15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM 1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA YURT HABERLERI 13 YENIILLER BARTIN Sabrınsomüobnak"îlolma rüşveti" ile seçimleregiren ANAP'lı belediye başkan adayı Oğuz Pir seçimi kazanmış ve Bartın 74. il olmuş. Seçim rüşveti ile il olan Bartın 'a Zonguldaklılar büyük tepkigöstermiş KİMLİKKARTI ^ b nüfusu: 31 bin. • Toplam nüfus: 133 bin. • İlçeJeri: Kurucaşile, Amasra ve Ulus. • Köy sayısı: 264. • Etnik yapı: Türk. , • Yüzöiçümü:12S8km2. • Rakım:30m • Okuma > azma oraıu: Yüzde 80. • Ekonomisi: Bölgede ender tarla tanmı yapılabilen alanlardan biri Bartın Ovası'- dır. En çok mısır. buğday ve fındık yetiş- tirilir. Akarsu boylannda meyve ve sebze üretımi gelişmiştir. Ormancıbk ve orman ürünlen ekonomide önemli bir yer tutar. Hayvancıhk, özellikle yumurta üretimi bir aralar çok gelişmişken şimdi çok gerilerde. G«da, çimento ve seramık tuğla sanayiilen gelişmiştir. Ahşap gemi yapımı bir zamanlar par- lak dönemler yaşarken şimdi son bulmuştur. Bartın kenti art bölgesinin dışında Şafranbolu, Daday. Eflani, hatta Ankara ve Çankın'nın ithalat ve ihracat limanıdır. • Belediye: Bartın Belediyesi 1876'da kurulmuş. 28.8.1991'de 3760 sayılı yasa ile de il olmuş Bartın. BOLU ÇANKIRI VALİ YA VUZ ERKMEN BİROLÜZMEZ Barün. Karadeniz Bölge- si'nin Batı Karadeniz Bölü- mü'nde bulunan, denızden 12 kilometre içeride; yeşilin, sannın, eflatunun bir renk armonisi içinde kaynaşüğı ormanlanyla; vadiler, ne- hirler ve dağlann yamaa- nda kurulmuş şirin bir yerleşim birimı. Dar taş sokaklann birleştirdiği ahşap ve beton binalanyla eskiyle yeninin kaynaşüğı bir kenL Sokaklarda Barün yazmalanyla dola- şan kadınlan, sıründa küfesiyle erkekleri. at artında gezinen yaşhlanyla en modem gi- yimli insanlanyla çelışkiler mozaiği. İnsanlan dost. güleryüzlü. sevecen ve espnlı... 1950'lerden beri ıl olmak için yanıp tutu- şan Barünlılann, sonunda bu ısteği gerçekleş- miş. Zamanın Başbakanı Adnan Menderes 1957de il olma ısteğiyle ziyarette bulunan Bartın heye- tine"Müjde- li haberlerle Bartın'a dö- nebiürsiniz" demiş. An- cak Barünh- lara müjdeli haber bir tûrlü gebne- miş. Barünh, il olmak için tam 34 yü beklemiş. Sonunda 1991 yılında yapüan be- lediye baş- kanhğı se- çımlen araanda dönemin Başbakanı Mesut YUmaz'ın verdiği söz doğnıltusunda il ol- muş. 4 Ağustos Î991'de yapdan seçim bütün Türkiye'nin dikkatlerini Bartın üzerine çevir- miş. Tüm sıyaa partiler var güçleriyle seçimi kazanmak için çaba harcamışlar. "İl olma rüşveti" ile seçimlere giren ANAP'ın belediye başkanı adayı Oğuz Pir seçimi kazanmış ve Bartın da 74. il olmuş. Seçim rüşveti ile il olan Bartın'a Zonguldaklı- lar büyük tepki göstermış. Bartın'm il olmayı hak etmediğı, çıkan için satıldığı söylenir ol- muş. Bartın'a göre il olmayı daha çok hak et- tiğini söyleyen Karabüklüler de Zonguldak ıl anın tabelaaru söküp Karabük il anın ta- belasını dikmişler. Sonunda Bartın il olmuş. ama yıllardır ilçe olarak yönetilen yöre en çok sıkmüyı idari teşkilatlanmada yaşamış. Valilik bünyesJnde kurulması gereken mü- dürtükler kadrosuzluk nedeniyle hizmet ya- pamaz olmuşlar. Her yenı ılde olduğu gibi Barün'da da ev kiralan yüzde 300 artmış. İl olmadan önce 400 bin lira olan kiralar birden 1 milyona, daha sonra da 2 milyon liraya kadar yüksel- miş. Belediye Başkanı Oğuz Pir, ıki ay kadar iktidar parüanin olanaklanndan yararlan- mış. Genel seçimlerden partisi gerekli çogun- luğu sağlayarak çıkamayınca yardımlar ke- silmiş, Pir, şimdi kendi yağıyla kavrulan bir belediyeyi yönetiyor. Bartın Belediyesi'nin ve Bartın'ın sorunlannın il olduktan sonra artü- ğını söyleyen Pir, belediyenin kadro sorunu- nu çözmek için hükümet nezdınde girişimler- de bulunmaana rağmen kadro gelmeyişın- den yakınıyor. Pir'in yardımaa yok. özel kalem müdürü. halkla ilişkiler müdürü, sekreteri de yok. Tüm işlen kendisi yürütüyor. Elü yıl öncenin şartlanna göre kurulan beledıyede itfaiye, te- rruzlik. zabıta kadrolannın güçlenmesi için çaba harayor. Başkan bugüne kadar kendi olanaklanyla kanahzasyon ve dere ıslahı ça- bşmalannı baş- latmış. İl pa- zarbğıyla seçi- me girdiğini ve kazandığını söyleyen Oğuz Pir. 22 ydhk avukaüık mes- leginden de çok zor aynlmış. Zon- guldak'ı "eski usta"lan ola- rak niteleyen Pir, yapü- klanruveyapa- caklannı şöyle özethyor "Ayakkabı boyactlanru daha güzel bir görüntü içerisinde toplamak amaayla losıra salonu yaptık. Boyaalann eski mekanını yeşil alan hâline geürdik. 25 yıldan beri Barün'a hizmet veren Milkt Bah- çesi nikah ve düğün salonunun yeniden dü- zenlcnmes amaayla onanm çalışmalannı başlattık. Şehir ulaşımında 5 adet özel halk otobüsünü sefere başlatük. Toptancüar atesi ve yeni Bartın pazan oluşuncaya kadar üç ayn semtte semt pazarlan açıldı. Temizlik iş- çilennin yetersiz olmaana rağmen mevcut araçlanmızla çöp sorununa çözüm bulmaya çalışıyoruz. Bartın'a modern bir mezbaha kazandırdık. Şehre 35 kilometre uzaklıktan, Ulupınar'dan su getiriyonız. Bartın'ın SİT alanı içeriandeki imar planmın yeniden yapı- lması için çalışmalanmız sürüyor." Belediye Başkanı Oğuz Pir. Barun'da ilk defa tophı konut ve kooperaüfçilik hareketini başlatü- klannı anlaüyor. Ordu yeri ve Kaynarca yö- Tarihsel Kimlik Adını Bartın Çayı'ndan (PartearpheniEos)alan bölgenin tarihi Hititlilere değin uzanmaktadır. Çeşiıli kavimkr arasında sürekli el değiştiren yöre, MÖ1200lerde Frig oymaklan, ardından da Kimmer akıncüannca işgal edildi. Bitinya ve Pafloganya arasında sınır oluşturan Barün, MÖ 7O'te Roma, 395'tede Bizans etkinliğinegirdi. 1261'de Bizans'ın Cenevizlilere kullanma hakkı tanıdığı iskelelerden biri olan Bartın, 1460'ta Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklanna kaüldı. Bartın'ın 1867'de kaza olduğu, zamanın salnamelerinden anlaşılmaktadır. Kentte 19. yy dan kalma birkaç cami dışında tanhsel yapı yoktur. Bir zamanlann'AJtm Dere'si Bartın Deresi, eski coşkusunu kaybetmtş. 'Yeşil Bartın'ın deresi eski günlere öziem duyuyor. V,aliYavuz Erkmen: Eskidokudan yeni şehir yaratıknaya çalışılmış resinde belediyeye ait 150 dönümlük alanı toplu konut alanı halıne getirmek için İller Bankası'na başvurmuş. Ergün Doğanay, 3760 sayılı yasayla kuru- lan Bartın ilinde ilk vali olarak iki ay süreyle görev yapmış. 20 Ekım genel seçimlen so- nunda ANAP iktidardan gidınce koalisyon hükümetinin ilk görevi Doğanay'ı apar topar merkeze al- mak olmuş. Yerine. Şafranbolu Kaymakamı Yavuz Erkmen atanmış. Erkmen, bölgede çalı- şmanın avantajlanyla Bartın'ı ve sorunlannı daha çabuk algıladığı- nı söylüyor. Erkmen, "Bartın'ın il olması hem merkezı idare olarak bızleri hem de yerel yönetimi bü- yük tarihi sorumlulugun altma sokmuştur" diyor. Bartın Valisi Yavuz Erkmen'in kentin sorun- lanna bakışı şöyle: "Bugün kente baktığlmızda, eski kent dokusundan yeni bir şe- hir yaraulmaya çalışıldığını, alt- yapının eksikliği nedeniyle bunun mümkün olmadığmı, sonuçta pek çok problemin dar bir alanda çözümlenilme- sine çabşıldığını görüyoruz. Bu açıdan yeni bir şehir yaratmak zorundayız. İnsan genye dönüp baktığında Şafranbolu örneğinde ol- duğu gibi "keşke o eski doku korunsaydı'. şe- hir yeni bir alanda yaratılsaydı diye düşünü- yor. Bu amaçla süratle yeni bir imar planı yapürarak şehri yenı alanlara kaydırmalı, bu yeni yaratılan alanda altyapı çahşmalan sü- ratle tamamlanmabdır. Kenün ihtiyacı olan yeşil alanlar, kültür merkezi, semt spor saha- İan, kapah spor salonu. yeni hastahane. eği- tim kurumlan yapmak, yenı iş olanaklan ya- ratabileoek gırişırnleri desteklemek bızlerden beklenen hizmetlerdir." Vali Yavuz Erkmen, Zonguldak'tan aynl- dıktan sonra hizmet verecek birimlerin yer- leştirilmesınde, teşkilatlann oluşturulmaan- da büyük sorunlarla karşılaşıkiığını da aynca belirtiyor. Köylere ve köy yollanna hizmet BELEDİYE BAŞKANI PİR götürecek araç gereç konusunda a>Tilmadan Toplam 14 milyarhk ihaleye girmesi için sonra sıkıntı çekuklenni belirten Erkmen, Akın'ır. belgea yetmeyinoe daha büyük bir özel idare bütçesinden sağlanan kaynakla ye- firma ile ortaklık kurulup ihalcnın kazanıldı- ni kamyonlann alındığını ve Köy Hizmetleri ğı anlaübyor. Bartın'ı üç tarafından kuşatan, asfalt şantiyesinın kurulduğunu ifade ediyor. bir zamanlann "Altın Dere"si olan Bartın Bartın'ın Zonguldak'tan aynlmasından Deresi yıllar öncesinin coşkusunu kaybetmiş artık. Durgun, sessiz, sakirı; kımi zaman da hırçın ve öfkelı akıyor Karadeniz'e. Geçmişte sandal se- fasına çıkılan. HıdireUez'in kut- landığı "Yeşil Barün"ın deresi, o eski günlere özlem duyarak çevre kirlcnmcsinın getirdiği sorunlara çözüm bekJemekte. Kente değişik bir gözle bakmak için Bartın Def- terdan Naci Yılmaz'la görüşüyo- ruz. Yümaz, Barunlılann gehrdüze- yinin çok yüksek obnasına rağmen vatandaşın hazır ve kolay yönden kazanca alıştığını, üreüme dönük ohnayan riskâz yaünmlann tercih edildiğini anlaOyor. Kalkınmada öncelüdi yöre fırsatının degerlendi- rilemediğine dikkat çeken Defter- dar Yümaz, 150 milyar bralık ta- hakkuktan 135 milyar lirabk tahsi- otobüs firmalan daetkilenmiş. Kentler ara- latsağlandığınıbetirtiyor. YıhnazınBartın'a sında yolcu taşıyan iki şjrketin yolcu sayıan- ilişkın gözlemi şöyle: "Refah düzeyi halkı da yan yanya azalma obnuş. Eskiden vüayet tembelliğe ıtiyor. Tarlalar boş duruyor. Kim- ile ilgüi tüm işler Zonguldak'ta görülürken se çabşmak istemiyor Her evde, bir devlet şimdi Soşyal Sigoıtalar Kurumu, Bağ-Kur daireande çabşan ya da TTK'da çabşan, ve İş ve İşçi Bulma Kurumu dışındaki hiz- emekü ohnuş madenci var. Anadolu köyle- metfer vatandaşın ayağına kadar gelrniş. İs- rinde bir tek toprak vardır. Zonguldak kö- tanbul ve Ankara arasında yolcu taşıyan oto- müre bağb deniyor. ama Bartın'ın yüzde 75'i büs firmalan ise memnun görünüyorlar. madende çabşıyor." Bartın il olduktan sonra en büyük yaün- Bartın turizmiyle de Baü Karadeniz Böl- mı, Milb Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ın gea'nin önemli merkezlerinden bin obnaya Barün miüetvekib' olmasının sağladığı avan- aday Çevrenin doğal güzellıği, tarihi eserieri, tajla egiüm alanında görmüş. Eğitımde bir yıl Karadeniz'in temiz kumlu sahilleriyle büyük ıçınde 110 milyar lirabk yaünm gerçekleştinl- bir turizm potansiyeüne sahip. miş. Kentte, bu yaünmlann, en çok müteah- Amasra yakınİanndaki Çakraz, İnkum hitlerin ve seçimler araanda Köksal Top- yakınlanndaki Güzelcehisar, Mugado. tan'ı deştekkyen yakınlanrun işine yaradığı Kızılkum sahilleri gelecek için umut vaat edi- dedikodulan yapıbyor. Kumluca beldesi ya- yor. Kurucaşile'deki ahşap gemi yapımcdığı, üh bölge okulu ihalesini Zonguldak DYP İl Ulus'ta yayla turizmiyle önemli bir potana- Başkanı Mehmet Akın'ın şirketi kazanmış. ycle sahip. J—#elediye Başkanı Oğuz Pin îmarplanmın yeniden yapılması için çalışmalanmız sürüyor. 1 wy( Yöresel Yemek: Pum-Pum Çorbası Bir tencere yeten kadar su ve az miktarda tuz kavnamaya bıraküır. isınmaya başlayan suya azar azar mısınınu konarak ağır ağır kanşünhr. Çorba koyulaşmaya başlayınca, ortaandan büyükçe gözenekler paüamaya başlar. Bu nedenle çorbaya Pum-Pum adı verilmiştir. Çorba ateşten ahndıktan sonra içine yeteri miktarda tereyağı. ince kıyılmış pasürma veya kavurma. hafifçe bır tavada çeyrildikten sonra tencerenin içine dökülüp tekrar ocağa konur. Çok kısa bir kaynamadan sonra hafifçe kanştınlarak ocaktan alınırve servisyapılır. YAROT: KARAMAN DIZIYAZI UNİVERSamsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde öğrendler, profesörler ve öğretim üyeleri bu kurala uymak zorunda Üniversitede konuşmakrektör izninebağlımvttT rt^FRtM maya gerek olmadığını söyleyen bir öğ- edib'yor. Verdiği hizmet çay v^Srmıtten öteyeCEMtL CİĞERİM SAMSUN, -Samsun'da Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne gırdiğinizde karşınıza konuşan değil susan seçilmiş insanlann bulunduğu bir bina çıkıyor. Öyle ki bilim adamlanndan abnacak T örüş ve bilgi için rektörden izin almak ierekiyor. Hiçbir bilim adamı rektör izni olmadan konuşmaya, açıklama yapmaya yanaşmıyor. Salt bilim adamlan değil öğretim görevlileri, araşürmaalar da bu kurala uymak zorunda. Aynca Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ndekı öğrencıler de nedense konuşmaktan çekiniyorlar. Bu da öğrencilerin depolitize olduklannı gösteriyor. Yaşanan, görünmeyen baskının çok açıkça ortaya çıkış biçimi gözleniyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde le- gal bır öğrenci derneği yaşatılmamış. Kurulan tüm dernekler valilik karanyla teker teker kapaülmış. Ama öğrenciler Tıirk Orjıklan'na i'ivpnlmak irin i/in al- Hııkları Ha nörpnrilpr tarafınrtan irlHia maya gerek olmadığını söyleyen bir öğ- renci, bize şu soruyu yönelüneden dura- madı: "Halkevine, öğrenci derneklerine ya da herhangi bir siy asi partiye üye olmak yasak. Peki siyasi partiler neden devlet bütçesinden milyarlarca lira ödenek alı- yorlar. Niçin her gece TV'ye çıkıyorlar, nıçin bu ülkeyi yönetmeye talip oluyor- lar?" Bu arada özellikle eğitim fakültesi bünyesinde eğitim görevlileri bazında bir siyasi kadrolaşma görülüvor. Örne- ğin Erzurum Atatürk Üniversitesi çıkışlı okutman, araşürma ve öğretim görevlileri sayısı bu fakültede her yıl artıyor. Bu insanlann siyasi eğilimleri o kadar açık kı öğrenciler arasında kamp- laşmalara, onlan kullanarak fikirlerini ortaya koyan gazete kupürleri. foıoko- pileri dağıttımıaya ve hatta derslerde kendi siyasi düşüncelerinı açığa çıkaran meünler okutmaya kadar \armış. Ayn- ca bu öğretim görevlilerinın yetersiz ol- Hkl d il f d ilHi edib'yor. Aynı fakültenin herhangi bir bölü- münden mezun olan bir öğrenci okulda öğreüm görevlisi olarak kalabilmek için demokrat yapıb bir öğreüm görevbsine danışüğında aldığı yanıt şu olmuş: "Bu konuda benim yapabileceğim hiçbir şey yok. Hatta senin benim yanı- mda görülmen bile sakıncab." Dershane yetersizbği o kadar hat saf- hada ki bu yüzden karmaşık ders prog- ramlan düzenleniyor. Sabah 08.00'de derse başlayan öğrenci saat 10.00'da dersten çıkjyor. Ve saat J 3.00 ya da 15. 00'e kadar beklemek zorunda kahyor. Buna en güzel örnek Beden Eğitimi Bö- lümü öğrencilennın yaşadığı dershane işkencesi. Bu öğrenciler aynı gün derslerinin bır kısmını Atakum Kampusu'nda, bir kısmını da 15 kilometre uzaklıktaki Ku- rupelit Kampusu'nda \apmak /orunda kalı>orlar Buda hem ekonomık kavıp hem de zaman kavbı olarak öğrenciye Kantınlpr rnk Viirı'ik vc pKvansivor Verdiği hizmet çay veSrtfnıtten öl geçmiyor. Yemekhanelerde de aynı problem ya- şanıyor. Yemekhanede yemeğini yiyen öğrenci ellerini yıkayacak lavabo bu- lamıyor. Her bölümde bulunan labo- ratuvarlar gerek fıziksel gerekse teknik olarak yetersiz. Kullanılacak malzeme bulunamıyor. Dil laboratuvan ise ge- rekşinimecevap veremiyor. Özellikle kampusa şehirden ulaşım oldukça eziyetli. Bannma problemi ise sadeceyataİc verilerek çözülür kanıayla harekelten dolayı öğjencinin yurtlarda huzur ortamı ve refah yaşam şartlan gözardı edilmiş. Yurt yemekhanelerin- de yemek yemek ise bir lüks. Çünkü fiyatlar dışandaki lokantalar- dan farkb değil. Geçen ytl bu yüzden yurtta yemek ye- meme eylemine başlayan ki7 öğjenciler a\nı güniin gccesı yurt müdürü tarafı- ndan bır ara\a loplanarak \untan atı- Imakla tehdit edilınce, eylem başlama- Han ^nna prmiş Gaziantep Üniversitesi'ndeakademikpersonelsıkıntisı var 4800 öğrenciye lOprofesör EMELGÜL .. GAZİANTEP - Gaziantep Üniversitesi akademik perso- nei sıkınüsını en fazla yaşayan üniversitelerimizden biri. Oğ- renci-hoca ilişkilerinin "so- ğuk" olduğu, "öğrencilerle gö- rüşmek için rektör izni"nin ge- rekli olduğu bir üniversite. Rektör Uğur Büget'e göre "YÖK hem büyük yenilikler getirdi. hem de özerkJeştirdi ümversiteleri." Ancak yardımoa Tuncay Ege için ise "ünıversiteler devleün ve bil- hassa âyasilerin elini çekmesi gereken bir kurum, YÖK'ün de tabii." YÖK yasası çıküktan sonra birçok öğretim üyesinin terk ettiği Gaziantep Üniversitesi'- nde halen 10 profesör, 28 do- çent. 48 yardııncı doçent, 99 öğretim görevlisi, 155 araşü- rma görevlisi (asistan) ve 51 okutman olmak üzere toplam 391 kışiden oluşan akademik personel görev yapıyor. Mü- hendisbk fakültesınde bir öğ- retim elemanına 29.1 öğrenci- nın düştüğü üniversiteye K. Maraş Ziraat Fakültesi ile Şanhurfa İlahiyat Fakültesi bağlı. Sosyal bilımler. fen bi- lunleri. sağbk bilimlen enstitü- len ile Türk Musikisı Devlet Konservatu% r an ve meslek yüksek okullannın da bağb ol- duğu Gaziantep Üniversitesi'- ndeki öğrenci sayısı 4800. Üniversitede herkes adeta gizü bir korku içerisinde. Bir- kaç saatb'k üniversite turu. ida- recilerin gözlerinden uzak özel görüşmeler, adını vermeyen öğrenciler ve hocalann konuş- malan, "tepeden gelen _bir baskı"run varbğma işaret. Öğ- reüm üyeleri rektörden, öğren- cjler hocalardan çekiniyor. Üniversitede gazetecilere uy- gulanan anlaşılması güç ya- saklar da var. Görüşeceğiniz kışı kim olursa olsun önceden randevıı abnak, bazen bu ran- devujru rektör izniyle yapmak gerekıyor. Sanki askeri kışlaya giriyorsunuz. Ne mi yapıyor- lar? "Neden ve niçin sorûlany- la başlayan sorgunun ar- dından eğer yönetim" "girebi- lir" diyorsa kampusa alınıyor- sunuz. Yoksa bir saat kapıda bekletilmek işten bile değil. Öğrencüerle görüşmek mi. el- bet o da iznc bağlı Ama o iz- nın kullanıldbılmesi Rektör Prof. Uğur Büget'in "okey"- iyle geçerli ancak. Kapıdaki görevli, yasaklan sıralarken '"rektörün kesin tabmaü" diye ek yapıyor sık sık. Polisin sizi tanıması, geçmeniz için yeterli değil. Görevli, rektörün daha sonra 'neden aldınız' diye ken- acrır yor. Gaziantep Üniversitesi'nde- ki öğrencilerin büyük bölümü depolitize durumda. Kendi ifa- deleriyle "pasifize edilmişler." İnşaat Fakültesi'nin bölüm so- runu varken, öğrenciler her dersi başka başka binalarda görürken, kampusta cami yapılmasına da haklı olarak tepki duyuyorlar. Eğitim dü- zeyının, laboratuvar azlığı ve hoca sayısınm yetersizliği ne- deniyle düştüğü anlaükn üni- versitede, öğretim üyeleri soru- lanmıza kendi isimleriyle yanıt vermekten özenle kaçınıyor- lar. "Ya yann bir yere tayini- miz çıkarsa ne olur" kaygısı, öğrendiklerimizi "siz benden duymamış olun" biçiminde al- mamızı sağbyor. Akademik personelin en temel kaygılan- ndan biri de üst yöneümin (rektörlük kasttdiliyor), idari personeli kendılennden daha fazla önemsediğıni hissetür- mesi. Bazı öğreüm üyeleri, YÖK'- ün en büyük darbeyi kendileri- ne vurduğunu belirterek daha önce sözleşmeli personel statü- sünde çabşırken, sonra 657 sayıb yasaya tabi tutulduk- lannı anlatıyorlar. Yann: Gmzi Üniversitesive KTÜ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle