04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM 1992 PAZARTESİ HABERLER Bekleyen kararnamelep • ANKARA(AA)- Cumhurbaşkanı Turgut Özal, atama ve görevden almaya ilişkin 37 karamameyi daha imzaladı. Bunlardan 27'si uzun zamandır bekleyen Milli Eğitim Bakanlığı'na ail kararnameleri oluşturuyor. Cumhurbaşkam Özal'ın imzasını bekleyen 183 kararnamedaha bulunuyor. Aynca Başbakan Süleyman Demirerin imzalayarak Cumhurbaşkanı'na göndermesi beklenen 44 kararname var. Cumhurbaşkam Turgut Özal'ın imzaladığı kararnameler şöyle: Milli Eğitim Bakanlığı. Öğretmen Yetiştirme ve Eğüimi Genel Müdür Yardımcısı Necmettin Şakar.Talim veTerbıye Kurulu üyesi ÖmerÖzduru ve İlköğretim Genel Müdür Yardımcısı Selahattın Dikmen"in görevlerinden alınmalan. ANAPtan suçiama lANKARA(ANKA)- ANAP, Kars'ın Kıalcak ılçcsindeki Ahurya sınır kapısı demiryolu köprüsünün Ermenistan'a gıda yardımı için açıldığı iddialannı Mecjıs gundemine getırdı.ANAPİcel Milletvekili Ali Er. Başbakan Süleyman Demirel tarafından yanıtlanmak üzereTBMM Başkanhğfna soru önergesi verdi. Er, önergesinde Ahurya sınır kapısındaki demiryolu köprüsünün Türkün azılı düşmaru Ermenilere gıda yardımı yapılması için açıldığı iddialan olduğunu anımsatarak şöylededı: "Bu köprüden Ermenilere gıda yardımı yapıldığı gerçek midir? Gerçekse hangi mantığa hizmeı edilmektedir? Budurumu protestoeden Azerbaycan Dışişjen Bakanı Kasımov'un Türkiye'ye gelerek sözlü notada bulunduğu ve Azerbaycan Cumhurbaşkam Elçibey'in bu nedenle Türkiyeziyaretıni iptalettiği doğru mudur? Bu yardımlar Başbakan olarak onayınızla mı yapılmakıadırT' Bakanlıklara vekâletler •ANKARA(AA)- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. salı gününe kadar Dışişlen Bakanlığı'na vekalet edecek. İnönü. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi 44-3. dönem toplantısına katılmak üzere bugün Fransa'ya gıdecek olan Dışişlen Bakanı Hikmet Çetinin dönüşüne kadar vekaleten Dışişlen Bakanlığı görevini de yürütecek. Çetın. Fransa'dan salı günü yurda dönecek. 3 bin 700 sığınmacınm yansı Türkiye'den aynlmak istemiyor 'Bomba-i kimya' sürgünleri KİRALIK DAİRE BEKÂR'a ve oğrencıye möblelı. telefonlu kiralık ev. 2779202 BIZBIZE Sûrgünlerdönüşe hazırlanıyor. Bomba-i kimyalar bir daha olmasın. Çocuklar ölmesin. (Fotoğraf: MEHMET AKA) ÇETtN YtĞENOĞLU ADANA - " Bomba-i kim- ya". Bu, Iraklı Kürtlenn hersa- vaştan sonra karşılaştıklan öl- dürücü belanın adı. Kürtler, ilk kez 1988 ağusvosunda öğrendi- ler bunu. Iran-Irak savaşı yeni sona ermişti. Irak BAAS yöner timi, savaş biter bıtmez Kürtle- re karşı soykınma girişmışü. Halepçe'de besj bin Kürt kim- yasal silah araçlanyla katledıl- mişti. Aynı tarihlerde Süleyma- niye, Kala Dize bölgelerinde yine aynı yöntemlerle öldüriilen Kürt sayısı ıse on bındı. Neden- se bu büyük katliam dünya ka- muoyuna yansımamış. "Halep- çe katliamf BAAS yönetimi ıçın 'K.ürt soykınmı"nın adı ol- muştu. Kimyasal silah korkusuyla Irak'tan kaçan Kürtler Türkıye ve İran'a sıgınmışlardı. Bu ilk göçle Türkiye'ye sığınanlann sayısı 60 bin kadardı. 28 bin 500 sığınmacı Diyarbakır, Muş ve Mardin'ın Kızıltepe ilçesinde kurulan geçici bannma mer- kezlennde yaşamaya başla- mışlardı. Savaştan yenik çıkan Irak ordu bırlikleri başkaldıranlara karşı harekâta girişmişti. Sindır- meden öte, ezmenin. yok etme- nın amaçlandığı harekâtta en büyük hedef yine Kürtlerdi. Irak, yine "bomba-ı kimya" kullanıyordu. Bu kez silahın hammaddesi fosfordu. Künler bır kez daha can- lannın derdine düşmüşlerdi. Irak'ın Erbil, Kcrkuk, Süley- maniye, Zaho kentlerinden adeta yalınayak kaçmışlardı. Şırnak'm Uludere. Hakkâri'nin Şemdinli, Çukurca ilçelerine bağlı Işıkveren, Yekmal, An- daç, Ortasu, Ortaköy. Taşdelen ve Kayadibi köyleri yakınma gelen yaklaşık birmilyon Kürt. geceleri eksi on dereceye inen soğuk karşısında doğanın bağnnda \aşama savaşı ver- mişlerdi. Körfez Savaşı'ndan sonra Türkiye'ye sığınan bir milyon Kürt Kuzey Irak'a döndü. Ha- lepçe katliamından sonra ka- çanlar ıse Türkiye'deki kamp- larda yaşıyorlardv. Tam dört yıl gibi, insan yaşamında uzun sayilabılecek süreyı kaygılar ve belırsızliklerle geçirmişlerdı. Canlannı kurtarmışlardı. aşlan vardı. ama işleri yoktu. gelecek- leri yoklu. Yaşama aklif olarak katılamıyor, çocuklannı eğıte- miyorlardı. Kamptakı yaşam koşullan oldukça kötüydü. Dünyanın çeşitli yerlerindeki ınsan haklanna duyarlı örgüt- lerin dikkatı Türkiye'deki sığınmacı kamplannın üzerine yönelmişti. Bu kuıuluşlann he- yctleri birbin ardına Güncydo- ğu'ya geliyordu. Kamplardaki kötü yaşam Parti yönetimi karar aldı: HEP, kencli örgütüne slogan yasağı getirdi ANKARA (ANKA) - Halkın Emek Partisı Genel Merkezi. 1 Kasım ara yerel secimleri önce- sinde düzenlenecek açık ve ka- palı alan toplantılannda parti aleyhine kullanılabilecek slo- ganlara ve davranışlara yasak getirdi. HEP Genel Merkez Seçim ve Propaganda Komısyonu, ör- güt ve seçim bürolanna 1 Ka- sım ara yerel seçimlerine hazır- lıkları düzenleycn bir yönergc gönderdı. Yönergede. seçim sü- recınde HEP'in seçmene itici bır parti durumuna getırilmek istendiğı belirtılerek "Ulusal dcmokrasi mücadelesini, kent- lerde emeğin mücadelesiyle kaynaşlırmak. partimızi meşru zemınden koparmaya yönelik yürütülen sıyasi propagandala- ra venlecek en iyi yanıt olacak- tır" görüşüne yer verildı. HEP'in en genış kiılelen ku- caklayarak oy potansıyelini düşürme çabalannı engellemesı gerektiği belırtilen yönergede şöyle denildi: "MKY'den seçilen seçim ve propaganda komisyonumu- 7un. öneri ve uyanlanna mutla- ka uyulmalı. Bütün bölgelerde- ki seçim çalışmalan bu merkez- den yapılmalıdır Partımızın her türlü açık ve kapalı alan çalışmasında siyasi ıktidar, kurum ve kuruluşlann diğer partilenn aleyhte propa- ganda malzemesı olarak kulla- nabileceği ajıtasyon ve slogan- lar ıle başka tür davranışlara kesinlıkle başvurulmamalıdır. Her türlü olağandışı gelişme, broşür, bülten ve kullanılacak malzemelerin bırer örneğı. böl- gelcrin her türlü ıstek ve önerisi zamanında ilgili personel arka- daş aracılığıyla ya da doğrudan bildirılmelidir." koşullanndan bıkan Kürtler bir süre sonra kitleler halinde Türkiye'den aynlmaya baş- lamışlardı. Bır kısmı İran'a geç- miş, bir kısmı Irak yönetımince çıkanlan af üzerine Irak'a dön- müştü. Büyük bölürnü ise dö- nüşe karşı direnmışti. Sonuçta Türkiye'deki üç kampta kalan- lann sayısı on yedi bin dolay- lanna inmişti. Kürt devletinin kuruluş çalı- şmalan üzerine sığınmaalar için Türkiye'deki •"zorunlu k o nukluk" sona ermiş, vatana dö- nüş sürea baslamıştı. BM'ye bağlı UNlCER'ce (Mülteciler Yüksek Komıserli- ği) sağlanan olanaklarla hızla- .nan dönüş sürecinde şu anda Türkiye'deki kamplarda üç bin yedi \üz dolayında sığınmacı kalmış bulunuyor. Bunlardan 73O"unun yabancı ülkelere gi- deceği, 1457'sinin Türkiye'de kalmak istediği belirtiliyor. 1600 sığınmaanın Kuzey Irak'a götürülme işlemi isc sü- rüyor. BM Hukuk Danışmanı Lars Thomson. dönüş için tüm har- camalann BM tarafından yapıldığını belırterek ""Sad- dam'a bağlı ordu birliklen ta- rafından evlen yıkılanlara her türlü yardımın yapıldığını. cve dönüşün yakında sonuçlana- cağını" anlatıvor. ERDAL ATABEK Erasmus Deliliği Neden Övmüştü?... Erasmus, hümamzmın büyük bir düşünürü. 1459-1536 yılları arasında yaşamış bu Rotterdamlı (Hollanda) düşü- nür, rönesansın en büyük temsilcilerinden birisi. Ankara'- da yapılan 28. Ulusal Psikiyatri Kongresi'ni izlerken aklı- ma sık sık Erasmus geldi. Çünkü bu büyük düşünürün gü- nümüze kadar önemini koruyan yapıtlarından birisi "Delili- ğe Övgü" adını taşıyordu. Erasmus deliliği övüyordu, çün- kü "akıllıhk" adına yapılanların insanı küçûlten, değersiz- leştiren, insanları birbirine düşman eden öyle örneklerini görüyordu ki, bütün bunlan eleştirebilmek için "deliliğin" kutsal dokunulmazlığına sığınmayı yeğliyordu Erasmus için "delilik" gerçek bilgeliktir. Günlük hayatın çıkarcılıkla- nnı "akıllıhk" sayanlar, yalanlarla, hilelerle, bin bir çe- şit kötüluklerle kendilerini de hayatı da değersizleştirir- ken, "bilgece delilik" bütün bunlarla alay ediyor, önem- semiyor, kendi değerine sahip çıkıyordu. "Erasmus'un "Oeliliğe Övgü'sü toplumun usta bir eleştirisıdır. Delilik adına yapılması da bu iğneli eleştirileri toplumun kutsal tabularına yapılmış saldırı sayılmaktan kurtarmıştır. "Rica ederim, bana söyleyiniz, insan kendinden nefret ederse, birini sevebilir mi? Kendi kalbi ile barışık olmazsa başkalanyla iyi geçinebilir mi? Kendi varlığından canı sık- kın ve yorgun ise topluluğa hoşluk getirebilir mi? Bu soru- ların hepsine evetle cevap vermek için, deliliğin kendin- den daha delı olması lazımdır. Ben toplumdan dışlanır- sam, insan, başkalarına katlanmak şöyle dursun, kendi kendine katlanamayacaktır... Ama itiraf ediniz ki, ömrünüzde yaptığınız güzel ve hoş ne varsa bunu deliliğe borçlusunuz. Evet, özsaygı olma- yınca, edimlerinizde ne hoşluk, ne güzellik, ne uygunluk kalır. Hayatın bu tatlı çekıciliğı bir kere mahvolduktan son- ra, hatibin nutkunda ateş, müzisyenın sesinde hoşluk, zev- zeğin tavır ve hareketlerinde komıklik kalmayacak, şairle ve şairin Musalarıyla alay edilecek, ressamın kendi ve sa- natı hor görülecek, hekimin, ilaçlarının ortasında açlık ve sefaletten öldüğü gözlemlenecektır.. "* Erasmus, zamanının toplumunda akıllıhk adına yapılan- ları sayıp dökerken nice saçmalığın, nice ikiyüzlülüğün, ntce alçaklığınçokbeğenildiğini, kutsandığmı görünce "de- liliğe övgü'yü yazmaktan kendini alamamıştr. Aradan geçen 500 yıldan sonra yaşadıklarımız çok mu farklı? Bugün insanların "akıllıhk" adına yaptıkları topraK kavgaları, mal-mulk düşkünlüğü, tüketirn çılgınlığı akılcı bir yaşama biçimi mi? Kime ve neye hizmet ettiğini düşün- meden pek beğendiğimiz karıncalar gibi sabahın köründe yerimizden fırlayıp gece karanlıklarına kadar çalışmak, şöyle bir düşünürsek, pek "akılh" işi mi? Bu toplumsal kar- maşa içinde kendi benliğimizi yıtirip de "aman böyle yap- mazsam ne derler?" saplantısına hizmet etmek çok mu "akıllıhk?"... Egemenlik tutkusunu yenemeyıp "her şey benim olsun" saplantısıyla insanları ezmek, toplumları kurşundan geçirmek çok mu övgüye değer? "Varsın dün- ya yansın, ben keyfime bakarım" demek "maşallah pek akıllı" olmak mı? Uğradığımız haksızlıklara karşı çıkmak "akıllıhk" sayıl- mazsa, Gördüğümüz haksızhkların üstüne gitmek "akıllıhk' ol- nazsa, Kader denen çarpıklığı duzeltmeye çalışmak "akıldan sayılmazsa", asıl akıllıhk "deliliğe övgü" düzmek olmaz' mı? "Böyle gelmiş böyle gider'e kafa tutup da "hiç de böyle gitmez" demek akıldışı sayılıyorsa "yaşasın delilik"... Sıradanlaşmış bir hayatın kuçük çıkarlarına sırtını çevi- rip yeni bir hayatı -risklerini de göğüsleyip- yaşamaya kal- kışmak delilik sayılıyorsa "yaşasın delilik... Başkalarının keyfinden artakalanları nimet diye kapış- mak, bunun için itişip kakışmak akıllıhk sayılıyorsa "yaşa- sın delilik"... Bu dünyada rahatyaşamakakıllıların işi sayılıyorsa "ya- şasın delilik... Şaşıran olursa varsın şaşırsın, ben de Erasmus'a katılı- yorum, "yaşasın c|elilik"... * ERASMUS- Deliliğe övgü- Çeviren: Nusret Hızır BFS Yayınevı 1990 Kültür • Sanat RICHARDGERE KIMBASMGER UMATHURMAN Fınal Ar^SysıS Ateşli bir tutku, soğukkanlı bir cinayet. 9 Ekim 1992 C«ma günladM itihareı Bsyoğla EMEK • Şlfti KENT - Maslak MÖVENPICI Kadıkoy REKS - btarkot 74 - Ç.laf ŞAFAK U l a n a METRO Sııwmalann4a İST A N B U L B E L E D İ Y E S İ "1 Jş E H İ R T İ Y A T R O L A R I Kodıköy Haldun îoner Sflhnesi(349 04 63) Lyle KESSLER ÇIKMAZSOKAK ÇOCUKLARI Türkçesi Ali NEYZİ Yöneten Gencay GÜRÜN (6-7-8-9-10-11 Ekım) Gaziosmanpaşa Sohnesi (578 60 67) Gülsün SİREN AİLE ŞEREFİ YönetenEngır GÜRMEN (9-10-11 Ekim) Üsküdar Musahipzode Celal Sahnesi (333 03 97) Şefık ONAT HÜZÜNLÜ BİR KOMEDİ Yöneten Başar SABUNCu (6-7-8-9-10 Ekım) Wil(y RUSSELL BİR KADIN Tuıkçest.Semıa KARAMÜRSEL {11 EkimPazar) Oyun Güüie-i - Salı.20.30- Çjfjamta. 15.00-20.30 - C: nu 20 30 CUBUrtaa.15.0u 20.30 PiZJI.15 00-11.30 5IŞELER"IY/IT". 'ÎİŞELERİNİN DIŞINDA VAKKORAMA ."KSIM VF^- f ' , ıl KADIKÖY HALDUN TANER (MERKEZ) Gi^ r "ıNOE DE BİLETSATILMAKTADIR 232 64 26 a 230 21 S7 ™«"™-sudakaıın pohs olduklanm uı HUSH YON RON HOWARD FAR AND AWAY UZAK UFUKLAR KaCıkov Osmantey Beyoglu Ç Bak . ; , ANKARA SUKVYA SITl <TUS 5»F»K (33606821 1H0-1345-1630-I9 1W1 45 I247 6S47I H O H 3 30-'630 191M145 (243 75 76' 11 30-14 00-16 3C 19 00-21 30 ı5'62660l 110O-13 3O-16 0O-18 3O-2100 • 572 18 63ı 11 00-13 30-16'5 18 45-21 30 .425 74 78t 12 15-1515-18 15-21 '5 c *»-»!-! |S T A NBUL | DEVLET TİYATROSU AKHBJVUKSAION " 251 56 00/254 Cmt: 21.30, Pazor 14 00,19 00 Azız Nesin YAŞAR NE YAŞAR NE YAÇAMAZ Yönelen: Kenan Işık Müzik: Timur Selçuk 10,11, 17, 18 Ekim AKMKOtiSERSAlONU 251 56 00/254 Cmt: 19 30, PaıorHOO Ira Levin OLUM TUZAGI Turkçesr Halo Kunlay Yöneten- Kartol Tıbet 10,11 Ekim • Palrick Suskind KONTRABAS Torkçesı Hole Kuntoy Yöneten Metin Belgın 17,18 Elrm AYKICA Bit£l SATI5 Voktorcma Talo.m 251 15 71 Voklıoroma Sgod.y» 340 90 9C GaJena Don 559 =S »0/1 l 0^ TAKSIM SAHKES1 249 69 44- Sal, Çar, Per, Cum: 20.30 Cmt: 15 00.20.30, Pozor 1500 Barbara Scholtenfeld Tıirkçesi Sevgi Sanlı YEDİ KADIN ^ Yöneten. Engin Cezzar AAüzik: Cem tdlz Kofeogrofi.AydMi Teker 47,1,9,10,11,13,14,15,14,17,1! İ » AKM ODA TİYATROSU 2515600/254 SoUar, Pet, (um: 19.00 Cırt: 15.00,19.00 Paıar 15.00 lıtvan Orkeny KEDİ OYUNU Türkçesi: Faruk Ersöz Yöneten: Con Gürzap 13.14.15.16,17.lBEkim YJL0I1 SARAYt TİYATROSU 249 69 44-25830 80 Car, Per Cum: 19.00 Aıshyios ORESTEIA Tyrkçesı: Ebru Sonuç Yön Mustafa Avkıran 7,8,9 Ekim Aleltsonder Gelrron YÜZYÜZE Türkçesi Belgi faksoy Yon Cz' r fpef l.ayo 14 '15 ' € Ekım M)\ I I I I H M / \ M ( k I- Rl* I I U'TOVun ıuu/ı5ı\li' UYGUNSUZ YOLLARBevoglj KYOtLU 2513Î40 ; 15--4 30-'6 45-15 00-21 15 OsmaoöeyS/U! 2479665 • 00 1330-"600-1830-21 45 . ... Mdıkov KSK ı'mil't 11 3O--415--6 30 1° 00-21» £ 4NKABİ METROP0L «5-4-8, - : 00-- 430- 700 19'5-21 30 'JS T.C. KULTUR BAKANLIGI istanbul devlet opera ve balesi ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNDE G. Donizetti DON PASÛUALE YEKTA KARA ERKUT UZELLİ FİGEN KOYUNOĞLU GÖKÇEN KORAY AHMET DEFNE komik opera 3 perde Orkestra Şefi IVAN ANGUELOV Sahneye Koyan Dekor Kostüm Koro Şefi Işık Sanatçılar: AntLA MANİZADE / OYA ATAY / SÛHA YILDIZ NEJAT BOREN / KENAN DAĞAŞAN / ALİS MANUKYAN TİMUR DOĞANAY / NURSEL ÖNCÜL / AHMET ÖNCÜL ERKAN TEZCAN / TARIK ÇAKAR 1 EKİM PERŞEMBE SAAT 20.00 10 EKİM CUMARTESİ SAAT 15.30 21 EKİM ÇARŞAMBA SAAT 20.00 27 EKİM SAU SAAT 20.00 (Gala) BıleOet lemsıiden br ay once A.K.M. gtşelennde satışa çılıınakladır. GışeTei 251 10 23-251 56 00(7 hat)tf54 SIEİFLLMJ Vücudun % 9 f f n oluşturan SU... Ve her an patbmaya hazr. PIERCE BROSNAN • Yön:CHRISTlAN DUGUAY UUrüOOt '-1337 01 »I CMjSiftf-4 ISISÎİM] UĞiyiui snum lUt.R1S-lL»IUUlJ0 IIÜO-IZ4JS-14L» ıı.»ııoo-i<.(ci7.£»-n<««ı.!5 I2J»I4.1S-1L3O114»1.1S 2.HAFTA I YÖNETMEN DAVID FINCHER |5I4?6 M) l l . O O - ) 3 J O t 2 . K (2474315) llJO-H_0O-lt»U.45-JI.« 133i» 50) 11M-IU»-H.»HJO-Î1.\5 r«AQSUI (390 » M I IUO-M.»ll»lMO-21.3t LntaUKVUO) (57545*3) IMUeHJfriJ ANAHTAR 12. HARA (SUKIC) ltlS-lUO-21.00 MELBIBSm OAimYBLOVER Mûthif İUH yine buyuleyici CEHENNEM SkAHl 1ETHAL WEAP0N T 2.HAFTA REKLAM FllMl DAĞIT1MINDA 249 50 33 258 69 87 ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ TAŞ YILLAR Yön PANUUSVOULGARIS THEMİS BAZAKA VENEOk-En 1yı Kadm Oyuncu Jûrı Ölv ÖdClü SEUNİK-En İyi Ftton. En İyi Vönet ncn. En lyı Kadın Oyuncu 13 00-15 30-18.00-20.30 ALMAN DEUTSCHES KÜLTÜR KULTUR- MERKEZİ INSTITUT Program Değişildiği KONFERANS Doç. Dr. Jürgen Biehl Duisburg Üniversitesi Dil Bilim ve Edebiyat Bölümü Göçmenlikte Dil Öğrenimi ve Bunun Kimlik Oluşumuna Etkisi İstanbul Erlcek Usesi Celal Ferdi Gökçay Salonu 5 Ekim 1992 Pazartesi, saat 16.00 Alman Kultur Merkezi'nin Ekim Prograırunda yaymlarıan Frof. Dr. Klaus K'reiser'in konferansı, konuşmacının rahusızlığı nederdyle yukandaid khk d i Y\P! KRRD1 k l L T I R \I L: . R K F. Z I SALI TOPLANTILARI KİTAP DÜNYAS1 "İskenderiye Kütüphanesi'nden British Museum'a Kütüphaneler" Yöneten: Mete Tunçay Konuşmacılar: Jale Baysal. Semavi Eyice, Zafer Toprak 6 Ekim 1992 Saat 18.30 Giriş ücretsizdir. Yapı Kredi Küttür Merkezı Sennet Çifter Kütüphanesı Istıklâl Caddesı-Beyoğlu STUDIO tiyatrosu ŞAHİKA TEKAND ile oyunculuk SEÇMELER 1O-1 1 Ekim 246 77 25 Sinenta Tiyatro Gösteri 232 64 26 230 21 87
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle