Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 KASIM 1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
YURT HABERLERI 13
YENIILLER
BARTIN Sabrınsomüobnak"îlolma rüşveti" ile seçimleregiren ANAP'lı belediye başkan adayı Oğuz Pir
seçimi kazanmış ve Bartın 74. il olmuş. Seçim rüşveti ile il olan Bartın 'a Zonguldaklılar büyük tepkigöstermiş
KİMLİKKARTI
^ b nüfusu: 31 bin.
• Toplam nüfus: 133 bin.
• İlçeJeri: Kurucaşile, Amasra ve Ulus.
• Köy sayısı: 264.
• Etnik yapı: Türk. ,
• Yüzöiçümü:12S8km2.
• Rakım:30m
• Okuma > azma oraıu: Yüzde 80.
• Ekonomisi: Bölgede ender tarla tanmı
yapılabilen alanlardan biri Bartın Ovası'-
dır. En çok mısır. buğday ve fındık yetiş-
tirilir. Akarsu boylannda meyve ve sebze
üretımi gelişmiştir. Ormancıbk ve orman
ürünlen ekonomide önemli bir yer tutar. Hayvancıhk, özellikle yumurta
üretimi bir aralar çok gelişmişken şimdi çok gerilerde. G«da, çimento ve
seramık tuğla sanayiilen gelişmiştir. Ahşap gemi yapımı bir zamanlar par-
lak dönemler yaşarken şimdi son bulmuştur. Bartın kenti art bölgesinin
dışında Şafranbolu, Daday. Eflani, hatta Ankara ve Çankın'nın ithalat ve
ihracat limanıdır.
• Belediye: Bartın Belediyesi 1876'da kurulmuş. 28.8.1991'de 3760 sayılı
yasa ile de il olmuş Bartın.
BOLU ÇANKIRI
VALİ YA VUZ ERKMEN
BİROLÜZMEZ
Barün. Karadeniz Bölge-
si'nin Batı Karadeniz Bölü-
mü'nde bulunan, denızden
12 kilometre içeride; yeşilin,
sannın, eflatunun bir renk
armonisi içinde kaynaşüğı
ormanlanyla; vadiler, ne-
hirler ve dağlann yamaa-
nda kurulmuş şirin bir yerleşim birimı. Dar
taş sokaklann birleştirdiği ahşap ve beton
binalanyla eskiyle yeninin kaynaşüğı bir
kenL Sokaklarda Barün yazmalanyla dola-
şan kadınlan, sıründa küfesiyle erkekleri. at
artında gezinen yaşhlanyla en modem gi-
yimli insanlanyla çelışkiler mozaiği. İnsanlan
dost. güleryüzlü. sevecen ve espnlı...
1950'lerden beri ıl olmak için yanıp tutu-
şan Barünlılann, sonunda bu ısteği gerçekleş-
miş. Zamanın Başbakanı Adnan Menderes
1957de il olma ısteğiyle ziyarette bulunan
Bartın heye-
tine"Müjde-
li haberlerle
Bartın'a dö-
nebiürsiniz"
demiş. An-
cak Barünh-
lara müjdeli
haber bir
tûrlü gebne-
miş.
Barünh, il
olmak için
tam 34 yü
beklemiş.
Sonunda
1991 yılında
yapüan be-
lediye baş-
kanhğı se-
çımlen araanda dönemin Başbakanı Mesut
YUmaz'ın verdiği söz doğnıltusunda il ol-
muş. 4 Ağustos Î991'de yapdan seçim bütün
Türkiye'nin dikkatlerini Bartın üzerine çevir-
miş. Tüm sıyaa partiler var güçleriyle seçimi
kazanmak için çaba harcamışlar.
"İl olma rüşveti" ile seçimlere giren
ANAP'ın belediye başkanı adayı Oğuz Pir
seçimi kazanmış ve Bartın da 74. il olmuş.
Seçim rüşveti ile il olan Bartın'a Zonguldaklı-
lar büyük tepki göstermış. Bartın'm il olmayı
hak etmediğı, çıkan için satıldığı söylenir ol-
muş. Bartın'a göre il olmayı daha çok hak et-
tiğini söyleyen Karabüklüler de Zonguldak ıl
anın tabelaaru söküp Karabük il anın ta-
belasını dikmişler. Sonunda Bartın il olmuş.
ama yıllardır ilçe olarak yönetilen yöre en
çok sıkmüyı idari teşkilatlanmada yaşamış.
Valilik bünyesJnde kurulması gereken mü-
dürtükler kadrosuzluk nedeniyle hizmet ya-
pamaz olmuşlar.
Her yenı ılde olduğu gibi Barün'da da ev
kiralan yüzde 300 artmış. İl olmadan önce
400 bin lira olan kiralar birden 1 milyona,
daha sonra da 2 milyon liraya kadar yüksel-
miş. Belediye Başkanı Oğuz Pir, ıki ay kadar
iktidar parüanin olanaklanndan yararlan-
mış. Genel seçimlerden partisi gerekli çogun-
luğu sağlayarak çıkamayınca yardımlar ke-
silmiş, Pir, şimdi kendi yağıyla kavrulan bir
belediyeyi yönetiyor. Bartın Belediyesi'nin ve
Bartın'ın sorunlannın il olduktan sonra artü-
ğını söyleyen Pir, belediyenin kadro sorunu-
nu çözmek için hükümet nezdınde girişimler-
de bulunmaana rağmen kadro gelmeyişın-
den yakınıyor.
Pir'in yardımaa yok. özel kalem müdürü.
halkla ilişkiler müdürü, sekreteri de yok.
Tüm işlen kendisi yürütüyor. Elü yıl öncenin
şartlanna göre kurulan beledıyede itfaiye, te-
rruzlik. zabıta kadrolannın güçlenmesi için
çaba harayor. Başkan bugüne kadar kendi
olanaklanyla kanahzasyon ve dere ıslahı ça-
bşmalannı baş-
latmış. İl pa-
zarbğıyla seçi-
me girdiğini ve
kazandığını
söyleyen Oğuz
Pir. 22 ydhk
avukaüık mes-
leginden de
çok zor
aynlmış. Zon-
guldak'ı "eski
usta"lan ola-
rak niteleyen
Pir, yapü-
klanruveyapa-
caklannı şöyle
özethyor
"Ayakkabı
boyactlanru
daha güzel bir görüntü içerisinde toplamak
amaayla losıra salonu yaptık. Boyaalann
eski mekanını yeşil alan hâline geürdik. 25
yıldan beri Barün'a hizmet veren Milkt Bah-
çesi nikah ve düğün salonunun yeniden dü-
zenlcnmes amaayla onanm çalışmalannı
başlattık. Şehir ulaşımında 5 adet özel halk
otobüsünü sefere başlatük. Toptancüar atesi
ve yeni Bartın pazan oluşuncaya kadar üç
ayn semtte semt pazarlan açıldı. Temizlik iş-
çilennin yetersiz olmaana rağmen mevcut
araçlanmızla çöp sorununa çözüm bulmaya
çalışıyoruz. Bartın'a modern bir mezbaha
kazandırdık. Şehre 35 kilometre uzaklıktan,
Ulupınar'dan su getiriyonız. Bartın'ın SİT
alanı içeriandeki imar planmın yeniden yapı-
lması için çalışmalanmız sürüyor." Belediye
Başkanı Oğuz Pir. Barun'da ilk defa tophı
konut ve kooperaüfçilik hareketini başlatü-
klannı anlaüyor. Ordu yeri ve Kaynarca yö-
Tarihsel
Kimlik
Adını Bartın Çayı'ndan
(PartearpheniEos)alan bölgenin
tarihi Hititlilere değin
uzanmaktadır. Çeşiıli kavimkr
arasında sürekli el değiştiren
yöre, MÖ1200lerde Frig
oymaklan, ardından da Kimmer
akıncüannca işgal edildi. Bitinya
ve Pafloganya arasında sınır
oluşturan Barün, MÖ 7O'te
Roma, 395'tede Bizans
etkinliğinegirdi. 1261'de
Bizans'ın Cenevizlilere kullanma
hakkı tanıdığı iskelelerden biri
olan Bartın, 1460'ta Fatih Sultan
Mehmet tarafından Osmanlı
topraklanna kaüldı. Bartın'ın
1867'de kaza olduğu, zamanın
salnamelerinden
anlaşılmaktadır. Kentte 19.
yy dan kalma birkaç cami
dışında tanhsel yapı yoktur.
Bir zamanlann'AJtm Dere'si Bartın Deresi, eski coşkusunu kaybetmtş. 'Yeşil Bartın'ın deresi eski günlere öziem duyuyor.
V,aliYavuz
Erkmen:
Eskidokudan
yeni şehir
yaratıknaya
çalışılmış
resinde belediyeye ait 150 dönümlük alanı
toplu konut alanı halıne getirmek için İller
Bankası'na başvurmuş.
Ergün Doğanay, 3760 sayılı yasayla kuru-
lan Bartın ilinde ilk vali olarak iki ay süreyle
görev yapmış. 20 Ekım genel seçimlen so-
nunda ANAP iktidardan gidınce
koalisyon hükümetinin ilk görevi
Doğanay'ı apar topar merkeze al-
mak olmuş. Yerine. Şafranbolu
Kaymakamı Yavuz Erkmen
atanmış. Erkmen, bölgede çalı-
şmanın avantajlanyla Bartın'ı ve
sorunlannı daha çabuk algıladığı-
nı söylüyor. Erkmen, "Bartın'ın il
olması hem merkezı idare olarak
bızleri hem de yerel yönetimi bü-
yük tarihi sorumlulugun altma
sokmuştur" diyor. Bartın Valisi
Yavuz Erkmen'in kentin sorun-
lanna bakışı şöyle:
"Bugün kente baktığlmızda,
eski kent dokusundan yeni bir şe-
hir yaraulmaya çalışıldığını, alt-
yapının eksikliği nedeniyle bunun
mümkün olmadığmı, sonuçta pek
çok problemin dar bir alanda çözümlenilme-
sine çabşıldığını görüyoruz. Bu açıdan yeni
bir şehir yaratmak zorundayız. İnsan genye
dönüp baktığında Şafranbolu örneğinde ol-
duğu gibi "keşke o eski doku korunsaydı'. şe-
hir yeni bir alanda yaratılsaydı diye düşünü-
yor. Bu amaçla süratle yeni bir imar planı
yapürarak şehri yenı alanlara kaydırmalı, bu
yeni yaratılan alanda altyapı çahşmalan sü-
ratle tamamlanmabdır. Kenün ihtiyacı olan
yeşil alanlar, kültür merkezi, semt spor saha-
İan, kapah spor salonu. yeni hastahane. eği-
tim kurumlan yapmak, yenı iş olanaklan ya-
ratabileoek gırişırnleri desteklemek bızlerden
beklenen hizmetlerdir."
Vali Yavuz Erkmen, Zonguldak'tan aynl-
dıktan sonra hizmet verecek birimlerin yer-
leştirilmesınde, teşkilatlann oluşturulmaan-
da büyük sorunlarla karşılaşıkiığını da aynca
belirtiyor. Köylere ve köy yollanna hizmet
BELEDİYE BAŞKANI PİR
götürecek araç gereç konusunda a>Tilmadan Toplam 14 milyarhk ihaleye girmesi için
sonra sıkıntı çekuklenni belirten Erkmen, Akın'ır. belgea yetmeyinoe daha büyük bir
özel idare bütçesinden sağlanan kaynakla ye- firma ile ortaklık kurulup ihalcnın kazanıldı-
ni kamyonlann alındığını ve Köy Hizmetleri ğı anlaübyor. Bartın'ı üç tarafından kuşatan,
asfalt şantiyesinın kurulduğunu ifade ediyor. bir zamanlann "Altın Dere"si olan Bartın
Bartın'ın Zonguldak'tan aynlmasından Deresi yıllar öncesinin coşkusunu kaybetmiş
artık. Durgun, sessiz, sakirı; kımi
zaman da hırçın ve öfkelı akıyor
Karadeniz'e. Geçmişte sandal se-
fasına çıkılan. HıdireUez'in kut-
landığı "Yeşil Barün"ın deresi, o
eski günlere özlem duyarak çevre
kirlcnmcsinın getirdiği sorunlara
çözüm bekJemekte. Kente değişik
bir gözle bakmak için Bartın Def-
terdan Naci Yılmaz'la görüşüyo-
ruz. Yümaz, Barunlılann gehrdüze-
yinin çok yüksek obnasına rağmen
vatandaşın hazır ve kolay yönden
kazanca alıştığını, üreüme dönük
ohnayan riskâz yaünmlann tercih
edildiğini anlaOyor. Kalkınmada
öncelüdi yöre fırsatının degerlendi-
rilemediğine dikkat çeken Defter-
dar Yümaz, 150 milyar bralık ta-
hakkuktan 135 milyar lirabk tahsi-
otobüs firmalan daetkilenmiş. Kentler ara- latsağlandığınıbetirtiyor. YıhnazınBartın'a
sında yolcu taşıyan iki şjrketin yolcu sayıan- ilişkın gözlemi şöyle: "Refah düzeyi halkı
da yan yanya azalma obnuş. Eskiden vüayet tembelliğe ıtiyor. Tarlalar boş duruyor. Kim-
ile ilgüi tüm işler Zonguldak'ta görülürken se çabşmak istemiyor Her evde, bir devlet
şimdi Soşyal Sigoıtalar Kurumu, Bağ-Kur daireande çabşan ya da TTK'da çabşan,
ve İş ve İşçi Bulma Kurumu dışındaki hiz- emekü ohnuş madenci var. Anadolu köyle-
metfer vatandaşın ayağına kadar gelrniş. İs- rinde bir tek toprak vardır. Zonguldak kö-
tanbul ve Ankara arasında yolcu taşıyan oto- müre bağb deniyor. ama Bartın'ın yüzde 75'i
büs firmalan ise memnun görünüyorlar. madende çabşıyor."
Bartın il olduktan sonra en büyük yaün- Bartın turizmiyle de Baü Karadeniz Böl-
mı, Milb Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ın gea'nin önemli merkezlerinden bin obnaya
Barün miüetvekib' olmasının sağladığı avan- aday Çevrenin doğal güzellıği, tarihi eserieri,
tajla egiüm alanında görmüş. Eğitımde bir yıl Karadeniz'in temiz kumlu sahilleriyle büyük
ıçınde 110 milyar lirabk yaünm gerçekleştinl- bir turizm potansiyeüne sahip.
miş. Kentte, bu yaünmlann, en çok müteah- Amasra yakınİanndaki Çakraz, İnkum
hitlerin ve seçimler araanda Köksal Top- yakınlanndaki Güzelcehisar, Mugado.
tan'ı deştekkyen yakınlanrun işine yaradığı Kızılkum sahilleri gelecek için umut vaat edi-
dedikodulan yapıbyor. Kumluca beldesi ya- yor. Kurucaşile'deki ahşap gemi yapımcdığı,
üh bölge okulu ihalesini Zonguldak DYP İl Ulus'ta yayla turizmiyle önemli bir potana-
Başkanı Mehmet Akın'ın şirketi kazanmış. ycle sahip.
J—#elediye
Başkanı Oğuz Pin
îmarplanmın
yeniden yapılması
için çalışmalanmız
sürüyor.
1 wy(
Yöresel
Yemek:
Pum-Pum
Çorbası
Bir tencere yeten kadar su ve az
miktarda tuz kavnamaya bıraküır.
isınmaya başlayan suya azar azar
mısınınu konarak ağır ağır
kanşünhr. Çorba koyulaşmaya
başlayınca, ortaandan büyükçe
gözenekler paüamaya başlar. Bu
nedenle çorbaya Pum-Pum adı
verilmiştir. Çorba ateşten
ahndıktan sonra içine yeteri
miktarda tereyağı. ince kıyılmış
pasürma veya kavurma. hafifçe
bır tavada çeyrildikten sonra
tencerenin içine dökülüp tekrar
ocağa konur. Çok kısa bir
kaynamadan sonra hafifçe
kanştınlarak ocaktan alınırve
servisyapılır.
YAROT: KARAMAN
DIZIYAZI
UNİVERSamsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde
öğrendler, profesörler ve öğretim
üyeleri bu
kurala uymak zorunda
Üniversitede
konuşmakrektör izninebağlımvttT rt^FRtM maya gerek olmadığını söyleyen bir öğ- edib'yor. Verdiği hizmet çay v^Srmıtten öteyeCEMtL CİĞERİM
SAMSUN, -Samsun'da Ondokuz
Mayıs Üniversitesi'ne gırdiğinizde
karşınıza konuşan değil susan seçilmiş
insanlann bulunduğu bir bina çıkıyor.
Öyle ki bilim adamlanndan abnacak
T
örüş ve bilgi için rektörden izin almak
ierekiyor. Hiçbir bilim adamı rektör
izni olmadan konuşmaya, açıklama
yapmaya yanaşmıyor. Salt bilim
adamlan değil öğretim görevlileri,
araşürmaalar da bu kurala uymak
zorunda. Aynca Ondokuz Mayıs
Üniversitesi'ndekı öğrencıler de
nedense konuşmaktan çekiniyorlar. Bu
da öğrencilerin depolitize olduklannı
gösteriyor. Yaşanan, görünmeyen
baskının çok açıkça ortaya çıkış biçimi
gözleniyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde le-
gal bır öğrenci derneği yaşatılmamış.
Kurulan tüm dernekler valilik karanyla
teker teker kapaülmış. Ama öğrenciler
Tıirk Orjıklan'na i'ivpnlmak irin i/in al- Hııkları Ha nörpnrilpr tarafınrtan irlHia
maya gerek olmadığını söyleyen bir öğ-
renci, bize şu soruyu yönelüneden dura-
madı:
"Halkevine, öğrenci derneklerine ya
da herhangi bir siy asi partiye üye olmak
yasak. Peki siyasi partiler neden devlet
bütçesinden milyarlarca lira ödenek alı-
yorlar. Niçin her gece TV'ye çıkıyorlar,
nıçin bu ülkeyi yönetmeye talip oluyor-
lar?"
Bu arada özellikle eğitim fakültesi
bünyesinde eğitim görevlileri bazında
bir siyasi kadrolaşma görülüvor. Örne-
ğin Erzurum Atatürk Üniversitesi
çıkışlı okutman, araşürma ve öğretim
görevlileri sayısı bu fakültede her yıl
artıyor. Bu insanlann siyasi eğilimleri o
kadar açık kı öğrenciler arasında kamp-
laşmalara, onlan kullanarak fikirlerini
ortaya koyan gazete kupürleri. foıoko-
pileri dağıttımıaya ve hatta derslerde
kendi siyasi düşüncelerinı açığa çıkaran
meünler okutmaya kadar \armış. Ayn-
ca bu öğretim görevlilerinın yetersiz ol-
Hkl d il f d ilHi
edib'yor.
Aynı fakültenin herhangi bir bölü-
münden mezun olan bir öğrenci okulda
öğreüm görevlisi olarak kalabilmek için
demokrat yapıb bir öğreüm görevbsine
danışüğında aldığı yanıt şu olmuş:
"Bu konuda benim yapabileceğim
hiçbir şey yok. Hatta senin benim yanı-
mda görülmen bile sakıncab."
Dershane yetersizbği o kadar hat saf-
hada ki bu yüzden karmaşık ders prog-
ramlan düzenleniyor. Sabah 08.00'de
derse başlayan öğrenci saat 10.00'da
dersten çıkjyor. Ve saat J 3.00 ya da 15.
00'e kadar beklemek zorunda kahyor.
Buna en güzel örnek Beden Eğitimi Bö-
lümü öğrencilennın yaşadığı dershane
işkencesi.
Bu öğrenciler aynı gün derslerinin bır
kısmını Atakum Kampusu'nda, bir
kısmını da 15 kilometre uzaklıktaki Ku-
rupelit Kampusu'nda \apmak /orunda
kalı>orlar Buda hem ekonomık kavıp
hem de zaman kavbı olarak öğrenciye
Kantınlpr rnk Viirı'ik vc pKvansivor
Verdiği hizmet çay veSrtfnıtten öl
geçmiyor.
Yemekhanelerde de aynı problem ya-
şanıyor. Yemekhanede yemeğini yiyen
öğrenci ellerini yıkayacak lavabo bu-
lamıyor. Her bölümde bulunan labo-
ratuvarlar gerek fıziksel gerekse teknik
olarak yetersiz. Kullanılacak malzeme
bulunamıyor. Dil laboratuvan ise ge-
rekşinimecevap veremiyor.
Özellikle kampusa şehirden ulaşım
oldukça eziyetli. Bannma problemi ise
sadeceyataİc verilerek çözülür kanıayla
harekelten dolayı öğjencinin yurtlarda
huzur ortamı ve refah yaşam şartlan
gözardı edilmiş. Yurt yemekhanelerin-
de yemek yemek ise bir lüks.
Çünkü fiyatlar dışandaki lokantalar-
dan farkb değil.
Geçen ytl bu yüzden yurtta yemek ye-
meme eylemine başlayan ki7 öğjenciler
a\nı güniin gccesı yurt müdürü tarafı-
ndan bır ara\a loplanarak \untan atı-
Imakla tehdit edilınce, eylem başlama-
Han ^nna prmiş
Gaziantep Üniversitesi'ndeakademikpersonelsıkıntisı var
4800 öğrenciye lOprofesör
EMELGÜL
.. GAZİANTEP - Gaziantep
Üniversitesi akademik perso-
nei sıkınüsını en fazla yaşayan
üniversitelerimizden biri. Oğ-
renci-hoca ilişkilerinin "so-
ğuk" olduğu, "öğrencilerle gö-
rüşmek için rektör izni"nin ge-
rekli olduğu bir üniversite.
Rektör Uğur Büget'e göre
"YÖK hem büyük yenilikler
getirdi. hem de özerkJeştirdi
ümversiteleri." Ancak
yardımoa Tuncay Ege için ise
"ünıversiteler devleün ve bil-
hassa âyasilerin elini çekmesi
gereken bir kurum, YÖK'ün
de tabii."
YÖK yasası çıküktan sonra
birçok öğretim üyesinin terk
ettiği Gaziantep Üniversitesi'-
nde halen 10 profesör, 28 do-
çent. 48 yardııncı doçent, 99
öğretim görevlisi, 155 araşü-
rma görevlisi (asistan) ve 51
okutman olmak üzere toplam
391 kışiden oluşan akademik
personel görev yapıyor. Mü-
hendisbk fakültesınde bir öğ-
retim elemanına 29.1 öğrenci-
nın düştüğü üniversiteye K.
Maraş Ziraat Fakültesi ile
Şanhurfa İlahiyat Fakültesi
bağlı. Sosyal bilımler. fen bi-
lunleri. sağbk bilimlen enstitü-
len ile Türk Musikisı Devlet
Konservatu%
r
an ve meslek
yüksek okullannın da bağb ol-
duğu Gaziantep Üniversitesi'-
ndeki öğrenci sayısı 4800.
Üniversitede herkes adeta
gizü bir korku içerisinde. Bir-
kaç saatb'k üniversite turu. ida-
recilerin gözlerinden uzak özel
görüşmeler, adını vermeyen
öğrenciler ve hocalann konuş-
malan, "tepeden gelen _bir
baskı"run varbğma işaret. Öğ-
reüm üyeleri rektörden, öğren-
cjler hocalardan çekiniyor.
Üniversitede gazetecilere uy-
gulanan anlaşılması güç ya-
saklar da var. Görüşeceğiniz
kışı kim olursa olsun önceden
randevıı abnak, bazen bu ran-
devujru rektör izniyle yapmak
gerekıyor. Sanki askeri kışlaya
giriyorsunuz. Ne mi yapıyor-
lar? "Neden ve niçin sorûlany-
la başlayan sorgunun ar-
dından eğer yönetim" "girebi-
lir" diyorsa kampusa alınıyor-
sunuz. Yoksa bir saat kapıda
bekletilmek işten bile değil.
Öğrencüerle görüşmek mi. el-
bet o da iznc bağlı Ama o iz-
nın kullanıldbılmesi Rektör
Prof. Uğur Büget'in "okey"-
iyle geçerli ancak. Kapıdaki
görevli, yasaklan sıralarken
'"rektörün kesin tabmaü" diye
ek yapıyor sık sık. Polisin sizi
tanıması, geçmeniz için yeterli
değil. Görevli, rektörün daha
sonra 'neden aldınız' diye ken-
acrır
yor.
Gaziantep Üniversitesi'nde-
ki öğrencilerin büyük bölümü
depolitize durumda. Kendi ifa-
deleriyle "pasifize edilmişler."
İnşaat Fakültesi'nin bölüm so-
runu varken, öğrenciler her
dersi başka başka binalarda
görürken, kampusta cami
yapılmasına da haklı olarak
tepki duyuyorlar. Eğitim dü-
zeyının, laboratuvar azlığı ve
hoca sayısınm yetersizliği ne-
deniyle düştüğü anlaükn üni-
versitede, öğretim üyeleri soru-
lanmıza kendi isimleriyle yanıt
vermekten özenle kaçınıyor-
lar. "Ya yann bir yere tayini-
miz çıkarsa ne olur" kaygısı,
öğrendiklerimizi "siz benden
duymamış olun" biçiminde al-
mamızı sağbyor. Akademik
personelin en temel kaygılan-
ndan biri de üst yöneümin
(rektörlük kasttdiliyor), idari
personeli kendılennden daha
fazla önemsediğıni hissetür-
mesi.
Bazı öğreüm üyeleri, YÖK'-
ün en büyük darbeyi kendileri-
ne vurduğunu belirterek daha
önce sözleşmeli personel statü-
sünde çabşırken, sonra 657
sayıb yasaya tabi tutulduk-
lannı anlatıyorlar.
Yann: Gmzi
Üniversitesive KTÜ.