Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 KASIM 1992 PAZARTESİ
r
14 HABERLER
Dalaııdaminibüsçüdetramvayakarşı
ESKİBELEDİYEBAŞKANI
Bu tramvaycinayettir
• Bedrettin Dalan. normal tren vagonlarını koya-
rak sistemin çalışacağını belirterek "Bu teknolojik
olarak cinayet. öbür yanda ekonomik olarak cina-
yet. Bu \agonlann tanesi bir milyon dolar. Bunlan
tramvay olarak kullanmak 'Rolls Royce' otomobi-
li ormanda sürmeve benzer.
LEYLA TA\ ŞANOĞLU
İstanbul'da Aksaray-Sirkeci
arasında çalışan tramvayı. de-
miryollan sinyalizasyon uzma-
nı olan DYP fstanbul Milletve-
kili Bedrettin Dalan'la konuş-
tuk. Bizimle bir siyasetçi değil,
mühendis olarak konuştuğunu
söyleyen ANAP döneminin İs-
tanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Dalan. "Bu tramvay
cinayettir. kasap makınesidir"
dedi.
Bedrettin Dalan'la. Bal-
mumcu'daki İstanbul Eğitım
ve Kültür Vakfı'ndaki çalışma
odasında konuşurken tramvay
hattında kullanılan vagonlann
kesinlikle bu işe uygun olmadı-
ğına dıkkat çekti, aynca tram-
vay yolunun eğiminin düşük
olması gerektiğini vurgulaya-
rak "Oysa Gülhane'den Sulta-
nahmet'e çıkarken eğim yüzde
6-7'yi buluyor" dedi. Dalan
sözlenni şöy le sürdürdü:
•"Bu kullanılan metro vagon-
lan tramvay vagonlanndan iki
mısli ağır. Kendi özel yolu ıçın
yapıldığından en fazJa yüzde
5.5 eğimde giderler. Bu vagon-
lar Gülhane"den çıkan eğimleri
belki kuru havada çıkabilirler.
Ama yağmur yağıp yerler biraz
ıslak olduğu. hatta kar ve buz
yapuğı zamanlar kayarlar. Te-
kerlekler Öne doğru döner. sis-
tem arkaya doğru da kayar.
Onun içın ben dedim ki. "Bun-
lann arkasından da önünden
de geçmek tehlikelidir. Bunlar
kasap makincsidir. cinayet ale-
tıdır. Gerçekten de ben mühen-
dis olarak bunlann önünden de
arkasından da geçmem.
"Bu koca vagonlann teker-
lek çapını ölçün, bir de bir za-
manlar İstanbul'da çalışan o
küçük vagonlann tekerlek ça-
pını ölçün. Tekerlek çaplanru
fren pabuçlannı büyütmek ge-
rek kaymasını önlemek ıçın.
Bunlar öyle yüksek eğimli yer-
lerden geçecek şekilde yapılmış
•agonlar değil ki.. Anadolu'da
bir deyim vardır. Her gördüğün
>akalhyı deden sanırsın, diye.
Bunlar da her gördükleri vago-
tıu tramvay vagonu sandılar.
Vagonun amacına uygun yapıl-
ması çok önemlidir."
'"Bu raylann üzerine bildiği-
miz tren vagonu oturtulabilir
mi" sorumuza Dalan şu yanıü
verdı:
"Tabii. Kesinlikle çalışır.
Voltajı tutturmak şaruyla bu
raylann üzerine normal tram-
vay vagonu' koyduğunuz za-
man kesinlikle çahşır. Şunu da
söyleyeyim: Bu teknolojik ola-
rak cinayet. öbür yanda ekono-
mik olarak bir cinayet. Bu
vagonlann tanesi bir milyon
dolar. Bunlan tramvay olarak
kullanmak Rolls Royce marka
bir otomobili ormanda sürme-
ye benzer. Bugün Almanya'nın
Nürnberg kentinde tramvay ta-
mamıyla devre dışı bırakıJdı.
Onlann elinde şimdi bir sürü
tramvay vagonu var. 10 bin - 20
bin dolara istediğiniz kadar va-
gon getirebilirsiniz. Çünkü
bunlan hurdaya çıkarmışlar.
Oysa az kullanılmış, tertemiz
vagoniar."
Dalan. tramvayla birlikte Be-
yaat-Sirkeci arası yolun motorlu
araç trafiğine kapaüldığını be-
lirterek "Oysa orada Kapalı-
carşı esnafı var. O esnaf çok
fazla müşteri kaybediyor. Es-
naf bu uygulama için dava açsa
mahkeme bunu hemen iptal
eder. İnsanlar o yanmadaya
gitmekten korkar hale geldi.
Şehrin en canlı, en hareketlı ye-
rini ekonomik olarak öldürü-
yorlar. Orası şehrin ekonomik
kalbidir. Şehrin ekonomik kal-
bini durdurduğunuz zaman
şehirölür. Şehir ekonomisi diye
bir olay var... Onu öldürmek
değil. canlandırrnak lazım. Üs-
telik de alternatifini gösterme-
den yolu iptal ediyorsunuz"
diye konuştu.
Sansüre uğrayan fotoğraflar
Vali muzır buldu
Kültür Bakanfağı
yanşmayaçağırdı
• Denizli'deki Güzel Sanatlar Sergisi'nde Mehmet
Çakır'a ait "nü' fotoğraflann vali talimatıyla kaldı-
rılmasına çeşitli kuruluşlar tepki gösterdi. Vali ise
'Ne yapsaydım yani, tepkisk mi kalsaydım! Ora-
ya ilkokul çocukları da geliyor' dedi.
Minibüs şoförleri, tramtayın devreye girmesiyle başlatılan uygulamavı protesto etti. (Fotoğraf: AHMET ŞIK)
Sıuiçiyasağınaşoförden tepkiİstanbul Haber Servisi - Hızlı
Tramvayın devreye girmesin-
den sonra. minibüslerin Top-
kapı'dan ıç kısımlara girmeleri-
nı yasaklama karan minibüs
şoförlerinin protestosuna yol
açtı. Beledtye Başkanını istıfaya
çağıran minibüs şöförleri bu
karann hem kendilerini hem
yolculan mağdur edeceğini be-
İirttiler. Başkan Sözen de kara-
rın uzun çalışmalar sonrasında
L'iaşım Koordinasyon Kurulu
taraimdan almdığını ve ka-
muoyu tarafından da destek-
lendiğinı açıkladı. Sözcn kara-
nn uygulunmasını engelleyenlc-
re karşı da güvenlik güçlerini
görevedavet ctti.
Hızlı Tramvayın. Topkapı-
Sirkecı arasında sefer yapmaya
başlamasından sonra. İstanbul
Böyükşehir Belediycsi'nın 15
kasımdan itibaren bu hatta ça-
lışan minibüslerin Topkapfdan
ıçeriye gırmclerini yasaklaması
üzerine. dün sabah Topkapfda
toplanan yaklasık 100 kadar
minibüs şoförü bu karan pro-
testo etti. Belediyenin almış, ol-
duğu bu karann \atandaşın ve
kendılerinin maeduruyetine vol
açacağını belirten minibüsçü-
ler. "Bu hatlarda çalışan 1057
minibüs var. Bize gösterdikleri
yere 50 minibüs sığmaz. Aksa-
ray'dan. Beyaat'ıan gelen yol-
cular çift vasıta değiştırerek
evine gitmek zorunda mı°" de-
diler. "Sözen istifa". "Sözen
gelsin, hesap versin" şeklinde
sloganlar atan mınibüsçülerc
polis herhangi bir müdahalede
bulunmadı.
Bu arada belediye zabıtalan
da suriçi yol aynmında şehre
girmek isteyen mınıbüsleri Zey-
tinburnu yönüne çevirmek iste-
diler. Bunun üzerine minibüs
şöförleri bir süre yolu trafiğe
kapaıtılar. Zabıtalarla minibüs
şöförleri arasında başlayan tar-
tışma yine polisler tarafından
önlendi. Ancak. minıbüsler
Aksaray'a yolcu taş.ımaya de-
vam ettiler.
İstanbul Minibüsçüler Der-
neği Başkanı Ahmeı Eraslan.
belediyenin almış olduğu kara-
nn. İl Trafik Komisyonu'nun
onayından geçmediği için bir
yasallıeı bulunmadığını belirte-
rek. şunlan söyledi:
"Prosedüre göre ulaşım ko-
ordinasyon kurul kararlannın,
İl Trafik Komisyonu'ndan gec-
mesi gerekir. Fakat belediyenin
karan bu komisyondan geçme-
diği için herhangi bir yasal yü-
kümlülüğü yoktur. Biz bu ka-
rara uymayacağız demiyoruz,
ancak bize süre tanınsın ve ra-
hat edebileceğimiz bir yer gös-
terilsin. Biz de bu süre içinde
gerekli düzenlemeleri yaparak
kimseyi mağdur etmeyelim."
Eylemden sonra bazı mini-
büs şöförleri İstanbul Büyükşe-
hir Belediyesi önüne gelerek
Başkan Nurettin Sözen'le gö-
rüşmek istediler. Başkan'ın be-
lediyede olmadığını öğrenince
de belediyeden aynldılar.
İstanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Nurettin Sözen da-
ha sonra yaptığı yazılı açıkla-
mada. şöyle dedi:
"Minibüslerin suriçine giriş-
lerinin yasaklanması üzerine
bazı kişılerin bu karann uygu-
lanmasını engellemek için çeşit-
li yollara başvurduklannı
görmekteyiz. Yaptıklan engel-
lemeler bizleri ve halkımızı etki-
leyemeyecektir. Çağdaş tram-
vayımız ve belediyemizin bu
hattaki takviyelı otobüsleri hal-
kımızı Beyazu'a kadar ücretsiz
taşımaya devam edecektir. Bu
şekilde engeller çıkaranlar için
her türlü yargı yoluna başvura-
cağız.
Bu yasadışı olaylara
Minibüsçüler Derneği Baş-
kanı'nın öncülük etmekte oldu-
ğunu görmekteyiz. Belediyemi-
zin kararlanna uymadıklan
sürece elebaşılık yapan dernek
yetkilileri ile hiçbir şekilde bele-
diyemiz yetkilileri görüşmeye-
ceklerdir. Ancak kararlara
saygılı hale gelmeleri halinde
sorunlan görüşme olanağı do-
ğabilir Minibüsleri Topkapı"-
dan suriçine sokmama karan
uzun çaJjşmalardan sonra alı-
nan ve kamuoyunca destekle-
nen bir karardır ve Ulaşım
Koordinasyon Kurulu tarafın-
dan alınmıştır. Yasal bir kuru-
lun karannın uygulanmasına
engel olan ve olay çıkaranlara
karşı devletin güvenlik güçleri-
nin daha hassas davranmalan-
nı dıliyor ve kendilerini göreve
davetedivorum."
ÖMER YrRTSEVEN
DENİZLİ - Denizli Valısi O.
K-ağan Köksal'ın Güzel Sanat-
lar Galensı'nde "muzır" bula-
rak indirin talımatı verdiği
sanatçı Mehmet Çakır'a aıt
"nü" fotoğraflann, Kültür Ba-
kanlığı'nın her yıl düzenlediğı
"Llusal Fotoğraf Yanşması"-
na kabul edildıği öğrenildı.
\'ali Köksal'ın tutumundan
sonra fotoğraflann esrarengiz
bir şekilde ortadan kaybolma-
sıyla ilgjli tartışmalar sürerken;
Sanatseverler Derneği. İnsan
Haklan Derneği Denizli Şubesi
ve bazı demokratık kitle örgüt-
leri. "Sanat sansür edilemez"
diyerek olay a tepki gösterdi.
Kültür Müdürlüğü Güzel
Sanatlar Galerisi'nde fotoğaf-
lan Vali O.Kağan Köksal tara-
fından muzır bulunduktan
sonra indirilen sanatçı Mehmet
Çakır. kendisinin aynı fotoğ-
raflarla Kültür Bakanlığı'nın
"L'lusal Fotoğraf Yanşması'na
katıldığını belirterek. "Gerçek-
ten sakıncalı olsaydı, fotoğraf-
lar bu yanşmaya kabul edil-
mezdi" dedi. "Nü" çalışması
eser ve fotoğraflann. sanatın
ana konulanndan biri olduğu-
nu vurgulayan Çakır. "Burada
anlatılmak istenen doğallıktır.
Erotizm değildir. Vali bey her-
halde bunu kanştırdı. Bana
kimseden bir tepki gelmedi.
Aksine özellikle kadın sanatse-
verler sergiden sonra beni kut-
ladı. Aynca telefonda birçok
olumlu tepki aldım Bu çağda.
bu tür eserlenn muzır bulun-
ması bir sanatçı olarak beni bir
hayli üzdü" diye konuştu.
Sergiyi izlediğini belirten Sa-
nat Severler Derneği Başkanı
M.Işık Erdoğan. Vali Köksal'-
ın tutumunu yadırgadıklannı
söyledi. Erdoğan. sergide yağlı
boya ile yapılmış başka "nü"
eserlerin de bulunduğuna dık-
kat çekerek. "Vali bey onlara
neden şes çıkaımamış anlama- -
dım. Üstelik bugüne kadar •
kimse 'nü' fotoğraf ve eserlere '
muzır damgasını vurmadı. Ben
kadın olarak muzır bulunan fo-
toğraflardan çok etkilendim.
Bu yüzden de özellikle sanatçıyı
tebnk ettik" dedi. İHD Denizli
Şube Başkanı Av.Yıldınm Ay- -
can, sanatın sansür edilemeye-.,
ceğini belirterek, "Eğer edilirse ;
bu da bir insan haklan ihlali-
dir" diye konuştu. Aycan, "Bir
sanat eserinin sakıncalı olup ol-
madığma devlet değil, halk ka-
rar verir. Vali bey o fotoğraflan
beğenmemişse bakmama hak-
kına sahiptir. Ama benim bak-
ma hakkımı engelleyemez.
Engellediğı zaman sanatı san-
sür, insan haklannı da ihlal
etmiş olur" dedi. Bazı demok-
ratik kitle örgutleri de bir sanat
eserinin muzır buiunmasıru
eleştirdiklerini bildirdı.
Tepkiler üzerine görüşünü
aldığımız Vali O.Kağan Kök-
sal. telefonda sorulanrruzı ya-
nıtladr
-Vali bey fotoğraflan neden
sakıncalı buldunuz?
-Olacak şey değil. Kadının
memesi ortada. Uçlan bile gö-
rünüyor. Bazı fotoğraflarda
yüzü bile belli. Böyle fotoğraf-
lann devlete ait bir galeride ser-
gilenmesi doğru değil.
-Niçın?
-Çünkü, buraya yüzlerce il-
kokul, ortaokul öğrencisi geli-!
yor. Üstelik bitişiğinde kütüp-!
hane var. 8-10yaştndakiçocuk-!
lann bu fotoğraflara bakması f
uygun mu? Sonra öğrenci veli-;
lerinin tepkilerini nasıl göğüsle-
riz. Bu fotoğrafı size ve~ :m
alır, evinizegötürürmür
ünüz? "
Bu eserler başka u :
- >ja!eride'
sergilenmiş olsaydı >v,ımi çı-.
karmazdım. Çünkü oraya her-;
kes gidemez. Böylece küçük
yaştaki çocuklar çıplak kadın'
fotoğraflannı izleme olanağını^
bulamaz.
Gidenler, gideyîm de gitmedî demesinler diye gîdiyor 950 milyon liraya alıcı bulan eski eserin kaynağı merak konusu
FrGENATALAV
Biz bir garip milletiz. Boş
koltuklara oynayan. yönetme-
nini ve oyunculannı hiç tanı-
madığımız bir filrn, festival
kapsamına alinırsa. gönnek
için karaborsadan bilet alınz.
Kitap okumak hem çok pahalı
aclir hem de vaktimiz yoktur.
Ama. kitap fuanna girmek için
yağmur altında kuyrukta bek-
fcriz. Bekleriz de nedense kitap
satışlan bir türlü artmaz. Hatta
v'oğu yayınevı kapısına kilit
\ urmak zorunda kalır...
Bu yıl 230 yayınevinin katıl-
dığı. 105 Türk ve yabancı yaza-
nn ımza gunleri düzenlediği 11.
TÜYAP fstanbul Kitap Fuan'n-
da, özellikle hafta sonunda
tam unlamıyla ızdıham yaşan-
dı. Kapılannın önünde uzun
kuyruklar oluştu. Fuar jönetı-
cılen. zaman zaman kapılan
kupatmayı bile düşündüler. 6
Kasımda açılan fuan. yaklaşık
200 bin kışi gezdı. Peki gezen-
lcr. gerçck kitapseverler, kitap
okurlan mıydı yoksa gjtmış ol-
mak ıçın giden kuru kalabalık-
lar mıydı?
Kitap Fuan'nın yöneticisi
Lmıt lycm. fuara gecen yıla
oranla daha çok kışinın geldiği-
ni \c bunlann yüzde 75"ini
gcnçlcrin oluşturduğunu söyle-
di.
Fuara katılan yayınevlerin-
dcn Ayrıntf nın yöneticisi Ömer
Faruk'un fuarla ilgili görüşleri
şöyle:
"Fuann kendinı sunuş man-
tığını sorunlu buluyorum. Kalı-
cı okur yaratma çabası üzerine
kurulmamış. Fuanziyareteden
sayısının artması ve medyada
ycr alma oranının çok olması,
başan sayılıyor. Fuann ılk dü-
/enlendiğı yıllar 30-35 bin olan
zıyarelçı sayısı. bugün yüzbını
aşmi!} durumda. Oysa ilk yıllar
uç bin olan kitap basım adedi.
şimdı ıki bınlere ınme cğılımin-
dc. 10 yıl öncc dc kitap toplalılı-
yordu. şımdı de toplatılıyor.
Vardığımız bu noktanm birçok
ncdcnı var kuşkusuz. Ama bir
ncdcnı de. fuann kalıcı okur
mckanızmaları oluşturmak için
çaba göstcrme ycrine, panayır
türü bir sunuşu yeğlcmesi.
Mcdya ve okur ilgisının en yo-
ğun olduğu günler, pervasızca
harcanıyor. Kültürel yapımızı
zcngjnleîjiirecck yabancı yazar-
larçağnlr ıvof. Totaliterkültür
sorgulanmıyor. Yayıncılar bü-
yük bir kitap-marketin tezgâh-
tarlarına, ya/arlar kcndılcnni
ya/arlık ö/cllıkleri ile iladc cde-
meycn basit imza atıcılanna.
okur. ucuz kitap pcşinde koşan
sıradan tüketiciye ındırgenmış
durumda.
Bütün bunlan gözönünde
bulundurursak, nitel bir geliş-
meden söz edemeyiz. Olan, ha-
yatımızın birçok boyutunda
yaşanmaya başlayan simülas-
yonun kitapta da vaşanması-
dır"
Toplu hareket güdûsü
Telos Yaymcılık Yayın Yö-
netmenı Asaf Güven Aksel de.
Türkiye'de düzenlenen kitap
fuarlannın _genel-geçer fuar an-
layışının dışında olduğunu, ya-
yınevlerinin yıl boyu gerçekleş-
tırebilecekleri ciroya fuar süre-
since ulaşabilmeleri nedeniyle
kaliteli kitaplara ağırlık vermesi
gerektiğini vurgulayan Asaf
Güven Aksel. "Okur. ince. tu-
valette bile okuyabıleceğı tür-
den kitaplan yeğhyor ve 'kıtap
okudum' diye muılu oluyor.
Yayınevlen de kıtap sattıklan
için mutlu oluyor" diye konu-
şuyor.
AFA Yaynnlan Yöneticisi
Atıl Ant, ziyaretçi sayısında ge-
çen yıla oranla iki kat artış mey-
dana geldiğinı ve fuara gelenle-
rin genelhkle 35 yaş altı gençler-
den oluştuğunu belırtiyor.
"Devlet. halkın kitaptan uzak
kalmasını istiyor" dıyen Ant.
şöyle devam edıyor:
"Kültür Bakanhğı. Mıllı Eği-
Ba/ı > a> ıncvi yöneticileri, <?i\ arctçilerin çoğunun kitap alma> a de-
ğil,bo> göstermeyegcldiğigörûşünde.(MLHARREM AYİ31N)
fuann satış ycrlcri olarak kulla-
nıldığını söylüyor. Fuan gezen-
lcri "kuru kalabalık" olarak
nitelendiren Aksel, '"Fuardaki
bütün kitaplar kitapçılarda var.
İndirimli olarak da satılıyor. Bu
kalabalığın nedeni, in" olan bir
olaya katılma, toplu hareket et-
mc güdüsünden başka bir şcy
değil. Kitaplan scyredip, birkaç
ünlüye bakıpgidiyorlar. Bilinç-
siz vc scçici olmayan bir okur
kıtlesiylc karşı karşıyayız. Fu-
arda kitap almak için para bi-
nktiriyor. gelccck yılkı fuara
kadarda kıtapdünyası ıleılışkı-
sini kesiyor"dıyor.
Yayıncvlcrınin 'çok satan'
kıtap yerinc daha a/ satan ama
tim Bakanhğı. Belediye nerede?
Kültürle ilgili kurumlann bu
fuara bakıp utanmaları gerek.
Bu fuarda 11 yıldırızdiham ya-
şanıyor. Fuara ve kıtaplara
Türkiye'de hiçbir kurumun
destck vcrmediğı ortada. Yal-
nızca fuar değil. okurun kitapla
buluşmasını sağlayacak başka
etkinlıkler de dü/enlcnmeli."
Alıın Kjtaplan Yöneticisi
Hüsnü Terck, fuarda kıtap sa-
tışlannda büyük bir patlama
gerçeklcştığini. gcçcn yılki satış-
lannın vüzde 150oranında ü/e-
nne çıktıklarını belırtiyor. lc-
rck ın fuan değerlendirmesı
şöyle:
"Fuann, kiıapseverlcrlc ya-
yıncılan birleştırmesinin dışın-
da ayn bir önemi var. Okurun
tepkilerini yayın programımıza
yansıtıyoruz. Okur kitabı, ka-
pagına mı. yazanna mı. fiyanna
mı, yoksa arkasındakı yazıya
mı bakarak alıyor? Bunu gör-
me olanağı buluyoruz. Öğren-
ciler için karne dönemı. muha-
sebeciler için sene başı neyse
fuar da bizım için aynı önemi
taşıyor. Fuan, gençler ve ha-
nımlar geziyor. Erkekler her-
halde belli bir yaştan sonra ki-
tap okumuyor."
Standlannda "Sanatta star
sistemı geçersizdir" yazısı bulu-
nan İnsancıl Yayınlan'ndan
Cemiîe Çakır da. okurlann be-
lırli yazarlara şartlandınlma-
sından yakınıyor.
Kitap yürütmek
mübah mı?
Kıtap fuan düzenlenir de ki-
tap yürütülmez mi? Fuar ve
yayınevleri yöneticilerinden öğ-
rendiğimize göre, hatın sayılır
çoklukta bir okur kitlesi kitap
yürütmeyi mübah sayıyor ve
yayınevleri de genellikle bu tür
olaylara göz yumuyor.
Asaf Savaş Aksel, kitap yü-
rütenleri iki gruba ayinyor. Bi-
rincisi ve çoğunlukta olanı. bu
işle övünen ve daha sonra 'mil-
leti nasıl kandırdım' diye arka-
daşlanna anlatan profesyonel
kitap yürütücüleri. Ikinci grup
ise kitap almaya mali gücü yet-
mediği için bu işi yapanlar. Ki-
tap yürütülmesini, "adi bir hır-
sızlık olayı' olarak görmeyen
Telos Yaymcılık, bu türolayla-
n görmezden gelmeyi yeğliyor.
Bu konuda ilginç bir de anılan
var. Kitap yürüttüğünü gör-
dükleri ve söz konusu kitabı
kendisinden geri alma girişi-
mindc bulunduklan bir okur,
'bütün kitap fuarlannda bu tür
şeyler olur' diyerek kendilerini
"fırçalamış". Aksel. "Okumak
isteyen herkese kitap çalmak
mübahlır. Kitap çalanlan ya-
kalayıp, görevlılere teslim eden-
lcri kınıyorum" diyor.
AFA Yayıncvi de benzer bir
lutum içinde. Kitap yürütülme-
mcsi ıçın dıkkat ettiklerini belir-
ten Atıl Ant, kıtap yürütenleri
yakalayıp mahçup etmek iste-
mediklerini söylüyor.
Altın Kitaplan yöneticisi
Hüsnü Terek ise "kıtap çalmak
mübahtır" sözüne kesinlikle
katılmıyor. Terck, "Bcdava ki-
tap ısteyenc yardımcı oluyoruz.
Üç bin lirası olan öğrencıye 20
bin liralık kıtap vcnyoruz. Bu
bizckeyifvcrir. Ancak, çalmak,
çalmaktıı"dıyc konuşuyor.
Müzayedede tablo bilmecesi• Antik AŞ tarafından düzenlenen 'Türk-İslam Eserleri Vlüza-
yedesi'nde 500 milyon liradan arttırmaya açılan, Hasan Rıza'nın
(1857-1913) "Fatih'in fstanbul'a Girişi" adh tablosunun, sanat-
çının benzer eserlerinden hangisı olduğu saptanamıyor.
Kültür Senisi - Antik AŞ ta-
rafından muzayede içın özel
olarak Viyana'dan getirtildiği
duyuruJarak. 500 milyon lira
dcğer bıçılen tartışmalı Hasan
Rıza lablosu dün yapılan mü-
zayedede 950 milyon liraya sa-
tıldı. 137 nolu bayrakla. Yılmaz
Akçadağ adlı bir kişı tarafın-
dan alındığı açıklanan tablo-
nun satışa sunulmasından önce
konuşan Antik AŞ'nin sahibi
Tıırgay Artam, "Bir belediye
tablosuna sahıp çıkamıyorsa.
kımsenin kimseyi suçlamaya
hakkı yoktur. Kültür varlıkla-
rımızı korumak. sahiplenmek
herkesin hakkıdır" dedi ve ko-
nuklardanalkışaldı.
Edirne'deki tablo
• Gerek Antik AŞ yetkilileri tarafından yapılan açıklamalar-
da. gerekse gösterilen kaynakçalarda çelişkili ifadelere rastla-
nıyor. Tabloyu 950milyona satın alanın müzayededekiler
tarafından tanınmayan bir kişi oluşu da diğer bir soru işareti.
Bir süre oncc Zaman Gaze-
tesı'ndc yer aian bir haberde.
sunalçının "İstanburun fethi"
konusunda uç tablosunun bu-
lunduğu. bunlardan Edirne Be-
lediycsi'nde olması gcrckcn iki
lablodan birinin kaybolduğu
diğerininsc "imha" edildiğinin
ilcri sürüldüğü bildırilmişıi.
Gazctenın haberinde, müza-
ycdcycsunulan "Falih'in İstan-
bul'a ginşı" adlı tablonun Vi-
yana'dun getınlmcdiği. kayıp
tablolardan birı olabılcccği iİeri
siırülmüştii.
Topkapı'da yok
Millıyct Gazctcsi'nin konuy-
la ilgili haberındc ise. Edimc'de
\c Topkapı Müzcsi'ndc olması
gereken lablolann kavbolduğu.
Hasan Rıza'nın tablosunun \ hana'dan getirildiği öne sürülüyor. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ)
Topkjpı Müzesı Müdurü Ah-
meı Mcnteş'in "Envanterde
böyle bir tablonun alındığına
dair bir kayıt bulunmadığını"
söylediği ycr aldı
Bu arada Edirrtc Belediyesi
Meclisi'nin de konuyla ilgili yetkilileri. Prof. Süheyl Ünver'-
olarak bugün olağanü.stü bir in "Sehit Hasan Rıza" adiıkita-
loplantı yapacağı bıldirildi. Alı-
nan habere göre. Hasan Rıza'-
nın Edirne Bclediyesi'ndc bulu-
nan 7 tablosundan birı. encü-
nucu imha edilmiş; Istanbut'un
fcthiyle ılgılı tablonun ise. bir
süre önce. "kayıp" olduğu far-
kedibnişti. Belediye Başkanı ve
yetkililen bu konuda konuş-
maktan kaçınırken, Antik AŞ
mcninaldığı "kullanılamıyacak
durumda" volundaki kararso-
4
Muzır
9
kitaplarım yaktı
• Baştarafı I. Sayfada
nlmasını istedi.
"Kralıçc Sısı" adlı kitabının
piyjviva çıkmasından 10 gün
sonra loplatıldığını anımsatan
Oğuztan, genelev patronuna
bile ödül \crildıği. isteyen kişilc-
rin ralnılça sokakta silah laşı-
yabildiği Türkiye'de her insa-
nın ncdcn istediği kitaba sahip
olup. okuyamamasmın man-
tıklı hiç bir gerckçcsi olamaya-
cağını belırttı. "Muzır Yasası'nı
uygıılamavj koyanlar. Türk
hukukuna ayıp bulaşüranlar
olarak tarihtckıycrlcnnı almış-
lardır" diyen Umil Oğuztan
hükümctın "^ asak kitap ol-
ına/' görüşünü savunduğuna
dıkkaı çekti ve " Halen Tür-
kiyc'de kilap ve sanat eserleri
imha edılmeye devam edıyor.
Türkiye'de sansür vardır. Mu-
/ır Yiisiisı'nı protesto etmek
ıçîn kitaplarımı yakıyorum. bu
aleşın Muzır Yasası'nı dayııka-
bılesini dilıyor ve hcrkcsi sanat
yapıtlan üzerindeki sansüre
kars,ı harckctc gcçmeyc çağın-
yorum" scklinde konuştu.
İ. mıl Oğu/ıan jy rıca bugfıne
kadar yayıncısı Mehmet Çerçi
ile kendısinc Muzır Kurulu ta-
rafından 275 milyon lira para
cczası venldığını antmsattı.
bına dayanarak yaptıklan açık-
lamada. kendilerindeki tablo ile
Edirne'de kaybolan tablonun
boyut ve içerik olarak farklı ol-
duğunu belirtiyorlar. Antik AŞ
yelkilileri buna karşılık ellerin-
deki tablonun Ünver'ın kita-
bında söz cttiği üçüncü tablo.
yani Edırne'de. ressamın bir
akrabasında bulunan tablo ol-
duğunu. bunun evın kızı vasıta-
sıyla Viyana'ya gittiği ve ora-
dan da kendilennc geçtiğini öne
sürüyorlar Buna karşm. bu
tablo ile olay konusu tablonun
boyutlannın birbinne uymadı-
kımse tanımıyordu ve bazı kişi-
lerde eserin gerçekten satıbp
satılmadığı konusunda şüphe-
ler uyandı.
Swissotcl'de dün yapılan mü-
zayedeye. aralannda Sevinç
İnönü. Sevgi Gönül. Erdoğaı>
Demirören. Fenı Edgü ve Hü-
seyin Hateminin de bulunduğu
birçok tanrnmış kişi katıldı.
Sevgi Gönül. Sadberk Hanım
Müzesi için. 22 milyon liraya
sedef kakmalı bir hattat kutu-
su. 80 milyon liraya bir ahşap
salon saati. 220 milyona Os-
manlı eğer takımı ve daha
küçük rakamlı birkaç parçaan-
tika aldı.
Müzayedede, Artam 'ın,
"baskı. matbaa hatası" gerek-
çesiyle baa eserlerin adlannı ya
da tarihlerini değiştirmesi ilei
çekti. Bunlardan biri. 15 mil-
vonla mezata sunulan ve kata-
ğı. yine Antik AŞ'nin açıklama- logda Sultan II. Beyazıd'ın o\-
lanna dayanak gösterdiği duğu belirtilen ponreydi.
Ünver'in kitabındaki bilgiler-
Artam. bir matbaa hatası oldu-
ğunu ve portrenin Sultan Se-
lim'e ait olduğunu belirtirken
bir ilgiii de portrenin "Şah İs-
maıl"e ait olduğunu iddia etti.
den anlaşılıyor.
Müzayedede satılan tablo-
nun hangi tablo olduğu konusu
tam bir bilmeeeye dönüşürken.
esrarengiz tabloyu kimin "sa-
hıplendiği" de merak konusu
oldu. Tabloyu aldığı açıklanan
Yılmaz Akçadağ'ı salonda
Bir başka düzeltme de II.
Mahmut'a ait bir fermanda ya-
pıldı.