03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 KASIM 1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA YURTHABERLERI 13 YENIILLER İCARAMAN Oyımdeğkuyum Karaman ü ohnadan önce kanalizasyonu, kaldırunı obnayan bir kentmiş. Şu anda belediyenin hiçbiryere borcuyok KİMLİKKARTI KONYA • İİDÛfusu:85bin. • Toplam nüfııs: 219 bin. • îlçeleri: Ermenek, Sanveüler, Baş- yayla, Kazımkarabekir, Ayrana. • Köysayısı: 115. • Eoiik yapı: Yörük, Türkmen, az sayıda Kürt. • Yüzölçûraû: 9590 km2. • Rakım: 1033m. • Okuma yazma oranı: Yüzde 95. • Ekonomisi: Hububat, bakliyat üre- tim ve ticaretinde önemli bir merkez olan ilde 135 bin 950 tonla elma ilk arayı alır. 1990 yılı tanmsal gayri safı gelir toplamı bir trilyon 058 milyar 268 milyon 104 bin 500 TL. MEHMETSARAÇ 1111 lîK KARAMAN VALİ AYDIN ARSLAN araman'a 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda konuk oluyoruz. Kentin her yanı bayraklarla do- natılmış. Rengarenk giysi- leri içinde çocuklar, tram- petler, borazanlar. Tören kürsüsünden yükselen. " okulundan Ayşe, şıtndi sizlere Cumhuriyet Bayramı şi- irini okuyacak" sesi karşılıyor bizi. Onlar bayramın telaşını yaşaya dursunlar. biz kendı telaşımızın arkasından koşalım. Tören alanındaki, "Vablik basın daru- şmanı kım acaba? Vali Bey'le törenden sonra görüşebilir miyiz? Belediye Başkanı da bizi ka- bul eder mi" koş- turma- lanmızın fazla abartılmış olduğunu biraz son- ra anbyo- ruz. Ken- ün yöneti- cileri bize randevu- lar vermiş- ler bile. "Belediye Başkanı törenden sonra ka- bul ede- cek, Vali Bey ise yemege bekliyor" mesaj- lan iletiliyor. Hemen bize bir araba "tah- sıs" ediliyor. Foto muhabiri arkadaşunız Erdoğan Köseoğlu'nun en i>i açıdan iste- dıği gıbi fotoğraf çekmesini sağlamak için yola çıkıyoruz. Karaman ne yana dönülse tarihle karşılaşılan bir kent. lşte Karaman Kalesi. Hani Karamanlılar"ın kuşatmadan koyun postuyladışançıkıpdüşmana,"Karaman'- ın koyunu sonra çıkar oyunu" dedirttiği kale. Şimdi kalede çevre düzenlemesi yapıbyor, eğlence ve kültür merkezi ola- cakmış. Kaleden, Ak Tekke Camii ve Külhyesi'- ne gidiyoruz. Mevlana'run annesi, Belh Emiri Sultan Rükneddin'in kızı Mümine Hatun, ağabeyi Muhammed Alaaddin Çe- lebi, akrabalan Mustafa, Şeyh Veled, Ali, Muhammed, Ahmed, Ebubekir çelebilerin mezarlan var camide. Hepsi de harimde van yana yatıyorlar. I Sokakta rastladığınuz Ali İhsan Eğilmez isimli vatandaşa "Yeni il Karaman"ın günlük hayatta kendisine ne gibi yararlar sağladığını soruyoruz. Eğilmez. "Konya'- ya gidip gelmekten kurtulduk" dıyor bir şey demiyor. SHP'lı Belediye Başkanı Yaşar Evcen bi- zi, Cumhuriyet Bayramı törenlennden he- men sonra makamında kabul ediyor. Genç bir belediye başkanı. Hal hatır sorduktan sonra ilk önce Karaman Cumhuriyet mu- habiri Mehmet BüyükarTyla bir spor karşılaşması yüzünden çıkan ve mahalli basına da yansıyan "kavga"yı tartışryor- lar. İki Karamanlının, Karamanspor için tartışmalannı sadece dınliyoruz. Spor karşılaşmalan. dizi yazımız için bu- lunduğumuz her kentte olanaksızhklar. şampiyonluk hesaplan ya da kümede kal- ma savaş- lanyla hep karşımıza çıkü. Kara- man'da da belediye baş- kanı, vali gibi yönetici- lerle vatan- daşı spor (ta- bii ki fiıtbol) tartışma- lannın içinde buluyoruz. Neyse ki spor tartı- şmalan tatbbkla son buluyor. Karaman Belediye Başkanı Ya- şar Evcen, "Kaynak yaratan belediye ol- duk" diyerek söze giriyor. Karaman kendi- lennden önce suyu, kanalizasyonu hatta kaldmmı obnayan bir kentmiş. Şu anda ise hiçbir yere borcu olmayan, 1988 bütçesi 5 milyar, 1993 yıb içinse 100 milyar brabk bir bütçe öngörülen bir belediyeye sahip. "Her şey Karaman için" sloganı belediye ile va- liliğin bir arada uyum içinde, "koordıneb" çabşmalannı sağlamış. 60 araç alınmış be- lediyeye, gerektiğinde vilayetin ihtiyaçlan için de kullanılıyormuş bu araçlar. Belediyenin çalışmalanru dinledıkten sonra Evcen'e, "Karaman ıl oldu, il ol- manın ne yarannı gördünüz" diye soruyo- ruz. "Vallahi biz belediye olarak yarannı görmedik. Vatandaş faydasını gördü, es- naf gördü. Kiralar arttı. İller Bankası'ndan aldığımız pay aynı. Eskiden de polıs memuru gebyordu, şimdi de gelıyor. Âncak şimdi gelen memur aka- demi mezunu" diyor. 1 olma şartına uzun zamandır kendini hazırladığı için idari yapıda yerini almış bir il Karaman. İşte Karaman'ın koyunu - Karaman denince insanın aklına hemen koyun gelir. Kente girince insan hemen koyunu arıvor. Kentin simgesi olarak kabul edilen "Raraman'ın Kojunu", park ve bahçelerde heykelleriyle boy veriyor. (ERDOĞAN KÖSEOĞLU) Gezimiz boyunca değjşik yanlanyla dinlediğımiz kent sorunlan, kanalizasyon. yol. su, konut, borçlu belediye" yakınma- lannın değışik boyutlanyla sürdü gjttı. Karaman'da bu gibi sorunlardan daha az söz edıp özellikle kentin kültür hayatını ilgilendiren şeylere değinmek istedik. Bizi buna yönlendiren Karaman'ın az da olsa sorunlanru çözmüş ileriki yıllarda daha ıyi durumda olacağı düşüncesı oldu. Karaman'da bir kültür sitesi yapılıyor- muş, önümüzdeki yıl açılacak. Kütüphane yokken Yunus Emre Kütüphanesi açılmış. Okuyuculara bilgisayarb hizmet veriyor. Belediye Yunus Emre Tiyatro Grubu'na destek vermiş, kente tiyatro gruplan geti- rilmesine de katkı sağlıyormuş. Karaman'da Belediye Bandosu, Türk Halk Korusu oluşturulmuş zaman zaman ücretsiz konserler venyorlarmış. Üç ayda bir belediye tarafından dergı, yurtdışındakı Karamanblar için de bir gazete çıkanlıyor. Bu arada bebrtmeden geçmeyelim, Kara- manlı her fırsatta yurtdışındakı Ka- ramanlılar'dan söz ediyor, hemşerilennin yardımlannı dile getiriyor. Kente 1.5 mil- yar lira yardım yapıp 15'e yakın araç bağı- şında bulunmuşlar. Temiz ve bakım'ı Ka- raman caddelennden geçip öğlen yemeğı için Karaman Vabsi Aydın Arslan'la Pob- sevi'nde buluşuyoruz. Pob'sevi yeni yapılmış ve kentin dışında. Vabbk tarafı- ndan "Sosyal hayaü canlı tutmak için" bu- rada ilk kez "eşli" kokteyl veribniş. Vaü Arslan epeyce kilolu. Söze de "İl ol- mak için önce elbıse lazım sonra onu taşı- yacak sıklet" diyerek giriyor. İbnin sorun- lanru bıldiğıni her fırsatta belli ediyor. Vab Aydın Arslan, Karaman'ı, "Siyası irade için yapılan ıller" sınıfına sokuyor ve şun- Vab Arslan parasal ölçekte en büyük lan söylüyor: projenin Deliçay Barajı olduğunu. tbrala "İl olmak şartına uzun zamandır kendini Barajı tamamlanırsa dört barajla halen bü- hazırladığı için idari yapıda yerini almış bir yük ölçekte susuz tanmdan sulu tanma ge- BELEDİYE BAŞKANI EVCEN il Kara- man. Halkın is- temi bu ol- duğu için coşkusu da olmuş, katkısı da. Tabii bu- nun idari yapıya bü- yük faydası olmuş Hizmetler icra ve planlama aşamasına gelmiş. Bir bölümü bizden önce bitiril- miş çok bü- yük bir bölümü de önümüzdeki yıl bitirile- cek.'" Arslan, Türkiye'nin sorunlannın Karaman'a da yansıdığını söylüyor. An- cak Karamanlının sorunlara yatkınlığını bir avantaj olarak görüyor. Arslan'a göre şehırcilik açısından çok güzel bir kent ortaya çıkıyor Karaman'da. Karaman Valisi Arslan. her ilde espri ko- nusu olan "Mecburiyet Caddesi"nin Ka- raman'da 20-30 olduğunu söylüyor. Kentte devam eden projeler 300'ün üze- rindeymiş ve toplam değeri de bir trilyon 200 milyon bra civanndaymış. I çileceğini anlatıyor. Yenıden kente dö- nüyoruz: Kara- man'ın "bisküvi cenneti" olduğunu bilir miy- diniz? Biz bilmiyor- duk, Ka- raman'da öğrendik. Kentte Türkiye'- nin gerek- sınmesinin büyük bö- lümünü karşılayan bir sürü bisküvi fabrikası var. Aynca TSE damgab "ilk bulgur" da Kara- man'da üretibyor. Oteümiz kentte var olan iki yıldızh iki otelden biri. Temiz ve rahat. Aynca bizim gıbı her gün bir kenti dolaşan, "görmemiş- ler" için fazlaca lüks bile sayüır. Akbmız otelin duvarlannda boy boy afişleri duran turizm güzellennde kabyor ama... Karaman-Konya arası bir saat, daha oradan Aksaray'a kadar yolumuz var. Karaman'a bir kez daha gelmek için kerldi kendimize söz verivoruz. 1 olmanın biz belediye olarak yarannı görmedik. Vatandaş faydasını gördü, esnafgördü. Kiralar arttı. Tarihsel Kimlik .araman'm daha önce La- renda olan adı, Türk egemenliği altında Larende'ye dönüşmüştür. Kentin kesin olarak Osmanb top- raklanna kaıilması, Karamano- ğullan'run yıkılmasmdan sonra 1466'ya rastlar. Bu dönemde, res- mi belgelerde Larende adı kul- lanılmış, merkezi Konya olan yö- netsel bolüme ise Karaman eyaleti denmiştir. Karaman'm koyunu u.Ike genebnde '"Karaman*- ın koyunu, sonra çıkar oyunu" de- yişi oldukça yaygmdır. Bu deyişle ilgıli olarak efsane anlaülır. Karaman kalesi düşmanlarca ku- şaübnışür. Beylik askerleri de se- fere çıktığından kale savun- masızdır. Çareler aranırken bir çoban "Koyun ve keçilerin baş- lanna fener ya da çıra yakıp kale- den salalım" der. Oneri uygulanır. Gece dağdan aşagı salınan başlan ateşb hayvanlan asker sanan düş- man "Bunlann meşalebsi bu ka- darsa diğerleri kimbilir ne ka- dardır" diyerek geri çekibr, kaçar. Yöresel Yemek raman'da kalababk işyer- leri öğle saatlerinde eli işe en yatkınına "calla" haarlatır. Tabii ki yemek bilgisi olana. Malzeme kuşbaşı et, yağ, soğan, patlıcan, domates, sanmsak. maydanoz ve tuzdan oluşan calla için önce toprak tencerede et kavrulur. Üzerine iki kaşık yağ konduktan sonra soğanı doğranır. Soğan kızanncaya kadar kanştınbr. Patlıcanlar kuşbaşı, domatesler ise dilim olarak doğranırlar. Önce patbcanlar, en üste de domatesler konur. Biber, sanmsak, mayda- noz ve tuzun'da eklenmesiyle top- rak tencerenin ağzı sıkı sıkıya ha- murla kapatılır. Taş fınnlarda yanm saat pişirib'r. YARDî: AKSARAY DIZIYAZI KTU'lü öğrencilerin en büyük sorunu bannma ÖMERGÜNER TRABZON-1955 yıhnda ku- [ ruluş yasası çıkanlan Karade- nız Teknik Üniversitesi, öğreti- me ancak 1%3 arabk ayında ' geçebilmıştir. Doğu Karadeniz bölgesinde altı ilde hizmet veren üniversi- te, 8 fakülte, 3 enstitü, 8 meslek yükseko- kulu, 8 uygulama ve araşürma merkezi ve rektörlüğe bağlı 5 bölüm ıle Rıze'de 2, Gümüşhane'de 1 \e Ordu'da 2 yeni açılan fakülte ile eğitim ve öğretimini sürdürü- yor. 86'sı profesör, 88'ı doçent ve 117'sı yar- dımo doçent olmak üzere toplam 291 öğ- retım görevlisinin bulunduğu üniversitede 1065 akademik personel ile 1045 idari per- sonel görev yapıyor. 16 bin 257 öğrenciye eğitim veren üniversitede aynca 838 yük- sek bsans, 299 doktora öğrenasi, 116 uz- manbğını sürdüren tıp doktoru ile 131 öğretmenlik sertıfıkası için çabşan ile top- ' lam öğrenc sayısı 17 bin 641'e ulaşıyor. 1992 mali yılı bütçesi 256 milyar lira olan üniversıtenin bu yıl için yatınm miktan 80 milyar lira.Devlet bütçesınden üniversite- lere aynlan paym yetersız olduğunu dile getiren Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu, üniversıtelerin amaçlannın bılgıli insan yetiştirmek olduğunu ve bunu yaparken eğitim-öğretim-araştırma üçgeninın titiz- likle kurulması gerektiğini bebrtiyor. Bu yıl İktisadi ve İdan Bibmler Fakültesi'nın bünyesindeki üç bölüme ek olarak Kamu Yöneümi ve Uluslararası İbşkiler Bölümü ile üç programb Beşıkdüzü Meslek Yük- sek Okulu'nun açıldığım bıldiren Prof.Dr. Dumanoğlu, Orman Fakültesı içinde bir Erozyon Mühendisbğı kurulması için ön çalışmalann tamamlandığını söylüyor.' Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde geç- tiğimiz yıl 1.2 milyon dolar harcanarak kurulan VAX bilgisayar sistemi Avnıpa bilgisayar ağına bağlanmış durumda. Öğrenciler. Trabzon'un bir üniversite şehri olması gcrektıa görüşünde. Tanhi, sosyal ve kültürel yaşamı ile her zaman önde gelen bir kent olan Trabzon'un sana- yileşmeden umudunu kestiği için turizmi- ni gebştirmesi gerektiğini savunan üniver- site öğrencileri Trabzon'da yaşamaktan memnun. Ancak ülkemizin her yerindeki üniversite öğrencilennın karşılaştıklan so- runlan onlar da yaşıyorlar. Yurt sorunu, harç ve öğrenim kredisi, gereksinimleri olan sosyal öğelerin karşılanamaması ve elbette eğitim sistemi. • • • • • • • YOKsonrası kurulan Gazi Üniversitesi, 35 bin öğrenci nüfusuyla Istanbul Universitesi'nden sonra Türkiye'nin en kalabalık üniversitesi. Ama eğitim kalitesi öğrencilerin deyimiyle "sıfır' Başkent'teki taşra: Gazi Uııiversitesi AYŞE SAYTN ANKARA - "Başkent'teki taşra..." Gazi Üniversitesi öğrencileri, üniversitelerini böyle tanımlıyorlar. Anka- ra'nın, üniversite sınavlan- nda en düşük puanla öğrena aldığı üni- versite niteliğindeki Gazi Üniversitesi; Ankarablardan çok, Türkiye'nin dört bir yanından gelen öğren- cileri bünvesinde taşı- yor. Gazi Eğitim Enstitü- sü'yken, YÖK sonrası üniversite niteliği kaza- nan Gazi Üniversitesi. yaklaşık 35 binöğrenci- siyle, Istanbul Univer- sitesi'nden sonra Tür- kiye'nin en kalababk yükseköğretim kuru- mukonumunda. Öğrenci sayısındaki fazlabğa karşın. öğre- tim elemaru açısından ise "fakir üniversiteler" kapsamına. giriyor. Üniversite'de profesör, doçent ve yardımcı doçent olmak üzere 600 öğretim üyesi, 2 bin 101 de öğretim elemanı bulumıyor. Gazi Üniversitesi'nin büyük bölümü Beşevler'de bulunan fakülte ve yükseko- kullan Milli Eğitim Bakanlığı'nın bınalan ile ıçiçe bulunduğu için tam bir kampüs özelliği taşımıyor. Üniversıte, derslik sıkıntısı çekmesine karşın, binalannın bir bölümü, halen Milli EJitım Bakanlıâ ta- rafından kullanıbyor.pğrencılerle söyleşi yapabilmek amacıyla İküsadı İdari Bilim- Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencileri henüz profesörle tanışmadılar, asistanla "idare"ediyorlar... Öğrenciler Çukurova Üniversitesi gibi özerklik istiyorlar ler Fakültesi'nin çay bahçesine gidiyoruz. Ders obnadığı zaman öğrencilerin büyük bölümü, zamanını bu çay bahçesinde geçi- riyorlar. İsim yazdırmama sorunuyla bu- rada da karşılaştığımız için yalnızca Ka- mil Özöner ve Hakan Taner ısim vererek, bır anlamda kendilerini "feda" ediyorlar. "Üniversitebnin sorunlan..." diye konuş- maya başiadığımızda, Kamil sözümüzü keserek, "İşte tam yerine geldıniz" diyor. Hakan. sınıflann kala- babğından konuyu açıyor: "Bir kez smıflar çok kalababk. Öğrenciler dersleri asmasa, sınıfa sığmak mümkün değjl. Allah'tan büyük ço- ğunluk derslere devam etmiyor. Etmesi için de fazla bir neden yok. Bir kez eğitim kab'tesi çok düşük. hocayla dı- yalog yok. O söylüyor. biz dinb'yoruz, çoğun- luk da uyukluyoruz. Öğrencilerin yansı derse gelmemesine rağmen, sıralarda üçer kişi oturuyoruz" Fen Fakültesi'nden bir öğrenci "sınıf yetersizb'ğinden biz barakalarda ders yapıyoruz" diye arkadaşının sözlerini onaybyor. Öğretim elemanı yokluğu. öğ- rencilerin en büyük sıkıntısı. Gruptakı öğ- rericilerden bin, "Genelde asistanlar derse giriyor. Bizim okulda bir tek profesör yok. Çok olmasa da. bazı dersler boş geçiyor. Buna şimdi bir de formül bubnuşlar. O konuda uzman olmayan hocalar derse gi- nyorlar. Hani lisede, müzik öğretmeni ol- mazdı, onun yerine sosyal bilgiler öğret- meni derse girerdi ya, onun gibi bir şey" diyor. Gazi Üniversitesi'nde öğrencilerin katı- labileceği sosyal faab'yetler, hemen hemen yok denecek kadar az. Diğer üniversıteler- de olduğu gibi, öğrenci kulüpleri de yok. Öğrenciler, "İllegal bir öğrenci derneği var, ama onunla da kimse ilgilenmiyor. Üniversitemizde 3 yıl aradan sonra ilk kez bugün bir sinema günleri düzenlendi. Onu izlemek için bu- rada bekb'yoruz" gö- rüşünü dile getiriyor- lar. Diğer üniversite- lerde olduğu gibi, "gü- venlik_ koridoru" ile Gazi Üniversitesi'nde de karşılayoruz. Bah- çe dışında bulunan bir pohs araa ve çevrede "volta atan" polisle- rin zaten dikkat çekmemesi olanaksız. Öğrenciler, özellikle bu yıl, "güvenlik ön- lemleri"nin büyük öl- çüde artüğmı vurgu- luyorlar. "Eskiden hiç olmazsa çevrede üniformah pobsler görmezdik" diyorlar. Güvenbk nedeniyle, üniversitenin bir bölümündeki öğrenci, diğer bölüme, aynı üniversitenin öğrencileri olmalanna karşın giremiyorlar. Güvenlik uygula- ması, Fen Fakültesi'nde daha da ilen git- miş. Öğrencilerden biri, okula her girişle- rinde, kimbk sormanın yanısıra, çanta- lannın pobslerce arandığına dikkat çeke- rek, "Sanki hepimiz birer suçluyuz" diyor. Gazi üniversitesi öğrencileri için de vaz- Öğrenciler:"Düşük puanla öğrenci a idığı için bu üniversitede Türkiye'nin her yöresinden insan görmek mümkün. Genelde kırsal kesim öğrencileri ağırlık basıyor" geçilmez dinlenme mekanı Beşevler de çok sayıda bulunan kahvehaneler. Kamil, bunu "Başka nereye gidebibriz ki? okulu- muzun bir kantini bile yok. 1.5 yıl önce ta- dilat var diye kapandı, bir daha açılmadı. Kar yağıp, her yer buz tutana kadar, bu çay bahçesinde sürüneceğiz" diye açıkb- yor. Ümversitede "özerkb'k" konusunu gündeme getiriyoruz. Kamil. "Özerkb'k nasıl olur ki?" diye sorarken. Hakan, "Üniversitede özerkUk olacaksa, Çukurova üniversitesindeki gibi obnalı. Üniversitenin kendi bütçesi olmah. Ama bu da şu anda Türkiye'deki üniversi- teler için çok zor" diye umutsuzluğunu dile ge- tiriyor.Gazi Üniversite- si, dinci öğrenci gru- bunun en yoğun oldu- ğu üniversitelerden biri. Görüştüğümüz öğren- ciler, oranı. "yüzde 70'i dinci, yüzde 30'u solcu" diye açıkbyorlar. Daha önceki yıllar- da türban kavgasının en yoğun yaşandığı yer olan Gazi Univer- sitesi'nde arük türban, sorun olmaktan çıkmış. Başörtülü kız öğrenciler. arük tür- banlanyla derslere girebiüyorlar. Baskın grup dinciler olduğu için, solcu öğrenciler pek faabyette bulunamıyorlar. Öğrenciler iki grup arasuıdaki diyaloğu, "sessis se- dasız devam eden bir soğuk savaş" olarak niteliyorlar. Yaruı: 9Eylûl ve Ege Üniversiteleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle