Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM1992 PAZARTESİ 8 DUNYADA GEÇEN HAFTA Kemer sıkmaya GÜRHAN UÇKAN öxelesund açıklannda büyük gürûltüyle başlayan son denizaltı avı da sessiz sedasız sona erdi. Aynı zamanda, başbakan tarafindan suçlanan Ruslardan yanıt geldi: İsveçlilerde periskop hastalığı var! Geçen haftanın en önemli olayı, hükümetle ana muhalefet partisinin. ekonomik önlemler paketinin aynnülannda anlaşmaya varmasıydı. Asgari tatil günlerinin sayısı yılda 27'den 25'e indirilirken hastalık halinde ilk gün sigortadan para ödenmeyecek. %25 gibi yüksek bir oranda kesilen katma değer vergisinin parlamento karanyla %22'ye indinlmesinden vazgeçiliyor. Turizm seklöründen kesilen 18 orarundaki K.DV de, %21 "e çıkanlacak. Akaryakıt ve tütünden kesilen vergi de arttınlırken vergi beyannamesındeki temel vergi ındinmi 2500 kron (3.5 milyon lira) azaltılacak. Sosyal demokratlarla sağ koalisyon hükümcti arasındaki anlaşma uyannca. bu yılın toplu sözlesmelerinde işçi ve işveren tarafının son derece temkınli davranmalan isteniyor. Sosyal demokrat partinin özünü oluşturan İşçi Sendikalan Konfcdcras\onu ILO'nun bu konuda çok farklı düşündüğü bilindiği için partı içinde özel, muhalif kanatta da genel olarak önemli tartışmalann olacağına kesin gözüyle bakabiliriz. Kiralannda artmasıy la. orta ve dar gelırli çoğunluğun aylık giderinin %10-12artacağı ekonomistler tarafından şimdiden hesaplandı. Peki, kemerlerin sıkılmasından beklenilen şey ne? İşverenden kesilen ücretin hissedilir derecede azaltılmasıy la. ekonomiye yenidencanlılık kazandınlmak isteniyor. Üretim artacak. ücretlerin dondurulmasiNİa şirketler. uluslararası pazarlarda rekabet edebilme olanağını yükseltecekler. İşsizlikle savaş, hükümetinalacağı bazı önlemlerle de sürdürülecek. Çalışabilir nüfusun %6'sını işsiz yapan ekonomik bunalım. birazolsunyatıştınlacak. Ücretlilerin ve emeklilenn, ülke ekonomisini kurtarmak için daha fazla özvenye katlanacak halleri var mı? Sendikalar ve sosyal demokrat parti içindeki muhalif kanat, buna "Hayır!" yanıtını veriyor. öekimde tüm ülke çapında dûzenlenecek olan kitlcsel bir protesto dalgasıyla sağ koalisyona," Yeter!" denecek. Sosyal demokratlar. kimin adına anlaşma imzaİadılar, burası belirsiz. En azından, pria \c dar gclirli halk adına değil! AJıııaııhalkını nasılbilirsiniz?DİLEK ZAPTÇIOĞLL BERLİN - Almanya geçen hafta birleşmesinin ılunci yıldönümünde en çok iki konuyukonuştu: Birincisi: Almanya'nın iç politik, ekonomik ve toplumsal sorunlan. İkincisi: Yurtdışındaki ve içindeki yabanalann Almanya ve Almanlar hakkındaki düşünceleri. Alman Basın Yayın Dairesi'nden bir dostumuz bize bir gün şöyle demişti: "Siz Türkler aslında bir yönünûzle bize çok benzdyorsunuz. Siz de Almanlar gibi hep sevilmek isteyen bir toplumsunuz. Başkalanrun sızin hakkında ne düşündüğü, ne yazıp çizdiği çok önemli sizin için." Dünyanın en önemsiz gazetelerinde Türkiye hakkında çıkan ufak bir yazının basınmızda hemen nasıl birinci sayfalara geçtiği düşünülürse. Alman dostumuz haklı. Buna karşın Almanlar da özellikle aşın sağın yükseldiği şu günlerde yabanalann kendileri hakkındaki düşûncelerini çok merak ediyorlar. Berlin'deyayımlanan "Ta geszeitung" geçen hafta yeni bir uygulama başlattı. Gazete bundan böyle iki haftada bir iki sayfasını tamamen yabancı kalemlere ayıracak. Bu iki sayfarun redaksiyçnunu uzun yıllardır Almanya'da yaşayan İranlı muhaliflerden, "68 hareketinin flaş isimlerinden Bahman Nirumand üstlendi. Ve ilk say falarda ağırlık konusu, yabapcılann Almanlar hakkındaki düşünceleriydi. Çeşitli iilkelerden yabancılar "Almanlar nasıldır" ALMANYA şorusuna açık sözlülükle yanıt vermışti. İsviçreli >felly'ye göre "Almanlar hep sevilmek istivor. Ama kendilerinin yabancılan sevme yeteneği azgelişmiş." Atinalı Costas Yunanistan'ı istila eden Alman turistleri göz önüne alarak "Onlar güneşe aç" diyor. "'Almanya'da bulamadaklan sıcaklığı ve rahatlığı yurtdışında anyorlar." Rusinsanı Almanlar hakkında ne düşünür? Sonya ŞÖyle demiş: "Mizahtananlamazlar. Iyı işçidirler. sorumluluk duygulan kuvvetlidir. kendileri hakkında gereğinden fazla kafa yorarlar."' Iraklı Kadim'e göre "Alman halkı şanlı ve gelişkın bir medeniyete ve demokratik değerlere sahıp. Ama ukalahk, bireycilik, itaat düşkünlüğü veaşın bürokratizm gibi olumsuz özellikleri de var." Berlin'de yaşayan Sevim Çelebi ise Almanlar'm kimlik problemi olduğunu, bu yüzden başkalanna saldırmayı sevdiklerini söylüyor. İnatçılık.egoizmevaran bireycilik, aynı zamanda emir ahp verme düşkünlüğü. ukalahk ve kimi zaman kabalığa varan bir "düşündüğünü söyleme" eğilimi Almanlara hemen hemen bütün yabancılar tarafından atfedilen özellikler. Almanlarla yaşayanlaronlann her türlü hayal gücünden ve esneklikten yoksun oluşuna dikkat çekiyor. Her şeyi kuralına göre yapmak Almanlar için neredeyse bir hastalık gibi gözükürken, kuraldışı durumlarda oldukça çaresiz kahyorlar. Almanlann (yabanalann gözünde) en bariz özelliklerinden baalan da dürüstlükleri, sorumluluk duygulan ve her şeyi mükemmel yerine getirme meraklan. Almanlann dillere destan özelliklerinden biri ise, kuşkusuz çalışkanlıklandır. 2.Dünya Savaşı'ndan sonra yıkıntılann arasından bugünkü Almanya devini çıkartmış olmak büyük marifet. Ama Japon Yamamoto kendi vatandaşlanyla kıyasladığında Almanlan hiç de zannedildığı kadar çalışkan bulmuyor. Kısacası görüşlerini acıkça dile getiren yabancılar, "Onu nasıl bilirsiniz" şorusuna hiç de "İyi biliriliz" cevabını vermiyorlar. O cevabı sadece maktüllerin hak ettiği düşünülürse, Almanlann eleştirilere kızmayıp sevinmeleri lazım. A I t l i î i n V î l f i l l O v f l f l W ^ A ' m a n y a < l a " ^ N a z i ssüdınsT, 'Almanya'da ırkçılık giderek güçleniyor' vb. başlıklarla hemen her gün - £ " " * 1 « * " J ** * | 1 * * ' • «*tM»•g a z e t e | e r i dolduran haberler, ister istemez,'Almanya nereye gidiyor' sonısunu da birlikte getiri>or. Özel- likle göcmenlere ve Yahudilere yönelen ırkçı saldırılar karşısında Bonn. tam bir acz sergiliyor. Irkçılık karşıtı demeçler, ne saldırganları caydırabiliyor ne de saldım a uğra> anlara gü*en >eriyor. Alman halkı da saldırıları ürkütücü bir sessizlik içinde izlivor. Ve neo-Naziler çoğu kez hiçbir engellemeyle karşılaşmaksı/ın \İman\ a sokaklarım, elli yıl öncesini çağnştıran 'Heil Hitier" naralarıyla çınlatıyor. İSTANBUL ~ BÜYÜKŞEHİR BELEDIYESİ CEMAL REŞIT 7 Ekim 1992 Saat 19.00 SOFYARADYO SENFONİ ORKESTRASI Şef: Vassil KAZANDJIEV Solist: Evgenia Maria POPOVA/ Keman Wagner, Mendelssohn, Çaykovskı Açıll* KoDMri: DaveUyeU 8 Ekim 1992 Saat 19.00 SOFYARADYO SENFONİ ORKESTRASI Şef: Vassil KAZANDJIEV Solist Ivan DRENIKOV/ftyano Greshıvin, Grieg, Vladigerov, Ravel Blletlen M.OOO.- 6O.OOO.- 40.000.- 10 Ekim 1992 Saat 20.00 EUSABETH LEONSKAJA (Pıyano Rentali) Beethoven, Chopın-Mussorgskı Bilatten M.OOO.- 4O.OOO.- 30.000.- REY KONSER SALONU 11 Ekim 1992 Saat 15.00-20.00 TÜRKUAZ M0DERN DANS TOPLULUĞU Sanat Yonetmeni. Aysun ASLAN Koreograflar: Dilek EVGÎN, Duygu AYKAL, Selçuk BORAK, Aysun ASLAN Biletlar: 75.000.- 60.000.- 50.000.- 12 Ekim 1992 Saat 19.00 BRUNO LEONARDO GELBER (Pıyano Resıtah) Beetfıoveıı Programı BiletUr: 80.000.- 40.000.- SO.OOO.- 13 Ekim 1992 Saat 21.00 AKBANKII. ULUSLARARASI CAZ FESTİYALI Cassandra Wdson Çuınlet Bilctlen 40.000.- (Her yer «yıu flyat) Bilat Sotı* TTmrlmrit an fan» S*nr |24153 »2) • AKM tmm Gqei: (25110 23) • Holdun Tmr SchntsiKattöy 34? M İ3 (Ö$rwıci, Sğrahmn v* »nMİcRlar* % 30 indirim) Biialiar 2 Ekim Cumo oününcWı ılıbaren hargün aoot: 10.00 ila 18.00 oraıı yukanda bJırtiUo gi»*Urdantomin«dılabilir TC KARŞIYAKA 3. SULHHUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Davacı Muharrem Yurda Kavu- şan vekıli tarafından davalı tbra- hım Abıdin adına hâkımlığimızin 1992/17 E. sayilı dosyası ıle açılan Karşıyaka. Alaybey Mahaİlesı. C:l, S.10. Pafta: 10. Ada:19. Par- sel:20'de kayıtlı taşınmaan taksi- men veya satılacak ortaklıeın eıdcnlmesı ıle ıleılı davada davalı Abıdın'ın adresı bulunamamış ol- makla. duruşma eünü olan 8.10. 1992 gûnü saal 09.40'ta duruşma- da hazır bulunması. aksı halde yoklueunda davanın sonuçlandı- nlacağı ılanen leblığ olunur. 14.9. 1992 Basın 38373 İLAN KARSKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 988 85 Davacı Fazıl Kemenç larafından davalı Hazine aleyhine açmış ol- duğu tespitm ıptaiı \e tescil da\a- sının >argılanması sırasında da\a- cı Fazıl Kemenç ölduğünden mirasçılan davaya dahil edilmış. mirasçılanndan Selcan Kemenç"- in aramalara rağmen adresi tespıt cdilcmcdığındcn duruşma günü- nün ilanen lebliğınc. duruşma eünü olan 5 11.1992 günü saat 09. OO'da duruşnıaya gelmeniz veya kendınızi bir vekille temsıl ettir- menız. duruşmaya gelmediğintz veya vekille kendınızi temsıl ettır- mediğiniz takdirde yargılamanın yokluğunuzda yapılarak karar verileceği ılanen teblığ olunur. Basın 50436 UŞAK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas: 1985/403 Karar: 1989/691 Davacı Orman tşletmesi tarafından davalı, Ali Köklü, Kemal Al- kan, Mustafa Demir ve Mehmet Bıyık aleyhine açılan tazminat da- vasının yapılan açık duruşması sonunda: Aleyhine açılan tazminat davası davalı aleyhine sonuçlanmış olup iş bu karann davalıya müteaddit defalar tebligata çıkarülmış olup bugüne kadar tebligat yapılamadığından bila ikmal edilmekle iş bu tazminat davası kararımn davalı Mehmet Bıyık'a teblığ ile tebligin- den itibaren 15 gün içinde temyiz edilmesı edılmediği takdirde kara- nn kesinleştirilecegi ilanen tebliğ olunur. Basın: 38732 İLAN İZMİR AHKAMI ŞAHSİYE DÖRDÜNCÜ SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN 1991/28 Satış Gayrimenkul Satış llanı Mahkemece satışına karar verilen ve l.l.K.nun hükümlerine göre satışı yapılacak olan gayrimenkul lzmir Guzelbahçe Mahallesi paf- ta: 3, parsel: 695'de 800 m 2 miktarh cinsı arsa olarak kayıtlı 4/64 arsa paylı 2 nolu mesken olarak kayıtlı olup bu mesken 4 kath bina- nın bodrum katında olup cephesi denize bakmakta, girişi de deniz tarafından olmaktadır. Daire kapısının tuğla ile örulü olduğu, arka cephesindeki penceresinin (ki, bu pencere yoldan 1.80 m. aşağıda kal- makta olup, vüksekliği 0.80 m.'dir) de tuğla duvar ile örülmüş oldu- ğu, daire alanı 70 m 1 olup oldukça metnık ve zemininde bol miktarda su bulunduğu görülmüştur. Muhammen kıymeti: 9.800.000.— TL'dir. Satış Şartları: tzmir Ahkamı Şahsiye 4. Sulh Hukuk Mahkemesi kaleminde ihalesi yapılacaktır. l.nciihalesi: 17.11.1992 gunu saat 10.00-10.15 arasındayapılacak- tır. Bu arttırmada verilecek bedeller gayrimenkul muhammen bede- linin masraflarla birlikte Vo75'ini bulrnaz veya alıcısı çıkmazsa ikinci arttırması yine avnı mahkemede 10 gün sonraya bırakılacaktır. 2.nci ihalesi: 27.11.1992 günu saat 10.00-10.15 arasında yapılacak- tır. Bu arttırmada gayrimenkul masraflarla birlikte kıymetinin %40'uıın altında saulmayacaktır. Ihaleye girmek isteyenler <f<20 nakdi teminatların T.Vakıflar Bankası Kemeraltı Şubesi'nde açılacak satış hesabına yatırmak zorundadırlar. lhale bedelinden başkaca alım harcı, damga resmi alıcısına aıttir. Ihaleye girmek isteyenler satış şartna- mesinı okumuş ve kapsamım aynen kabul etmiş sayılırlar. Satış sart- namesi ilan tarihinden itibaren herkese açıktır. tlan olunur. 4.9.1992 Basın: 38727 1 TOKAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN Sayı: 1992/104 Davacı Maliye ve Gümrük Bakanlığı vekili tarafından davalı Yıl- dız Iris (Ağar) aleyhine mahkememize açılan tescil davasının ara ka- rarı gereğince; Davaa Tokat ili Yenimahalle'de bulunan pafta: 4, ada: 387, par- sel: l'de mütefevva Rıdvan tris adına kayıtlı taşınmazın hükümet ko- nağına ek bina yapılmak üzere 1983 yılında kamulaştınldığını, taşınmazın hazine adına tescilini talep etmiş olup, davalılardan Tan- yeli Sokak Sunal Apt. No: 12/8 lçcebeci Ankara'da ikamet ettiği bil- dirilen Yıldız tris (Ağar)'a belirtilen adrese tebligat çıkarılmış bila ikmal mahkememize gönderilmiş olup, yaptınlan Sa^ılık tahkika- tında da adresi tesbit edilemediğinden adı geçen şahsın duruşmanın bırakıldığı 15.10.1992 gününde duruşma salonunda saat 10.00'da hazır bulunması veya kendisini vekille temsil ettirmesi aksi halde duruş- maya yokluğunda devam olunacağı ve karar verileceği hususu HUMK 213, 337 maddeleri gereği tebligat yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. Galeri • Atölye 232 64 26 • 230 21 87 0SARKSİGOR1A ,taUCoi Ikf Abwini»k U31012 50 (50 Haf) PARÇAU BOHÇA SERGlSÎ SEVİM HANİF ve 1991-92 GRUBU • 3-17 EKİM Pazar horiç h«rgün 09.00-17.30 PO»«ıJ»y»ıı MUTUJ SANAT OOASI T a m e r A y d ı n HeykelResim Sergjsi ıPazargunleridışındai \bnca Modern Sanat Galerisi •> >«»sı \alilvinağı Caddesi No 117'2 Nisantası-lstanbul lel- 270 3a 80 BEN/VDAM SAHA't % G * L £ « S I MEHMET GÜLER Resim Sergisi 3Ekim-14Kasım'92 Moda Cad. 220/226 J l J ZEKAI0RMANC1 Resim Sergisi 3 - 27 Ekim GALERİ Valıkanajı Cad Akkavak Sok No 22/3 8O200 Nışantaş. İSTANBUL Tel (11 232 40 81 1 -22 Ekim 1992,1100-18.00 (Pazifgûnkndtşmda! lsnklal Caddesi 141 Beyoghı-lstaıtıul « : 252 1698 AVNIARBAŞ Küçük Retrospektif Resim Sergisi GARANTİ SANAT GALERİSİ ÇARŞAMBALARI SAAT 1 9 . 0 0 da MUZIK KOMUŞUYOR MUZIK DIMUYOR MÜZİKTARTIŞIYORUZ "Katılm" COĞRAFYA KULTUR IŞLIĞI Kumbaracı Yaku^u No: 115 Kal:l Tünel Tel: (1)245 58 07 PSIKODRAMA GRUBU "Katılın" COĞRAFYA KULTUH IŞLİGI Tel: (I) 245 58 07 Bıliîisayjıiı, \ IÜL IÇ MIMARI GRAFİK TEKSTİL "Batik-Stilistlik" RESİM "Vitray-Fresko" Güzel Sanatlara HAZIRLIK Kurs Kayıtlan B>4İunışbr. Yıl sonu sergisi 346 97 75 - 348 65 30 Kadıköv 543 82 92 - 583 58 54 BakırkOy İLAN BURSA 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1992 26 Burw .V Sulh Hukuk Mahke- mesı"noe satılrruiMna karur verilen \e daıremızce satış ışlemı yapılan Bursa'nın Hocahasan mahallesi camı mevkünde kaın ve tapunun 289 pafta. 790 ada ve 22 parselın- de kaşıtlı bulunan gavn menku- lun 28.11.1988 tanh'lı bilırkışi raporunda 30 000 000.-TL. olan deferinin yapılan kıymet takdın sonunda alman 20.9.1992 tanhlı bılirkışi raporuna göre 84.000. 000.-TL. olduğu anlaşılmış olup nbu ılanın hissedarlardan Cevdet Sepıaoğlu ıle Mehmet Necatı Ak- ba^'a teblığ yenne kaım olmak ibere keyfiyet ilan olunur 28 9. 1992 Basın: 38826 Geldof TVde boy gösterecek EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA - M üziğinden çok, yaşantısı ile ılgi çeken pop sanatçısı Bob Geldof, televizyonculuğa başladı. Geldof. uluslararası üne sahip kişilerle "mülakat" yapacak. Türkiye"ye bir günlüğüne gidip Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la görüşmüştü. Bob . Geldof, ••mülakatlan" konusunda alçakgönüllü. Ama •"mülakaü" için kimi. neden seçtiğini açıklarken, tartışma yaratacağının farkında mı? "Ben siyasetçı değilim. Benim siyaset gündemim yok. Gazeteci de değilim. Bu yüzden can alıcı sorular soracak değilim. Ben puan da toplamak istemiyorum. Sadece bir tartışma olsun niyetindeyim. Beni ılgılendiren.ahlakı tutumlan belirsiz kişilerle konuşacağım." Bob Geldofun "konuğu" olacak "ahlaki tutumlan belirsiz" kişiler listesinde Avustralyaiçıncumhuriyet öneren Başbakan Pauj Keating var. Filistin KurtuluşÖrgütü lideri Yaser Arafal var. Güney Afrikalı siyah lider Nelson Mandela var. Tibet'in Batı'da çttk ıyi tanınan duhani lideri Dalay Lama var. Ve Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal var. Ekonomide iyi para, kötü parayı kovar. Televizyonculukta kötü program. iyi program kovuyor. Bob Geldof, televizyonun "Dördüncü Kanalf'nın sabah yayıruna geldi oturdu. Nasıl? Çünkü "Dördüncü Kanal" sabahlan dünyanın dört bir yanındançok başanlı bir habercilik yapıyordu. Ama izleme oranı ne yazık ki düşmüştü. Çünkü aynı saatte BBC-TV dört gözle ızlenecek türden arunda habercilik INGILTERE yapıyor. Ve hele BBC-4 Radyosunun "Bugün" programı 6.30-8.30 arasında başbakanlann bile dinlediği bir haber-güncel olaylar programı. Birde "'Dördüncü Kanal" sabah yayını, bunlarla rekabet edemedi. Ve şimdi, televizyon yönetimi ciddi ve yetkin habercıhkten 180 derece dönerek sabah saatlerini "marjinal takılan uçuk Bob Geldof'a ve ondan da zıpır kansı Paula Yatesin sirkvari programına bıraktılar. Hedef kıile, acele ile kahvalüsını ederken dünyada olup bitenleri öğrenmek isteyenler değil artık. Hedef kitle, sabah işe koşmak zorunda olmayan öğrenci, aylak. işsiz ve tufeyli vakımı. İkinci hedef kitle de kocasını ve çocuğunu uğurlayıp "ev kadınlığı'na başlayacak olanlar. "Dördüncü KanaPın Londra, Washington. Tokyo ayaklı bilgi ve ıçerik dolu haberleri artık bitti. Yerine, fasa fıso. ıvır zıvir, sulu zıpır bir müsamere düzevınde sirk var. Içki ucuzladı sağlıkçılaralarmda FERRUH YILMAZ KOPENHAG - Şu sıralarda herkes içkiden konuşuyor. Danimarka'da içki deyince de akla şarap \ e bira gelir. İçkinin Danimarka gündeminin baş sıralanna oturmasının iki nedeni var: Birincisi önümüzdeki yılbaşında başlayacak AT iç pazar uygulaması dolayısıy la Danimarka"nın gümrük ve harç politikasını gözden gecirmek zorunda kalması ve şarap ve biralardan aldığı vergileri düşürmesi, ikincisi de. sağlık idaresinin başlattığı "içki bardaklannızı sayın" kampanyası. İkisieşzamanlı olunca içki meselesi gündemin baş sıralanna tırmandı. İskandinav ülkeleri tüm dünyada refah toplumu olmalan kadar, fahişalkol fiyatlanyla da tanmır. Geçen hafta yürürlüğegiren yasayla. şaraplardan alınan vergiler şişe başına 4,5 kron (yaklaşık 6 bin lira). bira başına da 76 ore, (yaklaşık bin lira) azaltıldı. Fiyatlar, vergiler düşmeden düştü ve müşteri çekmek islencn dükkân süpermarketler, inamlmaz indirimleryaparak zaman zaman zaranna bira ve şarap satışına başladılar. Gazeteler. bir anda şarap ve bira reklamlanyla doldu. İşyerlerinde nereden ne kadar ucuza içki alınacağından başka bir şey konuşulmaz oldu. İçki fıyatlannın düşmesine. İsveç gemilerinin kalktığı liman bo\undaki içki dükkânlanyla lokanta ve barlar da sevındı. Çünkü İsveç de bir süre önce içki fıyatlannda indirime gitmişti. Şimdi Danimarka'da fıyatların diğer Av rupa ülkeleriyle hemen hemen eşitlenmesi, içki içmek isteyen İsveçlileri belki deeskisinden daha fazla Danimarka"\a çekecek. İçki sadece fiyatlanyla değil. zararlanylada konuşulan konular arasında. DANİMARKA Sağlık idaresi tüm gazete ve televizyonlara verdiği ilanlarla herkesi bir haftada içtiği bardak sayısını saymaya çağırdı. İlana göre haftada 21 bardaktan fazla ıçen erkeklerle. 14 bardaktan fazla içen kadınlar için tehlike çanlan çalıyor.Danimarka. geçen hafta içkiden başka Yugoslav mültecileri de konuştu. Eski Y ugoslavya'nın savaş içinde bulunmayan bölgelerinden gelen mültecilerin geri gönderilmesi için sosyal demokratlannda katılımıyla parlamentoda çoğunluk sağlanmış görünüyor. Bundan başka. Danimarka'ya şimdiye kadar eski Yugoslavya'dan gelen mülteci sayısı henüz 7 bin civannda olmasına rağmen, eski Yugoslav ya'nın savaş olmayan bölgelerinden gelenlere \ize uygulanması düşünülüyor. Tabii ki vizesi olmayan sınırdan geri çevrilecek. Mültecilerin kamuoyunu meşgul ettiği başka bir nokta da, işledikleri suçlar. Polis yetkilileri, kaynak yetersizliği dolayısıyla başvurulannetİcili birbiçimde incelenip sınırdışı kararlannın süratle çıkanlmadığının farkma varan bazı mülteciler, sırf hırsızlık yapmak için Danimarka'ya geliyor. Polise göre. özellikle eski Sovyet cumhuriyetleriyle. Doğu Bloku ülkelennden gelen mülteciler çeteler şeklinde örgütlü hırsızlık yapıyorlarvehapse girrneyeceklerini bildiklerinden, korkmuyorlar. Polis hırsızlık yapân mültecilerin genel mültecilere göre çok küçük bir oran oluşturduğunu belirtiyor ancak hırsızlık olaylannın gündeme gelmesi. halk arasında mültecilere karşı tepkileri artınyor. Bazı kasabalarda içkili gençler. mülteci kamplanna benzin bombalan atmaya başladılar bile.