Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21EKİM1992 ÇARŞAMBA SAYFA
HABERLER
ÛZDEP'te görev
dagılımı
•ANKARA (ANKA)-
HEP'in kapatılmasına karşı
önlem olarak kurulan
Czgürlük vepemokrasi
Partisinde (ÖZDEP) görev
dagılımı yapıldı. ÖZDEP'ten
yapılan açıklamaya görc
önceki gûn kurulan partinin
kurucular kurulu
toplantısında Mevlüt 1lık
genel başkanbğa getirildi.
Toplantıda yapılan görev
dağlımı da şöyle gerçekleşti.
GenelSekreter Halil lbrahim
Özdemir, Genel Sayman
Hatıce Calagan, genel
başkan yardımcılan Bahattin
Gûnel, Mahmut Tanzi, Han
Mahmut Demir, M. Nuri
Özmen. genel sekreter
yardımcılan Vahit Akgün ve
Mehmet Bakır Asma.
Genelkurmay'dan
bûtçe isteği
• ANKARA (Comhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay
Başkanlığı, ulusal bütçeden
savunmaya aynlan
kaynağın, son yülarda reel
bir düşuş gösterdiğini
bildirdi. Genelkurmay
Başkanlığı Basın ve Halkla
llişkiler Şubesi yetkilileri,
basında Kara Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral
Muhittin Fisunoğlu'na
atfen yazılan, "Ulusal
bütçeden savunma
harcamalanna aynlan pay
dramatik bir şekilde
azalmıştır" sözlerinin
Orgeneral Fisunoğlu'na ait
olmadığını bildırdiler.
Yetkililer, konuya ilişkin
bilginin Genelkurmay
Başkanhğı Plan ve
Prensipler Başkanhğı
larafından hazırlandığını
belirterek "Bu sözler de
'milli bütçeden savunmaya
a/nlan kaynak, son yıllarda
reel bir düşüş
göstermektedir'
şeklindedir" diye
konuştular.
Seçim kurulu
gündelikleri
• ANKARA (AA)-Seçim
kurullan başkan ve üycicri ile
seçimlerde görev alanlara
ödenmekte olan gündelikler
arttınlarak 35-110 bin lira
arasında yeniden belirlendi.
YSK'nın gûndelikleri
yeniden belirleyen karan,
dünkü Resmi Gazete'de
yayımlandı. Buna göre,
YSK'da başkan ve üyeler 110
bin, diğer görevliler42-55 bin
lira arasında gündelik alacak.
İl ve ilçe seçim kurulannda
görevli başkan ve üyelere 75
bin, dığer görevlilere 35-50
bin lira arasında gündelik
ödenecek. Sandık kurulu
başkanlan 55 bin lira, üyeleri
35 bin lira gündelik alacak.
Olaganüstü hal uygulanan
bölgedeki illerin köylennde
görevlendirilecek sandık
kurullan başkanlanna
ödenecek gündelik 70 bin. bu
^erlerdeki sandık kurulu
üyelerine ödenecek gündelik
de 45 bin lira olarak
belirlendi.
Emniyette
patlayıcı önlemi
.•İSTANBUMAA)-
Jstanbul Emniyet
Müdürlüğu binasında
girişlerde yapılan kontroller
arttınldı. Gayrettepe ve
Cağaloğlu'ndaki Emniyet
Müdürlüğu sahalanna giren
araçlar, özel yapılmış
aynalarla aranfnaya basladı.
Yetkililer, dışbükey
aynalarla otomobil ve
minibüslerin alt kısımları,
kamyonlann da üst
kısımlarının incelenme
olanağı bulunduğunu
söylediler, Polis yetkilileri,
bu yolla Emniyet
MUdürlüğü'ne bağlı
araçlara patlayıcı
yerleştirilmesi ihtimalinin
ortadan kaldırılacağanı
ifade ettiler. Yetkililer,
"Polis müdürlerinin makam
otomobilleri dahil, tüm sivil
ve resmi polis otomobilleri
de aynalı aramadan
geçiriliyor. Aynca bazı
görünmeyen tedbirlerimiz
de var" diye konuştular.
SATILIK
FOTOĞRAF
MAKİNESİ
Canon Neu Fl+Motor dri\er:
10 000.000 TL
NıkonF.V 7.5OO.OOOTL
NıkonSBHFlaş: 1.500.000 TL
Nıkkor 35-105 zoom: 2.000.000
TL
NikonF4S: 16.000.000 TL
\ıkonSB24:2.400.000 TL
N ıkon 24 mm. f 2.8:2.000.000 TL
\ıkkorAF24mm.f2.8:
-v 500 000 TL
\ıkonF80l-6.000.000TL
NikkorAFSOmm.f 1.4:
2.(100 OOOTL
\ikon F2 + Motordnver:
6.000000 TL
Vmlar24mm, f 2.8: 500.000TL
\ikomal FT3 Black body: 6 000
1)00 TL
Vi\ıtar285 Flaş: 1.500.000 TL
5120505/437-4»
y.afer Aknar-Havreftin Sağanak
DYP'den iki dönem milletvekili adayı olan Uşak Valisi ile SHP milletvekiUeri tartıştı
Validensiyasetekımıızıkaıt• 1987 seçimlerinde Isparta
1991 seçimlerinde ise Uşak'tan
DYP milletvekili adayı olan
Vali İrfan Kurucu ile SHP
Uşak milletvekiUeri Ender
Karagül ile Ural Köklü
arasında çıkan kavgayı
Belediye Başkanı Ali Künek
engelledi
TAŞKINÖZLER
UŞAK- 1991 seçimlerTöncesi DYP -
nin; herkese iki anahtar, Boğaz köprüle-
rinden ücretsiz geçiş gibi flaş vaatlerin-
den bin de herkese ücretsiz sağlık hiz-
metiydi. Koalisyon hükümeti anahtar-
lan veremedi beiki ama öyle ya da böyle
yeşil kart sözü tutuldu. İhtiyaç sahiple-
rine zaman zaman tapu dağıtma tören-
lerine benzer etkinliklerle yeşil kartlan
verilmeye başlandı. O ruh ve şevkle yeşil
kart için düzenlenen törenlerden bin de
dün Uşak'taydı. Törende SHP'nin
Uşak milletvekilleriyle Uşak Valisi de
yerini almış, bir yeşil karta muhtaç va-
tandaşlar da devlet millet ilişkisinin en
güzel örneğini yaşamak üzere bayram
çocuklan neşesiyle toplanmıştı.
Ne var ki tören, alışılmış tören ağı-
rbaşlılığı içinde akıp gitmiyordu. "Al
kardeşim kartını, güle güle tedavi ol"'
özeüyle konu bir anda kapanabilir. tö-
ren sakinleri polikliniklerin yolunu bir
güzel tutabilirlerdi.
Fitiü önce milletvekiUeri ateşledi.
Uşak Sağlık Meslek Lisesi bahçesindeki
törende milletvekili Ender Karagül,
"Uşak'ta partizanlık yaparak, koalis-
\onun ve Sayın Dernirerin bile istekleri-
ne aykın davranışlar yapan yetkilileri
uyanyorum. Bu son ihtanıruzdır" di-
yince, kısa bir süre sonra sözü Vali îrfan
Kurucu alarak, "Bu tür yerlerde siyaset
yapürmarn. Uşak'ı kimlerin bozduğu-
nu çok iyi bilmekteyim. Kimsenin sevi-
yesine düşmek istemiyorum" yanıtını
verdi. Milletvekili Ural Köklü. Kuru-
cu'nun yanına giderek atışmaya şu söz-
lerle devam etti. "Vali Bey ne demek is-
tiyorsun? Burada devletin varhğı olan
millet ve onun temsilcileri var. Biz bura-
da parti başkanı gibi davranan vali is-
temiyoruz. Asıl siyaseti sen yapıyor-
sun". Konunun sözel bölümü bu ka-
dardı. Gerisi... Gerisi ^öyleydi:
Uşak Valisi İrfan Kurucu, tören kür-
süsünden, birazdan alacağı kartıyla si-
\ aüğini tedavi ettirme niyetinde olan
vatandaşa değil, protokolde konuşma
sırası bekleyen milletvekillerine "Bura-
da siyaset yaptırmam" diye seslenince
yeşil kart konusu aniden dağılmıştı.
Uşak Valisi. sanaü tamamıyla siyaset
yapmak olan milletvekillerine böylesi
bir mesleki tahdit koyunca, Uşak mil-
letvekiUeri Ural Köklü ve Ender Kara-
gül harekete geçti. "Harekete geçti" öy-
lesine bir söz değil. Ural Köklü Vali Ku-
yucu"yu yeşil karta muhtaç bırakacak
bir sinirle kürsüye yürüdü, kolundan tu-
tup kürsüden indirdi. Ortahk bir anda
Avni Aker Stadı'na döndü.
Vali Kurucu aslında siyaset yapmak
ıçin iki dönem oldukça emek harcamış,
1987 seçimlerinde Isparta'da DYP'nin
4. sıradaki adayı bile olmuş, ama dere-
ceye gjrememişti. Vali kurucu yılmamış,
1991 seçimlerinde içindeki siyaset yap-
ma aşkıyla yine DYP'den Uşak millet-
vekili adayı olmuştu. Vali beyin siyaset
aşkı maalesef adaylıktan öteye gecemi-
yor, milletvekili rozeti lacivert blazer'ın
yakasındaki nizami yerini bir türlü
alamıyordu. Müzmin aday Kurucu mil-
letvekili olamamış ama vali olmuştu.
Özetle, Vali Kurucu herhalde "Politika-
ya karşıyım, ben yapmadığım sürece"
demek istiyordu
Cumhurbaşkanı, sorunlann çözümü içinrisklikararlar almak gerektiğini söyledi TP* £**-*% \ ffA •
OzaPa göre 'tek başınaiktidar' zor Mesut
siyasetin
sübyanı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a göre artık
Türkiye'de hiçbir partinin tek başına
iktidar olması olası görünmüyor. Dün.
Ekonomi Muhabirlen Derneği Yönetım
Kurulu üyelerini kabul eden Ozal. "Tek
başına iktidar için yeni bir rüzgar
gerektiğini" söyledi.
Koalisyonlann ülkenin sorunlannı
çözemeyeceği görüşünü yineleyen Özal.
bundan böyle Türkiye'de tek başına
iktidann ancak çok cıddi bir rüzgarla
sağlanabileceği görüşünü savundu.
"Süleyman Bey. çok büyük bagırdı,
dolaştı. İşte yüzde 27 oy aldf" diyerek bu
görüşünü örnekleyen Özal, şunlan söyledi:
"Tek başına iktidar zor çıkar bundan
sonra Türkiye'de. Tek başına iktidann
çıkması. ciddi bir rüzgann esmesine
bağlıdır. Yani mutlaka esecek. Ondan
sonra çıkacak. Büyük sıkıntılaryaşanacak.
Bu sıkıntılardan herkes rahatsız olâcak.
Ondan sonra bir rüzgar esecek. Halk "Şu,
bu işi yapar" diyecek. Çok zayıf bir ihtimal.
Onun için sıstemi değiştirmek lazım.
Çünkü o şekilde rüzgarlar az gelir. Biz
1983'te yakaladık böyle bir rüzgan. Biraz
da 1987'de. Türkiye'nin üstesinden gelmesi
gereken ciddi sorunlan olduğunu
yineleyen Cumhurbaşkanı Özal, bu
sorunlann çözümü için "Çok riskli
kararlar almak gerektiğini" vurguladı.
Özal "Bu işleri yapmak için mi siyasete
döneceksiniz?" şeklindeki soruyu şöyle
yanıtladı: "Olabilir. Söyledim. döneceğim.
Dönmek istiyorum dedim. Ama ne zaman.
o bana ait birmesele. Karar verirsem
dönerim. Dönmeihtimalim şu anda çok
yüksek. Ülkenin ihtiyacı olduğunu
hissedersem dönerim"
Özal başka bir soru üzerine alınması
gereken riskli kararlar nedeniyle politikaya
döneceğini belirterek "Biz kararlan alınz
ondan sonra üç dört sene içinde atarlar
bizi" dedi. Özal, politikaya dönerken ayn
bir parti kurup kurmayacağı sorusunu ise
"Niye ayn bir parti düşüneyim. Bir parti
var" diye yanıtladı.
MERtH AK
Izmir'de 'Boşverin Cumhurbaşkanı'nı' demesi Özal ve yanlılannı kızdırdı:
Yıbııaz^m sözleri meydan okııma
tç PoUtika ServHİ - ANAP'-
ta, saflar giderek aynşıyor.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın İzmir'de kendisine
yöneltilen bir soruya "Boşverin
şimdi Cumhurbaşkanrnı" ya-
nıtı vermesi Özal yanhlan tara-
fından tepkiyle karşılandı.
Özala miletvekillerinden Naci
Ekşi, Yılmaz'ın sözlerini "par-
tiyi parçalamak konusunda
atılmış adımlardan biri" olarak
değerlendirirken, Özal'ın da bu
sözleri bir çeşit "meydan oku-
mak" olarak algıladığı belirtili-
yor. Öte yandan Mesut Yılmaz
yanhlan Özal'ın "geri dönebili-
rim" şeklindeki açıklamasını
ciddi bulmadıklannı, Cumhur-
başkanı'nın "kongrecilere"
destek ve moral vermek için
böyle bir yol seçtiğini belirtiyor-
lar. Mesut Yılmaz'a yakınlığı
ile bilinen bir il başkanı ufak bir
olasılıkla da olsa Özal'ın parti-
ye dönmesi halinde karan
kongrenin vereceğini hatırlata-
rak "Özal gelir aday olur.
Kongreden çıkarsa Genel Baş-
kan olarak partinin başına ge-
çer" diyor.
Parti içindeki genel başkankk
yanşının sonucunu 1 Kasım se-
çimlerinin belirleyeceğini bilen
Yılmaz ve cevresi rnümkün ol-
duğunca kulaklannı bu tür söy-
lentilere kapatıp. seçim ça-
lışmalannda yoğunlaşıyorlar.
Bu konuyla ilgili sorulan yamt-
larken de "ANAP'ın bir sorunu
ypk" demekle yetiniyorlar.
Ozellikle vurguladıklan nokta
ise "Yılmaz'ın emanetçi ol-
madığı." Genel merkezcilere
göre: "ANAP kendi içinde en
ideal.çözümü bulmuş dunım-
da. Özal'ın yapacağı en doğru
hareket de bu çözümü destekle-
mek olmalı." Partinin önde ge-
len isimlerinden biri neden en
ideal çözüm Yılmaz sorusunu
yanıtlarken "Çünkü Yılmaz'a
kadar ANAP, halkın gözünde
köşe dönücülerin, yiyicilerin
partisiydi. Böyle bir imaj oluş-
muştu. Mesut Yılmaz'la birlik-
te bu imajı sildik" diyor. Genel
merkez politikalannı oluşturan
parti yöneticilerinden biri parti
içinde son günlerdeki gelişme- aralannda Cemil Çiçek, Kazım
ler konusundaki sorumuzu Oksay, Yasin Bozkurt, Kemal
yanıtlarken bir örnek veriyor:
"AP'nin iktidar olduğu za-
man Süleyman Bey'e somnuş-
lar: Kır At nasıl gidiyor diye. O
da 'Taylan. Kır At'ı rahat bı-
raksa gidecek ama' cevabını
vermiş. Bizim ki de o hesap iş-
te..."
Özala milletvekiUeri, Özal'ın
"siyasete dönüş" planınm net
olarak hazırlanmadığını belir-
terek, şunlan söylüyorlar:
"Cumhurbaşkanımız. parti-
nin başına dönmeye kesin ola-
rak kararlı. Erken ya da zama-
nında seçim ne zaman olacak-
sa, seçim tarihi belli olduktan
Akkaya ve Metin Gürdere'nin
de bulunduğu eski milletvekil-
lerinden oluşan Yılmaz'ın ezeli
muhaliflerinden bir grup adına
Ahmet Kurtçebe Alptemoçin,
milletvekillerine bir mektup
göndererek "Kamburlan
atalım" çağnsında bulundu.
Mektupta, parti yönetiminin
tabanı küstürerek tasfıye politi-
kası izlediğini, kurallann keyfı
olarak çiğncndiğini ileri süre-
rek. bunlann sonucu olarak
ANAP grubundan kopmalann
başladığı ileri sürüldü. Alpte-
moçin imzalı mektupta "Hala
geç kalınmış değjldir. Dava ar-
sonra Sayın Özal'ın seçimlere kadaşlannuzın ardından geç-
ğinnesini istiyoruz. Ama seçi- mişte 'kamburlan atük, safra-
me mutlaka girmesini arzu edi-
yoruz."
Yılmaz muhalifleri de 1 Ka-
sım'a kadar konuşmama kara-
nnda olduklannı belirtiyorlar.
1 Kasım^dan sonra ise kongre
için mücadeleye devam edecek-
ler.
ANKA'nın haberine göre.
lardan kurtulduk" diyenler şim-
di partinin kamburlan haline
gelenlerle mücadele etmek ve
harekete geçmek gerekmekte-
dir" dendi.
Olaganüstü kongrenin, par-
tinin gerçek kimliğine kavuş-
ması için şart olduğu vurgulan-
dı.
İZMİR - Başbakan Süleyman
Dcmird. ullardır özlemi çekıfen
dürüst devlet anlaytşını uyguladık-
lannı söyledi. "Bu milletin 40 para-
sına tenczzül edenlerin bumunu
sürtmeyen bizim için namerttir"
diyen Demırel. "Meydan okuyo-
rum" di\e konuştu. Mesut Yıl-
maz'ın siyaseıin "sübyanı" okluğu-
nu söyleyen Demirei "Kiloma
göre değil. Ben ağır südetim o tüy
sikkct. Ben onunla hiç güreşjr mi-
yimT dedi.
Başbakan Süleyman Demirei
dün sabah İzmire gekü.
Başbakan DemireL ilçe olması
sorun olan Güzelbahçe'de yuntaş-
lann tepkisiyle karşılaştı. Konuş-
mas sik ak, "Başkan Hülya.
oyumuz bağımsıza" sloganlanyla
| kesüen Demirei. "DYPTürkiye'de
ı kantann topuzudur. Bağımszada-
! yı seçerek ya da küserek sandık
< başına gitmeyerek ilçeolabilir mia-
t niz? İlçe obnak istiyorsanız onu
ben yapanm. Şimdi siz görevinizi
yaptn. ardından Güzdbahce için
sonra bir daha seçim yapacağız"
diye konuştu.
Yurttaşlann, "Biz vaat istemi-
yoruz, bize söz ver" demesine kı-
zan Demirei. "Sizin böyle reaksi-
yon göstereceğinizi bilseydik,
baştan ilçe yapardık. Yanhş hesap
Bağdat'tan döner. Bizimkisi de
Guzdbahçe'den döndü. Seçeceği-
niz kimse sizi üçe yapamaz. Bİze
birazdestek verin" dedi. Yuruaşla-
nn 'Başkan Hülya' diye bağırması
üzerine DemireL "Ben söylediğimi
söyledim. Hadiej'vaDah" diye kür-
süden avnkh.
POIMKAGÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Eğitim Ödenekleri,
Öğrenci Yurtları...
Üniversiteterde eğitime aynlan kaynakların YÖK'le bir-
likte giderek azalmaya başladığı bir gerçek bugün. Aynı du-
rum Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı kurumlarda da sözkonu-
su. örneğin 1992 yılırvda eğitim kurumlarına aynlan pay 1973
yılında aynlan payın yarısı kadar.
Elimizdeki verilere göre Türkiye'nin durumu şöyle:
"Türkiye ile kıyaslandığında Ortadoğu ve Afrika ülkelerin-
de eğitime aynlan paylar 2-3 kat faztadır. Tüm dünyada 1980'-
li yıllarda eğitim hamlesine ve yarışına girilmesine karşın ül-
kemizde eğitim yatırımları gerilemiştir..."
Türkiye eğitim yatırımlarına önem vermiyor. Gençleri oku-
maları için özendirici bir girişimde bulunmuyor. Yine Türki-
ye'de ilkokul öncesi harcama yok denecek kadar az.
Yeniden konumuza dönelim ve öğrenci gençlığın karşısına
konulan engellere değinelim...
Engeller ve sorunlann kimilerini şöyle sıralayabiliriz:
1-Yüzbinlerce gencin ünversiteli olabilme şansı yakala-
yabilmelennde en büyük umut dershanelere yöneliktir. Lise
öğrenimini tamamladıktan sonra neredeyse tek hedefin üni-
versiteye girmek olduğu ülkemizde, liselerin üniversite adayı
yetiştirmek değil, sanki genel kültür amacı taşıyan öğretim
kurumlan olmaları nedeniyle lise öğrencilerı giderek daha
küçuk yaşlardan itibaren dershane kapılannı aşındırıyorlar
Artan talep sonucu dershane sayısı ve ücretleri sürekli art-
maktadır. Halen ülkemizde Şırnak ve Hakkarı dışında 771
dershane bulunuyor. Günümüz koşullarında Anadolu liseleri
ve özel okullara girebilmek için adeta dershanelere gitmek
zorunluluğu bulunmaktadır. Bu zoruniuluk karşısında geçim
zorluğu çeken işçi ve emekçi çocuklan, ozellikle resmi okul-
larda eğitim gördüklerinden, parasal yönden çaresiz durum-
dadırlar. Veya temel gereksınimlerini daha da kısmak du-
rumdadırlar. işçi ve emekçiler çocuklarını dershanelere gön-
deremiyorlar bu nedenle de toplumun ezici çoğunluğu için
üniversiteye girmek ' 'tatlı bir düşün " ötesine gidemiyor. Dev-
let okullarında eğitim düzeyini yükseltmek ve eğitimde fırsat
eşitliğini gerçek anlamıyla sağlamak gereksinimi her yönüy-
le kendini hissettirmektedir.
2-11 Nisan 1990 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yü-
rürlüğe giren kanun hükmünde kararname ile üniversiteler-
de paralı eğitime geçildi denebilir. Bu KHK ya göre "cari hiz-
met ödeneği" getirılerek harçlarm niteliği değiştirildi. Karar-
nameye göre harç miktarlan üniversiteler tarafmdan belirle-
necek ve "bütçe" ile yüksek öğretim programlarının türüne
göre öğrenci maliyetleri alınarak hesaplanacak. Öğrenciler
kuruma "kaça" mal oluyorlarsa, bu maliyetin yüzde 50 ka-
darını harç olarak ödemeleri istenebilecek. Üniversitelerin
belirlediği bu harç miktarlarına Bakanlar Kurulu nun karar
vereceği, yine bu kararname ile düzenlendi.
3- Üniversite öğrencilerinin ve dığer sosyal politik kurum-
ların tepkileri sonucu Bakanlar Kurulu yalnızca ikınci üniver-
siteyi okuyanlar için bu hükümleri uygulamaya koydu. Ancak
yetkiler kararname ile Bakanlar Kurulu'na verildiğinden bu
uygulamanın yaygınlaştınlmasında herhangibir "engel'bu-
lunmamaktadır.
4- Bazı ünıversitelerde öğretim yılı başında ıkinci kez üni-
versite kazanan öğrenciler, 10-60 milyon liraya varan "cari
hizmet ödenekleri "nin ilk taksitlerinı ödeyemediklerinden
kayıt yaptıramazken, bu durumdaki öğrencilere daha ılımlı
yaklaşan bazı üniversiteler ise yeni yılla birlikte tutumlarını
katılaştırdılar. Bu durumdaki öğrencilere öğrenci kimlik kartı
verilmezken, öğrenciler okula sokulmamaya, derslere alı-
nmamaya başlandı. Vize sınavlarma da giremeyen öğrenci-
ler, yaptıkları başvurulardan bir sonuç alamadılar. İkinci üni-
versite koşulu aranmaksızm harçlarını ödeyemeyen tüm öğ-
rencilere yollanan yazıda, harçlarını ödemedıkleri lakdirde
finallere alınmayacakları bildirildi. ÖSS sonuçlanyla birlikte
üniversite adaylarına gönderilen öğrenci yerleştirme sınavı
kılavuzlannda öğrenciler, 1990-91 öğretim yılı başından itiba-
ren uygulanmaya başlanan "paralı eğitim" konusunda bu yıl
(1992) uyanidtlar. Aynca Bilkent Üniversitesi'nde öğretim üc-
retinin bütün programlar için 8.5 milyon lira olarak belirlendi-
ğı de kaydedildi.
5- MEB tarafmdan yaptınlan bir araştırmaya göre "maddi
yetersizlik nedeni ile öğrenimi daha ileri göturmeme" diğer
nedenler arasında ilk sıradadır. Öğrenimi bırakma nedenleri
arasında yüzde 35.2 ile parasal olanaksızlık ilk sırayı alırken,
ailenin izin vermemesı yüzde 27 iıe ikinci sırayı aldı. Ders ve
sınavlarda başansızlık yüzünden yüzde 18.5, yakın çevrede
okul olmaması nedeniyle öğrenimi bırakanlann oranı ise
yüzde 13.8 olarak belirlendi. "Ekonomik bağımsızlık"kazan-
ma/arı sonucu öğrenimini daha ileriye götüremeyenlerin
oranı da yüzde 5.5 olarak belirlendi.
Yüksek öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na gelince...
Bugün yaklaştk 25 ilde Yurt-Kur bulunuyor. Bu yurtlarda
kalan öğrenciler özgür bir ortamda değiller. 12 Eylül 1980
sonrası getirılen baskıcı yöntemlerle öğrencılerin adım atşın
bile izliyor. Katı kurallar ve verilen hizmetlerin yetersizliği
haklı yakınmalara neden oluyor.
Yurtlarda her gece zorunlu kimlik denetimi ne yazık ki sürü-
yor. Kimi yurtlarda esofman giymek ve terlikle dolaşmak,
elektrik kullanmak yasak.
Tüm yurtlarda çeşitlı sorunlar var...
/ KASIMARA YERELSEÇİMLERÎNEDOĞRU
ÇiğlTde kamuoyuyoklamaları 'Şanslareşit9
diyor
öğrenci karnemi
kaybettim. Hukümsuzdur.
SERPİL ERDEM
MERtH AK
İZMİR - İzmir'in Çiğli ilçe-
sinde sol aday lar arasında yaşa-
nan çekişme DYP ve ANAP'ı
ateşledi. 1987 ve 1991 seçimle-
rinde rakiplerini büyük farkla
geride bırakan SHP'nin bu çe-
kişmeden olumsuz yönde etki-
leneceği vurgulanıyor. Partile-
rin yaptığj kamuoyu yoklama-
lannda da hiçbir partinin bü-
yük bir üstünlük sağlayama-
ması Çiğli'de yapılacak secim-
lerin başabaş geçeceği görüşü-
nü kuvvetlendiriyor.
12 Eylül'den sonra Karşıya-
ka Belediyesi'ne bağlanan Çiğ-
li, 12 yıl sonra belediye baş-
kanını seçmek için sandık başı-
na gidecek. Mütevazı yaşamı-
ndan Evka-2 ve Egekent gibi
toplu konut çalışmalan ve or-
ganize sanayi bölgesi inşaatı ile
kurtulan Çiğli'de. nüfus artışı.
yeni yeni sorunlan gündeme
geldi. Ozellikle Egekent ve Ev-
ka-2'de oturan vurttaşlar. sos-
yal hizmetierin eksikliğinden
yakınıyorlar. Nüfusu 150 bıne
dayanan Çiğli'nin hızlı gelişen
bir ilçe olması da sorunlan
arttınyor.
Çiğli. daha çok işçi. az sayıda
da memur ve emekli ailelerinin
oturduğu bir bölge. Ozellikle
Doğu bölgelerinden göç eden
vurttaşlarla.yıllarönceBalkan-
îar'dan gclcnler Çiğli'de çoğun-
luk oluşturuyor. Bunun yanı-
nda bölgedc Alevi yurltaşlar da
yoğun olarak yaşıyor. Çiğli, sa-
nayi bölgesi olabilecek her türlü
olanağa sahip. Buna karşın
İzmir'in Torbalı ve Kemalpa-
şa'ya uzanan sanayisi Çiğli'ye
gelmekten çekiniyor. Bütün be-
lediye başkan adaylan bu yüz-
den sanayinin Çiğli'ye çekilme-
si yönünde çalışmalar yapacak-
lannı vaat edıyorlar. İlçede ku-
rulu olan Atatürk Organize Sa-
nayi Bölgesi de tüm belediye
başkan adaylannın kozu. Ozel-
likle DYP adayı Serhan Mente-
şe, Atatürk Organize Sanayi
Bölgesi'ne "özel" önem veri-
yor. Menteşe. başkan seçildiği
takdirde "tüm imkanlann ve
teşviklerin" kullanılarak bölge-
nin hızla sanayileşeceğini, bu-
nun da bölgede yaşanan "işsizli-
ğe" çözüm olacağını belirterek
Çiğlililerden oy istiyor.
Adaylar ve partiler
IZMIR/CIGLI
Parti kadar adayın kişiliğinin
de önemli olduğu bu yerel se-
çimlerde hemen hemen tüm
partilerde ciddi sorunlar ya-
şandı Seçimleriniddialıpartile-
ri olan SHP, DYP ve ANAP'ta
merkez yoklamasıyla belirle-
nen adaylar partilerde büyük
huzursuzluklara yol açtı.
Çiğü'de 1987 ve 1991 seçim-
leri SHP'nin büyük üstünlü-
ğüvle geçti. Ancak SHP'de
merkez yoklamasında Necdet
İleri'nin belediye başkan adayı
olarak belırlenmesi Çiğli SHP'-
yi kanştırdı. Partideki tepkinin
aslında merkez yoklamasına
yönelik olduğu belirtiliyor. İlk
günlerde yoğun olarak yaşanan
bu tepkinin yer yer sürmesine
karşın SHP, seçimi almak için
tüm gücünü ortaya koydu.
ŞHP Genel Başkanı Erdal
İnönü'nün seçim bölgesi olan
Çiğli'de, ozellikle sol partilerin
SHP'ye darbe vurmak için bü-
yük bir hareketlilik içinde oldu-
ğu gözleniyor. SHP'den istifa
ederek CHP'ye geçenler DSP
adayına destek vereceklerini de
resmen açıkladılar. DSP
adayının bu destekle SHP'den
büyük ölçüde oy kapabileceği
öne sürülüyor.
SHP'de bir diğer handikapın
HEP olduğu vurgulanıyor.
HEP'in büyük bir oy kaybına
neden olmayacağı SHP'liler ta-
rafından öne sürülüyorsa da
Kürt kökenli yurttaşlann, yine
Kürt kökenli olan Necdet İleri
ve HEP adayı Enver Yüzen
arasında tercih yapmakta zor-
landığı bildiriliyor. Karşıyaka
Belediyesi Başkan Yardıması
olduğu dönemde Necdet İleri'-
nin uygulamalannın diğer
adaylar tarafmdan sık sık gün-
deme getirilmesinin bir diğer
handikap olduğu belirtiüyor.
Tüm bunlara karşın SHP'nin
Çiğli'de seçimi kazanabilecegi
vurgulanıyor. Çiğli'nin tüm so-
runlannı yakından bilen Nec-
det İleri, bu ilçede yaşayanlann
önüne önemli projelerle
çıkıyor. Bu projelerin şu anda
hazır olduğunu ve belediye baş-
kanlığı dönemınde uygulana-
bileceğini belirten Necdet İleri,
projelerini şöyle sıralıyor:
"Gecekondu önleme projesi,
Güzeltcpe yenileme projesi.
stadyum projesi, toplu konut
projesi."
İleri, belediye başkanı olduk-
tan sonra yapacağı hizmetteıi
de şöyle özetlıyor:
DYP'den Serhan Menteşe"-
nin adaylığının da parti içinde
sorunlara yol açtığı gözleniyor.
Nahit Menteşe'nin yeğeni Ser-
han Menteşe'nin tepeden inme
aday olduğunu vurgulayan
bazı DYP'liler bu durumu sin-
diremiyorlar. Daha önce bu
bölgede vapılan seçimlerde 3.
parti olan DYP'nin iktidar ola-
naklarını da kullanarak oy ora-
nını arttırmak istediği öne sü-
rülüyor. Serhan Menteşe'nin is-
teği. iyi ve sağlıklı bir imar planı
gerçekleştirmek.
Çiğli'de tüm partilerin kendi-
lerine rakip olarak gösterdiği
aday, ANAP'lı Galip öztürk.
Eski Karşıyaka Devlet Haşta-
nesi Başhekimı olan Galip Öz-
türk. MHP kökenli. Bu arada
muhafazakar tutumlannın da
altı çiziliyor.
Çiğli'de belediye başkanlığı-
na yakın isimlerden birisi ise
DSP'nin adayı Ahmet Ertem.
Belediye başkanlığını kazana-
cağına kesin gözüyle bakan Er-
tem. kendisini bir tek "para"-
run yenebileceğini öne sürüyor.
HEP adayı Enver Yüzen ise
gecekondulaşmaya el atacağını
belirtiyor. Semterin altyapı so-
runlannı yeni baştan ele alacak-
lannı belirten Yüzen, planlı bir
imar ve sanayileşme politikası
izleyeceklerini söylüyor. Çevre-
ye ve yeşile önem vereceklerini
belirten Enver Yüzen. belediye-
nin halkı ile güçlendirileceğini
sözleri ne ekliyor.
İşçi Partisi adayı Ergun
Yıldınm, İP'nin slogahı olan
"üreten biz, yöneten de biz ola-
çağız"ı kullanıyor. Yıldınm.
İP'nin Çiğli'de hizmeti geri
kalmış bölgelerden başlata-
cağını söylüyor.
Çiğlfde RP'den Haluk Ko-
yun. MÇP'den de Meftun Al-
tun belediye başkan adayı ola-
rak çalışmalannı sürdürüyor.