Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
«FA CUMHURİYET 30EKİM1992CUMA
i HABERLER
12 HEP'Hye dava
l^NKARA(AA) - Ankara
Dvlet Güvenlik
Mıhkemesi'nin Halkın
Enek Partisi 2. olağan
kcngresindebölücü
knuşmalar yapıldığı ve
skganlar atıldığı gerekçesiyle
3'uutuklu 12 HEP yönetisi
hackında önümüzdekı
güilerde dava açacağı
öğ-enildi. Davada tutuklu
sauklar. KemalOkutan.
H-run Çakmak ve
Abdülcabbar Gezici ile
tuıuksuz sanıklar Feridun
Ytzar, Güven Özata. Hamit
Gty lani. Şakir Altay. Sultan
Ujsal. Felemez Başboğa,
Şaıebettin Özaslaner.
Mjstafa Demir ve M. Kemal
Önürk'ünTerörle
Micadadele Kanunu'nun
8-lmaddesinegöre
yargılanacaklan bildirildi.
Ankara'daiki
büyükelçilik
• \NK.\RA (Cumhuriyet
Bürosu) - Orta Asya Türk
cumhurheılerinden
Türkmenistan ve
Ka/akistan'ın Ankara
büvükclçilikleri açıldı.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal. açılış törenlerinde
yaplığı konuşmalarda,
"ancak cgemcn. hağımsız
ülkelcrin büyükclçilik
açabildiğını' belirtti ve yeni
atanan büv ükelçilcre "destek
bizden. hızmel sizden' diye
scslendı. Kazakistan
Büyükelçiliği'nin
Çankayadaki binasmın Ne
MulluYürklüğe.Türkün
dostuTürklür' pankartlan
iledonatıldığı dikkatı
çckerkcn buradaki törsnc
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal. Ka/akisıan
Cumhurbaşkanı Nursultan
Nazarbaycv ilc Başbakan
Süleyman Demirel. Devlel
Bakanı Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü.
Dışişleri Bakanı Hikmel
Çctinilcbazıbakanlar
katıklı.
CHP'nin
'Persembe
toplântıları'
•İçPoUtikaSenisi-
CHP'ninScfaköylop-
lanıılarının on ikincisı dün
Selaköy Köşk
Kıraathancsi'nde yapıldı.
CHP'nin yeni oluşumundaki
vcrel yöncıimier dahıl
partinin tûm sorunları
tariışıldı. Her pcrşembe
yapılan loplantılann eğitici
ve kalılımcı olması ve
hlanbul bazında tüm
ilçclcrdc \apılması da
gündcme geldi. Toplantıda
av rıca"Perşcmbe top
lanııları'nın her ilçedc
vaptlmass konusunda genel
merkezc öneridebulunulma
sı da kararlaştınldı.
Basatak'a
İşkence iddiası
• ADANA (Cumhuriyet
Günev îlleri Bürosu) -
I ckel Adana deposunun
soyulmasmdan sonra
gözaltına alınan ve Emniyet
Müdürlüğü'ndeölen Remzi
Basalak'm polis tarafından
gömülen cesedinde ağır
işkence izleri bulunduğu.
dilınin kesildiğinin
görüldüğü ileri sürüldü.
Tekel deposunun 23 ekimde
sovularak vaklaştk 550
milvon liranın çalınmasın;n
hemen ardından başlatılan
İşkence rehabilitasy on merkezlerine son ikiyıl içindeki başvuru sayısı 439
ı
so\gunculardan Şaban
Budak polisle girdiği
çatışmada öldürülmüş,
Musıafa Yaşar ve Remzi
Basalak ise sağ olarak
şakalanmtşlardı.
MilliGörüş'TV
•ANKARA (ANKA)-
Sağda özel ıclevizyon kurma
gahşması sürdürenler arasına
RcfdhParüsidc"Mılli
Görüş' lelcvizyonu ile
kaiıhyor. İlk özel
ıckvizyonlarla birlikte
kurulmaçalışmalanna
başlanan ve sağda büyük
bcUentileryaratan Hilal 1
ıck\izyon projesınin
cneier.mesinden sonra RP'de
tckvi/_\on kurma düşüncesi
ckSdi olarak gündcme geldi.
Köseve
Mogultay seçim
gezisinüe
•İSTANBt L(AA)- Sanayi
\eTicarct Bakanı Tahir
kı'sc ıie Çalışnıa ve Sosval
Güvenlik Bakanı Mehmet
Mo;iuluı>. I Kasim'da yerei
ara seçim vapılacak ilçelerde
çmpdgandaçalışmalanna
kiiılıyor. Tahir Köse,
öâcdcn sonra Ascılar'da
krçladıjiı scçım gezisini.
GJngören ve Bahçelievler'de
sudürdü. Çalışma
vcSos\al Güvenlik Bakanı
MehnictMoğultav ise, SHP
kunbul Milletvckili Ercan
Karakaş'la Maltepeilçesinde
Mvim ac/isinc çıkıı.
FilistiııaskısınaasılıBERAT GÜNÇIKAN
"Tabanlanma dokunulması-
na bugün bile tahammül ede-
mivorum. 1985 yılında, Buca
cezaevindeydim. Ranzanm
üçüncü kaiında yatıyordum.
Yan ranzadan bir arkadaş şaka
olsun diye gıdıkladı. O anda
müthiş bir acı duydum. Çünkü.
tepkiyle hareket edince ay ağımı
lavana çarpmış. başparmağım
da çarpmanın şiddetiyle kınl-
mışu."
"Her şcyc karşı hâlâ son dere-
ce lepkiselim. Korkunç boyut-
larda polis düşmanlığım var.
Bir polisin, bir insanı kolundan
tuttuğunu görmek bile beni çi-
leden çıkanyor. müdahale etme
gereği duyuyorum."
"Ya hiç uyuyatrnyorum ya
da saatler süren uvku krizine gi-
rivorum. Bunlar İcabuslarla bö-
lünen uykular. Kabuslanm mı,
işkence. işkence. işkence..."
"İnsanlara güvenemiyorum.
İlişkilerden giderek uzaklaşı-
yor. insanlarla gözgöze gelmek-
• Uluslararası Af Örgülü'nün raporlan, bugün 98 ülkede Tıikn işkencenin
u\ gulandığmı gösteriyor. Türkiye de bu ülkelerden biri. İstanbul. Ankara ve
İzmir'de bulunan işkence rehabilitasyon merkezlerine 1990 ile 1992 yüımn ilk
altı avında başvuranlann sayısı 439'u buluyor.
at
ten kaçmıyorum. Saldırgan. öf-
keli ve kınlganım."
Büıün bu anlaumlar, 12 Ey-
lül sonrasında gözalunda iş-
kence gören ve bu ışkencenin
izlerini üzerinde taşıyan insan-
lara aıt. Aradan geçen yıllar.
bedenlerini. insanı gereksinme-
lerini, korku ve sevinçlerini, dü-
şüncelerini. inanclannı ve ki-
şiliklerinı hırpalayan işkence-
den uzaklaştıramıyor onlan.
Uluslararası AfÖrgütününra-
porlan bugün 98 ülkede fiilen
işkencenin uygulandtğını göste-
riyor. Türkiye"de bu ülkelerden
biri. İstanbul. Ankara ve İz-
mir'de bulunan İşkence Reha-
bilitasyon Merkezlerine 1990
ile 1992 yılırun ilk altı aymda
başvuranlann savısı 439'u bu-
luyor. Hakaret. kaba dayak ve
göz bağlama ise bu kişilere uy-
gulanan işkence yöntemlerinin
ilk sıralannda yer alıyor.
Ruhsal etkileri
Kişiyi sakat bıraksan, beden-
sel hastalıklara yolaçsa da iş-
kencenin kişi üzerindeki ruhsal
elkisi daha ağır oluyor. "Şaş-
kmlık ve yiımişlik" duygusu \e-
ren göz bağlamaktan, gelecekte
sağlıklı cinsel ilişkiler kurmayı
engelleyen tecavüze kadar tüm
yöntemler işkence gören kışinin
ruhsal işlevini bozuyor. Anado-
lu Üniversitesi Tıp Fakültesi
Psiki^atri Anabilim Dalı Öğre-
üm Uyelerinden Yrd. Doç.Dr.
Cem Kaptanoğlu'nun ış_kence
görmüş28kişiyleyaptığı"Işken-
cenin Ruhsal Etkileri" başlıkh
araşürması da bu sonucu doğ-
ruluyor.
Ortalama olarak araştırma-
ya işkence gördükten 20 gün.
1.5 ve 7.5 yıl aradan sonra katı-
lan kişilenn işkence gördükleri
şüre ise 70 güne kadar uzuyor.
İki ortaokul, altısı lise, 12"si
üniversite mezunu. 8'i de yükse-
kokul öğrencisi olan kişilenn
meslek gruplannda ağırhğı ser-
best meslek sahipleri ye me-
murlar oluşturuyor. İşkence
sonrasında en sıklıkla görülen
psıkiyatrik semptomlarda ise
huzursuzluk, depresyon. kon-
santrasyon bozukluğu. neden-
siz korku ve kaygı duymak ola-
rak adlandınlan anksiyete. içe
kapanma. uykusuzluk. kabus
görme, cmsel işlev ve bellek bo-
zukluğu oluyor. Uzun süreh
ağır işkence gören 10 kişide gö-
rülen ise Posttravmaük Stres
Bozukluğu (PTSB). İlk olarak
nlan ile görüşmek için sabahın erken saat-
lerinde cezaevi önünde kuyruğa girenler,
gruplar halinde belli zaman aralıklannda
cezaevine ahnarak "açık görüş"den yarar-
landınldı. So\adı tutmadığı için yakmı ile
görüşemeyen bir yurttaş "Cezaevinde
dayımm oğlu var ama görüştürmediler.
Burada başka yakmı da yokf * dedi. Siyasi
tutuklu olan yakmlan ile görüştürülme-
orıışyasagı
İHD İstanbul l^ubesi Cezaevi Komisyonu dün bir açıklama yaparak si\aa tutuklu ve hükümlülerin "açık eörüş"dcn yanır-
landınlmamasının Adalet Bakanlığı'nın kasıtlı >e keyfi bir uygulaması oîduğunu iddia etti.(MEHMETDEKllRKAY* A)
Siyasiyeİstanbul Haber Senisi -Cumhuriyet
Bayramı nedenıylc cezaevlerinde yapıİan
"açık görüş"den siyasi tutuklu ve hü-
kümlüler yararlanamadı. Adli tutuklu ve
hükümlüler dün cezaevlerinde yakınlan
ile görüşerek hasret giderdi. Bayrampa-
şa'daki Islanbul Ceza ve Tutukevi'nde
bulunan tutuklular bayram tatilı süresin-
ce yakmlan ile görüşebilecekler. Yakı-
yenler ise haklanrun gasp edildiğini ilen
sürerek şunlan söylediler: "Bayram nede-
ni ile diğer tutuklulara tanınan açık görüş,
siyasi tutuklulara tanınmadı. Aynca siya-
si tutuklulann perşembe günleri kapalı da
olsa görüş günü haklan vardı. Onu da en-
gelliyorlar. Açık görüşden \ararlana-
madıklan gibi bir de kapalı görüş haklan
gasp edilmiş oluyor. Bu haksızhk."
Vietnamaa askerlik yapan
ABD'li askeTİerde görülen
PTSB'de kişi olaya ilişkin anıla-
n tekrar tekrar. aniden ve ra-
hatsız edici şekilde yaşıyor.
Olayı anımsatan bir durumla
karşılaştığmda yoğun ruhsal
aergınlik duyuyor.
~ Dr. Kapıanoğlu, PTSB bul-
gulan veren 10 kişinin işkence
görmelerinin üzerinden ortala-
ma 7.5 yıl geçüğinı anımsatıyor.
Öfke ve düşmanhk sempıomla-
n diğerlerinin üzerinde olan bu
kişilenn durumlannı şövle
açıklıyor Dr. Kaptanoğlu:
'Bu kişiler 1982-85 yıllar ara-
sında gözallına alınmışlar ve di-
ğer kişüerden daha uzun süreli
ve şiddeüi işkence görmüşler.
PTSB. kaza. doğal afet ve sa-
vaşlarda da görülen bir olgu
ama işkenceyı yaşayanlarda
farkhhk gösteriyor. Bu farklılık
da işkence sonrasında kızma,
karşı k'oyma. öfke ve saldırgan-
hk gibi duygularda yoğunlaş-
madır. Bunu. ayağı tişa takıla-
rak düşen insanla bir başkası-
nın çelmeleyip düşürdüğü in-
sanın hissetükleri arasındaki
farklılığa benzetebiliriz. Her iki
durumda da kişi düşmüştür
ama 'neden düştüm' sorusuna
verilen yarutlar son derece fark-
hdır."
Çevreıün önemi
İşkencenin kişi üzerinde bı-
raktığı ruhsal etkinin yoğunlu-
ğunu belirleyen bir unsur da iş-
kence sonrası kişinin içinde bu-
lunduğu çevre. Kendisini an-
layan, kabullenen. dektekleyen
bir çevre içinde bulunmak iş-
kence gören kijtnin iyileşmesini
hızlandınyor. İşkencesonrasın-
da cezaevinde kalan kişilerle,
topluma geri dönenler arasın-
daki farklılık da bunu kanıtlı-
yor. Aym deneyimleri yaşayan
insanlarla birlikte cezaevinde
kalan kişi. acılannı konuşabil-
diği, tartışabildiği için işkence-
nin izlerini üzerinden daha ko-
la\ atabılıyor. İşkence görenin
çevresi. yaşadığı toplum, onu
anlayişla kabullenmediğinde.
de yalnızlaşıyor, travmatik aru-
lanyla başbaşa kalıyor.
İşkence görmüş bir kişinin
iyileşmesinde, yasal başvuru
hakkını kullanma özgürlüğü ve
bundan sonuç alabileceğine iliş-
kin güveni de etkili oluyor. Dr.
Kaptanoğlu. işkencecilerin top-
lum tarafından cezalandmlma-
sınm. bu konuya duvarlılık gös-
terilmesinin işkence kurbanının
öfke-düşmanlık duygulannı
olumlu bir şekilde boşaltması-
na yardıma oîduğunu vurgulu-
yor. Araştırmaya konu olan 28
kişiden sadece 12'sinin yasal
başvuru hakkını kullanabilmiş
olmasma karştn bir sonuç
alamaması. 13 kişinin ise
başvuruda bile bulunmamış ol-
ması da iyıleşme sürecinin iş-
kencenin bir suç olarak görü-
lüp. cezalandınlmasıyla bağ-
lanüsını gösteriyor.
İl Başkanlıklanna Baykalve arkadaşlannın uygun gördüğü kişilenn atandığı öne sürüldü
GHPdebaşkan atama rahatsızkğıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
CHP'nin örgütlcnme çalışmalanyla
birlikte genel merkeze vebu partinin
bazı milletvekillerine karşı
rahatsızlıklar da başladı.
Başta Ankara olmak üzere, Uşak,
Rıze. Artvin. Hatay. Kmkkale. Uşak
ve Çanakkale'yeyapılan il başkanı
atamalannda parti genel merkezinin
bazıçevrelerle, milletvekillerinin etkisi
altındakaldığı veyanlış alamalar
yapıldığı belirtiliyor.
Atamalar öncesi yerinde incelemeler
yapân ve genelmerkezeçeşitli öneriler
geürenCHPGenelYönetim
Kurulu(GYK) üyelerinin '
hazırladıklan raporlann genel merkez
yöneıimi tarafından dikkate
alınmadığı, daha çok genel başkan
Deniz Baykal ve yakın arkadaşlannca
uygun görülen kişilerin il
başkanlıklanna getirildiği öne
sürülüyor.
Yapılan atamalann. kimi illerde de
tepkilere yol açtığı. bu nedenle il
meclisleri ile ilçe başkan ve
yönetimlerinin belırlenmesinde
güçlükler çıkacağı ileri sürülüyor.
CHP GenelYöneıimKunılu yann
yapacağı toplantıda. 17 ilbaşkanını
dahabelirleyecek. Butoplantıda
aynca, üzerinde anlaşma
sağlanamadığı için belirlenemeyen
Kayseri. Adana. Bursa veGaziantepin
il başkanlannın da belirlenmesine
çalışılacak.
CHP il ve ilçe başkanlan ile
yöneümlennin belirlenmesinin en geç
kasım ayi onasına kadar
tamamlanması bekleniyor. Çünkü
oluşacak yönetimlerin, en kısa
zamanda üyeyazımına geçmeleri. önce
ilçe, daha sonra da il kongrelerini
yapmalan gerekiyor.
PartininGenelYönetim Kuruluilbaşkanlığı içinkarar veremiyor
CHP'ninÂdanasıkuıüsıbitmiyor
ADANA (Cumhuriyet Güne>
İUeri Bürosu) - Cumhuriyet
Halk Partisi I.CHP) Adana İl
Başkanlığı için adav sayisının
fazla olması ve bu adaylann
Ankara'da etkin kulis faaliveti
yürütmeleri. genel vönetim ku-
rulunu atama konusunu çtk-
ma/a soklu.
Benzer gerekçelerle henüz il
başkanlan atanmayan 16 il
arasında yer alan Adana için.
kesin karann bugün açıklan-
ması bekleniyor.
Türkive'deki hemen hemen
tüm ıl ve ilçelere başkan alayan
CHP Genel Yönetim Kurulu.
Adana ve bağlı ilçeler
konusunda karar \eremi\ or.
Özellikle il başkanlığı için ad-
lan geçen adaylann fazla ol-
ması ve genel yönetim kurulu
düzevinde yürütülen kulis çalı-
şmalan. Adana İl Başkanlığı
için y apılacak aiamava özel bir
nitelik kazandırdı Genel yöne-
timın,ılbaşkanılcrahıni"Çuku-
rova'da daha başlangıçta
kamplaşmalar olur" gerekçe-
siyle geciklırdıği ve güç de olsa
bir uvu'jma beklediği belirtilı-
\or. Şu ana kadar CHP GYK-
nin anlaştığı ve üzerinde üüzlik-
lc durulan konu; scçilecek kişi-
nin küskünlüklerc >ol açmaya-
• İl ve ilçelerin büyük bir çoğunluğuna başkan ata-
yan CHP Genel Yönetim Kurulu, Adana ve bağlı
ilçeler için karar vermede zorlanıyor. İl başkanlığı
için adlan geçen adaylann fazla olması ve genel yö-
netim kurulu düzeyinde yürütülen kulis çalışma-
lan, Adana İl Başkanlığı için yapılacak atamaya
özel bir nitelik kazandırdı.
cak. örgütlenmeyi toparlayabi-
lecek nitelikte olması. Ancak
tüm bunlara karşın genel yöne-
tim kurulunun, 31 Ekim 1992
Cumartesi günü toplanarak
aralannda Adana'nın da bu-
lunduğu 16 ıl başkanını aıaması
bekleniyor.
CHP İl Başkanlığı için adı ge-
çenlerin başında SHP'de parti
meclisi üyeliğı ve il başkanlığı
\apan Av. Ziya Ycrgök, CHP
c--kı üicnvlsV. kolu başkanların-
(.l.ın \o SHP ınılleivekilı adavı
Bekir Snkı O/cr. Sevhan Beİc-
di\esı danişııunlanndan Feh-
mi K.ıyu. Deniz Baykal'a
yakınlığıylu bilınen SHP eski
mılletvckih Mahmul Keçeli ve
parunin şu ankı ıl temv.lcisi sı-
faundaki îlhan Şahan gelıvor
Bu udaylar arasından bırınin
:,u ana kadar CHP İl Baş-
kanhğı'na atanmamasmın
başlıca nedenleri arasında,
adaylan destekleyen ekiplerin
perde arkasındaki çekişmeleri
geliyor. Şu sıralar Adana'daki
siyasi kuüslerde en çok. Fehmi
Kaya'nın il başkanı olmasını is-
teyen Seyhan Belediye Başkanı
Yalçın Akyol ile SHP'den istifa
ederek CHP'ye geçen milletve-
kili İbrahim Ozdış ve Av. Ziya
Yergök'ün il başkanlığmı be-
nimseyen, henüz SHP'de ol-
masına karşın bunun için kulis
yaplığı bildirilen Büyükşehir
Belediye Başkanı Selahattin
Çolak'ın ısrarlı tutumu tartışılı-
vor.
Adüylar arasındaki Bekir Sn-
kı Özer'in ise eski gençlik kolu
başkanlan. DİSK ve partinin
eski yöneticileri, bazı ilçe ile bel-
de belediye başkanlan. belediye
ve il genel meclisi üyeleri tarafı-
ndan desteklendiğinden söz
ediliyor. DİSK'e bağlı Gıda-İş
Sendikası Adana Bö'.geTemsil-
cisi de olan Sıtkı Özer adayhğı
konusunda, "Bu görevi en iyi
şekilde yapacak kişi olduğuma
inanıyorum. Aday olma koşul-
lanmı Genel Başkan Deniz
Baykal ve diğer genel yönetim
kurulu üyelerine de anlattım.
Beledivelerin güdümünde ola-
cak belediyeden maaş olan kişi-
lerin il başkanhğına atanmasmı
doğru bulmuyorum" değerlen-
dirmesini yaptı.
Eski SHP milktvekili Mah-
mut Keçeli ise CHP il baş-
kanlığma kendisinin aday ol-
madığım. ancak bir görev veril-
diği takdirde üzerine düşeni
yapmaya hanr oîduğunu be-
lirtli. CHP'nin uzun bir aradan
sonra tekrar siyasi yaşama dön-
düğüne dikkat çeken Keçeli. bu
nedenle il başkanlığına atana-
cak kimsenin nitelikli biri ol-
ması gerektiğini kaydettı. Mah-
mut Keçeli, Adana'ya şu ana
kadar atama \ apılmamasının
da bundan kaynaklandığmı
söyledi.
CHP'nin Adana il temsilcisı
sıfatını taşıyan ve adaylar
arasında yer alan İlhan Şahan,
il başkanlığı görevine atanması
halinde bütün gücüyle çalışa-
cağını bildirdi. Şahan, baş-
kanlığa başka bir kişinin atan-
ması halinde de partideki hiz-
metini sürdüreceğini belirtti.
BİR BAKIMA
Turgut Özal'dan
koalisyona eleştiri
'Bu gidişle
devleti
batıracaklaf
ANKARA (ANKAJ - Cum-
hurbaşkanı Turgut Ozal, hü-
kümetin üç temel yanlışı oîdu-
ğunu belirterek. "Böyle de-
vam ederse devleti batınrlar"
dedi. Özal. görüştüğü ANAP
milletvekillerine hükümet po-
litikalannı eleştirerek. K1T'-
lerin özelleştirilmesi. sosyal
güvenlik kurumlan vc eğitim
politikalan açısından hükü-
metin iflas etıiğini söyledi.
Enflasyonun gerçek kay-
nağının KİTler oîduğunu ifa-
de eden Özal. özelleşürme
programının uygulanmasının
Türkiye'nin önümüzdeki 10
yıhna mal olaçağını bildirdi.
Hantallaşan KİTlerin devletin
sırtmdaki en büyük kambur
oîduğunu ifade eden Özal.
"Ancak özelleştirmeye yöne-
lik politikalar uygulamaya ko-
nulurken, diğer yandan doğa-
cak darboğan aşmaya yönelik
tedbirler alınması gerekir.
Aksi durumda devleti ayakla
tutamazsmız. Bugünkü hükü-
metin bu beceriyi göstereme-
yeceği ortaya çıktı" dedi.
SER\ ER TANILLI
Yüzyılın Sonunda
Bir Toplum.!•••
Bir Daniel Gurin vardı. 30lu yıllarda, Fransa'da Halk
Cephesî uygulaması sırasında kendini göstermiş bir bü-
yük tarihçi; o yıllarda anarşisttı d^. Son zamanlarda sesi
çıkmtyor pek; kimbilir, belki ölmüştür. Işte bu adamın, çağ-
daş sorunlar hakkında gerçekten önemli çalışmaları var-
dır Aklıma ilk gelenler de, Türkçeye de kazandırılmış bu-
lunan. Faşizm ve Büyük Sermaye ile (Fransa'da) Birinci
Cumhunyet'te Sınıf Mücadelesi. Bugün de ilgiyte okuna-
cak eserdir buniar. Bir kitabını ise hiç unutmam: Amehkan
Halkt Nereye Gidiyor? Gurin'in 1950'li yıllann başlarında
yayımladığı bu çalışma büyük yankılar yapmış ve Amerika
Birleşik Devletleri hakkında nice insanı uyarmış, uyandır-
mıştır; ben de onlardan biriyim.
O gûn bugün. izler dururum bu toplumu.
Hem, hakkımız dadeğil mi efendim? Bizi adım adım izle-
yen bir sisteme, biz de aynı dikkati niçin göstermeyecek
mişiz? Üstelik. devletin en yüce makamlarına değin tırma-
nabilmiş kişiler arasında hayranlarının olduğu ve bununla
da öğündükleri bir ülkede, aydınlann bir gözü Amerika'da
olmalı!
Le Monde Diptomatique'\n son bir yayınına, işte bu bi-
linçle eğildim.
O gazete, Görüş Biçimi adlı ek bir dergi çıkarır; her sayı-
sını, çağdaş önemli bir konuya ayırır ve büyük uzmanları
bir arayagetirip inceletir. Amerika'daBaşkaalıkseçiminin
kavgası sürüyor ya, derginin son sayısının konusu: Yüzyı-
lın Sonunda Birleşik Devletler.
Güncelden kalkıp bütüne eğilen nefis bir çalışma!
Ister misiniz kimi değerlendirmeleri aktarmamı?
Buyurunuz ilk değerlendirmeyi: Büyük güç olarak Sov-
yetler'in içerden patlayıp dağılması ve Körfez'de bir yıldı-
rım savaşı, Washington'un, dünyanın artıktek sahibi oldu-
ğu inancını sürdürdü bir süre. Vietnam ile iran devriminin
arkasından uzun bir kuşku döneminden sonra, Birleşik
Devletler, güveni tekrar sağlamıştı ve "Yeni dünya dü-
zeni"ntn kurucusu olarak dayatıyordu kendini. Ne var ki,
sürmedi bu güven. Amerika. şunu anlamaya başlıyor:
Uluslararası rutkularının araçlarına sahip değildir bugün
ve gücünü besleyen taktik ihtiyatlılıktır artık, ya da başka
ülkelerin geçici zayıflığı,
Kendi kendini aşan bir dünyanın yorgun mimarıdır o!
"Kendi kendini aşan bir dünyanın yorgun miman": Nasıl
ilginç bir söyleyiş değil mi?
Alınız bir ikinci değerlendirme: 80'li yılların başında-,
herşey bir mucize gibiydi; göz kamaştırıcı bir gelişme dü-
zeyi, yaratılan milyonlarla iş alanı, girişim anlayışında bir
rönesans. Silikon Valley, stratejik savunma girişimi, hiz-
metetkinliklerinde açılış, yeni mali olanaklar. Sanayi-son-
rası toplumunun Atlantik ötesinde daha şimdiden doğmuş
olduğundan kım kuşkulanabilirdi? Avrupa'da ve başka
yerlerde, Reagan'ın rakipleri için yanılmaz bir reçeteye
öykünmek yetiyordu o sıralar- Özelleştirme, vergileri in-
dirme vb. idi bu reçete. Bütçe açıklarında ve iç borçlanma-
lardaki büyüme bile, sorun yaratmaz olmuştu Atlantik öte-
sinde. On iki yıl sonra sonuçlar ortada: Bankalar, iîlas teh-
didiyle karşı karşıya, altyapılar yıkılıp dökülmekte, sosyal
doku dağılma halinde ve devlet çöküntüde.
Amerika, yeni liberalizmi denedi.
Bir on yıllık çılgınlığın bahasını ödemek var şimdi!
işte, bir üçüncü değerlendirme: Sosyal eşitsizlikterin
doğrudan saldırısına uğrayan Amerika, kendi toplu gele-
ceği adına, uyguladığt modelin değerinden kuşkuya dûş-
me yolunda. Orta sınıflar da yakasını kurtarabilmiş değil
olan bitenden, siyasal sıstem saygınlığını yitirmiş, suç iş-
leme oranı iflah olmaz bir yara halinde. Sadece dışardan
göç edenlerin düşü sürüyor.
Acı çeken ve kuşku içinde bir toplum!
Ve son bir değerlendirme: Amertka'nm dünyaya ege-
menliğini sürdürdüğü bir alanda, kitle kültürü alanında,
çoğunluktaki uydumcu anlayış, çeşitli eğitim sistemleri ya
da dile getirme biçimleri arasındaki zıtlıklarla bir arada
yaşadı hep. Ne var ki, bunların da birbirinden haberi yok:
Dünya çapında üniversiteler. paralı ve pahalı, eşitsiz ve
düzeyi gitgide düşen okullar denizinde adalar gibi; kimi
din çevreleri, uydular yoluyla kıyamet haberleri verirken,
rap sanatçıları kompakt plaklarda kentlerdeki gettoların
kızgınlığını şakıyorlar.
On yıllık çılgınlık, kültüre de yaymış etkilerini.
tşte, "yeni dünya düzeni'nin ağababasının yüzyılın son-
larındaki tablosu.
Ne iç açıcı değil mi sevgili okuyucular?
YılmazüçüncükezIzmif deydi:
1 Kasım seçimleıi
herkes içinönemli
MERİH AK
•Yılmaz:
Koafeyonoy
kaybederse herhalde
bundangerekli ,
sonucuçıkanrlar.
Çıkarmamakla
direnirİCTse
kamuo>oıbaskısvyla
sonundabuna
mecbur kahrlar.
İZMİR - ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Y'ılmaz, Çekiç
Güç'ün asli fonksiyonunu yi-
tirdiğini söyledi. Yılmaz. 1
Kasım yerel seçimlerinin tüm
partiler için önemli oîduğunu
belirterek. "Eğer koalisyon
partileri 1 yıl
önceki oy
oranınm altına
düşerlerse her-
halde bundan
gerekli sonucu
çıkaracak-
lardır" dedi.
ANAP Ge-
nel Başkanı
Mesut Yılmaz.
1 Kasrm verel
seçimlerinin
propaganda
çalışmalanna I
katılmak üzere
dün 3.kez İzmir'e geldi. Bir
grup partili tarafından karşıla-
nan Mesut Yılmaz. havaalanm-
da ga/-etccilcrin sorulannı
yanıtladı. Yılmaz, bir gazetecı-
nın Çekiç Güç'ün süresinin
u/aıılıp uzatılmamasıvla ilgilı
sorusuna "Biz bu konudaki en-
dişelerimizi son süre uzatı-
lmasıyla ilgili müzakerelerde
bıldirdik. Hem konuşma-
lanmız ile hem de oyumuzla fı-
kirlerimizi ortaya koyduk. Bir-
çok konuda olduğu gibi. bu
konuda da zaman bizi haklı
çıkardı. Çekiç Güç'ün asli
fonksiyonunu kaybettığini
söylüvorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın ANAP'ın başına dö-
nüp dönmemesi tartışmalanna
l Kasım yerel seçimlerinin so-
nuna kadar kanşmak isteme-
diğini belirten Yılmaz, seçim-
ler için yoğunlaşüğıru kaydetti.
Seçim öncesinde yapılan ba-
zı anketlerde birinci parti ol-
duklannın ortaya çıktığmı be-
lirten Mesut Yılmaz, "Hatta
seçimlerde, anket sonuçlannın
ortaya koyduğunun üzerinde
bir sonuç ala-
cağız"diye konuş-
tu. Yılmaz sözle-
rini şöyle sûrdür-
dü:
'"Bir erken ge-
nel seçim. 1
Kasım seçimle-
rinde ANAP'ın
alacağı oy oranı
kadar iküdar par-
tilerinin alacağı
oy oranına da
bağlıdır. Eğer ko-
alisyon partileri
bir yıl önceki oy oranınm altı-
na düşerlerse. herhalde bun-
dan gerekli sonuçlan çıka-
racaklardır.
Gerekli sonuç çıkarmada
direnirlersekamuoyubaskısıy-
la sonunda mecbur kahrlar.
Biz. 1993 yılmda bir erkenseçi-
min kaçmılmaz olduğu görü-
şündeviz.. Bunda amaamız,
hükümetin 500 günü doldur-
ması ve mazeretlerinin kalma-
masına dönüktür."
Mesut Yılmaz, daha sonra
seçim yapılacak olan Gaziemir
ve Çiğli ilçelerine gitti. Yılmaz,
burada yaptığı konuşmalarda
yurttaşlardan hükümete "kır-
mızı" kart göstermelerini ıste-
di. Yılmaz. belediye başkanı
adaylannm en iyi hizmeti sun-
maya hazır oîduğunu da belir-
terek. yurttaşlardan oy istedi.