Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 EKİM1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Mijas'a
alüminyum
fabrikası
• MUĞLA-Türkiye.
Seydişehir'den sonra ikinci
alüminyum fabrikasına
Muğla'nın Milas ilçesinde
sahipolmaya hazırlanıyor. İki
yıl önce yapımı planlanan
tesisten. o dönemde Sovyetler
Birliği'nin bölgedeki
alüminyum cevheri rezervlerinin
gerçekleştirilecek yaünma
göre düşük bulması sonucu
vazgeçilmişti. Bu kez tesis
ortaklığına Kuveyt
sermayesinin sıcak baküğı
öğrenildi. Krom ve boksit
madenleriyle ünlü Milas'ın
Güllük kasabasında
Etibank'm sürdürdüğü yeni
alüminyum yatağı belirleme
çalışmalannda ilerleme
'kaydedildi. Rusya'nın az
gördüğü 22 milyon tonluk
rezervin yaklaşık yansının
bulunduğu ana damarlar
saptandı.Savranve
Kayıderesi yörelerinde
bulunan ana damarlarda
hemen üretime geçilirken en
büyük rezerve sahip olduğu;
belirtilen Göbekdağı
Iyöresinde de çalışmalara hız
ıverildi.
Murgufdarekor
üretim
JBMURGLL(AA)-
•Artvin'in Murgul ilçesinde
î üretime 2.5 yıl ara verilen
j Bakır İşletmeleri'nde, iki ay
• içinde 1500 ton blister bakır
jüreülerek rekor seviyede bir
üretim gerçekleştirildi. Bakım
ve onanm çalışmalan
nedeniyle2.5yılara:
verildikten sonra yenıden
ı temmuz ayı sonunda üretime
! başlayan tesislerde yoğun bir
Jçalışmayla 2 ay içinde 1500
j ton blister bakır üretildi.
j4şletmenin bu yılki 5 ayhk
[üretimi 3 bin 600 ton olarak
• planlandı.
Tammsal ihracat
kredHeri
JBİZMİR(AA)-
; Pamukbank Genel Müdürü
• Bülent Şenver, Ege Bölgesi'uc
! özgü tanmsal ürünleri, "özel
! ihracat kredileriyle"
I destekleyecekferini açıkladı.
; Şenver, bölgenin geleneksel
• ürünlen olan incır. üzüm,
'< pamuk ve tütüne dış kaynaklı
', kredi sağlayacaklannı
l.söyledi. Şenver, 1992 yılında
I üzüm, incir ve pamuk
; ihracatçılanrun bu
; kapsamdaki krediden 30
'• milyon dolar, tütün
' ihracatçılannın ise 35 milyon
! dolar kredi talep ettiğini
kaydetti. Şenver. talep olması
halinde bu rakamın
arttınlabileceğini ifade ederek
" 1993'te de bu tür ucuz ve
elverişli ihracat kredileri
vermeye devam edeceğiz.
Egeli üretici ve
ihracatçılanmız için
geleneksel ürünlerin ihracına
yönelik elvenşli koşullarda
uzun vadeli dış kaynak
sağladık" diye konuştu.
Bursa'da İS0
9000 Semineri
• BURSA (AA)-Türk
Standartlan Enstitüsü (TSE)
tarafından yann Bursa'da
'1SO 9000 Semineri'
yapılacak. TSE Bursa Bölge
Temsilcıliği'nin organize
ettiği seminerde. ISO 9000
standartlan konusunda
Bursalı sanayicilere bilgi
verilmesi amaçlanıyor. TSE
Bursa Bölge Müdürlüğü
yetkilileri, Almira Otel'de
yapılacak seminere çok
sayıda sanayicinin yanı sıra
TSE Başkanı Yılmaz
Anyörük'ün de katılmasının
beklendiğini söylediler.
Bursa'da Birleşmiş Milletler
Kalkınma Teşkilatı
(UNIDO) ile Sümerbank
Holding AŞ tarafından
düzenlenen "fabrika içi
teksüleğitimi' konulu
uluslararası seminer ise yine
Almira Otelde yapılacak.
Çekirdeksiz kuru
uzüm ihracatı
;«İZMİR(AA)-Ege
İhracatçı Birlikleri kanalıyla,
İzmir'den bir ayda 11 bin 65
ton 53 kilo çekirdeksiz kuru
üzümihracaü
gerçekleştirildiği bildirildi.
Ege Kuru Meyve ve
t
Mamulleri İhracatçılan
• Birliği yetkililerinin verdiği
bilgiyegöre 1992ürünü
jçekirdeksiz kuru üzümün
Jihracatından 12 milyon 798
{bin 937 dolar döviz geliri elde
fedildi. Yetkililer, üzüm
[sevkıyaünın ağırlıkh olarak
r deniz yoluyla yapıldığmı
! belirtûler. Çekirdeksiz kuru
uzüm ihracat sezonunun 1
; eylülde başladığını belirten
j yetkililer, bir aylık dönemde
• gerçekleştirilen ihracaün yüz
• güldürücü olduğunu
! söylediler. İhraç edilen 11
î bin 65 ton üzümün. 9 bin
; tondan fazlasının AT
; ülkelerine gönderildiği, geri
> kalanının ise topluluk
! dışında kalan ülkelcre
;saüldığı kaydedildi.
Yazın güldüren sebze-meyve fıyatlan şimdi vuruyor
Enflasyon doludizginANKARA (Cumfauriyet Bürosu) - Mayıs
ve haziran aylannda yüzde l'in altına dü-
şen enflasyon. sebze-meyve fıyatlannın
normale dönmesi ve peş peşe gelen KİT
zamlannın etkısiyle geçen yıllan aratacak
seviyeye çıktı. Geçen vıl eylül ayında >
r
üzde
6.1 artan tüketici fıyatlan, bu yıl aynı dö-
nemde yüzde 7.4 artü. Toptan eşya fiyat-
lanndaki arüş da 1991 eylülünün 1.9 puan
üzerine çıkarak, yüzde 6.3 olarak gerçek-
leşti. Uzmanlar. yaz aylannda sebze-mey-
ve fiyatlannda görülen "anormal" düşü-
şün tersine döndüğünü belirterek, "Şimdi,
yazın olanlann tersi olacak. Yani tanm
ürünleri fiyatlannda önemli artışlar ola-
cak. Bunlar da genel endeksi yükseltecek"
dediler.
Devlet İstatistik Enstitüsü, eylül ayı enf-
lasyon rakamlannı dün açıkladı. DIE'nin
hesaplamalanna göre, tüketici fıyatlannın
yüzde 7.4 oranında arttığı eylül ayında,
toptan eşya fıyatlanndakı artış da yüzde
6.3 oranında gerçekleşti. Bu yüın ocak aym-
dan bu yana en yüksek fiyat artışlarınm
yaşandığı eylülde, tüketici fıyatlannın en
çok arttığı il. yüzde 9.5 oranıyla Ankara,
en az arttığı il de yüzde 5.9 oranıyla Antal-
ya oldu. Istanbul'da yüzde 7.2. İzmir'de
yüzde 8.3. Adana'da yüzde 7.2 olan tüketi-
ci fıyatlan artış oranı. Diyarbakır'da da
yüzde 7.5 olarak gerçekleşti. Tüketici fî-
yatlannın en çok arttığı İç Anadolu Bölge-
si'ndeki aybk enflasyon yüzde 8.1, en az
arttığı Akdeniz Bölgesi'nde yüzde 6.3 ola-
rak gerçekleşti.
Toptan eşya fiyatlannda geçen yıl yüzde
4.4 olan eylül ayı enflasyonu, bu yıl yüzde
6.3 oldu. Toptan eşya fıyatlannın artışı bü-
yük ölçüde özel sektör zamlanndan kay-
naklandı. Eylül ayında kamu kesimi top-
tan eşya fiyat artışı yüzde 5.2. özel sektör
artışı ise yüzde 6.8 oldu. Eylülde. geçen yıl
yüzde 7.2 artan tanm ürünleri fıyatlan, bu
yıl yüzde 10.1 yükseldi. Sebze-meyvede
1991 eylülünde yüzde 18.4 olan fiyat artış-
larının, bu yıl yüzde 31.3'e yükseldiği gö-
rüldü. İmalat sanayii endeksi rakamlan da
• ENFLASYON
Endeks
DİE Tüketici
DİE Toptan
IT0 Tüketici
IT0 Toptan
İTL ücretjiler
Geçım Endeksi
(1985 bazh)
PANORAMASI (
Yıl
1992
1991
1992
1991
1992
1991
1992
1991
1992
1991
Eylül ayı
7.4
6.1
6.3
4.4
5.5
5.1
3.9
2.7
7.9
6.2
°/o)
9 aylık
43.2
46.2
42.6
41.8
52.4
48.1
51.4
41.9
44.8
44.4
12 aylık
67.7
66.9
60.1
56.3
73.7
1
67.0
69.8
56.1
73.3
67.9
12 ayl*
ortalana
70.5
64.1
60.9
54.1
71.6
67.1
63.7
49.6
73.4
68.9
geçen yılın aynı ayına göre, 1.8 puan daha
yüksek oranda; yüzde 5.6 seviyesinde artü.
Bu yılın ilk 9 ayındaki enflasyon. toptan
eşya fiyatlanyla yüzde 42.6, tüketici eşya
fıyatlanyla yüzde 43.2 olarak gerçekleşti.
1991 yılının ilk 9 ayında ise tüketici fıyat-
lanyla yüzde 46.2 oranında olan enflas-
yon, toptan eşya fıyatlanyla yüzde 41.8
oranındaydı.
Son 12 ayda tüketici eşya fıyatlanndaki
artış yüzde 67.7, toptan eşya fıyatlanndaki
arüş da yüzde 60.1 oldu. 1991 eylülündeki
son 12 aybk enflasyon ise sırasıyla, yüzde
66.9 ve yüzde 56.3 oranlannda gerçekleş-
mişti.
12 ayhk ortalamalara göre geçen yıl ey-
lül ayında yüzde 64.1 olan tüketici fiyat-
lanna göre enflasyon, bu yıl. yüzde 70.5
olarak gerçekleşti. Geçen yıl yüzde 54.1
olan 12 ayhk ortalamalara göre toptan
eşya fıyatlanndaki artış, bu yıl yüzde 60.9
oldu.
Rakamlan yorumlayan uzmanlar, yazın
fiyat artışlannın büyük ölçüde hız kesme-
sinin, sebze-meyve fiyatlanndaki "anor-
mal" düşüşten kaynaklandığına dikkat çe-
kerek, "Ertflasyonda önemli olan. özel ke-
sim imalat sanayii fıyatlandır. Fiyatlarda-
ki mevsimlik dalgalanmalar, gcncllikle bu
kesimi fazla etkilemez. Nitekim mayıs, ha-
aranda enflasyon yüzde l'lerin alünday-
ken, özel kesim imalat sanayii fiyatlannda-
ki artış yüzde 4'lerin alüna düşmemişti"
dediler. Sebze-meyve fiyatlannda yazın
görülen olağandışı düşüşlerin, genel en-
deksteki arüşlann çok düşük olmasına ne-
den olduğunu belirten uzmanlar, "Bundan
sonra durum tersine cevriliyor. Yazın
olanlann tersi olacak. Yani, tanm ürünleri
fiyatlanndaki arüşlar, mevsimin gerektir-
diği, normal artışlann çok üzerinde çıka-
cak. Bu da genel endekste ciddi yükselme-
lere neden olacak",diye konuştular.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) İstanbul'-
da tüketici fiyatlannın 1985 bazh endekse
göre yüzde 7.9, 1963 bazh endekse göre de
yüzde 5.5 arttığını açıkladı. İstanbul'da
toptan fiyatlar yüzde 3.9 artü.
Asgari ücretin vergi dışı bırakılması uygulamasına Güneydoğu'dan başlanıyor
Çiller'den dar gelirliye müjde
JOĞAN AKIN
ANKARA - Devlet Bakanı
Tansu Çiller, bütün ücretlerin,
sadece asgari ücret kadar olan
bölümünün vergi dışı bırakıl-
ması uygulanmasına, Güneydo-
ğu'da sorunlann odaklaştığı il-
lerden başlanacağını açıkladı.
Çiller, Güneydoğu'daki bazı il-
lerde "pilot" olarak başlatıla-
cak uygulamanın devlete mali-
yetinin 200 milyon dolar oldu-
ğunu söyledi. Çiller, dar gelirli-
leri korumak. üst gelir grup-
lannı daha çok vergilendirmek
için gelir vergisi oranlannda
yapılacak değişme konusunda.
"Çok senaryolar var. Aşağı yu-
kan 11-12 tane senaryo var"
dedı.
Asgari ücretin vergi dışı bı-
rakılması konusunda hükü-
mete olanak sağlayan yasanm
çıkanlmasının üzerinden yak-
laşık üç ay geçmesine karşın. bu
konudahâlâbirdüzenlemeyegi-
dilmedi. Devlet Bakanı Tansu
Çiller. asgari ücretin vergi dışı
bırakılması uygulamasının. sa-
dece asgan ücret düzeyinde ge-
hr sağlayanlan mı, yoksa bütün
Devlet Bakanı Tansu Çiller
• Asgari ücret: Devlet
Bakanı Tansu Çiller, bü-
tün ücretlerin asgari üc-
rete tekabül eden bölü-
münün vergi dışı bırakı-
lacağını söyledi.
• Gelir Vergisi oranları:
Çiller, dar gelirlileri koru-
mak, üst gelir gruplannı
daha çok vergilendirmek
için gelir vergisi oranlann-
da yapılacak değişme ko-
nusunda, birçok senaryo
olduğunu söyledi.
ücretlerin asgari ücret kadar
olan bölümünü mü kapsaya-
cağj konusuna açıkhk getirdı.
Çiller. Cumhuriyet'in soru-
lannı yanıtlarken, "Bütün üc-
retlerin. sadece asgari ücret ka-
dar olan bölümü vergi dışı kala-
cak. Uygulama. Güneydogu'-
da sorunlann yoğunlaşüğı iller-
den başlayacak" dedi. Uygula-
manın. "imkânlar nispetinde"
aşamalı olarak yaygınlaştınla-
cağını bildiren Çiller. "Ama bir
zaman içinde olacak bu. Yani.
Türkiye'nin bütünü. gelecek yıl
uygulama içine alınacak gibi
bir şey söz konusu değil. Ne ka-
dar zaman alacağı. bütçenin
dummuna bağlı. Belirli pilot
bölgelerden başlayıp. yavaş ya-
vaş yavgınlaştıracağız'" diye ko-
nuştu. Çiller. Güneydoğu'daki
hangi illere öncelik verilece-
ğinın henüz kararlaşünlma-
dığını, ancak bölgede, özellikle
sorunlann odaklaştığı illerde
uygulamanın başlatılacağını
bildirdi.
Çiller, asgari ücretin vergi
dışı bırakılmasının, devlet gelir-
lerinde ne kadar bir azalmaya
yol açacağı sorusunu yanıtlar-
ken, "Güneydoğu'nun maliye-
ti, bizim için aşağı-yukan 200
milyon dolar (yaklaşık 1,5 tril-
yon lira) civannda çıkıyor.
Ama ufak bir bölgede, pilot
bölgede uygulanmak şartıyla"
dedi.
Çiller. dar gelirlileri koru-
mak, üst gelir gruplannı da
daha çok vergilendirmek
amacıyla "artan oranh" olarak
uygulanan gelir vergisinde
yapılacak değişiklikler konu-
sunda. "Çok senaryo var.
Aşağı-yukan 11-12 tane senar-
yo var. Henüz kesinleşmiş de-
ğil" diye konuştu. Çiller. belge
düzeni dışında kaldıklan için
vergi kaçakçılığına olanak sağ-
layan "götürü usulde vergilen-
dirme"nin aşamalı olarak
kaldınlacağı haberleriyle ilgili
olarak da, "Daha karar veril-
miş değil. Vergi paketi üzerinde
çahşıyoruz, perşembe günü
yapılacak Bakanlar Kurulu"na
yetişlireceğiz" görüşünü bildir-
di.
KKTC'de Alo ve Ariel'e ithal yasağı
Kuzey KK. O Türk Cumhuriyeti Yüksek İdare
Mahkemesi Türk ürünü Procter and Gamble
deterjanlannın KKTC'deki bayisinin, Rum bayi
tarafından saptandığı gerekçesiyle, konulan ithal
yasağını onayladı.
ANKARA (AA) - Kuzey
Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde
(KKTC) Yüksek İdare Mahke-
mesi, çokuluslu Procter Gamb-
le şırketi tarafından Türkiye'de
üretilen "Alo" ve "Ariel" deter-
jan ve şampuanlanna, "KKTC'-
deki bayiliğini Rum kesiminde-
ki ana bayi durumundaki bir
şirketin behrlediği" gerekçesiy-
İe Ticaret Bakanhğı tarafından
getirilen ithal yasağını onayladı.
Konu. KKTCde geniş bo-
yutlu tartışmalara yol açtı.
Mahkemenin durumu,
"KKTC ekonomisinin ipotek
altına alınması" olarak karara
bağlaması, diğer ürünlerde de
Rum tarafindaki ana bayilerin
KKTC ekonomisi üzerinde et-
kili olup olmadığı tartışmasını
başlattı.
Bu arada hükümet, KKTC
pazanna girecek tüm firma-
îann genel acentelerinin KKTC
firmalanna verilmesini öngö-
ren "Acentelik Yasasfnın
hazırlığına başladı. Edinilen
bilgjye göre yasa ile KKTC'ye
ithal edilecek tüm ürünlerin ge-
nel acentelerinin KKTC'de ol-
ması şart koşulacak.
Olayın başlangıcı
İddiaya göre ABD orijinli ço-
kuluslu bir şirket olan ve bir
süre önce î^anbul'da faaliyet
gösteren "Alo Mintax" şirketi-
ni satın alan Procter Gamble.
Türkiye'de üretilen bu ürünleri-
nin KKTC'de pazarlanmasını
Rum kesiminde ana bayi olan
şirketin onayına bağladı.
KKTC'de ürünleri eskiden pa-
zarlayan şirket ile yeni bayi ara-
sında sürtüşme meydana geldi.
Geçen yıl meydana gelen
olaylar sırasında. zamanın tica-
ret bakanı bu ürünlerin adaya
ithalini yasakladı. Yeni bayi ise
bakanın karannın iptali için
Yüksek İdare Mahkemesi'ne
baş\oırdu.
Yüksek İdare Mahkemesi'-
nin geçen günlerde açıklanan
karannda, P&G fırmasının Ce-
nevre Müdürü S.K. Ayache'in.
firmanın İstanbul sorumlusu
R. Bastian'a yazdığı bir yazıda,
Stephanides isimü Rum'un,
tüm adayı kapsayan dağıtıcı
belgesi bulunduğu. mevcut du-
rum dolayısıvla. KKTCye da-
ğıtım yapamadığı, durum nor-
male dönünceye kadar Stepha-
nides'in Türk kesiminde iş ilış-
kisinde bulunduğu firmanın
dağınmına izin verdiği vur-
gulandı.
Kararda. bakanın bu belgeye
göre ithal izni vermemesinin
hata olmadığı ve yetkilerini kö-
tüye kullanmadığı kaydedildi.
Herkes beklemede
İthal izni alamayan yeni şir-
ketin yaklaşık 1 milyar liralık
mahnın gümrükte beklediğini
ileri süren ticari çevreler, P&G
fırmasının kozmetik ürünlerin-
den "Orkid" ve "Ultra Prima"-
nın ithalinin sürmesini, politik
bazı desteklere bağlıyorlar.
Bazı çevreler ise Rum kesi-
minden ilaç ve yedek parça baş-
ta olmak üzere çeşitli ürünlerin
geldiğini iddia ederken "O za-
man. ithal edilen tüm ürünler
için böyle bir araştırmaya giri-
şilmclı. Belki o zaman ithali ya-
saklanacak daha başka ürünler
çıkabilir" görüşünü ileri sürii-
yorlar.
Bu arada KKTC Işadamlan
Derneği tarafından yayımla-
nan bildinde de, P&G firması
ürünlennın Türkiye kamuoyiı
tarafından boykot edilmesi is-
tenildi.
Konuk
yazar Merkez Bankası hedefleri aştı
Doç. Dr. HURŞİT GÜNEŞ
Marmara Üniversitesi
Öğretim L'yesi
MB'nin ilk altı ayda uygu-
ladığı para politikası büyük
ölçüde maliye politikasından
etkilenmiştir. MB'nin kullan-
dığı dört hedefte de >ilhk dü-
zeyler ilk altı ayda aşılma
noktasına gelmiştir. MB'nin
bilanço büyüklüğü % 59 bü-
yüyerek % 37-47'lik bantın
üst sınınna taşınmıştır. Yine,
toplam iç yükümlülükler,
toplam iç varlıklar ve MB pa-
rası da üst sının aşmışlardır.
Dolayısıvla MB'nin 1992 yılı
para programı daha şimdiden
1991 vıhnın akıbetine uğra-
mıştır.
Kısacası 1992 yılında iç
dengenin sağlanması yönün-
de henüz önemli bir yapısal
değişimin gerçekleştiği söyle-
nemez. Örneğin kamu açıİcla-
nnın azaltılması için ya harca-
malar kısılmalıdır ya da gelir-
ler arttınlmalıdır. Harcama-
lar iç borcun bir sonucu olan
transferlerin artmasmdan
kaynaklandığından ve kısıl-
masının olanaksız olduğun-
dan, kamu gelirleri dolayısıy-
la vergiler arttınlmalıdır.
Arz yönüne baktığımızda
oldukça olumlu gelişmeler
gözlüyoruz. Tanm kesiminin
üretim düzeyi hububatta nor-
mal, meyve ve sebzede ise
olumlu düzeylerdedir. Rekol-
telerdeki yeterli artışlann ger-
çekleşmeyişi büyük ölçüde
yağışlann düzensizliğinden
kaynaklanmıştır. Meyve ve
sebze üretiminde artışın yanı
sıra eskı Yugoslavya'daki ge-
lişmeler dolayısıyla Avrupa'-
ya ihracatımız büyük ölçüde
sekteye uğramış ve iç piyasa-
da arz fazlası oluşmuştur. Bu
da fıyatlan önemli ölçüde dü-
şürmüştür.
Sanayi kesiminde ise tüm
eleştirilere rağmen gelişmeler
yine olumludur. Yılın ilk altı
ayında sanayi üretim endeks-
leri, gerek bir yıl öncesinin
özdeş ayına göre, gerekse geç-
miş aya göre sürekli yüksel-
miştir.
Eleştiriler genellikle
1991 yılında üretim zaten dü-
şük olduğundan, bu yılki ge-
lişmelerden olumlu bir izle-
nim alınmaması yönünde
olmuştur. Bu, yanıltıcı bir de-
ğerlendirmedir. Çünkü her
üretim artışı, nedeni neolursa
olsun olumlu karşılanmalıdır.
Ocak ve şubat aylarındaki
imalat sanayii üretim artışlan
büyük ölçüde otomotiv ve be-
> az eşya sanayiinden kaynak-
lanmıştır.
SCKECEK
DtİNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ
ERGİN YILDIZOĞLU
Ekonomik durgunluk sürecek22 eylülde yayımlanan bir
IMF tebliğine göre dünya
ekonomismde bir toparlan-
ma dönemi, bu toparlanma
yavaş ve eşit dağılmamış ol-
sa bile, başlamak üzere. Ge-
çen günlerde yayımlanan
aylık ekonomik göstergeler
ise IMF'nin bu iyimserliğini
güçlendirecek yönde değil-
di. Bu göstergelere göre bel-
li başlı merkez ekonomileri,
ABD, Japonya ve Almanya
hâlâ derın bir ekonomik dur-
gunluğun pençesinde kıvra-
nıyorlar. Üstelik beklentiler,
bu durgunluğun 1992 yılının
geri kalan aylannda ve
1993ün ilk yarısında da et-
kinliğini sürdüreceği doğrul-
tusunda.
ABD'de ekonomik to-
parianma gecikiyor
ABD GSMH'sı II. üç aylık
dönemde %1.2'ye geriledi.
Merryl Linch'den Bruce Ste-
inberg'e göre GSMH büyü-
me hızı III. üç aylık dönemde
daha da düşük olabilir. Şir-
kacağı beklentisidoları DM-
ye karşı geçici olarak güç-
lendirdi.
Alman ekonomisi ya-
vaşlıyor
GSMH büyüme hızı 1. üç
aylık dönemde %3.2 iken II.
üç aylık dönemde %0.6'ya
düştü. II. üç aylık dönemde
sermaye yatırımları geçen
yılın aynı dönemine göre %4
daha düşük gerçekleşti. Al-
man ekonomisinin can da-
marı olan ihracat ve sanayi
üretimi de yılın ilk altı ayında
bir önceki döneme göre sıra-
sıyla %7 ve %3 geriledi.
Aynı dönemde sanayide sa-
tışlar %4 geriledi ve işsizle-
rinsayısı %10arttı. Bu arada
son üç ayda fiyatlarda da bir
artış eğilimi gözleniyor. Yıl-
lık enflasyon oranı Bundes-
bank hedefi olan %2'yi aştı
ve temmuzda %3.3. ağus-
tosta %3.5 oldu. Eylülde
%3.6 olması bekleniyor. De-
utsche Bank araştırma bölü-
hızı sıfıra düştü. Sanayi üre-
timi büyüme hızı son 11 ay-
dır sürekli düşüyor. Düşüş
ağustosta geçen yılın aynı
ayına göre %7.6'ya ulaştı.
Ağustos ayında ihracat kont-
ratları da geçen yılın aynı dö-
nemine göre %7.8 azaldı. iç
piyasada tüketim durgun,
şirket yatırımlarında gözle
görülür kesintiler var, kârlar
genel olarak düşüyor ve
bankaların şüpheli alacakla-
rı hızla artıyor. Ekonomist
Patricia Kuvvayama'ya göre
gelecek yılın II. üç aylık dö-
neminden önce bir toparlan-
ma beklememek gerekiyor.
Yenin geçen dönemde,
özellıkle ERM krizi sırasında
dolara ve DM'ye karşı değer
kazanması ise Japon ekono-
misini olumsuz etkiliyor.
Güçlenen yene bağlı olarak
enflasyon düşüyor. Bu ise
reel faizleri yükseltiyor ve
bankaların şüpheli alacaklar
yönetimini zorlaştırıyor. iç
ekonominin canlanması için
ise bu günkü faiz oranlarının
ket kârları da aynı dönemde,
1. üç aylık dönemdeki %10.
8 den %1.5'e düştü.
Ağustos ayında dayanıklı
tüketim malları siparişleri,
kişi gelirleri ve ev satışlan
da bir önceki yılın aynı döne-
mine göre düştü. Ekonomi-
nin drumunu en iyi yansıttığı
düşünülen imalat sanayii
Satınalma Müdürleri Indeksi
(Purchasing Manager's In-
dex) eylül ayında 49 oldu ve
böylece genişleme ile daral-
ma arasında sınır sayılan
50'nin altına düştü. Bu endeks
mayıs ayında 56.3, ağustos-
ta da 53.7 olmuştu.
Orta büyüklükteki işletme-
leri kapsayan bir ankete gö-
re bu kesimde de yaygın bir
krizpsikolojisihâkim. Ankete
katılan yöneticilerden %60'ı
önümüzdeki dönemde bir
iyıleşme beklemiyor.
Haftanın ikinci yarısından
itibaren. bu durum para pi-
yasalarına da yansıdı ve
ABD Doları özellikle yene
karşı değer kaybetti. Piyasa-
lar, Avrupa'da iki haftalık bir
sarsıntının ardından durul-
maya başladığında dikkatler
tekrar ABD'ye döndü ve pi-
yasalar gördüklerini beğen-
mediler. Harris Trust and
Saving Bank Başkan Yar-
dımcısı E.l. Johnson'a göre
"dolar tekrar ERM krizinden
önceki durumuna geri dönü-
yor ve faiz oranları makası
(Almanya/ABD) hâlâ dolar
aleyhine." Daha sonra Bun-
desbank cuma toplantısın-
dan faiz oranlannda bu ma-
kası etkileyecek bir karar çı-
münden ekonomist Thors-
ten Neufeld'e göre III. üç
aylık dönemde Alman eko-
nomisinde büyüme, yerini
%0.7 gerilemeye bırakacak.
ERM krizi Almân ekono-
misinde de olumsuz etkiler
yarattı. Alman Markı'nın
çjüçlenmesi zaten gerile-
mekte olan ihracat siparişle-
rini iyice azalttı. Bu durum
faiz oranının düşmesi için bir
baskı oluştururken, iç eko-
nomide durgunluğun yayıl-
ması da Bundesbank'ı zorlu-
yor. Ne var ki enflasyonun
artmakta olması, Bundes-
bank'ın ERM krizi sırasında-
ki döviz operasyonlarının,
zaten Doğu Alman ekonomi-
sinin desteklenmesinin ihti-
yaçlarına paralel olarak yıl-
lık %9 gibi bir oranda art-
makta olan para stokunu
(M3) daha da arttırması, faiz-
lerin düşmesi onünde ciddi
engeller teşkil ediyor.
Cuma günü yapılan Bun-
desbank toplantısı tüm bek-
lentilerin aksine faizlerde
herhangi bir değişiklik getir-
medi, ama para piyasaların-
daki beklenti hâlâ Bundes-
bank'ın faizleri eninde so-
nunda düşüreceği yönünde.
IMF Polcy Making Intern
Commitee Başkanı, ispanya
Maliye Bakanı Carlos Soc-
hega'ya göre ise dünya eko-
nomisinde muhtemel bir ge-
nel toparlanma esas olarak
Alman faiz oranlarının çok
yüksek olmasından dolayı
gecikiyor.
II.üç aylık rakamlara göre
Japon ekonomisi büyüme
aşağı çekilmesi gerekiyor.
Halbukı hükümetin gecen-
lerde uygulamaya koyduğu
ekonomik genişleme paketi
kamu harcamalarının art-
masını öngörüyor. Harca-
malardaki bu artışı karşıla-
mak için ise kamu borçları-
nın daha da artması gereki-
yor.
Bu ise faizlerin düşmesi
ihtimalini azaltıyor. Japon-
ya'nın bu durumu, Bundes-
bank'ın eninde sonunda fa-
izleri indireceği veABDyöne
timinin kasım seçimlerinden
önce faizleri bi r kez daha dü-
şüreceği inancı ile birleşince
yeni güçlendiriyor. ERM böl-
gesinin dalgalanmasından
kaçmak isteyenler yen li-
manına sığınıyorlar.
Ekonomistler, bu gidişle
yenin önümüzdeki alh ay
içinde 1$ = 115 yen düzeyine
çıkmasını bekliyorlar. Yine
de Japon Merkez Bankası '-
nın dışanda ihracat gelirleri-
ni fena halde düşüren, içeri-
de zaten bunalmış olan eko-
nomiyi iyice sıkıştıran bu ge-
lişmeye çok uzun süre da-
yanamayacağını düşünmek
çok da yanlış olmaz.
Demek ki kısa ve orta va-
dede dünya ekonomisinde
hüküm sürmekte olan dur-
gunluğun etkisi ile üç büyük-
lerde faizlerin tedricen düşe-
ceğini ve genişlemeci hükü-
met politikalarının ağırlık ka-
zanacağını ve bunun bir so-
nucu olarak da enflasyonist
eğilimlerın güçleneceğini
düşünmek tedbirli bir yak-
laşım olacaktır.
İki vttesli Avrupa mümkün mü?
28 eylülde Brüksel'deki AT
maliye bakanları toplantısı n-
da iki vitesli bir Avrupa'nın
doğmakta olduğu iddiası
herkes taraftndan şiddetle
reddedildi. Ama ne gariptir
ki aynı maliye bakanları,
kendi ülkelerinin ekonomile-
rinin durumunun dar mer-
kezli bir Avrupa Birliği'ne
katılmaya ne kadar elverişli
olduğunu anlata anlata biti-
remediler.
Resmi ağızların tüm iddia-
larının aksine iki vitesli bir
Avrupa oluşturmak için Al-
man-Fransız ekseninin var
gücü ile çalıştığı görülüyor.
Bu çabalar da Delors ve
Brüksel bürokratları tarafın-
dan şiddetle destekleniyor.
Bir grup merkez bankasının
da bu durumu benimsediği
ve politika oluştururken bir-
birlerine daha sık danışma-
ya başladığı söyleniyor. Bel-
çika Merkez Bankası guver-
nörü Alfonse Verplaetse'nin
"Bir grup çekirdek ülkenin
dövizlerini birleştirmek için
daha hızlı davranmasını biz
destekleriz" demesi de bu
iki vitesli Avrupa senaryosu-
nu güçlendiriyor. Bu senar-
yoya göre Almanya, Fransa
ve Benelüx ülkeleri bir para
birliğine ulaşmak için gerek-
Two-speed
li gördükleri adımları diğer-
lerini beklemeden atacaklar.
italya, ispanya, Portekiz ve
kuzey ülkeleri de daha ya-
vaş bir şekilde bunları izle-
yecek. ingiltere ve Yunanis-
tan ise (ikisi de farklı sebep-
lerden dolayı da olsa) dışarı-
da kalacak.
Bu projenin başarısı ise
Almanya-Fransa ekseninin
paralarını birleştirebilmele-
rinin hızına bağlı kalıyor. Bu
ise göründüğü kadar pürüz-
süz bir süreç değil. Bu birle-
şik parayı kimin kontrol ede-
ceği sorunu Almanya ve
Fransa arasında hâlâ ciddi bir
anlaşmazlık konusu. İkincisi,
her iki ülkede de bu birliğe
ciddi bir muhalefet var. Do-
layısıyla iki vitesli bir Avrupa
belki birileri tarafından bu
günkü krize bir çareymiş
gibi gözüküyor, ama gerçek-
leşmesi için köprülerin altın-
dan bu son iki haftadakinden
daha çok su akması lazım.