23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EKİM1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Mijas'a alüminyum fabrikası • MUĞLA-Türkiye. Seydişehir'den sonra ikinci alüminyum fabrikasına Muğla'nın Milas ilçesinde sahipolmaya hazırlanıyor. İki yıl önce yapımı planlanan tesisten. o dönemde Sovyetler Birliği'nin bölgedeki alüminyum cevheri rezervlerinin gerçekleştirilecek yaünma göre düşük bulması sonucu vazgeçilmişti. Bu kez tesis ortaklığına Kuveyt sermayesinin sıcak baküğı öğrenildi. Krom ve boksit madenleriyle ünlü Milas'ın Güllük kasabasında Etibank'm sürdürdüğü yeni alüminyum yatağı belirleme çalışmalannda ilerleme 'kaydedildi. Rusya'nın az gördüğü 22 milyon tonluk rezervin yaklaşık yansının bulunduğu ana damarlar saptandı.Savranve Kayıderesi yörelerinde bulunan ana damarlarda hemen üretime geçilirken en büyük rezerve sahip olduğu; belirtilen Göbekdağı Iyöresinde de çalışmalara hız ıverildi. Murgufdarekor üretim JBMURGLL(AA)- •Artvin'in Murgul ilçesinde î üretime 2.5 yıl ara verilen j Bakır İşletmeleri'nde, iki ay • içinde 1500 ton blister bakır jüreülerek rekor seviyede bir üretim gerçekleştirildi. Bakım ve onanm çalışmalan nedeniyle2.5yılara: verildikten sonra yenıden ı temmuz ayı sonunda üretime ! başlayan tesislerde yoğun bir Jçalışmayla 2 ay içinde 1500 j ton blister bakır üretildi. j4şletmenin bu yılki 5 ayhk [üretimi 3 bin 600 ton olarak • planlandı. Tammsal ihracat kredHeri JBİZMİR(AA)- ; Pamukbank Genel Müdürü • Bülent Şenver, Ege Bölgesi'uc ! özgü tanmsal ürünleri, "özel ! ihracat kredileriyle" I destekleyecekferini açıkladı. ; Şenver, bölgenin geleneksel • ürünlen olan incır. üzüm, '< pamuk ve tütüne dış kaynaklı ', kredi sağlayacaklannı l.söyledi. Şenver, 1992 yılında I üzüm, incir ve pamuk ; ihracatçılanrun bu ; kapsamdaki krediden 30 '• milyon dolar, tütün ' ihracatçılannın ise 35 milyon ! dolar kredi talep ettiğini kaydetti. Şenver. talep olması halinde bu rakamın arttınlabileceğini ifade ederek " 1993'te de bu tür ucuz ve elverişli ihracat kredileri vermeye devam edeceğiz. Egeli üretici ve ihracatçılanmız için geleneksel ürünlerin ihracına yönelik elvenşli koşullarda uzun vadeli dış kaynak sağladık" diye konuştu. Bursa'da İS0 9000 Semineri • BURSA (AA)-Türk Standartlan Enstitüsü (TSE) tarafından yann Bursa'da '1SO 9000 Semineri' yapılacak. TSE Bursa Bölge Temsilcıliği'nin organize ettiği seminerde. ISO 9000 standartlan konusunda Bursalı sanayicilere bilgi verilmesi amaçlanıyor. TSE Bursa Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Almira Otel'de yapılacak seminere çok sayıda sanayicinin yanı sıra TSE Başkanı Yılmaz Anyörük'ün de katılmasının beklendiğini söylediler. Bursa'da Birleşmiş Milletler Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) ile Sümerbank Holding AŞ tarafından düzenlenen "fabrika içi teksüleğitimi' konulu uluslararası seminer ise yine Almira Otelde yapılacak. Çekirdeksiz kuru uzüm ihracatı ;«İZMİR(AA)-Ege İhracatçı Birlikleri kanalıyla, İzmir'den bir ayda 11 bin 65 ton 53 kilo çekirdeksiz kuru üzümihracaü gerçekleştirildiği bildirildi. Ege Kuru Meyve ve t Mamulleri İhracatçılan • Birliği yetkililerinin verdiği bilgiyegöre 1992ürünü jçekirdeksiz kuru üzümün Jihracatından 12 milyon 798 {bin 937 dolar döviz geliri elde fedildi. Yetkililer, üzüm [sevkıyaünın ağırlıkh olarak r deniz yoluyla yapıldığmı ! belirtûler. Çekirdeksiz kuru uzüm ihracat sezonunun 1 ; eylülde başladığını belirten j yetkililer, bir aylık dönemde • gerçekleştirilen ihracaün yüz • güldürücü olduğunu ! söylediler. İhraç edilen 11 î bin 65 ton üzümün. 9 bin ; tondan fazlasının AT ; ülkelerine gönderildiği, geri > kalanının ise topluluk ! dışında kalan ülkelcre ;saüldığı kaydedildi. Yazın güldüren sebze-meyve fıyatlan şimdi vuruyor Enflasyon doludizginANKARA (Cumfauriyet Bürosu) - Mayıs ve haziran aylannda yüzde l'in altına dü- şen enflasyon. sebze-meyve fıyatlannın normale dönmesi ve peş peşe gelen KİT zamlannın etkısiyle geçen yıllan aratacak seviyeye çıktı. Geçen vıl eylül ayında > r üzde 6.1 artan tüketici fıyatlan, bu yıl aynı dö- nemde yüzde 7.4 artü. Toptan eşya fiyat- lanndaki arüş da 1991 eylülünün 1.9 puan üzerine çıkarak, yüzde 6.3 olarak gerçek- leşti. Uzmanlar. yaz aylannda sebze-mey- ve fiyatlannda görülen "anormal" düşü- şün tersine döndüğünü belirterek, "Şimdi, yazın olanlann tersi olacak. Yani tanm ürünleri fiyatlannda önemli artışlar ola- cak. Bunlar da genel endeksi yükseltecek" dediler. Devlet İstatistik Enstitüsü, eylül ayı enf- lasyon rakamlannı dün açıkladı. DIE'nin hesaplamalanna göre, tüketici fıyatlannın yüzde 7.4 oranında arttığı eylül ayında, toptan eşya fıyatlanndakı artış da yüzde 6.3 oranında gerçekleşti. Bu yüın ocak aym- dan bu yana en yüksek fiyat artışlarınm yaşandığı eylülde, tüketici fıyatlannın en çok arttığı il. yüzde 9.5 oranıyla Ankara, en az arttığı il de yüzde 5.9 oranıyla Antal- ya oldu. Istanbul'da yüzde 7.2. İzmir'de yüzde 8.3. Adana'da yüzde 7.2 olan tüketi- ci fıyatlan artış oranı. Diyarbakır'da da yüzde 7.5 olarak gerçekleşti. Tüketici fî- yatlannın en çok arttığı İç Anadolu Bölge- si'ndeki aybk enflasyon yüzde 8.1, en az arttığı Akdeniz Bölgesi'nde yüzde 6.3 ola- rak gerçekleşti. Toptan eşya fiyatlannda geçen yıl yüzde 4.4 olan eylül ayı enflasyonu, bu yıl yüzde 6.3 oldu. Toptan eşya fıyatlannın artışı bü- yük ölçüde özel sektör zamlanndan kay- naklandı. Eylül ayında kamu kesimi top- tan eşya fiyat artışı yüzde 5.2. özel sektör artışı ise yüzde 6.8 oldu. Eylülde. geçen yıl yüzde 7.2 artan tanm ürünleri fıyatlan, bu yıl yüzde 10.1 yükseldi. Sebze-meyvede 1991 eylülünde yüzde 18.4 olan fiyat artış- larının, bu yıl yüzde 31.3'e yükseldiği gö- rüldü. İmalat sanayii endeksi rakamlan da • ENFLASYON Endeks DİE Tüketici DİE Toptan IT0 Tüketici IT0 Toptan İTL ücretjiler Geçım Endeksi (1985 bazh) PANORAMASI ( Yıl 1992 1991 1992 1991 1992 1991 1992 1991 1992 1991 Eylül ayı 7.4 6.1 6.3 4.4 5.5 5.1 3.9 2.7 7.9 6.2 °/o) 9 aylık 43.2 46.2 42.6 41.8 52.4 48.1 51.4 41.9 44.8 44.4 12 aylık 67.7 66.9 60.1 56.3 73.7 1 67.0 69.8 56.1 73.3 67.9 12 ayl* ortalana 70.5 64.1 60.9 54.1 71.6 67.1 63.7 49.6 73.4 68.9 geçen yılın aynı ayına göre, 1.8 puan daha yüksek oranda; yüzde 5.6 seviyesinde artü. Bu yılın ilk 9 ayındaki enflasyon. toptan eşya fiyatlanyla yüzde 42.6, tüketici eşya fıyatlanyla yüzde 43.2 olarak gerçekleşti. 1991 yılının ilk 9 ayında ise tüketici fıyat- lanyla yüzde 46.2 oranında olan enflas- yon, toptan eşya fıyatlanyla yüzde 41.8 oranındaydı. Son 12 ayda tüketici eşya fıyatlanndaki artış yüzde 67.7, toptan eşya fıyatlanndaki arüş da yüzde 60.1 oldu. 1991 eylülündeki son 12 aybk enflasyon ise sırasıyla, yüzde 66.9 ve yüzde 56.3 oranlannda gerçekleş- mişti. 12 ayhk ortalamalara göre geçen yıl ey- lül ayında yüzde 64.1 olan tüketici fiyat- lanna göre enflasyon, bu yıl. yüzde 70.5 olarak gerçekleşti. Geçen yıl yüzde 54.1 olan 12 ayhk ortalamalara göre toptan eşya fıyatlanndaki artış, bu yıl yüzde 60.9 oldu. Rakamlan yorumlayan uzmanlar, yazın fiyat artışlannın büyük ölçüde hız kesme- sinin, sebze-meyve fiyatlanndaki "anor- mal" düşüşten kaynaklandığına dikkat çe- kerek, "Ertflasyonda önemli olan. özel ke- sim imalat sanayii fıyatlandır. Fiyatlarda- ki mevsimlik dalgalanmalar, gcncllikle bu kesimi fazla etkilemez. Nitekim mayıs, ha- aranda enflasyon yüzde l'lerin alünday- ken, özel kesim imalat sanayii fiyatlannda- ki artış yüzde 4'lerin alüna düşmemişti" dediler. Sebze-meyve fiyatlannda yazın görülen olağandışı düşüşlerin, genel en- deksteki arüşlann çok düşük olmasına ne- den olduğunu belirten uzmanlar, "Bundan sonra durum tersine cevriliyor. Yazın olanlann tersi olacak. Yani, tanm ürünleri fiyatlanndaki arüşlar, mevsimin gerektir- diği, normal artışlann çok üzerinde çıka- cak. Bu da genel endekste ciddi yükselme- lere neden olacak",diye konuştular. İstanbul Ticaret Odası (İTO) İstanbul'- da tüketici fiyatlannın 1985 bazh endekse göre yüzde 7.9, 1963 bazh endekse göre de yüzde 5.5 arttığını açıkladı. İstanbul'da toptan fiyatlar yüzde 3.9 artü. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması uygulamasına Güneydoğu'dan başlanıyor Çiller'den dar gelirliye müjde JOĞAN AKIN ANKARA - Devlet Bakanı Tansu Çiller, bütün ücretlerin, sadece asgari ücret kadar olan bölümünün vergi dışı bırakıl- ması uygulanmasına, Güneydo- ğu'da sorunlann odaklaştığı il- lerden başlanacağını açıkladı. Çiller, Güneydoğu'daki bazı il- lerde "pilot" olarak başlatıla- cak uygulamanın devlete mali- yetinin 200 milyon dolar oldu- ğunu söyledi. Çiller, dar gelirli- leri korumak. üst gelir grup- lannı daha çok vergilendirmek için gelir vergisi oranlannda yapılacak değişme konusunda. "Çok senaryolar var. Aşağı yu- kan 11-12 tane senaryo var" dedı. Asgari ücretin vergi dışı bı- rakılması konusunda hükü- mete olanak sağlayan yasanm çıkanlmasının üzerinden yak- laşık üç ay geçmesine karşın. bu konudahâlâbirdüzenlemeyegi- dilmedi. Devlet Bakanı Tansu Çiller. asgari ücretin vergi dışı bırakılması uygulamasının. sa- dece asgan ücret düzeyinde ge- hr sağlayanlan mı, yoksa bütün Devlet Bakanı Tansu Çiller • Asgari ücret: Devlet Bakanı Tansu Çiller, bü- tün ücretlerin asgari üc- rete tekabül eden bölü- münün vergi dışı bırakı- lacağını söyledi. • Gelir Vergisi oranları: Çiller, dar gelirlileri koru- mak, üst gelir gruplannı daha çok vergilendirmek için gelir vergisi oranlann- da yapılacak değişme ko- nusunda, birçok senaryo olduğunu söyledi. ücretlerin asgari ücret kadar olan bölümünü mü kapsaya- cağj konusuna açıkhk getirdı. Çiller. Cumhuriyet'in soru- lannı yanıtlarken, "Bütün üc- retlerin. sadece asgari ücret ka- dar olan bölümü vergi dışı kala- cak. Uygulama. Güneydogu'- da sorunlann yoğunlaşüğı iller- den başlayacak" dedi. Uygula- manın. "imkânlar nispetinde" aşamalı olarak yaygınlaştınla- cağını bildiren Çiller. "Ama bir zaman içinde olacak bu. Yani. Türkiye'nin bütünü. gelecek yıl uygulama içine alınacak gibi bir şey söz konusu değil. Ne ka- dar zaman alacağı. bütçenin dummuna bağlı. Belirli pilot bölgelerden başlayıp. yavaş ya- vaş yavgınlaştıracağız'" diye ko- nuştu. Çiller. Güneydoğu'daki hangi illere öncelik verilece- ğinın henüz kararlaşünlma- dığını, ancak bölgede, özellikle sorunlann odaklaştığı illerde uygulamanın başlatılacağını bildirdi. Çiller, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasının, devlet gelir- lerinde ne kadar bir azalmaya yol açacağı sorusunu yanıtlar- ken, "Güneydoğu'nun maliye- ti, bizim için aşağı-yukan 200 milyon dolar (yaklaşık 1,5 tril- yon lira) civannda çıkıyor. Ama ufak bir bölgede, pilot bölgede uygulanmak şartıyla" dedi. Çiller. dar gelirlileri koru- mak, üst gelir gruplannı da daha çok vergilendirmek amacıyla "artan oranh" olarak uygulanan gelir vergisinde yapılacak değişiklikler konu- sunda. "Çok senaryo var. Aşağı-yukan 11-12 tane senar- yo var. Henüz kesinleşmiş de- ğil" diye konuştu. Çiller. belge düzeni dışında kaldıklan için vergi kaçakçılığına olanak sağ- layan "götürü usulde vergilen- dirme"nin aşamalı olarak kaldınlacağı haberleriyle ilgili olarak da, "Daha karar veril- miş değil. Vergi paketi üzerinde çahşıyoruz, perşembe günü yapılacak Bakanlar Kurulu"na yetişlireceğiz" görüşünü bildir- di. KKTC'de Alo ve Ariel'e ithal yasağı Kuzey KK. O Türk Cumhuriyeti Yüksek İdare Mahkemesi Türk ürünü Procter and Gamble deterjanlannın KKTC'deki bayisinin, Rum bayi tarafından saptandığı gerekçesiyle, konulan ithal yasağını onayladı. ANKARA (AA) - Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Yüksek İdare Mahke- mesi, çokuluslu Procter Gamb- le şırketi tarafından Türkiye'de üretilen "Alo" ve "Ariel" deter- jan ve şampuanlanna, "KKTC'- deki bayiliğini Rum kesiminde- ki ana bayi durumundaki bir şirketin behrlediği" gerekçesiy- İe Ticaret Bakanhğı tarafından getirilen ithal yasağını onayladı. Konu. KKTCde geniş bo- yutlu tartışmalara yol açtı. Mahkemenin durumu, "KKTC ekonomisinin ipotek altına alınması" olarak karara bağlaması, diğer ürünlerde de Rum tarafindaki ana bayilerin KKTC ekonomisi üzerinde et- kili olup olmadığı tartışmasını başlattı. Bu arada hükümet, KKTC pazanna girecek tüm firma- îann genel acentelerinin KKTC firmalanna verilmesini öngö- ren "Acentelik Yasasfnın hazırlığına başladı. Edinilen bilgjye göre yasa ile KKTC'ye ithal edilecek tüm ürünlerin ge- nel acentelerinin KKTC'de ol- ması şart koşulacak. Olayın başlangıcı İddiaya göre ABD orijinli ço- kuluslu bir şirket olan ve bir süre önce î^anbul'da faaliyet gösteren "Alo Mintax" şirketi- ni satın alan Procter Gamble. Türkiye'de üretilen bu ürünleri- nin KKTC'de pazarlanmasını Rum kesiminde ana bayi olan şirketin onayına bağladı. KKTC'de ürünleri eskiden pa- zarlayan şirket ile yeni bayi ara- sında sürtüşme meydana geldi. Geçen yıl meydana gelen olaylar sırasında. zamanın tica- ret bakanı bu ürünlerin adaya ithalini yasakladı. Yeni bayi ise bakanın karannın iptali için Yüksek İdare Mahkemesi'ne baş\oırdu. Yüksek İdare Mahkemesi'- nin geçen günlerde açıklanan karannda, P&G fırmasının Ce- nevre Müdürü S.K. Ayache'in. firmanın İstanbul sorumlusu R. Bastian'a yazdığı bir yazıda, Stephanides isimü Rum'un, tüm adayı kapsayan dağıtıcı belgesi bulunduğu. mevcut du- rum dolayısıvla. KKTCye da- ğıtım yapamadığı, durum nor- male dönünceye kadar Stepha- nides'in Türk kesiminde iş ilış- kisinde bulunduğu firmanın dağınmına izin verdiği vur- gulandı. Kararda. bakanın bu belgeye göre ithal izni vermemesinin hata olmadığı ve yetkilerini kö- tüye kullanmadığı kaydedildi. Herkes beklemede İthal izni alamayan yeni şir- ketin yaklaşık 1 milyar liralık mahnın gümrükte beklediğini ileri süren ticari çevreler, P&G fırmasının kozmetik ürünlerin- den "Orkid" ve "Ultra Prima"- nın ithalinin sürmesini, politik bazı desteklere bağlıyorlar. Bazı çevreler ise Rum kesi- minden ilaç ve yedek parça baş- ta olmak üzere çeşitli ürünlerin geldiğini iddia ederken "O za- man. ithal edilen tüm ürünler için böyle bir araştırmaya giri- şilmclı. Belki o zaman ithali ya- saklanacak daha başka ürünler çıkabilir" görüşünü ileri sürii- yorlar. Bu arada KKTC Işadamlan Derneği tarafından yayımla- nan bildinde de, P&G firması ürünlennın Türkiye kamuoyiı tarafından boykot edilmesi is- tenildi. Konuk yazar Merkez Bankası hedefleri aştı Doç. Dr. HURŞİT GÜNEŞ Marmara Üniversitesi Öğretim L'yesi MB'nin ilk altı ayda uygu- ladığı para politikası büyük ölçüde maliye politikasından etkilenmiştir. MB'nin kullan- dığı dört hedefte de >ilhk dü- zeyler ilk altı ayda aşılma noktasına gelmiştir. MB'nin bilanço büyüklüğü % 59 bü- yüyerek % 37-47'lik bantın üst sınınna taşınmıştır. Yine, toplam iç yükümlülükler, toplam iç varlıklar ve MB pa- rası da üst sının aşmışlardır. Dolayısıvla MB'nin 1992 yılı para programı daha şimdiden 1991 vıhnın akıbetine uğra- mıştır. Kısacası 1992 yılında iç dengenin sağlanması yönün- de henüz önemli bir yapısal değişimin gerçekleştiği söyle- nemez. Örneğin kamu açıİcla- nnın azaltılması için ya harca- malar kısılmalıdır ya da gelir- ler arttınlmalıdır. Harcama- lar iç borcun bir sonucu olan transferlerin artmasmdan kaynaklandığından ve kısıl- masının olanaksız olduğun- dan, kamu gelirleri dolayısıy- la vergiler arttınlmalıdır. Arz yönüne baktığımızda oldukça olumlu gelişmeler gözlüyoruz. Tanm kesiminin üretim düzeyi hububatta nor- mal, meyve ve sebzede ise olumlu düzeylerdedir. Rekol- telerdeki yeterli artışlann ger- çekleşmeyişi büyük ölçüde yağışlann düzensizliğinden kaynaklanmıştır. Meyve ve sebze üretiminde artışın yanı sıra eskı Yugoslavya'daki ge- lişmeler dolayısıyla Avrupa'- ya ihracatımız büyük ölçüde sekteye uğramış ve iç piyasa- da arz fazlası oluşmuştur. Bu da fıyatlan önemli ölçüde dü- şürmüştür. Sanayi kesiminde ise tüm eleştirilere rağmen gelişmeler yine olumludur. Yılın ilk altı ayında sanayi üretim endeks- leri, gerek bir yıl öncesinin özdeş ayına göre, gerekse geç- miş aya göre sürekli yüksel- miştir. Eleştiriler genellikle 1991 yılında üretim zaten dü- şük olduğundan, bu yılki ge- lişmelerden olumlu bir izle- nim alınmaması yönünde olmuştur. Bu, yanıltıcı bir de- ğerlendirmedir. Çünkü her üretim artışı, nedeni neolursa olsun olumlu karşılanmalıdır. Ocak ve şubat aylarındaki imalat sanayii üretim artışlan büyük ölçüde otomotiv ve be- > az eşya sanayiinden kaynak- lanmıştır. SCKECEK DtİNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ ERGİN YILDIZOĞLU Ekonomik durgunluk sürecek22 eylülde yayımlanan bir IMF tebliğine göre dünya ekonomismde bir toparlan- ma dönemi, bu toparlanma yavaş ve eşit dağılmamış ol- sa bile, başlamak üzere. Ge- çen günlerde yayımlanan aylık ekonomik göstergeler ise IMF'nin bu iyimserliğini güçlendirecek yönde değil- di. Bu göstergelere göre bel- li başlı merkez ekonomileri, ABD, Japonya ve Almanya hâlâ derın bir ekonomik dur- gunluğun pençesinde kıvra- nıyorlar. Üstelik beklentiler, bu durgunluğun 1992 yılının geri kalan aylannda ve 1993ün ilk yarısında da et- kinliğini sürdüreceği doğrul- tusunda. ABD'de ekonomik to- parianma gecikiyor ABD GSMH'sı II. üç aylık dönemde %1.2'ye geriledi. Merryl Linch'den Bruce Ste- inberg'e göre GSMH büyü- me hızı III. üç aylık dönemde daha da düşük olabilir. Şir- kacağı beklentisidoları DM- ye karşı geçici olarak güç- lendirdi. Alman ekonomisi ya- vaşlıyor GSMH büyüme hızı 1. üç aylık dönemde %3.2 iken II. üç aylık dönemde %0.6'ya düştü. II. üç aylık dönemde sermaye yatırımları geçen yılın aynı dönemine göre %4 daha düşük gerçekleşti. Al- man ekonomisinin can da- marı olan ihracat ve sanayi üretimi de yılın ilk altı ayında bir önceki döneme göre sıra- sıyla %7 ve %3 geriledi. Aynı dönemde sanayide sa- tışlar %4 geriledi ve işsizle- rinsayısı %10arttı. Bu arada son üç ayda fiyatlarda da bir artış eğilimi gözleniyor. Yıl- lık enflasyon oranı Bundes- bank hedefi olan %2'yi aştı ve temmuzda %3.3. ağus- tosta %3.5 oldu. Eylülde %3.6 olması bekleniyor. De- utsche Bank araştırma bölü- hızı sıfıra düştü. Sanayi üre- timi büyüme hızı son 11 ay- dır sürekli düşüyor. Düşüş ağustosta geçen yılın aynı ayına göre %7.6'ya ulaştı. Ağustos ayında ihracat kont- ratları da geçen yılın aynı dö- nemine göre %7.8 azaldı. iç piyasada tüketim durgun, şirket yatırımlarında gözle görülür kesintiler var, kârlar genel olarak düşüyor ve bankaların şüpheli alacakla- rı hızla artıyor. Ekonomist Patricia Kuvvayama'ya göre gelecek yılın II. üç aylık dö- neminden önce bir toparlan- ma beklememek gerekiyor. Yenin geçen dönemde, özellıkle ERM krizi sırasında dolara ve DM'ye karşı değer kazanması ise Japon ekono- misini olumsuz etkiliyor. Güçlenen yene bağlı olarak enflasyon düşüyor. Bu ise reel faizleri yükseltiyor ve bankaların şüpheli alacaklar yönetimini zorlaştırıyor. iç ekonominin canlanması için ise bu günkü faiz oranlarının ket kârları da aynı dönemde, 1. üç aylık dönemdeki %10. 8 den %1.5'e düştü. Ağustos ayında dayanıklı tüketim malları siparişleri, kişi gelirleri ve ev satışlan da bir önceki yılın aynı döne- mine göre düştü. Ekonomi- nin drumunu en iyi yansıttığı düşünülen imalat sanayii Satınalma Müdürleri Indeksi (Purchasing Manager's In- dex) eylül ayında 49 oldu ve böylece genişleme ile daral- ma arasında sınır sayılan 50'nin altına düştü. Bu endeks mayıs ayında 56.3, ağustos- ta da 53.7 olmuştu. Orta büyüklükteki işletme- leri kapsayan bir ankete gö- re bu kesimde de yaygın bir krizpsikolojisihâkim. Ankete katılan yöneticilerden %60'ı önümüzdeki dönemde bir iyıleşme beklemiyor. Haftanın ikinci yarısından itibaren. bu durum para pi- yasalarına da yansıdı ve ABD Doları özellikle yene karşı değer kaybetti. Piyasa- lar, Avrupa'da iki haftalık bir sarsıntının ardından durul- maya başladığında dikkatler tekrar ABD'ye döndü ve pi- yasalar gördüklerini beğen- mediler. Harris Trust and Saving Bank Başkan Yar- dımcısı E.l. Johnson'a göre "dolar tekrar ERM krizinden önceki durumuna geri dönü- yor ve faiz oranları makası (Almanya/ABD) hâlâ dolar aleyhine." Daha sonra Bun- desbank cuma toplantısın- dan faiz oranlannda bu ma- kası etkileyecek bir karar çı- münden ekonomist Thors- ten Neufeld'e göre III. üç aylık dönemde Alman eko- nomisinde büyüme, yerini %0.7 gerilemeye bırakacak. ERM krizi Almân ekono- misinde de olumsuz etkiler yarattı. Alman Markı'nın çjüçlenmesi zaten gerile- mekte olan ihracat siparişle- rini iyice azalttı. Bu durum faiz oranının düşmesi için bir baskı oluştururken, iç eko- nomide durgunluğun yayıl- ması da Bundesbank'ı zorlu- yor. Ne var ki enflasyonun artmakta olması, Bundes- bank'ın ERM krizi sırasında- ki döviz operasyonlarının, zaten Doğu Alman ekonomi- sinin desteklenmesinin ihti- yaçlarına paralel olarak yıl- lık %9 gibi bir oranda art- makta olan para stokunu (M3) daha da arttırması, faiz- lerin düşmesi onünde ciddi engeller teşkil ediyor. Cuma günü yapılan Bun- desbank toplantısı tüm bek- lentilerin aksine faizlerde herhangi bir değişiklik getir- medi, ama para piyasaların- daki beklenti hâlâ Bundes- bank'ın faizleri eninde so- nunda düşüreceği yönünde. IMF Polcy Making Intern Commitee Başkanı, ispanya Maliye Bakanı Carlos Soc- hega'ya göre ise dünya eko- nomisinde muhtemel bir ge- nel toparlanma esas olarak Alman faiz oranlarının çok yüksek olmasından dolayı gecikiyor. II.üç aylık rakamlara göre Japon ekonomisi büyüme aşağı çekilmesi gerekiyor. Halbukı hükümetin gecen- lerde uygulamaya koyduğu ekonomik genişleme paketi kamu harcamalarının art- masını öngörüyor. Harca- malardaki bu artışı karşıla- mak için ise kamu borçları- nın daha da artması gereki- yor. Bu ise faizlerin düşmesi ihtimalini azaltıyor. Japon- ya'nın bu durumu, Bundes- bank'ın eninde sonunda fa- izleri indireceği veABDyöne timinin kasım seçimlerinden önce faizleri bi r kez daha dü- şüreceği inancı ile birleşince yeni güçlendiriyor. ERM böl- gesinin dalgalanmasından kaçmak isteyenler yen li- manına sığınıyorlar. Ekonomistler, bu gidişle yenin önümüzdeki alh ay içinde 1$ = 115 yen düzeyine çıkmasını bekliyorlar. Yine de Japon Merkez Bankası '- nın dışanda ihracat gelirleri- ni fena halde düşüren, içeri- de zaten bunalmış olan eko- nomiyi iyice sıkıştıran bu ge- lişmeye çok uzun süre da- yanamayacağını düşünmek çok da yanlış olmaz. Demek ki kısa ve orta va- dede dünya ekonomisinde hüküm sürmekte olan dur- gunluğun etkisi ile üç büyük- lerde faizlerin tedricen düşe- ceğini ve genişlemeci hükü- met politikalarının ağırlık ka- zanacağını ve bunun bir so- nucu olarak da enflasyonist eğilimlerın güçleneceğini düşünmek tedbirli bir yak- laşım olacaktır. İki vttesli Avrupa mümkün mü? 28 eylülde Brüksel'deki AT maliye bakanları toplantısı n- da iki vitesli bir Avrupa'nın doğmakta olduğu iddiası herkes taraftndan şiddetle reddedildi. Ama ne gariptir ki aynı maliye bakanları, kendi ülkelerinin ekonomile- rinin durumunun dar mer- kezli bir Avrupa Birliği'ne katılmaya ne kadar elverişli olduğunu anlata anlata biti- remediler. Resmi ağızların tüm iddia- larının aksine iki vitesli bir Avrupa oluşturmak için Al- man-Fransız ekseninin var gücü ile çalıştığı görülüyor. Bu çabalar da Delors ve Brüksel bürokratları tarafın- dan şiddetle destekleniyor. Bir grup merkez bankasının da bu durumu benimsediği ve politika oluştururken bir- birlerine daha sık danışma- ya başladığı söyleniyor. Bel- çika Merkez Bankası guver- nörü Alfonse Verplaetse'nin "Bir grup çekirdek ülkenin dövizlerini birleştirmek için daha hızlı davranmasını biz destekleriz" demesi de bu iki vitesli Avrupa senaryosu- nu güçlendiriyor. Bu senar- yoya göre Almanya, Fransa ve Benelüx ülkeleri bir para birliğine ulaşmak için gerek- Two-speed li gördükleri adımları diğer- lerini beklemeden atacaklar. italya, ispanya, Portekiz ve kuzey ülkeleri de daha ya- vaş bir şekilde bunları izle- yecek. ingiltere ve Yunanis- tan ise (ikisi de farklı sebep- lerden dolayı da olsa) dışarı- da kalacak. Bu projenin başarısı ise Almanya-Fransa ekseninin paralarını birleştirebilmele- rinin hızına bağlı kalıyor. Bu ise göründüğü kadar pürüz- süz bir süreç değil. Bu birle- şik parayı kimin kontrol ede- ceği sorunu Almanya ve Fransa arasında hâlâ ciddi bir anlaşmazlık konusu. İkincisi, her iki ülkede de bu birliğe ciddi bir muhalefet var. Do- layısıyla iki vitesli bir Avrupa belki birileri tarafından bu günkü krize bir çareymiş gibi gözüküyor, ama gerçek- leşmesi için köprülerin altın- dan bu son iki haftadakinden daha çok su akması lazım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle