiyoruz.
Ders obnadığı zaman öğrencilerin büyük
bölümü, zamanını bu çay bahçesinde geçi-
riyorlar. İsim yazdırmama sorunuyla bu-
rada da karşılaştığımız için yalnızca Ka-
mil Özöner ve Hakan Taner ısim vererek,
bır anlamda kendilerini "feda" ediyorlar.
"Üniversitebnin sorunlan..." diye konuş-
maya başiadığımızda, Kamil sözümüzü
keserek, "İşte tam yerine geldıniz" diyor.
Hakan. sınıflann kala-
babğından konuyu
açıyor:
"Bir kez smıflar çok
kalababk. Öğrenciler
dersleri asmasa, sınıfa
sığmak mümkün değjl.
Allah'tan büyük ço-
ğunluk derslere devam
etmiyor. Etmesi için de
fazla bir neden yok.
Bir kez eğitim kab'tesi
çok düşük. hocayla dı-
yalog yok. O söylüyor.
biz dinb'yoruz, çoğun-
luk da uyukluyoruz.
Öğrencilerin yansı
derse gelmemesine
rağmen, sıralarda üçer
kişi oturuyoruz"
Fen Fakültesi'nden bir öğrenci "sınıf
yetersizb'ğinden biz barakalarda ders
yapıyoruz" diye arkadaşının sözlerini
onaybyor. Öğretim elemanı yokluğu. öğ-
rencilerin en büyük sıkıntısı. Gruptakı öğ-
rericilerden bin, "Genelde asistanlar derse
giriyor. Bizim okulda bir tek profesör yok.
Çok olmasa da. bazı dersler boş geçiyor.
Buna şimdi bir de formül bubnuşlar. O
konuda uzman olmayan hocalar derse gi-
nyorlar. Hani lisede, müzik öğretmeni ol-
mazdı, onun yerine sosyal bilgiler öğret-
meni derse girerdi ya, onun gibi bir şey"
diyor.
Gazi Üniversitesi'nde öğrencilerin katı-
labileceği sosyal faab'yetler, hemen hemen
yok denecek kadar az. Diğer üniversıteler-
de olduğu gibi, öğrenci kulüpleri de yok.
Öğrenciler, "İllegal bir öğrenci derneği
var, ama onunla da kimse ilgilenmiyor.
Üniversitemizde 3 yıl aradan sonra ilk kez
bugün bir sinema
günleri düzenlendi.
Onu izlemek için bu-
rada bekb'yoruz" gö-
rüşünü dile getiriyor-
lar. Diğer üniversite-
lerde olduğu gibi, "gü-
venlik_ koridoru" ile
Gazi Üniversitesi'nde
de karşılayoruz. Bah-
çe dışında bulunan bir
pohs araa ve çevrede
"volta atan" polisle-
rin zaten dikkat
çekmemesi olanaksız.
Öğrenciler, özellikle
bu yıl, "güvenlik ön-
lemleri"nin büyük öl-
çüde artüğmı vurgu-
luyorlar. "Eskiden hiç olmazsa çevrede
üniformah pobsler görmezdik" diyorlar.
Güvenbk nedeniyle, üniversitenin bir
bölümündeki öğrenci, diğer bölüme, aynı
üniversitenin öğrencileri olmalanna
karşın giremiyorlar. Güvenlik uygula-
ması, Fen Fakültesi'nde daha da ilen git-
miş. Öğrencilerden biri, okula her girişle-
rinde, kimbk sormanın yanısıra, çanta-
lannın pobslerce arandığına dikkat çeke-
rek, "Sanki hepimiz birer suçluyuz" diyor.
Gazi üniversitesi öğrencileri için de vaz-
Öğrenciler:"Düşük
puanla öğrenci a
idığı için bu
üniversitede
Türkiye'nin her
yöresinden insan
görmek mümkün.
Genelde kırsal kesim
öğrencileri ağırlık
basıyor"
geçilmez dinlenme mekanı Beşevler de çok
sayıda bulunan kahvehaneler. Kamil,
bunu "Başka nereye gidebibriz ki? okulu-
muzun bir kantini bile yok. 1.5 yıl önce ta-
dilat var diye kapandı, bir daha açılmadı.
Kar yağıp, her yer buz tutana kadar, bu
çay bahçesinde sürüneceğiz" diye açıkb-
yor. Ümversitede "özerkb'k" konusunu
gündeme getiriyoruz. Kamil. "Özerkb'k
nasıl olur ki?" diye sorarken. Hakan,
"Üniversitede özerkUk
olacaksa, Çukurova
üniversitesindeki gibi
obnalı. Üniversitenin
kendi bütçesi olmah.
Ama bu da şu anda
Türkiye'deki üniversi-
teler için çok zor" diye
umutsuzluğunu dile ge-
tiriyor.Gazi Üniversite-
si, dinci öğrenci gru-
bunun en yoğun oldu-
ğu üniversitelerden biri.
Görüştüğümüz öğren-
ciler, oranı. "yüzde 70'i
dinci, yüzde 30'u solcu"
diye açıkbyorlar.
Daha önceki yıllar-
da türban kavgasının
en yoğun yaşandığı yer olan Gazi Univer-
sitesi'nde arük türban, sorun olmaktan
çıkmış. Başörtülü kız öğrenciler. arük tür-
banlanyla derslere girebiüyorlar. Baskın
grup dinciler olduğu için, solcu öğrenciler
pek faabyette bulunamıyorlar. Öğrenciler
iki grup arasuıdaki diyaloğu, "sessis se-
dasız devam eden bir soğuk savaş" olarak
niteliyorlar.
Yaruı: 9Eylûl ve Ege
Üniversiteleri