15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30EKİM1992CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER GüneyLûbnan'ıla •IKUDÜS (AA) - Güney Lübnan'da Hizbullah örgütünün beş İsrail askerini öldürmesinın ardından İsrail ordusunun bu örgût mevzilenne düzenlediği saldınlar ve takviye güç göadermesi dolayısıyla durum gerginliğini koruyor.tsrail radyosu, askeri kaynaklara dayanarak genel kurmay başkanlığının son günlerde "Güvenlik Bölgesi"ne gönderilen takviye birüklerini hafta sonundan ilibaren geri çekmeyi plarüadığmı bildirdi. Askeri kaynaklar. İsrail'in kuzey. sınınnda ve bu ûlkenin Lübnan'ın güneyinde tek yanlı olarak ilan ettığı "Güvenlik Bölgesi"nde alarm durumunun devam ettiğıni belırttiler. /Umanya:lrkçjhk karşıtı yûpöyûş •BERLİN(AA)- Almanya'da ırkçılann saldınlannı ve yabancı düşmanlığını protesto amacıyla 8 kasımda Berlin'de büyük bır yürüyüş düzenlenecek. Cumhurbaşkanı Rkhard von NVeizsaecker'ın himayesinde düzenlenecek olan yürüyüş için tüm hazırlıklar tamamlanırken Bavyera Eyaleti Başbakanı Max Streibl, yürüyüşe katılmayacagjru açıkladı.Yürüyüşte Cumhurbaşkanı ile birlikte Başbakan Helmut Kohl, Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Björn Engholm'un da hazır bulunacaklan bıldinldi. NATOyardımında • BONN (AA) - Türkiye ile askeri üişkılere son verilmesini her fırsatta gündeme geliren Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD).Türkiye'yeNATO çerçevesinde yapılmakta olan askeri yardımın durdurulması yolundaki talebini yineledı. SPD FederalMeclis Grup Başkanı Hans-Ulrich Klose, Bonn'da yaptığı açıklamada Türkiye, Yunanistan ve Porteİciz'e yapılan askeri yardımlann durdurulmasını istedi. Detors'aterörist Biuamelesi BRÜKSEL - Strasbourg'dan Brüksere dönerken Brüksel havaalanındaki grev eylemleri nedeniyle uçağı Charlergi kentine inen AT Komisyonu Başkanı Jacques Delors, hav aalanında 45 dakikabekletildi. Havaalanında görevli jandarma binmlerinin, geçen sah gecesi beklenmedik bir şekilde iniş yapan "şüpheli" uçaktan çıkan Delors ve beraberindeki parlamenterler heyetine "kaçak işçi veya terörist" muamelesi yaptığı bildirildi. Vîetnam'da tayfun:43ölö •HANOI(AA)- Vietnam'ın orta kesimlerindeki 6 eyaleti geçen hafta etkisi altına alan Angela tayfununda 43 kişinin öldüğü, 7 kışınin de kaybolduğu bildirildi. Nhan Dan gazetesinin resmi kaynaklara dayanarak verdiği habere göre, büyük su baskınlanna da yol açan tayfun, on bin hektar dolavında pirinç alanını tahrip etti. Bek?ika'(laordu rahatsa • BRÜKSEL (AA)- Belçika hükümetinin "Silahlı kuvvetlere yeni bir kimlik kazandırmak amacıyla mecburi askerlik hizmetine son verme veçeşitli reformlar yapma" kararlanna ilişkin ordu birimlerindeki huzursuzluksürüyor. Meclis ve senato üyelerinden oluşturulan Savunma Komisyonu önüneçıkan kara. hava ve deniz kuvvetleri komutanlan, hükümete ve reform planlanna yönelik eleştirilerini önceki gün parlamenterlereilettiler. ABftMB donaıunu satıyor • VVASHINGTON (AA) - Amerikan yönetiminîn, 4 NATO ülkesi, Hollanda, Belçika, Danimarka ve Norveç'eellerindeki F-16 uçaklannı modernleştirecek donanım satmaya hazırlandığı bildirildi. Açıklamayagöre bu satış işlemi. özellikle elektronik teçhizaü, pilot kabininde değişikliği ve radar sisteminin daha iyi hale getırümesini kapsıyor. Ankara'da bugün başlayacak zirve sonunda "Ankara Bildirisi" yayımlanacak 'Ortakirade' zirvesibaşlıyor• Dışişleri kaynaklan, ikili belgelerle ele alınan işbirliği konu- lannın ilk kez tüm cumhuriyetlerin katılımıyla ortak irade şeklinde ortaya konacağını, Ankara Bildirisi'nin ortak iradenin belirlenme- si açısından, bir anlamda "kurucu belge" olduğunu belirtiyorlar. HALUKGERAY ANKARA - Türki cumhuri- yetler ile Türkiye'nin kaülacağı "Ankara Zirvesi" bugün başh- yor. Türkiye, ilk kez bir araya gelecek olan Türk kökenü cum- huriyetlerin yayımlayacağı An- kara Bildirisi'nin ve imzala- nacak olan ekonomik belgenin, bugüne kadar ikili ilişkiler dü- zeyinde yürütülmüş çeşitli işbir- liği alanlannda "ortak iradenin kurulması" olarak değerlendi- nyor. İki gün sürecek olan zir- veye katılacak olan cumhur- başkanlan Kazakistan'dan Nursultan Nazarbayev, Azer- baycan'dan Ebulfez Elçibey, Kırgızistan'dan Askar Akayev, Özbekistan'dan İslam Keri- mov ve Türkmenistan'dan Se- fermurad Niyazov dün Anka- ra'ya geldiler. Açılışını Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yapacağı zirve toplanülanna Başbakan Süley- man Demirel de katılacak. Dışişleri Bakanhğı kaynakla- n, zirve sonunda Ankara Bildi- risi yanında bir de ekonomik belgenin yayımlanmasının bek- lendiğine dikkat çekerek bugü- ne kadar ikili belgelerle ele alı- nan işbirliği konulannın ilk kez tüm cumhuriyetlerin katılımıy- la ortak irade şeklinde ortaya konacağını belirtiyorlar. Katı- lan cumhuriyetlerin ortak ira- delerini belirlemeleri açısından, Ankara Bildirisi'in bir anlamda kurucu belge olduğuna dikkat çekiliyor. Yapılan çalışmalar sonunda, yayımlanacak olan ekonomik belgenin içinde haberîeşme, ulaştırma altyapısırun geliştiril- mesinin çok önemli olduğu vur- gulanacak. Aynca katılan cum- huriyetlerin parasal sorun- lannın çözümü için bir banka- nın kurulması gereküği ifadesi- nin de metinde yer alması bek- leniyor. ESTONYA LETONYA Elçibey TUKKIMEMtSTMt •Askabat Ekonomik belgede, bu cum- huriyetlerde burunan doğal gaz ve ham petrolün Türkiye üze- rinden gecerek Avrupa piyasa- lanna sürülmesi ve cumhuriyet- lerin gümrük mevzuaünm bir- birine uyumlu hale getirumesi- nin kabul edildiğinin de yer al- ması bekleniyor. Kaynaklar, petrol ve doğal gaz boru hatlannın Türkiye'ye hangi yoldan ulaşacağı konu- sunda, bir çahşmanın bu tür bir toplantıda yapılamayacağını belirterek gerekîi fızibilite çalı- şmalannın yapılmasından son- ra güzergahın belirlenebıleceği- ni bildinyorlar. Yetkililer, yayımlanacak An- kara Bildirisi'nde bu cumhuri- yetlerin ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda işbirlığjni ge- liştirme iradelerinin ortaya ko- nacağı belirtiyorlar. Bıldiride, zirvenin devamlıhk kazanması için devlet başkan- lannın yılda en az bir kez bir araya gelmelerinin belirtilmesi- nin de yer alması bekleniyor. KKTC neden katılmadı? Dışişleri Bakanhğı, Ankara zirvesine yalnızca Orta Asya cumhunyetlerinin kaüldığını belirterek. KKTC'nin bu ne- denle çağnlmadığını bildirdi. Bakanlığın, KKTC'nin zirveye çağnlmaması ile ilgili bir soru üzerine yaptığı yazıh açıklama- da. Başbakan Süleyman Demi- rel'in, 27 nisan - 4 mayıs 1992 tarihleri arasında Orta Asya'ya yapüğı ziyaret sırasında, bu cumhuriyetlerle devlet başkan- lan düzeyinde bir toplantırun sonbaharda Türkiye'de yapıl- rnası karan alındığı bildirilerek, zirveye sadece Orta Asya cum- hunyetlerinin çağnldığı vurgu- landı. Açıklamada, Tacikis- tan'ın da bir Orta Asya ülkesi olarak çağnldığı, ancak bu ül- kedeki kanşıklıklar nedeniyle Tacikistan'ın katılımının müm- kün olmadığı belirtıldi. AZERBAYCAN TÜRKMENİSTAN ÖZBEKİSTAN KAZAKİSTAN Devlet Başkanı: Ebulfez Elçibey BaşkenbBakü Yüzölcüınü:86bin600 kilometre kare NöAıs: 7 mılyon Nûtus yapsc yüzde 78 Azeri, >üzde 8 Rus Endûstri: Petrol, çelik Tarnı: Tütün. pamuk, üzüm Devlet Başkanı: Sefermurad Niyazov Başkent: Aşkabat Yüzölçümü:488bınl00 kilometre kare Nüfus: 3 milyon 622 bin Niiftıs yapısı: yüzde 70 Turkmen, yüzde 12 Rus. Endûstri: Doğalgaz, dokuma, ipek, tuz Tanra: Pamuk Devlet Başkanı: İslam Kerimov Başkent: Taşkent Yuzölçümü: 447 bin 400 kilometre kare Nüfus: 20 milyon Nüfus yapısı: yüzde 70 özbek, yüzde 11 Rus Doğal kaynaklan Altın, doğalgaz Tanm: Pamuk Devlet Başkanı: Nursultan Nazarbayev Başkent: Alma Ata Yüzölcümü: 2 milyon 717 bin 300 kilometre kare Nürus: 16 milyon 800 bin Nüfus yapec Yüzde 41 Kazak, yüzde 37 Rus. yüzde 6 Alman. Doğal kaynaklar: Doğalgaz, altın, kc lür Tarım: Pirinç KIRGIZİSTAN Devlet Başkanı: Askar Akayev Başkent: Bışkek YÜ2ölçûmü:198bin500 kilometre kare Nüfus: 4 milyon 372 bin Nüfus yapBn Yüzde 52 Kırgız, yüzde 21 Rus, yüzde 12 özbek, yüzde 1 Tatar. Doğal kaynaklan Kömür Tanm: Pamuk BOSNA-HERSEK Sırplarbarış planınıreddetti • Bosnalı Sırp temsilci Koljeviç, Yugoslavya Ba- nş Konferansı'nın başkanlanndan Lord Owen ve Cyrus Vance'in hazırladığı banş planını "kabul edikmez" olarak değerlendirdi. Drş Haberler Senisi - Eski Yugoslavya'da banşın yeniden sağlanması için Cenevre'de yü- rütülen konferans çerçevesinde hazırlanan banş anlaşması Bosnah Sırplar tarafınca redde- dıldi. Bosna'da taraflar arasında arabuluculuk görevı yürüten AT temsilcisi Lord Owen ve BM büyükelçisi Cyrus Vance'- in hazırladığı banş plaruna Bos- nab Sup temsilci Nikola Kolje- viç'in, Bosna'nm üç ayn etnik bölgeye aynlmasmdaki ısrannı sürdürdüğü ve hazırlanan planı şiddetle reddederek "çok kötü" olarak değerlendirdiği bildiril- di. Koljevıç'in aynca banş pla- nına ilişkin son karann Bosna'- dakı Sırp yönetimi parlamento- sunda alınacağını, ancak parla- mentonunun karan büyük bir olasılıkla "kabul edilemez" ola- rak değerlendireceğini söylediği bildirildi. AFP'ye göre Bosnah Sırpla- nn lideri Radovan Karadziç ise Vance-Owen planının Bosna Devlet Başkanı Alia İzzetbego- viç'in önerileri doğrultusunda hazuiandığını söyleyerek, bu- nun baskıyla kabul ettirilmeye çalışılması halinde bölgedeki durumun daha da kötüleşmesi- ne yol açacağını behrtti. Lord Owen ve Cyrus Vance'- in hazırladığı banş planı; Bosna-Hersek'in merkezi yöne- time bağlı, yedi veya sekiz ba- ğımsız bölgeye aynlmasını öngörüyor. Ote yandan Cyrus Vance ve Lord Ovven'in önceki gün baş- lattıklan Balkan gezisi çerçeve- sinde Belgrad'da Sırp Hderterie görüştükleri bildirildi. Bosnah Sırpku'ın lideri Ra- dovan Karadziç, yeni Yugos- lavya Federasyonu Başbakanı Miİan Paniç ve Yugoslav Or- dusu Kurmaybaşkanı Zivota Paniç'le yapılan görüşmeler so- nunda, Sırplar'la tüm askeri uçaklannın Banja Luka çevre- sinde toplanması konusunda anlaşma sağlandığı kaydedildi. Anlaşmaya göre uçaklar, BM Koruma Gücü'nün (UNP- ROFOR) denetleyeceği Banja Luka havaalanındaki hangar- lara nakİedilecek. Uluslararası Yugoslavya Ba- nş Konferansı başkanlan Cyrus Vance ve Lord Ovven. Bosna'nın statüsü ile ilgili ha- zırladıklan anayasa taslağını tanıtmak amacıyla Belgrad'- dan sonra dün de Kosovo'ya geçtikleri bildirildi. Vance ve Ovven'ın Belgrad ve Priştine'deki temaslanndan sonra Üsküp (Makedonya), Tı- ran (Arna\xıtluk), Podgorica (Karadağ) ve Zagreb'e (Hına- tistan) gideceklen kaydedildi. Hrvatlann baskısı sonucu Prozor'dan kaçmak zonıoda kalan Müslüman aile çaresidik içinde geride bıraktıklan yakınlan için göz > aşı döküyor.(Fotoğraf: REUTER) Darbe girişiminin ardından Ermenilerin bir Azeriaskerini öldürmesihalkınhuzursuzluğunu arttırdı Nahcıvan9 a şimdide Ermeııi saldırısı YÜCELSEZER NAHCIVAN - Azerbaycan Halk Cephesi yanlılannın Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'i devirme girişimiyle ger- gin günlerin yaşandığı Nahavan'da şimdi de Ermeni saldınlan korku yarat- ü. Önceki gece Ermeniler'in Sederek yakınlanna gjnştiklen saldın sonucu bir Azeri askeri öldü, iki kişi de yaralandı. Edinilen bilgiye göre Enneniler iki gün önce Sederek şehn çevresinden yo- ğun saldınya geçüler. Sınınn büyük öl- çüde ihlal edıhnemesine karşın açılan ateş bölgede panik yaratü. Sınır yakın- lannda oturan ban Nahcıvanhlar'ın ıçeriye doğru göç ettiği bildirildi. Önceki gece devam eden saldınlar sonucu bir Azen askeri ölürken iki kişi de yaralan- dı. Yarahlar Sederek'dekı sey>ar hasta- nede tedavı altına alındı. Nahavan Özerk Cumhuriveti vetkili- leri Ermeni saldınlannın şimdiük ya- vaşladığını ancak kendilerinin her türlü olasılığa karşı hazırhkh olduklannı söy- lediler. Nahavan'da geçen cumartesi günü yeni icişleri bakanı atanrnası nede- niyle yaşanan "darbe girişimi" krizd de büyük ölçüde aşıldı. Nahcıvan'da Halk Cephesi merkezi önündekı kalabalığın dünden itibaren dağıldığı dikkat çekti. Nahcıvan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Cumhuriyet'e yaptığı açıklama- da "Bu halkın zaferidir. Halk Cephesi'- nın halkın isteklerine ters düşen girişimi başansızlıkla sonuçlanmıştır" dedi. Nahcıvan Halk Cephesi Bürosu Baş- kanı AsefGuruyev de yapüğı açıklama- da, Aliyev'i, Azerbaycan Cumhurbaş- kanı Ebulfez Elçibey muhalifleriyle iş- birliğiyapmakla suçladı. Guruyev"Elçi- bey'e ne kadar muhalif varsa Aliyev'in yanında. Aliyev onlara, fikir veriyor ve Azerbaycan'a göndenyor" dedi. POLİTİKADA SORUNLAR ERGUN BALa Çin Usulû Kapitalrzm Kuzey Irak'taki olayların heyecanı arasında Çin Ko- münistPartisi'nin 14. kongresi üzerindebasınımızdayete- rince durulmadı. Oysa tarihi önemdeki bu kongre ile Çin açıkça kapitaliz- me geçti. Kongrede merkezi plan ekonomiden kaldınlı- rken, politikada korundu. Fiyatların serbest bırakılma ilke- si kabul edildi, ama basın özgürlüğü gündeme bile gelme- di. Devletin işletmeler üzerindeki denetimi hafifletilirken insanlar üzerindeki denetim ve baskısı olduğu gibi kaldı. ûzetle, Çin 14. kongrede otoriter piyasa ya da despotik kapitalizme kapısını actı. Boylece "Asya kaplanları" diye adlandmlan Güney Kore, Tayvan, Singapur ve Hong Kong'un yoluna yönelmiş oldu. Komünist Partisi'nin önderliğinde sosyalizme geçen Çin, bundan böyle yine Komünist Partisi'nin önderliğinde sosyalizmden kapitalizme geçecek. Bu kapitalizmde piya- sa serbest, fikirleri özgürce söylemek ise yasak olacak. Ekonomide rekabet, politikada ise tekelcilik egemenliğini sürdürecek. Ne zamana kadar? Ekonomik özgürlüğü, s'ıyasal özgürlüğe dönüştürebile- cek güçte bir orta sınıf oluşuncaya dek. Grevin yasak olduğu (komünizmde işçi kendi devletine karşı grev yapmaz) Çin'de Komünist Partisi'nin otoriter yönetimi, sermaye birikimini tehlikeye düşürebilecek işçi eylemlerine karşı yeni kapitalistsınıfın en büyük güvence- sini oluşturacak. Karl Marx "Kapıtalizm, işçi sınrhnın ge- nişlemesine yol açarak, kendi mezar kazıcılarını hazırlar" der. Görüldüğü kadan ile Çin Komünist Partisi ise, bir ka- pitalist sınıf yaratarak, kendi mezar kazıcılarını hazırlaya- cak. Çin'in kendisine örnek olarak Tayvan ve Güney Kore modellerini aldığı anlaşılıyor. Ancak bu iki ülke, demokra- siye ya da yarı demokrasiye nispeten yumuşak iniş yap- mayı başardılar. Nüfusu 1 milyarın üzerinde olan Çin'in demokrasiye yumuşak iniş yapıp yapamayacığını zaman gösterecek. Serbest piyasaya dayanan ekonomik altyapı ile otoriter yönetime dayanan siyasal üst yapı arasındaki çelişki zamanla kaçınılmaz biçimde keskinleşecektir. Bu çelişki yumuşak biçimde giderilmezse, ülke kanlı olaylara sahne olabilir. • • • Bu noktada Çin'de Deng Şiaoping'in uygulaması ile eski • Sovyetler Birliği'nde Mihail Gorbaçov'un başarısız deneyi arasında ilgirtç bır kıyaslama yapılabilir. Gorbaçov, siyasal demokrasi olmadan ekonomik çoğul- culuğun gerçekleşemeyeceği savından hareket ederek reform programına destek olacağı umudu ile tabanda "de- mokratikleşmeyi" teşvik etmişti. Başka bir deyişle glas- nostu (açıklık), perestroykanın (yeniden yapılanma) yardımcısı, ortağı olarak görmüşrü. Glasnost olmadan pe- restroyka gerçekleşemezdi. Kitleler demokratikleşme ile serbest kalan enerjiFerını, ekonomik canlanmaya kanalize edeceklerdı. Ama tersı oldu; halk glasnostla serbest kalan dinamizmini siyasal sistemi temellerinden yıkmaya yö- neMti ve yıktı. Sovyet deneyinden ders almış görünen Çinli yöneticiler, tabanda demokratikleşmeye yanaşmadan ekonomik re- formları tepeden uygulamaktadırlar. Çin modeli bu açıdan Gorbaçov'un büyük rakibi Igor Ligachev'in "yukarıdan uy- gulanan perestroyka" kavramına yakındır. Ligachev sık sık perestroykaya değil, glasnosta karşı olduğunu vur- gulamıştı. Aslında Gorbaçov'la Ligachev arasında yöneldikleri he- def bakımından fark yoktu. ikisi de Komünist Partisi'nin denetiminde piyasa ekonomisini kurmak istiyorlardı. İkisi de siyasal sistemi ve egemen sınıfı ya da burokrasiyi de- ğiştirmeden ekonomik yapıyı değiştirmeyi (Gorbaçov, bü- rokrasinin tümüne değil, tutucu kanadına savaş açmışt) duşlüyordu. Sadece Gorbaçov, tabana demokrasi verilir- se kitlelerin Komünist Partisi'ni destekleyeceğine inanı- yordu. Parti ile halk, retormları el ele uygulayacaklardı. Daha gerçekçi olan Ligachev ise demokratikleşmenin Ko- münist Partisi'nin sonu anlamına geleceğini görmüştü. Peki Gorbaçov'un başaramadığı, Ligachev'in de iktidara gelseydi bile büyük bir olasılıkla başaramayacağı şeyi yani Komünist Parti denetiminde piyasa ekonomisine geçmeyi, Deng Şiaoping, Çin'de başarabilecek mi? Bu soruya kuşkusuz kesin yanıt verilemez. Ama Deng'in başarı şansımn daha (azla olduğu söylenebilir. önce eski Sovyetler'dekinin aksine Çin'de köylü sınıf imha edilme- miştir. Nitekim bu kesim kendisine tanınan özerkliği iyi kullanarak üretimi büyük ölçüde arttırmıştır. Ayrıca Çin halkı da, Ruslar'ın aksine girişimciliğe ve ticarete yatkın bir halk. Son 10 yıl içinde Çin'in gayri safi milli hasılası yılda % 8.7 oranında büyümüştür, ki bu dünyadaki en hızlı büyüme oranlarından birini oluşturuyor. Gorbaçov'un "önce glasnost sonra perestroyka" mode- li tutmadı. Deng Şiaoping'in "önce perestroyka sonra glasnost" formülünün ne sonuç vereceğini zaman gösterecek. KIBRISGÖRÜSMELERİ Göçmenlerin dönüşünde uzlaşmazhk NEVV YO|RK (AA) - Kıbns sorununa bir çözüm bulmak amaayla Nevv York'ta başlaü- lan üçüncû tur görüşmelere dün de devam edildi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Rum yöneti- mi lideri Yorgo Vasilıu, yerel saatle 16.30'da (TSİ 23.30) BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin gözetimınde yeniden bir araya geldiler. Gali'nin fıkirler demetinde "Dısplaced Persons-Yerlerin- den Edilmiş Kışiler" başlığı al- tında yer alan göçmenler ko- nusunda zorlu tartışmalar yapılıyor. Konu üzerindeki tartışmala- ra. toprak sorunu çözümlendi- ği takdirde Rum bölgesinde kalacak Türklerin haklann- dan başlandı. Görüşmeler, daha sonra Rumlann kuzeyde kalan mülkleri ve Rum güç- menlcrin dönüşü konusunda devam ettı. Ancak Kıbns sorununda çözümü en kolay konulardan bin olarak görülen göçmenler konusunun gerçekte ne kadar karmaşık olduğu da müzake- reler sırasında bir kez daha an- laşıldı. Bu arada BM Genel Sekre- teri Galı de Kıbns sorununun çözümünün sandığı kadar ko- lay olmadığını görmeye başla- dı. Türk tarafı, 18 yıllık geliş- meleri dikkate alarak, mülki- yet konusunun tazminat ödemek yoluyla sıfırlanmasını, böylece kimsenin kimseden bir şey talep etmemesini istiyor. Yanı mülkün. Rumun olduğu- nu kabul ediyor. ancak kamu- laştırmada olduğu gibi bunun bedelinin ödenmesinı, mülki- yetin Ruma geri verilmemesini öneriyor. Rum tarafı ise bütün Rum mülkünün geri verilmesi- ni istiyor. Oysa bu mülk, gü- neyde bıraktığı mallan karşılı- ğında, KKTC yönetimi tara- fından verilen tapu ile Türkün eline geçmiş bulunuyor. Hatta bu mülklerin bazılan da üçün- cü şahıslara satılmış durumda. Böylece sıfırlama olmadan so- runun içinden çıkılması zorla- şıyor. Türk tarafı toplantıda bu güçlükleri izah edince Rumlar bu kez KKTC tarafından veri- len tapulann geçerli ve yasal olmadığını iddia ettiler. Bu noktada da iki federe devletin egemenliği konusu gündeme geldi. Türk tarafı. KKTC'nin egemen bir devlet olduğunu ve KKTC yasalanyla yapılan uy- gulamalann geçerli sayılması gereküğinı vurguladı. Görüşmelere, planlandığı şekilde bugün de devam edile- cek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle