Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM 1992 PAZARTESİ
HABERLER
Bekleyen
kararnamelep
• ANKARA(AA)-
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
atama ve görevden almaya
ilişkin 37 karamameyi daha
imzaladı. Bunlardan 27'si
uzun zamandır bekleyen Milli
Eğitim Bakanlığı'na ail
kararnameleri oluşturuyor.
Cumhurbaşkam Özal'ın
imzasını bekleyen 183
kararnamedaha bulunuyor.
Aynca Başbakan Süleyman
Demirerin imzalayarak
Cumhurbaşkanı'na
göndermesi beklenen 44
kararname var.
Cumhurbaşkam Turgut
Özal'ın imzaladığı
kararnameler şöyle: Milli
Eğitim Bakanlığı. Öğretmen
Yetiştirme ve Eğüimi Genel
Müdür Yardımcısı Necmettin
Şakar.Talim veTerbıye
Kurulu üyesi ÖmerÖzduru ve
İlköğretim Genel Müdür
Yardımcısı Selahattın
Dikmen"in görevlerinden
alınmalan.
ANAPtan
suçiama
lANKARA(ANKA)-
ANAP, Kars'ın Kıalcak
ılçcsindeki Ahurya sınır
kapısı demiryolu
köprüsünün Ermenistan'a
gıda yardımı için açıldığı
iddialannı Mecjıs gundemine
getırdı.ANAPİcel
Milletvekili Ali Er. Başbakan
Süleyman Demirel
tarafından yanıtlanmak
üzereTBMM Başkanhğfna
soru önergesi verdi. Er,
önergesinde Ahurya sınır
kapısındaki demiryolu
köprüsünün Türkün azılı
düşmaru Ermenilere gıda
yardımı yapılması için
açıldığı iddialan olduğunu
anımsatarak şöylededı: "Bu
köprüden Ermenilere gıda
yardımı yapıldığı gerçek
midir? Gerçekse hangi
mantığa hizmeı
edilmektedir? Budurumu
protestoeden Azerbaycan
Dışişjen Bakanı Kasımov'un
Türkiye'ye gelerek sözlü
notada bulunduğu ve
Azerbaycan Cumhurbaşkam
Elçibey'in bu nedenle
Türkiyeziyaretıni iptalettiği
doğru mudur? Bu yardımlar
Başbakan olarak onayınızla
mı yapılmakıadırT'
Bakanlıklara
vekâletler
•ANKARA(AA)- Devlet
Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü. salı
gününe kadar Dışişlen
Bakanlığı'na vekalet edecek.
İnönü. Avrupa Konseyi
Parlamenterler Meclisi 44-3.
dönem toplantısına katılmak
üzere bugün Fransa'ya
gıdecek olan Dışişlen Bakanı
Hikmet Çetinin dönüşüne
kadar vekaleten Dışişlen
Bakanlığı görevini de
yürütecek. Çetın. Fransa'dan
salı günü yurda dönecek.
3 bin 700 sığınmacınm yansı Türkiye'den aynlmak istemiyor
'Bomba-i kimya' sürgünleri
KİRALIK DAİRE
BEKÂR'a ve oğrencıye möblelı.
telefonlu kiralık ev.
2779202
BIZBIZE
Sûrgünlerdönüşe hazırlanıyor. Bomba-i kimyalar bir daha olmasın. Çocuklar ölmesin. (Fotoğraf: MEHMET AKA)
ÇETtN YtĞENOĞLU
ADANA - " Bomba-i kim-
ya". Bu, Iraklı Kürtlenn hersa-
vaştan sonra karşılaştıklan öl-
dürücü belanın adı. Kürtler, ilk
kez 1988 ağusvosunda öğrendi-
ler bunu. Iran-Irak savaşı yeni
sona ermişti. Irak BAAS yöner
timi, savaş biter bıtmez Kürtle-
re karşı soykınma girişmışü.
Halepçe'de besj bin Kürt kim-
yasal silah araçlanyla katledıl-
mişti. Aynı tarihlerde Süleyma-
niye, Kala Dize bölgelerinde
yine aynı yöntemlerle öldüriilen
Kürt sayısı ıse on bındı. Neden-
se bu büyük katliam dünya ka-
muoyuna yansımamış. "Halep-
çe katliamf BAAS yönetimi
ıçın 'K.ürt soykınmı"nın adı ol-
muştu.
Kimyasal silah korkusuyla
Irak'tan kaçan Kürtler Türkıye
ve İran'a sıgınmışlardı. Bu ilk
göçle Türkiye'ye sığınanlann
sayısı 60 bin kadardı. 28 bin 500
sığınmacı Diyarbakır, Muş ve
Mardin'ın Kızıltepe ilçesinde
kurulan geçici bannma mer-
kezlennde yaşamaya başla-
mışlardı.
Savaştan yenik çıkan Irak
ordu bırlikleri başkaldıranlara
karşı harekâta girişmişti. Sindır-
meden öte, ezmenin. yok etme-
nın amaçlandığı harekâtta en
büyük hedef yine Kürtlerdi.
Irak, yine "bomba-ı kimya"
kullanıyordu. Bu kez silahın
hammaddesi fosfordu.
Künler bır kez daha can-
lannın derdine düşmüşlerdi.
Irak'ın Erbil, Kcrkuk, Süley-
maniye, Zaho kentlerinden
adeta yalınayak kaçmışlardı.
Şırnak'm Uludere. Hakkâri'nin
Şemdinli, Çukurca ilçelerine
bağlı Işıkveren, Yekmal, An-
daç, Ortasu, Ortaköy. Taşdelen
ve Kayadibi köyleri yakınma
gelen yaklaşık birmilyon Kürt.
geceleri eksi on dereceye inen
soğuk karşısında doğanın
bağnnda \aşama savaşı ver-
mişlerdi.
Körfez Savaşı'ndan sonra
Türkiye'ye sığınan bir milyon
Kürt Kuzey Irak'a döndü. Ha-
lepçe katliamından sonra ka-
çanlar ıse Türkiye'deki kamp-
larda yaşıyorlardv. Tam dört yıl
gibi, insan yaşamında uzun
sayilabılecek süreyı kaygılar ve
belırsızliklerle geçirmişlerdı.
Canlannı kurtarmışlardı. aşlan
vardı. ama işleri yoktu. gelecek-
leri yoklu. Yaşama aklif olarak
katılamıyor, çocuklannı eğıte-
miyorlardı. Kamptakı yaşam
koşullan oldukça kötüydü.
Dünyanın çeşitli yerlerindeki
ınsan haklanna duyarlı örgüt-
lerin dikkatı Türkiye'deki
sığınmacı kamplannın üzerine
yönelmişti. Bu kuıuluşlann he-
yctleri birbin ardına Güncydo-
ğu'ya geliyordu.
Kamplardaki kötü yaşam
Parti yönetimi karar aldı:
HEP, kencli örgütüne slogan yasağı getirdi
ANKARA (ANKA) - Halkın
Emek Partisı Genel Merkezi. 1
Kasım ara yerel secimleri önce-
sinde düzenlenecek açık ve ka-
palı alan toplantılannda parti
aleyhine kullanılabilecek slo-
ganlara ve davranışlara yasak
getirdi.
HEP Genel Merkez Seçim ve
Propaganda Komısyonu, ör-
güt ve seçim bürolanna 1 Ka-
sım ara yerel seçimlerine hazır-
lıkları düzenleycn bir yönergc
gönderdı. Yönergede. seçim sü-
recınde HEP'in seçmene itici
bır parti durumuna getırilmek
istendiğı belirtılerek "Ulusal
dcmokrasi mücadelesini, kent-
lerde emeğin mücadelesiyle
kaynaşlırmak. partimızi meşru
zemınden koparmaya yönelik
yürütülen sıyasi propagandala-
ra venlecek en iyi yanıt olacak-
tır" görüşüne yer verildı.
HEP'in en genış kiılelen ku-
caklayarak oy potansıyelini
düşürme çabalannı engellemesı
gerektiği belırtilen yönergede
şöyle denildi:
"MKY'den seçilen seçim ve
propaganda komisyonumu-
7un. öneri ve uyanlanna mutla-
ka uyulmalı. Bütün bölgelerde-
ki seçim çalışmalan bu merkez-
den yapılmalıdır
Partımızın her türlü açık ve
kapalı alan çalışmasında siyasi
ıktidar, kurum ve kuruluşlann
diğer partilenn aleyhte propa-
ganda malzemesı olarak kulla-
nabileceği ajıtasyon ve slogan-
lar ıle başka tür davranışlara
kesinlıkle başvurulmamalıdır.
Her türlü olağandışı gelişme,
broşür, bülten ve kullanılacak
malzemelerin bırer örneğı. böl-
gelcrin her türlü ıstek ve önerisi
zamanında ilgili personel arka-
daş aracılığıyla ya da doğrudan
bildirılmelidir."
koşullanndan bıkan Kürtler
bir süre sonra kitleler halinde
Türkiye'den aynlmaya baş-
lamışlardı. Bır kısmı İran'a geç-
miş, bir kısmı Irak yönetımince
çıkanlan af üzerine Irak'a dön-
müştü. Büyük bölürnü ise dö-
nüşe karşı direnmışti. Sonuçta
Türkiye'deki üç kampta kalan-
lann sayısı on yedi bin dolay-
lanna inmişti.
Kürt devletinin kuruluş çalı-
şmalan üzerine sığınmaalar
için Türkiye'deki •"zorunlu k o
nukluk" sona ermiş, vatana dö-
nüş sürea baslamıştı.
BM'ye bağlı UNlCER'ce
(Mülteciler Yüksek Komıserli-
ği) sağlanan olanaklarla hızla-
.nan dönüş sürecinde şu anda
Türkiye'deki kamplarda üç bin
yedi \üz dolayında sığınmacı
kalmış bulunuyor. Bunlardan
73O"unun yabancı ülkelere gi-
deceği, 1457'sinin Türkiye'de
kalmak istediği belirtiliyor.
1600 sığınmaanın Kuzey
Irak'a götürülme işlemi isc sü-
rüyor.
BM Hukuk Danışmanı Lars
Thomson. dönüş için tüm har-
camalann BM tarafından
yapıldığını belırterek ""Sad-
dam'a bağlı ordu birliklen ta-
rafından evlen yıkılanlara her
türlü yardımın yapıldığını. cve
dönüşün yakında sonuçlana-
cağını" anlatıvor.
ERDAL ATABEK
Erasmus Deliliği Neden
Övmüştü?...
Erasmus, hümamzmın büyük bir düşünürü. 1459-1536
yılları arasında yaşamış bu Rotterdamlı (Hollanda) düşü-
nür, rönesansın en büyük temsilcilerinden birisi. Ankara'-
da yapılan 28. Ulusal Psikiyatri Kongresi'ni izlerken aklı-
ma sık sık Erasmus geldi. Çünkü bu büyük düşünürün gü-
nümüze kadar önemini koruyan yapıtlarından birisi "Delili-
ğe Övgü" adını taşıyordu. Erasmus deliliği övüyordu, çün-
kü "akıllıhk" adına yapılanların insanı küçûlten, değersiz-
leştiren, insanları birbirine düşman eden öyle örneklerini
görüyordu ki, bütün bunlan eleştirebilmek için "deliliğin"
kutsal dokunulmazlığına sığınmayı yeğliyordu Erasmus
için "delilik" gerçek bilgeliktir. Günlük hayatın çıkarcılıkla-
nnı "akıllıhk" sayanlar, yalanlarla, hilelerle, bin bir çe-
şit kötüluklerle kendilerini de hayatı da değersizleştirir-
ken, "bilgece delilik" bütün bunlarla alay ediyor, önem-
semiyor, kendi değerine sahip çıkıyordu. "Erasmus'un
"Oeliliğe Övgü'sü toplumun usta bir eleştirisıdır. Delilik
adına yapılması da bu iğneli eleştirileri toplumun kutsal
tabularına yapılmış saldırı sayılmaktan kurtarmıştır.
"Rica ederim, bana söyleyiniz, insan kendinden nefret
ederse, birini sevebilir mi? Kendi kalbi ile barışık olmazsa
başkalanyla iyi geçinebilir mi? Kendi varlığından canı sık-
kın ve yorgun ise topluluğa hoşluk getirebilir mi? Bu soru-
ların hepsine evetle cevap vermek için, deliliğin kendin-
den daha delı olması lazımdır. Ben toplumdan dışlanır-
sam, insan, başkalarına katlanmak şöyle dursun, kendi
kendine katlanamayacaktır...
Ama itiraf ediniz ki, ömrünüzde yaptığınız güzel ve hoş
ne varsa bunu deliliğe borçlusunuz. Evet, özsaygı olma-
yınca, edimlerinizde ne hoşluk, ne güzellik, ne uygunluk
kalır. Hayatın bu tatlı çekıciliğı bir kere mahvolduktan son-
ra, hatibin nutkunda ateş, müzisyenın sesinde hoşluk, zev-
zeğin tavır ve hareketlerinde komıklik kalmayacak, şairle
ve şairin Musalarıyla alay edilecek, ressamın kendi ve sa-
natı hor görülecek, hekimin, ilaçlarının ortasında açlık ve
sefaletten öldüğü gözlemlenecektır.. "*
Erasmus, zamanının toplumunda akıllıhk adına yapılan-
ları sayıp dökerken nice saçmalığın, nice ikiyüzlülüğün,
ntce alçaklığınçokbeğenildiğini, kutsandığmı görünce "de-
liliğe övgü'yü yazmaktan kendini alamamıştr.
Aradan geçen 500 yıldan sonra yaşadıklarımız çok mu
farklı? Bugün insanların "akıllıhk" adına yaptıkları topraK
kavgaları, mal-mulk düşkünlüğü, tüketirn çılgınlığı akılcı
bir yaşama biçimi mi? Kime ve neye hizmet ettiğini düşün-
meden pek beğendiğimiz karıncalar gibi sabahın köründe
yerimizden fırlayıp gece karanlıklarına kadar çalışmak,
şöyle bir düşünürsek, pek "akılh" işi mi? Bu toplumsal kar-
maşa içinde kendi benliğimizi yıtirip de "aman böyle yap-
mazsam ne derler?" saplantısına hizmet etmek çok mu
"akıllıhk?"... Egemenlik tutkusunu yenemeyıp "her şey
benim olsun" saplantısıyla insanları ezmek, toplumları
kurşundan geçirmek çok mu övgüye değer? "Varsın dün-
ya yansın, ben keyfime bakarım" demek "maşallah pek
akıllı" olmak mı?
Uğradığımız haksızlıklara karşı çıkmak "akıllıhk" sayıl-
mazsa,
Gördüğümüz haksızhkların üstüne gitmek "akıllıhk' ol-
nazsa,
Kader denen çarpıklığı duzeltmeye çalışmak "akıldan
sayılmazsa", asıl akıllıhk "deliliğe övgü" düzmek olmaz'
mı?
"Böyle gelmiş böyle gider'e kafa tutup da "hiç de böyle
gitmez" demek akıldışı sayılıyorsa "yaşasın delilik"...
Sıradanlaşmış bir hayatın kuçük çıkarlarına sırtını çevi-
rip yeni bir hayatı -risklerini de göğüsleyip- yaşamaya kal-
kışmak delilik sayılıyorsa "yaşasın delilik...
Başkalarının keyfinden artakalanları nimet diye kapış-
mak, bunun için itişip kakışmak akıllıhk sayılıyorsa "yaşa-
sın delilik"...
Bu dünyada rahatyaşamakakıllıların işi sayılıyorsa "ya-
şasın delilik...
Şaşıran olursa varsın şaşırsın, ben de Erasmus'a katılı-
yorum, "yaşasın c|elilik"...
* ERASMUS- Deliliğe övgü- Çeviren: Nusret Hızır
BFS Yayınevı 1990
Kültür • Sanat
RICHARDGERE
KIMBASMGER
UMATHURMAN
Fınal Ar^SysıS
Ateşli bir tutku,
soğukkanlı bir cinayet.
9 Ekim 1992 C«ma günladM itihareı
Bsyoğla EMEK • Şlfti KENT - Maslak MÖVENPICI
Kadıkoy REKS - btarkot 74 - Ç.laf ŞAFAK
U l a n a METRO Sııwmalann4a
İST A N B U L B E L E D İ Y E S İ
"1 Jş E H İ R T İ Y A T R O L A R I
Kodıköy Haldun îoner
Sflhnesi(349 04 63)
Lyle KESSLER
ÇIKMAZSOKAK
ÇOCUKLARI
Türkçesi Ali NEYZİ
Yöneten Gencay GÜRÜN
(6-7-8-9-10-11 Ekım)
Gaziosmanpaşa
Sohnesi (578 60 67)
Gülsün SİREN
AİLE
ŞEREFİ
YönetenEngır GÜRMEN
(9-10-11 Ekim)
Üsküdar Musahipzode Celal Sahnesi (333 03 97)
Şefık ONAT
HÜZÜNLÜ BİR KOMEDİ
Yöneten Başar SABUNCu (6-7-8-9-10 Ekım)
Wil(y RUSSELL
BİR KADIN
Tuıkçest.Semıa KARAMÜRSEL {11 EkimPazar)
Oyun Güüie-i - Salı.20.30- Çjfjamta. 15.00-20.30
- C: nu 20 30 CUBUrtaa.15.0u 20.30 PiZJI.15 00-11.30
5IŞELER"IY/IT". 'ÎİŞELERİNİN DIŞINDA VAKKORAMA
."KSIM VF^- f ' , ıl KADIKÖY HALDUN TANER (MERKEZ)
Gi^ r
"ıNOE DE BİLETSATILMAKTADIR
232 64 26 a 230 21 S7
™«"™-sudakaıın
pohs olduklanm uı
HUSH
YON RON HOWARD FAR AND AWAY
UZAK UFUKLAR
KaCıkov
Osmantey
Beyoglu
Ç
Bak . ; ,
ANKARA
SUKVYA
SITl
<TUS
5»F»K
(33606821 1H0-1345-1630-I9 1W1 45
I247 6S47I H O H 3 30-'630 191M145
(243 75 76' 11 30-14 00-16 3C 19 00-21 30
ı5'62660l 110O-13 3O-16 0O-18 3O-2100
• 572 18 63ı 11 00-13 30-16'5 18 45-21
30
.425 74 78t 12 15-1515-18 15-21 '5
c *»-»!-! |S T A
NBUL
| DEVLET
TİYATROSU
AKHBJVUKSAION "
251 56 00/254
Cmt: 21.30, Pazor 14 00,19 00
Azız Nesin
YAŞAR NE YAŞAR
NE YAÇAMAZ
Yönelen: Kenan Işık
Müzik: Timur Selçuk
10,11, 17, 18 Ekim
AKMKOtiSERSAlONU
251 56 00/254
Cmt: 19 30, PaıorHOO
Ira Levin
OLUM TUZAGI
Turkçesr Halo Kunlay
Yöneten- Kartol Tıbet
10,11 Ekim
•
Palrick Suskind
KONTRABAS
Torkçesı Hole Kuntoy
Yöneten Metin Belgın
17,18 Elrm
AYKICA Bit£l SATI5
Voktorcma Talo.m 251 15 71
Voklıoroma Sgod.y» 340 90 9C
GaJena Don 559 =S »0/1 l 0^
TAKSIM SAHKES1
249 69 44-
Sal, Çar, Per, Cum: 20.30
Cmt: 15 00.20.30, Pozor 1500
Barbara Scholtenfeld
Tıirkçesi Sevgi Sanlı
YEDİ KADIN ^
Yöneten. Engin Cezzar
AAüzik: Cem tdlz
Kofeogrofi.AydMi Teker
47,1,9,10,11,13,14,15,14,17,1! İ »
AKM ODA TİYATROSU
2515600/254
SoUar, Pet, (um: 19.00
Cırt: 15.00,19.00 Paıar 15.00
lıtvan Orkeny
KEDİ OYUNU
Türkçesi: Faruk Ersöz
Yöneten: Con Gürzap
13.14.15.16,17.lBEkim
YJL0I1 SARAYt TİYATROSU
249 69 44-25830 80
Car, Per Cum: 19.00
Aıshyios
ORESTEIA
Tyrkçesı: Ebru Sonuç
Yön Mustafa Avkıran
7,8,9 Ekim
Aleltsonder Gelrron
YÜZYÜZE
Türkçesi Belgi faksoy
Yon Cz' r fpef l.ayo
14 '15 ' € Ekım
M)\ I I I I H M / \ M ( k I- Rl* I I U'TOVun ıuu/ı5ı\li'
UYGUNSUZ
YOLLARBevoglj KYOtLU 2513Î40 ; 15--4 30-'6 45-15 00-21 15
OsmaoöeyS/U! 2479665 • 00 1330-"600-1830-21 45 . ...
Mdıkov KSK ı'mil't 11 3O--415--6 30 1° 00-21» £
4NKABİ METROP0L «5-4-8, -
: 00--
430- 700 19'5-21 30 'JS
T.C. KULTUR BAKANLIGI
istanbul devlet opera ve balesi
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNDE
G. Donizetti
DON PASÛUALE
YEKTA KARA
ERKUT UZELLİ
FİGEN KOYUNOĞLU
GÖKÇEN KORAY
AHMET DEFNE
komik opera 3 perde
Orkestra Şefi IVAN ANGUELOV
Sahneye Koyan
Dekor
Kostüm
Koro Şefi
Işık
Sanatçılar:
AntLA MANİZADE / OYA ATAY / SÛHA YILDIZ
NEJAT BOREN / KENAN DAĞAŞAN / ALİS MANUKYAN
TİMUR DOĞANAY / NURSEL ÖNCÜL / AHMET ÖNCÜL
ERKAN TEZCAN / TARIK ÇAKAR
1 EKİM PERŞEMBE SAAT 20.00
10 EKİM CUMARTESİ SAAT 15.30
21 EKİM ÇARŞAMBA SAAT 20.00
27 EKİM SAU SAAT 20.00 (Gala)
BıleOet lemsıiden br ay once A.K.M. gtşelennde satışa çılıınakladır.
GışeTei 251 10 23-251 56 00(7 hat)tf54
SIEİFLLMJ
Vücudun % 9 f f n oluşturan SU... Ve her an patbmaya hazr.
PIERCE BROSNAN • Yön:CHRISTlAN DUGUAY
UUrüOOt '-1337 01 »I
CMjSiftf-4 ISISÎİM]
UĞiyiui snum
lUt.R1S-lL»IUUlJ0
IIÜO-IZ4JS-14L»
ıı.»ııoo-i<.(ci7.£»-n<««ı.!5
I2J»I4.1S-1L3O114»1.1S 2.HAFTA
I
YÖNETMEN DAVID FINCHER
|5I4?6 M) l l . O O - ) 3 J O t 2 . K
(2474315) llJO-H_0O-lt»U.45-JI.«
133i» 50) 11M-IU»-H.»HJO-Î1.\5
r«AQSUI (390 » M I IUO-M.»ll»lMO-21.3t
LntaUKVUO) (57545*3) IMUeHJfriJ
ANAHTAR 12. HARA
(SUKIC) ltlS-lUO-21.00
MELBIBSm OAimYBLOVER
Mûthif İUH yine buyuleyici
CEHENNEM SkAHl
1ETHAL WEAP0N T
2.HAFTA
REKLAM FllMl DAĞIT1MINDA
249 50 33
258 69 87
ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ
TAŞ YILLAR
Yön PANUUSVOULGARIS
THEMİS BAZAKA
VENEOk-En 1yı Kadm Oyuncu
Jûrı Ölv ÖdClü
SEUNİK-En İyi Ftton. En İyi
Vönet ncn. En lyı Kadın Oyuncu
13 00-15 30-18.00-20.30
ALMAN DEUTSCHES
KÜLTÜR KULTUR-
MERKEZİ INSTITUT
Program Değişildiği
KONFERANS
Doç. Dr. Jürgen Biehl
Duisburg Üniversitesi Dil Bilim ve
Edebiyat Bölümü
Göçmenlikte Dil Öğrenimi ve
Bunun Kimlik Oluşumuna Etkisi
İstanbul Erlcek Usesi
Celal Ferdi Gökçay Salonu
5 Ekim 1992 Pazartesi, saat 16.00
Alman Kultur Merkezi'nin Ekim Prograırunda
yaymlarıan Frof. Dr. Klaus K'reiser'in konferansı,
konuşmacının rahusızlığı nederdyle yukandaid
khk d i
Y\P! KRRD1
k l L T I R
\I L:
. R K F. Z I
SALI TOPLANTILARI
KİTAP DÜNYAS1
"İskenderiye Kütüphanesi'nden
British Museum'a Kütüphaneler"
Yöneten: Mete Tunçay
Konuşmacılar: Jale Baysal.
Semavi Eyice, Zafer Toprak
6 Ekim 1992 Saat 18.30 Giriş ücretsizdir.
Yapı Kredi Küttür Merkezı Sennet Çifter Kütüphanesı
Istıklâl Caddesı-Beyoğlu
STUDIO tiyatrosu
ŞAHİKA TEKAND
ile oyunculuk
SEÇMELER
1O-1 1 Ekim
246 77 25
Sinenta
Tiyatro
Gösteri
232 64 26
230 21 87