Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 EKİM 1992 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREN DEVAMI 17
GUNCEL
CUNEYT ABCAYUREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Kürtleri "siyasi mülteci" hakkı tanımaya hazırlanıyormuş.
Dün sabah, silahları bırakmak koşuluyla PKK ile peş-
mergeler arasında bu yönlü uzlaşmaya varıldığını göste-
ren haberler yoğunlaştı.
Barzani'nin Ankara bürosu, uzlaşmayla ilgili bilgileri
doğrulamıyordu. Ne var ki, Erbil'deki gelişmenin ayrıntıla-
rı Ankara'ya gecikmeli yansıyabilir, haberin doğrulanması
ya da kesinkes yalanlanması daha sonraki saatlere kaya-
bilirdi.
PKK'nın bir ara çatışmaya giriştiği peşmergelerle uz-
laşmaya vararak Kuzey Irak'a sığınması kesinleşirse,
önümüzdeki günlerin gelişmeleri yeni bir biçim alacak.
Uzlaşmanın Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başlattığı Kuzey
Irak harekâtına ne gibi etkiler yapacağı dün tartışmalara
konu oldu.
Kimine göre, peşmergelerden ayırt edilemeyen, onlarla
artk iç içe yaşamaya başlayan PKK militanlarını temizle-
me olanağı kalmıyordu.
Bu olasılık gerek Genelkurmay'm gerekse hükümet söz-
cülerinin bugüne değin yaptıkları açıklamalara ters düşü-
yordu.
Engellemez
örneğin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gü-
reş, görüşmeye gelen Cumhuriyet ekibine, "Kuzey Irak'ta
peşmergelerle koordineli' bir harekâtın asla söz konusu
olmadığını" söyledi.
Başbakan Demirel'le öteki bakanların kimi açıklamaları
da aynı koşuttaydı. TSK'nın giriştiği operasyonların bir ara
pes eden peşmerge hareketleriyle uzak yakın ilgisi yoktu.
Oyleyse?... Peşmergelerin, cinayet şebekesi PKK'yı bağ-
rına basması, TSK'nın Kuzey Irak'taki silahlı girişimlerini
engellemezdi.
Zaten, dün sabah erken saatte Güneysu'dan başlatlan
-AA'ya göre-yeni bir "imha harekâtı", saptanan hedeflere
varılıncaya kadar sınır ötesi harekâtın süreceğini gösteri-
yordu.
Üstelik PKK'nın silahlarını bıraktığına değinen haberler,
gelecek için, olumlu umutiar içermiyor.
Köşeye sıkışan, kaçacak delik bulamayan Apo ile PKK'-
nın Kuzey Irak'taki soydaşlarına sığınmaları belki geçici
bir süre için bir anlam ifade ediyor.
Uzun vadede, PKK'nın güçlenip yeniden Türkiye'ye sı-
zacak duruma geleceği günü bekleyeceğini varsaymak;
kuşkusuz yanıltıcı bir yorum olmuyor.
iktidarıylaanamuhalefetiylesiyasal gözlemciler, PKK-
nm Kuzey Irak'ta "çoksertbir darbeyediğine" \nan\yor\ar.
Ancak bir başka noktaya dikkat çekiyorlar. PKK'nın Türk
ordusunca perişan edilmesinden, bizden çok, bağımsız
devlete yönelen Kürt liderlerinin yararlanacağını öne sü-
rüyorlar.
Belki bir süre için, evet. Peşmergeler arasında yeniden
güçlenen PKK'nın, Türkiye'den önce, Kuzey Irak'ta yaşa-
yan Kürtleri rahatsız edeceği unutulmuş görünüyor.
Sıcak savaşla siyasal savaşım kol kola.
Her gün yeni bir aşamaya giriyor.
HAVA DURUML TURKIYE'DE DUMYADA
Meleteoroioji Geneı Mu-
dur.uğu rxien alman bılgı-
ye göre yurdiın kuzeydo-
ğu kesimlerı parcalı bulut-
lu dığer yerle' az bulutlu
ve açık geçecek. Marma-
ra ile yı
r
dun ıc kesımle-
nnde sabah saatlerinde
sis gorülecek Hava sı-
caklığı bıraz daha arta-
cak Ruzgâr,güneyvebatıyonlerdenhafif,arasıraortakuwetteesecek Denız-
lerımızde ruzgâr, Doğu Karadenız Qe kıble ve keşışleme. Doğu Akdenız de yıldız
ve karayel. dığer denızlenmızde kıble ve lodostan 2-4, yer yer 5 kuvvetınde, saat-
te 4-16. yer yer 21 denız mılı hızla esecek Van Gölu'nde hava parçalı bulutlu
geçecek
Adana
Alyon
Ağr
Ankara
Antalya
AyrJın
Bursa
Canakkale
ûıyarfcakır
Edıme
Eraırum
EsKışehır
ıstanbul
Izmır
Konya
Mersın
Samsun
Trabzon
Zonguldak
A ZT 16'
A 19 10
c
B 12" 0'
B 22" 8"
A 26' 16"
A 29' 16"
A 24' 13'
A a " 16'
A 23' 9°
A 22" 10'
B 12' (T
A 22" V
A 23' 14*
A 28
g
ir
B 20" r
A 26' 16"
B 21 • 13=
B ir 10'
İK 22" 14=
Amman
Atına
Brûkset
Cefievre
FrankJurt
Lefcoşa
Pete'SOurg
Londra
MadrO
Mlano
Mostova
Uûnıh
Parıs
Prag
Rıyad
Roma
Vıyana
Y 9"
A 27*
A 22"
A 29"
Y 9
Ü
Y 12"
Y 9'
A 28"
K 4"
B 10"
B 18'
Y 16*
K 3"
Y «r
Y 10'
Y 10'
32'
S 20"
Y 10"
Dutoflu A-acık B-buluflu G-güneslı K-kart S-sıslı Y-yağmurlu
Uçuş güvenliği tehlikede
İDRİSAKYÜZ
Özel havayollan uçaklannın
teknik bakım ve kontrollerinin
yurtdışına bağlı olması uçuş gü-
venliği açısından sakınca taşı-
yor. Aynca bazı özel havayolla-
nnda görevli Rus pilotlann
hava trafık kontrol kulesi gö-
revlileriyle olan dil sorunu da
zaman zaman olumsuzluklar
yaratıyor. TJlaştırma Bakan-
İığı'nın özel havayollanna çeki-
düzen veren yönetmeliğinin bir
yıllık bir zaman dilimine yay-
gınlaştınlması bu gibi sakınca-
lann sürmesine neden oluyor.
Halen Türkiye'de. büyük göv-
deli uçaklarla loplu taşımacılık
yapan ve 6 bin 272 koltuk kapa-
sitesine sahip 11 özel havayolu
şirketinden sadece İstanbul Ha-
va Yollan'nın uçak bakım tesisi
bulunuyor. Bu tesisin, Tür-
kiye'de kendilerine yer verilme-
diği için KKTC'de kurulduğu
belirtiliyor.
Özel Sektör Havacılık İşlet-
meleri Derneği (ÖSHİD) Baş-
kanı Safi Ergio, özel şirket
kunmak isteyenleredevletin izin
verdiğıni. ancak teknik altyapı
vedonamm için yardımcı olma-
dığını söyledi. Aynı zamanda
İstönbul Hava Yollan Genel
Müdürü de olan Safi Ergin.
kurmak istedikleri uçak bakım
tesisi için kendilerine Türkiye'-
de yer \erilmemesi sonucu Kıb-
ns"a gitmek zorunda kaldıklan-
nı vurguladı. Ergin, bu nedenle
özel sektörün uçak bakımının
dışa bağımlı olduğunu, bunun
da Türkiye'dekı bakımlan bir
anlamda "sokakta" yapma so-
nucunu yarattığını bildirdi.
Son yıllarda, artan bir hızla
kurulanözelha\ayoluşirketlen
bazı sorunlan da beraberinde
getiriyor. Bunlann başında
doğrudan ınsan hayatını ilgi-
Iendiren"uçuş giheıiliği" geli-
yor. Bugün Türkiye'de hizmet
veren ve büyük gövdeli uçak-
larla toplu taşımacılık yapan 11
özel havayolu şirketinden sade-
ce İstanbul Hava Yollan'nın
bakım tesisi bulunuyor.
Öteki havayollan uçaklan-
nın günlük kontrollerini kendi
teknisyenleriyle yaparken.
önemli bir anza ya da periyodik
büyük bakımlar sözkonusu ol-
duğunda yurtdışına gidiyorlar.
Böyle bir durum karşısında. o
şirketin taşımayı taahhüt cttiği
yolcular günlerce havaalanında
beklemek zorunda kalıyorlar.
Genellikle anzalanan uçağın
yerine tahsis edilecek bir başka
uçak olmaması, bunun yanında
şirketler arası "transfer" anlaş-
malannın yetersiz ve sağlıksız
oluşunun tüm sıkıntısını yolcu-
lar çekiyor. Anzalanan bir uça-
ğın yolcusu, elindeki biletiyle
bir başka havayolunun uçağına
binemiyor, yeni bir ücret öde-
mek durumunda kalıyor ve
ikinci kez mağdur oluyor.
Bugün fılosunda 5 adet TU-
uçağı bulunan Green Air, bu
uçaklann bakımlannı Rusya'-
daki Aeroflot tesislerinde yaptı-
rabiliyor. Birgen Air'in Boeing-
757 ve DC-8 tıpi iki uçağı Al-
manya ve Lüksemburg'da. Pe-
gasus Air'in 2 Boeing-737'400
ve bir Boeinjı-737 200 uçağının
bakımı ise Irlanda'nın Dublin
kentinde gerçekleştiriliyor. Air
Alfa'nın Boeing-727 200'ü
ABDde. Tur Avrupa Hava
Yollan'nın dört adet Boeing-
727/200 ve iki adet MD-83 tipi
uçağının büyük bakım ve kon.t-
rolleri Almanya'da yapılıyor.
Sokakta bakım
Bu arada bazı özel şirket yet-
kilileri. acil bakım gerektiğinde
THY'nin kendilerine teknik
hizmet vermekten kaçındığını.
böylelikle THY'nin önemli öl-
çüde bir döviz girdisi fırsatını
kaçırdığını öne sürdüler. Adı-
nın açıklanmasını istemeyen bir
şirket yetkilisi, THY'nin özel
sektörü kendine rakip olarak
gördüğünü. ancak özel sektö-
rün böyle bir tutum ve düşünce
içinde olmadığını söyledi.
Özel Sektör Havacılık İşlet-
meleri Derneği (ÖSHİD) Baş-
kanı Safi Ergin. aynı zamanda
genel müdürü olduğu İstanbul
Hava Yollan için 1986 yılında
bakım tesisi yapmak üzere
Devlet Hava Meydanlan İşlet-
154 tipı uçağı bulunan Sultan-
m
f "
d e n
(DHMI) Turkıye-
Hava Yollan ile 2 adet TU-134, * * ' havaalanlannda yer iste-
6adetTU-l54vebirtaneIL-86 d'klennı. ancak alamadıklannı
Bayraııı,liderleri buluşturdu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhuriyetin kuruluşu-
nun 69. yıldönümü, Türki
cumhuriyetlerin devlet başkan-
lannın da katılımıyla. bütün
yurtta törenle kutlanırken. baş-
kentte siyasi parti liderlerini de
bir araya getirdi.
Ankara'daki törenlerde
Cumhurbaşkanı Turgut Özal.
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, Başbakan Süley-
man Demirel. Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Doğan Gü-
reş, Başbakan Yardıması Er-
dal İnönü, ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz. CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal
bir araya geldi. Baykal'ın töre-
ne. babası Hüseyin Hilmi Bey'-
in İstiklal Madalyası ile katılma-
sı dikkat çekti.
29 Ekim Cumhuriyet Bayra-
mı, Türkiye'nin yanısıra.
KKTC'de ve dış temsilcilikler-
de törenlerle kutlandı. An-
kara'daki ilk tören, Cumhur-
başkanı Turgut Özal'ın Ata-
türk'ün Arutkabır'deki mozo-
lesine çelenk koyması ve saygı
duruşu ile başladı.
Halef-Selener
Erdal İnönü de. Anıtkabir'-
deki "dslanlı yol"un önünde
haarlanan tören alanında. ken-
disine aynlan yerden aynlıp.
geriye dönerek. Deniz Baykal'-
m yanına gitti. SHP'den CHP'-
ye geçen Ali Dinçer ve Uluç
Gürkan'la da tokalaşan İnönü,
Baykal'a gülümseyerek. "Bay-
ramınız kutlu olsun" dedi. Tö-
ren alanına saat 09.45'te gelen
Cumhurbaşkanı Özal'ın. elinı
sıktığı sırada Mesut Yılmaz'ın
yüzüne bakmaması dikkat çek-
ti. Özal ve Demirel tokalaşır-
ken, birbirlenne "Günaydın"
dediler. Demirel ile Özal. tören
alanında arkalarda bulunan
Baykal'la tokalaşamadılar.
Garp Cephesi çocuklan
Baykal, Anıtkabır'deki töre-
ne, LÜusal KurtuluşSavaşı'nda
Garp Cephesi'nde çarpışan ba-
bası Hüseyin Hilmi Bey'in "İs-
tiklal Madalyası" ile katıldı.
Garp Cephesi Kumandanı İs-
met Bey'in oğlu Erdal İnönü
ise, babasının İstiklal Madal-
yası'nı neden takmadığını so-
ran gazetecilere, "Benim ağabe-
yim takıyor. Büyük oğul o"
yanıtını verdi. Baykal da. "'Ba-
bamın İstiklal Madalyası bu.
Ben "oğlu" sıfatı ile takıyorum.
Babam Hüseyin Hilmi Bey.
Garp Cephesi'nde çarpışmış.
Ben ruhunu şad etmek için takı-
yorum. Yasa gereği, en büyük
oğul takıyor" diye konuştu.
Milletin demir eli
Özal. saygı duruşu ve İstiklal
Marşfnın okunmasından son-
Cumhuriyet Bayramı laksim'decoşkuylakutlandı.(Fotoğranar: ZAFER AKNAR, HATİCETUNCER)
ra, Anıtkabır Özel Defteri'ne.
"Cumhuriyet Bayramımızın
69. yıldönümünde cumhuriye-
timizin kurucusu ulu önder
Atatürk'ü rahmet. şükran ve
minnetle anıyoruz. Ruhu şad
olsun" sözlerini yazdı. Özal,
Anıtkabir Özel Defteri'ni imza-
larken, Demirel. Mesut Yıl-
maz, Hüsamettin Cindoruk ve
Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral Doğan Güreş, altın yaldızla
duvara geçirilen, "Düsturu ha-
lâsımız olan mısak-ı milliyi
safha-i tarihe yazan. milletin
demir elidır" şeklindeki yazıyı
okuyarak. sohbet ettiler.
Anılkabir'deki törenlerin ar-
dından TSK. ve diğer kamu ku-
ruluşlannın Hipodromda
düzenledikleri gösterilere geçil-
di. Cumhurbaşkanı buraya. eşi
Semra Özal ile birlikte. üzeri
açık bir otomobille geldi. F-16.
F-5 ve F-104 tipi savaş uçaklan
ve kobra helikopterlerinin de
gösteriler yaptığı Hipodrom'-
daki törene, Cumhuriyet Bay-
ramı ve bugün başlayacak olan
"Ankara Zırvesi" için Tür-
kiye'de bulunan Azerbaycan
Cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçi-
bey, Özbekistan Cumhurbaş-
kanı İslam Kerimov. Kazakis-
tan Cumhurbaşkanı Nur Sul-
lan Nazarbayev. Kırgızisıan
Cumhurbaşkanı Askar Akayev
de katıldılar. Gösterileri, An-
kara'da bulunan yabancı mis-
yon şefleri, hükümet üyeleri.
Demirel. İnönü. Baykal. hükü-
met üyeleri ve kuvvet komutan-
lan ile kalabalık bir vurttaş
topluluğu da ızledi.
TBMM'deki tören saat 09.
30"da başladı. Törene grup baş-
kanvekilleri dahil pekçok mil-
letvekili katılmadılar. Bakanla-
nn da büyük bölümü törende
bulunmadı.
Cumhuriyet Bayramı kutla-
malan çerçevesınde Cumhur-
başkanı Turgut Özal da akşam
Çankaya Köşkü'nde bir resep-
siyon düzenledı. Özal'ın verdıği
resmı kabule. Türkiye'de bulu-
nan konuk Türk cumhuriyetle-
ri cumhurbaşkanlan da katıldı.
İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi de akşam Taksim Mey-
danı'nda "Cumhuriyeti ve
Demokrasiyi Seviyoruz" adıyla
bir kutlama programı düzenle-
di.
Kutlamalardan önce konu-
şan İstanbul Büyükşehir Bele-
diye Başkanı Nurettin Sözen,
İstanbulîulann bayramını kut-
layarak "Laik cumhuriyetimiz
ve demokrasimizle övünüyo-
ruz. Cumhuriyeti ve demokra-
siyi seviyoruz. Her ikisini de
yaşatmaya. geliştirmeye karar-
lıyız" dedi.
Daha sonra geçilen kutlama
programında Fazıl Hüsnü
Dağlarca. Nâzım Hikmet ve
Cahit Külebi'den şiirler okun-
du
200 kişilik bando eşliğinde
4000 öğrenciden oluşan koro
çeşitli marşlar söyledi. Öğrenci-
lerin coşkuyla söylediği marş-
lardan sonra yapılan havai fı-
şek göstensi. Taksim Alanfnı
dolduran binlerce kışi ve çocuk
tarafından coşkuyla alkışlandı.
bildirdi. hrgjn, bunun üzerine
kendi filolanndaki uçaklann
her türlü bakımını sağlayan te-
sisi KKTC'de kurduklannı an-
lattı. Atatürk Havalimanında
kendilerine yer gösterilmesi ha-
linde en kısa zamanda bir tek-
nik bakım üssü kurabilecekleri-
ni vurgulayan Safi Ergin,
THY'nin bugün otopark ola-
rak kullanılan eski hangannın
bu amaçla geçici olarak kendi-
lerine tahsis edilmesini istedi.
THY Teknik Genel Müdür
Yardımcısı Yusuf Bolayırlı,
böyle bir uygulamanın sözko-
nusu olmadığını belirtti. Bola-
yırlı, THY'nin teknik bakım
açısından bir kapasitesi oldu-
ğunu ve öncelikle kendi progra-
mını uygulamakla yükümlü
bulunduğunu bildirdi. Bolayırlı
bu konuda şöyle dedi:
"Tamamen yapmıyoruz diye
bir şey sözkonusu değjl. Bu iş
süreklilik isteyen, yani bir söz-
leşme ile yürüyebilen bir iştir.
Ancak özel havayollannın tek-
nik bakımlan part-time' bir iş-
tir. Gelip geçici işler olduğu için
zaman zaman yapamıyoruz.
Bizim başka şirketlere sürekli
teknik hizmet verebilmemiz
için yan bir şirket kurmâmız ge-
rekir. Bizde her şey kendi prog-
ramımıza göre düzenlenmiştir.
Ancak. kendi işimiz olmayınca
başkalanna hizmet verebiliyo-
ruz. Olayın bir başka yönü de
verilen hizmet karşıhğı girilen
risktir. Bu da hizmetin karşıhğı
olan ücrettir. Bugüne kadar
birçok özel şirket battı. Bütün
bunlan da göz önüne almak zo-
rundayız. THY'nin teknik üni-
telerini, kendi dükkanlanymış
gibi kullandırmak yetkisine sa-
hip değiliz. Parası karşıhğı, ola-
naklar dahilinde her türlü hiz-
meti veririz."
Dil anlaşmaziığı
Bunun yanında. personelden
kaynaklanan ve uçuş güvenliği-
ni olumsuz yönde etkileyen
olaylar yaşanıyor. Özellikle,
Rus pilotlan bu bakımdan so-
run oluyor. Sultan Hava Yolla-
n ve Green Air'de uçan Rus
pilotlarla, hava trafık kontrol
kulesi görevlileri arasında dil
anlaşmaziığı yaşanıyor. "Hava-
cılık terminolojisi dışında" İngı-
lizceleri yetersiz olan Rus pilot-
larla hava trafık görevlileri
birbirlerinin söylediklerini an-
layamayınca, zaman zaman
uçaklann seyir yönleri de değı-
şebiliyor. Bu konuda. hava tra-
fık kontrol kulesi görevlilerinin.
sözkonusu pilotlan şikayet
eden zabıtlannın da bulunduğu
belirtiliyor. Rus pilotlan filo-
sunda uçuran Sultan Hava
Yollan ve Green Air yetkilileri,
bu konudaki sorulanmızı ya-
nıtsız bırakırken. Ulaştırma
Bakanlığı'nın çıkardığı son yö-
netmeliğe uyma çabası içinde
olduklannı belirtiyorlar.
Ulaştırma Bakanlığı Sivil
Havaalık Genel Müdürlüğü.
bir süre önce uygulamaya koy-
duğu yönetmelikle özel hava-
yolu şirketlerine yeniden çeki-
düzen vermeyi amaçlaıwştı.
Yönetmeliğe göre özel havayo-
lu şirketleri en az bir tane kendi
malı uçağa sahip olacak ve fılo-
sundaki kendi malı uçak başına
1 milyon dolar ödenmiş serma-
yesi bulunacak. Aynca tüm
uçucu personeli Türk olacak.
yabancı pilot ve hostesleri eği-
tim süresi dışında uçuramaya-
cak. Uygulamaya giren bu
yönetmelikle ilgili yaptınmlar
ise personel bölümü ile ilgili
olarak bir yıl, uçak ve sermaye
ile teknik altyapı açısından da
iki yıl sonra başlayacak. Bu sü-
re içinde özel havayollan kendi-
lerirti yönetmelik hükümlerine
uyacak biçimde organize ede-
cek.
Ayda 2 milyonunuz yoksa
• Baştarafı 1. Sayfada
mak mümkün. Yeni doğanlar
için açılan mağazalarda ise ne-
redeyse yok yok.
Bebeğınızin banyo yaparken
kayıp düşmemesi için koltuk
altlanndan destek olacak üç
ayaklı halkalar.cildini tahrişet-
meyecek yumuşaklıkta şekilli
süngerler. ıçleri su dolu kokulu
diş kaşıma halkalan. bebekler
için özel olarak geliştirilmiş
saplan kavisli çatal kaşıklar,
anne memesine en yakın doku-
da silikonlu, bebek damağına
göre biçimlenmiş emzik ve bi-
beronlar... Bu ürünler bebek
mağazalannın ratlannda rast-
lanabilecek bir kaç malzeme.
Yeni doğan bebeğini kucak-
layıp da sıcaklığmı hissetmiş
hangi anne. bu üriinlerden alıp
bebeğini rahat ettirmek iste-
mez? Herhalde hiç biri. Ancak
bu. işe maliyet hesaplan kan-
şınca geçerliliğini yitiriyor.
Çünkü bu ürünleri almak ami-
yane tabirle "her babayiğidin
harcı değil." En basit bir diş ka-
şıma halkası 25-30 bin hradan.
banyo gereçleri 50-60 bin lira-
dan başlıyor.
Bebeklerinin üzerine titreyen
özenli annelerin bu tür aksesu-
arlara kaçmadan da yaptıklan
masraf zaten az değil. Orta ka-
rar bir gelir düzeyı olan aıleler.
raama ile beslenen ve mutlaka
kâğıt bez kullanan bebekleri
için günde en az 64 bın lıra har-
camak zorunda. Başka bir de-
yişle günün dörtte üçünü beşi-
ğinde uyuyarak geçiren bu
mıni minilere ayda bir milyon
960 bin lira gerekiyor. Yeni do-
ğanlann ilk gelişim aşaması
olarak kabul edilen ilk üç ay
dikkate alınarak yapılan bu he-
saplamaya. aylık doktor kont-
rolü. sebze çorbası ve meyve
suyu için yapılan harcamalar.
pişik kremi ve gaz ilacı dahil.
Allah'ın emn gibi yapılan bu
harcamayı. bebeğin gelişinden
önce yapılan hazırlıklann fatu-
rasını ekleyerek büyütmek de
mümkün. Çünkü doktorundan
"hamilesiniz" müjdesini alan
her anne. hamileliğinin yedincı.
bilemediniz sekizinci ayından
itibaren gelecek konuk için ha-
zırlıklara başlar. İlk önce en az
400 bin liraya kıyarak pratik
kullanımlı bir beşik alınır. beşi-
ğe uygun nevresim takımlan
için yaklaşık 200 bin lira harca-
nır, mini mini bedeni sıcak tuta-
cak battaniye ve yorgan 400 bin
liradan alınır. Bir de bebeğıniz
kucağa alışmasın diyorsanız
100 bin lira verilip şöyle basitin-
den bir ana kucağı edinilir. Bü-
tün bunlann faturası yaklaşık
bir milyon 100 bin lira olur. Be-
beğinize kendi zevkinize uygun
yün patikler, ceketler veya ye-
lekler örmek istiyorsanız. o
zaman faturaya bir 100 bin lira
daha eklemeniz gerekir.
UCURMÜMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
lendirmekte başarılı oluyor. Alman basını ve televizyon
kanalları Kuzey Irak ve Güneydoğu'da yaşanan olayları
"Türkler, Kürtleri eziyor" yaklaşımı ile veriyor.
Kamuoyu böyle oluşuyor.
Çeşitli Kürt örgütleri arasındaki çatışma, çekişme ve
savaşlar ise gözardı ediliyor. Sokaktaki Alman yurttaşı
da ister istemez bu propagandanın etkisinde kalıyor.
Yakın tarjhimizdeki Kürt ayaklanmaları, Kürt aşireöeri
arasında "devlete bağlı olan" ve "devlete bağlı olmayan
aşiretler"ayrımını ortaya çıkardı.
Devlet güçleri ile ayaklanan Kürtler arasındaki savaş-
larda bazı Kürt aşiretleri devletten yana tavır aldılar ve
güvenlik güçleri ile birlikte ayaklanmacılara karşı savaş-
tılar.
Bu gerçek, 70'li yıllarda Irak'ta da yaşandı.
Örneğin Celal Talabani, Irak Silahlı Kuvvetleri'nin ya-
nında Molla Mustafa Barzani'ye karşı savaştı. Aynı sa-
vaşta aralarında Molla Mustafa Barzani'nin kayınpederi-
nin aşiretinin de bulunduğu Kürt aşiretleri, Irak Silahlı
Kuvvetleri ile işbirliği yaptılar.
"Cash = hain, işbirlikçi" suç\amas[, bu yüzden kullanıl-
dı.
Hangi Kürt aşiteti hangi ayaklanmada devletten yana
tavır aldı, hangisi ayaklanmacılara katıldı?
Bunlan anlayabilmek ve olayları gereğince yorumla-
mak için hem yakın tarihi hem bugün yaşanan olayları
çok iyi bilmek ve izlemek gerekir.
Olaylara bu açıdan bakılırsa, Alman gazetecileri de
Kuzey Irak'ta bugün "Kürtler ile Kürtlerin savaştıkları" nı
görür ve anlarlar.
Erbil'de bir araya gelen PKK lideri Abdullah Ocalan'ın
kardeşi Osman Ocalan ile peşmerge komutanlarından
Mustafa Çavraş'ın anlaşmasıyla peşmerge-PKK çatış-
ması şimdilik sona erdi. Kürt gruplarının ne zaman bir-
birleriyle çatışacakları ve ne zaman uzlaşacaklarını
bilmenin olanağı yoktur.
Bugün kurulan cepheler yarın değişebilir: örneğin Ta-
labani, yarın Ocalan ile yan yana gelebilir ve televizyon
kameraları önünde de öpüşebilır.
Talabani veöcalan, 1 Mayıs1988günlübildirideTürki-
ye Cumhuriyeti'ne karşı "silahlı mücadele" kararı alma-
mışlar mıydı? Kim derdi ki, 1988 yılında Türkiye'ye karşı
PKK ile ortak mücadele kararı alan Talabani, dört yıl son-
ra aynı Türkiye Cumhuriyeti'inden "kırmızı pasaport"
alacak!
Kim derdi ki yıllarca Amerika'nın Ortadoğu siyasetini
"emperyalizm" ve bu siyaseti benimseyenleri de "hain-
lik ve işbirlikçilik" olarak gören Kemal Burkay'ın liderli-
ğindeki "Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi", bugün
Ortadoğu'da "Çekiç Güç"ün varlığını savunacak!
Yaşanan somut gerçekleri ve bölgedeki çokuluslu çı-
kar hesaplarını bilmeden olaylar anlaşılmaz.
Ortadoğu, bugün "petrol" ve'su " yüzünden kanlı ça-
tışmalara sürükleniyor. Batılı petrol şirketleri, yıllık geliri
15-16 milyar dolar olan Musul petrollerini paylaşmak için
planlar yapıyor.
Fırat ve Dicle sıfiarı, Suriye ve Irak'ı tedirgin ediyor.
Türkiye'nin bu su kaynaklarına sahip olması, komşu ül-
keleri, Türkiye'ye karşı düşman siyasetler içine itiyor.
PKK, Suriye ve Irak topraklarında yıllarca belki de bu
yüzden örgütlenme olanağı buluyor.
Adını "PSK = Kürdistan Sosyalist Partisi" olarak de-
ğiştiren "Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi" bu ad de-
ğişikliği ile yalnız Türkiye'de değil, Irak'ta da örgütlendi-
ğini duyurmak istiyor ve bunu yaparken de Dicle ve Fırat
nehirlerinin "Kürdistan'dan kaynaklandığını" ileri süre-
rek Irak ve Suriye'ye su konusunda güvence veriyor..
Kürt sorununun birbirinden ayrı ve karmaşık yapıda
binbir türlü nedeni vardır. Bu binbir türlü neden arasında
petrol ve su da var.
Petrol ve su üzerindeki çokuluslu çıkarlar ve beklenti-
ler, bugün Kürt sorunu ile iç içedir!
Bu yüzden Kürt Kürde kırdırılıyor. işte bu yüzden Türk
Kürde, KürtTürke düşman ediliyor.
Çeşitli Kürtörgütlerinin bir tek amaçları var: Kürtsoru-
nunu Batılı devletlerin destekleri ile Birleşmiş Milletler'e
götürmek ve sonra da Türkiye'ye karşı Güvenlik Korv
seyi'nin zorlayıcı yaptırımlarını harekete geçirmek.
Olaylara bir de bu açıdan bakarsanız, yaşanan ve ya-
şanacak olayların hiç de şaşırtıcı olmadıklarını görürsü-
nüz.
Bir plan yürüyor, hem de adım adım!...
OLAYLARIN Stern'den
ARDENDAKI Türkiye'ye
• Baştarafi 1. Sayfada
Körfez Savaşı'nın Irak'ta
meydana gelirdiği deprem sür-
mektedir. Saddam'm daha ne
kadar dayanabileceğini zaman
gösterecektir. Sonuçta "Irak
Devleti'nin "bütünlüğü koruna-
rak, sımrlan tanınarak, iç yapt-
suu,yönetimini, özetle Saddam'ı
değiştirecek ghişimler" sıcakla-
şıvor.
Selahaddin kentinde loplanan
Saddam mulialiflerinin hükümet
kurma girişımini vakından ızle-
ven bir de ilginç kişi var: "Gaze-
tecilerden özenk kaçınan" Juli-
an H'alker, İngiliz Dışişleri
Bakanlığı Ortadoğu masasında
görevli üst düzeyde bir memur.
Anlaşdan Birinci Dünya Sa-
vaşı'ndan bu yana Ortadoğu'da
değişen pek az şey var...
Ankara'yı şımdılık birinci
planda ilgilendiren konu, Kuzey
Irak'taki harekâttır; Türkiye,
kendi iç güvenliğini sağlamak ve
Anadolu'daki terörü bitirmek
bakımmdan olaylara yakiaşı-
yor; daha ufuklu ve geleceğe
dönük değerlendirmeleri ertele-
yerek. Kuzey Irak'ta PKK'yı
lemizlemek açısmdan gerekli
operasyonu sonuçlandırmaya
bakıvor; ama bu harekâl ne ka-
dar süreeektir?
Yetkililer, bu soruya ilginç bir
yanıt veriyorlar: "Sonuç ahnın-
caya kadar..."
•••
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN- Almanya'da ya-
yımlanan haftalık 'Stern' dergi-
si dünkü sayısında Türkiye'ye
genişyer verdi. Yazıda "Avras-
ya televizyonunun Amerikan
gizli servisi tarafından fınanse
edildiği" öne sürüldü. İddiaya
göre VVashington, TRT-Avras-
ya yayınlannı İran'ın Türki
cumhuriyetlerde nüfuz kazan-
masını önlemek amacıyla fi-
nanse ediyor.
Erich Follath imzalı 23 sayfa-
lık geniş yazıda konuyla ilgili
olarak aynen şöyle deniyor:
"Türkiye Batıdan yaptığı
hizmetler karşılığında mali des-
tek bekliyor ve bu politikasında
çok başanh. Örneğin "Avrasya"
televizyonu Amerikan gizli ser-
visi tarafından fınanse edildi.
Türkler Doğu'ya yayın yaptık-
lan bu uydu kanalı ile Azerbay-
can, Türkmenistan. Özbekis-
tan. Kırgızistan ve Kazakis-
tanın 50 milyonluk nüfusuna
nisan ayından bu yana An-
kara'dan yapılan televizyon
yayınlannı izleme olağanı sağ-
ladı. VVashington bu kanalı
Türkiye'ye aniden uyanan aşkı
yüzünden fınanse etmiyor.
ABD ezeli düşmanı İran'ın ora-
daki iktidar boşluğunu doldur-
masından korkuyor"
Stern muhabiri Erich Follath
yazısında aynca Bakü kaynaklı
ikinci bir iddiaya da yer verdi ve
Türkiye'nin Azerbaycan'a as-
keri danışmanlık yapması için
Bakü'ye General Halil Ka-
laycı'yı askeri ataşe olarak yol-
ladığını yazdı.
Hiç bir şikayetiniz olmasa da
belirli zamanlarda gözlerinizi kontrol ettirin.
Göz Nurunu Konıma Vakfı - 576 65 80