08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15KASIM1992PAZAR CUMHURIYET SAYFA HABERLER Hükümlûlerden Bosna'ya kan • KONYA (AA) - Konya'nm Akşehir ilçesi cezaevindeki hükümlü ve tutuklular, Bosna-Hersek'teki Müslûmanlar için kan bağışında bulundular. Başvuru üzerine Akşehir 'çesine gıden Konya Kızılay ıCan Merkezi ekipleri 40 hükümlü ve tutukludan birer ünite kan aldılar. Hükümlü ve tutuklular, "Maddi yardımda bulunamıyoruz. Bu nedenle soydaşlanmıza kan göndererek destek olmayı düşündük" diyerek bütün vatandaşlan kan bağışı yapmaya çağırdılar. Güzel, parti programım açıklıyor • ANKARA (AA) - Hasan Celal Güzel'in liderliğinde kuruluş aşamasına gelen Yeniden Doğuş Partisi'nin programı yann açıklanacak. Güzel, yann yapacağı basm toplanüsında parti programmı açıklayacak. Yeniden Doğuş Partisi programının. parti amblemi ve tüzüğü gibi binlerce vatandaşın teklifının değerlendıribnesınden sonra oluştuğu büdırildı. BataHı'dan değerlendipme • GAZİANTEP (AA)- Devlet Bakanı Mehmet Batalh, DYP-SHP koalisyon hükümetinin birinci yıbnı doldurmak üzere olduğunu belirterek "Bu sürede fevkalade büyük şeyler yapılmasa da güzel şeyler apük" dedi. Batallı, Jazdantep'te yapüğı açıklamada, karmakanşık bir idareyi, zor durumda bir ekonomiyi devraldıklannı, koalisyon hükümetinin, güzel şeyler yapmak, ülkenin refaha ve mutluluğa kavuşmaa için elinden gelen çabayı gösterdiğini söyledi. Koruma polisi toprağa verildi • ANKARA (AA)- Diyarbakır'da önceki gün Belediye Başkanı Turgut Atalaya karşı girişilen saldında yaşamını yitiren koruma görevlisi Orhan Karadağ, Ankara'da törenle toprağa verildi. Polis Orhan Karadağ'ın cenazesi, Hacıbayram Camisi'nde, öğleyin kılınan namazdan sonra Cebeci Mezarlığı'na defnedildi. Cenaze törenine, polisin ailesi ve yakınlanyla Emniyt Genel Müdürü Yılmaz Ergun, Ankara Emniyet Müdürü Mehmet Canseven ile diğer yetkililer katıldı. İHD'den Demirel'e telgraf • ANK\RA (AA) - İnsan Haklan Derneğj (IHD) Genel Sekreteri Hüsnü Öndül ve Ankara şubesi yöneücileri Başbakan Süleyman >emirel'e toplu bir telgraf çekerek kayıplann akıbetinin açıklanmasıru ve sorumlulann yargılanmasını istediler. Kızılay postanesinde toplanan yaklaşık 20 kişiden oluşan tHD'liler, Başbakan Süleyman Demirel'e hitaben ortak yazılan metni tek tek yazarak telgraf çekme eylemini gerçekleştirdiler. CHFde öpgütlenme çalışmalan • ANKARA (AA)-CHP Genel Yönetim Kurulu yann yapacağı toplanüda 9 il başkanı daha atayacak. CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay toplantının gündemine ilişkin olarak bilgj verirken Bursa. Bıtlis, Çankın. Elazığ, Hakkari, Kayseri. Malatya, Yozgat ve Şırnak il başkanlannı görev lendireceklerini söyledi. Bu il başkanlannın atanmasıyla il düzeyindeki örgütlenmenin Mardin dışında tamamlanmış olacağını kaydeden Günay, bu yönde çabşmalann sürdüğunü ıfadeetti. Genel Başkan Deniz Baykal aşkanhğında toplanacak GYK'da son siyasi gelişmelerle ilişkin konularda ele alınacak. Nezaket genelgesi • ANKARA (AA)- Başbakanhk Müsteşan Necdet Seçkinöz. kamu görevlilerinden, "Görevlerini yerinegetirirken nezaket kurallanna uygun hareket etmelerini ve milletvekillerinin devlet protokolündeki konumlanna uygun davranmalannı" istedi. PM toplantısmda Abdülkerim Zilan dışında kalan M YK üyeleri yeniden seçildi SHP yönetinıi gûventazeledi•Toplantıda yapılan seçimde, Abdülkerim Zilan dışında kalan tüm eski MYK üyeleri yeniden seçil- diler. Parti Meclisi'nin boş bulunan dört üyeliğine de Gaziantep Milletvekili Bahattin Alagöz, Anka- ra Milletvekili Mehmet Kerimoğlu, Siirt milletveki- li Erdal Koyuncu ve SODEP kurucu üyesi Tevfik Çavdar seçildiler. di. Eski genel sekreter Cevdet Selvi, yıne ayru göreve geürildi. PM'nin saat 10.00'da başla- yan toplanüsında Genel Sekre- ter Cevdet Selvi ve MYK üyele- ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Parti Meclisi'nin dünkü toplanüsında "güven ta- zelemek" için istifa eden MYK için seçim yapıldı. Toplanüda, Abdülkerim Zilan dışında ka- lan MYK üyeleri yeniden seçi- lirken, MYK'nın boş olan 4 üyeliği için de yeni isimler seçil- ri istifa dilekçelerini genel baş- kan Erdal İnönü'ye sundular. Toplanüda yapılan seçimde, Abdülkerim Zilan dışında ka- lan tüm eski MYK üyeleri yeni- den seçildiler. Parti Meclisi'nin boş bulunan dört üyeliğine de Gaziantep Milletvekili Bahat- tin Alagöz (30), Ankara Millet- vekili Mehmet Kerimoğlu (29). Siirt milletvekili Erdal Koyun- cu (28) ve SODEP kurucu üyesi Tevfik Çavdar (29) oyla seçildi- ler. İstifa eden MYK üyeleri Mehmet Alp (27), Rıza Yümaz (33), Önay Alpago (27), Etem Cankurtaran (27), Mustafa Gazalcı (36), Ziya Halis (33), Üstün Küsefoğlu(33), Mustafa Kul (27), Cevdet Selvi (40) ve Nilgün Süer (33) oy alarak, ye- niden MYK üyeliğine seçildi- ler. MYK'nın belirlenmesınden sonra geneî sekreterlik için seçi- me gidildi. Selvi, tek aday ola- rak girdiği oylamada 39 oyla yeniden genel sekreter seçildi. Toplanünın açış konuşması- nı yapan SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, CHP hizibinin ay- nlmasıyla kendilerinin daha ve- rimli çahşmasına olanak doğ- duğunu dile getirdi. İnönü, CHP'lilenn, Sanayi Bakanı Ta- hir Köse hakkında verilen gen- soru önergesine "evet" oyu kul- lanmalannı da eleştirerek, "Buna rağmen, hükümeün mecüste yeterli desteği olduğu ve parti grubumuzun bütünlü- Türk Tabipleri Birliği'nden hükümete, "işkenceyi önle" çağnsı: Sıısmakişkenceyioııaylaıııakür • TTB Merkez Konseyi tarafından dün düzenle- nen basın toplanüsında, eşi ile birlikte 2 Temmuz 1992'de Kocaeli'nde gö- zaltına alınan doktor Nesrin Usta, Emniyet Müdürlüğü'nde kaldığı bir hafta boyunca kendi- lerine yapılan işkenceleri anlattı. tstanbul Haber Servfea- He- kimler, koalisyon hükümetini, ülkede süregiden işkenceyi ön- leme konusunda samimi. istekli ve kararlı olmaya çağırdı. Türk Tabipleri Bırliği Merkez Konse- yi Sekreteri Şükrü Hatun, hü- kümetin işkencenin önleneme- mesine ilişkin açıklamalannın inandıncıbktan uzak olduğunu belirterek, işkence yapmanın hiçbir mazareti olamayacağını söyledi. TTB olarak işkencenin önlenmesi için her türlü çabayı göstereceklerini belinen Ha- tun, "İşkenceyle suçlann ara- sında hiçbir ihşkinin kurulma- ması gerekiyor. Ülkemizde ise bu neredeyse derecelendirildi ve bazı suçlara yapılan işkence makul. normal bir davranış ha- line geürildi. İşkence yaparun bu dünyada hiçbir mazareti olamaz" dedi. TTB Merkez Konseyi tara- fından dün düzenlenen basın toplanüsında, eşi ile birlikte 2 Temmuz 1992'de Kocaeli'nde gözaltına alınan doktor Nesrin Usta, Emniyet Müdüdüğü'nde kaldığı bir hafta boyunca ken- dilerine yapılan işkenceleri an- lattı. Usta, bir gece yansı evin- den alınarak, eşiyle birlikte gö- türûldûğü Kocaeli Emniyet Doktor L»ia,polistegördüğü işkenceleri anlattı. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) Müdürlüğü'nde, kendilerine elektrik verildiğini, fılistin askı- sına çekildiklerini, soyup ıslaül- dıklannı söyledi. "Ben babama bile işkence yapanm, size niye yapmayayım ki" diyen işkence- cilerin kendilerini, iki yaşındaki kızını emniyet binasına getire- rek önünde işkence yapmakla tehdit ettiklerini belirten Usta, işkencecilerin ruhsal tedavi gör- mesi gereken "insanlar" oldu- ğunu söyledi. Bu arada, cezae- vindeki gözlemlerini de aktaran Usta, "Bir günde cezaevine 90 kişi geliyor ve bunlann 9O'ı da işkence gördüğünü.söylüyorsa, işkencenin arük bir devlet poli- tikası olduğunun peddedilecek bir yanı olamaz" dedi. Gözal- ünda bulunduklan süre içinde eşi ve kendisine yapılan işken- cenin raporlarla kanıtlandığmı da açıklayan Usta, kendilerine rapor düzenleyen doktorlann tehdit edildiklerini söyledi. Kocaeli'deki bazı yerel gaze- telerde kendilerine işkence ya- pılmadığına ve raporlann 'te- miz" çıküğina ilişkin polis da- yanakh haberleri de eleştiren Usta, Kocaeli Tabip Odası da- hil olmak üzere, baro ve yerel diğer meslek odalan ve demok- ratik kitle örgütlerinden bekle- dikleri ilgiyi göremediklerini de belirterek, "Susmak işkenceyi desteklemektir. îşkencecilere hizmet etmektir" dedi. Tabip Odası üyesi Usta çiftinin başına gelenlerin "Tipik bir işkence olayı" olduğunu belirten TTB MK sekreteri Hatun ise, işken- cenin önlenmesi yönünde İçiş- leri Bakanhğı'na üetükleri ta- lepleri şöyle sıraladı: "Polis ve jandarma tarafından gözaltına aluıan kişilerin hem sorguya alınmadan hem de sorgulama bittikten sonra hekim muave- nesinden geçirilmesi gereklidir." CHP Genel Başkanı Baykal, aydınlan CHP'de politika yapmaya çağırdı CHP örfflitlerine EcevitposteriİZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)- CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, tüm parti örgütleri- ne CHP eski Genel Başkanı ol- ması nedeniyle DSP lideri Bü- lent Ecevit'in de resminin asıl- ması talimatım verdi. Kordon Toplanülan'na kaul- mak için geldıği Izmir'de Buca ve Urla ilçe örgütlerinin açıhşı- nı gerçekleştiren Baykal, CHP İl Merkezi'ni ziyaret ederek il meclisi üyeleriyle tanışu. Parti binasında CHP'nin kurucusu Atatürk ile ikinci Genel Başkan İsmet İnönü'nün resimlerinin bulunmasına karşın üçüncü Genel Başkan olaak DSP lidei Bülent Ecevit'in resminin yer almadığını gören Baykal, İl Başkanı Erol Güngör'den Ece- vit'in resminin de asılmasını is- tedi. Genel Başkan Yardımcısı İs- mail Cem, Genel Yönetim Ku- rulu üyesi Kemal Anadol ile İzmir milletekili Veli Aksoy'un da kaüldığı toplanüda Baykal, aydmlara. "Lütfen biraz daha tophım için çahşın, siyasete sa- hip çıkın. gelin CHP'de halka ve topluma hizmet etmenin yo- lunu birlikte arayalım" çağnsı- nı yapü. Laikliğin en saglam gü- vencesı olarak goraugu Ka- • Gazetemizin İzmir Bürosu'nu zi- yaret eden CHP Ge- nel Başkanı dev lo- taryalarla basının güç günler geçirdiği- ni söyledi. Baykal, CHP eski genel baş- kanı olması nede- jıiyle Ecevit'in res- minin de il örgütleri- ne asılması tali- matım verdi. dınlan da CHP'ye kaülmaya çağiran Baykal. Türkiye'nin hızlı değişimine katkı yapacak, sorunlara köklü çözürnler geti- recek "mega görüşler" ortaya koyacaklannı kaydetti. Esnaf ve Sanatkarlar Odalan Birliği'ni de ziyaret eden Bay- kal, burada kendisine iletilen sorunlan dinledi ve CHP'nin esnafın sorunlanna çözüm bu- lacak parti olduğunu söyledi. Yanında işçi çalıştıranın işçisi- ne ödediği ücret dışında devlete vergi. fon. pırim gibi birçok ödeme yaparak cezalandınldı- ğını savunan Baykal, bu öde- meleri en aza indirmek yolunda çalışmalan olduğunu belirtti. İküdara geldiklerinde "Esnaf Bakanlığı" kuracaklannı bildi- ren CHP Genel Başkanı, bele- diyelerin kendi iş alanlanna el atüğından yakınan Birlik yöne- ticilerine şunlan söyledi: "Belediye'ye bağlı şirketle- rinKİTleşmesine bakmak la- zım. Şirketleşen belediyeler za- rar etmeye başladı. Belediyeler hizmetlerini en ucuz ve verimli şekilde yapmalıdır. Bizim ka- famızda koordinasyon ve yön- lendirme sağlayan, sorunlan yardımlaşma ile çözen istıhdam fazlalığı yaraünayan ve siyasi mücadele aracı olarak kullanıl- mayan belediyeler var" dedi. Daha sonra gazetemizin iz- mir Bürosu'nu ziyaret eden CHP Genel Başkanı dev lotar- yalarla basının güç günler geçir- diğini söyledi. Baykal Buca ve Urla ilçe binalannda yaptığı konuşmalarda da CHP'nin güçlenerek geliştiğini, partisine gösterilen Uginin bunun en önernli kanıtı olduğunu belirtti. Türkiye'nin her anlamda bir ükanıkhk yaşadığma değinir- ken mali dengelerin bozulduğu- nu, sosyal güvenlik kurumlan- nın ieflas etüğini bebrten Bay- kal "Türkiye'nin tepeden tırna- ğa ele alınması gerekiyor. Biz yeni bir anlayışla siyasete giriyonız. Önce siyasettekı tıka- nıklık aşılacak. Çünkü siyaset her şeyın aynası. Köklü deği- şiklikler yapmak istiyoruz. Emegin hakkını vermek istiyo- ruz" dedi. ğünü koruduğu ortaya cıkü" dedi. İnönü, CHP'nin yerel se- çimde, ŞHP adaylanna destek vermediğini ve bir muhalefet partisi olarak aleyhte çalışüğını söyledi. inönü, olağanüstü hal uygu- lamasmın kalkmasını istedikle- rini ve bir daha böyle bir istekle meclise gelmemeyi umduklan- nı da dile geürerek, teröriin ön- lenmesinde daha etkiü bir yön- tem olmadığı için olağanüstü hal uygulamasına "evet" dedik- lerini bıldirdi. Demokratikleşme hareketi- nin ilerlemesinin Türk ve Kürt- ler arasmdaki anlaşmazlığı or- tadan kaldıracağma inandık- lannı dile getiren İnönü, bu yöndeki çalışmalannı devam ettirdiklerini söyledi. İnönü, Diyarbakır Belediye Başkanı Turgut Atalay'ın uğradığı sal- dınyı da kınayarak. "İnsanlar arasında aynlık yaraünayı amaçlayan bu tür davranışlann başanya ulaşamayacağıru " söyledi. inönü'nün konuşmasınm ar- dından, genel sekreter Cevdet Selvi toplanüya katılan PM üyesi Hamdi Fidan'ın salonda bulunmasına itiraz etti. CHP için çahştıklan gerekçesiyle da- ha önce PM'den istifa eden Fuat Atalay ile birlikte ihraç is- temiyle disiplin kuruluna sev- kedilen Fidan Selvi'nin itirazı- nı, kendisine resmi bildirimde bulunulmadığı gerekçesiyle ka- bul eünediğini söyledi .Tarüş- ma genişledi, ancak Fidan top- lanüyı terkeuneyi kabul etine- di. Bunun üzerine. İnönü .olaya müdahale etti ve sonınun bü- yütülmemesini istedi. Bunun üzerine Fidan, " Genel başkan istiyorsa, toplanüda bulun- mam" diyerek, salonu terketti. Oktay'ı savundular Meclis'te mezhep tarbsması ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Adalet Bakanlığfnda mezhepçilik yapıldığı ve üst düzey bürokratlann Aleviler- den seçildiği iddialan karşı- sında Bakan Seyfi Oktay'ı, DYP ve SHP milletvekilleri savundu. DYP Aksaray Mil- letvekili Mahmut Öztürk, Adalet Bakanbğı'nda mez- hepçilik yapılmadığını belirte- rek "Bu türiddialardoğruysa, yapılan Sünni Mezhepçiliği- dir'_" dedi. Öztürk, Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda Adalet Bakanlı- ğı Bütçesi görüşülürken mu- halefet milletvekillerinin Ada- let Bakanı Oktay'a yöneluik- leri eleştirileri yanıtladı. DYP'li Öztürk, Alevilik-Sün- nilik tartışmasmın çağdışı bir olay olduğunu ifade ederek şunlan söyledi: "Ben araşürdım, Adalet Bakanbgı'na 20 üst düzey bü- rokrat atanmış. Bunlardan sadece dördü Alevi, 16'sı Sün- ni. Eğer Bakanlık'ta bir mez- hepçilik yapılıyorsa. Sünni mezhepçüiği yapıbyor. Adalet Bakanı'nın samimi, dürüst, tarafsız çalışmalan sonucu Adalet üzerindeki kara bulut- lar kalkmaya başladı. Adalet Bakanlığına çamur atmakla bir yere vanlmaz. Adalet me- kanizması yeni yeni kendine gelmeye başladı." DYP Bahkesir Milletvekili Melih Pabuççuoglu da, Ada- let Bakanlığı'na militan dol- duruldugu yolundaki iddiala- nn kesirdikle asılsız olduğunu söyledi. Pabuççuoglu, bugüne kadar yapılan atamalann hepsinin isabetli ve tarafsızlık ilkesi doğrultusunda yapüdı- ğını gözlemlediklerini bildirdi. SHP Hatay miletvekili Ni- hat Matkap da konuşmasın- da. Adalet Bakanı'ın fanaük bazı köşe yazarlannın haksız itham ve eleştirlerine aldınş etmemesi gerektiğini söyledi. HEP'li milletvekillerinin açlık grevi üçüncü gününde Ahmet Türk: PKK ile bir bağuııız yok • HEP'li 18 milletvekilinin Güneydoğu'daki terör olaylannı protesto etmek amacıyla başlattıklan açlık grevi 3. gününe girerken, HEP Genel Başkanı Ahmet Türk, İçişleri Bakanı Sezgin'in , "korku ve panik içindeler " sözüne tepki göstererek, " İçişleri Bakanı ne söylemek istiyor? Bütün halkı mı PKK'lı görüyor?" dedi. GÖKSELPOLAT ANKARA - HEP'ü milletve- killerinin başlatüğı açlık grevi 3. gününe girerken, HEPGenel Başkanı Ahmet Türk, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in, "Kor- ku ve panik içindeler. Bu açbk grevi onun ürünü " sözlerine tepki gösterdi. Türk, "İçişleri Bakanı ne söylemek istiyor'' Bütün halkı mı PKK'b görü- yor?" diye sordu. HEP'in PKK ile bir bağlanüsı olmadığını ve "özgür pobtika " yapüklannı söyleyen Türk, PKK'yı kınayıp kınamama konusunda "Biz şiddetin her türlüsüne karşıyız" diye konuştu. Şırnak milletve- kili Orhan Doğan da, Başba- kan Süleyman Demirel'i suç- layarak, "Kıdemli başçavuştan farkb düşünmüyor" dedi. HEP Genel Merkezi'nde sü- ren açbk grevine 18 milletvekib katılıyor. Genel Başkan Ahmet Türk, açbk grevinin parti ola- rak karşı olduklan bir eylem ol- duğunu, ancak Güneydoğu'- daki anti-demokraük uygula- malann sürdüğünü belirterek. " Yapüğımız çabşmalann hiçbi- ri sonuç vermedi. Parlamento adeta kulaklannı kapadı. İnsan Haklan Bakanbgı, bugüne ka- dar boşalülan köyler, yıkılan evler, faiü meçhul cinayeüer ve kayıplar konusunda en ufak bir açiklama yapmadı. Şimdi bu haksız uygulamalan dünya ve Türk kamuoyuna anlatabil- mek için bu eylemi zorunlu gör- dük. Şartlar bizi bu noktaya ge- tirdi" dedi. Türk, eylemlerinin "süresiz ve koşulsuz" olduğunu kaydetti. Ahmet Türk. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in HEP'e yönelik suçlamalannı yanıtlarken de, "Bizim PKK ile bir bağımız yok. Özgür irade ile pobtika ya- pıyoruz. Özgür pobtika yapar- ken, halkımızın içinde bulun- duğu sıkınülan düşünerek pob- tika yapıyoruz. Biz insanlanmı- za sahip çıkacağız. Şiddete, baskıya karşı olacağız" dedi. Panik içinde olmadıklannı, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in PKK'yı ileri sürerek, halk üze- rindeki baskılan saklamaya ça- lışüğını kaydeden Türk. "PKK diye halkın üzerine saldınyor. köyleri boşalüyor. Faib meçhul cinayetlere sessiz kabyor ve bu- nu dile getiren insanlara da, 'Bunlar korku ve panik içinde. Bunu, PKK için yapıyorlar' di- yor. Bö>le birşey yok. İçişleri Bakanı ne söylemek istiyor? Bütün halkı mı PKK'b görü- yor?" diye konuştu. Şırnak Milletvekib Orhan Doğan da, •'Demirel, bu işi askere havale etmiş. Kıdemli başçavuştan farkb düşünmüyor" dedi. Do- ğan, PKK'nın silahb mücadele verdiği halk tabanı ile kendileri- nin demokrasi mücadelesi ver- dikleri halk tabanının ayru ol- duğuna dikkat çekerek, "PKK ile HEP arasındaki ortak pay, halktır. PKK, silahlı mücade- leyle bu ışi götürmektedir. Biz, Türkiye'nin bütünlüğü içinde, demokrasi ile bu sorunu çözme sevdasındayız" diye konuştu. ÜĞÜPOLİTİKA GÖNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA 1989 Konya Araşhrması ve RP GerifeğL. 1 kasım yerel seçimlerinde Refah oylarının yükselme- sinin nedenleri tartışılıyor kamuoyunda. Siyasal partiler birbirini tutmayan görüşler ortaya atıyor. özellikle ANAP'ta tartışma daha değişik biçimde oluyor. ANAP içindeki muhalif grup, RP'nin tırmanışını Mesut Yılmaz'- ın genel başkanlığından kaynaklandığını öne sürüyor. Kamuoyu araştırması yapan Strateji'nin yönetrcisi Se- lim Oktar, 1989 yılında Konya'da yaptıkları bir çalışmayı gönderdi bize. Konya'da RP'nin belediye başkanlığı se- çimini kazanmasının temel nedenleri bu araştırmada görülüyor. Bu bağlamda Refah'ın Istanbul'da yükselrşi- nin de nereden kaynaklandığı ortaya çıkıyor. Birlikte Strateji'nin 1989 yılında yaptığı "Konya araştır- ması" na isterseniz şöyle bir göz atalım... 26 Mart 1989 yerel seçimlerinde Konya'da kitlesini ha- rekete geçiren parti Refah. Yine aynı seçimlerde SHP'li seçmen sandığa gitmezken ANAP'lılann oylan RP'ye kaydı. ANAP'ın Konya'da seçimleri yifrmesinin birinci nedeni pahalılık, ikinci nedeni yolsuzluk ve rüşvet, üçün- cü nedeni ise başkanın halktan uzak oluşu. Dördüncüsü Konyaspor'a para yardımı yapılmayışı, beşincisi dine uzak oluşu. Araştırmaya göre SHP, Konya'da "aşırı sol birgörün- tü" veriyor. SHP'nin din konusunda katı olduğu, komü- nist parti gibi görüldüğü de öne sürülüyor. Konya'da seçmenlerin aradığı partinin özellikleri şöyle: 1- llımlı SHP, 2- Sol SHP, 3- Merkez ANAP, 4- Sağ ANAP, 5- Merkez DYP, 6- Sağ DYP, 7- llımlı RP, 8- islami RP. Konya'da bu özellikleri taşıyan parti (llımlı RP ve İsla- mi RP) Refah olarak en yüksek yüzdeyi alıyor. Konya'da en mutsuz dönem 12 Mart 1971 ve ANAP ik- tidarı olarak belirlenirken deneklerin yüzde 77si poJiti- kacılara güvenmiyor. Diyorlar ki: "Sadece Ankara'da politika yapılmaz. Yerel düzeye önem verilirse politikacılara duyulan güvensizlik oria- dan kalkar..." Konya'da arzulanan, genişletilmiş bir demokrasi. KonyalılarTürkiye'de gerçek demokrasi olmadığı görü- şünde. Partilerinden bekledikleri, huzur ve güven. Oinin devlete bağlı kalmasını isteyenler yüzde 38. "Baskı ya- pılmasın" diyenler ise yüzde 33. Konya'da DYP'li, ANAP'lı ve RP'li seçmen, tarikatların yönlendirilirse yararlı olduğu düşüncesinde. SHP'li seç- men ise "yasafc/anma/ı"görüşünde. Herkese konuşma hakkı konusunda Konyalılar ne dü- şünüyor Sosyalist ve komünistler yüzde 2.3, islami-şeriatçılar yüzde 20.5, her ikisi yüzde 37.7, hiçbihne yüzde 20.8, tik- rim yok yüzde 18.7. Ve bir başka ilginc yaklaşım Konyalı seçmenden: "Sosyal adaletten bahsediyorsa, programı ekonomik- se, komünizmede evet' derim. Ama Mao'yu, Lenin'i getirecekse, bizdenolmayacaksa 'hayır'derim." Yine Konyalı seçmene göre en tehlikeli ülkeler şunlar: 1- Rusya, 2- Amerika, 3- Bulgaristan, 4- Iran, 5- Israil, 6- Yunanistan, 7- Hepsi. Konya'da ulusallık dinsellikten önce geliyor. Dayanış- manın ise Bulgar Türkleri, Afgan mücahitleri, Etiyopya'- da açlar, Rusya'daki Müslûmanlar, Filistinliler, Çin'deki ögrencilerleyapılması gerektiğine inantyorfar. Konyalılar, resmi daire ve üniversitelerde mini eteğe (yüzde 64), çarşafa (yüzde 53) karşı çıkıyorlar. Pantolona ve makyaja hayır diyenlerin oranı yüzde 35.5 ve yüzde 32yi buluyor. Mini etek, çarşaf, pantolon ve makyajın yasaklanmasım istiyorlar. Sevgi ve zorlama konusunda neler düşünüyor Konya- lılar: 1- Zorla güzellik olmaz, 2- Atatürk de zorla sevilmez, 3- Kızlar otobüsüne binmek için de kimse zorlanamaz... Evet, bu araştırmadan yola çıktığımızda Refah'ın yük- selişinin üç temel nedeni kendiliğinden ortaya çıkıyor: 1- RP seçmenini sandığa götürüyor, 2- Pahalılık ve rüşvet, 3- Dinsel motifler... Özal'dan genel başkanhksinyalleri alanlann sayısı artıyor ANAP'tanÖzal'a 'boncukçu'suçlaması ANKARA (Cumhuriyet Bfi- çabşması yapüğı ileri sürülü- rosu) - ANAP'ta olağanüstü yor. Ozal'ın il delegeleriyle gö- kongre günü yaklaşükça, rüşmeler yapmaya başladığı Cumhurbaşkaru Turgut özal'- da genel merkez yöneücileri ın, parti üzerindeki baskısı da tarafından dile getiriliyor. arüyor. Özal'm genel başkan- .. Genel merkez yöneticüeri, bk kozunu kullanarak pek çok Ozal'm parti içinde baa isimle- ANAP'hya "Hazırlan genel ri de, etrafında toplayabilmek başkan adayımsenolabibrsin" için herkese bir mavi boncuk dediği savlanıyor. Bazı dağıtüğını ve genel başkanhk verdiğiniANAP'blann da propaganda amacıyla, bu tür söylentileri yay- dıklan bebrtili>or. Yılmazalar, Özal'a "Boncuk- çu" nitelemesini yaparken, " Her- kese bir mavi bon- cuk verip, 'Bekle' demekle lider bu- lunmaz" görüşü- nü savunuyorlar. ANAP'ta taraf- lar, kongrenin Özalcılar ile Yıl- mazcılaı arasın- daki bir savaş olacağı goruşun- deler. Bu kav- ganın ardından partiden bir gru- bun aynlmasına kesin gözüyle ba- kan ANAPhlar, Ozal'ın genel başkanhk kozunu kullanarak pek çokANAP'lıya "Hazırlan genel başkan adayım sen olabilirsin" dediği savlanıyor. Bazı ANAP'lılann da propaganda amacıyla, bu tür söylentileri yaydıklan belirtiliyor. sozu iddia ediyorkr. Bunlann kong- re kazanıkna- sında etkib ol- mayacağını savunan yöneti- ciler, "Sonuç de- ğişmez" görüşü- nüdilegetiriyor- lar. Kongrenin seçimsiz ola- cağuıı da dile ge- tiriyoriar. Muhalefette de, yapılan ça- bşmalarla ilgüi olarak perdesi lmaya bir gız yaratı- çabşıb- yor. Bundan amaan, genel merkezin yapı- lanlardan ha- berdar obna- ması isteği oldu- ğu kaydedüiyor."CHP aynbnca, SHP yok mu oldu?" diye soruyorlar. Genel merkez yöneücileri nin, ANAP'ta olağanüstü kongre delegeler ve teşkilatlar üzerin- kavgasının kaçınılmaz olduğu- de büyük bir baskı kurduğunu anlatan muhabfler, Yılmazcı- lann şantaj ve tehdit dahil her nu dile getiren ve yapılacak olanın "bir hesaplaşma" oldu- ğuna dikkat çeken ANAP'- yola başvurduğunu iddia edi- İki testi çarpışır.blar, "İki testi çarpışır. Biri kınbrsa, diğeri en azından çat- lar" diyerek, iç çekişmelerin yorlar. ANAP'ta Ozal'ın kongreye ilişkin ataklan da dikkatk izİe- partide bir aynbk rüzgan estir- niyor. Özal'ın Lütfullah Kaya- mesinden çekindiklerini bebr- lar, Işın Çelebi, Hüsnü Doğan, tiyorlar. Ancak Yılmazalar ile Yıldınm Akbulut'a, "Hazıria- Özalcılar arasmdaki çaüşma nın genel başkanlık yanşında da bütün hızıyla sürüyor. Cumhurbaşkaru Özal'ın da her geçen gün daha çok kulis slzd destekleyebibrim" mesajı vererek. kongre için çabşürdıgı öne sürülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle